Top Banner
16 Mart 1978, devle- tin en kanl› üniversite katliam›n›n 31. y›l dönü- mündeyiz. Katliam›n üze- rinden y›llar geçmesine ra¤men faillerin cezalan- d›r›lmas› bir yana yak›n geçmiflte baflka katliam- larda tekrar kullan›lmak üzere devlet taraf›ndan ödüllendirilmesi dikkat çekti. 16 Mart’ta bom- balar at›ld›ktan sonra fa- flistlerin kaçmas›n› sa¤la- yan polis amiri Reflat Al- tay’›n Hrant Dink’in kat- liam›n›n sorumlular›ndan birisi oldu¤u ortaya ç›kt›. Son olarak, AKP 16 Mart davas›n› düflürerek katilleri de ‘katil devlet’ zihniyeti- ni de sahiplendi¤ini gös- terdi. 16 Mart Beyaz›t Kat- liam› her y›l oldu¤u gibi bu sene de Beyaz›t Mey- dan›’nda lanetlenecek. Katledilen 7 üniversiteliyi unutmamak, katliamc› dev- letten, 16 Mart’› AK’la- yanlardan hesap sormak için bütün üniversitelileri Beyaz›t Meydan›na ça¤›r›- yoruz. Sayfa 3 16 Mart Beyaz›t Katliam›’n›n y›l dönümünde üniversiteliler Beyaz›t Meydan›’nda katliam› lanetlemek için eylem düzenleyecek. Da- vay› aklayan AKP’ye ve dünden bugüne de¤iflmeyen “katil devlet” zihniyetine karfl› bu sene de sesini bulacak Beyaz›t say› 15 Mart 2009 destek niyetine 50 Kr ö¤renci gazetesi www.kolektifler.net Araflt›rma görevlileri 5 Mart'ta tarihi bir eyleme imza att›lar. Güvencesizli¤e karfl› isyan eden 500 genç akademisyen “Biz kal›yoruz, YÖK gitsin!” slogan›y- la gece boyu ‹stanbul Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi'nde üniversitelerini terk etmeme eylemi yapt›lar. Ayn› gün ö¤renciler baflta olmak üzere destekçilerle birlikte Beyaz›t Mey- dan›'nda da 1000 kiflilik bir eylem ya- p›ld›. “Yusuf Ziya Özcan 50/D'ye geç- sin”, “Ne istiyoruz -‹fl güvencesi -Ne zaman -Hemen flimdi -Vermeyecekler - Alaca¤›z”, “Ferman YÖK'ün Üniversi- teler bizimdir” gibi sloganlarla alan› inleten araflt›rma görevlileri ana kap›ya “Üniversitemizi terk etmiyoruz” pankar- t› ast›lar. Sayfa 7 ‹fl güvenceleri için ‹stanbul Üniversitesi’ni terk etmeyen araflt›rma görevlileri sadece 50/d güvencesizli¤i için de¤il, üniversiteleri için de isyandalar Hocama dokunma! AKP aklad› biz hesap soraca¤›z Elimizde flemsiyeler, dilimizde bahar flark›lar›yla, Üzmezgil- lere, piyasac› rektörlere, flid- dete, gericili¤e, paral› e¤itime karfl› flartlar›m›z var. Sadaka de¤il, yard›m de¤il; haklar›m›- z› istiyoruz alaca¤›z. Sayfa 5 Geçti¤imiz günlerde vizyona giren ‘Pandora’n›n Kutusu’ filminin yönet- meni Yeflim Ustao¤lu ile gazetemiz için bir röportaj gerçeklefltirdik. Us- tao¤lu, ‘Pandora’n›n Kutusu’ ve ya- flam üzerine görüfllerini gazetemiz- le paylaflt› Sayfa 10 Korkun flemsiyelerimizden ‹flte seçim tavr›m›z AKP tüm Türkiye’de yerel seçimleri kazanmak için bütün hünerlerini ortaya koyuyor. ‹kiyüzlü, yalanc› AKP piyasac›, gerici, anti demokratik bir kent yönetimini dayat›yor. AKP’nin gerçek yüzünü çok iyi biliyoruz. Son olarak da padiflah olarak karfl›m›za ç›kan Tayyip Erdo¤an, 29 Mart seçimleri öncesinde ensesinde oldu¤umuzu hissedecek Üniversiteliler egemenlerin oyununa gelmeyecek. Ulafl›mdan bar›nmaya, burs hakk›m›zdan sosyal haklar›m›za kadar haklar›m›z› elimizden alan beledi- ye yönetimlerine rahat vermeyece¤iz. Enselerindeyiz Haklar›m›z› almak için belediyelere yürü- yoruz. fiimdi söz s›ras› bizim! Her yer üni- versite eylemleriyle çalkalanmaya haz›rla- n›yor. Yerel seçimlerde tavr›m›z net, hakla- r›m›z› alana kadar mücadeleye devam... fiartlar›m›z var! AKP’nin arkas›nday›z! AKP’nin arkas›nday›z! Demokrasi yalanlar›yla rektör- lükleri ele geçiren AKP’nin balonu sönmeye devam ediyor. 2008 ya- z›nda AKP eliyle atanan rektörler üniversite ö¤rencilerine soruflturma ve ceza ya¤d›rd›. Tayyip Erdo¤an’› davet ederek polis ablukas›yla üni- versite aç›l›fl› yapan ve ö¤rencileri gözalt›na ald›ran AKP’nin göz be- be¤i Muhammed fiahin afifl ast›¤› için, faflistlere karfl› üniversitesini savundu¤u için cezalar ya¤d›rd›. 1 yar› y›l uzaklaflt›rma cezas› alan ar- kadafl›m›z cezalara, AKP’nin iki- yüzlülü¤üne karfl› üniversitenin öz- gürlü¤ü ve demokrasisi için ‹stan- bul’dan Ankara’ya YÖK’e yürüyor. Ergene’ye geçti¤imiz sene Yusuf Ziya Özcan’›n arabas›na yumurta att›¤› gerekçesiyle hakk›nda dava ve soruflturma aç›lan bir arkadafl›- m›z daha kat›lacak. 13 Mart’ta da Ankara’da olacaklar. Sayfa 6 BU KUTUDAN HAYAT ÇIKAR
12

Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

Mar 30, 2016

Download

Documents

Müşteri değil üniversiteli
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

16 Mart 1978, devle-tin en kanl› üniversitekatliam›n›n 31. y›l dönü-mündeyiz. Katliam›n üze-rinden y›llar geçmesinera¤men faillerin cezalan-d›r›lmas› bir yana yak›ngeçmiflte baflka katliam-larda tekrar kullan›lmaküzere devlet taraf›ndanödüllendirilmesi dikkatçekti. 16 Mart’ta bom-balar at›ld›ktan sonra fa-flistlerin kaçmas›n› sa¤la-yan polis amiri Reflat Al-tay’›n Hrant Dink’in kat-liam›n›n sorumlular›ndan

birisi oldu¤u ortaya ç›kt›.Son olarak, AKP 16 Martdavas›n› düflürerek katilleride ‘katil devlet’ zihniyeti-ni de sahiplendi¤ini gös-terdi.

16 Mart Beyaz›t Kat-liam› her y›l oldu¤u gibibu sene de Beyaz›t Mey-dan›’nda lanetlenecek.Katledilen 7 üniversiteliyiunutmamak, katliamc› dev-letten, 16 Mart’› AK’la-yanlardan hesap sormakiçin bütün üniversitelileriBeyaz›t Meydan›na ça¤›r›-yoruz. SSaayyffaa 33

16 Mart Beyaz›t Katliam›’n›n y›l dönümünde üniversiteliler Beyaz›t Meydan›’nda katliam› lanetlemek için eylem düzenleyecek. Da-vay› aklayan AKP’ye ve dünden bugüne de¤iflmeyen “katil devlet” zihniyetine karfl› bu sene de sesini bulacak Beyaz›t

say› 15 Mart 2009 destek niyetine 50 Kr

ö¤renci gazetesi www.kolektifler.net

Araflt›rma görevlileri 5 Mart'ta tarihibir eyleme imza att›lar. Güvencesizli¤ekarfl› isyan eden 500 genç akademisyen“Biz kal›yoruz, YÖK gitsin!” slogan›y-la gece boyu ‹stanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde üniversiteleriniterk etmeme eylemi yapt›lar.

Ayn› gün ö¤renciler baflta olmaküzere destekçilerle birlikte Beyaz›t Mey-

dan›'nda da 1000 kiflilik bir eylem ya-p›ld›. “Yusuf Ziya Özcan 50/D'ye geç-sin”, “Ne istiyoruz -‹fl güvencesi -Nezaman -Hemen flimdi -Vermeyecekler -Alaca¤›z”, “Ferman YÖK'ün Üniversi-teler bizimdir” gibi sloganlarla alan›inleten araflt›rma görevlileri ana kap›ya“Üniversitemizi terk etmiyoruz” pankar-t› ast›lar. SSaayyffaa 77

‹fl güvenceleri için ‹stanbul Üniversitesi’ni terk etmeyen araflt›rma görevlilerisadece 50/d güvencesizli¤i için de¤il, üniversiteleri için de isyandalar

Hocama dokunma!

AKP aklad› biz hesap soraca¤›z

Elimizde flemsiyeler, dilimizdebahar flark›lar›yla, Üzmezgil-lere, piyasac› rektörlere, flid-dete, gericili¤e, paral› e¤itimekarfl› flartlar›m›z var. Sadakade¤il, yard›m de¤il; haklar›m›-z› istiyoruz alaca¤›z. SSaayyffaa 55

Geçti¤imiz günlerde vizyona giren‘Pandora’n›n Kutusu’ filminin yönet-meni Yeflim Ustao¤lu ile gazetemiziçin bir röportaj gerçeklefltirdik. Us-tao¤lu, ‘Pandora’n›n Kutusu’ ve ya-flam üzerine görüfllerini gazetemiz-le paylaflt› SSaayyffaa 1100

Korkun flemsiyelerimizden

‹flte seçimtavr›m›z

AKP tüm Türkiye’de yerel seçimleri kazanmak için bütünhünerlerini ortaya koyuyor. ‹kiyüzlü, yalanc› AKP piyasac›,gerici, anti demokratikbir kent yönetimini dayat›yor. AKP’nin gerçek yüzünü çok iyibiliyoruz. Son olarak dapadiflah olarak karfl›m›za ç›kan TayyipErdo¤an, 29 Mart seçimleri öncesinde ensesinde oldu¤umuzuhissedecek

Üniversiteliler egemenlerin oyununagelmeyecek. Ulafl›mdan bar›nmaya,burs hakk›m›zdan sosyal haklar›m›zakadar haklar›m›z› elimizden alan beledi-ye yönetimlerine rahat vermeyece¤iz.

EnselerindeyizHaklar›m›z› almak için belediyelere yürü-yoruz. fiimdi söz s›ras› bizim! Her yer üni-versite eylemleriyle çalkalanmaya haz›rla-n›yor. Yerel seçimlerde tavr›m›z net, hakla-r›m›z› alana kadar mücadeleye devam...

fiartlar›m›z var!

AKP’ninarkas›nday›z!

AKP’ninarkas›nday›z!

Demokrasi yalanlar›yla rektör-lükleri ele geçiren AKP’nin balonusönmeye devam ediyor. 2008 ya-z›nda AKP eliyle atanan rektörlerüniversite ö¤rencilerine soruflturmave ceza ya¤d›rd›. Tayyip Erdo¤an’›davet ederek polis ablukas›yla üni-versite aç›l›fl› yapan ve ö¤rencilerigözalt›na ald›ran AKP’nin göz be-be¤i Muhammed fiahin afifl ast›¤›için, faflistlere karfl› üniversitesinisavundu¤u için cezalar ya¤d›rd›. 1yar› y›l uzaklaflt›rma cezas› alan ar-kadafl›m›z cezalara, AKP’nin iki-yüzlülü¤üne karfl› üniversitenin öz-gürlü¤ü ve demokrasisi için ‹stan-

bul’dan Ankara’ya YÖK’e yürüyor.Ergene’ye geçti¤imiz sene YusufZiya Özcan’›n arabas›na yumurtaatt›¤› gerekçesiyle hakk›nda davave soruflturma aç›lan bir arkadafl›-m›z daha kat›lacak. 13 Mart’ta daAnkara’da olacaklar. SSaayyffaa 66BU KUTUDAN HAYAT ÇIKAR

Page 2: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

Yaklaflan yerel seçimler öncesi siya-si partiler mitingler tertipleyerek, kirliçamafl›rlar› ortaya dökerek, halka boflvaatlerde bulunarak oy avc›l›¤›na bafl-lad›. Üniversitelilere ise egemenler içinbu seçimde uzaktan yak›ndan dikkatedahi al›nmayan bir kesim. Ekonomikkrizin y›k›mlar›yla birlikte yaflam ko-flullar› a¤›rlaflan üniversitelilerin isesöyleyece¤i pek çok fley var. Bütününiversiteliler belediyelere flartlar›n›hayk›rmak ve haklar›n› kazanmak içinharekete geçmeye bafllad›. AKP'ye,paral› e¤itime, flirketleflen belediyele-re karfl› üniversitelilerin flartlar› vareylemlerine birçok ilde start verildi.‹stanbul, Ankara, Mersin, Mu¤la,Bolu, Kocaeli gibi illerde yap›lan et-kinlikler ve eylemler kamuoyu olufl-turmaya üniversitelilerin yoksanama-yaca¤›n› belirtmeye ve haklar›n› ka-zanmaya bafllad›. Cebeci’nin flartlar› var

Ankara'n›n 15 y›ll›k belas› piyasac›,gerici, AKP'li Melih Gökçek'e; Anka-ra'l›lar› Gökçek'ten kurtaraca¤›n› iddiaeden CHP'li Murat Karayalç›n'a üniver-siteliler flartlar›n› hayk›r›yor. Üniversite-lere ulafl›m›n ücretsiz olmas›n›, evler-de kalan ö¤rencilerin kiralar›n›n denet-lenmesini ve faturalara % 50 indirim,burs, üniversitelerin elektrik, su gibi gi-derlerinin belediyelerin karfl›lamas›n›,sosyal kültürel alanlar›n ücretsiz olma-s›n› ve belediye yönetiminde söz ve ka-rar hakk› gibi taleplere üniversitelerdenilk günlerden güçlü kat›l›m oldu.Mu¤la ö¤rencisiz olmaz

Mu¤la Üniversitesi Ö¤renci Kolek-tifleri “Bu flehir bizsiz olmaz” diyereküniversitelerin belediyeden flartlar›n›aç›kl›yor. 24 fiubat günü S›n›rs›zl›kMeydan›'nda açt›klar› masada üniversiteögrencilerini flartlar›na sahip ç›kmaya ve“E¤itimin çivisi ç›kt› bir çivi desen çak” diyerek haz›rlanan

kütü¤e çivi çakmaya davet ettiler. 1Mart'ta da flehir meydan›nda açt›klar›masada üniversitelilerin bar›nma ve bes-lenme sorununu vurgulamak için “Bukiraya bu makarna” slogan›yla makarnada¤›tt›lar. Yap›lan eyleme sadece üni-versiteliler de¤il yafll›s›ndan gencinebirçok insan destek verdi. Kampanyayap›lan panel ve söyleflilerle devam edi-yor.‘Oy'una gelme, flart›n› söyle”

“Okudu¤un flehirde 'oy'una gelme,flart›n› söyle” ça¤r›s›yla 21 fiubat'ta bireylem gerçeklefltiren Mersin Ö¤renciKolektifi de belediyeye flartlar›n› söyle-di. Belediye önünde yap›lan eylemdeücretsiz ulafl›m, burs, sosyal ve kültü-rel etkinliklerin ücretsiz olmas›, ö¤renciev kiralar›n›n denetlenmesi gibi flartlardile getirildi.

AKP’nin kriz politikalar›na karfl› 15 fiubat’ta halk Kad›köy Meydan›’ndayd›. Ö¤renci Kolektif-leri de krizden en çok etkilenen toplumsal kesim olan üniversitelilerin taleplerini alana tafl›d›

Kriz flartlar›n›n etkisiyle de yaflam koflullar› giderek a¤›rlaflan üniversiteliler tepkilerini büyütüyor. Ö¤ren-cileri müflteri olarak gören belediyelere karfl› ülkenin her yerinde üniversiteliler “flartlar›m›z var” diyor

Kolektifler’den fanzin ‹nad›na ampülsün! Pasosu olmayana dayak Öldüren seçim politikas›Abant ‹zzet Baysal Üniveritesi Ö¤-

renci Kolektifi ç›kard›¤› fanzinleüniversitelere kendini tan›tt›. Fa-kültelere, yurtlara,ö¤retmenlereda¤›t›lan fanzinlere ilgi oldukçabüyüktü.

Geçen dönem da¤›t›lan krizbafll›kl› fanzinle hafta sonu 3.25tl olan yemekhane fiyatlar›n›n1.5 tl olan hafta içi fiyat›na çek-tirilmesinin de etkisiyle ilgi çokyo¤un oldu. Yeni dönemle birlik-te masa açmaya da bafllayan Ko-lektifler, bu sayede yüzlerce ö¤ren-ciyle irtibata geçti. Özel güvenlik görevlilerinin olumsuz tav›r-lar›na ra¤men Bolu'da kolektif çal›flmas› y›lmadan sürüyor.

Bursa’da, Tayyip Erdo¤an hakk›nda ‘Ampul Tayyip’ slo-gan›n›n at›ld›¤› iki eylem mahkemelik oldu. Liselilerin ÖSS’yiprotesto eyleminde at›lan bu slogan yüzünden aç›lan dava-da, iki lise ö¤rencisi, iki ö¤retmen ve bir dernek üyesine Erdo-¤an’a hakaretten 11’er ay 20’fler gün hapis cezas› verildi. Di-¤er eylemin dokuz san›¤›ysa hâlâ yarg›lan›yor. Bursa emniye-tinin tutana¤›nda flu not var: “Amerikanc›, iflbirlikçi, önce din-ci, sonra libofl, e¤itimi satan’ slogan-lar›na topluluk taraf›ndan hep bira¤›zdan her cümlenin aras›nda ‘Am-pul Tayyip’ sloganlar› at›lm›flt›r. Deva-m›nda topluluk taraf›ndan önde bu-lunan iki kiflinin trampetleriyle tempotutturarak ‘Ampulsün sen Tayyip,ampulsün sen Tayyip, ampulsün senTayyip’ slogan› iki defa at›lm›flt›r.”

Antalya'da bindikleriÖzel Halk Otobüsü'nde pa-sosu olmad›¤› için söförletart›flan ö¤rencilere flöför vearkadafllar› sald›rd›. AkdenizÜniversitesi ö¤rencisi alt›genç, Tosmur Kavfla¤›'ndabindikleri otobüste, pasogöstermelerini sert bir flekil-de isteyen özel halk otobüsü flöförü ile tart›flt›. Bir ö¤renci di-key geçifl ile geldi¤inden pasosunun yan›nda bulunmad›¤›n›söyleyince flöför otobüsten inmelerini istedi. Ö¤renciler in-meyi kabul etmeyip seyahate devam edince, flöför arkadafl-lar›n› ça¤›rd›. ‹lerideki bir durakta otobüse binen iki kifli ilebirlikte flöfor, cop ve sopalarla ö¤rencilere sald›rd›. Üniversi-te ö¤rencileri flöför ve arkadafllar›ndan flikayetçi oldular.

Lise son s›n›f ö¤rencisi Tolga Taflk›n, MP3 çalar verilece-¤i vaadiyle AKP yerel seçim aday tan›t›m toplant›s›na götü-rülmüfl ve daha sonra da toplant›ya kat›l›m ödülü olararakdi¤er gençlerle birlikte Ankara Büyükflehir Belediyesi'ninSincan Gençlik Merkezi'nde havuza girmelerine izin veril-miflti. Ama havuzda cankurtaran ve görevli olmad›¤› içinTolga Taflk›n bo¤ularak hayat›n› kaybetti. Olay›n ard›ndanAnkara Ö¤renci Kolektifleri yaklafl›k 70 kiflinin kat›ld›¤› bireylemle belediye bi-nas› önüne giderekMelih Gökçek'i pro-testo etti. Ö¤rencile-rin tafl›d›¤› pankartta“Kader diyemezsinizsiz de öldürmeyi iyibilirsiniz” yaz›yordu.

2

m yc k

HABERLER www.kolektifler.net

13 fiubat tarihinde Sabah ve ATV çal›flanlar›n›n bafl-latm›fl oldu¤u greve Cebeci Ö¤renci Kolektifi destekverdi. 25 fiubat'ta alk›fl eylemi, bas›n aç›klamas› ve Tür-kiye Gazeteciler Sendikas›’ndan (TGS) bir temsilciyle ya-p›lan söylefli ile sürdü. ‹lk olarak ‹letiflim Fakültesi kanti-ninde konuflmalar ile bafllayan bir dakikal›k alk›fl eylemi-ne ö¤rencilerden yo¤un destek geldi. Ard›ndan fakültebinas›n›n önünde TGS temsilcilerinin de kat›ld›¤› bir ba-s›n aç›klamas› gerçekleflti. Yaklafl›k 50 kiflinin kat›ld›¤›aç›klamada grev sürecine nas›l gidildi¤ine, iflveren ko-numundaki Turkuvaz medyan›n iflçilere yönelik yasad›-fl› sald›r›lar›na ve tehditlerine de¤inildi. Sabah-ATV çal›-flanlar›n›n ve tüm bas›n emekçilerinin örgütlenme hak-k› için verdi¤i mücadelenin “iletiflim hakk›” ve haklarmücadelesi ile iliflkili oldu¤unu söylediler.

Cebeci, ODTÜ, Mersin veMu¤la’da üniversiteliler; burs, ula-fl›mda indirim, yurt, ö¤renci ev ki-ralar›n›n denetlenmesi, flehirdekikültür sanat etkinliklerinin indirimliolmas› ve belediye yönetimindesöz hakk› taleplerini eylem ve

kampanyalarla duyuruyor

Haklar›m›z› söke söke alaca¤›z

Krize karfl› on binler Kad›köy’deydiD‹SK, KESK, ve TÜRK-

‹fi’in ça¤r›c›l›¤›n› yapt›¤›, “Kri-zin Bedelini Ödemeyece¤iz; ‹fl-sizli¤e ve Yoksullu¤a Karfl›Birleflik Mücadele! Emek veDemokrasi Mitingi”ne on bin-lerce kifli kat›ld›. Sabah›n er-ken saatlerinde toplanmayabafllayan kalabal›k üç koldan‹skele Meydan›’na yürüdü.

Yürüyüfl boyunca AKP kar-fl›t› sloganlar at›l›rken emekcephesi, krize karfl› yapt›¤›ikinci kitlesel mitingle, krize

karfl› emekçilerin, yoksullar›n,ö¤rencilerin taleplerini alanlaratafl›d›.

Kitlenin tamam›n›n alanas›¤mad›¤› miting, Naz›m Hik-met’in “Kerem Gibi” fliiri eflli-¤inde bir dakikal›k sayg› duru-flu ile bafllad›. Miting, Türk-‹fl,D‹SK ve KESK’in genel bafl-kanlar› Mustafa Kumlu, Süley-man Çelebi ve Sami Evren’inkonuflmalar› ile devam etti.

Kumlu’nun konuflmas› s›ra-s›nda, Ergenekon tutuklusu

Mustafa Özbek’in baflkan› ol-du¤u Türk-Metal sendikas› Bir-leflik Metal-‹fl sendikas› korte-jine sald›rarak provokasyon ya-ratt›.

Sendika Baflkanlar› yapt›kla-r› konuflmalarda krize karfl›emekçilerin taleplerini vurgu-larken AKP’ye göndermelerdebulundular.

Ö¤renci Kolektifleri olarakmitinge ‘Burs Hakk›m›z›-Ula-fl›mda ‹ndirim ‹stiyoruz-Ö⁄-RENC‹ KOLEKT‹FLER‹’ pan-

kart›yla kat›larak, krizden ençok etkilenen toplumsal kesimolan ö¤rencilerin krize karfl›flartlar›n› alana tafl›d›. “Faturay›Ödeme-fiart›n› Söyle, KrizeKarfl› fiartlar›m›z Var, MüflteriDe¤il Ö¤renciyiz, Krizin Fatu-ras› AKP’ ye, Burs hakk›m›z›istiyoruz" sloganlar›n›n at›ld›¤›Kolektif korteji yürüyüfl ve mi-ting boyunca olumsuz hava ko-flullar›na ra¤men coflkusundanhiçbir fley kaybetmedi.

Anadolu Üniversitesi Yunus Emre kampusünde ö¤renciler ken-di kürsülerini yemekhane içinde kurdular. Yemekhanes›ras›nda bek-leyen ö¤renciler Ö¤renci Kolektifleri'nin kürsüden hayk›rd›¤› talep-leri alk›fllarla karfl›lad›.

Yaflanan ulafl›m, beslenme, bar›nma gibi sorunlardan bahsede-rek ortak bir çözüm bulmaya çal›fl›ld›. Bir ö¤renci kenti olan veEskiflehir için ekonomik, kültürel geliflimi anlam›nda çok fley ifa-de eden üniversiteliler olarak belediyelerde söz hakk›, faturalar›n,ulafl›m›n, bar›nman›n çok pahal› oldu¤u günümüzde belediyeler-den burs istediklerini belirttiler.

8 Mart’a yaklafl›rken üniversiteli kad›nlar›n sorunlar›n› ve ta-leplerini de kürsüden hayk›ran ö¤renciler, talepleri bir kez dahahep beraber Eskiflehir sokaklar›nda hayk›rmak için üniversiteli ka-d›nlara ça¤r› yapt›lar. Kolektifler önümüzdeki günlerde de ö¤ren-ci kürüsünden taleplerini anlatmaya devam edecek.

Kocaeli’ninflartlar› var

Kocaeli Üniversitesi Ö¤renci Kolektifleri

seçim öncesi belediyeye flartlar›n› götürdü.

Ö¤renciler ellerinde “flirket de¤il belediye

istiyoruz, faturay› ödeme flart›n› söyle” gibi

dövizlerle tek s›ra halinde belediye önüne

gittiler. fiartlar›n yaz›l› oldu¤u dilekçeeyi çö-

züm masas›na götürmek isteyen ö¤renciler

çevik kuvvet ekipleri ve zab›tan›n genifl gü-

venlik önlemleriyle karfl›laflt›. Kap› önünde

bas›n aç›klamas› yap›ld›ktan onra iki ö¤ren-

ci dilekçeyi çözüm masas›na götürdü. Ö¤-

renciler yedi flart içerisinden üniversitenin

elektrik, su, do¤algaz paralar›n›n belediye

taraf›ndan ödenmesi ve ö¤renci ev kiralar›n

kontrol alt›na al›nmas› flartlar›n›n belediye-

nin yetki alan› d›fl›nda oldu¤unu, di¤er flart-

lar›n ise iflleme al›nd›¤›n› belirten numarala-

r› alarak belediyeden ayr›ld›lar.

Daha önce de mali kriz ebebiyle ev ki-

ralar›n› ödeyemeyen ö¤renciler çad›rlar›n›

al›p belediye binas›na kurmak istemifllerdi.

Binaya girmek isteyen ö¤renciler zab›ta ve

iki otobüs polis taraf›ndan darp edilerek

zorla bahçeye ç›kar›lm›flt›. Arbede s›ras›nda

ö¤rencilerin yanlar›nda getirdi¤i çad›rlar da

k›r›lm›flt›.ö¤renciler sa¤lam kalan tek çad›r›

belediye binas› önünde açarak belediye

baflkan› Karaosmano¤lu'nu beklemifl ve

sonra gelen baflkan yard›mc› ile görüflmüfl-

lerdi.

ODTÜ yüklendikazand›

Geçti¤imiz dönem ODTÜ Ö¤renci Kolektifleri'nin“Herkese ucuz, sa¤l›kl›, doyurucu yemek” talepleriylebir kampanya bafllatm›flt›. Kampanya boyunca birçokeylem ve etkinlikle yemekhane sorununu ODTÜ yöneti-minin gündemine sokmay› baflarm›flt›. Dört bin imza üçyüz ö¤rencinin kat›ld›¤› bir eylemle rektörlük önüne gö-türülmüfltü. Ayr›ca yemekhanede tiyatral gösteriler vetaleplerini daha güçlü duyurabilmek için her gün birdakikal›k alk›fl eylemleri yap›lm›fl ve eylemlere ODTÜ'lü-lerin kat›l›m› oldukça yo¤un olmufltu. ‹kici dönem ö¤-renciler okula döndüklerinde kampanyalar›n›n kaza-n›mla sonuçland›¤›n› gördüler. Çünkü art›k yemekha-nedeki yemek çeflidi dörde ç›km›flt›.Rektörkükle yap›lantoplant›da imzalar›n dikkate al›naca¤› ama ücretlere de

zam yap›laca¤› söylenmiflti. Buna ra¤-men söylenen zam da

yap›lmad›.

Anadolu'da özgür kürsü CEBEC‹'DEN SABAH-ATVBOYKOTUNA DESTEK

Haklar›m›z› söke söke alaca¤›z

Page 3: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

3GÜNDEMwww.kolektifler.net

16 Mart 1978’de Beyaz›t Meydan›’nda, at›lanbomba ve aç›lan atefl sonucu 7 üniversitelinin (Ce-mil Sönmez, Baki Ekiz, Hatice Özen, Abdullah fiim-flek, Murat Kurt, Hamit Ak›n ve Turan Ören) canverdi¤i Beyaz›t Katliam›; polisi, faflisti, askeriyle ya-p›lm›fl bir kontrgerilla katliam›d›r. At›lan bomban›nordu patentli oldu¤u ve Abdullah Çatl›'ya verilmifloldu¤u sonradan ortaya ç›kt›. Katliam esnas›nda ora-da bulunan Polis fiefi Reflat Altay faflistlerin peflin-den koflan polislere “Dur” emri vererek faillerin kaç-mas›n› sa¤lad›. Reflat Altay y›llar sonra Hrant Dinkcinayetinde ad› geçen Trabzon Emniyet Müdürü’ydü.

Devletin katliamda kulland›¤› failler bugün AKPtaraf›ndan ödüllendirildi; 16 Mart davas› y›llar son-ra 2009’da düflürüldü. 16 Mart'› böylece AK’laya-caklar›n›, bu kanl› katliam›n üzerine sünger çektik-lerini düflünebilirler. Ancak 16 Mart’ta yitirdiklerimi-zin hesab›n› sormak için o günden bugüne üniver-siteliler katliamc› devlete karfl› her zaman en öndeoldular. 16 Mart'la üniversitenin susmas›n›, elefltirelgücünü yitirmesini amaçlayanlar, bugün de üniversi-teler üzerinde gerici ve faflist bask›yla birlikte piya-san›n üniversiteyi iflgal etmesini sa¤layanlard›r. Üni-

versitelerin bafl›na geçirilen onca AKP'li rektör, bumisyonun temsilcileridir.

16 Mart Katliam› bugünlere kadar davalarla de-¤il, her y›l yüzlerce ö¤rencinin Beyaz›t Meydan›’ndafaflizme karfl› mücadele için etti¤i yeminlerle hat›r-land›. Tarihler 16 Mart’› gösterdi¤inde üniversitelileryine Beyaz›t Meydan›’nda olacaklar. Ve sesini bu-lacak Beyaz›t yeniden!

ABD’nin Ortado¤u'ya dönük sömürge-cilik politikalar› do¤rultusunda gerçeklefltir-di¤i Irak iflgalinin 6. y›ldönümüne girili-yor. 20 Mart 2003'te bafllayan iflgalden bu-güne Irak'ta yüz binlerce insan katledildi.Ancak ABD, Irak'ta halk›n direnifli karfl›-s›nda arzulad›¤› sonuçlara ulaflamad›.

ABD bu sömürgecilik politikas›na tümdünyay› ortak etme çabas›ndan da hiç vaz-geçmedi. ‹ncirlik Hava Üssü’nü, MersinLiman›’n› seve seve ABD askerine açanAKP'nin iflbirlikçilik becerisini ise biliyo-ruz. Ancak 2003'te Meclis'ten geçirilmekistenen Irak'a asker gönderme tezkeresi,üniversitelilerin de içinde yer ald›¤› emper-

yalist savafl karfl›t› muhalefeti güçlendirme-miz ve halk›n Ankara'y› doldurarak tezke-reye izin vermemesi sayesinde engellene-bilmiflti.

Bugün ABD ve ‹srail baflta olmak üze-re emperyalistlerin savafl ve kan ifltahlar›bitmifl de¤il. Gazze'deki vahfletin yaralar›hala taze. AKP ise Osmanl› hat›rlatmala-r›yla emperyalistlerin bölgedeki en büyükiflbilirkçisi olmak konusunda hevesini hiçyitirmedi. fiimdi de islamc› kimli¤iyle “be-ni kullan›n” diyor. Biz üniversitelilere dü-flense, emperyalist savafl ve sömürü politi-kalar›na ›srarla, inatla karfl› ç›kmaya de-vam etmek. AKP'nin ikiyüzlülü¤ünü teflhir

ederken, iflbirlikçi politikalar›n önüneüniversite duvar›n› çekmek.

16 Mart Beyaz›t Katliam›n›n üzerinden 31 y›l geçti. 7 üniversitelinin hayat›n› kaybetti¤i bu katliamla üniversitenin susmas›n›, elefltirel gücünü yitirmesini amaç-layanlar bugün de üniversiteler üzerinde gerici ve faflist bask›yla birlikte piyasan›n üniversiteyi iflgal etmesini sa¤layanlard›r

ABD emperyalist planlar›n›, AKP ifl-birlikçilik misyonunu geniflletirken herzaman oldu¤u gibi karfl›lar›nda ilk ön-

ce üniversitelileri bulacaklar

Yediden yetmifle ülkece 29Mart’taki yerel seçim gündeminekilitlendik. Egemenler seçim start›-n› çoktan verdiler. fiimdi sokaklar›-m›z hiç olmad›¤› kadar rengârenkolmaya bafllad›. Çocuklar için bugörüntü güzel olabilir, büyükleriçinse her seçimden önce görülengörüntülerden baflka bir fley de¤il-dir muhtemelen.

Bu kadar basit de¤il tabi. 29Mart yerel seçimlerinden sonraAKP ve baflta CHP olmak üzere di-¤er muhalefet partileri için denge-ler de¤iflebilir. Görünen o ki yerelseçimler iktidar mücadelelerinin k›-z›flaca¤› bir dönem olacak. Öyle kiDavos’taki sahte kabaday›l›klar›n,tozlu toprakl› aç›lan metro istas-yonlar›n›n, ortaya saç›l›p savrulanyolsuzluklar›n, kuran kursu/çarflafaç›l›mlar›n›n vb. seçim öncesi orta-ya ç›kan tablolar baflta AKP olmaküzere egemenlerin yerel seçimlerine kadar önemsedi¤ini göstermek-tedir.

Çünkü AKP’yi iktidar yapanözelliklerinden birisi devlet meka-nizmas›n›n büyük bir bölümüneegemen olmas›ndand›r. Yerel yö-netimler daha kurulmadan önceAKP projesinin bafllad›¤› yerlerdir.AKP buralarda daha da kökleflmiflbir geçmifle sahiptir. Yerel yöne-timler TBMM’ye ba¤l› olarak hare-ket eder. Yani onun üzerinde de¤ildenetiminde bir güçtür. Ancak bugüce sahip olmak, iktidar olma yo-lunda önemli bir mevkidir. 29Mart yerel seçimlerinin egemenleraç›s›ndan önemli noktalar›ndan bi-risi budur.

Di¤erleri ise yerel yönetimlerinpiyasac›l›¤›n ve gericili¤in hayatageçirildi¤i sistemin hayat damarla-r›ndan birisi olmalar›ndan ötürü-dür. ‹stanbul, Ankara, ‹zmir gibi il-ler sanayi üretiminin ve ticaretinyo¤un oldu¤u yerler konumunda-d›r. Bu illerde belediyelerin köklefl-mifl piyasa iliflkileri vard›r. Rantiye-cili¤in, yolsuzluklar›n afl›r› oldu¤ubüyükflehirlerde belediyeler piyasakuruluflu gibi hareket etmektedir.Piyasalaflt›rma bugün belediyelereliyle gerçekleflmektedir. Geliflkinolmayan taflra illerinde kentlerinyönetimleri, yine piyasac›l›k iliflkilerigüçlü olan ve kendisi bir piyasakuruluflu gibi çal›flan yönetimlerdir.Taflrada belediyeler geliflkin olma-yan kent sermayesinin ihtiyaçlar›için yo¤unluku olarak üniversiteli-leri ekonomik gelir kayna¤› olarakgörmektedir. Belediyeler kamusalhizmetleri piyasa kurallar›na göreparal›laflt›rarak sunmaktad›r.

Yerel yönetimlerin halkla kur-du¤u iliflki Meclis’ten daha s›k›d›r.Bu iliflkiyi gericili¤i örgütlemekleegemenler aras›nda en iyi kullananAKP’den baflkas› de¤ildir. Her yerelyönetimin, kendi yerelinin özgün-lüklerine göre halk›n üzerinde ta-hakküm kurabilme yetene¤ine sa-hip oldu¤unu belirtmifltik. Beledi-yelerin cemaat ve tarikat iliflkileriile içli d›fll› olmas›, yerel yönetimle-rin gericili¤in uygulay›c›s› halinegelmesi (yayg›nlaflan kuran kursla-r›, halk›n sosyal yaflam›n›n k›s›tlan-mas›), özellikle yoksullar›n haklar›n›elinden al›p aza raz› gelme yani di-lencilefltirme politikalar›n›n (kömürda¤›t›mlar›) uygulanmas› gibi gericipolitikalar bugünkü yerel yönetim-lerin temel özelliklerindendir. Bu-gün tüm bunlar›n sahibi ve yürü-tücüsü AKP’dir.

Bu yüzden 29 Mart yerel se-çimlerinde AKP’nin temel stratejisibirincil olarak elinde bulundurdu-¤u yerel yönetimleri kaybetme-mek, iktidar olamad›¤› bölgelerdeise (Diyarbak›r, ‹zmir vb.) tüm ola-naklar›n› ortaya koyarak iktidar ol-makt›r. Seçimlerden zay›f ç›kmas›halinde güç kaybeden bir AKP'yeemperyalizmin ve sermayenin des-te¤i de azaltacakt›r. Bu da genelolarak AKP’nin insiyatifini azalta-cakt›r. ‹kincil hedefi ise 29Mart’tan sonras›na sakl›d›r. AKPayn› zamanda tüm dünyada yafla-nan ve Türkiye’de de y›k›mlar› güngeçtikçe a¤›rlaflan ekonomik kriziegemenlerin ç›karlar› do¤rultusun-da yönetmek zorundad›r.

IMF’nin, DB’n›n, yerli ve yaban-c› sermaye AKP’den krize karfl›kendi ç›karlar› için çok acil önlem-ler almas›n› istemektedir ve krizinfaturas›n› halka ç›kartmak için buönlemleri hayata geçirmesini bek-lemektedir. Bu projelerin hayatageçirilmesinde yerel yönetimlerinrolü önemlidir. AKP’nin hedefi neoliberalizmin pürüzsüz uygulanmas›için bugün yerel seçimlerden galipayr›lmak ve tek bafl›na iktidar›n›devam ettirmektir. Üçüncü hedefiise belediyeler eliyle örgütledi¤igericilik olanaklar›n› elinden kaç›r-mamak ve güç kaybetmemektir.

Yerel seçimlerde bu y›l 48 milyon kiflinin oykullanmas› bekleniyor. Bu say›n›n 2 milyonu buy›l ilk defa oy kullanacak olan 18 yafl›n› yenidoldurmufl genç nüfus. Bunun az›msanamayacakbir oran›n› ise üniversiteliler oluflturuyor.

Üniversitelilerin yerel seçimler karfl›s›nda na-s›l bir tavr› olmal›d›r? Bu noktada, “oyumuzuhangi adaya verelim?” sorusu üniversiteliler içinkritik olan soru de¤ildir. Çünkü seçimlere girenadaylar, halk›n ve elbette bizlerin kendi taleple-rimiz do¤rultusunda, kendimizin belirledi¤i aday-lar de¤ildir. 4 y›lda bir halk›n önüne oy sand›-¤› koymakla demokratik bir yerel seçim yap›l-mam›fl oldu¤unu asl›nda herkes biliyor. Öte ta-raftan dikkat edilirse baflkan adaylar›n›n seçim

programlar›nda üni-versitelilere ne-

redeyse hiçyer veril-m e m i fld u r um -da. Oysabinlerceüniversi-

teli

hem say›sal anlamda yok say›lamayacak bir ka-labal›k, hem de üniversiteli kimli¤iyle kent ya-flam›n›n farkl› ve önemli bir parças›d›r.

Ulafl›m, bar›nma, su-elektrik-do¤algaz fatura-lar›, ev kiralar› ve burs gibi belediyelerin do¤-rudan sorumlu oldu¤u konular bugün krizin deetkisiyle üniversiteliler için ciddi sorunlar. Bele-diye yönetimleri ise bugüne kadar oldu¤u gibipiyasac› zihniyetle bu haklar› gasp etmeye de-vam ediyor. ‹flte tam da bu noktada gelecek dö-nemin kent yönetimleri yeniden belirlenirken üni-versitelileri do¤rudan ilgilendiren bu sürece bi-zim de müdahale etmemiz gerekir. Ancak bumüdahale sorunlar›m›z›n ve taleplerimizin ortak-l›¤›n›n da bir gere¤i olarak yerel seçimlere tamda bizden istenildi¤i gibi bireysel seçmenler ola-rak de¤il, kentlerin önemli ve belirli bir kesimi-ni ifade eden üniversiteli kimli¤imizle olmal›d›r.Bu anlamda bizim gündemimiz sand›k de¤il, so-kakta yürütece¤imiz hak mücadelesidir.

Önümüzdeki günlerde seçim gündemi daha dayo¤unlaflacak. Bize kalansa her zaman söyledik-lerimizi bugün çok daha güçlü söylemek. Ula-fl›m hakk›m›z› istemek, burslar›m›z› almak, bele-diye yönetimlerinde söz hakk› istemek gibi.Adaylar›n kendi meflreplerince birbirleriyle yar›fl-

t›klar› seçimlerde bizler taleplerimizle, ey-lemlerimizle haklar›m›z› inatla gün-dem haline getirebiliriz ve adaylar›flatlar›m›z ve hak mücadelemizlezorlayabiliriz. Bu anlamda seçimler-den daha fazlas›n› beklemek 29

Mart’tan sonra hayal k›r›kl›¤›ndanbaflka bir fley olmayacakt›r. Var olan biçimiyle yerel seçimlerin

halk›n en temel sorunlar›n›n, seçimlerin oda-¤›na yerleflti¤i bir se-

çim olmad›¤› ortada. Neadaylar halk›n adaylar›ne de seçilecek aday-lar halk›n yönetimi-ni sa¤layacak olanadaylar. Bu an-lamda halk as-l›nda yerel se-çimi belirle-yen güç de-¤il. Türkiyemaalesef de-mokrasininde¤il fafliz-min, gerici-li¤in ege-men oldu¤ubir ülkedir.

Bu seçim-lerde, AKPkendi iktidar›n›sa¤lama almayaçal›flacak; CHP iseAKP karfl›s›nda mev-zi kazanmaya çal›flacak.Yani düzen partilerininderdi kendi iktidar ve ç›karalanlar›n› geniflletmekten ibaret.Fakat biz seçimimizi çoktan yapt›k.Demokrasi ve haklar›m›z bize kimsedenbir nimet olarak gelmedi, gelmeyece¤i-ni de biliyoruz. Biz haklar›m›z› sokak-ta mücadeleyle kazanaca¤›z. fiimdihaklar›m›z için bütün üniversitelilerinpiyasac›, gerici, anti demokratik belediye-cilik anlay›fl›ndan daha fazla hesap sor-ma zaman›.

AKP’nin de¤irmeni‘yerel yönetimler’

Üniversiteliler bulunduklar› ken-tin önemli bir parças›d›r. Üniveriste-lilerin gündelik temel ihtiyaçlar› içinçektikleri s›k›nt›lara dair belediyelersürekli çözüm üreteceklerine dairvaatte bulunurlar. Fakat bulduklar›her çözümün ucu paraya dayan-maktad›r. Bizim fikirlerimiz ise bele-diyenin kap›s›ndan içeri dahi al›n-mamaktad›r.

nn UUllaaflfl››mm:: Ulafl›m ücretleri belir-li bir standarttan yoksun ve pahal›-d›r. Belediye otobüsleri yetersiz veniteliksizdir. T›ka basa dolu veyabozuk otobüsler ulafl›m› çileye çe-virmektedir. Öte taraftan paso uy-gulamas› sadece ö¤rencili¤i ispatetmek için vard›r. Oysaki ö¤rencikimlikleri de pekâlâ bu ifle yarar. Üs-telik pasolar her y›l yenilenmekte vebinlerce ö¤renciye parayla sat›l-maktad›r. Ulafl›m ücretsiz olmal›,paso ise kald›r›lmal›d›r.

nn BBuurrssllaarr:: Belediyeler, üniversi-te ö¤rencilerinin yaflamlar›n› des-tekleyecek maddi yard›mlar› yap-mak zorundad›r. Birçok belediyegeçti¤imiz döneme kadar bir lütuf-muflças›na burs yard›m› yapmak-tayd›. Bugünse baflta ‹BB olmaküzere bir çok belediye bu bursu bi-le çok görür oldu. Burslar, belediye-

lerin bizlere lü-tuflar› de¤ildir, ihtiyac›

olan her ö¤rencinin en temelhakk›d›r. nn BBaarr››nnmmaa:: Kredi ve Yurtlar Ku-

rumu’na ba¤l› yurtlar›n kapasitelerioldukça s›n›rl›d›r. Üstelik kalabal›kve niteliksizdir. Di¤er yurtlar ise özelve tarikat yurtlar›d›r. Bu yüzden üni-versiteliler ya pahal› yurtlarda kal-mak zorunda ya da gericilerin kuca-¤›na at›lmaktad›r. Belediyeler buanlamda üniversitelilerin bar›nmasorununun asli muhatab›d›r ve üni-versitelilerin ihtiyaçlar›na göre aci-len nitelikli ve paras›z yurtlar yap-mak zorundad›r.

Ev sahipleri ö¤rencilere yoluna-cak kaz muamelesi yapmakta, ö¤-renciler kötü evlere mecbur edil-mektedir. Belediyeler kiralar›n ö¤-rencilerin ödeyebilece¤i belirli bir s›-n›rda tutulmas›na dönük kontrolüngarantörü olmal›d›r.

nn FFaattuurraallaarr:: Su, do¤algaz veelektrik faturalar› üniversitelilerin

önemli sorunlar›ndand›r. Bunlar-dan su ve do¤algaz do¤rudanbelediyelerin bünyesindedir.Zamlarla birlikte ö¤renci ev-lerinde biriken faturalar sonaylarda eylemlerde yak›l-mak için kullan›lmaya bafl-land›.

nn SSoossyyaall kküüllttüürreell hhiizz--mmeettlleerr:: Sinema, tiyatro,kütüphane, vb. mekanlarüniversitelilerin kenttekiyaflam›n› desteklemekiçin tahsis edilmesi gere-kirken ço¤u kentte bun-lar ya hiç sa¤lanma-maktad›r ya da bu hiz-metlerden yararlanmakbir lüks haline gelmifltir.

nn KKeenntt yyöönneettiimmii::Üniversitelilerin kent içe-risindeki bütün konular-da belediye yönetimle-rinde söz ve karar hak-k› sahibi olmas› zorunlu-dur.

fiirket de¤il belediye istiyoruz

AKP aklad› hesab›n› biz soraca¤›z

Irak ‹flgali 6. y›l›nda

HAKLARIMIZI ‹ST‹YORUZ

Yerel seçimlerin biz üniversiteliler için tek bir anlam› var. O da kime oy verilece¤inin derdine düflmek de¤il, haklar›-m›z için mücadale etmek. Çözüm teker teker sand›¤a gitmekte de¤il, hep birlikte üniversiteliler olarak mücadelede!

Halepçe’yi unutmad›k16 Mart 1988, Halepçe’de Saddam Hüseyin’in

kimyasal silahlarla Kürt halk›n› imha girifliminin y›ldönü-mü. 5000 insan›n ölmesine ve 15 bin yaral›ya nedenolan kimyasal silahlar ABD’den temin edilmiflti. Emper-yalizmin co¤rafyam›zdaki katliamlar› bitmiyor, Gaz-ze'de hala kan daml›yor. Ortado¤u’nun yoksul halkla-r› hep katliamla, gericilikle, faflizmle bo¤ufluyor. Halep-çe katliam›n›n da y›ldönümü olan 16 Mart’ta Beyaz›tMeydan› faflizme karfl› halklar›n kardeflli¤i için yank›lan-maya devam edecek.

Page 4: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

Mimarl›k ve ‹lahiyat e¤itimleri alanKadir Topbafl, Tayyip ‹stanbul Büyük-flehir Belediye Baflkan› iken dan›flma-n›, bir dönem Beyo¤lu Belediye Bafl-kanl›¤›, Fazilet Partisi ‹l Baflkanl›¤›yapt› ve son olarak ‹BB baflkan›olarak AKP’nin görünür simala-

r›ndan birisi oldu. fiimdi Ye-niden ‹BB baflkanl›¤›na adayolan Kadir Topbafl’›n ‹s-

tanbul’a ve ‹s-tanbul halk›naverdi¤i zarar›baflka kimse vere-memiflti.

n ÜniversiteKampüslerinin yeni

apartmanlar dikmek ve trafi¤iazaltmak gibi gerekçeler göstererek

flehir d›fl›na tafl›nmas› önerisini yap-t›. Ald›¤› tepkiler üzerine bu öneri

havada kald›.n Mimar bey ‹stanbul’da bir çok

semtte kentsel dönüflüm projelerini hayatageçirmek için yoksullar›n evlerini bafllar›nay›kt›rd›. Ayazma, Kurtköy, ‹çerenköy, Sulu-kule, Hac›hüsrev, Bakkalköy, Bahçeliev-ler’de Kadir Topbafl hizmet yerine y›k›mekiplerini götürdü. ‹ETT arsas›n› özellefltire-rek Duba-i kulelerini diktiren Topbafl’›n halen devameden projeleri aras›nda Tarihi HaydarpaflaGar›’n›n y›k›m›, Karaköy sahilinin özelleflti-rilmesi, defalarca kere eylem yap›lmas›nara¤men 3. köprünün yap›lmas› var. Ayr›catarihi Taksim AKM binas› da y›k›m› bek-leyen binalar aras›nda.

n Çarp›k kentleflmeye bir türlü çözümbulunamad› üstelik meydana gelen kazalar-da ve ölümlerin ard›ndan ortaya ç›kan ger-çek ise ‹BB’nin suçlu oldu¤uydu. Rögar çu-kurlar›nda can veren çocuklar, ruhsats›z ça-l›flt›r›lan dükkânlarda meydana gelen kaza-lar ve ölümler (Ümraniye ve Davutpafla),sabah›n beflinde halk ekmek s›ras›nda öleninsanlar oldu.

n ‹BB’nin olanaklar› adeta AKP yanda-fl› firmalar›n ç›karlar› için kullan›ld›. ‹ETTkaynaklar›n›n %50’ye yak›n› yandafl firmaK‹PTAfi’a verildi. B‹MTAfi ve sa¤l›kAfi’nin zararlar› ‹BB taraf›ndan mal varl›¤›yüksek gösterilerek gözden kaç›r›ld›, zarar›‹BB ödedi. ‹DO’nun kanunen kabul edilme-yen yaklafl›k 300 milyon dolarl›k borcu bu-lunmaktad›r. ‹BB 2 milyar dolar civar›ndaborcun içinde bulunmaktad›r. (‹stanbul’usivrisineklerden temizleme diye Sa¤l›k ‹s-tanbul’a 8 milyon 250 TL’ye verilen ihaledaha sonra Sa¤l›k-‹stanbul’un açt›¤› bir iha-leyle CESA isimli flirkete 4.4 milyon TL’yeverildi. Aradaki fark›n nereye gitti¤i bilin-miyor.)

n ‹stanbul’da üniversiteliler için yaflamkoflullar› Topbafl döneminde daha da kötü-leflti. ‹BB ö¤rencinin bursunu mahkeme ka-rar›ndan ötürü veremiyoruz dedi. Yasal en-geller var dedi¤i engellerin olmad›¤› ortayaç›kt›. Öte yandan burslar› veren belediyeleroldu¤u da biliniyor.

www.kolektifler.net4 GÜNDEM

Bir üniversite bulundu¤ukent için ne ifade eder? Kenthalk› aç›s›ndan ilk olarakkendi çocuklar›n›n yaflad›¤›kentte okuyabilece¤i ve mes-lek sahibi olabilece¤i yerdir.Ev sahipleri ve esnaf içinkazanç kap›s›. fiirketler içinbüyük bir yat›r›m ve kar ala-n›. Günümüzde piyasa kural-lar› geçer akçe oldu¤u içinbunlar›n ilk akla gelen fleylerolmas› anlafl›labilirdir.

Fakat bu durum üniversi-te-kent iliflkisini tan›mlamakiçin yeterli de¤ildir. Üniver-siteler pek çok aç›dan kentleve kent halk›yla de¤ifltirici-dönüfltürücü bir iliflki içeri-sinde olurlar. Burada birazda üniversitelerin ve üniver-sitelilerin bütün sorunlarara¤men bulunduklar› kentlerekatt›¤› olumlu özelliklere de-¤inelim.Üniversitenin kent aç›s›n-dan önemi

BBiilliimm:: Üniversite üretti¤ibilimle toplumsal yaflam›ntümüne katk›da bulunmakta-d›r. Bu durum son dönemler-

de üniversitelerin sanayi vesermaye ç›karlar›n› gözetenbir flekilde yeniden flekillen-dirilmesi nedeniyle asl›ndakamusal de¤il özel fayda gü-den bir flekilde çal›flmas›naneden olmaktad›r. Ama “buhaliyle bile” üniversiteler pekçok aç›dan bir kentin top-lumsal yaflam›nda son dereceönemli ifllevler üstlenmekte-dir. Bugün t›p fakültelerininvarl›¤› sa¤l›k sistemi önemli-dir.

Çevre, mimarl›k gibi bö-lümler kentin dokusunu ge-lifltirilmesinde güzellefltirilme-sinde etkendir. Üniversiteninbilimsel üretimin halka endo¤rudan bulufltu¤u yerlertaflra üniversiteleridir. Türki-ye'de tar›m ve hayvanc›l›kgibi alanlarda gelifltirici un-sur ziraat fakülteleridir. Ede-biyat fakülteleri , güzel sa-natlar, halk›n kültürel gelifli-minin can damarlar›d›r. Dil,edebiyat, siyaset bilimi vb.alanlarda üretilen bilgi kenthalk›n›n da sosyal geliflimin-de rol oynar.

KKüüllttüürr:: Üniversitelerinoldu¤u kentlerin atmosferi defarkl› olur. Üniversitelilerflehrin havas›na canl›l›k, neflekatar. Üniversitelilerin yaflambiçimi olan flenlikler, sinema,tiyatro gibi faaliyetler gide-rek kent halk›n›n da hayat›-n›n bir parças›n› oluflturmayabafllar.

‹‹lleerriicciilliikk:: Türkiye toplu-mu, özellikle de anadolukentleri gericilik kuflatmas›alt›ndad›r. Fakat üniversite-ler gerek sosyal ortam› ge-rekse bilimsel e¤itimle kur-du¤u iliflki sayesinde gericikuflatman›n bir nebze d›fl›ndakalabilmektedir.

Ayr›ca üniversitelileringünlük sosyal yaflant›s› tümsorunlar›na ra¤men baflka birsosyalli¤in varl›¤›n› göster-mektedir.

Örne¤in kad›n-erkek ilifl-kileri “onca sorunlar›na ra¤-men daha eflitlikçidir” denile-bilir. Dinsel dogmalar›n, tari-kat zincirinin en çok sorgu-land›¤› yer yine üniversiteler-dir.

YYaall››tt››llmmaayyaa ççaall››flfl››llaann üünnii--vveerrssiitteenniinn ffiikkrriiddiirr

Üniversite kampuslar› ilekent yaflam› aras›na yüksekduvarlar örüldü. Sadece bude¤il üniversiteler halk›n tümyaflam›n› etkileyen kent poli-tikalar›n›n belirlendi¤i yerelyönetim mekanizmalar›ndanda d›fllanm›flt›r. Kast›m›z bir‘prof’un Belediye Meclisi'ndeyer almas› de¤ildir. D›flala-nan fley üniversitenin emek-ten, insandan yana çözümönerileridir, üniversitenin rantve gericilik karfl›t› kent tasa-r›mlar›d›r. Belediyelerin üni-versitelilerin uyar›lar›n› tak-madan icraatlar›na devam et-tiklerini biliyoruz.

YYöönneettiimmddee ““SSIIFFIIRR”” ssöözzhhaakkkk››:: Binlerce kiflilik kam-püsler kent yönetimleri aç›-s›ndan sadece ticari kaynakolarak görülmektedir. 29Mart seçimlerinden önceAKP’nin bizim için ç›kt›¤›oy av›nda gördü¤ümüz tabe-lalar›n iki yüzlülü¤ü üniver-sitelerin yerel yönetimlerdend›fllanm›fll›¤›n› gizleyemez.

Üniversiteliler piyasac›l›kve gericili¤in kendilerine çiz-di¤i bütün s›n›rlara ra¤menhalkla ilerici bir iliflki içeri-sine girebilmektedir.Bununen güzel örne¤ini ise Ö¤ren-ci Kolektifleri’nin fikir veeylemlerinde görmek müm-kün. Yapt›¤›m›z yaz kampla-r›, bölge halk›nda kültüre sa-nata olan açl›¤› bir nebze gi-derirken, üniversitelilerdekiortak yaflama kültürüne tan›kolmalar› aç›s›ndan da önem-liydi. Ayn› flekilde “okumuflinsan halk›n yan›ndad›r”

kampanyas› üniversitelilerleyoksul mahalle halk›n›n bir-birlerinden ö¤renecekleri çokfley oldu¤unu göstermiflti.Özellikle çocuklarla müzik,tiyatro, satranç gibi atölyeler-de özgürlefltirici bir e¤itimindeneyimleri yaflanm›flt›. Ötetaraftan üniversitelilerin hakmücadeleleri, eylem tarzlar›halk›n ilgisini çekmektedir.Halen belediyeler önündegerçeklefltiriyor oldu¤umuzoturma eylemleri, halka dahaklar› için mücadele etmedeyol gösterici ve yüreklendiri-

ci bir özelli¤e sahip. Kentyaflam›,biliyoruz ki biz üni-versitelilerin fikir ve eylem-leriyle daha eflitlikçi, dahaözgürlükçü bir biçime kavu-flacak. Bugünlerde yerel yö-netimler çok tart›fl›l›yor, bizde diyoruz ki üniversitelilerolmadan olmaz! Kent yafla-m›,biliyoruz ki biz üniversi-telilerin fikir ve eylemleriyledaha eflitlikçi, daha özgürlük-çü bir biçime kavuflacak. Bu-günlerde yerel yönetimlerçok tart›fl›l›yor, biz de diyo-ruz ki üniversiteliler olmadan

AKP’nin bir numaras› TopbA.fi.Yolsuzluk, rantiye, y›k›m, özellefltirme, zamlar, gericilik ne ararsan›z var. Bir dönemiyle ‹stanbul’u yaflan›labilir hale getir-

di¤ini iddia eden TopbA.fi.’tan akl›m›zda kalan manzaralardan baz›lar›

n Kocaeli’de 220 bin aboneyegaz da¤›t›m› yapan ‹ZGAZ’›, te-mel hizmetler ya¤mas›nda sab›kal›olan GDF-Suez'e satan Karaosma-no¤lu, ‹ZGAZ’› satarak çok parakazanacaklar›n› belirtti. MMOözellefltirme ile ilgili dava açt›.

n AKP'yi kapatma davas› iddi-anamesinde, partinin önde gelenyetmifl befl kiflilik listesinde ad› ge-çen Karaosmano¤lu hakk›nda, befly›l boyunca herhangi bir partinin

kuruculu¤unu, üyeli¤ini, yöneticili-¤ini ve denetçili¤ini yapamama ce-zas› istendi.

n Kadir TopbAfi’tan özenenKaraosmano¤lu Kocaeli’ni lalelerlegüzellefltirme ad› alt›nda t›pk› Top-bAfi gibi projeyi yandafllar›na hibeederek gerekti¤inden 3 kat› miktar-da belediye harcamas› yapt›.

n Döneminde Seka k⤛t fabri-kas›n› özellefltirilmesi için kapat›l-mas› ve iflçilerin ifllerinden at›lma-

s› karar› al›nd›. Fabrikan›n yeri-ne “hydepark” yap›p 40 milyonTL gömüldü ve buras› için 30 tek-lif içinden 23. s›rada teklifi verenflirkete (Üstelik flirketin Maliye Ba-kan› Kemal Unak›tan’›n o¤lununorta¤› oldu¤u gruba ait) ihale edil-di,

n Atm›fltan fazla e¤lence meka-n›n›n bulundu¤u Kocaeli fuar› or-tas›na cami dikilmifl ve namaz va-kitlerinde hocan›n namaz› k›ld›rma-

s›n› dahili hoparlör sistemi ile din-lenebilir bir mekana dönüfltürüldü.

n Yuvac›k Baraj› SapancaGölü aras›ndaki 40 trilyo-na olan boru hatt› proje-si için ihale yap›lmadansadece deprem, sel, savaflgibi durumlarda yap›lan devletusulü ile baflbakan›n o¤lunungenel müdür oldu¤u flirkete ve-rildi 10/15 trilyonluk ifl 40 tril-yona yap›ld›.

Yak›n zamanda ‹ZGAZ'› özellefltiren Kocaeli Belediye Baflkan›, kente dikilen lalelerin ihalesini de yandafllar›na vererek hempiyasac› hem de rantç› oldu¤unu kan›tlam›fl oldu

Üniversitelilerin ilerici de¤erlerinin halkla buluflmas›n› istemeyenler yerel seçimlerde üniversitenin ad›n› dahi anm›yorlar.Oysa halk ve üniversiteliler belediye önlerini tart›flma alanlar›na çevirdiler bile!

15 y›ll›k eziyet ‹. Melih Gökçek Ankara'n›n bafl›na adeta çöreklenen ve bu

durumunu sürdürmekte kararl› görünen Beledi-ye Baflkan› ‹. Melih Gökçek, görevde kald›¤›süre boyunca neler yapm›fl, gelin bir göz ata-l›m:

n Ankara Büyükflehir Belediyesi'nden 4 mil-yar 63 milyon TL gecikmifl borcu ile Hazi-ne Müsteflarl›¤›’n›n vadesi geçmifl alaca¤›n›nyüzde 49’unu oluflturuyor.

n Ankara’n›n do¤algaz da¤›t›m› Global-Energaz ortakl›¤›na sat›ld›. Gökçek’in do-¤algaz› kendisinin özellefltirme ›srar›n›nsebebi belediyeyi içine soktu¤u borç ba-ta¤›yd›.

n Dikmen ve Mamak’ta yoksullar›nevlerini y›kmak için y›llarca inatla u¤-raflt›. Hala da u¤raflmaktad›r.

n Belediyenin bütçesi yasal olarakengeller olmas›na ra¤men tarikatlar›n veKuran kurslar›n›n ihtiyaçlar› için harcand›

n Son birkaç y›l içerisinde Anka-ra’n›n hava kirlili¤i gözle görülür bir bi-çimde artt›. Da¤›t›lan kömürler de kü-kürtdioksit oran›n› olmas› gerekeninüzerine ç›kard›¤› için kirlili¤in dahada artmas›na sebep oldu.

n Belediyece kiraya verilen flehirle-raras› otobüs terminalinden yedi y›ld›rhiç kira al›nmad›. Bu nedenle de kamunun 37milyon 734 bin TL zarara u¤rat›ld›¤› ortayaç›kt›. AfiT‹ içerisindeki iflletmelerin hakk›n› ki-ralayan BUGSAfi’tan belediyece al›nacak kirabedelleri hesaplan›rken KDV’nin de hesaba ka-t›lmad›¤› biliniyor.

n Ankara Anakent Belediyesi Asfalt ‹flleriKoordinatörü Burhan Yazar, Keçiören’de evininbulundu¤u Anavatan Caddesi 1071 Sokak’›n as-falt› için Büyükflehir Belediyesi’nin ifl makine-lerini seferber etti. Belediye’nin kepçe ve kam-yonlar› Yazar’›n villas›na giden bütün yollar›asfaltlad›. Ankara'ya ait banklar, sokak lamba-lar› ve asfalt Yozgat'›n Kayak›flla köyünde or-taya ç›kt›. Burhan Yazar belediyenin olanakla-r›n› kendi ç›karlar› için kulland›.

n “K›z›l›rmak Suyu Raporu” suyun içinde-ki zehirli kimyasal maddeler olan “arsenik vekadmiyum” oldu¤u ve K›z›l›rmak suyunun hamhalinde 12,1 mikrogram/litre olan arsenik mik-tar›n›n, ‹vedik Ar›tma Tesisi’nden ç›k›fl›nda 1mikrogram›n alt›nda gösterildi¤i ancak gelenek-sel ar›tma yöntemleriyle miktar›n bu kadar dü-flürülemeyece¤ini biliyoruz.

K›y›s›nda,

köflesinde de¤il

hayat›n içindeyiz Üniversiteliler olmadan olmaz

ODTÜ’ye düflman, yoksul Dikmen ve Mamak halklar›na düflman, Ankara’yadüflman. Piyasac› ve gerici belediyecili¤in en nadide temsilcilerinden birisi.Melih Gökçek’in bu konuda tarihi AKP’den bile eski

Havay› bile satabilir ‹. Karaosmano¤lu

Üniversiteler de kentler de bizim!Üniversiteler de kentler de bizim!

Page 5: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

www.kolektifler.net 5KADIN

fiartlar›m›z sand›¤a s›¤maz

Bolu'da Kolektifçi Ka-d›nlar “Duyulmayan sesleri-ni” oynad›klar› skeçle duyur-du. Ayn› zamanda 8 Martbroflürü da¤›tan kad›nlar,saat 12.15'den sonra etkin-li¤in duyurusunu tüm fakül-telerin kantinlarinde yapt›-lar. Saat 12.30 oldu¤undaA‹BÜ Kolektif Kad›n Atölyesi'nin haz›rlam›fl oldu¤u skeci yemek-hanede ,gayet coflkulu ve heyecanl› bir bafllang›çtan sonra, bü-tün ö¤rencilerin umut dolu, biraz flafl-k›n ve takdir eden bak›fllar›n›n alt›ndaoynad›lar. Skeci 400'ün üzerindeö¤renci hayranl›kla izledi.

Ö¤renci Kolektifi’nden Kad›nlar sendikaya üye oldu¤u içiniflten at›lan Emine Arslan’a destek için 21 flubat Cumartesi günüDesa Direnifliyle Dayan›flma ‹stanbul Kad›n Platformu’nun dü-zenledi¤i eylemdeydi. Eylemde yap›lan aç›klamada krizi bahaneeden Desa patronunun özellikle sendikal› iflçileri, en baflta da ka-d›nlar› iflten att›¤›na dikkat çekildi. Eylem Desa patronunu uyar-mak amac›yla ‹stiklal Caddesi’nde bulunan ma¤aza önüne ayak-kab› b›rak›lmas›yla son buldu.Emine Arslan, 3 Temmuz’danberi ‹stanbul Sefaköy’deki DE-SA fabrikas› önünde, ifle gerial›nmak için direniyor. ‹fle iade-si mahkeme taraf›ndan hük-me ba¤land›¤› halde ifle gerial›nm›yor.

Mart ay›n›n karfl›m›za ç›kan ilk önem-li gününün 8 Mart olmas›ndan dolay›, buay›n kitab› olarak as›rlard›r zorlu bir müca-dele veren kad›nlar› konu alal›m istedik.Feminist bir tutum yerine, giderek geliflenneoliberal sömürü düzeniyle hesaplafla-rak kad›nlar›n karfl›laflt›klar› sorunlar› anla-tan; Sibel Özbudun, Cahide Sar› ve TemelDemirer'in ortak kaleminden ç›kan bu ki-tap, kafam›zdaki soru iflaretlerinin gideril-mesinde etkili olabilir. Sosyalizmin bütüneflitsizlikleri yok edece¤ine inanan yazarlar belki de flu sözdenetkilenmifllerdir kitaba bafllamadan önce: “Sosyalizmin zaferi ol-madan kad›n›n kurtulmas› mümkün de¤ildir, ama sosyalizminkurtulmas› da kad›nlar›n fiili ifltiraki olmadan mümkün de¤ildir”.

Amac› üniversite bileflenlerine sa¤l›k hizmeti vermek olanmedikonun, Ankara Üniversitesi’nde bu hizmeti yeterincesa¤layamad›¤›n› belirten kad›nlar, medikoda kad›n sa¤l›¤›nailiflkin bir bölüm bulunmad›¤›na dikkat çekerek 24 fiubat gü-nü DTCF ve Cebeci Kampüsü’nde bir imza kampanyas› bafl-latt›lar. Medikolarda kad›n sa¤l›¤› bölümlerinin aç›lmas› ve bubölümlerde yeterli say›da uzman hekim bulundurulmas› tale-biyle bafllat›lan kampanyan›n ilk gününde 1000’e yak›n imzatopland›. DTCF’de kad›n ö¤-renciler için aç›lm›fl bir kuafördahi bulunmas›na ra¤men ka-d›nlara yönelik sa¤l›k hizmetibulunmad›¤›n› vurgulayan ka-d›nlar toplad›klar› imzalar› rek-törlü¤e teslim edecekler.

Yerel seçime yaklafl›rken adaylar sunduklar› vaatlerle meydanlarda boy göstermeye çoktan bafllad›. Seçim kürsülerindeüniversiteli kad›n›n ad› yok ama bizler belediyelerden flartlar›m›z var diyerek yola ç›kt›k bile...

Elimizde flemsiyeler, dilimizde bahar flark›lar›yla, Üzmezgillere, piyasac›rektörlere, fliddete, gericili¤e, paral› e¤itime karfl› flartlar›m›z var. Sadakade¤il, yard›m de¤il; hakklar›m›z› istiyoruz. Alaca¤›z!

Henüz çocukluk ça¤›n-da okuldan al›nan k›z ço-cuklar›n›n ma¤duriyetindeanlam buluyor kad›n mü-cadelesi ve kad›nlar günü.Ma¤duriyet deyince kifliselbir pozisyona denk düflü-yor gibi görünse de varolan asl›nda toplumsal bir“altta kalma” hali.

Kad›nlar yüzy›llard›r“arkadan yürüdükleri” birdünyaya göz açt›¤› içindaha o andan itibaren bafl-l›yor kad›n mücadelesi; ka-d›n›n insanl›k mücadelesi.Kad›ndan efl olur, anneolur, kardefl olur, ö¤retmenolur ama erke¤in sahip ol-du¤u egemenli¤i hiçbir fle-kilde paylaflamaz.

Kad›n›n yaflam›nda rolalan erkek figürleri, baba,sevgili, kardefl, efl, patronbiçiminde sürekli de¤iflsede; kad›na yönelik fliddet,bask› ya da geri plana itil-me hali de¤iflmeyendir.Kriz ve kad›n

Ülkemizle birlikte bütündünyan›n en önemli günde-

mi olan ekonomik kriz; ka-d›nlar›n yaflad›klar› sorunla-r› daha görünür k›lman›nyan›nda, kad›n›n yaflad›¤›bask› ve fliddetin dozaj›n›da art›r›yor. Kriz nedeniyleiflten at›lmalar dalga dalgayay›l›rken; fatura yoksulla-ra ve özelde kad›nlara ç›-kar›l›yor. Evine ekmek gö-türme imkân› elinden al›-nan kad›nlar bu faturan›nbir yüzüyken; evine ekmekgötüremeyen erke¤in evdeyaratt›¤› bask› ve fliddet or-tam›n›n bedelini ödeyenkad›nlar da öbür yüzü olu-yor. Krizin bedelini dahaçok s›rtlayan kad›nlar›nmücadelesi flimdi krizi deiçeren bir biçimde geniflli-yor ve kad›nlar bütün mü-cadele alanlar›nda en önler-de yer al›yor.Üniversiteli kad›nlarmücadeleye

8 Mart Dünya Kad›nlarGünü, egemenlerin gericipolitikalar›na araç olarakkulland›klar›, cemaat yurt-lar›nda ve istenen form-

larda yaflamaya zorlanan,iflsizler ordusuna kat›lma-ya haz›rlanan üniversitelikad›nlar için önemli birmücadele günü.

Özellikle kriz koflulla-r›nda okulu b›rakma riski-ni her an ensesinde hisse-diyor üniversiteli kad›nlar.Bu yüzden, öncelikle ka-d›nlar olmak üzerebütün üniver-s i t e l i l e r i nö ¤ r e n i mhakk› gü-vence alt›-na al›nma-l›d›r. Bask›ve fliddetsarmal›n›n

içinde, gericili¤in gölgesin-de, söz söyleme hakk›elinden al›nan, kriz koflul-lar›nda yaflamak zorundakalmas› yetmezmifl gibi“krizin yan etkilerini” dekatmerli olarak yaflamakzorunda kalan üniversitelikad›nlar da haklar› olan ta-leplerini hayk›rmakiçin art›k daha faz-

la alanlarda.8 Mart 1857 tarihindeNew York’lu dokuma iflçisiyüzlerce kad›n düflük ücretlerive artan ifl yükünü önce yü-rüyüfl yaparak protesto ederler.En sonunda, haklar›n› alabil-mek için grev ilan ederler.Patronlar›n buna verdi¤i ce-vap; iflçi kad›nlar› fab-rika binas›na kilitle-

mek olur.Fabrika binas›nda birdenbi-

re beklenmedik bir yang›n baflgösterir, k›sa bir süre içindebinan›n hemen hemen tümüalevlere teslim olur.

Fabrikan›n çevresinde ku-rulan barikatlar› aflamayan 129

kad›n iflçi alevler aras›ndakalarak feci flekilde canverirler. ‹flçi cenazeleri-ne yüzbin kifli kat›l›r.

1910 y›l›nda Kopen-hag’da düzenlenen 100’e ya-k›n kad›n delegenin kat›ld›¤›II. Enternasyonal Kad›n Kon-ferans›’nda Clara Zetkin’inönerisiyle 8 Mart, Uluslararas›Kad›nlar Günü olarak kabuledilir.

Yerel yönetimlerin hayat›m›z›ne kadar yak›ndan etkiledi¤inibir düflünürsek, önemini anla-mam›z daha kolay olacakt›r;özellikle de biz kad›nlar için. Bu-gün belediye-üniversite iliflkisidenince ilk akla gelen, belediye-lerin flirket ihaleleri arac›l›¤›ylaüniversitelere siparifl etti¤i proje-ler oluyor. Ancak biz üniversitelikad›nlar sermaye üzerinden ku-rulan bu iliflkileri kabul etmiyo-ruz. Bizler bu seçim sürecinde,flartlar›m›z var diyerek ç›kt›k yola. Onlar Oy ‹stiyor, BizHaklar›m›z› ‹stiyoruz!

E¤itim hakk›m›z çeflitli ne-denlerle kesintiye u¤ruyor, ya dahiç bafllayam›yor. Paras›zl›k yü-zünden birçok üniversiteli kad›nokulu b›rakmak zorunda kalabi-liyor. Üstelik içinde bulundu¤u-muz ekonomik kriz sürecindebu tehditle eskisinden daha faz-la yüzyüzeyiz. Ayr›ca bugün birçok üniversiteli kad›n e¤itimmasraflar›n› karfl›layabilmek için

çal›flmak zorunda kal›yor. Çal›fla-ca¤›m›z ifller de biz kad›nlar içinbedenimiz üzerinden de¤erlen-dirilen, fiziksel görünümümü-zün ön planda oldu¤u ürün ta-n›tma, stand hostesli¤i gibi iflleroluyor. Biz üniversiteli kadinlartacize u¤rad›¤›m›z, cinsiyetimizüzerinden pirim yap›lan bu ifller-de çal›flmak istemiyoruz.

Yaflad›¤›m›z ekonomik s›k›n-t›lar gün gibi ortadayken, bele-diyeler; bizim bu s›k›nt›lar›m›zaçözüm üretecek mercilerden bi-ri oldu¤u halde, bugün Türkiyegenelinde birçok yerde burslar›keserek, haklar›m›z› seçim mal-zemesi haline getirmifltir.

E¤itim hayat›m›z› devam et-tirebilmek ve tacize u¤rad›¤›m›zifllerde çal›flmamak için burs ta-lep ediyoruz.

Yaflamaya, çal›flmaya imkanolmayacak derecede kalabal›kodalar›, kad›n sa¤l›¤›n›n önemlibir parças› olan hijyenden yok-sun tuvalet ve banyolar›yla dev-

let yurtlar›n›n hali içler ac›s›. Bun-lar yetmezmifl gibi bir de son ay-larda yurt bask›nlar›, bekarettesti uygulamalar› gibi insaninkan›n› donduran olaylar yaflan›-yor. Özel yurtlarda da ücretlerinyüksek olmas› bir yana tüm yurt-larda oldu¤u gibi buralarda daeflitsizlikler, girifl-ç›k›fl saatleri, izinalma zorunlulu¤u gibi ayr›mc›kurallar devam ediyor; hatta da-ha da kat›lafl›yor. Düflük ücret al-datmacas› ile cemaat/tarikatyurtlar› birçok ailenin adresi olu-yor. Bask›lar burada daha da ile-ri boyutlara tafl›narak, kad›n ö¤-rencilere adeta “biçilmifl" yaflam-lar dayat›l›yor. Tüm bunlara kar-fl›n ucuz, nitelikli bar›nma koflul-lar›na sahip yurt talep ediyoruz.

Okullar›m›za varabilmek,otobüselerde tacize u¤rama-mak için otobüs seferlerinin art-t›r›lmas›n› ve ulafl›mda yüzde el-li indirim yap›lmas›n› talep ediyo-ruz.

Üniversite kampüslerindeki

sa¤l›k merkezlerine kad›nsa¤l›¤› bölümleri aç›lmas›n› veyeterli say›da hekim bulundu-rulmas›n› talep ediyoruz. fiartlar›m›zla alanlarda-y›z

Bugün bizlere birer “lü-tuf“mufl gibi sunulan vaatlerasl›nda bizim en temel hakla-r›m›z. AKP iktidar›n›n uygula-d›¤› piyasac› ve gerici siyasetbugün kad›nlar›n hayat›n› da-ha fazla k›skaca alm›fl durum-da. Bizler Ö¤renci Kolektifle-ri’nden Kad›nlar olarakAKP`nin dilencilefltirme politi-kalar›na karfl› “hakk›m›z“ ola-n› almak için mücadele ediyo-ruz; okulda, sokakta, yurtta,anfide, belediye kap›s›nda...Tüm üniversiteli kad›n arkadafl-lar›m›z› bu taleplerimizi birliktedile getirmeye ça¤›r›yoruz. Ge-lin seslerimizi birlefltirerek isya-n›m›z›n flark›s›n› birlikte söyle-yelim. Bu flark›yla düfllerimizhayat bulsun.

Hayat› ellerinde tutuyor kad›n-lar. Görünmeyen eme¤iyle, dünyay›görünür k›l›yor. Dünya iflinin%66’s›n› yaparken*, sesini ç›kar-mas›, karfl› ç›kmas› istenmiyor. Amakad›nlar art›k kendi sözlerini söyle-meye bafllad›lar. Eskisinden dahafazla alanlara ç›k›yor, haklar›n› ar›-yorlar. Krize karfl› faturay› ödemeyiredderek flartlar›n› hayk›ran kad›n-lar, iflten ç›karmalara karfl›, sendikalmücadeleyi büyütmek için direnenkad›nlar, mahallesinde krefl, sa¤l›koca¤› hakk› için mücadele eden ka-d›nlar, tacize, tecavüze, fliddetekarfl› isyan eden kad›nlar art›k alan-lara ç›k›yor. Tek bafl›na bir fley ya-pamayaca¤›na inan›lan kad›nlar, biraraya gelerek mücadelelerini yük-seltiyorlar. Bu baflkald›r›fl çok yönlübir mücadeleyi gerektiriyor üstelik.Soka¤a ç›kabilmek için bir de evde-ki bask›larla bafl ediyor, sonra hak-lar› için yollar› afl›nd›r›yorlar.

Üniversiteli kad›nlar da yükse-len bu mücadele içerisinde, kendimücadelesini büyütmeli art›k.

Asl›nda üniversiteli olmam›z›nyan›nda bir de kad›n olmam›z do-¤al›nda bir mücadele zemini yarat›-yor bizlere. ‹flte bu yüzden son y›l-larda üniversitede yükselen müca-dele içerisinde, kad›n olarak dakendine yer açmal› üniversiteli ka-d›n. Üniversitede sözünü, taleplerinibir de kad›n oldu¤u için söylemeli.Toplumsal cinsiyet ayr›mc›l›¤›n› vekad›n›n ö¤renilmifl rollerini pekiflti-ren birçok çeliflkiyi bar›nd›r›yor gün-delik hayat›m›z. ‹flte bu çeliflkilerigörünür hale getirmeli, karfl› ç›kma-l›, dönüfltürmek için iki kere müca-dele etmeli. Ancak bu flekilde üni-versiteli kad›n kimli¤ini yaratabilir,daha özgür bir yaflam› kurabiliriz;kendimiz ve herkes için.

Son zamanlarda hayata geçirdi-¤imiz pratikler, bu kimli¤i yaratmakonusunda oluflturdu¤umuz ilk ya-p› tafllar› say›labilir. Evet, üniversitelikad›nlar olarak yaflad›¤›m›z sorun-lar› “geçifltirmenin” ötesinde, busorunlar›n ilk muhataplar› olaraksöz söylüyor, soka¤a ç›k›yoruz. An-kara ve ‹stanbul’da yap›lan eylem-lerden sonra en son flemsiyeleriyle“Üzmez”e haddini bildiren üniversi-teli kad›nlar; kuaför de¤il, sa¤l›khakk› isteyen üniversiteli kad›nlar;burs hakk› için belediye kap›s›nda,verilmeyen okul salonlar› için rek-törlük kap›s›nda nöbet tutan üni-versiteli kad›nlar; belediyelere flart-lar›n› hayk›ran üniversiteli kad›nlarbir araya gelerek bahar›n ilk müjde-lerini verir gibiler. Bu somut unsur-lar beraberinde daha fazla “kendi-mize” dönmemizi ve üniversiteleri-mizde sorunlar›m›z› daha çok say›-da kad›nla tart›flma olana¤›n› dagetiriyor. Art›k daha yüksek seslekonufluyor ve de¤iflen alg›lar›m›zladaha önce sorun olarak alg›lanma-yan fleylerin asl›nda çözüm üretil-mesi gereken üniversiteli kad›n so-runlar› oldu¤unu tart›fl›yor ve iknaediyoruz. Tüm bunlar›n yan›ndaüniversiteli kad›n mücadelesinin–henüz bir bafllang›ç olmas›na ra¤-men- ortak üniversite mücadelesi-ne yeni bir dinamik getirdi¤ini degözlemleyebiliyoruz.

Evet, üniversiteli kad›nlar olarakbir y›l› aflk›n bir süredir, üniversitemücadelesi içinde kendimize biralan yaratmaya çabal›yoruz. El yor-dam›yla, deneme yan›lma yoluylailerlemeye, üniversitede dönüfltürü-cü ve özgürlefltirici özneler olarakkendi özgün, ba¤›ms›z çizgimizi be-lirlemeye çal›fl›yoruz. Elbette ki yo-lun çok bafl›nday›z ve daha yap›l-mas› gereken çok fley var. Dayan›fl-may› büyütmek için, üniversiteli ka-d›n›n asi, mor isyan bayraklar›n›alanlara daha fazla tafl›mak için da-ha çok u¤raflmal›y›z. Bunun fark›n-day›z. Ve gelen bahar da gösteriyorki üniversiteli kad›nlar da kendi ses-lerini büyütüyor. Ellerinde flemsiye-leri, dillerinde bahar›n flark›lar› veflartlar›yla tacizcilere, piyasac› rek-törlere, fliddete, gericili¤e, eflitsizli-¤e, paral› e¤itime, AKP’ye karfl› so-kaklar› inletmeye geliyorlar. Üniver-siteli kad›nlar kendi hikayeleriniyazmaya haz›r.

*08-03- 2006/NTV haberine göre

Piyasac› rektörler,

belediye baflkanlar›,

Üzmez-giller...

Tarihe geçen bir isyan günü

Kuaför var doktor yok! Günün ad› kad›n Yaflas›n kad›n dayan›flmas› Küreselleflme ve kad›n

YYeerreell sseeççiimm öönncceessiinnddee üünniivveerrssiitteellii kkaadd››nnllaarr››nn ddüüflflüünnccee--lleerriinnii vvee yyeerreell yyöönneettiimmlleerrddeenn bbeekklleennttiilleerriinnii ssoorrdduukk......

ÖÖzzlleemm AAtteeflfl -- AA‹‹BBÜÜSeçim öncesi kad›n›n de¤erini ve haklar›n› a¤-

z›na almayan taraflar, bu yar›fl› kazanmak u¤runabirden, farkl› kad›n portreleriyle karfl›m›za ç›k›yor-lar. Yerel seçim için yap›lan gövde gösterilerinin,göz boyamalar›n›n ve verilen bofl vaatlerin fark›n-day›z. Bu yüzden biz mücadeleci kad›n ruhumuz-

la gerici dogmalara ve bask›c› güçlere karfl› direnece¤iz.FFaattmmaa DDEENN‹‹ZZ -- DDÜÜYerel seçimler Kütahya’da muhafazakar top-

lumdan kaynakl› genelde hep tek elde yürümekteve bundan dolay› taleplerimizi dile getire-miyoruz.Yurtlarda her odada 6 kifli kalmakta ve ye-mekler çok kötü durumda. Yurttan ç›k›p ev tutma-y› düflünsen evler çok pahal› ve kad›n oldu¤umuz-dan kaynakl› ev sahipleri ev vermiyorlar.

PP››nnaarr BBeeyykkee -- OOMMÜÜBence belediyelerin her ö¤renciye burs vermesi gerekiyor. Üniver-

siteli kad›nlar›n belediyenin verece¤i burslara daha çok ihtiyac› var.Geçen sene yap›lan ulafl›m zamm› ile birlikte ö¤rencinin beli iyice bü-küldü. Bir de otobüslerin sefer say›lar›n›n artt›r›lmas› gerekiyor. T›kl›mt›kl›m otobüslerde tacize u¤rama endiflesiyle seyahat ediyoruz.

‘Bofl vaatlerin fark›nday›z’

Bursa’da 14 yafl›ndakiB.Ç’ye cinsel istismarda bulun-du¤u iddiasiyla tutukland›ktansonra tahliye edilen Vakit Ga-zetesi yazar› Hüseyin Üzmez,duruflma için adliyeye girerken,d›flar›da bekleyen kad›nlar›nprotestosuyla karfl›laflt›.

Duruflma salonuna gelenÜzmez’i gören Bursa Kad›nPlatformu üyeleri, ‘Hüseyin Üz-mez sen hiç terlik yedin mi?’‘Utanmaz Üzmez’ sloganlari at-ti. Protesto s›ras›nda sessiz ka-lan Üzmez, gazetecilerin “Tep-kilere ne diyorsunuz?” sorusuna

cevap vermedi.Kad›nlar Üzmezi yumurtalad›

Duruflman›n ard›ndan adliye-nin arka kap›s›nda bekleyenHalkevci ve Kolektifçi kad›nlarÜzmez’e yumurta att›. Bir yu-murta aya¤›na, savrulan birflemsiye de omuzuna isabeteden Üzmez'i, Çevik Kuvvetekipleri kurtard›. Kad›nlardanikisi gözalt›na al›nd›. Protestoya destek

Eskiflehir’de Halkevci veKolektifçi kad›nlar düzenledik-leri bir bas›n toplant›s› ile Üz-mez’i protesto eden kad›nlara

yönelik sald›r›y› k›nad›. Aç›kla-mada; Üzmez vakas› gerici, ka-d›n düflman› ve halk› yoksullafl-t›ran iktidar›n yaratt›¤› bir du-rum olarak de¤erlendirildi. Ey-lemde yaflanan gözalt›lar, “Tümkad›nlar›n vicdan› olan ve cin-sel istismarc›, tacizci Üzmez’iprotesto eden kad›n arkadafllar›-m›z›n derhal serbest b›rak›lma-s› gerekmektedir. Hüseyin Üz-mez d›flar›da serbest dolafl›rkendemokratik tepkisini dile geti-ren kad›nlar›n gözalt›na al›nma-s› hukuk sistemimizin ay›b›d›r”sözleri ile de¤erlendirildi.

Üzmez kad›nlardan flikayetçi Adliye önunde gercekleflen

protestodan yaklafl›k bir haftasonra Üzmez, kendisine yumur-ta ve flemsiye ile sald›ran Bur-sal› kad›nlardan flikayetçi oldu.Ancak savc›l›kta konuyla ilgiliifade veren Üzmez, “Avratlar-la m› u¤raflay›m” diyerek flika-yetini geri ald›¤›n› aç›klad›. Ka-d›nlar›n olanlardan ders ç›kara-ca¤›n› ve kendisini bir dahaprotesto etmeye gelemeyecekle-rini söyleyen Üzmez’e kad›nlar,bir bas›n aç›klamas›yla cevapvererek, “görüflece¤iz” dediler.

Üzmez’e kad›nlardan yumurtal› protesto

Korkunflemsiyelerimizden!

Kendi hikayemiziyazmak için...

Page 6: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

Yürüyüfl ‹TÜ'den Bafll›yor...2 Aral›k'ta ‹TÜ Maçka'da üniversite içeri-

sindeki ö¤rencilere ülkücü-faflitler taraf›ndansat›r ve b›çaklarla sald›r›lm›flt›. Sald›r› sonucubiri a¤›r üç ö¤renci yaralanm›fl, sald›rganlarelini kolunu sallayarak okuldan ç›km›flt›. Ola-y›n ard›ndan ‹TÜ aç›l›fl›na Tayyip Erdo¤an'›davet ederek ‹TÜ'yü AKP'nin hizmetine sokanrektör Muammed fiahin, sald›r›lar› bahaneederek okulda afifl asmay› ve masa açmay›yasaklad›. ‹TÜ Ö¤rencileri yasaklar› kabul et-medi ve inatla afifl as›p masa açmaya devametti. Yüzlerce ö¤renci yasaklar› fiilen k›rarakreddetti. Muhammed fiahin ise üniversiteninözgürlü¤ünü savunan ö¤rencilerden 32'sine so-ruflturma açt›. Soruflturmalar›n sonunda 2 kifli-ye 1 dönem, 2 kifliye 1 ay, 6 kifliye 1 haftauzaklaflt›rma ve onlarca kifliye de uyar› ceza-s› verildi. Faflist sald›r›da darp edilerek yara-land›¤› halde 1 dönem, afifl ast›¤› içinse 1hafta ceza alan arkadafllar›m›zdan biri e¤itimhakk› ve özgürlük için Ankara'ya, YÖKönüne 10 Mart'ta ‹TÜ Rektörlü¤ünün önün-den yürüyüfle bafllad›. ‹TÜ'lü demokrasima¤durunun özgürlük yürüyüflüne geçen y›lKocaeli Üniversitesi'nde YÖK Baflkan›Yusuf Ziya Özcan'›n arabas›na yu-murta att›¤› için hakk›nda sorufltur-ma ve dava aç›lan bir ö¤renci da-ha kat›l›yor. Dört günlük bir yü-rüyüflün ard›ndan YÖK'ün önünevaracak ö¤renciler, üniversiteninözgürlü¤ünü burada da hayk›ra-caklar.Neden Yürüyorlar?

AKP'nin Cumhurbaflkanl›¤›naAbdullah Gül'ü, YÖK Baflkanl›¤›naise bir baflka AKP'li olan Yusuf Ziya Özcan'›getirmesiyle üniversitelere AKP'li rektörleratanmaya bafllad›. Bu rektörlerin ortak özelli-¤i, göreve bafllarken "üniversitelere demokrasigetirece¤iz" vaadinde bulunmalar›. Demokrasinaralar›yla rektörlükleri iflgal eden AKP'lilerinyalan› çok k›sa bir sürede açt›klar› sorufltur-malarla, verdikleri cezalarla gözler önüne se-rildi. Üniversitelerimizde bask›lar artt›, yasak-lar yayg›nlaflt›. Piyasan›n üniversitelerini yarat-maya çal›flan AKP'li rektörler, müflterilefltirme-yi kabul etmeyen, flartlar›n› hayk›ran üniversi-telilere polis ve güvenlik sald›r›lar›yla yan›tveriyor, soruflturmalarla sindirmeye çal›fl›yor.Ancak bir yandan da "demokrasi neferleri"olarak kendilerini pazarlamaya çal›fl›yorlar.‹TÜ ve Kocaeli tek örnekler de¤il. ‹stanbul'undi¤er üniversitelerinde; Ankara'da, Eskiflehir'de,Kütahya'da ve AKP'nin rektörlü¤ünü ele geçir-di¤i her yerde soruflturmalar üniversitelileri sin-dirmek için bir silah olarak kullan›lmaya çal›fl›-l›yor. Ama bu silah ters tepecek! ‹TÜ'den bafl-layacak olan yürüyüfl soruflturma terörüyle veverilen cezalarla engellenen e¤itim hakk›na, yokedilmeye çal›fl›lan üniversite özgürlü¤üne sahipç›kmak için. Bu yürüyüfl sadece bireysel birmücadele de¤il; tüm üniversitenin, üniversiteli-nin demokrasi ve özgürlük yürüyüflüdür. 13Mart Cuma günü YÖK önüne varacak olanüniversiteliler, soruflturma ve cezalara karfl› ö¤-rencilerin demokrasi flartlar›n› aç›klayacak, ceza-lar›n geri al›nmas›n› talep edecekler.

Üniversite yönetimlerinin ö¤rencilerisindirmek için kulland›¤› soruflturmalardaipin ucunu kaç›ran rektörlükler zaman za-man trajikomik uygulamalara imza atabili-yor. ‹deolojik halay çekmekten, ba¤lamaçalmaya; karn›n› tutarak okuldan ç›kmak-tan fakülteye yiyebilece¤inden çok ayransokmaya kadar birçok "garip" suçlamadansoruflturmalar›n aç›ld›¤›na flahit olmufltuk.KTÜ yönetimi "garip soruflturmalar ve ce-zalar" konusunda di¤er rakiplerini gerideb›rakmaya dönük bir ad›m att›.SSoorruuflflttuurrmmaa AAbbeess,, CCeezzaa AAbbssüürrdd

2007 y›l›nda YÖK protestosuna kat›ld›-¤› gerekçesiyle 14 ö¤renciye aç›lan sorufl-turmalar 2008 y›l›n›n Nisan ay›nda sonuç-land›. Ancak rektörlük 4 kifliye 1'er dönem,10 kifliye 1'er ayl›k cezalar vermesine karfl›nbunu ö¤rencilere tebli¤ etmedi. Ayr›ca ce-za verdi¤i ö¤rencilerden biri üniversitedenmezun olmufl, bir di¤eri okuldan kayd›n› al-

d›rm›flt›. Verilen kimi cezalarda ise konuolarak henüz yap›lmam›fl bir eylem gerek-çe gösterilmifl. Absürdlükler bununla da s›-n›rl› kalm›yor. KTÜ yönetimi bir eylem hak-k›nda açt›¤› soruflturmaya dayanarak, so-ruflturma konusuna dahil olmayan baflkaeylemden ceza vermek gibi bir yöntemi da-hi kullanm›fl. ''PPaarrddoonn BBiirr YYaannll››flflll››kk YYaapptt››kk''

Cezalardan haberi olmayan ö¤rencilerö¤renim y›l› boyunca derslerine devam et-ti. Tüm bunlar›n ard›ndan cezalardan ha-berdar olan ö¤renciler rektörlükle durumukonuflunca, rektörlükten; "Yeni oluflturdu-¤umuz soruflturma komisyonunun ilk ic-raati bu soruflturmalard›. O yüzden hatayapm›fl olabiliriz" cevab›n› ald›. Görüflme-nin ard›ndan ö¤rencilere ceza vermek içinbinbir çaba gösteren ama beceremeyenrektörlük ö¤rencilere 'Pardon' diyerek geriad›m att› ve cezalar› geri ald›.

6 ÜN‹VERS‹TE www.kolektifler.net

Geçen y›l 6 Ka-s›m öncesi Osman-gazi Üniversitesi'nde5 ö¤renci, bildiri da-¤›tmaktan hakk›ndaaç›lan soruflturmalarsonucu uzaklaflt›rmacezalar› alm›flt›.AKP'nin atad›¤› ilkrektör olan Osman-gazi Üniversitesi rek-törü Faz›l Tekin'in verdi¤i cezalara karfl› ö¤renciler Eskiflehir mu-halefetinin deste¤iyle eylemler yaparak cezalar›n geri al›nmas›n›talep etti. Ö¤rencilerin oluflturdu¤u kamuoyu bask›s› sonucu ve-rilen cezalar›n tümü durdurularak iptal edildi.

Galatasaray Üniversitesi'nde ziyaretçi yasa¤› uygulamas›natepki büyüyor. Kampusun kap›lar›n›n ziyaretçilere kapatan üni-versite yönetiminin yasakç› tutumuna karfl› kurulan “ZiyaretçiYasa¤›na Karfl› Ö¤renci Platformu" eylemlerini sürdürüyor. Çe-flitli tiyatro ve skeçler yaparak yasa¤› protesto eden ö¤rencile, 27fiubat Sal› günü bireylem gerçeklefltirdi-ler. Üniversitenin im-kanlar›ndan halk›nda faydalanmas› ge-rekti¤ini belirten Ga-latasaray Üniversitesiö¤rencileri kap›lar›nderhal aç›lmas›n› di-le getirdiler.

19 Ocak'ta ODTÜ ye-mekhanesinde ö¤rencileringizlice resimlerini çeken venotlar alan bir kifli orada bu-lunan üniversitelilerce farke-dildi. Ö¤rencilerin, resimleriniçeken kifliyi al›koymas› sonu-cu üzerinden ATO'ya ait birkimlik kart›yla Uzman Çavuflbelgesi ç›kan flah›s, rektörlü¤e tutturulan tutana¤›n ard›ndanjandarmaya teslim edildi. J‹TEM'cinin yakalanmas›n›n ard›ndanbir ay geçtikten sonra, 26 fiubat'ta ODTÜ'lülerin evlerine yap›-lan bask›nla 13 ö¤renci gözalt›na al›nd›. "Jandarmay› göreviniyapmaktan al›koymak" suçlamas›yla savc›l›¤a ç›kar›lan ö¤renci-lerden befli tutukland›.

A‹HM, ‹stanbul Üniversitesi 2002–2003 ö¤retim y›l› aç›l›-fl›nda, Rektör Alemdaro¤lu’nun konuflmas›n› ‘DemokratikÜniversite’ talebiyle protesto etmek isterken darp edilerekgözalt›na al›nan sekiz üniversiteliyi hakl› bularak oybirli¤iyleTürkiye'nin "iflkence ve kötü muamele yasa¤›"n› ve "ifade öz-gürlü¤ü hakk›"n› çi¤nendi¤ine hükmetti. A‹HM, aç›klamayapmalar›na izin verilme-yen, kollar› bükülerek poliskarakoluna götürülen Ö¤-renci Koordinasyonu üyesisekiz kifliden 4’üne kötümuamelede bulunuldu¤ugerekçesiyle Türkiye'yi top-lam 4 bin avro tazminatödemeye mahkum etti.

Osmangazi’de yemedi Aç›ls›n okulumun kap›lar› ODTÜ J‹TEM’i fena üzmüflA‹HM'ye yakaland›lar

Adalet için yürüyorlar

Bu adam nereye yürüyor

AAnnkkaarraa’’yyaa yyüürrüüyyüüflfl ffiikkrrii nneerreeddeenn çç››kktt››??Birçok üniversitede y›llard›r ö¤-

rencilerin haklar›n› savunmalar›, ta-leplerini dile getirmeleri yasaklan›yor.Yüzlerce ö¤renci soruflturma tehdidive ceza bask›s› alt›nda. Birçok üniver-sitede ö¤rencilerin haklar›n› savun-duklar› için uzaklaflt›rma cezalar› ald›-¤›n› hatta üniversiteden at›ld›¤›n› gö-rebiliyoruz. Üniversitede siyasetle ilgi-

lenenler, alternatif düflünenler vetaleplerini dile getirenler için cezaalmak neredeyse ola¤an halegelen bir durum. Ancak bunuola¤anlaflt›rmamak gerek. Bunoktada ben de anti-demokra-

tik bir biçimde bana verilen bu ce-zan›n adaletsizli¤ini göstermek,

e¤itim hakk›ma yap›lan busald›r›y› teflhir etmek

için böyle bir eylemyapma karar› ald›m.PPeekkii yyaapp››llaabbiilleecceekkbbiirrççookk eeyylleemm vvaarrkkeennnneeddeenn AAnnkkaarraa’’yyaa yyüü--rrüümmeeyyii sseeççttiinn??

Bunun iki sebebivar. Öncelikle kolay-ca ezeceklerini, bask›

alt›nda tutabileceklerini

zannettikleri ö¤rencilerin neler yapa-bilece¤ini göstermek. Bu bir onurunasahip ç›kma yürüyüflü ayn› zamanda.Sizi bir cezayla kap›n›n önüne koya-bilecekleri de¤ersiz bir varl›k gibi gö-renlerin karfl›s›na dikilmeyi simgeli-yor. Devam›nda ise üniversitelerdeörgütlenmeye çal›fl›lan siyasal sürecinsald›r›lar›n›n karfl›s›na geçme hedefivar. Bu süreç flöyle özetlenebilir. Busene bafl›ndan itibaren birçok üniver-sitede rektör de¤iflimleri yafland›.Rektörlük koltuklar›na YÖK ve Cum-hurbaflkanl›¤›n› elinde bulunduranAKP’nin çizgisindeki rektörler otur-tuldu. Bu rektörler bafla gelirken hepbir a¤›zdan üniversitelere demokrasigetireceklerini söylediler. Bunun ger-çek olmad›¤› ise çok geçmeden bellioldu. Sadece ‹TÜ’de de¤il; ‹zmit, Es-kiflehir, Trabzon, Ankara ve daha bir-çok ilde yeni rektörler ö¤rencilere yö-nelik soruflturma sald›r›lar›na giriflti-ler. Yürüyüflün Ankara’ya YÖK’e ya-p›lmas› da bu nedenle. Sorunun kay-na¤›na yap›lan bir yürüyüfl. Çünkübu sorunun kayna¤› kendinden bafl-kas›na özgürlük tan›mayan demok-rasi anlay›fl›n sahip AKP’dir. kap›s›nadayan›lacak bu yürüyüflle.

NNee ggiibbii ssoonnuuççllaarr eellddee eeddiilleebbiilliirr??Bu yürüyüflün ana hedefi cezala-

r›n geri çekilmesini sa¤lamak. Hiçbirmeflru zemini olmadan verilen bu ce-zalar›n tüm kamuoyunca duyulur ol-mas› cezay› verenler için ciddi bir bas-k› unsuru ve geri ad›m atmalar›na yö-nelik ciddi bir tehdit. Bence bu yürü-yüflün ard›ndan tüm rektörler sorufl-turma açmadan, ceza vermeden ön-ce iki kere düflüneceklerdir. Çünkühaklar›n› ellerinden almaya çal›flt›klar›ö¤rencilerin bafllar›na bela olacaklar›-n› art›k bilecekler. Çünkü bugün birkifliyle yap›lan bu yürüyüfl yar›n onlar-ca yüzlerce ö¤renciyle yap›lacakt›r.

‘Bu onuruma sahip ç›kma yürüyüflüdür. Bizi de¤ersiz bir varl›k olarak görüp kap›n›n önüne b›-rakanlar›n karfl›s›na dikilmeyi simgeliyor. Bask›lara karfl› neler yapabilece¤imizi gösteriyor’

‹TÜ’de afifl asma ve masa açma yasa¤›na karfl› ö¤renci klüpleri de tepkili. Eskiden sadece klüp etkinlikleri ile ilgilenirken art›k bask›c› uygulamalara yasak-lara karfl› da tepki gösteriyorlar. Halk Bilimi ve Sanat Klubü ve ‹TÜ Sahnesi’yle yasaklar ve rektörlü¤ün tavr› hakk›nda bir röportaj gerçeklefltirdik.

Üniversite yönetimleri her f›rsatta ö¤rencilere soruflturma aç›yor. Soruflturma gerekçelerinin ak›ld›fl›l›¤›ö¤rencilerin tepkileri ile savunulamaz hale gelince rektörlere tükürdüklerini yalamak düflüyor

‹‹TTÜÜ''ddeekkii aaffiiflfl yyaassaa¤¤››nn››nn vvee ssoorruuflflttuurrmmaassüürreecciinniinn nneeddeennlleerrii ssiizzccee nneeddiirr??

HHBBSSKK:: Bu süreç, sistemin sorunu-dur. Muhalefeti susturmaya yönelikeylemlerden biridir. Sistemin beslen-mesini elefltiriyorsan, sistem bundanrahats›z olur.

‹‹TTÜÜSS:: Eskiden de çok farkl› bir tu-tumlar› yoktu ama yönetimin de¤iflmiflolmas› daha çok etkiledi. Ö¤rencilerinbirbirleriyle iliflkilerinin yaln›zca amfi vederslerde oldu¤u bir zemin oluflturane¤itim flekliyle daha da birbirinden ko-puk iliflkiler destekleniyor.

YYaassaakk vvee ssoorruuflflttuurrmmaallaarraa kkaarrflfl›› nneelleerryyaapptt››nn››zz??

HHBBSSKK:: Toplu protestolara, müzikbirimi oldu¤umuz için türkülerle des-tek vermeye çal›flt›k. Di¤er kulüplerleortak çal›flarak ne yap›laca¤› noktas›n-da birbirimizden yard›m istedik. Bubask›lar›n belki de tek iyi taraf› bizleribirlefltirmesi oldu. Birbirimizi tan›maz-ken ortak kararlarda birleflmeye, ülkeve üniversite gündemi hakk›nda yo-rumlar yapmaya bafllad›k. Bu aç›dansevindirici oldu.YYaassaakkllaarr ssiizziinn üürreettiimmlleerriinniizz nnookkttaass››nnddaabbiirr ssoorruunn yyaarraatttt›› mm››??

HHBBSSKK:: K›sa vadede bizi etkileyenbir yan› yok. Ama bu yasaklar bir süresonra ça¤›raca¤›m›z sanatç› ve panel-lerin konuk ve konular›n› etkiler. Hattaonlar›n engellenmesi noktas›na kadarvar›labilir. Hiçbir tepki gösterilmedi¤itakdirde bunun arkas› gelerek her fleyemüdahale fleklini al›r.

‹‹TTÜÜSS:: Bu gerginlik birey olarak ger-

çeklefltirece¤imiz faaliyetlerde dahi en-gel teflkil eden bir durum oluflturuldu.BBuu ssüürreecc ssiizzii nnaass››ll eettkkiilleeddii??

HHBBSSKK:: Susars›n susars›n ama birnoktadan sonra “yeter art›k” dersin.Üniversitenin muhalif ö¤eleri olmam›-za da bu neden oldu galiba. Okul veülke gündeminde yaflananlar patlamayaratt›. Di¤er kulüplerde de bu duru-mun oldu¤unu düflünüyorum. Dahaönce yaln›zca kulübü ilgilendiren ya dasadece ilgi alanlar›m›z do¤rultusundakonulardan konuflurken; flimdi toplan-t›lar›m›zda üniversitemizde olan biten-leri de de¤erlendiriyor ve tart›fl›yoruz.SSiizzccee,, kkuullüüpplleerriinn bbuu mmuuhhaalliiff ççiizzggiilleerriiiilleerrlleeyyeenn ssüürreeççttee ddee ddeevvaamm eeddeerr mmii??

HHBBSSKK:: Bizde kifliler de¤ifltikçe olay-lara bak›fl aç›s› da de¤ifliyor. Bizden ön-ceki kuflak, müzikal alan d›fl›nda pekbir faaliyette bulunmuyordu. Ben 10hafta sonra mezun oluyorum ve ilerdeneler olaca¤›n› bilmiyorum. Tepki gös-termenin bir hak oldu¤unu, bir fleyler

söylemenin do¤al bir davran›fl oldu¤u-nu bilmemiz ve gelece¤in entelektüeladaylar› olarak, bunu bizim bir görevi-miz kabul etmeliyiz. Bu mant›k kulübeyerleflirse muhaliflik kal›c› olur.fifiiimmddii nnee yyaappmmaayy›› ddüüflflüünnüüyyoorrssuunnuuzz??

HHBBSSKK:: Di¤er kulüp ve siyasetlerleortak bir fikir birli¤ine vararak muhale-fet etmeye devam edece¤iz. Sadeceafifl yasa¤› üzerine kalmamal›. Olay sa-dece bu de¤il. Tart›fl›lacak çok konuvar. Tepki göstermekten korkulmama-l›. (Gülerek) Az›c›k anarflizm iyidir.

‹‹TTÜÜSS:: Net bir eylem plan› olma-makla birlikte “fiiddete Karfl› Sanat Et-kinli¤i” ad› alt›ndaki varl›¤›m›z hala sü-rüyor. 10 Mart Sal› günü Üniversiteler-deki fliddete ve bask›ya karfl› ANKARA’ya gidecek olan arkadafl›m›za destekiçin bafllang›ç noktas›nda biz de bulu-naca¤›z. Biz afifllerimizi bize gösterdik-leri yere de¤il, daha önce nereye ast›y-sak yine oraya asaca¤›z. Var olan hak-lar›m›zdan vazgeçmeyece¤iz

Üniversitelerde, yeni atanan AKP’li rektörlerle birlikte ögrencilere dönük bask› ve terör artt›. Kendilerine her f›rsatta soruflturma aç›lan ve cezaverilen ö¤renciler haklar›n› ar›yor. E¤itim hakk› ve özgürlükleri için üniversiteliler Ankara’ya, ikiyüzlü AKP’nin YÖK’üne yürüyorlar

Saz›yla sahnesiyle bir okul direniyor

Önce rezalet sonra pardonAnkara Üniversitesi Dil-Tarih-Co¤rafya Fakül-

tesi'nde ö¤rencilere faflistler taraf›ndan fiubat ay›n-da polis deste¤iyle sald›r›lar gerçekleflti. Sald›r›la-r›n ard›ndan fakülte yönetimiyle iflbirli¤i yapanpolis taraf›ndan okul günlerce iflgal edildi. Faflistsald›r›lara ve polis iflgaline karfl› DTCF ö¤renci-lerinin yapt›¤› "Polis-‹dare ‹flbirli¤ine Dur De" ve"Faflizme Dur De" etkinlikleri gerekçe gösterile-

rek onlarca ö¤renciye soruflturma aç›ld›. "Halay çekmek" dahi gerekçe gösterilerek aç›-

lan soruflturmalar›n ard›ndan DTCF ö¤rencileri so-ruflturma terörüne karfl› "M.S. 2009! Hala Sorufl-turuluyoruz!" bafll›kl› bir kampanya bafllatt›. "BuOkulda Pankart Asmak Yasakt›r!", "Buraya AfiflAsmak yasakt›r" yaz›l› rektörlük imzal› pankartlar-la fakülteyi donatan DTCF ö¤rencileri, soruflturmatutanaklar›n› da "dekanl›¤›n yapt›¤› sululuktur Ku-rutuyoruz!" diyerek mandallarla çamafl›r iplerineast›lar. Ayr›ca fakültenin her taraf›na üzerinde"Afifl" yazan afifller asan ö¤renciler bahçeye de"Pankart" yaz›l› bir pankart açarak dekanl›¤›nmant›k d›fl› yasaklar›n› ve bask›lar›n› teflhir ediyor.

DTCF'liler kampanya kapsam›nda üniversiteli-lere soruflturmalar›n tutars›zl›¤›n›, anti-demokratik-li¤ini anlat›yor. Soruflturmalar›n geri al›nmas› içinimza da toplayan DTCF ö¤rencileri, dekanl›k ge-ri ad›m atana kadar kampanyay› sürdürecek.

M.S. 2009! Soruflturuluyoruz

SSoorruuflflttuurrmmaallaarraa

cceezzaallaarraa uuzzaakkllaaflfl--

tt››rrmmaallaarraa kkaarrflfl››

Page 7: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

Göreve geldi¤iilk günlerde“üniversitelerparal› olmal›-

d›r” aç›klamas›n› ya-pan YÖK Baflkan› Özcanincilerini aç›klamaya de-vam ediyor. AKP eliyleYÖK Baflkanl›¤›na getiri-len Yusuf Ziya’n›n enson aç›klamas› ‹ngilte-re’deki Hyde Park örne-¤ini göstererek “üniversi-telerde özgür alanlaroluflturaca¤›z” demesi ol-du. Yap›lan aç›klamayagöre, üniversitelerdeLondra Hyde Park’takinebenzer “özgür alan”laryarat›lacak. ‹steyen her-kes bu “özgür” alanlardagörüfllerini aç›klay›pkonferans, panel vs. dü-zenleyebilecek. Tabi bugörüfllerin ifadee d i l e b i lm e s iiçin “kanunla-ra gö-

re suç unsuru” içermemesi ge-rekiyor.

Üniversitelerde “özgür alan-lar” yarataca¤›z diyenlere flusoruyu sormak gerekiyor: Zatenüniversitenin bütününün özgürolmas› gerekmiyor mu? YÖKbaflkan› Özcan’›n üniversitelerinbelli yerlerinde ‘özgür alanlar’yaratma aç›klamas›n›n tam ter-sine üniversitenin belli bir böl-gesi de¤il her köflesi özgür ol-mal›d›r. Bugün üniversitelerimi-zin özgürleflmesi AKP flubesigibi çal›flan YÖK’ün ve gittik-çe üniversitelerimize sald›r›s›n›artt›ran AKP’nin üniversiteleri-mizden elini çekmesine ba¤l›-d›r. Üniversitelerimiz AKP zih-niyeti gitmeden özgürleflmez.

Üniversitenin her köflesinepolisi yerlefltiren, ö¤rencilerinafifl asmas›n› yasaklayan, üni-

versitelilere durmadan so-ruflturma açan ve ce-

zalar ve-ren birz i h n i y e tüniversi-telerimi-zi öz-gürleflti-r e b i -l i r m i ?Üniver-sitelerde

bunlar› ya-panlar›n yarata-ca¤› özgürlük ise

sahte bir özgürlükolur.

Her ö¤renciye bir güvenlikÖzcan’›n üniversitelerimiz

hakk›nda yapt›¤› bir di¤er aç›k-lamas› ise polis ve özel güven-likler ile ilgiliydi. Yusuf Zi-ya’ya göre polis ve jandarmaüniversitenin d›fl›na ç›kar›lacak,üniversitede yaflananlara özelolarak e¤itilmifl güvenliklermüdahale edecek. Bunu içinkollar› s›vayan YÖK ilk ad›m›Ankara Üniversitesi’nde att›.Ankara Üniversitesi’nde özelgüvenlik birimlerine üniversiteö¤retim üyeleri taraf›ndan ileti-flim e¤itimi verilmeye baflland›.Geçti¤imiz ay bafl›nda yürürlü-¤e giren bir yasaya göre deEmniyet Genel Müdürlü¤übünyesinde Özel güvenlik Dai-re baflkanl›¤› kuruldu. Bu ya-sayla özel güvenlik birimlerininüniversitelerde kolluk kuvvetihaline gelmesinde önemli birad›m at›l›yor.

Polisin üniversite d›fl›na ç›k-mas›yla üniversitelerimizin bas-k› ortam›ndan kurtulaca¤›, öz-gürleflece¤i büyük bir yaland›r.Çünkü bugün üniversitelerimiz-de özel güvenlikler s›kl›kla po-listen daha sald›rgan bir tutumalabiliyor. Özel güvenliklerüniversiteliler üzerinde bask›kurup takip ediyor. Bunlar›nörneklerini yak›n zamanda üni-versitelerimizde gördük. Geçti-¤imiz y›l Ankara Üniversite-si’nde bir üniversiteli özel gü-venlik taraf›ndan takip edilmiflve silahla tehdit edilerek sald›-

r›ya u¤ram›flt›. Daha bir kaçhafta önce ise ‹stanbul Üniver-sitesi Avc›lar Kampüsünde üni-versiteliler fakültenin yemekha-nesinde ‹srail’in Filistin’e sald›-r›s› protesto eden bir konuflmayapt›klar› s›rada özel güvenlik-lerin sald›r›s›na u¤rayarak yer-lerde sürüklendiler. Bu yafla-nanlar›n benzerleri birçok üni-versitede oldu¤u için bu örnek-leri ço¤altmak mümkün.

Yusuf Ziya’n›n aç›klamas›-na göre özel güvenlikler üni-versite içersinde daha da yay-g›nlaflacak. Projeyle güvenlikle-rin üniversitedeki meflrulu¤uartt›r›lmaya çal›fl›l›yor. Bugününiversite fakültelerinde ö¤ren-cilerin kulüp odalar› olmazken,özel güvenliklerin özel odalar›var. Üniversite bütçesinde gü-venliklere ayr›lan pay ise birhayli fazla. Üniversitedeki bi-limsel üretim için gerekli olanihtiyaçlara bütçe ayr›lmazkenözel güvenliklere yüksek mik-tarda bütçe ayr›l›yor.

Özel güvenlikler üniversite-lerde sadece ö¤renciler üzerin-de bask› ve otorite kurmakamac›yla yoklar. Güvenliklerinüniversitelere yerlefltirilmesi ne-o-liberal toplum yaratman›n birparças›. Üniversitedeki özel gü-venliklerin kurdu¤u bask› veotorite ile üniversiteliler dahasonraki yaflamlar›nda süreklibask› ve otorite ortam›ndayaflamaya ve güvenliklerin var-l›¤›na al›flt›r›lmaya çal›fl›l›yor.

Özgürlü¤ü YÖK de¤il üni-versiteliler getirecek. Üniversi-telerimize dair yap›lan bu aç›k-lamalar AKP’li Özcan’›n iki-yüzlülü¤ünü gözler önüne seri-yor. Özcan üniversitelerde tür-ban serbestli¤ini isteyerek söz-de “özgürlük” savunucusu kesi-liyor. Ancak bir yandan daüniversitelerde her türlü özgür-

lü¤ün önüne set koyuyor, üni-versitelilere soruflturmalar aç›p,cezalar veriyor. Bugün üniver-sitelere özgürlü¤ü YÖK de¤ilancak üniversiteliler YÖK’ekarfl› mücadele ederek getirebi-lir. Üniversitelerimizde gerçeközgürlü¤ü elde etmenin yoluAKP’nin YÖK’ünü da¤›tmak-tan geçiyor.

Geçti¤imiz günlerde Cumhur-baflkan› Abdullah Gül yan›ndasermaye temsilcileri ile birlikteArabistan'a gitmiflti. Söylendi¤inegöre Gül ve yan›ndaki sermayetemsilcileri ticari iliflkilerde bulun-dular. AKP'lilerin bu iliflkilerineal›flt›k ama burada daha ilginç birdurum var. O da Gül'ün yan›ndaTÜB‹TAK baflkan› Nükhet Yetiflve ‹TÜ rektörü Muhammed fia-hin'in de olmas›.

Arabistan diyince akla gelenilk fley fleriatla yönetiliyor olmas›.Bilimin, akl›n ve elefltirel düflün-cenin Arabistan yar›madas›ndankap› d›flar› edilmifl oldu¤u herke-sin bildi¤i bir gerçek. Peki ‹TÜrektörünün ve TÜB‹TAK baflkan›-n›n böylesi bir ülkede, üstelik birsiyasetçi ve tüccar kafilesi içeri-

sinde ne ifli var? Arabistan üni-versitelerinin engin “bilimsel!”tecrübeleriyle fikir teatisinde mibulunmaya gittiler acaba? Üsteliküniversitelerimiz ad›na oraya git-mek için kimden izin ald›lar? Da-ha önemlisi fiahin'in di-¤er rektörlerden farkl›olarak Gül'ün yan›ndayer bulmas›n› sa¤layanözelli¤i nedir pek merakettik?

Muhammed fiahin'insöylediklerine göre KralSaud Üniversitesi ile bir“iyi niyet anlaflmas›” im-zalanm›fl. Anlaflman›niçeri¤i de iki ülke aras›n-da karfl›l›kl› ö¤retim gö-revlisi ve ö¤renci de¤ifli-minin yap›labilmesine

iliflkinmifl. (Arabistan ve Malezyagibi ülkelerin islam üniversiteleriile Türkiye üniversiteleri aras›ndabu tür antlaflmalar için yasal en-gel oldu¤unu hat›rlatal›m) Oradaolmad›¤›m›z için daha neyin “iyi

niyet” pazarl›k-lar›n› yapt›larbilemiyoruz. Ama flunubiliyoruz ki e¤itim piyasas›her gün büyüyor ve Türkiyeözellikle Fethullah Gülen eliyle

Ortado¤u'dan Afrika'yabakir bir piyasan›n içeri-sinde yer bulmak istiyor.Bu konudaki yasal engel-leri de bu tür iyi niyetanlaflmalar›yla deliyorlar.

Türkiye'de YÖK yö-netmeli¤ine göre ö¤retimgörevlileri iflten ç›kart›l›r-ken Arabistan üniversite-lerinden hocalar getirile-cek. Peki, “iyi niyet” an-laflmas› imzalanan KralSaud Üniversitesi bilimlene kadar iç içe? ‹TÜ rek-

törünün yapt›¤› anlaflma, Arabis-tan'dan getirilecek hocalar arac›l›-¤›yla da gericili¤in üniversiteleri-mizde yayg›nlaflt›r›lmas› anlam›nageliyor.

YÖK baflkan› Özcan da yerin-de durmuyor. Göreve geldi¤i gün-den itibaren sürekli ABD'ye ziya-rette bulunan Özcan, Malezya'y›da unutmuyor. Malezya ‹slamÜniversitesi'nde iki y›l ö¤retimüyeli¤i yapan Özcan bu üniversi-te ile yapt›¤› görüflmeler sonucuYÖK yönetmeli¤ini de¤ifltirdi.

‹stanbul Üniversitesi rektörlükseçimlerinde AKP’nin aday› ola-rak bilinen Yunus Söylet, 19Ocak’ta rektörlük koltu¤unaoturdu. Geçti¤imiz yaz aylar›ndabirçok üniversite rektörlü¤üne(41) AKP’ye yak›n olarak bilinenadaylar atanm›flt›. AKP, ‹.Ü’de“AKP’li olmaktan onur duyuyo-rum” aç›klamas›n› yapan aday›atayarak kendi üniversite proje-sinde önemli bir ad›m atm›fl oldu.AKP kendi üniversitesini yaratma

yolunda ad›mlar atarken bu du-ruma üniversiteliler d›fl›nda tepkigösteren olmad›. Ö¤renci Kolek-tifleri üniversitelerine sahip ç›ka-rak birçok eylem gerçeklefltirdi.PPaarrllaakk hhaalleeffiinniinn ss››rrtt››nn›› ss››vvaazzllaadd››,,SSööyylleett ggöörreevvee bbeessmmeelleeyyllee bbaaflflllaadd››

Söylet’in göreve bafllad›¤›gün rektörlük binas›nda1980’den sonra ilk defa devir tes-lim töreni yap›ld›. Söylet görevinibesmele çekerek devrald›. Üni-versitede besmelenin ne ifli var ya

da besmele çekerek görevini tes-lim alan bir rektör, bilim insan›olur mu? Peki, böyle bir rektörüniversitede bilimi, özgürlü¤ü sa-vunabilir mi?

Eski rektör Mesut Parlak ise‹.Ü’nün aç›l›fl töreninde Söylet’inrektör adayl›¤›na tepki göstermiflve Söylet’i hedef alan aç›klama-larda bulunmufltu. Ancak Parlak,rektörlük koltu¤unu halefinin s›r-t›n› s›vazlayarak b›rakt›. Devir tes-lim töreninde yaflananlar Par-lak’›n AKP iktidar›n›n üniversiteprojesine asl›nda hiç muhalif ol-mad›¤›n› göstermifl oldu.SSööyylleett ggöörreevvee hh››zzll›› bbaaflflllaadd››

Yunus Söylet göreve geldi¤iilk gün piyasac› ve bask›c› uygula-malar›n› bafllatt›. AKP’li rektörünyapt›¤› ilk ifl afifl asman›n yasakoldu¤u üniversitenin merkezkampusuna dev reklam panolar›yerlefltirmek oldu. Söylet’in bir di-¤er uygulamas› da devir teslimtöreni s›ras›nda yafland›. Söylettörende, demokrasiden üniversi-tenin özgürlü¤ünden bahseder-ken güvenlikler Hukuk Fakülte-

si’nde afiflleri y›rt›p ö¤rencileresald›r›yordu. Bu yaflananlar Söy-let’in piyasac››¤›n›, özgürlük anla-y›fl›n› ve ‹Ü’de nas›l bir yol izleye-ce¤inin göstergesiydi.

Yunus Söylet göreve geldik-ten sonra ‹stanbul Üniversitesi’nedair rektör olmadan önceki aç›k-lamalar›na yenilerini ekleyerek de-vam etti. Söylet’in ilk aç›klamas›üniversitenin fakülte hastaneleriniflirketlefltirme projesi oldu. Yapt›¤›di¤er aç›klama ise üniversitelerde-ki türban serbestli¤i ile ilgili idi.Yunus Söylet’e göre türban üni-versitelerde serbest olmal›.AAKKPP’’llii rreekkttöörr kkaarrflfl››ss››nnddaa üünniivveerrssii--tteelliilleerrii bbuullaaccaakk

Söylet’in görevinin ilk günün-de yapt›¤› ve daha sonraki aç›kla-malar› gösteriyor ki; Yunus Söy-let ‹stanbul Üniversitesi’nde AKPiçin biçilmifl kaftan. Ancak YunusSöylet hayata geçirdi¤i her piya-sac›, gerici, faflist uygulama karfl›-fl›nda bizleri bulacak. AKP’ninüniversitesini yaratmak için kolla-r›n› s›vayan Yunus Söylet’e üni-versitemizi b›rakmayaca¤›z.

Maliye Bakanl›¤›’n›n 11 Mart 2008 tarihlikarar›yla kamuya ait yatakl› tedavi kurumlar›n-da emekçilerin ücretsiz yemek hakk› ellerindenal›nd›. Uzun süredir bu uygulamaya karfl› Tür-kiye’nin dört bir yan›ndaki hastanelerde ücret-siz yemek hakk› için mücadele eden Sa¤l›k veSosyal Hizmet Emekçileri Sendikas› (SES) uygu-lamay› protesto için yemek boykotuna bafllad›.Bir y›l öncesine kadar çal›flma saatleri içinde ye-meklerini paras›z yiyen sa¤l›k çal›flanlar› MaliyeBakanl›¤›’n›n ç›kartt›¤› bir genelge ile paral› ye-mek yemek zorunda b›rak›lm›flt›. Bunun üzeri-ne Ankara, ‹zmir, ‹stanbul, Mersin ve Antal-ya’da uygulamay› protesto için boykotlar, ey-lemler ve imza kampanyalar› yap›ld›. Bu müca-deleler sonucunda Maliye Bakanl›¤›, DevletPersonel Baflkanl›¤›’na 9 fiubat günü bir yaz› ileyatakl› tedavi kurumlar›nda çal›flanlardan ye-mek ücreti al›nmamas› yönünde bir yasal de¤i-fliklik yap›lmas›n› talep etti.

Sa¤l›k emekçisi kazand›!

YÖK Yürütme Kurulu, geçti¤imiz günlerde50/d kapsam›nda sözleflmeli çal›flan ve lisansüs-tü e¤itimlerini bitiren asistanlar›n ifllerine son ve-rme karar› ald›. Karardan önce lisansüstü ö¤re-nimini tamamlayan araflt›rma görevlilerinin 33/akapsam›na al›narak kadrolu çal›flmas› sa¤lan›-yordu. Asistan ve araflt›rma görevlileri ise bu du-rumu protesto eden birçok eylem yapt›. ‹‹llkk eeyylleemmlleerrlleerr ‹‹..ÜÜ vvee ‹‹TTÜÜ''ddeenn

ilk asistan eylemi ‹.Ü. Rektörlük seçimleri-nin oldu¤u gün ‹stanbul Üniversitesi asistanlar›yapt›. Eyleme 300 asistan kat›ld›. 13 fiubat'taise ‹TÜ'lü asistanlar, ‹Ü'den ve Marmara Üni-versitesi'nden gelen araflt›rma görevlileriyle bir-likte Maslak Yerleflkesinde bir eylem ile 50/duygulamas›n› protesto etti.SSoonn eeyylleemm BBeeyyaazz››tt’’ttaann

5 Mart‘ta ‹.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndebuluflan yaklafl›k 500 araflt›rma görevlisi “Biz Ka-l›yoruz, YÖK Gitsin” pankart› arkas›nda yürüdü-ler. Akademisyenlerin ifl güvencesinin zorunlulu-¤una ve bu haklar›n› engellemelerine sebep ola-cak karar›n YÖK’ten geçmesine karfl› gece deüniversitelerini terk etmediler. Türkü, marfl vesloganlarla eylemlerini noktalad›lar.

Asistanlar eylemde!

7ÜN‹VERS‹TEwww.kolektifler.net

‹stanbul Üniversitesi'ninrektörlük koltu¤una otur-duktan sonra fakülteleri ge-zen AKP'li Yunus Söylet, Ö¤-renci Kolektifi taraf›ndanprotesto edildi. Fen-EdebiyatFakültesi’ne gelen Söylet"AKP'li Yunus Söylet‹.Ü.'den defol" "‹.Ü. Söylet'e's›cak yuva' olmayacak" dö-vizleriyle karfl›land›. Sivil polisve özel güvenlik ordusuylaFen Fakültesi'nin bahçesin-den geçen Yunus Söylet'e"üniversite hastanelerininflirketlefltirilmesi, üniversite

bünyesinde tekno-park ya-p›lmas› ve türban›n üniversi-tede serbest olmas›" gibi ba-s›na yapt›¤› aç›klamalar› so-ruldu. Ö¤rencilerin sordukla-r› sorulara hiçbir flekilde ce-vap vermeyen AKP'li Söyletarabas›na binerek h›zla fa-külteden uzaklaflt›.

‹stanbul Üniversite-si’ndeki Rektörlük görevinebesmele çekerek bafllayan,üniversitenin piyasaya aç›l-mas›n› savunan AKP'li Yu-nus Söylet'in peflini b›rakma-yaca¤›z.

‹stanbul Üniversite`sininyeni rektörü AKP`li YunusSöylet`in göreve geldigi ilkgün Ö¤renci Kolektifleri ses-siz kalmad›. Rektörlük b›na-s›nda devir teslim töreni ya-p›l›rken Kolektifçi ö¤rencilerde üzerinde “Hamdolsun bi-limi de gömüyoruz. MesutParlak-Yunus Söylet“ yazantemsili siyah bir tabutla kü-çük bir tiyatro oyunu oyna-d›lar. Oyunda bilimi göm-mek için anlaflan Parlak veSöylet'in elindeki tabut par-çalanarak bilim ellerindenal›nd›. Kara tabutu rektörlü-¤ün kap›s›na b›rakmak iste-yen ö¤rencilere ise güvenlik-ler engel oldu. “ÜniversiteniAKP’ye b›rakma” "‹.Ü. Söy-let'e 's›cak yuva' olmayacak"

yaz›l› dövizlerin tafl›nd›¤› ey-lemde bir de bas›n aç›klama-s› okundu. Bas›n aç›klama-s›nda ‹.Ü.'nün AKP'ye b›ra-k›lmayaca¤› ve Ö¤renci Ko-lektifleri'nin Söylet'in peflin-de olaca¤› vurguland›.

Rektöre tabutlu karfl›lama

Ö¤renciler Söylet’in peflinde

‹flte AKP demokrasisi

YYÖÖKK’’tteenn yyeennii iinncciilleerr

HHyyddee PPaarrkkllaarr

ÖÖzzeell ggüüvveennlliikklleerr Eyvah yine özgürlük!

Özcan'›n incileri bitmiyor. Y›llard›r üniversiteler üzerinde bask› oluflturan YÖK'ün projesine göre "özgür alanlar" yarat›l›p, özel güvenlik say›s›artt›r›larak üniversiteler özgürlefltirilecekmifl. Özcan'a bir sözümüz var: Üniversitlerimiz AKP zihniyeti gitmeden özgürleflemez.

Göreve gelmedenönce AKP’li

oldu¤unu her f›rsat-ta dile getiren

Söylet, koltu¤unaoturdu¤u andan

itibaren partisininde gurur duyaca¤›

icrattlar›na bafllad›:Besmele, reklampanolar› ve ÖGB

sald›r›s›...

‹stanbul Üniversitesi'nin rektörlük görevini besmele çekerek devralan AKP'li Söylet görevine h›zl› bafllad›.Fakültelere reklam panolar› yerlefltiren Söylet, piyasac› aç›klamalarda bulundu

‹TÜ'ye bu y›l atanan

AKP'li rektör Muhammet

fiahin, aç›l›fl günü AKP'ye

minnet gösterisi olarak oku-

la Tayyip Erdo¤an'› davet et-

ti. Aç›l›fl etkinli¤e üniversite-

liler kat›lmazken AKP’yi pro-

testo eden 18 ö¤renci polis

zoruyla dövülerek gözalt›na

al›nd›.

Samsun 19 May›s Üni-

versitesi’nin aç›l›fl›nda yeni

atanan rektör Abdullah

Gül’ü davet etti. Gül’ü pro-

testo eden 41 ö¤renci üni-

versite içinde polis daya¤›na

maruz kald› gözalt›na al›nd›.

Gazi Üniversitesi kanti-

ninde faflistler bir k›z ö¤ren-

ciyi dövdü üniversite yöneti-

mi k›z ö¤renciyi kantin de

bulunmakla suçlad›.

ODTÜ’de üniversiteliler

bir J‹TEM üyesini suçüstü ya-

kalad›. Kendilerini izledi¤ini

fark eden üniversiteliler flah-

s›n kimli¤ini kontrol ederek

durumu anlad›lar.

‹TÜ ve Marmara’da efl

zamanl› olarak yaflanan fa-

flist sald›r›larda ö¤renciler

ölümden döndü. Üniversite

yönetimleri sat›rlarla yarala-

nan ö¤rencilere ceza ya¤-

d›rd›.

Haydi

hay›rl›s›

olsun!!!

‹Ü'de Söylet devribesmeleyle bafllad›!

‹TÜ Rektörü Muhammet fiahin, Cumhurbaflkan› Abdullah Gül, TÜB‹TAK Baflkan› Nükhet Yetifl burdan kalk›p Arabistan’a “iyi ni-yet anlaflmas›” imzalamaya gitti. Anlaflma, iki ülke aras›nda karfl›l›kl› ö¤retim görevlisi ve ö¤renci de¤iflimi yap›labilmesine iliflkin

Üniversiteye Arabistan’dan gericilik takviyesi

Page 8: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

Göreve geldi¤iilk günlerde“üniversitelerparal› olmal›-

d›r” aç›klamas›n› ya-pan YÖK Baflkan› Özcanincilerini aç›klamaya de-vam ediyor. AKP eliyleYÖK Baflkanl›¤›na getiri-len Yusuf Ziya’n›n enson aç›klamas› ‹ngilte-re’deki Hyde Park örne-¤ini göstererek “üniversi-telerde özgür alanlaroluflturaca¤›z” demesi ol-du. Yap›lan aç›klamayagöre, üniversitelerdeLondra Hyde Park’takinebenzer “özgür alan”laryarat›lacak. ‹steyen her-kes bu “özgür” alanlardagörüfllerini aç›klay›pkonferans, panel vs. dü-zenleyebilecek. Tabi bugörüfllerin ifadee d i l e b i lm e s iiçin “kanunla-ra gö-

re suç unsuru” içermemesi ge-rekiyor.

Üniversitelerde “özgür alan-lar” yarataca¤›z diyenlere flusoruyu sormak gerekiyor: Zatenüniversitenin bütününün özgürolmas› gerekmiyor mu? YÖKbaflkan› Özcan’›n üniversitelerinbelli yerlerinde ‘özgür alanlar’yaratma aç›klamas›n›n tam ter-sine üniversitenin belli bir böl-gesi de¤il her köflesi özgür ol-mal›d›r. Bugün üniversitelerimi-zin özgürleflmesi AKP flubesigibi çal›flan YÖK’ün ve gittik-çe üniversitelerimize sald›r›s›n›artt›ran AKP’nin üniversiteleri-mizden elini çekmesine ba¤l›-d›r. Üniversitelerimiz AKP zih-niyeti gitmeden özgürleflmez.

Üniversitenin her köflesinepolisi yerlefltiren, ö¤rencilerinafifl asmas›n› yasaklayan, üni-

versitelilere durmadan so-ruflturma açan ve ce-

zalar ve-ren birz i h n i y e tüniversi-telerimi-zi öz-gürleflti-r e b i -l i r m i ?Üniver-sitelerde

bunlar› ya-panlar›n yarata-ca¤› özgürlük ise

sahte bir özgürlükolur.

Her ö¤renciye bir güvenlikÖzcan’›n üniversitelerimiz

hakk›nda yapt›¤› bir di¤er aç›k-lamas› ise polis ve özel güven-likler ile ilgiliydi. Yusuf Zi-ya’ya göre polis ve jandarmaüniversitenin d›fl›na ç›kar›lacak,üniversitede yaflananlara özelolarak e¤itilmifl güvenliklermüdahale edecek. Bunu içinkollar› s›vayan YÖK ilk ad›m›Ankara Üniversitesi’nde att›.Ankara Üniversitesi’nde özelgüvenlik birimlerine üniversiteö¤retim üyeleri taraf›ndan ileti-flim e¤itimi verilmeye baflland›.Geçti¤imiz ay bafl›nda yürürlü-¤e giren bir yasaya göre deEmniyet Genel Müdürlü¤übünyesinde Özel güvenlik Dai-re baflkanl›¤› kuruldu. Bu ya-sayla özel güvenlik birimlerininüniversitelerde kolluk kuvvetihaline gelmesinde önemli birad›m at›l›yor.

Polisin üniversite d›fl›na ç›k-mas›yla üniversitelerimizin bas-k› ortam›ndan kurtulaca¤›, öz-gürleflece¤i büyük bir yaland›r.Çünkü bugün üniversitelerimiz-de özel güvenlikler s›kl›kla po-listen daha sald›rgan bir tutumalabiliyor. Özel güvenliklerüniversiteliler üzerinde bask›kurup takip ediyor. Bunlar›nörneklerini yak›n zamanda üni-versitelerimizde gördük. Geçti-¤imiz y›l Ankara Üniversite-si’nde bir üniversiteli özel gü-venlik taraf›ndan takip edilmiflve silahla tehdit edilerek sald›-

r›ya u¤ram›flt›. Daha bir kaçhafta önce ise ‹stanbul Üniver-sitesi Avc›lar Kampüsünde üni-versiteliler fakültenin yemekha-nesinde ‹srail’in Filistin’e sald›-r›s› protesto eden bir konuflmayapt›klar› s›rada özel güvenlik-lerin sald›r›s›na u¤rayarak yer-lerde sürüklendiler. Bu yafla-nanlar›n benzerleri birçok üni-versitede oldu¤u için bu örnek-leri ço¤altmak mümkün.

Yusuf Ziya’n›n aç›klamas›-na göre özel güvenlikler üni-versite içersinde daha da yay-g›nlaflacak. Projeyle güvenlikle-rin üniversitedeki meflrulu¤uartt›r›lmaya çal›fl›l›yor. Bugününiversite fakültelerinde ö¤ren-cilerin kulüp odalar› olmazken,özel güvenliklerin özel odalar›var. Üniversite bütçesinde gü-venliklere ayr›lan pay ise birhayli fazla. Üniversitedeki bi-limsel üretim için gerekli olanihtiyaçlara bütçe ayr›lmazkenözel güvenliklere yüksek mik-tarda bütçe ayr›l›yor.

Özel güvenlikler üniversite-lerde sadece ö¤renciler üzerin-de bask› ve otorite kurmakamac›yla yoklar. Güvenliklerinüniversitelere yerlefltirilmesi ne-o-liberal toplum yaratman›n birparças›. Üniversitedeki özel gü-venliklerin kurdu¤u bask› veotorite ile üniversiteliler dahasonraki yaflamlar›nda süreklibask› ve otorite ortam›ndayaflamaya ve güvenliklerin var-l›¤›na al›flt›r›lmaya çal›fl›l›yor.

Özgürlü¤ü YÖK de¤il üni-versiteliler getirecek. Üniversi-telerimize dair yap›lan bu aç›k-lamalar AKP’li Özcan’›n iki-yüzlülü¤ünü gözler önüne seri-yor. Özcan üniversitelerde tür-ban serbestli¤ini isteyerek söz-de “özgürlük” savunucusu kesi-liyor. Ancak bir yandan daüniversitelerde her türlü özgür-

lü¤ün önüne set koyuyor, üni-versitelilere soruflturmalar aç›p,cezalar veriyor. Bugün üniver-sitelere özgürlü¤ü YÖK de¤ilancak üniversiteliler YÖK’ekarfl› mücadele ederek getirebi-lir. Üniversitelerimizde gerçeközgürlü¤ü elde etmenin yoluAKP’nin YÖK’ünü da¤›tmak-tan geçiyor.

Geçti¤imiz günlerde Cumhur-baflkan› Abdullah Gül yan›ndasermaye temsilcileri ile birlikteArabistan'a gitmiflti. Söylendi¤inegöre Gül ve yan›ndaki sermayetemsilcileri ticari iliflkilerde bulun-dular. AKP'lilerin bu iliflkilerineal›flt›k ama burada daha ilginç birdurum var. O da Gül'ün yan›ndaTÜB‹TAK baflkan› Nükhet Yetiflve ‹TÜ rektörü Muhammed fia-hin'in de olmas›.

Arabistan diyince akla gelenilk fley fleriatla yönetiliyor olmas›.Bilimin, akl›n ve elefltirel düflün-cenin Arabistan yar›madas›ndankap› d›flar› edilmifl oldu¤u herke-sin bildi¤i bir gerçek. Peki ‹TÜrektörünün ve TÜB‹TAK baflkan›-n›n böylesi bir ülkede, üstelik birsiyasetçi ve tüccar kafilesi içeri-

sinde ne ifli var? Arabistan üni-versitelerinin engin “bilimsel!”tecrübeleriyle fikir teatisinde mibulunmaya gittiler acaba? Üsteliküniversitelerimiz ad›na oraya git-mek için kimden izin ald›lar? Da-ha önemlisi fiahin'in di-¤er rektörlerden farkl›olarak Gül'ün yan›ndayer bulmas›n› sa¤layanözelli¤i nedir pek merakettik?

Muhammed fiahin'insöylediklerine göre KralSaud Üniversitesi ile bir“iyi niyet anlaflmas›” im-zalanm›fl. Anlaflman›niçeri¤i de iki ülke aras›n-da karfl›l›kl› ö¤retim gö-revlisi ve ö¤renci de¤ifli-minin yap›labilmesine

iliflkinmifl. (Arabistan ve Malezyagibi ülkelerin islam üniversiteleriile Türkiye üniversiteleri aras›ndabu tür antlaflmalar için yasal en-gel oldu¤unu hat›rlatal›m) Oradaolmad›¤›m›z için daha neyin “iyi

niyet” pazarl›k-lar›n› yapt›larbilemiyoruz. Ama flunubiliyoruz ki e¤itim piyasas›her gün büyüyor ve Türkiyeözellikle Fethullah Gülen eliyle

Ortado¤u'dan Afrika'yabakir bir piyasan›n içeri-sinde yer bulmak istiyor.Bu konudaki yasal engel-leri de bu tür iyi niyetanlaflmalar›yla deliyorlar.

Türkiye'de YÖK yö-netmeli¤ine göre ö¤retimgörevlileri iflten ç›kart›l›r-ken Arabistan üniversite-lerinden hocalar getirile-cek. Peki, “iyi niyet” an-laflmas› imzalanan KralSaud Üniversitesi bilimlene kadar iç içe? ‹TÜ rek-

törünün yapt›¤› anlaflma, Arabis-tan'dan getirilecek hocalar arac›l›-¤›yla da gericili¤in üniversiteleri-mizde yayg›nlaflt›r›lmas› anlam›nageliyor.

YÖK baflkan› Özcan da yerin-de durmuyor. Göreve geldi¤i gün-den itibaren sürekli ABD'ye ziya-rette bulunan Özcan, Malezya'y›da unutmuyor. Malezya ‹slamÜniversitesi'nde iki y›l ö¤retimüyeli¤i yapan Özcan bu üniversi-te ile yapt›¤› görüflmeler sonucuYÖK yönetmeli¤ini de¤ifltirdi.

‹stanbul Üniversitesi rektörlükseçimlerinde AKP’nin aday› ola-rak bilinen Yunus Söylet, 19Ocak’ta rektörlük koltu¤unaoturdu. Geçti¤imiz yaz aylar›ndabirçok üniversite rektörlü¤üne(41) AKP’ye yak›n olarak bilinenadaylar atanm›flt›. AKP, ‹.Ü’de“AKP’li olmaktan onur duyuyo-rum” aç›klamas›n› yapan aday›atayarak kendi üniversite proje-sinde önemli bir ad›m atm›fl oldu.AKP kendi üniversitesini yaratma

yolunda ad›mlar atarken bu du-ruma üniversiteliler d›fl›nda tepkigösteren olmad›. Ö¤renci Kolek-tifleri üniversitelerine sahip ç›ka-rak birçok eylem gerçeklefltirdi.PPaarrllaakk hhaalleeffiinniinn ss››rrtt››nn›› ss››vvaazzllaadd››,,SSööyylleett ggöörreevvee bbeessmmeelleeyyllee bbaaflflllaadd››

Söylet’in göreve bafllad›¤›gün rektörlük binas›nda1980’den sonra ilk defa devir tes-lim töreni yap›ld›. Söylet görevinibesmele çekerek devrald›. Üni-versitede besmelenin ne ifli var ya

da besmele çekerek görevini tes-lim alan bir rektör, bilim insan›olur mu? Peki, böyle bir rektörüniversitede bilimi, özgürlü¤ü sa-vunabilir mi?

Eski rektör Mesut Parlak ise‹.Ü’nün aç›l›fl töreninde Söylet’inrektör adayl›¤›na tepki göstermiflve Söylet’i hedef alan aç›klama-larda bulunmufltu. Ancak Parlak,rektörlük koltu¤unu halefinin s›r-t›n› s›vazlayarak b›rakt›. Devir tes-lim töreninde yaflananlar Par-lak’›n AKP iktidar›n›n üniversiteprojesine asl›nda hiç muhalif ol-mad›¤›n› göstermifl oldu.SSööyylleett ggöörreevvee hh››zzll›› bbaaflflllaadd››

Yunus Söylet göreve geldi¤iilk gün piyasac› ve bask›c› uygula-malar›n› bafllatt›. AKP’li rektörünyapt›¤› ilk ifl afifl asman›n yasakoldu¤u üniversitenin merkezkampusuna dev reklam panolar›yerlefltirmek oldu. Söylet’in bir di-¤er uygulamas› da devir teslimtöreni s›ras›nda yafland›. Söylettörende, demokrasiden üniversi-tenin özgürlü¤ünden bahseder-ken güvenlikler Hukuk Fakülte-

si’nde afiflleri y›rt›p ö¤rencileresald›r›yordu. Bu yaflananlar Söy-let’in piyasac››¤›n›, özgürlük anla-y›fl›n› ve ‹Ü’de nas›l bir yol izleye-ce¤inin göstergesiydi.

Yunus Söylet göreve geldik-ten sonra ‹stanbul Üniversitesi’nedair rektör olmadan önceki aç›k-lamalar›na yenilerini ekleyerek de-vam etti. Söylet’in ilk aç›klamas›üniversitenin fakülte hastaneleriniflirketlefltirme projesi oldu. Yapt›¤›di¤er aç›klama ise üniversitelerde-ki türban serbestli¤i ile ilgili idi.Yunus Söylet’e göre türban üni-versitelerde serbest olmal›.AAKKPP’’llii rreekkttöörr kkaarrflfl››ss››nnddaa üünniivveerrssii--tteelliilleerrii bbuullaaccaakk

Söylet’in görevinin ilk günün-de yapt›¤› ve daha sonraki aç›kla-malar› gösteriyor ki; Yunus Söy-let ‹stanbul Üniversitesi’nde AKPiçin biçilmifl kaftan. Ancak YunusSöylet hayata geçirdi¤i her piya-sac›, gerici, faflist uygulama karfl›-fl›nda bizleri bulacak. AKP’ninüniversitesini yaratmak için kolla-r›n› s›vayan Yunus Söylet’e üni-versitemizi b›rakmayaca¤›z.

Maliye Bakanl›¤›’n›n 11 Mart 2008 tarihlikarar›yla kamuya ait yatakl› tedavi kurumlar›n-da emekçilerin ücretsiz yemek hakk› ellerindenal›nd›. Uzun süredir bu uygulamaya karfl› Tür-kiye’nin dört bir yan›ndaki hastanelerde ücret-siz yemek hakk› için mücadele eden Sa¤l›k veSosyal Hizmet Emekçileri Sendikas› (SES) uygu-lamay› protesto için yemek boykotuna bafllad›.Bir y›l öncesine kadar çal›flma saatleri içinde ye-meklerini paras›z yiyen sa¤l›k çal›flanlar› MaliyeBakanl›¤›’n›n ç›kartt›¤› bir genelge ile paral› ye-mek yemek zorunda b›rak›lm›flt›. Bunun üzeri-ne Ankara, ‹zmir, ‹stanbul, Mersin ve Antal-ya’da uygulamay› protesto için boykotlar, ey-lemler ve imza kampanyalar› yap›ld›. Bu müca-deleler sonucunda Maliye Bakanl›¤›, DevletPersonel Baflkanl›¤›’na 9 fiubat günü bir yaz› ileyatakl› tedavi kurumlar›nda çal›flanlardan ye-mek ücreti al›nmamas› yönünde bir yasal de¤i-fliklik yap›lmas›n› talep etti.

Sa¤l›k emekçisi kazand›!

YÖK Yürütme Kurulu, geçti¤imiz günlerde50/d kapsam›nda sözleflmeli çal›flan ve lisansüs-tü e¤itimlerini bitiren asistanlar›n ifllerine son ve-rme karar› ald›. Karardan önce lisansüstü ö¤re-nimini tamamlayan araflt›rma görevlilerinin 33/akapsam›na al›narak kadrolu çal›flmas› sa¤lan›-yordu. Asistan ve araflt›rma görevlileri ise bu du-rumu protesto eden birçok eylem yapt›. ‹‹llkk eeyylleemmlleerrlleerr ‹‹..ÜÜ vvee ‹‹TTÜÜ''ddeenn

ilk asistan eylemi ‹.Ü. Rektörlük seçimleri-nin oldu¤u gün ‹stanbul Üniversitesi asistanlar›yapt›. Eyleme 300 asistan kat›ld›. 13 fiubat'taise ‹TÜ'lü asistanlar, ‹Ü'den ve Marmara Üni-versitesi'nden gelen araflt›rma görevlileriyle bir-likte Maslak Yerleflkesinde bir eylem ile 50/duygulamas›n› protesto etti.SSoonn eeyylleemm BBeeyyaazz››tt’’ttaann

5 Mart‘ta ‹.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndebuluflan yaklafl›k 500 araflt›rma görevlisi “Biz Ka-l›yoruz, YÖK Gitsin” pankart› arkas›nda yürüdü-ler. Akademisyenlerin ifl güvencesinin zorunlulu-¤una ve bu haklar›n› engellemelerine sebep ola-cak karar›n YÖK’ten geçmesine karfl› gece deüniversitelerini terk etmediler. Türkü, marfl vesloganlarla eylemlerini noktalad›lar.

Asistanlar eylemde!

7ÜN‹VERS‹TEwww.kolektifler.net

‹stanbul Üniversitesi'ninrektörlük koltu¤una otur-duktan sonra fakülteleri ge-zen AKP'li Yunus Söylet, Ö¤-renci Kolektifi taraf›ndanprotesto edildi. Fen-EdebiyatFakültesi’ne gelen Söylet"AKP'li Yunus Söylet‹.Ü.'den defol" "‹.Ü. Söylet'e's›cak yuva' olmayacak" dö-vizleriyle karfl›land›. Sivil polisve özel güvenlik ordusuylaFen Fakültesi'nin bahçesin-den geçen Yunus Söylet'e"üniversite hastanelerininflirketlefltirilmesi, üniversite

bünyesinde tekno-park ya-p›lmas› ve türban›n üniversi-tede serbest olmas›" gibi ba-s›na yapt›¤› aç›klamalar› so-ruldu. Ö¤rencilerin sordukla-r› sorulara hiçbir flekilde ce-vap vermeyen AKP'li Söyletarabas›na binerek h›zla fa-külteden uzaklaflt›.

‹stanbul Üniversite-si’ndeki Rektörlük görevinebesmele çekerek bafllayan,üniversitenin piyasaya aç›l-mas›n› savunan AKP'li Yu-nus Söylet'in peflini b›rakma-yaca¤›z.

‹stanbul Üniversite`sininyeni rektörü AKP`li YunusSöylet`in göreve geldigi ilkgün Ö¤renci Kolektifleri ses-siz kalmad›. Rektörlük b›na-s›nda devir teslim töreni ya-p›l›rken Kolektifçi ö¤rencilerde üzerinde “Hamdolsun bi-limi de gömüyoruz. MesutParlak-Yunus Söylet“ yazantemsili siyah bir tabutla kü-çük bir tiyatro oyunu oyna-d›lar. Oyunda bilimi göm-mek için anlaflan Parlak veSöylet'in elindeki tabut par-çalanarak bilim ellerindenal›nd›. Kara tabutu rektörlü-¤ün kap›s›na b›rakmak iste-yen ö¤rencilere ise güvenlik-ler engel oldu. “ÜniversiteniAKP’ye b›rakma” "‹.Ü. Söy-let'e 's›cak yuva' olmayacak"

yaz›l› dövizlerin tafl›nd›¤› ey-lemde bir de bas›n aç›klama-s› okundu. Bas›n aç›klama-s›nda ‹.Ü.'nün AKP'ye b›ra-k›lmayaca¤› ve Ö¤renci Ko-lektifleri'nin Söylet'in peflin-de olaca¤› vurguland›.

Rektöre tabutlu karfl›lama

Ö¤renciler Söylet’in peflinde

‹flte AKP demokrasisi

YYÖÖKK’’tteenn yyeennii iinncciilleerr

HHyyddee PPaarrkkllaarr

ÖÖzzeell ggüüvveennlliikklleerr Eyvah yine özgürlük!

Özcan'›n incileri bitmiyor. Y›llard›r üniversiteler üzerinde bask› oluflturan YÖK'ün projesine göre "özgür alanlar" yarat›l›p, özel güvenlik say›s›artt›r›larak üniversiteler özgürlefltirilecekmifl. Özcan'a bir sözümüz var: Üniversitlerimiz AKP zihniyeti gitmeden özgürleflemez.

Göreve gelmedenönce AKP’li

oldu¤unu her f›rsat-ta dile getiren

Söylet, koltu¤unaoturdu¤u andan

itibaren partisininde gurur duyaca¤›

icrattlar›na bafllad›:Besmele, reklampanolar› ve ÖGB

sald›r›s›...

‹stanbul Üniversitesi'nin rektörlük görevini besmele çekerek devralan AKP'li Söylet görevine h›zl› bafllad›.Fakültelere reklam panolar› yerlefltiren Söylet, piyasac› aç›klamalarda bulundu

‹TÜ'ye bu y›l atanan

AKP'li rektör Muhammet

fiahin, aç›l›fl günü AKP'ye

minnet gösterisi olarak oku-

la Tayyip Erdo¤an'› davet et-

ti. Aç›l›fl etkinli¤e üniversite-

liler kat›lmazken AKP’yi pro-

testo eden 18 ö¤renci polis

zoruyla dövülerek gözalt›na

al›nd›.

Samsun 19 May›s Üni-

versitesi’nin aç›l›fl›nda yeni

atanan rektör Abdullah

Gül’ü davet etti. Gül’ü pro-

testo eden 41 ö¤renci üni-

versite içinde polis daya¤›na

maruz kald› gözalt›na al›nd›.

Gazi Üniversitesi kanti-

ninde faflistler bir k›z ö¤ren-

ciyi dövdü üniversite yöneti-

mi k›z ö¤renciyi kantin de

bulunmakla suçlad›.

ODTÜ’de üniversiteliler

bir J‹TEM üyesini suçüstü ya-

kalad›. Kendilerini izledi¤ini

fark eden üniversiteliler flah-

s›n kimli¤ini kontrol ederek

durumu anlad›lar.

‹TÜ ve Marmara’da efl

zamanl› olarak yaflanan fa-

flist sald›r›larda ö¤renciler

ölümden döndü. Üniversite

yönetimleri sat›rlarla yarala-

nan ö¤rencilere ceza ya¤-

d›rd›.

Haydi

hay›rl›s›

olsun!!!

‹Ü'de Söylet devribesmeleyle bafllad›!

‹TÜ Rektörü Muhammet fiahin, Cumhurbaflkan› Abdullah Gül, TÜB‹TAK Baflkan› Nükhet Yetifl burdan kalk›p Arabistan’a “iyi ni-yet anlaflmas›” imzalamaya gitti. Anlaflma, iki ülke aras›nda karfl›l›kl› ö¤retim görevlisi ve ö¤renci de¤iflimi yap›labilmesine iliflkin

Üniversiteye Arabistan’dan gericilik takviyesi

Page 9: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

Dünya üzerinde suyun ticari-lefltirmesinin yürütücülü¤ünü üst-lenen Dünya Su Forumu 16-22Mart 2009 tarihleri aras›nda ‹s-tanbul’da toplan›yor.

Dünyada su zenginli¤i, kiflibafl›na düflen y›ll›k 8000-10000m3 su ile ölçülüyor. Türkiye isekifli bafl›na düflen y›ll›k

1430 m3 su ile san›ld›¤›n›n ak-sine su zengini bir ülke de¤ildir.Kentsel su kullan›m›nda altyap›yetersizli¤inden kaynaklanan ka-y›p ve kaçak oran›n çoklu¤u, en-düstrideki ar›t›lmayan at›k suyuntatl› suyu h›zla kirletmesi de ki-fli bafl›na düflen kullan›labilir su

miktar›n› azaltmaktad›r.Tüm bunlara küresel›s›nman›n etkisiyleazalan ya¤›fllar› daeklersek kuruyansu kaynaklar› vetükenen yer alt› su-lar›m›z karfl› karfl›yakald›¤›m›z su sorunuaç›kça gözler önünesermektedir. Türki-ye’de özellikle sony›llarda görünen tablo-da, neredeyse tümkentlerde musluktanakan sular içileme-mekte, suyun ticarilefl-mifl hali olan damaca-na ile su tüketimi h›z-la artmaktad›r. Her y›lyer alt› su seviyemizazalmakta, sulak alan-lar›m›z› kaybetmekte-yiz. En önemli sorunise, Türkiye’nin toplu-mu düflünen bir su po-litikas›n›n olmamas›d›r.Sermaye, su kaynaklar›

ve su da¤›t›m flebekelerine ka-munun yat›r›m yapamad›¤›n›söyleyerek yaflamsal önemi olanbu kamusal hizmetin özellefltiril-mesini istiyor. Temiz suyun ço-¤unu sanayide kullanan ve ar›t-madan d›flar› ak›tan halk›n sa¤l›-¤›n› ve ekosistemi hiç düflünme-yenlere karfl› sözü olmayanlar,temiz su sorununa çözüm olaraksuyun fiyat›n› art›r›p, halk›n kul-lan›m›n› azaltarak (tasarruf ede-rek!) çözmeye çal›flacak. Emper-yalist su planlar› için kamuoyuoluflturmak ve süreci planlay›puygulamaya koymak için 3 y›l-da bir Dünya Su Forumu’ndatoplan›yorlar. Dünya Su Foru-mu’nun beflincisi ‹stanbul' da ya-

p›lacak. 5. Dünya Su ForumunuTürkiye’de olmas› da rastlant›olamaz. Türkiye’nin Ortado¤upazar›ndaki konumu ve sahip ol-du¤u nehirler, dereler, barajlarbu karar›n al›nmas›nda önemlirol oynam›flt›r. Bunlara ek olarakAKP hükümetinin neoliberal po-litikalar do¤rultusunda özellefltir-meleri baflar›yla uygulamas› Tür-kiye’nin seçilmesine katk› sa¤la-m›flt›r. Ülkemizde yap›lacak suforumun aktörleri ise al›nacakkararlar› uygulayacak AKP hü-kümeti ve 5. Dünya Su Forumuonursal baflkan› ‹.B.B Baflkan›Kadir Topbafl olacak. Sat›lan de-reler ve nehirler üzerine kurula-cak baraj ve HES ihalelerinegöz diken birçok inflaat ve mü-hendislik alan›nda faaliyet göste-ren flirket forum sürecinde aktifolarak yer almaktad›r. Özellefltir-menin ard›ndan belediyelerin suhizmetlerinde çal›flan birçok iflçi,tüm özellefltirme örneklerinde ol-du¤u gibi iflten ç›kart›lacak. Tekhedefi kar olan tekeller su fiyat-lar›n› yükseltip, yat›r›mlardan ka-ç›narak maliyet azaltma yolunagidecekler. Küçük çiftçiler artanmaliyetler yüzünden tar›m yapa-mayacak, tar›m da flirketlere ka-lacakt›r. Tar›m›n yap›lamamas›artan maliyet g›da fiyatlar›n› daetkileyecektir.

Belediye hizmetlerinin ticarilefltirilmesiyleberaber belediyeler anonim flirketler haline, be-lediye baflkanlar› da CEO haline dönüflmüfltür.Bu gerçeklikle girdi¤imiz Mart 2009 yerel se-çimlerinde ne kadar belediyeye ait flirket ve büt-çe varsa, orada düzen partileri aras›ndaki yar›fl oderece k›z›flmaktad›r. Neoliberal hükümetlerinulafl›m,bar›nma,sa¤l›k gibi birçok temel haküzerindeki dönüflümlerinin halk üzerinde uygu-lay›c›s› pozisyonundaki belediyecilik anlay›fl› ha-yat› özellikle yoksullar için yaflanmaz hale getiri-yor. Hayat›m›z› sürdürdü¤ümüz mekanlar›n ne-oliberal politikalarla iliflkisini daha da iyi anla-mak için Metis Yay›nlar›ndan ç›kan GecekonduGezegeni ve Sosyal Adalet ve fiehir kitaplar›n›öneriyoruz.

GGeecceekkoonndduu GGeezzeeggeennii // MMiikkee DDaavviissKitap, dünya üzerinde bir milyardan fazla

insan›n yaflad›¤› gecekondu mahallelerini masa-

ya yat›rm›flt›r. Yazar›n yeryüzünde var olan hiç-lik olarak adland›rd›¤›, gecekondu mahalleleri-nin neoliberalizmin yoksulluk politikalar›ndanne kadar etkilendi¤ini gözler önüne seriliyor. Ül-kemizde yerel yönetim seçimleri öncesinde ça-mur siyaset yapmakla yetinilen yerleri ve 3.Dünya’n›n kent yoksullar›n› anlamak için okun-mas› gereken bir kitap.

SSoossyyaall AAddaalleett vvee fifieehhiirr // DDaavviidd HHaarrvveeyyDavid Harvey’in bu kitab›, Tarihsel maddeci-

lik ve yaflam alanlar› çal›flmalar›n›n bir araya gel-di¤i ilk örneklerdendir. Yaflan›lan co¤rafyan›nkapitalist toplumdaki gelirlerin da¤›l›mdaki rolüanlat›l›yor. Sosyal adaletsizli¤in mekân üzerin-deki bölünme ve farkl›laflmalarla nas›l örtüfltü-¤ünü gösteriyor. Döneminin bak›fl aç›lar›n› de-rinden etkileyen Sosyal Adalet ve fiehir kapita-lizmin geliflimine yaflam alanlar›nda da bak›lma-s› gerekti¤ini gösteriyor.

2009 y›l›, evrim teorisi-ni ilk olarak ortaya atanCharles Darwin’in 200. do-¤um y›l› ve ‘Türlerin Kö-keni’nin yay›nlan›fl›n›n150. y›ldönümü olmas› ne-

deniyle UNESCO taraf›n-dan ‘Darwin Y›l›’ ilanedildi. Darwin bilim vedüflünce tarihinde insanl›-¤›n yaflam› anlamas›ndabüyük bir miras b›rakm›fl-

t›r. Binlerce y›ll›k dogma-tik bilgileri alt üst edenDarwin’in evrim kuram›yay›nland›ktan 150 y›l son-ra da bir inanç sorunuolan yarat›l›fl düflüncesiniyalanlayan kan›tlar bulma-ya devam ediyor. Evrimteorisinin günümüzde detart›flma konusu olmas› veönünü açt›¤› yeniliklerdenötürü, bilimi tabulara karfl›savunan insanlar› bir arayagetirdi. Darwin y›l› çerçe-vesinde, evrim kuram›nakarfl› çabalara yine Dar-win’le cevap vermek içintüm dünyada oldu¤u gibiTürkiye’de de ayd›nlanmave bilimsel düflünceden ya-na birçok bilim adam›,E¤itim-Sen, Türk TabiblerBirli¤i, Türkiye YazarlarSendikas›, Uluslar Aras›Yazarlar Birli¤i TürkiyeMerkezi (Pen) bir arayageldi. Darwin2009 ad›n›alan oluflum ülkemizin pekçok yerinde bütün bir y›letkinlikler düzenleyecek,düzenlenmekte olanlara dayard›m edecek.

Frantz Fanon (1925-1961)Psikiyatrist olan Fanon

çal›flmalar›yla sömürgecilikkarfl›t› hareketlerin ve özgür-lük hareketlerinin esin kay-na¤› olmufltur. Kendisi deCezayir'in sömürgelikten kur-tulma mücadelesinin içerisin-de yer alm›flt›r. Sömürgecilikpolitikalar›n›n halklar üzerin-deki etkilerine “sömürgetravmatizmi” ad›n› vermifltir.1951 y›l›nda yay›nlanan‘Yeryüzünün Lanetlileri’isimli kitab›, sömürgecilikça¤›n›n bitti¤inin ilan edildi-¤i bir dönemde, sömürgecili-¤in yeni biçimler alt›nda de-vam etti¤ini ortaya koymuflve sömürgelerdeki yabanc›-laflma gibi somut, gereksefliddetin kurtar›c› karakteri vedevrimci Üçüncü Dünya için

yeni bir insan yaratman›nperspektifi gibi mitsel tema-larla döneminde genifl genç-lik kesimlerinin hayranl›¤›n›kazanm›flt›r.

Albert Einstein (1879-1955)

Ad›n› bilmeyen yok amafikirlerini bilmeyen çok!Einstein, Genel GörelilikKuram›’yla Newton’dan berivar olan dünya kavray›fl›n›yerle bir eden, uygarl›¤› de-¤ifltiren birçok ilerlemeninkökeninde imzas› olan birbilim insan›. Giyimine kufla-m›na, saç›na bafl›na hiç dik-kat etmeyen, formüllerininve hayal dünyas›n›n içinegömülmüfl bir araflt›rmac›.Bar›fl savunucusu, dünya va-tandafl›, keman›yla huzur bu-lan müziksever bir insan.

Nazilerin yükselifline, “öz-gürlükler ülkesi” olarak gö-rülen Amerika’n›n militarist-leflmesine, atom bombas›n›nyap›l›fl›na karfl› ç›kan bir bi-lim insan›. “Sosyalizm nedengerekli” isimli k›sa makale-sine internetten ulafl›labilir.

Üst bafll›¤› “80'den sonra” olarak belirle-nen Karaburun Bilim Kongresi bu y›l 3-6 Ey-lül'de Karaburun ve Mordo¤an'da gerçeklefle-cek. Geçen y›l kapitalizmin 1970'lerde baflla-yan son ve uzun yap›sal krizini takiben belirende¤iflim- dönüflüm süreçlerini ele alan kongre-de bu y›l, ”80'den sonra Türkiye kapitalizmi”ifllenecek. Bu amaçla bu y›l düzenlenen Kara-burun Bilim Kongresi'nde, 1980 ile birlikte Tür-kiye'de yaflanan toplumsal dönüflüm süreçleri-nin tart›fl›lmas› hedefleniyor.

Bu y›l dördüncüsü gerçekleflecek kongredekolektif, kamusal, elefltirel bilgiye, akademiiçinde ve d›fl›nda etraf›m›z› çeviren tel örgüleriaralay›p gerçe¤i ortaya ç›karma çabas›n› birlik-te gerçeklefltirmenin gere¤ine vurgu yap›lmakisteniyor. Ça¤r› yaln›zca akademik alanda çal›fl-malar yapan bilimcilere de¤il, gerçe¤i anla-mak, aç›klamak, de¤ifltirmek isteyen herkeseyap›l›yor.

Fikir ve eylemlerini eme¤in veinsanl›¤›n hizmetine sundular.Emperyalist savafllara karfl› ç›kt›lar,ezilenin yan›nda oldular. Egemenlerintürlü bask›lar›na karfl› “Ben sadece birbilim insan›y›m ne yapabilirim ki?” aci-zli¤ine düflmediler. Düzen ideolojiler-ine karfl› evrensel do¤rular›nsavunucusu oldular. Bilim her türlüsömürüye, otoriteye ve yasa¤aisyan›n ta kendisidir dediler!

Charles Darwin’in ‘Türlerin Kökeni’ isimli eseri yay›nland›ktan150 y›l sonra da bir inanç sorunu olan yarat›l›fl düflüncesini ya-lanlayan kan›tlar bulmaya devam ediyor

Dünya Su Forumu’nun beflincisi ‹stanbul’da yap›lacak. Bu durum bir rastlant›de¤il. Türkiye’nin Ortado¤u pazar›ndaki konumu ve sahip oldu¤u nehirler, derel-er, barajlar bu karar›n al›nmas›nda önemli rol oynuyor

Halka tasarruf

sermayeyepeflkefl

Karaburun’da bilimkongresi

Bu y›l yedincisi düzenlenecek olan ” Türki-ye Üniversite Ö¤rencileri Ba¤›ms›z ‹ktisat Kon-gresi” 5-6-7 Mart tarihleri aras›nda Dokuz Ey-lül Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakülte-si'nde yap›lacak.

“Varsayal›m ki ö¤renciler bir iktisat kon-gresi düzenliyor” diyerek çal›flmalar›n› sürdü-ren ö¤renciler, kongrenin iktisat e¤itimine,güncel sorunlara ve sosyal bilimlere dair fikirle-rini sunabilecekleri bir tart›flma platformu olmaözelli¤i tafl›d›¤›n› ve daha çok ö¤renciye ulafl-may› hedeflediklerini söylüyorlar.

Bu y›l da ülke ve dünya meselelerinin ba-fl›nda gelen sorunlar için tart›flma alan› açmakisteyen Üniversite Ö¤rencileri Ba¤›ms›z ‹ktisatKongresi, “Çevre” konusunu ana gündem ko-nusu olarak seçtiler. Oturumlarda dünya ça-p›ndaki finansal kriz ile ilgili tart›flmalara da yerverilecek.

Ö¤rencilerden iktisatkongresi

9B‹L‹Mwww.kolektifler.net

Susatacaklar!

5. Dünya Su Forumu, suyu ticari bir metahaline getirerek halk›n su hakk›n› elinden al-may› hedefliyor. Forum emperyalist planlar›n›,su yönetimi, su krizi, temiz su için yat›r›m gibimasum gözüken bafll›klarla insanl›¤›n yarar›naoldu¤una inand›rmaya çal›fl›yor. Bunu yapar-ken de üniversite-sermaye-toplum üçgenindekendini sermaye ile ç›kar ortakl›¤›nda görenle-ri kullan›yor. Üniversitelerin toplumun bilim veteknoloji alan›nda ilerlemesinde rol üstlenme-si ve halk›n yaflam›n› kolaylaflt›rmas› gerekir.Ancak ekonomik süreçleri etkileyebildi¤i gibisüreçten etkilenen üniversiteler günümüzdede neoliberal politikalarla bütünüyle piyasayaaç›lm›fl ve sermaye için bilim üretme rolünesoyunmufltur. Bu da halk›n kaynaklar›yla e¤i-tim veren üniversitelerin, halka maddi ve sos-yal sermaye üretmeleri gerekirken küresel veulusal flirketlerin sermaye birikimine çal›flmayabafllamas›na neden olmufltur. Bunun bir örne-¤i de Dünya Su Forumu’nda ise Orta Do¤uTeknik Üniversitesi ‹nflaat Mühendisli¤i Fakül-tesi’nden Dr. Do¤an Alt›nbilek’te görülmekte-dir. Dünya Su Konseyi’nin kurulmas›nda gö-rev alan kurumlardan biri olan Uluslararas› SuKaynaklar› Kurumu’nun (IWRA) baflkan vekil-

li¤ini yapan Alt›nbilek, bunun yan›nda Ulusla-raras› Hidroelektrik Santraller Birli¤i’nin de(IHA) baflkanl›¤›n› yürütmektedir.

Bütün bu kurumlardaki görevlerini kolay-ca aç›klayan nedenlerden biri Alt›nbilek’inenerji ve inflaat alan›nda faaliyet gösteren ‹Ç-TAfi Enerji Üretim ve Ticaret A.fi’de yönetimkurulu baflkanl›¤› yapmas›d›r. Birçok HES pro-jesini yapan ‹ÇTAfi A.fi “dereleri, gölleri, bütünsu kaynaklar›n› sataca¤›m” diyen AKP iktidar›ve bu süreci h›zland›racak 5.Dünya Su Foru-mu’nun sayesinde yap›lacak daha nice HES vebaraj yap›laca¤›n› iyi bilmektedir.

O bir su tüccar›O eski DS‹ baflkan›, o ‹ÇTAfi A.fi. yönetim kurulu baflkan›, o Dünya SuForumu’nda aktör, o ODTÜ’de ö¤retim görevlisi, o bir su tüccar›...

Yaflad›¤›m›z mekan›nneoliberalleflmesi

Örnek al›nas›bilim insanlar›

Darwin 200 yafl›ndatezleri hala ayakta

?1994 y›l›nda Uluslar Aras› SuKaynaklar› Kurumu’nun (IWRA )Kahire’de düzenledi¤i 8.Dünya SuKongresinde küresel ölçekteki su yöne-timi çal›flmalar›n ortak bir çat› alt›ndatoplamak için Dünya Su Konseyi kurul-mas› fikri ortaya ç›km›flt›r.1997 y›l›nagelindi¤inde Dünya Su Konseyi ileberaber Dünya Su Forumu konseytaraf›ndan kurulmufltur. Üç y›lda birtoplanan foruma enerji, inflaat, finans,su, tohum tekellerinden oluflan susanayisinin tüm bileflenleri, hükümetlerve yerel yönetim temsilcileri kat›lmak-tad›r. Forumun dikkat çeken taraf› iseyap›ld›¤› ülkelerde su ticarilefltirilmesisürecinin h›zlanmas›d›r. Daha önces›ras›yla Marakefl ( 1997) ,Hague(2000), Kyoto (2003) ,Meksika (2006)yap›lan forum 16- 22 Mart 2009 tarih-lerinde Su için Farkl›l›klar›n Birlefltirilmesitemas›yla ‹stanbul’da yap›lacak.

Dünya SuForumu nedir

Page 10: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

Kendinizi filmde bir yere koyabili-yor musunuz?

Koyuyorum. Sonuçta yapt›¤›m›z herfley çok kiflisel. Yapt›¤›m bütün film-ler benim kiflisel bak›fl aç›m›, duygu-mu, düflüncemi, dünyayla olan iliflkimibir flekilde seyirci ile buluflturur. Bes-lendi¤im, yaratt›¤›m yer buras›d›r. Be-nim bak›fl›md›r o. Kendi elefltirdi¤im,kurdu¤um hayat› anlatt›m.

Filmde iki ana karakter var; an-neanne ve torun. Bunlar› “ geçmifl vegelecek” diye nitelendirelim. ‹kisi desistemi reddediyor. Anneannenin yafl›,hastal›¤› gibi nedenlerden dolay› yapa-bilece¤i pek bir fley yok. Belki de ya-pabilece¤i tek fley çocuklar›n› yan›na,flehre geldi¤inde o “çok k›ymetli” ha-l›ya iflemek. Ama torun köye gidipbaflka türlü bir hayat olabilece¤ini gö-rüyor. E¤er bundan sonra bireysel birkurtulufl olarak orada kalmay›, o feo-dal yap›y› tercih ederse bu bir ümit-sizliktir. Ya da kendi hayat›na döne-rek oray› dönüfltürebilir. ‹flte bundaümidi görüyoruz. Peki, sizce ümit varm›? Pandora’›n kutusundan umut ç›-

kacak m› orada m› kalacak?Bence ç›k›yor çünkü fley diye dü-

flünmeyin; çocuk o kuflat›lm›fll›¤›n için-de ne yapaca¤›n› bilmez bir haldeykenanneannesi ile gitti¤inde orda ilelebetkalacak, yaflayacak gibi bir bilgi ver-miyoruz, böyle bir finalle de bitirmi-yoruz. Biraz seyirciye b›rakt›¤›m bir fi-nal bu. Ucu aç›k. Ama çocu¤un geri-ye dönece¤ini düflünürsek (ki ben öy-le düflünürüm) daha farkl› bir hayatbilgisi olan bir çocuk oldu¤unu düflü-nürsek bir umut ç›kar oradan. Geri dö-nüp kendi hayat›na daha farkl› sahipç›kacakt›r.

Çocu¤un hayat›na bakal›m birazda. Çok iyi maddi olanaklara sahip,özel üniversitede okuyan, ortalaman›nüstünde gelire sahip bir ailenin çocu-¤u. Ama mutsuz. Bir gün bo¤az›nab›çak dayand›¤›, ölümün efli¤ine gel-di¤i anda hissediyor yaflad›¤›n›.”Da-marlar›ma, kan›m›n ak›fl›na kadar oan hissediyorum” diyor. Bu tam birümitsizlik hali. Gençlik sizce neden bukadar umutsuz ve geleceksiz?

Film çocu¤un çemberi delebilme hi-kâyesini anlat›yor, öyle bir süreç-

ten geçiyor. Bu kadar kuflat›l-m›fll›k içinde yaflayan birgencin elinden kendi kimli¤i-ni, kiflili¤ini oluflturabilmeyetisini alm›fl olursunuz.Kendisi gibi olabilmeyi,ayaklar›n›n üzerinde dura-bilmeyi, kendi kararlar›n›verebilme, i¤difl olmuflbir insan onuru… Onunda en büyük s›k›nt›s›bu. Hazza dair, insa-no¤luna dair, merakadair, korkuya dair in-san›n bir fley üretmesi-ne dair hemen herfleyden biraz alm›flolursunuz. O yüzdenönemli o anda yafla-d›¤›n› hissetmesi.Daha korkuyu bilehissetmemifl haya-t›nda hiç. Korku-nun anlam›n› bilehiç duymam›flher fley o ka-dar çok veril-

mifl ki. O anda korkuyu tan›yor, birduyguyu tan›yor. ‹nsan oldu¤una dair,yaflad›¤›n› hissediyor. Baflka insanlar›anl›yor o anda. Sokakta yafl›yor, bunukendi çabas›yla anlamak için zaten.Baflka insanlar›n kaybedecek bir fleyle-ri olmad›¤›n›, kaybedecek bir fleyin ol-mamas›n› ne demek oldu¤unu anl›yor.O gün, o andan çok ciddi dersler ç›-kar›yor asl›nda. Annesinin ona her fle-yi alt›n bir kab›n içinde sunarken, ö¤-rendi¤inden çok daha fazla fley ö¤reni-yor. O yüzden day›s›na “Yaflad›¤›m›hissettim” diyor.

Filmde en çok ifllenen konulardanbirisi de sevgisizlik, yabanc›laflma. An-ne-çocuk iliflkisi, kardefller aras›ndakiasl›nda anne gelene kadar pek defark edilmeyen sorunlu iliflki. Sahne-lerden birinde anne, efli ile yaflad›¤›sorunlar› kardefline anlat›rken, “bendokunmay› bilmiyormuflum.” diyor.Bu bizlerin de yaflad›¤› çok ciddi birsorun. Bunu aflmak bir fleyleri de¤ifl-tirmek için ne yapmal›y›z sizce?

Film bunu sordurmay› deniyor. Du-rup durup kendimize bakt›rmay› amaç-l›yor. En az›ndan çözüm olmasa biledokunmay› ö¤reniyorsun. Dokunmay›,birbirimize hakiki temas› yani, ö¤rene-ce¤iz. Film gerçekten bunu tart›flt›rmakistiyor. Herkesin kendisine bir ayna tu-tup flöyle bir kendisine bakmas›n› isti-yor. Ama bir önermede insanlara sev-meyi de ö¤retemeyiz. Ö¤renmeyi be-cermemiz laz›m. Ailesi asl›nda hayatla-r›nda bir sorunun oldu¤unun fark›ndabile de¤il. Çocuklar›na maddi her fleyiveriyorlar. Ama sevgi sat›n al›namazbir fley.

Pandora’n›n mitolojisine bakt›¤›m›zzaman kad›n›n merak›ndan dolay› aç›-lan kutudan kötülü¤ün ç›kt›¤›n› görü-yoruz. Bizim toplumda da kad›n heptoparlayan, sistemin bozulmas›ndankorkan, çemberi daha da sa¤lamlaflt›-ran bir rol oynar. O kad›n› filmde deçocu¤un annesi mi temsil ediyor?

Hay›r ben hiç öyle düflünmedim.Oturup mitolojik anlam›na bak›p kad›naçm›flt›r kutuyu diye de¤erlendirmedim.Kutunun varl›¤›n› bir düfltü¤ü durumolmaktan, bir fleyin içine s›k›flm›fl kal-m›fl olmaktan, oradan ç›kamamak hare-ket edememekten... O araban›n içindede (hatta yolculuk s›ras›nda bir araba-n›n içine s›k›fl›p kal›yorlar annelerinegitmek için) oran›n içine hapsolmaktankaynakl› birbirlerine tahammül edeme-yen üç insan patl›yorlar zaten. Birbir-leriyle didiflerek, itiflerek gidiyorlar.Tam bir kardefl olma halini görüyoruzbazen, konufluyorlar, gülüflüyorlar. Odürtüleri bazen kavga ettiriyor, bazenkardefl olduklar›n› hissediyorlar. O an-da saptad›klar› esas duygular›, düflün-celeri birbirlerine karfl› ortaya ç›k›yor.Benim kutum, Pandoran›n kutusu dedi-¤im, böyle bir kutu.

Bizim toplumumuzda dedi¤iniz gibikad›n aileyi tutand›r. Toplumda genelolarak kabul edilen bir düflünce vard›r;evin içinde olan bir s›k›nt› d›flar›yla

paylafl›lmaz. Kol k›r›l›r yen içinde ka-l›r. O sorunu çözmez ama hep soru-nun üstünü örter. Kafan kuma gömülügibi bir tav›rd›r bu asl›nda. Sorunu çö-zücü bir tav›r de¤ildir. Bizde genelolarak, toplumun yap›s›nda bu vard›r.Bu önce bizim, ailenin içindeki sorun-lar› çözemiyor, toplumun bütün bünye-sine sinmifl olan di¤er sorunlar› da çö-zemiyor. Kollar›m›z› k›r›p k›r›p yeniçinde b›rakmamal›y›z. O kolun düflme-si, tamir olmas› laz›m. Ya da k›r›ld›-¤›n› söylemek laz›m.

Filmdeki olaylar çok fazla ayr›nt›-ya girmeden anlat›lm›fl. Foto¤raf ka-releri gibi sanki. Olan bir durumusöyleyip as›l sonuçlar› üzerinden de-¤erlendirmelere gidilmifl.

Evet bu do¤ru. Olay de¤il de so-nuçlar üzerinden de¤erlendirmeler yap-may› tercih ettim.

Anneannenin torununa ölen eflininad›n› vermesi de büyük bir ümidingöstergesi mi sizce?

Tabi, orda büyük bir aflk var terkedilmeye ra¤men. Ve de her ne olduy-sa, hikâyesini bekleyen bir kad›n davar orada. Adam›n geri gelece¤ini dü-flünmüfl hep. Köyünü b›rakmam›fl me-sela. Ayr›ca o yere getirilmifl, oral› de-¤il. Hat›rlay›n; “annemi ald› getirdi kö-ye, sonra da b›rak›p gitti.” diyor çocu-¤u. Oral› olmay›p d›flar›dan getirilmiflolmas›na ra¤men o evini hiç terk et-memifl.

Bir mendil figürü var filmde sem-bolik olarak ifllenen. Kad›n hiçbir fle-kilde elinden b›rakm›yor. Sanki o ya-banc› yaflamda ona ait olan, ona öz-gü, kendini bulabildi¤i tek fley o.Özellikle dikkatimi çeken bir sahne deelinde sanki o mendille örgü örüyor.Kendi hayat de¤erlerine ait ne varsao mendile yüklüyor sanki.

Aynen öyle, kir pas hiçbir flekildeelinden b›rakm›yor.

Siz hayat›n›zda benzer fleyler yafla-d›n›z m›? Filmin yönetmeni, senaristisizsiniz. Bu anlat›lanlar›n bir yaflan-m›fll›¤› var m›? Siz de böyle bir bü-yü¤ün yan›nda m› yetifltiniz?

Ben dedelerimi kaybetti¤imde orta-okuldayd›m. Dedelerim beni çok etki-ledi. Anneannem hala yafl›yor ve çokbenziyor ona. 97 yafl›nda benim anne-annem çok da benziyor, hep ayn› ta-v›rlar›, konuflmalar›. Çok çal›flkan birkad›nd› yani çok uzun y›llar çal›fl›pemekli oldu. Ö¤retmendi. Büyükler,dedeler, neneler çok etkiliyor hayat›m›-z›. Dedelerimi ikisini de erken kaybet-mem, biri müzisyen biri felsefe ö¤ret-meniydi, beni çok etkiledi.

Film ortaya ç›kt›ktan sonra ara arasöyledim; Fethi Naci Bey Türkiye’ninen iyi edebiyat elefltirmenlerinden biri-sidir. O benim 9-10 y›ll›k çok yak›ndostumdur. Onunla da ayn› hastal›ktandolay› benzer fleyler yaflad›k.

Bundan sonraki projeleriniz neler?Çal›fl›yoruz. Gençler üzerine bir fley

olacak san›r›m. Ama flimdilik söyleme-yeyim, çok erken.

www.kolektifler.net10 RÖPORTAJ

Bu kutudan hayat ç›kar

Yeflim Ustao¤lu Pandora’n›nKutusu’nda bize bir anahtar veriy-or. Anahtar› kullanmak bize kalm›fl.Ya elimizdekilerle devam ederiz yada asl›nda umudun as›l kayna¤›olan hayat›m›z›n kilidini açar›z...Biz de Pandora’n›n Kutusu’nunyönetmeni Yeflim Ustao¤lu’yla keyi-fli bir sohbet gerçeklefltirdik...

Kendine has üslubu ve onu di¤erlerinden ay›-ran bak›fl aç›s›yla; sineman›n kültrel hakk›n› verenbir yönetmen: Yeflim Ustao¤lu. Ustao¤lu’nun dahaiyi tan›nmas› için belki de en iyi yol filmlerinin iz-lenmesidir. Bu sebepten 3 filminden bahsedece¤iz

sizlere, umar›z be¤enilerekizlenir hepside…Günefle Yolculuk:

Film, 2 gencin birbiriylerastlant›s› sonucu çak›flanhayatlar›n› ele al›rken; Kürtsorununu oldukça etkileyicive yal›n bir dille anlat›yor.Sadeli¤in ve gerçekli¤in bu-luflmas› diyebiliriz “GünefleYolculuk” için en sade ifa-deyle…

Bulutlar› BeklerkenKaradeniz’in uçsuz bucak-

s›z yaylalar›nda çekilen bufilm bir sürgün hikayesidirayn› zamanda. Evlat edinildi-¤ini ö¤renen Ayfle’nin yafla-d›klar› ve kardeflini bulmaçabas› ifllenmektedir.S›rtlar›nda Hayat VarHayatlar›n› gerçekten s›rtla-r›nda tafl›yanlar›n filmidirbu. Yaz aylar›nda KaçkarDa¤lar›nda uçurumun k›y›-s›nda çal›flmaya b›rak›lan kad›nlar›n konu edildi¤izorlu yaflam mücadelesi anlat›lmaktad›r.

Pandora'n›n KutusuPandora'n›n Kutusu Tür-

kiye, Fransa, Almanya, Bel-çika ortak yap›m› bir film.Filmin senaryosu YeflimUstao¤lu ve Sema Kaygu-suz'a ait. Film, bir gün kay-boldu¤unu ö¤rendikleri yafl-l› annelerinin yaflad›¤› kü-çük bir Bat› Karadeniz ka-sabas›na do¤ru yola ç›kanüç kardeflin öyküsünü anla-

t›yor. Filmin oyuncu kadrosu ise; Tsilla Chelton,Derya Alabora, Övül Avk›ran, Onur Ünsal, OsmanSonant, Tayfun Bademsoy, Nazmi K›r›k'tan oluflu-yor. Filmin çekimleri ‹stanbul ve Bat› Karadeniz'deçekilmifl.Pandora'n›n Kutusu, San Sebastian FilmFestivali’nde en iyi fim ödülünü al›rken filmdeyafll› anne rolünde oy-nayan 90 yafl›ndakiFrans›z oyuncu TsillaChelton ise En ‹yi Ka-d›n Oyuncu ödülünü al-d›. Filmle olduça uyumiçinde olan müzikler iseFrans›z besteci Jean Pi-erre Mas’a ait. ‹lk gös-terimini Eylül ay›ndaToronto Film Festive-li'nde yapan film 23Ocak'ta Türkiye'de gös-terime girdi.

Hayat› s›rtlayanlar›n

günefle yolculuklar›

Bu kutudan hayat ç›kar

Page 11: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

Üniversitelerde bahar aylar› etkinliklerlekarfl›lanmaya bafllad›. Birinci dönemin üniversi-teye uyum sa¤lama süreci, ikinci yar›y›lla bir-likte hemen hemen her üniversitede etkinlikler-le beraber birlikte üretimlere dönüflmeye baflla-d›. Ancak üniversitenin ayn› zamanda bizimyaflam alan›m›z oldu¤unu söylemek ve bu ala-n›n s›n›rl› da olsa ö¤rencilerin gayretleri d›fl›n-da alternatif üretimlerle dolduruldu¤unu söyle-mek maalesef kolay de¤il. Çünkü üniversitele-rin bütün olanaklar› üniversitelilerden ziyadekariyer etkinliklerine ayr›lmakta. Son y›llardahem hem piyasa kurulufllar›n›n hem de rektör-lerin özel gayretleri sonucu kariyer kulüpleribirçok üniversiteyi iflgal etmifl durumda.

Bahar aylar› geldi. Bir tarafta dersliklerindegüç bela kendi imkânlar›n› zorlayarak yasakla-

ra ra¤men, duyuru afifllerine ÖGB veya po-lislerin sald›rmas›na ra¤men atölye çal›flmas›yapmak isteyen üniversitelilerin ça¤r›lar›, bir ta-rafta ise üniversite yönetimlerinin tüm imkân-lar› sa¤lad›¤› ve her türlü deste¤i sundu¤u ka-riyer etkinlikleri boy gösteriyor. Sakarya, Sa-banc›, ‹TÜ ve ODTÜ gibi üniversiteler kariyeretkinlikerinde aç›l›fl› yapan üniversiteler oldu.

‹TÜ’de ‹KZ (insan kaynaklar› zirvesi) Pep-si, Alcatel, Evyap, Kosgeb, Koç, Bosch ve Fi-nansbank gibi flirketlerin sponsorlu¤unda ama-c› ise “‹TÜ ö¤rencilerinin, piyasa koflullar›n›nrekabet ortam›nda rakiplerine oranla avantajl›konuma geçmelerine yard›mc› olmak” olarakaç›klanan bir kariyer etkinli¤i düzenledi. OD-TÜ’de ise Eczac›bafl› yönetim kurulu üyeleri-nin kat›ld›¤› “giriflimcilik” kongreleri örnek ola-

rak belirtilebilir.Üniversite yönetimlerinin bizden beklentisi

kampüste geçirdi¤imiz her saat aral›¤›nda hernefes al›fl›m›zda kariyerist, bireyci, bencil birkültürü edinmemiz. Kapitalizmi bize kusursuzbir sistem olarak pazarlamaya çal›flanlar›n sa-dece son birkaç ay içinde kriz bahanesiyle bin-lerce iflçiyi kap› d›flar› etti¤ini, bizim üniversi-telerimizi yönetenler de gayet iyi biliyor. Amabilmedikleri bir fley var ki asla ö¤renemeye-cekler: “yaflam›n kendisi bir sanatt›r”. Ne ya-flam›m›z› ne de sanat›m›z› esir alabilirsiniz. He-le bunu üniversitede asla baflaramazs›n›z. Sizpatronlara kucak açarken, biz onlar›n att›¤› ifl-çileri üniversitelerimize davet edece¤iz. Siz ka-riyer sertifikalar› da¤›t›rken, biz sizin ç›karc›l›-¤›n›z› h›rs›n›z› tiyatrolar›m›za konu edinece¤iz.

11KÜLTÜR-SANATwww.kolektifler.net

Melodilerdeki “Hayalo¤lu” “Ay›n filmi” Topbafl’tan fiafl›rmak m›?Vakit tamam! seni terkediyorum.O bütün al›flkanl›klardan ve bütün s›radanl›klardan öteyeYorumsuz bir hayat› seçiyorum.Doyamad›m inan,Kanamad›m sevgiye...

Bu dizelerin sahibiydi. Belki de giderkenböyle demifltir tüm sevdiklerine. Arkas›ndab›rakt›¤› fliirlerle ve Ahmet Kaya'n›n fliirleri-

ni yorumlayarak onlara farkl› bir hayat›n kap›lar›n› aralamas› sonucu,o da çok ayr› dünyalara konuk olmufltur. “Sanatç›lar›n barlarda ken-di aralar›nda ürettikleri konufltuklar› de¤il, halk›n aras›nda onlar›n de-nizinde y›kanarak yaratt›klar›d›r, sanat” der ve aynen dedi¤i gibi debir yaflam sürer. Yusuf Hayalo¤lu'dur ad›. Güzel bir flark›n›n melo-disindedir m›sralar›...

Kültür ve Sanat Ödülü’nün bu y›lki sa-hibi Çetin Altan! Ödülünü R. Tayyip Er-do¤an’dan alan Altan böyle fleylere al›fl›kolmad›¤›n› vurgulad›. Tayyip Erdo¤an de-mokrasi kelimesini “s›kça” kulland›¤› ko-nuflmas›nda ülkemizin art›k “Çetin Altan’›300 kez mahkeme kap›lar›na ça¤›r›p, dü-flünceyi mahkûm eden ya da Naz›m Hik-met’i 12 y›l hapislerde tutan bir Türkiye olmad›¤›n›” da söyledi. Ken-disine yap›lan övgülerin ard›ndan ödüle hala inanamad›¤›n› ve insan-lar›n art›k kendisine kuflku ile bakacaklar›n› aç›klayan Altan flaflk›nl›-¤›n› dile getirdi. Kültürel de¤erlerimizle ilgili yaz›lar yazmamas›na yada aktif bir çal›flmada yer almamas›na ra¤men bu ödülü almas› ger-çekten flafl›rt›c› ancak Çetin Altan’›n “AKP demokrasisinden” medetummas› daha çok flafl›rt›c›!

Yapt›¤› seçim oyunlar›n›n ard›ndan asl›nda gerçek bir aktör oldu-¤u ortaya ç›kt› ‹BB Baflkan› Kadir Topbafl’›n! “Namaz Ö¤reniyorum”adl› k›sa filmde rol alan Topbafl, ormanl›k alanda geçen bu filmde o¤-lunu namaz kursuna gönderen baba rolünde. Filmde niçin k›z›n bir ba-hane ile kursa gönderilmedi¤ine anlam verilemezken (ki filmde man-t›k aramak zaten anlams›zken) kendisine gazeteciler taraf›ndan bu so-ru yöneltildi¤inde Topbafl soruyu ilginç bularak “senaryoyu ben yaz-mad›m” diyebildi bir tek. Performans›-n› be¤enmeyerek devam eden konuflma-s›nda flunlar› söyledi “e¤er iyi olsayd›devam› gelirdi”. Öyleyse iyi ki kötüolarak de¤erlendirmifl kendini diyoruz.Yoksa bu k›sa filmin ormandan sonradeniz k›y›s›nda, da¤da, evde çekilmiflçeflitli versiyonlar›n› izleyebilirmifliz.

‹TÜ Ö¤renci Kolekti-fi’nin düzenledi¤i “‹TÜ Si-nema Günleri” etkinli¤ininüçüncüsü 17 fiubat Sal› gü-nü bafllad›. Üniversiteninkültürel ihtiyac›n› karfl›layanve üniversitelilerin birlikteüretti¤i bu film gösterimleriyaln›zca ö¤rencileri sosyalbir aktivite içinde bir araya

getirmiyor, ayn› zamandaonlar› filmlerin yönetmen veoyuncular›yla da buluflturu-yor. Alternatif bir sosyal kül-türel alan yaratan bu filmgösterimleri ve söylefliler;üniversitelerin asl›nda nas›lbir yer olmas› gerekti¤i ileilgili bir fikrin kap›lar›n› ara-l›yor. Bu sorunun sorulmas›-na yard›mc› oluyordur belkide... Sadece amfilerde ders-lerin verildi¤i ve kalabal›ks›n›flarda kimsenin birbirinitan›mad›¤› bir okulda ol-dukça zay›f olan bu tür

faaliyetlerin ek-

sikli¤i düflünülürse “SinemaGünleri”nin yaratt›¤› etki da-ha iyi anlafl›lacakt›r.

Bu etkinin sonucu dahailk gösterimde görüldü. Ta-r›k Akan’›n kat›l›m›yla ger-çeklefltirilen “Yol” filmigösterimi yaklafl›k 350 kiflitaraf›ndan izlendi. Filmin ar-d›ndan üniversitelilerin soru-lar›n› cevaplad› Tar›k Akanve hem o hem de ö¤renci-ler salondan memnun ayr›l-d›lar. 2. gösterim Handan‹pekçi’nin “Sakl› yüzler” fil-miydi ve töre konusuna de-¤iflik bir aç›dan de¤inenfilm büyük be¤eni gördü.Daha sonra Yeflim Ustao¤-lu’nun konuk oldu¤u etkin-li¤imize S›rr› Süreyye Ön-der de sürpriz yaparak kat›l-d› ve “Günefle Yolculuk”filmi izlendi. 4. günümüzdeise Ça¤an Irmak’ ›n “Ulak”filmi kalabal›k bir kitletaraf›ndan be¤eniyle iz-lendi ve söylefliyi ger-çeklefltirdi¤imiz YetkinDikinciler ile uzun veoldukça keyifli vakitgeçirdik.

5 Mart Perflembegünü ise Yönetmen NurAkal›n’›n kat›ld›¤› birsöylefli gerçeklefltir-dik. 8 Mart Dün-ya Kad›nlargünü özelgö s t e r im iolan ‘Li-lith’in K›z

Kardeflleri’ isimli filmingösteriminin ard›ndan ger-çeklefltirilen söylefli ilgiyletakip edildi.

Kampüs içindeki filmgösterimleri 12 Mart’a kadardevam edecek. Sal› ve per-flembe günleri gerçekleflecekve 17 fiubat–12 Mart tarih-leri aras›ndaki çarflambagünleri de “sinema atölyesi”çal›flmalar› olacak. Yönet-men Celal Çimen'in kat›l›-m›yla, bilgilerini teknikselve pratik bir anlat›mla pay-laflaca¤› bu atölye çal›flmala-r›n›n neticesinde “sinemaatölyesi”nin dersleri bitimin-de, ö¤rencilerin çekti¤i birk›sa filminde sonlanacak.Bir yandan teknik ö¤retilersürerken bir yandan da üre-

tim olacak. Sinema atölyesietkinlikleri Kolektif KültürMerkezi’nde gerçekleflecekFilm gösterimleri ve söyle-fliler ise ‹TÜ Maslak Kam-püsü’nde gerçekleflecek.

‹flte “‹TÜ Sinema Günle-ri önümüzdeki günlerde fluflekilde devam edecek:

1100 MMaarrtt SSaall››Film gösterimi: Yeni

Çeltek BelgeseliSöylefli: Dönemin Yer

alt› Maden-‹fl Sendikas›Baflkan› Çetin Uygur

1122 MMaarrtt PPeerrflfleemmbbeeFilm gösterimi: Yaflam›n

K›y›s›ndaSöylefli: Erkan Can, Gü-

venK›raç, Nejat ‹fller

‹ki y›ld›rdüzenli olarakgerçeklefltirilen‹TÜ SinemaGünleri 17fiubat’tabafllad›.Birbirindengüzel filmleringösterimininve ard›ndansanatç›larlagerçeklefltirilenhofl sohbet-lerin oldu¤u‹TÜ SinemaGünleri’nin busene üçüncüsüdüzenleniyor

Memleketini,y›ld›zlardan daham› yak›n ettilerflimdi Naz›m’a?

Küçüklükten beri duyar›z hep“kültürümüze sahip ç›kal›m”. Baflkas›k tekrarlanan laflardan biri de “ço-cuklar›m›z› sosyal aktivitelere kata-l›m”. Bu birbirinden farkl› iki kullan›-m› birlefltirdi¤imizde ortaya flimdikigençli¤in halini ç›kartabiliriz. Alaka-s›z gibi gözükebilir fakat öyle iç içeki… Bu incelemeye üniversite ö¤-rencileri temelli bakal›m: ‹ki tümce-nin bizim bak›fl aç›m›zla aç›l›m› flu;kültürel de¤erleri bilmeyen zatenbilse bile onlardan yararlanmayan,yararlanmay› pek beceremeyen sos-yal ortamlardan “bir flekilde” uzak-laflm›fl gençler. “Bir flekilde” nin al-t›nda yatan, sistemdir. Asl›nda birönceki tümcedeki tüm sözcüklerinkullan›m nedeni ayar› bozuk kapita-list sistemin bir sonucudur. Kültürelde¤erleri bilmez çünkü yozlaflt›r›l-m›flt›r. Yozlaflm›fl, sömürge halinegelmifl bir ülkede, toplumdaki ötekiinsanlar›n aras›na kar›fl›r ve heptenbeceremez nas›l yararlanaca¤›n›.Son olarak ise bu sistemde, tümdevlet düzeni neo liberalizme uy-gun flekilde oturtulmufltur ve sos-yalleflmesi yaln›zca cebindeki mad-diyata ba¤lanm›flt›r. Tüm bu söyle-diklerimizi günümüzle ba¤daflt›r›r-sak: Üniversite ö¤rencileri sosyal vekültürel aktivitelerden yararlanam›-yorlar. Sebebi; kitap paras›na, ulafl›-ma, beslenmeye, kiraya, faturayabile zorlukla yeten gelirleri olmas›.Nas›l yararlanabilirler sorusuna gele-cek olursak, yerel seçimlerinde yak-laflt›¤›n› düflündü¤ümüzde bu birtalep fleklinde de düflünülebilir. Ye-rel yönetimlerin, bar›nd›rd›klar› ö¤-rencilere ücretsiz tiyatro, sinema,müze, sergi gösterimi yapmas›ndangeçer ve bu sosyal bir devlet olma-n›n gere¤idir zaten.

Üniversiteliler flehirlerindeki ti-yatrolardan, sinemalardan yararla-nam›yor. Sadece müzeleri gezebili-yorlard›. Onlar da ücretsiz olmad›¤›gibi bir de ücretlerinde art›fla gidildi.Çok Kültürlü Bakan›m›z Ertu¤rulGünay ise “fiyatlar denildi¤i gibi%400 art›r›lmad› sadece %100 ar-t›rd›k” diyor.

Yerel yönetimlerden üniversiteyönetimlerine geçelim. Kampusla-r›ndan ç›kamayan üniversiteliler,kendi etkinliklerini yaratmak istedik-lerinde ise birçok engelle karfl›lafl›-yorlar. Yönetimin bunlar› kendisinindüflünmemesi bir yana her türlüeme¤i kendileri, yard›m almadanyapm›fl olan ö¤rencilere kimi zamanses sistemi vs vermezken kimi za-manda etkinli¤in gerçeklefltirilece¤ialan bile vermiyor. O alanlar flirket-lere pazarlan›yor.

Bu aç›ktan yürütülen pazarlama-lara karfl› hakk›m›z› söyleyelim: Si-neman›n, tiyatronun vs ö¤rencilereücretsiz olmas›n›, üniversitelerde ya-p›lacak etkinliklerde yönetiminmaddi deste¤ini istiyoruz. Üniversi-teliler olarak haklar›m›z› alaca¤›z.

Üniversitelininsosyal kültürelhaklar›

Seçimtelafl›nda‘Naz›m’seferberli¤i

Seçim haz›rl›klar›na bafllayan AKP’ninkendine seçti¤i yeni “oy”un Naz›m...Vatan-dafll›¤a tekrar kabulü geçen ay Bakanlar Ku-rulu’nda görüflüldü ve imzaya aç›ld›. Naz›mHikmet art›k Türk vatandafl›! 58 y›l›n ard›n-dan “memleketi aln›n›n çizgilerinde” kalm›fl-ken... Bunun sevindirici bir ad›m oldu¤unudüflünenler mevcut. Fakat geçti¤imiz günTunceli'de yaflananlar her fleyi ortaya koyu-yor. Tunceli'de bir lisede düzenlenen Naz›mHikmet gecesinde hem okunacak fliirlerehem de gösterilecek olan resimlere ‹l MilliE¤itim müdürü taraf›ndan sansür konuyor.Naz›m'›n resimlerinin olmas› gereken yerdecami ve do¤a resimleri oluyor. Bu olay›n ar-d›ndan ‹stanbul'dan bir ses yükseliyor:Muh-temelen iyi bir fley dedi¤ini zanneden ‹BB fie-hir Tiyatrolar› Sanat Yönetmeni gururla “Na-z›m'› oynayan tek ti-yatroyuz” diyor. Me-zar›n› buraya almak;onu daha iyi anlama-m›z›, daha çok insan›m›z›nonunla tan›flmas›n› sa¤-layacaksa hiç durma-yal›m! Her fleye alk›fl veçanak tutanlar bunuda “uyar›na” getirme-ye çal›fladururken;bizim bafl›m›zda kavakvar...

Bahara‘Sonbahar’l›girifl…

Ö¤renci Kolektifleri’nin üniversite-lerde bahar yar›y›l›n›n bafllamas›ylabirlikte yapt›¤› etkinlikler h›z kesme-den devam ediyor. Kocaeli Ö¤renciKolektifi 21 fiubat’ta “Sonbahar” fil-minin gösterimini yapt› ve ard›ndanfilmin yönetmeni Özcan Alper ile söy-lefli gerçeklefltirdi. Yo¤un kat›l›m›n ya-fland›¤› gösterimden önce Kocaei-li’nde bu tür etkinliklerin çok az oluflu

etkinlik öncesi üniversitede bir heyecanyaratt›. Üniversite yönetiminde de et-kinli¤e karfl› bir “heyecan” vard›. Etkin-li¤in bafllamas›na 1 saat kala gösteri-min yap›laca¤› salonun baflka bir etkin-li¤e verildi¤ini belirten üniversite yöne-timinden ›srarlar üzerine baflka birkonferans salonu al›nd›. Ancak buradada jandarma ve ÖGB’nin etkinlik bite-ne kadar provokasyonlar› bitmedi. Film

gösterimi ve söylefli zorluklara ra¤menyap›ld›.

Yönetimlerin ç›karmaya çal›flt›klar›zorluklar ve engellere ra¤men, bu akti-vitelerden ödün verilmeden ve üniver-sitelerin kültür ve sanattan en iyi biçim-de yararlanabilmesi için bundan sonrada ellerinden geleni yapaca¤›n› belir-ten Kocaeli Ö¤renci Kolektifleri baharagüzel bir girifl yapt› “Sonbahar”la…

Üniversitenin çehresinde gü-lümseme yaratan ‘’Sinema Gün-leri’’ üretilenleri izlemenin ötesin-de üretmek için bir çal›flma baflla-t›yor. 3 senedir yap›lan “SinemaGünleri” nde bir ilke bafllan›yor ve“sinema atölyesi” kuruluyor. Ça-l›flmam›zda bizlere teknik bilgilerverecek olan sanat yönetmeniCelal Çimen olacak ve 24 fiubat-12 Mart tarihleri aras›ndaki Çar-

flamba günleri 2 saat gerçeklefle-cek olan etkinlikte k›sa filmin na-s›l çekilece¤ine dair bilgi edinile-cek ve uygulamaya geçilecek. Bubilgilerle oyunculu¤undan yönet-menli¤ine kadar filmin bütün ya-p›m› bizlerin ilgi ve eme¤ine kala-cak. ‹TÜ de bu sayede ö¤rencilersanata doyacak ve kendilerininde içinde yer ald›¤› bir filmi izle-menin zevkini tadacaklar.

‹zlemekle yetinmeyenler için

YYooll yyaaflflaamm››nn kk››yy››ss››nnaavvaarrdd››¤¤››nnddaa......

?Sosyal yaflam alan› m›piyasan›n oyunca¤› m›

Üniversiteler bahar› etkinliklerle karfl›l›yor. Ama bir tarafta üniversite ö¤rencilerininsponsorsuz, ücretsiz aktiviteleri, di¤er tarafta ise piyasac› etkinlikler var

Page 12: Üniversiteli Gazetesi Mart 2009 Sayısı

m yc k

m yc k

‹stanbul Büyükflehir Belediyesi(‹BB)taraf›ndan her y›l binlerce üniversiteliyeverilen burslar bu y›l art›k verilmiyor.‹BB, resmi gazetede yay›nlanmam›flolan Anayasa Mahkemesi karar›n› baha-ne ederek burslar› iptal etti. Zaten zorkoflullarda yaflayan binlerce üniversiteliburslar›n kesilmesiyle bir kez dahama¤dur edilmifl oldu. Üniversitelilerizor durumda b›rakan ‹BB büyük bir ya-lan söylüyor. AKP'li ‹zmit, CHP'li ‹z-mir ve ‹stanbul'da birçok ilçe belediye-si ö¤renci burslar›n› vermeye devamediyor. Topbafl burslar›n verilmemesine“CHP neden oldu” diyerek yerel seçimtakti¤ini uyguluyor. Fakat bu durumdama¤dur olan ne davay› açan CHP nede burslar› kesen ‹BB' dir. Ma¤dur olanoy u¤runa burslar› kesilen üniversiteli-lerdir.

Dünyadaki krizden en çok etkilenenülkelerden birinde, ülkenin kalbi say›la-bilecek olan bir flehirde üniversite ö¤-rencilerinin burslar›na el konuluyor. 200bin civar›nda ö¤renciyi bar›nd›ran ‹stan-bul’da, dörtte birinin yararlanabildi¤i buhak, yaklaflan yerel seçimin en bü-yük malzemesi haline getirili-yor. Topbafl baflta olmaküzere kendini Da-vos’ta kahramanilan eden Tayyipbile ülkeye ad›-m›n› atar atmazburslardan sözediyor. Krizortam›nda nas›lbir ma¤duriye-te sebebiyetverdiklerinin bi-lincindeler ve bubilincin yans›mas›-n› meydanlarda ya-lan söyleyerek sergili-yorlar.Üniversitelilerin belediye-den flartlar› var

‹BB burs hakk›m›z› gasp ederek se-çim malzemesi yapt›. Ancak kriz koflul-lar›nda üniversitelilerin belediyedenburslar da dâhil olmak üzere acil talep-leri var. Ve haklar›m›z› geri alana ka-dar hem ‹BB önünde hem de üniversi-telerde eylemler etkinlikler devam ede-cek. Ancak ‹stanbul’da okuyan bütününiversiteli arkadafllar›m›za daha büyükbir ça¤r›m›z var. fiimdiye kadar yapt›k-lar›m›z› biriktiriyoruz. Öfkemiz büyük.fiartlar›m›z kesindir. Biz iyilik beklemi-yoruz. Zorla gasp edilen haklar›m›z› ge-ri istiyoruz. Görülen o ki AKP’li bele-diyenin vermeye pek niyeti yok. Almakiçinse sadece bir tek yol var. Bütününiversitelilerin bir araya gelmesi veharekete geçmesi gerekiyor. Yolun ba-fl›nda de¤iliz. Haftalard›r sürdürdü¤ü-müz eylemler TopbAfi’a meydan›n boflolmad›¤›n› gösterdi. Ancak flimdi dahada büyük bir ç›k›fla ihtiyac›m›z var. 26 Mart’ta bütün üniversiteliler flartlar›m›z için ‹BB önüne

fiartlar›m›z için bafllatt›¤›m›z imzakampanyas›na artan ilgiyle birlikte birhedef koyduk önümüze. 26 Mart Per-flembe günü burs nöbetinin 50. günü ve50. günde TopbAfi bizi 50 bin imzay-la ve çok daha güçlü bir eylemle bina-s›nda beklesin. Onlar seçim mitinglerin-de flov yaparken bilsin ki biz de so-kakta olaca¤›z. Bütün üniversiteliler26’s›nda AKP’den de, piyasac› ‹BB’dende hesap sormaya haz›r m›y›z?

Bekle bizi TopbaflBurslar dahil olmak üzere, belediyeden acil taleplerimiz var. Onlar seçim mitinglerinde flov yapadur-sun, bizler 26 Mart’ta 50 bin imzayla AKP’den de, Topbafl’tan da hesap sormaya geliyoruz

Ü n i -versiteliler haklar›n›

ararken yeni bir yönteme baflvuru-yorlar art›k. Birçok ilde yayg›nlafla-rak devam eden bu yöntemin ad›;“nöbet”. En son bu yönteme bafl-vuran illerden biri de Ankara. OD-TÜ Ö¤renci Kolektifi üyeleri, bele-diyeden taleplerini belirterek bursnöbeti bafllatt›lar. Ankara’ da üni-versiteli olman›n zorluklar›n› belir-terek; ev kiralar›n›n fazlal›¤›ndan,ulafl›m›n zorlu ve pahal› olmas›n-dan ve bunlar›n yan› s›ra burslar›nkesilerek seçim oyunu olarak kulla-n›lmas›ndan bahsettiler. Belediye-lerin hizmetlerinden ucuza yarar-lanmay›, daha çok sosyal kültürelalan yarat›lmas›n›, daha çok yurtyap›lmas›n› ve ulafl›m›n ücretsiz ol-mas›n› talep ediyorlar. T›pk› ‹stan-bul Ö¤renci Kolektiflerinin ya daKTÜ Kad›n Atölyesinin; nöbetleri-ni, isteklerinden ödün vermedenve hiçbir koflulda b›rakmadan tut-tuklar› gibi onlar da talepleriningerçekleflti¤ini görmeden nöbeteson vermeyeceklerini bir kez dahabelirttiler.

50. gününde50 bin imzayla‹BB’ye yürüyoruz50. gününde50 bin imzayla‹BB’ye yürüyoruz

8 Mart etkinlikleri için salon talepleri, rektörlük tara-f›ndan geri çevirilen KTÜ’lü kad›nlar, rektörle görüflmek

için rektörlü¤e gittiler. Görüflme talepleri de reddedilenkad›nlar, rektörlük önünde oturma eylemine bafllad›lar.Oturma eyleminin 5. gününde, KTÜ’de sosyal-kültürel fa-aliyetler için daha fazla alan yarat›lmas› ve tüm salonlar›nö¤renci etkinlikleri için ücretsiz tahsis edilmesi talebiyleimza kampanyas› bafllatt›lar. Oldukça ilgi ve destek görenkampanyan›n 2. Gününde 1500 civar› imza topland›. Et-kinliklerini gerçeklefltirmek konusunda kararl› olduklar›n›belirten kad›nlar, kendileriyle görüflmeyen rektöre sesleri-ni duyurmaya çal›fl›yorlar. Kendilerine takma b›y›k taka-rak “bir de böyle deneyelim dedik” diyen kad›nlar, “ma-dem demokratiksin, AKM’yi de verirsin” yaz›l› dövizlerleoturma eylemlerini sürdürdüler. Çay gönderme gibi çeflit-li tav›rlar sergileyen rektör, bir tek kendinden isteneni, sa-lonlar› vermeyi ve görüflme talebini reddediyor.

Taksim-fiiflhane aras›nda yap›lan metro ve

Kad›köy’deki metrobüs aç›l›fl› s›ras›nda Baflbakan

Erdo¤an, Ö¤renci Kolektifleri taraf›ndan iki kez

protesto edildi. ‹lkinde Erdo¤an, burslar konusunda

tam kendilerini aklamaya çal›flacakt› ki,

arkadafllar›m›z, “Bu y›l ‹stanbul Büyükflehir

Belediyesi ö¤rencilerin burslar›n› kesti. Bunun

yüzünden üniversiteliler ma¤dur oldu. Kadir

Topbafl Anayasa Mahkemesi’nin karar›n› bahane

ediyor ama daha karar resmi gazetede yay›nlan-

mad›” diyerek sözünü kesti. ‹kinci protestoda ise,

“Bu ulafl›m ücretlerinde ulaflam›yoruz, bizleri

kaz›klamaktan vazgeçin, ulafl›m ücretlerini

düflürün” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Kesilen burslara da de¤inen Kolektifçiler

Baflbakan’›n özel korumalar› taraf›ndan sald›r›ya

u¤rad›lar. ‹ki olayda da arkadafllar›m›z,

Baflbakan’›n özel korumalar› ve polislerin sald›r›s›na

u¤rad›. Baflbakan Erdo¤an’›n, olaylar yaflan›rken,

zaman zaman bas›na müdahele etti¤i görüldü.

6 Mart'ta A.Ü.'de bir söylefliye kat›lan Ankara Büyükfle-hir Belediye Baflkan aday› Murat Karayalç›n “üniversitelilerinflartlar›n›” imzalad›. Ankara Ö¤renci Kolektifleri daha önceGenç Bak›fl'ta, ard›ndansa ODTÜ'deki bir panelde Karayalç›n'aüniversitelilerin belediyeden flartlar›n› söylemifller ancak, Kara-yalç›n her defas›nda flartlar› imzalamaktan çekinmifl ve de¤er-lendirece¤ini söylemiflti. SBF'de Kolektif'ler'in kendisine ayn›flartlar› hat›rlatmas› üzerine metni sonunda imzalad› ama im-

zadan önce kendince bir seçim pa-zarl›¤›na da giriflen Karayalç›n, karfl›-l›¤›nda oy istedi. Kolektifçilerse “üni-versitelilerin flartlar›n›n” en temelhaklar› oldu¤unu bunun pazarl›kkonusu yap›lamayaca¤›n› belirttiler.Karayalç›n'›n imzalad›¤› üniversiteli-lerin flartlar› flunlar: 1. Ulafl›m ücret-lerinde acilen %50 indirim ve paso-

lar kald›r›lmald›r›. 2. Belediye ünive-ristelilerin yurt ihtiyaçlar›n› ücretsiz karfl›lamal›d›r. 3. Bütün üni-versitelilere karfl›l›ks›z burs sa¤lanmal›d›r. 4. Belediye yönetim-lerinde üniveristelilere söz, karar, denetim hakk› sa¤lanmal›d›r.

19 fiubat' ta Sabanc›Üniversitesi’nde yap›lan,Kemal K›l›çdaro¤lu’nunkonuk oldu¤u Genç Ba-k›fl program›nda söz alanö¤renci, üniversitelilerinsorunlar›n› anlatt› ve be-lediyeden taleplerini oku-du. K›l›çdaro¤lu'nun se-çildi¤ takdirde yerine ge-tirece¤ine dair flartlar›imzalamas›n› istedi.

Talepler, kesilen bele-diye burslar›n›n geri ve-rilmesi, ulafl›mda ö¤ren-

cilere indirim yap›lmas›,ö¤renci evlerine ucuz do-¤algaz, su, elektrik sa¤-lanmas› ve üniversitelile-re kent yönetiminde sözhakk› verilmesidir.

K›l›çdaro¤lu, üniversi-telilerin taleplerinden,elektrik ve do¤algazdafatura denetleme ifli flir-ketler taraf›ndan yap›ld›¤›için bu konuda bir fleyy a p am a y a c a k l a r › n ›belirterek bu madde d›-fl›ndaki flartlar› imzalad›.

KADINLAR ÜN‹VERS‹TEN‹NSES‹ OLDU

Ankara da nöbette!

AAttmmaa RReecceeppbbiizz vvaarr››zz!!

AAttmmaa RReecceeppbbiizz vvaarr››zz!!

Ve Karayalç›n daflartlar› kabul etti

KILIÇDARO⁄LU ÜN‹VERS‹TEL‹LER‹N

fiARTLARINI ‹MZALADI