Top Banner
202

İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

Apr 14, 2018

Download

Documents

cengizhan53
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 1/201

Page 2: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 2/201

Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Kültür Yayınlan

İBRAHİM KAFESOĞLU

SELÇUKLU t a r ih î

BİRİNCİ BASILIŞ

DEVLET KİTAPLAUl

MÎLLÎ EĞÎTÎM BASIMEVİ — ÎSTANBUL 1972

Page 3: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 3/201

Page 4: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 4/201

Millî Eğitim Bakanlığı Yayımlar ve Basılı Eğitim MalzemeleriGenel Müdürlüğünün 8/VIH/1972 tariK ve 7970 sayiİı

defa olarak 10.000 adet basılmıştır.

Page 5: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 5/201

t Ç t N D E K t L E E

Sabi f e

Ö N S Ö Z .................................................................................... .......1 - 2

SELÇUKLULAR VE BÜYÜK SELÇUKLU İMPARATORLUĞU ......................................................................... ....... 3 - 7 0

1 ~ Selçuklular ve tarih sahnesine çıkıışları:Selç uk a d ı ......................................................................... . 3Selçu klun â i l e s i .......................................................................... ‘i

Selçu klu g ö ç ü .........................................................* ^Selçuk’un b & u ll a n .............................................................. ...... 12

2 — Selçuldu’ların Horasan’a sreçi^i:Selçu klu - Ka rah anlı •Gazneli m ünasebetlerî . . nÇağrı Beyhn doğu - Anadolu a k ın ı ............................. 15Harezm h â d i s e l e r i ........................................................ ...... 17Ir a k T ü rk m e n le r i................................................... ..... , 20Selçuklu’lann Horasan’a Sfeçiçi ............................ ...... 22

3 — Selçuklu devleti ve fütuhat:Dandânakan savaşı: 1040 ............................................. ...... 25Su lta n T uğr ul B e y ...............................................................27Sîs ta n'ın z a p t ı .........................................................* . 28Kirm an’ın zaptı . . ...............................................................29Çağrı Bey’in fetihleri ve ö lü m ü ............................ ...... 30İra n ’da, Azerb ayc an’da fetih ler, e:üney - Anado

lu’ya a k ı n l a r ........................................................ ............:<2İbrahim YınaFın isyanlar ı ............................ . 36Sultan Tuğrul Bey'in Bağdada girişi. Buveyhî-

lerin s o n u ...............................................................................37Tu ğru l B ey ’in *'Dünya hük üm darı” ilân edilmesi. 3VSu ltan Tu ğr ul B ey ’in v e f a t ı ..............................................41S ulta n Alp A r s l a n ........................................................ ......42Azerbaycan ve Kafkasya harekât ı ............................ ......43Alp A rsla n’m doğu se fer! . 44

Page 6: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 6/201

Sahîfft

Malaîi rbrt meydan muharebesi: 1071Savaşsın h az ırlık d e v r e s i .............................................Meydan m uharebesi . ................................................... 5^Muharebenin n e t i c e le r i ...................................................

5— Büyük Selçuklu İmparatorluğu:Bü yü k Su ltan M elik §ah .............................Anadolu’nun fe th i . . . . . . . .Fâtımîlerle mücadele. Suriyenin zaptıKafkasya’da fetihlerSüleym an-şah-Tutuş mü cadelesi . .Sultan Melikşah’m Bağdadı ziyareti .Bizans - îznik münasebetleri . . . .Çakan B e y « » » • • >Kar aha nlı’lan n tâbiiyete alınması , oHicaz, Yemen ve Aden'in İmparatorluğa tâbiiyetiBâtinîlerle mücadele. Büyük Sultan Melikgâh'ın

ölümü o .........................................................................

616264

6566 676768 68 69

69

n

SELÇUKLU DE VL ETL ER İ . . . , .............................71-1061 — Irak ve Horasan Selçukluları:

S u l t a n B e r k y a r u k ............................ ..... .Sultan Muhammed Tapar. Haçlılar • . . .Ira k Selçu klu devleti. Su ltan Mahm ud . . .S ultan Tu ğru l I I ve Su ltan Mes'ud . . . .B üy ük Su ltan S e n c e r .............................................H alife •su ltan lar mü cadelesi. 11-deniz o ğu llanS u lta n T u ğ ru l I I I ............................ ..... , . . .

2 — Kirman Selçukluları; ........................3 — Suriye Selçukluları: , . . . . . .

Anadolu Selçukluları:Sultan Kılıç Arslan I. . ........................................Sultan Mes'ud I ............................................. , .Sul tan Kılıç Arslan I I ....................................... .Myriokephaîon savaşı: 1176 . . . . . . .Keyhusrev I, Süleyman - şah ve Kılıç Arslan in.Sultan Keykâvus I ...................................................Sultan Alâ'üd-din Keykubâd I . • . . , .Sultan Keyhusrev II . . ............................ ..... .Kösedağ savaşı ve sonrası

72747879818485

8788

89929395979899 

104

Page 7: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 7/201

!11

Sahife

ın

SELÇUKLU İMPARATORLUĞUNUN YÜKSELtgS E B E P L E R İ ......................................................................... 107 - 13R

1 ~ Horasanda yerleşme.............................................. 1072 — Selçu klu devletinin va sfı ve b ü n y e s i....................... H l3 — M illî h u s u s iy e t ie r .............................................................. 1154 — Hükü m darlık t e lâ k k i s i ................................................... 1205 — Â mm e h uku ku anlay ışm da değişiklik , . • 12S

6 — Cihân hâkimiyeti fikri ..

............................................ 1267 — Selçuklu s iyase tinin m â h iy e t i .................................. 1288 — Tü rkm en göçler i ve n e t ic e le r i .................................. 131

IV

SELÇUKLU HÂKİMİYETİNİN YIK ILIg SEB EP LE Rİ 139-142

1 — Verâset meselesi .............................................................. 1392 — Hal i fe - sultanlar m ü ca d eles i ....................................... 1403 — A tab ey lerin t a h a k k ü m ü .............................................4 — Dış m ü d a h a le le r.................................. ............................ H2

VSELÇUKLULA RDA TEŞK İLÂT 143-150

1 — Hükü m dar ............................................. ............................ 1442 — Saray T eşkilâtı .............................................................. 14f.3 — H ü k ü m e t ............................................................................... 14!4 — A sk er î t e ş k i l â t .................................................................... 1475 — A d l i y e .................................................................................... 1496 — H a b e r l e ş m e ........................................................ . . . 150

V I

İÇ TİM A Î V E F İK R Î H A Y A T .............................................151 - 1861 — Sosy al d u r u m .................................................................... 1512 — İktisadî - ticarî durum . . . . . , . , . . 153

Ahîl ik ve teşkilât ı ............................ ..... ............................ 155

3 — Dinî hayat:Din bilginleri . .Sûfîl ik ve tarîkatlerT ü rk sûfîliği . . .Muhy’id-dîn Arabî .M evİâna . . . .

15K1611621641()7

Page 8: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 8/201

IV 

Sahİfç

Rafızî inançlar .................................................................... 170Bab aî i s y a n ı ........................................................ « . , 172Bektaşîlik 173

4 — İlim, edebiyat, san’at:

Yeryüzünde ilk ü niv ersite: Nizâm iye * • . • 174 îlim a d a m l a r ı .............................................................. ..... 176T a r i h ç i l e r ........................................................ , . . 177Şâirler ............................................. ...................................... 178

Tü rk - F a r s »Arap kü ltürleri arasında mücadele:Türk kültürünün za feri . o ............................ 179Yunus E m r e ......................................................................... 181San 'a t: Tü rklerin getirdiği y e n il ik le r....................... 182M usikî • * • . .............................................................. 186

V II

DÜNYA TA RtH t VE SEL ÇU KL U LA R . , . 187 ^ 189

Page 9: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 9/201

ÖNSÖZ

Tarihte topluluklara yüzyıllar boyunca takip edecekleriistikametler çizmeğe muvaffak olmuş '‘büyük devir'' 1er vardır, ins an lar bu ‘‘devir"' lerin oluş ları sırasında elde et tikleri, eskisinden farklı, düğünce, telâkki ve hayat görüşüile kadrolanan değer hükümlerinin izinde yürümekte ve gün-lük hayatlarını bile ona göre düzenlemektedirler. 11 >13. yüzyıllarda Selçuklu Türklüğünün gerçekleştirdiği çağ işte bu“büyük devir^* lerden biridir.

Selçuklu İmpairatoriuğu Türklerin kurduğu yüze yakınsiyasî teşekkül arasında yer alan dört büyük imparatorluk(Hun, Gök - Türk, Selçuklu, Osmanlı) dan üçüncüsüdür. Temellerinin Horasan kıtasında, İslâm muhitinde, atılmış olması, onda, önceki Türk devletlerinden oldukça ayrı bir siyasî ve sosyal yapı meydana getirmiştir ki, bunun başlıca özelliği, eski Türk topluluğu ve hâkimiyet anlayışı ile islâm İçtimaî bünyesi ve teşkilâtının ahenkli surette mecz edilmişolmasıdır. Böylece Türklerin İslâmî düşüncelere intibakınısağlayan ilk' büyük ve sağlam siyasî teşekkül olmak itibariyle

Selçuklu devleti, Türk tarihinin akışına yeni bir yön vermişve İslâm dininin akideleriyle donatarak zenginleştirdiği Türklüğe yeni ve köklü bir hamle kudreti kazandırmıştır. O de^*recede ki, bütün Türk topluluklarında ve siyasî kuruluşlarında kendini hissettirmiş olan bu Selçuklu damgası günümüzdebile tesirlerini devam ettirmekte bulunmuştur.

İslâm tarih i açısından bakıldığı zaman da SelçukluTürklerinin aynı fonksiyonu icra ettiği görülür, Islâm tarihinde Sel^juklu İmparatorluğu yine dört büyük islâm imparatorluğundan (Emevî, Abbasî, Selçuklu, Osmanh) üçüncü-

südür ve getirdiği yenilikleri sonraki bütün islâm devletlerinde müşahede etmek mümkündür. O hâlde, Selçuklular

Page 10: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 10/201

VI

yalnsz Türk tarihinde değil, İslâm tarihinde de bir dönümnoktası sayılabilecek ölçüde derin ve şümullü bir vazife ifaetmişlerdir. K ısaca söylemek gerekirse, tarihin bu büyükçağı Türklerin ve müslüman milletlerin tarihlerinde, her ikisine de mâna ve muhteva kazandıran, Türk gücü ile İslâmmaneviyatını elele verdirerek onların gaye ortaklığı içindebİTİDİrleriyle kaynaşmasını sağlayan bir merkezî devir duru^mundadır. Türk ile islâmı aym tarihî fonksiyon çizgisindebirleştiren Selçuklu devrinin, dolayısiyle dünya tarihi yönün

den de ehemmiyeti açıktır.Selçuklu İmparatorluğu 11, yüzyılda Oğuz Türkleri ta

rafından Jnırulmugtur. Oğuzlar umumî hayat ve devlet kuruculuğu gelenekleri bakımından Gök - Tü rklere bağlı idiler,Orta-Asyada Orhun ırmağı ile ötüken yaylası bölgesindeki Gök-Türk İmparatorluğu (6-8. yüzyıllar) nun çözülmesinden sonra Oğua kitleleri batıya doğru ilerleyerek 10. yüzyılda geldilderi Aral gölü havalisinde Oğuz ‘"Yabgu” devletiçerçevesinde millî geleneklerini devam ettirmişlerdi. Dahasoîira Mânevâünnehir üzerinden Horasan'a geçtiler ve orada

devletlerini kurdular. Devlet kurucuları olan Oğuz başbuğlarıbizim atalanmızdır. Biz Selçuklun, Tuğrul ve Çağn Bey-lerin, Sultan Alp Arslan, Melikşah, Kıbç Arslan ve Key-kubâd’larm çocuklarıyız. Böyle olduğu için de, bu şanlı devrin tarihî oluşunu herkesten önce bilmek, öğrenmek mevkiindeyiz.

Bu kitap, ‘‘Selçuklu Tarihi” adı altında, atalarımızınortaya koyduğu büyük tarihî devri tamtmak üzere hazırlanmıştır.

Page 11: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 11/201

SELÇUKLU TARİHÎ

Page 12: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 12/201

Page 13: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 13/201

SELÇÜÎOLULAR VE BÜYÜK SELÇÜICLU İMPARATOKLÜÖÜ

.1. Selçuklular ve Tarih Sahnesine Çıkışları

Selçuk adı: 

Selçuklu hükümdar âilesinin atası olan Selçuk’- 

un adı, telâffuz akımından, münakaşalara mevzu olmuştur. Önce Türkgedeki ses-uyumu kaidesi üzerine dikkati çeken Prof. J. Marquart adm Salçuk şeklinde söylenmesi gerektiğini ileri sümıüş ve ismin böyle kaydedildiği bir XIII. yüzyıl tarihçisinin eserini misâl göstermiştir. Sonra Prof. W. Barthold, XI. yızyılın ünlü Türk bilgini Kâşgarh Mahmud tarafından tes'bit edüen Selçiik şeklinin en doğru telâffuz olduğunu belirterek, sonraki Türk kaynaklarmdan da bunu teyid edecek örnekler vermiştir. Daha sonra  bu mesele üzerinde duran Prof. L. Rasonyi çeşitli delillere dayanarak, adın Selçük (Selcük.) olmasî gerektiği üzerinde ısrar etmiştir ki, bu söyleniş şekli XII. yüzyıl Arap müellifi el-Azîmî ve Farsça Eiâsü’üî-kuîûb yazarı Kadı Burhân’üd-din’ül-Anevî tarafından da kaydedilmiştir. Buna rağmen, İranlı- ve Arap müelliflerkı büyük çoğunluğu tarafından, 

Aı-ap imlâsı üe, Seîsulc olarak zaptedilen ve bize âe< 

Page 14: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 14/201

böyle intikal eden a.dın Seîyıık telâffuzu Türkçede umumî bir hâl almıştır.

Scîçök şeklinin “küçük sel” mânasına geldiğiai ileri suren Rasonyi’ye göre, Oğuz başbuğu Selçuk’un Orta Asya'da Kırgızlar tarafından bâzan Muz-(Buz) t ağ denilen Sel-tağ civarında doğmuş ve admı da bu dağdan almış olması muhtemeldir. Diğer ta.raf~ 

tan Prof. P. Pelliot, kelimenin “Salçug” şekli ile Türkçede “mücadeleci” mânasında olduğunu ilexi sünııüştür.

Selçul î’îtn âi l esi : 

Selçuk’un âilesi, gerek tarihî kayıtlardan, gerek paralardan ve damgalardan anlaşıldığı üzere Oğus- îarın Ejıiük boyuna mensup idi. Babası Bokak (veya 

Tokak) adım taşıyordu. Eazı ka.ynaklarda (msl. Râ~ hat’us-siîiMr, Ahbâr'ud-Devîet’js-Seîçûkîye, YazîCî-- oğlu, Câmi’üt-tevârih-i Elasanî) görülen Yakak ve Lukman şekli yanlış olup, Dokak’tan bozulmadır. Dokak Oğuzlar arasında Temir-¥a!îg (demir yaylı) lekabı ile anılmakta idi ki, bu lekap, onun işgal ettiği yüksek mevkii göstermesi itibariyle ehemmiyetlidir. Eski Türk geleneğinde yay hâkimiyet alâ

meti idi. Kaynaklarımıza göre de, o, Hazar bozkırlarında yaşayan bütün Türk boylan tarafından bu lekabı ile tanınmış olup “her hususta kendisine başvurulan” bir şahıstı. Kuvvetli olduğu için ona Demir - yaylı denmişti. Aral gölü civanndalci Oğuz devletinde vazifeli olduğ-unu gösteren kısa bilgi dışında, haklımda mâlûmat sahibi olmadığımız Dokak, eskiden beri reislik mevkiini elinde tutan bir aileden

4  SELÇUKLU TARtHt

Page 15: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 15/201

gelmekte idi. Nitekim daha Tuğrul Bey zamanmdan itibaren tarihî kaynaklar Dokak âilesinin asaletini belirtmekte birliktirler. Tuğnıl Bey’in îngâ Divânı reisi (verizi) îbn Hassûl, bugün, kaybolmuş tarihî eserinde Selçuklu ailesini efsanevî Türk hükümdarı Afrasyab (Alp E r Tunga)’a bağlamakta ve Tafzîl’ül-Etrâk adh eserinde de ailenin şerefli bir 

nesebe sahip bulunduğunu beliıtmektedir. Selçuklu veziri meşhur Nizâm’ül-mülk ise Siyâsetnâme’sinde bu hânedan mensuplannm babadan oğula hükümdar olduklarını kaydetm.iş ve Tuğrul Beyin 435 (1043) yıhnda halifeye bir mektup gönderdiğinden bahseden Süryânî yazar Barlıebraetıs sultanın bu mektupta kendisinin atalardan beri hükümdar ailesine mensup olduğunu yazdığını kaydetmiştir. Ailenin bu asaleti daha başka kaynaklarda da zikredil

miştir. Böylece eski Türk hanları veya Türk beyleri soyundan geldiği açıkça görülen Selçuklu hanedanım XIV. yüzyıl başlarında yazılmış Câmi’üt-tevâ- rih’teki temelsiz bir rivayeti nakleden bir XVI. yüzyıl yazarına dayanarak Kerakuci a.dlı bir çadırcıya bağlamak teşebbüsünün yersizliğini ayrıca belirtmeye lüzum yoktur.

Dokak ile kendisine tâbi kitlelerin, Aral gölü 

kuzeyindeki yurtlarında iken, Hazar-Türk devletine mi^ yoksa Oğuz Yabgu devletine mi bağlı bulundukları meselesi henüz münakaşa konusudur. X. yüzyılda Hazarların durumuna işaret eden bazı araştırıcılar, yukanda zikredilen îbn Hassûl’ün bir kaydına dayanarak, Dokaîî’m Hazarlara bağlı olduğunu ileri sürmüşler ise de, Dokak’ın hayatta bulunduğu tahmin edilen sıralarda Hazar devletinin hayli sar-

SELÇUKLU TA Rtlît 5

Page 16: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 16/201

smtılara uğradığı ve Peçeneklerin tazyiki sebebiyle de komşuları Oğuzlar ile ittifak etmek zorunda kaldığı düşünülürse, bu tâbiiyet keyfiyetinin şüphe ile karşılanması gerekir. Kıpçak bozkırındaki Oğuzların başbuğu bulunan Dokak’ın kaynakta ifade edildiği gibi Hazar melikine bağlı bir kumandan değil, fakat Oğuz devleti içindt nüfuzlu bir idareci 

olduğu veya aynı devlette federatif bir kuwsti temsil ettiği ihtimali umumiyetle kabul edilmiştir. Nitekim Oğuz devletinde Yabgu’dan sonra gelen en büyük şahsiyet olduğu devlet idaresindeki mes’ul mevkiinden anlaşılan Dokak, Yabgu’nun bir Türk zümresi üzerine yapmak istediği sefere itiraz etmig, bu yüzden çıkan kavgada kendisi yüzünden yaralanmış, fakat gürz ile vurduğu Yabgu’yu atından düşürmüştür. İbn HassûFün Dokak ile oğlu Selçuk’u birbi

rine karıştırdığı bu mücadeleyi bahis konusu eden bazı kaynaklar Dokak’ın İslâm ülkelerine karşı tertiplenen sefere engel olduğunu kaydetmekle bu Oğuz ba.şbuğunu İslâm müdafii olarak göstermek istemişlerdir. Fak at 875 - 885 yılları arasında vuku bulduğu sanılan bu hâdise sıralarında İslâmiyetin Oğuzlar arasında yayılmış olması ihtimalden uzak bulun- malde beraber, o tarihlerde diğer Oğuzlarla birlikte 

Kınık boyunun ve Dokak ailesinin dinî durumu iyice aydınlanmış değildir. Vaktiyle Selçuklu ailesindeki İsrail ve Mikâil gibi adlardan dolayı bu ailenin Hıristiyanlığı veya musevîliği kabul ettiği ileri sürülmüş ise de, bu hususları teyid edecek başka delil bulunmadığından, bu iddialar kuvvetli temellere dayanmayan tahminler olmaktan ileri geçememiştir. Oğ’uzlann ancak X. yüzyılm ikinci yansmdaik

f, SEtÇUKUI TARİHİ

Page 17: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 17/201

Page 18: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 18/201

öarhğı ve otlak yetersizliği olduğu anlaşılıyor, Or- ta-Asya'dan batı ve Yakm-doğu istikametindeki göç- iei'in umumiyetle yer darlığından vukua geldiği XII,, },^zyıl yazarları tarafından belirtilmiş, Selçuklu göçünden bahseden kaynaklardan bir kısmı da Sel- çuk’un emri altındaki kitlelerin, kalabalık oluşlan ve yerlerinin kâfi gelmeyişi yüzünden, Mâverâünne- 

h i r ’e doğru indiklerini tasrih etmişlerdir. Selçuklular ın Mâverâünnehir’de ve Horasan’da iken de çok kalabalık oldukları malûmdur. Oğuz devletinin kışlık nterkezi Hazar ile Aval arcsmdaki Yeni-kent şehrinden (bugünkü Cankent harabeleri) ayrılırken de Selçuk’un beraberinde, başta Kınık boyu mensuplan olmak üzere, diğer Oğuz kitlelerinin külliyetli miktarda at, deve, koyun ve sığır getirmiş olmaları bunu teyid eder.

Selçuk Sır-derya (Seyhun) nın sol kenarında 3 ,-ine bir Oğuz şehri olan Cend’e geldi (ihtimal 980’ı tjıkip eden yıllarda). Yeni-kent’den uzak olmayan ve Mâverâüi'inehir’den göç etmiş müslümanların oturduğıj, Türkler ile îslâm ülkeleri arasında bir  Kîmr .şehri olan Cend’e Selçuk’un gelişi tarihte mühim bir çağın başlangıcı olmuştur. Birçok kalabalık. Türk kitlelerinin îslâmiyete girdikleri bu devirde, 

dinî inançlarına yabancı olmadığı ve  esasen Kâş- garîı Mahmud’a göre, ahalisinin bir kısmı Türk olan bir müslüman bölgesinde yaşamak için zarurî ve ayrıca, siyasî imkânlar sağlamak bakımından da lüzumlu gördüğü İslâmiyeti kabûlü düşünen, böyîece yeni çevrenin siyasî ve sosyal şartlarını he- raen kavramak suretiyle devlet adamlığı vasfını is- bat eden Selçuk, bu düşüncesinin gerçekleşmesini

 îi SX3,Cirf«,U TÂRÎHÎ

Page 19: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 19/201

SEI.ÇUKI.U TA SİH İ 5

etrafuıdakiler ile kararlaştırdıktan sonra Buîıâra ve Harezın gibi civar İslâm ülkelerinden din adamlan istedi ve kendisine bağlı Oğuzlar ile birlikte miis- lünıan oldu. Bundan sonra kaynaklarımızda kendilerinden bahsedilirken, “Selçuklular” (SalçHİriyân, Salâcika) diye anılan ve aynı zamanda, yine kaynaklarda, belirli bir Türk zümresinin adı olmayıp daha 

önce Karluklar, sonra Oğuzlar arasında, islâmiyete girmezden evvel dahi, siyasî bir tâbir olarak kullanıldığı anlaşılan Türkmen adı ile de zikredilen bu Türk kütlesi, böylece siyasî ve sosyal yönden yeni bir hüviyyet kazanmış oldu. Oğuz yahgusunun, yıllık vergiyi tahsil etmek üzere Cend’e gelen memur- lannı, “kâfirlere haraç vermeyeceğini” söyleyerek, uzaklaştıran Selçuk, İslâmiyet için cihâda hazır “gazî” sıfatıyle, Oğuz devletine kargı mücadeleye 

girişiyordu. Böylece vukua gelen ve kendisine sonraları “el-Melik’ül-Gâzî Selçuk” denilmesine sebep olan savaşlardan iki mühim fayda temin etti. Önce bir kısım müslilm anların yardımlarını ve muharebelere katılmak isteyen Türklerin kendisine ilhaklarını sağladı, sonra da Cend’de ve havâlisinde, yabgu- nun hâkimiyetini kırarak, müstakil bir idare kurmağa muvaffak oldu. Kuvveti gibtikçe artan Selçuk, 

bu hüviyyet altında komşu devletler (msl. Sânıânîler) tarafından tanınmak sûretiyle devletler arası siyâset sahasında aldığı mevkiin ehemmiyetini, Mâve- râünnehir’deki Sâmânî devletinin kendisinden yardım istemesi üzerine, oğlu Arslan (İsrail) kumandasında gönderdiği kuvvetlerle, bu devlete Karahan- hlara galibiyet sağlayarak, isbat etti ki, bu sebeple Selçuklulara Buhâra - Semerkand arasında ve Ka-

Page 20: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 20/201

rahanîılara karşı olmak üzere sımi'da, Nûr kasabass civarında, yeni topraklar (yurt) verildi. XIV. yüzyıl tarihçilerinden HamduMaîı Müstevfî Selçukluların Mâverâünnehir’e gelişleri şeklinde vasıflandırdığı bu hâdiseyi 375 (985/986) yılında göstermektedir. Fakat herhalde, Karahanlılar hükümdarı Buğra Han’ın 382 (992) de Semerkand’dan dönerken o 

■civardaki Oğuz kuvvetlerinin taarruzuna uğramış olmasından da anlaşıldığına göre, hâdise son tarihten, yani 992/93 ten önce vuku bulmuş olmalıdır. Nûr bölgesine gelen Selçuklular Arslan’ın emrindeki Türkmenlerdi. Selçuklular bu yeni mvıhitlerinde, Mâverâünnehir için mücadele hâlinde bulunan Ka~ rahanlılar ve Sâmânîler gibi biri Türk, diğeri İranh büyük ve teşküâth iki devlet arasmda, siyasî maharet ve cesaretleriyle muvaffakiyetler sağlamayı 

başardılar. 992 de Sâmânî başkenti Euhâra’yı zaptetmiş olan Karahanh Buğra Hâmn’un hastahğına ilâveten Oğuz yardımı sayesinde Mâverâünnehir’e tekrar hâkim olan Sâmânî hükiuTidan Nuh II. b. Mansur’un ölümünden (997)  sonra da Sâmânî devletindeki devamlı iç karışıklıklar (Faik, Ebû Ali Sîmcûr, Begtüzün mücadeleleri) ve Nuh II. un oğlu Mansur II. un öldürülerek, yerine kardeşi Abd’ül- 

melik-^II.’in geçirilmesi gibi hâdiseler, daha güneyde yeni ve kuvvetli bir devlet hâlinde gelişen Gazneli- lerin Sâmânîler aleyhine Horasan işlerine karışma- lan, Selçukluların Mâverâünnehir bölgesine karşı olan ilgilerini arttın., ştı. Karahanh Nasr tlig-Han’m Buhâra’yı tekrar zaptederek (ekim 99 9), Abd’ül-melik ile hanedan üyelerini kendi başkenti Özkent’e gönde- meşinden sonra, Sâmânî devleti fiilen yıkılmış oî-

10 SILÇUKLV TMHS

Page 21: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 21/201

rmakla beraber, Abd’ül-melik’üı kaçmağa muvaffa;- ■olan alcrabası Ebû îbrâhîna’ul-Muntasir, Horasan'■•daki mücâdelelerinden netice alamayınca, yardi):,ı sağlamak üzere Oğuzlara iltica etmiş ve Selçuklular yanlarında el-Muntasir oduğu hâlde, Kai'ahaulî kumandam sübaşı Tigin’i ve arkasından Seraerkaut' .civannda bir gece baskını ile, Nasr Îlig-Han’ı mağ

lûp etmişler (ağ'ûstos, 1003), daha sonra da, kendüe- lerinden bir müddet ayrılmış olan el-Muntasır ile beraber Usrûşana’da haziran lOOİ’de Karahanh kuvvetlerini 3. defa bozguna uğratmışlardır. Selçuklulardan yüz çeviren bu son Sârnânî temsilcisinin ba- -şarısızlığı ve ölümü ile neticelenen bütün bu hâdiselerde rol oynayanlar yine Arslan’a bağlı Türkmen- lerdi. Burada' hânedan mensuplarından her birinin 

kendine bağlı kuvvetler ve boylara sahip oima,si ■şeklindeki eski Türk geleneğinin bir örneği görülmektedir ki, daha sonra da Selçuklu ailesinde devam ettiğini bildiğimiz bu durum dışında, Selçuklu hânedam mensuplannm taşıdıkları Yabgu, Yınal tnanç. Bey vb. gibi Unvanlar da Selçuk’un idaresinde bulunan yeni hükümette eski Oğuz devlet te.şkilâtı -îim tatbik edildiğini göstermektedir. Uzun ömürlü 

olduğu kaynaklarda belirtilen Selçuk, böylece dünya tarihinde sürekli tesirler uyandıracak olan Se!« ^uklu imparatorluk ve devletlerinin temelini atıp, oııu teşkilâtlandırdıktan ve savaşları ile sağlamla:?- trrdıktan sonra, büyük Türk-îslâm devletinin belirdiği yer ve aynca bir smır şehri olarak siyasî v«î tarihî ehemmiyeti daima takdir edilen Cend 1009’a doğru, 100 yaşlarında öldü.

S l i L Ç U K U J   T AK î 'Mî 1

Page 22: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 22/201

Eelçu'k\ ın oğul l arı: 

Türkmen “hükümdarlarından” birinin kızı ile evlenmiş olduğu rivayet edilen Selçuk’un 4 oğlj vardı; FAikâil, Arslan (İsrail), Yûsiıî, Mıısa. En büyük oğ- iu olan Mikâil, babası hayatta iken bir savaşta öl- rnüş (995’ten sonra) olduğu için, onun iki oğlu Çağn  ve Tnğnıl dedeleri Selçuk tarafmdan yetiştirikaiş» tir. Oğuz devlet teşkilâtına uygun olarak,yabgu ün- vamm ta^ıjı-an Arslan, Selçuk’tan sonra idare başı- na geçmiş, erken öldüğü tahmin edilen (995’ten sonra) Yusuf ymal unvanı ile ve, inanç ünvanı aldığı tahmin edilen ve bilâhare yabgu olarak uzun müddet yaşayan (ölm. 1064’ten sonra) Musa, Arslan’m yardımcısı durumunda bulunmuş, o sırada en 

17 - 20 yaşlarında  olmaları gereken Tuğrul 

ve Çağrı kardeşler ise, bey olarak idaredeki yerlerini almışlardır, Selçuklu âilesinin mensuplarının, yukarıda belirtildiği üzere, Arslan Yabgu’nun yüksek hâkimiyetinde bulunmakla beraber, her biri kendine bağlı Türkmen kitlelerinin başında olarak Mâverâ- ünnehir’e indikleri zaman, “müttefikleri” Sâmânî devleti ortadan kalkmış ve Buhâi’a - Semerkand bölgesi, üstelik Gazneliler ile de anlaşma hâlinde 

olan Karahanhlarm eline geçmiş bulunduğundan, Karahanhlar ile doğuran doğruya karşılaşma mevkiinde kalmış oluyorlardı. Fakat Karaha,nlı Nasr Han, Selçuklulardan çekiniyor ve mümkün olursa kuvvetlerinden faydalanmak maksadıyle, onlarla anlaşmak istiyordu. Bununla beraber, karşılıklı güvensizlik havası yüzünden, aralarında mücadele b.n ;5İam!ştı. Bu esnada Tuğrul ve Çağn Beyler diğer

i:’ iJa,ÇUKL.'J TAiRUU

Page 23: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 23/201

Karahanlı hükümdarı Buğra Han’a müracaata karar  vererek, onun arzusu üzerine Talaş havalisine gji>- mişlerse de, orada Tuğrul Beyin Han tarafından tevkif edilmesi aralarmm anılmasına sebep olmvtş, Çaj; ■rı Beyin şiddetli bir baskında Buğra Han’ın kuvvet îerini mağlûp ve kumandanlanndan bazılarmı esir .alması neticesinde, Tuğrul Bey kurtanlnus! ve Se‘-  

•guklulann yanına dönmüştü. Bu hâdise Mıkâü-oguî- larına bağlı lîitlelerin içinde bulundulcları müşkül dıı* Tumu gösterir. Tekrar Mâverâünnehir’e döndükler'i ■zaman da, Nasr Han’ın 403 (1012/1013)’te ölümü üzerine, Buhâra’ya gelerek, burada müstakil bir devlet kuran Karahanh ailesinden Ali Tlgin’in m»- kavemeti ile karşılaştılar. Bu sırada Keş (Yeşil şc- :hir) ile Nahşeb sahralannda oturan Seleuk1ul;-rı uzaklaştırmak için, Ali Tig'in “Türkistan melik vc -sultanlarına” mektuplar yazarak, yarclvm istomiçti ki, siyasî tazyik ve yer sıkıntısı aîlında bunalan Selçuklulann Çağrı Bey idaresindeki doğu Anadolu’ya meşhur akım (1016-1021) bu sebeple olmustıtr.

2 — Selçuklulann Horasan’a Gcelşlftirâ

Selçıûclu - Karahanh ~ Gazneîi 7nünasehet l en: 

Ali Tigin, Arslan Yabgu ile ittifak hâlinde idi. Bir ara yine Karahanh hükümdarlarından Arslan Han tarafından esir edilmiş ve sonra hapisten kur- tularak Mâverâünnehir’e geldiğinde Arslan ile birlikte Buhâra’yı zaptedip ( 4 1 1 1 0 2 0 / 1 0 2 1 ) ,  ^rada yerleşmiş olan Ali Tigin, yine onun yarrlım- lan sayesinde kuvvetlenerek, diğer Karahanh şû-

SF,Î.C«KLU TAKİHJ

Page 24: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 24/201

belerme nazaran daha üstün bir durum-ka^sanınaya>çalışıyordu. Ali Tigin^i destekleyen Arslan Yabgıs^- uun da kudret ve nüfuzu artmış ve o bir taraftan  Karahanlıların, diğer taraftan Gaznelilerin dikkatini üzerine çelaniş bulunuyordu. Mâverâünnehir bm  Lki büyük devletin hâkimiyet hırsnıı tahrik eden bir îilke olduğundan, Karahanlı hükümdarı Yusuf Ka

dir Han (ölm. 1032) kardeşi Ali Tigin'in oradan atılmasmı isterken, daha 407 (1016/1017) senesinde kaîüeydeki Harezm bölgesini ele geçirmiş olan Gazneli Mahmud, hâkim.iyetini Mâverâünnehir'e doğru yay-' rnak arzu ediyordu. Ali Tigin, 1024'te mevkiinden' ferâgat eden Karahanh “büyük kağan’’ ı Mansur yerine geçen Yusuf Kadu' Han’ı ‘‘büyük kağan” ta-' mmamak için cephe aldığı bir sırada, Sultan Mah- tnud’a da Mâverâünnehir ahâlisinden Ali Tigin'den- 

.r^ikâyet eden mektuplar gelmekte idi. Her iki hükihn-* dar Buhâra bölgesmi bu huzıu- kaçıncı komşudan kurtarmakta fikir birliği hâlinde idiler. Fakat onlan^^- Arslan Yabgu ve Türkmenleri düşündürüyordu, işte bu sebeple Yusuf Ka,dır Han ile Sultan Mahmud arasmdaki tarihî Mâverâünnehir görüşmesi vuku' buldu (1025). XI. yüzyıl tarihçisi Gardîzî'nin eserinde de tafsilâtıyle anlatılan ve bütün ‘‘Iran ve Turan 

nıeselelerinin'^ göriışlildüğü bu tantanalı mülakatta, Kadir Han Selçukluların kalabalık ve savaşçı-kimseler olduklarını, hükümdarlık peşinde koştuklarını belİT'ttikten sonra, onlarm hattâ Gazneli dievletî' -cin de tehlikeli bir duruma girmelerinden önce, Türkistan’dan ve Mâverâünnehir’den alınıp - götürülmelerini sultandan rica etti. Bunun özerine Suîtî3>n' Ivîaiımud Türkistan ve Balhan dağlan bölgesinde'

T A i K j B Î

Page 25: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 25/201

on bitüerce süvariye sahip olduğu mesihur ok gönderme hikâyesinden anlaşılan ve “Meıtliği, savâşjçı- îığı, şimşek ve yıldırım gibi avımn üzerine düşmesi dolayısiyle kendisinden bütün Türkistan hükümdar ve Efrasyablüarın korktuğu Selçuklu” Arslan’ı kurnazlık ve hile ile yanına Semerkand’a getirterek, tevkif etti ve Hindistan’da Kâlincar kalesine sürdü,

7 sene mahbus kaldığı kalede nihayet ölen (1032)  Arslan Yabgu’nun tevkifi hâdisesi mühim neticeler vermiştir; Önce, adlan geçen yerlerde Selçuklu idaresi sona ermiş ve başsız kalan Türkmenler şuraya, buraya dağılmış, buna onları kendilerine bağlamak isteyen Mikâil oğullarının tazyiki de inzimam edince beyleri tarafından Sultan Mahmud’a yapılan müracaat sonunda 4.000 hane kadarı, uzak tehlikeyi sezen Gaznelilerin Tûs valisi Arslan Câzib’in şiddetli 

itirazına rağmen, Horasan’a nakledilerek, Nesâ, Bâ- verd, Fara ve havâlisine yerleştirilmiştir (İrak Türk- rnenleri). İkincisi, tevkifin cereyan şeklini tasvip etmeyen Tuğrul ve Çağrı kardeşler ile Arslan’ın oğullan, yâni Anadolu Selçuldu devletini kuran kol, bu haksız muameleyi unutmamışlardır ki, bunun Selçukluların Gaznelilerden intikam almalarında müessir olduğu görülmektedir. Üçüncüsü, Ai’slan’ın- 

tevkifi üzerine, Selçuklu tarihinde birinci plâna geçen Çağrı ve Tuğrul beyler yolu ile imparatorluk hanedanı Mikâil nesline intikal etmiştir.

Çağrı Beyci n doğu - Anadol u ahım : 

Mâverâünnehir’deki kötü durumlaımı gördüğümüz Çağrı ve Tuğrul Beyler, kendileri için daha. elverişli sahalar bulmak üzere, bir keşif seferi yap-

S E L Ç U K L U T A l t l î l I

Page 26: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 26/201

mak hususunda a,nlaştılar ve Tuğrul Bey taarruzu- dan uzal^ sahralara çekilirken ağabeyi Çağn Bey, 3.000 kişilik süvari kuvveti başında batı istikametinde, Anadolu’ya doğru hareket etti. Bizans srnrr- lan eskiden beri onlarca maîıımdu. Daha 964 ve 96G j^ıllannda Horasan'dan Ermeniye bölgesine gaza için ]calabahk gönüllüler gelmişlerdi, Bunlann 

arasında Türklerin de bulunduğu, Çağn Beyin Azerbaycan havâlisinde onlarla karşı!aşmasından ania~ şılmaktadır. Çağn Bey, Horasan ve Azerbaycan’dan geçerek 101S de "‘rüzgâr gibi uçan atlar üstünde uzun saçlı, yayh ve mızraklf Türkmenleri ile, Van gölü etrafında Ermeni VasiDuragan kırallıgı topraklarında görimdü ve l^argısina çıkan kuvvetleri boz- gnna uğratarak, ülkenin balı kısn.unı hâkimiyeti altına aldıktan sonra, kuleye. Şeddadiler arazisine 

doğru yöneldi. Müteakiben N?Jıçivan havâlisinde, Gürcü kuvvetleri savaşa cesaret edemeyerek çekü- dikleri için, askerî cevelânlarda bulundu ve daha kuzeyde kendisini durdurmak isteyen Ani kıra!lığının Bıcnı kalesi kumandanı Vaşak Pahlavuni'nin kalabalık ordusunu tatbik ettiği bozkır usulü savaş sayesinde mağlûp etti (Vasak'm muharebede ölümü hakkında 1029 yılından kalma kitabesi vardu"). Türk 

tazyikinden dolayı Vaspuragan kırah Senekherim. idaresinde Eraıenilerin yurtlarmı terk ederek, orta  Anadolu'ya gittikleri ba akm neticesinde, Çağrı Bey bütün Ermeni ve Gürcü memleketlerinde bir müd» det kaldıktan sonra, Mâverâünnehir'e, Tuğrul Beyin yanma döndü. Horasan'dan bu geliş ve geçişine Gaz- neli kuvvetleri engel olamamışlardı. Çağn Bey bu büyük keşif seferinin neticelerini Barhebraeus^un

SİİLÇUKIV  TARÎMÎ

Page 27: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 27/201

açıkça k^dettigı üzere, Selçukluîarm, '‘Evmen'yv:- bölgesir.c gidebilecekleri, çünkü oralarda kend:i1e:ri:.re mukavemet edecek kuvvet bulunmadığı” şeklin.:!okardeşine bildiriyordu,

Harezm. hâdiseleri: 

Çağrı Beyin hem askerî kudretini göstemelc, 

hem de genimet elde etmek bakımından başan  nihayetlenen doğu Anadolu seferinden soıı.i:'a M-.l- verâünnehir’de iki kardeşin nüfuz vo itibarları art  mış, kendilerine yeni iltihaklaı% bilhassa amcalar Arslan’m tevkifinden sonra çoğalmış, böylece onljir kudretli bir duruma yülcselmişlerdi. Kendileri Tür];- menlerin fiilî başbuğları olmakla beraber, teşkilât g.;- yeğince, diğer amcaları Musa (InnTi«)’yıı yabgu seçmişlerdi. Gazneli Sultan Mahmud Mâverâünnelıîr mülakatına geldiği sırada Buhâra’dau kaçan, fakat suîtanm ayrılmasını müteakip tekrar yerine dönerek hâkimiyetini devam ettiren Ali Tigin, Arslan zamanındaki durumu muhafaza etmek düşüncesi üe, Tuğrul ve Çağrı Beylere elciler göndererek, onların da, vaktiyyle Ai’slan gibi, Karahanh devletine “iştirak” etmelerini teklif etmişti. Fakat teklif bunur, bir hileden ibaret oldu.ğunu se/.en Selçuklu reisleri 

tarafından, tıpkı Gazneli Mahmud’ıın evvelce yaptığı Horasan’a gelmeleri teklifinde olduğu gibi, reddedilince kendi bakımından endişelenen Ali Tigir-, bu defa Selçuk-oğulları arasındaki işbirliğini boK- ms!c ve onları birbirlerine düşürmek için, fırsat ara- m-3 ve münasebet kurmağa muvaffak olduğu (Musa yabg’amm oğlu Yusuf’u, geniş topraklar kanşılığm- da, Türklerin yabguau (İnanç Yabgu) tâyin ed’p,

rjT2 — BvriiACİ Bas’iijş — F.

S BÎ .Ç l«l.ü TAlîîlHÎ r*

Page 28: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 28/201

Tuğrul ve Çağrı Beylere karşı harekete geçirmek istemişti. Yusuf buna taraftar olmayuıca da, Ali. Tigin’in emri ile, Karahanlı kumandanlarından Alp Kara tarafından Selçvıklulara yapılan bir baskında öldürüldü. Fakat bu: ağır hareketin intikamını Musa Yabgu ile birlikte Tuğrul ve Çağrı kardeşler, çok geçmeden Karahanlı ordusunu mağlûp ederek Alp 

Kara’yı öldürmek suretiyle aldılar (ocak 1029). Bu hâdise Tuğrul ve Çağrı Beyler idaresindeki Selçukluların başbuğ âileöi arasındaki dayanışmayı göstermesi itibariyle mühimdir. Ancak, Ali Tigin’in bütün kuvvetleri ile dört taraftan taarruza geçerek verdirdiği pek ağır kayıplar neticesinde, Selçuklular Harezm’e doğru çekilmek zorunda kaldılar ve orada Gaznelilerin valisi bulunan Harezmşah Altun - ta§’m gösterdiği bölgede oturdular. Bu sırada Sul

tan Mahmud’un ölümü (1030) ve yerine oğlu Mes’- ud’un tahta geçmesi ile, Gazneli siyasetinde vukua gelen değişiklik, yani Mes’ud’un Ali Tigin’e karşı Altun-taş’ı Buhara seferine memur etmesi ve Al- tun-taş’m o sırada ölümü ile yerine sultan tarafından Harezm’i idareye memur edilen onun oğlu Hâ- run’un 1034 ilkbaharından itibaren istiklâl s^îvaşına girişmesi Selçukluların durumunun tekrar düzelme

sine yardım etti. Çünkü başkenti tehlike geçiren Ali Tigin Selçuklulara yanaşmak mecburiyetinde kaldığı gibi, Gaznelilere kargı onunla anlaşmjş bulunan Türkmenlerin dostu Harun da büyük faydalar beklediği Selçuklulara fazlası ile itibar etmek lüzumunu duymuştu. Böylece Gazneliler aleyhine üçlü 'bir ittifak meydana gelmiş oldu ki, bu, devletlerarası. müna.sebetlerde Tuğrul ve Çağrı Beylerin, Yabgu’-

13  SELÇUKLU TARİHİ

Page 29: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 29/201

nua Türkmenleri ve Yınallılann (Ymal’a bağlı Türkmenler) hep birlik hâlinde yer aldıkları Buhâi'a- Haresm arasında seyreden Selçukluların yeniden bir role sahip olmaları demekti. Fakat bu sırada kısa gaman içinde birbirini taJup eden iki hâdise Selçukluları bir kere daha çok müşkül duruma düşürdü. Bunlardan biri, eskiden beri Selçukluların baş has- 

mı olan ve aralarmda “ka.dîm bir kin ve kan düş- nıanhğı” nın hüküm sürdüğü, — Oğ-uzlann Baranlı (Koyunlu) boyundan Yeni-kent yabgusu Ali’nin oğlu ve Cend hâkimi— Eb ’lFevâris Şah-mslik ta rafından korkunç bir baskına uğratılmalarıdır. Sel- euklulan admı adım takip eden Şah-melik gizlice çöl yolundan geçerek, gaafil avladığı Türkmenlerden 7-8.000 kişi öldlirmüg (425 yılı Kurban Bayramı — kasım 1034), bir hayli at ele geçirmiş ve esir al

mıştı. Perişan hâle gelen Selçuklular, Harezm’deki yurtlarını terk ederek, Ceyhun’u geçmek zorunda kaldılar. Fakat, Selçuklu desteğini kaybetmekten korkan Harun’un rica ve teminatı üzerine, yerlerine döndüler. Şah-Melik Selçuklular aleyhine teşjvik ettiği Harun’un 30.000 kişilik kuvveti karşîsmda onları takipten çekinmişti. İkinci hâdise de, 1035 yılr başında Ali Tigin’ın ölümüdür. Müttefiksiz kalan 

âsi Hârun işini halletmenin Gazneliler bakımından artık pek zor sayılmadığı, fakat asıl meselenin Şah - melik’in sönmez düşmanlığına ilâveten Ali Tigin- oğullarının da tazyikine uğradıkları için, sıkışık durumda ancak Horasan’a geçebilecek olan Selçulular olduğu, Gazneli veziri Ahmed b. Ahâ’l-s-Sam od’in sözlerinden anlaşılmaktadır. Çünlîü Horasan’daki “Irak. Türkmenlermin” durumu meydanda idi.

SELÇUKLU TAKİİIİ 1 9

Page 30: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 30/201

I rak Türl cmenler i : 

Arslan Yaibgıı'ntın tevkifinden sonra, Nesâ, Bâ- Yerd ve Façave taraflarma geçirildiklerini gördüğümüz “Nâvekî” denilen bn Türkmenler IîikîI, Uoğa (Bîs- ka), Yağnıiîi’ ve G'âktaş adlı reislerinin idai’esinde idiler ve kîsa bir müddet huzur içinde yaşadıktan ve bıı esnada Türkistan’dan gelen yeni kitlelerin veya İran'da dağınık hâlde bulunan Türkmenlerin kendilerine ütihaklan ile çoğaldıktan sonra, asayişi bozucu ^insi- batsıslık hareketleri göstermeğe başlamışlardı. Bölge halkmm bu husustaki şikâyetleri üzerine, Sultan MahîîiîKrım emri ile Tûs valisi Arslan Câzib onlara karsı harekete geçmiş ise de boyun eğmeyen Tüi'k- menler, zaman zaman Dihistan ve Balhan dağlarına çekilmek ve tekrar karşı darbeler indirmek suretiy

le Gazneli kuvvetlerinin tam basan kazanmasını imkânsı?, kılınışlardı. Bu esebepledir ki, Arslan Câ- sib’i gayretsizlikle suçlayan Sultan Mahmud bizzat sefere çıkmak zorunda kalmış (1028) ve onları Ri- bât-ı Ferâve’de ağır bir mağlûbiyete uğratmıştı. Dağılan Türkmenlerden Kr/jMîlar ve YagsTrîns'îular (yâni Kızıl ve Yağmur emrindel^iler) Balhan ve Dihis- tan bölgesine çekilmişler, bir kısmı da Kirman’a in

mişlerdi. Sultan Mahmud’un, Horasan’dan çıkar- malda beraber, kesin itaate alamadığı TürkmenJerl dainia tehlikeli gördüğü, kendi devlet sınırları dışında dahi onları takip etmeğe çalışmasından bellidir, Ki;rman’a gidenler, or3.nın BuvcyHıî hâkiminin 102S -de ölümü üzerine, İsfahan’a geçerek, Alâ’üd-devle Kâ.kûye’ye iltica etmişler ise de, Sultan Mahmııd’uın siyasî baslîîsı neticesinde, kendilerini öldürmek için

20 SFXÇÜKLU TARİHİ

Page 31: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 31/201

hazirlanan tertiplerden güçlükle kurtularak, raaiyet- ierindeki Türkmen kitleleri ile birlikte batı istikametinde harekete geçmişlerdi. Bunlar Boğa ve Göktaş ile diğer iki reis idi. Ennunla beraber, Sulum Mahmud öldükten sonra, yerine geçraok isteyen oğhj ve o zaman Rey valisi Mes’ud, kuvvete olan ihtiyacından dolayı, yine Oğuzlara müracaat ettiğin

den, Balhan’a çekildiğini söylediğimiz Yağmur ile birlikte, Azerbaycan’a doğru gitmekte olan Boğa ve Göktaş’ı tekrar Horasan’a dâvet etmişti. Bu Türk- menlerden bir kısmı, kasım 1030‘da Gazıieli ordusunda Mekrân’ın zaptında yararlık göstermişler, îrak ’ta, Hindistan’da Lâhor’da faydalı hizmetler görmüşlerdir. Fakat Oğuzlara hâlâ da güveneme- yen Sultan Mes’ud’un, vezirin haldi itirazlarına rağmen, Türkmenleri Gazneli kumandanlarından Ilâcib 

Mumar-taş’m emrine bağlama teşebbüsü ve bu hususta Irak başkumandanı Taş-ferrâş’a verdiği emir İle onlan tazyike başlaması, nihayet Türkmenlerinden ayrı buluna.n Yağmur başta olmak üzere, Irak’a gönderilmiş olan Oğuzlardan 50 kadar başbuğ’un Taş tarafından öldürülmesi (1033 baharı) Mâverâünne- hir’den mütemadiyen yeni iltihaklar ile artan Türkmen kitlelerinin intikam hissi ile ayaklanmalarına 

sebep olmuş, böylece Merv, Tirmiz, Tûs, Serahs, Ne- sa, Bâdgîs, Bâverd ve Dihistan bölgesinde, bilhassa Yağmur’un oğlu idaresinde Horasan’ın batısında Gazneliler ile mücadele alevlenmiştir. Kendine karşı Ceyhun ötesindeki üçlü ittifakın tesirlerine Horasan’ı kapamak maksadı ile türlü tedbirlere de başvurmak zorunda kalan Sultan Mss’ud veziri ve en büyük kumandanlarını, çeşitli yollardan bu bölgeye

s i : ı . ç V K ı. u r    a.r î h î ^

Page 32: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 32/201

sevkedip kendisi de yola çıktığı hâkle tutamadığı Türkmenler Rey, Damgan havâiisini alt-üst ettiler ve filler ile desteklenen Gazneli ordusunu bozguna uğrattılar, Tag’ı ve diğer mühim kıımandanlarını öldürdüler. Bir Gazneli mulîavemetini daha kıi'dık- tan sonra (1034), Azerbaycan’a yönelerek, daha evvel oraya gelmiş olan soydaşlarına katıldılar.

SelçuJcI u’ l ann H or asan’ a geçi şi : 

Yvıkanda söylendiği gibi, Selçuklula,nn yardımı île Horasan’ı zapta hazırlanan Harezmgah Harun’un ortadan kaldırılması zor olmadı; o bir suikast neticesinde öldürüldü (nisan 1035) ve gerçekten de Gazneli devletinin hem iç, hem dış mesele olarak düşünmek mecburiyetinde kaldığı en mühim hususun Selçuklu - Türkmen meselesi olduğu, Sel

çuklular ha,kkında Gazneli vezir inin  düşüncesinde haklı bulunduğu bir kere daha anlaşıldı. Harun’un ölümü dolayısiyle bir destekten mahrum kalan, ay- r.’ zamanında, bir yandan Şah-melik’in, bir yandan da Ali Tigin oğullarının tazyikleri altında bulunan, son baskın yüzünden hayli zayıflamış olan Selçuklular için, Gazneli devletinden izin aîmaksmn, Horasan’a geçmekten başka çare kalmamıştı. Tuğrul 

ve Çağrı Beyler, yanlarında Musa Yabgu ve kuvvetleri, Yuıalîılar (Yusuf Yınal’ın oğlu, Tuğrul Beyin ana bir üvey kardeşi İbrahim Yınal ve kuvvetleri) olduğu hâlde, 1035 mayıs ayında Ceyhun ırmağını 

aşmak suretiyle Gazneli topraklarına girdiler. Sayılan azdı, fakat Merv ve Nesâ’ya doğru ilerledikço çoğalıyorlardı. Pîorasan’da kalmış olan kısmen i’C- issiz Türkmenler ve ayrıca Harezmliler eski Selçuk-

33 SELÇUKLU TAKİHİ

Page 33: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 33/201

İn âilesinin bu iki ünlü mensubu etrafında toplanmakta tereddüt etmiyorlardı. Selçukluların böyle- •ce Horasan’a geçişleri tarihin mühim hâdisclerirt- den birini teşkil etmiştir. Zira biri cesaret ve şecS.- ati, diğeri hâiz olduğu yüksek devlet adamlığı vasıfları ve siyaset zekâsı ile tarihte şöhret yapan Çağn  ve Tuğrul kardeşler en büyük iki Türk-islâm siyasî 

teşekkülünden ilkinin, Selçuklu împaratorluğunuu, temellerini Horasan’da atmışlardır.Selçuklu reisleri Nesâ’ya geldiklerinde, Gaznc- 

lilerin Horasan vezirine mektup yazarak, yersizlikten müşkül durumda olduklarını, burada kendilerine yurt verilmesi için sultanın nezdinde aracılık yapmalını rica ettiler. Bundan büyük telâşa l^apıklıklan görülen Gazneli devlet erkânının derhâl yaptıkları toplantıda, Sultan Mes’ud’un süratle onların üzerine 

yürünmesi fikrine kargı, o zaman 10.000 kişüik bir süvari ordusuna sahip oldukları bilinen ve esasen gelişmeleri, hazırlıklı olarak ve dikkatle tâkip edilen Selçuklular meselesini daha doğru dcğerlendii’ca Gazneli vezirinin ihtiyat tavsiyesi yerinde görüldü. Bunun üzerine Selçuklulara karşı Nesâ’ya değil de, şimd’lik Nişâpûr’a giden sultan, orada yine kendi fikrini tatbike girişti ve “bütün Türkistan’ı zapta 

yetecek” bir ordu hazırlattı. Fakat lîâcib Beg-toğdı kumandasında harekete geçen ve fillerle takviyeli bu ordu Nesâ sahrasında Selçuklular tarafından ağır bir mağlûbiyete uğratıldı (1035 haziranın son haftası). Selçukluların Gazne devletine karşı kazandık- le.n  bu ilk zafer kendilerine büjmk bir güven sağîa- dıp'! gibi, burada bir devlet lîurmak imkânının mev~ «ut olduğunu gösteren ilk alâmet olmuştur. Nite

S E I Ç U K L U T A I t Ü I Î

Page 34: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 34/201

kim zaferden sonra iki taraf arasında “elçiler” teat!  edilmiş ve Gasneli devleti tarafından Selçuklulara bir nevi muhtariyet tanınmıştır: Nesâ, Ferâve ve Dihistan vilâyetleri üç Selçuklu reisine veriliyor, ay- nca onlara hil’at, menşur ve sancak gönderiliyorci'u (ağustos 1035). Fakat Selçukluların bununla iktifa etmedikleri anlaşmaya riayetsiî^liklerinden, akınian- 

m Belh ve Sîstan’a ka,dar genişletmelerinden, Harezm- şalı İsmail Handân ile siyasî münasebetler kurmalarından ve Horasan’dan üç vilâyet daha isteraele» rinden anlaşılıyor. Bunun üzerine Mes’ud, Türk- iaenleri Horasan’dan bu defa tamamiyle çıkarmak için, tekrar büyük bir ordu topladı. Fakat şimdiye kadar da belirtildiği Ü2ere, siyasî görüşten uzak ve üstelik de eğlenceye düşkün bir adam olan SuitaR Mes’ııd, Gazne devletinin basanda dolaşan bu bliyülî; 

'ehlike karşısında dahi muharebenin idaresini kumandanlarına bırakıp, kendisi Hindistan fütûhabna gidiyordu! Nişâpûr’da bulunan Gazneli ordusu baş- »aımandanı büyük Hâcib Sübaşı, Hindlstsjı’daki sul- ta&dan aldığı kesin emir üzerine Selçuklulara karçs hareket. etti ve Serahs yakmlannda vukua gelen, savaşta (1038 mayısının 3. haftası), bilhassa Çağn Beyin büyük gayretleri ile, ağır bir hezimete uğra

dı. Bu ikinci Selçuklu zaferi Horasan kıt’asını doğ* mdan doğruya Selçuklu idaresine sokan kesin ne- ticeli bir savaş mâhiyetindedir. Eski Türk devlet geleneği gereğince, Selçuklu reisleri ülkelerini bölüşmeler, Çağn Bey Merv’e, Musa Yabgu Se- rahs’a sahip olmuş, “âdil pâdişâh” Tuğrul Bey ise Fforasan'm ba-şşchri Nişapıır’u abmştı. İbrahim Yuıal’m, öncü ve temsilci sıfatı ile, Gazne kuvvetleri

;h$ S E L Ç U K L U T A .R İ M Î

Page 35: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 35/201

tarafmdan terkedilmiş o'an Nigâpûr’a g’elcrek, ha,lk île yaptığı konuşmadan Selçuklu başbuğlarının öteden beri ısrarla gerçekleştirmek istedikleri devlet kımBa hedefi ve bu devletin başına da Tvığrııl Beyin geçirildiği anlaşılmaktadır. Merv’de ''Melik’iil-Mülûli:” unvanı ile Çağrı Bey adına hutbe okunurken, İbrahim Ymal’ın “es-Sultân’ul-muaszam” Tuğrul Bey 

adına hutbe okutmağa banladığı (mayıs 1038) Ni- şâpûr’a haziran ayında parlak bir törenle Tuğrul Bey girdi. Maiyetinde 3.000 atlı vardı. Kolunda. Türk hâkimiyet alâmeti olarak yay taşıyordu. Sultan Mes’ud’un oradaki tahtına oturduğu zaman, çeh- rin en sayılı adamı olan Kadı Sâid kendisine “Efendimiz” diye hitap etmişti. Derhal jrsni Selçuklu idaresini teşkilâtlandırmaya geçildi ve etrafa memurlar tâyin olundu ve eski Türk geleneği gereğhıee 

ileride zaptedilecek malıaller, Tuğrul Bey tarafından diğer Selçuklu rei.'Dlerine tevcih edildi. Abbasî halifesi el-Kaaim bi-emrillâh tarafmdan Nişâp-ı^ir’a elçi gönderilmesi Selçukluları haklı olarak memnun etti; zirâ bu, halifenin Horasan hâkimi ve bütün Türkmenlerin başı olarak Tuğrul Beyi tanıması mânasına geîebüirdi.

3. Selçuklu Devleti ve FütûliatDandânalcan muhar ebesi : 

Hora,san hâdiselerini haber alan Sultan Mes’ud’un süratle harekete geçtiği sıralarda Çağrı Bey Tâlekan ve Faryâb taraflarjnı zapta uğraşıyor, süvarilerinden bir kısraı da Belh kfipı’armda görünüyordu. Sultan 300 savaş fili ile desteklenen 50.000

K İ H . C U i n . ı! T A . K İ H ! j g

Page 36: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 36/201

2!J SİÎLÇUKLU T,\1UKİ

süvari ve piyadeden kurulu bir oi'du başında Belh’e geldi ve hemen Serahs doğru yöneldi. Sultamn kumandasında ve devrin tarihçisi Bayîıaîâ’ye göre “Bütün Türkistan’ın da mukavemet edemeyeceği kadar büyük ve techisath” olan bu ordu etraftan katılan yeni kuvvetler ile durmadan artıyordu. Çağrı Bey Serahs’ta idi. Tuğrul Bey de NigâpîJLr’dan ha

reketle oraya gelmiş ve Musa Yabgu ile birlikte Selçuklu reisleri bir araya toplanmışlardı. Smirle- rhıde 20 bin süvariden kurulu bir ordu vardı. İçlerinde muharebe etmek kararında olan billıssa Çağrı Bey idi. Ramazan 430. (mayıs 1039)’da başlayan ve uzun süren muharebelerde Selçuklular yıpratma savaşları yapmak üzere, dağınık şekilde, çöllere çekildiler. Gazneli ordusu tarafından sahralarda tâkip edilme- >leri imkânsızdı. Bu esnada Sultan Mes’ud Selçuklu

lar tarafından boşaltılmış olan Nişâpûr’a girdi (kasım 1039). Selçukluîarm yer yer ve devamlı taciz akmları arasında Gazneli ordusunun sahra savag- lan için yetiştirilmesine çalışıldı. Bahar gelince, Selçuklular yine Çağrı Beyin İsrarları neticesinde ortaya çıkıp. Sultan Mes’ud’u karşılamaya karar  verdiler. Sultanın kumandasındaki Gazneli ordusu önünden yavaş yavaş Serahs'tan kuzeye, çöle doğru 

çekildiler. Bu yolsuz sahada bütün kuyuları bozuyor, arkalarından gelen ve fasılasız ara hücum ve baskınlar ile sarstıkları, a§. -yk. 1 00 .00 0 ’lik orduyu susuz bırakıyorlardı. Nihayet Selçuklular Merv yakınındaki Dandânakan hisarı önünde muharebeyi kabul ederek, 3 gün boyunca bütün şiddeti ile devam eden savaşta Gazneli ordusunu korkunç bir hezimete uğrattılar ve büyük kısmını imhâ ettiler (7-9 rama-

Page 37: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 37/201

■zan 431 = 22-24 mayıs 1040), hâzineleri ve peJı coL: silâh, malzeme ele geçirdiler. Sultan Mes’ud, maiyetinden 100 kadar atlı ile kaçabildi ise de, Hindistan’;', giderken yolda kendi adamları tarafından öldürüldü. Bu, Selçuklu İstiklâl savaşı idi. Ai'tık Cend’o geldikleri yıllardan beri süregelen çetin mücadelelerden sonra, emellerine ka,vuşmuşlar, Horasan’da 

müstakü bir devlet kurmağa muvaffak olmuglardı.Sul t an Tuğrul Bey: 

MunarebenJn son günü, cıuna namazından sonra yaptıkları toplantıda, Tuğrul Beyi Selçuklu devletinin sultanı ilân ettiler. O devrin âdeti gereğince, ■civar hükümdarlara fetih-nâmeler gönderdiler. Daha sonra aynı ay içinde Merv’de akdettikleri ve Tuğrul Beyin konuşması ile açılan büyük kurultay

da mühim kararlar aldılar. Bu kararlar gereğince, Tuğrul Beyin imzasını taşıyan bir mektup, Selçuklu ■elçisi Ebû İshâk’ui-Fukkâî ile, Bağdad'a gönderildi. Halifeye hitap eden bu mektupta son durum arz olunuyor ve Horasan’da adaletin tesis edildiği, hak yolundan yürüneceği, Emır’ül - müminîn’e olan sadâkat belirtiliyordu. Yine alman karar tatbikatından olmak üzere, ülke ve ileride zaptedilecek 

memleketler Selçuklu hânedanına mensup üç reis arasında taksim edildi: Serahs ve Belh şehirlerinin dâhil bulunduğu Ceyhun ile Gazne arasındaki bölge, merkez Merv olmak üzere, Melik’ul-MülCık Çağrı Beye ve, Herat merkez ohnak üzere, Büst ile Sîs- tân havalisi Musa Yabgu’ya verildi ve sultan sıfatı ile başkent Nişâpûr’da kalan Tuğrul Bey, Irak bölgesini aldı. Hanedanın ikinci derecedeki âsasın.'ian

SELÇUKLU TAKlIlJ J

Page 38: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 38/201

İbrahim Ynıaî Kuhîstan’a, Kutalmış (Aralan Ya.fe- ^ t’nun oğlıO Curcan ve Dâmgan’a ve Çağn Beyi» oğla Kavnrd, Kirman havâ,lisine tâyin edilmişlerdi; öiınlar Sultan Tuğrul Beyin emrinde idiler.

Sîst ar an zaptı: 

Selçuklu fütûhâü bu esas üzerinde devam etti; 

Yabgu Kelân (büyük yabgu) diye anılan Musa 5.000' 3Ü'/ari ile Herat’ı zaptettilıten sonra, 1040 senesi so- mında Sîstan’a giden ve orada kasırn 1041’de hâkimiyetini jıurarak Yabgu adına hutbe okutan, (Yusuf Yx- nal’ın oğlu ve İbrahim Ymal’m kardeşi) Ertaş, Selçuklulara tâbiiyetini arz eden Sîgtan hâkimi Ebu’l-Fazf 

 ;îe birlikte, bölgeye ve Büst havalisine tamamiyle hâkim oklu ve orayı Selçuklulara bağladı. Umu- Kiiyetle Herat’ta oturan Musa 1051 yılında Gazneli 

büjmk hâcibi Tuğrul’un eline geçen Sîstan bas.şehri Zerenc’i geri almak üzere, oğlu Kara Arslan Böri  Ue birlikte geldi ise de, baskına uğrayarak çekilm.ek zorunda ka.Idı. Tuğrul gittikten sonra Sîstan yine Musa’ya intikal etti. 1054 ekiminde Sîstan'a gelerek Hind denizi sahilindeki Mekrân bölgesini de Selçuklulara bağlayan, Çağrı Beyin oğlu, Yâkûtî’nin bu bölgede hutbej; i babası adına okutma teşebbüsü, 

Tuğrul Beyin müdahalesi ile duî'dur-uldu. MuİHE’üd-- silevle ve Fahr’ül-raülk lekaplan ile anılan Musa Yabgu, 1064 yılında Sultan Alp Arslan’a karşı saltanat dâvasına kalktığı için sığındığı Herat kalesinde yakalanarak, sultanın huzuruna getirildi. Alp Ârslan bu büyük amcasını affetmiş, bir müddet kendi yanında alıkoymuş ve daha sonra ona Mâzen- derân’ı iktâ etmiştir. Sîstan’da babasına vekâlet

V : İ . Ç V K W   T A S I H Ü

Page 39: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 39/201

«derek, Ebtı’I-Fazl ile birlikte böîgejn miîhafM,.:;,.:iı. -eden Böri hakkında son haber ise 105G iiğustos ay;;! -da kendisinin Zerenc’e geli§ine ve orada lılu-metk: kar§ılanı§ma dairdir. Bir ara Musa Yab^u ile arasî bozulduğu için Horasan’a dönmüş oian Erfcaş, CJa?:- aeli Sultan Mes’ud’un oğlu Sultan Mcvdfıd’un Kaymass adındaki kumandanı vasıtasiyle, Sîstan’ı Sclculdııkr'■

■da,n alma teşebbüsünden dolayı, Eby’]--I'''ar' l tarsfır:.- dan haber gönderilmesi üzerine temmiiz' 1042’de Sîstan’a gelerek, bozguna uğrattığı Ga:',rveli km^vel- lerini oradan çıkarmıştır. Aynı sene idinde Sultaa Tuğrul Beyin Herezm seferi esnasında, Kirman'ü kaçan Cead hâkimi, meşhur Selçuklu dÜBmanı Bab - 

 ;melik, Erta.ş tarafından yakalanarak, Tuğrul Boy« ,gönderilmiştir. Sîstan’da Selçuklu hâkimiyet b'( in yerleşmesinde büyük gayretler sarfeden Brtaş Te- 

bes’de bir suikast neticesinde öldürüldü (44.0 104,8/   ,1049).

K i rm an’ în zupU: 

Kirman’a gönderildiğini söyîediğ:i.rai.x, Çağr. :Seyin oğlu, Kara Arslan Kamırd 1041’den itibaren .buralarda Buveyhîlere karşı faaliyete geçmiş ve ejıa- rindeiii Türkmen ku'V’ /etleri şiddetli rauktı.vemeüe 

karşılaşmış ise de, bîzsat kendisinin kumanda ettiği 5-6.000 kişilik süvari kuvveti ile Kinnan’ın kü- zey bölgesi olan Seıxîsîr’e girmiş. (.1051 başlan) ve nihayet baş-şehre kapanan Buveyhî Abû Kâlicâr’rîs nâibinden şehri teslim almış, Kirman’ın güneyi' baî- gesindeki dağlık GeiTnsîr’i de, eşkiya Kufs ve Kûîec reislerini bir baskında kılıçtan geçinnelî: surfîtîylc, ■kurtarmış, böylece biHün Kirman’ı Selçuklu lıâ-ki-

SErjCUKUi ;:-;i

Page 40: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 40/201

mij/eti albna sokmuştu. Kendiliğinden tâbiiyet arşeden Hürmüz emirliği üzerinden gittiği Arabistan yarımadasındaki Umman'ı Selçuklu idaresine bağlamakla geniö bir ülkeyi ele geçirmiş bulunan Kavurd, küçük kardeşi Alp Arslan’nı Selçuklu tahtnıa çıkması üzerine saltanata hak iddiası ile isyan etti ve Alp Ars-  ian'ın Kafkas seferini yarıda bırakıp, süratle Kir- 

nıan’da görünmesi neticesinde, sultandan af rica- smda bulundu ve affedildi. 459 (1087) senesinde tekrar isyan etti. Alp Arslan'ın oğlu Melikşah’ın- velîahd olaralc adını hutbede okutmak istemiyo3XÎu. imparatorluk kuvvetlerinin Kirmari'a gelmesi üzerine aman diledi ve tekrar affedildi. Alp Arslan’m. ölürken yaptığı vasiyetler arasında, 460 (1068)’tan sonra Fars'a da hâkim olan Kavurd’un elindeki ülkelerin sıkı kontrol altmda tutulması da vardı. Ka- 

vurd, MeliJrşah sultan olunca, Rey şehrini ele geçirerek, İrendi sultanlığînı ilân etmek üzere harekete geçti. Melikşah ve Nizâm’ül-mülk'ün idaresindeki kuvvetlerle yaptığı Hemedân civarındaki savaşta- (15 m.ayis 1073) mağlûp oldu, yakalandı ve daha fazla karışıklıklara meydan verm.emek için, gizlice İrendi yayının kirişi ile boğduruldu.

Çağrı Bsy ’i n fet i hl er i ve ölümü: 

Melik Çağrı Bey de Selçuklu devletinin doğusun-- da kendisine ayrılan ülkeleri zapta girişmişti. 1040 sonbaharında kuşattığı mühim Belh şehrini, Gazneli ordusunu mağlûp etmek suretiyle aldı. Müteakiben Cûzcân, Bâdgîs, Huttalân ve diğer Toharistan şehirlerine hâkün oldu. 1043 senesinde, Tuğrul Bey ile birlikte, Harezm seferini yaptı. Daha önce Selçuk-

. S m C ^ K L U T A i U l-I Î

Page 41: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 41/201

S1İ.LÇUKLU TA UfîJİ 3 1

lular ile işbirliği etmiş olan Hazermşah ÎKraü.ii Handân, Sultan Mes’ud tarafından Harezm hâkh-oi- yeti kendine verilen Şah-melik tarafmdan mağlûp edilmiş (şubat 1041) ve Haresm’e hâkim olan Şah- naelik Gaznelilerin en büyük müttefiki hâline gelmişti. Tuğrul ve Çağn Eieyler Harezm’in m.erkezi Gurgânc’ı (Curcâniye) muhasara ve Şah-melik’i pe

rişan ettiler. Harezm böylece Selçuklulara geçerken, Gaznelilere iltica etmek için kaçan ve yukanda söylendiği gibi, Ertaş tarafmdan yakalanıp, Tuğrul Beye gönderilen Şah-melik hapishanede ölmüştür. Çağn Bey 435 (1043/1044)’te hastalandığı zaman, ülkesj oğlu Alp Arslan tarafından korunmuştu. Y eni Gaa- neli kuvvetlerinin mağlûp edilerek uzaklaştırı)ma,‘3i Alp Arslan'ın kazandığı ilk başarı olmuştu. Sonra Tirmiz ve civarını zapteden Çağrı Bey bütün bu böl

gelerin idaresini Alp Arslan’a tevdi etti. Alp Arslan, idaresindeki ülkeleri almak için gelen Karahanlı Arslan Han’ı geri püskürttü ve Karahanh hükümdarı Çağn Bey ile yaptığı anlaşmada a.dı geçen bölgelerde Selçuklu hükümranhğını tanıdı. Çağrı Beyin Gazne’- yi zaptetmek için yaptığı neticesiz teşebbüsten doğan uzun süreli mücadelelerde bilhassa Alp Arslan büyük yararlıklar göstermiş, 1050 sonbaharında. 

Fars bölgesini alarak, buradan Buveyhîleri uzaklaş- tırmıştır. Nihayet 1059’da tahta çıkan yeni Gazne sultanı İbrahim ile Çağn Bey arasmda sulh yapılmıştır ki, iki devlet arasında Hindukûş dağlarını sımr çizen bu andlaşma 50 yıl kadar devam etmiştir.

Selçukluların başlangıcmdan beri, hayret verici cesareti, büyük kumandanlık kabiliyeti ile devle

Page 42: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 42/201

tin kurıılıışımda birinci derecede rol oynayan, se- kâsmı ve siyasî ihatasnım üstünlüğünü takdir ettiği küçük kardeşi Tuğrul Beyin devletin reisi olmasına nza gösterecek kadar mahviyet sahibi olan Çağrs Bey son hâdiselerden sonra hastalandı ve 70 yaşında olduğu hâlde Serahs şehrinde vefat etti (sal’er 453 — mart 1060). Naa.şı, daha sonra Alp Arslan 

tarafından Merv’de yaptırılalı türbeye nakledildi. Anadolu Selçuklu âlisinin dışındaki bütün Selçuklu hânedanlarının atası olan Çağn Bey’in Hatice Arslan adlı kızı halife el-Kaaim bi-emrillâh ile evli idi.

Selçuklu devletinin hâkimiyeti böylece doğu, kuzey ve güney yönlei’inde yajnlırken, batıda da Tuğrul Beyin idaresinde geniş ölçüde fütûhat gelişmekte idi.

İran’da, Azertaycan’da fet ihler. Doğu - Anado 

lu’ya akınl ar : 

Tuğrul Bey bizzat gittiği Taiberîstan, Curcân havalisini devlete bağlar ve oralardaki Bîıveîiûî ve Ziyâri (Vaşsngîrl) hânedanlarım tâbiij'etuıe alırken (433 — 1041/1042) İbrahim Yınal İran’m en mühim 

merkezlerinden olan Rey’i zaptedip, burayi l'tsr&ket üssü yaparak, Berûcird’i ve arkasından Cibâl bölgesinin başlıca şehri Hemedân’ı ÎCâkûyelei'den al» mıştı. Burası 437 (1045/1046)’de kesin olarak Selçuklulara intikal etmiştir. 1042’de Rey’e geldiği saman İbrahim Yınal tarafından törenle karşılanan Tuğrul Bey, Nigâpûr’u bırakarak, fütuhat sahasına daha yaicm olan Rey’i baglcant yaptı ve şehrin imâr

3;> SELÇUÎCLU TAÎltHl;

Page 43: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 43/201

edilmesini emretti; arkasmda,n Taberek, Kazvîn, Isfahan, Dihistan ve havalisini, buralann mahallî hâkimlerinden bazılarmı tâbiiyetine kabûl etmek, bazdannı yerlerinden çıkarmak suretiyle, Selçuklu devletine bağladı ve İbrahim Yınal ve Kutalmıg idaresinde sevkettiği ordular Dînever, Karmîsîn ve  Hulvân’ı zaptettiler (1042-1048). Buveyhîlerin elin

den çıkan bu bölgelerde Sultan Tuğrvil Bey ve îbra-  him Ymal adlarına hutbe okundu. İbrahim Yınal Kinkiver, Sermac kalesi ve Şehrizûr’u aldıktan sonra, Tuğrul Beyin emri üzerine, Azerbaycan’a gitti. Tuğrul Beyden önce ve o sıralarda Türkistan’dan yeni gelen Türkmenlerin buralardaki harekâtının önlenmesi için halife el-Kaa.im bi-emrillâh tanınmış îslâm hukuk bilginlerinden meşhur el-AhUâm’us- sultâniye yazan Kaazi’l-kuzât el-Mâverdî’yi Tuğrul 

Bey nezdine göndermişti. Elçiyi 4 fersah mesafeden hürmetle karşılayan Tuğrul Bey ona “askerlerinin” pek kalabalık olduğunu ve mevcut topraklanılın kâfi gelmediğini söylemişti.

Yukanda “Irak Türkmenleri” olarak andığımız ve Kızıl (1041’de ölmüştür), Boğa, Göktaş v.b. gibi başbuğların idaresinde bulunan bu Oğuzların bir kısmı Van bölgesine (Vaspuragan) girdiler ve Er- 

zunım’a kadar olan sahada “kartal gibi süratli” atlar üzerinde dolaştılar. Diğer Oğuz kitleleri ise, Di- yâr-ı Bekr istikametinde Mervânî’ler arazisine, Me- yâfârikîn (Silvan), Mardin bölgesine ve Cizre’ye kadar ilerledUer; bir kısmı da Sincar, Nusaybin ve Hulvan havâlisine girdiler. Fakat bunlar Meınrânî- 1er ve Musul hâkimi Ukaylîler tarafından durduruldular; ağır zayiat verdiklerinden, oradan Azerbay-

1972 — Birinci Basıbşj — F. ^

SELÇUKLU TAtttHİ 3;{

Page 44: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 44/201

can’a yöneldiler, Aras nehri ile Murad suyu arasında çarpıştılar. Diğer bir kısım Türkmenler de, Taberistan üzerinden, Kafkaslara doğru ilerleyerek, Erran bölgesine girip. Şeddadîler ile birlikte, Ermeni topraklarına akınlar yaptılar. Gürcüler ile savaştılar. Bizans tarihinin meşhur şahsiyetlerinden “Bul- garokton” diye tanınan imparator Basileios II. (ölm. 

1025) zamanından beri Bizans İmparatorluğunun tâkip ettiği doğuyu ilhak politikası sonraları da devam etmiş ve imparator Konstantinos Monomakhos (1042-1052) Ermenileri ve Gürcüleri baskı altında tutmak ve akınları durdurmak için, Türklere kargı harekete geçerek, bir yandan Ani’ye, bir yandan da Şeddâdîlerin merkezi Dvin’e kadar ordu sevketmiş- ti. Bizans’ın bu suretle karşı koyması üzerine, Sul

tan Tuğrul Bejr, İbrahim Yınal ile birlikte Irâk-ı Acem fütûhatmda bulunan Kutalmış’ı büyük bir ordu başında Azerbaycan’a gönderdi. Bu harekâta Musa Yabgu’nun oğlu Haşan da katılmıştı. Selçuklu kuvvetleri Gence önünde Bizans ordusunu bozguna uğrattı (1046) ve arkasından Pasinler’in fethine girişen Haşan, oradan güneye indiği zaman Gürcü kırah Liparit kumandansındaki Bizans-Erme- 

ni - Gürcü ordusu tarafından pusuya düşürülerek şehit edildi (1047). Yalnız kalan Kutalmış’ın Gence muhasarası da netice vermeyince. Sultan Tuğrul Bey yukarıda Şehrizûr bölgesinde gördüğümüz İbrahim Yınal’ı Azerbaycan vâlüiği ile. Bizans’a karşı gönderdi. Kutahnıg da ona katılacaktı. Selçuklu şehzadeleri Erzurum ovasına kadar ilerlediler ve önce Erzurum şehri yanındaki büyük ve zengin Erzen

34 SIU.CUKI.U TA.RİHİ

Page 45: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 45/201

(Kara-Erzen, bugünkü Karaz) şehrini zaptettiler. Bu sırada, imparatorun emiyle, Liparit idaresindeki bütün Gürcistan ve Abhaz kuvvetleri ile takviyeli Katakalon kum.andasındaki 50.000 kişilik Bizans oı- dusu Pasin ovasına gelmiş bulunuyordu. İki ordu Hasankale önlerinde karşılaştı. Korkunç savaş Bizans ordusunun hezimeti ile neticelendi. Esir edilen 

on binlerce kişi ve çok sayıda kumandan arasında Gürcü kıralı Liparit de vardı (18 eylül 1048). Yüzlerce araba tutarında ganimet alındı, Erzuram işgal edildi. İbrahim Ymal, başta Liparit olmak üzere, esirleri ve ganimetleri Rey’e Tuğrul Beye götürürken, Türkler Van gölü yakınlarından Tı-abzon’a kadar olan sahada yayılmışlardı. Selçukluların BizanslIlara kaışı kazandıkları bu ilk ve büyük Pasinlei' 

zaferi sebebi üe Bizans imparatoru Monomakhos Tuğrul Bey ile anlaşmaya mecbur oldu. Mervânî Nasr’üd-devle’nin aracılığı ile Tuğrul Beye zengin hediyeler getiren Bizans elçisi, fidye karsılığmda, Gürcü kiralını kurtarmağa çalışıyordu. Tuğrul Bey, fidye almadan serbesıt bıraktığı Liparit ile birlikte barış müzakerelerini yapmak üzere, Bizans başken- tme kendi elçisi Şerif Nasr’üd-din b. İsmail’i gönder

di (441 = 10 49/1050). Yapılan anlaşmaya göre, imparator Monomakhos İstanbul’daki harap olan camii tâmir ettirerek içine kandiller astırmış, halifenin gönd^T^eceği imam tarafından beş vakit namaz kılınmasına ve orada Tuğrul Bey adına hutbe okunmasına müsaade etmiştir. Ancak, yıllık vergiyi kabul etmeyen imparator endişe içinde doğu şehirlerinin surlarım ve kalelerini tahkime başlarmştı.

SJİLCUKl.U TÂRİHİ 35

Page 46: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 46/201

3 6 S E tÇ U K L U l A R t H Î

t braM m Ymal ’m i syanları: 

Şimdiye kadar Selçuklu devletinin kuruluş ve gelişmesinde büyük hizmetlerini gördüğümüz İbrahim Yınal, bilhassa Bizans’a karşı kazanılan zaferden sonra., Irâk-ı Acem, Elcezîre ve Azerbaycan'ın en kudretli siması hâline gelmişti. İsyana ha.zır!anı~ 

yordu. Tuğrul Bey’den Cibâl bölgesinin kendisine terkim talep etti, fakat sultanın karşısında tutuna- mayarak, sığındığı Sermac kalesinde teslim ohnak zorunda kaldı; affedildi ve yine Cibâl ve Azerbaycan bölgelerinin başına getirildi. Bundan sonra Tuğrul Bey İsfahan’a giderek, burayı Bağdad Buveyhîlerine meyleden Kâkûye ailesinden, bir yıi süren muhasarada,n sonra, almış ve kuvvetlerinden bir kısmı da Hûzistan bölgesini işgale başlamıştı. Şi’î Buveyhî 

hâldmiyeti, el-Melik’ür-RaJiîm Husrev Fîrûz’tm idaresindeki Bağdad dışında, her tarafta yıkılmakta, böylece Irâk-ı Acem’den sonra Fars, Ahvaz, Hûzis- tan ve Elcezîre Selçuklu hâkimiyetine girmekteydi. 1054 sonlarına doğru, Musul hâkimi ükaylîler’in elinde bulunan Karmîsîn’de Tuğrul Bey adına hutbe okunmuştu. Bu sırada Tuğrul Bey Azerbaycan üzerinden doğu Anadolu’ya bir sefer daha tertip 

etti. Bilindiği gibi, Selçuklu devletine yıUık vergi ödemeyi reddetmiş olan imparator, Gürcü laralı Bag-  rat tarafından da desteklenen bir Bizans ordusunu Gence’ye göndermiş ve orayı kuşatmakta olan Ku- talmış Tebriz’e doğru çekilmek zorunda kalmıştı. Kutalmiş’ın sonra Kars’a hücum ettiği sıralarda, 105-1 de, Azerbaycan’a gelen Tuğrul Bey, Gence ve Tebriz’de kendi adına hutbe okutmak suretiyle, Rev-

Page 47: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 47/201

vâdî’Ierden Mansûi' ve Vahsûzaiı ile Şeddadî Ebu’l - Asvâr’ı itaate aldıktan sonra Bargiri (Muradiye) yi zaptedip, Urfalı Mateos’a göre “ateş fışkıran kara bulut” gibi gelerek Erciş’i aldı ve müstahkem Malazgirt kalesini kuşattı. Burada kendisine iltihak eden tâbiiyeti altındaki IMyâr-ı Bekr Mervânî kuvvetleriyle Erzurum’a kadar ilerledi. Türk kuvvetlerinin Çoruh ve 

Kelkit vâdilerini ele geçirdikleri bu sırada, bıraktığı kuvvetler tarafından kuşatılmasına devam edilen Ma- lazgirt’e döndü. Şiddetli hücumlar fayda vermedi. Selçuklularm mancınıklarının Rumlar tarafından yakılması neticesinde, kış da yaklaşmış olduğımdan, Tuğrul Bey başkenti Rey’e gitti. Tuğrul Bey, Anadolu’ya kargı yaıunda kalabalık kuvvetler bulunan, Çağn Beyin oğlu, Yâkutî’yi memur ederek, onu Azerbaycan’a gönderdi. Yâkuti ve maiyyetindeki 

Türkmen beyleri, bölgedeki Bizans’ın şöhretli generali Nikephoros Bryennios’a rağmen, akmlanna devam ettiler.

8uUan Tuğrul Bey*in Bağdada girişi. BuveyJrV-  l er i n sonu: 

Sultan Tuğrul Bey, şil Buveyhîler’in tazyikle

rini artırmaları, Husrev Pîrûz’un Şîraz’da alevî hutbesini ikame etmesi, hüâfet merkezinde daima Mısır Pâtımîleri tarafmdaıı desteklenen başkumandan Arslan’ul-Besâsîrî’nin SelçuMu taraftarlannı takibe banlaması dolayısiyle ve halife el-Kaaim bi-emrillâh’in daveti üzerine Bağdad’a yöneldi. Halifeniaı elçisi Hi- betullah b. Muhamm^’il-Me’mûn vasıtası ile hilâfet merkezine gelmesi rica ediliyordu. Sultan yanında

SELÇUKLU TARİHİ 3 7

Page 48: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 48/201

veziri Anûd’ül-mülk’ül-Ktindürî olduğu hâlde, fiile- rin de bulunduğu ordusu ile Bağdad’a yaklaştıkça, huzursuzluğu artan BesâsM nihaytt Mısır’ı durumdan haberdar ederek, Bağdad’dan kuzeye doğru çekildi. Buveyhî hükümdan el-Melik’ür-Rahîm, Tuğrul Beye itaatim bildirdi. Bağdad’da ve sünnî İslâm dünyasında hutbenia Selçuklu Sultanı Tuğrul 

Bey adına okunmasını emreden el-Kaa,im bi-emrillâh parlak bir tören ile karşılamağa hazırlandığı Tuğrul Beyden hilâfet merkezine girmesi için izin ricasında bulunan bir nezaket mektubu aldı ve Tuğrul Bey 25 ramazan 447 (17 ocak 1055)'de Bağdad’a girdi. Fakat ertesi gün şehirde çılîan bir kargaşalığa Kerh mahallesinde oturan gi’îlerin karışması ile durumun ağır bir şekil alması üzerine, âsiler te ’dip edildi ve Tuğrul Bey tarafmdan el-Melik’ür-Rahîm 

Husrev Fîrûz ve adamlannm yakalanması ve hapsedilmesi ile, 120 yıldan fazla bir zamandan beri hüküm süren şi’î Buveyhî devleti sona erdi, l’uğrul Bey kumandan Ay-tigin’i Bağdad’a gihne (vâli) tâyin etti, para bastııxJı. Halîfeye, eskisine 50.000 dinar ve 500 “kor” buğday ilâvesi ile, yıllık tahsisat ayrıldı. Sonra, Bağdad’da kendisinin yaptırdığı sarayda halifenin hediye ettiği, kıymetli taşlarla süslü, 

bir altın taht üzerinde oturan Sultan Tuğrul Bey böylece Bağdad ve Selçuklu Oğuzlarının yayıldığı Irak-ı Arap memleketlerini kendi devletine bağlamış, aynı zamanda Abbâsî halifesini himaye etmek yoluyle sünnî îslâm dünyasının müdâfaasını da üzerine almış bulunuyordu. Çağrı Beyin kızı Hatice Arslan Hâtun’un el-Kaaim bi-emrillâh ile evlenmesi sayesinde de hilâfet âilesi ile Selçuklu hânedam ara

38 SELÇUKLU TAİRim

Page 49: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 49/201

sında bağlantıyı kuvvetlendiren bir akrabalık Icu- rulmuş oluyordu.

Sul t an Tuğru l Bey ’i n Dünya hükümdarı il ân  edilmesi: 

Arslan’ül-Besâsîrî’nin Fatımî] erden aldığı yardımlarla Rahbe’de kuvvet toplaması üzerine ona karşı gönderilen Kutalmış’m yenilmesi (1057 ocak) Tuğrul Beyi sefere zorladı. Aynı ay içinde harekete  geçen İbrahim Ymal ve Yâkutî ile birlikte sultan Musul’a yönelince Besâsîrî Suriye’ye kaçtı. Sincar ve Cizre hücum ile alındı. Mervânî hükümdarı ile HiUe hâkimi bir kere daha itaatlerini bildirdiler. Tuğrul Bey, Musul ve Sincar havalisini İbrahim Yı- nal’a tevdi ederek, Bağdad’a gelişinde hilâfet veziri 

tarafından büyük bir törenle karşılandı. Halife tarafından hilâfet sarayına dâvet edildi ve burada Sultan Tuğrul Beyin İslâm âleminin müdafaasını deruhte edişini meşrulaştıran bir tören yapıldı. Bütün Selçuklu devlet ricalinin ve hilâfet erkânının hazır bulunduğu bu törende Tuğral Bey kendisini hilâfet tahtının yamnda hususî surette hazırlanmış tahta oturtan ve teşekkürlerini ifade eden halifeye hürmetle mukabele etti. Bundan sonra el-Kaaim bi-emrillâh sancaklar, hil’atlar verdiği Tuğrul Beye tac giydirmiş ve altın kılıç kuşatarak onu “Doğunun ve Batıoın hükümdarı” ilân etmiş (26 zilkade 449 --- 25 ocak 1058) ve ona Ebfı Tâlib künyesi ile Kükn’üd- dünyâ ve’fl-dîn lekabını ve Yemîıı-ü emîr’il-mü’minîn ünvanmı vermiştir. Böylece İslâm dünyası üzerindeki hâkimiyeti tasdik edilmiş olan Tuğrul Bey aynı

SELÇUKLU TAKÎUÎ .3 <)

Page 50: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 50/201

zamanda yeryüzünün dünyevî hükümdan ilân edilmiş bulunuyordu. Bu durum, bir yandan şiîliği kaldırmak, bir yandan da batıya doğru fütûhata devam etmek hususunda Tuğrul Beyin düşünce ve siyasetini tamamiyle takviye etmekte idi. Bu arada, Ku- talmış’m kardeşi Resul-tigin’in Hûzistan’daki isya- mmn bastınimasmdan sonra İbrahim Ymal’m da 

emir almaksızın Musul’dan ayrılarak, eski bölgesi Hemedân’a gitmesi üzerine, Musul bölgesi Besâ-sîrî’- nin istilâsına uğrayınca, oraya ikinci bir sefer yapan Tuğrul Bey, Nusaybin’e kadar üerlediği zaman, vazifesinden izinsiz ayrılması halifeıün aracılığı ile cezalandırılmayan İbrahim Yınal’m Pâtımîler ve Besâsîrî’nin de tesiriyle açıktan açığa isyajı ettiği haberi üzerine geri döndü ve zevcesini, ordusunun bir kısmını veziri Amîd’ül-mülk ile Bağdad’da bıraka

rak, kendisi âsi şehzadeyi takibe başladı. Fakat, sevildiği bir bölgede olduktan başka, kardeşi Ertaş’- ın Muhammed ve Ahmed adlarındaki oğullarının askei’leri ile de hayli kuvvetlenmiş olan İbrahim Yı- nal karşısında müsbet netice alamayan Tuğrul Bey Bağdad'dan yardım isterken. Çağrı Beyin oğullarını: Horasan’dan Alp Arslan’ı, Kirman’dan Kavurd’u, Anadolu hududundan da Yâkutî’yi süratle yanına 

çağırdı ve Rey civarındaki savaşta (1059) âsi orduyu mağlûp etti. Esir alınan Ahmed ile Muhammed öldürüldü ve İbrahim Yınal da kendi yayının kirişi ile boğduruldu. Tuğrul Beyin meşguliyeti sırasında yeniden harekete geçen Arslan ül-Besâsîrî, Bağ- dad’a kadar ilerlemiş, halifeyi Bağdad’dan çıkara- ra;k hutbeyi Fâtımîler adma çevirmiş, ezanı şiî tarzında okutmuş, Basra ve havalisini zapta girişmiş.

4 0 SELÇUKLU TAİR.İH1

Page 51: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 51/201

fakat Tuğrul Beyin muzafferen Bağdad’a gelmekte olduğunu öğrenince kaçmıştı. Bağ-da;d’a ulaşan Tuğrul Bey, Besâsîrî’den kurtularak dönen halifeyi karşılayıp katırının dizgininden bizzat çekerek, onu sara5ana götürdü, makamına oturttu ve Sav-tigin, Humâr-tigin, Gümüş-tigln ve Erdem gibi büyük ku- manda,nların dahü bulunduğu kalabalık bir ordumuı 

babında derhâl Besâsîrî’yi tâkibe çıktı. Hille’de yakalanan Besâsîrî ku''/vetleri mağlûp edildi ve kendisi öldürüldü (ocak 1060). Hâdise, Bağdad’da ve sünnî İslâm âleminde büyük bir sevinç yarattı.

Sul t an Tuğrul Bey ’i n vefa t ı: 

Bu sırada Tuğrul Beyin pek sevdiği ve devlet işlerinde nüfuzu olan s^evcesi öldü ve Tuğral Bey halife el Kaaim bi-emrillâh’in kızıyle evlenmek istedi. Nikâh 

ağustos 1062’de kıyıldı, fakat evlenme işi ile pek fazla meşgul olunamadı. Esasen yaşlanmış olan Tuğrul Bey bu sırada isyan eden Kutalmış ile uğraşmak mecburiyetinde kalmıştı. İbrahim Yınal ile işbirliği yapmış olan Kutalmış onun mağlûbiyetinden sonra, kardeşi Resûl-tigin ile birlikte saltanat dâvasına devam ederek, Gii'd-i kûh kalesine çekilmiş ve vezir Amîd’ül-mülk tarafından kuşatılmıştı. Bu sırada. 

Bağdad’da bulunan ve büyük şenliklerle düğünü yapılan Tuğrul Bey Rey’e dönerken hastalandı ve bir daha kalkamadı. Nihayet 8 ramazan 455 (4 eylül 3063)’te 70 yaşında olduğu hâlde vefat etti. Rey’- deki türbesine gömüldü. Adaleti ve dindarlığı bütün kaynaklarda belirtUen Tuğrul Bey zekâsı ve siyasî görüşlerindeki isabet ile, Selçuklu ailesi içinde temayüz etmiş, bu sebeble Selçuklu devletinin ilk sul

SKLCÜKLU TAiTîfti! 4J

Page 52: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 52/201

tanı olmuş ve 25 yil süren saltanatı esnasında teme-lini a ttığı büyük Selçuklu İmparatorluğunun Yakın doğuda dinî anla şmazlıkları giderici, âsây işi yerleştir iei vasfı ile de sar sılmaz bir siyas î teşekkülolarak gelişmesini temin etmiştir . B u itiba r la T uğrulBey Türk ve Islâm tarihinde seçkin bir yer tutmak-tadır.

Sultan Alp Arslan:

Sultan T uğrul Bey in çocuğu y ok tu. B undan do-lay ı o, kardeşi Çağn Bey in oğlu Süley man’ı velîahdgöstermişti. V efatı üzer ine, K uta lm ış’ı muhasar ay ıbıra kar ak acele başkente dönen vezir A mîd’ül mülk Süley man’ın sultanlığını ilân etti. Fa k at, hük ümdar-lığı kardeşine bırak mak istemeyen A lp A rs lan v âlibulunduğu Merv ’den süratle yetişemeyince, kendi

adına K azv în’de hutbe okutan, (Y us uf Y'mal’ın oğlu ve İbr aihm Y ına l’m k ardeşi) Er Sığun ve E rdem’in

 y ardımları ile duruma hâk im olmağa çalıştı. Süley mang üçsüzdü. Bu ar ada ordu başında Rey ’e gelerek, ken-disini sultan ilân etmiş olan K utahnış, A lp A rs lanile Dâmg an civ ar ında k arşılaştı, mağlûp oldu; k a-çarken atından düşüp öldü, kar deşi Resûl tig in deesir edildi. A lp A rs lan Re y ’de 7 cemâziyelevvel 456

(27 Nisan 106 4)’da tahta çıktı, 36 y aşınday dı. S ul-tan A lp A rs lan A mîd’ül mülk’ü azlederek yerineMerv’de iken k endi veziri bulunan N izâm ’ül mülk’ütây in etti, yüks ek dev let mak am lar ında değişiklikler y aptı. Musa Y abg u’nun Herat’ta baş kaldırma ha -reketini, bu ihtiyar amcasını yanına almak suretiylebastırdıkta n ve K irr nan’da kardeşi K av urd’un sal-tanat dâvas mı da bağışlay ıcıhğı ile ta tlıy a ba ğladık -

\ z SEL ÇUKL U T A RİHİ

Page 53: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 53/201

tan sonra, fütûhata devam etti. Esasen Alp ArslaııK irm an’a K afk as y a’dan gelmişti. Or adaki T ürk k it-leleri B izans’a karşı harek et halindey di. T uğrulBey in Bizans başkentine elçi gönderip, imparatoriceTheodora’dan hayli hediye ve para almasından son-ra da, Türkmenler kollar hâlinde Erzurum, Ahlai;,Muşve civ ar ına kadar sok ulmuşlar, Malaty a ile

Şarkî K arahisar (K olonia )’ı ele geçirmişler, U r fa’ y ı kuşatm ışlar, diğer taraf tan K ızılırmak bölgesineka dar ilerleyerek, Sivas’ı zaptetmişler (1060) ve im-par ator K onstantinos Duk as ’ın g öönder diği Bizanskuvvetlerini (1061) de mağlûp etmişlerdi. Dînar, K a-par, Cemcem, T uğ tıgin, Sâlar i Horas an ve diğerbaşbuğların idaresinde hareket eden bütün bu kuvvet-ler Y âk ut î’nin emrinde olup, kışlar ı A zerbay can’adönüyorlardı.

 A zerbay can ve kafkas y a harek âtı:

Sultan A lp A rslan 1064 baharında A zerbay-can’a hareke t etti, kendisi Erra,n’da L or i küçük Erm eni k ırallığım itaate aldıktan sonra, G ürcis tan’agirer ken, yanında bulunan oğlu Melikşah ile vezirNizâm ül mülk de A ras nehri boyunda Sürrhari(Sürme li Çuk ur u)’y i ve kiliseleriy le meşhur müs-

tahk em Meryem nişîn kaJesini ve civar lar ını zaptet-tile r. Oğlunun başar ısından çok memnun olan A lp A rslan, onları da y anına alarak, Sepîd şehr’i hücumile ele geçirip, müteakiben Bagrat hanedanının başkenti olup B izans’a bağh bulunan ve Rumlar ta ra-fından müdafa a edilen, surlarıyle meşhur, A ni’ye y ürüdü ve şiddetli hücumlarla bu şehri zaptetti(16 ağustos 1064). Sonra huzura gelip tâbiiy et ar

SEL ÇUKL U T A RİHİ 43

Page 54: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 54/201

zeden prens Gag îk île bir likte K ar s’a girdi. A ni’ninfethi Islâm dünyasında büyük memnunluk yarat-mış, her tar afa fetihnâoneler y as ılmış, bizzat halife A lp A rs lan’m başar ısını belirten, ona ve müca hit-lerine teşekkür eden bir beyanname neşr etmiş, sul-tana “ Eût’l feth” ünv anım vermişve bu büyük seferBizans İmparatorluğunu A lp A rslan üe anlaşma

teşebbüsüne mecbur etmiştir .Rey ’e dönen A lp A rs lan, K av urd meselesinihallettilcten sonra, Merv’e g itti ve orada oğlu Melik şâh’ı sonr alar ı T erken Hâta n (Celâliye) diye meşhur ve Melikşah üzerinde çok nüfuzu olan bir Kara hanh prensesi ile ev lendiMi. Müteakiben oğullar ıile akra balarını ülke sinin çeşitli yer lerine “melik”tâyin etti. B una göre, ihtiy ar amcası Y abg u Mâzenderân’a, kardeşi S üley man B elh’e, diğer kar deşi îl

 yas T ohar istan ve Sag aniy an’a, oğullannda n A rslan şah Merv ’e, A rs lan A rg un Har ze m’e, Togan şah Her a t’a “m elik ” olmuş, E rtaş’m ik i oğlundan Mes’udB ag şur’a ve Mev dud îs f iz âr ’a gönder ilmişti. Daha son-ra diğer oğlu A y az, Süley man’ın yerine B elh’te, T u-tuşSuriye’de, Böribars Herat’ta, Arslan Argun Hemedân ve S âvc’de bulunm uşlardır,

 A lf A rslanhn doğu sefer i:

106.5’te doğu seferine çıkan Sultan A lp A rs lanCey hun’u gerçek T ürk istan’a g irdi. Hazar denizikenar ındaki M ank ışlak ’ta K ıpçak reis i ile s av aşarak,onu itaate mecbur etti ve sonra büyük babası Selçuk”un mezarını ziyaret etmek üzere, Cend’e yönel-di. T âbiiy et arzeden Cend hâkim i, sultanı S abr an’dahediyelerle kar şıladı. Ziy arette n sonra Ha re zm’in,

44 SBLOTKTJÜ TARtHÎ

Page 55: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 55/201

merkezi C4ürgânç üzerinden Mei'v’e dönen (mayıs1066) Sultan A lp A rs lan’ın bxı ilk T ürk istan sei'eıiile eski ataları ülkesinin Mâverâünnehir ’e komsnta rafları Selçuklu dev letine bağlandı. S ultan Nişâpûr yakınlarında “cenneti âlâdan bir örnek olanRadg ân” a gelerek, oğlu Melikg ah’m velîahdlik tö-renini yaptırdı ve aynı yıl ortasında (temmuz 1066)

Nişâpûr’a g itti. Müteakiben K irm an meliki K av urd’un son isy anım da bas tıran (1067) ve K irman’danŞîraz’a doğru harek etle İs ta hr kalesini tâbiiy ete aJarı A lp A rslan artık bundan sonrak i bütün g ay retlerinibatı cephesine, yani T ürk men kuvvetlei'inin fasılasızolarak a k ınlanna devam et tik leıi ve Orta A sy a’daiımütemadiyen kalabalık kitleler hâlinde buralara gelen T ürk ler sebebiyle zaptedilmeKİzai'iıret hâlini al-mışolan Andohı üzerine teksif etti.

4 — MalaKgirt Meydan Mtıharebesi

Smmşın hazırhk devresi:

Uzak bozkırlardaki yurtlarından bir daha dön-memek üzere gelerek, Selçuklu hizmetine giren vebu dev letin şuurlu sev k ve idares i a ltında Bizans sı-nırlar ına y ığılan, cengâverlik hisler i îslâmiy etin g a-

za ve cihâd anlay ışı ile iy ice g elişmişT ürkmen k it-lelerinin, üstelik yayla ikMmi ve bol otlakla.riyle ken-di y aşay ışlarına son derece elverişli hay at şartla rın-dak i A nadolu’ya, sahip olmak istemeleri kadar tabiî bir şey olamazdı. T uğrul Bey zamanından beri A zer-baycan ve E r r an’ın B izans’a bağlı Erm eni,' Gürcüve A hbaz hükümdarlarının mağlûp edilmesi ve Gen-ce, A ni, K ars g ibi mühim strateji merkezlerinin ele

S lil .ç ui c m T A K llil Cİ5

Page 56: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 56/201

geçirilmesi ile or tay a ve kuzey A nadolu’ya doğruak ınlar icrası hay li kolay laşmış oluyordu. Y ine bu y ıllarda Gümüg tig iiı, A fşin, Ahmed §a,h, Sâlar i Ho-rasan g ibi bey ve k umandanların idaresindeki T ürk -men boyları, Selçuklulara tâbiiyeti kabûl etmişküçük A rap hükümetlerinin s ıralandığı güney sımrlannda n A nadolu içlerine aicmaktay dı. İlk bakıgta

intizamsız çeteler tarafından maksatsızca yapılmışgibi g örünen bu ak ınlar hak ikatte ba§ı bo§ olma-dığı gibi, esas gay e de sadece ga nimet elde etmek değildi. Sultandan emir ala.n T ürkmenler in hücumnokta ları g ay et iy i tertiplenmiş, g idecekleri şehir vekas abalar , uğrak mahalle ri te sbit edihnişti. T uğrulBey in, A lp A rs lan’ın dikk at ve ısr ar la tatbik edegeldikleri akınlann daha ziyade askerî yönden ehem-miyetli yollarla, kalabalık Bizans kuvvetlerinin ba-

rınağı kaleler civ ar ına te ks if edildiği, ta hr ip müfreze-ler inin mümkün mertebe az kay ıpla düşman askerî  y ığmaklarını dağıtm ay a ça lıştık ları, erzak depolarına,harp malzemeleri'ne k arşı faaliy et g öster dikleri buha,rekâtta sultanın umumî tâlimatına aykırı davra-nanlar ın ağır tak ibata uğram aları bütün faaliyetinbelli plân dahilinde y ürütüldüğünü ortay a koy makta-dır, Nihayet kendileıine yeni bir jmrt edinmek mec-

buriy eti ile sav aşan T ürk menler in ruhî durumları daunutulmamak gerekir. Sultanlar hassa ordulariyleimparatorluğun başka cephelerinde meşgul bulu-nurlark en, T ürk menler ve akıncılar, eski T üi'k har pusûlüne uy g mı tarzda, düşmanı y ormak, direnmenoktalarını hırpalamak, ahâliyi yıldırmaktan ibaret,gelecek istUâyı kolay laştırıcı vazifelerini y apıyor-lardı. Küçük çapta, fakat fasılasız olarak, yıllarca

4(J S i ; i .ÇUK f. l . I T A K İHİ

Page 57: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 57/201

süren haz ırlık devres inin tek hedefi A nadolu’yu al-mak ve onu T ürk y urdu haline g etirmekti. Böylecîc'1071’den önceki y ıllarda, bir i dik kati çekmeyecek derecede ufak gruplar hâlinde görünmekle beraber,dalga dalga ve tükenmez insan selleriyle arkası mun-tazaman beslenen T ürkmen kitleleri, diğer i de eskipa r lak lığının artığıy le geçinmeğe mecbur bir hey ûlâ,

 y âni Bizans İmparato rluğu olmak üzere, ik i kuvvetkarşı karşıy a gelmişti. Hâ,diselerin gelişmesi ik ikuvvetten birinin diğer mi mutlak a yok etmesinizarurî kılıyordu. Y a B izans bütün doğu sınırları bo-

 y unca yükselen ve serpintilerini kendi içinde hisset-tiği bu istUâ çığını eritip mahvedecek, y ahut A nado-lu üzerine gelen kuvvet oradaki devleti tamamenezecekti. Malazgirt sahrası tarihin bu kesin müca-delesinin vuk ua g eldiği y er olmuştur.

Bizans y ak laşan tehlikenin pek far k ında değilgibi idi. İmparator K onstantinos Duk as ’m ölümüy le(1067), onım üç oğlu adına, yerine geçen imparatoriçe Eudox ia zamanında Doğu Roma dahilî karışıkhklar içinde bulunuyordu: Sarayda menfaat esası-na göre kurulan grupların yersiz müdahalelei'i yüzün-den sars ılan imparato rluk ta or du iyice ihmale uğra-mış, bilhassa ey âletlerdeki ve bu ara da A nadolu’dak i

ask erî birlikle r yiyeceksiz ve parasız bırak ılmıştı.B unlar kendi ülkeler ini y ağmahy orlar, ha lkı soy u- y orlardı. 1067’de Malaty a’y a kada r gelen A fşin ida-resindeki T ürk menlere kar şı duramam ışlar ve onunK ay ser i’ye ak mına engel olamamışlar, K Uikya ta -ra fla rında dolasan T ürk menler i püsküi'tmeik üzeregönderilen general Nikephoros B otaniates kuvv et-leri, muharebe etmeden, dağılmışlardı. T ürk baskı-

SELÇUK L U T A EİHİ 47

Page 58: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 58/201

sının artması împarator içey i idar enin başına bir er-keği g etirmeğe mecbur etti. V e o asîl bir âiledenolup, S ar dika (Sof y a) duk alığı zamanında Peçeneklere karşı ba ğanlar kazanan Romanos Diogenes ’i,hükılmet darbesi teşebbüsünden bu çIu bulmasınarağmen, kendisine koca seçti; böylece Diogenes 1ocak 1068’de imparator ilân edildi. Diogenes’in ce-

sareti, a tılg anlığı, askerî kabiliy eti; Ölen imparatonm kardeşi Caesar loannes Duka.s ile birlik te, Dukas’ın taçtan mahi’ura bırak ılan oğullannın ta r af-ta r ı fey lesof Mik hael Psellos dışında bütün B izanstar ihçiler i tar af ından belirtilmek tedir. F ak at yineay nı kay nak lara göre, Romanos mağrur, kendinegüveni fazla, dalk av ukluktan hoşlanan bir adamdı.Memleketini barışa k av uşturma y ı birinci vaaife sa- y an yeni imparator, tahta çıkışından ik i ay kadar

sonra, mart 1068’de Franiklardan, Uzlardan, Make-donyalIlardan acele topla dığı ordu ile sefere çıktı.Mâliye nin bozukluğu dolayısiy le as kerler i erzaksızve silâhsızdı. Fakat uzun zamandan beri ilk defa or-dunun başında bir imparatorun buhmuşu kay da de-ğer bir hâdise teşkil ediyordu. Diogenes bu sefer indeKayseri Sivas Divriği T oroslar Haleb yolunu takibengüneye inmiş, Menbic’i zaptetmiş ve kış ay lannda

 îs tanbul’a dönüşünde büyük törenle karşılanmıştı. A ncak imparator bu dolaşma es nasında ne Nik s ar’ınT ürk ler taraf ında n tahrip edilmesini, ne de onlar ın A hlat üssünden hareketle tâ Eskiş<îıhir y ak ınlannda Â morion’a kadar sok ulacak , bu meşhur şehri y ağmala ma lar ını önley ememişti. Diogenes ertes i y ıl,;l069’deki, ikinci seferinde Kayseri, Palu ve Sivasbölgelerinde haı ekâtta bulunmuş, fak at aldığı esir

48 SELÇUKLU T AEÎHS

Page 59: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 59/201

teri öldürten imparatorun önünden munta'zfi.Tnan ge-riley en T ürk menlere kar §ı her hang i bir ba;?arı e!(:î>’edemeden bagkentine dönmügtü. Nitekim bu sc:nt\Bizans or dular ı A nadolu’da iken, bir akıncı g'ru;;}Ka,yseri’y i y ağraaladîğı g ibi, diğer müfrezeler d<;,general rütbes i ile Malaty a kuma ndanlığına tâjrUıedilen Ermeni Fiiaretos’u kaçmaya zorlayarak,

paratora sîğnımay a nıccbur etrnıis, başka Türlcm;:;’!ak mcıları da memlekeıin ortasındoJîi “A nalolik"ey âletinin merkezi zengin ve nüfuzca k alabalık K on- y a’y ı y ağma ve ta hr ip etmig ler ve, Iî:ililâa. geçitleriK ata turia s tar af ından tııtuîmasma rağmen, güney 

 y olu ile Haleb’e ıılagraağ'a m,uy;î.f.fak olmuşiardu1070’te tekrar muharebeye hazuianan Diogenen, sa-ray dak i m.uhâiifler in tes iri ile, seferden alskondiî.

 Y erine yola çıkan dog iı orduları baç;kum.andanı Ma

nuel K omnenos Sivas civ arında Er Sığıın tar af ındanmağiûp ve beraberindeki Nikephoros ile birlikte,es ir edildi. Oğuz Y ıva boy umm bağında bulunan buT ürk k umandanı, Selçuklu ailesinden olup, A lp Arsla n’m eniştesi idi ve saltanat dâv asına k alk ıştığıiçin, sultanın emri ile A fşin taraf ından tâkipediliyordu. E s ir Manuel. nâzik durumunu farkettiğiâsiy i B izans’a gitmey e ik na ederek, onu İstanbul’a

g ötürdü ve o. impar ator taraf ından karşılandı. A f -şin bu münasebetle P hr y k ia bölgesine g irmiş, D e -nizli y ak mmdak i Honas (K honae) şehrini y ağmala -

 y ıp, t9.hrip ettikten sonra, akmlarmı Mf irmara sa-hillerine kadar uzatm ıştı. İmpa rato r Dİog enes’infa al durumuna ve uzun cevelânlarma r ağmen A na-dolu’y a T ürk hücımılan g ittikçe artıy or ve daJıaumk bölgelere yayılıyordu. Mühim nokta, bütün bu

1!)72 — Girinci Basılış— F. i

SIİI ÇUivU.) T ^f âl îl î la

Page 60: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 60/201

lîâdisele i' boy unca teşebbüsün daima T ürîvler elindebulunması idi. T ürk leri yok etmek, veya ge rilerepüskürtmek maksadı ile sefere çıkan Diogenes programmı tatbik edemiyor, beklenmedik yerlerde ansı-zın or tay a çıkan ak ıncılar dolay ısiy le sık sık yön.değiştirmeğe mecbur kalıy ordu. A nadolu’nun y ıpratîlması siy asetini, sabırla tak ip eden Stıltan Alp

 A rslan her gün. bir az da tia hedefine y aklaşmakta idi.Şüphesiz bu hâdiselerin zoru üe Romanos Diogenesmeseleyi kökünden halletmeğe k arar v erdi ve ka~labahk bir ordu başında, T ürk ler i A nadolu’dan sür-mek ve arkasından İr an’a y ürüye rek Selçuklu başkentini zaptetmek azmi ile, yola koyuldu (13 mart1071).

O sıralarda A lp A rs lan Suriy e seferine çıkmışbulunuyordu. G örüldüğü üzere Selçuklu temel siyase-

tinden bir olan Fâtımîler ile mücadele tesirini göster-mekte ve Selçuklu devleti kuvv etini arttırdıkça,,çeşitli Islâm ülkeler inde eskiden olduğu g ibi, A bba-sî hutbes i ikame edilmekte ve Se lçuklu sultanınınhâkimiyeti tanınmakta idi. 1070 senesinde Mekkeemîri îslâmiyetin iki büyük merkezinde, Mekke veMedine’de hutbey i el Kaaim adına ok utmağa başla-mıştı. A y nı y ıl içinde Mısır’da ik tidar mücadelesine

girişen Hamdânilerden Na sr’üd devle, rak ipleriE m îr’ül cüyûş Bedr’ül cemâlî ile diğer kumandan-lar a kar şı A lp A rs lan’dan y ardım is tediği ve onuSuriy e’y i za pta teşvik ettiği zaman s ultan ana siya.seti icabı, hemen harekete geçti. Azerbaycan’dan gü-neye inerken, doğu A nadolu’da E rme niler ta r afın-dan kor anan B izans’ın müstahkem kalesi Ma îazg irt’s:bir hücumda zaptetti; Meyâfarikîn (Silvan), Âmid

SEL ÇUK L U T A UİHİ

Page 61: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 61/201

(Diyarbakır) ve havalisini tâbiiyetine jıJdı. Bizanselindeki U r fa’yı uzunca bir kuşatmadan sonra, v ak itgeçirmemek maksadıyle, yoluna devanı ederelc, Ha-leb’e indi. İlk B izans elçisi orada y anm a geldi. Sür- y ânî ta r ihçis i Barhebraenıs’un rivay etine göre. A na -dolu’da y ürüy üş hâlinde olan imparator, Malaz-g ir t ile A hla t’a karg ılık, Menbic’i Se lçuklulara bıra k -

may ı vâdediyordu. Ha lbuki T ürk istüâ y ollannınüzerinde bulunan Malazg irt ve A hlat, A nadolu fütûhatı bakımından fevkalâde mühim mevltîlerdi. Sulttan müsbet cevap vermedi. O zaman, batı Anadolu’-dan dönen A fşin’den aldığı, B izans toprak larının hiçbir yerinde ciddî mukavemet unsurunun mevcut bu-lunmadığı y olundaki rapor kendisini takv iye etmişti. Haleb hâkimi Mhtîâsslerden Mahmud’u huzurunag etir tip, oradan Şam’a y ürüdüğü sırada, imparntor

idares indek i B izans ordusunun doğu A nadolu’yailerlediğini haber alır almaz, derhal geri döndü (7nisan 1071); çünk ü o âna kadar B izans ile karşfüaşmak ihtiyacını duymayan ve daha ziyade Anadolu’-nun fütûha t bak ımından olg unlaşmasını bekleyensultan, a r tık B izans’ın çıkar abileceği son ve en k a-labalık kuvvet ile hesaplaşmak zama nının geldiğineinanmıştı.

 împaı ator Diogenes uzun hazırlık lardan sonra, y üzbini aşan bir ordu ile, A nadolu k ıt’alanm n y ığı-nak yeri olan Sakary a kıy ılar ına gelmiş, burada y c'niden te rtip ve tanzim ettiği ordusunda bazı tensi-k at y apmış, bu arada kendiler ine g üvenemcdiğı Nikephoros B otaniates ve benzerlei'i gibi değerli ku-mandanlarla bir kısım askerini îstanbul’a iade et-mişti. İmparato rluk or dus unun ağırlığım 3.000 araba

S l i t C ü K H l T A R İH t 5 1

Page 62: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 62/201

taşT.yor, bunları tak ip eden tür lü muhas ar a âletler!arasında,, îslâ.m Iraynakîarında etraflıca tasvir ediîdiği üsere, 1.200 kig i tarafnıda n îmllam laıı mus.zzam. bir iTıancımk bulunuyordu. Bütün belirtiler imj3ara toru’i kesin netice a lmak mak sadım g üttüğünü vemünrkdn olduğu tak dirde , tr an’a kadar iler lemeğitasa.r'E.(l(ğim göstermelcte idi. Sivs.s’a gelen Dioge

nes, A lp A rs lan’ın Suriy e’den ay rıldığını öğrenincebir harp meclisi top’ay ar ak y apılacak işler i g örüştü.Onun g'itrurunu ok şam ak ta menfaat umanlar ..Sel-çuklu dev letinin merkezine y ürüme ği teklii: ediy or-lar; fakat Nikephoros Bryennios ve Joseph Trak‘haniotes g’tbi tecrübeli ve ihtiyatlı kumandanlar mem-leketten usak laşmanm tehlikeli olacağım, nihay etErgu.rurn’a kadar gidilebileceğini, lüzumlu te dbiî“Ie.rahndsl'itan sonra sultam oraya çekmenin, hattâ etra-

f ı tahr ip ederek. T ürk ordusunun iâgesini güçleştir in enin u7/g un olacoğım ileri süriü,yoriar.dı. İmpa-rator bu tavsiyeleri dinlemedi ve îran içine dalmak nij/etijde Srzu.îai.ra’a geldi. Kendisine olan güvenidola.y.îsiy]e or dusunu parçalamağa başladı. F rank -lar ve Unlardan 10.000 kadar ım T rak haniotes ileNor man şeflerinden Urselius kumandasında, geçile-cek y ollar ın e.mniyetini sa ğlamak vazifesi ile, A h-

la t’a şev ketti; bir kiîsmım da, A bhazlar a yar dım bahânesi ile, fakat hakikatte ordusuna erzak teminetmek için kuzeye gönderdi. Geri kalan kuvvetleri île Malazg ir t’e y ürüdü. Y olda Ermenis tan ve Elcezîre birlikleri kumandam Ba.silakes Ma,gistros maiyetindeküerle impara tor a iltihak etmişti. O civar dakiBizans kuma ndanlarından Leon Debatanes, y.azdığıbir mektup ile inaparatora, sultanın k or kar ak Bağ

s?. SıELCUKLU T A ÎÜH!

Page 63: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 63/201

dad'a doğru çekildiğini bildirİ3>'or ve I];îi db:vkc3 debu haberin doğruluğunu tas dik ediy ordu. V ak ıa A.lp A rsîan Musul is tikametinde ilerlemiş idi; fakat bu.onun Eİ2;ans'tan çekindiğinden değil, mulıareboy eiyice hazrrlık yapabilmek ve Bitlis \ ı;:erindon Maiazg ir t’e ulaşmak balcmımdan o yolu daha elverişlisaymasmdan ileri geliyordu.

Diog’enes nisbeten bir kuvvetîo. koruduğuMala:?girt'i teslim olmaya zorkıyıp, aman vcrmesi'nerağmen, müdâfîle ri öldürttükten .sonra, 7.aferdenemin bir hâkle, or dusundan ay ırdığı diğer bir par-çayı, Bas ilakes emrinde, A hlat civ arında hücumauğray ?m kıt'ala rma y ar dıma gönderdi. Basilakeskuvvetler i ile sultanm öncüleri aras nıda ilk çarpışma vukua geldi (24 ağustos).

Şam/ı zaptetmek üzere yeter say ıda a:!ker bı-

rakan Alp Arslan, Haleb'den ayrıldıktan sonra, gö-rüldüğü gibi, önce doğuy a y önelmiş ger ekli savaşhazırlığını \ 7 aparak ve kuvvet tedarik ederek kuzey edönmüşve Diogenes'in Malazg irtli tehdit ettiğini ha-ber ahnea j^ürüyüşünü hızlandır mıştı. Cebri y ür ü-

 yüşeisnasında at ve develerin çoğu ölmüş, bilhassaFıra t'ı geçerken ağırlıkla rdan bir kısmı ha r ap ohmuştu. B u sür'at üe fazla kuvvet taşımanın zor lu-

ğuna ilâveten, iaşe g üçlüğünü de hesaba katan sul-tan, T uğrul Bey zamanından beri hizmet gören y aşhve yorg un Irâk ı A cem k ıt'ala nnı terhis ederek, azsay ıda, fak at g;enç ve dinç bir ordu ile A hlat'a ulaştık ta n ve vezir i Nizâm'ül mülk'ü, memleketin diğerbölgeler inde çıkması muhtemel herhang i bir kanşıkhğı önlemek v ey a harp sahas ına taze kuvv etler gönılermek üzere, kar ısı hatun ve şehzadelerle bir lik te

 y ı:LCU is :ı. .u t a iK İH İ 5;^

Page 64: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 64/201

Hemeclân’a yolladıktan sonra, Bizans ordusunun du-rumunu öğrenmek için, bir süvar i bir liğini ileriyesevketmişti. Böylece T ürk ordusunun öncüleri ileBizans kuvv etleri arasmda v ukua gelmiş olan, y u-kar ıda söy lediğimiz, çarp’şma T ürk zaferi ile ne ti-celendi. Selçuklu süvariler i kendilerini hâlâ A hla tg arnizonuna bağlı, mahdut mik tarda asker zanne-

den ve imparatora da öyle bildirmişolan Basilakes’imağlûp ve esir ettiler. İmparator tarafından hemenona yardıma gönderilen Bryennios da yaralı hâldeçekilmeğe mecbur oldu. B u ilk başar ıda ele geçirileng animet aras ında kıym etli bir ha,e, büy ük zaferealâmet say ılarak, B ağdad’a halifey e ulaştırılma k üzere Hemedân’da bulunan N izâm’ül mülk’e göndelildi. K açan By riennios’dan izahat alan Diogenes,Maİ8.zgirt’ten hareket ederek A hla t’a doğru ve M a-

laz g irt’in 10 12 km. y ak ınındaki Zahva sahrasmageldiği zaman, bu vâdiye hâk im tepelerin T ürk m üf-rezeleri tarafında n tutulduğunu g ördü ve olduğu

 yerde kararg âhını kurdu. O g ün ak şam k aranlığın-dan itibaren T ürk okçuları Bizans ordusunu tacizebaşlamışlardı ve gece düşma,n kararg âhına kadarsokulan küçük süvari grupları, aralıksız hücumlariy le, onları ta katsiz düşürmüşlerdi. 26 t,ğustos

1071 cuma sabahı T ürk ve Bizans orduları kar şı ka r-şıya mevzi almışbulunuy or lar dı.

Meydan muharebesi:

 îk i ordu arasında say ıca fark büy üktü. Kappadokia. PhrjT kia ve Elcezîre kuvvetler iyle B alk aney âletleri askerler inden başka, Emıenile ı^en, Güreülei'den ve ücr etli Frank , Norman, İslav , Uz ve

5î Sl iL CUKUJ T AKİHİ

Page 65: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 65/201

Peçeneklerden kurulu Diogenes ordusu, çoğu piy a-de olmak üzere, 100.000’den ag ağı değildi. Fakat,sadece k itle sav aşı yapabilen bu ağır har ek etli or-dunun çeşitli zümreleri ar as ında tam bir anlaşmaolmadığı gibi, kumandanlar içinde de zaferle a lâkas ı■olanların say ısı azdı. Daha 26 ağustos g ününün er-ken saatlerinde Peçenek ve Uz kıt’alanndan mühim

bir k ısmı, kendi saf lar ım terk ederek, soy daşlan olan.S elçuklular ta raf ına geçmişlerdi. Diogenes yabancıaskerler in durumlar ından şüphelenerek, ordug âhındakalan Uz ve Peçeneklere "kendi usııller ine g öre”sadâkat y emini ettirdi ve önceden A hlat’a şevket-miş olduğunu gördüğümüz T rakhaniotes ile Frank Urselius’un geri dönmelerini emretti. Fakat bu ikikumandan, s ultanın A hla t’a bizzat geldiğini anla•dıkları zaman, kuvv etleri ile birlikte F ır a t’a doğra

•çekilmişbulunuy or lar dı. B una karşılık, 4.000 hassaask eri ile birhk te y ek ûnu 15 20 bin tahmin edilensultan ordusu (İbn’ül Cevzî, 20.000; Sibt, îbn’ül A dîm ,A hbâr, Îbn’ül Esîr, 15 .000; îm âd’üd din 14 000; îb nü Munkiz, 13.000) Süley man şah, Mansur, Gevberâyîn, Pors uk, Bozan ve Sav tigin g ibi seçkinkumandanlar ın idaresinde, meşakkatlere ta hammül-lü ve çoğu bozkır muharebe usulünce yetişmiş, oi;

atmakta mâhir ve her birinin ayrıca birer yedek at;bulunan, serî manevra kabüiyetine sahip süvariler-den' kurulu idi. Herhalde buna A rtuk Bey, T utak ve•diğer T ürkme n beylerinin emrinde ay nı derecedcî çetin ve ak ınlar da iyice pişmişT ürk men birlik ler imde ilâve etmek lâzımdır. Disiplin altmda hareket etrmesini bilen T ürk birlik leri ar as ında anlaşmazlık da. y ok tu. Müşterek g azâ f ik r i ve A nadolu’yu ele geçir

SELÇUKLU TAIUMt 55

Page 66: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 66/201

rac gayesi onlan birleştiren unsurlardı. A nadolu’y a yöneltilmiş tahr ip sefer leri devammca dâima teşeb-büsü ellerinde tutmuş olan T ürk ler , son hesaplagvaa saatlerinde de duruma taonamen hâkim bulunu-

 yorlardı.. A lp A i’slan büyük muhar ebejn müciiimanların müba.rek günü cumaya tesadüf ettirmişve or~ duşunun manev iy atım takv iy e için, A bbasî halifes i

ar acılığı ile, İslâm düny asını âdeta seferber hâlegetirmişti. B ütün camilerde curo.a hutbesinde okun-mak üsere, el Kaaim’in has ırlatt ığı, metni A hbâr ’üdDevlet’is SeîcFJrâye’de kay ıtlı, dua her ta rafa g ön-der ilmişti. İki g ün önceki çarpışmada sultanın im a-mı fa k îh E bû Muhammed b. A bd’ii Meîik’il Buhârî’nin zafer in kesin olduğuna dair müjdes i bütün or -duy a duy urulmuştu. A lp A rslan, darbeden cnce, son.bir ba nş teklif inde bulundu. Fak at kadı İbn’ü)Mahleban ile kumandan Sav~ tigin başkanlığında,gönder diği hey ’eti iy i karşıla.mayan imparator , sul-ta nın anlaşma is teğini onun muharebeden kaçındığı'şeklinde anlay ar ak , mü.'îakerelere a,ncak Selçuklubaşkenti Rey ’de başlanabilece ğini söylemiş, hattâİsfaha n'da kışlamak ve hay v anlanm Hemedân’agöndermek niy etinde oldıığanu da açıklamıştı. B irİslâm mücâhidi olarak, sultanın barıştek lif inde bu-

lunması tabiî idi. Ancak alınan red cevabı ordudakisavaş azminin ar tmas ına yardım etti. Çatışma s aa-tini cuma vaktine kadar tehir eden sultan, hep bir-likte kılınan namasdan sonra, beyazlar giyinmişvekok ular sürünmüşolaralî, askerlere y aptığı hitabede;şehit düşerse, v ur ulduğu yerde g ömülmesini, idar eadamları ve icumandanların oğlu velîahd Melikşah’atâbi olmalarım vasiyet ettikten sonra, bir hükümdar

50 SEL ÇUKL T J TAİÎH.!

Page 67: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 67/201

ciarak değii, bir er gibi, devlet ve din uği'iında dögüşeceğini, sav aşmak istemeyenler in çekilip g itmek-te serbest olduklarım ilân etti; kendisinin, or du-nun herhang i bir erinden far klı bulanmadîğmı gikstei'mek üzere., atının kuy ruğunu eliy le bağladı ve onsaf larda çar pışacağını belir tmek maksadiy le de ok ve yayını bırakarak, kılıç ve topuzunu aldı. Bu es-

nada Bizans ordugâhında da dinî törenler yapıhyor,İlâhîler söyleniy or, eller inde renkli bayralvlaı ve bü- y ük haçlarla saflar ar asında dolaşan asilsâdeler voordu papasları askeri teşde g ay ret ediyorlardı. Öğleden az sonra her iki taraf muharebe nizâmını al-mıştı. İmparator merkezde idi, sol kanadına A nado-lu bir lik îer hıin ba.şmda K appadok ialı A leate s’i, sağkanadına Nikephoroo Bryennio.s emrindeki Rumelik ıt ’alarmı yerlegtirmig, Cae.'aar îoannes’in oğlu And

ronilnos’u geride yedek kuvv etler in baş'nda bır ak -mıştı. A lp A rslaıı ise, ordusunu dört ln;5rna ay ırdı.Bunlarda,!! daha ka labalık ikis ini muharebe saha-sının yanlarındaki tepelerde gizlice pusuya ya,ürdı,düşmanın g er iler ini t utma k la va? ,iicJcndirdiği üçün-cü kiTnıı da müsait mahallerde ınevıdknıdirdi ve Icendis i Diogenes’in k ars’ sında m.evki aldı. İll^ olarak T ürk merkez kuvvetleri, okçuların himayesinde hü-

cuma geçti. Bu cüs’î kuvveti bir anda ezmel: heve-sine dügen Diog enes bütün ordusu Ue karşı taa.rruzak alk tı ve çekilmeğe bağlayan T ürlîler i tâkip etti.

 A lp A.rslan ta rafından mah.âretle tatbik edilen sah-te r ic’at başarılı olmuşve ordug? ıhından hay li uz ak -laşan irrıparator, akşama doğru, pupular m bulundu-ğu yere kadar gelip dayanmıştı. Tih’k ordusuna'■'mumî hücum emri v erildiği zaman hatâsını anla-

? . .t ! .Ç UK l . U T A K I U I S ”

Page 68: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 68/201

 yan imparator çekilmeğe çalıştı ise de, B izans or-dusu cepheden, y anlardan ve düşman or dug âhı is -tika metinde sar kan süvar ilerle g eriden sar ılmış vebir çember içine alınmıştı. Y edek kuvvetleri kuma n-danı A ndronikos , impar ator un fa j'das ız çekilmegay i'etini maiy y etindekilere bozgun şeklinde göste-rerek kaçmağa teşebbüs etmişve bu, E rmeni k ıt’a

la nm n da uzak laşmasına sebep olmuştu. K aranlık baötiğı sıralarda Bizans ordusu g ittikçe dar alançembsr içinde imha edilmişbulunuy ordu. Y aralı ola-rak esir edilen Diogenes, yakalanan kurmay heyeti île bir lik te , sultanın huz uruna g etir ildi.

S ırf ta k tik bak ımından B izans mağlûbiy etininsebepleri şüphesiz y alnız Uz ve Peçeneklerin sulta-na katılmaları (Attaleiates, Mateos), yahut ErmeTiilerin kaçması (Süryânî Mikhael), veya imparato-

ru sevmeyen A ndronikos ’un muharebe mey danımterk i (Bry ennios, Zonaras ), değildi. Diogenes’in mu-harebey i idarede gösterdiği beceriks izlik (Psellos)âmillerden biri olarak zikredilebilir ise de, asıl sebebi A lp A rs lan’ın dik k atli bir sevk ve idare ile tatbik ettiği sahte ric’at, pusu ve uzak muharebe esnasınadaj^anaU: Bizanshlara yabancı, bozkır savaşusûlün-de ve T ürk ordusundaki maneviyat y üksek liğinde

aramak daha doğrudur. A lp A rslan Diog enes ile uzvın uzun konuştu.K ay nak larımızda belirtildiğine göre, sultan impara-torun barışmüzak er elerini reddini tenkid etmiş, B i-zans ordusunun askerî hatâlarını saymışve nihayetona, nas ıl ber muamele be klediğini sor muştur : Dio-genes’in, y a öldürüleceği, y ahut zincire v urularak  îs lâm ülkelerinde dolaştır ılacağı vey a, pek zay ıf ih-

58 SELÇUKLU T A SlJIt

Page 69: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 69/201

timalle, affedilip bir nâib s ıfatı ile, memlelcetirv' ;gönder ileceği cevabı üzerine, sultan onunla dostlu';kurac ağını bildirmiş, onu tes elli etmiş ve ta httakendi y anına otur tmuştur. Böylece T ürk sultanımerhamet, itidal ve insanlık duygularının bir örne-ğini daha vermişoluyordu. A lp A rs lan, kendisi ilebir it tifa k anlaşmas ı y aptığı Diogencs’i bir haf ta

kada r hususî çadırda bir hük ümda r g ibi mis af ir et-tik te n sonra, maiy etindek iler ve diğer esir asilzade-ler ile birlikte , bir T ürk süvar i k ıt’asının muhafaza-sında, memleketine iade etti (3 eylül 1071).

Muharebenin neticeleri:

Metni elde bulunmay an anlaşmamn kay naklar -da tesadüf edilen bâzı maddelerine göre, imparator,fidye olarak, bir buçuk milyon altın verecek, ayri

ca her sene 360.000 altın ödeyecek ve Bizans İm pa-ratorluğu içinde mevcut bütün müslüman esirler iserbest bırak acak , lüzûmu anında sultana asker î kuvvet gönderecekti. Arazi meselesine gelince, sul-tan Malazg irt, Urfa, Menbiç ve A ntak y a’nın dolay -ları ile birlikte, S elçuklulara ter kini istemiş, tek lifler iaynen kabûl eden Diogenes, arazi devrinin kendininancak tâcı muhafa za e ttiği takdirde m ümk ün olaca-

ğına işaret etmişti. B unun üzerine sultan icabındaDiogenes’e yardım vaadinde bulundu. Alp ArslanK arahanh’lara karşı doğuy a harek et etmezden önce,Bizans topraklarına g iren Diogenes, İs tanbul’da Konstantinos Duk as ’ın oğlu Mik hael’in imparator ilâtıedildiğini öğrendi ve, bilindiği g ibi, im paratorluk sa-lâhiyetleri alman Diogenes, Mikhael’in orduları ttıraf ından S iv as ’ta ve A dana’da mağlûp edildi, yalca.

SB İ.CU K İI.İ XA .R!f . li

Page 70: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 70/201

■arids, gözleri oy ukhı ve ka'patüdığı manastırda ıxdirap içinde öldü; bö^^'lece anlagnıayı tatbik g;üçle§ti.Müttef i'kîiiin öldürülmesi A lp A rs lan’ı îinlagma hü-kümlerim s ilâhla g eı çekleştinneğe zorladı ve haklıolar ak o, K uitalmış oğullaı ı ile T ürk men bey lerinebütün Anadoltı’nuıı zaptını, eraretti. Zamanın Bizanstarihçisi Büyeıınios’un T ürk ler i barısı bozmakla

suçlandırması doğru değildir. A ristag es , Mateos,ZoîîRras gibi o devir tarihçilerinin belirttikleri üzeresavanın te krar başlamasından tek sorumlu, Diogenes’î ve onun Ue alâkalı her şeyi unutmak istey en, gerçe-ği görmezlikten gelen Bizans olabilirdi. Çünkü, baştan bari anlatt ığımız şartlar alt ında, A ns.dolu için

 yapılan meydan muharebesinde A lp A rslan gibi birhükümdarın toprak talebinden feragat etmesi bekienemesdi. K ılıç hak kı olan anlaşmaj/ı y ürürlükte

tutmak için kuvvete müracaat mecburiyetinde ka-lınmışise, bu, galip ta rafm başvuracağı en tabiî ha-reket sayılmak lâsım gelir. Bu münasebetle kaydet-mek jrerinde olur ki, A lp A rs lan’ın aknıcılfsn başıbog bırak tığı, Bizans la ilg ilenmediği rivay eti ile, sul-tanın zaf erden sonra A îâver aünnehir’e doğru uzaklaamasmın buna deîil gösterilmesi ve esasen o za-man haSifplik yanında, sij asî teşek kül olarak, bir de

Bizans İmparatorluğunun bulunmas ı düşünce sininDoğu âleminin zihnlj; etinde j' aşadığı, hattâ A na dolu’-nun fethinden soni’a dahi Sultan Melikgah’ın, impa îator Aleks ios ile dos tluk kurabilmek için, bütün A nadolu’yu Bizans’a terke hazır olduğu v.b. y olundabazı Batılı araştırıcılar taraf ından ileri sürülen iddi-alara B üyük Selçuklu İmparator luğunun gerçek dinî ve askerî çehresi ve o devlet nazarında A nadolu’nurc

t;fj s ı ; : . ç U K L t i T A l U H t

Page 71: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 71/201

ta şıdığı ehemmiyet karşısm da fazla biı liiy nıet v er-mek doğru değildir .

B izans’ın T ürldere kar şı çıkarcîıgî son ve’ cnkuv v ötli ordusunun Ma lazg irt ovar mda imlıa edil-mes i ile Bizans müdafaa şeddi ydîîljrn.s vc Sisli, ars

 A lp A rs lan îs lâm ve B atı düny asında büy ük ak islerlayandıran bu emsalsiz zafer i ile T ürk y urdu hâiir.e

gelecek olan A nadolu’nun muka dder atım tây in el:~nrigtir.

5 — B üy ük Self.îîldu .fîUpRKstorf.i'<:;n

MalaKgirt .zaferinden sonra, Sultan A lk   A- j- î î -lan. K ar ahanlı hükümda rı Şems’ül müîk Nas r Han île o sırada Haıresra’de bulunan melik İly as ara.sirıdaki savas sebebi ile te rtiplediği Mûverâünnehir se-

feri esnasında esir edilen bir kale kumandanı tara-fından hançerlendi. Böylece şecaati ile meşhur veT üıiî ve îs lâm tar ihinin en seçkin simalarından biriolan bu büyük hükümdar 25 kasım 1072’de vefat etti.Mei’v ’de g ömüldü. 45 y aşında idi. Ebfı Şneâ lîün j' esini, A dofî’ad devîe lekabım ve Burbân u îîlimîr’âlmüminîn ünv anmı taşıyor du.

B üyük S ultan Melihşcih:

 A lp A rs la n’ın, T ürklerdeki mâlûm hâk imiy ettelâkkisi dolajnsiyle çıkması kuvv etle muhtemelkar deş kav g alar ım önlemek için, vc lîabdliğini b ir -çok kereler te y it ettir diği ve evvelce K af kas pephesinden başka Harezm, Hûzistan, Şîraz ve Isfah.an'dabıilundnğu bilinen ve tecrübeli erlerden kurulu15.000 süvarilik bir kuvvetin başında bulunan oğlu

S1;1 ,ÇUKL 0 T A RİH! ,;j

Page 72: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 72/201

Melikşah sultan ilân edildi (25 K as mı 1072). T alıta'ijikışı sırasında başlıca tesiri y apmışolan Niz âm’üllaülk vezirlikte bırakıldı. S ultan Melikşalı hüküm-darlığının ilk ik i y ılında s ınırla n mijdafa a ve baba-sının ta hmin e ttiği iç kav g alarla uğraştı. K arahan;ilar ve Gaznelilerin hudutları tecavüz ettikleri 10721073 kığında amcası K irman meliki K av urd, Melik

sah’ın salta natını tanımamış, isy an etmişti. S ultan,Nizâm’ül mülk’ün tavs iyeleri Ue, önce K av urd’umağlûp ve esir e tti (15 Maj^s 107.3). Bu başar ı Melikşah’ın memleketteki durum unu kuvv etlendirdi vehiilâfet makamınca da saltanatı bundan sonra tas-dik edildi. Sonra doğuya sefer y apar ak K arahanhiar ı memleketten çıkar an Melilîşah’m Sav tigin ku-mandasındaki kuvvetleri Semerkand’a kadar ilerle-

diği zaman. Şems’ül mülk Nasr af diledi. Diğer tar af-tan üzerine, liarezm şahla nn atas ı A nuş tigin ile Gürnüş tigin Bilge kumandasında gönderUen ordu Gaaneli hüJîüm.darı Zahîr ’üd devle İbrahim’i sulha mec-bur etti. îk i hanedan arasmda ak rabalık kuruldu.

 ATiadolu’nun fethi:

Bu gaileler ortadan kaldırıldıktan sonra, impara;torIuk merk ezini İsfahan’a nakleden Melikgah’m

genişölçüde f ütûha ü başladı. Malazg irt savaşından:sonra bir T ürk müfrezesinin himay esinde ülkesinegönderilen Romanos Diogenes’in yenİimpa rato rMilchael tarafından gözleri çıkartılarak öldürülmesiliserine, A lp A rs lan’ın A nadolu’nun fethi hak kındav erdiği emir ta tbik ediliyordu. K utalm ış’m oğulla rıSüley man şah, Mansur, A lp İliğ, Dolat maiy yetlerindeki kuvv etler ile, A rtuk Bey ve T utalî v.b. g ibi llirk

( !2 SiaÇUK Î U T A RİHİ

Page 73: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 73/201

rnen reisleri de kendileıine bağlı T ürk menlerle Amıdoİu içlerine doğru hareket hâlinde idiler. İmparatorMik hacV in T ürklere k arşı teşkil e tt iği “ Ölüîczleî ”adlı hususî k ıt’alar ile, bu askerlerin dâhil bulundu-ğu doğu or duları kumandanı Isaak los K omnenosemrinde ücretli Franklaıia takviyeli Bizans orduları y er yer mağlûp ediliy or, tâ Sapanca civ annda boz-

g una uğra tılıyor , îzm it havalisinde T ürkmen k uv-vetler iy le kar şılaşılıy or du. Güneyde de B irecik ’i k a-rar g âh hâline getiren Süleyman şah’ın da A ntak y aüzerine akmlar yaparak, buranın vâlisini esir alıp,arkas ından, Selçuklu hâkimiy etini tanımağa mecbur■lan Haleb’i k uşattığı sıralarda (1074), A la şehir’i.rapteden T ürk ler A dalar Denizi sa hilindeki Milet’ekadar uzanmışlar dı. Bizans ’a isy an eden General N.B otaniate s’in, T ürk lerin y ar dımı Ue, impara tor luk 

tâcını g iy diği günlerde (3 Nis an 1078) İzmit ve bü-tün K ocaeli T ürk hâkimiy etine geçmiş ve B izanslItarihçi Attaleiates’e göre o zaman “hiç bir Bizansmukav emeti görülmey en A nadolu’da ’' sahil bölgeleridışında kalan her yeri T ürkler is tilâ ey lemişlerdi. A nadolu hük ümda rlığı menşurunu ha l i fen in tasdi-ki, hil’ati ile birlikte alarak, buradaki askerî lîuvvetlerin başına gecen Süleyman şah, imparatora baş

kaldıran diğer âsi general N. Melissenos’un yar dım-cısı s ıfatı ile de batı A nadolu’nun birçok kale ve şe-hirlerine el koy duğu g ibi, İznik ’e g irerek (1078),kendine merkez y aptığı bu ta r ihî şehirden Üsküdar’akada r ilerlemeğe ve Boğa.ziçi’ni kontrol etmeğ'e im -kân buldu. Bu hâdise üzerinedir ki, Bizans impara-toru 1081’de Çin’e g önder diği bir e lçilik hey ’eti ile,hâkimiy eti T ürk istan’a kadar uzanmış bulunan Sel

S e iC U K L lJ T A .RİHİ (J3

Page 74: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 74/201

çıılclî't imparato rluğunun doğudan basla altma alîa mo,sım temine çaî smıştır. 1085*e kad vr A nadol’a’nraıfe tlıi sırasında, Âmk\ (Diy ar bak u’) , Mey âfar il’dn(Silvan) başta olmak üzere, Mardin. Hasank ey î,Cizre vs daîıa 30 kadar kaleden ibaret Mörvâiîs ül-kesi, buranın veı iri F alır ’üd devle Muhannraed b. Cehîr ’in y ardımı ve Bağdad şihneîiğmden Irafeı Acem

valiliğine getir ilen Gev herâyîn, A r tuk Bey, Çubuk .Bey, Moncuk B öri, ÇölîünTiüşve Hâcib A ltunt ak ku înan'Cîalarında sevk edilen orckılar ve T ürk men kuv-vetlerinin gayretleriyle, Selçuklu înnpar atorluğunakat îldî (10S5) ve ay nı yıl içinde, KaBÎm'üd devle Aksungur ile diğer T ürkmen rei.ıılerinin Musul’a g ir -mesi ile, bu havalideki UksyEi topra,klan da Selçuk-lu İmparator luğuna bağlantı. “Dâima muzaffer”büyük T ür ianen beyi A rtuk Eejr şiî inançlı Karma

tilerin bulunduğu el Ahsâ bölgesini ve Bahrey nadalannı daha önce itaate almı.ştı (1078 1079).

FdMmVlerle mücadele. Suriye'nin zaptı:

Şiîlikle mücadele Selçuklu İmparatorluğunun anasiy aset çizgilerinden biri olduğu için, îs lâm düny as ın-da ikilik ve kin yaratan bu akidenin yayılmasında o

cak vazifesini gören Mısır Fâtmıî devletinin ortadankaldırılmas ı Selçuklu sultanlarının başlıca gaile ler in-den idi. S ulta n A lp A rs la,n’ın son y ıllarında Şam ’mzaptma memur edilen (may ıs 1071) B ağdad şihnesi

 A y tigin’den başka, Suriy e’ye aynı vazife ile gönderi-len T ürkmen beyler inden Atsız, da ha önce başbuğları idaresinde bu havaliy e gelen Nâv ek î T ürk-menlerinin işgal ett iği Fil is tin’i almıg, K udüs’ü sap

Ç4 ,S1;LCUK.I.I) lA RlH ).

Page 75: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 75/201

te tıniş, A kfcâ’da M îs ır’lı Bedr'ü'! cemâ.İÎ ile T uucadeleyeg irig miş (10 72), g am 'ı üçiiTiCü îtmlıasaras Hida elegeçirmiş(10 Haziran 1076) ve giî eza,raın kaldi:rara.k,

 A bbâsî .halifesi ve Sultan Melikgalı ac llanna rıutbe.öîratnaustu. F 'akat A ts ız'ın 1077’dela' M'isk seferln<âe K aîıire önünde m uv affak olamiira;ı si ü?;c;t.’inc, S ul-ta n Meli'kg ah tarafmda n kardeşi Tâ,c’ü,d dcvîc l'utıış,

Suriy e me liki tây in edildi. Şanı ’ı kıtsatmışolan Mı-sır ordıısmîu ric’sAe mecbur ettikten sonrıı Msıy/ı daorta dan k aldıran l'utu.ş, bölgeıüaı îa.kipsi'7, sahibi ol-du.

Kafkasya’da fetihler:

Sultan Melikg ah, Şeddadîler ülkes indekima zlık ve G ürcis tan kamlı GioTgi îî . ’ni.n ilaa:ts5İzlik belirtiler i üzerine, oray a bir sefer yaparak, bütün

K af k as y a’yı Sav tigin'e tevdî ettikten (1076) s onradönmüş, f ak at Gürcü kıralmın tekra.r ba.şkaldırmas ıve eski A ni kıra lı Ga g ik ’in yeniden kıral olmak teşeb-büsü sultam ikinci K af kas y a harek âtına zor lamıştı. A ras y olu ile Gürcis tan’a giden MeUlc«a.h, Sav tigin’indufumıiEu kuvvetlendirdi ve 1080’do tıevkctraek zo-runda kaldığı A hmed, E bû Y akub ve .İsa, .tiöri kumandas mdak i T ürk men k uvvetler i K ars, Oltu ve f.iîr3U

rum’u Bizans’tan geri aldıklai’i gibi, ("onıh. vâdisini,K utay is ’e k adar ,A.carak«‘ bölge.'sini ve K ai’îîdeaizsahiline kadar olan y eîleri ta:mamo.n İHgal ettiler ki,bu müna,sebe.tle Bizanj/iı tarihçi A3îii).;t ,Eo!inîft!Ks,’y agöre Trabzon da Tlârkîere intikal etmişve 1084’teK ak het kıralhg ı tâbiiy ete alın mış, 1087’den itibar enbütün hav ali imparatoriîiga Isaglanmıgtı. S ultan Me~lik şah, Kafka.R,ya ve .Erran’aaiki lâtıı bölgeleri amca

1 )72 — B ir inc i Bn.sıi.ıs î ‘\

S B t C U K r . O T A l R fl tl g j

Page 76: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 76/201

sı Y âk utî'nin oğlu Azer bay can UJBumî v âlisi K utb’~üd din İsmâir e verdi.

Süley man - şah - Tuttış mücadelesi:

İmparator A leksios K omnenos ile 1082’âe îstanTbuFun A nadolu y ak as ındaki Dr ag os çaymı B izans Selçuklu hududu olarak tanıy an bir anlaşma imza-

layan. A nadolu fa tih i E bu’l Fevâris Süîey man şah’m A ntal<ya’y a gelerek, Elcezîre ve Suriy e’nin k il it nok-tas ı durumundak i bu müstahke m şehri g eneral Filaretos’tan zaptetmesi (12 ocak 1085) Suriye me-lik i T utuşile ar alar ınm açılmasına sebep olmuşveSüley man şah’m nis an 1086’da Hale b’i k uşatması ik iSelçuk lu şehzadesini sav aşa g ötürmüş, A y n Selm..mev kiinde v ukua gelen muharebede ordusu da ğılanSüîeynian şah intiha r etmiştir (5 hazir an 108 6).

B undan büy ük bir teessür duyan Sultan Meliksahhass a k umandanlar ından Poraufe, M ücâliid’üd devleBozan, K as ım’üd devle A ksung ur ve diğer leri yanın-da olduğu hâlde, kalabalık bir ordu başında, İs fa-han’dan hareketle Musul ve Harran üzerinden iler-ledi; Oâber ve Menbiç kalelerini aldıktaı.ı sonra, Ha-leb'e geldi (aralık 1086), A .ntaky a v aliliğine Y ağısı

 y an’î, Haleb bölgesi vâJiliğine A ksung ur ’u tây in etti,

ve kendisi Süveydiye’ye kadar giderek, Akdeniz’indalg alan k arşısında, A lla h’ın kendisine nasip ettiğimuazzam fütuha tta n dolayı şükre tti. B u s ırada Lâzkıye, Şey zer ve diğer kaleler teslim olmuş, 28 şubat1087’de Urfa’yı zapteden Bozan oraya vâli tâyin edilm.işti. B u hav âlideki k anşık lığın düzelmesi ürerineS ina çölüne kada.r bütün S urij'e k ıt’ası T utuş’a bağlı olarak Şam meüklüğt şeklini abıııştır . Süley ma»

66 Sİi I j CO K IU T A « t o l

Page 77: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 77/201

gah ile olan savaşta T utuştar af mda yer alan vebüy ük y ardımı dokmıan A rtuk Bey de K udüs ve â-  vanna sahip bulunuyordu.

S ulta n MeliJ tşahhn Bağdad'% ziy areti:

Ha.leb’d.en ay rılan Melikgab, Ba,ğdad’a g it ti vehalk ın coşkun teza hüratı arasında hilâfe t er kânı ta -

rafından kar§ılan,dı; D âr ’ül hilâfe’de tertiplenen bij y ük törende halif e el Mnktedî bi’ilâh y ine "Doğununve B atının hük ümda rı” S ulta jı Me likşah’c!, ik i k ıhçk uşattı (25 nisan 1088). B u esnada İs faha n’danbüyük kumandanlar refakatinde, Terken Hrı.tun i!ebirlik te B ağda d’a g'elen, Me lik şah’ın kızı, Mehmelek halife el Muktedî ile ev lendirildi B ıı münase-betle kaynakla nnıızda tafs ilâtı ile bildirilen gelinin

hayret verici kıymetli cehizi ile, 3'apıla.n muhiteşenıdüğün ve B ağdad’da g ünlci'ce s üren şenlikler. Selçuk îu İmparatorluğunun azamet ve s atv etinî göster-me k bak ımmdan dik kate değer.

Bizans - îzniJc vıünasebetleri:

Süley man şah’ın A ntak y a’y a jjider kcn îr/ark’tc yerine bırak tığı E bu’i Kaasım, Gen'tİTlî körfef.imlo

bir T ürk donanmas ı inşas ına girişınifj iken, impara-tor Aleksios Komnenos tarafîndan kandırılıp Istar.bııî’a götürülerek, sultana cephe alroası üzerine., Melik şah’m sevkettiği Porsuk ve ar kas ından Bo/raiikumandasmdaki kuvvetler t'ai'afmdan ortadart kajdır ıldı. Ebu'} Kaas )m’da.n sonra yeî'ine g'e.ce)'! kar-deşi E bul G aâ, 1092'de Sü!ey ma.n şab’ın oğlu K  j I îç   A rs laa gelinceye kadar. İK iıik’i muiıafaK a etti.

SEiCincLU rAaüH! ct

Page 78: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 78/201

Çakan Bey:

 V iicîido getirdiği Icavvetîı bir donamıma, ileciddî olarak te hdit eden diğer bir T ürk kuv -

vetini de femJr Beyi ÇS:ka.n temsii ediyordn.. Anadohry^. yal>:aı adaian zapt ve bi^'kaç; defa Bisans do-nanmalara mağiûp eden. Çakan Bey, î??5taııfc'aî%sap tederck Bimnr; imparator a olmay ı düşünüy or ve

hn maks at la,. B alkaalar ü: erimîeiî. Doğu T raky s/yakadai' ieHDİ;^ olan Peçeuek T ürklerî iîe ittifa;k ediyor,— Ma;n:a a.ra •kıyıl annda, Se\ cııklııl.a.riB hâk im bniuıunıası sebebiyle — , Üsküclar Ed.irîie Çanakkaie arasmda üçlü T ürk kıskaç:?, içime alınmış ola:n Bizansimparatorluğunu çökertmek istiy ordu: Bms:m bubııbranb durximdan, ancak, seçki:o iiîîparaxoriarda,nbi:ri olau Aleksios KamDeon^^'un taîuîk ett:igiî Peçe*

Bekler ile Kuman Türkleri arasmda Meriç kenannda viikn balan ve Çakandın müttef ik i Peçeue.kİer.inezildiği munar eb^ i (29 nisan 1091) neti-cesinde kıırtulabiidL

KaraJıa/y}J/}n,arm tâJm.yeter aJvymast:

SulUiT Mclikşah, Semerkand höküm.darî A lımed H .:rrda\ ı halkın ^ İkâyeti ü:; erine ter 'i )lediği

Maverâ 'üinelılr seferiı'L V' 1GS7) yo]i> uzerm<edüî;en kaleler i ve mevkile;ri birer bireraldıktan sonra, B^übara'yı zaptetti ve Se:merkand’ıkıir î to.rak A hmed Han'ı e ir alm îk suretijde, Ka»rr>hn.nlık’.rin batı kolunu Selçuklu îm.paK‘atorluğuuabağladı. Ar] ::asından Tar ı.:?; f l'aîas ) hâk im ini tabiiy e»t\ no vildi; Ba ayagun ve hâkijuî eri vergi taaJıhül elüle r. Sultan, ö:; kend’e sardığı i aman, K âşg ar

J^W.ÇV.y.K.LU TAftlîVil'

Page 79: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 79/201

h ükümdan HâruH B uğra Han hu^ ura gelerek I.S.bü y etini arzetti. Boj lece .K>j.r‘a,ha:n];iia,rın (3ogu kolu ckı Selçuklulara bağlaamış oldu. OrtîX A.^ .ya'da B üy ük Selçuklu lmpa.r ator lug tı smı/*lan Çiü Şeddine yakla§tı(1090).

Yemen ve Aden hölgel yrmm irnparatcyrlu- 

ğa tâbiiyeti:

1091 yıîmda. T ürkista;n’daki kanşx ] dıkla.n dü-zeltmek il.zere. oraya bîr sefer daha, yapan Sul-ta n Meîîkşah ay nı yıÎ3n .^nbaharroda Bajjdad'ı .ik inci ziyaretinde (ka.<i i;/ııı. 1091) to'pla.dıg’i ha.rp mcc-  liısfede T âc’IM devle T utuş refak atinde ola.rak, Sâd.'üd dey] e Gevb.erâ.yîn, Ka sînı' iîd’dev] e A ksu >ı gur  ve Eosan'î Suriye'nin salıil böl^jesîni ?':a.pLa ve FhIubî

1er ile öteden beri siyasî arjlasma.zl.ik ve rekabet ınevzım olan Mekke'deki hutbe ve Medine’de hâkim.lyelişinin ve Yemen i)e Aden haı^ii^rinin frrthinc^ rnemıırei±i. Bu münasebetle T örşek, Çı bul , Y annk uskumandanların idaredKdc;ki Selçuklu. <uxlu.su, U i m z  k ıt’'’2nBîru tajma.rnen i.vnparat(>;rlıııga ba vla dıktan bun}vn, 

 Y emen ve A den havaîliği de T iirk bâkûniy etine jılnıâl.

B(xt%nflerle 7mcadeA.e. Bv/tnik fküian l\lelik>:ah\n Ölüm/â:

Siînnîlik şiili k d â . v a Siütan. M cl iksan 'jn.meşg ul obna sı iâ.zmı gelen ■rne«f.‘lelerîieu biri de n:npa,raiorîuk içinde bayrakd;î.rb?nri y aptığı hâilim faaliy eti >di. Chn: D. k\ı: :r‘y  îran^da yaİQan kay ala r iîi* erindek] lado' iın

TK L i 1 r m iı ı\ {'>;)

Page 80: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 80/201

ele geçirmesinden (eyiûl 1090) sonra ciddiyet kaza-nan bu râf ızî y uv alını yıkmak üzere Me likşah, Yoruntaş, K ızılsang , K oltaşg ibi kumanda nlar ı şevketi’ise de, bu harekât devam edemedi. Çünkü o sıradaB ağda d’a g itmiş olan Sulta n Melikşah, şehzadeB er ky aruk y erine kendi oğlu Mabmud’u v elîahd y ap-mak isteyen muhteris T erken Ha tun ile, Me likşaiı’a

kırg ın bulunan halife el Muktedî bi’llâh’m işbir liğineticesinde zehirlenerek öldürüldü. (16 şevval 48 5 =20kasım 1092). 38 y aşında iken v efat eden MelikşahK âşg ar’daıı B oğaziçi’ne, A kdeniz’e, K afk as lar’dan ve A ral gölünden Hind denizi ve Y emen’e kadar g enişletmekle dünyanın en büyük imparatorluklarındanbiri hâline g etirmeğe m uv affak olduğu Selçuklu dev-letinin sınırlarını daha uzaklara götürmek, Mısır’ı,K uzey A fr ika ’y ı zaptetmek ve bir dünya hâkimiy eti

kui’mak emelinde idi. Selçukluların en büjâik bükümdar ı ve tar ihte en büy ük T ürk imparatorlarmidan biriolan Me likşah birçok sultan ve meliklerin me tbûubulunduğu için “es Sultân’ül a’zam” (B üy ük S ultan),“S ultân’ül âlem” diye amhr ve ay m zamanda“es Sultân’ul âdil” ve “E bu’! Feth” lekablarm’ ta -şırdı. Halife tarafında n kendisine Muizz’üd din, Celârüd düny a ve’d dîn lekabı ile birlikte Kasîm ra

E m îr’il mü’miîiîîî (Halifenin or tağı) unv anı verilmişti, A.daleti ve şefk ati ile imparatorluk dahilindeuy andırdığı derin hürme t ve sevgiden dolayı v efalıT ürk ler ve îslâm düny as ı için olduğu kadar , Ermenüer , S üry ânîler, diğer hir is tiy anla r ve şâir diamensupları arasında da üzüntüye sebep oıtnuşve hertar af ta matem havası yar atmıştı.

70 SEI UK UJ T AlRtHÎ

Page 81: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 81/201

SJELÇIJKI.Ü DEVLETLERİ

 A §. yk. 30 y ıl müddetle Selçuk lu vezirliğimdebulunan me şhur Nizâm’ül mülk’üıı bâtmîler tarafmdan öldürülmesinden bir ay kadar sonra Büyük S ulta n Me lîkşah’ın da vefatı üzerine önü alınama-

 y an taht mücadeleleri y üzünden imparatorluk k ar-g aşalık içine düştü ve dör t k ısma bölündü:

1 — Irak ve Horasan Selçukluları (Büyük Sel-çukluların devamı), 1194’e kadar;

2 — Kirman Selçukluları, 1092 3187;

3 — Suriy e Selçuklularî, 1092 11 17:

4 — Anadolu SelguklularJ, 1092—1308.

S ultan Me likşah’tan sonra ar ka ark ay a hüküm-dar olan dört oğlu (Mahmud, Berkyaruk, Muhammed, Sencer) zamanında ve daha başlang ıçta A na-dolu impar atorlukta n ay nimış, Suriye dc Selçukluaile sinin ik tida rda n düştüğü 1117 sc 'esine kadarancak şeklen merkeze bağlı ka lmışve son “büy ük sultan” Sencer’den (ölm. 1157) sonra ise, Selçuklu

devletleri, ay n muk adderata saMp olmuşlardır.

Page 82: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 82/201

1. t a t ve Horasaıa SeîçıiifeÎTiîten

B il devletin wmu«vî. tar ihi, SuM,a,n Sencer is't.îsTiaedüirse,, cesur fak at atala rına lây üî oima,yan, siya-sî zekâdaa maîıram, kifayetsiz hükümdarlar ve ha-ris, îıilekâr devkt adamlariTim ya,ptıkla.n üe bâtiBÎCHiay^tlerinden ibarettir denebilir.

SvJtan. Berkyarnlc:

Terken Hatun kumandanları büyük mâlî fedakârİJİklar karşılığında kendi taraf ına çektiJcten son-ra, bemjz 5 y aşsıda buhınan oğlu Ma hmııd’u s ııltan•ilân, edip., adına hutbe ok utur ken, Nia âm’ül mülk ta -raf tar! armca tutulan v elîaM Berkyaırok Re y ’deta hta çîkanl dı ve iki ta r af aras ında mücadele başl.s:dı. Berûcird’deki sava.g.ta k uw etle r i da.ğılan T er-ken Hâtım, A?:erbayca.n melik i K utb’üddin îs mâilile ex'ienmek suretiy le onu ik tidara g etirmeğe çalıştı, f ak at îsm?xil de mağiûp oldu. B u esnada Şa.ın’dakendisini Selçuklu sultanı ilân. edereJc ülkesinde hut-be okutatı Ta.c’iidd'ev]e T utuş, B erky ar ak tar af tanK aleb valisi K as im’üd devle A ksung ur’u, bununölümü ile neticcler.en mağlûbiy ete uğr attık tan veU rf a vâlİBİBozan’ı da öldürdü;kten sonra, or duları

ıi'm bas ında E ’ cezıre, Dij'âr ı Bek r ve Aze rbaycan’a.<l;ogn> iler liy ordu. O f lu adına jr aptıf ı mücadeledeBerii;yarU']?.’a ma.ğlûp ve esir ola.n, sonra da .1094’te■bir suikaf? t ile öldürü.îen T erken orta.dan Kalfctt.

 Azerbaycan, üzerinden Re3.'’e ka.dar gelmişolan Tiîttog ise, B erky anık ile y apüğı s av aşta mağlûp ve te-le f oM« (26. Şubat 109 5). F ak at onun Suriy e’dcıldofîs llar i F abr ’iîl' Mij.hllî RMİvaın ve Şems’ül Mö.îû.'k 

» î j C U K L U T A M r t

Page 83: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 83/201

Doka.k, atabey T ııg ligiıı/in teşviki ile, merkoTJ la jaıma.yaî:‘ak, kendi adlarına, hutbe okutma ğa dova,mettiler . V aktiy le Sultan MelTk .a,h/a ik i kere isyajıedip bapse atUan aaııca.sî Tekiş, Tut.ıış ile işbirliği

 ya.para.k Belh’te yer leşmek İ3zere ny aklandığı içiıı,mar t 1094 te Berky anıîc taraf ından ya.ka]anara,k„boğdurulmuştu. K 'imian'da da Kavuîx] oğullanTiH'i.

merkezden B,yn& iğı bu buhranlı zamanlarda, Horasa'n’da buluna n Si îey man / ah'ın ogJu Kıîıç A rs lan Jkal*a,balık Oğuz Y ıv a boyunun başında,, îznik'e ge-lerek (1092), Anadolu Selcı;klulannnı 2. su.lf.:anı sifatıyle , idarey i Ebul Ga zi’den devraklî. Bunu daönley ememiş olan Berky aruk^ Tcirkcn'in og)u Mafemnd alan arak  öldu( :u için, ))âki niiyef.ini kısmen

a ğlamaga, muv affak oldurvvs bir sırada, J lorasan'da.,bütim doğu üllîeloi’ine elkoymak. i^ ere, istildâl ilan

eden, ajneası Ars'ian Arg'un ile u^:ra^pnak zorun<3akaMî ve ona karşı kücIik  k u'i i ş) atabey'iKamaç ile birlilcte, Horasan’a göadc.rdi. Arslan Arfmn bir OTİka.Bt De öldüraldü (1007). Berkyannk ,Seneerl. Horasan melild t.ayîu ederek, Gazne ?îmınliâ kadar Beîh havalesini ona tevdi Hare znı’dev ali bulunan Kıpc a.?;: T'i rklerinden Kockarog] u Kkinci bu A rsfen  A rg mrun adanıîa.rî l:arafinda.n o!~

dürülmüş (109T) ve yerine ‘'tasda.r'' A.nu l;igin'inoğlu Mııhammed. Hare::5rn:^ah tayin eıHînıi^îti. Berkyar uk ’a 1099'da diğer kardeşi.. A:r:erbayean meliki,. Muhammed T apar isy an etmiş. Melik Sencer do, A rtuk oğlu Îl Gazi, Kür bııga, Gev herâym ve diğer Diiyük kumandan, ve beyleri, etrafına toplavarak, imparatorlu;k ba.şkenti fefîiban'ı 2a.pta muv af fak olmuş, faliat.BetkyaTOk ta.rafeidaii Hemedâ.ın eiva.rmda bozguna

.sra..cı,);Kî. ı t m iJ h î  7:*

Page 84: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 84/201

uğratılmış ve iM ordu kasım ll O l ’de 3. defa kar şıkarşıya g eldiği zaman, halif enin aracılığı ile uzla§mı§lardı. A nlaşmay a g öre, Muhammed T apar “me lik”olarak A zerbaycan, Elcezîre ve Diyâr ı Bekr’i alıyo>r,Scncer y erinde ka lıy or ve B er ky aruk’un sultanlığıkabul ediliyordu. A ncak bu bir şekilden ibar etti.Nitek im Muhammed tek rar kendisini sultan ilân

etti. Fak at m uvaff ak olamadı; çekildiği A zerbay-can’da yeni kuvvetler toplayara k B erky aruk’ımkarşısına çık tı ise de Hoy önünde y ine mağlûp ol-du. B u defa E rzur um’da İm âd’üd din A li, A hlat’taSökmen g ibi doğu A nadolu T ürk bey leri ile İşbir-liği yapmca, Sultan Berky aruk devleti resmen tak -sime mecbur oldu. A zerbay can’da Sefîd rûd sımrolmak üzere, Kafkaslar ve Suriye’ye kadar bütün

bölge Muhammed’e verildi ve buralarda yeni sultanadına hutbe okundu (1104). Daha çocukluk çağın-da ağır mücadelelere atılmak zonmda kalan Rükn’üd ıddin E bu’l Muzaffer B er ky aruk meşakkatleriçinde has talandı ve henüz 26/27 y aşlar ında ikenöldü (aralık 1104). Yer ine geçen oğlu Melikşah II.’ısüratle ik tidardan düşüren Mulıammeıl T apar SelsuMu sultam oldu (1105),

Sultan Muhammed Tapar. Haçlılar:Dağılmay a y üz tutan B üy ük Selçuklu impa ra-

torluğunu toplam ak için B er ky ar uk’urs g ay ret sarfe tt iği o buhranlı y ıllarda, bir y andan, memleket için-de, yer altı fa aliy eti hâlinde bâtınîlik y ay ılırk en,diğer taraf tan Ortaçağm mutaas sıp Haçlı k itlele rimüslüman T ürk ülkelerine sel g ibi akm ak ta idi. Herne ka dar papa Urbanus II. Doğuda îslâmlann taz -

74 Sei CUKtU TA iRtHt

Page 85: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 85/201

 y ik ine uğradığını iddia ettiği hır is tiy anla n kurtarMfiak V€K udüs’ü geri almak üzere B atı dünyas ını si-lâh başına çağırmışise de (27 K as ım 1003), Haçlısef er ler inin çıkışında asıl sebebin, A nadolu’yu k a y -bettik ten sonra başkentini de tehlikede görea B izansimparatoru Aleksios Komnenos’ıın AvrupalIların di-nî duygulanm tahrik yoluyle memleketim kurtar-

mak olduğu, bazı T ürk kuvv etlerinin Ha leb’den it i-baren tâ Taberiye’ye kadar uzanan sahada görün-meğe ve bir kısım T ürkmenlerin P’ilis tin’de ve Tra,blus Şam civ arlarında yerleşmeğe başladık ları s ıra-larda bile A v rupa’dan birçok hıris tiy an z ahidi veha ttâ kontlar idaresinde hıris tiy an karüelerininK udüs’e kadar gelerek, hac if â edebilmelerinden an-laşılma kta ve böylece K udüs mevzuunun ikinci plân-da y er aldığı, üstelik daha sonraki hâdiselerde dcg örülmektedir . İk i keşiş ta rafında n sevkedilen pek kalabalık , inzibatsız Haçlılar B izans tar af ından

 A nadolu y akasına g eçir ildikten sonra, daha K oca-eli yarım adasmda iken, imha edilince (1096). kont-lar ve dükler tarafından hazırlanan ve idare cdüenhak ikî I. Haçlı ordusu İznik ’i, A nadolu Selçuklula-rından alarak (haziran 1097), öncü kumandanı Bohemond, Suriye ’ye y önelip A ntak y a’y ı kug atb. B u

müstahkem şehir v ali Y ağı sıyan tar af ından m üda-fa a edilirken, Musul hâkimi K ür buğa. S tütan Berk

 y aruk ta rafından ona yardımcı göuderüdi. Dıma^şk '(Şam) melDci Dokak ve atabey i T uğ tig in, K udüsve Elcezîre sahibi A rtuk oğIn Sökmen ve diğer lerininkuv vetler i ile takviy e edilmişolan îCür buğa yolda,Haçhiar taraf ından zaptol unarak bir kontluk tesisedilmişbulunan, Ur f a’ys geri aimak için y ürüy üşünü

S E t C U K I U T A i R tH t 75

Page 86: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 86/201

geciktirdigİB den, denizden  3rard.u0. gorer. Hacr la.r‘} sut - 1ar eti'afında ku.şatmasına ve onlar ı ies iiıjî o'irnaya ha-sır bir dı>nîma sokaca,k kadar sıkıştırma sına rag;.rneıı(5 Ha?ira.r> 1098) v ba^ an kasvxna.mfî.cîı ve Antalvya.'3nele geç.iren Haçlılara ^nriyeye ,lıâkîm.i.yet yoiu s.cîImışoldn. Ti.irkler.in y\ n.ta,kya'da nıeşgsı). oi.ro.asriida.nfa y dalanan Fâbmıler in işgal ettik ler i K udüs 15 tem-  

muz 1099'da Haçhlar taraf ından saptedüdi ve buba şanîan neticesinde îsJâm T ürk ülkesinde, *Ur fakontluğu. (1098 1144), Anta kya prensliği (10981268), K ndüs kıralbğı (lı00 1187, K udüs’te; 1187 1291 A jık â’da), T rablus ] ;ont.Iuğu (1109 1289) adlarmda FT a.n]^ devletler i 3 :ıırai't Haçhlan y er leriîîdensöküp alf irak , v î.tan topr ak larını k urta rmak .için.Türklerin yüzyı]}a.rca kan dökmeleıi icap etti.

SuJtan. Muhamme d, Nihâv end’de isyan eden

ame::V za.desi M\ : ng'ü>İ3ar3'! yakalayıp., onunla işbir-liği y apan nmc.BSi Tekiî ’in oğulla rını ha.psettikte>n»onra, Musni iîzerinde h§.kim.ıyet dâvasınd^în dola yii' ÇavİL Çökiir miiş, A ksung nr Porsukî, Hille ar apemM Seyı’üddevle S?ı.daka ve Anadolu sultanı Kûıc 

 A rsıan I. iîe Jiıeşgui buhmurlcen (1 105 lıG 8), bir yanda.iiı da, büyük ve ir Nizâ.] n.'l l"müık'ten itiba.ren

devlet ve lruma] ida.:iilan suiko stlarla

öldÜTTîieği âdet edindikleri bilinen bât^nüere k rşı giiddetîe mücadeleye g ir işmiş, en meşbur îs mâiiî propaga.ndacılarından olan A hnıed b. Abd'il Meîik'il

 A ttâş'î mag'îûp ederek, .ığm- dığı kalejd ele geeirmi$ ye or adaki batınî yuva5?/n:ı. dağıtm^şb. îlOS de de yamnda vezir Ziya i i mülk ve Ça,vij: oıdî ğı hâlde, .AlaTynû. nzerijK  yür'üyerek, hayli z^yı^t verdirdi. İM. sıral^j.Tda Gence'yc tün.rn;2. eden Girrciilerl de, sesket.^

76 S5: î x  :i .t k u j  t a i r h - î î 

Page 87: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 87/201

tîg i kuvv etler le, uzak laştırdı (1108). Bu tJiîrcui kuv-vetlerinin bir kîsmî, ]\ a.fkn,şiarın lcü.z(. y indi)İri ii i'ız- lüklerde c>tu.ran ve Gürcbto;n kiraij Davivl II. (olnu1125)'iu teşebbüsü ile hır l^tiy an ditrlne döndürüle-rek kas lara eeibodiîen K ıpçak (K om an) Türkİeri idi ve David, başhuğlan K arahaa'ın Abuk' *m kizi ile kendi oğluîvu ovlendirer ok, a!crcxbaî.ik kur -

muştu, K af kasiarda daha önceki Gi rcii lıücuiTiiarmda rol oynayatılar da hn Kıpçakl?i.rdı..Sultan Mub.arnro.ed Bağdad'a j ideı ek, ]<r/, kar-

deşinin halife el Mııstazhır bi'Halı ile oim. diij4'i.mimde bulundu; îîlkesinde n;i *î bir siHcfınete ulaşınca,.Haçlılarla daha tesir li bir iniicadcloyc' l l l. î/de A hl at şahı Sökmen Kntbî' ve Parrruk'un ik i of iu îlebir lik te , Kür buğa'nm yeğeni Mevdnd'uu k umanda-sında gönderdig'i kuvv etler Fr ank koîvhluk' jTier'kezi

U r f a’yı bir müddet muiiîi,saradaıı sonra, Haleb'eulaştı ve orada atabey T ııg tigin de Mev dad'a il ti-hak etti. İkinci defasında ordu yine Ivlevdûd'ı n î<uinandflsmda idi (1113) ve Mai'din A rtuk lu Ivuvel.leri de kendine katdan Mevdüd, Jîaîrîa'y::j. kadar iler-ledi, orada T uğ tigin ile birlcr.::(M;ek, Taberiye'y.î ınuarasıra etti. Fakat T ürk kuvv etlerinin idarecileriaras ında tarn bir anlaşma mevcut değildi. Bir inci se-

ferde Ridvan, Hale b’i Mcvdud'a kai’şı kap jyı. ? veMevdüd ikinGİsefer e5 nasrnda Şanı c?,mlinde bati-mler tara,fmdan öldürülmüştü (eldm 1113). Sulta nMuham.ıned’in sevkettiği ve A k nn .;;nr V >rsukî kum.anda3.ındaki üçüncü ordu ine, Mardin hükümda-rı A r tuk oğlu ÎI~Gazl, Haîeb naibi L ü'lû ve T iîj’’ ti intara.flarm,dan desteklenrrıekie be.raber,  y mc anJaşma^hk  3rü?:imdeR, Frarik lar kat'ş:smda bir netice

8 İÎ! U:UK l C.I 'rAiKUÛ 77

Page 88: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 88/201

alamadı (1115). Bu nıuvaff akiy ets izliMer Haçlılann Suriy e saJıil bölgesine tamamiy le yerleşmelerinesebep olduğu gibi, 1138’de A nuş tig în Şîrgîi’ kuman-da,sında A lamut üzerine yeni kuvvetle r sevkedip,orayı Bnuhasa ettiren Muhammed T apar ’m ölümü(nisan 1118) doîayisİ3<ie, bu başanlı harekât da y a-nda kaldı.

Irak SelçvMn. ikmleti. Bultan Mahmiiiâ:

36 yaşında iken ölen Sultan Giy âs’d din E bû§ucâ Muhammed’in yerine geçen oğlu Mog ıs'üd ~dia Mafemısd, k ardeşi T uğruV ım is37an ile uğragırken, Horas an meliki Sencer, kendisini sttltaailân ederek, yeğeni Mahmud üzerine y üıâidü ve oauşiddetli Sâve mtıharebesinde (11 ağustos 1119)ma ğiûp ve esir etti. Y apılan anlaşmay a göre. Re y Sencer’de kalmak üzere, imparator luğun batı t ar af -ları, sultan ımvanısnı ta şımakla beraber Sencer’e tâ-bi olxııa.k ş‘ax tî ile, Ma hmud’a verilecekti. BöyleeemerkeKİ önce Isfaha n, sonra Heiivedân olan îralsSelçîiikİHÎai’s  îk iv le tî  meydana geliyor ve Sencer, tahtkavgaları sırasında Selgııkîu hâkimiyetinden aynl

mış ve tecavüzlerde bulunmuş olan devletler i (Semerka nd’a sefer y aparak K ar ahanlıları 1113’te;Gazne’ye g irerek Gazneli devletini l î l 4 ’te, y âni mevlik j ld uğii tar ihlerde) ve Gurlular ı kendisime ba| rlamak suretiyle aynı zamanda Irak , A zerbaycan,'l'aberi.s'tan) îrarj; Sîs tan, K ir ma a ve Harez m ile,Gazne sultanlığı bölgesinde. E fg anis ta n, K âşg ar veMâver âinınelıir’de babası Meiüîşaîı dev riniııkine y a-kın hâkimiy et Î5ura.raik “B üj/ük Sultaca” (es SıdtâM

78 SELÇUKLU T A RÎHt

Page 89: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 89/201

ıalla.’2;am) unva,mnı alıyordu. Senccr’in merkeziMerv imparatorluğun başkenti olmuştu.

K endisi esasen yetersiz bir genç olan S ultanMaîımua daha da k üçük kardeşler i meli'k T uğrul veMes’ud ite, daha doğrusu bunların ata.feeylc;vi ilekar şı kar şıya kalmış ve karışıklık tan fay dalaııanGürcü k uvv etler i de 1121’de T iflis ’i isg âl etmişti.

S ulta nın halif e el~ Müsterşid ile arası iy i oîm,a.dıği:için, Bağdad’da Selçuklu kuv vetleri ile A raplar arastnıda çarpışmalar da ek sik değildi. B ütün bu hâdi-selere rağmen S ulta n Mahmud avcılık ve eğk."nce ilev ak it geçir iyordu. E y lül 1131’de öldüğü ;'aman 31

 y aşında idi.

S ultan T ıtğrrd 11 ve StdUm Mes'ud:

Melik. B iikR’ik'tdîsa T «g ra!’u tahta gerjîrmck 

üzere gelen Sultan Seneer, buna cephe ?Ja3ikardeşi .Mes’ud \ e m üttefik kuvv e tlci'ini nıağİtip ettiJ iten soni'a, T uğrul’u .tlcînedîln’da. mart1132’de ta hta çıkardı. Sultan T uğrul rnelik Mcs’lid’u ve Ma hmud’un velîahd göste rmiş olduğu Da-v ud’u zarar sız hâle g etir ip saltanatnu sağlamlaşbrdığ\ bir sırada ansızın öldü (ekim 1.1.34) ve Niahaönce B ağdad’da adına hutbe ok unmuş oian Güyas'

iid din Mes 'ııd, Sultan Sencer’in muv afak ati üe îra.Jv Selçuklu hük ümdarı oldu (1134 11 52). Bu münase-betle belirtelim ki, tâ Sultan T uğrul Bey zarnanmdaaberi dünyevî mes’elelerle iig ilei'i kesilen .ha.î3fe]er

 y avaşyav aşdevlet işlerine kanşma.ğa başlamışlarch..■Bunlardan ilk i, ad'i gecen. el Musterşid bi'Hâh ( l l l S 1135) idi ki, Hemedân hüküme tini iy i karşilars'ia.ya.ı.ıb u halife Se lçuklu tahtındak i kaideg kü.vgaJa.r3«ı

SİİİJCVKLV JMİİİİİ 79

Page 90: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 90/201

körülvîî'îviişve soîi olarak Sultan T uğîuıra karşıMe?;tiâ'u tutara;k kar şılîğmda Irâk î A rab’.ı ihHâfetslevlstj şeMiMe doğmdg aı doğrtrv'S ke'Sidi idaresinealrnıs (anlaşma tar il ıi 1132) ve ha ttâ destek  ka:sa:n~ msk üzere, Harezmg ah AtsJis’a hU’afc göndermeğefcesebbüs etmigti.

G ıyâs’Vid dm Mes’iîd’un K raü, Sungur , Çav lı

v.b sısı lîiımaadanlafia me§g"ûl olmasındatî fa.37d.ala~rı.aralc M îîs u İ’u  ■muhas ai'a etmek süreliy le (te mmuz1133) cis:m.ân.î iktidarın; takviyeye giıigen bu .hali-feyi, sultan Ba.ğdad'î terke mecbur etti (m.s.yiB11 35). El M«ster§icl, kendi kuvvetler inin başında,Mes’ud ile sav aştı (24 Haaİran 1135 ), fak at “T ürklerin Tisrkiere meyletmeleri" sebeb.iyle, ordusunda-ki Türk asfeerieriaia sultas tarafına geçmeleri ne-ticesinde ma.ğlûp ve es ir edil(3i. Merâg a ’da aralarra.

da bir,' aniaş:maya, van.îdı ise de, .lıalife bâtınîler tarafjH,da.n ökiü.rülmü.ş, Bs ğ'dad ve c.ivan tekrar SelçuK'îvı lıâ.kİTO.iyetifie a.lımmg ve mücadeleye, devameden 3/enî .iıalife e.r Râşid bi'l] â.h, sultanın .Başdac ’ıkuşattığı sırada, İrrıâd ûd din Zeng î iie işbir liği y apa -rak Musul'a g ittiği için, Mes'ud tar af ından ha l’edil.nı,!ş, yerine eI Mnktef.î Ii"eîari,;.i.âh (1.136 1160'') dlâfet rnak;a:ram3. g'eçir iknişti. A ncak srültanm, ta ht da-

vacısı kard(,'3.î Dav ud’a karşj gdade rdiği ve hismet îerini . ordijğ'ü, ay.m Kaniaîida.,. E: rran ve .A.;s:erbay"can’; Gürr ij. taa..r.rux.la:r:/:üa .kars! koru.tn'<ışolan kumanda.î> •'/Cara sııng ii.r'u, bâzs telkinlere kapılarak,or tadan İcakiırmalt if!ıtey)Ş.i ve bu.tıda muv affak olamajrtgı itibam ım kır ılraasına sebep oldu (1132').1143’te Davud’un bâtmîler tarafradi'in öldürllîmesinden, îva.(’a~HU.ng'ur’uB da l'L41'u.i ölüîîvünder). sonra.

f ig s r ıç r T K i .n t a b h h

Page 91: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 91/201

âsî kumandanlardan Boz aba ile HemcMİân civar ındaşiddetli bir sav aşa tutulan sultan onu mağiûp ede-rek, itibarını kurtardı ise de, bu sefer devletin idare-sini başka bir kumandana, Bey A rslan (Has B oy )’abırak tı. Sultan Sencer taraf ından dâvet edildiğiRe y ’de, B üy ük S ultanın ütifa tlar m a max har olanMes’ud or adan B ağdad’a geldi (nisan 1150) ve Rey ’

den Haleb’e ve E rzur um’a kada r hâkim olduğu busıralarda hastalanarak öldü (1152),Mes’ud’un ölümü ile Ir ak SeİQiıkIu hânedanının

ikbali sona ermişsayılır. Zirai, Gürcü ve Kıpçaklai'akarşı A rtuk oğlu İl Gazi’nin ve doğu A nadolu beyle-r inin sava.şlara katılması (1121 1124), Şam atabey i

■T uğ tig in’in S uriy e’de hâkimiy et için Sultan Muhammed’den me nşur alması ve T âc’üd din E ör i’nin, Haç-lılar la ilg ili olarak , 1128’de bazı müsaadeler için,

Stılta,n Mahmud'a müraca atı g ibi, su’f dıs dürjmanlar la müşterek mücadele zaruretinden dolayı, itiba-r î de olsa, Ir a k hüküme tine g österilen bağlılık belir-tileri artık ortadan kalkmışve bu devlette iktidarMusul (Zs ng î oğulla n), A zerbaycan (îl denis oğullan) ve Fars (Salgurlular) atabeylerine intikal et-miştir .

Büyük Sultan Sencer:

Ira k Selçuklu de\ ’leti hâdiselerini dikk atle ta -k ip ettiğini, gerek hanedan mensupları aras mdakianlaşma zhk lan halletmek, gerek A bbasî halife ler i-nin bu hük ümdarlar a kar şı tutum larnn düzeltmek üzei'e birkaç kere oı dusu başında R ey ’e kadar geldiğini g ördüğümüz S ultan Sencer, impar ator ltığvm do-ğus unda ba.3kaldıran Gurlulan itaate almak (1121.),

1Ö72 — Birinci BaSîh.s — F. 6

SKIjCT.rKIX) I 'A J ltm g î  

Page 92: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 92/201

bâtınîlere k a r p şiddetli mücadeley i devam e ttirmek ,Semerkand’da bilhassa K ar luklar m meydana getii'dikler i kar ışıklık lar a son vererek (11 30), Mâverâannehir’e kendi kıskardeg inin oğlu Ma'nmud Han’ı

 yer leştirmek, Har ezmşah K utb’üd din Muharnmed(1097 1128) ve oğlu A ts ız Harezmşah v âsıtasiy le,kuzey bozkırlar ından gelecek tehlikelere karşı impa-

rator luğunu emniy et a ltına alm ak suretiyle, bütün.kaynakla,rm kay dettik ler i üzere, sükûn ve âsâyişâmili, doğu îs lâm düny as ınm büyük kısmında, hük-mü y ürüy en, her ta raf ta hutbelerde ismi okunanbir hükümda r olarak k endini göstermişti. Sultan Sen-cer taraf mdan halife el Muster§id’e, hitaben y azılanramazan 527 (temmuz 1133) ta r ihli, ta r ihî bilg ibak mımdan olduğu kadar, diplomatik j/önüaden demühim vesika teşkil eden bir me ktup bu durumu

açıkça orts.ya koymaktadır. Buna göre, Muks’üddÜJîya ve’d din .Ebâ’I IIâris, Bıırhâtı umhîîst lekaplariyle a.mlan Sencer “Çin ve Maçin’e, Y e’cuc me’cuc şeddine, K andehar ve Somnat .hudut-lar ına kadar bütün T ürkistan ve diğer ülkeler i, melUî ve sultanla rı itaatine ahnış” , “B ağdad, Mekkeve Medine, Rum, Hind, Arap ve Yemen diyarları”her g ün daha faz la onun kudre tini artırmış, baba

smdaıı (S ultan Me likşah) aldığı cihai!.3‘irlik vasfıile, ulu T anrının lûtfu sayesinde “cihan padişahlığı-na ” y üks elmiş, dâima teb’ası hak kında iy ilik dü-şünmüş, zulmü kaldırmış, din ulula nna şefitat gös-te rmiştir.

F ak at Or ta A sy a’da K ara Hiteylar’m zuhûrudurumu değiştirdi. A sy a içler ine doğru T ürk hâkiHiiy eti yolu ile üer lemekte olan İslâmiy et karşıSHida

S a SV.LÇVKLV  T A B Î H Î

Page 93: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 93/201

İlk eng eli k ui'an ve ilk defa bir İslâm siy asî teşek-k ülünü hük mü aitm a alan Moğol mensel' Kara Hitay devletinin 80 yıl kadar Mâverâünnehir’de hakimiye-ti, sonra Na y manların, daha sonra Moğoîlarm İsÎâm T ürk düny as ına ak mala nm çok kolayla§fcırmı§olması itibariy le T ürk tslâm tar ihinde büy ük ehem-miy et taşır. 1128 yılında Kâşjgar hav âlisinde Ka

rahanh hükümdarı Ahrned Han tarafından püskür-tülen, fak at Mâv erâünnehii'’deki K arluk lar la işbir liği y aparak, 1137’de Semerlcand ha nını mağlûp edenK ara Hitay lar kar şısmda S ultan Scneer K atav anmevkiindeki sava,fşî, 01x 3.11011 imha edilerek, kaybetti(9 ey lül 1141) ve Mâve râünnehir tamamiyle elin-den çıktı.. Önceden de müstakil bir devlet kui’mak emeli ile isy an eden Harezmgah A ts ız (112cS 1158)’ı,

 y aptığı 1. Har ezm sefer i ile, 1138’de mağlûp ve

itaate mecbur etmişolan Sencer, 1140’ta Euhâra’yızp.pteden A.tsız’ı yemin ile sadâkate Korlanus idi iseele, K atav an m ağlûbiy etinden sonra Har ezmşah’m Ho-ras an’ı is tilâ ederek, Serahs ve N jşâpûr’n ele ge çir-mesine (1141 1142) engel olaro.amî§ ve a.ncak 2. Ha-rezm seferinde Gürgânc’e lîadar dayanarak, A.t;s]z’ıHor as an’dan çıkarabilmişti. B una rağmen Har esm'e3. sefer yapmaJî mecburiyetinde kalan Sencer (1147),

 A ts ız’ı te k rar mağiûp etti. Sulta n Sencer’in arka, ar-kay a isy an eden Harezmşah’ı her m ağlûp edişindeaffedip ülkesine göndermesi, onun, Selçuklu împaratorluğunun Cend, Mankışlak v.b. g ibi kuzey hudutia nn ı cesur bir Hare zmşah'm muhafazas ı yolu ileemniyet altında bulundunnak arzusundan ileri ge-liyordu. Nitekim bozkırlardan  îs lâm . T ürk  ülkeS'ine

doğriı g ittikçe ar tan tazy ikler ağır netice veiTnekte

SIİf,CU KI.U TA.'KİHÎ {{3

Page 94: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 94/201

g'eciîtnıedi.. T âbi Gazne sultanı îMıratn vg ah’mGurlu Se5’’f~ üd din S ûrî’y i mağlûp etmesi, Sencer’in üçüncü defa Rey’e gelmesi iîe Irak sul-tam Mes’ud’un ita atini tek rarlam as ı ve “Cllıânsûıs” diye anılan G ur hükümdarı A lâ’üd din Hüse y in’imağlûp ve esir etmesi (hazir an 1152) g ibi büy ük başar ılar ını, kendisinin Dînar , T ûtî, K or kut, A rsla.n

v.b. beylerin idaresindeki yak m s oy daşlan O ğuzlarkargısmda, B elh civ ar ında bozg una uğray a.rak, esirdüşmesi (nisan 1153) hâdisesi bir anda silip süpür-dü. İht iy ar lık çağında üç sene Oğuzlar elinde es irkalan sultan, 1156’da kur tuldu ise de, ağır Oğuzdarbes i a ltında çöken Selçuklu İmpa ratorluğunu to~parîamal’a muvaffak olamadı ve bir sene sonra, 9may ıs 1157 (26 rebiülevvel 552)’de 73 yaşında ol-duğu hâlde vefa,t etti. Merv’de daha ?3nce inşâ et-

tir diği san’at şaheserlerinden bir i olan meşhur tür -besine gömüldü. S ultan Sencer’in oğlu yok tu. A lâ’üd din Cihânsû. ’un 1155’te k endis ini sultan ilân et-mesi ile G ui’îular devleti is tik lâle ulaşmış, A ts ız’moğlu îl A rs lan samanından itibar en Harezmşahlarda is tik lâl y olunda gelişmeğe başlamışve Sencer’inasıl üllcesi olup artık tarihî ehemmiyetim kaybetmişbulunan Horas an, Oğuzlar tarafında n Lşgâl edilmiş

ti.Halife - anlar mücadelesi. îl- deniz oğıtttan:

Ir ak Selçuklular ı dev letinde, Mes’ud’un oğlu Melikşah (1152) ile amcası Muhammed arasındaki m ü-cadeley i îcasanan Griyss iid dm Mnîıammefl (1 1 53”1159), bir yandan Harezm§ahlar tarafından destek»lenerek Hemedân’a g iren, S ulta n Sencer’in y eğeni.

S4 SFX CaKtX I TAB.ÎHÎ

Page 95: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 95/201

Süiejn nan şah ile, bir y andan da f iille , K üfe, V âsit,T elir it’i zapte dip hilâfe t devletini sa ğlam laştıran(1154) halife el Muktefî ile uğraşmak mecburiyetindekaldı. B ağdad’ı muhas ar as ında başar ılı olamay anMuhammed (1.155)’e karg ı, halifenin teşviki ile, S ul-tan T uğrul’un dul zevcesiyle evli A zerbaycan atabey ill deniz T uğrul’un oğlu A rs lan gah’ı Hemedân’da

ta hta çıkai'dı. Gıyâs’üd din Muhammed 1159’da, halif e1160’ta ölerek, Melikşah zehirlenerek, Süleman şahda 1161.’de öldürülere k or tada n k alk tıkla rından,Şems’ürt din  î l d e n iz , hâk imiy eti y alnız Irâk ı A cem’emünhasır kalan Irak Selçuklu devletine fiilen hâkimolmak imk ânını buldu. 1161’de A nj’y i kuşatm ışolan

 A hla t hâk imi Sökmen II. ile E rzunm ı hâk im i îzz ’üd din S altuk ’u geri püskürten ve işg al ettikleriDv in’de katliâm y apan Gürcülere doğu A nadolu’nun

bâzı bey leri ile bir lilîte şiddetli darbeler indiı ip(ocak 1163), kaçan Gürcistan kırab Giorgi Ill.’ninhâzine lerini zapteden İl deniz’in S ulta n A rslan şah’î başkentte vazifeli tuttuğu kendi oğulla n CihânPehlevan ve K ızıl A rs lan ile idare ettirmesinden vebunların; hükümdara taha,kkÜTnünden memnun ol-mayan valiler ve beyler Hei’ezmgalı’larm yardımınamüracaat ©diyorlardı.

S ıütan T uğrul I I I :

 îl deniz'in 1174 te ölümü üzerine, “Atabey i a’zam” Muhammed cihân Pehlevan, A rslan şah (ölm.1 175)'ten sonra tahta çık ardığı onun 7 j' aşındakioğlu Rük n’üd din T uğrul II I zamanında m utla k hâ-kim. olduğu ve o, kendisinden “Hâkan î A cem” diy e

S E l C U K I t l T A K J H Î

Page 96: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 96/201

bahseden çağdaşı tar ihçi Eâvemîî'y e göre, ülkey ihem Güi'cü ve K ıpçak tecavüzlerine karşı k or umuş,hem de memlek eti inzibat ve emniyet içinde idareetmişti. F ak at 1185’te ölümünde n isonra, işler iyicekarıştı. S ultan T uğrul ile, Cihan Pehlevan’ın kardeşi.Kızıl Arslan arasında iktidar mücadelesi başladı ve bu rekabet hüâfe t dev letini genişletmek 

maksadiy le Halife en Nâsır H dînillâh (1179 1225)ta rafmdan şiddetle körüklendi. 1187’de B ağdad’dakisultan sarayını yıktıran halife, 1188’de veziıikumandas ında bir orduyu, K ızıl A rs lan’ı destekle-mek üzere, S ultan T uğrul’a kar şı gönderiyordu.Üstelik, vaktiyle atabey Pehlevan tarafından ye-tiştirilerek mühim vazifelere y er leştirilmiş olankumandanlar (Pehlevan’m “bendeleri”) her yer-de birer derebeyi olmuşlar dı. Bu esnada ken-

dine bağlı A y aba, Boz aba g ibi büy ük k u-mandanlar ı anlaşılmaz bir g af letle öldürten S ul-ta n T uğrul, hasmı ksa şısında âciz durum a düşün-ce, başkente girer ek Selçuklu ta htına oturan K ızü A rslan iıalifeden “Melik i muazzam, Nâsır u B m îr ’~Il mü’m inîn” g ibi unvanlar alıy ordu. K ızıl A rs lanekim 1191’de bir suikast ile öldürüldü ise de, Sul-tan T uğrul’un muhalif lerinde n Blutlug înanç’ın Ha

rezmşah Sulta n T ek iş’ten y ar dım istemesi üze-rine, esasen Hoi'as an’ı hâkimiy etine ahrnş olanT ekiş Ira k ’a ilerledi. Rey y ak ınında Selçuklu kuv-vetlerini bozg una uğr attı ve son anlarda adamlarsta rafından terkedilmesine rağmen, şecaatle çarpışanSultan T uğrul öldürüldü (25 mart 1194). Bu su-retle Irak Selçuklu devleti ortadan kalktı ve böîgeHare zmşahlar a intik al etti.

86 SE 1.ÇÜKUÎ T A B İHİ

Page 97: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 97/201

3 — Kimıaıs Selç«Idu?av)i

Ça ğn Bey in oğlu K ar a A rs lan K avurd'x ın K ir-man ve havalisindeki fütûlıatı zikre dilmişti. SultanMelikşah’a karşı son isy anında mağlûp edilerek öl-dürülen K av urd’un üllcesinde yerinde bırakılan ai-lesi K irman Selçuklular ı hane danını teşkil etmiştir .

1074 ey lülünde Sav tigin’in kontrolüne v erdiği Kirman’a y aptığı seferinde, K av urd’un oğlu — Hüseyinve Mîranşah’tan sonrak i — Sultan şah’ı itaate al-mışolan Sulta n Me lik şah’ın ölümünden (1092) so nra, impar ator luğun parçalanması zamanında, K irmanta htında bulunan, K av urd’un diğei' oğlu, T ûran gah(1085 1097) Fars’ı işg al etmiş, S ulta n Sencer’in

 yüksek hâk imiy etini tanıy an Ars lan gah (1101 1142)

devrinde Kirman Selçuklu devleti parlak bir çağya-şamış ve onun yeğeni Mug îs’üd din Muhammed(1141 1156) ve oğlu Muhy ’id din T uğrul gah (11561169) zama nları sâkin geçmiş, sonuncunun kızı. Ira k Selçuklu .sultam Gıyâs’üd din Muhammed üe evlen-m iştir (ar alık 1159). F ak at Ir ak Se lçuklu devletininta m bir k arışıkhğa düştüğü sıralarda. K irman melik*leri de birbir leri ile münazaalara bağlamışla,r ve

Tuğn.7.1 şah’ın üç oğlu: Arslan gah II., Behram şahve T ûrş;ı. sah IT. aras ındak i rekabet ve mücadeleler-le zay ii '” düşen ve bir ar alık Gurlu devletine tâbiolan (1175’ten sonra) K imıan ülkesi, y ukar ıda Ho-ras an’ı istilâ ettik lerini g ördüğümüz Oğuz reislerin-den Dînar Bey tarafmdan, son Selçuklu meliki Muhammed §ah I l . ’dan alınarak, işgal edilmiş ve K ir-man S elçukluları hanedanı sona ermiştir. Oldukça

SEI.ÇUKÎ.Î.) 'l AKÎMÎ S î 

Page 98: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 98/201

mam ömürlü olmasma rağme n, bu ailede f azla birhar eket göınilrr ıemiştir,

S — Sariye Selçukluîaan

Sultan Melikgah’ın ölümünden sonra, Berkya»ruk ’a karşı kendisini sıütan ilân ederek Irâk ı Acem’e

kadar gelen T âc’üd devle T utuş 24 şubat 1095’temag lûp olup öldüğü zaman, onun oğullarında nF ahr ’ül Mülûk Rıdvan Ha leb’de ve Şems’ül Mülûk Dokak Şam ’da bulunuyordtı. Rıdv an, K ınnes rîn'demağlûp ettiği kardeşi ve kumandanlarmı etr afınatoplayarak, Haleb’de kendi adına hutbe okuttu ve

 A J îta ky a’mn Selçuk lu v alis i Y ağı sıyan ile işbir liği y aptı. F ak at araları ag üınca, Y ağı sıyan’ın Dokak’ıtutm as ı üzerine ik i kardeşarasında başlay an anlaş

maz lık y eniden sav aşa sebep oldu ve neticede, bir iŞam ’da, öteki Haleb’de olm ak üzere, S uriy e’de Selçuklu idares i ikiye ay rıMı. Y ağı sıy an’m kahramanca müdafaasına ra ğmen K ür buğa’mn başarısîzlığısonunda, Selçuklu topr ak lar ını taksim hususuadaF âtımîler ile anlaşan Ha çhlar, A ntak y a’y ı zaptedip(1098), Rıdvan’ı da yendikten sonra, güney istika-metinde ilerle diği zaman, as ıl idare D ok ak ’m ata-

beyi vs üvey babası T uğ tigin’in elinde idi. Do k ak’ınhaziran ll O l ’te ölümü üserıne, yerine atabey ta r a-fından, T utuş’un diğer oğlu 10 y aşındaki B ektaşçıkarılmıştı. Dokak ’m H açlı Baudouin ve St. Gilles ’ekargı, Rıdvan’ın St. Gilles ve Tancrete ile mücadelelerine ve T uğ tigin’in Elcezîre hâkimi A rtuk oğluSökmen ve Musul atabeyi Mevdûd ile birlikte çah.gmalarına rağmen aradak i g üvensizlik havası or ta-

1$ SEI.Çl .'KU) ' i m ! »

Page 99: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 99/201

dan kalknv amışve Rıdv an üe T uğ tigin’in kesin biranlaşmay a varaanamalan y üzünden, koy u bir ta as -sup duyg usu içinde bir an evvel K udüs’e ulaşmak istey en Haçlıları durdurmak mümitün olamamıştı.Bu arada Rıdvan, Haleb'de öldü {1113). Yerine ge-çen oğlu A lp A ralan da az sonra öldürüldü, yerineg etirilen k ardeşi Sultan şah (1114 1117) zamanında

idai'e babasının g ulâmlar ından L û’lû’un elinde idi,Şam’da T uğ tigin hâkim olduğundan, Selçuklu âUesiar tık iktidarda değildi. L û’lû, kendi adamlar ı ta ra-fında n öldürülünce, Haleb’e, şehir halkınm arzusuile. Haçlılar la fâsılas ız ve başarılı mücadeleler debulunan A rtuk oğlu İl Gay.i hâkim oldu (1117).Şam’da ise, 1128’de öldürüle n T uğ tig in’in oğlu T âc’üd din B öri üe lîöri oğııüarı kolu te şekkül etti.

4 — A nadolu SelçHİduları

Selçuklu devletleri arasında en uzun ömürlüsüve en mühimmi olan Anadolu kolu Arslan Yabgu’mm tor unu Süleyman gah tar af ından k urulmuş veay nı aile tarafından devam ettir ilm iştir , İznik ’i1078’de k endisine merkez olarak seçen Süley man şah’ın A ntak y a’ya g ittiği zaman T utuş ile y aptığı

mücadelede ölümünden (1086) sonra, Anadolu Sel-çuklu devleti, E bû’l Gazi’den, o sırada îs nik ’e ge-len, Süleyman şah’ın oğlu. K ılıç A rslan tarafındande vralınmıştı.

S ultan K ı,hç Arslayt I :

Kılîç Arsîaa I, Anadolu sultanı olmakla be-raber, babasmm vefatından 1092’ye kadar ge-

Sfeı .CDKLU T A .K İK İ gJJ

Page 100: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 100/201

Page 101: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 101/201

Page 102: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 102/201

Page 103: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 103/201

ladığı sırada Bizans imparatoru Manuel KoTrmenos’ tın Konya’ya yaptığı kanlı bir hücumu, hayli esiralmak suretiyle, püskürtmüs, Musul ve Haleb atabeyi İmâd’üd-din Zengî ile oğlu NCır’üd-diu Mahınudtaraflanndan 13.44 -1146 yıllarında IJrfa’daki 1îaçlıdevletinin (Frank kontluğu) ortadan kaldırılmasıdolayısiyle harekete gelen îî. MaçU neferinde (1147)

Mukaddes Roma-Germen imparatoru Konrad HL idaresindeki Haçlı ordusunun büyük kısmım Ccyhajı yakınlarında hezimete uğratmış (ekim 1147), Konrad perişan vaziyette îznik’e doğru çekilirken, Fransa kıralı St. Louis kumandasındaki diğer Haçlı o r - 

d u s u   da Yalvaç civarında mağlûp edildiğinden, buordu ancak deniz yoluyle Akkâ’ya çıkanlabilmiştî,Ermeni prensi Stephan’ı ve, 1149’da, Maraş vf'civarını tâbiiyete aldıktan bir yıl sonra da Urfa

kontu Jocelin’i ve Dânişmendli beyi Yağı-basan’jda kendisine bağlayan Sultan Mos’ud î. ölümünden(1156) biraz önce ülkesini üç oğlu arasında talisin)etmişti.

Su l t a n K ıh ç A r s l a n I I :  

Başkent Konya ile havalisini alan ve kardeşlerimeliklerin metbûu durumunda ola.n Sultan K jIiç 

Arslan II (1156-1192)’m, taht kavgalarını önlernokiçin, ortanca kardeşini boğdurması, küçük kardeşjŞehinşah’m esasen kendine âit olan Ankara-Çankıntaraflarına kaçmasına ve öteden beri Selçuklularlarekabet eden Yağı-basan ile işbirliği yapmasına sebep oldu. Bundan dolayı Dânişmendli-Selçuklu ka:r-gîlagmalannı fırsaıt sayarak ayaklanan Elemeniprensi Stephan, Kıhç Arslan TT. tarafmdan te’dip

SKLCUKI.ti TA.Kİ(.i; t )3 

Page 104: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 104/201

edildi ve sımriara tecavüz eden Nû,r’üd-<.im Malımud

azakla;jt.).nldı. A y ıi ı zamanda E&kişehir yakınların

daki İHiparator Manuel’in kuvvetleri püskürtüldü

(1159). 1102’de çevirdiği entrikalarla Anadolu’da

'riârkleri birbirlerine kırdınTia,k siyasetinde Kılıç

Arslan’ı basım kuvvetler cenderesine aJrnak isteyen

İmparator Manuel ile görüşmek üsere, sultan îstan.-bul’a gitti ve fevkalâde itibar göi’dti. Karşılıklı yar-

dmılaşnaa anlafiması iniKalandı. Türkmen kuvvetleri-

uin Bizans topraklarına alanlarım duvduran bu an-

iafjma ile Kjüç Arslan kendi aleyhinde gelişmekte

olan ittifakı bozmug oluyordu. Batı sınıi'larını temi-

îiafc altına aldıktan sonra, sultan Anadolu’da birliğikurmağa girişti: DânişMendlilerden Elbistan, Dâ-

î-ende ve civajam, Kayseri ile Zamantı bölgesini veMalatya’yı aldJ. Btı arada Ankara Çankn-ı’yı dakardeşi Sehingah’tan a.la.n Kılıç Aarslan, Dânişmend-Merin Anadolu Selçuklularına kargı dâima müttefik»i;iri olan Musul ve Haleb atabeyi Nûr’üd-din Mah-ratid’un ölümünden (l'17'l) xSonra, Sivas, Niksar ve

 Tokat’ı raptederek, bütün Dânişrnendli araaisini işgal etmek suretiyle bu beyliğe nihayet vei’di (1178).Sultanın kudreti arttıkça, Eskişehir havalisinde yi-

ğmalc yapmış olan Türkmen kuvvetleri buralardakiistihkâmları yıkarak Bizans topraklarına akmlarabaşlamışlardı. Bunlar Denizli, Kırkağaç, Bergamave Edremit’e kadar sokuluyorlar, tıpkı Malazgirtsavaşının arifesinde okluğu gibi, yıldırma ve yıpratma faaliyetlerinde bulunuyorlardı. Gerek Manuel’intehlikeyi sezmesi, gerek kendisine iltica eden Dâ»nigmendli Zii’n-nûn’u Ama.-sya tarafiarmda sultana

S ü l C U K l l !   r,A.KtHÎ

Page 105: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 105/201

karşı kullanmak teşebbüsleri Türlvîor ile EJİKanslılanbir kere daha hesaplaşmaya şevketli.

My r iök eph a l o n sa va§t :  

Kıhç Arslan’ın barış isteklerhıi reddeden imparatorun, miîntazarn BizaBs kuvvetlerinden başka, Frank, Macar a"' Peçenekler'den kus'iıSu

100.000'i a§an ordusu ile, yine Romanos Dio-genes gibi, her ne bahasına olursa olsun Sci-çuklu devletini yıkmak kararında olduğu ■anla.-§ılıyordıx. Kılıç Arslan, Türknnen ImvvcUei'ininmaharetle tatbik ettiği sahte rie’at sayesindo, Denizli civarında Hoyran gölü yaknnndalci dar ve sarpMyrjokepkaîoH vâ,dişine sokmaya muvaffak oldiîğuBizans ordusunu imha etti (eylül ]17ö). İmparator,Batı Anadolu’daki Bisans istihkâmlarım kaldırmak

ve ağır bir tazminat vermek şartı, ile İstanbura döndü. Ayrıca Türklere 5.000 araha dolusu silâlı, n?.al-zeme ve erzaktg,n başka, mücevher v.b. gihi kıymetliganimet bırakan ve aynı .zamanda I. Haçlı seferirân yarattı,|ı bııhranı oldukça ortadan Italdıran bu za- 

f e r , Bizans’ın Malazgirt savaşından beri yüsyd müddetle beslediği Anadolu'yu geri almak ümidini tajna-miyle kırmış, o zamana kadar hıristiyan dünyasında

bir nevi “Türklerin işgali altında memleket” gibi telâkki edilen Anadolu’nun hakikî Türk yurdu okluğunu isbat etmiş ve Bizans İmparatorluğu bundanböyle artık Türklere herhangi bir taarruza cesaretedememiştir. Bu zaferin fiilî neticesi olarak Uluborlu, Eskişehir, Kütahya ve civarları zaptedilmiş(1182) ve Selçuklu sınırları Denizli’ye yaklaşmıştır.1183’te Türk kuvvetleri Adalar Denizine ulaşmıştır,.

Sl’iCL'Kt.l) CAR tu t g5

Page 106: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 106/201

Page 107: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 107/201

Keyhusrev / ,Süleyman- §ah ve Kütç Arslan IH:

Uluborlu meliki ve velîahd Gıyâs’üd-diıı Key-

îrnsrev I., Melikgah’tan Konya’yı zaptettikten sonra,babasuun ölümünü müteakip, Selçuklu sultanı oldii

(1192-1211). Beş jal kadar süren birinci sultanlığı

zamanında kardeşleri ile uğraşan Keyhusrev, aynı

zamanda, Bizans imparatoru Aloksios III. Komnenos''un kuvvetlerini mağlûp ederek, batıya doğru fütû-hatta bulundu. Fakat bu arada Samsun civarını vebazı sahil bölgelerini zaptetmi>3 olan kardeşi, Tokatmeliki, Rükn’üd-din Süleyman-şah’m baskısı karşı-.smda, Konya’yı terk ederek İstanbul’a gitti ve imparator tarafından iyi karşılandı; hattâ bir Komnenos prensesi Ue evlendi, lâkin ümidettiği desteğisağlayamadı. Yerine Selçuklu sultanı olan Süleyman-

şah da, ölünceye kadar (1204.), onunla ve diğer kardeşleri ile uğraşmak zorunda kaldı. Süleyman-şah’ıtâkip eden oğlu Sultan Kılıç Arsîau îîl. henüz çocukbulunduğundan, uçlardaki Türkmen beyleri tarafından dâvet edilen Keyhusrev, IV. îlaçh ordusunun İstanbul’u işgali (1204) 'dolayısiyle, imparator Trabzon’ca yeni bir devlet (Pontus) tesis ederken,İznik’te diğer bir Bizans devleti kurmağa çalışan

 Tiıeodoros Laskaris ile anlaşarak, Anadolu’ya döndüve yeğenini hapsederek, tekrar Selçuklu devletininbaşma geçti (1205). Süîeyman-şa.h tarafından Anadolu’da kurulmasına başlanmış olan birliği takviyeyeçalışan Keyhusrev I. kuzeyde Aleksios III. Komne-sos’u mağlûp ve güneyde Antalya’yı zaptetti (1207)ve Venedikliler ile ticaret merkezi olan bu şehresö-ba§4, ( “vâli-kumandan” ) olarak, Mübâriz’üd-din

1972 — B i l in c i ' F . 7

SELÇUKLU TAÎÜHl

Page 108: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 108/201

Er-tokuş'u tâyin etti, arkasından Ermeni kiî'alrLeon II.’a karşı yürüyerek bazı arazi aldığı ve onunoğlunu mağlûp ve esir ettiği (1209) gibi, Eyyûbîhükümdarı el-Melik’ül-Âdil’in kuzey Suriye ve doğuAnadolu’yu istilâsını önledi ve nihayet Keyhusrev,kendisine sığınan Bizans imparatoru Aleksios Korn-nenos’u himaye ettiği için, aralarının açıldığı İznik

kıralı La.skaris’e kargı yaptığı seferde Alaşehir cı-varmda §ehit düştü (1211).

K ey l i âvu s I :  

Yerine, meliklik devresini Malatya’da geçirenİ2z’üd-dfaı Keylîâvus 1., Selçuklu devlet erkânınınkarariyle sultan' ilân edildi ise de, küçük kardeşi^

 Tokat meliki, Keykubâd’ın tahta hak iddia ederek,cülûs töreninin yapıldığı Kayseri’ye yürümesi, fa

kat muvaffak olamaması üzerine, duımm Kev-kâvus lehine neticelendi (1211-1220). Laskaris ilemüsait bir anlaşma imzaladıktan ve i^rmeni kırah-nm hediyelerim kabûl ettikten sonra, Keykâvus I,babasının Anadolu’daki İktisadî siyasetine devamla,Kiıbns kıralı Ue olan anlaşmayı yeniledi ve kuzeyticaretini emniyete almak için, Sivas’a yürüyerek,oradan Sinop yolu üzerinde Trabzon Rum impara

toru Aleksios’u esir etti, Sinop’a hâkim oldu (1214)ve Aleksios’u tâbiiyetine aldı. Diğer taraftan, haJkıKıbrıs’taki Lâtinlerin tahrild ile isyan etmiş olanAntalya’yı karadan, denizden baskı altına alarakzaptetti (1216) ve vaktiyle kardeşi ile arasındakimücadele sırasında Karaman. Ereğli- ve Ulukışla’yıele geçirmiş olan Ermeni kıralma karşı hareketegeçti. Çetin savaş ve muhasaralarla Ermehileri mağ

Sg SEIÇUKLÜ TARÎKİ

Page 109: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 109/201

Page 110: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 110/201

birliğin kurulmasına çalışıyordu. Kendisine saltanatmengûru halife en-Nâsır li-dînillâh tarafından meşhûrsûfî Şihâb’üd-din Ebû-Hafs Ömer Suhreverdî eli ilegönderilen Keykubâd, Mısır Eyyûbîleri ile rekabetteolduğu için bir dosta muhtaç bulunan el-Melik’ül-Eş-

ref ile anlagma yaptı. Antalya yanındaki askerî ve

ticarî ehemmiyeti büyük Kolonoros kalesini karadan

ve, inşâ ettirdiği Selçuklu don^ması ile, denizdenkuşatarak, Antalya sübaşısı Er-tokuş’un da aracılığıile Rum hâkiminden aldı (1223). Şehir ve kalesinic

 yeniden inşâsından (1226) sonra, sultanın adındandolayı “AJâiye” ismi verilen bu kale (Alanya) o vehalefleri zamanda sultanların kışlık merkezi oldu.

Keykubâd korkunç Moğol istilâsının yakın - doğu'yu

kasıp kavurduğu bu sırada kendisine muhalif tavır ta

kman kumandanlardan Seyf’üd-din Ayraba, Zeyn’üddin Beşâre, Mübâris’-üd-din Behrâm-şah ve Bahâ'üd-din Kutlugca’yı idâm ve diğerlerini sürgün ederek

devleti kuvvetlendirdikten .sonra,' Kıpçak sahasına ve

Kırım’a Moğol akınlan dolayısiyle âsâyişı bozulmuş,Karadeniz'de seyreden ticaret gemilerinin emniyetini

tehlikeye düşürmüş olan ve önce Selçuklulara bağlı

 Trabzon Rum kırallığı tâbiiyetinde bir liman iken

Moğollarm Karadeniz kuzeyinden çekilmeleri üzerine sahipsiz kalan, Kınm’daki mühim ticaret limam,

Suğdak’ı almak maksadîyle, Kastamonu’daki uc beyi

Hüsâm’üd-din Çoban’ı, Sinop’ta kurdurmuş olduğutersanelerde in.şa edilen gemilerle sefere me’mur

etti (1226). Bu münasebetle SuğdaJc alındıkta»

başka, birçok Rus knea ve Kıpçaîc beyleri de itaat»

ÎOö SHJLCUKLU TASIH J

Page 111: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 111/201

mecbur oldular. Diğer taraftan kara kuvvetleri ileMübâriz’üdıdin Er-^toku§ ve deniz kuvvetleri ile Mü-bâriz’üd-din Çavlı aynı zamanda ilerleyerek, Anamur’u ve Silifke’ye kadar bütün kaleleri, Maraş is-tikaanetinden gelen kuvvetler de birçok kalelerisa,ptettiler (1225) ve Ermeni kıralı Hetum’u sultanaasker göndermek, yıllık vergiyi iki misline çıkarmak

ve parayı Keykubâd adına basmak şartları ile ba-nşa zorladılar. Türkmenlerin yerleştirildiği ve idaresi Kamer’üd-dûa’e verilen bölge (Kamereddin ili),sonra Karaman-oğulları zamaıunda îç-il adını almıştır.

Selçuklulara tâbi bultınan Diyâr-ı Bekr Artukluhükümetinin, kendisince daha az tehlikeli görülenMısır Eyyûbî hükümdarı el- Melik’ül-Kâmil’e bağlanması ve Moğolların önünden kaçarak, geldiği

Selçukluların doğu sınırlarında faaliyet gösterenCelâl’üd-din Harezmşah ile ittifak etmesi, Sultan Key-kubâd’ı doğu seferine zorladı (122(5). Kâhta, Hısn-Mansur (Adıyaman) ve Çemişkezek kalelerini kuşatıp zaptsderken, üzerine gelen müttefik kuvvetlerimağlûp eden Keykubâd, Artuklu meliki Mes’ud'untâbiiyette kalma ricasını kabûl etti ve daha sonraEyyûbîlerle uzlaşmak yoluna girdi; zîra Moğol teh

likesi yaklaşmakta idi. El-Melik’ül-Âdil’in kızı ileevlendi. Devletin doğu sınırlarım emniyete almakiçin de Mengücük-oğullarındaki Erzincan ve Kemahile Şebüı-Karahisar’ı ilhak etti (1228) ve oğlu Key-husrev’i oraya melik ve Mubârlz’üd-.din Er-toku§’uona atabey tâyin etti. Celâl’üd-din Harezmşah’mSelçuklu sınırlarında belirmesi ve Erzurum melikiCihân-gah’m Ahlat Eyyûbîleri ile anlaşması, Trab-

SELÇUKLU TAKİHİ îCıJ!

Page 112: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 112/201

zon kıralı Andronikos’un tâbiiyetten çıkma temayülünü göstererek, Samsun ve Sinop limanlarına hü-cum etmesi, Sultan Alâ’üd-din Ke3 kubâd’ın bir Karadeniz seferi tertibim zarurî kıldı. Er-tokuş idaresindeki Erzincan meliki Keyhusrev’ın kuvvetleri iletakviyeli ordu, denizden sevkedilen donanmayı desteklemek üzere, Bayburt - Maçka yolu ile ulaştığı

 Trabzon’u kuşattı. Ancak, şiddetli fırtına yüzündenbu teşebbüs neticesiz kalmış ve Andronikos, Harezm-şah’m 1230’daki mağlûbiyetmden sonra, tekrar tâbiiyete alınmıştı.

Moğollarla mücadele eden Celâl’üd-din ile hı-ri'Stiyanlarla döğüşen Keykubâd arasında başlayaniyi münasebetler, Harezmşah’ın doğudaki müstahkemAhlat şehrini uzun bir kuşatmadan sonra alıp ağırşekilde tahrip etmesi üzerine bozuldu. Cesur, fakat

siyasî kavrayıştan mahrum Harezmşah, himayesinealdığı Erzurum melikinin tahriklerine kapılarak, Key-kubâd’a cephe almıştı. îki ordunun karşılaştığı, Erzincan’da Yassı-Çemen savaşında (ağustos 1230),Harezmşah’ın ordusu bozguna uğradı, Cihân-şahesir edildi ve Eraurum teslim alındı .

Celâl’üd-din’in 1231’de ölümünden sonra, Selçukludevleti, zaman zaman tâ Malatya havalisine kadar

çapul hareketleri görülen Moğollarla komşu olmuştu. İhtiyatlı hükümdar Keykubâd Karakurum’dakiMoğol kaanı Ugedey’e elçi göndererek, anlaşma arzusunu bildirdi; fakat Kaan bir yarlıg ile birlikte gönderdiği 1236 tarihli mektubunda SelçuklularınMoğol tâbiiyetine girmesini, her yıl elçi ve hediyelergöndermesini istiyordu. Bunu iki hükümdar ara,-sında elçi ve hediye teatisi şeklinde telâkki ederek

;||,0;3 SELÇUKLU TARttil

Page 113: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 113/201

münasebetlerin bozulmamasma dikkat sarfeden Key-kubâd, gelecek tehlikeye kargı tedbirler de alıyordu.Kewâl’üd-din Kâymâr’a Van gölü gevresini ve kuzeyde Tiflis’e kadar bütün kaleleri zaptetmesiniemretti. Fetihler ilerledikçe, kalelere ve yeni inşâedilen müstahkem mevkilere askerler yerleştiriliyor,nüfusu azalmış olan bu bölgelere Türkler iskân edi-

Myordu. Celâl'üd'din’in ölümünden sonra Selçuklu hizmetine alman Harezmli beylerin kuvvetleri de buralara gönderilmişti. 1232’de askerî ehemmiyeti bü yük Ahlat şehrinin Selçuklular tarafından işgalidolayısiyle harekete geçen Mısır Eyyûbî hüküm.da.nel-Kâmil’in Anadolu’yu istilâya gönderdiği kuvvetler, bütün geçitleri tutan Selçuklular tarafından dağıtıldı (1234). Bu münasebetle Kcyku-bâd tarafından Harput da alındı (ağustos 1234)

ve Artuklarm Harput kolu sona erdi. Arkasın-■dan Urfa, Harran ve Rakka tarafları Selçuklu hâkimiyetine geçti; fakat el-Kâmil’in Mardin’e kadar yürüyerek, tahrip ve kıtaller ile korkunçbir intikam alması üzerine, büyük bir sefer yapmakmaksadiyle Alâ’üd-din Keykubâd ordusunu Kayseri yakınındaki Meşhed ovasında topladı. Bir kısım Sel-<juklu kuvvetlerinin Dikarbakır’i kuşatmakta oldu

ğu sırada akıtedilen bu toplantıda gelecekle ilgilimühim kararlar verildi, tâyinler yapıldı ve Rükn-üd-■din Kılıç Arslan’m velîahdlik töreni icra edildi. Bu esnada halife el-Mustansir bi’-llâh’tan, el-Melik ül-Kâ-miFden ve hıristiyan hükümdarlardan gelen elçiler,Musul’a kadar kesif akınlarını ilerletmiş olan Moğol-lara karşı işbirliği kurmanın zaruretini bildiri.yorlar-■dı. Keykubâd da aynı fikirde idi. Fakat .sultan, oxa-

SELÇUKLU TAUlH İ 10.5

Page 114: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 114/201

da bu elçilere verdiği ziyafette zehirlenerek öldü(1237). Büyük ittifak gerçekleşemedi. Orta, güneyve doğu Anadolu’da siyasî birliği yaratmağa, bu sebeple nüfus çoğunluğunu Türklerin teşkil ettiği k«-?^y Suriye ve Haleb’i Selçuklu topraklarına katmaköuretij'^le Türk bütünlüğünü ve memleketin siyasî,coğrafî ve İktisadî ş'artlarmı tamamlamağa çalışan,

komşu atabeyleri ve Eyyûbîleri tâbiiyetine alan Anadolu Türk devletinin bu en seçkin simasuun daha45 yaşlarında iken vefatı, Seîçuldular için pek ağırneticeler husule getirmiştir.

Su l t a n K ey h i L sr e v I I :  

Keykubâd’dan sonra, velîahd Kılıç Arslan yerine kumandanların ve beylerin rekabetleri arasmdgErzincan meliki Gjyâs’öö-din Keylrasrev II. tahta

çıktı (1237 -1246). Bu kifayetsiz hükümdar kumandan Sâd’üd-din Köpek’in tahakümü altına girdi veonun telkinleri ile, büyük Harezm beyi Kayır Han’îöldürterek, isj'-an eden Hareamli kuvvetlerin usunmüddet devletin başına dert açmasına sebep oldu.Kendisine rakip saydığı devlet büyüklerini, bu aradaatabey m:eşhur Şems’üd-din Altun-aba’yı da .sultanaöldürten Köpek, Selçuklu tahtını işgal emellerini bes-

■îiyor ve her fırsattan faydalanarak, Kemâl’üd-dinKâmyâr’ı ve Alâ’üd-din Keykubâd devrinin diğer bü yük şahsiyetlerini birer birer ortadan kaldırıyordu.Fakat bütün bu desiseleri meyda.na çıktığı zaman,kendisi öldürüldü (1239). Köpek’in bertaraf edilmesinde rol oynayan Mühezzib’üd-din Ali, Şems’üd-dİD.İsfahanj ve Celâl’üd-din Karatay gibi devlet adam-lannm iş başına g-elmesi ile durum kısmen düzel-

 JtO i SSI-CUKLU TARIMI

Page 115: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 115/201

Page 116: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 116/201

Page 117: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 117/201

SELÇUÎÜLÜ İMPAKATOKLUĞÜNIİMYÜKSELİŞ SEÎSEFJLEİÎİ

Buraya kadar siyasî tarihini ana çizgileri içinde tanıtmağa çalıştığımız Selçukluların Yakın-doğusahasında büyük bir siyasî teşkilât kurmaları, ^Anadolu’yu bir Türk yurdu hâline getirmeleri ve böyle-

ce Türk tarihine yeni bir yön verebilmeleri, ayrıcaaşağıdaki izahattan da anlaşılacağı üzere, Ortaçağçerçevesinde îslâm dünyasına yeni bir zihniyet ka-zandırmalan ve nihayet BaJtı üzerinde tesirleri iledünya tarihinde mühim bir mevki almaları gibi muazzam başarılarının başlıca âmilleri olarak, şu noktalar üzerinde durulabilir:

1. Horasan’da Yerleşme

Selçuk’un kendine bağlı kitleler ile Oğuz ülkesini terk etmeğe karar verdiği zaman, önce, Türkgöçlerinin an’anevî istikameti ve X. yüzyıl boyuncaOğuzlardan bir kısmının (Uz’lar), Peçenekîer ve Kuman Türklerinin göç yönleri olan batıya gitmeyi dedüşünmüş olması mümkündür. Fakat yol üzerindehasım Hazar devletinin hâkimiyeti ciddî bir en;’'el

teşkü ettiğinden, o, kendisine açık bulunan güivjy

i i i

Page 118: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 118/201

İstikametim seçmiştir. Yöneldiği Mâverâüımehirbölgesi esasen Selçuklulara yabancı değildi. Sır -derya kıyılarından Bulıâra yakınlarına kadaruzanan bölgede oturanların bir kısmı Türk idi. Hattâ devrin yazarı Kâşgarb Mahmud’a göre burası

 Türk ülkelerinden olup sonraları, îranlıların çoğalması ile “Acem mülkü” hâline gelmişti. Yukarıda

bahRettiğimiz gibi, Sır-derya kenarında Türk şehirlerinin mevcut obîiası bu ka.ydı teyit etmektedir.Selçuklu TürJîleri için yeni yurtlarında karşılaşılanİslâmiyet de büyük bir engel tegkü etmiyordu. Nitekim daha X. yüzyıl başlarında Oğuzların kuzeyindeki İtil (Volga) Bulgarları arasında tanınmış vekabâl edilmiş olan İslâm dini şüphesiz, “Selçuklu”dediğimiz zümrenin de dâhil bulunduğu Oğuzlararasında meçhul değildi. Bu itibarla Selçuklun Cenö

bölgesinde yurt kurması ve maiyetindeki kuvvetlerlebirlikte îslâm dinine gİ3ra,esi tabiî sayılmak gereldrki, bundan sonra bu kitle başbuğlannrn birer Islâmmücâhidi olarak görünmelerinin mânâsı, çevreninşartları ve devrin dinî telâkkileri açısından bakıldığıtakdirde, daha kolay anlaşılır. Ancak Selçuklulargeldiği zaman, ilk İslâm-Türk devleti olan Karahan-Ular ile Sâmânîler arasındaki Mâverâünnehir’de hâ

kimiyet mücadelesi lıajdi şiddetlenmiş bulunuyor vesavaşlarda Selçuklu kitleleri ,bilhassa kendine bağlı Türkmenleri ile Arslan Yabgü, îranlı Sâmânîler tarafında yer alıyordu. Rakiplerine yardım etmelerinden de anlaşılacağı gibi, aynı soydan, fakat çokkuvvetli ve büyük Karahanlı devletinin hâkimiyetialtına girmek istemeyen Selçukluların', Sâmânîlerin yıkılmasına, sebep olan ve dalıa sonra Semerkand

I §8 SE1.CUK1.1J TARÎHÎ

Page 119: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 119/201

hükümdan tarafından da devam ettirilen Karahan-iı tazyiki karşısında Mâverâünnehir’de İcalmalanbaJıis konusu olamazdı. Buna göre, ya çok uzaklaragiderek, elverişli yerleşme sahaları bulmak (ÇağnBeyin )ioğu Anadolu seferi), yahut hemen yakındaki Horasan bölgesinde yer tutmak gerekiyordu.Arslan Yabgu Türkmenlerinin Gazneli sultan Mah-

mud’dan Horasan'da yurt sahası vermesi ricasındabulunmaları, buranın Selçuklular nazarındalci ehemmiyetini gösterir. Gerçelîten Nigâpûr, Serahs» Tûs,Merv ve Belh gibi büyük yerleşme yerlerini ihtivaeden geniş Horasan kıt’ası, coğrafî şartlan ve iklimi itibariyle, bozkır kültürü hayatını yaşayan Ttirkleri en iyi şekilde barmdırabilecek bir ülke idi.Daha ziyade sahralarda oturan Türklerin büyükkoyun, sığır ve at sürülerinden elde ettikleri ürün

ler, şehir ve köyM ihtiyaçlarım karşılaması ve y&rlisanayi için ham madde teşkil etmesi sebebiyle, yerleşik iktisadiyatı tamamlayıcı mâhiyette idi ve böy-lece, Selçuklu kitlelerinin, yer darlığmı ortadan kaldırdıktan başka, geçim sîkıntısını da gidermelerimümkündü. Faicsit Horasan kıt’ası yalnız, Türkleriçin bu hususiyetlerinden dolayı değil, Ortaçağ dün ya ticaretinin belli-başh noirtalarmdan biri olarak

da büyük ehemmiyet taşıyordu. Bağdad başta olmak üzere. Irak ve umumiyetle Yakın-doğudan OrtaAsya’ya, Uzak-dogtıya ve Volga üzerinden batıya veîskandinavj'^a’ya doğru uzanan ana ticaret yollanburadan geçiyor ve bilhassa Horasan’ın ba.sşehriNişâpûr Geşiüi yönlerden gelen bu yolların kavşağında, doğu, batı, güney ülkeleri trünlerini taşıyankalabalık kervan kollarram konakladığı bsşhca me»'

.SEİ.ÇUKI,(J TAU/M) j(><)

Page 120: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 120/201

3İIleıxIen birini teşkil ediyordu. Bölgeye canlı ticarîfaaliyet ve İktisadî refah getiren bu duruma ilâvetena&kerî sevkiyat için fevkalâde müsait yollar dolayı-siyle, kıt’a, büyük stratejik değeri haiz bulunuj' ordu.Daha sonra Selçuklular zamanında Doğunun sayılısiyaset, idare, edebiyat ve ilim adara.lanm yetigtirenbu bölge, belirttiğbniz özellikler sebebiyle, İslâm dün

 yasının mânevi merkezlerinden biriydi. Karahanlı-1ar üe Sâmânîler ve Karabanİılar, Sâmânîler, Gazne-liler arasında büyük rekabet sahsvsı olan bu kıt’aniîidevletler arasındaki savaşların bağlıca hedefini teşkil etmesi de, İktisadî, askerî ve kültürel yönlerde»ehemmiyetini ortaya koyar.

Bu bakımdan Selçuklulann da, her ne bahâsınaolurea olsun, aynı hedefe ulaşma gayretlerini tabi?sayma,k icabeder. Horasan’a nazaran ikinci derece

de kalmakla beraber, aş. yk. aynı hususiyetlere sahip Harezm’den ajanimak mecburiyetinde kalarc

 Tuğrul ve Çağrı Beyler, doğrudan doğruya Horasan’da devlet kurma işine girişmişlerdir. Sayılarınmpek fa,zla olmadığı kaynalclarca da belirtilmesinerağmen, Selçukluları bu teşebbüslerinde haklı çıkaracak başka şartlar da mevcuttu. İklimi ve tabiîdurumunun Türkler için ne kadar elverişli olduğu*

bilinen bu kıt’ada esasen, Gesaıeli Mahmud tarafından buraya nakledUen Arslan Yabgu Türkmenleridışuıda daj Türkler bulunuyordu. Selçuklularda»önceki zamanlarda doğu ve kuzey-doğu İran’da Türklerin yaşamakta olduklarım kuvvetle destekle yecek delillerden birini, umumî telâkki ve hayat bakımından Türklerle Horasan ahalisi arasında bü

 yük bir ayrılık olmadığını söyleyen ünlü, Arap yaza

ÎJÇ) S £ l .ÇUKtU TAR ÎHI

Page 121: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 121/201

n eî-Câbiz (ölm. 869) vemıekteclii'. Ou un şehâdetinegöre, Türk ile Î-Iorasanh arasındaki fart:, ancakMedineli Arap ile Mekkeii Arap arasındaki farktan ibarettir, Aîeşlıur İslâm bilgini el-Bîrûnî(ölm. 1051)’nin işaret ettiğine göre de, İran ile“Turan” arasında nihayet Meghed’den bir sınır çizmek mümkündür. îste böyle İktisadî, askerî ve kav-

laî yönlerden Horasan liit’ası Selçuklu devletinin kurulmasını teşvik ve sağlamlaşması iîj temin edenbaşlıca âmü olmuştur.

.SîilÇUKLU TAHÎ.Hİ ; j |

2 . Seîeukla Devletinin Vasfı ve Bihîyosi

Yukarıda anlatılan hususlara rağmen Horasan.İçtimaî, fikrî hayat bakmıından, yerleşir yaşayış tarzı

nın mevcut olduğu şehirlerinde ve kasabalarında Abbasî hilaf etince temsil edilen doğu îslâm kültürününlîâkim bulunduğu ve aynı zamanda, geniş imkânlarısebebiyle, bu kültürün geliştiği bir saha olduğu için,burada devlet kavramı ve hukuk anlayışı tabi-atiyle Tâhirîîer (821-873) ve Sâmânîler (874-999)tarafından da devam ettirilmiş olan Abbâsî-Îslâmgeleneklerine dayanıyordu. Bozkır telâkkileri içinde

ki Selçuklu Türklerinin böyle bir çevrede devlet kurabilmeleri ancak îslâmiyetin ve mahallî hususiyetlerin gerektirdiği yeni şartlara uymakla kabildi.Selçuklu başbuğlarının bu mevzuda fevkalâde birmaharet gösterdikleri müşahede olunmaktadır ki,Horasan’a indilileri tarihlerde, birer mace r a p e r e s t   

ve türedi değil, fakat eski Türk hanlar veya beylerfillîâlesinden gelmeleri dolayısiyle dâima bir hâki-

Page 122: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 122/201

 jtniyet şuuru tanıdıkları bilmen ve devlet kurucaktkgeleneğine sahip Selçuklu idarecilerinin yeni şartlarauyabilmelerindeki sür’ate gaşmaniLak lâzım gelir. Bıımüşkül zamanlarında dahi onların bu şuuru kaybetmediklerini ve müsta,kil bir devlet kurmak gayesinin onlarda meCkûrevî bir hâl aldığını ortaya ko yan kayıtlar vardır. Karahanlı hükümdarı Yusuf 

Kadir Han ile Gazneli Mahmud arasındaki meşhurMâverâünnehir görüşmesinde Kadir Ha,n, Selçukluların taşıdıkları bu fikre bilhassa işaret etmişti,Ga?:neli Mahmud tarafından tevkifinden sonra Ars-îan Yabgu, perişan bir duruma düşen diğer Selçuklubaşbuğlarına gönderdiği haberde Sultan Mahmud’-un' bir “köle oğlu” (Mevlâ-zâde) olduğunu, devletinböyle adamlara kalamayacağını belirttikten sonra,"‘biraderlerinin” ümitsizliğe kapılmadan, “ taleb-i

mülk” e devam etmelerini istemişti. Çağn Beyin doğuAnadolu seferi bu maksatla yapıldığı gibi, Sultan

 Tuğrul Bey tarafından halife el-Kaaim bi-emrillâh’agönderilen ve sultanın Gazne hükümdarlarındaki üstün bulunduğu belirtilen, 435 (1043) tarihli mektupta “kendisine yapılacak hizmetin daha yüksekolması icabettiği” kaydedilmek suretiyle aynı husustekrarlanmıştı. Selçuklulardaki devlet anlayışı ve

ona verdikleri yüksek değer 1038 yılında TuğrulBeyin elçisi ve öncüsü sıfatı ile Nigâpûr’a gelen Jb-ralaim Ymal’m yaptığı konuşmalardan da anlaşıl-malttadır. Yınal’a göre, o zamana kadar etrafta görülen âsâyişsizlik ve mzamsızhk ancak “küçük adam-lasın işidir, halbuki artık “âdil pâdişâh” TuğııüBeyin' idaresinde devlet kunılduğu için kimse işlerikanştîmıağa, nizamı bosmağa cesaret erîemeyecek-

1 1 2  SELCLİKÎ.1) TABJH!

Page 123: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 123/201

tir” . Daha sonra Nişâpûr’a gelen Tuğrul Bey hürsnetle karşıladığı kadı Sâid’in nasihatlannı dinlemişve, kendisi yerli âdetlerini bilmediği için, kadı’nm'tavsiyelerini esirgememesi ricasında bulunmuş veişleri yerli bir idareci olan Ebû’I-Kaasım’ül-Kevbânî’yetevdi etmiştir. Ebû’l-Kaasmı’dan sonra Amîd’ül ■mülk’ül-KürLdürî’ye kadar diğer iki vezirin ds İran

lI oluşu Selçuklu devletinin kuruluş ve ilk gelişmesisırasında nasıl bir hüviyet kazandığım göstermektedir. Horasan'da bütün tarihleri boyunca Selçukluİmparatorluğu ve devletlerinin hâkim vasıflarındanbiri olacak olan, — seriati, telâkkileri ve teşkilâtıile, — bir İslâm devleti kurulmakta idi. Fakat budevlet, sırf hilâfet merkezinden uzaklığı dolayısiyleaynı bölgelerde teşekkül eden Tâhirîler, Saffârîlerve Sâmâîîîler gibi müslüman-İranlı devletlerden çok

farklı bulunuyordu. Bozkırlardan gelen ve îslâmi- yete yeni girmiş olan Selçukluların kendilerine pek yabancı olmadığını belirttiğimiz bu çevredeki devletlerinde atalarının yüzyıllardan beri izinde yürüdükleri Türk hâkimiyet telâkkilerini yaşata.ca.klanve eski millî geleneklerini devam ettirecekleri tabiîidi. Aşağıda açıklanacağı üzere, örf ve âdette,adalet anlayışında, hükümdarlık telâkkisinde, hilâ

fet konusunda, dinî tolerans ve verâset mes’elelerin-de görülen ve devletin diğer bir hâkim vasfı olarakuzun müddet kendisini hissettiren bu özellikler Selçuklu devletini Türk ve İslâm düşünce, gelenek veteşkilâtının birbiri ile kajm aşmasından doğan birsiyasî teşekkül hâline getirmişti. Bu iki ayn unsuru,an’anevî devlet kuruculuk kabiliyetleri sayesinde,ahenkli şekilde uzlaştırmasını bilen ilk Selçuklu

1972 — Bir inc i Bas ı l ış — F. 8

SELÇUKLU 'lAUtHl J I3

Page 124: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 124/201

İdarecileri, devletî o kadar sağlam temellei’e oturtmuşlardı ki, böyîece Ortaçağ Islâm dünyasmdaiSelçuklu İmparatorluğu ile meydana gelen yeni birdevlet fikri, hâkimiyet anlayışı ve hayat görüşündeki yeni zihniyet, bütün cepheleriyle, daha sonraları da îslâm dünyasmda yüzyıllar boyunca yürür-Sükte kalmıştır. Daha ziyade eski Türk telâkki ve

gelenekleri ağır bastığı için Karahanlılar, İslâm ülkelerinin doğu sınırlarında kurulmuş ve daha çokHindistan’a yönelmiş olduğu için Gazneliler ve, Selçuklulardan sonra teşekkül etmesine rağmen, idarecisümre ile yerli teb’a arasında samimî bir bağ tesi»edememiş olduğu için Harezmşahlar gibi, Türk-îslâmdevletlerinin başaramadıklan ve bu sebeple tarihte fazla bir tesir bırakmadan silindikleri bir çevrede,en belirli vasfı îslâm ve Türk özelliklerini mâkuî

bir denge içinde tutmak olan Selçuklu imparatorluğunun îslâm dünyasının ortasında kurulması, siyasetinin îslâm âleminin içine, onun maddî-mânevîraes’elelerine dönük olması ve âdil bir idare yoluile halkın devlete bağlanması bu büyük Türk devletinin parlak siyasî başanlarmda ve içtimai - fikrîmuazzam bir gelişme sağlamasında kesin âmiller olarak görünmektedir. Bununla beraber, Selçuklu dev

leti bünye itibariyle, eski Sâsânî veya Abbâsî imparatorluklarından aynlıyordu. Selçuklu ailesine mensup melikler, Türkmen beyleri, yerli hânedan ve tabîhükümdarların doğrudan doğruya büyük sultanabağlanmasından meydana gelen, fakat başkentteki-Büyük Dîvân’m vasıtasız otoritesi altmda birleşe-medikleri Selçuklu iktidarı, eski Türk devlet geleneği-îi^ (msl. Asya Hun, Avrupa Hun,Göt-Türk itnpa-

 fM  SELCUKtU ta r i h î

Page 125: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 125/201

ratorluldan) devamından iİDaretti ve Türk hükümdar-îi'k telâkkisi ile dünya hâkimiyeti fikrine uygun düşü

 yordu, Bu sebeple Selçuklu İmparatorluğunu, sırf îran sahasında kurulmuş olduğu için, ah§ılmı§, fakat Türk devlet sistemine tatbiki isabetsiz olan yerleşikdevlet telâkkisi açısından değerlendirmek gibi yanlış bir tutumla, bir aşiretler birliği olmaktan kurtu-

lamamakla suçlamak imparatorluğun Türk gerçeğicephesinin gözden kaçırıldığma delâlet eder. Nizâm’-ül-mülk başta olmak üzere, yerli vezirler, türlü teşebbüslerle bu devleti Sâsânî ve Abbasî örneklerinebenzetmeğe çalışmışlar ise de, Selçuklu sultanlan ve

 Türk devlet adamları bu gibi üniversel Türk hâkimi yet fikrini sınırlayıcı vasıftaki gayretlerle pek ilgilenmemişlerdir. Sultan Tuğrul Beyin bazı Türkmenbirliklerini tâkip etmesi (msl. İbrahim Yınal vâsı-

tasiyle) ise, sırf, onlan itaat altına alarak âsâylgisağlamak ve zararları önlemek düşüncesinden ilerigelmiştir. Ortaçağlar boyunca bütün Türk-lslâmdevletlerinde yürürlükte olan bu sistem, Fâtih Sultan Mehmed’in köklü tedbirleri ile, ancak Osmanisİmparatorluğunda değişme yoluna girmiştir.

SEI-CUKtU TAİRİHİ J lg

3, Millî Özellikler

Nüfus çoğunluğunu îraıılı, Arap v.b. gibi ahâlinin meydana getirdiği Selçuklu imparatorluğunda Türklerin kendilerini koruyabilmelerini sağlamışolan Türklere mahsus devlet gelenekleri, örf, âdetler ve nihayet Türk kitlelerinin büyük bir kıskançlıkla sarıldığı ana-dil Türkçe, İslâm dünyasında ku-

Page 126: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 126/201

rulaji ve gelişen bu imparatorluğun hâkim zümresinin yabancı çevre ve kültürler içinde yozlaşmak suretiyle idare mevkiinden aynimasma ve yükselişinidurdurmasma engel teşkil etmiş ve dolayısıyle buhususiyetler devleti tutmak ve ilerletmek bakımından, Türk şuurumm dâima uyanık bulunmasına yaı*-dımcı olmuştur. Bu şuur bagta hükümdar ailesi olao

Selçuklu hanedanında yaşıyordu. Çeşitli ülkelerehükmeden imparatorluklarda umumiyetle görüldüğüüzere, iç idare teşkilâtının yerli devlet adamlari 4^™rafından yürütüldüğü bu Türk devletinde de, h-alkisevk ve idare etmek için hükümet ile tab’a arası»”daki yazışmalarda kısmen Farsça ve Arapça kullanılması zaruretine karşılık, Türkçe, hükümdar veâilelerinm saraylaı\la, Türk nüfûsunun ve, impara»torlukta her tarafa dağılmış ve muazzam bir yekûn

tutan, Türk askerî kuvvetlerinin her yerde konuştuğıîdU idi. Türklerin daha önceleri kendilerine mahsus yazılan ve gelişmiş bir edebî dilleri olduğu hâlde,îslâm dininin tesiri ile o çağda Eur’an dili olduğuiçin yaygın bulunan Arapça’nın ve, esasen Türksultanları himayesinde gelişen, Farsça’nın yanında Türk dilinin umumileşmemiş olması, imparatorluğunzatî mâhiyetinden doğduğu için, tabiî karşılanmak

gerekir. Aynca bu durum, Türkçenin hâkim zümre Türk unsurunu tutmak ve birbirine yaklaştırmaktan ibaret tarihî vazifesini yapmaktan alıkoyamamışve msl. Selçuklu Türklüğü, dillerini unutarak, Çin’de

 Tabgaçlarm, hıristiyan Avrupa’da Macarların ve Tuna Eulgarlannın akıbetine uğramamıştır. Aksine,bilhassa imparatorluğun batı sınırlarına sevkedilenkalabalık Türkmen kitleleri sayesinde, Türkçe Ana

11 6 SBİÇUKI.U TAİRİHİ

Page 127: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 127/201

dolu’da tek hâkim konuşma ve edebiyat dili olmuştur.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu zamanında da Türkçenin ehemmiyetini gösteren vesikalar vardır.

Bunlardan biri 1074 yılında Bağdad’da Türk dilcisi

Kâşgarlı Mahmud tarafından yazılan Dîvân-ıı Lûga-

t’it-Türk’tür ki, müellif bu kitabını Türk olmayan

ların Türkçeyi öğrenme ihtiyaçlarını karşılamaküzere yazdığını kaydeder. Kâşgarh Mahmud’un Bu-hâralı ve Nişâpûrlu iki hadîs bilgisinden duyarakzaptettiği “Türk dilini öğreniniz, çünkü Türklerinuzun saltanatı var” meâlindeki hadîs aj'nca devrindikkate değer bir telâkkisini de ifşa etmektedir. Türksözünün “olgunluk çağı” mânasma geldiğini söyle yen Kâşgarlı Mahmud’un bunlan yazarken bir

 Türk olarak duyduğu gurur, Türkün üstünlüğü yabancılardan tbnü Hassûl gibi devlet adamları,Sa’âlibî ve Gazzî gibi şâirler tarafından da ifadeedildiğine göre, o zamanki Türk topluluğuna hâkimolan hamleci ruhu ortaya koyar.

Bunun dışında, eski Türk gelenek, örf ve âdetlerinden çoğu Selçuklular arasmda devam ediyordu.Msl. Anadolu’ya gelen Türklere köpeğe benzer bir

hayvanın rehberlik yaptığı şeklindeki rivayet Oğuzve^ Gök-Türk bozkurt efsanesinin Türkmenler arasmda yagamasmdan ibaret olduğu gibi, Selçuklu resmî yazışmalarında sultanın tuğra’sı ve Selçuklu hâ-nedan âUesinde hâkimiyet alâmeti olarak kullanılan,paralar üzerinde tasvir edilen, hükümdar çetri üzerine resmedilen ok ve yay, mazisi Gök-Türklere,hattâ Tabgaç Türklerine kadar geri giden ve Oğuz

SELÇUKLU TAElHt

Page 128: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 128/201

Han destanında akisler bulan eöki bir geleneğin devamını gösterir. Bilhassa dâima elinde bil yay veüki ok ile oynîmıayı seven Tuğrul Bey’in sembolüolarak, onun talebi üzerine, Bizans başkentinde imparatorun tamir ettirdiği camiin mihrabına hakkedilmiş olan ok ve yay i§âretlerinin Anadolu Selçuklularında da tâbüyet-metbûiyet alâmeti olarak mev

cudiyetine dair kayıtlar bulunmaktadır. Selçukluİmparatorluğu teşkilâtında mühim bir yer iggaleden “ atabejiik” müessesesi de eski Türk an’ane-sinden gelir. Orhun kitabelerinde ifade edildiği üzere, kökleri eski Türk “ i l " lerinde saklı olan kadınaitibar hususu, ona erkekten farksız olarak mevkîve devlet işlerinde rol verilmesi de Selçuklu Türk-leri tarafmdan Doğu-İslâm dünyasına getirilen sos

 yal yeniliklerdendi. Eski Türklerde “hatun” kırali-

çe, imparatoriçe mânasına geUrdi. Tuğrul Beymzevcesinin bu büyük Selçuklu sultanı üzerindeki nü-fûzu ve devlet işleı-indeki tesiri kaynaklarda belir-tümiştir. Sultan Melikşah’m zevcesi meşhur TerkenHâtûn imparatorlukta nüfuz itibariyle Büyük Sultandan sonra ikinci mevkii işgal ediyordu ve onun,imparatorluk veziri Nizâm’ül-mülk’ün rakiplerinden

 Tâc’ül-mülk Ebû’l-Ganâim’in başkanlığında, ayn

bir dîvânı vardı. Birçok siyasî işlerde kendisine müracaat edilen bu hâtûn, sonunda hâkimiyet hırsı üe,Sultan Melikşah’ın ölümünü hazırlayanlardan biriolmuştu. Cemiyet ve devlet hayatında kadınlarınbu derece nüfuzunu tasvip etmeyen îranlı vezir Ni-zâm’ül-mülk'ün karşı tavsiyelerine rağmen, Türksaraylarında hâtûnlar söz sahibi olmuş, cemiyetlerde Türk kadmlan yine görülmüş ve bilhassa Türk

U 8 SELÇUKLU TARİHÎ

Page 129: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 129/201

men kadınlan, erkekleri ile birlikte seferlere çılanışve savaşlara katılmışlardır.

Orduda kalabalık şekilde süvari sınıfının teşkili, sağ ve sol taksimatı, büyük savaşlarda (Dandâ-nakan, Malazgirt, Çağn Beyin Kafkas seferi) görülen bozkır savaş tâbiyesi, ( “Tûran taktiği” ) hepeski Türk bozkır kültürünün Selçuklular zamanında

 yalayan kıymetleridir ki, bunlar bazı farklarla OsmanlI devrinde bile görülür. Yine eski Türk örf ve âdetlerinin devamı olarak yoğ (yas töreni), “le-viratus” yâni ölen, kardeşin kansı ile veya dul kalan genç üvey ana üe evlenme (msl. Çağrı Beyindul zevcesi ile Tuğrul Beyin evlenmesi — Bu sebepleo kadından doğan Çağn Beyin oğlu Süleyman'ı Sultan Tuğrul Bey velîahd göstermişti— KavurdBeyin Sultan Alp Arslan’ın dul zevcesi İle evlenmesi),

hanedana mensup olanlann, kanlarım akıtmamakiçin, yay kirişi üe boğdurulması Selçuklularda mevcut idi. Sultanların devlet ileri gelenlerine ve halkaumumî ziyafetler (toy) vermesi ve bu ziyafetler sonunda yemeklerde kullanılan tabak, kaşık v.b. eş

 yanın yağmalanması da eski Türk hâkimiyet telâkkisi ile ilgili idi. Orhun kitabelerinde ifade edildiğigibi, Türk hükümdarlanmn halkmı doyurması va

zifesi icabı idi. Sultan Tuğrul Bey- her sabah sofrasını açık bulundurur, sahralarda da toy verirdi. Sultan Melikşah ikinci Mâverâünnehir seferindeorada bulunan Çiğil’lere toy vermediği için, bu Türkboyu kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle, şikâyette bulunmuşlardı. Ünlü eseri Siyâsetnâime’deteb’a için sofra hazırlatmanın hükümdarhk zaruretlerinden olduğunu ve padişalı yemeğine sultama bağ-

SEI^UKLU TARtHi US)

Page 130: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 130/201

Page 131: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 131/201

met lâzım geldiğini belirtmesi Türk hükümdarı ileteb’ası arasmdaki münasebetleri en iyi şekilde ortaya koymaktadır. Hükümdarı “kanun” ile temsUeden ve devletin temelleri olarak iyilik vedoğruluğu gösteren bu mühim esere göre kısacaİyilik* bagkalanna yedirmek ve onlan doyurmaktan,doğruluk ise, adâlet tatbik etmekten ibarettir. Böy

le bir siyaset kitahmda ayrıca “Dünya beyleri arasında en iyileri Türk beyleridir” diye açıklama yapılması hususî bir ehemmiyet taşır ki, bunun delilini Selçuklularda da bulmak mümkündür. Selçuklulargelmezden önceki Doğu İslâm dünyasında: Mâverâ-ürmehir ve Horasan’ın bir kısmında Sâmânîler, Sîs-tan’da Saîfârîler, Fars bölgesinde Şcbankâre, Hora-san’m diğer parçası ile Curcân havâlisinde Sîmcfırî-1er, Mâzenderân’da Bâvendiler, Rüstemdar’da Pâ-

dûspânîler, Taberistan’da Alevîler, Gürcan’da Zîyâ-TÎler, Nihâvend’de Hasanveyhler, İsfahan’da ve He-medân’da Itâkûyîler, Şirvan’da Şirviiîişahlar, Er-ran’da Şeddadîler, Derbend’de Hâşimîler, kuzeySuriye’de Hamtlânsler, Musul’da îjlcayîîler, Diyarbakır ve Meyafârikîn’de Mervânîler, Halcb’de Mir-dâsîler, Hille’de Mesyedîler ve bizzat Bağdad veIrak-ı Arap’da Bııveyluîler v.b. gibi birbirine cephe

almış 20 kadar mahallî hâkimiyetin yarattığı siyasî ayrılık ve karışıklık, ayrıca, aynı siyasî tefrikanın harabeye çevirdiği Yakm-doğu’da, müdafaa zaruretinden dolayı birer müstahkem mevkî hâlinegelen, gehir ve kasabaların içine düştükleri sıkmtı,asayişsizlik, yol kesicilik, ulaşımın imkânsızlaşması,can ve mal emniyetinin ortadan kalkmış olması,köylü ve kasabalının huzursuzluk yüzünden işini bı-

SiGI.ÇUKr.0 TARİH Î U J

Page 132: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 132/201

rakip, kendi başının çaresini aramak zorunda kalması ve, bütün bunlara ilâveten, çeşitli mezheplerve râfızî inançlar yüzünden halkın birbirine âdetadüşman kesilmesi durumları ile Selçuklu devletininkurulduğu ve imparatorluğun geliştiği sıralardakisiyasî birlik, dinî tefrikaların ortadan kaldırılması,halkm refahı ve İktisadî kalkınma, asayiş ve huzur

Kutadgu-bilig’deki “Türk hükümdarı” hakkındakitavsifi açık şekilde doğrulayacak bir mâhiyet göstermektedir. İmparatorluk ahâlisini huzur ve güvene kavuştunnak suretiyle “hükümdar tâbîlerininhizmetindedir” şeklindeki Türk devlet anlayışım İslâm dünyasmda fiilen ortaya koyan, bu sebeple sultanlarının çoğu “ es-sultân’ül-âdü” diye anılan veşefkatli, mülâyim., merhametli kimseler olduklarıbelirtilen Selçuklu idarecileri, aynı zamanda eski

devlet bünyesi icabı, bu ülkede saydığımız mahallîhâkimleri, ancak karşı koymaları hâlinde şiddetgöstererek, itaati kabûl edenleri yerlerinde bırakarak, Selçuklu devlet otoritesine bağlamakla iktifaetmişler, fakat onların iç işlerine müdahaleda bulunmamışlardır. Çünkü maksat halkı tazyik altınaalıp sömürmek değil, sadece adalet ve “kanunu” yürürlükte tutmaktı. Eöylece şahsî işlerine, dinle

rine, örf ve geleneklerine karışılmaksızın, tam serbestlik ve emniyet içinde yeniden günlük hayatmaatılan, türlü din ve telâkkiye mensup türlü dil konuşan kitlelerin, Selçuklu sultanlan rehberliğinde yürütülen yeni devlete bağlanmalan temin edilmişti.İmparatorluk içinde görülen bâzı askerî harekâtise, bilindiği üzere, İçtimaî veya İktisadî sebeplerindeğil, siyasî ihtirasların neticesidir ve halk büyüle

132 SELÇUKLU TARİ'HJ

Page 133: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 133/201

bir çoğunlukla bu gibi mes'eleler ile yakından ilgilenmemiştir. (Anadolu’da görülen içtûnai-dinî Ba-baîler isyan hakkmda a§. bk.).

SELCUKIU TARİH İ 13,5

5. Amme Mukulm Anlayışında Değişiklik

 Tarih sahnesine çıktıkları anlardan beri dev-let kurucu olarak, yâni âmme hukuku koyucu vasıfları ile taıunmış olan Türklerin daha önceki devirlerinde, bilhassa, Gök-Ti5.rklerde, Uygurlarda, Hazarlarda mevcut din ve dünya işlerini biı birindenayırmak prensipi îslâm dünyasında Selçuklularlabirlikte ortaya çıkan yeni bir hukukî devlet telâkkisitarzıdır ki, imparatorluğun yükselmesini sağlayanbaşlıca âmillerden sayılmak lâzımgelir. Gerçi Sel

çuklular îran sahasına geldikleri zaman o civardabir takım Islâm devletleri müstakü birer teşekkülolarak mevcuttu ve Karahanlılar, Gaznelüer gibimüslüman-Türk devletleri de çoğunlulcla Türk örflerini muhafaza ve Türk geleneklerini takip ediyorlardı. Fakat hükümdarları “halîfeye bağh müslü-man emîri’' durumunda bulunan bu teşekküller dâima halifenin yüksek otoritesini tanımak ve her çe

şit icraatta dini hükümler çerçevesinde kalmak, mes’-elelerlni mümkün olduğu kadar şeriate bağlamak gayretinde idiler ve îslâmiyetin u^ak sınırlarında gelişenbu devletler “lâiklik” kavramı He Ugili bir fikrî temele de sahip değüdiler. Halbuki İslâm doğununortasında kurulan ve Abbâsî hilâfet merkezi Bağ-dad’ı kendi hâkimiyet sahası içine alan Selçuîrhıdevleti, hilâfet merkezine Tüıık. İmparatorluğunu:»

Page 134: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 134/201

bir vilâyeti, başkentten sonra geien ikinci büyükgehri gözü ile bakmış ve sultanlar daima saygı gösterdikleri halifeyi muhterem bir vatandaş addetmişlerdi. îlk defa Barthold tarafından işaret edilenSelçuklu devletindeki bxı lâiklik fikri 1055’te Bağ-dad’a ^dren Tuğrul Beyin, halife el-Kaaim’in yıllıkpara ve erzak tahsisatmı arttırmakla iktifa ederek

dünyevî mes’eleleri kendi üzerine alması şeklindetatbik mevkiine konmuştur (Buveyhîler zamamndahalifenin dünya işlerinden uzak tutulmuş olmasının — ŞİÎ bir idarenin tahakkümü altında sünnî ahkâmınzâten yürütülemeyeceği düşünülür ise— lâiklikprensipi ile alâkası olmadığı anlaşılır). Daha sonrahalifeler Selçuklu sultanı tarafından hilâfet makamına iktâ edilen araziden geçim ve gelirlerini sağlamışlardır. Bu durum Islâm devletine âmme hu

kuku yönünden mühim bir değişildik getirmiştiı*.Buna göre, sultan ile halife, biri dünyevî, diğeri dinîiki ayrı salâhiyet sahasmm birbirine denk başlarshâline gelmişlei'dir. Selçuklu hükümdarı artık “ halifeye bağlı müslüman emîri” değil, fakat saltanatıngerçek sahibi ve dünya mes’elelerinden tek sorumluşahıs idi. O kadar ki, zama.n zaman halifenin bizzatsultanlar tarafından tanınması icabediyordu. Bun

dan dolayı Büyük Sultan Melikşah, imparatorluğunilgili işleri simnî mezhebindeki kadıların şer’î hükümlerine göre yüriîtülmekte iken, büyük bir hukukçular hey’eti toplayarak, medenî hukuka ait yeni hükümler getiren iîantmlar çıkarabüiyor ve meselâ Süleyman-gah’a Anadolu kıt’ası hüküniıda.rlığj,menşûrunu verebiliyor ve halife de buna, sırf İslâmî usûl bakımından, saltanatı tasdik hususunda

Xg,J SELÇUKLU TARİHİ

Page 135: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 135/201

i§tii‘ak ediyordu. Melikgah kanunlanjıın tatbik edildiği Sultan Sencer zamanında da durum bundanfarklı değildi. Tuğrul Beyden beri devam eden Bağ-dad’ın askerî ve sivil idaresinin saltanat başkentinintâyin ettiği şihne’ler ve amîd’lere verilerek, halifenin vazife ve salâhiyetlerinin yalnız şer’î mes’elele-rin halli ile, ziyaretleri kabûl etmek, sultana ve tâbi

hükümdarlara hil’atler ve bir takım unvanlar vermek gibi öteden beri âdet hükmünde olan merasime inhisar ettirilmesi ve İslâm dininin bu en yüksektemsilcisinin dünya işleri ile ilgisinin kesilmesi hususu bir yandan ilim, fikir, edebiyat sahalarındaserbest gelişmeye zemin hazırlamak suretiyle Selçuklu devrinin, bilhassa imparatorluk zamanında,parlak bir çağ idrak etmesini mümkün kılmış,diğer taraftan, îslâm ülkelerinde yaşayan gayr-i

müslim unsurların (zımmî) İslâmî hukuk kaidelerine tâbi olmaları mecburiyetini hafifleterek emniyetekavuşmalarını temin etmiş ve lâiklik prensipindenkaynak alan dinî toleransın, imparatorluk sınırlan içine alınmış bulunan nüfûsunun çoğunluğu hıristiyan(Gürcü, Ermeni, Süryânî vb.) memleketlerde huzur ve güvenliğin sağlanmasına ve çegitli dinlerdeki kalabalık teb’anm devlete bağlanmasına büyük

ölçüde yardımı olmuştur. Bu sebeble meselâ birSultan Melikşah’ın, bir Sultan Kıhç Arslan Il.’ninölümünün gayr-i müslim kitleleri niçin derindenüzüntüye sevkettiğini izah artık güç değildir. Selçuklu İmparatorluğunun parçalanmasına sebep olankardeş mücadeleleri zamanında devletin zayıflığından faydalanarak eski dünyevî iktidarı tekra^ kurmak isteyen halifelerin Ii'ak Selçuklu devletinin yi

SELÇUKLU TAKtHi 125

Page 136: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 136/201

kılışında, biUıassa en-Nâsır li-dînillâh’m Harezmşah-îar devletinin çöküşü ve îslâm ülkelerinin Moğol is-tilâsi ve esareti altına düşüşünde oynadıkları menfîrol malûmdur. Bütün bunlara rağmen, Selçukluların Islâm âlemine getirdikleri lâiklik anlayışı, yânidinî îslâm hukukunun nüfuzu altında bulundurduğudevlete serbest faaliyet imkânları tanımayan, dar

ve çok kere tatbikî değerden mahrum nazariyelerinekarşılık, âmme menfaatlerini korumakla vazifelidevlet otoritesinin her şeyden üstün olduğu düşüncesi, hayatiyetini devam ettirmiş, bundan sonraBağdad ve Mısır halifeleri mümkün mertebe dünyaişlerine karıştırılmamış, nihayet XVI. yüzyılda, Os-raanh padişahı Yavuz Selim’in hilâfet vazife ve salâhiyetlerini de kendi üzerine alması ile, bu mes’elefiilen kapanmıştır.

I2(S SIllÇtJ’KtU TAİKİMÎ

6. Cihan Hâkimiyeti Fikri

 Tarihî Türk devletlerine âit kaynaklarda, Orhun kitabelerinde, Oğuz Han destanında görülen eski Türk fütûhatının felsefî temeli: dünyayı tek hükümdarın idaresinde birleştirmeği hedef tutan cihan

hâkimiyeti telâkkisi, şüphesiz, millî geleneklere bağ-hlıklannı gördüğünüz Selçuklu sultanlannda da gerçekleştirilmesi gerekli bir ana fikir hâlinde mevcutbulunuyordu. Cihan hükümdarlığı için lüzumlu olanasalet ve bu asâlete kaynak teşkU eden siyasî iktidarın Tanrı tarafından verüdiği düşüncesi Selçukluçevresinde de yaşıyordu. O devrin psikolojisini aksettiren Kâşgarh Mahmud “Tann devlet gimegini

Page 137: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 137/201

‘■.rürklerin burglannda dog'dıırmuş, göklerdeki dâirelere benzeyen devletleri onların saltanatları etrafında döndürmüş ve Türkleri yeryüzünde hâkim yapmıştır” diyerek ve, sahih olmamakla beraber, devrin görüşü olması itibariyle mühim olan “Benimbir ordum vardır, ona Türk adım verdim; bir kav-me kızdığım zaman, üzerlerine Türkleri gönderirim”

hadîsini zikrederek, Allah tarafından Selçuklu hükümdarının ve Türk kavminin yeryüzünü tanzime memur edildiği düşüncesini kayıt ve tesbit etmiştir. Buışık altmda Sultan Tuğrul Beyin Bağdad hilâfet sarayında “Doğunun ve Batının hükümdarı” olarakkılıç kuşanması ve keza Sultan Melikşah’ın dârül -hilaf eyi birinci ziyaretinde (1087) halife taraf m-dan kendisine “Doğunun ve Batının hükümdarı”sıfatı ile iki kılıç kuşatılması daha açık bir mânâ

kazanmaktadır. Sultan Melikşah, Bağdad’a son gelişinde büyük kumandanların katıldığı bir harp meclisinde, Mısır’ın ve Mağrib kıt’asınm (Kuzey Afrika)zaptını plânlamış, böylece dünya hâkimiyetini kurmağa çalışmıştır. “Cihandarlığmı” babasından aldığını söyleyen Sultan Sencer’e göre de, bahşettiğimakam ve mertebeler ve dünyayı onun hâkimiyetinesokmakla Allah “cihan padişaJıhğını” kendisine tev

di etmiştir. OsmanlIlara kadar (msl. Yavuz Selim)tarihte bütün büyük Türk hükümdarları için birülkü' olaB cihan hâkimiyeti düşüncesinin, yukarıdabelirttiğimiz hâkimiyet anlayışı ve dinî tolerans prensipleri ile bir arada mütalea edildiği takdirde, tatbikî hüviyetten pek de mahrum olmadığı anlaşılır.Esasen böyle bir tasavvurun Selçuklu imparatorlu-hığunda canlıhğını koruması için gerekli gaıtlar

SELÇUKLU TARİH! \ Z "j  

Page 138: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 138/201

mevcut idi ki, bu da Selçtıkits siyasetinde bilhasss*.kendiıoi göstennigtir.

S28 SEI jÇUKLU TAStHI

7. Seîçnldu Siyasetiııîa Mahiyeti

Selçuklu idarecileri, daha Horasan’a geldikleri

anlarda, îran sahasında bir devlet kurabilmek içinhangi yollan takip edeceklerini anlamakta gecikmemişlerdi. Bunlarm başmda, yukarıda belirtmeğeçalıştığımız üzere, mevcudijretleri ile bütün ülkeyihuzursuz bırakan mahallî küçük hükûmetleın ortadan kaldırmak suretiyle ayrılıklara son vermekgeliyoiTîu İd, bu yapıldı. Fakat Selçuklu siyaseti,hemen her devletin hâkim olduğu yerde siyasî birlikro.ej^dana getirmek mecburiyeti dolayısiyle bir hu

susiyet taşımayan bu icraat dışında, kendine hashüviyete sahip iki ana istikamet takip etmiştir ki, imparatorluğun sür’atle gelişmesi ve yükselm.esi ba~kmımda.n şimdiye kadar saydıklanmızla aynı derecede ehemmiyetli bu yönlerden biri giîlik ile mücadele, diğeri Türkmen göçlerinin sevk ve idaresidir.Önce, Şiîliğe cephe almanın Selçuklu devletindekidinî tolerans anlayışına zıt bir tutum olmadığım

belirtmek lâzımdır. Çünkü dinî, kısmen İçtimaî olmakla beraber, daha ortaya çıktığı zamanlardan beri, siyasî bir vasıf kazanmış olan şülik, yüzyıldaMısır Fâtımîleri tarafından, bu şîî devletin idaresive mâlî desteği ile, sünnî müslüman ülkelerini karışıklığa düşürerek tahrip etmek için en kuvvetli süâholarak kullanılıyordu. Daha Selçuklulardan çok ön»çeleri, Irak ve güney İran’da devlet kuran şîî Buvey-

Page 139: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 139/201

hîler (932-1055) Bağdaxi’ı idarelerine ve Abbasî ha-Hfelerini tahalıkümleri altına alım§lar, halifeleria.zl  ve nasb etmişlerdi ki, bu durum, pek büyük çoğunluğu sünnî olan Doğu îslâm ahâlisini huzıxrsuzbırakmış, Abbâsî halifelerine hissen bağlı kalaba-hk müslüman kitlelerini müteessir etmişti. Banailâveten, iktidardan faydalanarak aynı ülkelerde §î

îliğin yayılması için kesif faaliyette bulunulması,akîde itibariyle şîîlik ile uzlaşması güç sünnî çevrelerde zâten mevcut endişeyi gittilcçe arttırıyordıı.Buveyhîlerin meşhur kumandanı Arslan ’ül-Besâ-sîrî, baş tarafta gördüğümüz gibi, her zaman Fât;-mîlerle işbirliği yapabilen aşın bir şîî idi. Bunun yanında, hemen hemen İran'ın her tarafında, çeşitliadlar altında, birçok râfızîler de faaliyet hâlindeidiler ki, XI. yüzyılın ikinci çeyreği müelliflerinden

Abd’ul-Kaahir Bağdadî (ölm. 1038) ye göre, bu nevimezheplerin sayısı 70’ten fazla idi. Bu sebepledir ki, yeni girdikleri dinin heyecanını taşıyan ve samimîbirer sünnî müslüman olan Selçuklu liderlerinin Horasan’a gelişlerini Abbâsî halifesi ilgi ile karşılamışve onlarla sür’atle temas kurmak imkânlarmı ara-mıştı. Tuğrul Beyin NLşâpûr’a ilk girdiği sene (1038),Selçuklu istiklâl savaşından önce, Selçuklulara gi

den el-Kaaim’in elçisi, kaynaklara göre, Selçuklulara tahribat yapmamalarını tenbih vazifesini almışidi ise de, tahribatm bütün memlekette esasen devametmekte bulunduğu bir sırada halifenin davranışındaki maksat aşikârdı. Tuğrul ve Çağn Beylerin buelçiye gösterdikleri büyük saygıdan dolayı el-Kaait«’-in memnun kaldığı muhakkaktı. Nitekim Selçuklufütûhatı ilerleyip, yeni devletin kudreti bütün îran

1972 Bir inci Basıl ıp — F. 9

SKI.ÇUKUJI TARÎHJ. !;>;)

Page 140: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 140/201

eaîiasında kendini gösterdiği ve endişeye kapüasss,Buveyhîler tazyiki ai'ttırdıklan zamaın, bizzat el-Ka-ahn Selçuklu sultanını Bağdad’a dâvette tereddütetmemişti. Tuğrul Beyin ordusu bağında Bağdad’agirei’ek, §îî Buveyhîleri tarihten silmesi ve Arslanul-Besâsîri’yi, bunun ölümü ile neticelenen ağır mağlûbiyetlere uğratması, Suriye’ye kadar gerilemeğe!

mecbur ettiği ve tamamen ortadan kaldırmağı düşündüğü Fâtımîleri Doğu îslâm dünyasından el çektirmesi Sünnîliğin tam zaferi idi. Selçuklular böyle-ee, Kuzey Afrika dışmda kalan ve ahalisini Sünniliketrafmda topladıkları bütün ülkelerde îslâm birliğini meydana getirmişlerdi ki, bu, îslâm âlemine yeniden can vermek demekti. Tuğrul Beyden sonra,mparatorluk çağında bu Selçuklu siyaseti ciddiyetle yürütüldü. îslâm dünyasında nifak yaratan, müslü-

man cemiyetini tefrikalar içinde boğan §îî propagan~dasmm ocağını söndürmek suretiyle, kılıcı ile müdafaa ettiği îslâm ülkelerini sükûn ve refaha kavuşturmağı şiar edinen Sultan Alp Arslan, bir taraftan Mekke’de Fatımî, ezanı ve hutbesini kaldırıp,kendi ve el-Kaaim adına hutbe okutur ve Bağdad’dave diğer mühim merkezlerde kurdurduğu Nisâmiyemedreseleri (aş. bk.) yolu ile üim ve fikir yönünden

BÜnnî âlemi takviye ederken, diğer taraftan Fâtımî- Jeri yıkmağa hazırlanıyordu. Nitekim o, büyük Ma»îazgirt savaşının arifesinde, Mısır’a gitmek üzere,Haleb önünde bulunmakta idi. Sultan Melikşah daSuriye’deki Türkmen kuvvetlerinin ileri harekâtadevam etmelerini emretmiş; bu defa,^yine Fâtınüpropagandasına bağlı olmak üzere “dâvet-i cedide'alddesine dayanan bâtınîlik vasıtasiyl® Kazvîn, Cur-

JCİIJ S.ELCUKXU TAlRîft î

Page 141: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 141/201

câa, Kuhiştan ve havalisinde korkunç bir yer alüfaaliyetine geçerek Selçuklu impai-atorluğunu içinden parçalamağa çalışan Haşan Sabbâh ile şiddetli mücadeleye girişmiş, hem Mekke’de, hemMedine’de kendi ve Abbasî halifesi adma hutbeokutmuş ve gördüğümüz üzere, ölümünden az önceMısır’ın Selçuklu imparatorluğuna bağlanmasım

plânlamıştı. îslâxn âlemi için olduğu kadar Selçukluimparatorluğu için de hayatî ehemmiyette olan, Şi-

îliğin ve taraftarları bir katiller şebekesinden ibaretbatınîliğin yok edilmesine yönelen bu Selçuklu si

 yaseti, düşünce, teşkUât ve siyasî gaye bakımlarından Selçuklu imparatorluğunun bir devamı olan Ey- yûbîler tarafından da tâkip edilerek başarıya ulaştırılmış ve Salâh-üd-.din Eyyûbî, Haçlılara karşı

 yurt müdafaasmda yıpranan müslümanlarla hiç il

gilenmemiş olan Fâtımî devletini yıkarak (1171), yerine kendi sünnî devletini kurmuştur.

SELÇUKLU TAKİHÎ

8. Türkmen Göçleri ve Nctîoeleri

Selçuklu siya-setinde ikinci ana çizginin Türkmen göçlerini sevk ve idare olduğunu söylemiştik.

Oğuzların diğer bir adı da “Türkmen” olduğuna göre,Selçuk ve oğullan, devletin kurucuları olan Tuğralve Çağrı Beyler, Kutalmış ve İbrahim Yınallar birer Türkmen beyi idiler. Fakat fütûhatın artıp devletBinırlaruun genişlediği ve müslüman çevrede sivüidarenin başında bulunan Iranlı vezirlerin delâletiile Selçuklu imparatorluğu İdarî, mâlî, askerî teşkilât bakımmdan îslâmî hüviyet kazanarak, bir Oğuis

Page 142: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 142/201

devletinden ziyade, bir Îslâm-Türk İmparatorluğu§eklinde gelişmeğe başladığı sıralarda Selçuklu hükümdarları da, birer Türk başbuğu olmaktan çıkıp,çeşitli kavmî unsurlara dayanan “îslâm sultanlan"hâline gelmişler, dolayısiyle, önceleri kendileri içintek dayanak teşkil eden Oğuzlan ikinci plâna atmakmecburiyetinde kalmışlardı. O kadar ki, imparator

luk başkentinde sultana hizmet etmek üzere çeşitlikavim mensuplarmdan seçilmiş kuvvetler arasında,

 Türkmenlerden bir grupun bulunmayışı vezir Ni-zâm’ül-mülk’ün dikkatini çelaniş ve o, “devlete kar^müşkilât çıkarmış olmalarına” rağmen başlangıç-tâki büyük hizmetleri ve hânedana olan nisbetlerigözönünde tutularak Türkmenlerden 5-10.000 kişinin saray hizmetine alınmasını tavsiyeden kendinialamamıştı. Aslında, Dandânakan zaferinden itibaren imparatorluğun en geniş sınırlarına ulaştığı zamana kadar, yukanda adlannı saydığımız beylerive reislerinin idaresi altında, sonsuz fedakârlıklarlaİran, Kirman, Umman, Sîstan, Irâk-ı Acem, Irâk~ıArap, Azerbaycan, doğu Anadolu, Elcezîre, Bahreyn, Hicaz, Yemen, Suriye ve nihayet orta ve batıAnadolu’yu zapt ve fethetmek suretiyle. Büyük Selçuklu İmparatorluğunun kuruluşunda ve azamet ka

zanmasında en büyük pay sahibi olan Türkmenlerin“devlete çıkardıkları müşkilât” Orta Asya’dan, Selçuklular için insan gücü deposu vazifesini görenOğuz bozkırlarından, ardı-ârkası kesilmez kitlelerhâlinde göç ettikleri bu soydaş devlet topraklarındakendilerine yurt, yaylak ve kışlaJî aramalarmdaaibaretti. Yeni gelenler de pek kuvvetli bir ihtimalle,tıpkı Mâverâilaneh-ir ve İran’a inmiş olan Selçuklu-

132 SELÇüKtU TARİHÎ

Page 143: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 143/201

1ar gibi, asıl yurtlannda nüfus kalabalıklığı ve odlaıkdarlığı yüzünden düştükleri sıkıntıyı gidermek maksadını güdüyorlai’dı. Bunun için müslüman olaraikbatıya doğru harekete geçiyorlar, üstelik Selçuklusahasında mevcut devlet nizamının himayesindekendi emniyetlerini de sağlamış bulunuyorlardı. Busebeble Orta Asya’da, Mâverâünnehir’de yeni yeni

îslâmiyeti kabûl eden kitislerin Horasan’a doğrugöç ettikleri ve oradan İran içlerine ilerledikleri hususuna zaman zaman kaynaklarda işaret edilmiştir.Mütemadiyen imparatorluğun kendileri için elverişlibölgelerini dolduran ve büyük çoğunluğunu Oğuzların teşkil ettiği bu kalabalık Türk kitlelerini Selçuklu idaresi, pek isabetli bir görüşle, Anadolu’ya doğruBizans sınırlarına sevketmiştir ki, böylece bir yan-dan, İran’ın çeşitli bölgelerinde ve Irak’ta sebep ol

dukları maxldî zararlar ve âsâyişsizlikler önlenmiş,bir yandan da, bozkırlı Türkler bakımmdan fevkalâde cazip tabiî coğrafya ve iklim sartlarmı hâizAnadolu’nun kolayca zaptedilebilecek bir dcrccede yıpratılmasına zemin hazırlanmış, aynı zamanda,İslâm âleminin mağlûp edilmez kadîm düşmanı Bizans İmparatorluğunu, aileleri ve eşyaları ile birlikte, bir daha dönmemek üzere gelerek yerleşme mec

buriyeti ve yurt kurma heyecanı ile çarpîşan cesur Türkmenlerin fasılasız darbeleri altında çökertmekiçin eıV mühim fırsat elde edilmiş oluyordu. Azerbaycan’da toplanıp, Malazgirt zaferinden sonra Bizanamüdafaasında Van gölünden Gürcistan’a kadar açılan gedikten, yelpaze gibi, Anadolu içlerine yayılan Türkmenlerin bu kıt’adaki sür’atli başarılarını kolaylaştıran başka şartlar da vardı. Önce, tâ Abbasî

SELÇUKLU TARİHİ I 33

Page 144: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 144/201

Page 145: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 145/201

Page 146: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 146/201

ve diğer Oğuz boylan, yâni Karkınlar, Küzıklar, Ya-parlılar, Eymirliler ve bunlardan başka, Kıpçaklardanbir kısım ile, Karlukîardan bir kısmı ve Harezmliler-dir. Anadolu’nun dili, örf ve âdeti, gelenekleriyle Türkleşmesini gerçekleştiren bu boylardan bazı parçalarBalkanlara da geçmiştir ki, Türkmen şeyhi San Sal-tuk Dede ile Dobruca’ya gidenler bvmlardandır ve

ayrıca, hâlâ aynı bölgelerde yaşayan ve Türkçe Ico-nuşan hıristiyan Gagaiızlann, Bizans’a sığınan Selçuklu Sultanı Keykâvus IX. ile birlikte Rumeli’ye giden Tür-klerin torunları oldukları tahmin edilmektedir.

Anadolu’ya geldikleri zamanlarda önce ovalan^vadileri ve j'^aylaları tutan Türk boyları yavaş yavaşkaleleri almışlar ve surlarla çevrili şehirlere, askerî ve İktisadî bakımdan ehemmiyetli merkezlere nü

fuz ederek, oralarda müstakil beylikler kurmuşlardır.Malazgirt zaferini tâkip eden yıllarda doğu Anadolu’da kurulup da, yeni vatanda Türk siyasî birliğinite’sise çalışan Anadolu Selçuklu sul'tanlarmı uzun:iiıüddet uğraştıran bu Türkmen devletleri şunlardır: Oğuzların Kayı veya Döğer boyundan Kudüs,Hısn-ı Keyfâ. (Hasankeyf), Mardin ve Harput’ta Ar-üıîdıılar (1093-1234). Sivas ve Malatya’da B>â'.îjşme7îd-

tOer (1092-1178), E’rsincan, Kemah ve Divriği’deMengöcüMüIer (1118-1252), AMat şahlarj • (1100-1207), Erzurum’da Saitaklıılar (1092-1202), Diyarbakır’da İBaS-oğnlIarıı ve Nisan-oğuMarı (1103-1183),î.-a«ir Beyîîğj (1081-1097) ve Efes BeyMğj (1081?-1097). XIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Anadolu. Selçuklu devleti Moğol tah.akkümü altında çöküntüye sürüklendiği sırada, yine çeşitli Türkmen

 îSC sE:r,<;uKUJ t a r î h î  

Page 147: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 147/201

kitlelerinin desteği ile, orta, kuzey ve batı Anadolu’da birçok beylikler kurulmuştur: Sinop’ta Pcrvâue -oğullan (1265-1322), Afyon Karahisar’da SâhipAta-oğullan (1277-1341), Balıkesir’de Dânişmendliâilesi tarafından kurulan Karasi-oğulları (1293 -1359), Kütahya’da Germiyân-oğulları (1302-1429),Aydın’da Aydın-oğullan (1308-1425), Manisa’da

Harezmli Türkmenler tarafından kurulduğu tahminedilen Sarahan-oğuHarı (1313-1410), Muğla’daMenteşe-oğiiîları (3282-1424), Eğridir ve Antalya’daIlamîd-oğulları (1300-1423), Beyşehir’de Eşrcf-oğîîl-ları (1284-1325), Denizli’de îııanç-oğunarı (1277-1390), Kastamonu’da Caîidar-ogulları (1309-1462),Maraş’da DuMcadu--ogtıl!arı (1337-1521), Adana’daEamazan-oğııllan (1353-1608), Kayseri’de Erctna ve ya Eî'tana (134-3-1381) ve Sivas’ta Sakır boyundan

Kadî BurhâK’iuî-din tarafından kurulan (1381-1.398)Beylikler, Karaman ve Konya’da Avşar boyundan Karamanlı Türkmenlerinin kurduğu Karamaîi-oğullarî(1256-1483), Bayındır boyu beylerinin kurduklarıAk-koyuîîlu ve kurucularının Yıva boyuna mensupoldukları tahmin edilen liara-koyıiBkı devletleri.

Selçuklu imparatorluğunun genişleyerek, a7:a--metli bir hâl kazanmasında daima sınır boylarında

(uc) bulunmak, gerekince devleti korumak, fakatdaha ziyade Türk hâkimiyetine yeni ülkeler açmaküzere mühim olduğu kadar tehlikeli vazifeyi cesaretle taahhüt ve ifa etmek suretiyle başta rol oynadığını gördüğümüz Tüı-kmen kitlelerinin batı sınırlarına doğru muntazaman sevkedilmesinde belirenSelçuklu siyaseti ikinci vasfının, neticeleri itibariylebu imparatorluğun en tesirli ve devamh, bundan do

SEICüRIlI TARİHt 137

Page 148: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 148/201

layı da tarihî balamdan en ehemmiyetli hususiyetiıuteşkil ettiği böylece anlaşılmaktadır. Nihayet bııbüyük tarihî netice, yine Türkmen Kayı boyunamensup Osmanh hânadanı tarafından Anadolu’dakisaydığımız beylik ve devletlerin topraklan merkezebağlanarak fevkalâde mâhirane bir siyasetle değerlendirilmiş ve Anadolu ile Oğuzların ve diğer Türk-

lerin yayıldığı sahalar anavatan olmak üzere, cihantarihinin en büyük imparatorluklarmdan biri kurulmuştur. Türkiye’nin her tarafında Oğuz ve başka Türk adlarını taşıyan köy, kasaba, arazi v.b. yerisimlerinin de göstei'diği üzere, bugünkü Anadoluhalkı bu Türkmenlerin ve onlarla birlikte gelen diğer Türk boylarının çocukları olduğu gibi, Selçukluların kuruluşu ile başlayan ve daha sonraları tek»rarlanan göçlerin yayıldığı batı ve güney îran,

Kafkaslar, Elcezîre, Irak ve Suriye topraklarındada bu Türk ve Türkmen nesilleri hâlen yagamaktadevam etmektedirler.

i;5S SELÇUKLU TAiUHÎ

Page 149: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 149/201

SELÇUKLU IîA.KÎ.Mln5TÎNÎN YIKIIİŞSEBEPLEEÎ

IV

îslâm dünyasına getirdiği yeni telâkkiler, değerler ve teşkilât ile, Ortaçağlarda müslüman doğadünyasına verdiği yeni veçhenin yüzyıllarca yaşa-masma karşılık, Selçuklu hanedanının nisbeten kî*

sa ömürlü oluşu dikkate değer bir hâdisedir. Selçuklu hâkimiyetinin erken yıkılışının daha ziyade iç sebeplerden ileri geldiği görülmektedir İri, bunları birkaç noktada toplamak mümkündür.

1. Veraset Mcs’eîcsi

Selçuklularda da, tıpkı ■eski Türk devletlerinde

görüldüğü gibi, hükümdarın İlâhî menşe’li olduği!düşüncesine dayanan hâkimiyet telâkkisine göre.

 Tanrı tarafından verilen siyasî iktidar ve idare kabiliyeti, kan vâsıtasiyle evlâtlara da intikal ettiğinden, bütün hanedan mensuplan hükümdar olmakhak ve salâhiyetine sahipti. Saltanat ma,kamradainhilâl vukubulduğu zaman, oğullar bu salâhiyet vohaJîka dayanarak, tahtı işgal müca,dclesine girişirler

ve Türk çevrelerinde, muvaffak olanm daha yüİLsei';

Page 150: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 150/201

üâhî kudretle dorıahlmış bulunduğu kabul edilir,ve o, hükümdar tanınırdı. Vezir Nizâm’ül-mülk’ün, bu Türk hâkimiyet anlayışmdan farkh olarak, “devletve teb’a sultanındır” ve “halk kamilen onun âües,ve bendesidir” şeklinde ifade ettiği eski Doğu ve İslâm telâkkisi hususundaki telkin ve tavsiyelerine veSelçuklu sultanlarının meşru velîahdler tâyin etmek

ve hattâ bu velîahdler için daha sağlıklarında devlet adamları ve kumandanlardan yemin ile bîat al-mak gibi gayretlerine rağmen, hanedanın devamıboyımca itibarını kaybetmeyen Türk veraset uslûlü,sebep olduğu fâsılasız anlaşma.zlıklar dolayısiyle,Selçuklu imparatorluk ve devletlenni zaafa düşürmüştür. YaJnız ilerde fethi kararlaştırılan memleketlerin hânedan üyeleri arasnıda taksimi değil, Anadolu Selçuklularında olduğu üzere, elde bultınan

toprakların bile şehzadeler arasında bölüştürülmesi, hânedan mensuplarının ve şehzadelerin kendiemirleri altındaki kuvvetlerle hi,ssesine düşen ülke,eyâlet ve vilâyetlerde hareket serbestliği içinde yaşamaları Selçuklu devletlerinin taht mücadeleleriiçinde p<?^rçaîanmalarına en büyük sebep teşkil etmiştir. Denebilir ki, saltanat kavgaları Selçuklu ta-rihini dolduran hâdiiselerin yarışım m.eydana geti

recek ölçüdedir.

2. e - Sııltajiîar Mücadelesi

Sultan Tuğml Bey zamauından beri dünya işleri ile ilgilerinin kesildiğini gördüğümüz halifelerin,veraset kavgaları içinde kuvvetten düşen SelçukluRultanlanng. kaı-şı dünyevî iktidar tesisine girişme-

:f,43 SİÎ.C«JK1I.Ü T A R ÎH Î

Page 151: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 151/201

Page 152: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 152/201

Page 153: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 153/201

Page 154: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 154/201

1. Hükümdar

Melikşah zamanında, teşkilâtın en gelişmiş seviyesine ulaştığı devirde, meliklerin, tâ.bi hükümetlerin, beylerin ve bu arada başlarında birer “sultan”bulunan Gazneli ve Anadolu Selçuklu devletlerininmetbûu olarak “ es-Sultan’ul-a’zam” unvanını taşıyan

Selçuklu imparatoru devletin sorumlusu olup, bütünülkelerinde adına hutbe okunur ve para bastırılırdı.Fermanlara, Büyük Dîvân’ın kararlarına imza ola’ rak büyük sultamn isminden ibaret olan tuğrası çekilir, tevkü yazılr ve emir bundan sonra yürürlüğegirerdi. Türkçe adları yanında birer müslüman adıalan (Tuğrul Bey Muhaınmed, Çağn Bey Dâvud,Alp Arslan Muhammed, Sencer Ahmed v.b.) vetahta çıkışlarından sonra, saltanatlarının tasdiki

sırasında halife tarafından kendilerine verilen kün ye ve lekaplan kullanan sultanların muharebelerdeve ınaiyyetle gezilerinde, hâkimiyet alâmeti olarak,başlanmn üstünde, atlastan veya altın sırmah kadifeden yapılmış bir şemsiye (çetr) tutulur, dâima beraberinde bulunan askerî muzika takımı (nevbet)günde beş namaz vaktinde nöbet çalardı. İmparatorluğun çeşitli bölgelerine gönderüen “melik” unvanım

hâiz hanedan mensuplarının günde 3 nöbet çaldırmağa hakları vardı. Sultanlar, haftamn belli günlerinde devlet erkânını ve kumandanları huzura kabul eder, müşaverelerde bulunur, aynı zamanda hailem şikâyetlerini dinler, iktâları tevzî, kadıları tâ yin, tâbi devlet başkanlanmn hükümdarhklarım tas dik ve devlete karşı işlenen cürümlerle meşgul yüksek mahkemeye başkanlık ederlerdi

SEI.ÇOKlX! TARİHİ

Page 155: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 155/201

îî„ Saray Teşkilâts

“Dergâh” , “bârgâh” gibi terimler ile de anılansaray, doğrııdan doğruya sultanın şahsına bağlı olmak üzere, şöyle teşkilât!anmLştı: hâciblcr (başkan;hâcib’ül-huccâb veya hâcib-i bıızurg), Cûbdârlar( “değnekçiler” ), silâhdarlar (zeredhâne denilon si-

îâhhâne muhafızları. Başkam hükümdarm silâhın?taşır), emîr-i alem, câmedâr, şarabrtâr, taşadâr (ve ya âbdâr); emîr-i çâşnîgîr, emîr-i âhfır, vclıil-i has(sultanın dâiresi halkının nâzın), serîıeng ve ncdîm-ler, mıısâîîipler. Sultanın en güvenilir adamları arasından seçilen bu vazifelilerin her birinin emrindeaskerî kıt’alar bulunurdu.

SE1.ÇUKXU TARİHÎ 143

3. lîüîtûmet

Dîvân-ı saltanat: Beş dîvâa (ba.kanhk) danîcurulu idi:

a — Başında “Sâhib Dîvâıı-ı salfcsnat” veya“Hâce-i bıiKiırg” (başbakan) denilen ve hükümdarınmUitlak vekili durumınKİa olan vezirin bulunduğu

Dîvâiîs-ı Vezârct ile, buna bağlı olarak,

b — Dîvân-ı tuğra (başkanı: tuğrâî, vazifesidışişlerini idare etmektir ki, bu, Selçuklularla ortaya çıkmış ve, Ga.zneliler v.b. İslâm devletlerindemevcut olup Selçuklularda da gelişen ve aş. yk. ayravasifeyi gören Dîvân-ı İnşâ veya I5îvrâ,n-ii r'isSlci’tenüstün gajalmıştır),

î',)72 — ÎSİrİRCİ «asOig F. 10-

Page 156: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 156/201

c — Has (Saray’a ait), iktâ (askere tevzi olunan) ve haracı (tâbi gayr~i müslim hükümetlereâ:iit) olmak üaere üçe ayrılmış bulunan imparatorlukarazisinde ve büyük kasabalardan köylere kadarvergi almacak nüfus ile herkesin vergiye tâbi var-Uğını kayıt ve tesbit ederek şer’î ve örfî vergüerhâlinde, “âniil” leri vasıtasiyle, vergileri tahsil edip

"hare” (masraf) hazînesi ile, haslardan ve tâbi devletlerden ahnan vergüere mahsus “assl” (ihtiyat)hazîneyi idare eden “ îMvân-ı istîfâ” (başkanı: müS'tevfî),

d — ©îvân-ı arsî’îil-ceyş (ba§kanı; ânz, millîsavunma),

e — Dîvân-ı îgrâf (başkanı: müsrif, umumîteftiş). Burada askerî ve adlî işler dışında imparatorluğun bütün muamelâtı ve memurlanmn, bunların

bağlı bulundukları dîvân’lardan müstakil bir işrâf müessesesi ile kontrola tâbi tutulmuş olması ayrıcakayda değer bir husustur.

 Taşrada ise, türlü renklerde bayraklan, çetr»teri bulunan ve müsâadeye bağlı olmak üzei’e, parabastıran meîikler ile şiîmeîerin, umumî valilerin aynayrı vezirleri ve merkezdekinden daha küçük ölçüde, birer divâıılan vardı (msl. Nizâm’ül-mülk önce-

leıi melik Alp Aarslan’m veziri idi. SülejrT:nan-şah’mveziri Kasan b. Tahir Şehristânî idi. Kirman’daMükerrem b.’l-Alâ, Tûran-gah’ın veziri idi. Ka-sîm’üd-devle Ak-sungur’un Zerrîn-Kemer admdafeir verizi vardı). Şehzâdelei’in ve melikleriıa

 yanında, onların askerî, İdarî, siyasî bakımlardan yetîştirilmeleı-i ile vazifeli atabeyler bulunurdu.Kökleri Gök - Türklere kadar giden bu mües

,SI!İ.CUKÎ.U TA'RİHÎ

Page 157: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 157/201

sese de teşkilât ve devlet idaresinde bir Türk yeni-lifi idî. İmparatorluk çöktüğü sırada atabeylerdenbirçok devletler ku.ranlar olduğunu görmüştük. Bü yük Dîvâna bağlı eyâlet merkezlerinde “glhîîc”' de-rıüen askerî kumandanlardan başka, sivil idaredensorumlu “araîd” 1er ve aynca halktan seçilmiş “ reis”ier ve belediye işlerine bakan “muhtesip” 1er bulu

nurdu. Kısaca zikrettiğimiz bu dîvânlara ve memxx-riyetlere bağlı olarak, bütün imparatorluğa yayılmış olan nâibler, vekiller, kâtipler, tahsildarlar v.b.hayli kabarık bir yekûna ulaşırdı.

SI!I,ÇUK1,U TAKÎHÎ 147

4. Askerî Teşkilât

Selçukluların muhtegem devirleri olan Sultan Me-

Mkgah zamanında Ortaçağ’ın en büyük askerî gücümeydana getirilmişti ki, daha sonralan Tüıiî-ÎslâmdeA^letlerine örnek olan bu ordular çeşitli kavinüer-den seçme stıretiyle ahnarak hususî saray terbiyesiile yetiştirilmiş, tören usûllerini ve protokolü bilenve doğrudan doğruya sultanın emrinde bulunan"Gulâmân-î saray” , en seçidn kumandanların eğitimi altında her an emre hazır bekleyen hassa orıhısu,

meliklerin, gulâm valilerin ve vezir v.b. gibi ileri gelen devlet büyüklerinin askerleri ve tâbi hükümetlerinkuvvetlerinden kurulu idi. A.dları dîvân deftei’lerin-de kayıtlı bulunan Gulâmân-ı saray efrâdı yıldadört defa maaş (BistgâHÎ) alırdı. Kumandanları sultanlarla birlikte büyük seferlere katılan veya ağırte’dip darbeleri indiren, şilınelik ve umumî valilik yapan hassa ordusu da maaşlı idi. Ayrıca impara-

Page 158: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 158/201

toriuğım her tarafına dağılını§, kendilerine ayrıîaKiktâ arazLİeritıden geçimini sağlayan, her an sefersehazır, kalabalık süvari kuvvetleri de (Slpâlıiyân)mevcuttu. Ancak bunlar kendi iktâlarında yaşayankimselerdin (çiftçi, köylü) Büyük Dîvânca tesbit edilen belli miktarda vergi (mâl-i hak) den fazla bir şeyalamazlardı. Aksi hâlde ve kezâ köylü, iktâ sahibi ta

rafından emlâkine el sürüldüğü, aile dolmn-uhnazlığjhaleldar edildiği takdirde Büjrük Dîvân’a, hattâdoğrudan doğruya sultana şikâyet edebilir ve iktâsahibinden memnun olmayanlar başka bölgeleregöçebilirdi.

Askerî teşkilâtta Selçuklu İmparatorluğunda yapılan çok mühim yeniliklerden biri de, bu askerîildâ idi. Bir yandan kalabalık ordulann devlete yükolmadan beslenmesini mümkün kılan, bir yandan

da memleketin imâr edilmesine yardım eden bu usûlün, vezir Nizâm’ül-mülk’ün bir buluşu değil, fakateski Türk toprak hukukunun yeni şartlara uydurulmuş tatbikatından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Bu usûl imparatorluğun askerî olduğu kadarİdarî ve hukukî en sağlam temellerinden birini teşkil ediyordu. Anadolu Selçuklu devletinde, Moğoiistilâsı neticesinde nizam bozulunca, verimli iktâ

arazilerinin “ jaîrtkık” (mülk) hâline getirilmesi,böylece mîrî toprak usulünün soysuzlaşması Selçuklu ordusunun dağılmasını sonuçlandırmış veMoğol baskısına ilâveten bu iktâsız sipahileri?! ayaklanmaları devletin yıkdmasma başlıca sebep ol~muştu.

Ayrıca lüzıınm âmnda halktan ücretli asker(Jîa§er) de toplanırdı. Orduda birliîderîn çeşitli bay-

14tt mÇÜ 'KUJ TAKÎH{

Page 159: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 159/201

raklan vardı. Selçuklu ordusunda seyy;ır hastaha-neler ve Anadolu ordularında seyyar hamamlar(çerge) bulunuyordu. Selçuklu ordulanna, devletinbaşından sonuna kadar bilhassa uçlarda kendi beyleri idaresinde, asıl vurucu kuvvet olarak büyükhizmetler gören Türkmenleri de İlâve edersek,askerî teşkilât ve ordu hakkında açık fikir t^dinmiş

oluruz.

5. Adlîye

Selçuklu adliyesi şer’î yargı ve örfî yargı olmaküzere ikiye ayrılmıştı. Şer’î dâv^alara her memlekettebulunan kadirar bakardı. Bağdad’da fıkıh bilgini birba§-kadı (Kaazi’l-kuzât) bulunur ve o, merkezdemahkeme bagkanhğı yaptığı gibi, diğer kadıları da

kontrol ederdi. Tereke, hayrat işleri ve Ortaçağ Türk-îslâm devletlerinde mühim bir sosyal yardımmüessesesi olan vakıfların idaresi de kadılara aitti.Daha çok Türklerin mensup bulundukları hanefî hukukuna, fakat kısmen de şâfiî fıkhına göre kadıların verdikleri hükme müdahale edilmezdi. Ancakbir kadı’nm bile bi l e y a n l ış verdiği bir hüküm, diğerkadı’lar tarafından altı imzalanarak, sultana arze-

dilebilirdi. Siyâsetnâme’de "müslümanlann kanı vemalı kendilerine tevdi edilmiş” olan kadı’lann öğrenimi ve ahlâkî davranışları üzerinde bilhassadurulmaktadır. Şer’î mahkemeler dışında, örfî vekanunî dâva! an hâl ile vazifeli ayn mahkemelervardı ki, inzibatsızlık, devlet emirlerine itaatsizlik,siyasî suçlar v.b. ile meşgail olan bu tefjkilâtm başında “Kmîr-i dâd’^bulunur ve onun taşradaki memur-

SEICI)KJ..U 'rARl'HI 149,

Page 160: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 160/201

lan ayıu hususları takip ederlerdi. Oı-dııya mensûpkimselerle ilgili şer’î dâvalara da “kîMİı-asker” 1erbakardı. Burada belirtilmesi gereken nokta, Selçuklu teşkilâtmda adliyeden sorumlu şahısların BüyükDîvân ve eyâlet dîvânları ile, yâni hükümet ile, il»gUi bulumnamalarıdır. Böylece herhangi bir siyasîveya İdarî tesire mâruz kalmaksızın, adaleti yürüt

mek mümkün oImu§tur,

ISO ,SEI.ÇUKI.U TAiRDiS

6. Haberleşmti

Selçuklularda peyk’ler ve perende*lerden kuruiu«ür’atli haber alma teşkilâtı, muntazam bir postave askerî, ticarî bakımlardan mühim büyük yollarüzerinde karakollar ve dâimî kontrolü zarurî yer

lerde “ribât” teşkUâtı ve “münhî’' 1er diye andangizli istihbarat adamları vardı.

Kısaca tanıtmağa çahştığımız Selçuklu saray,dîvân, oMu, mâliye ve adliye teşkilâtı, ufak-tefekfarklar ve bâzı isim değişiklikleri ile (msl. Dîvân-âlî, Nâib’ül'hazra, Dîvân-ı mezâlim, Hisbe, Şurta,Beyler-beyi, Sü-başt v.b. gibi) atabey devletlerinde,Harezragahlar İmparatorluğunda, Eyyûbîlei'de, Mı-

sır-Sııriye’deki Türk ve Çerkeş kölemen devletlerinde,Artuklular, Dânigmendliler ve kısmen diğer Anadolu beyliklerinde, XII. yüzyıl ikinci yarısındaki Ab-bâsî devlet teşkilâtında ve nihayet Osmanlı imparatorluğunda devam etmiş, böylece 800 yıla yakmbir zaman îslâm doğu dünyasında idare kadrosunuadüzenlenmesinde örnek olmu.ştur.

Page 161: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 161/201

İÇTİMAÎ VE FÎKBİ HAYAT 

I. Sosyal Dunum

Selçuklular zamanında sosyal bünye, rnemleke'ti elinde tutan saray erkânı ve yardımcıları ile ku

mandanlar ve askerî kuvvet gitoi Türk olan unsurdışında — ahalinin hayat ve meşgûliy etlerin e doğadan doğruya müdahale edilmediği için — umumiyetle daha önceki devir manzarasını muhafaza etmiştir. Devlet memuriyetleri bir nevi irsîlik arzetmelrteolup, iktidar değişmelerinde dahi çok kere aym aileiçinde kalıyor, mâlî bakımdan çeşitli eyâletler vemerkezler arasında daha ziyade mahallî şartlar vegelenekler dikkate alınıyordu. Şehirlerde İdarî in

tisabın veya ikıtisadî zenginliğin sağladığı imkânlarlaortaya çıkmış olan büyük nüfuz sahibi aileler devamediyordu. Köylerde “dihkan” 1ar da bu neviden idi.Halk üzerinde nüfuzlu diğer kalabalık bir zümre dedin adamları idi ki, bunlar ve seyykîler ve şeriflerülkenin her tarafına dağılmış bulunan hanefî, şâfiîmezhepleri mensupları ile, bilhassa Eağdad, Basra,Bahreyn bölgelerindeki şîîler üzerinde tesirli idiler.

Şehir ve kasabalarda orta ve küçük ölgüde alıg-veriş

VI

Page 162: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 162/201

 yaparı tüccarlar, çeşitli esnaf, düldtâncılar, küçük»an’at erbabı ayrı ayn loncalar teşkil etmişlerdi..AJıali umûmiyetle hanefî, sâfiî “ reis” lerin, şîîler"nakîb” lerin etrafına toplannaı§, yine bııj-mk şehirlerde işsiz-güçsüz takımı da aralarında teşkilâtlarku):ınu§lardı. Vaktiyle Gazneli Mahnuıd’un Hindistan seferlerinde kendilerinden gönüllü ordular vü-

eude getirdiği, sûfiyâne bir hayat yaşayan bu zümreler, rindler, ayyârlar, settârlar v.b. gibi türlü isirn-leıle anılıyorlardı. Ovalar ve .«sahralarda, tarlalarda,bağ ve bahçelerde çah>san köylü ise, yukarıda söylediğimiz üzere, topraklarınm has veya iîvtâ durumuna göre, hükîımetin himayesi altında, geçimini sağ-himakta idi. Bunlar hukukî yönden şehir ahalisi kadar hür olup, ellerindeki topraklara işleyebildiklerimüddetçe ve verâset suretiyle sahip olduklarından,

karın tokluğuna çalışan amele durumunda değildiler. Gelişme itibariyle bu umumî durumdan birazfarklı bulunan ve nüfûsunun büyük çoğunluğunuesasen yerleşik Türklerın teşkil ettiği Anadolu’dahalk işçi, esnaf, sanatkâr ve nakliyatçı olarak, aşa-

ğıda bahsedeceğimiz bütün ticarî ve İktisadî hayatakatılmış, böyleoe refah ve emniyetin sağladığı huzur dolayısiyle, vaktiyle aş. yk. birer kaleden ibaret

olan kasabalar büyümüş, genişlemiş ve Konya, Kayseri, Sivas, Erzurum, Erzincan, Harput, Amasya, Tokat;-Aksaray, Ankara, sahillerde Sinop, Samsun,Antalya ve Alâiye merkezî hüviyette birer Türkşehri hâlinde yükselmisleı^i M, bunlardan Aksaray,Kırşehir, Alâiye, Kubâdîye, Kttbâd-âbâd gibi bazj-ları ve Türkçe adlar taşıyan, diğei’Ieri Türkler tara*■fıiidan tesis et3ilmi§tir.

{52 SETCÜKU; T,«îlH t

Page 163: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 163/201

2., İktisadî - Ticarî Dui'um

Selçuklu devletinin kunılduğu Horasan kıt’asının İktisadî ve ticarî bakımdan seçkin mevkiini be-b'rtmigtik. Selçukluların İran ve Iralc sahasında vü-ctıda getirdikleri siyasî birlik ve kudretli ordununnezâretinde muntazam teşkilât ve asayiş, ticaret

 yollarının dâima kontrol altında tutulması v.b. do*layısiyle Yakm-doğu ile Orta Asya ve doğu Avrupaarasında ve Uzak-doğu, Hindistan limanlarının aracılık rolünü oynadığı Avrupa ile mevcut ticarî faaliyet büsbütün artmış ve Selçuklu devletlerine mâlî

 yönden sağlam bir temel vazifesini görmüştür ki,Selçuklu idaresi ve teşkilâtının dovamlıhğını temineden âmillerden biri de bu İktisadî kudret olmuştur.İmparatorluk devrinde, giyim, malzeme, donatım ve

savaş vâsıtaları bakımından Ortaçağ’ın en büyükaskerî gücünün çıkarılması ve sultanlann ziyaretlerinde, bayramlarda, .şenlik günlerinde, zaferlerinkutlanmasında, düğünlerde kaynaklarımızın kaydettiği ihtişam ve muazzam masraf refahı, zenginliği: aynı zamanda tab’a arasında geçim darlığındandoğan herhangi bir hareket görülmemesi de İktisadîdengenin mevcudiyetini ortaya koymaktadır. Bu hu

susta, bastırdığı paralardan elimize geçen 22 tanesinden 16 sı altın, gerisi gümüş olan Sultan Melikşaltdevri hakkında kıymetli bilgi veren XIV. yüzyıl yazan Hamdullah Müstevfî-i Kazvınî’ye göre Selçukluülkelerinin yılhk geliri 21.500 tümen kırmızı altın(zei'-j sıır h ) ve  haraç oJarak alınan senelik vergi20.000 miskal alıtın (talâ) idi ki, yekûnu bugünkühesapla, ortalama 225 müyar liraya baliğ olur ve

SKf.x;tJTKU; TA R ll IÎ 153

Page 164: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 164/201

aradaki rayiç ve alış farkı da dikkate alınırsa, bunun aş. - yk. 500 milyar liralık bir kıymet ifa.de ettiği anlaşılır. Melilcşah'tan başka Sultan Tuğn*3Bey, Alp Arslan, Sencer ve diğerleri de altın paröbaaitrmjglardır. Kirman Selçuklularında da iktisadî durum gelişmiş olup, bilsassa Kavurd zamanındabastırılmış olan paralar uzun müddet değerini

muhafaza etmiş ve tarihçi Efdal’ud-dîn Kirmânî’ninşahadetine göre yüz elîi sene sonra da “nakd-i Ka-vurtlî” büyük kıymet taşımıştır. Anadolu Selçuklularında ise, ticaret konusu devletin ana siyasetinitâyin eden başlıca mes’elelerden biriydi. Başlangıçta, Haçlı seferleri dolaysiyle doğuda, bilhassa Suri ye’de meydana gelen siyasî karışıkhk ve papanınteşviki ile, Mısır ticaretini çökertmek için, 'denizlerde tatbik olunan iktisadı abluka hararetli ticarî

faaliyeti felce uğratmış ve Moğol istilâsı Orta Asyave kuzey Karadeniz bölgesinin Akdeniz ile olan eşyamübadelesi hareketine darbe vurmuş ve böylece dün ya ticareti pek sıkıntılı bir duruma düşmüş iken,Anadolu’nun mevki itibariyle bu bakımdan taşıdığıbüyük ehemmiyeti kavrayan Selçuklu sultanlan,bilhassa Kılıç Arslan Il.’nin son yıllarmdan itibaren Türkiye’yi kıt’alararası bir transit merkezi hâline

getimıeğe muvaffak olmuşlardı. Selçukluların milletlerarası ticarî münasebetlere girdiği bu devredehışâ edilen yollarda her türlü âsâyiş tedbirleri alınmış, yabancı tüccarların canı ve malı devlet tarafından garanti edilmiş, ülkede muhtemel egkiyabaskınlarına ve denizlerde korsan hücumlarına uğrayan veya gemileri batan tacirlerin zararları tazmin edilmek nj.aksadiyle bir nevi devlet ►sigoî'tası

154  SEi.ÇL’KJ,U TaRJHI

Page 165: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 165/201

'konulmuştu. Büyük konak yerleıi ve pasar mahaî-leri olaıı merkezlerde hanlar, kapalı çarşılar kunıJ-mu§ ve yukarıda söylendiği gibi, sırf ticarî ve ik-tfeadî maksatlarla Karadeniz ve Akdeniz salıiîlerirıdefetihler yapılmıştı. Ticaret erbabının istirahatleri vemallarının korunması için ilk defa inşâsına Kılıç Ars-îan II. tarafından başlanan ve bazıları san’at baks-

mından birer mîmârî şaheser değerindeki kervansaraylar (msl. sultan - hanları) zamanla çoğalarakanayollar boyunca sıralanmıştı. Anadolu Selçukluhükümdarları arasında ilk altın para Kılıç Arslann. tarafından bastırılmıştı. Bu suretle tarihte belkien müreffeh çağını yaşayan Anadolu’nun zenginliğiAvrupa’da âdeta efsaneleşmişti.

Ah i l i k ve TeşTci lâU: 

Anadolu’da iş hayatı, Ortaçağ’ın diğer beldelerinde olduğu gibi, sıkı kaideleı*e bağlı loncalar üzerine kurulmuştu. Bu müesseseler her zanaat kolunda çalışan kimseleri, birer “pîr” in mânevi üstünlüğüne inandırarak, mesleğin icaplarına sadık vebütün kaidelerine tamamiyle bağlı “rnürid” leri hâlins getiriyordu. Loncalaıxia meslekler inhisar altın da tutulur, belirli dükkân veya imalâthane sayısi-

na göre, adları ve künyeleri kayıtlı belirli sayıdausta ve işçi bulundurulur, çıraklıktan ustalığa g eç- 

m ek  isteyenler, diğer ustalar huzurunda hususî birimtihandan geçirilerek, başarı gösterenlere törenle“uötahk” payesi verilirdi. Müessesenin en usta vehürmete değer mensubu loneanm başkanı olup aMünvanını taşıyordu. Tesir ve nüfuz itibaıiyle bir tarikat gieyhi durumunda olan ahî’den bii§k,a onuu

SHLCVJSH.! "fA K ÎlS l t;î!v

Page 166: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 166/201

emirlerini icra ile vazifeli “yiğit-başı” veya “servet^denilen ikinci bir idare âmiri vardı. Loncaya bağh;<§Qİ ve çıraklara “ fîtyân” denilirdi Ayınca bir şehirdeki ahilerin başkanma da “AIû baba” adı verilirdi.Böylece birçok ahiler (ihvân) yiğit-başılar (serve*rân) ve gençler (fityân) in bulunduğu şehii'lerde,bunlar, memleket ekonomisinin hâkim kitleleri ola

rak, ida.rî ve siyasî mes’elelerde söz  sahibi idiler. Okadar ki, Selçuklu devleti parçalandığı zaman, yakanda zikrettiğimiz başlıca merkezlerde, kendi teşebbüsleriyle bir nevi cumhurî idare kurmak suretiyle cemiyeti dağılmaktan kurtarmış ve Osmanlı imparatorluğunun kuruluşuna kadar durumu muha»fazayı başarmışlardır. Anadolu beyliklerinde dedinî-askerî bir tarikat olarak pek mühim mevki iş-^al ettiğini seyyah Ibn Battûta’dan öğrendiğimiz bu

teşkilâtın esası, Abbâsî halifesi en-Nâsır li’dîniUâh(11.79-1225)’m îslâm ülkelerinde mânevi birliği sağlamak maksadiyîe ortaya attığı fütüvve (gençlik) ta-rikatUne dayanıyordu. En-Nâsır İslâm hükümdarlarımbu tarikate sokmağa muvaffak olmuş, onlara Remy'-Hİ-bıındıık imtiyazını tevcih etmiş ve Giyâs’üd-diaKeyhusrev I, Mısır Türk sultam Baybars v.b. hükümdarlar hususî fütüvve üniformasını törenle giymiş

lerdi. Bu dinî, askerî tarikat, daha sonra, men-siîplan arasında birçok meslek ve san'at erbabınında bulunması dolayısiyle, gayesine de uygun olarak,İktisadî sahaya intikal ettirilmek suretiyle meydanagelen ahîlik teşkilâtı, çeşitli zamanlama yazılmıgfütUvvet-Hânıelerden de anlaşılacağı üzere, Osmanhîmparatorlifiğu devammca da varhğuıı muhafaaafidersk, « n a f ve dâvaları ile nıeşg-|.ıl olmuş ve l©n-

156 SEÎ.ÇUK1.U TATilHI

Page 167: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 167/201

çalar kalktıktan sonra dahi, onnn yerleştirmiş olduğu karşılıklı saygı geleneği esnaf birlikleri arasındaki dayanışma duygusunu devam ettir-mistir.

Ahî teşkilâtının ehemnımiyeti bakımından şunu belirtmek lâzımdır ki, dinî temele dayanan ve lıerloncanın belli günlerde toplanarak kendi mes’elelc-rini konuştuğu hususî tekyeleri (kulüpleri) bulunaT?,

bu kuruluşa hıristiyanlarm kabûl edilmemesi, müslü-man Türk meslek erbabına cemiyette imtiyazlı birmevki sağladığından, hem san’aitın ve mesleğii'imüslümanlar tarafından icrası mümkün olmuş, busuretle Türkler tedricen şehir iktisadiyatını da elegeçirmiş, hem de çeşitli meslek ve san'atlarda çalışan, falcat loncaya dâhil bulunmadığı ioin türlü zorluklarla karşılaşacağı tabiî olan gayr-i müslim unsurun İslâm dinine girme yolu ile Türkiye'nin bü

 yük ölçüde İslâmlaşması temin edilmiştir. ÇünküAnadolu’nun Türkleşmesinde nasıl tazyik ve katl-iâm gibi hâdiseler mevcut değil ise, İslâmlaşmasında,da gayr-i müslimlere siyasî ve idari baskı yapıldığıve bu yüzden kitleler hâlinde bunların Islâm dininegirdiği vakıası görülmemektedir.

UHİ47UK.Î.Ö T A M rt

3,. Dinî Hayat

Selçuklular Sünnîliğin dört rae^hebindcMîik ile kısmen de şâfisliğe girmişlerdir. Çünkü, aslen

 Türk olması muhtemel Semerkand’h Ebû Manstır'-

Ül-Mâtıırîdî (ölm. 944) tarafrodan, Mâverâünnehirbölgesinde, insanda irâdeyi kabfıî etmek suretiyleîîâhî eKiri akıl ve delillerle isbat cihetine gidileroik

Page 168: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 168/201

şerîati aklî plâna intikal ettirmek ve hukuki yöö;kîrini de daha ziyade Türk çevresinden almak

 yolu ile geligtii’ilen hanefilik, düşünce tarzı bakımından gerçekçi olan Türkler arasında en çok ya

 yılan mezhep olmuş; ayrıca durum ve ihtiyaca göre yeni hükümler koymağı caiz sayarak Türk devlet-îerince İslâmî hukulî düzenini zaman ve şartların

icabına uydurmağı mümkün kılması sebebi ile de,ba§ta Selçuklular olmak üzere, diğer Türk siyasîkunaluşlanmn resmî mezhebi durumuna yükselmiş*tir. Abbasî halifelerinin de aynı mezhebi temsil eteneleri iki iktidar arasındaki bağı büsbütün kuvvetlendirmiştir. Bundan sonra, İslâmî akidelere sıkı3ikıya bağh olan nıâîifu ve hanbeiî mezhepleriyle ha-nefîliği uzlaştıran, daha mutedil, şâfi’î mezhebi de,bilhassa Sultan Tuğrul Beyin veziri Amîd’ül-mülk'-

iiI-Kündürî’nin Eş’arîleri lânetlenıe ve. sâfi’î men*'snıplanna baskı yaı:)ma siyasetine son veren ve mem-teketi terketmek zorunda kalmış büyük şâfiî fakîh-lerinin geri gelmelerini sağlayan vezir Nizâm’ül-mülk’~ün gayretleri dolayısiyle Selçuklu imparatorluğundave Türkler arasında revaç bulmuştu. Sünnîliğin bay-rakdarlığını yapan Selçuklu idaresi islâmiyetin “ga-zâ” fikri ile Türkün fütuhat anlayışını birleştiren

v>ir siyasî kuruluş olduğu için, müslüman ülkelerdehâkimiyet sağlandıktan başka, Pâtımîlerle mücadele mâna kazanmış ve Haçlılara bagarı ile karşîkoj'iuak mümkün olmugtur.

.Di n b i l g i n l e r i :  

ts'îâm dünya^smın büyük fıkıh, kelâm, tefsîr ve  

feadîsçüerindeB çoğu Selçuklu İmparatorluğu çağjn-

 jiiJS S lt C O K I U T ASR İHİ

Page 169: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 169/201

sî.ır.çı;rKJ,u t akİhî  îs?)

âa yetişmiştir. Türkçeye de tcrcüme edilen er-îlisâ-tet’ül - Kuşeyriye’nin müellifi sûfî Ebû'l - KaasauSCuşejTÎ (ölm. 1072) ve oğlu, et-'3'ey.sîv adlı tefsîrîn

 yazan, Ebû Nasr Abd’ür-RaMm, gafi’î fakîhlerindeiîve Bağdad Nizâmiyesi hocalarından Ebû tshakŞîrâzî (ölm. 1083), birçok eser sahibi Ebû’î-Ma’âlîCuveyııî (öhn. 1085), îslâm dünyasının en büyüık

mütefekkirlerinden ve Bağdad Nizâmiyesinin rektörlüğünü yapmış olan kelâmcı Gazâlî (ölm. 1111),ikinci şâfiî diye anılan, Amûl Nizâraij'esi hocası,Fahr’ül-îslâm Abd’ul-Vâlîid (ölm. 1108), büyük ha-nefî fakîhi ve kaazi’l-kuzât el-Hatibs (ölm. 1079),hanbelî fakîhi, hadîsçi ve ünlü sûfî Ab«Hîillı'«jî-En-sârî (ölm. 1108), eserleri medreselerde el kitabı olarak okunan tefsîrci ve gramerci A li’ul-Vâhidî (Ölm.1076), Mâverâünnehir’in büyük hanefî fakîhi ve

tefsîrcisi meşhûr U.sûl müellifi Pcatîevî (ölm. 1089),el-Mebsût adlı eseriyle hanefîîer arasında büyükşöhret yapan Serahsî (öhn. 1090), fakîh, filorof, sairolup, eserlerinden bir kısmı Tüı-kce’ye de tercümeedilmiş olan Ayîî’üî-Kuzât al-MeînedâHÎ (ölm. 1130),Sultan Sencer devi'inin mezhsbier tarihi mütehassısı,Kütâb’üî-müe! ve’ıı-nihel yazan Mu&asmx5î.ni Şehrls-tâııî (öhn. 1153), MesâbiSi’üs-sasino yazan Begavî

(ölm. 1110) hep kendi zamanlarında ve daha sonraİslâm ilim ve fikir hayatında yüzyıllarca tesirli olmuş sımalardır. Haçlı seferleri ile Moğol istilâsı dinîöğretim baknnından bir durgunluk devri getirmişise de, XIII. jdizyılın sonlarında, yine Anadolu’dakıymetli eserler yazan bilginler yetişmig, mal. En-vâr'üt-teîSKÎl müellifi ünlü tefsîrci 'Kaazi’l-KeyEavî(Ölm. 1291), bir kısmı mantığa, bir kısmı da kelâjna

Page 170: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 170/201

dâir olan İVIetalî’ül-onvâr adlı eserin yazan Sirâtf'*»

ikl-dîıı IJrmcvî (ölm. 1283) ve felsefî kelâm harek»-tini canlandıran, aynı zamanda astronom Kutb’ücl-

ûîn  Şîrâzî (ölm. 1310) bu geleneği sonraki nefsillere

aktarmışlardır.

Burada, Sünnîliği bıı derecede himaye eden

ve kendileri samîmi, dindar müslüman olan Sel»

quklu sultanlarının, ananevi terbiye ve telâkki"

leri icabı, asla mutaassıp olmadıklarım da ayrıcabelirtmek lâzımdır. Sultan Alp Arslan’m, Melikşah’mgayr-i müslimlere karşı olan “babaca” tutumu mâ-iûmdur. Sultan vSencer de huzurunda dinî, felsefî Iîo - mışmalar yaptırırdı. Süryânîlere ve Ermenilere karşı dâima anlayışlı davranan Kılıç Arslan î, Malat- j a’nın süryânî patriği iîe Kitâb-ı mukaddes üzerinde

münakaşaya girişşecek ve Konya’da bazı evlerin bahçelerini mermer heykellerle süsletecek kadar genişfikirli olan Kıhç Arslan II, sara.ylarınm kapılarınıve duvarlarım kabartmalar ve kadın, erkek resimleri ve yaptırdığı Konya surlarım heykeller ilesüslej’-en Alâ’üd-din Keykubâd I. ve tasvirli paralarbastıran Keyhusrev II v.b. her türlü dinî taassiâptanuzak kimselerdi. Selçuklular devrinde kitabî din

b;.(Sk]rji yapan medreselerin büyük etkisi altındakibâzı geıiirler dışıiKİa umûm.iyetle halk serbest dü-lllnceli idi. Bilhassa Türk köylü a.haîisi hattâ hanefîmezhebine karsı da fazla bir alâka duymuj oı-öu.Bunlar daha çok, tasa,wuf ile ilgili râfızî inançlarasaJıip bulunuyorlardı ki, bu, başta Selçuklu olmakEzere, Îs.îâm-Türk düşür,ce tarilünin mühim Kornıla-nndan birkVır;

ISO TAR'IHt

Page 171: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 171/201

Sûfîl i k v e t a n k a t l e r :  

Selçuklu devtetinİB ktırul'duğu yer olan Horasan siyasî, İktisadî yönlerden olduğu gibi, dini ba-îamdan da kesin tesirli mİ oynaınıştır denebilir.Buranın eski Grek ilim ve felsefine âgina olan Basra,Küfe, Bağdad bölgesinden, aynı zamanda aslında“varlık birliği” cî telâkkileri taşıyan Hindistan’dan

gelen fikir cereyanlarının birleşme merkeâ olduğud’ügünüliir ve bu iki düşüncenin İslâm düşünürleri tarafından, kendi kâinat görüşleri üe birlilcte,oturdukları sahamn örf ve âdetleriyle uygun şekilde kaynaştırılması neticesinde doğan îslâm tasavvu-funım, Türkler geldiği zaman canlı bir devresini yaşadığı hesaba katılırsa, durumun ehemmiyeti takdir olunur. Islâmiyette türlü tarîkatlerin meydanaçıkmağa başladığı XI. yüzyılda bu fikirlerle kaynatmakta olan Horasan’da mevcut çok kuvvetli “tezkirmuhiti” ile, zaviyelerde, hankahlarda etraflarındakimüridleri ve dervişleri ile ruhanî bir hava içinde yaşayan ve hakikatin kitaptan (Kur’an) değil, fakathis yolu ile idrâkinin mümkün oHuğunu iddia eden,bu sebeble medreseye cephe alan ve dinin meknıhkıldığı raks ve musikîj/i ön plânda tutan şeyhler,kuzey bozkırlarından şâmânî inançlar ile beslenmiş

vaziyette gelerek, islâmiyetin nassî kaidelerine pekuyamayan Türkmen kitleleri üzerinde tabiatiyle faz-lasiyle tesirli olmuşlardı. Devrin büyük şalısiyetle-rinden çoğu, yukarıda söylediğimiz gibi, aym zamanda sûfî idi. Meşhûr kelâmcı Gazalî açıktan açığaGrek felsefefîine cephe almış ve onun, zekâsı ve derin kavrayışı ile, kelâmı sûfî görüşle uzlaştriarakortaya koyduğu yeni îslâm tasavvufu yüzyıllarca

 — B’iriMci Bası]i{5 — F. 11

SM jÇUKTö TAlUnt 161

Page 172: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 172/201

hükmünü yürütmüştü. Diğer taraftan, îslâm dünya-sımn büyük tarîkatleri olup Abd’ral-Kaadir (Sîtâıû(ölm. 1166) tarafından kurulan ve Anadolu, Hindistan ve Ispanya’ya kadar yayılan “Kaadirîîlk’%Harezmli şeyh İNecm’ud-dîn Kübrâ (ölm. 1221) tarafından kurulan “Kübrevîlik” ve XIII. yüzyıldakurulan “EkberîHk” arasında bilhassa Kübrevîliik,

eski Türk “ alplık” vasıflarım ihtiva eden melâmîfikirlerle, telâkki, merasim ve âyin bakımlarmdan. Türk psikolojisine uygun sadelik, ahlâkî ve estetilcesaslara sahip bulunuyor ve kamlıktan mülhem ola-raJc “semâ” i koymak ve şartlarını tâyin etmekleAnadolu’daki Mevlevîliğe temel vermiş oluyordu.Dördüncü büyük tarikat Yesevîîik ise kendisi Türkolan Aluned Yesevî (ölm. 1166) tarafından kurulmuştu. Özellikle, sonuncusu, islâmiyeti Türkler ara-sında yaymak maksadiyle, hayli Türk örf ve âdetleri ile bezenmiş olup, tarîkatin dili de Türkçe idi.( “ Yesevî’nin Hikmetleri” ). Doğrudan doğruya haliktas'avvufu durumunda olması itibariyle de diğer tarî-katlerden, aynlan Yesevîîik bir yandan Türkistan,Efganistan, Altm-ordu bölgesi ve kuzey İran’da ya yılırken, bir yandan da Orta Asya’da NakşbettdOikve, pek elverişli bir çevre olarak bulduğu Anadolu’da

Bektaşîlik ve benzeri tarîkatlerin ortaya çıkmasınada zemin hazırlamıştı ki, bu muvaffakiyeti İran ve Türk sûfîlik anla>aşları arasmdald farkta aramakdoğra olur.

Tü r k süf 'üi ğ i :  

Bu fark, bilhassa, gayesi daha ziyade-saîi’at olup, tatsa.wufî hâlî san’atkârane bir -otünya

162 SEIÇUİKUJ TARİHİ

Page 173: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 173/201

görüşüne vâsıta sayan ve onu kavimler, devirlerüstü bir düşünceye yöneltmiş olan İran telâkkisinekargılık, Türk telâkkisinin doğrudan doğruya^hlâkı,sadeliği, ruh temizliğini gaye saymasında ve onun,eski Türk alp’lık ve fütuhat düşüncesi üe olan bağlantısında belirir ve bu sebeple Türk tasavvufu mensuplarının, Anadolu’ya geldiklerinde bu görüsü tel

kin etmeleri neticesinde, taraftarlarıma sınır boylarında büyük hizmetlerde bulunmaları mümkün ol muştur. Böylece aslında birer Orta Asya eski Türk“ alp” 1olan cengâverler, “baba” 1ar. “aMal” 1ar diyeadlandırılan Türk şahsiyetlerinin rehberliğinde, Horasan’ın ruhanî havasında “ alp-eren” 1er, savfjş ülkesi Anadolu’da ise, “gazî” 1er olarak vatanî vazifelerini ifâ etmişler, Osmanlı İmparatorluğu devrinde de Rumeli uçlarında a.ym vazifeyi yerine getirmişlerdir. Yesevîlikten doğan Bektaşîliğin aynı Kamanda askerî smıfm resmî tarîkati hâline gelmeside bundan dolayıdır.

Diğer taraftan, tslâm-Türk tarîkatlerinin doğuşunda Türklerin İslâm olmazdan önce taşıdıklandinî düşüncelerin tesirli olacağı ve Türk ta.s3.vvni:un-da izler bırakacağı ne kadar tabiî ise, aslımla bir'iktidar mücadelesi konusu iken, İran sahasında İs

lâmî cilâ.ya bürünmüş Zerdügtlük, Mani ve M'ezdekdinleri gibi eski inançlarla hüviyet birliği kazanarak, bir nevi mezhep kisvesi altmda. meydana çıkanŞiîlik cereyanının da — Peygarnbei’ ailesine deıin klı;muhabbetle bağlı kalmak, ehl-i sünnet akîdeJcrinimmüsamaha tanımaz sertliğine cephe almak v.b. gibihususlarda aym görüşü taşıyan ve ortak kay»aklaî-dan beslenen tasavvuf ha.reket;t ile birleşmesi

SEJCIMCLU TAIHİUİ KJS

Page 174: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 174/201

Page 175: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 175/201

koymağa yeter. Aslen Endülüıslü olan Muıby’id  

din îbn’ül - AraM İslâmî ilimleri öğrendikten sonra, tasa.’smıfî ve felsefî hava i<;inde “kesif” lerebaşlamış ve ha.c maksadiyle ziyaret ettiği Mekke’deAbdullah’ül-Ensârî’nin ve Ga.zâlî’mn eserlerindenfaydala,nmxş, sonra Anadolu'ya geldiği zaman hürmetle karşılanmış, sultanların ihsanlarına nâil ol

muş ve Konya’da yerleşmişti. İçlerinde en mühimleri eî-Fiitfîhat’ül-Mekkiye. Fusîjs’tiî-hikem, îşâret’-iüE-Kur’an, Cevâhir’ün-mnsfis v.h. olmak üzere 250’ye yakm kitap ve risale yazarak, bu ba'lcımdan da eri-şihnez bir dereceye ulaşan Muhy’id-din Îbn’ül-Ara-bî’ye göre, en yüksek ve gerçek bilgi, akıl yolu ileidrak olunan değil, fakat Allah’ın ancak derin vesamimî sûfî terbiyesinden geçmiş kimselere (insan-ı

kâmil) bağışladığı "marifet” idi. Îbn’ül-Arabî’nin.asıl büyüklüğü, ayn ayrı kayna,k!ardan gelen ve ozarn a,na kadar halline muvaffak ohTOa.m;ı.yan çeşilJive birbirine zıt metafizik görüşîeri, orta.ya koyduğu“va.rlı'k inirliği” (vahdet-i vücûd) görücü ile, ge-îii§ ölçüde bir birlikçi düğünce içinde UKİaştırmjiBolmasıdır ki, buna göre, gerçek varlık tektir ve oda Allah’tajı ibarettir. Dünya ve kâinat onnn geçicibeâirii v6 gölgesinden, insanlar da omm dış göıi!-nüşiinden başka bir şey değildir. Yâni he i'fu-y, hervarbk ayn ayrı cephelerden Allah’ı temsil ve ifede.etmektedir. Yine bu telâkki ile ilgili olarak j&n’ül-Arabî’nin meşhur “haaaırâfc-î înamfift” (beş kat) na-zariyeşinden meydana çıkan “ însa«-! hânail” A.lîa.h’ıkeıulînde yansıtan bir varlık oMnğü için f-nuıı "ü-mî” A ’lab’ın "ilmi” demek olur Jsi, esarnsn tasa.-iJ-'.nrrtatbikatında eesitli merhaleleri aş-mîi,k' 's/c T!İjifî'>r't

SKICITKU) TAlRtm Ig g

Page 176: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 176/201

nefsinden tamamiyle sıynhp, kendinin aym oiaagerçek varlıkta erimek suretiyle, Allah’ta yansraW0f “gayb” mertebesine yükselen “insan-ı kâmil” içineselde ve ebedde artık meçhûl bir şey kalmamıştır.O, geleceği keşfeder, insanlara gâibden haber verir,eşyayı da sihir yoluyle kendi hü'kmü altına alır...

Bunları biraz ayrıntılı olarak belirtmemizin

sebebi, bu, Selçuklu devri büyük sûfîsinir» îslâmdünyasında ve aynca Türkiye’de son zamanlarakadar devam eden tesirini açıklamaktır. Arap ede-biyatmm birinci sınıf üslûpçularmdan biri olarakonun kaleme aldığı fikirleri, sonra, talebesi ve manevî evlâdı, ünlü sûfî Sadr’üd-din Konevî (ölm. 1274),tarafından devam ettirilmiş ve hattâ o, üstadınınŞeyh-i ekber (en büyük §eyh) ünvanına nisbetleEkberîlik adlı bir tarikat kurmuş ve kendisi, “ehl-i

kitâb” olan kadılar tarafından küfürle suçlandırıl-masına rağmen, Fahr’iid-din Irâkî (ölm. 1287),Miieyyed’iil-Cendî (ölm. 1291), Sâd’üd-din Farganî(ölm. 1299) v.b. gibi büyük sûfîler yetiştirmiş veEfcberîlik İran’da, Yemen’e kadar Arabistan'da, Hindistan’da yayılmış ve XIV.-XVIII. yüzyılların şöhretli sûfileri: Dâvûd-ı Kayseri, Kutb’üd-din Iznikî,Yazıcı-oğlu Melmied, Cârtıî, İbrahim Gülşenî, Şa’rânî,

Abd’ül-Ganî’l-Nâblusî v.b. hep onun izinde yürümüşlerdir. îslâm dünyasmm hemen her tarafmda eserlerine şerhler yazılan ve hakkmda birçok çelişik şeyler söylenen îbn’ül-Arabî’nin Türkiye’de hâlâ tesirleri sezilmekte ve bazı eserleri yeniden basılmaktadır. Bunlardan biri de onun sanılan bir rüya tâbir-nâmesidir. Ünlü sûfînin aslında böyle bir eseri mevcut bulunmamakla beraber, bu vesile ile şu hakikat

1(58 SELÇUKLU TARİHÎ

Page 177: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 177/201

ortaya çıfcmaiktadır ki, gerek Efcberîlîk, gerek ondan mülhem Bektaşîlik v.b. gîbi tasavvufî cereyanlar ve halk tarîkatlerinde gerçek felsefî görüş y<=*rineonun tatbikî tarafları revaç bulmuş, her yerde herşeyh veya derviş için kerametler tasavvur edilmiş,basit halkın züminde kolaylıkla yer eden kehânetler,keşf, esrar perdesini açmak iddiaları, müsbet dü

şünce melekesinden mahrum bıraktığı ve, aym zamanda, dinî terbiyesinde menfî tesir yaptığı halkıhakikatlerden, gözlem ve tecrübeye dayanan ilimzihniyetinden uzakla§tırmıştır.

Mev lâna : 

Anadolu’nun diğer büyük sûfîsi Mevlâjıa Celâl’-öd-din (ölm. 1273) tarafmdan esasları atılan Mev-îevîlik’e gelince; bu, mâhiyet itibariyle san’at, ahlâk

ve ilmin üstünde olup, mukaddes kitapları bile çokkere vâsıta sayan Ekberîliıkten farkhdır ve Hora-san’m melâmî telâkkilerine dayanmaktadır. Düşüncede doğrulduğu ve harekette edebi şiâr edinip, kı

 yafet, şekü ve merasime ehemmiyet vermeyen “varlık birliği” ci melâmîlik, Selçuklular geldiği sıralarda Mâverâünnehir ve Horasan’da çok yayılmış,Gazâlî’nin hürmetle bahsettiği Muhaamned MâşûMgibi Türkmen melâmî şeyhleri yetişmiş bulunuyordu. Melâmîliğin riyadan, kibirden, övünmekten veihtirastan sakınmak, Allah’a iman ve Peygamber’itaklitte samimî olmak, kerametlere inanmamak gibiesasları ile namaz ve zikr kabilinden merasimlerebağlı kalmamak gibi insanı tekellüften uzak tutanfikirleri, ^kendi “ alplık” telâkkisine, sadelikten hoşlanan gerçekçi ruhuna uygun düşen Türkler taraCın-

SfilC'ÖKL tr TAlRtHt 167

Page 178: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 178/201

dm toîjyük a3.â)ka ile kar§ıîa,îMnış, bu eaniimî ve msanîduygulara savaş-severlik rahu ve eski inanela.nndanıî)Mtaç unsur ilâve etmek suı^etiyle a.§k ve  cezb^ibirinci pLâna çıkaran, böyleee, gerîate uygun veyabâtınî bir takım ta.rîkatlerin doğuş ve gelişmesindeâaml. olan Türk melâmîleri “Horasan erenleri” diyeaiîikmş ve bu tâbir, sonraları, Horasanlı oîsrnı -

olmasın melâmî fikirlerini taşıyan her şeyh ve derviş için de kullanılmîşür. XIII, yüzjal başlarında Küb-lEm^lik tarikatinin esaslarım koyarken şeyh Nectn’-aâ-din Kübrâ “semâ” denilen mûsikîîi raksı ve"miicâhede” yi, 3râ,ni savag-severlik ve mücadeleci-lik gibi çevresinin âdet ve temâyüUerini ihmâl etmemişti. Onun yetiştiiîdiği talebelerden bir kısmı,Moğol istiiâsı dolayısiyle, Anadolu’ya gelm^tir M,bunlarm başlıcalarmda-n biıi, Sultan Alâ’üd-din Key-

kubid I, adma Mirsâd’M-ibâd adii eseri yazaaNecm.’üd-d.in Dâye (öJm. 1256), diğeri de Mevlâna’-nın babası Bahâ’üd-din Veled idi. Bu itibarla, baJbasıiîe Hrlikt i Anadolu’.ya gelerek Konya’da yeıiegenMevîâ.îîa’'nm mürşidliğini yaptığı Mevlevîlik telâkki-lerijade melâmetî fikirlerin ve estetikte eski Türkâyinîerinsî, izleri bulunması tabiî idi.. Kuvvetli birmedn îse ta.hsilîne salıip olarak yetişen Mevlâna»

daha ziyade bir gönül adamı, fevkalâde bir şâir ol-m.a.si: sebebiyle, kolayca “ilim ehli” %>'asfından “M.1ehli” vasfî-na kaymış ve bilhassa sûfî-meîâmî fikirlerle dolu olarak Tebıiz’den Anadolu’ya gelen ^Şems-i

 Tebrizî ile sohbetlerinden sonra, kendini bi sbütmı.

mânâ âlemine a.tara.k, kızwetli edebî ka-bilij''eti iîe,telkiiiîerî-ne başlamış, meşîıûr Dîrâtı-^ı kebir’i, biHıa-s-

e-debiya.tis ^röksek bir değer iaşı^^aB büyük. Me.s-

fl®M;x)Kxıı TArnum 

Page 179: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 179/201

»evi’si, giirin sihirli kudreti ile îî^anlann doğrudandoğruya hisleıine hitap hususunda ona mükemmel

 yardımcı olmuştur. Mevlâna’nın insaîiiyetç.iSîU deyimiile hiilâsa edilebilecek olan a.na fikri <iin, mezhep,soy farkı gözetmeyen, üniversel bir hüviyet ta.şır.Sultan Keyhusrev III. devrinin meşhurlarından^ em ’üd"din’iîi söylediği "‘Her peygamberi ümmeti

sever, fakat Mevlâna’yı bütün din ve devlet sahipleri .sever” sözünde manasım bulan bu düşünüp,îimiEmiyetle Türklerin, hususiyetle Selçuldıs idare-eüerİBİn geniş toleranslı tutumunun ifadesi olarak,Rum, Ermeni, Yahudi v.b. Türk ve rAüslmrjan olmayan unsurlar içia mukavemeti imkânsız bir cazibe teşkil etmiş, bu sebeple bu büyük. Türkün ölümü Aiiadolu Selçiıldu ülkesinde İ3lâ,m-îıırir,tiyan herçeşit halk için hakikî bir mâtem yaratmış, omm fi

kirleri insanları selâmete götürecek bir telâkici olarak ya.§ama;kta devam etmiş ve bu kavram; dile getiren MesH<evî'si birçok çevrelerde “ikinci Km'’a.n”sayılmıştır. Mevlâna kargüsksı^; bir Allfib sevg.is'îıı-den ibaret saydığı sufiyâne a^.ka, ulu varÎ!|-a, 'l'an-nya doğra bir mâneviya.t bütüîiü hâline getindii-iinsan ruhunun tam bir cezbe ve ieslirr.lyct. içi5:i'lckogma:sm.ı güzel saa’atların \îç mühim kolu olan şiir,

mûsikî ve raksı fevkalâde bir ahenkle Icaynaştıransemâ’m rehberliğinde temine muvsıffak ;>irnu,şt«.Ancak, aJilaşılacağı iisei’e, Mev1?ına’nîn, te.îâîckilerin-de mücâhede ve mücadeleye fazla yer verilmiyordu.Ibn’üî-AraM bile, kâfirlere kar-şı isîân3î5'’e!-.jn siîâhlamlî'dafaasıra taı^siye et'.tiği hâlde, sulh ve «ükûncuMevlâna siyasî ve İdarî mes’elelere karışmamış, Moğollarla dahi hoş geçirînif' yıVilanri) fi/ramış ve ifstî--

.SüH.Cm,L® TAflRİIrt îft »

Page 180: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 180/201

lâcılarla işbirliği yapan Muîn’iid-din Pervane ile iy.tmünasebetler kurmuş, telkinleri daha çok yüksekaydm tabakaya hitap ettiği için, başta Türkmenlerolmak üzere, halk kitleleriyle fazla İlgUemnemiştirki, daha sonraki yüzyıllarda Mevlevîliğin dâima iktidarla işbirliği yaparak geleceğini teminat altmaalma vasfı böylece kendini göstermiştir. Bütün usûl

ve kaideleri ancak XV. yüzyılda tesbit edilen Mevlevîliğin her cihetçe geniş kitleler seviyesinin üstündebulunması, dilinin bile Farsça olması, onun yiiksekailelere mahsus bir zümre tarîkati hüviyetini çizmiştir. Mevlâna’dan sonraki ilk iki halifeyi takiben,posta geçerek Dîvân, Ibtidâ-nâme, Velednârae, Re bâb-nâme gibi eserleri ile Mevlevîlik sûfîliğini kalıplaştıran ve halifeliği kendi âilesi tekeline almaklabir “ çelebi hanedanı” kurulmasmı sağlayan, Mevlâna'-

nm oğlu, Sultan Veled (ölm. 1312) dahi anadili ola» Türkçe’yi ince düşünceleri ifade yetersizliği ile itham ediyordu. Halbuki Anadolu Türk çevresinin hakikî sîması Yunus Emre o yetersiz denilen dilde enince mazmunları, dinî, tasavvufî kavramları büyükkolaylıkla söyleyebümiş ve Türk edebiyatının şaheserleri olan şiirlerini yaratmıştı. Çünıkü Yunusgeniş Türk kitlesini biliyor, halkı temsil ediyordu.

Râf ızî i n a nçl a r : 

Gerçekten Anadolu Selçuklu devletinde Mevle-'dük ve Ekberiliğin dışında da cereyanlar vardı. Busebeple tâ Horasan’da başlayan ikilik buralarda devam etmekte idi. Daha ilk göçler sırasında “dâr’ül-citıâd” sayılan Anadolu’ya Türkmen boylam île birlikte birçok Türkmen babaları gelmiş, Yeeevî der-

l/7« SELÇUKLU TAMtHt

Page 181: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 181/201

vigleri, Horasan erenleri, yavaş yavaş İslâmlaşmağabaşlayan merkezlerde yerleşmişlerdi. Bunlar ara-smda. dinî bakımdan en mühim rolü oynayanlar elbette,, Irânî kültüre yatkm saraylarda hüküm-darlarm ve devlet a>damlarımn himayesinde Arapve Fars dillerinde şiirler, şerhler yazan sûfîler değil,eski kam ve ozanlardan intikal eden bir kutsallıkla

çevrili, garip kıyafetleri, cezbe hâlinde yaşayışla,nile eski dinî hâtıraları İslâmî cilâ altmda devam ettiren ve Oğuz boylarına kendi dilleri ile hitap edenbaba’lar idi ki, bunlar, islâmiyetin eski Türk geleneklerine uygun düşen sûfiyâne, fakat halk tarafındananlaşılacak derecede basitleştirilmiş, dolayısiyle oldukça bozulmuş ve Selçuklu devletlerinin resmen kabul ve müdafaa ettikleri sünî inançlardan çok farklıbir şeklini telkin ediyorlardı. Moğol istilâsının sebep

olduğu büyük göç, bu zümrelerden olup Orta Asyatelâkkilerine ve melâmiliğe bağlı, sâbit meskenleri,belirli yaşayış tarzları olmayan, dinin şeklî merasimlerine ve devrin sosyal alışkanhklarma ehemmi yet vermeyen Kalenderîlik mensuplan ile, XII. yüz yıl sonlarında Türk şeyhi Kutb’üd-din Haydarınkurduğu Haydarî’liğe girenler tarafından Anadolu’nun doldunümasma âmil oImu.ştu. Böylece üzerle

rinde çok tesirli oldukları kalabalık Türkmen kitleleri arasında şiî akideleri ve bâtını fikirleri yayarımsl. Şeyh Arslan, Baba Merendî gibi Kalenderi, Haydarı Türkmen babaları, nihayet Sultan Giyâs’üd-dmKeyhusrev II. zamanında, Moğol istilâsından hemenöncelri yıllarda, Selçuklu idaresinde bozukluk baş-gösterdiği ve Harezmiilerin âsâyissizlik unsuru oldukları sırada, devleti temelierinden sarsan meşhur

SKLCUKLU TARÎHt 17J.

Page 182: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 182/201

Pi :  SKΠjCü KLU t a r î h !

;.‘Ba;baîler” îsyanmm (1239) gıfcmasLiaa. zem m hu saı  

îçi,dilar.

B a b(â i sya n ı: 

Hareketin başmda Amasya civanndaki mağa-lardaii biıiBde bir velî gibi yaşayaa ve Türkmenler-ce peygamber oJara.k ta,mnan { “Ba.ba Resûh^llah")

Baba îshak adbnda bir şeyn bulunuyordu. Etrann-da.M Türkiîienler, ks-dmlan ve çocukları ile birlikte, yecKÎ içinde çarpışarak de\4et kuvvetlerini üst üstemağlûp ettikten sonra, Amasya, Tokat, Malatya ta.-raflarında îifücim oldular ve isyan ancak büyük 7.or 

liîkla, Baba îshak ve iJeri gelen müridlerinin yaka-Ia,Bip idam edihneler-iyle bastînlaMldi. Bn dinî, siyasîmâhiyetteki ilk Türkmen hareketinden sonra hertarafa dağılan Baba taraftarı Türkmenier arasından

bâtinî akîdeli daha birçok velîler, der'\dgler 7/etigmişve bttnlar Anadolu’da ayaklanTOalara sebep olmuşlardır. Selçuklulara kaı-şı ceplıe alan Karam an-oğtd-lan’nm ata;sî. Nûre Söfî babalara intisa,p etmişti veKa.ra.man-oğîıı Mehmç'rei Bej 'in Konya’da tahta çı-kardığı C'imrî de, lıiç oİ77îazsa dış göîünügte, kendisine kutsalhk atfedilen bir babalar' şeyhi tutumundaidi. Bir kîsım babaî Türkmenlerini maiyetine ali)a,

tâ Balkanlara, Dobrnca’ya kadar giden (1264) SanSalts ü l>?<le ile Kılıç Arslan îV.’ın geyhi olduğu &oy~  

lene.n Busağî Baba,, a^mca Gej'iMi Baba., Sarı SaJ-

tîk”i:rî müridierinden Barak Baba bımiarın meşhur-

lanndan (Mnğu gibi, Osınanhlarm i5k devirlerindegörülen Börkliice Mustafa ve Şeyh Bedr'üd-din Si-n'iâvî a,ya.kianOTalaîi ve bunlara ilâveten, Îra.iî Sa-

. ]3Ükii®3.da.rî Şah tsnıâiriıı Osaaanhlara kaifi .si-

Page 183: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 183/201

 yas:î propagandada kaza.ndığı ba- anlar da ba.'ba.î!îlcile ilgili bulunmaktadır ve nihayet bu teiâkki “talıta-cılar” da, Çepniler’de ve Anadolu’nun birt;ok yede-riîîdeki kızaSteş zümrelerinde devatvı edip gclrrıişfcir.

Bek t a şîl i k :  

Bektaşîliğin de babaîlik iîe yakın münasebeti

vardır, Sünnîliğe ve medrese iskolastiğine karşjı cephe alan, siî-bâtınî fikirlerin taşıyıcısı tarîkatlerm enbüyügTi olan Bektaşîliğin kurucusu, Horasajtı-erenle-ri mensuplarından, Hacı Belctaş, Baba İshak’mXIV. yÜKyıldaki halifelerindendi ve Şiîliğin İZ   imamkolu esaslarma bağlı bulunduğu iı^in, tarîkaiti derhâl Haydarîler, Kalenderîler, abdallar v.b. gibi benzerdüşünceye sahip kitleler arasında yayılmış ve Horasan erenlerinin savaşçı vasfı dolayısiyle, mücâhid-

1er ve askerî zümre arasında tutunmuş ve böyleceBatıda Türklerin ulaştığı yerlere Isadar nüfuz etmiştir, Esasında ana vasfı icabı te'villere dayanmasıve, bütün bektaşî edebiyatında görüldüğü m e r e ,  

toleranslı bir ruha mâlik olması sebebiyle, haJk arasında kalabalık taraftarlar bulan Bektaşîlik zamanla Hurufîlik, Noktavîlik, hattâ sünnî bir tarikatolan Nakşbendîlik ile de karşışarak, bir nevi tarikat

1er birliği arzetmiş ve XV. yüzyılda Hacı Bektaşkasabasındaki “post-nigin” babalar tarafından, bilhassa XVI, yüzyıi başlarında Balım Sulta.a (ölm.1516) tarafından usûl ve erkânı tesbit edilerek, sonzamanla.ra kadar yaşamıştır.

Bununla beraber, Selçuklular zamanında bilhassa batı Anadolu bölgesi oldukça başka bir manzaragösteriyordu. Horasan-erenlerinden Anadolu’ya ge

SiKC UK t.U TAHtlIJ J.73

Page 184: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 184/201

lip, fütuhat salıası olan uçlarda mânevî destek olarak vazife alan din adamları ve tasavvuf erbâjbı dasavaşlara katılıyorlar ve bunlar Âşık Fa,şa’'mn ifadesi ile “alp-erenler” diye anılıyorlardı. Toprak sahibi sipâhîler olan ve uçlara kadar yayıldığım gördüğümüz ahilik teşkilâtı ile de ilgileri bulunan alp-erenler, Ortaçağ’m diğer İslâm, gazilerinden farklı

olarak, Türk millî geleneklerini muhafaza ediyorlarve XIII. - XIV. yüzyıllarda uçlarda ve batı AnadoMbeyliklerinde asıl askerî kuvveti meydana getirerek,emsalsiz hizametlerde bulunuyorlardı. Zamanla, şehir telâkkilerinin çoğalması ve sünnî İslâm nüfuzunun artmasj neticesinde, vazifelerinde bir değişiklikolmamakla beraber, bunlar “gaziler” diye anılmağabaşlamışlar ve bu ad bütün Osmanlı tarüıi bojnjncadevanj etmiştir.

4. lîim, Edebiyat ve Saa’ai

Yer yü zm ıd e i l l e im i v er n i t e: N i zâm i p e  

Îsîârn. dünyasında eğitim ve öğretim bakmun-dan da Selçuklu İmparatorluğu çağınuı bir dömim nok-1,asî. teşkil ettiği görülüyor. Daha, önceleri şurada

burada dağınık ve intizamsız şekilde ve tamamenhususî mâhiyette yapılmakta olan, devrin üim telâkki ettiği dinî öğretbn, ilk defa Sultan Alp Arslauzamanında nizama, programa ba,ğlanm.ış ve devlethimayesi a.tona alınmıştır. Selçuklu İmparatorluğu-nu,, bu büyük kültür faaliyetine sevkeden sebeplerinbaşında, ama siyaset icabı, giîlik ve diğer râfızî telâkkilerle müca.deîe zarareti geliyordu. Başlasıgıçta

l 'J i SEIÇUKLD TARÎlrt

Page 185: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 185/201

devrin sünnî fakîhleri, hukuk bilginleri i^m tahsisat ayınnak, zâhidler için imaretler açmak suretiyle devlete bağh bir manevî kuvvet cephesi teşkiline çalışılırken, nihayet büyük ilim ocakları medreselerin kurulması ile, imparatorluk ölçüsünde kad-rolanan bir öğretim sistemine girilmiş oldu. Dahaönce birkaç misali bilinen ve sadece “ders yapılan

 yer” mânâsım ifade eden “medrese” değil, fakatdevrin en tamirmiş bilgin, fakîh ve fikir adamlarmı,hoca ve vâiz olarak, sinesinde toplayan, maaşlı müderrisleri (profesörleri) aylık ve erzek tahsisli talebeleri ile parasız öğretim yapan, ders programlarıtesîbit edilmiş ve zengin kütüphane üe donatılmışen yüksek ilim müessesesi olarak ilk mtîdrese İslâmdünyasında Sultan Alp Arslan tarafmdan kunıJmuş-tur (1066) .Bağdad’da, Dicle kenarında, bütün teş

kilât ve binalarının o devrin parası ile 60.000 dinar(altm) a yapıldığı rivayet olunan ve cephesineNîzâm'ül-mülk ibaresi yazıldığı için Nixâmiyeadı ile şöhret bulan bu medreseye çarşılar, h<'«ı,hamam ve çiftlikler vakfedilmişti. Dinî bakımdanhanefî ve şâfiî fıkıhlarını öğreten Bağdad Nizâmi- yesi ilim ve fikir hayatında pek büyük bir rol oynamış, yüksek vasjfta bilginler yetiştirmiş, impara

torluğun her tarafına kadılar, din adamian çoğunlukla buradan gönderilmiş, Nizamiye mezumı genç-

ler memleketin en salahiyetli kimseleri olarak .viık-sek mevkiler işgal etmişlerdir. Yine o sıralacdn İsfahan, Nışâpûr, Eîelh, Hera.t, Basra, Tûs, Amuî gibi merkezlerde örnekleri kumlan Bağdad Nlzâjmi- yesinin ders konulan ve programlan., esa,s itibariylebütün Îsîâm ülkelerinde ve, OsmanlIlar dâbil, Is-

Sl'LCUKIU TAlKtHİ

Page 186: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 186/201

Page 187: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 187/201

tarafından Sultan Sencer adına bir zîc tertiplenmiş ti. Kimyada boya sanayii gelişmiş, kâğıt imalâtsilerlemiş, büyük tabibi er, dilcUer, belâgatçiler yetişmiştir. Bilhassa Anadolu’da gelişen tıp ve sağbkişleri için yeni te’sisler vücuda getirilmiş, bu aradaKayseri (1205), Sivas (1217), Konya, Alâiye, T3iv*riği (1228), Çankm (1235) ve Kastamonu (1273)

hastahaneleri inşâ edilmiş ve buralarda ustalılv-çp-raklık tarzında hekimler yetigmiştir.

Ta r i h çi l er :  

Selçuklular devrinde tarihçilikte de eski Arapsiyer ve megâzî kitaplarından çok farklı bir hamle yapıldığı görülmektedir. Bütün Türk hükümdarlarıgibi tarih sevgisi taşıyan Selçuklu sultanları da bu lıo-1un gelisınesini teşvik etmişlerdir. Böylece Selçukluların menşe’inden bahseden Meîiknâme (1058 yıllarra-da), Îbnü-Hassûl'un tarihi, RisâSe-î Melilişahiye ad!ımühim eser, şâir Ebû Tâhir-i Hâtunî'nin Târlh-i Aî-ISeJ-gıık’u, şâir Muiszî’nin Siyer-i Fiiiûhi Sultan Sen-cer’i Hemedânî’nin • ünvân’üs-siyer’i, İbn FındıkBayhakînin’Meşârlb’üt-fecâî'ib’i aynı yazarın Zinet'-ül-küttâb’ı, Sultan Sencer adına Ali Kaainî tarafından

 yazılan P»5efâhlr’iiî-Etrâk ve bunlardan başka, binlinde kaynak olarak kullandığımız îmâd’d-din Isfa-hânî, tbn’ül-Cevzî, Sibt, Râvondî v.b.’ in eserleri hep Selçuklu çağının mahsulleridir. Fakat Moğol tahribatı arasında bunlardan pek çoğu maalesef karbolmuştur. Irak sultanı Tuğrul III. zamanındaAhmed Tûsî tarafından AcâlbH'ıî-maîîlnkat adlı bircoğrafya kitabı jmzılmîçtı. Kilşgarh Lîahmud tara-

’.sr.’ Uir'mci f , 5:5

SELÇüKUJ TARtHl 3  t  ; 

Page 188: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 188/201

fından bir dünya haritası çizilmiş, Râvendî Bâlıat”"£is-sudûr adil meghur Selçuklu tarihini Sultan Gı-

 yâs’M-din Keyhusrev Fe ithaf etmiş (1207) ,>_.îzz’~üd-din Keykâvııs adına Anevî tarafından Enîs’sil-ku»lûb adlı eser yazılmış, Sultan Alâ ’üd-din Key-kubâd I. tarihi başta olmak üzere, 1192-1280 yülamarasına ait, İbn Bîbî tarafından eî-Evâmîr’ul-A!âîy&

adh Selçuklu tarihi hazırlanmış ve daha sonra Moğol-1ar zamanında Selçuklu tarihinin mühim kaynakların~dan olan Müsâmeret’ül-ahbâr (yazılışı 1323) Ke-rîm’üd-din Aksarâyî tarafından kaleme almmıştır.Bunlardan başka, manzum olarak şâir Ahmed Kaa-aiî’nin Büyük Selçuklu Şehnâmesi ve Horasanü Türfcşâiri Hâce Dehhânî’nin yazdığı 20.000 beyitlik “Selçuklular Şehnamesi'’ ve şüphesiz daha pek çok eser

elimize geçmemiştir.

Şâ i r l e r :  

Selçuklular zamanmda şiir ve edebiyat sahasında da büyük ilerlemeler görülmüş ve bundan bilhassa, imparatorluk devrinde, Fars edebiyatı faydalanmıştır, Türk sultanlarının destek ve himayeleri sayesinde, Iran edebiyatınm seçkin simalar:^ bu

çağda yetişmişlerdir: Lâmî-i Curcanî, Ebû’i-MaâîîNahliâs, Ebû Tahir-î Hâtûnî, Ebîverdî, meşhur hicivşâiri Îbn’ül-Habbâriye’den başka, bilhassa Emîr-M u î z e î , Ömer îlayyâm, ünlü kaside şâiri Eaverî,.Melik Toğan-gah’m himaye ettiği, Ezrakî, Selçuklu,geleneklerini devam ettiren ll-deniz atabeyleri ülkesinde Nîzâmî^ve Fars atabeyleri yaıuuda Sâdî-i Şl-râzî v.b.

n s SEtÇUKtü TAıKÎriî

Page 189: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 189/201

T ü r k ~ F a r s  - A r a p h u l t ü r l e r i a r a sın d a m üca d e- 

l e. T ü r k M l t ü r ü n ü n z a f er i :  

Selçuklular devrinde böyle üstün bir seviyeye

 j&kselen Paı-sça Anadolu’da da tesirlerini gös

termiş ve orada kaleme almdıklanndaiı bahsettiğimiz

eserler bu dilde yazılmıştır. Bununla beraber, bir

 yandan Kur’an dili olduğu için medrese aracılığı iledurumunu muhafaza eden ve yayılan Arapça, diğer

taraftan işlenmiş bir edebiyat dili olarak Farsça ile

 Türk dili arasında bu bölgede cereyan eden mücade

leyi, nihayet Arapça’yı medrese duvarları içine sı

kıştıran, Farsça'yı da günlük dil olmaktan uzaklaş

tıran Türkçe kazanmış ve dolayısiyle Arap-Fars -

 Türk kültürleri arasındaki savaş, bUhassa Türkçe

adlar yerine eski Iran isimleri almağa başlayan,§eh-nâmeler yazdıran, Farsça ve Arapça unvanlar

aJan saray çevresine karşılık, millî geleneklerinebağlı kalabalık Türkmen kitleleri sayesinde Türk

kültürünün zaferi ile neticelenmiştir. Siyasî sahadaki ilk işaretini Gıyâs’üd-dîn Siyâvûş (Cimrî)’u Selçuklu hanedanı yerine Konya tahtına oturtan Kara-maıı-oğhi Melımed Bey’in “Bu günden sonra dîvân

da, dergâhta, bârgâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil konuşulmayacaktır” şeklindeki fermanında (1277) gördüğümüz Türk kültürü-aün ve Türk edebiyatının Anadolu’da hissedilir derecede kalabalık temsilcileri bulunuyordu. BunlarMalazgirt muharebesini takip eden yıllardan beri, eski Oğuz menlcıbelerini, bozkırların destanı temlerlesliaîemiş kaiıramanlık hiliâyelerini, ellerindeki ko-

S.EJ.CÜKLU TARİHÎ 179

Page 190: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 190/201

puzlarîa çalarak söyleyen Türkmen halk şâirleri İdiki, hikâyelerin konularını, XII. - XIII. yüzjnl Ana-dolu’sıuıun gaaâ psikolojisine uygun Horasanlı EbilMüslim, Hasreti Hamza ve Hazreti Ali etrafındavücuda gelen efsaneler teşkil ediyordu. Türkleri»de katılmış olduğu büyük Abbasî ihtilâlinden berihâtırası unutulmayan ve menkıbeleri Sultan Sencer’-

in sarayında Türkçe olarak tesbit edildiği bilinenEbû Msisîsm 5îîSBk3b'esi ve bunun yanında Sallsal-nâ-mo, Ahmedi Haramî destam. Battal Garf menkıbesigibi cogkunluk verici Türkçe manzum hilçâyelerittAnadolu’nun savaş havasında yasayan Türklere pekcazip geleceği şüplıesizcli. Nihayet masal unsuru da~ha az oiup, îzmir Beyi Çakan ile Sultan Kıhç ArslanI ’in ve orta Anadolu’da Haşan Beyin cenklerini.ihtiva eden, Dâni-şmendli Gazi Ahmed’in kahramanlık hilîâyesi Dânişmend-Hâme Türk destaBedebiyatının başlıca esei-lerinden biri idi ve dahaXII. yüzyılda Anadolu’da yazıya geçirildiği anlaşılan bu menkübe Osnıanlı pâdişâhı Murad II. zamanındaki son .şeklinden önce, Sultan îzz’üd-din Keykâ-vus l î ’un arzusu üe, 3244’te yeniden tanzim edüe-rek yazîhnîştı, Anadolu Türk edebiyatı mahsulü olarak buna babaî şeyhi Sarı Saîtuk msîikîbesi eklen

miştir ki, bu da Fâtih zamanında son şekli ile tesbitedilmiştir. Bunlardan başka, Anadolu’da X ÎII.-X IV .'nisyıllarda büyük şöhret kasanmış olan Baba îlyas,Hacı Bekta§-ı Velî, Seyyid Mahmud Hayrânî, HacJîbrahim Sultan, Hâcim Sultan, Ahî Evren, SeyyidHarun \'.b. .sahsijretler hakkında yazılan birçok me-nâkip-nâmeler halk tarafından büyük ilgi ile okunmuştur.

189 SELCUKUJ T A Slin

Page 191: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 191/201

Yûn u s E m r e :  

Anadolu Türk edebiyatının diğer cephesini teşkil

edeii tasavvufî Türk şiiri Ahmcd Yesevî ve diğer

Yesevî Türk şâirlerinin “hikmet” ve “İlâhî” lerinine

tesiri ile, daha önceki tarihlerde başlamıştı. Mevlâna

samanında yaşayan, siafiyâne, ahlâkî Çarh-îiâme

adlî eserin yazan Aîımcd ifakîlı ile onu tâkip edenŞeyyâd îlamza bu tarz Türk şiirinin öncüleri idiler.Mevlâna’nın eserlerinde pek az rastlanan Türkçesöz ve ibareler bir yana bırakılırsa, Türkçeyi yetersiz bulduğunu söylemesine rağmen, gittikçe baskısınıarttıran Türk kültürü karşısında Türkçe şiirler de

 yazmak lüzumunu hisseden Sîuîtan Ve’ ed’in manzumeleri de Anadolu tasavvuf edebiyatının ilk örneklerindendir ve Sultan Veled şüphesiz (aüîşebrî ve AşskFaşa g'ibi klâsik Türk şiirinin temsilcilerini hazırlamıştır. Fakat bu sahada Türkçe büyük Türkmenşâiri Yûmıs Emre (ölm. 1320) ile daha XIV. yüz

 yılda şahikasına ulaşmıştır denebilir. Türkçeyi, kolaylığı ve sadeliği içinde, tarih boyunca gclip-geçmişhiç bir kimse ile mukayese edilemeyecek derecedebir ka,biliyetle söyemeğe ve yasmağa muvaffak olan yfmus samimiyet, vecd, cezbe içinde, bir kudret

ırmağı gibi, yüzyılları aşarak ölümsüz istikbâlleredoğru yönelttiği ve kendisinden, hig tükenmemeküzere, feyz alan Türk tasavvuf edebiyatını eriçümesîimkânsız bir seviyeye ulaştırmış ve şiirleıi, bir yanda ÂŞ5k edebiyatına, diğer yandan Osmanh devrinin meşhur Divân edebsyatînia kaynak teşkil etmiş,bundan sonra Türk edebiyatının bu iki cephesindeYtînus’un açık tesirleri görülmüştür. Böylece Sel-

SEI.ÇÜKLU TAHÎHt 181

Page 192: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 192/201

çuklu sultan, kumandan ve Türkmen beylerûıiakılıçla aldığı Anadolu Türk kültür mücadelesiambüyük temsilcUerl sayesinde hakikaten fethedUmigve gerçek bir Türk yurdu hâline getirilmiştir. Esasitibariyle Oğuz-Türkmen lehçesine dayanan ve s o b - 

ralan Anadolu-Osmanlı Türkçesinden biraz farkhbir gelişme takip eden Âzerî edebiyatımn da, Sel

çuklu Türklüğünün dolayısiyle ortaya koyduğu ebedî tarihî hâdiselerden biri olduğunu da belirtmeliyiz,

Sa n ’ a t : T ü r M er i n g et i r d i ğ i yen i l i k l er .

Selçuklular devri san’at ve imâr faaliyetini gösteren ve aralarında çoğu şaheser vasfını taşıyaîimîmârî, kitabe, hat, tezhip, süsleme, minyatür, çiai,halı ve kilim v.b. san’at eserlerini burada birer birersaymağa imkân yoktur. Kaynaklarımızın ve aynoa

Nâsır-i Husrev (ölm. 1061)’den başlayarak son zamanlara kadar yerli, yabancı birçok seyyahların şahadet ettikleri gibi, Diyarbakır’ın Sultan Melikşahdevrinden kalma sur bedenlerinde ve diğer Türkmen beyliklerinin eserlerinde bol miktarda tesadüf edilen bozkır san’atı mahsulü hayvan tasvirlerindenbaşka, Selçuklu hâkimiyeti devrinde Çin smırlarm-dan Akdeniz’e, Mısır’a ve İstanbul boğazına, O ğ u z   

bozkırlarından ve Kafkaslardan Hind hudutlanna vsYemen’e kadar uzanan geniş saha üzerinde binlercesaray, cami, mescit, imaret, han, hamam, dâr’üş-şiEâ,medrese, hankah, türbe, künbet, çeşme, sebil, ker-vansaray, kale, sur, ribât, mezar sandukası yapılmıştır ki, cepheleri, kapılan, pencere kenarlan m . 

güzel ve renkli yazılarla süslenmiş, içleri ince tezyî»nat üe bezenmiş, bazılan Türk çinUeri üe kaplı, kub»

182 SELÇUKLU TA î UHJ

Page 193: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 193/201

be kenarlan, minber ve mihrapları, şadırvanlari Türk mermer taş işçiliğinin, kapıları ve pencerekapaklan Türk kakmacılık ve oymacılığının en güzel örneklerini veren, Selçuklu çağmm her husustaüstünlüğü ile paralel vasıftaki bu eserleri yakm-dan tanımak için yalnız Anadolu’yu, hattâ yalnısKonya şehrini görmek kâfidir kanaatindeyiz, Eli

lîonuda pek çok eser yazılmıştır. Onun için biz bu-rada Selçuklu Türklüğünün san’at dünyasına getirdiği yeniliklerden kısaca bahsetmekle iktifa edeceğiz: Iran sahasma geldiklerinde karşilaştılclan yüzlerce yıllık geleneğe sahip mimarîye Selçuklularkendi şahsiyetlerinin damgasını vurdukları gibi, yeni yapı şekilleri de meydana getirmişlerdi. XI. yüzyılsonlanndan itibaren her tarafa yayılan ve üç büyükSelçuklu devlet medresesinde, — Bağdad, Nişâpûr,

 Tûs Nizâmiyelerinde — Uk şeklini alan medrese mimarisi yeni Türk yapı san’atımn örnekleri olarak

 Türk-Islâm dünyasında hâkim bir mevki almış, İranve Türkistan’da yeni bir cami yapı şekli olan girintili duvarlarla çevrili büyük avlusu ile medrese camii inşaatı ortaya konmuştur. Bu yapı şekli Irak,Suriye ve Mısır’da yayılmıştır. Bugün İsfahan’dakubbesi ile avlusundan bir kısmı hâlen mevcut Sul

tan Melikşah’ın Mescid-i Câmiinin ana plânı İran, Türkistan ve Iraktaki büyük câmilende tatbik edilmiş, böylece İran cami şeklini Türk mimarîsi vermiştir. Esasları itibariyle muazzam otağları andıran,tuğla künbetler de Türklerin İslâm dünyasına getirdiği yeni yapı şekillerinden biridir. Künbetler konik veya çok köşeli çatılı olup, çoğunlukla çini üekaplı bulunurdu. Üzerlerinde kumaş tezymatı ihtiva

SELCUK1.U TAKllîS J 

Page 194: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 194/201

ecıen bu küntoetler İran’da Selçuklu mîrnârîsininmüstesna eserleridir. Türkler ayrıca kubbeli türbeinşaatında da değişiklik yapmışlar, kubbe külâhîüzerine silindir bir tambur vâsıtası ile, ikinci birkubbe oturtmak suretiyle kubbeyi yükselterek, çokuzaklardan görülebilen birer âbidevî yapı hâline getirmişlerdir (msl. Merv’de Sultan Sencer türbesi)

ve bu yapı şekilli kubbeler Mâverâünnelıir, Kirr/ıaıı,İran, Suriye ve Mısır’da yayılmıştır ki, msl. Kahireşehrine esas karakterini veren de bu şekildeki yapılar ohnugtur. Nihayet eslci dört veya çok köşelikule biçimi minare yerine silindirik, bâzan yivli, yük-sek, ince minare şekli de îslâm âlemine Türk mîmâ-rîsinin hediyesidir. Türklerin san’at bahsinde de dinî taassuba kapılmadıklarmı Sultan Tuğrul BeyinBağdad’da taç giyme ve kılıç kuşanması münasebetiyle bu törenin hâtırası olarak hazırlatılan, hem.san’at tarihi, hem de tarih bakımından mühim, altınmadalyadaki sultanı ve etrafındakileri gösteren tasvirlerle, bir Selçuklu prensesini gösteren bir stukba,ş ve Türk yapıları üzerinde yer aîan kuş, boğa,ejderha, çift başlı kartal v.b. kabartmaları ve Anadolu Selçuklu sultanlarının bastırdıkları, üzerindeinsan şekilleri bulunan, paralar da ortaya koymak

tadır. Bunun gibi, İran’da (Rey’de) saray hayatınıtasvir eden “stuk pano” da, Selçuklu devri kabartmaheykel san’atınm h l z e  kadar gelen, nâdir örneklerindendir. Ayrıca Selçuklular Yakın-doğudaki Grek -Roma ve Bizans sütununa “demet sütun” denilen yapı şeklini, eski sütun baslıklarına da “ istalaktit”ve “baklavah” diye anılan iki ayrı yapı şeklini ilâveetmişler ve bu Türk yapı şekilleri Anadolu’da zengi»

134 SE IÇU iaU TAHtHİ

Page 195: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 195/201

bir çeşitlilik kazanmış, bilhass>a XVI. yüzyılda Mimar Sinan devrinde büyük gelişme göstermiştir.Eski îslâm mîmârîsindeki “yuvarlak” ve “kırık” kemer yerine Selçuklular “sivri kemer” i getirmişler,bu son tarz da OsmanlIlarda daha da çeşitlenmiştir.Câmilerde ve diğer yapılarda pencerelerin katlarhâlinde sıralanması Türk mîmârî mahsulü olup,

başka îslâm ülkelerinde tanınmamıştır. Kubbe inşaatında Selçukluların ortaya koydukları mühim yeniliklerden biri de, ana duvarlardan kubbeye geçişin “üçgen” sahalar ile sağlanmasıdır ki, mîmârîtarihiade “TiMî üçgenleri” adı ile anılan bu tarzOsmanlIlarda türlü şekiller alarak gelişmiştir. îslâmsan’atı mihrap inşaatında Türk yapı şekli, bunundikdörtgen veya beş köşeli olm_ası ve üst kısmınbasamaklı bir kemer ile nibayetlenmesidir. Selçukluüslûbunda daha ziyade basık olan bu mihraplarOsmanlI devrinde camilerin azameti ile paralel ola-ralî yükselmiş ve incelmiştir. Minberler bakımındansüsleme için yeni sahalarm bulunması, çeşitli na-kıglai’in meydana konması ve türlü tekniklerin kullanılması hususlarında Türk san’atının yaratmakudreti sonsuz olmuştur. Ortaçağ Türk mîmârî eserlerinde çeşitli yerlere serpiştirilen âyet ve duâlarnı

 yazı şekillerinde de Türk zevki kendini göstermiş,bu suretle Selçuklu üslûbunda teşekkül eden, “Selçuklu sülüsü” “Selçuklu kûfîsi” ve “ Selçuklu neshi”âbidelerin haşmet ve zarafetini arttırmıştır. Burada, eski Uygur-Türk sa,n’atımn devamı olarak kitapresmi ve minyatürde birer Selçuklu okulu kurulmuşokluğunu da belirtelim. Böylece Yakm-doğu’da Selçuklularla birlikte ba.ş!ayan ve diğer Türk-îslâm

5E1LCUKI.0 TATîlH- İ 8S

Page 196: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 196/201

devletlerinde taklit edilip bilhassa Anadolu beylikleri kanalı ile Osmaıılı İmparatorluğu devrinde en  

muhteşem şeklini alan mîmârî üslûp ve tezyini san'-atlar Türkleri, yeryüzünde mevcut üç orijinal eiî-nıâriden (Grek, Koma ve Türk) birine salüp olma^cpayesine yükseltmiştir.

M vs îl â: 

Uygur-Türk musikîsi ile sıkı ilgisi belirtilenOğuz musikisinin esas teşkU ettiği Selçuklu devrimusîlîîsi. meşhur musikî nazariyatçısı, Kitâb’üî-e^-vâr yazarı, Safî’üd-dm Abd’ul-mü’min (ölm. 1294) tarafından işlenmiştir ki, daha sonra Mâverâünnehir,Azerbaycan ve Anadolu’da üç kol hâlinde gelişen,ve Türklerin nüfuK ettiği yerlere kadar yayılan bu

musîkînin nazariyatı hakkmda birçok eser yazılmıştır.

183 SEtC Ü KlU TARÎH!

Page 197: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 197/201

Page 198: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 198/201

da görünme]eriniiî sebebiyet verdiği Haçlı seferleridolayısiyle Doğu-Batı arasında kurulan münasebetmühim rol oynamıştır. Ortaçağ’m durgunluk devresinde bulunan Avrupa, Selçuklu idaresinde parlakbir çağ ya§ayan Doğuyu yakından tammış ve ümî,fikrî, ticarî ve teknik sahalarda ondan büyük faydalarsağlamış ve Batıya geçen bu değerler Kosıaissaiîoo’-

511 ve sonra üniversel Avrupa medeniyetinin dogTna 53ina yardim etmiştir. Matematik, Asıtronomi, fizik,kimya, tıp ilimleri, bunların Doğudaki ilmi neticelerive kitapları iîe, Avrupa’ya intikal etmiş, aynı za-rnaııda, ıtriyat, boya, cam, kâğıt, çini, hah v.b.Batıjra geçerek imâl ve kullanma saha,sı bulmuş,Avr’jpa’da üniversiteler İslâm-Türk çevreleri ile temaslardan sonra kurulmuş, hıristiyan ta.rîkatler aynı tesirler ile tessüs etmiş ve Baümn fikrî gelişmesinde rol oynayan P. Abaelardus (ölm. 1142), AlbertusMagnus (öîm. 1280), Tliomas Aquinus (ölm. 1274),R. Bacon (ölm. 1292), Duns Scotus (ölm. 1308),Ockham’Iı Gulillaume (ölm. 1347) v.b. büyük şahsiyetler de Îslâm-Türk düşünce ve ilminin Avrupa’ ya aktarıcısı olmuşlardır. Böylece bir yandan, dahasonra ana kayna,klarına inmeğe imkân bulacaklarıeski Grek ilim ve fikir hayatını, Îslâm-Türk ilim ve

fikir adamları aracılığı ile öğrenirlerken, bir yandanda, evvelce kendinde ne bir sanayiin, ne bir tüccarzümresbıin, hattâ ne de bir açık deniz seferinin varlığı bahis konusu olmayan Avrupa dünya iktisadiya-tı.nda hamle yaparak, hayreıte değer bir hızla gelişmeğe başlamıştır. Batıya süratle zenginleşmek ve medenî merhaleler aşmalc şansını veren bu ilerleyişte mü-hfîtı âmil, Avrupa’nın Îslâm.-Türk dünyasını tam-

ÎSS .SELCUK1.U t a r i h î

Page 199: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 199/201

mfisı olmuştur. Büyük ölçüde ticâri faaliyet ve de-nizler-aşırı seyahatlerin sağladığı İktisadî refah ise,Avrapa’da ortaya çıkardığı burjuvazi yolu ile, Ortaçağ derebeylik rejiminin yıkılıp yerine çağdaş devlet-düzeninin kurulmasına doğru başlayan gelişmedebaşlıca sebep teşkil etmiştir.

SE1CUKI.U TAKtHt Jg3

N o t: Selçuk lu tarih îîe ilgili ‘Î00’« yıılnn kaynak ve araştırmM,  bu Icilaba esas teşkil eder. ,ş>ı !ıı;»ko.(cfic: C.Selçulcîuîaı üiad. 

İslâm Ansiklopeclîsj, c, X, a. 3 5 3 i 16.) yerli yeriîwle 

Kösterilıni^Ür.

Page 200: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 200/201

Page 201: İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

7/27/2019 İbrahim Kafesoğlu - Selçuklu Tarihi

http://slidepdf.com/reader/full/ibrahim-kafesoglu-selcuklu-tarihi 201/201