Top Banner
Maliye Tarihi Öğrenci kopyası 2 Doç. Dr. Mustafa Durmuş 2013- 2014
146

Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Jul 30, 2015

Download

Economy & Finance

Mustafa Durmuş
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Maliye TarihiÖğrenci kopyası 2

Doç. Dr. Mustafa Durmuş2013- 2014

Page 2: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 2

• MALİYE TARİHİNE İLİŞKİN ARAŞTIRMALAR• Araştırmacılar, ideolojiler ve araçların (kamu

harcamaları, vergileme ve devlet borçlanması) tarihsel gelişimi

Page 3: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 3

• Disiplinler üstü bir teori olarak ‘kamu maliyesi teorisi’, tarih, sosyoloji ve iktisat gibi bilimler ile olan ilişkisine bakılmadan anlaşılamaz.

• Maliye tarihi araştırmaları ya da çalışmaları ise şu ana kadar genelde feodal toplumdan modern Avrupa’ya geçiş ile sınırlı tutulan ve büyük bölümü sosyoloji kaynaklı olan çalışmalar oldu.

• Nitekim bu alandaki çalışmalar Goldshield’in ana çalışmaları ile “mali sosyoloji” adı verilen bir alanın doğmasına yol açtı.

Maliye tarihi-Mali sosyoloji

Page 4: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 4

• Mali sosyolojinin kaynağı iki okul: Pareto’cu İtalyan Okulu ve daha çok kapitalist devletin mali krizlerini sosyolojik olarak açıklamaya çalışan Schumpeter ve Goldshield’in içinde yer aldığı Avusturya Okulu .

• İtalyan Okulu Makyavelli’ci geleneğin bir parçası ve hem ekonomik denge hem de sosyal denge üzerinde etkili olan yeni mali önlemlere odaklanır.

• Ayrıca bu alanda Adam Smith’in ‘mali kaçakçılık’, de Toqueville’nin ‘vergileme ve modern devletin oluşumu’ ve A. Wagner’in ‘vergileme ile toplumsal eylemler arasındaki ilişki’yi temel alan çalışmalarını de zikretmek gerekir

Mali sosyoloji

Page 5: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 5

• Mali sosyoloji, devletlerin oluşumu ve buradan hareketle maliye politikaları ile sosyal ve ekonomik yapıları ilişkilendirme çabası içinde olan bir bilim.

• Bugünkü mali sosyoloji anlayışı, ek olarak, hem makro çevresel hem de mikro ekonomik faktörlere yer verir.

• Uzun dönemde savaş ve demografik faktörler gibi seçici mekanizmalar da bazı çalışmalarda mali rejimlerin dönüşümü ve çöküşünde ön plana çıkartılmıştır

Mali sosyoloji

Page 6: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 6

• Örnek: Rekabetçi askeri baskılar mali rejimlerin tarihsel oluşumunu etkiliyor.

• Tilly’e göre ( 1992), savaşlar bir seleksiyon mekanizması oluştururlar.

• Öyle ki Avrupa tarihine bakıldığında Avrupa devletlerinin zora ve aşırı sermaye yoğunluğuna dayanan hibrid/karma mali sistemlere yöneldikleri görülür.

• Bu sistemler hem ekonomik üretkenliği sürdüren hem de egemenlerin kaynak mobilizasyonlarını mümkün kılan karma mali sistemlerdir .

• Keza “PW Sıçrama Tezini” anımsatan “çark etkisi” de bu analizlerde yer alır.

Çağdaş mali sosyoloji

Page 7: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 7

• Hudson (2000): Antik mali rejimlerin temel karakteristiği askeri el koymadır, tapınaklara, saray topraklarına olan bağımlılıktır, haraçlardır, gönüllü katkılardır, liturgilerdir, konsolide bütçe yetersizliğidir, kamu borçlanmasının mümkün olmayışıdır, kuvvetli bir vergi-rant rekabetidir, seçkinlerin vergi kaçırmalarıdır.

• Diğer yandan tarihsel olarak tüm ülkeler aynı gelişim çizgisi içinde olmadı.

• Birçok antik devlette mali rejimler yukarıda sayılan özellikleri korurken, Çin ve Geç Roma İmparatorluğu daha düzenli vergi sistemlerine sahip oldular.

Mali rejimler farklı geliştiler

Page 8: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 8

• Mali sosyolojiye ilişkin ideolojiler , mali rejimleri, politik, ekonomik ve kültürel faktörlerin içinden kavramsallaştırır. Buna göre de sonuçlar farklılaşır.

• Goldsheid’e göre, vergileme sınıf mücadelesinin,• Schumpeter’e göre, gruplar arasındaki çatışmanın alanı. • Yani mali rejimler, sınıf, grup çatışmaları ile biçimlenirler. • Vergi toplama konusundaki çatışmalar sosyal

çatışmaların en eski biçimleridir. • Goldstone (1991): Vergileme ile sosyal devrimler

arasında ilişki var.

Sınıf- zümre/grup?

Page 9: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 9

• Maliye, tarihte bazı yazarlarca, politik rejimler ve onların içsel güçleri ile mali rejimler arasındaki ilişkinin incelenmesi ya da mali kurumların tarihlerinin araştırılması olarak da ele alındı.

• İlk grup çalışma ile ilgili olarak örneğin Montesqieu’ya göre vergilemenin doğasını anayasanın biçimi belirler.

• Weber ise, maliye politikalarının belirlenmesinde sosyal ve politik yapıların öneminin altını çizer.

• Bu bağlamda örneğin nadiren dolaysız vergilere başvuran Cumhuriyetçi tarz eski Yunan hükümetleri ile antik dünyanın, kaynakları daha büyük çapta mobilize edebilen Monarşik krallıkları ve imparatorlukları arasındaki politik rejim-vergileme ilişkisi farklılıkları önemlidir.

Politik rejim-Vergileme ilişkisi?

Page 10: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 10

• İkinci grupta yer alan Levi gibi (1981,1985) bazı çağdaş yazarlar tarihteki mali kurumları analiz ederlerken “Rasyonel Tercih Teorisini” kullanırlar.

• Kiser, Roma ve Çin için bunu yapar (1998). • Bu teorinin, özellikle de “kamusal tercih”, “yeni kurumsalcılık” ve

“oyun teorisi” versiyonları tarihteki politik ekonomiyi anlamada sıklıkla kullanılıyor.

• Olson (1993, 2001) gibi araştırmacılar ise üretken kaynakların yeniden bölüşümü ile ilgili olarak devletleri; “göçebe haydut rejimleri”, “yerleşik haydut rejimleri” ve “demokratik rejimler” olarak ayrıştırır.

• İlki geçici ve talancıdır. İkincisi uzun dönemli gelir kaynağı olarak vergi tabanı oluşturur, demokratik rejimler ise vatandaşların ihtiyaçları ile devletin ihtiyaçları arasında bir denge kurar.

Mali kurumların gelişiminin tarihsel çözümlemesi

Page 11: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 11

• Siyaset bilimi modelleri altında politik etkiler ile mali değişkenler arasındaki bağı irdeleyen teorilerden Atalet Teorisi geçmişte uygulanmış olan kamu politikalarına odaklanır.

• Buna göre mali reformlardan kaçınmakta karar alıcının hedefi performansı maksimize ederken politik maliyetleri minimize etmektir.

• Borçlanma, mali reforma ve harcama kısılmasına tercih edilir. • Mali reformlara direnç oluşur.• Yeni Kurumsalcı Teori rasyonel kamusal varsayımları (çıkara

dayalı) eleştirir ve benefactor devletin kurumlarını analiz eder. • Devletin özerkliğini kabul eder.

Siyasal etkiler-Mali değişkenler

Page 12: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 12

• Elit Teorisi, parlamento mensupları, gazeteciler basın, sanayi liderleri ve üst mahkeme üyelerince desteklenen mali imtiyazları irdeler.

• Sosyal Seçim Teorisi, maliyet/fayda temelinde kamusal kararları ele alır ve dev bir faydacı rasyonaliteyi hem karar alıcılar hem de vatandaşlar için benimser.

• Sosyal Grup Teorisi, çoğulcu versiyonu altında farklı çıkar gruplarının talepleri arasında bir dengenin olduğunu benimser.

• Korporatist Teori, devlet ile resmen yeniden örgütlenmiş grupların temsilcileri arasındaki taahhütleri yüceltir

Siyasal etkiler-Mali değişkenler

Page 13: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 13

• Marx’ın mali konulardaki yazıları dağınık ve teorisinde mali kurumların rolü çok az bir yer tutar.

• Zira devlet bağımsız, otonom bir birim olarak değil, egemen olan sınıfların çıkarlarının yürütücüsü bir araç olarak tanımlanır.

• Buna karşılık Weber’de modern devletin oluşumu ve bürokrasi analizinde vergilemeye daha geniş bir yer verilmiştir

Marx, maliye tarihi ve mali sosyoloji

Page 14: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 14

• Marx vergilemeyi bir sınıf mücadelesi aracı olarak gördüğünden bunu bir sömürü aracı olarak değerlendirir.

• Fransa’da sosyal huzursuzlukların temel sebebinin aşırı vergilendirme olduğunu ileri sürer (Marx, Fransa’da sınıf mücadeleleri ve

Bonapart’ın 18 Brumerie). • Komünist Manifesto’da “Ağır bir artan oranlı vergilemeyi”

kapitalist düzeni zayıflatmada bir araç olarak önerir. • Borçlanma ile sermaye birikimi arasında bir ilişki kurar.• Kendinden sonraki Goldsheid ve O’Connor gibi Marxist

yazarların devletin mali çöküşün kaynağı olarak kamu borçlanmasına ilişkin kurguların da öncülüğünü yapmış olur

Marx, maliye tarihi ve mali sosyoloji

Page 15: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 15

• Mali sosyoloji her zaman Marksist geleneğin merkezinde oldu.

• Marx: “Vergi mücadelesi sınıf mücadelesinin en eski biçimidir”.

• Çağdaş Marksist John Eaton: “Kamu harcaması, sınıfsal çıkarların karşı karşıya geldiği bitimsiz bir savaş alanıdır”.

• Marxist gelenekte, maliye politikasının hedefi, sosyal sınıflar arasında kamu finansmanı ve harcamalarının tahsisi ve vergi yükünün dağılımını belirleyen ilkelerin neler olduğunun araştırılmasıdır

Marx, maliye tarihi ve mali sosyoloji

Page 16: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 16

• I. Dünya Savaşı yaklaşırken, Marxist gelenekte devletin mali gücünü geniş çaplı analiz eden mali sosyolojinin de öncüsü olarak sayılan ilk yazar Avusturyalı Rudolf Goldsheid’tir.

• Mali sosyoloji kurma gayretine girişir ve buradan, mali krizleri, sosyal koşullandırmayı ve ardından toplumu etkileyen mali koşullandırmayı analiz ederek açıklamaya çalışır.

• Mali sosyolojiyi sosyal değişimi açıklayan anahtar bir kavram olarak ele alır

Goldsheid, mali sosyoloji ve devletin mali krizi

Page 17: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 17

• Goldsheid (1958): «Feodal devletin yerini alan mevcut vergi devleti bir mali kriz içine girer.

• Zira devlet özel kreditörlerce sömürülmekte ve yoksullaştırılmaktadır, çünkü artık kendine ait bir serveti mevcut değildir.»

• Goldsheid, mali krizin ağır borç servisi ödemeleriyle, bunun da para sahiplerinin devleti ağır biçimde sömürmesiyle sonuçlanacağını, böylece bu durumun bir sosyal mücadele ifadesi olduğunu ileri sürer.

• Böylece borç servisi ödemeleri, işçilerin daha da vergilendirilmesi biçiminde daha ağır bir sömürüyle sonuçlanır.

• Keza kapitalizmin sürdürülebilirliği birikim ve kamusal sermayenin temerküzüne ilişkin araştırmalara bağlıdır.

• Bu nedenle de devlet kapitalizmi ve insan kaynakları yeni ekonomik düzenin iki direğidir

Goldsheid, mali sosyoloji ve devletin mali krizi

Page 18: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 18

• Goldsheid’ten etkilenen Schumpeter’e göre de mali sistem devletin sosyolojisini anlamanın anahtarıdır.

• Devlet, kamu ve özel sektör ayrıştığında vücut bulur. • Feodalizmin çöküşü ile kamu ve özel sektör ayrışması

oluşmuştur. • Bir zamanlar feodal egemenlere (devlete) ait olan

mülkiyet özel sektöre geçmiş ve piyasaların gelişimiyle vergileme temel gelir kaynağı olmuştur.

• Böylece vergi devleti ile kapitalizmin yükselişi aynı sürecin birbirinden ayrılmaz parçalarıdır.

Schumpeter, mali sosyoloji ve devletin mali krizi

Page 19: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 19

• Goldsheid’ten farklı olarak onun çözümlemesi şöyledir:

• Özel sektör sadece özel kazançla ilgilenir, dolayısıyla vergileme ekonomik müşevviklere zarar verir.

• Devletin gelire ihtiyacı aşırı bir şekilde arttığında bu sürdürülemez hale gelir ve vergi devleti çöker.

• Ancak bu durum acil ve önüne geçilemez bir durum değil.

Schumpeter, mali sosyoloji ve devletin mali krizi

Page 20: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 20

• Yeni vergi devletinin yerini alacak yeni bir sosyal örgütlenme zamanı tarihsel olarak henüz gelmedi.

• Devlet işletmeciliği ise özel firmaların vergileme kapasitesinden çok farklı olmadığından, çözüm değil.

• Schumpeter (1991): Devletin özel sektöre olan bağımlılığı son tahlilde vergi devletinin çöküşüne neden olacak.

• Zira giderek artan kamu harcamaları üretim teşviklerini yok etmek suretiyle kapitalist sistemi zayıflatacak.

Schumpeter, mali sosyoloji ve devletin mali krizi

Page 21: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 21

• 20yy Marxistlerinden Baran ve Sweezy:• Goldsheid’in önerdiği gibi mülkiyetin kısmen devlete aktarılması ya da

Schumpeter’in önerdiği kamusal girişimle finanse edilmiş refah devleti, ücretli emeğe dayalı kapitalist sistemin sorunlarını ya da kapitalist devletin mali krizlerini önlemeye yetmez.

• Çünkü kapitalist devlet tüm burjuvazinin işlerini düzene sokmak için örgütlenmiş bir komite gibidir.

• Her ne kadar devlet politikaları zaman zaman mülk sahibi sınıfların anlık çıkarları ile çatışabilirse de bu tür sosyal reformlar sonuçta mevcut hâkim üretim ilişkilerini güçlendirmeye ve egemen sınıfın egemenliğini pekiştirmeye dönüktür.

• Böylece reformist mali devlet, bir parçasını oluşturduğu kapitalist toplumun çelişkilerini çözemez.

• Üretim fazlasını açık finansmanla eritmek de sadece geçici bir çözümdür.

Baran ve Sweezy, devletin mali krizi

Page 22: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 22

• Marxist teorinin farklı öğreti geleneklerine bağlı olarak farklı mali devlet ve mali sosyoloji oluştu.

• Baran ve Sweezy’nin mali kriz ve devlete ilişkin yorumları Marxsizmin ortodoks bir yorumu.

• İkinci Dünya Savaşı sonrasının Marxist yazarlarından olan O’Connor gelir ve harcamalar arasındaki açıktan (yapısal açık) kaynaklanan mali krize dikkat çeker.

James O’Connor, devletin mali krizi

Page 23: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 23

• O’Connor’un (1973) “yapısal açığının” mali krizle sonuçlanacağı tezine Marxizm dışı bir yerden Musgrave’den itiraz geldi.

• O’na göre sosyal sınıfları temel alan bir analiz kamusal bütçeden sağlanan net faydaları belirlemekte yetersiz kalır.

• Bu analiz daha çok çıkar grupları temel alınarak yapılmalıdır. Çünkü mali faaliyetler sıklıkla gelir kaynağına göre katmanlaştırılır ya da düzenlenirler ve kamu harcaması ve bütçe faaliyetleri de hane halklarına ve yaşa göre katmanlaştırılırlar.

• Dolayısıyla da emek sermaye dikotomisini temel alarak bir analize gidildiğinde iş çok çapraşık bir hal alır.

• Benzer bir biçimde maliye politikasının monopoller üzerindeki etkilerini tanımlayabilmek de zordur.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 24: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 24

• Musgrave : Aşağıdaki dört hipotez ciddi anlamda sınanmalıdır:

• (1) Mali sistemin gelişimi bütüncül sosyal, ekonomik ve politik değişimlerin çatısı altında ele alınmalıdır, yorumlanmalıdır.

• (2) Sermaye ve ücretli emek arasındaki dikotomi biçiminde tanımlanan sınıf mücadelesi mali sistemi belirler.

• (3) Mali kontrol (tüm spesifik eylemler için geçerli olmasa da) kapitalist sınıfın elindedir.

• (4) Kamu harcamaları artarken, kamu geliri yaratma kapasitesi bunun gerisinde kaldığından, vergiye dayalı devlet kendi çöküşünün tohumlarını kendisi atar.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 25: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 25

• Musgrave’ye göre, tüm bunlardan hem Marxistlerin hem de Libertanyanların çıkardığı temel sonuç karma ekonominin kendi çöküşü ve başarısızlığının tohumlarını kendi bünyesinde taşıdığıdır.

• Musgrave’nin kendi değerlendirmeleri;• (i) Mali ve sosyal değişiklikler arasındaki karşılıklı etkileşim

bağlamında, Goldsheid - Schumpeter geleneğine bağlı olarak ekonomik, politik ve ideolojik güçlerin mali sistem üzerinde etkili olduğu açıktır.

• Kamu geliri yapısındaki değişmenin üretim tarzındaki ve buna bağlı olarak sanayi ve finansal örgütlenmedeki değişikliklerin yansıması olduğunu bize yazarlar kanıtladılar.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 26: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 26

• Bunu tarihsel bir inceleme üzerinden örneklemek mümkün.

• Bir dönem ödeme gücünün timsali olan toprak ve hayvan stoku yerini gelire terk etti ve bunun sonucunda artan oranlı gelir vergisi temel vergileme aracı oldu.

• Kurumlaşmanın artmasıyla gelir kavramı karmaşık bir hal aldı ve vergilendirilebilir kapasitenin en uygun araçla ölçülmesi giderek zorlaştı.

• Temsili demokrasinin gelişimi karar verme süreçlerini etkiledi ve bu da vergi - harcama politikalarının yani bütçe sisteminin belirlenmesinde yeni bir çerçeve yarattı.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 27: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 27

• Rasyonalizm ve eşitlikçi ideolojinin gelişimini yansıtan felsefi akımlardaki yükseliş de mali gelişmeleri etkiledi.

• İdeolojiler ekonomik durumlara yanıt olarak doğarlar ama kendi dinamikleri de vardır ve ekonomik kurulumunu etkilerler.

• Sosyal adalet kavramı bunun en güzel örneğidir. • Artan oranlı vergilemenin gündeme getirilmesinin

nedenlerinden biri de budur.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 28: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 28

• Diğer yandan fiskal sistem de olaylar üzerinde etkili. • Mali değişiklikler feodal sistemin çöküşüne katkı sağladı.• Temsil edilmeksizin vergi vermeye karşı önce vassalların ardından da

orta sınıfın ayaklanması mutlak gücün yükselişine yardımcı oldu.• Nasıl ki kamusal satın alma biçimleri piyasaların yapısını etkilemişse,

vergi sistemleri de finansal ve diğer iş organizasyonlarının biçimi üzerinde etkili oldu.

• Bu etkileşimler geçmişte olduğu gibi sürüp gidecektir. • Uluslararası ticaret ve yatırımların artmasıyla vergilemenin uluslararası

yönü, hem vergilenen hem de vergileyen yönünden önem kazanacaktır. • Sermaye ve emek giderek mobil hale geldikçe yüksek ve düşük gelirli

ülkeler arasındaki açık giderek kabul edilemez bir hal alacak bu da mali yeniden bölüşüme uluslararası bir yön ekleyecektir.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 29: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 29

• (ii) Mali çıkar grupları bağlamında, Marxist gelenek bireylerden ziyade sosyal grupların mali değişkenleri belirlediğini kabul etse de bunu emek-sermaye dikotomisine indirgemektedir.

• Oysa mali çatışmayı yorumlarken iki sınıflı modeli kullanmak uygun değil.

• Modern kurulumunda çok sayıda grup dikkate alınmalı.

• Bunlar Marxist sınıf ayrımını çapraz keserler ve gruplar birbirini etkilediklerinden iki taraflı çatışma ile çok az sayıda sorun anlaşılabilir.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 30: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 30

• Yani çoklu etkenlerden söz etmek daha doğru olur. Bu bağlamda gelir düzeyine göre sosyal tabakalaşma mali analiz için anahtar konuma gelir.

• Özellikle ücret ve maaş gibi kazanılmış gelirlerdeki adaletsizliğin sermaye gelirlerinin dağılımındaki adaletsizlikten daha büyük olması ve kazanılmış gelirin toplam gelirin %75’ini oluşturması bu önermeyi güçlendirir.

• Uygulamada muafiyet, istisna ve vergi oranları toplam gelirin büyüklüğüne bağlı olarak uygulanır (kaynağından bağımsız bir şekilde).

• Ayrıca, gelir gruplarının dolaylı vergilere bakışı da gelir büyüklüğüne bağlı olacaktır.

• Örneğin zenginler lüks tüketim mallarının, yoksullar ise zorunlu tüketim mallarının vergilendirilmesine karşı çıkacaklardır.

• Musgrave’ye göre, bu nedenden dolayı Pechman’ın yaptığı gibi, emek ve sermaye arasındaki gelir dağılımındansa gelir büyüklüğü gruplarına göre gelir dağılımına odaklanmak daha uygundur.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 31: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 31

• Keza zevklere göre ayırım kullanılabilir. Zevk farklılıkları gelir gruplarını çapraz keserek varlığını sürdürürken gelirin kaynağından da bağımsız olarak şekillenirler.

• Hem ücret geliri hem de sermaye geliri elde eden tiryakiler sigara vergisine karşı çıkarlar.

• Her tür ve miktar gelir düzeyinde insan ulusal parkları destekler ya da hız tutkunları otobanları desteklerler.

• Gelir düzeyinden sonra, gelirin kaynağı önemli bir gruplama olabilir.• Ama buradaki stratejik ayrıştırma emek ve sermaye arasında değil, gelirin

ücret ve kar biçiminde türetildiği sanayiler arasında olmalıdır.• Otomotiv sanayinde hem işçiler, hem de işverenler otomotiv vergilerine

karşı çıkarlar. • Her iki grup da otoyol yapımını destekler. • Dışarıya sermaye çıkışına vergi teşviki sağlayan politikalara, hem ABD’li

işçiler hem de yabancı sermaye karşı çıkarken; ABD sermayesi ve yabancı ülke işçileri desteklerler.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 32: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 32

• Yaşa dayalı çıkar grupları da mali kararlarda etkili olurlar.

• Örneğin eğitim harcamaları gençler ve ailelerince desteklenirken, yaşlılar ve bekârların ilgisini çekmezler.

• Yaşlılara dönük harcamalar emeklilerin ve yaşlıların desteğini alır.

• Keza bölgesel çıkar grupları etkilidir. • Bazı sanayiler bölgesel olarak yoğunlaştığından o

bölgenin vergi yükü oransız bir biçimde oraya düşebilir. • Kamu alımlarının belli bölgelerden yapılması oranın

ekonomisine katkı verir.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 33: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 33

• Bu ayrıştırmayı daha da ilerletmek mümkündür: • Hasta - sağlıklı insan (ulusal sağlık sigortası ile ilgili olarak);

erkek-kadın (çocuk bakım ve kürtajla ilgili olarak); emek-sermaye dikotomisi bu sayılanların içinden sadece biridir ama en belirleyicisi değildir.

• Her bir hane halkı; (i) kazançlarının kaynağı ve düzeyine göre, (ii) harcamanın biçimi ve düzeyine göre ve (iii) kamusal hizmetlerden sağladığı fayda ve kamusal hizmet tercihine göre belli çıkar gruplarına aittirler.

• Maliye politikalarının sosyolojisini anlayabilmek için tüm bu ilgili gruplar dikkate alınmalıdır.

• Özetle mali oyun emek-sermaye dikotomisinin ileri sürdüğünden daha karmaşık bir oyundur.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 34: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 34

• (iii) Fiskal devletin kontrolü açısından, Marxist teorilerin hepsi devleti pür bir kapitalist egemenlik aracı olarak görmezler ve politik güçleri dengeleme konusunda bir kısım otonomi tanırlar.

• Hatta bazı çağdaş Marxistler devletin halkın oyuna dayalı olarak kamusal çıkarları yansıttığını ileri sürerler.

• Ancak bu durumun sadece kapitalist sınıfın, yabancılaşmayı gizlemek ve kapitalist kanunları meşrulaştırma ihtiyacından kaynaklanan bir “kamusal imaj” yaratma olduğunun altını çizerler (Milliband).

• Marxistler açısından devlet sermaye sınıfının çıkarlarına hizmet eder.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 35: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 35

• Musgrave’ye göre, gerçekte mali kontrol çok oyunculu ucu açık bir oyundur ve sonuç üzerinde sermayenin özel bir denetimi yoktur.

• Bu aktörler arasından oylama sonucunu etkileyenlerin başında halk gelir.

• Politikacılar ister kendi çıkarları, ister kamunun çıkarlarını öyle gördükleri için sonuç üzerinde etkili olurlar (seçmenlerin görüşlerini yansıtmaya ilave olarak).

• Diğer bir grup olan çıkar grupları bu konuda oldukça etkilidir.• Bürokratlar, Weber’ci etkiye sahiptirler. • Bunlar teknik unsurlar olabileceği gibi kendi durumlarını en

iyileştirmek isteyen bürokratlar da olabilirler. • Keza mevzuatın yapımında yer alanlar gibi, uygulamacılar da bu

tanıma girerler ve düşünceleri etkili olur.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 36: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 36

• Dolayısıyla mali yapı üzerindeki denetim herhangi bir ajan ya da grubun uhdesinde değildir.

• Emek ve sermayenin çıkarları kadar diğerleri de etkilidirler.

• Bu da mali karar almayı karmaşıklaştırır, öngörüyü zorlaştırır ve model kurmayı zorlaştırır.

• (iv) Son olarak yapısal açık bağlamında, Marxist yazarlara göre, mali önlemler yetersiz kalacağı gibi; artan kamu harcamaları, buna karşılık giderek yok olan vergileme kapasitesi nedeniyle vergi devleti de kendiliğinden çökecektir.

Musgrave, devletin mali krizi

Page 37: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 37

• Kamu maliyesinin temel araçları üzerinden maliye tarihi ve mali sosyolojiye ilişkin felsefi akımların gelişimi

Page 38: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 38

• Bonney:• Vergiler, harcamaları değil, harcamalar vergileri

belirliyor. • Vergiler yetmediğinde kamu borçlanmasına

başvuruluyor, bu da devletin mali krizinin önünü açıyor.

• Hem Goldsheid hem de Schumpeter feodaliteden vergi devletine geçiş sırasındaki bütünleştirici temanın bu olduğunun altını çizdiler.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 39: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 39

• Musgrave: • Kamu harcamalarının kaçınılmaz yükselişi fikri A.

Wagner’e ait ve Wagner Kanunu diye de bilinir. • Buna göre kamu harcamaları, sosyal gelişimin daha fazla

hizmet gerektirmesi ve ekonomik faaliyetlerin birbirine olan bağımlılığından dolayı kamunun daha fazla işin içine girme ihtiyacı nedeniyle artar.

• Marxistler bu artışı şöyle açıklarlar: Özel sektörün aşırı üretimini emmek, tekelci sermayeye bedava girdi temin etmek ve dikkatleri sosyal hizmetlere çekmek suretiyle giderek artan yabancılaşmanın önüne geçmek.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 40: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 40

• Bu durum, kapitalist devletin, özellikle de kriz dönemlerinde, özel sektörün üretiminin ana satın alıcısı olduğu, piyasa yapıcısı olduğu ve alt yapının gardiyanı ve garantörü olduğu gerçeği ile de uyumludur.

• Çok uluslu şirketlerin, sanıldığının tersine, kendi çıkış kaynağı olan ülkelerindeki faaliyetlerini hala güçlü bir biçimde sürdürdükleri, yani kendi ülkelerindeki devletler ile gömülü olarak faaliyet sürdürmeye devam ettikleri görülmektedir.

• İlave olarak devlet, emek gücüne ilişkin düzenlemeleri oluşturmakta, sermaye için vergi indirimleri ve sübvansiyonlar sağlamakta ve düşmanca ele geçirmelere karşı şirketleri korumakta ve şirket birleşmelerini teşvik etmektedir

Kamu harcamalarının tarihi

Page 41: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 41

• 1970’lerde ve 1990’larda devletin önemli işlevleri olmuştur.

• Buna göre, kapitalist devlet;• ● özel sektör üretiminin temel satın alıcısı, • ● alt yapı yatırımlarının yapılmasındaki ana aktör,• ● emek gücü piyasalarının düzenlenmesi • ● vergi indirimleri ve sermaye sübvansiyonları

aracılığıyla alt yapıdaki sermaye birikiminin en temel destekçisi

• ●verili bir anda böyle bir rejimin koruyucusudur.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 42: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 42

• O’Connor’a göre, kapitalist devlet birbiriyle genelde çatışan iki işleve sahiptir; “sermaye birikimi” işlevi ve “meşrulaştırma” işlevi.

• Yani devlet bir yandan özel sermaye birikimini kârlı kılabilecek koşulları yaratmalı, diğer yandan sosyal uyumu / uzlaşmayı muhafaza etmelidir.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 43: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 43

• Kapitalist devlet açıkça bir sınıfın aleyhine sermaye birikimine destek olmak için zor gücünü kullandığında, meşruiyetini ve toplumsal desteğini yitirir.

• Diğer yandan, özel sermaye birikimine yardımcı olmayan devlet ekonominin artı değer üretimi, böylece de bu artı değerden vergi alma biçimindeki önemli bir gelir kaynağını böylece de gücünü yitirme tehlikesi ile de karşı karşıya kalır.

• Bu bağlamda kapitalist toplumda, devlet bütçesinin önemli unsurları olan kamu harcamaları, vergiler ve borçlanma, başta yukarıda sayılan kârlı bir sermaye birikimini mümkün kılmak olmak üzere sermaye sahibi sınıfın ihtiyaçlarını karşılamaya hizmet eder.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 44: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 44

• Öncelikle kamu harcamaları (örneğin otomotiv alımı) başta olmak üzere, devlet, özel sektör üretiminin en önemli pazarıdır.

• Özellikle kriz dönemlerinde, geçici bir çözüm olsa da, aşırı üretimin eritilmesinde en etkili kaynaktır.

• Keza büyük alt yapı projeleri (oto yollar, hava alanları, enerji santralleri, demiryolları gibi), üst yapı inşaat işleri (örneğin TOKİ) ve bunlara ilişkin ihaleler için yapılan harcamalar sermaye ve servet birikiminin önemli kaynaklarıdır.

• Örneğin Türkiye gibi azgelişmiş ülkelerde sermaye sınıfının gelişiminin en önemli yollarından biri devletin sırtından palazlanmak biçiminde olmuştur

Kamu harcamalarının tarihi

Page 45: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 45

• 1930-1950 dönemindeki devlet kapitalizmi uygulaması ile devlet eliyle burjuvazi yaratma çabalarına ve girişimlerine uygun olarak bugünün çok güçlü sermaye grupları , devlet girişimleri (KİT’ler) ve bütçe kaynakları üzerinden oluşturuldu.

• Bu destek 1963–1980 planlı kalkınma döneminde ithal ikameci sanayicilerin korunması ve geliştirilmesi biçiminde sürdürüldü.

• 1980 sonrasında, ihracata dönük neo-liberal birikim stratejisinin uygulandığı dönemde, büyük dış ticaret şirketleri, oligopol konumundaki ihracatçılar, yine devlet eliyle (ihracat teşvikleri, kaynak kullanımı destekleme nakit primleri, ihracatta vergi iadeleri vb) korunup kollandılar.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 46: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 46

• 1990’larda finans kapital açıktan desteklendi.• 2003 yılından itibaren sıcak para ile

döndürülen birikim modeline uygun olarak asıl olarak inşaat sektörünün devlerinin yaratılmasına ve desteklenmesine dönük bir strateji uygulandı.

• Birikim banka- inşaat –gayrimenkul ve kentsel rant üzerinden sürdürüldü.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 47: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 47

• Bu bağlamda kamu harcamalarının yukarıda sözü edilen iki işleve uygun düşen ikili karakteri mevcut.

• Bunlardan “sosyal yatırım” (tekno parklar, alt yapı vs) ve emek gücünün yeniden üretim maliyetini düşüren “sosyal tüketim” (sosyal güvenlik, sosyal sigorta) şeklindeki “sosyal sermaye harcamaları” özel sermayenin kârlılığını artırıp, artı değeri büyüterek ilk işleve hizmet eder.

• Kamusal sağlık, eğitim, işsizlik yardımları ve sosyal yardımlar gibi ikinci grupta yer alan “sosyal harcamalar” ise devletin meşruiyetini böylece de sosyal uyumu kolaylaştıran kamusallık derecesi yüksek harcamalardır.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 48: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 48

• Yani sosyal sermaye harcamaları iki çeşittir: Sosyal yatırım ve sosyal tüketim harcamaları.

• Bunların Marxist terminolojideki adları sosyal sabit sermaye ve sosyal değişken sermayedir.

• Sosyal yatırım, verili bir emek gücünü verimliliğini artıran projeler ve hizmetlerdir, bu diğer şeyler sabitken kar oranını artırır.

• Bunun en güzel örneği tekno parklar gibi sınai-gelişme parklarıdır.

• Sosyal tüketim ise işgücünün yeniden üretim maliyetlerini azaltan projeleri ve hizmetleri içerir ki bu tür harcamalar da diğer koşullar sabitken kar oranını yükseltir.

• Bunun örneği sosyal sigortadır, bu işgücünün üretkenliğini artırırken, işgücü maliyetlerini düşürür.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 49: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 49

• İkinci kategori sosyal harcamalar devletin meşrutiyetini, böylece de sosyal uyumu sağlayan proje ve hizmetler.

• Bunlar, dolaylı da olsa ,üretken ya da verimli değil.

• En tipik örneği sosyal refah sistemidir.• Özellikle de işsizlerin sisteme olan uyumunu,

böylece de sosyal uyumu barışı sağlamaya hizmet eder.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 50: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 50

• Bir başka anlatımla, sosyal sermaye biçimindeki devlet harcamaları özel sermaye birikimini hızlandırır.

• Bu, insanlar, işçiler, toplum ve çevre üzerinde tahrip edici etkilere neden olur ve bu etkiler sonucunda muhalif emek hareketleri ve toplumsal hareketler yükselir.

• Bu hareketler ya bu olumsuzlukların önlenmesini ya da zararlarının tazmin edilmesini isterler.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 51: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 51

• İşte bu talepler karşısında devlet özel sermaye birikiminin bu kötü etkilerini meşrulaştırmak ya da yumuşatmak için sosyal harcamalara başvurur.

• Diğer taraftan sosyal harcamalar artı değer çıkarımında ve potansiyel özel sermaye birikiminde azalma anlamına gelir ki bütçe üzerinde sınıfsal kavga burada da ortaya çıkar.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 52: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 52

• Ancak, 1980 sonrasında küreselleşme, neo liberalizm ve reel sosyalizmin çöküşü gibi bazı faktörler;

• maliye ve bütçe politikaları ve kamu harcamalarının niteliksel ve niceliksel dönüşümleri üzerinde ve vergi yükünün sosyal sınıflar arasında yeniden dağılımı üzerine çok etkili oldu.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 53: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 53

• Artık örneğin neo-liberal ideoloji altında bir yandan kamu harcamaları bir bütün olarak verimsiz ilan edildi.

• Özel sermaye birikimini hızlandırmak için sermayenin vergi yükünün azaltılması savunuluyor.

• Diğer yandan, ücretler sadece bir maliyet unsuru olarak görülüyor.

• Ücretliler hem baskılanıyor hem de vergi yükü ücretliler üzerine kaydırılıyor.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 54: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 54

• Ayrıca Türkiye’de olduğu gibi; • sistemin yoksullarının devlet bütçesi ile

ilişkilerinin kesilerek, Sosyal Yardım ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ve gönüllü hayırseverlik kurumu üzerinden doyurulması,

• kamu harcamalarının, dolayısıyla da devlet bütçesinin sistemi meşrulaştırmak için kullanma ihtiyacının giderek azaldığını da ortaya koyuyor.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 55: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 55

• O’Connor’a göre, devletin büyümesi tekelci sermayenin büyümesinin hem nedeni oldu, hem de devlet tekelci sermayenin etkisi altında kaldı.

• Kamu sektöründeki büyüme, özellikle tekelci sanayiler olmak üzere özel sektörün büyümesi için vazgeçilmez bir unsur.

• Bu yaklaşım liberal görüşle de çatışır zira liberallere göre, monopolcü sektörün büyümesi devletin büyümesini önler.

• Oysa monopolcü büyüme sosyal harcamaların artışına neden olur. • Özetle sosyal sermaye ne denli büyükse, monopolcü sektör

büyümesi o denli hızlı olur. • Monopolcü sektör ne denli hızlı büyürse, üretimin sosyal

harcamaları o denli artar.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 56: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 56

• Diğer yandan, sosyal sermaye birikimi ve sosyal harcama birbiriyle çatışan bir süreç olduğundan, bu süreç ekonomik, sosyal ve politik krizlere doğru bir eğilim yaratır.

• Öncelikle devlet sermaye maliyetlerini sosyalleştirse de sosyal fazlayı (kar dahil) özelde tutmayı sürdürür.

• Maliyetler sosyalleştirirken karların özelde kalması bir mali krize ya da kamu gelirleri ile kamu harcamaları arasında yapısal bir açığa neden olur.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 57: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 57

• Sonuç olarak kamu harcamaları kamusal finansmandan daha hızlı artar.

• Sosyal sermaye birikimi toplam üretim ve toplumsal fazlayı artırırken,

• böylece de prensipte sosyal harcama maliyetlerinin artışını karşılayabilecekken,

• büyük tekelci kuruluşlar ve onların birlikleri bu fazlaya yeni sosyal sermaye harcamalarında kullanılmak üzere el konulmasına karşı direnirler.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 58: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 58

• İkinci olarak, belli amaçlar için özel çıkar grupları, şirketler, sanayiler, bölgesel ya da diğer sanayi çıkarlarının belli sosyal yatırımların yapılmasını sağlamak üzere devlet gücüne el koyması, mali krizi derinleştirir.

• Bu tür girişimler ya meşrulaştırılarak ya da kamuoyunun dikkatinden kaçırılarak yapılır.

• İşçiler bu yönde taleplerde bulunabilirler, ama sonucu politik mücadele belirler.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 59: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 59

• Sosyal sermaye birikimi ve sosyal harcamalar bir politik çatı altında ortaya çıktığından; kamu hizmetlerinde büyük çaplı israf, dublikasyon, çakışma ortaya çıkar.

• Yani, mali istikrar, yönetsel beceri vb açılarından sosyal sermaye birikimi ve sosyal harcamalar oldukça irrasyonel bir süreci temsil eder.

• Birçok yolla bütçe kontrolü üzerinden mücadele yürür ve bu mücadele sistemin mali kapasitesini yıpratır ve sistemin artık üretme kapasitesini tehdit eder.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 60: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 60

• Kısaca O’Connor, harcama teorisini Marxist anlamda büyümeye katkı veren üç harcama türü arasındaki farklılıklara dikkat çekerek yapar:

• (i) Sosyal yatırımlar (ii) Sosyal tüketim (iii) Sosyal masraflar/giderler.

• İlk ikisi özel sermaye birikiminin verimliliği için geçerlidir, artı değer yaratır, üçüncüsü ise sosyal uyum için şarttır.

Kamu harcamalarının tarihi

Page 61: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 61

• Musgrave ise, O’Connor’un kamu harcamalarına ilişkin bu tespitlerinin tam olarak açıklayıcı olmadığından hareketle, alternatif olarak kamu harcamalarının ekonomik ve sosyal nedenlerle ve politik ve sosyal nedenlerle ayrıştırılıp açıklanabileceğini ileri sürer.

• İlk grup olan tahsis edici nedenler, verili bir zaman ve yerde etkin ürün karmaşasının oluşumunu anlatır ki bu gelir, teknoloji ve demografik unsurlara vurgu yapar. Hem sermaye hem de tüketim malları için geçerlidir.

• Bu konuda bkz. Musgrave, Kalkınma Aşamaları Tezi (Durmuş, Kamu Ekonomisi).

Kamu harcamalarının tarihi

Page 62: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 62

• Maliye tarihi araştırmaları daha ziyade feodal toplumdan (9yy-15yy / Orta Çağ) modern kapitalist topluma kadarki süreyi kapsar.

• Ancak feodalite öncesinde de vergileme söz konusudur.• Vergilerin kalıcı bir gelir yaratma amacıyla alınmaya

başlamasının tarihi devletlerin tarihi kadar eskidir. • Devletler açısından en eski vergileme biçimi, genellikle yoksul

köylülerce arz edilen ücretsiz emek gücüdür (corveé- angarya). • Böyle bir vergileme Batıda 18yya , diğer uluslarda ise 19yya kadar

sürdü.• Zorunlu askerlik bir tür corveé vergisidir.• Antik Mısır dilinde emek ile vergi kavramları eşanlıdır (labour

tax).

Vergilemenin tarihi

Page 63: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 63

• Mezopotamya’da en eski vergi ‘tithe’ adı verilen, toprak sahibinin ürününden devlet için alınan yüzdelik bir pay idi.

• Mısır’da 5. Hanedan döneminde (MÖ 2390) hububattan vergi alınıyordu.

• Yine hububat ilk kez Çin’de MÖ 408 yılında emek gücü arzının yerine geçen ilk vergiye konu edilen ürün oldu.

• Yazılı kaynaklar verginin hem Batıda hem de Doğuda en az 2500 yıldır uygulandığını ortaya koyuyor.

• Vergiye isyanlar da en az bu kadar eskidir.• İncil’de üretilen ürünün onda birinin (tithe ), yeniden

bölüşüm ve kilisenin faaliyetlerinin finansmanı amacıyla tüketilmeden bir kenara ayrılması gerektiği yazılıdır.

Vergilemenin tarihi

Page 64: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 64

• Trotman, Antik Yunan’da kamusal faaliyetlerin doğrudan zenginlerce finanse edildiği ileri sürer.

• Kilise’de komünyon yani ekmek ve şarap takdisi ayini/duası (liturgy) onurlu bir kamu görevi olarak kabul edilirdi ve bu duayı ettiren kişi hem duanın organizasyonundan hem de bunu gerektirdiği maliyetlerin karşılanmasından sorumluydu.

• Ödeme miktarı önceden belirlenmez, bu harcamayı yapacak kişinin durumuna göre değişirdi.

• Öyle ki ihtiyaçtan daha fazlasını ödemek, finanse etmek çok onurlu bir iş olarak topluma ilan edilirdi.

• Böylece dini festivalleri, spor karşılaşmalarını, tiyatro eğlencelerini finanse etmekle başlayan bu komünyonlar daha sonrasında gemi yapımcılığı, yol bakımı, orduya mısır tedariki ve askerlere kalacak yer temini konularının finansmanını da üstlenmişlerdi.

Vergilemenin tarihi

Page 65: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 65

• Roma İmparatorları (MÖ 44- MS 476), Helenistik uygulamaları sürdürerek komünyonların kapsamını genişletti.

• Örneğin rekabete konu olan işlerin sahiplerinden bağış yapmaları istenirdi.

• Bu bağışlar sonraları düzenli ödemelere dönüştü. • Devletin giderek büyümesi ve faaliyetlerinin artması

düzenli ve giderek artan gelir ihtiyacını ortaya çıkardığından bu ihtiyaç zorunlu tahsilâtlarla karşılandı bu da vergi sistemlerinin doğmasına neden oldu.

Vergilemenin tarihi

Page 66: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 66

• Yunan şehir devletleri (MÖ 300) ve İmparatorluğun başvurduğu ilk vergiler liman vergileridir.

• O dönemin koşullarında dış ticaretin hacmi dikkate alındığında bu vergilerin önemi ortaya çıkar.

• Diğer bir vergi ise ‘teleno’ adı verilen ve gelecekle ilgili kehanet/görüş almak isteyenlerin ( kâhinlerden/oracle’de ) ödedikleri bir vergiydi ( MÖ 191 ).

Vergilemenin tarihi

Page 67: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 67

• J. Sezar’ın imparatorluk yıllarında (MÖ 49–44) Roma Hükümeti hali hazırdaki ithalat vergileri ve diğer vergilere ilave olarak % 1 oranında genel satış vergisi alınırdı.

• August ve sonrakiler dönemlerinde ‘tribute’ biçiminde ‘tribitum’ adı verilen, halktan alınan vergilerin büyük bir kısmı ve arazi ve baş vergisi gibi dolaysız vergilerdi.

• Devletlerin ya da eyaletlerin yöneticileri elde ettikleri güvenlik/koruma hizmetlerinin karşılığında imparatorluğa vergi ödüyorlardı.

• Burada önemli olan Roma’da alınan bu vergilerin zorunluluk temelinde tahsil edilmesiydi.

• Hz İsa: «Sezar’ın hakkını Sezar’a, Tanrının hakkını Tanrıya vermek gerekir.»

Vergilemenin tarihi

Page 68: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 68

• Bizans İmparatorluğu’nun (MS 5 yy- 15yy) en hızlı döneminde imparatorluk oldukça karmaşık bir vergileme sistemine sahip.

• Bu sistem M.S. 6. yy’da İmparator Jüstinyen’in mali konularda bir dahi olduğu kabul edilen Hazinecisi Kapadokyalı John tarafından geliştirildi (John the Cappodocian ).

• Vergileme asıl olarak toprak, emlak/servet üzerineydi.

• Yani sahip olunan servete göre kişiden vergi alınıyordu.

Vergilemenin tarihi

Page 69: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 69

• Reel servet üzerinden alınan vergiler Orta Çağ Avrupa’sının önemli bir gelir kaynağıydı.

• Fransa’da ‘Hearth Tax’, Almanya’da Vermögensstemer (emlak üzerinden alınan bu vergi 1997’ ye kadar devam etti).

• 18. yy’da İngiltere’de Pencere Vergisi (Window Tax – servetin karinesi olarak pencere sayısı dikkate alınırdı).

• Hindistan’da hem Moğol hem de İngiliz sömürgeciler dönemindeki toprak/arazi vergisi (land tax) servet vergilerinin en temel örnekleriydi.

• Vergi köy başına ve hasılatın yarısına kadar alınırdı. 19. yy’ da bu vergi tüm gelirlerin 1.5 katına kadar çıkarken, 1947 bağımsızlık yılında % 7’ ye inmişti.

• Arazi vergisi ile ilgili en başarılı örneklerin başında 1868-1912 yılları arasında Japonya’da uygulanan Meiji Restorasyonu dönemindeki arazi vergisi uygulaması gelir.

Vergilemenin tarihi

Page 70: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 70

• Feodalizmin tasfiye edildiği, ulusal birliğin ve güçlü bir Japon devletinin kurulduğu 40 yıllık bir dönemi anlatan Meiji döneminde uygulanan arazi vergisi hem tarımda verimliliğin artmasına hem de devlet eliyle sanayileşmenin gerçekleştirilmesi için tarımdan sanayiye kaynak aktarılmasında temel rol oynadı.

• Bu dönem kamu gelirlerinin ortalama % 70’ ini oluşturan arazi vergisi Japon kalkınması ve özel sermaye birikimi aracılığıyla sanayileşmesinin temel finansman kaynağını oluşturdu.

Vergilemenin tarihi

Page 71: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 71

• Tüm bu örneklerde kamu otoriteleri servetin en önemli biçimini gözlemiş, değerlemiş ve vergilemişlerdir.

• Devletler, arazi kayıtlarını güncelledikçe gelirlerini koruyabilmişlerdir. • Ancak günümüzde bu tür vergilerin katkısı ihmal edilebilecek kadar az. • Bunların dışında “duties” adı altında limanlarda tahsil edilen ve asıl olarak

gıda, et, mısır yağı, at ve at arabaları üzerinden bir vergi alınıyordu. • Vergisini ödemeyen mükelleflerin hazineye çıplak ya da ölü olarak teslim

edildikleri yazılıdır. • Kısaca, savaşı finanse etmek, kilise ve saray giderlerini finanse etmek ve

büyük imparatorluğun yönetimi için düzenli gelire ihtiyaç vardı. • Osmanlı’da da yöneten sınıfın (Padişah/saray+Askeri bürokrasi/ Sipahi +

Ulema) ihtiyaçlarını karşılamak ve yeniden üretimi sağlamak için alt yapı hizmetleri (yollar, kanallar vs) için vergi alınmaktaydı.

Vergilemenin tarihi

Page 72: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 72

• 14. yy’da Tunus’ta yaşamış olan ünlü tarihçi İbni Haldun şunları yazmıştı:

• “ Kültürel girişimcilik arttıkça bireysel vergi tarhiyatı ve bireyler üzerinden alınan vergiler de arttı.

• Buna paralel olarak vergi konuları genişlerken ziraat işçileri, çiftçiler başta olmak üzere hiç kimse ya da faaliyet vergi dışı kalmayacak şekilde vergi tabanı genişletilmeye başladı.”

Vergilemenin tarihi

Page 73: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 73

• Feodal devlet kendi patrimonyal (babadan kalma) gelirlerine dayanırken, kapitalist toplumda vergi devleti bağımsız bir özel mülkiyetin varlığı üzerine kuruludur ve vergiler bu alandan elde edilir.

• Feodal devlet ve vergi devleti hem anayasal hem de ekonomik terimlerle tanımlanabilir:

• İlkinde gücün kaynağı egemenin imtiyazıdır ve senyoraj ve doğal kaynak sömürüsünü içerir.

• Diğerinde ise gücün kaynağı aşkın-yüce mali otoritenin yenilenebilir tüm kaynakları vergilendirme yetkisidir

Vergilemenin tarihi

Page 74: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 74

• Kıymetli metallerin para olarak kullanıldığı dönemlerde feodal egemenler; krallar / senyörler(seigneurs), özel olarak para talebini karşılamak için madeni para bastıklarında senyoraj adı altında bir ücret alırlardı.

• Çünkü para basmak yetkisi kendilerine aitti. • Bu ücret para basım maliyetini aşan yani bir kar marjı

içeren bir ücretti.• Örneğin, İngiltere kralı 8. Henry gibi bazı krallar gelire

çok ihtiyaç duyduklarında para basarak paranın değer kaybetmesine, böylece de kaçınılmaz olarak enflasyona neden olurlardı.

Vergilemenin tarihi

Page 75: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 75

• Sonraki yıllarda banknotun icadı hem kıymetli maden kullanımıyla ilgili nakliye, stok gibi alanlarda tasarrufa yol açtı, hem de hükümetlerin kar marjını yükseltti.

• Öyle ki basım maliyetleri minimal kaldığında kar marjı neredeyse nominal değere eşit hale geldi.

• Bu nedenle de senyoraj hükümetler için temel bir gelir kaynağı olduğundan hükümetler her zaman para basma hakkını ellerinde tuttular.

Vergilemenin tarihi

Page 76: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 76

• Senyoraj yoluyla para basılması mevcut parayı ellerinde tutanlar açısından zorunlu bir satın alma gücü kaybı anlamına geldiği için, para sahipleri için bir zımmi vergi uygulaması olarak değerlendirildi.

• Bu nedenle de senyoraj, enflasyon vergisi olarak da adlandırıldı ve karşı çıkıldı.

• Bugün senyoraj üzerinden en fazla gelir yaratan ülke ABD’dir. Neden?

Vergilemenin tarihi

Page 77: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 77

• Mali sosyoloji, mali rejimleri, politik, ekonomik ve kültürel faktörlerin içinden kavramsallaştırır.

• Goldsheid’e göre, vergileme sınıf mücadelesinin, Schumpeter’e göre ise, gruplar arasındaki çatışmanın alanıdır.

• Yani mali rejimler, sınıf, grup çatışmaları ile biçimlenirler.• Vergi toplama konusundaki çatışmalar sosyal çatışmaların en

eski biçimleridir. • Goldstone’ye göre (1991), vergileme ile devrimler arasında

bir ilişki vardır. • Osmanlı’da 15yyda görülen Celali İsyanları örneğinde

olduğu gibi ağır vergilerle köylülerin yoksullaştırılması isyanların ya da büyük kalkışmaların nedenini oluşturur.

Vergilemenin tarihi

Page 78: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 78

• Örneğin 14. yüzyılda feodal toplumlarda kabaca iki tür vergi uygulanıyordu: Baş vergisi (Poll Tax) ve tüketim vergisi.

• Şehirliler, devletin ihtiyacı bağlamında vergiye karşı çıkmıyor, daha ziyade alınış biçimine karşı çıkıyorlardı.

• Ticaret oligarşisinin saldığı vergi hem adil değildi, hem de yolsuzluklarla doluydu.

• Şehirli esnaf Poll Tax’e karşıydı. Köylüler üzerinde ise ilave bir toprak kirası baskısı söz konusuydu.

• Bu konuda 1378–1465 döneminde orta halli bir kentin (S.T. Flour/Aurergre) vergi ile ilgili durumu şöyle idi:

• Kamu gelirlerinin % 50’si tüketim üzerinden alınıyordu ve büyük çoğunluğu sermaye için harcanıyordu.

• Gelirlerin % 30’u servetin vergilendirilmesiyle sağlanıyordu.

Vergilemenin tarihi

Page 79: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 79

• Vergi isyanlarının büyük kısmının bir diğer nedeni vergilerin adaletsizliğinin yanı sıra vergilerin alınması ve kullanılması sırasında ortaya çıkan yolsuzluklardı.

• Londra’da, kraliyetten zenginlere sağlanan vergi muafiyetleri bir başka isyan nedeniydi.

• Zenginlerin vergiden kaçınabilmesine karşılık, esnafın vergisini haftalık olarak ödemeye zorlanması isyanın nedenlerinden biriydi.

Vergilemenin tarihi

Page 80: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 80

• Bu durum Fransa’da çok yaygındı ve ticaret oligarşisinin yolsuzlukları bu ülkede de isyana neden oluyordu.

• İngiltere’de York, Beverly ve Scarborough gibi kentlerde şehirlilerin de katılımıyla Poll Tax’e karşı ciddi isyanlar ortaya çıktı.

• Bu dönemde ücret artışları ve çalışma saatlerinin azaltılması taleplerini içeren direnişler olsa da ağırlık vergiye tepki biçiminde gelişmekteydi.

Vergilemenin tarihi

Page 81: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 81

• Bazı tarihçiler AGÜ’lerde halkın siyasallaşmasının yetersizliğini, devletin vergilemeden ziyade doğal kaynaklardan sağladığı rant gelirlerine ve elde ettikleri dış yardımlara bağlarlar.

• Ancak bu durum devletlerin özerkliğini artırırken, onu askeri darbelere de açık hale getirir.

• Keza ilk dönemlerde emperyalist rant üzerinden gelir sağlayan rantçı devletler de söz konusu oldu.

• Bu özellikle emperyalizmin ilk dönemlerinde çok yaygın görüldü.

• Bu da içerde vergilemeye olan ihtiyacı azalttı.

Vergilemenin tarihi

Müzakere ve kolektif eylem

Page 82: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 82

• Ancak yapılan araştırmalar, bu dışsal dinamiklerden ziyade vergilemenin esas olduğunu ve bu bağlamda da hem Orta Çağ hem de Modern Çağ Avrupa tarihinde vergileme ile temsil ve sürdürülebilir kolektif eylemler arasında güçlü bir bağ olduğunu ortaya koymaktadır.

• Bu ilişki Blanton ve Fargher (2008) tarafından incelenmiş ve dâhilde alınan gelirleri olan (örneğin tarım vergileri) devletler ve ülkelerde bu tür gelir kaynakları ile kamusal mal sunumu, bürokrasi ve kontrol arasında güçlü bir istatistiki ilişki olduğu saptanmıştır.

• İstikrarın, vergi mükellefinin uyumu karşılığında kamusal mal sunumu ile sağlandığı, belirlemesi yapılmıştır (mali - sosyal sözleşme).

Vergilemenin tarihi

Müzakere ve kolektif eylem

Page 83: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 83

• Temsil hakkı ya da gücü içeren vergilemenin karşısında her hangi bir seçenek mevcut değil miydi?

• Antik Yunan şehir devleti uygulamaları bu genelleştirmeye karşı önemli örnekler oluşturmaktadır.

• Klasik Atinalılar ise halkın temsili ve kamusal mal sunumu konusunda uç bir örnek oluştururlar .

Vergilemenin tarihi

Müzakere ve kolektif eylem

Page 84: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 84

• Marxist yaklaşıma göre, vergileme tarihsel olarak, hem devletin varoluşunun temel kaynağı, hem de bir sömürü aracı ve sermaye birikimi yolu oldu.

• Örneğin Marx’a göre, “vergiler devletin iktisadi anlamdaki varlığıdır.

• Kamu görevlileri, papazlar, askerler ve baletler, okul müdürleri ve polis şefleri, Yunan Müzesi, Kilise, kamu hizmetleri gibi şeylerin ortak paydası varlık nedenlerinin vergileme olmasıdır.

• Devletin ekonomik olarak varoluşunu sağlayan vergilerdir».

Vergilemenin tarihi

Marx ve vergileme

Page 85: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 85

• Marx, kapitalist üretim için gerekli olan ikili özgürleşmeden söz eder.

• Bunun her ikisi de emek gücüne ilişkindir. • İlk olarak işçiler emek güçlerini satabilecek bir özgürleşmeye sahip

olmalıydı. • Feodal boyunduruktan işçiyi kurtarıp piyasada emek gücünün

satılmasına olanak sağlayacak olan yasal ortam bunun için geçerliydi.

• İkincisi de işçinin üretim araçlarından özgür olması, yani yaşamak için emek gücünden başka satacak bir şeyinin bulunmamasıdır.

• Marx’a göre ilkel sermaye birikimi, üreteni üretim araçlarından ayırmanın tarihsel sürecinden başka bir şey değildir.

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 86: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 86

• Marx, ilave olarak ilkel sermaye birikiminin Avrupa dışında ve farklı tarihsel dönemlerdeki diğer kaynaklarına da dikkat çeker.

• Bunlar; ticaret sermayesi, Asya, Afrika ve Amerika ile olan ilişkiden sağlanan ve servet ve diğer zenginlikler ki (kolonileştirme) bunlar monetizasyon (parasallaşma), metalaşma ve piyasalaşmaya katkı sağlamışlardır.

• Marx’a göre tüm bunlar üretimin önündeki feodal engelleri yıkan ana etmenler olmuştur.

• Altın, gümüş ve maden ve köle emeği gibi faktörlere dikkat çeken Marx, bunun ilkel sermaye birikiminin bütünleşik bir parçası olduğuna dikkat çeker.

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 87: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 87

• Böylece Avrupa’daki sermaye birikiminde kolonyalizm (sömürgecilik) rol oynarken, bu etken kolonilerdeki birikimi açıklamaz.

• Marx bunların neler olduğunu açıklamasada bazı ipuçları nı verir.

• Örneğin Avrupa’daki ilkel sermaye birikim araçlarından birinin devlet aygıtı olduğunu vurgular.

• Bunlar kamu borcu, vergileme ve korumacılıktır. • Hepsinde devletin zoru vardır ve bu zor feodal sistemden

kapitalizme geçişi hızlandırmıştır : “Zor, yeni bir sisteme gebe olan her sistemin ebesidir ve kendisi iktisadi bir güçtür” .

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 88: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 88

• Kapital birinci cilt s. 720 :• “… modern vergilendirme sistemi de ulusal istikrar sisteminin zorunlu tamamlayıcısı idi.

Bu istikrazlar devlete vergi yükümlüleri, hemen hissetmeksizin olağanüstü harcamaları karşılama olanağını sağlamakla birlikte, eninde sonunda vergilerin yükselmesini zorunlu kılar. Öte yandan birbiri ardına yapılan istikrazların birikmesi sonucu vergilerde meydana gelen yükselme hükümeti her zaman yeni olağanüstü harcamalar için yeni istikrazlara zorlar. En gerekli geçim araçlarını vergilendirme (yani böylece fiyatlarını yükseltme) ekseni çevresinde dönen modern maliyecilik böylece otomatik ücret artışlarının tohumlarını kendi içerisinde taşır. Aşırı vergilendirme bir rastlantı olmaktan çok bir ilkedir. İşte bunun için Hollanda’da bu sistem ilk kez uygulanmaya başlandığı zaman büyük yurtsever De Witt, Özdeyişler’inde bunu, ücretli-emekçiyi, uysal, tutumlu, çalışkan ve aşırı işle yüklü hale getirmenin en iyi yolu diye göklere çıkarmıştı. Bunun ücretli-emekçinin koşulları üzerinde yaptığı yıkıcı etkiler, burada bizi bunun sonucu olarak, köylülerin, zanaatçilerin ve tek sözcükle bütün alt-orta sınıf unsurların mülksüzleştirilmelerinden daha az ilgilendirmektedir. Bu konuda burjuva iktisatçılar arasında bile görüş ayrılığı yoktur. Sistemin mülksüzleştirme yönündeki etkinliği onun ayrılmaz parçalarından birisi olan himaye sistemi (korumacılık-M.D.) ile daha da arttırılmıştır.”

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 89: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 89

• Clive Y. Thomas (1984) “Üretimin kolonyal köleci tarzı” tanımı altında kolonyal gücün bir varlığı olarak yerel devletin yerli ve kolonyal çıkarları temsil etmek üzere örgütlendiğini bunun da ciddi bir para biçiminde vergi ve toprak kirası ile finanse edildiğini yazar .

• Kolonilerde ücretli emek gücünü sürekli kılmanın ana yolu, onu vergilendirerek sürekli emek gücünü satmak zorunda bırakmak olmuştur.

• Böylece işçi sadece emek gücünü satmakla kalmaz. Aynı zamanda vergi yerli para birimi üstünden alındığından bu para için bir değer yaratır.

• Keza koloni monetize edilir. Bu yöntem kolonilerdeki sermaye birikiminin gizli yoludur (zira başka yollar da söz konusudur).

• Eğer Marx’ın dediği gibi sermaye birikimi proletaryanın çoğaltılması ise kolonilerdeki doğrudan ve para biçiminde vergilendirme gizli bir ilkel sermaye birikimidir, diğerleri monetizasyon, metalaştırma ve piyasalaştırmadır.

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 90: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 90

• Fransızlar, Afrika’daki sömürgelerindeki insanları ücretli hale dönüştürmek için vergilendirdiler.

• Nitekim doğrudan vergilendirme Afrika’nın sömürge ülkelerinde Afrikalıların geçimlik düzeylerinin üzerinde ürün üretmesini ve Avrupalılara ait maden ve çiftliklerde ücretli işçi olarak çalışmalarını sağladı.

• Hayvanları, evleri, arazileri ve insanların kendileri vergilendirildi.• Vergileri kolonyal para birimi cinsinden ödeme zorunluluğu hem

monetizasyonu arttırdı, hem de Avrupa mallarının pazarını büyüttü.

• Verginin Avrupa para birimi ile ödenmesi Afrika ekonomilerini monetize eden ve ücretli emeği yaygınlaştıran en önemli faktördür.

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 91: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 91

• Piyasalaşmaya yardımcı olmak ya da kolonyal üretim biçiminin kendini yeniden üretmesinde ideolojik bir işlev yapmak anlamında dolaysız vergilemenin tüm fonksiyonları kolonyal ilkel sermaye birikiminin bir parçasını oluşturur.

• Ancak böyle bir dolaysız vergileme gelir vergisi biçiminde olamaz, zira gelir vergisi üretim araçlarına sahip nüfusun ücretli emekçiye, dolayısıyla da nakit cinsinden mahsul üreticisine dönüşmesini garantileyemez.

• Böyle insanlar geçimlik düzeyde üretir, böylece de nakit ekonomisinden kaçınır, gelir vergisinden kaçınır, böylece de kolonyal para birikiminden kaçınırdı.

• Bu nedenle de uygulanacak vergi poll tax gibi, kelle vergisi gibi, eş vergisi, arazi vergisi ya da kulübe vergisi gibi bir dolaysız vergi olmalıdır.

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 92: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 92

• İkinci olarak, böyle bir verginin amacı gelir yaratmak kadar Afrikalı nüfusun Avrupa parasına olan ihtiyacını karşılamaktı.

• Böyle bir uygulamayla Afrikalılar mal ve hizmet temini için, özellikle de emek güçlerini Avrupa parası karşılığında satacaklardı.

• Bu nedenle de bu vergi sıklıkla ”Emek Vergisi/Labour Tax” ya da “ödeme/prestation” olarak adlandırılmıştır.

• Örneğin geçmişte Avrupalı şirketler için çalışmış olanlar bu yükümlülükten kurtulabiliyorlardı .

• Neo klasikler baş vergisi gibi götürü vergileri neden savunuyorlar?

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 93: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 93

• Bu etkileri sağlayabilmek için vergi, ağır cezalarla sağlamlaştırıldı.

• Alman Afrika’sında, vergisini vermeyenlerin kulübeleri yakılır, hayvanlarına el konulurdu.

• Dolaysız verginin işlevini yerine getirebilmesi için ücretler düşük tutulurdu.

• Böylece ilave olarak işveren maliyeti azaltılırdı. Eğer ücretler vergiye göre yüksekse Afrikalılar sadece vergiyi ödeyebilecek kadar çalışabilirler, böylece emek arzı sınırlı kalabilirdi.

• İşverenlerin alabildiğince işçisini sömürmesi için bu yola başvurulurdu.

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 94: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 94

• Dolaysız vergiler işçi göçünü teşvik etmek ve denetlemek amacıyla da kullanıldı.

• Böylece yerel olarak ücretli emek koşulları ya da para mevcut değilse Afrikalılar bu ücretli emeği sunmak için plantasyonlara ve madenlere göçe zorlandılar.

• Osmanlı’da ağır vergileme sonucunda Anadolu’daki nüfus ciddi anlamda azaldı, zira göçe zorlandılar. Ya da 1940’larda Varlık Vergisi ile gayrimüslimler göç ettirildiler.

• Özetle, dolaysız vergileme Afrikalıları ücretli emekçi haline getirmek, nakde çevrilebilir ürün üretmek, göçlerini teşvik ve kontrol etmek, emek arzını artırmak ve Afrika ekonomilerini monetize etmek amacıyla kullanıldı.

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 95: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 95

• Monetizasyon kısmen Avrupalı malların alıcısı konumuna getirme anlamında, Afrika ekonomilerini küreselleşmeye başlayan kapitalist sisteme entegre etmeye yaradı.

• Ücretli emekçi olarak ve nakit karşılığı ürettiklerinde kendi geçimlikleri için değil, Afrikalılar Avrupa mallarını aldılar, bu da Avrupalılar için ilave pazar yarattı.

• Bu da piyasalaşma ve ticarileşmeyi geliştirdi.

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 96: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 96

• Keza dolaysız vergileme kolonyal üretim tarzının sürdürülmesi ve yeniden üretiminde ideolojik olarak da işlev gördü.

• Bu nedenle dolaysız vergileme kolonyal sermaye birikiminin önemli bir sırrı oldu

• Kuşkusuz ilkel sermaye birikiminin tek belirleyicisi vergileme değildir, ama araştırmalarda ihmal edilmiştir.

Marx ve vergilemeVergileme - sermaye birikimi ilişkisi

Page 97: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 97

• Vergi Latince’deki kullanımı itibariyle {texo, taxare}, tahmin etmek, değerlemek, ücretlendirmek, evin, toprağın, kiranın değeri anlamında kullanılmıştır.

• Sismondi vergiyi bireylerin emeklerinden alınan ve devletin kullanımına terk edilen bir kısmı ya da bu kısmın değeri olarak tanımlamıştır.

• Marx, vergilemenin tarihsel olarak en eski bir sınıf mücadelesi biçimi ya da aracı olduğunu ileri sürmüş ve buradan hareketle de vergilemeyi bir sömürü aracı olarak değerlendirmiştir.

• Bu bağlamda Fransa’da 1848’lerde ortaya çıkan halk hareketlerinin ve bunun neden olduğu siyasal rejim değişikliklerinin temel nedenlerinden birinin özellikle köylülerin aşırı vergilendirilmesi olduğu yazmıştır

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 98: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 98

• Öyle ki 10 Aralık 1848 tarihinde gerçekleşen köylü ayaklanmasında, ana tema burjuva cumhuriyetinin köylüyü ezen vergileri oldu.

• Daha sonra 1851 tarihinde yaptığı bir darbe ile kendini imparator ilan eden Louis Bonaparte’nin Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayan köylüler, “artık vergi yok, kahrolsun zenginler, kahrolsun cumhuriyet, yaşasın imparator” diye bayraklarla, davullarla ve trampetlerle sandık başına gidip bağırdılar.

• M&E, Komünist Manifesto’da “ağır bir artan oranlı vergilemeyi” burjuvaziyi ve kapitalist düzeni zayıflatmada bir araç olarak önerdi.

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 99: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 99

• Vergi ile kamu finansmanı her zaman ekonomik sömürünün bir biçimi olarak görüldüğünden tıpkı kamu borçlanması gibi, vergileme, Marksistler tarafından her zaman sınıfsal analizin konusu oldu.

• Örneğin Avrupa’da KDV uygulamasına geçiş, sınıf mücadelesinin kısmen yükseldiği bir dönemde ve verginin yükünün işçi sınıfı üzerinde kaldığını gizlemeye yardımcı olduğundan gerçekleştirildi.

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 100: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 100

• Vergilemenin sınıfsal boyutunu vergilemeyi yapan egemenlerin uygulamakta oldukları vergi politikalarının dilinden de anlayabilmek mümkün.

• Örneğin “zenginlerin daha az vergi ödeyerek daha fazla yatırım yapmaları sağlanırsa işsizler için yeni istihdam alanları açılır. Buna karşılık bütçeden yoksullara yardım yapılırsa, yoksullar ve işsizler emek gücü piyasasına daha az katılırlar, çalışmak istemezler”

• şeklindeki ideolojik çıkarımlar sermayenin daha az vergilendirilmesine ve bütçe kaynaklarının sermayeye yönlendirilmesine hizmet etti.

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 101: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 101

• Marksist yaklaşımda, emek sömürüsü, vergilendirme ve sermaye birikimi ilişkisi, Çizim’deki gibi özetlenebilir.

• Buna göre, yaratılan değerin tek kaynağı emektir. Ancak işçi, üretim araçlarının sahibi olmadığından, ürettiği değerin tamamına sahip çıkamaz.

• Bu değerin bir kısmı ödenmiş emeğinin karşılığı olan ücret biçiminde kendisine ödenirken, sermayedar kalan kısım olan, yani ödenmemiş emeğin karşılığı olan değere el koyar.

• Bu kısım işçinin yarattığı artı değerdir ve sermayedar artı değer sömürüsü yoluyla işçinin yarattığı değere el koymaktadır.

• Sömürünün oranı işçinin ücreti içinde artı değer miktarı arttıkça artmaktadır. Artı değer böylece sermayedarın kârının tek kaynağıdır.

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 102: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 102

• Bir başka anlatımla kâr burjuva iktisatçıların ileri sürdüğü gibi girişimci sermayenin yeteneğinin karşılığında elde ettiği bir şey değil, işçilerin yarattığı artı değerin kendidir.

• Sermayedar bu artı değeri üretimde kullandığı malzeme ve hammadde temin ettiği tedarikçi ile malını sattırdığı tüccar ile bankadan kredi kullandı ise faiz biçiminde banka ile ve işyerini ya da toprağı kiraladı ise toprak sahibi ile (rant) paylaşır.

• Marx’ın yaşadığı dönemde vergilerin milli gelir içindeki payı % 5’i bulamayacak kadar düşük (önemsiz) olduğundan Marx bu artı değer bölüşümüne vergiyi dâhil etmemiştir.

• Oysa bugün bazı ülkelerde toplam vergi oranının % 50’yi aştığı dikkate alındığında devletin payı olarak vergiyi ve küreselleşmenin bugün geldiği konumdan hareketle emperyalist sermayenin payı olarak royaly ödemelerini de bu paylaşıma dâhil etmek gereklidir.

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 103: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 103

• Bu bağlamda devlet de hem doğrudan işçilerden sağladığı gelir vergisi, KDV ve ÖTV gibi vergilerle, hem de özü itibariyle işçilerin yarattığı artı değerden alınan, ama sermaye tarafından ödenmiş gibi gözüken kurumlar vergisi ve gelir vergisi ile harcamalarını finanse etmektedir.

• Bir başka deyimle sermaye işçilerden elde ettiği artı değerin bir kısmını önemli hizmetleri, karşılığında devlet ile paylaşmaktadır.

• Bu önemli hizmetler, özel sermaye birikiminin önünü açan sosyal yatırımlar (alt yapı vb), kamu ihaleleri, satın almalar, her türlü nakit teşvikleri ve mevcut düzeni korumaya dönük iç ve dış güvenlik, yasama, yürütme ve yargılama hizmetleri gibi ‘kamusal hizmetler’dir.

• Devlet ayrıca cömert vergi teşvikleri, indirimler, muafiyetler, vergi ertelemeleri, vergi tatilleri, vergi afları ve vergi uzlaşmaları gibi araçlarla sermayeden aldığı vergileri azaltarak da bu hizmetini sürdürmektedir.

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 104: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 104

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 105: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 105

• Kısaca kâr üzerinden alınan kurumlar vergisi ve / veya kâr dağıtımı üzerinden alınan gelir vergisi aslında, kapitalistin işçiden elde ettiğinin devlet ile paylaşılmış kısmıdır.

• Devlet bu vergilerle sermaye birikimini kolaylaştırıcı ve bu eylemini meşrulaştırıcı işlevlerini yerine getirmektedir.

• Görüldüğü gibi Marx, temelde, vergilemeyi bir türev gelir kaynağı, dolayısıyla da onu yaratan değer yaratma süreci ve asıl sosyo-ekonomik ilişkilere bir reaksiyon, bir yanıt olarak ele alır.

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 106: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 106

• Ancak Marx, aynı zamanda, vergilerin sosyal üretimin maliyetinin bir kısmını oluşturduğunu ve bağımsız bir biçimde meta fiyatını etkileyebileceğini ve değer büyüklüğünü değiştirebileceğini kabul eder.

• Bu, vergilemenin reel yatırımcı davranışı, ticaret ve fiyatlama üzerinde önemli etkiye sahip olması demektir.

• Söz konusu sermaye ne denli büyükse vergi o denli önemli bir konu haline gelir.

• Marx genel olarak artı değeri, kar+faiz+ rant olarak tanımlar ancak, büyüklük olarak bakıldığında vergi gelirleri net faiz ve net rant gelirlerinden sıklıkla daha fazladır.

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 107: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 107

• Marxistlere göre, vergi ile finansman her zaman ekonomik sömürünün gerçekleştirilme biçimlerinden biri olduğundan, “vergi mücadelesinin kendisi sınıf mücadelesinin en eski ve en kalıcı biçimlerinden biridir” (Marx).

• O’Connor’a göre, devletin, vergi sisteminin adaletsiz içeriğinin ve sınıfsal yapının sömürücü doğasının örtbas edilebilmesi için adaletli bir vergileme biçiminin yerleştirmesi gerekli olmuştur.

• Yani ‘adil vergileme’ söyleminin bir yanıyla böyle bir artı değer sömürüsünü gizlemeye yaradığı ileri sürülebilir.

• «Tarih devletlerin vergi sömürüsünü gizleyemediği ya da onu ideolojik olarak haklı gösteremediği dönemlerde her zaman geçmişte asıl olarak köylülerce gerçekleştirilen vergi isyanları dolayısıyla da, bugün emekçi kesimlerin ayaklanması riskinin olduğunu ayrıca, devletin mali sorunlarının artarak bir mali krize yol açması biçiminde bir politik sorunun ortaya çıktığını göstermiştir.»

Marx ve vergilemeVergileme – emek sömürüsü aracı olma ilişkisi

Page 108: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 108

• O’Connor’a göre, sosyal sınıflar ve politik güçler dengesindeki her önemli değişiklik, vergi yapısında değişiklik biçiminde kendini gösterir.

• Avrupa’da kapitalizm gelişirken, burjuvazi, vergi sistemini seçkin aristokratları ,devlet aygıtını özel sermaye birikiminin gereklerine uyarlama konusunda zorlamak için kullandı.

• ABD’de örneğin 1820’lerden itibaren iç savaşın sonuna kadar vergileme (tarifeler biçiminde) yükselen sanayi burjuvazisi ile çiftçiler arasındaki mücadelenin temel araçlarından birisi olmuştur.

• Sonrasında vergi sistemi emperyalist genişlemenin kaçınılmazlığını yansıtmıştır.

• Feodal dönemde uygulanan Poll Tax yabancılara ait madenler ve plantasyonları için gerekli olan ücretli emeğin kendisini sürekli üretmesinin bir aracı olmuştur.

Marx ve vergilemeVergi Sömürüsü İdeolojileri

Page 109: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 109

• Egemen sınıf normalde ya vergi sömürüsünü gizler, ya ideolojik olarak haklı gösterir ya da rasyonalize eder.

• Örneğin yeni vergiler adalet ve eşitlik sloganıyla hizmete sunulur ya da geliştirici teşvikler olarak sunulurlar.

• Devlet vergi oranlarındaki araçları ya da vergi matrahındaki genişlemeyi ya bu biçimde açıklar ya da vergi kaçırma, vergilendirilmiş faaliyetlerden kaçınma, örgütlü politik muhalefet ya da vergi isyanlarının diğer biçimleriyle karşılaşır.

Marx ve vergilemeVergi Sömürüsü İdeolojileri

Page 110: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 110

• Bu feodal toplum için de geçerliydi. • Örneğin egemen sınıfın feodal bütçesinde aristokratların

koyduğu vergiler her sınıfın farklı hak ve görevleri olduğu ideolojisine dayandırılarak adil gösteriliyorlardı.

• 19. yy Amerika’sında ise vergi sömürüsü gizlenmeye çalışılıyordu.

• İşçi sınıfı çok azınlıkta olduğundan gelir vergisi anlamlı değildi, vergilendirilebilecek temel kaynak toprak, arazi ve emlak gibi servet unsurları ve tarifelerdi.

• Tarifeler fiyatın içinde yer aldığında vergi gizlenebiliyordu.• Bugün de AGÜ’lerde özellikle dolaylı vergiler böyle bir

sömürüyü gizlemenin en iyi araçlarıdır.

Marx ve vergilemeVergi Sömürüsü İdeolojileri

Page 111: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 111

• Vergi sömürüsü gizlemesi GÜ’lerde de satış vergisi ve ÖTV gibi vergiler aracılığıyla yapılmaktadır.

• Bir ekmeğin fiyatında 150 değişik vergi, bir evin fiyatında 600 değişik vergi gizlenmiştir.

• Daha önceki vergi sömürüsü normal gösterilmektedir, zira egemen tekelci kapitalist sınıfın ideolojisi kabul edilmektedir.

Marx ve vergilemeVergi Sömürüsü İdeolojileri

Page 112: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 112

• Vergi sömürüsü üç genel konsept üzerinden haklı gösterilir: Teşvik (incentive), ödeme gücü (ability to pay) ve herkesin eşit işleme tabi tutulması (equal treatment of for equals).

• Teşvik rasyonalitesi ile karın ağır vergilendirilmesi durumunda sermaye birikimi ve üretim ve istihdam artışının yavaşlayacağı ve zengin bireylerin ve yatırımcıların ve onların finansal kuruluşlarının yatırım girdilerinin zarara uğratılması halinde yatırılabilir fonların kuruyacağı İleri sürülür.

• Yani resmi vergi ideolojisi bize, vergilerin, arz ve para sermaye yatırımlarına ilişkin teşvikleri azaltmaması gerektiğini anlatır.

• Bu önermeler kuşkusuz kapitalist üretim tarzı içinde doğrudur. • Yani sistemin onlar için hareket eden aktörleri yeterli karlı iş

yapmazlarsa (vergileme nedeniyle) üretimi sabote edebilirler.

Marx ve vergilemeVergi Sömürüsü İdeolojileri

Page 113: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 113

• Ödeme gücü doktrini toplumda işçi ya da kapitalist herkesin kişisel geliriyle orantılı olarak vergi ödemesini öngörür.

• Kuşkusuz bu doktrin “teşvik” doktrini ile çakıştığında uygulanmaz.

• Örneğin sermaye sahiplerine sayısız muafiyet ve istisna sunulur.

• Ayrıca ödeme gücünün kriteri olarak servetin değil, gelirin alınması işçi aleyhine, kapitalist lehine bir durum oluşturur.

• Dünyanın hiçbir kapitalist ülkesinde bireyin vergi ödeme gücünü artırsa da, realize olamamış sermaye kazançları, vergilenmez.

Marx ve vergilemeVergi Sömürüsü İdeolojileri

Page 114: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 114

• Ödeme gücüne ilkesinin zımnen ileri sürdüğü şey kamu harcamalarının tüm vergi mükelleflerine aşağı yukarı eşit fayda sağladığıdır.

• Bu sav doğru değildir. • Kamu harcamaları, sosyal sermayeyi (sosyal tüketim

ve sosyal yatırım) ve üretimin sosyal harcamalarını (refah ve refah harcamaları) genişletme ihtiyacıyla belirlenir.

• Mantıksızlığından değil ama dayandığı önermenin yanlışlığından dolayı bu sav ideolojiktir.

Marx ve vergilemeVergi Sömürüsü İdeolojileri

Page 115: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 115

• Keza vergi sömürüsü “eşit durumda olanlara eşit muamele” önerisi altında gizlenir.

• İlke olarak karşı çıkılamaz olsa da, uygulamadan bu doktrin işçi sınıfına karşı önyargılıdır.

• Zira kapitalist toplum eşitsizlerin bir arada yaşadığı toplumdur. • Mülk sahipleri ve mülksüzler, tekelci kapitalistler ve rekabetçi

kapitalistler, örgütlü işçiler ve örgütsüz işçiler, baskıcı sosyal gruplar ve baskılananlar, zengin ve yoksul gibi çok sayıda eşitsizlik mevcuttur.

• Bu nedenle de “eşitlere eşit muamele yapan” bir vergi sistemi sadece mevcut eşitsizlikleri daha da güçlendirir.

Marx ve vergilemeVergi Sömürüsü İdeolojileri

Page 116: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 116

• 1960 ve 1970’lerde ABD’de federal hükümet vergilemesi ekonomik istikrar ve büyüme amaçlıydı (yatırımları teşvik ve sermaye birikimi).

• Tıpkı kamu harcamaları politikalarının sabit ve değişken sermayenin maliyetlerini sosyalleştirmek amacında olduğu gibi, vergi politikası büyük ölçüde özel karları ve özel iktisadi faaliyetleri artırmak böylece de özel sektörün tasarruf ve yatırımını desteklemek amacıyla tasarlandı.

• Bu nedenle de kuramsal olarak kapitalist sınıfın gelir ve servetinin vergilendirilmesi pratik değildir.

Marx ve vergilemeKapitalist sınıf gerçekte vergilendiriliyor mu?

Page 117: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 117

• Yüzeysel olarak bakıldığında tekelci sermaye sınıfının çeşitli biçimlerde vergilendirildiği düşünülebilir.

• ABD ve pek çok gelişmiş ülkede örneğin, kurumlar vergisi, veraset ve intikal vergisi, ticari mülklerin vergilendirilmesi (emlak vergisi), sigorta primleri (payroll tax) ve gelir vergisi uygulaması söz konusudur.

• Gerçekte ise kurumlar vergisinin önemli bir kısmı, kurum sahiplerince değil, yansıma mekanizması ile işçiler ve küçük işletmeler gibi tüketicilere ödenir.

• Veraset ve intikal vergisi önemlidir ve kaçınması kolaydır.• Ticari emlak vergisi kiracılara ya da tüketicilere (işçilere) yansıtılır.

Marx ve vergilemeKapitalist sınıf gerçekte vergilendiriliyor mu?

Page 118: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 118

• Sigorta primleri işçilere yansıtılırken, gelir vergisi mevzuatı sermayeye yüksek marjinal gelir vergisi oranlarından kurtulabilme imkânı verir.

• Sadece çok ciddi ulusal kriz dönemlerinde sermayenin gelirinin vergilendirilmesine yönelik ciddi girişimler olur.

Marx ve vergilemeKapitalist sınıf gerçekte vergilendiriliyor mu?

Page 119: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 119

• Tarihsel olarak kurumlar vergisi ile gelir vergisinin gelişimleri arasında yakın bir ilişki vardır.

• 1913 yılındaki ilk gelir vergisi işçilerin büyük çoğunluğunu dışarıda tutuyor ve sadece varlıklı bireylerin gelirine uygulanıyordu.

• Gelir vergisinden kurtulabilmek için kapitalist sınıf ikame olarak kurumlar vergisini gündeme getirdi.

• Zira tekelci sermaye fiyatları kontrol edebildiğinden kurumlar vergisini tüketicilere yansıtabiliyordu.

Marx ve vergilemeKapitalist sınıf gerçekte vergilendiriliyor mu?

Page 120: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 120

• Emlak vergileri ise gerçekte çalışan sınıflar ve küçük işletmeci sınıfların üzerindedir.

• Emlak sahipleri emlak vergisini kolayca kiracıların üzerine yansıtabiliyor (kiracıların büyük bir kısmı işçiler).

• Tekelci sermaye ne genel iş (business) vergisi ne de realize olmamış sermaye kazançları üzerinden vergi ödemiyor.

• Kurum sahipleri ve üst yöneticiler gelirlerini büyük ölçüde vergiden muaf belediye bonosu faizleri şeklinde alıyorlar.

Marx ve vergilemeKapitalist sınıf gerçekte vergilendiriliyor mu?

Page 121: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 121

• Tekelci sermayeye sunulan bu vergi sığınakları ve imkanlar nedeniyle tüm vergi sistemi gerçekte işçi sınıfının ve küçük işletmelerin, özellikle de ücretleri göreli olarak yüksek olan tekelci sanayilerde çalışan işçilerin üzerine yıkıldı.

• Emlak vergisi ve kurumlar vergisinin yansıtılmasına ilave olarak, sosyal güvenlik vergileri, gelir vergisi ve satış vergileri gibi vergilerin yükü de çalışan sınıfların omuzlarında.

• Sosyal güvenlik vergisi tek oranlı olarak alındığından vergi asıl olarak düşük ücretli işçilerin sırtına biniyor.

Marx ve vergileme

İşçi sınıfının vergilendirilmesi

Page 122: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 122

• Bu vergiler özellikle de işgücü piyasasında yeterince uzun kalamayıp bu nedenle de işsizlik ödemeleri gibi ödemelerden yararlanamayan işçiler için regresiftir.

• İşçi ve işverenler sigorta primlerini eşit ve birlikte ödeseler de ekonomistlerin çoğunluğu bunların, işçi ücretlerini düşürmek biçiminde geriye işçilere yansıtıldığı konusunda hemfikirler.

• Satış vergileri gibi vergiler düşük gelirli işçiler için hem regresif karakterli hem de ağır bir yük demektir.

• Bu vergiler 1930’larda emlak sahiplerinin üzerindeki yükü hafifletmek amacıyla getirilmişti.

• Sonrasında bu vergiler, vergi gelirlerinin üçte ikisini oluşturmaya başladı.

Marx ve vergileme

İşçi sınıfının vergilendirilmesi

Page 123: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 123

• Yeni sınıflar ve sınıf oluşumları arttıkça vergi sömürüsü biçimleri de değişti.

• 19.yy’da dolaylı vergi tarifeleri temel kamu geliriydi. • Bugün bireysel gelir vergisi vergi gelirlerinin kabaca

üçte birini oluşturuyor. • ABD’de ilk gelir vergisi mevzuatı, işçilerin, küçük

işletmelerin ve işçi sınıfının 10 yıllık bir çabası sonucunda (büyük sermayeyi hedef alan) kabul edilmişti.

• Bu sadece % 2 oranında idi ve bir avuç zengince ödeniyordu.

• Sonrasında vergi Anayasaya aykırı bulundu.

Marx ve vergileme

İşçi sınıfının vergilendirilmesi

Page 124: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 124

• 19.yy’ın özellikle ilk yarısında çiftçiler, tüccar sınıfı ve ziraatçılar ulusal gelirin önemli bir kısmını alıyorlardı ve vergi ödemek istemiyorlardı.

• Sadece kitlesel ve mülksüz işçi sınıfının ortaya çıkıp büyümesiyle gelir vergisi uygulanabilir bir hale geldi.

• Bu arada zengin aileler kendilerine sunulan muafiyet ve istisnalarla yüksek oranlarda vergi ödemekten kurtulabiliyorlardı.

Marx ve vergileme

İşçi sınıfının vergilendirilmesi

Page 125: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 125

• Modern proletarya ile birlikte gelir vergileri uygulaması tekelci sermayenin ihtiyaçlarına da çok uygun bir araç haline geldi.

• Bir kere gelir vergisi karlara yansıtılamazdı.• İçerik olarak düz oranlı veya regresif olsa da biçim

olarak bu vergi progresifti, böylece vergi adaleti miti de korunmuş oluyordu.

• Normalde anormallik ya da sapma olarak ele alınan bu tür uygulamalar gerçekte gelir vergisi yapısının normal ve gerekli bir parçasını oluşturuyordu.

Marx ve vergileme

İşçi sınıfının vergilendirilmesi

Page 126: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 126

• Bu vergi işçi sınıfı üzerinde aşırı bir boyutta uygulandı. Örneğin 1913’den sonra gelir vergisinden muaf tutulan miktar 4000 $’dan (1970’de 600$’a kadar düşüldü).

• 1943’e kadar bu işçilerin gelirleri kurumlar vergisi oranından daha düşük bir biçimde % 10 tek orandan vergilendirildi.

• Çünkü işçilerin sermayenin tersine çok sayıda kişisel indirimden yararlanamıyorlardı.

• Ayrıca genel satın alma gücü anlamında gerçek muafiyetler çok büyük oranda azaldı.

• Keza stopaj ya da kaynaktan kesme usulüyle işçiler çok zekice, hilekârca tam bir vergi sömürüsüne maruz bırakıldılar.

• Öyle ki stopaja geçilen yıl olan 1940 öncesinde düşük gelirli aileler arasında vergi kaçırma çok yaygındı, bu ortadan kalktı.

Marx ve vergileme

İşçi sınıfının vergilendirilmesi

Page 127: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 127

• Vergi sistemi iki temel işlev görür: • İlk olarak tekelci sermayenin gelirini ve servetini

artırmasına izin verir ve böylece onun egemen sınıf olarak gücünü koruyup yenilemesinde önemli bir rol oynar.

• Kamu harcamaları bir kısım kardan alınan vergilerle finanse edilse de bu kamu harcamaları karları artırırken, vergiler biçimindeki maliyetleri reel ücretlere yıkılır, zira kurumlar vergisi daha yüksek fiyatlar aracılığıyla tüketicilere yansıtılır.

Marx ve vergileme

Vergi sisteminin iki işlevi

Page 128: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 128

• İkinci olarak, sosyal sermaye ve sosyal giderlerin maliyetlerini karşılayabilmek için sistem sermayeyi küçük işletmelerden ve işçi sınıfından el koyma ile sağlar.

• Böylece onların nakit tasarruf biriktirmesini kısıtlayarak işçilerin işçi olarak kalmasını ve uzun dönemde de işçi sınıfını sermaye sınıfı ve son tahlilde devlete giderek daha fazla bağımlı kalmaya zorlar.

• Bu vergi sisteminin ilginç bir çelişkisidir: bir yandan vergi yükü en ağır bir biçimde işçi sınıfının üzerinde kalır; diğer yandan işçi sınıfı çalışan sınıf statüsünden dolayı giderek daha fazla harcamaya (sosyal tüketim ve sosyal gider) ihtiyaç duyar.

• Vergi sömürüsünün düzeyi arttıkça, kamu harcamalarının da düzeyinin artması ve böylece de daha fazla vergi sömürüsüne ihtiyaç duyulduğu doğru olabilir.

Marx ve vergileme

Vergi sisteminin iki işlevi

Page 129: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 129

• Maliye teorisinin sosyal demokrat/Keynesyen kanadında yer alan Musgrave’e göre, toplumsal faaliyetleri finansal olarak destekleme ihtiyacı devlet benzeri yapıları ortaya çıkarmıştır.

• Ortaçağ’dan I. Dünya Savaşı’na kadarki dönem, devletin gücünün ve servetinin azalıp yoksullaşması ve borçlanması dönemidir.

• Ortaçağ’da tipik olarak devlet Lord’un hem tüm mülkün sahibi hem de egemen olarak elindeydi. Sonrasında piyasaların ve ticaretin gelişimi, toprak dışında yeni potansiyel kamu geliri kaynakları ortaya çıkardı.

• Vergileme de böylece devletin mülkünden (toprak MD) sağlanan gelirin yerine geçti.

• Devletin mülkten özgürleştirilmesi ve feodal egemenlerin iflası söz konusu iken mülkiyet ile devletin birbirinden ayrılması devletin özel sektöre yönelmesine neden oldu.

• Mülk sahibi sınıflar buna direndiler ve burjuvazi hazineyi denetleme mücadelesine girişirken, vergileme modern demokrasinin ana konusu haline geldi.

MusgraveKısıtlı Vergi Geliri Kapasitesi?

Page 130: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 130

• Bu yeni mali devletin çatlağı oluştu. Üzerinden vergi gelirlerini sağladığı özel sektörü korumalıydı, dolayısıyla tasarruf ve yatırımlara müdahale etmemeliydi.

• Diğer yandan savaşı finanse etmek, giderek artan sosyal programları fonlamak için gelire olan ihtiyaç artıyordu.

• Bu ihtiyacı karşılamak için borçlanmalıydı, bu da onu kreditörlerin sömürüsüne açık hale getiriyordu.

MusgraveKısıtlı Vergi Geliri Kapasitesi?

Page 131: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 131

• Musgrave’ye göre, Marxist model altında vergilendirme kapasitesinin iki kısıtı mevcuttur:

• (i) Ücretlerin vergilendirilmesi kısıtlıdır ya da imkânsızdır. • Zira ücretler geçimlik düzeydedir. • (ii) Sermayenin vergilendirilmesiyle ilgili kısıtlar söz konusudur. • Goldsheid’in yaklaşımının her versiyonunda devlet sermayeyi

vergilendirme konusunda isteksizdir. • Zira böyle vergiler özel yatırımlara müdahaledir ve devletin kendi

gelir temelini yok etmesi demektir. • O’Connor versiyonunda tekelci sermaye sosyal yatırımlardan yarar

sağlar. Ama bunun karşılığında devlete vergi ödemeyi reddeder. • Tekelci sektör hem sermayeyi hem de iş gücünü bünyesinde

barındırdığından ulusal gelirin önemli kısmı vergilemeden uzak tutulur.

MusgraveKısıtlı Vergi Geliri Kapasitesi?

Page 132: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 132

• Yazara göre, bu iki görüş de gerçekçi değildir.• Öncelikle orta gelirli grubu (tekelci sermaye

için çalışanlar dahil) içinde yer alan ücretlerin büyük bir kısmı geçimlik düzeyde değil, dolayısıyla da vergi yükünün orantısız bir biçimde önemli bir kısmını da taşıyor.

• Keza gücüne rağmen sermaye bütünüyle vergi ödemekten kaçamamakta ya da kaçınamamaktadır

Musgrave

Kısıtlı Vergi Geliri Kapasitesi?

Page 133: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 133

• O halde vergi kapasitesinin sınırlarını belirleyen nedir? • Musgrave’ye göre ekonomistler bunun yanıtını vergilerin iş

gücü arzı, tasarruf ve yatırım yapma arzusu üzerindeki etkileriyle ve “aşırı yük/ek yük” kavramıyla açıklarlar.

• Vergileme özellikle de yüksek marjinal vergi oranları vergi teşvikli seçeneklere kayılmasını teşvik eder.

• Böyle bir aşırı yük özellikle tasarruf ve yatırım kararının ve istihdamın büyük ölçüde özel sektör tarafından belirlendiği kapitalist sistemde ortaya çıkabilir.

• Bu etkinin yatırım, tasarruf ve belli ölçüde istihdamın kararının devletçe verildiği sosyalist ülkelerde çok daha az olacaktır.

Musgrave

Kısıtlı Vergi Geliri Kapasitesi

Page 134: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 134

• Ama vergilendirme kapasitesi sadece iktisat bilimi ile açıklanamaz. Dış cepheden sınırlar da söz konusudur.

• Bu politik tutumdur ve bireysel reflekslerle ve aşırı yükün ekonomisiyle dolaylı olarak ilişkilendirilebilir.

• Bu durum özellikle sermayenin vergilendirilmesi sırasında ortaya çıkar.

• Sermayedarlar hükümeti, yatırımları azaltmakla tehdit ederler.

• Bu da Goldsheid’in düşündüğü gibi vergi geliri kaybı korkusundan değil işsizliğin artmasına neden olacağı oy ve iktidar kaybı korkusu biçiminde de politik bir etkiye neden olur.

Musgrave

Kısıtlı Vergi Geliri Kapasitesi

Page 135: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 135

• Bunun alternatifi özel yatırımların kamusal yatırımlarla ikame edilmesi, ya da üretken kapasitenin azalmasıdır.

• Bu nedenle de yatırımcılar arasında sermaye vergilendirilmesinin kabul edilebilir bir düzeyde olması beklenir.

• Özellikle örgütsüz olmak üzere emeğin böyle bir tehdit oluşturması normalde beklenmez.

• Özellikle iktisadi büyüme hedefi ön planda ise sermayenin pozisyonu çok daha farklı olacaktır.

Musgrave

Kısıtlı Vergi Geliri Kapasitesi

Page 136: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 136

• Verginin neden olduğu saptırma ortalama vergi oranlarından ziyade marjinal vergi oranlarının temel bir sonucudur.

• Diğer yandan marjinal vergi oranları ortalamanın üzerine çıkacak şekilde yükseltilmediği sürece vergi sistemi aracılığıyla yeniden bölüşüm yapmak mümkün değildir.

• Böylece vergi devletinin krize girip girmeyeceği bir bütün olarak vergi sisteminden ziyade vergi tarzına bağlıdır.

• Bu tarz sosyal davranışları ve gelir düzeyini yansıtır. • Gelirler arttıkça toplum yeniden bölüşümü daha az gerekli görür. • Yoksulluğun ne denli önemsendiği, yoksulluğun mutlak mı yoksa

nispi olarak mı ele alındığı ve amacının belli düzeyde bütüncül bir bölüşümsel adalet olup olmadığı bu konuda önemlidir.

• Yeniden bölüşüm ilerledikçe ileri yeniden bölüşüm yapılabilmesi zorlaşır.

Musgrave

Kısıtlı Vergi Geliri Kapasitesi

Page 137: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 137

• Sonuç olarak Musgrave fiskal krizin kaynağı olarak dört ayrı hipotezi netleştirip ayrıştırır:

• (i) Marxist hipoteze göre fiskal krizin temelinde tekelci sermayenin kazançlarını sosyalleştirmeksizin kapitalizmi meşrulaştırmak için artan kamu harcamalarının maliyetlerini sosyalleştirme eğilimi yatar. Sonuç olarak harcamalar için gerekli vergileri temin edemez.

• (ii) Yapısal değişiklik hipotezine göre fiskal krizin özünde belli nesnel değişim güçleri yatar. Bunlar daha fazla hasılanın iktisadi esnekliği arttırmak için sosyal mal üretimine ayrılmasını gerektirir. Bu değişimler teknolojik (otomobil- otoban) olabileceği gibi demografik olabilir (yaş-eğitim).

• (iii) Fiskal kriz eşitlikçilik için giderek artan talepten ve destekten kaynaklanabilir.

• (iv) Santa Clause Hipotezine göre seçmen karşılıksız olarak devletten her şeyi ister.

Musgrave

Kısıtlı Vergi Geliri Kapasitesi?

Page 138: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 138

• Son dönem yazarlarından Marc Leroy’e göre, sosyoloji, vergi, devlet ve toplum arasında gerçekleşen mali ilişkilerin incelenmesidir.

• Verginin örneğin Musgrave’nin ileri sürdüğünün de ötesinde, ekonomik istikrar ve yeniden bölüşüm işlevleri dışında politik, bölgesel ve sosyal entegrasyon etkileri söz konusudur.

• Vergi reformları böyle bir bütünlük içinde ele alınmalı ve tasarlanmalıdır.

Marc Leroy

Page 139: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 139

Vergileme Düzeyi Devletin Müdahale Düzeyi

Zayıf

Zayıf Güçlü

Liberal Devlet(Klasik, güvenlik, diplomasi)

Mali Devlet Krizi(Goldshield ve O’Connor)

Güçlü Müsrif Devlet(Yolsuzluklar, vs. etkinsizlik, baskı)

Müdahaleci Devlet(Refah Devleti)

Leroy

Leroy’un mali reformun deontolojik teorisinden aşağıdaki tablo elde edilebilir.

[1] Agm.

Page 140: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 140

• Vergilemenin, sosyal, politik ve bölgesel işlevlerine Leroy’un yaptığı vurgunun arkasında vergilemenin bildik gelir yaratma, istikrar sağlama ve yeniden bölüşüm işlevlerinin son dönemlerde giderek güç kaybetmesi yatmaktadır.

• Sırasıyla borçlanma ve özelleştirme ve mali santralizasyon ön plana çıkıyor, makroekonomik istikrar işlevi çeşitli vergi türlü arasında sıkışıp kalıyor ve vergi oranları düşürülüyor, vergi kaçakçılığı yaygınlaşıyor ve tüm bu gelişmeler yeniden bölüşüm işlevini etkisizleştiriyor.

• Böylece Leroy yeni ilavelerle Musgrave’in üçlü işlevini aşıyor, sosyal işlev ile gelirin yeniden bölüşümü entegre edilirken, politik işlev vatandaşın meşruiyetini renove ediyor.

• Kuşkusuz vergilendirme ve harcama yetkisinin parlamento dışına çıkartılması (Fiscal compact EU ?) bunu zayıflatmaktadır.

• Bölgesel politikalar ise, kalkınma ve seçici teşvik politikalarıyla hayata geçiriliyor.

Leroy

Page 141: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 141

• Kamu borcu ilk kez 12 yyda İtalyan şehir devletlerinde ortaya çıktı. Yunan şehir devletleri de borç kullandı ama geri iadesiz, acil katkılar ön plandaydı.

• Roma İmparatorluğunda ise devlet borçlanmasına rastlanmıyor.

• Sömürü ve sermaye birikimi aracı olma bakımından benzer bir durum devlet borçlanması için de söz konusu.

• Marx, “Fransa’da Sınıf Mücadeleleri” adlı eserinde devlet borçlanmasının nasıl Şubat 1848 Devriminin devirdiği mali aristokrasinin sermayesinin, servetinin büyütülmesinin aracı olduğunu şu sözlerle anlatır:

Devlet borçlanmasının tarihi

Page 142: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 142

• “…Burjuvazinin iktidarı almış olan fraksiyonu devletin borçlandırılmasından büyük çıkar sağlıyordu. Kamu açıkları (bütçe açığı kastediliyor) onun spekülasyonunun ve zenginleşmesinin temel objesiydi. Her yıl yeni açıklar olmalı ve her dört ya da beş yılda bir yeni borçlanma gerçekleşmeliydi. Ve her yeni borçlanma finans aristokrasisine iflasın eşiğinde tutulan devleti dolandırmak için yeni fırsatlar yaratıyordu. Devlet en kötü şartlara razı olarak bankerlerden borçlanıyordu. Kamu kredisinin (kamu borcu kastediliyor) istikrarsızlığı bankaların ani spekülasyonlar yaratmasını sağlıyordu… Borçların harcandığı kamusal projeler ise skandallarla doluydu (demiryolu skandalı). Temmuz Monarşisi bir sermaye şirketinden öte bir şey değildi, Fransa’nın ulusal zenginliklerini, kâr paylarını egemenler arasında dağıtıyordu. El koyma ve keyfe düşkünlük biçimiyle finans aristokrasisi burjuva toplumunun doruğuna yerleşmiş lümpen proletaryanın yeniden doğumundan başka bir şey değildi. İktidarda olmayan burjuva kesimi bu nedenle o tarihlerde “yolsuzlukları” lanetleyip, “kahrolsun büyük hırsızlar” sloganlarıyla ortalığa çıktılar…”

Devlet borçlanmasının tarihi

Page 143: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 143

• Bu kez, ilkel sermaye birikiminin kaynakları olarak, Marx, Kapital’de, sırasıyla; serflerin topraktan kopartılarak özgür işçiler haline gelmesi; işçilerin üretim araçlarından kopartılarak emek güçlerinden başka satacak bir şeylerinin kalmaması; ticaret sermayesi, monetizasyon (parasallaşma), metalaşma ve piyasalaşmaya katkı sağlayan ve Asya, Afrika ve Amerikalarla olan ilişkiden sağlanan ve servet ve diğer zenginlikler (kolonileştirme), altın, gümüş ve maden ve köle emeğini saymıştır.

• Diğer yandan da Avrupa’daki ilkel sermaye birikim araçlarından birisinin devlet olduğunu vurgulamıştır.

• Sermaye sınıfının devlet ile olan ilişkisinin somut biçimleri ise devlet borcu, vergileme ve korumacılık olmuştur.

• Marx’a göre bunların hepsinde devletin zoru vardır ve bu zor feodal sistemden kapitalizme geçişi hızlandırmıştır.

Devlet borçlanmasının tarihi

Page 144: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 144

• Marx, vergileme ve kamu borçlanması ilişkisini ise yine Kapital’de şöyle açıklar:

• “… Modern vergilendirme sistemi de ulusal istikraz sisteminin zorunlu tamamlayıcısı idi. Bu istikrazlar, devlet açısından, vergi mükelleflerinin hemen hissetmeksizin olağanüstü harcamaları karşılama olanağını sağlamakla birlikte, eninde sonunda vergilerin yükselmesini zorunlu kılar. Öte yandan birbiri ardına yapılan istikrazların birikmesi sonucu vergilerde meydana gelen yükselme hükümeti her zaman yeni olağanüstü harcamalar için yeni istikrazlara zorlar. En gerekli geçim araçlarını vergilendirme (yani böylece fiyatlarını yükseltme) ekseni çevresinde dönen modern maliyecilik böylece otomatik ücret artışlarının tohumlarını kendi içerisinde taşır. Aşırı vergilendirme bir rastlantı olmaktan çok bir ilkedir…”

Devlet borçlanmasının tarihi

Page 145: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 145

• Bu bağlamda ele alındığında örneğin, hazine bonosu faizi geliri sahibinin yaptığı sömürü, ikincil bir sömürüdür.

• Zira devletin zora dayalı olarak aldığı vergilerden faiz biçiminde pay almaktadır.

Devlet borçlanmasının tarihi

Page 146: Maliye tarihi öğrenci kopy 2

Doç. Dr.Mustafa Durmuş 146

• Wolff ise, “İki yağma hikâyesi” adlı makalesinde ABD’de son otuz yıldır görülen sermayenin gerçekleştirdiği iki tür vurgunu anlatır.

• Buna göre, sermaye bu süreçte ücretleri baskılayarak/verimlilikleri yükselterek ve giderek daha az vergi vererek kârını daha da artırdı.

• Ayrıca ödemedikleri vergileri ve diğer fonlarını kamuya yüksek faiz oranlarından borç olarak verdi, böylece daha da zenginleşti.

• Sermaye vergi yükümlülüğünü azaltıp, onun yerine iyi getirili borçlanmayı mümkün kılan politik sistemi memnuniyetle finanse etti.

• Devlet ise borçlanmak zorundaydı, zira sermayeyi ve zenginleri 1940–1960 dönemindeki gibi ağır vergilendirmiyordu.

• Böylece işçi sınıfı ve devlet üzerinden yürütülen yağma, talan zengin ve yoksul arasındaki gelir-refah açığını daha da artırdı.

• Şimdi bu zenginler ve sermaye bütçesini talan ettiği devletten yine ücretlerini talan ettiği işçilere doğru olan sosyal harcamaları kısmasını istemektedirler.

Devlet borçlanmasının tarihi