Top Banner
ZÜBDETÜL BUHÂRÎ
313

ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~ ^kZ ^7

Jan 12, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

ZÜBDETÜ’L BUHÂRÎ

Page 2: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İÇİNDEKİLE‘ ZÜBDETÜ'L BUHÂRÎ TAKRÎR MÜTE‘CİM ÖME‘ )İYAEDDÎN EFENDİ ME‘HUMUN TE‘CEME-Î HALİ ŞÜPHEYİ GîDE‘ME BUHARÎ-İ ŞE‘İF HAKKINDA AÇIKLAMA BΓMİLLAHİ‘‘AHMANΑ‘AHİM ABDE“T BAH“İ GU“ÜL BAH“İ HAYİ) BAH“İ TEYEMMÜM BAH“İ NAMA) BAH“İ NAMA) VAKİTLE‘İ BAH“İ E)AN BAH“İ CUMA BAHSÎ KO‘KU NAMA)I BAH“İ ‘AMA)AN VE KU‘BAN BAY‘AMI BAH“İ VİTΑ BAH“Î YAĞMU‘ DUA“I BAH“İ GÜNEŞ TUTULMA“I BAH“İ “EFE‘İ NAMA) BAH“'l TEHECCÜD Na azı BAH“İ MEKKE VE MEDİNE ME“CİDLE‘İNDE NAMA)IN FA)İLETİ NAMA)DA YANILMA “ehiv BAH“İ CENA)E BAH“İ )EKÂT BAH“İ HAC BAH“İ MEKKE-İ MÜKE‘‘EME'NİN FA)İLETİ VE KA'BE'NİN İNŞA“I BAH“İ ÖM‘E BAH“İ AV BAH“İ MEDİNE'NİN HA‘EMİ BAH“İ O‘UÇ BAH“İ KADİ‘ GECE“İ BAH“İ ÜÇÜNCÜ CÜZ “ELEM BAH“İ ŞUF'A BAH“İ İCA‘E BAH“Î HAVALE BAH“İ VEKÂLET BAH“İ )İ‘AAT BAH“İ MÜ“ÂKAT VE Şİ‘B BAH“İ BO‘ÇLA‘ VE HACİ‘ BAH“Î DAVACILIK BAHSÎ LUKATA Yitik al BAH“İ )ULÜM BAH“İ ‘EHÎN BAH“İ KÖLE A)AD ETMEK BAH“İ MÜKATEB “Ö)LEŞMELİ KÖLE BAH“İ HİBE BAH“İ UM‘A VE ‘UKE BAH“İ ŞAHİDLİK BAH“İ İFK İFTİ‘Â BAH“İ “ULH BAH“İ ŞA‘TLA‘ BAH“İ VA“İYETLE‘ BAH“İ CİHAD “İYE‘ BAH“İ

Page 3: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

DÖRDÜNCÜ CÜZ MÜ“LÜMANLA‘A DUA BAH“İ YA‘ATILIŞIN BAŞLANGICI BAH“İ ADEMİN YA‘ATILIŞI VE PEYGAMBE‘LE‘ BAH“Î İ“‘AİL OĞULLA‘I BAH“İ MENAKIB BAH“İ PEYGAMBE‘LİK NİŞANLA‘I BAH“İ PEYGAMBE‘ A“HABININ FA)İLETLE‘İ EBU BEKİ‘ İN Ö)ELLİKLE‘İ BAH“İ ÖME‘ İN Ö)ELLİKLE‘İ BAH“İ HA)‘ETİ O“MAN IN Ö)ELLİKLE‘İ HA)‘ETİ ALİ NİN Ö)ELLİKLE‘İ PEYGAMBE‘ “ALLALLAHU ALEYHİ VE “ELLEM İN YAKINLA‘ININ Ö)ELLİKLE‘İ EN“A‘ İN Ö)ELLİKLE‘İ İ“‘A VE Mİ‘AÇ BAH“İ HİC‘ET VE MUHACİ‘LE‘ BAH“İ BEŞİNCİ CÜ) GA)ALA‘ BAH“İ BEDİ‘ MUHA‘EBE“İ KA B BİN EŞ‘EF İN ÖLDÜ‘ÜLME“İ BAH“İ EBU ‘AFİ İN ÖLDÜ‘ÜLME“İ UHUD “AVAŞI BAH“İ HENDEK AH)AB “AVAŞI BENİ KURAYZA GAZASI ‘İKA GA)A“I BENİ MU“TALIK GA)A“I HUDEYBİYE GA)A“I HAYBER GAZASI MÛTE GAZASI FETİH GA)A“I HUNEYN GAZASI EVTAS GAZASI TAİF GA)A“I )İL — HALASA GAZASI “EYFU L-BAHR GAZASI SÜMÂME, MÜGEYLEME VE ESVED EL-AN“İ BAHΓLE‘İ NEC‘AN EHLİ KI““A“I EŞ A‘Î LE‘İN VE YEMEN LİLE‘İN GELÎŞİ VEDA HACCİ BAH“İ PEYGAMBE‘ “ALLALLAHU ALEYHİ VE “ELLEM İN HA“TALIĞI VE VEFATI KU‘AN TEF“İ‘İ BAH“Î FATİHA “Ü‘E“İ BAKARE “Ü‘E“İ ALİ İM‘AN “Û‘E“İ Nİ“A “Û‘E“İ MAİDE “Û‘E“İ BE‘ÂE “U‘E“İ HUD “U‘E“İ HIC‘ “Û‘E“İ NAHL “Û‘E“İ İ“‘A “U‘E“İ KEHF “Û‘E“İ ME‘YEM “Û‘E“İ ALTINCI CÜZ NÛ‘ “U‘E“İ FU‘KAN “U‘E“İ KA“A“ “U‘E“İ “ECDE “Û‘E“İ

Page 4: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

AH)AB “Û‘E“İ “EBE “U‘E“İ )ÜME‘ “Û‘E“İ CA“İYE “Û‘E“İ MUHAMMED KITAL “Û‘E“İ KAF “Û‘E“İ NECM “Û‘E“İ ‘AHMAN “Û‘E“İ MÜMTEHÎNE “Û‘E“İ CUMA “Û‘E“İ MÜNAFIKÛN “Û‘E“İ TAH‘İM “Û‘E“İ NÛN SÛRESÎ MÛDDE““İ‘ “Û‘E“İ NA)İAT “Û‘E“İ ABE“E “Û‘E“İ ÎNŞİKAK “Û‘E“İ ŞEM“ “Û‘E“İ ALÂK İK‘A “Û‘E“İ KEV“E‘ “Û‘E“İ NA“‘ “Û‘E“İ MUAVVİ)ETEYN “Û‘ELE‘İ KU‘ ANIN FA)İLETLE‘İ BAH“İ NİKÂH BAH“İ TALAK BOŞAMA BAH“İ LİAN BAH“İ NAFAKA BAH“İ YİYECEK Eti e BAH“İ AKIKA KURBANI, HAYVAN KESME VE AVLAMA BÖLÜMÜ KURBANLAR BÖLÜMÜ MEŞ‘UBAT BÖLÜMÜ İÇÎLECEK ŞEYLE‘ HA“TALA‘ BAH“İ TIP BAH“İ GİYÎM el ise BAH“Î EDEB VE SILA- ‘AHİM BAH“İ Î)ÎN İ“TEMEK BAH“İ DUA BAH“İ DUYGULU “Ö)LE‘ BAH“İ KADE‘ BAH“İ YEMİNLE‘ VE ADAKLA‘ “EKİ)İNCİ CÜ) FE‘Aİ) BAH“İ ŞE‘ Î CE)ALA‘ VE DİYETLE‘ BAH“İ MÜ‘TEDLE‘İN HAK DİNDEN ÇIKANLA‘IN TEVBEYE ÇAĞ‘ILMALA‘I TABİ‘ ‘üya tevili BAH“İ FİTNELE‘ VE B TANA İTAAT BAH“İ TEMENNİ BAH“İ KİTAB VE “ÜNNETE “A‘ILMAK TEVMÎD BAH“İ

Page 5: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

ZÜBDETÜ’L BUHÂRÎ Aziz Okuyucu; Kâi atı yaratı ısı yü e Allah ı Peyga eri vasıtasıyla i sa lara kurtuluş se e i olarak gö derdiği, Kur ân-ı Keri de so ra, İsla ule ası ı üzeri de doğru olduğu a ittifak ettikleri altı kitap vardır. Bu lar ez ü le peyga eri izi söylediği sözleri , sağla raviler e derle erek, kitap hali e getiril iş şeklidir. Sahih-i Buhârî, Sahih-i Müslim, Sünnen-i Ebû Davut, Sünen-i Tirmizi, Sünne-i Nesâî, Sünne-i ibni Ma e isi leri i taşıya

u kıy etli kitapları , Kur a ı Keri de so ra ilk sırayı işgal ede i şüphesizki İ a -ı Buhârî hazretleri i Ce ettiği sahih-i Buhârî kita ıdır. Bu kita ı iltlik, iltlik iltlik gi i uhtelif şerhleri yapılıp ta edil iştir. Bu ları oku ak so dere e uzu vakitleri gerektirdiği de her Müslümanı alıp oku ası zordur. Bu iti arla eşhur hadîs âli leri izde Ö er )iyaeddi Efe di Hazretleri u üyük kita ı özetleyerek ükerrer hadîsleri ve hadîs ravilerini çıkararak ir zü de hazırla ıştır. İşte )ü detül Buhârî adı daki u değerli eseri, uhtere Fikri Yavuz ho a sadeleştir iştir. Ayrı a, sü e i Tir izi

üter i i uhtere Os a )eki “oyyiğit Ho ada üyük ir titizlikle tahkik ve tetkiki i yaparak eşre hazırla ıştır. Bu emekleri de dolayı ke dileri e teşekkürleri izi arz eder iki ilt hali de oriji alleri ile irlikte sizlere arz ettiği iz u kıy etli eseri ası ı ı izlere ahşede Allah a hamd ederiz. Tevfik Allah ta dır. Hİ“A‘ YAYINEVİ

TAKRÎR Merhum Müderris Ömer Ziyaûddin Efendi nin (1849-1925) Sahîh-i Buharî yi ihtisar edip so ra dili ize çevirdiği ZÜBDETÜ L BUHARÎ adlı u eseri, e ekli üftüleri izde A. Fikri YAVU) Beyefe di tarafı da Os a lı a aslı da

sadeleştirilerek ye i Türk harfleriyle askıya hazırla ıştır. Muhterem Hoca Efendi i üsle dikleri u görevi lâyıkı veçhile yeri e getir ek hususu da üyük gayret sarf ettikleri gözde kaç a aktadır. Bu a rağ e eseri aşiri Hisar Yayı evi, ko u u aza et ve ehe iyeti e i ae , yapıla çalış aları tekrar gözde geçiril esi de fayda ülahaza ederek ve di î esûliyet duygusu u da ir gereği olarak u çalış aları ir aşka ehliyetli görüşü tetkik ve tahkiki de geçir eyi kararlaştır ıştır. Kütü -i Sitte den SÜNEN-İ Tİ‘Mİ)İ nin âcizane üter i i ol aklığı hase iyle u tetkik görevi bana teklif edildi. Hisar Yayı evi i u tutu ve davra ışı ı te rik ve takdirle karşıla ası ve di i sahada eşriyat yapa yayı evleri i tü ü tarafı da ör ek alı ası gerektiği e işaret et ek isteri . Aslı da yıllar a hadîs ualli liği yap ış Ö er )iyaûddi Efe di gi i ir zatı ter ü esi ve yi e yıllar a fetva aka ı gi i ulvî ir aka da ulu uş ir zatı sadeleştir esi ahis ko usu olu a u u tetkik ve tahkikine ihtiyaç görülmeyebilirdi. Fakat ciddiyetle temayüz ve dinî mesûliyet duygusuyla hareket ede ir yayı evi i u a lüzu gör esi iftihar vesilesidir. Bizde bu halisha e iyet karşısı da ize düşe görevi ütü ihlâsı ızla yeri e getir eye çalıştık. Büyük ir hassasiyet ve titizlikle O ü üvvet üessesesi de fışkıra sözleri daha iyi a laşıl ası a yardı ı olduk. Os a )eki “oyyiğit Molla Meh etoğlu . . İst.1,2 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

MÜTERCİM ÖMER )İYAEDDÎN EFENDİ MERHUMUN TERCEME-Î HALİ

Merhu üter i Ö er )iyaeddi Efe di asle Dağısta lıdır. Çirkây a ağlı MΑTÎ köyü de doğ uştur. Lâzki aşireti i AVA‘ oyu da dır. Şeyh Şa il Hazretleri i ili e savaşları sırası da era eri de hiz et et iştir. Doğu yeri de ilk tahsili i yaptıkta so ra İsta ul a hi ret et iştir. İsta ul a geldikten sonra alet ve yüksek ilimleri tahsile koyul uş, he de yüksek feyiz sahibi eşhur şeyh Gü üşha e li Ha ı )iyaeddi Efe di Kuddise sirruhu Hazretleri de a evî feyizler edi eye aşla ıştır. Öğretil esi adet ola zahirî ili lerde yi e sözü geçe Ah ed Ziyaeddin Efendi Hazretleri de il î tahsili i ta a layarak i azet aldığı gi i, adı geçe Şeyh Hazretleri i kutsi hi etleriyle dere eler kaza arak hilâfet elde et iştir. Hafıza gü ü deki sağla lık hayrete değer olup Kur an-ı Azî u ş-Şa ı, Fatiha-i Şerife gi i ta ir süratle okuyacak dere ede hafız olduğu da aşka, ter e e uyurduğu Zübdetü l-Buharî yi ve azı hadîs kitapları ı ez erle işti. Bir çok se e hati le Teravih a azı kıldırdığı gi i, ö rü ü so u a kadar Kur an-ı Keri i-altı saatte, aşı da so u a kadar ezbere oku ağa gü ü yete ir hafız idi. Bu yö de e sali pek adir idi. İl î i azeti aldıkta so ra Muharre tarihi de Alay Müftüsü olduğu da Edir e de o altı se e kadar bu hiz eti ta ir istika et ve dirayetle aşardı. Bu da so ra Malkara kazası, niyabetini kabul ile bu hizmette de onüç se e kal ıştır. “o ra Tekirdağ iya eti e yükseltilerek iki uçuk se e u hiz eti güzel e yeri e getir iştir:

Page 6: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Meşrutiyeti ilâ ı arkası da İsta ul a dö üp ir üddet kaldıkta so ra Medi e-i Münevvere ye giderek altı ay kadar da orada kal ıştır. O sırada Hi az tarafı a gele Mısır Hidîvi A as Hil i Paşa aiyeti e geç iş ve o se ede çok Mısır e leketi de adı geçe Hidîv i sarayı da ikra a azhar ol uştur.

tarihi de İsta ul a dönerek Daru l-Hılâfe edresesi de Hilâfiyat ve o da so ra hadîs il i okuttuğu gi i, Gü üşha e li Hazretleri i Post işî liği oşaldığı da ev ut halifeleri e olgu ve e âli i olduğu da irşat postu a oturarak vakıf şartı gereği e irşat ve ilim tedrisi ile iki sene kadar eşgul ol uştur. /‘e iulevvel / tarihi u a ge esi de yet iş eş yaşı da olduğu halde e edî hayâ ta göçerek Süleymaniye camii çevresinde Gü üşha eli Hazretleri ile ke disi de so raki Halifeleri e ahsus yere gö ül üştür. Allah ı ol rah eti üzeri e, olsun... Merhu iyi huylu, ö ert ve güzel vasıflara sahip uhaddis; âlim, fazıl, çok lütuf kâr ve açık kalpli bir pir idi. İşte size eşsiz ir dehâ ve Müslü a Türk fazılı!...

MÜELLİF İMÂM BUHA‘Î HA)‘ETLE‘İNİN TERCEME-İ HALİ

Ebu Abdillah Muhammed bin İs ail i İ rahi i Muğîre i Berdiz El-Cufî – yüce Allah ı rah eti üzeri e olsu – Hazretleri, hicri 194 tarihinde Buhara da doğ uştur. İlk il i çalış aları ı Buhara da ikmal ettikten sonra, telif etmek tasavvuru da ulu duğu Buharî-i Şerifi ütü hadîsleri i uydur alarda arı dır ak aksadıyla Horasa , Irak, Şa , Hi az, Mısır diyarı a ir yol uluk yaparak i i aşkı hadîs âliminden hadîs-i şerif di le iş, Ah ed i i Ha el ve şöhretli hadîs âlimi Ebu Nuaym El-Isfaha î gi i pek çok eşhur âlimlerden ders al ıştır. Yüz i sahih ve ikiyüz i gayri sahih hadîs ez eri de olduğu eşhurdur. Hatta İ a Buhari i e i se ediği hadîs, sahih hadîs değildir, diye ler de vardır. Ke disi de rivayet olu duğu üzere 600.000 iktarı da hadîs-i şerifi i eleyerek o altı yıl içi de ir araya getir iş ve gusledip iki rekât a az kıl adıkça “ahih-i Buharî sine hiç bir hadîs-i şerif yaz a ıştır. Bağdad da ulu duğu süre e dersleri e pek çok hü u ve rağ et ol uştu. Ke disi de yet iş i de ziyade büyük şahsiyet hadîs-i şerif di le iştir. İ a Müsli i Ha a EI-Nisapûri, İ a Tir izi, İ a Nesaî, E û )ura a ve Ebû Bekir i i Hüzey e İ a Buhari de feyiz ala eşhur âlimlerde dirler. Uzu za a Bağdad da ili öğrettikte so ra Buhara ya dö erek ili eşri e aşla ışke Buhara Valisi ulu a Halid i i Ah et, yal ız ke di evlâdı ı faydala dır ak üzere ke disi i özel ualli yap ak iste işse de, İ a Buharî ili eşri i hudutla dırıl ası a razı ol adığı da “e erka d ivarı da Hertenk köyü e sürül üş ve orada hi ri 256 yılı da alt ış iki yaşı da olduğu halde ‘a aza ayra ı ge esi de eka ale i e göç üştür, Allah Teâlâ Hazretlerinin rahmeti onun ve bütün müminlerin üzerine olsun...3

ŞÜPHEYİ GİDERME Ehliyetli kişiler e alu olduğu üzere fıkha ait ütü eseleleri kay ağı Kur a ı Kerim ile Peygamberin- hadîs-i şerifleridir. Ya i müçtehit i a lar, eya uyurdukları di i eseleleri ütü ü ü Kur a ı Kerim ve hadîs-i şeriflerde çıkar ışlardır. Bu a i ae azı hadîs-i şerifleri ter e eleri de ü ase et geldikçe erhu üter i Ö er Ziyaeddin Hazretleri, müçtehit i a ları i tihadî ihtilâfları ı eya uyur uş ol akla hatıra şöyle ir şey gel ek ihti ali vardır: Made ki dört i a ı hepsi eseleleri çıkar akta kay akları irdir, o halde araları da içi ihtilâf oluyor? Bu lar ili yö ü de herkesi güve i i kaza dıkları halde ede ittifak ede e işlerdir, ittifakla ka ul edile eye ir esele asıl uygula a ilir? Bu sorulara iki yönden cevap verilebilir: 1- Müçtehit imamlar, esas meselelerde ittifak halindedirler. Meselelerin azı teferruatı da ihtilâf ev uttur. Ayeti kerime ile beyan buyrulan a desti farzları ı dört ol ası da fikir irliği vardır. Yal ız a desti oza azı kısı larda pek az bir ihtilâf vardır. O da ihtilâfta sayıl az. 2- Bir esele i sü ûtu da ittifak olup uygula a şekli de ihtilâf ulu ası, o eseleyi a elde düşür ek içi ol ayıp daha sağla , daha üke el ir hale koy ak içi ola ağı da u da ihtilâfda sayıl az. O halde ihtilâf neye derler? Birisi: Gü de eş vakit a az kıl ak farzdır, delil de şu ayeti keri edir der. Öteki: Hayır, a az iki vakittir, eş değildir. der. İhtilâf u gi i şeylere de ir. Şu halde müçtehit i a ları farz ve vacip olan amellerde ittifak edip bazı teferruatta ihtilâf etmeleri bizi şüpheye düşüre ez.

. sayfa ı . hadîs-i şerifi i ter e esi deki özel araştır a ahsi e üra aat olu su .

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -12 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

Page 7: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Bİ“MİLLAHİRRAHMANİRRAHİM —

BUHARÎ-İ ŞERİF HAKKINDA AÇIKLAMA Kita ı ız KU‘ AN-Î KE‘İM den sonra, kitapları e sahihi olduğu a üyük âlimleri ittifakı ola BUHA‘Î-İ ŞE‘İF, lâfzî, fi li ve takrîrî olmak üzere, mükerrer hadîslerle beraber 7275 hadîs-i şerifi ihtiva ede dört üyük iltten ibarettir. İ a Buharî Hazretleri ise, Peyga er e ait hadîslerin senetleri i ir silsile hali de a lattığı gi i, sırası geldikçe de ir çok râvinin, ashap ve ta iî i sözleri i dahi kita a koy uş olduğu da kita ı ha i, adeta oku ası ve kavra ası

ü kü ola aya ak dere ede üyü üştür. Müter i erhu Ö er )iyaeddi Hazretleri, öğre i ve okuyu ulara kolaylık sağla ak üzere Buharî-i Şerifi senetleri i ve ükerrer hadîsleri i çıkar ak ve yal ız Kavli hadîsleri al ak suretiyle kısaltıp topla ı 4541 adet olan hadîs-i şerifi SÜNEN-İ AKVAL-i NEBEİYYE adı ile hi rî tarihi de İsta ul da as ış ve yay ıştır. Adı geçe erhu u kita ı herkesi kolayca okuyup ezberleyebilmesi için, Peygamber e ait Kavli hadîslerden mana yö ü de ir ve yal ız ravileri üteaddit ol ası dolayısıyla lâfızlarda kıs e değişik ola hadîs-i şerifleri irleştir ek ve ükerrer ola ları ta a e , hadîs ravileri i sözleri i kıs e düşür ek suretiyle tekrar kısaltıp 1524 hadîs-i şerifi ihtiva eden Zübdetü l-Buharî adı ile hi rî tarihi de Mısır da, ir kitap yazarak asıp yay ış idiyse de u kitapları her ikisi de arapça yazıl ış olduğu da , arapçayı ta il eye Türk kardeşleri i faydala aları ı gözde uzak tut aya Ö er )iyaeddi Hazretleri, zikredile tarihte he e ke di el yazıları ile u Zübdetü l-Buharî kita ı ı Türkçeye ter e e et iştir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

BΓMİLLAHİRRAHMANÎRRAHİM 1- İ i A as ‘.A. dan rivayet edilen Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e ait ektu u ter e esi şöyledir: Bİ“MİLLAHΑ‘AHMANİ‘‘AHİM. Allah Teâlâ ı kulu ve peyga eri MUHAMMED tarafı da , ‘u ları üyüğü

Hirakl e... Hidayete uya lara selâ olsu . İ di se i İsla a davet ederi . İsla ol, selâ et ulursu ve Allah Teâlâ sana iki kat mükâfat verir. Eğer yüz çevirirse , sa a ağlı ola ları hepsi i ve ali kuşkusuz oy u dadır. Ey Ehl-i kitap (olan Hıristiya lar ! Allah Teâlâ da aşkası a i adet et e ek ve O a hiç ir şeyi ortak koş a ak ve Allah ı ırakıp da

ir iri izi Ta rı ittihaz et e ek üzere geli iz, ara ızda söz irliği edeli ! Eğer o lar yüz çevirirlerse, siz ey i a edenler! Şahit olu uz, iz Müslü a ız Allah Teâlâ ı e irleri e oyu eğ işiz ve tesli ol uşuz. deyiniz...) Mütercimin ilavesi: Hirakl, her ne kadar i a et eğe gayret göster işse de, kav i de çeki ip i a ı ı açıklaya adı. Gerçi Hirakl, Mekke ti aret kafilesi aşka ı sıfatıyla o vakit Şa da bulunan Ebû Sûfyan ı Kudüs e getirtip uzu uzadıya soru sorarak deri

ir tahkikat eti esi de ke disi e ta ir vi da ka aati gel iş ve ütü hali de i a et ek üzere ‘u üyükleri e teklifte ulu uş ise de, o lar ka ul et edikleri de ke disi de i a ı ı açıklaya a ıştır.

İMAN BAH“İ 2- İ i Ö er ‘.A. da rivayet edil iştir: İsla eş esas üzeri e kurul uştur: Allah Teâlâ da aşka a ud ol adığı a ve Hazreti Muha ed in, Allah

Teâlâ ı peyga eri olduğu a kalp ile tasdik ve dil ile ikrar edip şehâdet et ek, Erkâ ve şartları ile eş vakit a az kıl ak. Nisaba sahip ola içi alı ı zekâtı ı ver ek. Gü ü yete içi ha et ek. ‘a aza ayı da oruç tut ak 3- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: İ a , alt ış küsur şu edir. Hayâ da i a ı ir şu esidir. 4- A dullah i i A r ‘.A. da rivayet edil iştir: Müslü a , dili de ve eli de Müslü a ları e i oldukları kişidir. Muha ir, Allah Teâlâ ı yasakladığı şeyde göç

ede kişidir. 5- Ebû Mûsâ (R.A.) da rivayet edil iştir: Hangi Müslüman daha faziletlidir, diye sorulunca Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, dilinden ve elinden

Müslümanları e i oldukları kişi uyurdu. 6- A dullah İ i A r ‘.A. da rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine: Ey Allah ı ‘esulü: Müslü a lığı ha gi a eli daha hayırlıdır? diye sorulu a, Peyga er efe di iz: Açları doyur aklığı , ta ıdığı a ve ta ı adığı a selâ ver ekliği , uyurdular. 7- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir

Page 8: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Hiç iri iz, ke disi içi istediği şeyi di kardeşi içi de iste edikçe i a et iş ola az u u yap adıkça kâ il ir iman ile mümin olamaz)! 8 - Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Bütü e liği e sahip ola Allah Teâlâ ya yemin ederim ki, ben herha gi iri ize, a ası da ve ço ukları da daha

ziyade sevgili ol adıkça ka il ir ü i ola az. 9- Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: Üç şey vardır ki, o lar ki de ulu ursa, o şahıs i a ı tadı ı ul uştur; Allah Teâlâ ve peyga eri, diğer ütü

varlıklarda o ki seye daha sevgili ol ak. Bir ki seyi sevdiği za a , karşılık ekle eksizi yal ız Allah rızası içi sev ek. Ateşe atıl akta tiksi diği gi i, İsla ile şerefle dikte so ra tekrar küfre dö üp di de çık akta tiksinmek. Bu üç şey, her ki de ulu ursa i a ı zevki i iyi tat ış olur, de ektir.

10- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: İ a ı alâ eti, E sar ı Medine li asha ı sev ektir. Nifakı alâ eti de, E sar a kin beslemektir.

11- Ubâde bin Samit (R.A.) de rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, asha ı kira da ir topluluğu hita e şöyle uyurdular: Allah Teâlâ ya hiç ir şeyi ortak koş aya ağı ıza, hırsızlık yap aya ağı ıza, zi a et eye eği ize, ço ukları ızı

öldür eye eği ize, ke di iz e iftira uydurup ortaya at aya ağı ıza, şeriatı uygu gördüğü hususlarda isya et eye eği ize dair a a iat edi iz!.. “izde her ki u iatı yeri e getirirse ükâfatı, Allah Teâlâ tarafı da ehe ehal verile ektir. Her ki u yasaklarda iri i işler de dü yada ezası ı çekerse u eza o u kefareti olur. Ki de u yasaklarda iri e düşer de, so ra Allah o u örterse suçu gizli kalırsa , o u duru u Allah a kal ıştır. Dilerse ağışlar, dilerse ahrette o a aza eder. (Bu hüküm, Allah a ortak koş ak suçu da aşka gü ahlar içindir. Şirkte tevbe etmedikçe Allah hiç bir kulunun gü ahı ı ağışla az. Bu hadîs-i şerifi ravisi Hazreti U âde der ki: Biz de toplu olarak bu esaslar üzerine biat ettik. 12- Ebû Saîd Hudrî (R.A.) de rivayet edil iştir: Müslü a ı e hayırlı alı he e he e davardır. Çü kü dağ aşları da ve dere oyları da davarı ardı da gider

ve di i i e iyet içi de hükü süre fit elerde kaçırır korur . 13- Aişe “ıddika ‘.A. dan rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri asha ı kira a ir şey e rettikleri za a , o ları güç yetire ile ekleri ir işi e rederlerdi. Hatta o lar: Bizi duru u uz sizi gi i değildir; çü kü Ce a ı Hak geç iş ve gele ek gü ahları

hepsi i size ağışla ıştır. Biz ise u duru da değiliz daha çok çalış ak ve i adet et ek zoru dayız , dedikleri de efe di iz u söze kızardı. Öyle ki, ü arek yüzleri de kızgı lık eseri elli olurdu. “o ra şöyle uyururdu: Allah Teâlâ da e çok korka ı ız ve çü kü O nu en iyi bileniniz benim. 14- Ebû Saîd den rivayet edil iştir: Cennetlikler Cennet e ve cehennemlikler Cehennem e girerler. “o ra Ce a ı Allah Azze ve Celle Hazretleri eleklere

hita e şöyle uyurur: Her ki i i a da ir hardal ta esi ağırlığı kadar i a kal i de varsa, o u Cehe e den çıkarı . Bu u üzeri e o lar si siyah oldukları halde orada çıkarılırlar. “o ra hayâ veya hayat nehrine (ebedî hayâ ta se ep ola ehre atılırlar. “o ra, ark ke arları da ite ta eler gi i iterler. Bu ları sapsarı ve kıvrı kıvrı çıktıkları ı utlaka gör üşsünüzdür. 15- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: ‘üya da azı i sa ları gördü . Gö lekli olarak a a gösterildiler. Gö lekleri ir kıs ı e elere, ir kıs ı da daha

aşağıya kadar i işti. Ö er i Hatta ise etekleri i yerde çektiği ir gö lekle ana gösterildi. (Ashab) dediler ki: Ey Allah ı ‘esulü u u eye yordu uz? Buyurdular ki: Di darlığa yordu . 16- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Ensar dan (Medine Ii ashaptan) birisi, din kardeşi e öğüt verirke

ya ları a vardıkları da: Ey kişi, uzu lafı, ırak; hayâ i a da gelir, uyurdular. 17- İ i Ö er ‘,A. de rivayet edil iştir Allah ta aşka i adet edile ek ir ilâh ol adığı a, Muha ed in de Allah Teâlâ ı peyga eri olduğu a şehadet

edi eye, a azları ı kılıp zekâtları ı veri eye kadar Arap üşriklere karşı savaş a a a e redildi. Eğer u ları

Page 9: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

yaparlarsa, e de alları ı ve ka ları ı koru uş olurlar; a ak kul hakları ile şer i ezalar kalır. Kul hakları olursa kendilerinde alı ır, suç işlerlerse ezala dırılırlar . Allah Teâlâ tarafı da hesa a çekilirler. Yani: Bir ki se görü üşte di i e irleri yeri e getir ekle kurtulur; içi ve aslı iti ariyle o u hali Allah a kalır. Ahirette o a göre muamele görür. 18- Ebû Hureyre (R.A.) da rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e: — Hangi amel daha faziletlidir? diye sorulunca, Allah Teâlâ ya ve O nun

Peygamberine iman etmek, buyurdular. Sonra hangisi? diye sorulunca : — Allah yolunda (tevhid kelimesini yüceltip hâkim kıl ak içi ihad et ek, uyurdular. “o ra ha gisi? diye sorulu a: — Makbul bir hac, buyurdular. 19- Sa d (R.A.) dan rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i e lisi de ike , yardı olarak ir kaç kişiye al verip benim en hoşla dığı ada a ver edi. Kalpleri İsla a ısı dırıl ak içi ke dileri e al verildiği hik eti i, a laya adığı da ben: Ey Allah ı ‘esulü! Fala ada hakkı da görüşü edir? Vallahi e o u gerçekte ü i iliri , deyi e, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Veya Müslüman ilirsi . “e o u iç hali i gerçek olarak ile eye eği içi , gerçek ü i iliri de e, dış hali itibariyle onu Müslüman bilirim de, diye e i ikaz etti ise de u u a laya adı . Bir üddet sustu ve so ra o ada hakkı daki ka aati ağır asarak yi e sözü ü tekrarlayıp: Ey Allah ı ‘esulü! O ada hakkı da görüşü redir? Vallahi ben onu gerçekten mümin bilirim dedim. Peygamber yine: Veya Müslüman bilirsin, buyurdu.

Bir iktar sükût ettikte so ra, o ada hakkı daki ka aati yi e gale e çalarak sözü ü tekrarladı . ‘esûlullah da sözü ü iade etti; so ra şöyle uyurdu: Ey Sa d! Başkası ı daha çok sevdiği halde, ir ada a veriyoru . Çü kü (vermezsem) Allah Teâlâ ı o u yüzükoyu ehe e e ıraka ağı da korkarı . (Yani, ona vermezsem, belki di de çıkar da ehe e lik olur. O u kal i i İsla a ısı dır ak ve i a ı ı pekleştir ek içi veriri .) 6

Mü i ve üsli keli eleri ay ı a ayı taşırlarsa da, aza urada olduğu gi i, görü üş hali İle İsla ı kabullenene üsli ve kal e i a ede lere de ü i de ir. Gerçekte kal e ola i a ı Allah ilir. A.F.Y.

20- İ i Abbas (R.A.) dan rivayet edil iştir: Ba a Cehe e gösterildi. Bir de aktı ki, ehe e likleri çoğu kadı larda i aret; çü kü o lar a körlük ederler.

Soruldu ki: Ya Resûlallah, Ce a ı Allah a ı a körlük ederler? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdular: En yakı ada ı a a körlük ederler ve ke dileri e yapıla iyiliğe de a körlük ederler. Meselâ: Bir kadı a yıllar oyu a iyilik etse de, so ra o kadı se de ir şey hoşla aya ağı ir iş gör üş olsa, se de hiç ir hayır görmedim, diye nankörlük eder. 21- Ebû Zer (R.A.) de rivayet edil iştir Bir esir alıp o u hiz eti de kulla ırke a ası da dolayı ke disi i aşağıladı . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem

Hazretleri şöyle uyurdular: Ey E û )er! Nede o u a ası da dolayı aşağıladı ? Muhakkak se , kendisinde cahiliyet eseri ulu a ir kişisi ! Hade e ve köleleri iz sizi kardeşleri izdir. Ce a ı Allah o ları sizi eli ize ırak ıştır. Her ki i eli de öyle ir kardeşi olursa, ke di yediği ye ekte o a yedirsi , ke di giydiği el isede o a giydirsi ve

öyleleri e güç yetire eye ekleri ir iş yükle eyi iz. Eğer yüklerse iz o lara yardı edi iz. 22- Ebû Bekre (R.A.) de rivayet edil iştir: İki kişi kavga ederke u larda iri e yardı et ek içi yürüdü . E û Bekir Hazretleri karşı a çıktı ve ereye? diye

sordu Be de: İşte şu ada a yardı ede eği , dedi . “o ra a a, git e geri dö ; çü kü ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri de şöyle uyurduğu u işitti . İki Müslü a , kılıçlarıyla ir iri e karşı çıktıkları da öldüre le öldürüle i ikisi de cehennemdedir. Ya Resûlallah,

dedi öldüre katildir, yeri ehe e , fakat öldürüle i gü ahı e ede ehe e lik olsu ? Şöyle uyurdular: O da arkadaşı ı öldür e hırsı içi de idi. Böyle düelloya çıka lar, ehe e i oylarlar.

23- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Mü afığı alâ eti üçtür: Ko uştuğu za a yala söyler, söz verdiği za a ayar, ke disi e e iyet olduğu veya

e a et ırakıldığı za a hıya et eder. 24- Abdullah bin Amr (R.A.) dan rivayet edil iştir:

Page 10: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Dört şey ki de ulu ursa halis ü afık olur; o dört şeyde yal ız irisi ulu ursa, o u ırakı aya kadar ifakta ir haslete sahip ulu ur: Ke disi e güve ildiği za a u güve e hıya et eder. Ko uştuğu za a yala söyler. A laş a yaptığı za a arkada vurur. Bir ki se ile davalaştığı za a hır çıkarır. 25- E û Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Her kim Kadir gecesi i, u ge esi i fazileti e i a arak Allah rızası içi i adetle geçirse, o ki se i geç iş gü ahları

ağışla ır. 26- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri, ke di yolu da ü ahit olarak çıka , yal ız a a ola i a ı ve peyga erleri e ola tasdiki

yüzü de çık ış ulu a kişiye, kaza dığı e ir veya ga i etle geri çevir eyi veya e ete sok ayı tekeffül et iştir. Ü eti e ağır gelmeseydi gazaya giden hiç bir müfrezeden geri kalmaz ve Allah yolunda ölüp sonra dirilmeyi, tekrar ölüp tekrar diril eyi ve so ra öl eyi arzulardı . Ya i: Ü eti i diğer di î ve idarî işleri i aksa a ası ve güçlükle karşılaş a aları içi Medi e-i Münevvere de kalıyoru . Yoksa düş a karşısı da ve savaş yeri de ulu ak arzusu dayı . Mü kü olsaydı, u uğurda ir kaç kez hayatı ı feda ederi . 27- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Gerçekte İsla di i çok kolaydır; hiç ki se asla u di i zorla aya kalkış ası , yoksa di o a galip gelir. Ya i,

kulluğu e a lası ı yap ağa ki se i gü ü yet ez. O halde doğrulukta ayrıl ayı ız, utedil davra ı ız, iyi ser olu uz, sa ah, akşa ve ge e i ir kıs ı da i adet ve iyaz ederek yardı isteyi iz. (Yani, ibadetten hiç kimseyi soğut ayı ız, irlik ve era erlik hali de olu uz, ge e-gü düz di ve illet içi ü kü olduğu kadar çalışı ız. 28- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir kul İsla a girer ve Müslü a lığı düzgü olursa, Allah Teâlâ o u eskide işlediği her gü ahı ı ağışlar. Bundan

so ra o a, ir iyiliğe karşı, o isli de yediyüz katı a kadar ükâfat ve ir gü aha karşılık, Allah eğer ağışla azsa, bir misli ceza verilerek mukabele edilir. 29- Hazreti Aişe den (R.A.) rivayet edil iştir: (Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem sordu : Bu kadı ki dir? Be evap olarak: Bu kadı , çok a az kıldığı da

bahsediyor, deyince Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Vazgeçi iz ve gü ü üz yettiği kadar kılı ız. Vallahi Hak Teâlâ Hazretleri, siz i adet et ekte ık adıkça O da ke disi e i adet edil ekte ık az. O a e sevi li i adet, sahibi tarafı da deva lı yapıla i adettir.

30- Hazreti Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: Herki , LÂ İLÂHE İLLALLAH der ve kal i de ir arpa ta esi ağırlığı da hayır ulu ursa, Cehe e den çıkarılır. Her

ki , kal i de ir uğday ta esi ağırlığı da hayır olur da LÂ İLAHE İLLALLAH derse, Cehe e de çıkarılır. Kal i de zerre iktarı hayır olduğu halde LÂ İLAHE İLLALLAH diye de, Cehennem de çıkarılır. Ya i, zerre kadar kal i de i a ola ü i e edî olarak ehe e de kal az. Bir rivayette de, hayır keli esi yerine

i a sözü kulla ıl ıştır. 31- Hazreti Talha (R.A.) dan rivayet edil iştir: Nafile namazlar hariç gece ve gündüz de saatte eş vakit a az, afile oruçlar hariç ‘a aza orucu ve gönüllü

olarak verile sadakalar hariç )ekât farzdır. Peyga er Efe di iz, u u, İsla dan sual eden bir Ara î ye cevap olarak uyur uştu ve

Hadisi şerifi rivayet ede râvi der ki: İslamiyetten sonra Arabî yemin edip, vallahi bundan ne fazla ve ne de eksik yaparı , diyerek dö üp gitti. ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: Eğer u ada sözü de sadık ise uhakkak kurtulur uyurdular. Ya i, yal ız farzları yeri e getir ekle ahirette ehe e de kurtulup e ete girer.

Bu Ara î, u larda aşka yap a gereke ir şey var ı? diye de sor uştu. 32- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Her kim mümin olarak ve sevabı a i a arak Allah rızası içi Müslüman ir e azeyi teşyi eder de, a azı kılı ıp

gö ül esi i ta a la ı aya kadar ya ı da ulu ursa, o ki se iki kırat sevap ile geri dö er ki, her kıratı ağırlığı Uhud dağı kadardır. Ki de o e aze i yal ız a azı ı kılar da gö ül ede ö e geri dö erse, ir kırat sevap ile dö üş olur. 33- Abdullah (R.A.) da rivayet edil iştir: Müslü a a sövüp say ak sapkı lık ve o u la vuruş ak kâfirliktir.

Page 11: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

34- Ubade bin Sâmit (R.A.) den rivayet edil iştir: Ben size Kadir gecesi i ildir ek içi çık ış idi . Fakat fala ve fala ı Mes id de çekiş eleri yüzü de kaldırıldı.

Belki sizi içi hayırlı ola ilir. “iz o u ‘a aza ayı ı yir i yedi i, yir i dokuzu u ve yir i eşi i ge eleri de arayı ız. 35- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ir gü dışarıda azı kişilerle otururke ya ı a ir ada gelip

i a ı sordu. Peyga eri iz: İ a , Allah Teâlâ Hazretleri e, elekleri e, Allah ile ülâkatı hak olduğu a, Allah ı peyga erleri e, öldükte so ra diril eye i a a dır, uyurdu. O ada , İsla edir? diye sordu. Peyga er: İsla ; Allah Teâlâ ya ibadet edip asla O a ortak koş a a , a az kıl a , farz ola zekâtı ver e ve ‘a aza ayı da oruç tut a dır, uyurdular. Yine o adam, ya Resûlallah ihsan nedir? diye sordu. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdular: — İhsa , Allah a görürcesine ibadet etmendir; sen O nu göremiyorsan da O seni görüyor. Sonra, ya Resûlallah! Kıya et ne zaman (kopacak)? diye sordu. Peygamber Efendimiz buyurdular ki: — “orula kişi, sora da daha ilgili değildir; u hususta iki iz de üsaviyiz, kıya et gü ü ü za a ı ı ancak Allah Teâlâ Hazretleri ilir . Fakat sa a kıya eti azı alâmetlerini bildireyim: — Cariye, efendisini doğuru a ve ir takı elirsiz deve ço a ları yüksek i alar kuru a kıya et yakı dır . Beş şey var ki, o ları a ak, Allah ilir. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ili e eye eş şeyi içi e toplayan âyet-i keri eyi okudu: Kıya eti e za a kopa ağı ı, ereye e iktar yağ ur yağdıra ağı ı, rahi lerde olan ceninleri (tam - oksa , erkek dişi a ak Allah ilir. Hiç ki se yarı iyi veya kötü e kaza a ağı ı ve ha gi yerde öle eği i il ez. Bu ları a ak Allah ilir. “o ra o ada kalkıp gitti. Peyga er Efe di iz: O kişiyi geri dö dürü üz, buyurdu. ashap aktılar ki ortalıkta ki se yok!... “o ra Efe di iz, Bu zat Hazreti Cibril dir; insanlara dinlerini öğret ek içi geldi. buyurdu. 36- Nu a i Beşir ‘.A. de rivayet edil iştir: Helâl eyda da ve hara da eyda dadır ili e şeylerdir Fakat u ikisi i arası da irtakı şüpheli şeyler vardır

ki, i sa ları çoğu u ları il ezler. Her ki şüpheli şeylerde sakı ırsa di i i ve şerefi i kurtarır. Şüpheli şeylere düşe ki se de, yasak koru çevresi de koyu ları ı yaya ço a a e zer ki, sürüyü yasak koruya düşür esi ekle ir. Bili iz ki, her padişahı ir yasak korusu vardır. Bili iz ki, Allah Teâlâ ı yasak korusu hara kıldığı şeylerdir. Bili iz ki, i sa ı ede i de ir et parçası vardır o et parçası iyi olursa, ütü vü ut da iyi olur. O ozuk olursa, ütü vü ut

ozuk olur. Bili iz ki, o et parçası kalptir. 37- İ i A as R.A.) da rivayet edil iştir: Di leri i öğre eye gele ir e aat içi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) Bu kavim kimdir? veya bu heyet

kimdir? diye sordular ve sonra buyurdular ki: Merhaba ey kavim! veya erha a ey heyet! Allah size piş a lık ver esi ve sizi ada sız ko ası . “ize dört şeyi e reder ve sizi dört şeyde e ederi . “ize yal ız Allah a iman etmeyi ki yal ız Allah a iman ne demektir, bilir misiniz? Allah ta aşka hiç ir ilâh ol adığı a, irliği e ve ortağı

ulu adığı a, Muha ed in de Allah ı peyga eri olduğu a şehadet et ektir, a az kıl ayı, zekât ver eyi, ‘a aza ay ıda oruç tut ayı ve ga i etleri eşte iri i ver e izi e rediyor ve sizi dü â , hantem, mukayyer ve

akir gi i içki çeşitleri de e ediyoru . Bu ları kavrayıp gözeti iz ve ardı ızdakilere de te liğ edi iz. 38- Hazreti Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir: A eller iyetlere göredir ir işte aksat e ise, hükü o a göredir ve her i sa a ak iyeti i karşılığı ı ulur:

Ki i hi reti Allah ve peyga eri içi di i i selâ eti içi ise, o u hi reti Allah ve peyga eri içi dir, Allah rızası ı kazanır, sevap elde eder. Ki i de hi reti, elde ede eği dü ya e faati veya evle eyi tasarladığı kadı içi ise o u hi reti, ha gi şey uğru da hi ret et işse o adır. O halde kişi i hi reti u hi ret edişte kaza a ağı şey , iyeti e göre yapa ağı işe ağlıdır. Di içi hi ret ederse sevap kaza ır, dü ya içi hi ret ederse, sevap kaza az. 39- Ebû Mesud (R.A.) dan rivayet edil iştir: Bir ki se aile efradı a, Allah rızası ı gözeterek geçi sağlarsa, u yoldaki har a aları da sadaka seva ı kaza ır.

40- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: (Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ir topluluğa hita e ir edevî geldi ve Peyga er e: Kıya et e za a

kopa ak? Diye sordu. Hazreti Peyga er ko uş ası ı ta a ladıkta so ra kıya ette sora ada nerede? uyurdu. Bedevi, işte e i ya Resûlallah dedi ve so ra Peyga er Efe di iz şöyle uyurdular

E a etler işler ve vazifeler zayi edildiği za a kıya eti ekle Yi e edevi e a etler asıl ziya edilir? diye soru a, Peygamber Efendimiz buyurdular ki : İdarî işler ve vazifeler ehil ol aya lara verildiği za a kıya eti ekle.

Page 12: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

41- Abdullah bin Amr (R.A.) da rivayet edil iştir: A dest suyu değ eye Ökçeleri ehe e de çeke eği var. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu en yüksek

sesle iki veya üç defa tekrarladı. Mütercim: “avaş içi sefer hali de ike ashapta azıları iki di a azı ı so vakti e yetiş ek içi çok a ele a dest alıp ayakları ı yarı yıka aları üzeri e u hadîs-i şerif varit ol uştur. 42- İ i Ö er ‘.A. den rivayet edil iştir: Ağaçlar içi de yaprağı düş eye ir ağaç vardır ki, Müslümanı ör eğidir; ha gi ağaçtır o, a a söyleyi iz? O, hur a,

ağa ıdır. 43- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: “a a İ a et ediyoru , e isterse sor! Allah ı hakkı içi evet! Allah ı hakkı içi evet! Allah ı hakkı içi evet!

Peyga er Efe di iz, ir edevi i peyga erlik, a az, oruç, zekât hakkı daki soruları a u şekilde uka ele, et işlerdi. Mütercim: Hazreti Peygamber e bir kimse gelip: Ey Abdülmuttalib zade! Seni bütün i sa lara peyga er olarak Allah ı gö derdi? Ge e gü düz eş vakit a az kıl ayı Allah ı e retti? Her se e ‘a aza ayı da oruç tut ayı Allah ı emretti? Nisaba sahip ola ı her yıl zekât ver esi i Allah ı e retti? diye soru a, u lara eva e : Allah ı , hakkı içi evet uyur uşlardır.

44- E û Vâkıd ‘.A. da rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Mescid-i şerifte e aatiyle otur akta ike , üç kişi girdi. Bu larda

ikisi Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendi ize yö eldiler. Biri dur ayıp gitti. Bu iki kişide iri, halka ı arası da ir kişilik oş yer ulup oturdu. Öteki de halka ı arkası da oturdu. Üçü ü ise dö üp gitti. “o ra ‘esûlullah vaaz ve nasihati bitirince şöyle uyurdular: Şi di size üç kişi i hali de ahsedeyi ! O larda iri Ce a ı Hak a sığı dı ve Ce a -ı Hak da, o a sığı ak verdi. Biri de hayâ ederek safları gerisi de oturdu ve Allah Teâlâ da o u

ükâfatla dır a ak da hayâ etti. Öteki ise, Cenab-ı Hak dan yüz çevirdi ve Cenab-ı Hak da o da yüz çevirdi u ilahî e lisi faydaları da ahru oldu). 45- Ebû Bekre (R.A.) de rivayet edil iştir: Resûlü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Kur a ayra ı da MÎNA da deve üzerinde idi ve devenin

dizgi leri i iri tut uştu. Bu ha gi gü dür? diye sordular. Biz sustuk, hatta u gü ü aşka ir isi le adla dıra ak sa dık. Buyurdular ki: Nahir kur a ı iri i gü ü değil, idir? Biz de, evet dedik! Sonra, u ay ha gi aydır?

uyurdular. Biz, sustuk ve yi e aşka ir isi le adla dıra ak sa dık. Buyurdular ki: )ilhi e değil idir? Biz de, evet dedik! “o ra şöyle uyurdular: Ara ızda a ları ız, alları ız ve ırzları ız, u ay ı ızda ve u elde izdeki şu gü ü üzü kutsiyeti kadar ukaddestir. Burada ola lar ol aya lara te liğ etsi ler. Belki de kendisinden daha kavrayışlı ola irisi e te liğ ede ektir. 46- Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: Kolaylık gösteri iz, güçlük çıkar ayı ız. “evi diri i olu uz, efret ettir eyi iz. Ya i: Her şeyde kolaylık gösterip güzel üjdelerle hak yola teşvik edi iz. Bir takı güçlükler çıkarıp i sa ları efret

ettirmeyiniz.) 47- Muaviye (R.A.) de rivayet edil iştir: Allah ki e hayır urad ederse, o u di işleri de a layışlı kılar. Be ir dağıtı ıyı a ak. Vere Ce a -ı Hak tır. Ya i,

ben ancak Allah ı ver iş olduğu hidayet ve i eti asha ı a te liğ ederi ve dağıtırı . Bu ü et, Allah Teâlâ ı Kıya et e ri geli eye kadar O u şeriatı üzere kai ola ak ye uhalifleri o lara zarar vere eye eklerdir.

(Allah ı lütfu a azhar ol uş İsla ü eti, kıya ete kadar varlıkları ı sürdüre ek ve uhalifleri o ları di leri e zarar veremeyecektir.) 48- Abdullah (R.A.) dan rivayet edil iştir: A ak iki kişiye gı ta edilir: Allah Teâlâ ı servet verdiği ve u serveti hak yolda har a aya itile kişi ile Hak Teâlâ ı hik et verdiği ve o u la adaleti i ra edip öğrete kişi. 49- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir:

Page 13: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e i ku aklayıp ağrı a astı ve Allah ı ! O a i i Abbas a) Kitab-ı celilini öğret diye dua etti. 50- Ebû Mûsâ (R.A.) da rivayet edil iştir: Allah katı da getirdiği hidayet ve il i ör eği toprağa düşe ol yağ ura e zer. Bu toprağı veri li parçası

yağ uru ka ul ederek pek çok itki ve otlar itirir. Kıraç toprak da suyu iriktirip tutar ve Ce a ı Hak o da da i sa ları faydala dırır: İçerler, hayva ları ı sularlar ve ziraat ederler. Bu yağ ur, ir sı ıf toprağa da düşer ki, ku luk ovadır; e suyu tutar ve e de itki yetiştirir. İşte u, Allah ı di i de kavrayışlı olup e i Allah katı da getirdiği de yararla arak öğre e ve öğrete kişiler ile u a aşı ı kaldırıp ak aya ve e i Allah katı da getirdiği hidayeti ka ul et eye kişileri isalidir. 51- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: İl i kalk ası, ehaleti yerleş esi, şara ı içkileri içil esi ve zi a ı aşikâre ol ası kıya et alâ etleri de dir.

52- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: İl i düş esi, ehaleti aş göster esi, zi a ı aşikâr ol ası ve elli kadı a ir kayyı düşe ek şekilde kadı ları

çoğalıp erkekleri azal ası kıya et alâ etleri de dir. 53- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir ‘üya da a a ir ardak süt verildi. Bu sütte içti . Öyle ki, doygu luğu hâlâ tır akları da taşıyor sa ıyoru .

“o ra artığı ı Hatta ı oğlu Ö er e verdim. (Ashab sordular: Ya Resûlallah! O u yoru ladı ız ı? Ceva e : Bu u İLME yordu , uyurdular. 54- Abdullah bin Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir: Hac mevsiminde MİNA da biri gelip, ya Resûlallah il eyerek, kur a ı ı kes ede tıraş oldu ; şi di asıl edeyim,

diye sordu) )ararı yok, kes, uyurdular. Başka iri gelip, ya Resûlallah Bile edi , şeyta ı taşla ada kur a ı ı kestim, dedi) )ararı yok, taşla, uyurdu. Bu şekilde sorula suallere eva e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem : )ararı yok, yap, buyurdular. Ha ı azı işleri de ö e yapıla ak ola ı, so raya ırak ak veya so raki i ö e al ak suretiyle hareket et ekte

beis, yoktur.) 55- Ebû Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: İli kaldırıla ak, ehalet ve fit e doğa ak, kargaşalık da çoğala aktır.

56- Esma (R.A.) dan rivayet edil iştir: Daha ö e a a gösteril e iş ola her şeyi şu durduğu yerde gördü . Hatta Ce et ve Cehe e i de gördü .

Ba a vahyolu du ki, siz ka ri izde, Mesih, De al fit esi i tiha ı gi i veya o a yakı ir fit eye aruz kala aksı ız. Bu ada hakkı da e iliyorsu ? diye sorula ak. Mü i ve sağla i a çlı ise, diye ek ki: O Muha ed dir. Allah ı Peyga eridir. Bize hidayet ve apaçık delillerle geldi. O u çağrısı a uyduk. O na tabi olduk. O Muhammed dir. Bu sözü üç defa tekrarlar. “o ra elekler tarafı da o a şöyle de ir: “e sâlih kişi olarak uyu. “e i o Peyga er e sağla i a çlı olduğu u zate iliyorduk. Eğer ü afık yahut şüphe içi de ise şöyle diye ek: Bile iyoru . Halkı irşeyler söylediği i duydum ve ben de onu söyledi . Böyle e u ü afık aza a müstehak olur.) 57- Haris oğlu Uk e ‘.A. den rivayet edil iştir: Uk e, E û İha ı kızı ile evle işti, “o ra ir kadı Uk e ye gelerek: Be se i ve ha ı ı ı e zir işti , siz

sütkardeşsi iz, dedi. Bunun üzerine Ukbe Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e giderek hadiseyi a lattı. Bu a eva e de Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: “üt a ı olduğu söyle e ir zev eyi ikâhı da asıl tutarsı ? “o ra

Uk e u ha ı da ayrıldı ve u ha ı aşka iri ile evlendi. Not: Her e kadar ir kadı ı sözü ile sütkardeşlik sa it ol az ve u kardeşliğe hükü veril ezse de, zev iyete şüphe karıştığı da takva ve ihtiyat yö ü de ayrıl ası uygu görül üştü. “adeleştire . 58- Hazreti Ömer de rivayet edil iştir: Hazreti Ömer, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ha ı ları da ir ay ayrıl ası üzeri e, Ya Resûlallah!

Muhtere zev eleri izi oşadı ız ı? Diye sordu ve Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Hayır! buyurdular. Mütercim: Bu olay Tahrîm sûresinde açıkla dığı gi i, ir hadisede dolayı Peyga er Sallallahu, Aleyhi ve Sellem efendimizin zev eleri de azısı a ola kırgı lığı se e iyle ir ay geçi eye kadar hiç ir zev esi i ya ı a var aya ağı a ye i

Page 14: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İlâ et işti. Böyle e, ke di e has ir çardakta yal ız aşı a ulu uyorke Hazreti Ö er gelip yukarıdaki soruyu sor uştu. Ceva e de, peyga eri iz zev eleri i oşa adığı ı ifade uyur uştu. 59 - İ i Mes ud (R.A.) dan rivayet edil iştir: Ey i sa lar! “iz halkı i adette soğutuyorsu uz. Her ki e aate a az kıldırırsa, hafif kıldırsı ; çü kü cemaat

arası da hasta, güçsüz, a ele işi ola utlaka ulu ur. 60- Zeyd bin Halid El-Cühenî (R.A.) de rivayet edil iştir: (Bir adam, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e yolda ulu a yitik alı sordu! Bulunan ve sahibi bilinemeyen u al e yapıl alıdır? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Ö e ağı ı veya ka ı ı ve tapası ı ta ı.

“o ra ir se eye kadar uhtelif za a larda ilâ lar yaparak yitiği ta ıt. “o ra o da yararla ve sahibi gelirse ona ver. Ay ı ada , üteaki e yitik deveyi sordu. Peyga er Efe di iz uyurdular ki: Devede sa a e? O u kır ası ya ı da ihtiya ı ola suyu depolar ve papu u ayağı da. “uya gider ve otlayarak kar ı ı doyurur. “e ırak, sahibi bulur onu. Müteaki e yitik davarı sordu. ‘esûl-i Ekrem buyurdular ki: Ya se i , ya ir kardeşi i , ya da ir kurdu ola aktır. 61- Ebû Mûsâ (R.A.) dan rivayet edil iştir: Ba a istediği iz soruyu sora ilirsi iz. “e i a a Huzafe dir. “e i a a da Şey e nin müttefiki Salim dir. Bazı

lüzumsuz sorular üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem si irle iş ve a a istediği izi sora ilirsi iz uyur uşlardı. Bu u üzeri e ashapta iki kişi ayrı ayrı kalkıp, a a ız ki dir? sorusu u sordular. Bu lara eva e de

yukarıdaki hadîs-i şerif varit ol uştur. 62- E û Burde ‘.A. tarikiyle a ası da rivayet edil iştir: Üç ki se vardır ki, o lar çift ükâfat ala aklardır. Ke di peyga eri e i a a ve Muha ed e de iman eden Yahudi

veya Hıristiya . Allah Teâlâ ı hakkı ile efe dileri i hakkı ı yeri e getire köle. Bir ariyesi ulu a ve o u ter iye ede , iyi yetiştire öğrete , iyi öğrete ve so ra azat edip o u la evle e ada . Bu da çift ükâfat alır. 63- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Ya Ebâ Hureyre! hadîslere karşı titizliği i ildiği de dolayı u hadîs-i se de ö e ki se i a a sor aya ağı ı

kuvvetle tah i et işti . Kıya et gü ü de şefaati le e ziyade utlu ola ak ki se, kal i de veya ruhu da kopa ihlâs ile LÂ İLAHE İLLALLAH diye ki sedir. 64- Abdullah bin Amr (R.A.) da rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri kulları da il i, çekip kopar a şekli de al az; fakat âli leri al ak suretiyle il i de alır. Hiç ir

âli ırak ayı a da, i sa lar irtakı ahilleri aş edi irler. Bu lara mesele sorulur ve bunlar bilgisiz fetvalar vererek he ke dileri sapar, he de i sa ları saptırırlar. 65- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: İçi izde üç ço uğu u ahirete yol u ede kadı varsa o üç ço uk ehe ehâl o u ehe e de koruya perde

ola aktır. İki ço uğu öle kadı da. Diğer ir rivayette, he üz ulûğa er e iş üç ço uğu, diye akledil iştir. 66- Hazreti Aişe ‘.A. den rivayet edil iştir: Hesa a çekile aza a uğrar. Hazreti Aişe der ki: Be ‘esûlullah a, kıya ette ü i i hesa ı kolay ola aktır. ayeti

keri esi i sordu , şöyle uyurdular Bu ayeti keri ede adı geçe hesa , a elleri Allah Teâlâ ya arz edilmesine dairdir. Lâki her ki i hesa ı i ele irse, helak olur. Mü i leri kurtuluşu a ak Allah ı üyük lütfu iledir.) 67- E û Şüreyh ‘.A. den rivayet edil iştir: Mekke-i Mükerre e i sa ları ukaddes kıldığı ir elde değil, Allah ı ukaddes kıldığı Hare idir. Allah a ve ahiret

gü ü e i a ede hiç ir ki se i urada a a kıy ası ve ura ı ir ağa ı ı kes esi aiz değildir. Eğer ir ki se, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i oradaki savaşı ı ruhsat saya ak olursa, Allah, yal ız Peyga eri e izi verdi, size izi ver edi, deyi iz. Ba a dahi orada a ak gü düzü ir kaç saat içi Fetih, gü ü de izi veril işti. Artık bugün, dünkü kutsiyet ay e avdet et iştir. Burada ulu a lar, ulu aya lara u gerçeği te liğ etsi ler! 68- Hazreti Ali (R.A.) de rivayet edil iştir Bana atfederek yalan söylemeyiniz. Her kim bana atfederek yalan söylerse, cehennemi oylası !

69- Seleme bin Ekva (R.A.) dan rivayet edil iştir: Her ki söyle ediği ir şeyi a a atfederek söylerse Cehe e de otura ağı yeri he e hazırlası .

Page 15: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

70- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Adı ı takı ı ız ve fakat e i kü ye le Ebu l-Kasi diye kü yele eyi iz. Be i rüyada göre kişi e i gör üştür;

çü kü şeyta e i kılığı a gire ez. Ki , a a atfederek kasten yalan söylerse, Cehennem de otura ağı yeri hazırlası . 71- Ebû Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Ce a ı Allah Mekke-i Mükerreme ye savaşı veya E rehe ku a dası daki Fil ordusu u sok a ış ve yal ız,

Peyga eri ile ü i leri Mekkeliler üzeri e yürüt üştür. Mekke, e de ö e hiç ki seye u ah kılı adı ve e de so ra da hiç ki seye u ah ol aya aktır. Ba a da gü düzü ir kaç saati de u ah ol uştu. Şu saatte ise a a da hara dır. Ora ı dike i içil ez, ağa ı kesil ez, düşüğü ü de a ak sahibi i araya ak kişi ala ilir. Orada her

ki i ir yakı ı öldürülürse, iki görüşte e iyisi e hak kaza ır: Ya diyet alı ır veya aktulü ailesi e kısas uygula ır. Sonra bir Yemenli gelip: Ya Resûlallah! irad uyurduğu hut eyi a a yazdır, dedi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem de, fala içi yazı ız, uyurdu. Bir Kureyşli de: Ya Resûlallah! Biz oya otu toplayıp evleri ize ve kabirlerimize koyarız, dedi. Bu u üzeri e Peyga er Efe di iz, boyaotu hariç! uyurdular. Mekke Hare i deki u da aşka otlar yaş olarak koparıla az. 72- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: Ba a yazı yazıla ak ir şey getiri iz; size ir fer a yazdırayı . Be de so ra ya lış yola sap ayası ız. Bulu a lar

arası da ir tartış a aşladı ve u u üzeri e ‘esûl-i Ekre şöyle uyurdu: Be i yal ız ırakı . Be i huzuru da çekiş ek yakış az. Mütercim: Fahr-i alem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, hastalığı ağırlaşı a öyle uyur uştu. Hazreti Ö er, eli izde Allah ı kita ı varke aşka şeye ihtiya ı ız ol az, dedi. “o ra orada ulu a lar ir irleriyle ihtilâfa düşerek irtakı tartış alar aşlayı a, Efe di iz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, onlara hitaben: Kalkı ız diye buyurdu ve hepsi huzurda çıkarıldı. Oysa Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efe di izi aksadı, asha ı i tiha idi. 73- Ümmü Seleme (R.A.) de rivayet edil iştir: Ü ü “ele e = “ele e i karısı “ü ha allah! Bu ge e e fit eler i dirildi ve e hazi eler açıldı. Hü re-i saadetlerde yata ları uya dırı ız kalkıp i adet

etsi ler dü yada giyi li kuşa lı i eleri ahirette çıplaktır. 74- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Şu ge e izi hatırlayı ız! Bu u üzeri de yüz se e geçi e şi di u toprağı sırtı da ulu a larda hiç iri hayatta

kal aya aktır. 75- İ i Abbas (R.A.) da rivayet edil iştir: Küçük delika lı İ i A as uyudu u? İ i A as hazretleri, teyzesi ola ü i leri a esi Mey u e

‘adıyallallahu A ha ı ir ge e isafiri ike , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem öyle uyur uştu. 76- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Ey Ebû Hureyre! Hırka ı yay! (Ebû Hureyre hırkası ı yaydı. Efe di iz de o hırkayı ü arek elleri ile sıvazladı. “o ra Topla! buyurdu. Ebû Hureyre der ki, o hırkayı toplayıp giydi ve o da so ra hiç ir şeyi u ut adı .

77- Cerir (R.A.) de rivayet edil iştir: Ya Cerir! Herkeste sus ası ı iste! Be de so ra ir irleri izi oyu ları ı vura kâfirlere dö eyi iz. (Peygamber

Sallallahu Aleyhi ve Sellem u sözleri Veda Ha ı da uyur uştu . 78- Ubey ibni Kâ b (R.A.) da rivayet edil iştir: Hazreti Mûsâ Aleyhisselâ İsrail Oğulları a ko uşurke i sa ları e âlimi kimdir? diye kendisine soruldu ve âlim e i , uyurdu. İl i Allah a izafe et ediği içi de Allah tarafı da kı a dı. “o ra Allah Teâlâ, ona iki deniz

kavşağı da kulları da ir kul Hızır vardır: o se de daha ilgilidir diye ildirdi. Mûsâ: ‘a i o a asıl ulaşa iliri , deyip yalvardı. Vahy yolu ile ke disi e de di ki: )e il içi de ir alık taşı. O, alığı kay ede eği yerdedir. Bu e ir üzerine Hazreti Mûsâ, ze ilde ir alık taşıyarak ge ç arkadaşı Yuşa i Nû ile yola koyuldular. De iz ke arı daki kaya ı ya ı a vardıkları da aşları ı dayayıp uykuya daldılar. Bu arada alık ze ilde süzüldü ve de izde açık ir gedik ırakarak yol aldı. Bu iki hadise ze ildeki alığı a la ası ve suda açık gedik ırak ası Mûsâ Aleyhisselâm ile hiz etçisi i hayret içi de ıraka aktır. Musa ile Yuşa, o gü ü ge esi i geri kala kıs ı ı yürüdüler. “a ah olu a, Mûsâ Aleyhisselâm hizmetçisi Yuşa ya, dedi ki: Kahvaltı ızı getir de yiyeli ; u yol uluk izi hayli yordu.

Page 16: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Oysa Hazreti Mûsâ, e redile yeri geçi eye kadar yorgu luk duy a ıştı. Hiz etçisi, Mûsâ ya: Kaya ı altı da ko akladığı ızı hatırlıyor usu ? Be alığı u uttu . Şüphesiz şeyta u utturdu a a. Balık acayip ir şekilde de ize dal ıştı, dedi. Mûsâ Aleyhisselâm da: — Bizi de aradığı ız u idi, diyerek her ikisi geldikleri yolda geri dö düler. Kaya ı ya ı a vardıkları da orada el isesi e ürü üş irisiyle karşılaştılar. Mûsâ Aleyhisselâ o a selâ verdi. Hızır dedi ki: “e i ülke de selâ var

ıdır? Mûsâ Aleyhisselâm: — Ben Mûsâ yı , dedi Hızır: — Be i İsrail i İsrail oğulları ı Mûsâ sı ı? diye sordu. O da, evet dedi. “o ra Mûsâ: “a a öğretile ilahi ili de

a a da öğret ekliği uka ili de sa a uya ilir iyi ? dedi. Hızır evap verdi: — Benimle olursan asla tahammül edemezsin! Ya Mûsâ! Ben, Allah ı ke di il i de a a öğrettiği ir il e sahibim ki, sen o ilmi bilmezsin. Sen de Allah ı sa a öğrettiği ir il e sahipsi ki, e de o il i il e . Mûsâ Aleyhisselâm dedi ki: — İ şallah e i sa ırlı ula aksı ve se i hiç ir işi e karşı gel eye eği . “o ra era er e yola çıktılar ve i e ek ge ileri ol adığı da sahil oyu a yürüdüler. Derke o lara ir ge i ya aştı. Ke dileri i de i dir eleri içi ge i sahipleri ile ko uştular. Hazreti Hızır ı ta ıdıkları da o ları navlunsuz olarak ge iye i dirdiler. Bu arada ir serçe kuşu gelip ge i i ke arı a ko du ve de izde ir veya iki da la su gagaladı. Hızır dedi ki: Ya Mûsâ! Senin ilminle benim ilmimin Allah ı il i de kopardıkları pay şu serçe i ko a de izi bir kere gagala ası kadardır a ak! İl i iz Allah ı il i e nispetle ir da ladır . “o ra hazreti Hızır, ge i i kalasları da iri i kasten kopardı. Hazreti Mûsâ: — Bu ada lar avlu suz olarak izi ge iye i dirdiler. “e ise, içi dekileri atır ak içi ge iyi kasıtlı olarak deldin! dedi. Hızır dedi ki: — Be i le olursa asla taha ül ede ezsi de e iş iydi ? Hazreti Mûsâ, — Unutarak yaptığı da ötürü a a darıl a, dedi. Niteki Hazreti Mûsâ ı u ilk hareketi, u ut akta ileri gel işti. “o ra yol ulukları a karada deva ettiler. Derke akra larıyla oy aya ir erkek ço uk gördüler. Hızır, ço uğu

aşı ı eliyle tepesi de kavrayarak kopardı: Mûsâ dedi ki: — Masu ir ço uğu u öldürdü ? Hiç doğru ol aya ir iş yaptı ! Hızır dedi ki: — Beraberimde olursan asla taha ül ede ezsi de e iş iydi ? “o ra yi e era er e yürüdüler. Bir eldeye varı a halkı da ye ek istediler ve o lar, ke dileri i isafir et ekte çeki diler. Bu eldede dolaşırke çök ek üzere ola ir duvar gördüler. Hazreti Hızır, eliyle vurarak duvarı doğrulttu. Hazreti Mûsâ dedi ki: — Dileseydi u iş karşılığı da ü ret alırdı ! Hazreti Hızır: — İşte u, ir iri izde ayrılışı ızdır, dedi. (Peygamber efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki.) Mûsâ Aleyhisselâm a Allah rahmet etsin! Keşke sa ırlı olsaydı da Hızır ile araları da geçe hadiselerde daha çok şey ize a latılsaydı, dilerdik. Bu hadîs-i şerifi öyle e uzu et iyle “üfya i Uvey e rivayet etti. 79- Ebû Mûsâ (R.A.) da rivayet edil iştir: Bir kimse Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimizin huzuruna gelerek: Ya Resûlallah, Allah yolu da savaş ak e de ektir ve asıl olur? Ki i iz, sırf garaz yüzü de düş a da İ tika al ak içi savaşıyor. Ki i iz de şöhret

duygusu ile a kaza ak içi savaşıyor, diye sorunca Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu; Her kim sırf Allah keli esi i tevhid di i i yü elt ek içi savaşırsa, işte o, Allah Azze ve Celle i yolu dadır. 80- Hazreti Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ile Muaz i Ce el ir deve üzeri de, ö de ‘esûlullah ve arkası da

Muaz ibni Cebel giderlerken Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri buyurdu ki: Ya Muaz bin Cebel, ya Muaz! (Muaz, emrindeyim ya Resûlallah, buyur, dedikte so ra Peyga er şöyle uyurdu : Ya Muaz, her ki , kal i de ta

ir ağlılıkla, Allah ta aşka i adet edile ek ir varlık ol adığı a ve Muha ed in de Allah ı peyga eri olduğu a şehadet ederse Ce a -ı Allah uhakkak surette u i a ı korudukça o a Cehe e i hara kılar. “o ra Muaz: — Ey Allah ı ‘esulü! Bu ha eri Müslü a lara ileteyi de sevi si ler, dedi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu:. — O za a u a güve erek gevşek davra ırlar. Mûaz ölürke , u hadîs-i şerifi gizli kal a ası içi açıkladı. 81- Ü ü “ele e ‘.A. de rivayet edil iştir: Ümmü Seleme Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelip dedi ki: Ey Allah ı ‘esulü, di işleri de uta ak yoktur. Bir kadı ihtilâ olu a, o a guslet ek i a eder i? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: — Yaşlık görürse, yıka ası gerekir. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in zevcesi olan Ümmü Seleme Hazretleri uta ıp yüzü ü örterek, kadı yaşlık görür ü? diye soru a, Hazreti Peyga er: — Evet, eli yeşeresi e el ette kadı lar e i görürler. Ço uğu a esi e e ze esi e ile oluyor? Kadı lardaki inzal sebebi ile çocuk annesine benzer), buyurdu.

Page 17: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

82- Hazreti Ali (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize Mezî den sorulunca: Evet, bunun ak ası ile a dest al ak gerekir. uyurdular. Şehvet isteği arkası da gele i e ir sudur ki, u u gel esi ile a dest bozulur; fakat gusül gerekmez.)

83- İ i Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir kişi Mes id-i Resûl de ayağa kalkıp: Ya Resûlallah, biz nereden hac ve umre için ihrama girmeliyiz, Mikat neresidir?

Diye sorunca Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: — Medineliler, Zülhuleyfe de , Şa lılar Cuhfe de Ne id halkı da Kar dan ihrama girerler, buyurdular. Sonra Adam: Ya Resûlallah, ihra a gire ki se eler giye ilir? diye sordu. Hazreti Peyga er şu eva ı verdiler: . — Gö lek, sarık, do , külah gi i dikil iş hiç ir el ise giye ez. Vers sarı ot ve safra ile oya ış el ise de giye ez. Eğer sa dal ula azsa, poti leri i giysi ve fakat o ları, topukları altı da ola ak şekilde kessi . İhra a giren ha ı, elde yukarısı ve elde aşağısı içi kulla ıla dikil e iş iki eyaz örtü ile örtü ür ve sa dal gi i ayak giysileri giyer.) .8

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -51

ABDE“T BAH“İ 84- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: A destsiz ki se i , a dest al adıkça a azı ak ul ol az!

85- Ebû Hureyre K.A. de rivayet edil iştir: Kıya et gü ü de e i ü eti , a desti ıraktığı izlerde akıt alı ve sekili olarak çağrıla aklardır. İçi izde

akıt ası ı uzat aya gü ü yete varsa yapsı . 86- A as ‘.A. tarikiyle a ası da rivayet edil iştir: Na azda yelle diği e dair dai a şüphe ve vesveseye düşe ir ada ‘esûlullah a gelip bu duru da a azı ı

bozulup ozul adığı da yakı dı. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: — Bu duru da ola ki se, ses işit edikçe ve koku al adıkça a azda dö esi veya ayrıl ası . )ira şüphe ile namaz bozulmaz) . 87- Üsame bin Zeyd (R.A.) de rivayet edil iştir: Namaz önündedir, (Müzdelife de kılı a aktır . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu sözü Arafat ta dö üşü de

söyledi. Hazreti Peyga er Arafat vakfesi i yaptıkta ve gü eş attıkta so ra Müzdelife ye dönerken yolda abdest tazeledi. Bunu gören Üsame Hazretleri, ey Allah ı ‘esulü akşa a azı ı ı kıla aksı ız? diye sordu. İşte u a eva e yukarıdaki hadîs-i şerif varit ol uştur. “o ra Müzdelife de ile yere geli diği vakit Hazreti Peygamber tekrar abdest alarak yatsı vakti içi de ö e akşa ı farzı ı ve arkası da da yatsı ı farzı ı ir arada kıldılar. Bütü ha ılar u u uygularlar. 88- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem helâya girmezden önce: Allah ı ! Şeyta ı erkeği de ve dişisi den sana

sığı ırı , diye dua ederlerdi. 89- İ i Abbas (R.A.) da rivayet edil iştir: A dest al ak içi ö hazırlık yap aya çıka Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, dö üşleri de a dest suyu u hazır

uldular. İ i A as tarafı da hazırla ıştı. Peyga er şöyle uyurdu. — Bu abdest suyunu kim koydu?.. Allah ı ! Bu suyu hazırlaya ı di de dirayetli ve kavrayışlı kıl!

90- Ebû Eyyûb El-Ensarî (R.A.) de rivayet edil iştir: Herha gi iri iz ihtiya ı ı defet ek içi helâya çıktığı da arkası ı veya yüzü ü kı leye çevir esi . Doğuya yahut atıya yö eli iz.

91- Ebû Katade (R.A,) de rivayet edil iştir: Herha gi iri iz su içtiği za a su ka ı ı içi e solu ası ; helâya gittiği de de sağ eliyle te asül uzvu u tut ası ve

sağ eliyle taharet al ası . 92- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir:

Page 18: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ba a irkaç taş ul o larla taharet edip te izle eyi ; ke ik ve tezek getir e. 93- İ î Mes ud Hazretleri de rivayet edil iştir: İ i Mes ud, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e taharette kulla ak üzere ve taş ve ir de tezek parçası getirdiği de, Hazreti Peyga er, taşı ikisi i isti a içi aldı ve bu pistir, diyerek tezeği attı. 94- Hazreti Osman (R.A.) da rivayet edil iştir: Her ki , e i aldığı a dest gi i sü et üzere a dest alır ve so ra ü kü olduğu kadar gö ül huzuru ile iki rekât a az kılarsa, geç iş gü ahı ağışla ır.

95- Hazreti Osman (R.A.) da rivayet edil iştir: Herha gi ir ada , güzel e a desti i alır ve a azı kılarsa, u a azı kılı aya kadar, ke disi ile u a az arası da a azda ö eki gü ahları ağışla ır.

96- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Ki a dest alırsa, ur u a su verip sü kürsü ve ki de taşla isti a yaparsa tek sayıda üç, eş, yedi taş kulla sı .

97- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: “izde iri iz a dest aldığı za a ur u a su versi , so ra sü kürsü . Ki de taşla isti a ederse sili ip

te izle irse tek sayıda taş kulla sı . Uykusu da uya a ki se de elleri i a dest ka ı a daldır ada ö e yıkası ; çü kü uykuda ola ı ız eli i erede ge ele iş olduğu u il ez. 98- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Herha gi iri izi ça ağı da köpek içerse, u ça ağı yedi kez yıkası .

99- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Mescitte (oturup) namaz vaktini bekleyen kul, abdesti ozul adıkça a azdadır. Na az kılıyor uş gi i sevap

kaza ır . 100- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ensar da ir ada ı huzurları a çağırttı. Bu zat, ailesiyle ü asebet haline

ulu uyordu. Alela ele guslederek aşı da su da lar vaziyette huzura geli e, Hazreti Peyga er o a şöyle buyurdu: Gali a se i a eleye getirdik. Böyle a eleye getirildiği veya yarıda kes ek zoru da ırakıldığı za a i zal vaki ol a ışsa yal ız a dest alı a gerekir. Bu hadîs-i şerifi hük ü so rada kaldırıl ış olduğu da , i zal vaki ol azsa ile te asül uzuvları ı uluş asıyla gusul i a et ektedir. 101- Ebû Mûsâ (R.A.) de rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir kapta su getiril esi i istedi. Bu ka ı içi de elleri i ve yüzü ü yıkadı. “o ra içine püskürttü. Sonra Hazreti Bilâl ile Ebû Mûsâ ya şöyle uyurdu: Bu da içi iz, yüzleri ize ve göğüsleri ize sürünüz. 102- Hazreti Aişe ‘.A. den rivayet edil iştir: Üzeri e, ağları çözül e iş ağzı a kadar dolu yedi kır ada su tulu u da su dökü üz? elki hastalığı hafifler

de so defa asha ı la uluşuru . 103- Muğîre ‘.A. de rivayet edil iştir: Mestleri ırak, e o ları te iz a destli olarak ayakları a çekti . Muğire diyor ki: Bir seferde ‘esûl-i Ekrem in estleri i çıkar ak içi eğildi ve u u üzeri e u hadîs-i buyurdular.

104 - İ i Abbas (R.A.) da rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem süt içtikte so ra su ile ağzı ı çalkaladı ve: “üt yağlıdır buyurdular. 105- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Herha gi iri iz a az kılarke uyuklarsa, uykusu u alı aya kadar yatıp uyusu ; çü kü içi izde iri uykulu olarak a az kılarsa, elki ağfiret diliyor za ıyla kendine sövgü getirir.

106- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir:

Page 19: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Herha gi iri iz a azda ike uyuklarsa e okuduğu u ile ek duru a geli eye kadar uyusu ve so ra a azı ı kılsı 107- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir ka rista ya ı da geçerlerke ka irleri de azap çek ekte ola iki kişi i sesleri i işiti e şöyle uyurdular: ikisi de azap çekiyorlar ve çektikleri azap da ö e li ir şey yüzü de değildir. Evet, o larda irisi, idrarı da

korunmazdı. Diğeri de, kovu uluk ederdi. “o ra Hazreti Peyga er ir hur a dalı istedi ve o u ikiye ölerek her ir parçası ı o iki ki se i ka irleri e dikti ve so ra şöyle uyurdu: Belki u lar kuru adıkları üddetçe, u iki kişi i aza ları ı hafifletir. 108- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir edevi es idi içi de evlet iş ve halkı eli e düş üştü. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er o lara şöyle buyurdu: İliş eyi o a! “idiği i üzeri e ir kova yahut ir akraç su dökü üz. “iz a ak kolaylaştırı ı olarak gö derildi iz,

güçleştiri i olarak gö deril edi iz. 109- Esma (R.A.) da rivayet edil iştir: El isesi e hayız ka ı ulaşa kadı ı duru u da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efe di ize sorulu a şöyle buyurdular: Elbiseyi önce ovar, so ra par ak uçları arası da su ile ovalar ve ol suda geçirir. “o ra o u la a az kılar.

110- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir Deva lı ka göre özürlü ir kadı , a azı ırakayı ı? diye Hazreti Peyga ere soru a, şöyle uyurdular: Hayır, a azı ırak a o da ar ka ıdır, hayız ka ı değildir. Hayızı vakti geli e a azı ırak ve adet üddeti

geçi e ka ı ulaştığı yeri yıkayıp a azı ı kıl. A ak her vakit a azı içi a dest al. Tekrar hayız vakti gele e kadar u şekilde deva et .

111- Hazreti Meymune de rivayet edil iştir: Katı tereyağı a düşe fareyi atı ve düş üş olduğu yeri çevresi i kazıyıp çıkarı ve geri kala yağı ızı yiyi iz.

Tereyağı içi e düşüp öle ir farede dolayı duru u sorul ası üzeri e Hazreti Peyga er u hadîs-i buyurdular. 112- Ebû Hureyre de rivayet edil iştir: Allah yolunda Müslümanı aldığı her yara, kıya et gü ü de, vurulduğu za a ka fışkırdığı şekilde ola aktır. ‘e gi

kan renginde, fakat kokusu misk kokusudur. 113- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir Biz, so da gele ve ö e gide leriz... Akı tısı ol aya durgu suya ki se evledip so ra o da yıka ası .

114- Ebû Mes ud Hazretleri de rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Mescid-i Haram da Kâbe i ya ı da a az kılıyordu. “e dede ike E u Cehil ve o u arkadaşları, Kureyş i e azılıları da Uk e i E î Muayt ı gö derip Peyga er efe di izi sırtı a

ir hayva işke esi koy ası üzeri e hepsi gülüş eğe aşladılar. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem o lara şöyle beddua etti: Allah ı ! Kureyş i sana havale ettim. Allah ı ! Kureyş i sana havale ettim. Allah ı ! Kureyş i hakkı da gel. Allah ı !

Ebû Cehil hatta Utbe bin Rabia yı, Şey e i ‘e îa yı, Velid i Ut e yi. Ümmeyye bin Halefi ve Ukbe bin Ebî Muayt ı kahret! “o ra Bedir savaşı da u şahısları hepsi öldürüldü. 115- İ i Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir ‘üya da dişleri i isvaklarke fırçalarke , ya ı a, iri diğeri de yaşlı iki ada geldi. Misvakı u ları küçüğü e

uzattı . Ba a, üyüğü e ver , de ildi ve e de yaşlı ola a verdi . (Bu hadîs-i şerif yaşça üyük ola lara hür et edip o ları ö e geçir eye işaret uyur aktadır. Ko uş ada, yürü ede ve ir şey ikra edilirke yaşlılar ö e alı alıdır. 116- Berâ bin Âzib (R.A.) den rivayet edil iştir Yatağı a girip yat ak istediği za a , a az içi alı a a dest gi i a dest al. “o ra sağ ya ı a üzeri e yat. “o ra

şöyle dua et:

Page 20: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Allah ı “a a tesli oldu , her işi i sa a ıraktı . Aza ı da korkarak ve seva ı ı u arak sırtı ı sa a dayadı . “e de aşka sığı ak ve koru ak yoktur. Allah ı ! İ dirdiği kita ı a i a etti , gö derdiği peyga eri e i a ettim. Eğer o ge e ölürse , fıtrat üzeresi ye i doğ uş gü ahsız gi isi . “e sözleri, söyleye eği her şeyde so raya

ırak. (Bu hadîs-i şerifi rivayet ede Berâ Hazretleri der ki: Be , u keli eleri ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzurunda bir kaç defa okuyup: Allah ı ! İ dirdiği kita ı a i a etti , gö derdiği ‘E“ULÜNE i a etti , dediği zaman, Hazreti peygamber bu son cümlemdeki ifadeyi kabul etmeyip: Gö derdiği PEYGAMBE‘İNE, diye söyle!

uyurdular. Çü kü İrsal keli esi de ‘esul a ası çık aktadır. Bu u tekrarı a lüzu yoktur. Ne i keli esi kulla ıldığı da her iki sıfat da duada yer al ış olur. 9 Ömer Ziyaeddin Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -61

GU“ÜL BAH“İ 117- Cübeyr bin Mut im (R.A.) de rivayet edil iştir: Be ise şöyle guslederi : Üç defa suyu aşı da aşağı dökeri ütü vü udu u yıkarı .

118- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Bekleyiniz! Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, u sözü, gusül i a ettiği halde u utarak guslet e iş olduğu u

hatırla aları üzeri e ihrapta söyledi ve saadetha eleri e dö üp guslettikte so ra tekrar ize geldi ve a az kıldırdı. 119- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: İsrailoğulları çıplak olarak yıka ır ve ir irleri i avret yerleri i görürlerdi. Hazreti Mûsâ yal ız aşı a yıka ırdı,

israiloğulları, vallahi Mûsâ ı izi le era er yıka ayışı ı tek se e i, kasığı ı çıkık oluşudur, dediler. Bir gü Hazreti Mûsâ Aleyhisselâ , yıka ağa gitti. El isesi i ir taş üzeri e koydu. Taş yuvarla ı a el iseyi de era eri de sürükledi. Hazreti Mûsâ, ey taş, el ise , ey taş, el ise , diyerek taşı ardı da koş aya aşladı. İsrail oğulları Hazreti Mûsâ yı gördüler ve dediler ki: Vallahi Mûsâ da bir özür yok... Nihayet Hazreti Mûsâ el isesi i aldı ve öfkesi de taşa vur aya aşladı Ebû Hureyre Hazretleri der ki; vallahi, Hazreti Mûsâ asâsıyla değ eğiyle taşa vurarak altı veya yedi iz

ıraktı. 120- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Hazreti Eyyû Aleyhisselâ çıplak olarak yıka ırke gökte üzeri e altı da çekirge düştü. Hazreti Eyyû u ları

eteği e doldur aya aşlayı a Ce a ı Hak o a şöyle ida etti: Ya Eyyû ! Şu gördükleri de se i üstağ i ihtiyaç dışı kıl a ış ıydı ? Hazreti Eyyû : Evet, izzeti ve elâli hakkı içi , se e i öyle dü yalık şeylerde üstağ i kıldı ? A ak se i ereket ve ihsa ı da doygu luk ol az, eva ı ı verdi. Bu hadîs-i şerif, dü ya e faati ile ilgili olarak Eyyûb Aleyhisselâm a ir kı a a ahiyeti de gelip, çıplak guslettiği de ötürü kı a adığı içi ki se i gör eye eği

ir yerde çıplak olarak guslet e i evazı a delil gösteril ektedir. 121- Ebu Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Nerede idin, ya Ebâ Hureyre? Sübhanallah! Mümin kirlenmez ‘ivayet edildiği e göre, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine de bir yolda Ebû Hureyre ile karşılaştı. E û

Hureyre cünüp hali de ulu duğu içi Peyga er efe di izde sıvışarak evi e gitti. cünüp hali ile Hazreti Peyga eri huzuru a var ak iste edi. Eve gidip gusletti, so ra Hazreti Peyga eri huzuru a çıkı a, Peyga er ona sordu: — Nede kaçtı ? E û Hureyre (R,A.) dedi ki: — Ya Resûlallah! cünüp idim, sizinle taharet üzere ol aksızı uluş ayı uygu ul adı . Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di iz şöyle uyurdular: Sübhanallah, mümin kirlenmez. Cü ü lük, addi değil, a evî ir kirliliktir. Cü üp ike görüş ek ve tokalaş akta eis yoktur.

122- Hazreti Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir Hazreti Ömer, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine: Herhangi birimiz cünüp olduğu halde uyuya ilir i? diye soru a şöyle uyurdular: Evet abdest alarak, cünüp olduğu halde uyusu . u a dest üsteha dır.

123- Ebu Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir erkek, karısı ı dört udağı kolları ve ayakları arası a girer de o a yükle irse i zal vaki olsu veya ol ası

gusletmesi gerekir..

Page 21: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Te asül uzuvları ı içi e gele ek içi de uluş ası, guslü gerektirir. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -64

HAYI) BAH“İ

124- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Ha es ası da adet göre Hazreti Aişe i üteessir olup ağla ası üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona şöyle uyurdu: Neyi var se i , adet gördüğü içi i ağlıyorsu ? Bu da ir eis yoktur. Çü kü u adet hali, Allah Teâlâ Hazretlerinin

Âdem Aleyhisselâm ı kız evlatları a takdir ettiği ir husustur. Şi di se ha ıları yapa ağı her işi yap; yal ız KÂBE yi tavaf etme. 125- Ebû Saîd El-Hudrî (R.A.) de rivayet edil iştir: Ey kadı lar topluluğu! “izler çok sadaka veri iz, çü kü a a ehe e ehli i çoğu olarak gösterildi iz. (Sonra

kadı lar, ede ehe e ehli i çoğu iziz? diye sor aları üzeri e Hazreti Peyga er o lara şöyle uyurdu: Siz çok la et okursu uz ve e yakı ada ı ıza a körlük edersi iz. “ağla iradeli kişi i aklı ı çek ekte, siz aklı ve di i az kadı larda daha güçlüsü ü gör edi . “o ra kadı lar sordular: Aklı ız ve di i iz ede eksiktir? Bu a eva e de Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdular: Kadı ı şahidliği, erkeği şahidliği i yarısı kadar değil i iki kadı ı şahidliği ir erkek yeri e geç ez i ? İşte u

hal, kadı ı aklı ı oksa lığı da dır. Bir kadı hayız olduğu za a a az kıl az ve oruç tut az; bu da dinin oksa lığı da dır.

126- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Adet hali de so ra asıl gusledile eği i sora ir kadı a Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem gerekli tarifi yaptıkta so ra yıka a aka i de ahoş koku eseri kal ası diye o a şöyle uyurdular: Bir parça isk alıp o u la pis kokularda te izle . Kadı u sözü a ası ı a la adı ve asıl te izle eyi ? diye

sordu. Aleyhisselâtü Vesselam Efendimiz, “ü ha allah! Te izle işte! u yurdu. Huzurda ulu a Hazreti Aişe he e o kadı ağızı ke di e çekerek, ka da kala ile ek koku eseri i gider ek içi iskte yararla ası ı kulağı a fısıldadı. 127- Hazreti Aişe ‘.A. den rivayet edil iştir: Hazreti Aişe der ki: U re içi ihra a girdikte so ra adet gördü . Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a, şöyle dedi: “aç ağları ı çöz ve tara. U re den vazgeç. 128- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Her kim u re yap ak isterse yapsı . Be de kur a lık hedy getir iş olsaydı , u re yapardı . “e ya Aişe, u re içi ihra a girdikte so ra adet gördüğü de u rede vazgeç, saç

ağları ı çöz ve tara. “o ra ha içi ihra a gir. 129- Ü ü Atıyye ‘.A. den rivayet edil iştir: Ge ç ve yaşlı ve ay aşılı kadı lar dışarı çıka ilirler. Bu lar hayırlı yararlı e lislerde de ü i leri dua ve

zikirleri de ulu su lar. A ak hayız hali deki kadı lar, i adetha elere gire ezler. Bir kadı , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e: Fera esi ol aya kadı e yapar? diye soru a, şöyle uyurdular: Arkadaşı, fera esi de o a giydirsin. 130- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Mina dan Mekke ye döndükten sonra Hazreti Peygamber efendimizin zevcelerinden Safiyye nin adet görmesi üzerine, Hazreti Peyga er, Hazreti Aişe ye hita e şöyle uyurdu: “a ırı ki “afiyye izi urada tuta aktır. “izi le era er farz, ziyaret tavafı ı yap ış ıydı? O halde çıka ilirsi iz

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -66

TEYEMMÜM BAH“İ 131- Cabir(R.A.) de rivayet edil iştir: Be de ö e hiç ki seye veril e iş eş şey a a verildi: Bir aylık esafede düş a ı ı kal i e salı a korku ile zafer kaza dırıldı .

2) Her yer benim için namazgâh ve gerektiği de te izleyi i teye ü de olduğu gi i su yeri e geçer kılı dı. Ümmetimden her kim a az vakti e kavuşursa, es id şartı ol aksızı ulu duğu yerde a azı ı kılsı , ve su bulamazsa toprakla teyemmüm etsin).

Page 22: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ga i et alları a a helâl kılı dı; Hâlbuki e de ö e hiç ki seye helâl kılı a ıştı. Ba a e üyük şefaat yetkisi verildi.

5) Her peygamber özellikle kendi kavmine gönderilirdi; ben ise, bütün insanlara peygamber olarak gönderildim. 132- Ammar bin Yasir (R.A.) den rivayet edil iştir: A ar, a dest azaları ı hepsi i esh et ek suretiyle teye ü aldığı ı Hazreti Peyga ere a lat ası üzerine şöyle uyurdular: Şöyle yap a iki eli i taharet iyeti ile iki defa toprağa vurup iri i vuruşla yüzü ü ve iki i vuruşla kolları ı esh

etmen) sana kâfi gelirdi. 133- İ ra i i Husay ‘.A. da rivayet edil iştir: )ararı yok, yahut sefer yorgu luğu ile uyuya kalıp sa ah a azı ı eli izde ol ada kaçır ak zarar et ez. Haydi

yola çıkı ız. Gaziler iraz yürüdükte so ra a az kıl ak içi ko akladılar ve a dest alıp toplu a a az kıldılar. Bu a az so u da ir kişi i e aatte ayrı olarak dur akta olduğu u göre Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem

o a : Ce aatle a az kıl akta se i e gelleye edir? uyurdu. Ada , cünüp oldum, yıka aya yete ek suyu da yoktu. Bu da dolayı e aate katıla adı , diye cevap veri e, Peyga er Aleyhisselâtü vessela o a şöyle

uyurdu . Pak toprak ile teye ü et, yeter “o ra iki kişi çağırdı ve o lara uyurdu ki: Gidi , su arayı ız. He kendiniz içer, he de hayva ları ızı sularsı ız. “o ra su geli e, o cünüp olan adama hitaben Hazreti Peygamber): Al, şu suyu üzeri e dök, uyurdular. “o ra ke disi de su te i edile kadı içi o a yardı toplayı ız, diye e retti. “o ra kadı ağıza kır aları dolu olarak iade edili e, Peyga er o a şöyle uyurdu : Biz se i suyu u har a adık. Ce a ı Allah ize su verdi. Peyga er i u izesi olarak, alı a suda ihtiyaçlar görül üş ve kır alar da yi e dolu olarak iade edil işti .12 12 Ömer Ziyaeddin Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -68

NAMA) BAH“İ 134- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Mekke de ike evi i ika et et ekte olduğu Ü ü Ha i i evi i çatısı da ir yarık açıldı. Derke Cibril

Aleyhissela i ip göğsü ü yardı. “o ra ze ze suyu ile yıkadı. “o ra hik et ve i a la dolu ir altı tas getirip o u göğsü e oşalttı. “o ra göğsü ü kapadı. “o ra eli de tutup e i iri i göğe çıkardı. Biri i göğe vardığı da, Ci ril Aleyhisselâ , göğü ekçisi e hita e : Aç dedi. Bekçi: Ki o? diye sordu. Hazreti Cibril: Ben Cibril im dedi. Bekçi: Ya ı da ki se var ı? diye sordu. Cibril: Evet, beraberimde Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem var, dedi. Bekçi: Davet edildi mi? diye sordu. Ci ril: Evet, dedi. Bekçi, yolu açı a iz iri i göğe yükseldik ve otura ir ada la karşılaştık. “ağı da ve solu da ir sürü karaltılar vardı. “ağı a aktığı za a gülüyor, solu a aktığı za a ağlıyordu. Ba a, erha a sâlih peygamber ve sâlih evlât, dedi. Cebrail e, bu kimdir? diye sordum. Cibril; Bu zat Hazreti Âdem Aleyhisselâm dır. “ağı da ve solu daki karaltılar o u zürriyeti i ruhlarıdır. Bunlardan sağdakiler e etlik ola lardır. “olu daki karaltılar ise Cehe e lik ola lardır. Bu u içi , sağ tarafı a akı a güler, sol tarafı a akı a ağlar, dedi. “o ra Ci ril e i iki i kat se aya çıkardı. Göğü ekçisi e aç, dedi ve o da Ö eki ekçi gi i sorular sordu ve kapı açıldı. Ci ril, Peyga erle irlikte İdris Aleyhisselâ a uğrayı a, İdris Aleyhisselâ : Merha a sâlih Peygamber ve sâlih kardeş! diye selâ ladı. Bu ki dir? diye Hazreti Ci ril e sordum. Bu zat İdris Aleyhisselâ dır, dedi. “o ra Hazreti Mûsâ Aleyhisselâm a uğradı . O da: Merha a sâlih Peygamber ve sâlih kardeş! dedi. Bu zat ki dir? diye sordu . Mûsâ Aleyhisselâm dır, dedi. “o ra Hazreti İsa Aleyhisselâ a uğradı . O da: Merhaba sâlih Peygamber ve sâlih kardeş! dedi. Bu zat ki dir? diye sordu . İsa Aleyhisselâ dır. dedi. “o ra Hazreti İ rahi Aleyhisselâ a uğradı . O da: Merha a sâlih peygamber ve sâlih oğul! dedi. Bu ki dir? diye sordu . İ rahi Aleyhisselâ dır, dedi. “o ra o dere e yükseklere çıkarıldı ki Levh-i Mahfuz a yazı yaza kale leri gı ırtısı ı işite ildiği ir seviyeye vardı . “o ra orada Allah Teâlâ Hazretleri ümmetimin üzerine gece ve gündüz elli vakit namaz farz kıldı. Bu u la geri dö dü . Hazreti Mûsâ ya uğradığı da, Ce a ı Hak ü eti e e farz kıldı? diye sordu. Elli vakit a az, dedi . Musa Aleyhisselâm: Rabbine müracaat et! Ümmetinin buna gücü yetmez, dedi. Ben de müracaat ettim ve Allah bir miktar indirdi. Sonra Hazreti Mûsâ ya dö dü ve, ir iktarı ı i dirdi, dedi . Mûsâ yine, Rabbine müracaat et; ü eti i u a da gü ü yet ez, dedi. Tekrar üra aat etti . Ce a ı Hak ir iktar daha i dirdi. “o ra Hazreti Mûsâ ya döndüm. Mûsâ yine, Rabbine müracaat et, ümmetinin buna da gücü yetmez, dedi. Tekrar müracaat ettim ve Ce a ı Hak: — Bu a azlar, sayı akı ı da eş ve fakat sevap akı ı da ellidir. Be i katı da hükü değiş ez, uyurdu. Her vaktin on seva ı ol akla eş vakti elli seva ı vardır . “o ra Hazreti Mûsâ ı ya ı a dö dü . Yi e, ‘a i e üra aat et, dedi ise de, Rabbimden hayâ ediyoru ir daha dö e e , dedi . “o ra Ci ril Aleyhisselâ e i alıp götürdü ve

Page 23: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Sidre-i Münteha ya ulaştırdı “idre ağa ı, e olduğu u ile ediği çeşitli re klerle kaplı idi. Sonra Cennete sokuldum. Orada i i dizileri ve isk gi i toprakla karşılaştı . Mütercim: İşte u İsrâ ve Mi rac-i şerif olayı âlimleri çoğu a göre Hazreti Peyga eri hi reti de ir se e veya o yedi ay ö e ‘e e ayı ı yir i yedi i pazartesi ge esi de eyda a gel iştir. Bir kıs ı a göre de, ü üvvet den dört - eş se e so ra ve hi rette sekiz se e ö e ol uştur? Şarih Bar aği da u görüşü ter ih et iştir. Bir de Peyga er efe di izi îsrâ sı (Mekke den Kudüs e kadar geceleyin götürülmesi) ve Miraçları Kudüs den göklere, Kab-ı Kavsey e yükseltilmesi) ay ı ge ede eyda a gel iştir. Her ikisi de uya ık halde, ede ve ruh ile ol uştur. Mekke-i Mükerreme den Kuds-i Şerife ve Kudüs den semavata ve göklerden de Allah ı dilediği yere yükseldiği, ehli sünnet âlimleri i çoğu luğu a sa it ve uhakkak olduğu da asla şüphe ve tereddüt yoktur. Şu kadar var ki, Kudüs den öteye gitmedi ve göklere yükselmedi, diyenler küfre varmazlarsa da, Kudüs e kadar ola İsrâ sı ı i kârda dolayı küfür lâzı gelir. İsrâ ve Miraç vak aları ı ede le olduğu u i kâr ederek yal ız ruh ile idi, yahut Peyga er uyurke rüyada oldu ve peyga eri izi şerefli vücutları yatakta ayrıl adı, diye ki se kâfir ol az; çü kü Peyga erleri rüyaları, imamlar arası da ittifakla ay e ilâhî vahiydir. Ayrı a ashapta azıları ı i a ı da, olayı doğru ve güzel rüyada i aret olduğu da öyle de ek küfrü gerektir ez. Bu u la era er Ehl-i “ü et itikadı, İsrâ ve Miraç olayları, uya ık halde ike ede ve ruhla irlikte eyda a geldiği, yolu dadır. Kastalâ î ve Bar aği şerhleri de öyle akledil iş ve ter e e edil iştir. 135- Ümmü Hâni (R.A.) de rivayet edil iştir: Bu kadı ki dir? Merha a Ü ü Ha i! “e i hi aye ettiği izi de hi aye iz altı dadır o u kardeşi Ali öldüremez) Mütercim: Ümmü Hâni, Hazreti Ali i kız kardeşi olup İ i Hü eyre i öldürül esi e Hazreti Ali ısrar ediyordu. Hâlbuki daha önce Ümmü Hani bu adama hayatı ı koru ak içi te i at e a ver iş olduğu da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e müracaat etti ve bu dileği de ka ul buyruldu. İ i Hü eyre, Ü ü Hâ i i ko ası olup Mekke nin fethinde i a et eyerek kaç ış ve üşrik olarak öl üştür. Hazreti Ali, İ i Hü eyre yi öldür ek iyeti de idi. Bu a karşılık da Ü ü Ha i, İ i Hü eyre ye te i at ver işti ve u te i atı ı da Hazreti Peyga ere ileterek kesi leştirdi. Hadîs-i şerifi a az ölü ü ile ilgisi şu: Ü ü Ha i; Peyga er efe di izi saadetha eleri e vardığı za a , kızı Hz. Fatı a ı tuttuğu perde i arkası da yıka ıyordu. İçeri gire i ki olduğu u göre edikleri içi : Bu gele kadı ki dir? diye sordu. “o ra ir örtüye ürü erek sekiz rekât kuşluk a azı kıldı. İşte tek el ise içerisi de a az kıl a ı aiz olduğu a dair u hadîs-i şerif ize delil ol aktadır. “adeleştire .

136- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Yal ız elde aşağı giyile ihra gi i ir parça giysi ile a az aiz olur u? diye Hazreti Peyga ere sorul ası üzeri e şöyle uyurdular: Hepi izi de iki esva ı var ı ki? İki parça ihra herkesde ulu a aya ağı ihetle yal ız ede

elde ? aşağısı ı örte ek ir el ise ile a az aizdir. 137- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Herha gi iri iz, o uzları ı ört eye yete ir giysiyle o uzları ı ört ede a az kıl ası . Bol ve ge iş ir el isesi veya iki parçada i aret el isesi ulu a ki se, elde yukarı o uzları ı ört eksizi a az

kıl ası . Her e kadar ir el iseye elde aşağı sarılarak, a az kıl ak i kâ sızlık se e iyle aiz ise, de, a azı ada ı a uygu ola i kâ hali de elde yukarısı ı da örterek a az kıl aktır. “adeleştire . 138- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Her ki ir örtü içi de a az kıl ak isterse, o örtüyü çapraz la ası a kulla sı , sağ u u u sol omzuna ve sol ucunu

da sağ omzuna getirsin 139- Cabir (R.A.) de rivayet edil iştir. Ey Ca ir! Böyle ge e vakti gel e izi se e i edir? )iyaret se e i i e olduğu u a lattıkta so ra, Sallallahu Aleyhi

ve Sellem Efe di iz a a şöyle uyurdu : Bu gördüğü şey e içi kuşa a? İhra ı eğer ge işse o a çarşaf gi i ürü . Eğer darsa yal ız elde aşağısı a kuşa .

140- Sehl (R.A.) de rivayet edil iştir: Erkekler se dede kalkıp duru aya kadar, siz kadı lar aşları ızı se dede kaldır ayı ız erkekleri arkası da

namaz kıla kadı lar, el iseleri üsait ol aya erkekleri avret ahalleri e ak ası lar. 141- Muğire ‘.A. de rivayet edil iştir:

Page 24: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ey Muğîre! “u atarası ı al. Peyga er ha eti i görüp dö dükte so ra eli e su döktü . A dest aldı ve estleri i üzerine meshetti. “o ra a az kıldı. 142- Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hayber in fethinde üç kez: Allahu Ek er, Hay er yıkıldı. Biz, ir kav i sahası a i diği iz za a , o ihtar edile leri sa ahı, zi da olur! buyurdu. Bu fethi aka i de asha ı kira da Dihyetül-Kelbî gelip, Ye Resûlallah! dedi, esirlerde ir ariye a a ver. Hazreti Peyga er, eğe diği i ariye olarak al, uyurdu. Dihye bu cariyeler içinden en seçkini olan Safiyye yi isteyince ashaptan biri Dihye ye Hazreti Safiyye yi lâyık gör eyip durumu Hazreti Peygambere iletmesi üzerine, Hazreti Peygamber, Dihye yi çağırı diye buyurdu. Dihye huzura gelince ona, Esirler arası da aşka ir ariye seç buyurdu. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazreti Safiyye yi âzad ederek o u ke di e ikahladı ve ertesi gü düğü ziyafeti içi asha ı kira a şöyle uyurdu: Kimin neyi varsa getirsin. Asha ı kira da ya ları da ev ut ola hur a, yağ, kavut gi i şeyleri ir araya getirip düğü ye eği hazırla dı. (Hadîs-i Şerifi a az ahsi de zikredil esi i se e i şu: Hay er gazası a çıkıldığı za a daha Hay er içi e gir ede

u kasa a ı dışı da sa ah a azı ı, sa ahı ala a kara lığı da kıl ış ol aları eya ı dadır. sadeleştire 143- Hazreti Aişe den rivayet edil iştir: Bu işle eli ve sır alı kafta ı ı E û Ceh e ve o u sade kafta ı ı da a a getiri ; çü kü u kafta , az ö e a azı da e i eşgul etti. İşle eli ve allı-pullu el iselerle, erkekleri a az kıl aları ı sakı alı olduğu u u hadîs-i şerif beyan etmektedir.

Hazreti Peyga eri u sır alı el iseyi E û Ceh adı daki saha iye gö der esi, o u giy esi içi değil, satıp değerle dir esi içi olduğu kaydedil ektedir. “adeleştire 144- E es ‘.A. de rivayet edil iştir: Ya Aişe , şu örtü ü ö ü de kaldır, zira resi ve şekilleri a azı da fikri i çel ektedir. Bu resi ler fikri i eşgul

et esi . Gözü ü ö ü de o u kaldır. 145- Ukbe (R.A.) de rivayet edil iştir: Bu ipekli, takva sahibi erkeklere gerek ez hara dır.

146- Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: Kalkı ız, size a az kıldırayı . Hazreti Peyga er u u Müleyke nin evinde söyledi.)

147- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Her kim izi gi i a az kılar, kı le ize yö elir, kestiği izi yerse, o ki se Allah Teâlâ Hazretlerinin ve

Peyga eri i taahhüdü altı da ulu a Müslü a dır. “akı Allah ı taahhüdü ü oz ayı ız. Bu vasıfları taşıya ir ü i e iliş eyi iz, o a taarruz et eyi iz .

148- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem KÂBE ye girip her köşesi de dua ederek dışarı çıktı. Maka -ı İ rahi de Kâbe ye doğru iki rekât a az kıldıkta so ra Kâ e ye işaretle; İşte kı le udur , kıya ete kadar Müslümanları kı lesi u Kâbe dir) buyurdular. 149- İ i Mesud ‘.A. dan rivayet edilmiştir: Ne oldu? Eğer a az hususu da ir ye ilik olsa Allah katı da ye i ir vahiy gelse , şüphesiz o u size söylerdi .

A ak e de sizi gi i ir i sa ı ; siz u uttuğu uz gi i e de u uturu . Be a azda u utursa , a a işaret ve ikazla hatırlatı . Herha gi iri iz a azı da kaç rekât kıldığı a dair tereddüt ederse doğruyu araştırsı ve o a göre ta a lası . “o ra selâ versi , arkası da da iki se de yapsı . Açıkla a: Bir gü Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri öğle a azı ı hik et i a ı u utarak eş rekât kıldır ışlardı. Ey Allah ı ‘esulü, a az hakkı da ye i ir e ir i geldi? diye ke disi e sorulu a, Peyga er: Ne oldu? (ki böyle bir soru soruyorsunuz) buyurdu Cemaat: Ya Resûlallah, a az eş rekât kılı dı, dediler. “o ra sehiv ya ıl a se desi yaptılar. Ya ıl a se desi de so ra da u hadîs-i şerif varit ol uştur.

150- Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: Herha gi iri iz a aza durduğu za a , hiç kuşkusuz ‘a isiyle ko uş akta veya ‘a i, ke disiyle kı le arası da

bulu aktadır. O halde kı lesi tarafı a veya sağ ya ı a tükür esi . Ya sol ya ı a yahut ayağı ı altı a tükürsü , yahut da şöyle yapsı , diyerek eteği i ir u u u aldı, orası a tükürdü ve so ra katladı.

Page 25: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

151- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Cami içine tükür ek hatadır. Bu u kefareti ise, tükürüğü yere gö ektir. (O devirde mescitlerin zemini kum veya

topraktı Halı veya hasır gi i yaygılar yoktu. 152- Ebû Hureyre ((R.A.) de rivayet,edil işti Ey e aat, e i ö ü ü , yal ız şurada olduğu u u sa ıyorsu uz? Vallahi huşu ve rüku unuz gözümden kaçmaz.

Ben sizi arkamdan da görürüm. Mütercim: Peyga erlik u izesi olarak gör e ve üşahade et ede altı yö ke dileri e eşit idi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem eşya ve varlıkları, her ya ı da görürdü. Bu da, hadîsleri açıklaya âli leri eya ı a göre ya kalp ve nübüvvet

asireti ile yahut iki kürek ke iği arası daki ü üvvet peyga erlik ührü e yakı iğ e u u kadar küçük ve addî e gelleri tesiri de uzak iki urlu gözleri vasıtasıyla görürler. 153- Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: (Bahreyn de gele al ve para içi o ları Mes ide oşaltı uyurdu. Mes ide oşaltıldı. “o ra al taksi i sırası da

Hazreti Peyga eri uhtere a ası A as gelip: Ya Resûlallah! Bedir savaşı da esir edildiği , zaman kendimin ve kardeşi oğlu Akil i kurtuluş fidye iz ola çok iktardaki alı ödediği de dolayı sıkı tı ve zaruret çek ekteyi . Lütfen bana da maldan ihsan buyurunuz, diye rica etti. Merhameti bol Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: Muhtere a a ! İstediği kadar al, uyurdular. Hazreti A as ‘.A. da ir çuvalı doldurarak sırtı a al ak içi uğraştı ise de u a gü ü yet edi. Bu çuvalı sırtı a kaldır diye Peyga erde ri a etti. Hazreti Peyga er: Hayır, olmaz buyurdu. Bu defa Hazreti Abbas, ya Resûlallah ev ut ola larda irisi e e redi iz de o kaldırsı , dedi. Efe di iz: Hayır olmaz ceva ı ı verdiler. Bu u üzeri e Hazreti Abbas ümidini keserek çaresiz, ir iktar eşyayı Mes idi Şerife döktü. Geri kala ı omzu a kaldır ak içi ça aladı ise de yi e ağır geldiği de , ay ı şekilde ri ada

ulu du. Hazreti Peyga er o u u arzusu a uy adığı da Hazreti A as ta a e ü idi i kes iş olup a ak ke disi i kaldıra ile eği iktarı alıkoyup diğerleri i Mes ide ırak ıştı. Bu defa para ile dolu ko a çuvalı zorla omzu a alıp evi e doğru yola koyuldu. Hazreti Peyga er, i sa kıs ı ı alda gözü doy adığı a hayret ederek Hazreti Abbas ı gözde kay olu aya kadar izledi Mütercim: Bu kadar fazla alı yal ız Hazreti A as a ihsan buyrulması ı se ep ve hikmeti: Ey Peygamber! Ellerinizdeki esirlere de ki: Eğer Allah kalpleri izde hayır olduğu u ilirse, sizde fidye olarak alı a da daha iyisi i size verir ve sizi

ağışlar. Allah Gafûr dur. Rahîm dir mealindeki Enfal suresinin 70. ayeti kerimesinin özel bir tasdiki idi, Hazreti Abbas u i ete kavuş uş ol ak ör eği i ver iştir. Çü kü ir kaç se e ö e azil ola u ayeti keri e ki: Ey Peygamber!

Elinizde bulunan Bedir vak ası esirleri e de ki: Ey esirler! “iz, İsla şerefi ile şerefle erek yürekten iman eder, Allah Teâlâ ı rızası ı kaza aya gayret edip koşarsa ız, ize ver iş olduğu uz kurtuluş fidye izde kat kat fazlası ı Allah Teâlâ size verir hük ü ü açık u izesi i tasdik içi Hazreti A as a verilen bolca malı , yal ız Peyga eri ke di ihsa ı ol ayıp Allah ı hususi ir ihsa ı olduğu u âlimler eya et işlerdir. 154- İtban bin Malik (R.A.) den rivayet edil iştir: (Ensar ı üyükleri de ve Bedirlilerde İt a i Malik ‘.A. Hazretleri ir Cu a gü ü Peyga er Sallallahu Aleyhi

ve Sellem i huzurlarıyla şerefle dikleri de, ta ir edeple, ya Resûlallah, gözlerime inen perde ve zafiyet sebebiyle azı kara lık ve ça urlu havalarda i a ı ulu duğu ahalle iz a ii e gide iyoru . Böyle azı eşru özürleri

çıkı a evi de çoluk-çocukla ce aat olarak a az kıl ak içi ir oda ı namazgâh edinmek istiyorum. Lütfen ilk defa olarak sizi teşrifleri izle u oda da a az kılarsa ız, a evî ereketlerde aşka ütü ev halkı ızı i adete ola arzu ve gayretleri kat kat arta aktır; teşrifleri izi istirham ediyorum, diye rica edince, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu : Geliri , İ şaallah! Ertesi gün Ömer ve ashaptan azı ileri gele ler olduğu halde İt a ı evi i şerefle dirdiler.

İt a a: Evi izi eresi de a az kıl a ı istiyorsu uz? uyurdular. İt a : Ya Resûlallah, ü asip uyurursa ız şurasıdır, diyerek ir odayı gösterdi. Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerinin emirleriyle

era eri de ulu a ları hepsi iki-üç saf e aat olarak öğle a azı ı yahut peyga ere ahsus afile a azı veya kuşluk a azı ı kıldılar. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i teşrifleri i üyük i eti de ha erdar ola

ütü o ahalle halkı İt a i Malik i evi e koşarak hepsi orada Hazreti Peyga eri huzurları da ulu ak şeref ve utluluğu a kavuştular. “o ra İt a Hazretleri tarafı da daha ö e hazırla ış ola Hazire adı daki efis ye ek, hep irlikte yiyildi. İt a ailesi i kıya ete kadar ihya uyurdular. Bu arada e liste bulunanlardan biri, bir

ü ase etle şöyle dedi: — Bütü ahalle halkı ız, Ce a ı Peyga eri ü arek yüzü ü gör ek utluluğu a ererek u üyük i eti şükrü de ulu dukları halde; ahalle izi ileri gele leri de Malik i Dühayşi u da ahru oldular. Acaba

eşru ir azeretleri i oldu da gelip eşref ve feyiz kaza a adılar? Bu söze karşılık olarak e liste ulu a larda iri yahut ev sahibi ola İt a Hazretleri dedi ki:

Page 26: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Bırakı ız şu ü afığı Malik i i Dühayşi i)! O, Allah ı ve Peyga eri i sev eye ir ü afıktır. O u içi uraya gelmez. Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: Böyle söyle e! O u , Allah rızası ı kastederek LÂ İLAHE ÎLALLAH dediği i duy uşsu uzdur. İt a Hazretleri yi e sözü de Israr ederek: — Ya Resûlallah, şu var ki, u ada ir takı düş a ları ıza ve ü afıklara tali at ver ekte geri kal ayıp o lara yardı ı olduğu u gör ekle esef duyuyoruz. Tekrar Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şu eva ı verdiler: Allah Teâlâ Hazretleri, rızası ı talep ederek LA İLAHE İLLALLAH diye ki se i vü udu u ehe e ateşi e hara

kıl ıştır. Bu u içi siz yi e Malik ir Dühayşi e kötü za esle eyi iz ve o u çekiştir eyi iz. 155- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i uhtere zev eleri de E û “üfya kızı Ü ü Ha i e ve E û Ü eyye kızı Ü ü “ele e Allah her ikisi de razı olsu Ha eşista da , Ne aşî nin ülkesinden Medine-i Münevvere ye dö dükleri za a , adı geçe ülkede gör üş oldukları kilise ve mabetlerdeki resi ve şekilleri Hazreti Peyga ere arz edip a lattılar. Bu a karşı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Onlar, içlerinde sâlih çok tutula ve eğe ile ada ulu ur da ölürse ka ri üzeri e tapı ak kurar ve o gördüğü üz

resim ve heykellerle do atırlar. Kıya et gü ü Allah katı da yaratıkları e şeriri işte o lardır. 156- Hazreti Enes de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine-i Münevvere ye hicretlerinde, Medineli ashap (ensar) ı üyükleri de Ebu Eyyûb El Ensâri i saadet ha eleri e isafir olarak uvakkate i işlerdi. Medi e-i Münevvere i şi diki Ravza-i Mutahhara sı ve Harem olan yer, o zaman Beni Neccar kabilesine ait bostan idi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu kabilenin ileri gelenlerini huzurları a davet ettiler ve o lara: Bu osta ı ızı a a satı ız buyurdular. Orada bir mescit yap ak istedikleri i Be i Ne ar ka ilesi e ildirdiler. O lar: Vallahi, iz o osta ı ızı Allah rızası içi vakıf ettik, para al ayız, dedilerse de, u osta da bazı yeti leri de hissesi ulu duğu da Hazreti Peyga er ir kaç

isli kıy eti i ödeyerek şi diki Mes id i aslı ı i a ettiler. İşte u i şaat es ası da asha ı kira eş e ve sevinçlerinin belirtisi olarak Allah ı tesbih ve Peyga eri edih yolu da şiirler okuyorlardı. Bu ları duya Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Ya ‘a ! Hayır ve saadet a ak ahireti hayır ve saadetidir. E sar ve Muha irleri Medi e li ashap ile Mekke den hicret

ede asha ı ağfiret uyur. Peyga er efe di izi u duaları da kafiye ve vezi uygu luğu ke diliği de eyda a gel işti. 157- İ i A as Hazretleri de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in devr-i saadetleri de gü eş tutuldu. Hazreti Peyga er üyük ir e aatle küsuf gü eş tutul ası a azı kıldı ve so ra şöyle uyurdular: Bana cehennem gösterildi. Bugünkü gibi korkunç bir manzara hiç görmedim. Diğer ir rivayet de: Namaz kılarke

cehennem bana gösterildi şekli dedir. 158- İ i Ö er ‘.A. den rivayet edil iştir: Na azları ızda evleri ize de ayırı ız ve evleri izi ka rista a çevir eyi iz. Sünnet ve nafile namazlar cami ve

mescitlerde kılı ırsa da u ları evlerde kılı ası daha faziletlidir. Baza da, evde e aatle a az kıl ak ü kü ise, farz a az kılı alıdır. 159- Hazreti Aişe ve Hazreti İ i A as dan (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: Peyga erleri i ezarları ı i adetha e yapa Yahudi ve Hıristiya lara Allah ı la eti olsu .

Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i hastalıkları ağırlaş ış ve a çekiş e duru u da ike ü arek yüzleri i açıp buyurdular ki: Peyga erleri i ezarları ı i adetha eye çevire ve putperestleri tapı akları duru u a soka Yahudi ve Hıristiya lar, Allah Teâlâ Hazretleri i la eti e uğra ışlardır. Yani ahirete göçünce benim mezarı ı ibadethaneye çevir eyi iz. Be i, putperestler gi i a ud yap ayı ız. “e de izi a ak Ce a ı Hakk a tahsis ediniz. 160- Sehl ibni Sa d ‘.A. Hazretleri de rivayet edil iştir: . Bir gün Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri sevgili kızları Fatı atü z-Zehra ı ‘.A. saadetha eleri i şerefle dirdiler. Fakat evde Hazreti Peyga eri da adı Hazreti Ali ‘.A. yoktu. “ordular: — Kızı Fatı a, kocan nerede? Hazreti Fatı a: — Bil e , iraz atıştık. “i irle di ve çıkıp gitti. Ne tarafa gittiği i il iyoru . Hazreti Peyga er, orada ulu a “ehl (R.A.) Hazretlerine hitaben: — Ya Sehl, git, Ali nerede ise ara, bul ve bana haber ver, buyurdu. Sehl, Hz. Ali i Mes idi Şerifte yat akta olduğu haberini getirdi. Bunun üzerine "Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri he e Mes idi Şerife vardı, Hazreti

Page 27: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ali yi yere uza ış yatıyor uldu. O a: Kalk, ey toprak a ası, kalk, ey toprak a ası , uyurdular. Ya i toprağa seril iş yatıyorsu , kalk da eve gidelim. Derhal Hazreti Peygamberin emirlerine uyarak saadethanelerine döndüler. Böylece Hazreti Fatı a ı da yüzü ü güldürdü. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi delâleti de a laşılıyor ki, fakirlerde aşka ze gi leri de Ca i ve mescitlerde yatıp, uza ası caizdir. Ayrı a ir ki seyi taltif et ek ve gö lü ü kaza ak, içi o a lâka tak ak ve o u kü yele dir ek aizdir. Çünkü Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hazreti Ali çıplak yere uza dığı içi o u E û türa = "toprak a ası kü yesi ile çağırıp taltif et işlerdir. “o raları u ad Hazreti Ali i çok hoşu a gittiği içi

u va ve kü yeleri ol uştu. 161- Ebû Katade (‘adıyallahu A h Hazretleri de rivayet edil iştir: “izde iri iz es ide girdiği za a otur ada ö e iki rekât Tahıyyet-ül-Mescid niyeti ile Allah rızası içi a az

kılsı . Mütercim: Dört mezhebde de bu hadîs-i şerifle a el edilir, i a E û Ha ife ezhe i de, kerahet vakti de a iye gire ki se Tahiyyet-ül-Mes id a azı ı kılarsa ekruh olur; öyle ir vakitte kıl a ası gerekir. A ak eş vakit a az kıl ak üzere a iye gire ki se vakti de sü eti veya farz a azı ı kılarsa ayrı a Tahiyyet-ul-Mes id a azı kıl aya lüzu yoktur. Bir de Mekke-i Mükerreme de Haremi-Şerif e giren kimse için ittifakla Tahiyyet-üI-Mes id a azı yoktur; çü kü tavafta so ra iki rekât tavaf a azı kılı a ağı da ö ede iki rekât a az kılı az. Tavaf a azı ile Tahiyyet-ül-

es id a azı düş üş olur. Yi e a ide i a a aza aşla ış ise, Tahiyyet-ül- es id a azı kılı az. 162- Ebû Saîd El-Hudrî (R.A.) Hazretleri de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Medine-i Münevvere de Allah u şehri kıya ete kadar payidar kılsı ! Mes id-i Nebevi yi i şa ederke izzat ke dileri ve hepi iz ede e çalışıyorduk. Biz irer üyük kerpiç taşırke A ar ibni Yasir ikişer ikişer taşıyordu. ‘esulü Ekre Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Ammar ı o halde toz toprak içinde görünce, ona özel bir iltifatta bulunarak mübarek eliyle Ammar ı el isesi deki tozu sildi ve şöyle uyurdu: Yazık içare A ar a! Âsi ir gurup tarafı da şehit edile ektir. A ar o ları, e ete Hazreti Aliye itaat et eye

çağıra ak, o lar ise A ar ı ehe e e Hazreti Aliye karşı çık aya çağıra aklar. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte , a i ve mescitleri i şası ve o arıl ası içi al ve beden ile hizmet etmenin İsla da büyük bir yeri olduğu eyda a çık aktadır. Bir de Hazreti Peyga eri u izesi olarak A ar i Yasir ‘adıyallahu A h “ıffî vak ası da şehit ol uştur: fakat adı geçe asi gurup içtihatları da hata ettikleri de azur ulu dukları ı Şarih Kastalâ î yaz ışlardır. 163- Hazreti Osman da rivayet edil iştir. Her kim Allah Teâlâ Hazretleri i rızası içi ir mescit yaptırırsa, Allah Teâlâ Hazretleri o kimse için cennette o es idi e zeri i i şa eder.

164- Cabir (R.A.) den rivayet edil iştir: Asha ı kira da ir zat Mes idi-‘esûl içi de geçerke sivri de ir aşlıklı oklar taşıyordu. Hazreti Peyga er o a hita e şöyle uyurdu: Okları uçları ı sarkıt a gelip geçe e doku up zarar ver esi ler . Cami ve mescitlerde açıkta silâh taşıyarak

dolaş ak ekruhtur; çü kü aşkası ı yarala ası a se e iyet veril iş ola ilir. 165- Ebû Mûsâ (R.A.) da rivayet edil iştir: Her kim mescitleri izde ve çarşıları ızda ok ve sü gü gi i yaralayı ı silâhlar ile dolaşa ak olursa, o ları sivri uçları ı

sarkıt ası ve ir Müslümanı ke disi yüzü de yarala ası a se e iyet ver esi . 166- Hassan (R.A.) da rivayet edil iştir Ey İsla şairi Hassa ! ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in yerine, (O nu hicveden) o üşrik şairlere cevap ver.

Allah ı , Hassa ı Ce rail Aleyhisselâ ile destekle. Mütercim: Bu hadîs-i şerifde , Hazreti Peyga eri huzurları da kaside ve şiirleri oku duğu sa it olduğu da a i ve mescitlerde de u gi i şiirleri oku a ile eği hük ü çıkarıl ıştır. Şarih Kastalânî bu hadîs-i şerifi şerhi de u a dair açıkla a yap ıştır. 167- Kâb da ‘.A. rivayet edil iştir:

Page 28: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Abdullah bin Ebî Hudûd u a a or u vardı. Mes id-i Resûl de, o u la atışırke saadetha eleri de ulu a Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ü akaşa ızı duyup ya ı ıza teşrif ettiler ve a a hita e : Ya Kâ , ala ağı ı

ir kıs ı ı ağışla ve diğer kıs ı üzeri de a laşı buyurdular. Ben de: Pekâlâ! Yarısı ı ağışladı . Diğeri i ödesi , dedim. Bunun üzerine Hazreti Peygamber Ebû Hudûd a hitaben: Kalk, öde buyurdular. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte , a i ve mescitlerde sulh ve buna benzer dinî hükümlerin yerine getiril esi davaları gi i hususlara

akıl ası eşrudur, hük ü çık aktadır. 168- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Mescid-i Resûl ü sofası ı ve çevresi i silip süpür ekle uğraşa irisi vardı. “o ra u ki se vefat etti ve asha ı kira tarafı da kaldırıldı. ‘esûlullah ada ı hali i sorup duru u öğre i e, bana haber vermeniz gerekmez miydi? Mezarı ı a a gösteriniz. buyurdular. Sonra o müteveffaya, kabri üzeri de e aze a azı kıldı. Mütercim: Cami ve mescitlerde hiz et göre kayyı ve hade eleri kıy et ve şerefleri i sa lar arası da düşük ve ayağı görü ürse de Allah ve peyga er katı da kıy etleri i çok yüksek olduğu ve gö üldükte so ra he üz esedi çürü e iş ölü ü ezarı üzeri de e aze a azı kılı a ile eği hük ü u hadîs-i şerifte çıkarıl aktadır. 169- Ebû Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Dü ge e ir azgı i , a azı a a i ol ak içi üzeri e atıldı. Allah ı iz iyle o u kıskıvrak yakaladı . Hatta

istedi ki es idi direkleri de iri e ağlayayı da, sa ahleyi hepi iz o u göresi iz. Lâki so ra kardeşi Süleyman ı Aleyhisselâ şu duası hatırı a geldi: Allah ı , e i ağışla ve e de sonra hiçbir kimseye nasip olmayacak bir saltanat bana ver. Ci lere hük et e salta atı ı yal ız ke disi e ait ol ası ı di leye “üley a peyga eri u duası yüzü de o i i ağla akta vazgeçti. 170- Ü ü “ele e ‘.A. da rivayet edil iştir, Ha ıları arkası da hayva üstü de tavafı ı yap. Ü ü “ele e dedi ki: ‘ahatsız olduğu u Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e bildirdim ve bunun üzerine böyle buyurdu.) Mütercim: Peygamber Aleyhisselâtü vesselam ı uhtere zev eleri de Ü ü “ele e ‘.A. a valide izi hastalığı da dolayı

eşru azereti e i ae Kâbe yi yaya olarak tavaf et eye güç yetire ediği de hayva a i erek tavaf et eleri e Hazreti Peyga er tarafı da üsaade uyurdu. Ki olursa olsu , eşru ir azereti olduğu takdirde o uzlarda taşı arak yahut hayva a i dirilerek tavaf ettiril esi de aiz olduğu hük ü, u hadîs-i şerifte çıkarıl ıştır. 171- E û “aîd ‘.A de rivayet edil iştir: Hak Sübhanehu ve Teâlâ Hazretleri, ahiret hayatı ile dünya hayatı arası da ir kulu u Hazreti Muhammed

Aleyhisselâm ı uhayyer kıldı. O kul da, ahiret hayatı ı seçti. Ey E û Bekir, ağla a. Gerek alı ve gerek arkadaşlığı yö ü de ke disi e e çok i ettar olduğu kişi şüphesiz E û Bekir dir. Eğer ü eti de iri i dost edi iş olsaydı , a ak Ebû Bekir i edinirdim. Lâkin (bütün Müslümanlara şa il ola İsla kardeşliği ve sevgisi var. Mes id de kapatıl adık kapı ırakıl ası ; yal ız E û Bekir i kapısı kalsı . 172- İ i Abbas (R.A.) da rivayet edil iştir: Gerçek şu ki, gerek ale ve gerekse bedenen Kuhafe i oğlu E û Bekr-i “ıddık dan çok beni minnettar eden hiçbir

ki se yoktur. Eğer i sa lar arası da iri i, ke di e dost edi iş olsaydı , E û Bekir i edi irdi . Lâki İsla dostluğu şahsi dostta daha değerlidir. Bu Mes id de Ebu Bekir i pe eresi de aşka ütü pe ereleri a a kapayı ız. (Mescid, ay ı za a da Peyga eri izi ika et yeri idi. Yal ız E û Bekir de ya a ola kapı veya pe ere i açık ırakıl ası ı iste eleri, e azî ir ta ir olup yal ız o u gör ek iste eleri i ifadesidir.) 173- İ i Ö er ‘.A. den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i erde ike asha ı kira da iri: Ya Resûlallah! Gece (teheccüd) a azı hakkı da e ri iz edir u a az asıl kılı ır ? diye soru a, Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: İkişer ikişer rekât olarak iste ile iktarda kılı ır. A ak sa ah a azı vakti i gir esi de korkarsa, tek rekât

kılar ve u kıldığı a az o u vitir a azı olur. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte İ a Şafii (Allah ı rah eti üzeri e olsu vitir a azı ı tek rekât kılı ası ı daha faziletli olduğu hük ü ü çıkar aktadır. Fakat azı Şafii âlimleri, Ha efi ezhe i i görüşü e uhalefet et eyerek vitir

a azı ı ir selâ la üç rekât kılı ası ı ter ih et işlerdir. Efe di iz, vitir a azı ı , ge e a azları ı so u usu

Page 29: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

olarak kılı ası ı tavsiye uyur uşlardı. Ge e a azı uzatılırsa vitri kaçır a korkusu doğar. Efe di iz u hususa dikkati i çek işlerdir. 174- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir Cemaatle kıl a a azı seva ı, evi de veya işyeri de kıldığı a azı seva ı da yir i eş dere e fazladır. Herhangi iri iz güzel e a desti i alır ve yal ız cemaatle a az kıl ak aksadı ile a iye gelirse, giri eye kadar her attığı

adı da Allah Teâlâ o u ir dere e yükseltir ve o da ir hatası ı ağışlar. Ca iye giri e, orada yal ız a az içi eklediği süre e ki seyi i it ediği ve a desti de ozul adığı takdirde, a azda i iş gi i sevap kaza ır ve elekler

de: Allah ı ! O u ağışla, o a erha et et, diye dua ederler. 175- Ebû Mûsâ (R.A.) dan rivayet edil iştir: Mü i , ü i içi , ölü leri ir iri e ke etle e yapı gi idir. (Hazreti Peygamber bu hadîs-i söylerken

par akları ı ir iri e ke etledi . 176- Ebû Hureyre (R.A) den rivayet edil iştir: Bir öğle a azı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem sehven iki rekât sonunda selâm verdi. Ashap tan Zülyedeyn

a ı da ir zat: — Ey Allah ı ‘esulü! U uttu uz u, yoksa a az ı kısaldı? Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efe di iz şöyle uyurdular: Ne u uttu , e de kısaldı. Sonra cemaate sordular: Zülyedeyn in dediği gi i i oldu? Ashab-ı Kira , evet, dediler. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er kalkıp iki rekât daha kıldılar ve sehiv ya ıl a se desi yaptılar. Mütercim: Büyükler meclisinde muhterem ve faziletli bir zat, bu hadîs-i şerife dair ir iskâli, ya i tiha et ek veya sorup öğre ek içi u fakire sordu: Bu asıl olur; a azda so ra, dü ya kelâ ı ko uşul uş ike iki rekât daha kılı ası ve sehiv ve se desi yapıl ası ile a az sahih oluyor? Şi di iz de öyle yapsak caiz olur mu? Ben de cevaben: . — Bu hadîs-i şerifi ahkâ ı hakkı da müçtehit i a lar ihtilâf ettiler. İ a E û Ha ife Hazretleri e göre, u hadîs-i şerifi hük ü, Hazreti Peyga ere ait özellik taşır. Şöyle ki: Na azda ko uş a ı evazı ve a azda irisiyle ko uşulursa gerek Peyga eri ve gerekse uhata ı a azı a halel gel e esi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e ahsus olup izlere şu ûlü yoktur. Yahut bu hadîs-i şerif varit olduğu za a a azda ko uş ak he üz hara değildi, so ra hara kılı dı. İ a Şafii Hazretleri e göre, ko uşula söz u uta ı sözü olursa a azı oz az. Bir ki se a az içi de ike ,

a azda olduğu u u utarak, dü ya kelâ ı söylerse a aza zarar ver ez. Hazreti Peyga er de, a azda değili za ı ile ko uş uştur. İ a Malik Hazretleri e göre, a azı düzeltil esi içi ko uşula söz a azı oz az, dedi . Bu eva ı o zatı so dere e e u etti. 177- Ebu Saîd (R.A.) den rivayet edil iştir: Herhangi biriniz, sütre arkası da a az kılar da, ir ki se ö ü de geç ek isterse, o u iteklesi . Eğer zorlarsa

pataklası . Çü kü o a ak ir şeyta dır. (Sütre, namazda önünden geçilmemesi için koyulan bir engeldir. Bu engelin arkası da geç ek varke illâ arada geç ek isteye ve hele u da ısrar ede kişi i hakkı kötektir. Bu hareket, a ak ir şeyta işi olarak değerle dirile ilir. 178- Ebû Cüheym (R.A.) de rivayet edil iştir: Na az kıla ı , se de esafesi ö ü de geçe ada , e kadar gü ah yükle e eği i ile ilseydi, o u ö ü de

geç ekte se kırk yıl, ay gü , saat ekle eyi yeğ tutardı. 179- İ i Mes ud (R.A.) da rivayet edil iştir: Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz Mekke de Kâbe i ya ı da a az kılarke , E û Cehil ve o u arkadaşları ulu a Kureyş i ileri gele leri içleri de e azgı ı Uk e i E i Muayt ı peyga ere hakaret

aksadıyla gö derdiler. Uk e taşıdığı ir deve işke esi i Hazreti Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem secdede iken iki ü arek o uzları arası a ıraktı. Bu u göre arkadaşları kahkaha ile gülüş eğe aşladılar. “o ra he üz dokuz yaşı da ulu a Hazreti Peyga eri uhtere kızı Hazreti Fatı a ‘.A. gelip işke eyi efe di izi sırtı da attı. Hazreti Peyga er aşı ı se dede kaldırarak şöyle eddua etti: Allah ı ! Kureyş i helak et, Allah ı ! Kureyş i helak et. Allah ı Kureyş i helak et. Allah ı ! A r i Hişa ı E û

Cehil i), Utbe bin Rebia yı, Şey e i ‘e ia yı, Velid i Ut e yi, Ümeyye bin Halefi, Ukbe bin Ebi Muayt ı ve U are i Velid i helak et. “o ra Bedir savaşı da U are i Velîd de aşka diğer ütü hai ler öldürülerek ir ozuk kuyuya atıldılar. Bu ları arkası da Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Bu ozuk kuyu u ada ları, la etle kovala dılar. 13 13 Ömer )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -92

Page 30: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

NAMAZ VAKİTLERİ BAH“İ

180- E û Mesud ‘.A. da rivayet edil iştir: İsrâ ge esi i sa ahı da Ci ril Aleyhisselâ gelip Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e i a olarak sa ah a azı ı kıldırdı. “o ra öğle a azı ı, so ra iki di a azı ı, so ra akşa

a azı ı, “o ra yatsı a azı ı kıldırdı. “o ra şöyle dedi: Bu a e ur edildi . Ya i sa a eş vakti a azları ı kıldır aya... 181- Huzeyfe (R.A.) de rivayet edil iştir: Kişi i ; ailesi, alı, ço uğu ve ko şusu hakkı daki kusurları a a az, oruç sadaka, şeriatı e ir ve yasakları ı

gözetilmesi kefaret olur. 182- İ i Mesûd ‘.A. da rivayet edil iştir: Ashaptan biri gelip: Ya Resûlallah! Be ir gü ah işledi , ir kadı ı öptü . “o ra piş a olup tövbe ettim. Bir daha

öyle ir iş yap a aya kesi likle karar verdi . Töv e ka ul ü? diye sordu. Bu u üzeri e şu âyet-i kerime indi: Gü düz ve ge e a azları ı, âdâ ve erkâ ı a riayet ederek kılı . Hiç şüphe yok ki, iyilikler kötülükleri kaldırır. — Ey Allah ı ‘esulü, u hükü yal ız a a ı, yoksa diğer ü i lere de şa il i? Bu a eva e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdular: — Ümmetimin tümüne. Bir rivayete göre, bu münasebetle inen âyeti kastederek, O u gereği i yapan herkese...

buyurdu. 183- İ i Mesûd" ‘.A. dan rivayet edil iştir: Ashaptan biri: Ey Allah ı ‘esulü! Allah Teâlâ katı da e ak ul ve e sevi li a el ha gisidir? diye sordu. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di iz u a eva e şöyle uyurdular: Vakti de kılı an namaz. Sonra ana-babaya itaat ve sonra Allah yolunda cihad.

184- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: A latı akalı , iri izi kapısı ö ü de ir ehir ulu sa ve gü de eş defa o suda yıka sa, e dersi , vü udu da kir a ı a ir şey ırakır ı? İşte eş vakit a azı hali udur. Bu a az se e iyle Allah Teâlâ gü ahları siler.

185- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir “e deleri doğru dürüst yapı ız ve ki se kolları ı, köpeği yaptığı gi i yere yay ası . Na azda se deye vardığı ız

za a elleri izi yere koyup kolları ızı vü udu uzda uzaklaştırarak yukarı kaldırı ve kar ı ıza da değdir eyi . Tükür ek zoru da kalırsa ö ü e ve sağı a asla tükür esi . Çünkü Rabbisiyle münâcât halindedir. 186- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir Şiddetli sı aklarda öğle a azı ı, ortaklık seri leye e kadar tehir edi iz. Çü kü sı ağı şiddeti Cehe e i ateş

kütlesi i kay a ası da dır. Cehe e ‘a isi e dert ya ıp: ‘a i , ke di ke di i yiyip itirir oldu , dedi. Bu u üzerine Allah Teâlâ Cehe e e iki soluk içi izi verdi. “olu a ı iri yaz evsi i de, diğeri kış evsi i dedir. E şiddetli ulduğu uz sı ak ve e şiddetli ulduğu uz soğuk u iki solu u u eseri. Mütercim: Bazı âlimler, bu hadîs-i şerifi hakikata yor ayıp e az ka ul et ektedir. Güya yaz evsi i de gü eşi sı aklığı Cehe e i sı aklığı gi idir, a ası a yor uşlarsa da, âli leri çoğu u u hakikat ka ul et eyi daha uygu

ul uşlardır. Cehe e , asıl iti ariyle i ra i e ir keli e olup ateş ve sı ak yer a la ı dadır. 187- Ebû Zer de rivayet edil iştir. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di iz ir seferde ike Hazreti Bilâl öğle eza ı ı oku ak isteyi e, Hazreti Peygamber ona hitaben: “eri let, seri let! Şiddetli sı ak, ehe e i kay a ası da dır. “ı aklar şiddetli olu a

a azı, hava seri leye e kadar tehir edi . uyurdular. “ı ak eldelerde öğle a azı ı geciktirmek mendubdur. 188 - Enes (R.A.) de rivayet edil iştir. ‘esulü Ekre ir gü vakti i evveli de öğle a azı ı kıldıkta so ra i ere çıktı. Kıya et gü ü de ahsederek şöyle uyurdu: Kıya et gü ü de üyük hadiseler ola aktır. Bir şey sor ak isteye varsa soru . Mi erde olduğu üddetçe ne

sorarsa ız size ildire eği . “oru uz! Sonra Huzâfe oğlu A dullah ayağa kalkıp: Ya Resûlallah, benim babam kimdir? diye sordu. Hazreti Peygamber, Huzâfe dir buyurdu ve sonra sorunuz! dedi. Sonra Hazreti Ömer (R.A.), Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in dizlerine kapanarak:

Page 31: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya ‘esûlullah, ‘a i iz Allah, di i iz İsla ve peyga eri iz Muha ed Aleyhisselâtü Vessela olduğu a e u uz, dedi. Hazreti Peyga er iraz durdu ve so ra şöyle uyurdu:

Biraz ö e Ce et ile Cehe e şu duvarı ephesi de a a gösterildi. Bugü kü kadar hayır ve şer gör e işti . (Cennet ve Cehennem, efendimizin ö ü de ir si e a şeridi gi i duvara akset iş ve efe di iz, sorula ak her soruya evap ver eğe hazır oldukları ı ildir işlerdi. A ak azı yersiz sorular u üyük fırsatta istifadeyi ö ledi

189- İ i Ö er ‘.A. den rivayet edil iştir: İki di a azı ı özürsüz kaçıra ki se, ailesi de ve alı da ol uş gi idir. Ma evi kay ı o dere e üyüktür

190- Bureyde (R.A.) de rivayet edil iştir: Ki ir özrü ol azı kasten iki di a azı ı terk ederse, a eli geçersizdir.

Mütercim: Bu hadîs-i şerif tehdit korkut a aka ı da varit ol uştur. Çü kü şirk Allah a ortak koş a gü ahı da aşka hiç ir şeyle ü i i a eli i geçersiz ol aya ağı ehlisünnet i a ıdır. Yahut a azı terk etmeyi mubah kabul ederse, o za a küfür sayıla ağı da a eller de geçersiz olur, demektir. En iyisini Allah bilir. 191- Cerir (R.A.) da rivayet edil iştir. “iz ahirette şu ay ı görür gi i uhakkak surette ‘a i izi göre ek ve O u gör ede üşkülât çek eye eksi iz.

Gü eşi doğuşu ve atışı da ö eki a azları geçir ek zoru da kal a ayı aşara ilirse iz yapı ız. Sonra Resulü Ekre şu mealdeki ayeti kerimeyi okudu: Gü eşi doğuşu ve atışı da ö e ‘a i e ha d ederek tes ih et. (Kaf sûresi: ayet 39).

Mütercim: “a ah vakti uyku za a ı, iki di vakti de fazla eşguliyet za a ı olduğu içi gaflete düş e eye te ih ediliyor ve u iki vakte çok ö e veril esi e özellikle işaret ediliyor. Diğer a azlarda da ö e verilerek dikkat edil esi aynen farzdır, farzı ayı dır. 192- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Gece melekleri ve gü düz elekleri size arka arkaya gelirler ve sa ah ile iki di a azları da uluşurlar. Ge eyi

ara ızda geçire elekler sa ah a azı da so ra göğe çıkarlar ve ke disi daha iyi ildiği halde, Ce a -ı Hak o lara, kulları ı e halde ıraktı ız? diye sorar. O lar da, a az kılarlarke ulduk ve a az kılarlarke ayrıldık, derler. 193- Ebu Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Gü eş at ada iki di a azı ı ir rekâtı a yetişe i iz a azı ı ta a lası ve gü eş doğ ada sa ah a azı ı

bir rekâtı a yetişe i iz a azı ı ta a lası . Mütercim: Ali leri çoğu luğu a göre hükü öyledir. Fakat i a E û Ha ife ezhe i e göre, iki di a azı gü eş attıkta so ra sahih ise de, sa ah a azı öyle değildir. “a ah a azı içi de ike gü eş doğ uş olursa, o namaz bozulur. “o ra o a azı kaza et ek gerekir. Çü kü kâ il ir vakitte a aza aşlayıp da akıs vakitte ta a la ak aiz değildir;

u, usûl kaidesi de dir, İki di a azı ise kerahet vakti ola akıs vakitte kılı aya aşla ıp kâ il vakitte ta a la dığı da u sahihtir. 194- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir. “izde ö e gelip geçe ü etlere azara sizi dü yada kalı üddeti iz, iki di a azı da gü eşi atışı a

kadar ola za a kadardır. Tevrat ehli e Tevrat verildi. Gü yarılaya a kadar o unla amel ettiler. Sonra e ere ediler. O lara a elleri karşılığı da irer kırat Uhud dağı kadar sevap verildi. “o ra İ il ehli e İ il verildi.

O lar da iki diye kadar o u la a el ettiler. “o ra e ere ediler. O lara da a elleri karşılığı da irer kırat verildi. Sonra bize KUR AN verildi ve gü eşi atı ı a dü ya ı so u a kadar o u la a el ettik. Bize a elleri iz karşılığı da ikişer kırat verildi. Bu u üzeri e iki kita ı e supları dediler ki: Ey ‘a i iz! Bu lara Hazreti Muha ed ü eti e ikişer kırat, ize ise irer kırat verdi . Oysa iz, a el akı ı da daha ilerdeyiz. Allah Teâlâ şöyle uyurdu: Ü reti izde her ha gi ir şey eksiltti i? Hayır! diye evap verdiler. Allah uyurdu ki: O e i ikra ı dır; dilediği e veriri . Mütercim: Hadîs-i Şerifi ifadesi de a laşıldığı a göre iki di a azı da gü eşi at ası a kadar ola za a , öğle ile iki di vakti arası daki za a da daha kısadır. Bu a i ae İ a E û Ha ife Hazretleri u hadîs-i şerifi delil alarak iki di vakti i aşla gı ı ı asrı sâ ide ka ul ediyor ki, öyle e za a kısal ış oluyor. 195- Abdullah El-Müze î ‘.A. de rivayet edil iştir: Bedeviler ağzı a uyup da akşa a azı ı adı ı değiştir eyi iz. O lar, akşa a da yatsı derler.

Page 32: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

196- Hazreti Âişe de rivayet edil iştir: Bir gece Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri yatsı a azı ı ge e i üçte iri e kadar ge iktirdi. Bütü e aat a az içi ekliyorlardı. “o ra saadetha eleri de çıkıp o lara şöyle uyurdular: Dü ya illetleri de sizde aşka u a azı ekleyen yoktur. Ge e i u saati de i adet ede aşka illet ulu adığı ildiriliyor.

Mütercim: Yatsı a azı ı ge e i üçte iri e kadar ge iktiril esi i e dû ol ası hük ü u hadîs-i şerifte çıkarıl aktadır. 197- Ebû Mûsâ (R.A.) dan rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, savaşa asker hazırla akla eşgul olduğu da yatsı a azı ı, ir hayli ge iktirdikte so ra, çıkıp kıldırdı. “o ra e aate hita e şöyle uyurdu: ‘ahatlayı ız ve sevi i iz! İ sa larda u saatte sizde aşka i adet ede i ulu a ası, Allah ı size ir i etidir.

veya u saatte sizde aşka i adet ede yoktur, buyurdu. Mütercim: Ge e i üçte iri e kadar yatsı a azı ı ge iktir ek e dû ise de, yarısı a kadar ge iktiril esi İ a Aza a göre mekruhtur, İ a Şafii ye göre mendubdur. 198- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: Ü eti e ağır gel eye eği i ilseydi , yatsı a azı ı öyle ge e i üçte iri geçi e kılı ası ı emrederdim.

199- Ebû Mûsâ (R.A.) da rivayet edil iştir: iki soğuğu sa ah ve iki di a azları ı kıla kişi e ete girer.

200- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Na azları ız içi gü eşi doğuş ve atış za a ları ı ara ayı ız. Bu iki vakti gözetip veya bekleyip de gerek vakit a azları ı ve afileleri u kerahet vakitleri de kıl ayı ız. A ak tesadüfe tilâvet se desi veya e aze a azı olursa

kerahet vakitlerinde caiz olur. 201- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Gü eşi kaşı görü ü e, yüksele e kadar a az kıl ayı ge iktiri iz ve gü eşi kaşı kaybolunca, batana kadar namaz

kıl ayı ge iktiri iz. Bu kerahet vakitleri de a az kıl ayı ız. Mütercim: Bir veya iki ızrak oyu gü eş yükseli eye kadar a azı ge iktir ek gerekir. Takvi lerde ir ızrak oyu yaklaşık olarak yir i eş dakika ve iki ızrak oyu da dakika olarak yazılıdır. Bir ızrak yükseliş İ a ey i ve iki ızrak yükseliş de İ a Aza ı görüşüdür. A ak gü eşi kaşı ı atışı da ta a e atışı a kadar ola süre içi de yal ız. o vakti iki di a azı farzı eda edilir. “e epsiz olarak u kerahet vakti e ırakıl a alıdır. Bir de tilâvet se desi ile e aze a azı u vakitte eda edile ilir.

202- Ebû Katâde (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Hay er gazası da ge eleyi geç vakitte dö üşleri de, ashaptan birinin, Yâ Resûlallah, ko akla a ıza üsaade etse iz, de esi üzeri e şöyle uyurdu: Korkarı ki, uykuya dalıp sa ah a azı ı kaçırırsı ız.

Bilâl Ha eşî: Ya Resûlallah, e sizi uya dırırı , dedi. Bütü ashap uykuya daldılar. Bilâl Ha eşi de ke di devesi e yasla ıp eklerke o da uykuya dal ıştı. “o ra Hazreti Peyga er uya ır ve gü ü doğ akta olduğu u, gü eşi kaşı ı çıktığı ı görür. Bu u üzeri e Bilâl e: “e i verdiği söz erede? Ha i izi uya dıra aktı ? buyurdu. Bilâl dedi ki:

— Ey Allah ı ‘esulü! Eli de ol ayarak uykuya dal ışı hadiseden dolayı kederlenen bütün ashaba Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Allah Teâlâ Hazretleri, dilediği za a ruhları ızı al akta ve dilediği za a da geri çevir ektedir. Ya Bilâl! Kalk

Müslümanlara sa ah a azı ı duyur. Bilâl da a dest alıp eza ı okudu. “o ra Hazreti Peyga er ve ütü ashap a dest alarak kerahet vakti çıkı a, sa ah a azı ı e aatle eda ettiler. Mütercim: Uyku ve u a e zer eşru özürlerle kaçırıla a azları kazası ı teşriî hik eti e i ae ‘esulü Ekre den bu hâl

eyda a gel iştir. Allah her şeyi e iyisi i ile dir. 203- Ca ir ‘.A. de rivayet edil iştir:

Page 33: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

He dek savaşı da gü eş attıkta so ra Hazreti Ö er, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a geldi. “avaş yüzü de iki di a azı ı kıl aya fırsat ula a ıştı. Kureyş kâfirleri e sövüp saydı ve: Ya Resûlallah, iki di a azı ı kıl aya fırsat ula ada gü eş attı, dedi. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er: Vallahi, e de o a azı Ya i He dek gü ü iki di a azı ı kıla adı . buyurdu. So ra a dest alarak asha ı kira

ile gü eşi atışı da so ra iki di a azı ı ve peşi de akşa a azı ı kıldılar. Mütercim: İ a Aza Hazretleri, u hadîs-i şerifte hükü çıkararak, düş a la ilfiil savaşırke a azı ge iktirilip so ra kaza edil esi görüşü dedir. Korku a azı ise, ilfiil uhare ede ulu ayıp düş a la te ası uhte el ulu ulduğu zamana mahsustur. İ a Şafii ye göre, hiç ir şekilde kasten a azı ge iktirilip kazaya ırakıl ası aiz değildir. Aralıksız savaş deva ederke , he i â işaret ile a az kılar, he savaşır! Bu halde kı leye yö el esi de gerek ez. Bu hadîs-i şerifi

a ası şu: Belki Hazreti Peyga er eşguliyeti i çokluğu da a azı u utuver iş ol alı yahut korku a azı ı meşruiyeti de ö e ol ası uhte eldir, diye tevil edil iştir. 204- E es ‘.A. de rivayet edil iştir: Her ki , ir a azı u utursa hatırladığı za a kılsı . O u aşka kefareti yoktur. Niteki Kur an-ı Kerim de şöyle

buyrul uştur: Be i a ı a a az kıl. (Tâ-Hâ. Ayet: 14). 205- Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: Bili iz ki, herkes a azı ı kılıp yattı. “iz a azı eklediği iz üddet oyu a, a azda idi iz. Bir toplu , hayır

eklediği üddet oyu a hayır içi dedir. Hayır işle iş gi i sevap alırlar. Mütercim: Yukarıda u u açıkla ası geçti. 206- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Şu ge e izi göz ö ü de tutu uz! Bu ge ede yüz se e so ra ugü toprağı üstü de ulu a larda hiç ki se hayatta

kal aya aktır. Ya i, ir asır so ra saha e devri kapa a aktır. Mütercim: Peygamberin bir mucizesi olarak, o gün bulunanlardan yüz sene sonra hiç kimsenin hayatta kal aya ağı ildiril iştir. 207- A durrah a i E i Bekir ‘.A. de rivayet edil iştir: Evinde iki kişilik ye eği ola , ir kişi daha görürsü ; dört kişilik ye eği ola , ir veya iki kişi daha götürsü . 14

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -105

E)AN BAH“İ 208- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Ya Bilâl, kalk namaza çağır! Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Bilâl Ha eşî ye ö e eza ı öğretip so ra o şekilde oku ası a Allah ta vahiy işaretiyle e ir uyurdular. Niteki Şârih Şerkavî u a işaret et iştir. 209- Ebû Hûreyre (R.A.) deh rivayet edil iştir: Namaz için ezan okununca Şeyta , ezan sesini duymamak için yellene yellene kaçar. Ezan bitince döner. Kamet aşlayı a yi e kaçar ve iti e dö er. Na az kıla ı fikri i karıştır ak gayesiyle, hatırı da ol aya şeyler içi , şu u

hatırla, u u hatırla, der ve ada kaç rekât kıldığı ı bilemez olur. 210- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Gerçek şu ki, üezzi i sesi i e zili içi de ulu a ve u sesi duya i sa , i ve her şey, kıya et gü ü o üezzi i lehi de utlaka şahidlik ede eklerdir.

211- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Eza işittiği iz za a , üezzi i söylediği i ay e söyleyi iz.

212- Muaviye ‘.A. de rivayet edil iştir: Müezzin, HAYYE ALESSALÂH, deyince, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem : LÂ HAVLE VE LÂ KUVVETE İLLÂ BÎLLAH=Kuvvet ve kudret ancak Allah ta dır! derdi. Mütercim: Müezzi , HAYYE ALELFELÂH haydi felaha dediği za a yi e, LÂ HAVLE VE LÂ KUVVETE İLLÂ BÎLLAH de ir.

Page 34: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

213- Ca ir ‘.A. de rivayet edil iştir: Eza ı di leye kişi: Ey u eksiksiz daveti ve kılı a a azı ‘a i ola Allah ı ! Muha ed Aleyhisselâ a vesile yi

(cennette özel bir makam) ve fazileti ver ve onu, kendisine vaat ettiği makam-ı ah ud a eriştir, diye dua ederse, kıya et gü ü de şefaati e ail olur. 214- Ebû Hureyre (‘.A. de rivayet edil iştir: Eğer i sa lar, eza ı ve e aatle kıl a a azda iri i saffı seva ı ı ilseler ve kur a çekmeden bunu elde

et eleri ü kü ol asa utlaka kura çekerlerdi. Eğer a azlara erke gel e i seva ı ı ilselerdi, u u içi yarışırlardı. Eğer yatsı ile sa ah a azları ı cemaatle kıl a ı seva ı ı ilselerdi, u a azlara e ekleyerek dahi olsa gelirlerdi. Baskı hatası ola ilir

– Eğer Müslü a lar, eza da ve iri i safta ola seva ı ilseler ve so ra u fırsatı ula il ek içi kura çekmek zoru da kalsalardı utlaka kuraya aşvururlardı. Eğer a aza erke git e i seva ı ı useydiler, u u içi yarışırlardı. Eğer sa ah ve yatsı a azları ı e aat fazileti i useydiler, u a azlara sürü erek dahi olsa gelirlerdi. 215- İ i Ömer (R.A.) den rivayet edil iştir: Bilâl, sa ah eza ı ı ge eleyi daha fe ir doğ ada okuyor, İ i Ümmi Mektûm u eza ı a kadar sahur ye eği izi yiyi iz ve içi iz. 216- İ i Mes üd ‘.A. da rivayet edil iştir: Hiç birinizi, yahut sizden hiç kimseyi Bilâl Ha eşî i eza ı sahur ye eği de alıkoy ası ; çü kü o, tehe üd ge e a azı kıla ı ızı uyar ak ve uyuya ı ızı da uya dır ak içi ge eleyi , (şafakta ö e eza okuyor veya ida ediyor.

Sonra Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şehadet par aklarıyla işaret ederek her iki par ağı sağı da ve solu da yere paralel içi de uzatıp işte ala a kara lık u şekli al ada sa ah veya şafak oldu de e ez. buyurdular. NOT: “a ah vakti i gir esi e yakı ufukta ilk olarak yukarda aşağı dikey ir eyazlık eyda a gelir ki, u za a a Fecri kâzi = yala ı fe ir de ir. Bu vakit ge eye dahildir, sa ah vakti e değil. Bu da so ra ufukta ge işle esi e ir

eyazlık eyda a gelir. Peyga er efe di iz işte u vakti ü arek par aklarıyla işaret ederek tarif et işlerdir. “. 217- A dullah İ i Mugaffel ‘.A. den rivayet edil iştir: Eza la ka et arası da a az vardır. Eza da Eza la ? ka et arası da dileye içi a az vardır.

Mütercim: Akşa ı farzı da ö e Ha efiler e afile a az kılı azsa da, u hadîs-i şerife daya arak akşa a azı ı eza ı ile ka eti arası da iki rekât a az kıla lar vardır. 218- Malik bin Hüveyris (R.A.) de rivayet edil iştir: Malik i Hüveyris ile eş-o arkadaşı taşrada Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelip yirmi gün kadar kaldılar. Sonra Hazreti Peygamber onlara: Halkı ıza dö üp arası da ulu u uz ve o lara di i öğreti iz. Na az vakti geli e

iri iz eza okusu , e üyüğü üz de i a olsu . Mütercim: Fıkıhda ve fazilette eşit iseler, yaşça e üyük ola ı i a lığa geçiril esi daha uygu dur. Malik i Hüveyris in arkadaşları: ili ve fazilet akı ı da eşit oldukları içi , içleri de e yaşlısı ı i a ol ası ı Hazreti Peyga er tavsiye ve e ir uyur uşlardı. 219- Malik bin Hüveyris (R.A.) den rivayet edil iştir: iki kişi olarak sefere yol uluğa çıktığı ız za a , dileye i iz eza okusu so ra ika et etsi . A ak a azda üyük ola ı ız size i a lık etsi . 220- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir Yol uluk hali de soğuk ir ge ede yahut yağ urlu gecede Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Beni dinleyiniz,

a azları ızı ko ak yerleri izde kıla ilirsi iz, buyurdu. Mütercim: Bazı hadîs âlimleri açıkla aları da derler ki, sefer hali de ike ; ge e kara lığı da fırtı a veya yağ ur ve ça ur olduğu za a e aate veya es ide gele eyip herkesi ulu duğu yerde a az kıl ası içi , haydi a aza ve haydin felaha, a ası ı taşıya HAYYEALE““ALAH ve HAYYEALELFELAH keli eleri yeri e, herkes ko akladığı yerde a azı ı kılsı , diyerek eza arası da ila edil esini Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem müezzinine emrederlerdi.

Page 35: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bazıları da, eza ı esası değiştiril eyip eza olduğu gi i oku up ta a la dıkta so ra öyle e Peyga eri e ri ile Bilâl Ha eşi tarafı da ilâ edilirdi, de işlerdir. Eza arası da aşka şey söyle ek, Ha efiler e iyi değildir. Şafii ler e mekruhtur. Maliki lere göre, ir zaruret ve e uriyet ol adıkça, eza arası da aşka söz söyle ek aiz değildir. Hadîs-i şerifte vaki ola söz eğer eza arası da ol uşsa, eza ı ta a layı ısı sayıldığı a hükü ver işlerdir. Eza da so ra, o söz vaki ol uşsa, u da itiraza yer yoktur. 221- Ebû Katade (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di iz a azda ike arkada a aza yetiş ek içi a ele ede irtakı kimselerin ayak patırtıları ı duydu. “elâ verdikte so ra o lara: Neyiniz var sizin? diye sordu. Onlar da: Namaza yetiş ek içi a ele ettik, dediler. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Böyle yap ayı ız. Na aza geldiği izde sükû ete riayet edi iz. Yetişe ildiği izi kılı ız, kaçırdığı ızı i a ı

selâ ı da so ra ta a layı ız. Mütercim Bu hadîs-i şerifte geçe yetiş ek ve kaçır ak sözleri de Ha efî İ a ları şu hük ü çıkar aktadırlar: Bir kimse dört rekatlı a azlarda so iki rekâtta i a a yetişirse, u iki rekât i a ı so rekâtları olduğu gi i, o u da so rekâtlarıdır. İ a ı selâ ı da so ra ta a laya ağı iki rekât, ilk iki rekât olup u rekatlarda ilâve süre oku ası gerekir ve eğer ehrî a az ise kıraati ehre yapar. Şafii İ a ları a göre, ilâve sure oku ası gerekirse de i a da so ra kıldığı u iki rekât o u so rekâtlarıdır: Bu u İçi kıraati ehre aşikâre yap az. 222- Ebû Katade (R.A.) de rivayet edil iştir: Ka et getirili e e i gör ede a aza kalk ayı ız. (Resûl-i Ekre , ka et es ası da hü re-i saadetlerinden es ide çıkarlardı.

Mütercim: İ a a az kıldır ak üzere kalkı a ka ete uyarak e aat da kalk alıdır. Müezzi Kad kametissalâh deyince i a a aza durur. İ a Şafii ye göre, ka et ta a la dıkta sonra imam namaza durur. 223- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Bütü e liği e sahip ola Allah a ye i ederi ki, içi de şöyle geçti: Odu içi e ir vereyi , odu topla sı .

Sonra namaz için emir vereyim, bunun için ezan okunsun. Sonra birisine emredeyim, cemaate imam olsun. Sonra ke di a aza katıl ayıp a iye gel eye ada lara varayı ve evleri i aşları a yakayı . Bütü e liği e hâki olan Allah a ye i ederi ki, o larda iri yağlı ir ke ik yahut iyi ir çatal tır ak ula ağı ı ilseydi ehe ehal yatsı

a azı da ulu urdu. Mütercim: Cemaatle a az kıl ak Ha efi ve Maliki ezhe leri e göre sü et-i müekkededir. Bu hadîs-i şerif i kâr sureti ile

a azı ve cemaati terk ede ü afıklara ir tehdit ola ile eği gi i herkes içi de ir ihtar ve uyarma olabilir; yoksa Hazreti Peyga er tarafı da ki se i evi aşı a yakıl ış değildir. Fakat ir köy halkı e aat ve eza gi i dî î

elirtileri terk ederlerse, u ları yeri e getir eye e ur edilirler. İ a Şafii nin tercih edilen kavline göre, cemaat farz-ı kifâye dir. Müslü a ları ir kıs ı e aatle a az kılarsa diğerleri de sakıt olur. Şayet e aat a azı üs ütü terk edilirse, hepsi gü ahkâr olurlar. Ha eli ezhe i e göre, ulûğ çağı a ere ütü erkeklere cemaatle a az farzı ayı dır. Fakat a azı sıhhati içi farz değildir. Ya i, yal ız aşı a kılı a a az yi e a azdır; a ak farz ola e aat terk edil iştir. Hadîs-i şerifte evleri i yakıl ası tehdidi, e aati farzı ayi olduğu a delildir. Bazı müçtehit âlimlere göre de bu hadîsin hük ü diğer hadîslerle kaldırıl ıştır. Yine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri cemaatle a az kıl a ı yüksek a evi kıy eti e karşılık azı i sa ları dü yaya ve addeye ola üyük hırsları ı kıyaslayarak â aya hiç değer ver eyişleri i şöyle açıklıyorlar: Bütü e liği e hâkim olan Allah a ye i ederi ki, eğer o cemaate gel eye lerde iri a ide yağlı ir ke ik yahut iyi ir çatal tır ak ula ağı ı ileydi u küçük addi e faat içi uhakkak surette yatsı a azı a gelirdi. Bu kadar ık dünya menfaati için camiye gelebilen adam, ahiretin büyük seva ı da asıl geri kalıyor? 224- İ i Ömer (R.A.) den rivayet edil iştir: Ce aatle kılı a a az tek aşı a kılı a a azda yir i yedi dere e üstündür. Mütercim: İ a , ir kişiye ile a az kıldırsa u da e aat sayılır. İki kişi ve u larda yukarısı cemaattir hadîs-i şerifi u a delildir. Mekke ve Kudüs teki es idi şeriflerde yal ız aşı a kılı a a azdaki diğer a ilerde e aatle kılı a namazdan daha faziletlidir. 225- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir:

Page 36: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ce aatle a az, herha gi iri izi yal ız a kıldığı a azda yir i eş dere e üstü dür. Ge e elekleri ile gü düz melekleri de sa ah a azı da topla ırlar. Nö etleri i sa ah a azı da değiştirirler . Bu hadîs-i şerifi rivayet ede E û Hureyre der ki, Kur an-ı Keri de u u doğrulaya ayet isterse iz, şu ayeti okuyunuz: “a ah a azı, ge e ve gü düz elekleri i hazır ulu dukları ir a azdır. “ûre: İsrâ, ayet : . 226- Ebû Mûsâ (R.A.) da rivayet edil iştir: Cemaatle kılı a a azda e çok sevap ala lar, uzaklığı a göre yolları, uzak ve e uzak ola lardır. Na azı ekleyip

i a ile kıla ki se i seva ı a azı tek aşı a veya az e aatle kılıp yata da daha üyüktür. Mütercim: Müezzi i arede i er i ez he e ka et et eyip ir üddet e aati gel esi i ekle elidir. Böyle e a azı

üyük ir kala alıkla kılı arak fazla sevap kaza ıl ası sağla ış olur. 227- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Ada ı iri yolda yürürke yol üstü de ir dike dalı ulup ke ara itti. Allah Teâlâ Hazretleri, o u a eli i eğe di

ve o u ağışladı. – şehitler eştir: Ve ada öle , kolerada öle , suda oğula , e kaz altı da kalan, Allah yolunda ölen... Mütercim: Diğer ir hadîs kita ı da vere de öle , ya arak öle , gur et diyarı da öle , Müzdelife ge esi de öle lerle loğusa hali e öle kadı lar da şehitlerde sayıl ıştır. Bu lar sevap ve ükâfat akı ı da şehit sayılıyorlar; yoksa

uhare ede Allah yolu da öle leri hük ü aşkadır. Böyle şehitler yıka azlar, e aze a azları kılı arak ka lı elbiseleri ile gömülürler. Bu husus, cenaze ve şehitler ölü ü de ge iş olarak açıkla a aktır. 228- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Ey Seli eoğulları ka ilesi, adı ları ızı hesa a kat ıyor usu uz?

Mütercim: Medine-i Münevvere i surları dışı da oturan Ensar ı seçki leri de ir grup, uzakta kaldıkları da a iye yakı ir yere taşı ak istediler. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ise, taşı aları ı uygu ul adığı da o lara: Ey “eli eoğulları, siz uzak yerde es ide gelirke attığı ız adı ları sevap ve ükâfatı ı her halde hesap etmiyor musunuz? uyurdu. Ya i, her adı içi ir dere e yükselip daha kaza çlı çıka akları da taşı a aları ı tavsiye ettiler. O lar da u a razı oldular. Hatta azı âlimler; Biz o ları işledikleri a elleri ve ke dileri de kala eser iz leri yazıyoruz “ûre: Yasi , ayet: eali deki âyeti keri ede u olaya işaret buyrulduğu görüşü dedirler. 229- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Mü afıklara sa ah ve yatsı a azları da daha ağır ir a az yoktur. Eğer u a azları e aat fazileti i il iş

olsalar, sürünerek bile olsa behemehal bu namazlara gelirlerdi. 230- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Yedi ki se vardır ki, Allah, ke di gölgesi de aşka hiç ir gölge i ulu adığı gü de o ları gölgesi de

gölgelendirecektir. 1) Adaletli devlet aşka ı. 2) ‘a isi e i adet yolu da gelişe ge ç. 3) Kal i a ilere ağlı cemaate deva lı ola ada . 4) Allah rızası içi ir iri i seve , u sevgi ile uluşa ve u sevgi ile ayrıla iki kimse. 5) “oylu ve güzel ir kadı tarafı da ara ıp da, e Allah ta korkarı diye ki se. 6) “ağ eli i verdiği i sol eli il eye ek şekilde yaptığı yardı ı gizleye ki se. 7) Yal ızke Allah ı a ıp da gözleri de yaş oşa a ki se... Mütercim: Başka hadîs-i şeriflerde ü ahit, askere yardı ede , dürüst tü ar, güzel ahlâk sahibi ve orçluları sıkıştır aya ki seler de sayıl ışlardır. Bu lar da o şerefe kavuşurlar. 231- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir Allah Teâlâ Hazretleri mescitlere gidip gele ler içi , her gidip gel ede e ette i etler hazırla ıştır.

232- Abdullah bin Mâlik bin Bühayne (R.Â.) de rivayet edil iştir: “a ah a azı içi ka et getirildiği es ada iki rekât kıl aya yelte e ir ada ı görü e Peyga er efe di iz şöyle buyurdu: “a ahı dörde i, sa ahı dörde i, çıkarıyorsu ? . Mütercim:

Page 37: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

“a ah a azı ı ka eti de so ra i a a iki i rekâtta yetişe eği i a laya ki se, ir köşede sa ah a azı ı sü eti i kılar ki, öyle yap ası da Ha efî ezhe i de ir eis yoktur. Şafii ve Hanbeli mezheblerine göre, bu hadîs-i şerifi delaletiyle sü eti kıl ak te zihe ekruhtur. Mâliki ezhe i e göre kesi likle yasak olduğu gi i, aşka farz ve sü ete aşla ış olsa ile, i a ı ilk rekâtı a kavuşa aya ağı ı a lar a la az he e aşla ış olduğu a azı keser ve imama uyar. 233- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem so hastalıkları da ağırlaştığı es ada Bilal Ha eşi Hazretleri eza okudu. Bu u üzerine Peygamber efendimiz: Ebû Bekir e tarafı da e redi , e aate a az kıldırsı , buyurdular. Hazreti Aişe ‘.A. u e ri he e te liğ et eyip: Ya Resûlallah, a a E û Bekir yu uşak kalpli ir ada dır. Mihra da sizi yeri ize geçerse elki üzü tü ve ağla ası da a az kıldır aya veya e aate sesi i duyur aya gü ü yete ez. İ a lık içi Hazreti Ö er e emir buyrulsa ol az ı? şekli de teklifte ulu du. Hazreti Peyga er e ri i üç defa te kid ve tekrar buyurdu. Hazreti Aişe de üç defa u yolda özür dileyi e, üçü üde Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: Siz, Yusuf u şerleri de Allah a sığı dığı kadı larsı ız, işi gerçeği i il ezsi iz. E û Bekir e söyleyin, cemaate a az kıldırsı diğer ir rivayette de Hazreti Aişe ye: Sus, siz sizsiniz (hepiniz ay ı kadı larsı ız . diye buyurdu.

Sonra Hazreti Ebû Bekir e e ir te liğ edili e, ihra a geçip a aza aşladı. Fakat u es ada Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem soğuk su ile yıka arak kendisinde biraz hafiflik hissetti. Bir tarafı da, Hz. Ali diğer tarafı da Hz. A as olduğu her ikisi i o uzları a daya arak Mes id-i Nebevî yi şerefle dirdiler. Teşrifleri i farkı a vara ashaptan

azıları Hazreti E û Bekir i haberdar etmek kastı ile Sübhanallah dedi ve azıları da el çırp ak suretiyle ikazda ulu du. Hazreti E û Bekir duru u farkı a vararak ihra da geri çekil ek istedi. Hazreti Peyga er o a yeri de

dur ası içi işaret etti ise de yi e Hazreti E û Bekir ede e riayetle iraz geri çekildi. Hazreti Peygamber de onun solu da oturarak e aate a az kıldırdı. E û Bekir, duyuru uluk yaptı Peyga eri aldığı tek irleri cemaate duyurdu). Mütercim: Gelecek 235. ve 236. hâdis-i şerifler, u hadîs-i tamamlar mahiyettedir. 234- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Akşa ye eği ö ü üze getirilirse akşa a azı ı kıl ada ye eğe aşlayı ız; a ak akşa ye eği iz içi a ele

etmeyiniz. Mütercim: Ya i, ye eği izi yavaşça yiyi iz ve so ra akşa a azı ı kalp huzuru ve huşu ile kılı ız. Diğer vakit a azları da u a kıyas edilir. Huzura e gel ola ak dere ede kar ı aç ol aya lar içi ö e a azı kıl ak daha faziletlidir de iştir. 235- Sehl bin Sa d Es-“aîdî ‘.A. de rivayet edil iştir: Ya E a Bekir, sa a e rettiği de ede yeri de kal adı ? Bakıyoru siz de aşırı dere ede el çırptı ız! Herha gi ir

şey ya lış hareket kişiyi a azda ike kuşkula dırırsa “ÜBHANALLAH desi ; çü kü “ü ha allah deyi e ke disi e uyarısı a dikkat edilir. Na azda el çırp a, kadı lar içi dir,

Mütercim: Hazreti Ebû Bekir, şu uka elede ulu uştu: Kuhafe oğlu a, a azda ‘esûli Ekre i ö ü e geç ek yakışır ı? Bu yolda özür, eya et eleri e Hazreti Peyga er sükût uyurarak özrü ü ka ul et iş ulu dukları ı ifade ettiler. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, cemaate Bakıyoru , siz de aşırı dere ede el çırptı ız! Herha gi ir şey ya lış hareket kişiyi a azda ike kuşkula dırırsa “ÜBHANALLAH desi ; çü kü “ü ha allah deyi e o a uyarısı a

iltifat olu ur. El çırp ak usulü kadı lara aittir. Na azda gerektiği za a aşırı sayıl aya ak şekilde, ir veya iki defa el çırp akla erkekleri a azı ozul azsa da sü ete aykırıdır. 236- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, hastalığı ağırlaşı a: Na az kıldılar ı? diye sordu. Biz, hayır, sizi ekliyorlar, dedik Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Yıka a içi leğe e soğuk su koyu uz. Biz de emrini yerine getirdik. Yıka dı ve kalkıp a aza git ek, istedi ise de u a güç yetire eyerek yatağa düştü ve aygı lık geldi. “o ra kendine gelince tekrar ay ı soruları sordu ve iz de ay ı eva ı tekrarladık. Dördü üde, cemaate a az kıldır ası içi Hazreti Ebû Bekir e emir gönderdiler. Mütercim: Bu hal yatsı a azı da eyda a geldi. Ertesi gü ü öğle a azı da tekrar yıka dıkta sonra kendisinde hafiflik bularak daha önce hadîs-i şerifte geçtiği üzere Mes id-i Nebevî yi teşrif ettiler ve oturarak i a lık yaptılar. 237- Enes (R.A) de rivayet edil iştir

Page 38: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İ a , ke disi e uyulsu diye i a yapıl ıştır. O halde i a , ayakta a az kılı a, siz de ayakta kılı ız, rükûa varı a, siz de varı ız, rükûda kalkı a siz de kalkı ız ve “EMİALLAHÜ LÎMEN HAMİDEH deyi e, siz ‘ABBENA VE LEKELHAMD deyi iz, i a ayakta a az kılı a siz de ayakta kılı ız, eğer oturarak kılarsa siz de toplu a onun gibi) oturarak kılı ız. Mütercim: Ha efî ezhe i e göre, i a eşru azereti e i ae oturarak a az kılarsa, azereti ol aya cemaatin ayakta

a az kıl aları gerekir. Bu hadîs-i şerif yi e BUHA‘Î de Hazreti Aişe den rivayet edil iştir: ‘esulü Ekre , hastalık özrü ile e so u da oturarak i a lık yaptı ve e aat ayakta o a uydu. Hazreti Peyga er o lara otur aları ı e ret edi, diye rivayet edil ektedir. Bazı âlimlerce hadîs-i şerifi hük ü akidir. 238- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir Herha gi iri iz, i a da ö e rükû ve se dede aşı ı kaldırırsa, Ce a -i Hak ı , o u aşı ı erkep aşı a

çevirmesinden yahut Allah ı o u sureti i erkep sureti e çevir esi de kork uyor u veya, kork aya ak ı ? Hadîs-i şerifi râvisi, iki şıkta ha gisi buyrulduğu da tereddüt et iştir. Mütercim: Ha efi ezhe i e göre i a da ö e rükû veya se dede kalka ki se, i a a uy a ış sayıldığı da a azı bozulur. Şafii ezhe i e göre, i a da ö e kalka ir ki se gü ahkâr olursa da a azı ozulmaz. Bir de, imamdan ö e kalk adığı gi i, ir tes ihde fazla geri de kal az. Fakat Şafii ezhe i de, i a a uya , ke di okuyuşu u ta a la ak içi ir iki rükü ge ikirse de zararı yoktur. 239- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir Emirleri dinleyiniz ve itaat edi iz! Başı ıza si siyah Ha eş li iri tayi edil iş olsa ile... Böyle bir kimseye de itaat

edi iz, sözü ü di leyi iz ve arkası da a az kılı ız. 240- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: İ a lar size a az kıldırırlar. Eğer doğru kıldırırlarsa, he size ve he ke dileri edir. Fakat ya lışlık ederlerse siz

kurtulursu uz, o lar ve al altı da kalırlar. Mütercim: Bu hadîs-i şerife daya arak İ a Şafii Hazretleri, a azda so ra i a ı a destsiz a az kıldırdığı a ve üzeri de

e aset ulu duğu a e aat uttali olursa, a azı iade et eleri gerek ez de işlerdir. İ a Aza ezhe i de, i a a uya ı a azı ı sıhhati i a ı a azı ı sıhhati e ağlıdır. İ a ı a azı sahih ol ayı a, e aati a azı da sahih ol az, a azları ı iade et eleri gerekir. Bu hadîs, i a ı hatası ı e aat tarafı da farkı a varıl a ası ile ilgili olsa gerektir. 241- Câbir (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, yatsı a azı da Bakara sûresi i okuyarak e aate a az kıldıra Muâz a: Aşırı ozgu u, aşırı ozgu u, aşırı ozgu u! veya bozguncusun, bozguncusun, bozguncusun! buyurdular.

Mütercim: Muâz i Ce el yatsı a azı da Bakara sûresi i aşta so a kadar oku akla e aati hoş utsuzluğu u kaza dı ve e aatta ir kişi ayrılarak tek aşı a a azı ı kılıp işi e gitti. Muâz Hazretleri i u hareketi Hazreti Peyga ere ildirili e yapıla tahkikat so u da ha eri doğruluğu a laşıldı. Bu u üzeri e Muâz a hitaben bu hadîs-i şerif varit

oldu ve azarla dı. Bir daha öyle e aati usa dıra ak şekilde uzu oku a ası içi ke disi e ikazda ulu dular ve ha gi sûreleri oku ası gerektiği i gösterdiler. Na az, e aati hali e ve rızası a göre kılı alıdır. 242- Ebû Mes ud (R.A.) da rivayet edil iştir: İçi izde ıktırı ılar var! Herha gi iri iz e aate a az kıldırırsa kısa kessi ; çü kü e aat içi de güçsüz, yaşlı ve işi

olanlar bulunur... 243- Cabir (R.A.) de rivayet edil iştir. Ya Muâz, se azılı ozgu u usu veya bozguncu musun? Sebbih isme Rabbike l-A lâ, Ve ş-Şe si ve Duhaha, Ve l-

Leyli iza Yeğşâ yağşa sureleriyle kıldıra az ısı ? Niteki arka da ihtiyar, güçsüz ve iş sahibi ki seler a az kılıyor. Mütercim: Na azda kıraati uzat ak veya kısa kes ek, duru a, ağlıdır de işlerdir. Cemaati alışka lığı a ağlı kalı ır. Meselâ büyük camilerde adet haline gelip de e aat tarafı da e i se e kıraat kırk ayette sekse ayete kadar ola ilir. Bir de sa ah a azı e az kırk ayet ol alıdır. Zaten Sebbih isme Rabbike sûresi ile Ve l-Leyl sûresi kırk ayettir. Bir de yal ız aşı a te ha bir yerde veya özel bir cemaati a laş ası ile sa ah a azı da ir üz oku sa, ir ge ede teravih a azı da Kur a ı Kerim hatmedilse bunda bir zarar yoktur. Nitekim Hazreti Osman (R.A.), bir rekâtta Kur a ı hat ederlerdi. İ a Aza Hazretleri de ve

Page 39: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

diğer sâlih kimselerden bu hal rivayet edil iştir: Fakat asıl sa ah ve öğle a azları da sü et ola , Hucûrat sûresinden Amme ye kadar ola sûreleri oku aktır. İki di ile yatsı a azları da A e sûresi de Ve d-Duha sûresine kadar ola sûreleri oku aktır. Akşa a azı da ise, Ve d- Duha sûresi de aşağı sûreleri oku aktır. 244- Ebû Katade (R.A.) de rivayet edil iştir: Baze a aza duruyor ve a azı uzat ak istiyoru . Derke ir ço uk ağla ası işiterek a esi i kaygıla dır a ak

içi a azı kısa kesiyoru . Mütercim: Başka ir hadîs-i şerifte, ‘esulü Ekre Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ilk rekâtta alt ış ayet oku uş ike ço uğu ağlayışı ı işiti e iki i rekâtta üç ayet oku uş olduğu elirtil iştir. Bir de a azı aşı da üsteha ola ir şeyi yap ak iyetinde bulunan kimse, her halde(durumda) onu (niyet ettiği i , yeri e getir ek zoru da ulu adığı u hadîs-i şerifte eyda a çık aktadır. 245- Nu a i i Beşîr ‘.A. de rivayet edil iştir: Na azları ızda ya safları ızı düzgü tuta aksı ız veya Allah Teâlâ ara ızda ki ve düş a lık soka aktır.

Mütercim: “afları düzgü tut ak, Ha efî, Şafii ve Maliki mezheblerine göre sünnettir. Bu hadîs-i şerif, tehdit ve teşvik içi olduğu a yoru la ır, İ i Haz ise, u hadîs-i şerifi zahiri ile a el ederek safları düzgü yap a ı vacip olduğu görüşü dedir. 246- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: “afları ızı düzgü tutu uz ve perçi leşiniz. Arkamdan da sizi görüyorum.

Mütercim: Peygamber efendimiz, Allah ı kudreti ile arkada ola cemaati hareket ve duru ları ı görürlerdi. Peygamber gör üyor za ı ile ih alkârlık yapıl a ası ı iste işlerdir. 247- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: “afları ızı düzgü yapı ız; zira safları düzgü yapılışı, a azı düzgü kılı ası gereğidir. Na azı âdâ ve erkâ ı a

riayet ederek kılı , eali deki ayeti keri e i hük ü içi de, safları düzgü yapıl ası da vardır. 248- Hazreti Aişe ‘.A. den rivayet edil iştir: Gerçek şu ki, ge e a azı ı size farz kılı ası da korktu .

Mütercim: Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ‘a aza ayı ı iri i ge esi de teravih a azı ı kıl ak içi Mescid-i şerife gittiler. Bu hali göre ashapta ir kıs ı Hazreti Peyga ere uyarak e aat olup teravih a azı ı kıldılar. İki i, yahut üçü ü ge esi de so ra, Hazreti Peyga er teravih a azı içi es ide gel ediler. Fakat saadetha eleri de teravih a azı ı kıldılar. “o ra sa ah olu a ashâ : Ey Allah ı ‘esulü, geçe ge e teravih a azı için neden mescid-i şerife uyur adı ız? diye sordular. Hazreti Peyga er şu eva ı verdi: Gerçek şu ki, ge e

a azı ı size farz kılı ası da korktu . Hazreti Peyga erde so ra u korku ortada kalktığı içi , Hazreti Ö er ‘.A. za a ı da eri teravih a azı ı camilerde cemaatle kılı ası yerleş iş ve ütü müçtehit i a lar tarafı da güzel bir uygulama olarak kabul edil iştir. Gele ek hadîs-i şerif, u hadîs-i şerifi ta a layı ı ahiyettedir. 249- Zeyd bin Sabit (R.A.) de rivayet edil iştir: Müşahede ettiği hareketi izi ahiyeti i, teravih a azı ı kıl ak içi istek ve rağ eti izi bilmekteyim. Fakat siz, şu

Müslümanlar afile a azları ız evleri izde kılı ız? zira farzda aada aşka, fazla, gayrı diğer a azları e faziletlisi kişi i evi de kıldığı a azdır. 250- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e, a azda iftitah aşla gıç tek iri ile Fatiha sûresi arası da e okursunuz? diye sordum. Buyurdular ki: Şu duayı okuru : Allah ı ! Doğuyu atıda uzaklaştırdığı gi i, e i de hataları da uzaklaştır. Allah ı ! Hataları ı su, kar ve dolu ile yıka ki terte iz olayı , üzeri de gü ah lekesi kal ası . Mütercim: Na azı iftitah tek iri de so ra, hadîslerde gele dualarda herha gi iri i oku ak aizdir. Fakat İ a Aza Hazretlerince seçilen dua Kütüb-i Sitte de altı eşhur hadîs kita ı da iri ola Tir izî de, Ebû Said Hudri den rivayet edilen Sübhaneke... duasıdır. Fakat Veccehtü vechî... duası ı da ilâve ederek oku ak üsteha dır.

Page 40: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İ a Şafii Hazretlerince seçilen, Müslüm de Hazreti Ali den rivayet edilen Veccehtü vechiye lillezi fetaressemavati vel arda ha îfe üsli e ve â e e i el üşriki . İ e “alâtî ve üsükı ve ehyaye e e atî lillahi ra ilale i . Lâ şerike lehû ve izalike ü irtü ve e e i el üslî i . duası ı oku aktır. Bu a ilâve olarak Sübhaneke... duası ı oku ası üsteha dır. 251- Esma (R.A.) da rivayet edil iştir: Ce et a a ya aştı? O kadar ki, üstü e atılsaydı size salkı ları da ir salkı getirirdi . Cehe e de a a

ya aştı; o kadar ki, ey ‘a i ! Be o ları ya ı da ıyı ? dedi . Derke kedi tarafı da tır ala a ir kadı gördü . Bu kadı ı suçu edir? diye sordu . Dediler ki: Kediyi açlıkta ölü eye kadar hapset işti; e yedir iş e de yeri haşeratı da yahut haşeresi de ye esi için

salıver işti. 252- Enes (R.A.) den rivayet edil iştir: Bazıları ede a azları da gözleri i göğe dikiyorlar. Vallahi ya vazgeçsi ler ve yahut gözleri aşırıla aktır.

Mütercim: Na azda se de yeri e ak ak üsteha dır. Göğe doğru akıp kıl ak ekruhtur. Bu hadîs-i şerif tehdit ve korkutma maka ı da varit olduğu a ittifakla hükü veril iştir. Yal ız İ i Hâzı , göğe akarak kılı a a azı atıl olduğu görüşü dedir. Na az dışı da göğe akarak dua et ekte ise ir sakı a yoktur diye âlimleri çoğu görüş

irliği dedirler. Çü kü se â, dua ı kı legâhıdır, diyorlar. Bazı âli ler, u u dahi ekruh say ışlardır. 253- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Bu hareket a azda sağa sola ak ak , kulu a azı da şeyta ı aşırdığı ir aşır adır.

Mütercim: Na azda ike göğsü kı lede çevir eksizi sağa sola ak ak ekruhtur. Göğüs kı lede çevrilirse a az bozulur. Yal ız aş ve gözleri çevril esi ile ozul ayıp kerahet işle iş olur. 254- Ubâde bin Samit (R.A.) de rivayet edil iştir: Kur an ı Fatiha sûresi i oku aya ki se i a azı a az, değildir.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifi â ası kapalı olup ir kaç a aya yoru la a ilir. İ a Aza Hazretleri e göre, a azı ol ayışı ke âli i ulu a ası de ektir. Fatiha sûresi oku aksızı kılı a a az, kâ il dere ede ir a az değildir. Çü kü Kur andan ü kü ola ı okuyu mealindeki ayeti kerime ve bundan sonra, gelecek olan hadîste Kur andan senin

içi ü kü ola ı oku sözü, Kur an ı herha gi ir kıs ı olursa olsu , a azı sahih ola ağı a delil ulu aktadır. Fakat a azı ke âli Fatiha sûresi ile olur. Bu da imama uyarak cemaatle a az kıla a ait ol ayıp yal ız aşı a

a az kıla içi dir. İ a a uyan kimse, Fatiha yi oku az, susar ve di ler. Çü kü aşka hadîslerde, i a ı kıraati, o a uya ı da kıraatidir, buyrulmaktadır. Bu da dört rekâtlı a azları yal ız iki rekâtı da farzdır. Diğer iki rekâtta kıraat okuyuş farz ol ayıp ister tesbih edilir, ister Kur a oku ur. Neti e olarak İ a Aza a göre, Kur a da yal ız ir

ayeti oku ası ile a az sahih olur! A ak Fatiha sûresi i oku ası, he i a içi , he de yal ız aşı a a az kıla içi vâ i dir. İ a Şafii Hazretleri e göre, ister i a olsu , ister i a a uya ve ister yal ız aşı a a az kıla olsu , hepsi i , gizli veya aşikâr kıraat edile ütü a azları her rekâtı da Fatiha oku ak farzdır; buna bir sûre ilâve etmek ise

üsteha dır. İ a Malik ve İ a Ha eli ezhe leri e göre ehri a azlarda i a a uya ki se oku ayıp di ler. Kıraati gizli yapıla a azları her rekâtı da Fatiha sûresi i oku ak farzdır. Hulâsa u üç ezhe e göre yal ız aşı a a az kıla içi her a azı her rekâtı da Fatiha oku ak farzdır. Fatiha sûresi i oku adığı takdirde, u üç ezhe e göre hadîs-i şerifi delâleti ile a azı a az değildir. İLAVE VE Ö)EL MÜTALÂA : Allah’ı ir lütfü olarak söylüyoru , hi reti 1331 yılı Ra aza ı eşi i gü ü de

İske deriye’de Mü tezeh sarayı da evi de yat akta ike rüya da Resulü Ekre Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i gördü ve ir kaç esele i çöze ediği üşkülâtı ı arz etti . Birisi de şu esele idi: Ya Resûlallah, Şafii mezhe i de i a ı arkası da cemaati da oku ası farz oluyor. İ a E û Ha ife’ye göre ise kıraat

ekruhtur; u iki üçtehidi ha gisi isa et et iştir? diye sordu ve fetva istedi . Fahri kâi at efe di iz ta ir eş’e ve sevinçle: Orada ihtiyat lazı dır buyurdular. Ya i Fatiha sûresi i oku ası lâzı geldiği i ifade ettiler.

Sonra; Be u ları hepsi de razıyı . Bu larda Allah razı olsu . Bu lar çok çalıştılar. Yal ız Ha eli ezhe i de lüzu suz sözleri çoğalttılar. Yoksa e u ları hepsi de razıyı buyurdular. Bu sorumdan önce Ya Resûlallah,

ikâhları hara ol aya kadı lara te leri e erkek doku ursa Şafii mezhebinde abdest bozuluyor; Hanefi ezhe i de ise ozul uyor u ları ha gisi isa et et iştir? diye sorup fetva istedi . Şöyle e ü arek dudakları ı

üktü ve işaret etti. Ya i, yal ız doku akla a dest’i ozul adığı ı kasdetti. “o ra ke di e ve yazdığı eserlere dair ir iki şey daha arzetti . Şa ı yü e ola Allah, o eserleri izde se i faydala dırsı buyurdular.

Page 41: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Elhamdü Lillah sümme Elhamdü Lillah... Ya Ra ! Ahirette o u gör eyi ize ihsa et ve sa ağı ı altı da izi topla; salât ve selâm onun üzerine olsun. Netice olarak denir ki, bu hadîs-i şerif yi e dört ezhe i delili olup üç ezhe e göre a azda Fatiha ı oku ası farzdır. İ a Aza a göre vâcibdir. 255- Ebû Hureyre R.A. de rivayet edil iştir: Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Mescid de ike ir ki se a azı usulü e riayet et eksizi tadil-i erkâ sız a az kıldı. “o ra Hazreti Peyga eri huzuru a geli e Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Dön, namazı ı kıl. Çü kü a azı ol adı. Ada geri dö üp tekrar a az kıldı ve huzura geldi. Yine Hazreti Peygamber, Dö , a azı ı kıl; çü kü a azı ol adı uyurdu. Ada , üçü ü defası da: Ya Resûlallah, a ak u kadarı eli de

geliyor. Daha iyisi i yapa a . “iz a a öğreti , dedi. Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şöyle tarif etti: Na azda durduğu za a tek ir al. “o ra Kur an da se i içi ü kü ola ı oku. “o ra rükûa var ve rükûda karar

kıl. “o ra kalk ve di dik ayakta dur. “o ra se deye var ve se dede karar kıl. “o ra kalk ve otur ada karar kıl. Na azı ı ütü rekâtları da ay ı şeyi yap. 256- Ebû Hureyre (R.A.) da rivayet edil iştir: İ a a azda Fatiha ı so u da AMİN deyi e, siz de AMÎN deyi iz çü kü ki i a i de esi elekleri a î

de esiyle ağdaşırsa geç iş gü ahları ağışla ır. Mütercim: Hanefî ezhe i de i a AMİN sözü ü yüksek sesle ol ayıp yavaşça söyler. İ a da işittikçe e aat içi de yavaşça AMİN de ek sü ettir. Şafii ezhe i de ise, gerek i a ve gerek e aat sesli olarak AMİN derler. 257- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Sizde iri iz AMÎN deyip, elekler de gökte AMÎN der ve u iki a î ir iriyle ağdaşırsa o ki se i geç iş

gü ahları ağışla ır. Mütercim: Gerek namazda ve gerekse namaz dışı da Fatiha da so ra AMİN de ek üsteha dır. Böyle e diğer dualarda da a î müsteha dır. 258- Ebû Bekre (R.A.) da rivayet edil iştir: Allah Teâlâ, hırs ve rağ eti i artırsı ! Bir daha yap a Resul-i Ekrem Efendimiz, (cemaat rükûda iken gelip rekâta

yetiş ek içi saffa ulaş ada rükûa vara E û Bekre Hazretleri e öyle uyur uşlardır. Mütercim: “aflara gir eksizi arkada tek aşı a i a a uy ak üç ezhe e göre ekruhtur. Ha eli ezhe i de ise hara dır. 259- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a azı iftitah aşla gıç tek iri içi : Allah Ekber sonra rükû için Allah Ekber , rükûde kalktığı da: Semiallahu Limen Hamideh, Rabbena Lekel-hamd , sonra secde için: Allahu Ekber , iki se de arası içi : Allahu Ekber , ikinci secde için; Allahu Ekber , iki i se dede ayağa kalk ak içi : Allahu Ekber ,

iri i oturuşta teşehhüdde so ra ayağa kalk ak içi : Allahu Ekber söylerlerdi. Mütercim: İ a ı , Semiallahu Limen Hamideh den sonra Rabbena lekelhamd söyle esi i İ a Şafii ve İ a Muha ed ve imam Ebû Yûsuf Hazretleri bu hadîs-i şerife daya arak uygu gör üşlerdir. Fakat İ a E û Ha ife ile İ a Malik, bu hadîs-i şerifi i a içi değil, yal ız aşı a kıla lar içi olduğu a hükü ver işlerdir. Bir de azı rivayetlerle vav harfinin ilâvesiyle: Rabbena ve Lekelhamd şekli de u hadîs-i şerif varit ol uştur. Her iki rivayet de eşit dere ededir. Fakat İsta ul da ve bütün Türkiye de, Dağısta da Müslümanlar vavsız olarak Rabbena Lekelhamd şekli de söylerler. Mısırda ise eşhur ola ve uygula a vav ile Rabbena ve Lekelhamd dır, Bir de u vav harfi zâid harf idir, hal içi idir, atıf içi idir? gi i değişik görüşler ileri sürül üştür. 260- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri rükû ve secdelerinde: Sübhanekellahümme, Rabbena ve bihamdike. Allahü eğfirli = Allah ı , Ey ‘a i iz, sa a ha d eder halde se i ütü oksa lıklarda te zih ederiz. Allah ı gü ahları ı ağışla diye söylerlerdi. Rükû ve secdede Sübhane Rabbiyelazim ve Sübhane Rabbiyel alâ larda so ra u duayı oku ak üsteha dır. A ak İ a Malik e göre se dede üsteha ise de, rükûda değildir. 261- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir:

Page 42: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

i a , “e iallahu Li e Ha ideh, dediği za a siz de Allahü e ‘a e a Lekelha d, deyi iz; çü kü ki i sözü meleklerin sözüyle ağdaşırsa o u geç iş gü ahları ağışla ır. Mütercim: İ a Aza ile İ a Malik in delilleri bu hadîs-i şeriftir: İ a , Semiallahu Limen Hamideh diyecek, Rabbena Lekelhamd demeyecektir. Cemaat ise, Rabbena Lekelhamd diyecek ve Semiallahu Limen hamideh demeyecektir. Bir de, Allahümme Rabbena Lekelhamd rivayeti vardır. İ a Şafii, İ a Ha eli ve İ a ey Hazretleri e göre her ikisi i söyle ek he i a içi ve he de yal ız aşı a kıla içi sü ettir. Yal ız İ a Şafii ye göre, i a a uya ları da her ikisini söylemeleri sünnettir. 262- Rafi oğlu ‘ifâ a (R.A.) Hazretlerinden rivayet edil iştir: Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e aatle a az kıldırırke Semiallahu Limen Hamideh dedikten sonra ashaptan Rifa a (R.A.), RABBENA LEKELHAMD, HAMDEN KE“İ‘EN TAYYİBEN MÜBA‘EKEN dedi. “elâ verdikte sonra Hazreti Peygamber sordu: “öyle ki di? Gerçek şu ki; otuzda fazla elek gördü , u sözleri ir iri de ö e yaza il ek içi a ele ediyorlardı.

Rifa a, ben söyledim, dedi. Mütercim: Bu dua ı harfleri otuz dört ta edir. Bu harfleri sayısı kadar elek i diği u hadîs-i şerifi işareti de a laşıl aktadır 263- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Semiallahu Limen Hamideh. Rabbena ve Lekelhamd dedikten sonra Ku ût duası olarak şöyle derdi: Allah ı ! Mekke de Kureyş Kâfirleri eli de esir kala Velid oğlu Velid i (Halid bin Velid i kardeşi i Hişa oğlu

Seleme yi, Rabî a oğlu Ayyaş ı ve üşrikleri idaresi altı da kala çaresiz müminleri kurtar. Allah ı ! Mudar ka ilesi e askı ı ağırlaştır ve o ları Yusuf u kıtlık yılları gi i yıllara uğrat. Allah, Gıfâr ka ilesi e gufra ve Esle ka ilesi e

selâmet versin. Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i u duası, Allah katı da ka ul edildi. Adları geçe ashap esaretten kurtuldu. Kureyş kâfirleri e ve Mudar ka ilesi e öyle e kıtlık ve pahalılık geldi. “o u da Mekke fethedilerek ütü ü i ler kurtuldular. Nihayet Mudar ka ilesi de i a ederek urla ıp hayât buldu. 264- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Asha ı Kira da azıları, ya Resûlallah, kıya et gü ü de iz Allah Teâlâ Hazretleri i göre ilir iyiz? diye sor aları üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Dolu ay ge esi ulutları ardı da ol aya ayı gör ekte güçlük çeker misiniz? Asha , hayır çek eyiz, dediler.

Resûlullah sordu: Ya ulutları ardı da ol aya gü eşi gör ekte güçlük çeker isi iz? Asha : Hayır, hiç güçlük çek eyiz, dediler.

Hazreti Peyga er şöyle deva etti: Allah Teâlâ Hazretlerini de işte öyle göre eksi iz. Kıya et gü ü de i sa lar ahşere kalka aklar. Allah Teâlâ,

herkes, ki e i adet ediyordu ise, o a uysu , uyura ak. O i sa larda ki i gü eşe, ki i aya, ki i de irtakı zor alara uya aklar. “o ra ü afıklarıyla irlikte u ü et kala aktır. Allah Teâlâ Hazretleri, içleri de ü afıklar

ulu duğu da o lara, o ları ta ı adığı ir sıfatta te elli edip, ‘a i iz e i , uyura aktır. O lar da, ‘a i iz geli eye ta ıdığı ız sıfatta ize te elli edi eye dek yeri izde kala ağız. ‘a imiz gelince biz O u ta ırız, diyecekler. Allah Teâlâ Hazretleri, ü afıkları ayrıl aları da so ra o lara) tecelli edip: Rabbiniz benim, buyuracak. Onlar da, Rabbimiz sensin, diyecekler (ve secdeye kapanacaklar). Ce a ı Hak, o ları e eti e davet edecektir. Sonra Cehennemin üstünde SIRAT köprüsü kurulacak ve Peyga erlerde , ü etiyle irlikte ilk geçe e ola ağı . O gü peyga erlerde aşka hiç ir ferd ko uşa aya aktır. Peyga erleri o gü kü sözleri de, Allah ı , selâ ete çıkar, selâ et ver, demekten ibarettir. Cehennemde Sa da dike i e e zer çe geller vardır. “a da dike i i gördü üz ü? İşte o a e zer içi dedir. A ak u çe gelleri e dere e üyük olduğu u a ak Ce a ı Hak ilir. O çe geller, a elleri e göre i sa ları kaparlar. İ sa ların kimi ameli yüzünden helak olur. Kimi de hardal tanesine döner ve sonra kurtulur. Allah Teâlâ Hazretleri, Cehe e halkı da dilediği e rah et et ek istediği de eleklere, dü yada Allah a, ortak koş ayıp i adet ede leri çıkarı ız, diye e reder. Melekler de o ları, alı ları daki se de izleri de ta ır ve çıkarırlar. Ce a ı Hak, ehe e ateşi e, se de izleri i ye eyi hara kıl ıştır. Cehe e de çıkarlar. Cehe e , i sa oğlu u se de

izi de aşka her yeri i yer yakarak çürütür . Cehe e de ya ık olarak çıkarlar. “o ra üzerleri e hayat suyu dökülür. O lar da sel ça uru da ite kır otu gi i biterler.

Page 43: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ce a ı Hak, kulları ı uhake e ettikte so ra ir ada ki ehe e halkı da e so e ete gire kişidir, e etle ehe e arası da, Cehe e tarafı a dö ük olarak kalır. Bu ada , ey ‘a i , yüzü ü ehe e yö ü de çevir;

çü kü kokusu e i zehirle ekte ve parla ası yak aktadır, diyerek yalvarır. Ce a ı Hak: Şayet u isteği yeri e getirilirse, aşka ir isteği ola ilir i? diye uyurur. O kul da, İzzet ve Celâlin için, hayır, der ve Ce a ı Hakk a dilediği e a t ve söz verir. Bu u üzeri e Allah Teâlâ, onun yüzünü cehennemden çevirir. Ce ete yö eli e de o u eşsiz güzelliği i görür. Allah ı dilediği daya a ildiği kadar sesi i çıkar az. “o ra ey Rabbim, e eti kapısı a kadar a a ilerle e i kâ ı ver, diyerek yalvar aya aşlar. Ce a ı Hak uyurur: — Evvel e istediği de aşka hiç ir şey iste eye eği e dair sözler vere ve ye i ler ede se değil isi ? Der ki: — Ey ‘a i . Yarattıkları ı e ed ahtı ol ayayı . Ce a ı Hak uyurur: — Eğer u arzu a kavuşursa aşka istekte ulu aya ak ısı ? Ada : — İzzet ve Celâli hakkı içi , hayır, u da aşkası ı iste eye eği , der ve dilediği e ‘a isi e a t ve söz verir. Ce a ı Hak, o ki seyi e et kapısı a iletir. O ki se, e eti kapısı a varı a da o u , gözleri ka aştıra güzelliği i, o daki parlaklık ve ferahlığı görür. Allah ı dilediği daya a ildiği kadar sesi i çıkar az. Fakat so ra: — Ey ‘a i ! Be i e ete koy, diyerek yalvarır. Ce a ı Hak uyurur ki: — )avallı i sa oğlu! Ne vefasız ışsı ! “a a verile de aşkası ı iste eye eği e dair söz vere , ye i ede se değil misin? Adam da: — Ey ‘a i , der, e i yaratıkları ı e ed ahtı kıl a! Ce a ı Hak, o u u sözü de hoşla ıp e ete gir esi e izi verir ve dile, der. Kul da dileklerde ulu ur. Kulu dilekleri kesili e de, ‘a isi ke disi e hatırlatarak, şu da ve şu da da iste, uyurur. Kulu istekleri so ulu a: — Bu lar ve u larla era er ir isli fazlası se i olsu , uyurur. Ebû Said in rivayetinde, bunlar ve bunlarla

era er o katı se i olsu buyrulduğu elirtil ektedir. 265- İ i Abbas (R.A.) da rivayet edil iştir: Ba a yedi aza orga üzeri de se de et ekliği e rolu du: Alı uru u da alı la era er yere ko ası

gereği i işaret etti . , İki el. , İki diz. , İki ayağı par akları El ise ve saçları ızı da topla aya ağız. Mütercim: Na az kıla ki se u yedi azada iri üzeri de se deyi özürsüz olarak terk ederse a azı ozulur. Bu azaları çıplak ol ası şart değildir; elde eldive ler, ayaklarda estler giyili olduğu halde se de i yapıl ası da ir sakı a yoktur. A ak dizler İ a Aza a göre avret olduğu içi örtülü ol aları şarttır. i a Şafii ye göre, avret yeri i ivarı bulunmak cihetiyle namazda ve namaz dışı da örtülürler. Yi e İ a Aza a göre alı ı ir ölü ü ü yere koy ak farz, çoğu u koy ak vaciptir. Diğer i a lara göre, ir ölü ü yere ko ası kâfidir. Alı ı hududu: Yüzü , iki şakak ve kaşlarla, saçlar arası da kala kıs ıdır. 266- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: “e deleri düzgü yapı ız. Herha gi iri iz kolları ı köpeği yay ası gi i yere yay ası . (Secdede ellerini yere koyarak dirsekleri i yukarı kaldırsı ve vü udu da uzak tutsu . Not: Kadı lar ise, se dede kolları ı uylukları a yapıştırarak uylukları a doğru toplarlar. 267- İ i Mes ud ‘.A. da rivayet edil iştir: Selam Allah Teâlâ ı ke disi güzel isi leri de iri dir. Bu yüzde o a sela veril ez. Herha gi iri iz, a azda ettehiyyata oturduğu za a şöyle desi : Hür et ve tazimler, dua ve ibadetler ve bütün övgüler Allaha dır. Ey Peyga er, selâ olsu sa a ve Allah ı rah eti ve ereketleri de... Bize de ve Allah ı sâlih kulları a da selâ olsu . “iz u u söylediği iz za a , Allah ı gökte ve yerde ulu a her sâlih kuluna ulaşır. Bu selâ da so ra da EŞHEDU EN LÂ İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMED EN ABDÜHÜ VE RESÛLÜHÜ deyi iz. Başka rivayette,

şu ilâve ulu aktadır. “o ra dualarda e çok eğe diği i seçer ve duada ulu ur.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifi diğer rivayetleri de, u TAHÎYYAT duası da so ra, iste e ve hoşa gide dua ı seçilerek oku ası yer al aktadır. Daha ge iş ir a a ile şöyle ter e e edilir; “özle ola i adetler, iş yap ak suretiyle ola i adetler, al ile yapıla i adetler tü ü ile Allah Teâlâ Hazretlerine

mahsustur. Ey Allah ı sevgili Peyga eri! Yü e Allah ı selâ ı, rah et ve ereketleri se i üzeri e deva lı olsu . Biz kulları a ve Allah ı diğer sâlih kulları a da Allah Teâlâ ı selâ ı olsu . Gerçekte kal i le i a ır ve tasdik ederi , dilimle ikrar edip şehadet ederi ki, i adete lâyık a ak şa ı yü e ola Allah dır. Yi e öyle e kal i le i a ır ve tasdik ederi , dili le söyleyip şehadet ederi ki, Hazreti Muha ed Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Allah Teâlâ ı kulu ve Peygamberidir.

Page 44: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu şekilde varit ola TAHİYYAT duası, i a ı Aza Hazret leri i seç iş olduğu duadır. Diğer ezhe i a ları ı ihtiyar ettikleri dua daha değişik lâfızlarladır. Ha efî ezhe i de a azları so oturuşları da TAHİYYAT iktarı otur ak farzdır. Bu duayı oku ak ise vâcibdir. Şafii ve Ha elî ezhe leri de teşehhüd iktarı otur ak farz olduğu gi i, u duayı da oku ak farzdır; Maliki ezhe i de sü ettir. 268- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri a azı so u da TAHİYYAT da so ra şöyle dua ederdi: Allah ı ! Ka ir aza ı da sa a sığı ırı . Mesîh De al ı fit esi de sa a sığı ırı . Hayatı ve ölümün ve kul or u da sa a sığı ırı . “o ra asha ı kira : Ey Allah ı Peyga eri, u kul or u da e kadar çok Allah a

sığı ıyorsu uz? dediler. O lara eva e şöyle uyurdular: i sa orçlu olduğu za a ko uşur ve yala söyler, söz verir ve sözünde durmaz. Bu lar ise ü afık sıfatlarıdır; o u içi kul or u da Allah a çok sığı ırı Mütercim: Bu borç, öde e eye ek ir orç de ektir. Öde e ile ek ir orç ise u sığı aya gir ez, zate o orç öde ir. Bir de Peyga er efe di izi u gi i duaları hep iz ü eti e öğret ek içi dir. Yoksa ‘esulü Ekre Hazretleri böyle borçlardan ve böyle bir borcun gerektire eği gayri eşrû hallerde asu durlar. 269- Hazreti Ebû Bekir (R.A.) de rivayet edil iştir: Hazreti Ebû Bekir (R.A.): Ey Allah ı ‘esulü, a azı so u da edile ek ir dua a a öğreti iz, deyi e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: De ki: Allah ı , e efsi e çok zulü yaptı ; gü ahları da a ak se ağışlarsı . Lütfu la e i ağışla ve e i

esirge. Şüphesiz se çok ağışlaya ve çok esirgeye si . Mütercim: Gerçekten bu dua, hem tahiyyat dan sonra hem de namaz dışı da edile ek duaların en toplusu ve en güzelidir. Çünkü ehe e de kurtulup e et ve e ale kavuş ak duaları özüdür, de işlerdir.

270- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Bakı ız, tuttuğu uz takdirde sizi geçe lere ulaşa ağı ız, sizden so rakileri size ulaşa aya akları ve araları da ulu dukları ızı , ay ı a eli işleye ler hariç, e iyileri ola ağı ız ir şeyi size ildire eği : Her a azı arkası da otuzüçer kere tes ih ede ek, ha d ede ek ve tek ir getire eksi iz. Ya i Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahu Ekber, diye eksi ve u larda her iri otuzüç ola aktır. Mütercim: “ü et ola ve e faziletli ka ul edile tes ihleri otuzüçer ol asıdır. Tes ihleri sayısı u da çok olursa ay ı seva ın meydana gelmesinde ihtilâf varsa da, güvenilir olan ay ı seva ın elde edil esidir. Bir de tes ihler oksa yapılırsa, o a göre de sevap da eksilir; çünkü azı hadîs-i şeriflerde tes ihleri o ar kere söyle esi vardır. Hatta ir kere, irer kere söylenmesinin de varit olduğu u Şerkavî Şerhi de yaz aktadır. 271- Muğîre ‘.A.) den rivayet edil iştir: İ adete layık ola a ak yü e Allah dır. Ortağı yoktur. Mülk O nundur. Hamd O a ahsustur ve O, her şeye kâdirdir

(gücü yetendir). Allah ı ! “e i verdiği i ki se e gelleye ez. “e i e gellediği i ki se vere ez. “a a karşı varlıklı kişiye varlık fayda ver ez. 272- Zeyd bin Halid El-Cühenî (R.A.) de rivayet edil iştir: Hudey iye gazası da, yağ urlu ir ge e i sa ahı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Rabbiniz ne buyurdu bilir misiniz? Asha ı kira , Allah ve ‘esulü ilir, dediler. “o ra Hazreti Peyga er deva etti: Allah uyurdu ki: Kulları da ki i ü i ve ki i de kâfir olarak sa ahladı. Allah ı lütfü ve rah eti sayesi de

yağ ur yağdı diye a a i a et iş, yıldız iddiası ı ta ı a ış; a a, şu veya u yıldızı tesiriyle yağ ur yağdı diye , e i ta ı a ış yıldıza veya yıldızlara i a et iştir.

Mütercim: Yağ uru yağ ası da ve yağdırıl ası da asıl üessir ola ve her hadiseyi yaratan Allah Teâlâ Hazretleridir. Eğer böyle bir inanç taşı az da aksi e olarak yıldızlar veya diğer hadiseler asıl se ep ve ir yaratı ı ka ul edilirse u küfürdür. Böyle ir i a çta ulu a ki se de kâfir olur. Fakat u ları Allah Teâlâ ı ir vasıta ve zahiri se ep kıldığı a iman etmek zarar vermez. 273- Ukbe (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ir gü iki di a azı ı kılıp selâ verdi ve a ele ile kalkarak saadetha eleri e girip çıktı ve şöyle uyurdu: Ya ı ızda kala ir iktar külçe altı ı hatırladı . Be i ağla ası da hoşla adığı içi taksi edil esi a a

emredildi. Mütercim:

Page 45: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Altı , Peyga eri )işâ Efe di izi hü re-i saadetleri de istihkak sahipleri e dağıtıl ak üzere ulu uyor ve u u uhafazasıyla fikirleri eşgul oluyordu. Na azda hayırlı işlerde herha gi ir şeyi düşü ek ve hatırla a ı a azı

oz adığı hük ü u hadîs-i şerifte çıkarıl aktadır. 274- Cabir (R.A.) de rivayet edil iştir: Bu itkide sarı sakta yiye ki se, mescitleri izde ulu arak içi izi ula dır ası .

275- Cabir (R.A.) de rivayet edil iştir: Ki sarı sak yahut soğa yerse izde uzak dursu , yahut mescitlerimizden uzak dursun ve evinde otursun.

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e ir gü sarı saklı ye ek çıkarıldı. Ke dileri ye ediler. Bera eri de bulunan Ebû Eyyûb El-E sarî ve daha aşkaları da o ye ekte ye ediler. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er, ye eği getirin dedikten sonra Hazreti Ebû Eyyûb e şöyle uyurdu: “e ye! “e i aş aşa verip ko uş adığı kişi Ci ril Aleyhisselâ ile e aş aşa verip ko uşuyoru . 276- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Cu a gü ü yıka ak her ükellef kişiye vâ i dir.

Mütercim: Cu a gü ü yıka a ı vacip kadar ö e taşıdığı a işaret sayıl aktadır. Birkaç hadîs-i şerifte so ra u evzu üzerinde tafsilat gelecektir. 277- İ i Ömer (R.A.) den rivayet edil iştir: Kadı ları ız ge eleyi es ide git ek içi sizde izi isterlerse veri iz. Bir rivayette ise, mescidlere... denmektedir.

Mütercim: Fit e ve fesad korkusu yoksa ha ı ları ızı cemaatle namazdan e gelle eyi iz, de ektir. İ a Aza Hazretleri e göre, ihtiyar kadı lar, yatsı ve sa ah a azları a çıka ilirler. İ a E û Yusuf ise, ihtiyar kadı ları ge e ve gü düz her

a aza katıl aları da eis yoktur, diyor. Şafii mezhebinde de durum böyledir. Ancak gösterişli el iselerle değil, adi el iselerle çık alıdırlar. Ge ç kadı lar içi yi e hara ol ayıp te zihe ekruhtur. Çü kü o ları a ide ve e aatte alıko aları a dair e kavli ve e de fi lî hiç bir hadîs-i şerif ol ayıp yal ız Hazreti Aişe ‘.A. valide izi şu

sözü rivayet edil iştir: Eğer Resuli Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, za a e kadı ları ı i ad ettikleri şeyleri göreydi, o ları a i ve mescitlerde uzaklaştırırdı. Hâlbuki yal ız Hazreti Aişe ye ait u sözle ütü kadı lar hakkı da yasak hük ü ü çıkararak o ları a i ve mescitlerde alıkoy a ı eşruiyeti sa it ol az. Çü kü Hazreti Aişe ha ı ları e gelle esi i vü udu ol aya ir şartla ağla ıştır ki, o şart da, eğer şi diki ha ı ları ‘esûlullah göreydi, sözüdür. Şerkavî şerhinde böyle ifade edilmektedir.15

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -145

CUMA BAHSÎ 278- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Biz so u ular ve fakat kıya et gü ü de aşta gele leriz. Ne var ki, o lara Yahudilerle hıristiyanlara) bizden önce

kitap Tevrat ve İ il verildi. “o ra Allah Teâlâ tarafı da ke dileri e farz kılı a gü leri ugü dür Cu a gü üdür . Fakat o lar, ugü hakkı da ihtilâfa düştüler ve Ce a ı Hak da u Cu a gü ü ü ize asip etti. Böyle e illetler gün ko usu da izde so ra gel ektedir. Yahudiler yarı , Hıristiya lar da ö ür gü . Mütercim: Yahudiler, ke di içtihatları ile Cu artesi gü ü ü seçtiler. “e e i de, Ce a ı Hak, göklerle yeri pazar gü ü de aşlayıp Cu a gü ü ta a layarak altı gü de yarattı. Cu artesi gü ü hiç ir şey yarat adı. Bu iti arla Cu artesi gü ü ü ke dileri içi ir istirahat gü ü seçtiler. Hıristiya lar ise, Ce a ı Hak pazar gü ü kâi atı yarat ağa aşladığı içi , o gü ü mübarek bir gün kabul ettiler ve bu günü ibadet için ayırdılar. Bize geli e: Bizi içtihat ve ihtiyarı ız ol ayarak Ce a ı Hak şu ayeti keri e ile izi Cu a gü ü e ve Cu a a azı a irşat buyurdu, mealen: Ey î a ede ler! Cu a gü ü a az içi eza oku duğu za a he e Allah ı zikri e a aza koşu ve alış verişi ırakı . (Cuma sûresi: ayet 9).

279- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Cu a gü ü yıka ak, ülüğa ere herkese va iptir. Ay ı zamanda isvâkla ası ve eğer ulursa güzel koku

sürünmesi de... Mütercim: Burada vacib tabiri, bütün bedeni te izle e i ö e i e i ae tekid içi gel iştir. Yahut u a gü ü yıka ak, temizlik ve güzel ahlâk yönünden vacip dere esi dedir. Üç ezhe e göre, u a gü ü yıka ak üekked sü ettir.

Page 46: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

)ahirî ??? ve Ha elî ezhe leri i görüşleri de iri e göre vaciptir. Şayet u yıka a u a a azı da so ra yapılırsa, sü et yeri i tut az; çü kü u a a azı ı hakkıdır. Fakat Ha efî ve Şafii mezheblerine göre, fecir doğdukta so ra u a vakti e kadar aizdir. Faziletli ola , u a a azı a yakı yıka aktır; hatta yıka dıkta so ra a dest ozulursa tekrar yıka ak lâzı dır. Bir de u a gü ü isvak kulla ak ve ulu a ildiği takdirde güzel koku sürünmek, gereklidir. 280- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Her ki ki, u a gü ü ü üplükte gusleder gi i yıka dıkta so ra erke e u a a azı a giderse, ir deve kur a

ede dere esi de sevap alır. İki i saatte gide ir sığır kur a et iş gi idir. Üçü ü saatte gide oy uzlu ir koç kur a et iş gi idir. Dördü ü saatte gide ir horoz tasadduk et iş gi idir. Beşinci saatte giden de bir yumurta sadaka ver iş gi i sevap kaza ır. Artık i a i ere çıktığı za a , elekler hut eyi di le ek içi hazır ulu urlar. “o ra gele ler içi sevap yaz azlar, yal ız Cu a a azı ı kıl a seva ı ı yazarlar. Hadîs-i şerifte varit olan saat

keli esi de kasıt, el ette ki alt ış dakikalık za a parçası değildir. Kısa za a fasılaları kastedildiği uhakkaktır. İ a Mâlik e göre, zevalde so raki za a parçalarıdır. Fakat u görüş Cu hur tarafı da e i se e iştir. Cumhur-i ulemaya göre, Cu aya gidiş, gü düzü ilk saatleri de aşlar. Cuma a azı a kuşluk vakti de erke e git ek içi e aat içi faziletli ise de, i a ve hati içi Cu a a azı a geç vakitte camiye gitmek daha faziletlidir; çünkü Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Cuma günü tam namaz vakti de a iyi teşrif ederlerdi. O da so ra da dört halife öyle yaparlardı. 281- Selman ı Farisî (R.A.) de rivayet edil iştir: Her ki Cu a gü ü yıka ıp eli de gele te izliği yaparak te izle ir, esa sı da sürü ür veya evi i güzel

kokusu da sürü ür, so ra çıkar ak es ide gelir , ya ya a dura ları ayır az, so ra asi i olduğu kadar a az kılar, so ra i a hut eye aşladığı za a susup di lerse iki Cu a arası daki küçük gü ahları ehe ehâl ağışla ır. Mütercim: Cu a ı sü etleri: Yıka ak, a iye erke git ek, isvak kulla ak, pâk ve te iz el ise giy ek, güzel koku sürü ek, tır ak kes ek, koltukaltı ve ut yerleri i tıraşı ı yap ak. 282- Hazreti Ömer de rivayet edil iştir: Ca i kapısı da, halis ipekte yapıl ış “İYE‘A diye isi le dirile kıy etli ir hırka ı satıl akta olduğu u göre Hazreti Ö er ‘adıyallahu Anh: — Ey Allah ı ‘esulü! Bayra larda Cu a gü leri de ve azı heyetleri ziyareti ize gelişi de u el iseyi giy ek içi satı alsa ız ol az ı? dedi. Bu a eva en Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: — Bunu (böyle bir elbiseyi) ancak ahirette nasibi olmayan giyer.

Bir za a so ra ‘esulü Ekre Hazretleri e u i ste gösterişli ve ipekli el iseler geldi. Bu larda ir ta esi i Hazreti Peygamber, Hazreti Ömer e verdi. Hazreti Ömer: — Ya Resûlallah, siz bana bu elbiseyi verdiniz; Hâlbuki daha önce bu gibi elbise i giyil e esi hakkı da izi

uyar ıştı ız, dedi. Ceva e şöyle uyurdular: Onu, giyesin diye sana vermedim. Ya sat ası içi , ya da ha ımlara vermesi için verildiği a laşılıyor.

Mütercim: Cu a ve ayra lar içi ipekli ve gösterişli ol aya sade ve te iz iyi ir el ise giy ek, güzel sarık sar ak üsteha dır. 283- Ebu Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Ü eti e güçlük getir e iş olsaydı , her a azla era er isvak kulla aları ı o lara e rederdi , (misvak

kulla ayı vacip kılardı . Yoksa her a az ve a desti ö ü de isvak kulla a ı üsteha olduğu da ittifak vardır. Özellikle Cu a a azı içi daha fazla ö e taşı aktadır. 284- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Misvakı size sık sık söyledi . Tergi ve teşvik içi defalar a söyle diği eya buyruluyor.)

285- İ i Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir: Hepiniz çoban ve hepiniz sürüsünden sorumludur, (idare ettiklerinizin hesa ı ı ahirette vere eksi iz : Devlet reisi

ço a dır ve sürüsü de soru ludur. Erkek, ailesi i ço a ıdır ve sürüsü de soru ludur. Kadı da ko ası ı evi i ço a ıdır ve sürüsü de ko ası ı alı ı koru akta , ço ukları ı İsla ter iyesi üzere yetiştir ekte , ırz ve namusunu korumaktan) sorumludur. 286- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir:

Page 47: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Biz so u ular ve fakat ahirette aşta gele leriz. O lara izde ö e kitap verildi, ize ise o larda so ra. İşte o ları ihtilaf ettikleri gü u Cu a gü üdür. Allah u gü ü ize asip etti. Yarı Yahudileri ve ö ür gü de Hıristiya ları dır. Her Müslümanı , her hafta yıka ası, aşı ı ve ede i i yıkaya ağı ir gü ü ol ası şarttır. 287- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Bu gü ü üz Cu a içi te izle iş ol alıydı ız.

Mütercim: Medine ye yakı Avali yö ü de toz-toprak içi de u a a azı a gele lere hita e buyrul uştur. 288- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Yıka alıydı ız.

289- Ebû Abs (R.A.) de rivayet edil iştir: Allah yolu da ayakları tozla a ki se i vücudunu Allah cehenneme haram kıl ıştır. Mütercim: Cihad, ha , Cu a ve e aat gi i Allah rızası a uygu işlerde ayakları tozla a ki se i ütü vü udu cehenneme hara olup e ete lâyık görül üştür. 290- Muaviye (R.A.) de rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Cu a gü ü i ere çıkıp oturdular. Müezzi , ALLAHÜ EKBE‘, deyi e ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri de Allahü Ekber. Allahü Ekber dedi. “o ra üezzi . EŞHEDÜ EN LÂ İLAHE İLLALLAH, deyi e Peyga er: Be de şehadet ederi uyurdu. Müezzi , EŞHEDÜ ENNE MUHAMMED EN RESULÛLÜLLAH, deyince Hazreti Peygamber, Be de şehadet ederi buyurdu. Mütercim: Hazreti Peygamberin Ben de, sözleri ile iktifa et eleri, Peyga erliği e ait özelliklerde ola ilir. Bizleri şehadet keli esi i, üezzi i okuduğu gi i ta olarak söyle e iz gerekir. “ü et ola udur. Yal ız Be de şehadet ederim sözü izi içi kâfi değildir. Şerkavî şerhi de öyle yazıl ıştır. Ha efî ezhe i de, Cu a gü ü i a

i erde ike oku a eza a uka ele edil e esi, çü kü aşka ir hadîs-i şerife göre, urada susup di le ek gerektiği elirtil iştir. Dürrü Muhtara akılsı . 291- Sehl (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, kölesi ara goz ola ir kadı a şöyle uyurdu: Marangoz kölene e ir ver, e aate hut e vere eği za a çıkıp üzeri de otura ağı irkaç asa ak i er yapsı a a. Bu emir üzeri e kadı da kölesi e ir i er yaptırdı ve es idi şerife getirilip yeri e ko du. Hut e u u üzeri de oku urdu. Bir defası da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, u i eri şerifi alt asa ağı da durarak a aza

aşladı ve rükûu da urada yaptıkta so ra i ip yerde se de etti. Na azda so ra şöyle uyurdu: Ey Müslü a lar! Bu u, sade e a a uy a ız ve a azı ı il e iz içi yaptı . İ a ı a azdaki hareketleri i uktediler tarafı da görülüp ili esi içi i a ı yüksekçe ir yerde ol ası ı üstehab olduğu a laşılıyor.

Mihrapları yüksek oluşu urada gel ektedir. Mütercim: Hazreti Peyga er efe di izi devri de yapıla ilk i er işte u i erdir. Mi er, i harfi i kesriyle, yükseğe çık ağa yaraya alet de ektir. Me er olursa, yüksek ola yer a ası a gelir. Biri i â ada is i alet, iki i â ada is i ekâ dır. Mazi ve üzarisi, Ne ere - Yenbiru dur, Darebe - Yedri u gi i. Bu i er yapıl azda ö e, ir hur a ağa ı ı gövdesi e daya arak hut e okurdu. Ye i Mi eri yapıl asıyla u ağa ı , yavrusu u kay ede deve yahut a esi i kay ede ço uk gi i i lediği i ütü asha ı kira işittiler. “o ra ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri adı geçe u ağaç gövdesi i ü arek eliyle okşadı ve öyle e ağaç sükû et uldu. Bir rivayete göre, bu hur a gövdesi, i eri saadeti altı a gö üldü. 292- A r i Tağli ‘.A. de rivayet edil iştir: Şi di vallahi e , aza ir ada a veriyor, ir ada ı da asipsiz ırakıyoru . Oysa asipsiz ıraktığı ada , (kendisine mal ve menâl verdiği ada da a a daha sevgilidir. Ne var ki, azı kişilere, içleri de sızla a ve sa ırsızlık gördüğü içi ver ekteyi . Bazıları ı da, Allah tarafı da kalpleri e verile hayır ve ze gi liğe ırakıyoru . A r i Tağli de u larda dır. Bu u üzeri e A r i i Tağli : — Vallahi, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in bu mübarek sözü yerine, bana bir deve sürüsü verilseydi makbule geçmezdi, dedi. 293- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, mübarek hayatı ı so hut esi de şöyle uyurdu:

Page 48: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ey Müslü a lar! Yakı ı a geli iz. İ di, Ensar da oluşa şu ahalle halkı azala ak ve aşkaları çoğala aktır. Her ki , Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem ü eti i ir yetkili aka ı a getirilir de ki i e zarar ve ki ine yarar sağla aya gü ü yeterse, E sar ı iyisiyle ilgile si , kötüsü ü de, vali olup ta ir ki seye zarar ve e faat yap aya gü ü yeterse, o vali ola ki se, ağışlası . 294- Cabir (R.A.) den rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Cuma günü hutbe okunurken bir adam camiye girdi ve oturdu. Hazreti Peyga er o a hita e şöyle uyurdu: Ey filâ , a az kıldı ı? O ada da: Hayır, dedi. Hazreti Peyga er: Kalk,

a az kıl buyurdu. Mütercim: Bu hadîs-i şerif, İ a Şafii ve İ am Hanbelî Hazretleri i delili olup, hut e es ası da a iye gire ki se iki rekât

a az kılar, diyorlar. Ha efi ve Maliki ye göre, a az kıl az, oturup hut eyi di ler. Çü kü hut e es ası da ko uş ak ve aşka şeyle eşgul ol akta e edil iştir. 295- Ebu Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Cu a gü ü hatip hut e okurke , se arkadaşı a sus ile dese , oş laf et iş olursu .

296- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Cuma da ir vakit vardır. Müslü a kul, a az kıl akta ve Allah ta herhangi bir dilekte bulunmakta iken o saate

de k gelirse, şüphesiz, Allah Teâlâ, o a dilediği i verir. Peyga er, u vakti çok kısa olduğu u ü arek serçe par ağı ı u u ile işaret ederek gösterdi. Mütercim: Cu a gü ü içi de serçe par ağı ı ufa ık u u kadar kısa ir üddet vardır ki, o saat vakit içi de dua ak ul olur.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -154

KORKU NAMA)I BAH“İ 297- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: “aflar karıştığı da taarruz safhası da a azlar ayakta kılı sı . Eğer taarruzu daha ileri ir aşa ası da ise a azları ı ayakta veya hayva ları sırtı da i â ile kılsı lar.

Mütercim: Bu hadîs-i şerif, İ a Şafii Hazretleri i delili olup ilfiil düş a la savaşırke hatta sü gü sü güye geli se bile, ayakta yahut hayva üstü de he düş a la savaşırlar, he de aş ve göz hareketleri ile i â ile a azları ı kılarlar. Bu duru da kı leye yö el ek gerek ez. Ha efî ezhe i e göre, savaş hali de düş a la ilfiil karşılaşa veya sü gü süngüye gelen Müslümanlar a azları ı ge iktirirler ve so ra kaza ederler. Bu a delil de 203. hadîs-i şerifte geçe He dek savaşı daki olaydır. Bir de cemaatle korku a azı kılı ası vardır. O da ilfiil savaş ayarak düş a karşısı da

evzile eleri hali dedir. Yahut düş a la yer yer te asları vuku ulduğu duru lardadır. Yoksa savaş kızıştığı zaman cemaatle a az ol adığı a ittifak edil iştir: 298- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri He dek savaşı da Medi e ye dönüşte asha ı kira silâhları ı henüz çıkar ışlarke Allah ta gelen vahiy üzeri e şöyle uyurdular: Hiç kimse, Beni Kurayza ya var ada iki di a azı ı kıl ası .

Mütercim: He dek Ahza savaşı da he üz Medi e ye dö üp de asha ı kira silâhları ı, ıraktıkları ir a da, daha ö e He dek savaşı da düş a larla irleşip Müslümanlar aleyhi de çalışa yahudi ka ilesi Be î Kurayza ya karşı hü u a geçilmesine dair Allah ta vahiy gel işti. Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, derhal Benî Kurayza ya karşı askerî harekâta geçil esi i uyur uş ve yukarıdaki e ri i ver işlerdi. Ashaptan ir kıs ı, u hadîs-i şerifte , a ele edil esi â ası ı a layıp, vakti gir iş iki di a azı ı he e kılarak çıktılar. Bir kıs ı da, iki di a azı ı a ak Benî Kurayza da kılı a ile eği a ası ı a layarak kıl ada çıktı. “o ra duru Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e arz edildi. Her iki içtihadı da tasvip uyurdular. Çü kü assı her iki â aya da ihti ali vardı. “o ra Kurayza

Oğulları a varılıp o ları hakkı da geli di ve ir kıs ı da sürgü edildi. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -155

RAMA)AN VE KURBAN BAYRAMI BAH“İ

299- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir:

Page 49: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Hazreti Aişe der ki, ir ayra gü ü idi. He üz ulûğ çağı a er e iş iki kız ağız, ya ı da def çalıp evvel e Medi e de Evs ve Hazreç ka ileleri arası da eyda a gele ve Evs ka ilesi i zaferi ile so uçla a BUA“ vak ası ı a lata şarkıyı söylerke Hazreti Peyga er gelip döşeği e yasla dı ve ü arek yüzü ü duvarda ya a çevirdi. Bu arada, a a E u Bekir geldi, içeri girer gir ez e i azarla aya aşladı. Peyga eri ya ı da şeyta ı sesi çalgı sesi olur u? deyi e, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, babama dönerek, Dokunma onlara! diye uyurdu. Her illeti Bayra gü leri var. Bugü de izi ayra ı ızdır. Varsı lar, öyle

sevi ç gösterileri yapsı lar? “o ra u kızlara göz etti , çıktılar. Bu hadîs-i şerife ilâve olarak Hazreti Aişe diğer ir olayı şöyle a latır: Yi e o ayra gü ü, “uda lı irkaç kişi, “uda savaş oyu ları gösterisi yapıyorlardı. “uda lılar u silâh oyu ları ı yaparke ya e , seyret e içi üsaade istedi , yahut Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bana:

Ya Aişe, “uda lıları kalkan oyununu) seyretmek ister misin? buyurdu. Ben de bakmak isterim, dedim. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i arkası da durdu . Ya ağı ı Hazreti Peyga eri ü arek ya ağı a yaslayarak ir üddet seyrettik. Hazreti Peyga er “uda lı oyu ulara hitaben Bereketli Nil i ço ukları, deva edin! buyurdu. Nihayet yoruldu ve usa dı . Hazreti Peyga er a a: — Yeter mi? buyurdu. Ben de: — Evet, ya Resûlallah, artık yeter, dedi . Hazreti Peyga er de a a: Öyle ise git buyurdu.

Mütercim: Bayra gü leri de ve düğü e iyetleri de, savaşa teşvik et elerde ve isafir gelişi de def çal a ı eşru olduğu bu hadîs-i şerifle sa ittir. Düğü leri def çalarak duyuru uz mealindeki hadîs-i şerif de u u teyid et ektedir. 300- Berâ bin Azib (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Kur a Bayra ı hut esi de şöyle uyurdular: Bu gü ü üzde yapa ağı ız ilk iş ayra a azı ı kıl a ızdır. “o ra dö er ve kur a ları ızı keseriz. Ki u u

yaparsa sünnetimizi aynen icra et iş olur. 301- Bera (R.A.) da rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Kur a ayra ı hut esi de şöyle uyur uştur: Kıldığı ız a azı kıla ve kestiği iz kur a ı kese ler, di i ve i eyi ay e i ra et iş olurlar. Kur a ı ı ayra a azı da ö e kese ler ise, a azda ö e olduğu içi kur a sayıl az. Ebu Bürde bin Niyar, Ya Resûlallah, ben u eseleyi daha ö e il ediği de görüşü e daya arak, herkeste ö e kur a ı ı kesip daha çok sevap

kaza ayı diye, a azda ö e kur a ı ı kesti ve eti de de iraz yiyerek a aza geldi . Şi di e yapayı ? dedi. Buna cevaben Hazreti Peygamber: “e i koyu u kur a lık değil etliktir! buyurdular. Tekrar Ebû Bürde sordu: Ya Resûlallah, izde yılı ı doldur a ış ir oğlak var ki, e e iki koyu da daha kıy etlidir; u u keserse kur a yeri e geçer i? Hazreti Peyga er: Evet, a ak yaşı ı doldur a ış oğlak se de so ra hiç ki sede kur a yeri e geç ez buyurdular.

Mütercim: Bu hadîs-i şerif, İ a Şafii Hazretlerinin delili olup kur a ola ak hayva koyu i si ise ta ir yaşı da, keçi i si ise iki yaşı da ol alıdır, de iştir. İ a Aza a göre ir yaşı daki koyu da fark edil eye ek şekilde se iz ola e az altı aylık ir kuzu kur a edile ilir. 302- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: Zilhicce i şu o gü ü deki a elde daha üstü a el yoktur. Asha ı kira , ya Resûlallah, ihad da ı değil? diye sordular. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Cihad da değildir. A ak a ı ı ve alı ı feda ederek çıkıp, hiç iri i geri çevir eye ikisi i de Allah yolu a vere kişi üstes a uyurdular. Ya i alı ı ve a ı ı Allah yolu da feda ede

ü ahidi a eli, )ilhi e ayı ı şu o gü ü deki a elde daha faziletlidir. 303- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Birtakı “uda lılar, Mes idi şerifi ö ü de ayra gü ü kılıç ve kalka oyu ları yaparlarke Hazreti Ö er e şöyle buyurdu: Bereketli Nil i ço ukları ı “uda lıları güve içi de ırak! Başka ir rivayette; Her illeti ir ayra ı var. Bugün

de izi ayra ı ızdır buyurduğu da elirtil iştir. Mütercim: Erfide, rifde i çoğul şekli olup ahşiş ve ay ı zamanda olluk â ası da kulla ıl aktadır. Niteki suyu ol olduğu içi Di le ve Fırat ehirleri e, râfida de iştir. Hadîste geçe “uda lılara erfide i ço ukları de esi, ya ahşiş topladıkları da veya ereketli Nil ehri e e sup oldukları da ileri gel ektedir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -303

Page 50: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

VİTÎR BAH“Î 304- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Ge e a azları ikişer ikişer rekâttır. Herha gi iri iz sa ah vakti i gir esi de korkarsa ge e a azları ı so u a

ıraktığı vitri tek rekât olarak kılar Bu ir rekât, kıldığı a azları vitri olur. Mütercim: Ge e tehe üd a azı kıl ayı adet edi e ki se, ge e yarısı da so ra kalkıp tehe üd a azı ı ikişer ikişer rekât kılar. “o ra vitir a azı ı kılar. A a vitir a azı tek rekât ıdır, yoksa vitir a azı gi i üç rekât ıdır? Bu hususta diğer ezhep i a ları, hadîs-i şerifi zahiri i esas ka ul ederek, vitir a azı e so ra ayrı a ir rekât kılı ır, diyorlar. İ a Aza a göre ir rekât a az aiz değildir. Vitir a azı, akşa a azı gi i üç rekât olarak kılı ır. İ a Şafii Hazretleri e göre, vitir a azı akşa a azı gi i üç rekât olarak aiz ise de, daha faziletli ola , iki selâmla üç rekât kılı asıdır. Şafii fıkıh âlimleri de İ âdî Hazretleri, evlâ ola , ir arada üç rekâttır, de iştir. Bu görüş, İ a Aza ı görüşü ü ay e ka ul değilse de destekleyi i ahiyettedir. 305- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Gece a azı ızı so u u vitir tek yapı ız.

Mütercim: Yukarıdaki hadîs-i şerifte geçtiği gi i, u hükü deva lı olarak ge e a azı a kalk ayı adet edi e asha a göredir. Yoksa sü et ola , yat azda ö e, yatsı a azı da so ra he e vitir a azı ı kıl aktır. Sonra isterse kalkar, yine tehe üd a azları ı kılar. Artık vitir a azı ı iadesi veya tek ir rekât kılı ası gerek ez.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -159

YAĞMUR DUA“I BAH“İ 306- Abdullah (R.A.) den rivayet edil iştir: Allah ı ! Yusuf u yedi kıtlık yılı gi i yedi yıl ver u üşriklere, elki açlık o ları ter iye eder .

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Mekke i azılı üşrikleri i , elki yola gel eleri e vesile olur diye, Hazreti Yusuf za a ı da Mısır halkı ı uğratıldığı ve ta yedi yıl deva ede kıtlık ve açlığa ke dileri i de uğratıl aları a dua etti. Gerçekte ir yıl içi de Mekke ye ir da la yağ ur düş edi. Bu da dolayı fe a halde ir kıtlık oldu. Öyle ki, Mekke halkı leş ye eğe aşladı. Yer ve göğü du a kapladı. “o ra iraz i safa geldiler de, Mekke halkı tarafı da , Mekke reisi Ebû Süfyan seçilip Medine ye gö derildi. Hazreti Peyga eri huzuru a varıp. Ya Muha ed, se Allah a i adetli ve yakı lara iyilik et eyi e redersi ; Hâlbuki seni yakı akra a ola kav i Mekke de kıtlık ve açlıkta helak oldular. Rica ediyoruz, onlar için Allah Teâlâ da yağ ur isteyi iz, dua edi iz. Bu felâkette kurtulsu lar. “o ra biz de bu sebeple sana iman ederiz, dedi. Sonra Peygamber efendimiz dua buyurdu. Kıtlık ve pahalılık gitti, olluk ve ferahlık geldi. Ne var ki, Mekke liler yi e i a et ediler. Bu kıtlık ve perişa lıkları a işaret olarak evvel e: O halde (ey resulü se a ı aşikâre ir du a açlık ve kıtlık getire eği gü ü aza ı ekle mealindeki ayeti kerime nazil ol uştu. Duha sûresi. Ayet Mütercim: İhtiyaç za a ı da yağ ur duası içi a az eşrudur. Tıpkı u a a azı gi i cemaatle iki rekât kılı ır. “o ra ayra

a azı da olduğu gi i hut e oku ur ve dua edilir. Fakat i erde ol ayıp yerde oku ası üsteha dır. Bu, imameyn i görüşüdür. İ a Aza a göre, ayrı ayrı kılı ır, cemaatle kılı az. )a a ı ızda iki i a ı , kavli e göre hareket edil ektedir. Diğer üç ezhe i a ları a göre de hükü öyledir. 307- Enes ‘.A. de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ir u a gü ü i ere çıkıp hut e okurke taşra halkı da iri

es idi kapısı da içeri girdi. Hazreti peyga eri karşısı da ayakta durup Ey Allah ı ‘esulü; Kıtlıkta ve kuralıkta hayva ları ız helak oldu. Allah Teâlâ ya dua edi iz de ize yağ ur ihsa uyursu diyerek dilekte ulu du. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ü arek elleri i göğe doğru kaldırarak: Allah ı ! ize yağ ur ver, Allah ı ! ize yağ ur ver, Allah ı ! ize yağ ur ver, diye duada ulu dular. Hazreti Peyga eri duası üzeri e ulutlar gözüktü, se ayı kapladı. He e ardı da yağ ur yağ aya aşladı. Yedi gü deva lı yağdı. Ertesi u a gü ü yi e Hazreti Peyga er i erde hutbe okurken ay ı adam gelip Ey Allah ı ‘esulü, yağ uru eyda a getirdiği sellerde al ülkü üz hasar görüyor. Artık u yağ uru kesil esi içi dua edi iz diyerek yalvardı. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ü arek elleri i kaldırarak: Uzak çevreleri ize yağsı , üstü üze yağ ası ! Allah ı ! tepelere, dağlara, yüksek yerlere, vadileri içleri e ve

mer alara yağdır. diye dua uyurdu. Duada iraz so ra yağ ur kesildi. 308- Enes (R.A:) den rivayet edil iştir: Allah ı ! izi kuraklıkta kurtar. Allah ı ! izi kuraklıkta kurtar. Allah ı ! izi kuraklıkta kurtar.

Page 51: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

309- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri yağ ur yağarke : Allah ı ! a ı ız ve alı ız içi yararlı isa et (değ e olsu diye dua ettiler. 310- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: “a a rüzgârı, a a zafer getirdi. Ad kav i i helaki da de ûr atıda ese rüzgâr ile ol uştur. Mütercim: Badi “a a sa a rüzgârı, kuzey doğuda ese yeldir. Bazı kimselere göre, seher vakti de ese yeldir. He dek savaşı da düş a ları perişa ede rüzgâr u “a a rüzgârıdır. De ûr ora ise, u u aksi e olarak atı tarafı da ese rüzgârdır. Ad kav i i helak edilişi u rüzgârla ol uştur. 311- İ i Ö er ‘.A. den rivayet edil iştir: Allah ı ! Şa ı ızı ve Ye e i izi ize ü arek, kıl, diye Hazreti Peyga er dua, edi e asha ı kira : Ne id imîzi de..., dediler. Hazreti Peygamber: Allah ı ! Şa ı ızı ve Ye e i izi ize ü arek kıl. Ashab, tekrar dilekte bulunarak: Necid imizi de..., dediler. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri şöyle uyurdular: Orada Ne id ve Irak ölgesi de sarsı tılar ve fit eler isya ve ihtilâller ola ak ve şeyta ı oy uzu da orada

çıka aktır. Mütercim: Niteki u ölge, İsla tarihi de e ka lı ve e ağır olaylara sah e ol uştur. 312- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Gay ı a ahtarları eştir. Bu eş şeyi a ak Allah ilir: Yarı ola ak şeyi ki se ile ez. A aları rahi leri de ola ak

şeyi ki se ile ez. Hiç ki se yarı e kaza a ağı ı ile ez. Hiç ki se ha gi yerde öle eği i ile ez. Ki se yağ uru e za a gele eği i ile ez.

Mütercim: Bu eş hâdiseyi ayrı tıları ile ve gerçek yö leri ile Allah ta aşkası ile ez. A ak azı alâmet ve belirtiler meydana çıktıkta so ra, ir takı alât ve teçhizatla u larda azıları hakkı da ir takı tah i ve tespitlerde ulu ak

ü kü ise de, elirtiler ol ada u ları keşfet ek ve ayrı tıları ı il ek ü kü değildir. Bir de u eş şeyden, daha ilyo lar a gay i hâdiseler varsa da, u eş şeyi tayi et ekteki hik et, kâhi lerle ü e i leri , u ları bildiklerini iddia etmeleridir. Şerkavî şerhi de öyle de ektedir:

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -163

GÜNEŞ TUTULMA“I BAH“İ 313- Ebû Bekre (R.A.) de rivayet edil iştir: Gü eş ve ay kesi likle hiç ki se i ölü ü içi tutul azlar. Bu ları tutul aları ı görürse iz, size vaki duru

açılı aya kadar a az kılıp dua edi . Bir rivayette de: Lâki u ları tutul aları ile Allah Teâlâ kulları ı korkutur, buyrul uştur. Ya i kullar, ay ve gü eşi uğradığı değişikliklerde i ret alıp Allah ı üyüklüğü ü idrak etsi ler ve Allah ta korksunlar. 314- Muğîre ‘.A. den rivayet edil iştir: Gü eş ve ay kesi likle hiç kimsenin ölümü veya hayatı içi tutul azlar. Fakat u hali görü e a az kılıp Allah a dua

edin. 315- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Gü eş ve ay, Allah ı ayetleri de iki ayet kudret eseri dir. Bu lar, hiç ki se i ölü ü de veya hayatından dolayı

tutul azlar. Bu tutul a hali i gördüğü üz za a Allah a dua edi iz, tek ir getiri , a az kılı ız, fakirlere sadaka veri iz. Ey Muha ed ü eti! Vallahi, hiç ki se, kölesi i zi a et esi veya ariyesi i zi a et esi karşısı da Allah Teâlâ Hazretleri de daha kıska ç değildir. Muha ed ü eti! Vallahi, e i ildikleri i ilse iz az güler ve çok ağlardı ız. 316- Hazreti Aişe ‘.A. den rivayet edil iştir: Gü eş ve ay, Allah Teâlâ Hazretlerinin ayetlerinden iki ayettir. Hiç kimsenin ölümü veya hayatı için tutulmazlar.

Tutul aları ı görürse iz, a aza aşvuru ve Ce aat a azı a! diye de çağrılsı . 317- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir:

Page 52: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Hazreti Aişe valide iz, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di ize: İ sa lar ölü e ezarları da azab görecekler mi? diye sorunca, Hazreti Peygamber: O ka ir aza ı da Allah a sığı ırı . dediler. “o ra ka ir aza ı da Allah a sığı aları ı asha ı kira a e rettiler.

318- İ i Abbas (R.A.) dan rivayet edil iştir: Be gü eş tutul ası a azı da ike e eti gördü ve ir salkı a eli i uzattı . Eğer devşirseydi dü ya

durdukça ondan yerdiniz. Cehennem i de gördü . Bugü kü kadar korku ç a zara hiç gör e işti . Cehe e likleri çoğu u kadı lar olduğu u gördü Asha ı kira , — Niçin, ya Resûlallah? diye sordular. Hazreti Peygamber: — Na körlükleri de , uyurdu. E yakı ada ı a a körlük ederler. İyiliğe a körlük ederler. O larda iri e ütü

ir ö ür oyu iyilik etse , so ra se de hoşla adığı irşey görse, se de hiç hayır gör edi , der. 319- Ebu Mûsâ (R.A.) de rivayet edil iştir: Allah tarafı da vukua gele u âyetler gü eş ve ay tutul aları , hiç kimsenin ölümü veya hayatı içi değildir. A ak

Allah Teâlâ Hazretleri u larla kulları ı korkutur. Böyle ir hal gördüğü üz za a Allah a ibadete, duaya ve istiğfara aşvuru .

Mütercim: Ay ve gü eşi tutul aları za a ı da a az kıl ak i a ile eşrudur. Fakat Ha efî ezhe i de Cu a a azı gi i iki rekât olarak cemaatle kılı ır. Yal ız za a -ı sûre za ı sure ??? olarak Bakara sûresi gibi en uzun sûrelerden biri oku ur. Diğer üç ezhe e göre, yi e Cu a a azı gi i iki rekât ise de her rekât iki rükû ile eda edilir. Biri i rekâtı rükûu da aş kaldırılı a tekrar Fatiha ve za ı sûre oku ur ve iki i rükûda so ra se deye varılır. İki i rekât da ay ı şekilde kılı ır. Bu da, tutul a hali i açıl ası a kadar a az uzası diye yapılır. A ak, Cu a a azı da olduğu gibi hiçbir mezhebde hutbe yoktur. Ezan ve ikamet dahi istemez. Cemaati toplamak için cemaatle namaza diye davet yapıla ilir. 21 Ömer )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -1666

“EFERİ NAMA) BAH“İ 320- Ebu Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ ya ve ahiret gü ü e i a ede ir kadı ı , yir i dört saat süre ir yol uluğa, era eri de ahre i

ol aksızı çık ası aiz değildir. 321- İ ra ‘.A. da rivayet edil iştir: İ ra i Husay , ey Allah ı peyga eri, asuru da dolayı rahat a az kıla ıyoru , e yapayı ?, diye soru a Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Ayakta kıl; gü ü yet ezse oturarak ve gü ü u a da yet ezse ya üstü yatarak kıl.

Mütercim: Na azı terki veya vakti de ge iktiril esi içi hastalık se ep gösterile ez. İ a Aza Hazretleri e göre, ya üstü veya arka üstü yatarak, ü kü olduğu şekilde i â aş veya vü ut işareti ile a azları vakti de kıl ak gerektir. İ â et eye gü ü yet eye hastada a az düşer. Fakat İ a Şafii ye göre, göz veya kalp i ası a gü ü yete ki se,

a azı ı kılar. Şerkavî şerhi de u şekilde yazılıdır. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -167

TEHECCÜD Na azı BAH“İ

322- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ge e tehe üd a azı a kalktığı za a şu duayı okurlardı: Allah ı ! “a a ha d olsu . Gökleri , yeri ve o lardaki varlıkları kayyi i (kayyumu ???) sensin. Hamd olsun sana.

Gökleri , yeri ve u lardaki varlıkları âlik ve sahibi sensin. Hamd olsun sana Göklerin ve yerin nurusun sen. Hamd olsun sana Göklerin ve yerin mutlak hâkimisin sen. Hamd olsu sa a. “e haksı , vadi haktır, ülakatı haktır, sözü haktır, e et haktır, ehe e haktır. Peyga erler haktır, Muha ed haktır ve kıya et haktır. Allah ı ! Yal ız sa a tesli oldu . Yal ız sa a i a etti . Yal ız sa a el ağladı . Yal ız sa a yö eldi . Yal ız sa a dava ı açtı . Yal ız se i hük ü e üra aat etti . Takdi ettikleri i, tehir ettikleri i, gizli yaptıkları ı, aşikâr yaptıkları ı a a

ağışla. Ö e ala se si . Geri ıraka se si . Ta rı yal ız se si . “e de aşka Ta rı yoktur. Kudret ve kuvvet yal ız Allah iledir. 323- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir:

Page 53: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

‘üya da ehe e i ve ta ıdığı azı kişileri, görüp ehe e de Allah a sığı dı . Bir elek a a, kork a, dedi. “o ra u rüya ı he şire Hafsa ‘.A. vasıtasıyla Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine arz ettirdim. Bu u üzeri e Peyga er şöyle uyurdu: A dullah e iyi i sa ! Keşke ge eleri de a az kıla ilse. Artık u vak ada so ra İ i Ö er, ge eleri pek az uyurdu.

Mütercim: Tehe üd ge e a azları kıla ki se ehe e de kurtulur a ası ı u hadîs-i şerif taşı akla u a az ihtilafsız sünneti müekkededir. 324- Hazreti Ali ‘.A. de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ir ge e seher vakti e doğru Hazreti Ali ve Hazreti Fatı a ı ha eleri e teşrif et işlerdi. O lar he üz yatakta idiler. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er, Siz (geceleyin) namaz kıl ıyor usu uz? uyurdu. Hazreti Ali şu eva ı verdi: Ya Resûlallah, ruhları ız Allah ı kudret eli dedir, dilediği zaman bizi uya dırır. Hazreti Peygamber bu cevapta e u ol adığı a işaret olarak ü arek eli i dizi e vurdu ve şu ayeti kerimeyi okuyarak ayrıldı: And olsun ki, biz insanlara bu Kur an da her çeşit ör ek verdik. Ne var ki, i sa ı e çok yaptığı şey tartış adır. (Kehf

sûresi: Ayet 54). 325- Muğîre ‘.A. den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, a az kılarke o kadar ayakta durur ve kıraati uzatırdı ki, ü arek ayakları şişerdi. Bu hali i göre ashap: Ya Resûlallah, geç iş ve gele ek gü ahları ızı ağışla dığı ı Ce a -ı Hak Kur a ı Kerim de üjdele işke , siz u dere e ke di izi i adete verip yoruyorsu uz, de eleri üzeri e şu eva ı uyurdular: O halde çok şükrede ir kul ol a gerek ez i? Allah Teâlâ Hazretleri, e i ağfiret uyurduğu da dolayı

ke âl üzere şükrü ü ifa et ek içi , ge e ve gü düz se deye kapa ıp O na ibadet etsem yeridir. 326- Abdullah, bin Amr bin El-As Hazretleri de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ nezdinde en makbul namaz Davud Aleyhisselâm ı a azı ve Allah Teâlâ katı da e ak ul oruç da

Davud u oru udur. Ge e i yarısı ı uyur, üçte iri i ihya eder ve so ra altıda iri i uyurdu. Bir gü oruç tutar ve ir gün yerdi. 327- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: “izde iri iz uyuyu a Şeyta o u e sesi e üç düğü vurur. Her düğü ü, uzu ir ge e var, uyu! diyerek vurur.

Eğer uya ır da, Allah ı zikrederse tes ih, tehil eder veya Kur a okursa ir düğü çözülür. A dest alırsa ir düğü daha çözülür. Na az kılarsa ir düğü daha çözülerek hareketli ve eşeli olur. Aksi takdirde a eviyatı ozuk ve tembel olarak kalkar. 328- Abdullah (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzurları da, irisi i , ütü ge e uyuyup sa ah a azı a kalk adığı söyle i e, şöyle uyurdular: O u kulağı a şeyta işedi. 329- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Her gece Rabbimiz Teâlâ ve tekaddes Hazretleri i rah eti , ge e i üçte iri kalı a dü ya göğü e i erek, a a

dua ede var ı, duası ı ka ul edeyi ; e de isteye var ı, istediği i vereyi ! a a istiğfar ede var ı, ke disi i ağışlayayı , uyurur.

Mütercim: Bu hadîs-i şerif üteşa ihatta olup üteahhir âlimler e tevil edil iştir. Ge e vakti i so üçte iri i adetleri ka ul za a ıdır. Bu za a da i adet ede ler, hususiyle Allah Teâlâ Hazretlerinin lütuf ve keremine ererler. Allah ı rızası a uygu ki selerde olurlar. Yoksa Ce a ı Hak i ek ve çık akta ü ezzehtir. 330- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Hazreti Aişe: Ya Resûlallah, vitir a azı ı kıl ada ı uyuya aksı ? diye soru a Hazreti Peyga er şöyle uyurdular: Ya Aişe! Be i gözleri uyur; fakat kal i uyu az.

331- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Ya Bilâl! Müslü a lıkta işlediği e ü it veri i a eli a a a lat; çü kü e ette dolaşırke ö ü de se i ayak

seslerini duydum. Hazreti Bilâl şu eva ı verdi: Ya Resûlallah! Ge e veya gü düz vakti her a dest aldığı da, utlaka o a destle asi i olduğu kadar a az kıları ki, u da daha ü it veri i ir a el işlemedim.

Page 54: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

332- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mes idi şerifi iki direği arası a ağlı ir ip gördü. Bu ip edir? diye sordu. Asha , )ey e valide iz i ipidir. Kesildiği za a tutu ur, dediler. Bu u üzeri e Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Hayır, o ipi çözü ! Her iri iz e ali kadar a az kılsı . Me ali kesili e de otursu .

333- Abdullah bin Amr (R.A.) de rivayet edil iştir Abdullah! falanca gibi olma. O geceyi ihya ederdi; sonra gece a azı ı ıraktı.

334- Ubade bin Samit (R.A.) de rivayet edil iştir: Her kim, gece uykusundan uyanarak, Allah ta aşka ilâh yoktur. Birdir. Ortağı yoktur, ülkler O nundur. Hamd

O adır. O, her şeye kâdirdir. Allah a hamd olsun. Allah ı oksa lıklardan tenzih ederim. Allah ta aşka i adete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Allah en uludur. Kuvvet ve kudret ancak, Allah iledir, dedikten sonra, Allah ı e i ağışla, derse yahut dua ederse o u duası ka ul olu ur ve eğer a dest alır a az kılarsa, a azı ak ul olur. 335- Cabir (R.A.) de rivayet edil iştir: “izde iri iz ir işe teşe üs ettiği za a , farz a azda ayrı olarak iki rekât a az kılsı ; so ra şu duayı yapsı : Allah ı ! İl i e daya arak se de hayır istiyoru . Kudreti e daya arak kudret istiyorum. Senin nihayetsiz

kere i de istiyoru . “e güçlüsü , e ise güçsüzü . “e ilirsi , e ise ile e . Gay ı yegâ e ile se si . Allah ı ! Eğer u iş, se i ilâhî ve ezelî il i de, di i , hayatı ve akı eti veya şi diki hali ve gele eği içi hayırlı ise o u a a ukadder kıl, o u a a üyesser kıl, so ra o işi i ereketli kıl. Eğer u iş, se i ilâhî ve ezelî il i de, di i , hayatı ve akı eti veya şi diki hali ve gele eği içi hayırsız ise o u aşı da defet, e i de o da uzaklaştır. Ba a, erede olursa hayırlısı ı ver. “o ra e i, verdiği e razı kıl. İstihare yapa kişi, u iş, derke ihtiya ı ı elirtir, buyurdu.

336- Abdullah El-Müzenî (R.A.) de rivayet edil iştir: Akşa ı farzı da ö e a az kılı ız, akşa ı farzı da ö e a az kılı ız, akşa ı farzı da ö e a az kılı ız;

a ak isteye kılar. Üçü ü defası da u u isteğe ağla ası, Müslümanlar tarafı da akşa ı ilk sü eti olarak ka ulle esi i iste ediği içi dir. Mütercim: . Hazreti Peyga er akşa ı farzı da ö e a az kıl ayı üç defa tekrarladı. Üçü üde, dileye e göre, uyurdu. İsteye kılar iste eye kıl az. Böyle uyur aları da, ütü i sa ları u a azı deva lı ir sü et ka ul et eleri i iste edikleri de dolayıdır. Şafii ve Ha eli ezhe leri e göre, akşa a azı da ö e iki rekâtlık kısa ir a az kıl ak üsteha dır. Delilleri de u hadîs-i şeriftir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -174

MEKKE VE MEDİNE ME“CİDLERİNDE NAMA)IN FA)İLETİ 337- Ebû Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Ancak üç mescit içi sefere çıkılır: Mes idi Hara Mekke de) Mescidi Resul (Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine de),

Mescidi Aksa (Kudüste). Mütercim: Di î esaslarda sayarak, özellikle içi de a az kıl ak içi u üç es idde aşkası a yol uluğa çıkıl az. A ak seyahat aksadıyla veya ticaret veya ilim tahsili için her zaman her yere gidilebilir. Bu hususlar. Şerkavî şerhi de yazılıdır. “eddi rahl yapıl az de ek, deveye se er ve yük ağla az; ya i yükler ağla ıp ta yola çıkıl az, de ektir. 338- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Be i şu es idi de kılı a a az, Mes idi Hara da aşka diğer mescitlerde kılı a i a azda daha hayırlıdır. 339- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Evi le i eri i arası e et ahçeleri de bir bahçedir. Minberim de (cennetteki kesver) havuzumun

üzerindedir. Mütercim: Ravza-i mutahhare veya muattara denilen bahçe, Haceri Esved gibi, cennetten i iş ve akledil iş ol ası muhtemeldir. Yahut kıya et gü ü de ‘avza-i Muattara ayniyle cenneti alâ ya aklolu a aktır. Yahut Ravza-i Muattarada i adet ede e eti alaya ulaşır. Bu ihti alleri topla ası da ir zıddiyet yoktur. 340- Abdullah (R.A.) dan rivayet edil iştir:

Page 55: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peyga er efe di iz a azda ike ke disi e selâ verilirdi. Bu u üzeri e şöyle uyurdular: Na azda i sa ı ağlaya ir eşguliyet vardır. onun için namazda olana selam verilmez.

341- Muaykı ‘.A. da rivayet edil iştir: Secde ederke toprağı düzleye ki seye Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Yapman gerekiyorsa bir hareketle yap. “e de yeri i toprağı ı, utlaka gerekli ise, eli i ir hareketi ile düzelt.

Fazla hareket a az içi sakı alıdır. Hanefi mezhebi de ir rükü de üç kere el hareketi a azı ozar. Na azı ozul adığı görüşü de ola ezhe lere göre, bu gibi hareketler huzura engeldir. 342- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Bu lar gü eş ve ay tutul aları Allah ı âyetleri de iki âyet kudret eseri dir. Bu hali gördüğü üz za a , açılı aya

kadar a az kılı . Şu aka ı da gü eş tutul ası a azı da ike , a a vaat edile her şeyi gördüm. Hatta ileri atıldığı ı gördüğü üz za a e e ette ir salkım almak arzusu u duy uştu . Gerilediği i gördüğü üz za a da, cehennemi gördüm, kendi kendini kemiriyordu. Cehennemde Amr bin Lühayy i gördüm. Develeri salma eden putlar uğru a aşı oş salıveril eleri adeti i çıkara odur.

343- Câbir (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ke disi e a azda ike selâ vere Ca ir Hazretleri e, a azı ta a ladıkta so ra şöyle uyurdular: “elâ ı ı al a a sade e a azda oluşu a i oldu. Çeşitli hadiselerde , a ladığı ıza göre, ö eleri a az

es ası da selâ verip al ak ve hatta dü ya kelâ ı ile et ek vardı. “o ra ütü u lar kaldırıldı. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -177

NAMA)DA YANILMA “ehiv BAH“İ

344- Abdullah (R.A.) da rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ir öğle a azı ı hik et gereği eş rekât kılıp selâ veri e, asha ı kiramdan biri sordu: Ey Allah ı resulü, öğle a azı arttı ı? Peyga er Efe di iz, ne oldu? ve Ebû Hureyre nin rivayetine göre; doğru u söylüyor? buyurdu. Ashap; ya Resûlallah, a azı eş rekât kıldı ız, dediler. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, he e ya ıl a sehiv se desi olarak iki se de ettiler. Mütercim: Ha efî i a ları u hadîs-i şerifte ya ıl a se desi i selâ da so ra olduğu hük ü ü çıkardılar. Şafii i a ları ise, ya ıl a se desi selâ da ö edir, diyorlar. Bir de a azda so ra ko uş ada a azı ozul a ası, Peyga erliği özellikleri de dir. Bu u açıkla ası ve sayılı hadîs-i şeriflerde geçti. İ a eşi i rekâta kalkı a, i a a uyul az; eğer ile ile uyulursa, cemaati a azı ozulur. 345- Ümmü Seleme (R.A.) de rivayet edil iştir: E û Ü eyye kızı Ü ü “ele e ! İki di farzı da so raki iki rekâtı sordu . Bu u se e i şu: Ba a A dülkays

kabilesinden insanlar geldi ve e i, öğle farzı da so raki iki rekâtta alıkoydular. İşte u iki rekât, o iki rekâttır. Mütercim: Bu hadîs-i şerif i a Şafii Hazretleri i delili olup sü etleri kazası üsteha ka ul edil iştir. İ a Aza Hazretleri e göre, yal ız sa ah a azı ı farzı ile era er kazaya kala sü eti, öğle vakti de ö e farz ile kaza edilir. Öğle vakti giri e yal ız farz ı kaza edilir. Diğer sü etler vakit çıktıktan sonra kaza edilmezler. Farzdan önce kılı a aya öğle a azı ı sü eti iki di vaktine kadar kaza edilir. İki di vaktinde kaza edilmez. Bir de hangi nafile

a az olursa olsu , o a aza aşladıkta so ra herha gi ir se ep ile ozul uş olursa u a azı kazası i a Azam a göre farzdır. Şafii ve Ha eli ezhe leri de kazası lâzı gel ez. Nafile oruç vesair ibadetler de böyledir.25

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -178

CENA)E BAH“İ 346- Ebû Zer de ‘.A. rivayet edil iştir: ‘a i de a a ir ha er i geldi ve şu ha eri veya üjdeyi verdi: Ümmetimden her kim, Allah Teâlâ ya hiç ir şeyi ortak koş a ış olarak ölürse e ete girer. Ben (Ebû Zer), Ya Resûlallah! dedi , zi a et iş ve hırsızlık yap ış olsa da ı? )i a etse de, hırsızlık yapsa da gire ektir , buyurdu. Mütercim: Ehlisünnet i a ı da zi a ye hırsızlık gi i üyük gü ahları işle ek ü i i i a ı ı silip götür ez. A ak u ları hara say ak ve hafife, eğle eye al ak i a sızlık olur. Bu ları gü ah olduğu a i a arak işleyip i a la ahirete

Page 56: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

göçe ki seye, gü ahları da dolayı Allah dilerse cehennemde azab çektirdikten sonra cennete koyar ve dilerse ağışlayarak şirk gü ahı işle ediği içi doğruda doğruya e ete koyar. Fakat kul hakları eselesi de, hak

sahipleri i e u et ede e ete giriş yoktur. Burada hakları öde esi gerekir. A ak Ce a ı Hak dilerse ahirette hak sahipleri i e u ederek kulu u, sevdiği kul ise, u üşkül duru da kurtarır. 347- Abdullah (R.A.) de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri e ir şeyi ortak koşarak öle ki se ehe e e girer. Cehe e de deva lı kalır.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifi rivayet ede İ i Mes ud der ki, Bu hadîs-i şerifte şu hük ü çıkardı : Allah a ortak koş aksızı öle kimse cennete girer. 348- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir. Müslü a ı Müslüman üzerinde beş hakkı vardır: — Selâm almak, 2 — Hasta ziyareti 3 — Ce azeleri teşyi

edilmesi 4 — davetlere icabet, 5 — Aksırıp ta, Elha dülillâh, diye e Yerha ükellah, de ek. 349- Ümmü l-Alâ (R.A.) de rivayet edil iştir: Misafir olarak evimizde kalan Muhacirlerin ileri gelenlerinden Osman bin Mez ûn u vefatı üzeri e teçhiz ve tekfi i de bulunmak üzere Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem evi izi teşrif uyur uşlardır. Ce azesi hazır olu a, e o u , hakkı da iyi şehadette ulu du ve: Ey “âi ! Allah Teâlâ Hazretleri se i rah eti e eriştirsi . Ahirette se i yeri mutlaka cennettir, dedim. Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri a a şöyle uyurdular: Yeri i e et olduğu u erede iliyorsu ? Ben de: Ya Resûlallah, Osman bin Mez u gi i öyle i adetle eşgul

olan bir kimse ye Allah Teâlâ ikra ve ihsa et eyip de ki e ede ek, dedi . Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Osman bin Mez un a geli e, hiç şüphesiz o a yakî gerçekleri apaçık ildire ölü gel iştir. Vallahi, e de o a

kesi likle hayır dile ekteyi . Vallahi, ke di Allah ı resulü olduğu halde a a asıl ua ele edile eği i bilemiyorum. Mütercim: Ba a ve size e yapıla ağı ı il iyoru . mealindeki Ahkaf sûresinin 9. ayetine uyan bu hadîs-i şerif, şu ayeti

kerimeden önce varit ol uştur: Allah se i geç iş ve gele ek gü ahları ı ağışla ıştır. (Fetih sûresi: ayet 2). Bu ayeti keri e ile Hazreti peyga er de ütü ol uş ve ola ak şeyleri ildir iştir. Yahut dü ya ve ahirette hakkı ızda

e işle yapıla ağı a dair tafsilât üzere ilgi eşer içi ü kü değildir. Yoksa ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri kendisi ahlûkatı e üstü ü olduğu u kesi likle ilirdi. Ayrı a dü yada iyi ir hal üzere olup ahirete göçe leri rah etle a ıl ası ve o lar hakkı da iyi za da ulu ul ası

eşrudur. Ce a ı Hakk ı vadi üzere e et ehli de oldukları a iyi za da ulu uruz. A ak e etle üjdele e o kişi gi i, hakları da delil ulu a ları uhakkak e etlik oldukları a i a ırız; fakat hakları da öyle delil bulunmayanlar içi öyle ye i le ve kesi likle şehadet edil esi eşru değildir. 350- Cabir (R.A.) de rivayet edil iştir: Uhud savaşı da Hazreti Ca ir i a ası A dullah El-Ensarî (‘adıyallahu Anh) şehit oldu. Ölümü için Fatı a adı daki kız kardeşi ağlıyordu. Bu kadı ı hem müjdelemek ve hem teselli etmek yolunda Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Ağlasa da olur, ağla asa da.. Çü kü siz o u kaldırı aya kadar elekler, ka atlarıyla o u gölgele dir eye devam

ettiler. 351- Enes (R.A) den rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i , Şa a ağlı Belka dolayları da vuku ula Mûte savaşı a gö derdiği üç i kişilik irliği ku a da ı )eyd i Harise idi. Bu ları sefere çıkarırke Hazreti peyga er şu tali atı ver işti: Eğer Zeyd şehit düşerse Cafer i E i Tali ku a da dır. O da şehit olursa A dullah i ‘evaha ku a da dır. Sonra bunlar Mûte de düş a la karşılaşıp uhare eye aşladılar. Gerçekte ir gü içi de )eyd şehit ol uş, Caferi Tayyar şehit ol uş, so ra A dullah i ‘evaha şehit ol uştu. “o ra irlik ku a da sız kal ası , diye duru i a ı Halid i Velid ko uta oldu. Bu olayları ereya sırası da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Allah tarafı da vahiy gelerek duru a vakıf olu a şöyle, uyurdu: “a ağı )eyd aldı ve şehit oldu. “o ra Cafer aldı, o da şehit oldu. “o ra A dullah i i ‘evaha aldı, o da şehit oldu.

Bu ları a latırke ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ü arek gözleri de yaşlar oşa ıyordu. “o ra sa ağı, ke disi e ko uta lık payesi veril eye Halid i Velid aldı ve o a kapı açıldı. 352- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: i sa lar içi de, he üz ulûğ çağı a er e iş üç ço uğu öle ir ki seyi u lara erha eti yüzü de e a ı Hak

kesi likle Ce ete koya aktır.

Page 57: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

353- Ümmü Atiyye (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kızı )ey e i e azesi i yıka akta ola kadı lara şöyle uyurdu: O u e azesi i üç kere, eş kere veya gerekli görürse iz daha fazla, su ve “idr ir çeşit te izlik addesi ile

yıkayı ız. “o u usu da kâfur veya ir iktar kâfur kulla ı ız. İşi izi, itiri e de a a ha er veri iz. Hazreti Peyga er ize ke di futası ı verdi ve şöyle uyurdu: Bu u o a iç gö leği yapı ız. Bir rivayette de şöyle uyur uştur: O u tekli olarak üç, eş veya yedi kere yıkayı ız. Yıka aya sağ tarafları da ve a dest azaları da aşlayı ız.

Ümmü Atiyye der ki: Biz, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i kızı )ey e i e azesi i yıkarke Hazreti Peyga er ya ı ıza gelip ize u ları e ret işti. 354- İ i Abbas (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ir ihra lı ı Arafat ta vefat et esi üzeri e şöyle uyurdu: O u su ve “idr ile yıkayı ız ve iki parça ku aşla kefe leyi iz. O a ha ût ir çeşit güzel koku sür eyi iz ve aşı ı da

ört eyi iz. Çü kü o, kıya et gü ü de tel iye getirerek LEBBEYK ALLAHÜMME LEBBEYK... diyerek ahşere kaldırıla aktır. 355- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Mü afıkları aşı A dullah i Ü ey ölü e, asha ı ileri gele leri de iri ola oğlu Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelip: Ya Resûlallah, a a öldü. O a kefe le ek içi lütfe gö leği izi veri ve e aze a azı ı da kıldırı ız, diyerek ri ada ulu du. Hazreti Peyga er u dileği ka ul ederek gö leği i verdi, he de e azesi hazırla ı a: Ba a ha er veri de a azı ı kıldırayı buyurdu. Sonra bu emre uyularak Hazreti Peygambere haber verildi. Ce a ı Peyga er e aze a azı ı kıl ak isteyi e Hazreti Ö er ‘.A. : Ya Resûlallah! Ce a ı Hak

ü afıklara e aze a azı kıl akta sizi e et edi i? diyerek Peyga eri izi arkada hırkası a asıldı. Bu u üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Be , iki seçe ek arası da ulu uyoru . Ce a ı Allah, Mü afıklar içi ister ağfiret dile, ister ağfiret dileme; onlar içi yet iş kere ağfiret dilerse de, Allah o ları zi har ağışla aya aktır, uyur uştur. Ce a ı Peyga er, ü afık Abdullah bin Übey i e aze a azı ı kıldırdı ve so ra şu âyet i di: O ü afıklarda öle lerin hiç birine hiç bir zaman e aze a azı kılma. (Tevbe 84)

356- Ü ü Ha î e ‘.A. de rivayet edil iştir: Allah a ve ahiret gü ü e i a ede ir kadı ı , ko ası da aşka ölüsü e, üç gü de çok yas tut ası aiz değildir.

Ko ası a ise dört ay o gü yas tutar. Ko ası öle ha ı ha ile ise, ço uğu u doğuru aya kadar, ha ile değilse dört ay on gün süslenemez.) Mütercim: Vefat ede erkeği karısı, ister zifaf olsu ve ister zifaf ol ası , dört ay o gü de ö e ko aya vara adığı gi i, süslenemez de... 357- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ir ezarı ya ı aşı da ağırıp ağla akta ola ir kadı ı ya ı da geçerke ona, Allah ta kork ve sa ret, uyurdular. Kadı , ke disi e öğüt vere i ki olduğu u il eyerek: Haydi ada , ke di işi e git. Be i aşı a gele usi et se i aşı a geleydi, se de e i gi i ağlardı , dedi. “o ra, u ha ı a, öğüt vere i Hazreti Peyga er olduğu ha eri verili e, ha ı he e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in saadet hanelerine gitti. Aman ya Resûlallah, sizi ile edi kusuru u ağışlayı ız ve he de u da so ra artık ağla aya ağı sa rede eği , diye özür diledi. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: “a ır, a ak ilk sad ede sarsı tıda ö e lidir. Allah katı da ak ul ola sa ır, usi eti ilk geliş a ı da yapıla

sa ırdır. 358- Üsâ e i )eyd ‘.A. de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i kızı )ey e , hasta ola ço uğu u öl ek üzere ulu duğu u a ası a

ildirerek ziyarete gel eleri i istedi. Hazreti Peyga er selâ la era er kızı a şu ha eri gö derdi: Verdiği de, aldığı da Allah ı dır. Her varlığı Allah katı da elirli ir süresi vardır. “a retsi ve Allah ta mükâfat

beklesin. Hazreti Zeyneb, Allah a a d vererek tekrar a ası ı gel esi içi ha er gö derdi. Bu u üzeri e o a da ya ı da ulu a sa d bin Ubâde, Muaz bin Cebel, Übeyy bin Kâ , )eyd i “a it ve daha aşkaları ile )ey e in evine gittiler. Hasta ola ço uk, ölü sa ıları içi de olduğu halde Hazreti Peyga eri ku ağı a verildi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ü arek gözleri de yaş dökül eğe aşladı, sessiz e ağladı. “a d bin Ubâde: Ey Allah ı ‘esulü ize sa ır tavsiye ettiği iz halde siz ağlıyorsu uz, deyi e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu:

Page 58: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Allah tarafı da kulları ı kalpleri e verile ir erha ettir u. Şüphesiz Ce a ı Allah, kulları da erha etli olanlara rahmet eder. Mütercim: Bağırıp çağır aksızı sessiz e ağla akta ir eis yoktur. Çü kü ağla ak şefkat ve erha et eseridir. 359- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i uhtere kızı Ü ü Gülsü Hazreti Os a ı zev esi vefat ettiği za a ezarı ı ke arı da otururke ü arek gözleri de i i ta esi gi i yaş dökülüyordu. Ce aze ka re i dirile eği za a

Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: İçi izde u ge e guslü gerektire ir iş yap aya ki se var ı? E û Talha, e varı , dedi. Hazreti Peygamber: O halde sen in! buyurdu. O da Ümmü Gülsüm ün kabrine indi.

Mütercim: Bunun hikmeti Hazreti Osman (R.A.), zevcesi Ümmü Gülsüm ü vefatı a ihti al ver ediği içi o ge e, ariyeleriyle

ü ase ette ulu uş. Bu hale işaret olarak Hazreti Peyga er ka re gir ekte Hazreti Os a ı ahru ıraktı. Bütün hadîs âlimleri öyle ir açıkla a yap ışlardır. 360- Hazreti Ömer de rivayet edil iştir: Ardı da ailesi de azıları ı ağla aları yüzü de ölü kesi likle aza görür.

Feryad ederek, çırpı arak, üst aş yırtarak ve dövü erek ağlayıp sızla alar yüzü de ölü aza çeker. Yahut arkası da ağıt yakıl ası gi i şeyleri vasiyet ede ölü içi dir u aza . 361- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ, Hazretleri, ardı da ailesi i ağla ası yüzü de kâfir ölü ü aza ı ı arttırır.

362- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, öle ir Yahudi kadı ı a yakı ları ı ağla akta oldukları ı görerek şöyle uyurdu: O lar, o öle kadı a ağlıyorlar, o da ka ri de aza çekiyor. 363- Muğîre (R.A.) de rivayet edil iştir: Ardı da ağıt yakılarak ağla a ölüye, ağıt deva ettikçe aza edilir.

364- Abdullah (R.A.) da rivayet edil iştir: Ölü içi yüzleri i döve ler, yakaları ı yırta lar ve ahiliyet âdeti üzere ağırıp çağıra lar izde değildir. (Bu adet

sü eti de ve şeriatı da değildir. Bu hara ise de küfrü gerektir ez. 365- Sa d İ -i Ebi Vakkas) (R.A.) dan rivayet edil iştir: Veda Ha ı da Mekke de ağır hastala dı . Duru u u sor ak üzere ara sıra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem

e i ziyaret edip şeref verirlerdi. Ke dileri e dedi ki, ya Resûlallah, hastalığı ı ağırlığı ı görüyorsu uz. Be oldukça mal-mülk sahibi ir ada ı . Bir kızı da aşka vârisi yoktur. Bu iti arla alı ı üçte ikisi i hayır yolları a sarf edilmek üzere vasiyet edeyim mi? diye sordum. Hazreti Peygamber: Hayır, uyurdu. Yarısı ı vasiyet edeyi , dedi . Hayır, uyurdu. Üçte iri i vasiyet edeyi , dedi . Şöyle uyurdular: Üçte bir olur ve üçte bir de büyüktür, (veya)

çoktur. Senin, varislerini zengi olarak ırak a , o ları aşkaları a avuç aça yoksullar olarak ırak a da hayırlıdır. Niteki Allah rızası ı dileyerek aile içi yaptığı her har a a karşılığı da uhakkak ükâfatla dırılırsı . Hatta karı ı ağzı a koyduğu lok a karşılığı da ile. Dedim ki: Ey Allah ı peyga eri! Arkadaşları da so ra geri kal ış sayıla ak ıyı ? Hastalığı se e iyle urada kalırsa hi reti e ve a eli e ir zarar gele ek i? Buyurdular ki: “e hastalığı se e iyle geri kalsa da işleye eği her sâlih amel karşılığı da dere e ve aka ı kesi likle

yüksele ektir. “o ra, u arı ki, se halef olarak daha uzu yıllar yaşaya ak sı ve se de irçokları fayda göre ek, irçokları da hüsra a uğraya aktır. Allah ı ! Asha ı ı hi retleri i geçerli kıl. O ları gerisin geri çevirme. Fakat biçare

Sa d bin Havle Mekke de vefat edecek olursa, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) onun için üzülecektir. Mütercim: Bu hadîs-i şerif, peyga erliği u izeleri de olup ütü Irak ölgesi i feth ede ve Kisrâ ı taç tahtı ı ala Sa d bin E î Vakkas ol uştur. 366- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Hazreti Cafer Tayyar ı vefatı da kadı ları ı yüksek sesle ağladıkları Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e haber verildi. Hazreti Peygamber bu haberi getirene: Git, o ları e et, uyurdu. Ada tekrar gelerek Ya Resûlallah, benim

Page 59: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

sözü ü di le iyorlar dedi. Böyle e ada üç defa gelip gitti. Hazreti Aişe, üçü üsü de Hazreti Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i şöyle uyurduğu u söyledi: O kadı ları e et ve gerekirse ağızları a toprak saç.

367- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Ebû Talha ı ço uğu vefat etti. Vefat es ası da E û Talha evi de yoktu. Evi e dö düğü za a , ço uk asıl oldu? diye karısı a sordu. Karısı: Ço uk rahatladı ve za ederi ağrıları di di dedi. Böyle e ölü ü ü o a içi ko ası da gizledi. E û Talha, ço uğu iyileştiği i za ederek o ge e ha ı ı ile irleşti. “o ra sa ah olu a gusledip a aza giderke ailesi ço uğu vefat et iş olduğu u söyledi. E u Talha ı a ı sıkılıp ailesi e iraz darıldı ve sa ah a azı a gitti. Ce aatle a az kıldıkta so ra karısı ı u hareketi i ve u dere e sa rı ı Hazreti Peyga ere arz etti. Hazreti Peyga er, ço ukları ölüp de öyle sa ırlı davra a karı-ko a içi şöyle uyurdular: Allah Teâlâ bu gecenizde sizi

ü arek kıl ış ola ilir. Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in peygamberlik mucizelerinden olarak, gerçekten Ebu Talha ı zev esi o ge e ha ile kaldı. “o ra ir oğlu doğdu ve o a A dullah is i verildi. A dullah üyüyü e çok ü kaza dı ve soyları da evlat ve toru lar çoğaldı. 368- Enes(R.A.) den rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i oğlu İ rahi ‘.A. ölü döşeği de ike Hazreti Peyga er in gözlerinden yaş dökül eğe aşladı. Ya ı da ulu a A durrah a Bi Avf, ey Allah ı ‘esulü siz de i ağlıyorsu uz? Dedi. Bu a eva e Hazreti Peyga er şöyle uyurdular: Ey Avf ı oğlu A durrah a ! Bu ir erha et ve şefkat eseridir. za ettiği iz gi i ir sa ırsızlık değildir göz ağlar

ve kalp kederlenir; fakat Rabbimiz Teâlâ Hazretleri i hoş ut ol aya ağı söz söyle eyiz. İ rahi ! Ayrılışı yüzü de çok kederliyiz. 369- İ i Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Sa d i U âde ‘.A. Hazretleri i hastalığı se e iyle hatırı ı sor ak üzere ziyaretlerine gitti. Sa d Hazretleri ko aya gir işti. ‘esûl-i Ekre , ya ı da ulu a asha ı kira a, Öldü mü? diye sordular. O lar: Hayır, he üz vefat et edi, dediler. Fakat hasta ı u ağır duru u da ötürü Hazreti Peyga er ağladı ve ya ı da ulu a lar da ağladılar. Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri buyurdular: Dikkatle dinleyiniz! Allah Teâlâ Hazretleri, gözü ağla ası ve kal i kederle esi ile aza et ez; lâki Peyga er

dili i işaret ederek u u yüzü de aza veya rah et eder ve ardı da ailesi i ağla ası yüzü de ölüye aza edilir. 370- Âmir bin Rabia (R.A.) de rivayet edil iştir: Biriniz cenaze görür de onunla yürümeyecek olursa, cenaze geçinceye kadar yahut geçmeyerek önünde yere konuncaya kadar ayakta dursun. Mütercim: Otur akta ola ki se i , geç ekte ola e aze içi ayağa kalk ası, eğer ada ayakta veya hayva a i iş ise cenaze geçinceye kadar beklemesi azı âlimlere göre üsteha dır. Fakat İ a Aza , İ a Şafii, İ a Malik ve İ a E u Yûsuf hazretleri e göre, e aze içi ayağa kalk a ı lüzu u a dair ütü hadîs-i şerifleri hük ü kalk ış,

eshedil iştir. Bir de, ayağa kalk a ı hik eti, ölü de i ret al ak içi veya e aze i ya ı da ulu a elekler içindir, dediler. 371- Cabir (R.A.)den rivayet edil iştir: Ce azeyi gördüğü üz za a he e ayağa kalkı ız. 372- Kays ve Sehl (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ir e aze geçerke ayağa kalkı a, ke disi e: Ya Resûlallah, bu Yahudi e azesidir, de ildi. Bu u üzeri e şöyle uyurdular: i sa değil i?

373- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Ce aze ta uta ko ulup i sa lar tarafı da o uzda taşı ı a, eğer iyi ki se ise, e i ça uk götürü , der. Kötü ki se

ise: Eyvah! Beni nereye götürüyorsu uz? der. O u feryadı ı i sa da aşka her şey işitir. Eğer i sa işiteydi, ayılır düşerdi. 374- Cabir (R.A.) de rivayet edil iştir:

Page 60: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bugü Ha eşî lerden sâlih ir ada vefat etti. Kalkı , o a e aze a azı kılı ! Ha eşista hükü darı Ne aşî yi kastettiler buyrulmaktadır. Bu hadîs-i şerif, uzakta öle Müslümana e aze a azı kılı ası ı eşruiyeti e dairdir. 375- Ebu Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Ce azeyi ça uk ileti iz. Eğer iyi ki se ise, ir a ö e o a ilete eği iz ir hayırdır. İyi ki se değil ise, ir a ö e oyu ları ızda ata ağı ız ir şerdir.

376- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Ce azeyi teşyi ede içi ir kırat Uhud dağı ağırlığı a sevap vardır.

377- Hazreti Aişe ‘.A. den rivayet edil iştir: Allah Teâlâ, Yahudî ve Hıristiyanlara lanet etsin! Peygamberleri i ezarları ı i adetha eye çevirdiler.

378- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Kul, def edildikte so ra ada ları dö üp gidi e, daha gide leri sesleri kulağı da iken kendisine iki melek (Münker

ve Nekir) gelir. Onu oturtup sorarlar: Bu adam (Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem hakkı da e diyordu ? Der ki: O nun, Allah ı kulu ve peyga eri olduğu a şehadet ederi . “o ra o kula şöyle de ir: ehe e deki yeri i gör! Ce a ı Hak, o u yeri e sa a e ette ir yer verdi. Her iki yeri de görür. Kâfir veya ü afık ise, der ki: Bil iyoru , herkesi dediği i diyordu . Ke disi e, e ildi , e de ir ile e uydu , de ir. “o ra iki kulağı arası a al ı ı orta yeri e de ir tok akla ir dar e i dirilir ve öyle ir çığlık atar ki, i sa ve i de aşka, çevresi de ulu a ları hepsi u çığlığı duyar.

379- Ebû Hureyre (R.A.) talik ederek (hadisi Resul-i Ekrem e kaldır ayarak şöyle dedi: Musa Aleyhisselâm a Melek ül-Mevt Azrail Aleyhisselâ gö derildi. Ya ı a geli e gözü ü üstü e ir yu ruk vurdu. Azrail Aleyhisselâm ‘a i e dö erek; e i, öl ek iste eye ir kula gö derdi , dedi. Ce a ı Hak, Azrail in gözünü eski hali e çevirdi ve şöyle uyurdu: Dö ve O na; eli i ir öküzü sırtı a koy ası ı söyle. Eli i kapladığı yeri her ir kılı içi ir se e ö ür verile ektir O na. Mûsâ dedi ki: ‘a i , so ra e ola ak? Ce a ı Hak: “o ra ölü , uyurdu. Mûsâ, o halde, şi di! dedi. “o ra Allah ta , kendisini mukaddes yere ir taş atı ı kadar yaklaştır ası ı diledi. Nihayet dileği ka ul edilerek Mukaddes yere yakı ir yerde irtihal edip gö üldü. Ebû Hureyre dedi ki: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: “izi le orada ulu saydı size o u , yol ke arı da kızılku tepesi i ya ı da ulu a ka ri i gösterirdi . 380- Cabir (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Uhud savaşı da şehit düşe leri ikişer ikişer def ederke , Bu ları hangisi daha çok Kur an bilgisine sahip idi? diye sorardı. Asha ı Kira ı işaret ve ilgi ver eleri üzeri e, Kur an daha çok ile i lâhidde ö e aldırır ve şöyle uyururdu: Be kıya et gü ü de, u ları Allah yolu da a ları ı feda ettikleri i şahidiyi . Mütercim: Zaruret halinde bir kabre ikişer veya daha çok e aze i gö ül esi ittifakla aizdir. İster kadı lı erkekli olarak i sleri değişik olsu , ister ol ası . Fakat herha gi ir zaruret ol aksızı ir ka re irde ziyade e aze i gö ül esi Şafii

ezhe i de hara dır. Ha efiler e doğru değildir, keraheti vardır. Hare ol aya veya karı-koca bulunmayan erkekle kadı ı ir azeret ol aksızı ir ka re gö ül eleri de hara dır. Karı-ko a ı veya ahre ola ları zaruret ol aksızı ir ka re gö ül eleri de kerahet vardır, S). 381- Ukbe bin Amir (R.A.) de rivayet edil iştir: Be sizi ö ü üz ve şahidi izi . Vallahi, şi di e etteki Kevser Havuzu u görüyoru . Ülke hazi eleri i

a ahtarları veya ülkeleri a ahtarları a a verildi. Be de so ra ü eti tarafı da pek çok ülkeler fethedilecek. Vallahi e de so ra şirke düşe eği izde e dişe et iyoru . Fakat dü ya içi ir iri ize reka et et e izde kork aktayı . 382- Ca ir ‘.A. de rivayet edil iştir: Uhûd savaşı da şehit düşe leri def edil esi hakkı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: O ları ka ları içi de gö ü üz! Uhud şehitleri i kastet iş ve yıka a aları ı e ir uyur uştur.

Mütercim: Şehitleri gasledil e eleri de ü eti ittifakı var ise de şehitler üzeri e a az kılıp kıl a ak hususu da ihtilâf vardır. İ a Aza ezhe i de şehitleri e aze a azı her halde kılı ır. Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheblerinde şehitler e aze a azı da üstağ i oldukları da o lara e aze a azı kıl aya lüzu yoktur.

Page 61: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

383- İ i Ö er ‘.A. den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazreti Ö er ve asha ı diğer azı ileri gele leri ile İ i “ayyad adı daki kâhi i

ulu duğu yere vardılar. He üz ulûğa er e iş iri ola kahi , Medi e ivarı da Be i Mağale ka ilesi i kasrı ya ı da ço uklarla oy uyordu; Peyga er efe di izi gelişi i, a ak eliyle o a doku dukta so ra farketti. Efendimiz: Allah ı resulü olduğu a şehadet ediyor usu ? uyurdu İ i “ayyad da: Be i Peyga er olduğu a se şehadet

eder misin? dedi. Hazreti Peygamber, bunun üzerine: Allah a ve ütü peyga erleri e i a ıyoru uyurdu. “o ra yi e İ i Sayyad a sordu: Neler görüyorsun? İ i “ayyad, doğru da geliyor a a, yala ı da, dedi. Hazreti Peyga er: Öyle ise senin işi

kar aşık buyurdu. Sonra Hazreti Peygamber: “a a içi de ir şey tuttu e olduğu u ile ilir isi ? , uyurdu. Hazreti Peyga er kal i de, “e â ı aşikâre ir du a duha getire eği gü ü ekle eali deki ayeti keri eyi tut uştu. Duha sûresi, ayet: . İ i “ayyad,

kal i izde tuttuğu uz şey DUM dur, dedi. Du a diye keli eyi ta a laya adı. Hazreti Peyga er, Defol, haddini asla aşa aya aksı uyurdu. “o ra Hazreti Ö er: Ey Allah ı ‘esûlu, üsaade et de oy u u vurayı , dedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Ya Ö er! Eğer o gerçekte De al ise o u hakkı da gele ek ola se değilsi . Eğer De al değil ise, o u öldür e i

sa a ir yararı yok. uyurdu. Ya i, De al ise, o u ölü ü a ak Hazreti İsa Aleyhisselâ ı eli de ola aktır. Bir müddet sonra, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, era eri de Ü ey i Kâ olduğu halde İ i Sayyad ı ulu duğu hur a ahçesi e girdi. İ i “ayyad da ha ersiz, o u ko uş aları ı di le ek iste işlerdi. İ i Sayyad ı, ir kadife örtü ü üzeri e uza ış olarak gördüler ve u örtüde ir takı sesler çıkıyordu. Derke İ i Sayyad ı a esi, ir hur a ağa ı ı arkası da sakla a Hazreti Peyga eri gördü ve oğlu a, sesle erek o u uyardı. Resûl-i Ekre , arkadaşı Übey bin Kâ b e şöyle uyurdu: Bu kadı o u ıraksaydı açıklaya aktı duru u u a laşıl ası için bir ipucu verecekti). Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri her halde ibni Sayyad ı hali i gerçek a ada iliyordu. Fakat azı gay a dair ha erler verdiği içi hakkı da dedikodu çoğal ış olduğu da asha ı kira ı izzat o kâhinin hali e vakıf ol aları düşü esiyle u yolda Hazreti Peyga eri hareket ettiği hatıra gele ilir. Bir rivayete göre de, İ i Sayyad sonradan Müslüman ol uş ve Medi e-i Münevvere de vefat et iştir. Bir kısı rivayetlere göre de, İ i “ayyad halâ hayatta bulunmaktadır. Ahir za a da eyda a çıka ak ış. Güya Allah Teâlâ onu gözlerimizden uzak bir adaya

ırak ış ış, orada zi irlerde ağlı i iş. A ak u sözleri sahih ir daya ağı ol adığı gi i, akla da çok uzak ulu uyor. Eğer sahih ir ha er olaydı, İ a Buharî Hazretleri u u açıklardı.

384-Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di ize ara sıra hiz et ede ge ç yaşta ir yahudi ço uğu vardı. Bu ço uk hastala ı a Hazreti Peyga er o u hatırı ı sor ak içi ziyareti e git işti. Hastayı so de leri de uldu ve

aşu u da oturdu. Ço uğa hita e : Müslüman ol, uyurdu. Ço uk, Yahudi a ası a aktı. Ba ası Müslü a ol ası a izi verdi ve E û l-Kası a itaat et, oğlu , dedi. Ço uk he e İsla ı ka ul etti, şehadet getirdi. “onra Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: O u ehe e ateşi de kurtara Allah a hamd olsun! Sonra; ço uğu ya ı da ayrıldı.

385- Ebû Hureyre (R. A.) de rivayet edil iştir: Her doğa ço uk utlaka İsla fıtratı üzere İsla i a ları a uya ile ek ir yaratılışla doğar. “o ra a a a ası, o u

Yahudi veya Hıristiya veya Me ûsî yaparlar. Tıpkı ir hayva ı yavrusu u ta olarak doğur ası gi i. “iz ir hayva ı kulağı kesik doğduğu u gördü üz ü? İşte i sa ları da hali u a e zer. “ağla ve ta olarak doğarlar, so ra a a

a aları o ları hali i değiştirir. Hayva ı , sahibi tarafı da kulağı ı veya kuyruğu u , kesil esi gi i. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi rivayet ede E û Hureyre ‘adıyallahu A h Hazretleri şu ealdeki ayeti keri eyi okudu: O halde (ey resulü terte iz ir i a çla ke di i di e ağla! Allah ı , ütü i sa ları üzeri de yarattığı fıtrat di i e...

Allah ı yaratış iza ı değiştirile ez. İşte dosdoğru di udur. Fakat i sa ları çoğu u gerçeği il ezler. (Rûm sûresi, ayet: 30). 386- Saîd i Müseyye ‘.A. a ası da , rivayet ediyor: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, a ası E û Tali i öl ek üzere olduğu ir za a da ziyareti e git işti. Hasta ı ya ı da tesadüfe E û Cehil ile A dullah i E i Ü eyye ulu uyordu. Hazreti Peyga er, Ebû Talib e: Ey Amcam! LA ÎLAHE İLLALLAH de ki, Allah katı da u keli e ile se i lehi de şehadet edeyi . Ebû Cehil ile Abdullah bin Ebî Ümeyye, hemen müdahale ederek, Ebû Talib! Sen Abdülmuttali yolu da vaz ı geçe eksi ? dediler. Hazreti Peygamber tekrar bir kaç kere tevhid kelimesini getirmesi için Ebû Talib e telkinde bulundu. Onlar da

Page 62: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

her defası da ay ı sözleri i tekrarladılar. Nihayet E û Tali in en son sözü, Abdulmuttalib in dininden dönmemek oldu. Tevhid kelimesini getirmekten çekindi. Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şöyle uyurdu: Ne var ki, vallahi, se i içi ağfiret dile ekte e edil edikçe ağışla a içi dua ede eği .

Sonra: Müşrikleri ehe e lik oldukları ke dileri e aşikâr oldukta so ra —bunlar akraba bile olsalar— artık o lar içi e peyga er, e de ü i ler ağfiret dileye ezler mealindeki ayeti kerime nazil oldu. (Tevbe s., ayet: 113) 387- Hazreti Ali de rivayet edil iştir: “izde her iri izi ve yaratıla her efsi e et veya ehe e de yeri tayi edil iştir. Bed aht veya utlu olduğu

da takdir edil iştir. Bunun üzerine ashapta iri şöyle dedi: — Ya Resûlallah! Made ki utluluk ve ed ahtlık takdir edil iştir, o halde kadere tesli ol akta aşka çare iz yok ve çalış a eye yarar? Çü kü asıl olsa iyiler e ete, kötüler de ehe e e gide eklerdir. Hazreti Peyga er buyurdular ki: —" Mutluluk ehli de ola lara utluluk ehli i a eli asi ve üyesser olur. Bed ahtlık ehli de ola lara da

ed ahtlık ehli i a eli asi ve üyesser olur Yani, kul içi uhakkak kulluk et ek lâzı dır. “akı i adet ve a elleri izde geri kal ayı ız. “o ra Hazreti Peyga er şu ealdeki ayeti keri eyi okudu: Kim (Allah için) verir ve Allah ta korkarsa; o e güzel keli eyi La İlahe illallah sözü ü tasdik ederse; iz o u Allah ı

razı ola ağı e kolay yola hazırlarız. Fakat ki i rilik eder, Allah ı a ihtiyaç göster ez ve ir de e güzel tevhid keli esi i i kâr ederse, o u e şiddetli yola ehe e e hazırlarız. (Leyl sûresi, ayet: 5-10) Yâni, kendi iradesini i a a ve hayra sarfede ki seye e et verilir; şirk ve gü aha sarfede e de ehe e verilir. 388- Sabit bin Dahhâk (R.A.) de rivayet edil iştir: Her kim kasten ve yalan yere İsla da aşka ir di e ye i ederse, eğer yala söylüyorsa yahudi olsu , şekli de

ye i ederse, o dediği gi idir kâfir olur . Ki de ke di i ir de ir parçasıyla öldürürse (intihar eder), cehennemde kendisine onunla azab edilir. Mütercim: İ tihar ede ki se, Allah, korusu katildir. Daha doğrusu katilde de eterdir. Çü kü i a E û Yusuf a göre, intihar ede i e aze a azı kılı az. Gerçekte, i tihar ede ir Müslüman, i tiharı se e iyle İsla da çık ış ol aya ağı da ittifak vardır. Müçtehitlerin çoğu a göre de e aze a azı kılı ır. Fakat aşkası u işe teşe üs et esi diye tehdit içi , üzeri e e aze a azı kıl ayı İ a E û Yusuf aiz gör e iştir. İ a Ebû Yusuf u içtihadı

e i se e iştir. 389- Cündeb (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir ada ı yarası vardı ve a ısı a daya a adığı da ke disi i öldürdü. Allah Azze ve Celle Hazretleri şöyle buyurdu:

Kulu , a ı ı a a tez ulaştırdığı da e eti hara kıldı . 390- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir Ke di i oğa , ehe e de de ke di i boğa aktır. Kendini hançerleyen cehennemde de kendini hançerler.

391- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, azı asha ı kira ile era erke ö leri de ir e aze geçti ve ashap o e aze i iyiliği de ahsedip o u övdüler. Bunun üzerine Hazreti Peygamber. Vacîb oldu, buyurdu.

“o ra ir e aze daha gelip geçti. Asha ı kira o e azeyi kötülediler, aleyhi de ko uştular. Hazreti Peyga er yi e: Vacip oldu, buyurdu. Hazreti Ömer (‘adıyallahu Anh) sordu Ya Resûlallah! Her iki cenaze için de Vacib oldu

buyurdunuz. Neyin vacip olduğu u açıklar ısı ız? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: Bu u hayır ile yad etti iz ve o a e et vacip oldu. Ötekini kötülükle yad ettiniz ve ona cehennem vacîb oldu. Siz

dünyada Allah Teâlâ Hazretleri i şahidlerisi iz.. 392- Hazreti Ömer (R.A.)dan rivayet edil iştir: Hangi Müslümanı iyiliği e dört kişi şahidlik ederse, Allah Teâlâ o kimseyi cennete koyar.

— Ya Resûlallah, üç kişi de şahitlik ederse e ete girer i? diye sorduk. Peygamber, Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: Üç kişi de... buyurdu. Biz, ya Resûlallah iki kişi şahitlik etse yi e e etlik olur u? dedik. Hazreti Peygamber: Evet, iki kişi de... buyurdu. Mütercim: Müslü a ları ve ilhassa İsta ul halkı ı güzel adetleri de ola e aze tezkiyesi, u hadîs-i şerifleri delaletiyle sa it ve eşru ol uştur. Bu hadîs-i şerifleri il eye ili yolu daki ge çler e aze tezkiyesi e itiraz ediyorlar ve u tezkiye addesi Hale i kita ı da yoktur, diyorlar. Taşrada u tezkiyeye karşı halkı kışkırttıkları a izzat e şahid oldu . Çok ki selerde de işitti . Ce aze i tezkiyesi eşrudur ve u güzel adet her yere ulaştırıl alıdır.

Page 63: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

393- Berâ (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir ü i ka ri e yerleştirili e kendisine sual melekleri gelir ve Allah ta aşka ilâh ol adığı a ve Muha ed in,

Allah ı peyga eri olduğu a şehadet getirir. İşte Allah Teâlâ ı ; Allah, î a ede leri sa it söz şehadet keli esi ile tespit eder , âyeti kerî esi u a dairdir. İ rahi sûresi, ayet 394- İ i Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Bedir savaşı da öldürülüp deri ir çukura doldurula E û Cehil, Ü eyye, Ut e ve Şey e i esetleri e aktı ve o lara şöyle uyurdu: Rabbinizi vadettiği aza ı gerçek uldu uz u? Hazreti Ömer, ya Resûlallah! dedi, ölülerle i ko uşuyorsu uz?

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: “iz o larda daha iyi işite ler değilsi iz. Fakat cevap veremezler. 395- Hazreti Aîşe ‘.A. der ki: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, (Bedir de öldürüle üşrikler hakkı da sade e, Dünyada benim kendilerine söyledikleri i hak ve gerçek olduğu u şi di yaki e iliyorlar. uyur uştur. Be , ‘esûl-i Ekrem den, ölülerin işittiği e dair ir söz duy adı . Mütercim: Hazreti Aişe valide iz u hususta, “e ölülere duyura azsı ! mealindeki ayeti kerimeye dayanarak ölülerin işit esi i ka ul et iyor. O u u görüşü, diğer esha ı kira ı görüşleri e aykırıdır. Çoğu Hazreti Aişe nin fikrini kabul etmiyor ve ölüleri işit esi de hiç ir surette e gel tasavvur edile ezler, diyorlar. 396- Ebû Eyyûb (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bir gün gü eş attıkta so ra Medi e-i Münevvere i dışı a çık ıştı. Bir ses işitti ve u ses içi şöyle uyurdu: Yahudilere kabirlerinde azab ediliyor. 397- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Allah ı ! Ka ir aza ı da , ehe e aza ı da , hayatın ve ölümün fitnelerinden, Mesih Deccalin fitnesinden sana

sığı ırı . Mütercim: Gerek ka ir aza ı ve gerekse Mü ker ve Nekir elekleri i sual sor aları geçe hadîs-i şeriflerle sa ittir. A a şehitler gi i, düş a karşısı da ö et ekleye ü ahidler gi i, tau ve ve ada öle ler gi i, her ge e Mülk suresi i okuyanlar gibi azı ki seleri , Mü ker ve Nekir elekleri i sualleri de azade oldukları akledil iştir. 398- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: “izde iri iz ölü e yerleş e yeri sa ah ve akşa o a gösterilir. Eğer e et ehli de ise, e et ehli i yeri ve eğer

cehennem ehlinden ise cehennem ehlinin yeri gösterilir. (Böylece ya sevindirilir, ya da kendisine azab edilir). Ve ona de ir ki, Allah se i kıya ette kaldırı aya kadar yeri urasıdır. 399- Berâ (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di izi oğlu İ rahi , he üz e ede ike vefatı da Hazreti Peyga er: Ce ette ir süta ası a sahip ola aktır buyurdu.

400- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e küçük yaşta vefat ede üşrikleri evlâdları da sorulu a şöyle uyurdular: Allah o ları yarata , e yapa ak oldukları ı da ile a ak ke disidir.

Mütercim: Kâfirleri ço ukları hakkı da ir iri de farklı çok görüşler vardır. Şafii İ a ları da İ a Nevevî nin tercihine göre onlar cennete gireceklerdir. 401- Semûre bin Cündeb (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i adetleri idi; her sa ah a azda so ra ize dö erek sorardı: Sizden bu gece rüya göre var ı? Eğer irisi rüya gör üşse, efe di ize arz ederdi. Efe di iz de o ki se i rüyası ı yoru lardı. Bir gün böyle adetleri üzere sordu: — İçi izde rüya göre i iz var ı? Biz de: Hayır, ya Resûlallah! diye cevap verdik. Sonra Hazreti Peygamber buyurdu: — Lâkin ben gördüm: Bu gece rüyamda bana iki kişi geldi. Eli de tutup e i ukaddes ölgeye Kudüs çıkardılar. Derke otura ir ada la karşılaştı . Eli de de ir çe gel ola ir ada da ayakta dikil ekte idi. O çe geli çe esi i

ir ya ı da sokuyor ve çe gel e sesi e daya ıyordu. “o ra çe geli çe esi i , diğer ya ı a ay ı şekilde sokuyor ve u arada ö ür ya ı kapa ıyordu. “o ra dö üp ay ı şeyi yapıyordu. Bu edir? diye sordu . Yürü, dediler ve yürüdük.

Page 64: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Derke sırt üstü uza ış ir ada a geldik. Bir sili dir veya kaya parçası ile o u aşı u u da dikil iş ir ada vardı. Bu u la o u aşı ı eziyordu. Kayayı o u aşı a vuru a kaya yuvarla dı. Kayayı tut ak içi peşi e düştü ve geri dö ü eye kadar u ada ı aşı iyileşip eski vaziyeti i aldı. Kayayı tekrar o u aşı a çaldı. Ki u? diye sordu . Yürü, dediler ve yürüdük. Ta dıra e zer ir çukura geldik. Ağzı dar, di i ge iş ve altı da alev kay ıyordu. Alev yaklaşı a tır a dılar ve çık aları a ra ak kaldı. “ö ü e de çukura dö düler. Çukurda çıplak erkek ve kadı lar vardı: Kim bunlar? diye sordum. Yürü, dediler ve yürüdük. Derken bir kan nehrine geldik. Nehrin içinde orta yerinde dikilen bir adam vardı. Ö ü de taşlar ulu a aşka ir ada da ehri ke arı da duruyordu. Nehri içi deki ada ileri atılıp çık ak isteyi e, kıyıdaki ada , ağzı a ir taş atıp o u olduğu yere çevirdi. Her çık ağa yelte diği de ağzı a ir taş atıyor ve o da eski yeri e dö üyordu. Nedir u? diye sordu . Yürü, dediler ve yürüdük. Derke ye yeşil ir

ahçeye vardık. Bahçede ko a a ir ağaç vardı. Ağa ı altı da yaşlı ir ada la küçük ço uklar vardı. Ağa ı yakı ı da da ö ü deki ateşi yak ağa çalışa ir ada ulu uyordu. Be i o ko a a ağa a çıkarıp ir eve soktular ki, o da daha güzeli i hiç gör edi . Bu evde yaşlı ve ge ç erkekler, kadı lar ve ço uklar vardı. “o ra e i ağa ı daha yukarısı a çıkarıp daha güzel ve daha üstü ola ir eve soktular. Bu evde ihtiyarlar ve delika lılar vardı. Dedi ki: — Be i ütü ge e dolaştırdı ız. Artık gördükleri de a a ahsedi iz. O lar da, peki dediler. — Çe e ya ları ı yırtıldığı ı gördüğü ada üthiş yala ıdır. Yala söyler ve u yala ke disi de akledilip dört ir tarafa yayılır. Bu yüzde kıya ete kadar o a, gördüğü işke e yapılıyor. Başı ı ezildiği i gördüğü üz ada a geli e, Allah Teâlâ Hazretleri ona Kur an öğretti. Fakat o, ge eleri Kur an a gözünü yumdu ve gündüzleri de Kur an ı e irleri gereği e hareket et edi. Ke disi e kıya ete kadar o işke e yapıla ak. Çukurda gördükleri e geli e o lar zi a ede lerdir. Nehirde gördüğü kişi de faiz yiye lerde dir. Ko a a ağa ı altı daki ihtiyar, Hazreti İ rahi Aleyhisselâ dır. O u etrafı daki küçük ço uklar ise i sa ları küçük yaşta öle ço uklarıdır. Ateş yaka da ehe e ekçisi Malik dir. İlk girdiği ev sırada ü i leri e etteki

evleridir. Bu ev de şehitlerin evidir. Ben Cibril im, bu da Mikâil dir. Şi di yukarı ak! Be de aşı ı kaldırıp aktığı za a üstü de ulut gi i havada dura ir yer gördü . İşte se i eske i orası, dediler. Bu u üzeri e: — Bırakı da ke di eske i e gireyi , dedi . Dediler ki: — “e i geri kala ö rü var. O u daha ta a la adı . Ta a la ış olsaydı eske i e vara ilirdi . 402- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Bir kimse Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine: Ey Allah ı ‘esulü! A e a sızı vefat etti. )a ederi ki, ko uş aya vakti olsaydı, elki sadaka veril esi i isterdi. Şi di e , o u yeri e sadaka verse ke disi sevap alır

ı? dedi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Evet! buyurdular. Mütercim: A sızı öl ek kötü ir şey değildir. İyi ir hal olduğu u u hadîs-i şerifte İ a Nevevi gi i azı âlimler çıkar ışlardır. Ayrı a ölüler içi sadaka ve diğer hayır işleri yap a ı ölüye seva ı ola ağı ehlisünnet mezhebinde ittifakla kabul edil iştir. 403- Hazreti Aişe ‘.A. den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, so hastalığı da e i ya ı da ulu ak arzusu u hissettir ek içi diğer ha ı ları a özür aka ı da şöyle uyurdu. Bugü eredeyi , ki i ya ı dayı ? yarı erede ola ağı ? Benim ya ı da kaldılar ve e i ku ağı da vefat ederek pak ve ü arek vü udu oda da def edildi. 404- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Ölülere dil uzat ayı ız! Çü kü o lar ettikleri i ul uşlardır.

Mütercim: Kâfirlerle irtakı fasıkları kötü halleri i söyle ek, ütü Müslümanları u gi i işlerde kaçı dır ak ve efret uya dır ak içi aizdir. Hadîs uydurarak rivayette ulu a ları kötü halleri i açıkla ak, o ları aleyhi de ko uş ak evazı da ü eti i aı vardır. Bu uydur a ı ister hayatta ulu su , ister öl üş olsu ... Şerkavî şerhi de öyle

yazılıdır. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -210

)EKAT BAH“İ

405- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Ye e halkı a Muaz i i Ce el i gö derirke o a şöyle uyurdu: Ö e se o ları, Allah ta aşka ilâh ol adığı a ve e i de Allah ı peyga eri ulu duğu a dair şehadete davet

et. Eğer u a oyu eğerlerse o lara Allah Teâlâ ı her yir idört saatte eş vakit a az farz kıldığı ı ildir. Bu a da itaat ederlerse, onlara Allah Teâlâ ı ze gi leri de alı ıp fakirleri e veril ek üzere alları da zekâtı farz kıldığı ı bildir.

Page 65: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mütercim: Bir eldede ihtiyaç sahipleri dururke aşka ir yere zekâtı gö deril esi, İ a Aza ezhe i de evlâ ol a akla

era er aizdir. Fakat İ a Şafii ye göre, bu hadîs-i şerifi delaletiyle hara dır, aiz değildir. 406- Ebû Eyyub (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir kimse Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize gelerek: Ey Allah ı ‘esulü! Ba a, e ete gir e e vesile olacak bir amel gösterir misiniz? dedi. Peygamberin huzurunda bulunanlardan biri: Nesi var, ne istiyor? diye sordu. Resûl-i Ekrem: O u üyük ir dileği var! uyurdu ve so ra şu eva ı verdi Allah Teâlâ hazretlerine ibadet edersin, ona hiç bir

ortak koş azsı , a azı ı kılarsı , zekâtı ı verirsi , yakı ları a iyilik edip ilgi i kes ezsi . işte u ları oksa sız ve ihlâslı ir şekilde yeri e getire e ete girer. Mütercim: Na az ve u a e zer diğer sâlih ameller, Allah ı vaadi üzere e ete gir eye vesile ve Allah rızası ı kaza aya ir alâmettir. Nitekim bu hadîs-i şerifi işareti de u husus a laşıl aktadır. A elleri iz e kadar iyi ve ne kadar çok olursa olsun cennetin karşılığı ola az. Ce et a ak Allah ı lütfü ile kaza ılır. 407- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine bir Arabî (Bedevi) gelip: Ya Resûlallah! Bana öyle bir sâlih amel göster ki, cennete girmeme vesile olsu , dedi. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Allah a, hiç ir şeyi ortak koş a ak şartı ile i adet edersi , farz a azları kılarsı , farz ola zekâtı verirsi , ra aza

ayı ı oruç tutarsı . Ara î dedi ki: Be liği e hâki ola Allah a yemin ederi ki, u da fazlası ı yap aya ağı . Ada dö üp gidi e, Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Ki e et ehli de iri i gör ekte hoşla ırsa, şu ada a aksı .

Mütercim: Bu hadîs-i şerif, Ara î hadîs-i diye şöhret ula ir hadîstir. Burada ha farizası ı a ıl adığı ı se e i, adı geçe Arabî üzeri e ha farz ola ak kadar parası ol adığı da dır. İ a Şafii Hazretleri bu hadîs-i şerifte hükü çıkararak u eş vakit a azda aşka farz ve vacip a az yoktur, diyor. İ a Aza Hazretleri ise, vitir a azı ı u Arabî hadisesinden sonra vacip olduğu u içtihat ediyor. Bir de ayra a azları vacip ise de, Arabî ye u ları söyle e esi i se e i, köy ve çöllerde yaşaya lara u ları vacip ol a ası da dır. )ate Arabî, şehir veya şehir hük ü de ir yerde ika et etmeyen bedevi demektir. 408- Hazreti Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir: İ sa lar Arap üşrikler LA İLAHE İLLALLAH = Allah ta aşka ilâh yoktur, diyi eye kadar o larla savaş a a a

emredildi. Bunu söyleyen kimse, İsla ı hakkı üstes a, e de alı ı ve a ı ı koru uş olur. Allah Teâlâ tarafı da da hesaba çekilecektir. Mütercim: Biz görü üşteki hal üzere hükü veririz esası a göre, dış hali iti ariyle tevhid keli esi i getire ki seye, şeriata aykırı olarak doku ul az. Fakat öşür, haraç, zekât gi i yahut kısas gi i alı a veya a ı a ir hak terettüp ederse, İsla ı hük ü o u üzeri e uygula ır. 409- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Deve sahipleri, develeri i hakkı ı ver e iş iseler u develer, dü yadaki en semiz halleriyle (ahirette) sahiplerine

gelip ayakları ile o ları çiğ eye eklerdir. Davar sahipleri de davarları ı hakkı ı ver e iş iseler u davarlar ulu dukları e se iz halde sahipleri e gelip, ayakları ile o ları çiğ eye ekler ve oy uzlaya aklardır. Bu deve ve

davarları hakları da iri de, suya çekile ekleri za a sağıl alarıdır. Ya e eleri i ka arık görü üp fakir fukarayı i re dir e esi veya sula a saati de hazır ulu a yoksullara sütleri de veril esi kastedil ektedir. Hiç iri iz kıya et günü, boynunda taşıdığı eleye ir davarla gelip, yâ Muha ed! de esi . “e i içi ir şey yapa a , e te liğ etti di, diye eği . Boy u da taşıdığı öğüre ir deve ile gelip, yâ Muha ed! de esi . “e i içi ir şey yapa a , e te liğ et iş idim, diye eği . 410- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Bir ki seye Allah al verir de o u zekâtı ı öde ezse, kıya et, gü ü, u al çifte zehirli yavuz ir yıla şekli e girip o u oy u a dola a aktır. “o ra çe esi i iki ya ı a yapışarak, e se i alı ı , e se i gö düğü e iyette kaçırdığı defi e i , diye ektir Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri şu ealdeki ayeti keri eyi okudu:

Page 66: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Allah ı , kere i de ke dileri e verdiği alda i rilik ede ler, u davra ışları ı ke dileri içi yararlı sa ası lar. Aksi e u, o lar içi zararlıdır. O ları i rilik ettikleri şey, kıya et gü ü oyu ları a dola a aktır. Gökleri ve yeri ve irası Allah ı dır. Allah ütü yaptıkları ızda ha erdardır. (Âl-i İ râ sûresi, âyet-180). 411- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Gü üşte eş Ukye de dirhe = gr. azı da zekât yoktur. Develerde e az üçer yaşı da eş deve

ol adıkça zekât yoktur. Toprak ürü leri de eş Vesak ı takri e ir to u azı da zekât yoktur. Mütercim: Zaruri geçi ihtiyaçları dışı da Nisaba sahip ola ki se i u alları üzeri de ir yıl geçi e gü üşte kırkta ir zekât verilir. Develerde isap iktarı, e az üçer yaşı da ol ak şartı ile eş adet ol aktır. Arazi ürü leri i isa ı, arpa, uğday, kuru üzü ve hur a gi i addelerde , eş vesak takri e ir to ürü ol aktır. Toprak ürü leri i zekâtı, ürü elde edili e ve u nisaba ulaşı a verilir. Bu lar üzeri de yıl geç ek yoktur. Bir to da az ürü içi de zekât ver ek farz değildir. Bu hadîs-i şerife dayanarak toprak ürünlerinin isa ında müçtehit i a ları ir iri de ayrı görüşleri vardır. İ a Aza a göre, Toprak ürü leri i hepsi de, az olsu çok olsu , öşür o da ir ver ek gerekir. İ a Şafii bu hadîs-i şerif delaletiyle takri e ir to ürü ol adıkça öşür lâzı gel ez. İki i a İ a Muha ed ile i a E û Yusuf da u görüştedirler. Bir de İ a Şafii ezhe i de yal ız hur a veya kuru üzü hesa ı ile üzü de öşür gerekir, diğer ürü lerde gerek ez. 412- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Ki te iz kaza ı da ir hur a iktarı sadaka verirse - ki, Allah te iz ola ı a ak ka ul eder - Allah onun

sadakası ı sağ eliyle ka ul uyurur. “o ra o sadakayı, herha gi iri izi , tay ı ı esle esi gi i esleyerek o sadaka dağ üyüklüğü de olur.

413- Harise bin Vehb (R.A.) de rivayet edil iştir: “adaka veri iz yoksullara yardı edi iz . Bir za a gele ek ki, i sa sadakası ı eli de dolaştıra ak ve o u ka ul

ede ek ki se ula aya ak. Herkes, u sadakayı dü getireydi , ka ul ederdi fakat ugü o a ihtiya ı yoktur, diyecek . 414- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: “erveti iz çoğalıp taş adıkça, kıya et kop aya aktır. Hatta al sahibi i, sadakası ı ki i ka ul ede eği

düşü düre ek ve hatta yardı ı ı arz ede ek de ke disi e yardı ı ı arz ettiği kişi, ihtiya ı yoktur, diye ek. 415- Adiyye bin Hatim (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e iki kişi geldi. Biri fakirlik ve darlıkta söz etti. Diğeri de soygu ulukta , al ve a güve sizliği de şikâyet etti. Bu ları her ikisi e hita e Hazreti Peyga er şöyle buyurdu: Yol kes e işi e geli e, geçire eği kısa ir üddet so ra kerva lar, uhafızsız olarak Mekke ye çıka aklardır.

Yoksulluk eselesi e geli e; herha gi iri iz, sadakası ı dolaştırıp o u ke disi de ka ul ede ek ki se ula ayı aya kadar kıya et kop aya aktır.

“o ra kıya et gü ü de her iri iz utlaka Allah ı huzuru da dura ak ve ke disi ile ‘a i arası da e ir perde, e de ke disi e ter ü a lık yapa ak ir ter ü a ulu a aktır. “o ra Allah Teâlâ ehe ehal şöyle uyura aktır: — Sana mal vermedim mi? O da: — Evet, verdin; diyecektir. Yine Allah soracak: — Sana peygamber göndermedim mi? O: — Evet, gö derdi ! diye ektir. “o ra sağı a aka ak ateşte aşka ir şey gör eye ektir. O halde her iri iz yarı hur a ile dahi olsa ehe e ateşi de koru su . Şayet ula azsa tatlı bir sözle. 416- Ebu Musa (R.A.) da rivayet edil iştir: İ sa lara ir za a gele ek ki, altı sadakası ı ver ek içi kişi dolaşa ak da o sadakayı ke disi den alacak bir kimse ula aya aktır. Kadı ları çokluğu ve erkekleri azlığı da dolayı, kırk kadı ı ir erkeği ardı da gittiği ve o u

hi ayesi e sığı dığı da görüle ektir. 417- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Hazreti Aişe diyor ki: Ya ı da iki kız ço uğu ulu a ir kadı içeri girip yardı istedi. Bir tek hur ada aşka vere ek şey ula adı ve o hur ayı kadı a verdi . Ke disi ye eyip o u kızları a taksi etti. Kadı çıktıkta so ra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem eve girdi. Durumu kendisi e a lattı . Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu:

Page 67: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Her ki , u kızlarda iri i üyütüp eyda a getir e çilesi i çekerse ke disi içi u kızlar, ehe e de engelleyici bir perde olurlar. 418- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine birisi gelip: Ya Resûlallah, sevap akı ı da ha gi sadaka daha büyüktür? diye sordu. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdular: “ağlıklı ve ihtiraslı olup yoksullukta korkar ve ze gi liği ü it ederke verdiği sadakadır. Yardı yap ayı erteleyip a oğaza daya dığı za a a, fala a şu kadar, fila a u kadar, de eyesi . Artık o al se i değil fala ı dır.

419- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordum: Ey Allah ı ‘esulü! Biz se i zev eleri olarak içi izde ha gi iz sa a daha ça uk kavuşa aktır? Bu a eva e şöyle uyurdular: Kolu e uzu ola ı ız! “o ra iz ha ı lar ir ka ış parçası ile kolları ızı ölç eğe aşladık. Ha ı lar içi de kolları e

uzu Hazreti “evde idi. Fakat daha so ra a ladık ki, kolu uzu ol ak, çok sadaka ver ek de ektir ve Hazreti Peygamber bunu kastet iştir. İçi izde e ö e ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e iltihak eden Hazreti Sevde ol uştu. O da gerçekte fakirlere yardı et eyi çok severdi. 420- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir ki se İsrail Oğulları za a ı da , vallahi sadaka vere eği , diyerek ye i edip sadakası ı alarak çıktı ve o u il eyerek ir hırsızı eli e koydu. Halk, hırsıza sadaka verildi, diye ko uş ağa aşladılar. Ada , Allah ı , sa a ha d

olsu ! Vallahi ir sadaka daha vere eği , dedi. “adakası ı çıkardı ve u kez yi e il eyerek ir fahişeye verdi. Halk, u ge e fahişeye sadaka verildi, diyerek ko uş ağa aşladılar. Ada , Allah ı , fahişeye asip olduğu içi sa a ha d

olsu ! Vallahi, ir sadaka daha vere eği , dedi. “adakası ı çıkardı ve ir ze gi i eli e koydu. Halk ze gi e sadaka verildi, diye ko uş ağa aşladılar. Ada dedi ki: — Allah ı ! hırsıza, fahişeye ve ze gi e sadaka verdiği de dolayı sa a ha d ederi . “o ra o sadaka vere ada a rüyası da şu üjde verildi: Hırsıza verdiği sadaka ise, elki o, hırsızlık yap akta vazgeçer. )i akâr kadı a geli e, elki zi ası da tev e eder. )e gi e geli e u ulur ki, u işte ) ibret alarak Allah ı o a verdiği alda hayra har ar. Mütercim: İ a Aza ve İ a Muha ed Hazretleri e göre, ir ki se, fakir ve uhtaç sa dığı ir ada a zekâtı ı verse, so rada ze gi olduğu u a lasa ile aiz olur. Bu zekâtı tekrar ver esi gerek ez. Diğer müçtehit imamlara göre, zekât öde iş ol az, tekrar uhtaç ola a veril esi gerekir. 421- Ma n bin Yezid (R.A.) de rivayet edil iştir: Ba a Yezid, sadaka i si de fakirlere dağıtıl ak üzere Mes idi şerifte ir ada a ir kaç altı verip o u vekil etti. “o ra e gidip o ada da u e a et altı ları ke di içi istedi . O da a a verdi. Ba a a geldi ve duru u a lattı . Ba a ye i ederek dedi ki, o altı ları sa a veril ek içi değil, aşka uhtaçlara dağıtıl ak içi verdi . Böyle e a a altı ları e de geri al ak istedi. İhtiya ı olduğu içi ver edi . “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzurunda muhakeme olduk. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, babam Yezid e hita e şöyle buyurdu: Ey Yezid Niyet ettiği şey sevap se i dir. Ey Ma ! Aldığı şey altı da se i dir.

Mütercim: Bir ki se ke di zekâtı ı usûl ve füruu a vere ez. A ası a a ası a ve üyük a e ile üyük a aları a vere ediği gi i, ço ukları a ve ço ukları ı ço ukları a da vere ez . Bu hadîs-i şerifteki evaz ise, urada evlada, verile para zekât evide ol ayıp afile ka ili de verile sadaka idi. Yahut peyga ere ait özelliklerde olup kaide dışı ir iştir, denilebilir. 422- Hazreti Aişe ‘.A. de rivayet edil iştir: Bir kadı , evi i afakası da , israf et eksizi ir har a a yaptığı za a , kadı har adığı içi , har a a şeyi

seva ı ı alır. Malı kaza dığı içi de kadı ı ko ası, har a a şeyi seva ı ı alır. Kiler iye de o lar kadar, sevap vardır. Hiç birinin seva ı, diğeri i seva ı da irşey azalt az. 423- Hakîm bin Hizam (R.A.) da rivayet edil iştir: Üst el vere el , alt elde ala elde daha hayırlıdır. Ö e geçi dirdiği ki selere ver. “adaka ı hayırlısı, ze gi lik

sırtı da verile sadakadır. Hara da sakı a ki seyi Allah iffetli kılar. Tok gözlü ola ki seyi Allah ze gi kılar uhtaç ırak az .

424- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir:

Page 68: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Üst el, alt elde daha hayırlıdır. Üst el, vere eldir. Alt el de, dile e eldir. Mütercim: Bazı a layışlı ki seler, ede e uygu düşsü diye, fakirlere ir şey verirke elleri i aşağı tutarak fakiri üstte al ası ı sağla ağa çalışırlar. 425- Ebu Mûsâ (R.A.) da rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di izi huzurları a ir ihtiyaç sahibi geldi. Hazreti Peyga er ize şöyle buyurdu: “iz ara ı olu uz; sevap kaza ırsı ız. Allah Teâlâ Hazretleri Peyga eri i dili de dilediği hük ü verir ihtiyaç

sahipleri hakkı da Ce a ı Hakkı takdiri e ise utlaka yeri e gele ek ise de, siz yi e ihtiyaç sahipleri ile benim aramda ara ı olursu uz . 426- Hazreti Ebû Bekir i kızı Es a ‘.A. da rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şöyle uyurdu: Kese i i ağzı ı ağla a; Allah Teâlâ Hazretleri de se i rızkı ı ağlar.

Yani: Fakirlere sadaka ver e ek içi tor a, çuval, dolap ve u lara e zer erzak depoları ı kilit ve ağ altı da tut a. Muhtaçlara ve fakirlere karşı açık ulu dur, o lara yardı da ulu . Başka ir rivayette de: Sayarak verme. Sonra Allah Teâlâ Hazretleri de sana sayarak verir. Ne verdiği i ve alı da e eksildiği i say akla

uğraş a. Vere ile eği i, sayı ve hesa ı a ak ada ver. “o ra Allah Teâlâ da size her şeyi hesapla ve sayı ile verir, alı ızı ereketi gider.

427- Esma (R.A.) da rivayet edil iştir: Sen kaplara doldurup kaldırırsa Allah da sa a vere eği i kaplara doldurup kaldırır. Gü ü yettiği kadar, azar azar

ver. Mütercim: Hadis-i şerifte geçe İrdah kelimesi, az ve cüz î ir şeyi ver ek a la ı ı taşır. 428- Hâkim bin Hizam (R.A.) dan rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine, ey Allah ı ‘esulü! dedi . Be İsla di i i ka ulde önce sadaka ver ek, köle azad et ek, yakı ları a iyilik et ek gi i hayırlı işler işle işti . Yap ış olduğu u hayırlarda dolayı bana herha gi ir sevap var ı? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdular: İsla , geç iş hayırları karşılığı da sa a asip oldu.

Mütercim: “adaka ve yakı lara iyilik gi i iyete ağlı ol aya hayırlar hakkı da sırf Allah ı lütuf ve ihsa ı olarak hüküm böyledir. Fakat hac gibi İsla ı rükü leri de olup iyete ağlı ulu a i adetler, İsla da ö e yapıl ışsa, u lar ak ul ol ayıp iade edil eleri gerekir. Ayrı a İsla da ö e işle e gü ahlar, Müslüman ol akla ağışla ış olur. 429- Ebû Mûsâ (R.A.) da rivayet edil iştir: Müslü a ; güve ilir, ke di e e redile i ta , eksiksiz ve gö ül hoşluğu ile yeri e getire veya vere , ve u

e redile şeyi e redile kişiye ödeye hazi edar sadaka vere iki kişide iridir. Hazi edar da sadaka vere al sahibi gi i sevap alır. 430- Ebû Hureyre (R.A.) deh rivayet edil iştir: Kulları sa aha kavuştukları her gü gökte ehe ehal iki elek i er. Bu larda iri. Allah ı ! har aya a halef har adığı ı edeli i ver, diye dua eder. Diğeri de, Allah ı ! tuta a (harcamayana) telef ver, der.

431- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Ci ri ile ö ert ki se i ör eği, göğüsleri de köprü ük ke ikleri e kadar de ir zırh giyi iş iki ada ör eğidir. Eli

açık kişi, har adıkça zırhı par ak uçları ı örte ek ve deri üzeri deki izleri i kay ede ek dere ede ge işler ve sarkar. Ci ri de e za a ir şey har a ak istese zırhı ı her halkası yeri e yapışır ve o u ge işlet eğe çalışır, fakat ge işle ez. 432- E û Bürde ‘.A. a ası tarikiyle dedesi de rivayet edil iştir: Her Müslümana sadaka farzdır. Asha ı, Ya Resûlallah! dediler, ula aya e yapa aktır? Hazreti Peyga er: Bede e çalışıp he ke disi i faydala dırır ve he sadaka verir. uyurdu. Asha , iş ula aya e yapa ak? diye

sordular. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem:

Page 69: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Yorgu argı ihtiyaç iş ve yük sahibi e yardı eder, uyurdular. Asha , u u da ula aya e yapa aktır? dediler. Hazreti Peyga er şöyle cevap verdi: Dürüst davra sı ve kötülükte el çeksi . Bu o u içi ir sadakadır.

433- Ümmü Atiyye (R.A.) de rivayet edil iştir: Ensar dan Nesibe ye zekât olarak ir koyu gö deril işti. Nesi e de u koyu u eti de Aişe ‘.A. hazretleri e gönderdi. Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hazreti Aişe ye Ya ı ızda yiye ek ir şey var ı? diye sordu. Hz. Aişe diyor ki: Hayır dedi , yal ız Nesi e i o koyu da gö derdiği et var! Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle buyurdular: Getir! O koyun yerini buldu. (Verilen sadaka Nesibe i ülkiyeti e geçti, o u alı oldu. Artık ke di alı dan

hediye olarak gö derdiği de ye e izde ir sakı a yoktur. 434- Ebû Saîd El-Hudrî (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir Arabî Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelerek Medine ye hicret etmesi için izin istedi. Buna cevaben: Ke di e yazık et e! Hi ret işi güç ve zordur. “e i zekât vere ek kadar deve var ı? buyurdu. Adam, var dedi.

Hazreti Peygamber: O halde a eli i de izaşırı ülkelerde yap, Allah Teâlâ se i a eli de hiç ir şeyi zayi et ez buyurdu. 435- İ i A as ‘.A. dan rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Muaz bin Cebel Hazretlerini Yemen e vali olarak gö derirke o a şöyle de işti: Sen, ehli kitap olan bir topluma (vali olarak) gidiyorsun. İlk yapa ağı iş, o ları Allah a ibadete davet etmendir. Allah ı

ta ıyı a o lara, Allah Teâlâ Hazretleri i gü düz ve ge eleri de eş vakit a azı farz kıldığı ı ildir. Na azı kılarlarsa, Allah Teâlâ ı o lara, ze gi leri i alı da alı ıp fakirleri e veril ek üzere zekâtı farz kıldığı ı ildirir. Bu a da itaat ederlerse, ke dileri de zekâtları ı al ve gereke yerlere ver . A ak u zekât halkı alları ı e iyisi de al aya kalkma. 436- Enes den ‘.A. rivayet edil iştir: E es der ki: “evdiği iz alda Allah yolu da har a adıkça, iyiliğe erişe ezsi iz ealindeki ayeti kerime nazil olunca, Talha Hazretleri Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna geldi ve dedi ki: Allah Teâlâ Hazretleri, siz sevdiği iz alları ızda uhtaçlara ver edikçe iyilik dere esi e erişe ezsi iz, uyuruyor. BEY‘UHA hur alığı, bana

alları ı e kıy etlisidir. Bu yer Allah rızası içi sadakadır. Bu u e ri i ve ükâfatı ı Ce a ı Hak tan bekliyorum. Yâ Resûlallah! Beyruha yı Allah ı sa a göstere eği yere koy. Buna cevaben Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Oh e güzel ! O kaza çlı ir aldır. O kaza çlı ir aldır. Dediği i duydu . Bu alı akra aları a ver e i uygu

görüyorum. Sonra Ebû Talha, Ya Resûlallah, siz uygu gördüğü üzü yapı ız! dedi. E u Talha, u yeri yakı ları a ve amcazadelerine taksim etti. Mütercim: Bugün Beyruha ı yal ız kuyusu kal ıştır. O da Mes idi kapısı tarafı da Kürt “aid A dülkadir i i ası karşısı da ir evi dış duvarı a itişik dar ir yerde sokak ke arı dadır. Bazı ziyaretçiler adı geçe kuyuyu ziyaret ederler ve suyundan ereketle ek içi içerler. Bahçe ise arsa hali e dö üp üzeri de i alar yapıl ıştır. 437 - Ebû Said El-Hudri (R.A.) den rivayet edil iştir: Peyga er “allallahu Aleyhi ve “elle , Kur a veya ‘a aza ayra ı da açıkhava a azgâhı a çıktı ve a azda sonra e aate öğütlerde ulu du; sadaka ver eleri i e rederek, Ey Müslü a lar! “adaka veri iz. Buyurdu. Kadı lara uğradı ve Ey kadı lar topluluğu! “adaka veri iz. Cehe e likleri çoğu u siz kadı lar olduğu u gördü . Kadı lar, Ya ‘esulallah! Dediler, u u se e i edir? ‘esuli Ekre , Çok la et okuyor ve e yakı ada ı ıza a körlük ediyorsu uz. “ağla iradeli kişi i fikri i, siz aklı ve di i kısa kadı larda herha gi iri izde daha çok çele gör edi . uyurdu. Sonra Hazreti Peygamber saadethanelerine dö ü e İ i Mes ud u karısı )ey e gelerek Peyga eri huzuru a gir ek içi izi istedi. Peyga eri ize, )ey e geldi de ildi. Hazreti Peyga er sordu: )ey e leri ha gisi? O lar da: İ i MEs ud u zev esi )ey e , dediler. Efe di iz: İzi veri iz, gelsin. buyurdular. Zeyneb Peygamberin huzuruna geldi ve dedi ki: Ey Allah ı ‘esulü! Bugü siz sadaka

ver e izde ahsetti iz. Be i irtakı süs eşyaları ü evherleri var. Bu ları uhtaçlara ver ek istedi . Fakat ko a , yardı ede eği ki seler içi de e uhta ı ke disi ve ço ukları olduğu u iddia etti. Bu a eva e Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: İ i Mesûd u sözü doğrudur. Ke dileri e yardı da ulu a ağı kişileri e lâyıkı ko a ve ço ukları dır.

Mütercim:

Page 70: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu hadîs-i şerife daya arak İ a Muha ed ve İ a E û Yusuf, ha ı ı ko ası a zekât ver esi aizdir. İ a Aza ile İ a Mâlike göre aiz değildir. Bu hadîs-i şerifte geçe sadaka, zekât ol aya sadaka hük ü dedir. 438- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Müslü a ı atı da ve kölesi de zekât yoktur.

Mütercim: Bir i sa ı i e eği veya ihad içi eslediği ata zekât yoktur. Fakat üret ek içi ve çoğalt ak içi erkek ve dişi karışık ol ak şartı ile se e i çoğu u kırda otlayarak yetişe atlarda İ a Aza a göre zekât va iptir. İ a ey ile İ a Şafii ye göre vacip değildir. İ a Azam a göre öyle atları ulu a ki se, isterse her at içi ir altı verir ve isterse değerleri i kırkta iri i zekât verir. 439- Ebû Said EI-Hudrî (R.A.) den rivayet edil iştir: Bir gün Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i ere çıkıp oturdular. Biz de i eri saadeti etrafı da oturduk. Sonra Hazreti Peygamber: “izi içi korktukları da iri de, dü ya ı süsü ve zi eti i e de so ra size açıl asıdır. buyurdu. Ashap tan biri

sordu: — Ya Resûlallah, hayır dü ya varlığı şer getirir i? Hazreti Peyga er, Allah ı vahyi i ekleyerek sustu. Vahyi gelişi de so ra Hazreti Peyga er: — Soru soran nerede? uyurdu ve şu eva ı verdi: Hayır, kesi likle şer getir ez. A ak baharda biten bitkilerin bir

kıs ı da öldürür veya ölü dere esi e vardırır. )ehirli ol aya yeşillikleri yiye hayva da var. Böğürleri şişi eye kadar yer. “o ra gü eşi kursu a dö erek dışkısı ı atar, sidiği i akıtır ve keyfi e akar. Bu dü ya alı da tatlı ir yeşilliktir. Müslü a ı sahip olduğu al; yoksullara, öksüzlere ve yolda kal ışlara verdiği üddetçe e güzeldir! [Veya Peygamber i uyurdukları tarzdadır. O u öyle uyurdukları ı hatırlıyoru . Eğer eksiği varsa e de dir. ] Bu

alı, hakkı ı ver ede tuta ki se ise yiyip de doy aya kişiye e zer. Kıya et gü ü de o u aleyhi de şahitlik yapa aktır. 440- Abdullah ı karısı )ey e B.A. de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem vaazı da kadı lara hita e : Sadaka verin, süs eşyaları ızda olsa ile.

uyur uştu. “o ra İ i Mesûd u ha ı ı )ey e ile E û Mesud u ha ı ı )ey e , her ikisi Hazreti Peyga eri saadetha eleri kapısı a geldiler. Kapıda Hazreti Bilâl Ha eşî yi (R.A.) buldular. Abdullah bin Mesud u karısı Hazreti Zeyneb, Hazreti Bilâl e dedi ki: — Resûlullah a sor, evi de arı dırdığı öksüzlere ve ko a a har adığı şey, sadaka yeri e geçer i? Arkadaşı da ay ı duru dadır. Bizi de ildir e! Hz. Bilal içeri girip Peyga eri ize sordu. Peygamberimiz, O iki kadı kimlerdir? buyurdu. Bilâl, Zeyneb! dedi Peygamberimiz, Zeyneblerden hangisi? buyurdu. Bilâl, Abdullah bin Mes ud u karısı! Dedi. Peygamberimiz buyurdular ki: Evet! Hem onun seva ı iki kattır: Yakı lık seva ı ve sadaka seva ı.

441- Ümmü Seleme (R.A. i kızı )ey e ‘.A. de rivayet edil iştir: Peygamber in zevcesi Ümm-i Seleme, ya Resûlallah, dedi, öle ko a da hi aye altı da ulu a yeti lere yaptığı har a ada ötürü a a sevap ve ükâfat var ıdır? Bu lar e i de ço ukları dır. ‘esûl-i Ekrem buyurdu: Sen o ları ihtiyaçları ı gör. O lar içi yaptığı har a a ı seva ı ı ala aksı . 442- Ebû Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem sadaka ve zekât veril esi içi e ret iş ve u ları topla ası içi adam görevle dir işti. Bir görevli Hazreti Peyga ere dedi ki: Ya Resûlallah, İ i Ce il, Halid i Velid ve A as, u üç kişi zekât ver ekte kaçı dılar. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: İ i Ce il i zekât ver ek iste eyişi, fakir ike Allah ve peyga eri ga i et alları da ke disi e vererek o u

ze gi kıl aları ı ir karşılığı ıdır? Halid e geli e, siz o a haksızlık ediyorsu uz. Çü kü Halid, zırh ve savaş teçhizatı ı Allah yolu a ağla ıştır. A dül uttali i oğlu A as ise, ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i a ası olup ke disi de iste e zekât iktarı ı vere eği gi i, ir isli fazlası ı da vere ektir. Mütercim: Buradaki sadaka, sahih ola görüşe göre, farz ola zekâttır. Bazı âlimler, u sadaka ı farz zekât ol ayıp afile sadaka veya harp içi ir yardı olduğu görüşü dedirler. 443- Ebû Said El Hudri (R.A.) de rivayet edil iştir: E sarda azıları Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ya ı da irike alda istediler. Peyga er de o lara verdi. Tekrar istediler ve yi e verdi. Böyle e al tüke i eye kadar o lara verdi. “o ra şöyle uyurdular: e de dağıtıl ası gereke ir al ulu ursa o u sizde saklaya ak değili . A ak ki iffetli e davra ırsa Allah da o u iffetli

Page 71: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

kılar. Ki de tok gözlü olursa, Allah o u ze gi yapar. Ki de sa ret e gayreti i gösterirse, Allah o u sa ırlı kılar. Hiç ki seye sa ırda daha değerli ve daha ol ir ser aye veril iş değildir. 444- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Be liği e hâki ola Allah a yemin ederim ki, herhangi biri izi ipi i alıp sırtı da odu taşı ası, ir ada a gidip

o da ister versi , ister ver esi dile esi de daha hayırlıdır. 445- Zübeyir bin Avvam (R.A.) da rivayet edil iştir: Vallahi, herha gi iri izi ipi i alarak sırtı da ir de et odu getirip sat ası ve u se eple Allah Teâlâ onun yüzünü

kızar akta koru ası, i sa lara, versi ler veya ver esi ler, el aç ası da daha hayırlıdır. Mütercim: Bu hadîs-i şerifle Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem izi ti arete, sa ata, ziraata ve çalış aya teşvik buyuruyor ve

aşkası ı eli e akıp avuç aç akta sakı dırıyor. 446- Hakîm bin Hizam (R.A.) de ‘.A. rivayet edil iştir: ‘esûlullah Hazretleri de al iste işti , verdiler. Bir üddet so ra, yi e istedi , yi e verdiler. Üçü ü defa istedi yine verdiler ve so ra a a şöyle uyurdular: Ya Hakî ! Gerçekte u dü ya alı tatlı ir yeşilliktir. Ki o u gö ül ö ertliği ile alırsa, hayır ve ereketi i görür.

Ki gö ül ihtirası ile alırsa hayır ve ereketi i gör ez. Yiye ve doy aya kişiye e zer. Üst el (veren el), alt elden ala da daha hayırlıdır.

Sonra Hakîm ibni Hizam, ey Allah ı ‘esulü, se i hak Peyga er olarak gö dere Allah Teâlâ Hazretlerine yemin ederi ki, u da öyle ö rü ü so u a kadar sizi eli izde so ra hiç ir eli altı a eli i tut aya ağı , dedi. Ö rü ü so u a kadar da u sözü de durdu. Hatta Hazreti E û Bekir ga i et alları da ke disi e ver ek içi davet ettiği za a git ezdi. Hazreti Ö er de ay ı şekilde davet ederdi, git ezdi. Hazreti Ö er, ey Müslümanlar, şahid olun. Ben Hakîm bin Hizam ı ke disi e al ver ek içi davet ediyoru , gel iyor, diyerek ilâ ederdi. Mütercim: İhtiyaç ve zaruret hali ulu adıkça dile ek, i a ları ittifakı ile hara dır. Çalış aya ve kaza aya gü ü ola lar hakkı da i a lar ihtilâf ettiler. Bazıları hadîs-i şerifleri zahiri e akarak hara dır, dediler. “ahih ola söz de udur. Bazıları da, öyle ki seleri iste esi kerahetle aizdir, dediler. Fakat u da üç şartla olur: 1- Küçük düşür eye ek, 2- Israr etmeyecek, 3- Hayır sahibini incitmeyecek, rahatsız et eye ek. Bu üç şart ulu aksızı yapıla dile ilik hara dır. Fakat azı üyük şeyhler, ahlâk ter iyesi içi azı derviş ve

üridleri e seyahat görevi verirlerdi. Tor alı veya tor asız dile irlerdi. Bu da a evî ir ahlâk ter iyesi düşü üldüğü de ir sakı a yoktur dediler. Fakat u şekilde dile ek aiz olduğu takdirde, ısrar et ekte , Allah rızası içi veya Allah ı severse ve e zeri sözlerde sakı ak şarttır. )ira Allah rızası içi dile e el undur ve böyle dile ildiği za a o iste ile şeyi, aşırı ir şey veya gayri eşru ir şey ol adıkça ver eye ki se de el undur, diye varit ol uştur. 447- Hazreti Ö er ‘.A. a latıyor: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bazen bana mal verirdi. Ben de Ya Resûlallah, benden daha muhtaçlara veriniz, derdi . Hazreti Peyga er a a şöyle uyur uştu: Bu u al! Bekle ediği ve iste ediği halde sa a ir al gelirse al; fakat u türlü ol adıkça, sakı ke di i o u

ardı a düşür e. 448- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: Bazı ki seler vardır ki dai a i sa larda dile irler, ke dileri de zaruret ol aksızı dile iliği ke dileri e sa at

edi irler. Bu lar, kıya et gü ü de yüzleri de et parçası da ir şey ol aksızı çıplak kuru ke ik hali de gele eklerdir. Bir de kıya et gü ü gü eş o dere e yaklaşa ak ki, i sa ı teri tâ kulağı ı yarısı a çıka aktır. “o ra

ahşerdekiler, öyle dehşetli ir halde ike hepsi yardı isteye ektir. Ö e Hazreti Ade de yardı isteye ekler, sonra Hazreti Mûsâ dan, sonra Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem den. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ütü ahşerde ulu a … ??? arası da hükü veril esi içi şefaat ederek gidip e et kapısı ı halkası a yapışa aktır. O gü Allah Teâlâ Hazretleri, Muhammed Aleyhisselâtü Vesselam ı Kur an-ı Keri de vaat buyrulan MAKAM-I MAHMUD a çıkara aktır. Bütü ahşer halkı ı övdüğü ve i re diği ir aka dır u. 449- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir:

Page 72: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Yoksul kapı kapı dolaşıp ta ir veya iki lok a yahut ir veya iki hur a ile geri dö e kişi değildir. Yoksul; ihtiya ı ı karşılaya ak i kâ a sahip ol aya , duru u ili ediği de de ke disi e sadaka veril eye ve ke disi de kalkıp insanlardan istemeyendir. Yardı yapıl ası gereke yoksul udur ve öyle ki seleri gözet ek gerekir,

450- Ebû Humeyd Es-Sâidî (R.A.) de rivayet edil iştir: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile era er Te ük gazası a çık ış idik. Vadi l-Kura adı daki yere vardığı da ir hur a ahçesi ulu a ir kadı la karşılaştı. Hazreti Peyga er, asha ı kira a hita e : Bu bahçenin hurma ahsulü ü iktarı ı tahmin ediniz. uyurdu. “o ra izzat ke disi hur aları iktarı ı o

vesak takri e to olarak tah i etti ve o vesak iti ariyle o da ir zekât aldı. “o ra ahçe sahibesi ola kadı a şöyle uyurdu: Bu hur alıkta çıka ahsulü biçersin. Fazla veya eksik al ış isek ödeşiriz. Te ük e vardığı ız za a şöyle

buyurdu: Dikkat edi iz, u ge e fırtı a ola ak, şiddetli rüzgâr ese ektir. Hiç iri iz yeri de kı ılda ası . Devesi ola devesi i

sağla ağlası . Biz de develeri izi e rettiği şekilde ağladık, yattık. Gerçekte o ge e çok şiddetli fırtı a oldu; öyle ki, içi izde ayağa kalka irisi i rüzgâr Tayyi dağı a sürükledi. Eyle hükü darı Yuha a , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize beyaz bir katır hediye etti. Hazreti Peyga er u a karşılık olarak Yuha a ya bir elbise giydirdi. Ay ı zamanda Yuhanna ı idaresi de ulu a halka güve e verdi ve o lara ir iktar izye vergi mükellefiyeti koydu. Sonra Tebük de dö erek yi e adı geçe Vadi l-Kur a ya gelince oradaki bahçenin sahibesi kadı a hitaben: Mahsûlün ne kadar geldi? uyurdu. Kadı da, Hazreti Peyga eri tah i i üzere o vesak hur a çıktığı ı söyledi.

“o ra ize şöyle uyurdu: Bir an önce Medine ye varmak istiyorum. Benimle birlikte erken varmak isteyen acele etsin. İ i Bekkâr, Medi e

görü dü, a la ı da ir söz söyleyi e ‘esûl i Ekrem, işte Tâ e Medi e ! uyurdu. Uhud dağı ı gördüğü de, Bu, bizi seve ve izi de ke disi i sevdiği iz dağ ıktır. dediler. Sonra bize sordular: Ensar ı e hayırlı aileleri i size ildireyi i? Ashab, evet, dediler! Buyurdular ki: E hayırlısı Ne aroğulları

aileleridir. Sonra AbdülEşheloğulları aileleri. “o ra “aideoğulları aileleri veya Haris i Hazreçoğulları ı aileleri. Ensar ı Medine lileri ütü aileleri hayırlıdır. Diğer ir rivayette de: “o râ Harisoğulları aileleri. “o ra “aideoğulları aileleri diye varit ol uştur.

Mütercim: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ahsul tah i leri i tasta a çık ası ve Te ük de geceleyi şiddetli fırtı a ola ağı ı ha er ver esi, Peyga erlik u izeleri de sayılır. Eyle hükü darı ile irtakı ka ileleri İsla a boyun eğ eleri de Te ük gazası ı güzel so uçları da iridir. 451- Abdullah bin Ömer (R.A.) de rivayet edil iştir: Gökte i e yağ urla sula a eki lerde veya ır ak ve ehir gi i akarsularla sulanan arazilerden elde edilen

ürü lerde zekât olarak o da ir öşür) gerekir. Fakat hayvan ve dolap gi i vasıtalarla sula a arazileri ürü leri de o da iri yarısı yir ide ir zekât gerekir. 452- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Hur a ürü leri topla dığı za a herkes öşrü ü zekâtı ı , verile ek yerlere dağıtıl ak üzere Hazreti Peyga ere getirirdi. Bu hur alar Hazreti Peyga eri saadetha eleri de yığı hali de har a olurdu. Hazreti Hasan ve Hüseyin ‘.A. ü a ço ukluk hali olarak u hur a yığı ı ı çevresi de oy arlarke Hazreti Hasan ı veya Hüseyi i , ağzı a

orada ir hur a attığı ı göre Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, hur ayı ço uğu ağzı da ü arek par ağı ile çıkardı ve o a şöyle uyurdu: Muha ed ailesi i sadaka zekât yiye eye eği i daha öğre edi i? Diğer ir rivayette de şöyle uyurdular: Kıh kıh ağzı daki i at . Bizi sadaka ye ediği izi farkı da değil isi ? Bu sözü Hazreti Peygamber Hasan a yahut

Hüseyin e söyle işti. Mütercim: Muhammed ailesi (Âli Muhammed), imam Azam ile imam Malik e göre, yal ız Haşi oğullarıdır. İ a Şafii ye göre, he Haşi oğulları, he de Muttali oğullarıdır. Bir de ço uk kıs ı her e kadar ükellef değilse de, küçük iken dinî hükü leri ilsi , İsla ter iyesi üzere yetişsi , diye uradaki titizlik gösteril iştir. 453- Hazreti Ömer de ‘.A. rivayet edil iştir: Allah yolu da savaşlarda i il ek üzere iri e ir at ağışla ıştı . Fakat ada atı ziya etti hayva a ak adı, hayva çok zayıfladı . “o ra u uz sata ağı ı düşü erek u hayva ı satı al ak istedi . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sorduğu da şöyle uyurdu:

Page 73: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

“atı al a. Verdiği sadakada dö eklik yap a. O ada sa a ir dirhe e satsa ile al a. Çü kü ver iş olduğu sadakası ı söküp ala ki se, dö üp kus uğu u yiye gi idir. Mütercim: Böyle sadaka ve zekât türü de ola şeyi elde çıktıkta so ra satı alı ası hara değildir; fakat te zihe mekrûhtur. Bazı âlimlere göre de tahrîmen mekruhtur. 454- İ i A as ‘.A. tan (R.A.) rivayet edil iştir: Hazreti Peygamber, zevcelerinden Meymune i ‘.A azatlı ariyesi e zekât alı da verile ir koyu u atıl ış leşi i görü e: Derisinden yararlanabilirdiniz! buyurdu. Asha , o leştir, dediler. ‘esûl-i Ekre şöyle uyurdular. Ölü hayva ı sade e eti i ye esi hara kılı ıştır.

Mütercim: Hazreti Peyga eri zev eleri tarafı da azad edile köleleri sadaka ve zekât al aları aizdir. Fakat Hazreti Peygamberin ve Peygamber Al i de sayıla ları azadlıları a aiz değildir. Al-i Muha ed hakkı da yukarda iki hadîs geç iştir. 455- İ i Abbas (R.A.) da rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Yemen e vali olarak gö derdiği Muâz i Ce el ‘adıyallahu Anh) hazretlerine, görevi e giderke şöyle uyurdular: )ul e uğra ışı azlu u ile esi de kork; çü kü o u ile esi ile Allah Teâlâ arası da perde yoktur. (Zekât

ve öşür gi i haklar alı ırke haksızlık edil e esi e ir buyruluyor.). 456- Abdullah bin Ebî Evfâ (R.A.) der ki: Verile ek yerlere dağıtıl ak üzere alları ı zekâtı ı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e getiren kimselere Peygamber Efe di iz, hayır duada ulu arak; Allah ı , fala ı ailesi e rah et ve ağfiret uyur! derdi. Bir gü a a da alı ı zekâtı ı getirip tesli edi e,

onun için de: Allah ı ! E û Evfa ı ailesi e rah et ve ağfiret uyur. diye dua etti.

Mütercim: Peyga erlerde aşkası üzeri e Salât ve Selâm getirmek bizim için tenzihen mekrûhtur. Her ne kadar bunun

a ası sahih ise de Salât Peyga erlere has ir vasıf ol uştur. O u içi peyga erlerde aşkası a Salât ve Selâm getir ek ekruh sayıl ıştır. Niteki Muhammed Azze ve Celle de ek sahih değildir. Gerçekte Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem azizdir, celildir. Fakat Azze ve Celle tabiri Allah Teâlâ Hazretleri i özel vasfı olduğu da yaratıklarda kulla ıl ası sahih değildir. Fakat Peyga er efe di iz ke dileri e has olarak ve Salli Aleyhi = se ü i lere salât et, o lar içi ağfiret dile (Tevbe sûresi: 103 ayet eali deki ayeti keri e uyarı a dilediği şahıslara Salât ve Selâm eder. Bu Peygambere has özelliklerdendir. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. 457- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: İsrail oğulları da iri diğeri de i di ar ödü ç para istedi. Ada da u parayı ke disi e verdi. “o ra ödü ç ala

ki se de iz yol uluğu a çıktı. Dö ek içi ge i ula ayı a ir odu u delip içi e i altı ı yerleştirdi ve Allah a tevekkül ederek de ize attı. Ala aklı ada da, parası ı vadesi geldiği için, acaba borçlu gelecek mi? diye iskeleye giderke de iz ke arı da ir odu gördü ve yaka ak olarak ailesi e götürdü. Odu u parçalayı a parayı i altı ı buldu. Mütercim: De izi sahile at ış olduğu odu , a er, ü evherat ve u lara e zer şeyleri al a ı u ah olduğu u hadîs-i şerifte çıkarıl aktadır. 458- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Hayva ları telefi hederdir, aşı oş gezen hayva ları telef ettiği a ve alda dolayı sahipleri e taz i gerekmez.)

Kuyunun telefi hederdir, ( ir ki se i ülkü de ola kuyusu a düşüp de öle olursa kuyu sahibine tazmin gerekmez.) Made o akları ı telefi hederdir, eşru ir hakla açıla ade kuyuları içi e düş ekle telef ola içi taz i at öde esi gerek ez. Defi e i ve yeraltı ade leri i eşte iri hazi e i dir. Mütercim: Hayva ı telefi i, zarar ve ziya ı ı, aşı oş ırakıl aları adet ola yerde aşları da ki se ulu adığı takdirde ittifakla tazmin gerekmez. Fakat sahibi era er ulu ursa veya hayva ı yedekçisi veya sürü üdür (sürücüsü ???) olursa, o hayva ı ö ayakları veya ağzı ve çe esi veya oy uzu ile se e iyet verdiği zarar-ziya ı taz i i Ha efi

ezhe i e göre gerekir. Kuyruğu veya arka ayağı ile vurursa taz i gerek ez. A ak ö veya arka ayağıyla çiğ erse tazmin icab eder.

Page 74: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ha elî ezhe i de de hükü öyledir. Eğer hayva ö e katıl ış olursa her e şekilde olursa olsu se e iyle verdiği zarar vs ziya ı taz i i öde esi gerekir. Şafii ve Maliki ezhe leri de, hayva ile era er ir ki se varsa u hayva ı her halükarda yap ış olduğu zarar ve ziya ı taz i i gerekir. Bir i sa hayva ı ı herkesi gelip geçtiği ir yerde durdursa da o hayva ziya da ulu sa, u ziya ı taz i i ittifakla gerekir. A ak öyle ir hayva yol ortası da işer veya dışkısı ı yapar da ir üzeri de kayarak ziya a uğrarsa, taz i i gerek ez. Bir de ir i sa yolda veya izi siz olarak aşka iri i ülkü de çukur kazar da,

öyle kazıl ış çukurlara ir i sa düşüp telef olursa, o çukura (çukuru ???) kaza ada ı yakı akra ası akîlesi üzerine ölenin diyeti lâzı gelir. Ayrı a çukuru kaza üzeri e kefaret gerekir. Yi e u gi i çukurlara hayva düşer de ziyan olursa, yine tazmin gerekir. Cahiliyet devri de kal a defi eler ga i et yeri de sayıldığı da i sleri e olursa olsu , kıy et ve iktarları e olursa olsu , u ları eşte iri i hazi eye ver ek gerekir. Şafii ezhe i de defi e alları ı kıy eti isap iktarı

iskal altı veya dirhe gü üş değeri de ol adıkça eşte ir lâzı gel ez. Altu ve gü üşte aşka şeylerde de lâzı gel ez. Müslümanlara ait defi eler ittifakla kay ol uş eşya hük ü e girer. Yitik eşya işle i e ta i olurlar. Sahibi ara ır, sahibi

ulu az ise fakirlere dağıtılır.

HAC BAH“İ 459- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: Veda Ha ı da ir kadı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine gelerek dedi ki: Ya Resûlallah, haccı farziyyeti a a a ulaştı vacip oldu), Hâlbuki a a çok ihtiyardır, hayva üzeri de dura ak halde değildir. O u yeri e e ha ede ilir iyi ? Bu a eva e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu. Evet, (onun yerine hac edebilirsin).

Mütercim: Bu hadîs-i şerifi delaletiyle, daha ö e ke disi içi ha yap a ış ki se i aşkası adı a edel olarak ha et esi, İ a Aza Hazretleri e göre aizdir. Diğer i a lara göre aiz değildir. A ak u derece güçsüz ve sakat olan kimselerin yerine hayatları da ha et ek aizdir. Ayrı a Ha efi ezhe i de afile ha içi şart ara aksızı edel caizdir.27

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -243 460- Hazreti Aişe ‘.A. a latıyor: Ya Resûlallah! dedi , savaş ve ihadı , sevap akı ı da a elleri e faziletlisi olduğu u görüyoruz. O halde biz de ihad ede eyiz i? Ba a şu eva ı verdiler: Hayır! Fakat ak ul ir ha , sizi içi e faziletli ihaddır.

Mütercim: Genel seferberlik veya istilâ hali de kadı ları da savaşta yardı ı ol aları vacip ise de, zaruret ol ayı a savaş

eyda ı da ulu aları uygu değildir. 461- Ebu Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Ki Allah rızası içi ha eder de ihramda iken kötü söz söylemez ve gü ah işle ezse, he üz a ası da doğ uş gü ahsız hale dö er.

Mütercim: Küçük gü ah olsu , üyük gü ah olsu , u ları hepsi ağışla ır. İ a Ta eri i görüşü e göre, üzeri de kul hakkı olup ta o u öde ekte â iz olarak öle leri soru lulukları a ak ağışla ır. Yoksa öde e ve helalleş e i kâ ı a sahip ola ları üzerleri deki hak düş ez. İ a Tir izî ye göre, yal ız Allah hakları da dolayı kul üzeri e gereke gü ahlar ağışla ır; Allah hakları ı kendisi

izzat ağışla az. Meselâ: Farz a az vakti de ge iktiril ekle gü ah işle iş olur; u da dolayı kaza ıla gü ah ağışla ır. Fakat Allah hakları da ola a azı yi e kaza edilerek kılı ası gerekir. Çü kü u lar haklardır, âdi

gü ahlar gü ahtır. Kul hakları içi ya helallik al ak, ya da o ları öde ek zoru luluğu vardır. Şerkavî şerhi de u hadîs-i şerifi açıkla ası da öyle de il iştir. Şafiileri fıkıh kita ı Ba ûri de: Hac ederken Arafat ta, Mina da vefat edenlerin kul hakları dahi ağışla ır, diye yazılıdır. Bir de de iz savaşı da şehit ola ları kul hakları da ağışla ır. 462- İ i Ö er (R.A.) der ki: Birisi Mescid-i Resûl de ayağa kalkıp, Ya Resûlallah! Biz hac için hangi yerden ihrama girmeliyiz? diye sordu. Buna cevaben Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Medine liler, Zü l-Huleyfe de ; Şa lılar, Cuhfe de ; Ne id halkı, Kar dan ihrama girerler. İ i Ömer, rivayetinde der

ki; Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in: Yemenliler de Yelemlem den ihrama girerler, uyurduğu u azıları söylüyor. Hâlbuki e u so kıs ı Hazreti Peyga erde işit edi .

Page 75: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mütercim: Medine-i Mü evvere halkı ı ha ve u re iyeti ile ihra ve tel iye içi iktarı, za a ı ızda Hazreti Ali kuyusu ile

ili e ve şöhret ula ve yaklaşık olarak Medi e ye bir buçuk saat mesafede bulunan Zü l-Huleyfe adı daki yerdir. Mekke-i Mükerreme ye o gü lük yaklaşık olarak k . yoldur. Şa , Mısır ve Mağri halkı ı iktarı, Cuhfe hizası da ulu a ‘a iğ diye ili e yerdir. De izde gide ler, ‘a iğ hizası da ihra a girerler. Mekke-i Mükerreme ye dört günlük yoldur. Ne id ve Irak halkı ı iktarı, Mekke-i Mükerreme ye yaklaşık olarak yedi gü lük esafede ulu a Yele le adı daki yerdir. İşte u yerleri ihra sız olarak geç ek ha ve u re içi aiz değildir. Bu iktarlarda ihra a gir ek vaciptir. İhra sız geçenler üzerine kurban kesmek vacip olur. Bir özürde dolayı ihra el isesi giyil ezse gü ah sayıl az; fakat fidye ver ek gerekir. 463- Hazreti Ö er ‘.A. a latır: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Akîk vadisi de şöyle uyurdu: Bu gece Rabbi tarafı da a a iri Ci ril geldi ve şöyle dedi: Bu vadide a az kıl. He de ha ile u re i ikisi e

birden (Hacc-i Kıra a) niyet et. Mütercim: Akîk vadisi, Medine ye dört il esafede yaklaşık olarak ir saat ir yerdir. Medi e-i Münevvere nin en makbul ve lezzetli suyu urada ulu a Urve Kuyusu da çık aktadır. Yarı saat daha ötede Hazreti Ali kuyusu ve )ül-Huleyfe vardır ve Medine lileri ikatı da urasıdır. 464- Hazreti Ya Iâ ‘.A. a latır: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine birisi gelip ya Resûlallah! koku sürü üş olduğu halde u re ha ı içi ihra a gire ki se hakkı da e uyurursu uz? diye sordu. Peyga eri iz iraz beklediler ve hemen vahiy geldi. Vahiy tamam olunca Hazreti Peygamber, Umreden soran nerede? diye sordu ve ada getirildi. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Üzeri de ola kokuyu üç defa yıka. Giydiği ü eyi çıkar ihra el isesi i giy ve ha ı da yaptığı ı u rede de yap.

Yani, ihrama girmek, tavaf ve sa y etmek, tıraş ol ak ve yasak şeylerde sakı ak hususu da ha ile u re arası da fark yoktur. Ancak Arafat ta ve Müzdelife de vakfeler, taş at a işleri ha a aittir; u lar u rede yoktur. 465- İ i Ömer (R.A.) da rivayet edil iştir Le eyk e ri e hazırı , Allah ı , le eyk! Le eyk, şeriki yoktur se i , le eyk! Ha d ve i et se i dir. Mülk de

se i dir. Şeriki yoktur se i . Mütercim: Meal olarak Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in telbiyesi bu idi. Hanefî mezhebine göre, hac veya umre, için niyet ederek ihra a gire ki se hakkı da tel iye şart ve farzdır. Na azda iftitah aşla gıç tek iri farz olduğu gi i... İftitah tek iri al aksızı a az sahih ol adığı gi i, tel iyesiz ha ve u re de sahih değildir. Şafii ve Hanbeli mezheblerinde lebbeyk (telbiye) sünnettir, farz ve şart değildir. Maliki ezhe i de iyetle irlikte ya tel iye getir ek veya iş ve hareket olarak ikatta ir kaç adı ileriye yürü ek lazı dır. Tel iyeyi yüksek sesle söyle ek üsteha dır. Fakat ihra a girerke ke disi işite ek kadar ir sesle söyle ek daha faziletlidir. Diğer vakitlerde sesi yükselt ek erkekler içi üsteha dır. Kadı lar ise her za a ke dileri duya ile ek kadar ir sesle telbiye getirirler. 466- İ i Abbas (R.A.) da rivayet edil iştir: Musa (Aleyhisselâm) ise, onu telbiye getirerek Ezrak vadisi e i işi i görüyor gi iyi ."

467- Hazreti Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Veda ha ı yılı da Mekke-i Mükerreme ye vardıkları za a Ye e tarafı da gele Hazreti Ali ye (Kerremellahu ve hehu şöyle uyurdular: Ya Ali ihrama girerken neye niyet ettin? Hazreti Ali dedi ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in ihram niyetine

niyet ettim. Bu a karşılık Hazreti Peyga er şöyle uyurdular: O halde kurban kese eksi ve olduğu gi i ihra lı kala aksı . Kıra ha ı duru u da olduğu u, kur a kesi eye

kadar ihra da çık a ası gerektiği i ildiriyorlar. Hz. Ali, ihra a girerke iyeti i Peyga eri izi ihra iyeti e ağla ış ve Peyga eri iz gi i Kıra ha ı yap ıştır.

468- Ebû Mûsâ El-Eş arî (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri beni Yemen

ölgesi e gö der işti. Ye e de Ha a geldiği za a , Batha da Hazreti Peygamberi buldum. Bana sordu. Ne niyetle ihrama girdin? Ben de: Resûlullah ı ihra iyeti e iyet etti , dedi .

Page 76: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Beraberinde hedy (Harem de kesile ek işa lı kur a var ı? Be de: Hayır! dedi . Bu u üzeri e iyeti i u reye çevirerek te ettü ha ı yap a a işaret uyurdular ve tavaf, sa y ve tıraşdan sonra ihra da çık a ı e rettiler. Mütercim: Hazreti Ali Kerre ellahu Ve hehu , era eri de kur a lık hedy getirdiği de o u kıra ha ı yap ası ı e ret işlerdi. E û Mûsâ ise, era eri de kur a lık hedy ulu adığı içi u re yap ası a ve so ra farz ha a iyet ederek ha ı ı te ettü ha ol ası a işaret uyur uşlardı. Fakat daha so ra Hazreti Ö er ‘adıyallahu Anh) za a ı da öyle ö e Kıra ha a iyet ede ve era eri de kur a lık götür eye ki se i de her iki ha ı ir ihra da ta a la ası sahih ka ul edil iştir. Ebû Mûsâ El-Eş arî ve diğerleri e ola üsaade, peyga ere ait özelliklerde dir, dediler. Bu da so ra gele ek eş altı hadîsi-şerif u ka ilde dir. Hatta Hazreti Ö er, ir defası da E û Mûsâ El-Eş arîye şu tarzda ir açıkla a yaptı: — Allah ı kelâ ı da Ha ile u reyi ta a layı ız ayeti keri esiyle, ha ve u re i her ikisi i irde ta a la ası e redildiği gi i Peyga eri sü eti de de, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerinin, hac ve umre tamam olup kur a ı ı kesi eye kadar ihra da çık adığı görül üştür. Büyük müçtehitlerden yal ız i a Ah ed i Hanbel (Allah ı rah eti üzeri e olsu Hazretleri ve )ahirî ler, u hük ü halâ akî olduğu a ve herkes içi terviye gününe (arefe gününden bir gün öncesine) kadar hac niyetini her ne vakit isterse u reye çevire ile eği i ka ul etmektedirler. 469- Hazreti Aişe ‘adıyallahu A ha a latıyor: Ha evsi i de )ilkade ayı ı so ları a doğru iz Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in beraberinde hac ve umre niyeti ile Medine de çıkıp toplu a ikatta ihra a girdik. Ki i yal ız farz ha a iyet ederek ihra a girdi. Ki isi de ha ve u re i her ikisi içi iyet ederek ihra a girdi. Ki isi de u re iyeti ile ihra a gir işti. Medi e ye, on mil

esafedeki Şeref isi li yere i diği iz za a , Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem era eri de ola ütü ha ılara hita e şöyle uyurdu: “izde ha gi izi era eri de kur a lık yoksa ve ha ı ı u reye çevir ek istiyorsa, u u yapsı . Fakat era eri de

kur a lık ola ki se, yap ası iyeti i değiştir esi , ha iti eye kadar ihra da çık ası . Peygamberin bu emri üzeri e ha iyetleri i u reye çevire ler ve ö eki iyetleri de kala lar oldu. Fakat Hazreti Peyga er ve asha ı da

azıları, ya ları da kur a lık ulu ak ve ke dileri de vü ud akı ı dan kuvvetli olmak sebebiyle hac niyetlerini u reye çevire ediler. Ta u sırada a az kıla adığı da adet gördüğü de dolayı ağlarke Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ya ı a geldi: Ne ağlıyorsu , ey hatu ? dedi. Ya Resûlallah! dedim, sizin bütün ashaba u re içi üsaade ettiği izi işitti . Hâlbuki e u rede ahru kaldı . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Derdin nedir? uyurdu. Be de: Adet gördü ; u hali le u re tavafı yapa aya ağı . O u içi ağlıyoru , dedi .

Hazreti Peygamber buyurdu ki: Kay ı ol aya ak! “e de Âdem kızları da irisi . Allah Teâlâ Hazretleri, onlara takdir ettiği i adet gör e hali i sa a da takdir et iştir. “e ha iyeti de kal. Ce a ı Allah, u reyi de sa a asip edebilir. Böylece hac vazifelerine devam ettik. Arafat tan Mina ya dö düğü üz vakit te izle di . “o ra farz tavaf ifaze içi Mina dan Mekke ye i di . Tavafı ı yaptı ve tekrar Mi a ya döndüm. Sonra Mekke ye dö üşte Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber Mina da çıktık. Mekke de ike Hazreti Peyga er, kardeşi A durrah a ı ya ı a çağırdı ve o a şu e ri verdi: He şire i al, Hare hudutları da çıkar Te i adı daki yere kadar götür . Orada u re içi ihra a girsi . U reyi

ta a ladıkta so ra ya ı a geli iz. “izi gel e izi ekleye eği . Bu e ir üzeri e Hare dışı daki Te im e gidip ihra a girdi ve u re içi gerekli vazifeleri ta a ladıkta so ra ay ı gü Hazreti Peyga eri huzurları a vardığı za a : U re i ta a ladı ı? uyurdu. Be de: Ta a ladı , dedim. Sonra Hazreti Peygamber Medine ye dönmek için bütün kafileye emir verdi. Biz de (veda tavafı da so ra Hazreti Peygamberin maiyetinde Medine ye doğru yola, koyulduk. 470- Hazreti Aişe ‘.A. a latıyor: Medine den Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile çıktığı ızda u çıkışı ızı yal ız ha içi olduğu ka ısı da idik. Kâbe yi tavaf ettik Resûl-i Ekre era eri de kur a lık getir eye lere ihra da çık aları ı e retti. Kur a lık getir eye ler ihra da çıktılar. Peyga er i zev eleri de kur a lık getir edikleri de ihra da çıktılar. Yal ız e , adet gördüğü içi Kâbe yi tavaf et e işti . u re yap a ıştı . “o ra terviye gü ü, ihra da çık ış ola lar ha içi iyet ederek tekrar ihra a girdiler Ha ı ızı ta a layarak Mi a dan Mekke ye dönerken geceyi geçirmek için Muhassa adı daki yere i diği izde dedi ki: Ya Resûlallah! Herkes ha ve u re ile dö erke e yal ız ha ile dö üyoru ; Özrü gereği u re yapa adı . Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Mekke ye geldiği izde sen (umre için) tavaf etmedin mi? Ben de:

— Hayır dedi ! Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem : O halde kardeşi le A durrah a la) Ten im e git ve oradan ihra a girerek u re i yap. Fala yer ve fila vakitte uluşuruz. uyurdular. Be de öyle e yaptı . Sonra Peygamberin zevcelerinden Safiyye de, Mina da dö düğü üz ge e adet gördüğü içi a a, gali a veda tavafı ı

Page 77: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

yapa aya ağı da Medi e ye dö üşü ge iktire eği , dedi. Bir fırsat ularak “afiyye nin bu halini Hazreti Peygambere arz ettim. Hazreti Peygamber Safiyye ye hita e şöyle uyurdu: Kısır, elalı kadı ! “e ayra gü leri de farz ola ziyaret İfâza tavafı ı yap ış değil i idi ? “afiye der ki: Evet,

tavaf ettim! dedim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: )ararı yok, yola çıka ilirsi ." Veda tavafı özürlü ki selerde düşer. 471- İ i A as ‘.A. a latıyor: Veda ha ı yılı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ile bütün ashap ha iyeti ile ihra a gir işlerdi. Mekke ye )ilhi e ayı ı dördü ü pazar gü ü sa ahleyi varıldı. O gü Hazreti Peyga er asha a, ha iyetleri i umreye çevirerek tavaf ve sa y yaptıkta so ra tıraş olup ihra da çık aları ı e rettiler. Ashap u duru karşısı da: Ya Resûlallah, ihra da asıl çıkış? diye sordular. Hazreti Peyga er, ihramda ta çıkış! uyurdular. İhra se e iyle yasak ola şeyleri helal kıla çıkış... Mütercim: Böyle farz ha ı değiştirip u reye çevir ek üç müçtehit i â a göre, o yılla ahsus, Peyga eri özel halleri de dir. İ a Ah ed i Ha el ve )ahirîlere göre, u hükü şi di de geçerlidir. Niteki yukarıda ayrı tılı ilgi geç işti. 472- Hazreti Peygamberin pak zevcelerinden Hazreti Hafsa (R.A.) rivayet ediyor. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize sordum: Herkes hac niyetini umreye çevirdi; Hâlbuki siz umre ihra ı ızda çık adı ız? Buyurdular ki: Be aşı ı u işe iyi e soktu ve kur a lığı ı da özel ir işa olarak tas aladı . Artık kur a ı ı kesmeden

ihra da çıka a . Mütercim: İ a Azam bu hadîs-i şerife daya arak der ki, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Kıra ha ı iyeti ile ihra a gir işti. O u içi ha ı e faziletlisi kıra ha ıdır. “o ra Te ettü ha ıdır. Bu da so ra da ifrâd ha ı gelir. imam Şafii,ve imam Malik e göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem yal ız ha içi ifrad ha ı içi ihra a gir işti. Yahut ö e ha içi ihra a gir iş, so ra u reyi ha a ilâve et işti. Bu iti arla ha ı e faziletlisi ifrad ha ıdır. “o ra te ettü ha ıdır. Bu da so ra Kıra ha ı gelir. imam Ahmed e göre Hafsa Hazretleri i rivayet ettiği u hadîs-i şerife göre Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri yal ız te ettü u re iyeti ile ihra a gir işti. O u içi kur a götürüldüğü takdirde faziletli ola ö e u re içi ihra a gir ektir. Kur a götürül ediği takdirde faziletli ola kıra ha ıdır. Bir de imam Azam a göre, te ettü iyeti ile ihra a gire ki seye te ettü kur a ı lazı dır. Kıra ha ı a uvaffak ola ki seye de şükür kur a ı lazı gelir. Yal ız ha içi ifrad ha ı içi ihra a gire ki seye kur a lâzı gel ez;

u da ittifak vardır. Fakat ha da so ra yal ız u re yap ak gerekir. İ a Aza ile İ a Malik Hazretleri e göre umre müekked bir sünnettir; farz ve vacip değildir. İ a Şafii ve İ a Ah ed e göre, u re de ha gi i farzı ayı dır. 473- Hazreti Cabir de ‘.A. rivayet edil iştir: Veda ha ı yılı da iz Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i era eri de olarak ha a ifrad ha a iyet et iştik ve öyle e ihra a gir iştik. “o ra Hazreti Peyga er ize şöyle uyurdu: “iz ha ı ızı u reye çeviriniz de Kâbe yi tavaf edi iz, “afa ile Merve arası da sa y edi iz ve so ra saçları ızı kısaltı ız.

“o ra ihra da çık ış olarak ekleyi iz. “o ra terviye gü ü geli e ha içi ihra a giri iz. Daha ö e yaptığı ız iyeti de te ettü kılı ız. Ashab dediler ki: Ya Resûlallah! Ha iyeti izi asıl te ettü iyeti e çevire iliriz? Niteki iyeti izi ??? olarak

elirledik. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: “iz, e rettiği i yapı ız. Eğer kur a ı ı getir e iş olsaydı , size e rettiği i e de yapardı . Fakat ayra ı iri i gü ü kur a ı Mi a da kesi yeri e ulaş adıkça, a a ihra se e iyle hara yasak ola şeyler helâl

ol aya aktır. “o ra asha ı kira Hazreti Peyga eri e ri üzere hareket ettiler; iyetleri i u reye çevirdiler. 474- İ i A as ‘.A. dan rivayet edil iştir: Ha iyeti ile ola ihra ı ızı u reye te dil edi iz; A ak hedy kur a lığı ı tas alaya kalsı . Kur a lığı ı tas alaya

ki seye, o u kesi yeri e götürüp kes edikçe ihra da çık ak helal ol az. Mütercim: Üç i a a göre ha ihra ı ı u reye çevir ek işi, peyga ere ait özelliklerde dir. Bu da ahiliyet za a ı da ha ayları daki u reyi fe alıkları e üyüğü say aları a karşılık u a üsaade edil işti. Yal ız Ha eli ezhe i ile )ahirîlere göre u hükü halâ akîdir. Niteki ge iş olarak yukarda a latıl ıştı.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -254

MEKKE-İ MÜKERREME’NİN FA)İLETİ VE KA’BE’NİN İNŞA“I BAH“İ

Page 78: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

475- Hazreti Ca ir ‘.A. a latıyor: Peyga erlikte ö e Kureyş in ileri gelenlerinin emri ile Kâbe bina edilirken Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a aları Hazreti A as ile Kâbe içi o uzları da taş taşırlardı. Bir ara A as Hazretleri: Ya Muha ed, futa ı çıkarıp omzuna koy, dedi. Hazreti Abbas ı u teklifi üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem futası ı çıkarıp omzu daki taşı altı a koya ağı sırada yere düştü ve gözleri se aya dikilip kaldı. Hazreti Abbas a: Futa ı a a göster! dedi ve futası ı alıp ağladı. Mütercim: Hazreti Ci ril Aleyhisselâ gelip u şekilde Hazreti Peyga eri yere düşürerek avret yerleri i ki seye göster e iştir. Bu da so ra da Hazreti Peyga eri avret yerleri i hiç ir ki se gör e iştir. Diğer Kureyş in ileri gelenleri ise çırılçıplak Kâbe yi tavaf ederlerdi. Bu u se e i de, güya içi de gü ah işledikleri el iselerle mukaddes yeri tavaf etmek iste eyişleri de di. Mekke-i Mükerreme ye büyük bir sel gelerek Kâbe i üyük ir kıs ı ı yık ıştı. Bu se eple Kureyş tarafı da Kabe ye ide i a edil işti. O se e Peyga er otuz eş yaşı da idi; ve herkes gi i Kâbe ye taş taşırdı. Hatta Ha erü l-Esved i siyah taşı ke di yeri e ko ası içi Kureyş ka ilesi i ileri gele leri çekiş eye aşladılar. “o ra şu hük e vardılar: E ö e Hare -i Şerifi kapısı da ki gelirse o ki seyi hake tayi ederiz; ve o u hük ü e razı ola ağız. Bu kararda so ra e ö e kapıda Hazreti Peyga er giri e, Hazreti Peyga eri hake tayi ettiler. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem de, üyük ir yaygı üzeri e Ha erü l-Esved i koydu ve Kureyş in ileri gelenleri hep birden bu yaygıyı yukarı kaldırdılar. Hazreti Peyga er de ke di ü arek elleriyle Ha erü l-Esved i yeri e koydu. Bütü Kureyş ileri gele leri u duru da e u kaldılar. 476- Hazreti Aişe ‘.A. a latıyor: Hazreti Peygambere; Hicr-i İs ail Hati Kâbe den midir? diye sordum. Evet! uyurdular. Niçi u kıs ı Beytullah a ilâve etmediler de dışarıda ıraktılar? dedi . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Kav i i addî i kâ ı çıkış adı. buyurdular. Ya Resûlallah! dedim, Beyt-i Şerifi kapısı ede yüksek yerde

yapıl ıştır? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: Kavmin, diledikleri kimseyi Beytullah a soksu lar ve diledikleri i de e gellesi ler diye kapıyı öyle yüksek yerde

yaptılar. Eğer kav i ahiliyet za a ı da he üz ye i kurtul uş ol asalardı ve u se eple o ları kal i e ir i kâr ve itiraz gelir diye kork asaydı , dışarıda kala küçük kıs ı Beytullah a ilâve et ek ve kapısı ı yere yapıştır ak isterdim. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte, ir araya gele iki zararda ha gisi i daha hafif ise o u ter ih et e i eşru ir yol olduğu a delâlet vardır. Burada Hi r-i İs ail in Kâbe nin dışı da kal ası u ukaddes yapı ı esası a uygu değilse de ye i Müslümanları herha gi ir değişikliği yadırga aları da korkularak eski duru u üzere ırakıl ası ter ih edil iştir. Bu hadîs-i şerife ve u da " so raki e daya arak İ i )ü eyr (R.A.) Peygamber i işaret uyurduğu tarzda ye ide Beyti Şerifi i a etti Fakat Ha a Yusuf i “ekafî, İ -i )ü eyr ile çarpış a es ası da yıkıla Kâ e yi, İsla dan önceki durumuna ir a ederek ye ide i şa etti. Daha so ra Haru ‘eşîd, İ i )ü eyr i i a ettiği hale Kâ e yi çevirmek için İ a Malik de fetva istedi ise de, İ a Malik eva ı da: Beyti Şerifi devlet reisleri e oyu ak ol ası da korkarı , dedi ve üsaade et edi. Kâ e i i ası ı u gü e kadar o defa ye ile diği elirtil iştir. İlk ö e Hazreti Ade i yaratıl ası da evvel

elekler tarafı da i a edil iştir. . defa Hazreti Âdem tarafı da , . defa Hazreti Ade in evlatları tarafı da , . defa Hazreti İ rahi tarafı da , . A alika tarafı da , . defa Cürhü ka ilesi tarafı da , . defa Kusay tarafı da , . defa Bi sette ö e Hazreti Peyga eri de katıl asıyla Kureyş tarafı da , . defa İ i )ü eyr tarafı da , . defa da Ha a tarafı da i a edildi. E so ra da ye ile iş de e ek şekilde Os a lı padişahları da Bağdad fatihi “ulta Murad i a et iştir. 477- Hazreti Aişe de rivayet edil iştir: Ey Aişe! “e i kav i ahiliyette he üz çık ış ol asaydı, Kâbe i yıkıl ası ı e rederek o u dışarıda kalan

kıs ı ı Hi r-i İs ail i i aya dahil eder, kapısı ı yere yapıştırır, doğu ve atı kapıları olarak o a iki kapı yaptırır ve böylece Kâbe i i ası ı İ rahi i esası a ulaştırırdı . Mütercim: Bu a dair izahat ayrı tılı olarak ö eki hadîste geç iştir. 478- Üsame bin Zeyd (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke-i Mükerre eye vardıkları za a Üsa e i )eyd ‘adıyallahu Anhuma) sordu: — Ya Resûlallah! Nereye ineceksiniz? Mekke deki evi ize i? Hazreti Peyga er şöyle uyurdu:

A azade Akîl, ize yer yurt u ıraktı! Mütercim:

Page 79: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Hazreti Ali i ağa eyi Akîl, Mekke de kaldığı içi , gerek a ası E û Tali in ye gerekse Hazreti Peygamberin evleriyle ülkleri e ko arak istediği gi i kulla ıştı. Esase Hazreti Ali ile kardeşi Caferi Tayyar, a aları E û Tali in ölümünde

Müslüman ulu dukları da E û Tali e varis ola a ışlardı. E û Tali i irası, küfür üzere ulu a diğer ço ukları Akîl ile Talib e kaldı. Tali de Bedir savaşı da kay olduğu da E û Tali i ütü alı a Akîl varis olduğu gi i, Hazreti Peygamber efendimize a aları Abdullah ta iras olarak kala ütü e lâkı, hi ret dolayısıyla olduğu gi i terk edildiği de akra alık yö ü ile u ülkü hepsi i Akîl ele geçir iş ve sat ıştı. Diğer ir rivayete göre de, u allar daha sonra Akîl i evladı a i tikal et iştir. “o ra Akîl i ço ukları, Hazreti Peyga eri ülkü ü yüz i di ar karşılığı da Ha a ı kardeşi Muha ed i Yusuf a sat ıştır. Bir de imam Şafii Hazretleri bu hadîs-i şerifte Mekke deki evleri ve e lâki satıl ası ve satı alı ası, iras olarak i tikali ve u ları kiraya veril esi ve kirala ası aizdir, diye hükü çıkar ıştır. 479- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Mina da dö erke şöyle uyurdular: Yarı i e eği iz yer, i şallah Ki a eoğulları ya a ı dir. Kureyş üşrikleri i küfür üzeri de se at et ek içi

ye i leştikleri yer . Mütercim: Hazreti Peygamberin Mekke den Medine ye hi retleri de ö e Kureyş ve Ki â e ka ileleri Hayf-i Benî Kinane adı daki Muhassa se ti e gidip, Hazreti Peyga eri öldür ek içi ke dileri e tesli edi eye kadar Haşi Oğulları ve Muttali oğulları ile alış veriş et e ek, kız alıp ver e ek ve o larla selâ laş a ak üzere sözleştiler. Bu sözleş e metnini, içleri de Ma sur i İkri e ke di eliyle yazdı ve u u Kâbe i iç duvarı a yapıştırdılar. Müslü a lar u şekilde üç yıl E û Tali i kesi i de kuşatıl ış ir halde kaldılar. Hazreti Peyga ere E û Tali gelerek: Ey kardeşi i oğlu! Artık daya a aya ağı , e yaparsa ız yapı ız. “izi Kureyş i ileri gele leri e tesli et ek, zoru da kala ağı , dedi. Hazreti Peyga er o a şu eva ı verdi: Muhtere a a ! Artık se erak et e, e dişele e. Kureyş tarafı da yazılıp Kâbe i duvarı a asıla sözleş e et i i u ge e ö ekler yiyerek ahvet iştir. A dlaş a et i de yal ız Allah ı adı kal ıştır. Ebû Talib e bu

ha eri verdikte so ra, o et i yaza Ma suru eli i çolak kaldığı ı da ildir işti. E û Tali dö üşü de Kureyş ve Ki a e ka ileleri e şöyle dedi: — Ey Kureyş kav i! Kardeşi oğlu Muha ed Sallallahu Aleyhi ve Sellem ), Kâbe duvarı a asıl ış ulu a sizi sözleş e et i i Allah tarafı da ir ö ek musallat olarak mahvettiği i a a ha er verdi ve o u yaza kâti i eli i de çolak olduğu u ildirdi. Kardeşi oğlu u a a ha er ver iş olduğu şeylerde hiç ir za a gerçeğe aykırılık ol a ış ve dai a doğru ol uştur. Geli , Kâbe yi açıp akalı . Eğer kardeşi oğlu u dediği gi i, gerçekten Allah ı adı da aşkası ye iş ve ahvedil işse u tazyik ve eziyette vazgeçi iz. Yok, eğer kardeşi oğlu u hususta yala ı ise, e de e yaparsa ız yapı ız, kardeşi oğlu u size tesli ede eği . E û Tali i u sözleri üzeri e Kureyş ileri gele leri sevi işler ve E û Tali e: Bu defa i saf ve adalet etti , dediler. Böylece gidip Kâbe yi açarlar. Bir de akarlar ki, asılı sayfada ulu a yazılar Allah ı is i üstes a ta a e ö ek tarafı da ye iş, kâti i de eli çolak ol uş. Böyle e Hazreti Peyga eri u izesi gü gi i açığa çık ış Fakat yi e E û Cehil: Bu ir çeşit sihirdir, diye aş kaldırdı ise de Kureyş in en ileri gelenlerinden Hişa , )üheyr, )e a, Mut im ve Ebu l-Yahza da i aret eş kişi u sözleş eyi ozdular. He e Mut im bi Adiy ayağa kalktı ve adı geçe sayfayı Kâbe duvarı da kopararak parçaladı. İşte sözleş e izi ozduk, ugü den sonra Müslümanlar hür ve serbesttir, diyerek Ebû Cehil e cevap verdi. O günden itibaren Müslümanlar E û Tali se ti de çıkıp ser est oldular. Lâkin Ebû Talib in ölü ü de so ra yi e eza ve efaya aşladılar. Nihayet hi ret içi Allah ta izin geldi, Müslümanlar hicret ettiler. Kureyş in zulü ve işke eleri de kurtuldular. Sonunda da Mekke i fethedilişi ile ütü Mekke liler İsla ol a şerefi e kavuştular. 480- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Kabe yi Ha eş lilerde ir ılız a aklı yıka aktır.

Mütercim: Bu a ıklı ve korku ç vak a kıya ete yakı ola aktır. Kıya et alâ etleri i üyüklükleri de dir. Fakat u a ıklı olayı tâ Ye cüc ve Me cüc de so ra ola ağı ilerideki hadîs-i şerifte a laşılıyor. 481- Hazreti Aişe de ‘.A. rivayet edil iştir. Muharre ayı ı o u u gü ü ola Aşure gü ü ütü Müslümanlar oruç tutarlar ve o gün öteden beri Kâbe yeni bir örtü ile örtülürdü. Yani her Aşure gü ü Kâbe i örtüsü ye ile irdi. Ce a ı Hak ra aza ayı da oruç tut ayı farz kılı a, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Müslümanlara şöyle uyurdular: Aşure gü ü oruç tut ak isteye tutsu . Tut ak iste eye de tut ası .

Mütercim: Aşure gü ü oruç tut ak ö eleri farz idi. “o ra ra aza ı farz kılı ası ile u u hük ü kaldırıldı. Bazı ki selere göre de, ö eleri üsteha olarak Aşure gü ü oruç tutulurdu. Şi di de öyle e deva et ektedir. Yal ız Yahudi lere

Page 80: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

benzememek için, dokuzuncu günü veya onbirinci günü onuncu günle beraber tutmak faziletlidir. Bir de Kâbe ye örtü yap ak adeti, ü üvvette dokuzyüz se e ö e i ad edil iş ve Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri de eski adeti ay e ırakarak daha güzel ve daha iyi Ye e ku aşları ile Kâbe yi ört üştü. Hazreti Peyga erde so raki dört halife devri de de öyle e yılda ir Kâbe i örtüleri ye ile irdi. Os a lıları so za a ları a kadar u hal öyle deva et iştir. Os a lı sulta ları za a ı da, sır a ile işle eli olarak Mısır da ve Mısır evkafı a ahsu e yapıla siyah örtü kur a ayra gü ü değiştirilirdi. Fakat siyah örtü eteği e ilâve edile eyaz ihra da i aret örtü ise, herkes ihra da ike ye ile ir ve ihra da so ra çıkarılırdı. Medine-i Münevvere nin Hücre-i Muattara örtüsü ise, izzat İsta ul da yaptırıldı. Bir de Kâbe nin eski örtüsü ya ha ılar arası da ölüşülür, ya satılarak edeli hazi eye ko ur, ya da Mekke Şerifi e hediye edilirdi. Bu hususlarda herha gi iri i tayi i hükü eti görüşü e ırakıl ıştı. 482- Ebû Saîd El-Hudri (R.A.) de rivayet edil iştir: Ye cûc ve Me cûc u çıkışı da so ra ile Kâbe de ha ve u re yapıla aktır. Şu e nin rivayetine göre: Kâ e de ha kesili eye kadar kıya et kop aya aktır. buyrul uştur. Ne var ki E û “aid in rivayeti daha çok

tutul uştur. Mütercim: Bu iki rivayetin her ikisi de sahih olabilir. Çünkü Ye cûc ve Me-cüc de so ra ha yapılırsa da, daha kıya ete yakı ir za a da ha yapıl az olur. O u içi u iki rivayet arası da çelişki yoktur. Şerkavî, şerhi de öyle de iştir, en doğrusu u Allah ilir. 483- İ i A as ‘.A. da rivayet edil iştir: “i siyah ve sıska a aklı ı , Kâbe i taşları ı ir ir söktüğü ü görür gi i oluyoru .

Mütercim: Kurtubî i açıkla ası a göre, Kâbe i Ha eş liler tarafı da yıkıl ası, Hazreti İsa ı i işi de ve vefatı da so ra ola aktır. Hatta Kur an ı kalplerde ve ushaflarda kalk ası da ve Kâ edeki Ha er-ül Esved i =siyah taşı köşesi göğe kalktıkta so ra ola aktır. Çü kü Kâbe, yeryüzünde Allah Allah diyecek hiç bir Müslüman kal ayı aya kadar yıkıl aya aktır. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. 484- İ i-A as ‘.A. da şöyle dediği rivayet edil iştir: Mekke nin fethinde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Harem-i şerife varı a, Kâbe içi de Kureyş

üşrikleri i ahiliyet za a ı da kal a putları ve resi leri ulu duğu da Kâbe nin içine girmek istemediler. He e u put ve şekilleri Kâbe de dışarı çıkarıl aları ı e rettiler. Put ve şekilleri hepsi Kâbe de dışarıya çıkarıldı ve u lar arası da Hazreti İ rahi ile Hazreti İs ail i resi leri i de çıkardılar. Bu resi leri elleri de, ahiliyet adetleri üzere güya hayırlı ola ı, kıs et ve asi i il ek içi fal ılıkta kulla ıla gele yazılı kur a kalemleri veya çubuklar vardı. Kale i iri de yap, diğeri de yap a; iri de hayır, diğeri de şer; iri de evet, diğeri de hayır; iri de git, diğeri de git e gi i şeyler yazılıp hayır tarafı çıkarsa yaparlardı. Kötü taraf çıkarsa yap azlardı. İşte u fal çu ukları elleri de olduğu halde Hazreti İ rahi ile Hazreti İs ail in resimleri Kâbe de dışarı çıkarıldığı za a u resi lere Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Allah kahretsi o ları vallahi İ rahi ile İs ail i Aleyhi esselâ hiç ir za a u çu uklarla ak adıkları ı

kendileri de pekâlâ biliyorlardı. Yi e İ i A as der ki: Kâ e-i Muazzama put ve resimlerden temizlendikten sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Kâbe ye girdi. Allahü Ek er, Allahü Ek er diyerek yal ız tek ir aldı; fakat a az kıl adı. Mütercim: Bilâl Ha eşî nin rivayeti de, Hazreti "Peyga er a az da kıldı, ha eri vardır. Bu u içi Kâbe içinde nafile namaz kıl ak ittifakla aizdir. İ a Şafi îye göre farz namaz da kerâhetsiz caizdir. İ a Malike göre farz ve üekked sü etler Kâbe içi de aiz değildir; çü kü Kâbe ni ir kıs ı a yö eli iş ve bir kıs ı a arka veril iş olur. 485- İ i A as (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Kâbe yi tavaf ederke ir ada ı aşka ir â â ada ı iple çekerek tavaf ettiği i gördü ve ipi eliyle kopardıkta so ra ada a şöyle uyurdu: Elinden tutarak tavaf ettir. Mütercim: Hazreti Peyga er, ir i sa ı hayva lar gi i yedeğe alı arak yürütül esi i hoş gör edikleri de yasakla ışlardır. Ayrı a tavaf es ası da ile iyi şeyleri yapıl ası ı e ret ek, hoş ol aya şeylerde sakı dır ak görevi i eşru

ulu duğu a u hadîs-i şerif delildir. Gerçekte tavaf hali de dü ya kelâ ı et ek tavafı oz az ve dü ya kelâ ı hara değilse de, a azda i iş gi i kalp huzuru ile zikir ve dualar yap ak üsteha dır. Hatta Allah ı velileri de ir zat Hicr-i İs ail tarafı da Kâbe de şöyle ir ses işit işti: Ya ‘a , etrafı da dü ya kelâ ı ile ko uşa i sa larda sa a şikâyet ederim. Kâbe i öyle şikâyette ulu uş olduğu ve u u işitildiği Şerkavî şerhi de yazılıdır.

Page 81: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

486- İ i Abbas (R.A.) a latıyor: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, herkesi içi de içtiği su ka ı a gelerek su istediler. Be de oğlu a, Fadl! dedim. Annene git ve Resul-i Ekre Hazretleri e o u ya ı da içe ek getir. Fakat Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, herkesi içtiği suyu işaret ederek: Bana su ver!. buyurdu. Ben, ya Resûlallah! dedim, ellerini suya sokuyorlar (müsade ederse iz, size aile i ya ı da içe ek getirteyi . Hazreti Peyga er yi e: Bana su ver! uyurdu. Be de verdi ve içtiler. “o ra ze ze kuyusu u ya ı a vardılar. Orada işçiler deva lı

olarak ha ılara kuyuda su çekip içiriyorlardı. Hazreti peyga er bunlara: “alih a el, işliyorsu uz, çalışı ız, uyurdu ve şöyle deva etti: Eğer ha ıları , aşı ıza üşüşüp kala alık et eleri de kork asaydı utlaka i er ve kova ı ipi i şuraya (mübarek

o uzları ı işaret uyurdular koyardı . Mütercim: Bu hadisten a laşıldığı a göre, Müslümanları tü ü içi yapıla se ilde peyga erleri ve ze gi leri su iç eleri aizdir. Bu çeşit se iller fakirler içi sadaka ise de, Peyga erlerle ze gi ler içi ediye (???) yerine geçer. Bir de içinde

herha gi ir karışık adde ulu aya suları veya yiye ekleri te iz say a a ı ekruh olduğu a u hadîs-i şerif işaret et ektedir. 487- Câ ir ‘.A. a latıyor: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri era eri de asha ı ol ak üzere ha iyeti ile ihra a gir işlerdi. İçleri de yal ız Hazreti Peyga er ile Hazreti Talha ı ya ları da hedy kur a ları vardı. Hazreti Ali de Ye e tarafı da gelirke era eri de hedy kur a ı ile gel işti. Hazreti Ali, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in ihram

iyeti e iyet ederek ihra a girdiği i Peyga ere arz et işti. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, era erleri de hedy kur a ı ulu aya ütü asha ı a, ha iyetleri i ifrad ha ları ı u reye çevir eleri i ve

böylece Kâbe yi tavafta so ra “afa ile Merve arası da sa y et eleri i ve o da so ra da saçları ı keserek ihra da çık aları ı e retti. Ha ları ı öyle u reye çevril esi de asha ı kira üzüldüler ve hoş utsuzlukları ı elirttiler. O ları u sözleri i duya Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Eğer ha ı u reye çevril esi i u kadar ağır gele eği i ö ede ikatta evvel ihra a girerke ileydi , e de

hedy kur a ı ı getir ezdi . Ya ı da hedy kur a ı ol asaydı, e de size e rettiği gi i ha ı ı (hac niyetimi) u reye çevirerek yal ız u re işleri i ta a lardı ve ihra da çıkardı . Mütercim: Yahud, geç işi de ola işi gele eği de yapa ağı tesiri ahoş hali il iş olsaydı , de ektir. Bir de, keşke şu u veya u u yapaydı veya yap ayaydı gi i lâfızları ı kulla ılışı, doğru ol adığı a dair hadîs varsa da, öyle hayırlı işleri te e isi içi kulla ıl ası da ir sakı a yoktur. Yal ız dü ya işleri i elde edile e esi de dolayı üzülerek eyvah, şöyle olaydı, öyle ol azdı. de ek ekruhtur. Çü kü u üzü tü Ce a ı Hakka tevekkülü ve kaza ve kadere

ola i a ı zafiyeti de ileri gelir, dediler. 488- İ i A as dan (R.A.) rivayet edil iştir: Veda ha ı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Arafat tan dönüp Müzdelife ye gelirken arkadan azı ki seleri develeri i kır açlayarak gürültü ve süratle ilerledikleri i görü e şöyle uyurdular: Ey i sa lar! “ükû eti uhafaza edi iz; zira iyilik ve ihsa , öyle develeri seğirttir ekle ol az.

489- Abdullah (R.A.) dan rivayet edil iştir: Bu iki a azı , akşa ile yatsı ı vakitleri u yere Müzdelife ye çevril iştir. Bu u içi yatsı vaktinden önce

Müzdelife ye gel esi ler. “a ah a azı da fe ri ilk doğuşu da erke saatte kılı ır. Mütercim: Ha efî ezhe i e göre, iki a azı ir arada kılı ası Arafat ile Müzdelife de olur. Öğle ile iki di a azları irlikte ve öğle vakti de ikişer rekât olarak Arafat ta kılı ır. Akşa ve yatsı a azları da Müzdelife de yatsı vakti de ir arada, ö e akşa üç rekât ve arkası da da yatsı iki rekât olarak kılı ır. Şafii ezhe i e göre, yol uluk sefer hali de ola ki seye her za a öğle ile iki di a azları ı ve akşa ile yatsı

a azları ı ö e al ak veya geriye ırak ak suretiyle ir arada kıl ak aizdir. 490- Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Veda Ha ı es ası da ir ada ı kur a lık devesi i ö ü e katarak ve ke disi arkası da yaya olarak git ekte olduğu u görü e, o a şöyle uyurdular: Devene bin! Adam: Ya Resûlallah u e i kur a lık hedyi dir, dedi. Hazreti Peyga er: Devene bin, buyurdu. Adam tekrar: Ya Resûlallah, u e i kur a lığı dır i ek hayva ı değildir, dedi. Hazreti

Peygamber yine ona: Yazıklar olsu ! devene bin. buyurdular. Mütercim:

Page 82: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

)aruret ve ihtiyaç hali de kur a lık hedy deveye i ek ittifakla aizdir. İhtiyaç ve zaruret ol aksızı İ a Azam a göre i ek aiz değildir. Bazı ezhe lerde utlak olarak ir kayıt ko aksızı aizdir. 491- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: “izde ha gi iz hedy kur a ı ı era eri de götürdü ise, ha ı ı ta a layı aya kadar ihra se e iyle ke disi e

haram ola şeyler o a helâl ol aya aktır. Ha gi iz de hedy kur a ı era eri de getir e işse ha ı ı u reye çevirerek) Kâbe yi tavaf etsi , “afa ve Merve arası da sa y etsi , so ra saçları ı kısaltıp ihra da çıksı . “o ra ha içi (niyet ederek) ihrama girsin. Ki de kur a kese ezse ha es ası da üç gü ve e leketi e dö ü e yedi gü ol ak üzere tam on gün oruç tutsun. Mütercim: Bu, ha ı u reye çevril esi hususu, ha ayları da u re i eşru ulu duğu u tespit içindir. Hatta bu hususta Sürâka (‘adıyallahu Anh): Ya Resûlallah! Böyle u re yapıl ası yal ız size yahut bu seneye ait bir keyfiyet midir? diye sorunca, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Hayır, deva lıdır uyurdular. Herkes içi her za a kıya ete kadar hac mevsiminde de umre niyeti ile ihram caizdir. Bir de te ettü oru u o gü dür. Fakat u halde zilhi e i altı ı gü ü ha iyeti ile ihra a gir eli, yedi i, sekizi i ve dokuzu u gü leri üç gü oruç tut alı. “o ra yedi gü ü ü, vata ı a dö üp evi e varı a tut alı. “efer hali de yolda tutması aiz değildir. Böyle e te ettü veya Kıra ha ları da dolayı kese ediği gerekli şükür kur a ı, yeri e getiril iş sayılır. 492- Câ ir ‘.A. a latıyor; Biz, kes iş olduğu uz kur a ları ızı etleri i Mi a gü leri de üç gü yerdik. Üç gü de so ra yiyemezdik, (arta kala ı uhtaçlara dağıtırdık . “o ra u etleri sakla ak içi Hazreti Peyga er ize izi verdi ve şöyle uyurdu:

Kur a etleri izde Yiyi iz ve saklayı ız azık edi i iz . Sonra biz de yedik, hem de kurutarak veya kavurma yaparak sakladık. Mütercim: Kurban etlerini saklamak ittifakla caizdir. Fakat imam Şafii Hazretleri e göre, hiç ol azsa ir iktarı ı fakire veril esi lazı dır. 493- İ i Ömer (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Veda Ha ı da Mi a da ihra da çık ak içi saçı ı tıraş ettirdi ve

öyle tıraş ola lara: Allah ı ! Başları ı tıraş edenlere merhamet eyle! diye dua etti ashapta ir kıs ı ya Resûlallah saçları ı kısalta lara

da dua buyur, dediler Hazreti Peygamber: Allah ı ! Başları ı tıraş edenlere merhamet eyle! buyurdu. Ashap tekrar: Ya Resûlallah, saçları ı kısalta lara da dua

buyur, dediler. Hazreti Peygamber üçüncü defada: Allah ı ! “açları ı kısalta lara da erha et eyle ! diye dua etti. Diğer ir rivayete göre de üç defa Allah ı , saçları ı tıraş edenlere merhamet eyle ve dördüncüde “açları ı kısalta lara! diye dua et iştir.

Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mina da tıraş oldukları vakit saçları ı her ir kılı ı ütü ashap ta ir rağ et ile topladılar ve kapıştılar. Diğer za a larda da irkaç defa tıraş oldukları gi i, ü arek sakalı ı ka zesi de tuta ı da fazlası ı aldırırlardı. İşte ziyaret et ekte olduğu uz “akal-ı Şerifleri, saçlarda ve sakal kısalt aları da

topla arak za a za a dağıtıla gele lerdir. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i ü arek ir kılı, dü ya ve dü yadakilere de k olduğu a dair Buhari de ir fıkra ev uttur. Ta iî in büyüklerinden birine, Enes bin Malik i ço ukları ya ı da “akal-ı Şerif de ir iktar ulu duğu ha eri verilince: Vallahi, Peygambere ait bir tane tüy ya ı da olsaydı, dü ya ve içi dekiler karşılığı da ver ezdi , de iş!

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -269

UMRE ÖMRE BAH“İ 494- Ebû Hureyre (R.A.) den rivayet edil iştir: iki u re arası da işle e gü ahlara u re kefaret olur. Ha ı e rûr riyasız ve gü ahsız yapıla ha u e ette aşka ükâfatı yoktur.

Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem hicretten önce Mekke de her yıl ha ederlerdi. Fakat hi retlerinden sonra Veda Ha ı diye şöhret ula ha da aşka farz ha et e iştir. Fakat u Veda Ha ı da u re de yaptıkları da u u re dâhil dört kez u re iyeti ile ihra a gir işlerdir. Biri isi Hudey iye yılı da, iki isi Hudey iye arışı ı gereği üzere ertesi yılda, üçü üsü Hu ey gazası da dö üşleri de ve dördü üsü de Veda Ha ı da ir ihra da ha ile u reyi

Page 83: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

topla aları suretiyle ol uştur. A ak Hudey iye arışı yapıldığı yılda u re, ili diği gi i ta a la a a ış, ertesi yıla ırakıl ıştı.

495- Hazreti Aişe ‘.A. der ki: Ha da so ra kardeşi le u re içi Hare dışı daki Te i e giderke a a Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Senin bu umrenin seva ı, yaptığı asraf veya zah et ve yoğu luğu dere esi e göredir.

Umre, seva ı ve ükâfatı çok ola ir i adettir. “eva ı dere esi de, i sa ı yorgu luğu a göre artar ve değişir; o u içi u yorgu lukta üzül e, diye Hazreti Aişe uyarıl ıştır. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte a laşıldığı a göre, uzak yerlerde yapıla ihra ı seva ı, Mekke ye yakı ola ikatlarda edile ihra ı seva ı da daha çoktur. Fakat vakti üsait ol a ası se e iyle Hazreti Aişe ye Ten im den umre etmesi e redil işti. 496- İ i Ömer (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem gazadan yahut hac ve umrede dö erke , yolda dağ ve tepe gi i her yüksek yere çıkı a: Allahu Ekber, diyerek üç defa tek ir alır ve so ra şöyle uyururdu:

Allah her şeyde üyüktür, Allah her şeyde üyüktür, Allah her şeyde üyüktür . Allah ta aşka i adet edile ek hiç bir ilâh yoktur ve o irdir. Ortağı yoktur. Bütü ülk O u dur. Bütü ha dler o a ahsustur. O, her şeye kâdirdir. Yol uluğu uzda uvahhid töv ekarlar olarak, taat ve i adet üzere ve ‘a i ize se de ederek, ha d ederek dö üyoruz. Di i uzaffer ola ağı a dair olan vaadi gerçekleşti ve kulu a zafer verdi. Bizzat ke disi ortağı ol aksızı

ölük ölük düş a ları ızı perişa etti. Ya i, Ce a ı Hak Bedir de, Hendek de, Huneyn vak ası da düş a ları ızı perişa etti de, şi di iz yollarda ser est olarak e iyet ve güven içinde yürüyoruz, hac ve gazadan dönüyoruz. Mütercim: Bu tek ir ve duaları, ha a veya gazaya gidip gele her şahsı , yahut seferde ulu a ları yüksek yerlere çıktıkça oku aları üsteha dır. 497- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Sefer yol uluk , aza da ir parçadır; çü kü sizi ye eği izde , iç e izde ve uyku uzda alıkoyar. O halde yol u

ola iri iz işi i itirir itir ez evi e dö esi içi a ele etsi . Mütercim: Ha ve ti aret gi i eşru aksadlarla i sa ı yol uluğa çık ası ir evi aza ve sıkı tıdır. Çü kü i sa yol uluk hali de istediği şeyleri ula az, yorgu luk çeker, açlık ve sıkı tı çeker, uykusuz kalır. 498- Kâb bin Ucre (R.A.) der ki: Hudey iye a laş ası yaptığı ız yılda hepi iz u re iyeti ile ihra a gir iştik. Bir ara itle di ve aşı da itler ak ağa aşla ış ike Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ya ı ıza teşrif ederek u duru u u gördü. Ba a şöyle buyurdu: Bu ö ekleri se i rahatsız ediyor u? Ben de: Evet, ya Resûlallah! dedi , rahatsız ediyorlar. Hazreti Peygamber: O

halde he e aşı ı tıraş et. Sonra üç gün (kefaret olarak) oruç tut yahut altı fakire irer fitre iktarı sadaka ver yahut gü ü yettiği e, tıraşı da dolayı kefaret olarak ir kur a kes. buyurdu. Kâb bin ucre diyor ki: — Sizden kim hasta olursa yahut aşı da ir şikayeti ulu ursa... ayeti elilesi e i hakkı da azil ol uştur. Fakat

e i hakkı da azil ol akla era er hükü herkes içi geçerlidir. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -272

AV BAH“İ

499- Ebû Katâde de ‘.A. rivayet edil iştir: Hudeybiye senesinde biz Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile Medine den Mekke ye giderke , izi Mekke şehri e sok a ak içi düş a ı hazırladığı ha eri geldi. Hazreti Peyga er e i irkaç arkadaşla era er düş a ı tutu ve harekâtı ı keşif içi düş a ı ı ulu duğu yö e gö der işti. Arkadaşları ı ir kıs ı u re içi ihra a gir işlerdi; fakat e he üz ihra a gir e işti . Bu görevle yolda giderke ya a i ir eşek ola ir av hayva ı a rastladık. A ak bu av hayva ı ı e de ö e ihra da ulu a arkadaşları gördüler. Bu lar ihra da oldukları içi a a işaret ede iyorlardı; fakat keşke e görse de o u avlasa diye arzu ediyorlardı ve ir irleri e akarak gülüşüyorlardı. Nihayet e o ya a î eşeği gördü ; he e ızrağı ile vurdu , düşürdü . Arkadaşları ihra da oldukları da

a a yardı da ulu a adılar. Ke di hayva ı oğazladı , derisi i yüzdü . Eti i pişirerek arkadaşlarla irlikte yedik. Ya ı ızda kala ir iktar et ile Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ya ı a dö dük ve duru u a lattık: Ya

Page 84: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Resûlallah, iz ir ya a eşeği avladık ve eti de yedik. Şi di de ya ı ızda o ette kal a ir iktar vardır. Hazreti Peyga er iz ihra lılara hita e :

İhra da ol aya ki se i av eti de hepi iz yiyi iz! Size helâldir, buyurdu. 500- Ebû Katâde (K.A.) de rivayet edil iştir: Ebû Katâde i ya a eşeği i asıl avladığı ı öğre ek içi Hazreti Peyga er sordu: İhra da ulu a sizde herha gi iri iz Katade ye o hayva ı avla ak içi delâlet yahut işaret et iş miydi?

Katâde i arkadaşları dediler ki: Hayır, hiç iri iz o a e söz söyledik ve e de işaret ettik. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: O halde hayva ı arta kala eti de yiyi iz! diğer ir rivayete göre: O eti yiyiniz, helaldir. buyurdular.

Mütercim: İhra hali de ola ki se i de iz hayva ları da aşka kara hayva ları ı avla ası ittifakla hara dır; eti de ye esi de hara dır. Fakat ihra da ol aya ki se i avladığı av hayva ı ı eti de ihra da ola ı ye esi e âlimlerin ihtilafı vardır. İ a Aza a göre bu hadîs-i şerifi delâleti ile, ihra da ola ları hiç ir söz ve işaret yardı ları ol aksızı ihra da ol aya ir ki se i avladığı av eti de ihra da ola ları da ye esi aizdir. Fakat ihra dakileri herhangi bir delâlet ve işaretleri ol uşsa, delâlet veya işaret ede lere kefaret lazı gelir. İ a Şafii ve İ a Malik e göre, hükü yi e öyle ise de ihra da ol aya ir ki se ihra da ola lar içi avla ışsa — ister ihra da ulu a ları emir ve izni ile olsun, ister bilgileri dışı da olsun – ihramdakiler için av eti haram olur. Bir de Şafii mezhebinde, ihra dakileri delâlet ve işareti de dolayı ir eza gerek ez; fakat yi e hara dır. 501- Sa b bin Cessâme (R.A.) den rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ha içi ihra a gir işke Cuhfe ye yakı E vâ yahud Veddan adı daki yerlerde iri de “a i i Cessa e tarafı da ke dileri e av eti hediye edil işti. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem u av ya a eşeği eti i ka ul et eyip “a b Hazretlerine geri çevirdi. Hediye i ka ul edil eyişi de Sa b ı yüzü de elire üzü tü alâ eti i Hazreti Peyga er görü e o a şöyle uyurdular: Biz, ihra da olduğu uz içi u av eti i sa a geri çevirdik.

Mütercim: Bazı âlimler bu hadîs-i şerife daya arak ihra da ol aya ki se i ihra da ola lar içi avladıkları hayva eti de ihra dakiler yiye ezler, hara dır hük ü ü ver işlerdir. 502- Hazreti Aişe den (R.A.) rivayet edil iştir: Hare hudutları içi de Mekke dolayları da hare çevresi olarak tespit edile yerlerin dahilindeki bölgelerde)

zararlı ola eş tür hayva öldürülür. Karga, çaylak, akrep, fare ve kuduz köpek. Mütercim: Hadis-i şerif açıkla aları da ulu a âlimler, Hare dahili de öldürül esi yasak ol aya hayva lar yal ız u eş hayvandan ibaret değildir, diyorlar. Beş ta esi ör ek olarak söyle iştir. İ sa lara ve eki lere zararlı ola hayva ları öldür ek helaldir. Yıla , kurt, asla gi i, zararlı ve yırtı ı hayva lar Hare dahili de öldürüle ilir. Fakat azı hayvanlar vardır ki, zarar ve ziya ı hali de öldürül esi aiz ise de, zararlı duru u dışı da sebepsiz öldürül eleri aiz değildir. Ekinlere musallat olan azı kuşlar da u ka ilde olsa gerektir. E doğruyu Allah ilir. 503- Abdullah bin Mes ud ‘.A. a latır: Biz, ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile ha içi ihra a gir iştik. Arefe gecesi Arafat a giderken Mina da ir ağaraya i iştik. O ağarada Hazreti Peyga ere Ve l-Mürselâti sûresi nazil oldu. Bu sureyi Hazreti Peyga eri ü arek ağzı da he üz taze taze alırke ve o u ü arek dudakları da he üz, tükürük kuru a ışke üzeri ize kosko a ir yıla sıçradı. Hazreti Peyga er ize: Yıla ı öldürü ! buyurdu. Biz yıla ı öldür ek içi he e harekete geçtikse de yıla izde kurtularak kaçtı. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: “iz o yıla ı şerri de kurtuldu uz; o da sizi şerri izde kurtuldu.

Mütercim: İhra hali de ike ile yıla gi i zararlı hayva ları öldür e i aiz olduğu a u hadîs-i şerif delildir. 504- Hazreti Aişe ‘.A. der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri keler üyük kerte kele hakkı da: )ararlı ir hayva ıktır! buyurduğu u ke di kulağı la işitti .

Mütercim: Hadîs âlimleri diyorlar ki, keler hakkı da hazreti Peyga er O zararlı ir hayva ıktır uyurduğu a göre, o u öldürmek caizdir. 505- İ i Abbas (R.A.) der ki:

Page 85: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mekke fethedildiği gü Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri hepimize hitaben: Artık u da öyle hi ret yoktur; a ak ihad ve iyi iyet vardır. “iz Hak yolu da topta savaşa çağrıldığı ız za a ,

savaşa çıkı ız, buyurdular. Mütercim: Mekke fethedilmekle İsla diyarı olduğu da artık u da öyle Mekke den Medine ye hicret etmeye lüzum kal a ıştır. Fakat erede ulu ursa ız ulu u uz, askerliğe ve ihada çağrıldığı ız zama u çağrıya koşu uz, demektir. Bir de, küfür e leketi ola yerde İsla diyarı a hi reti vü u u kıya ete kadar akîdir. Fakat İsla diyarı ile küfür diyarı ha gi yerlere söyle ir? Bu hususta müçtehit i a lar ihtilaf ettiler. İ a Şafii Hazretlerine göre, bir defa bir yer fetih ve işgal suretiyle Müslümanları eli e ve ülkiyeti e geçtikte so ra tekrar kâfirleri eli e geçse ile, küfür diyarı hük ü e geç ez; orası kıya ete kadar İsla diyarı olarak kalır. Orada İsla ehlinden bir ferd kalsa dahi yine İsla diyarıdır. Ö e İsla diyarı ola ir yer, o da so ra e ediye küfür diyarı ol az de işlerdir. Bütü İsla ülkeleri İsla dır, a la ı ı taşır. İ a ı Aza ezhe i e göre: Bir e lekette İsla kaideleri uygula ak şartı ile e az üç kişi ulu ursa o yer İsla diyarıdır. 506- Enes bin Malik (R.A.) der ki: Mekke nin fethinde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ü arek aşları da iğfer adı verile çelik aşlık

ulu arak şehre gir işti. Fetih ta a la dıkta so ra iğferi çıkardılar. “o ra iri gelip Hazreti Peyga ere şu ha eri verdi: Nerede yakala ırsa öldürülsü ! diye e rettiği iz İ i Hatal, Kâbe i örtüsü e sarıl ış olarak Hare de bulunuyor. Bunun üzerine Hazreti Peygamber: (Nerede olursa olsun), onu öldürünüz, buyurdu. Sonra Zemzem kuyusu ile Makam-ı İ rahi arası da u kâfiri

öldürdüler. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi delaletiyle İ a Malik içtihatları da, derler ki, kısas ve u a e zer şer i ezaları Hare hudutları içi de uygula ası aizdir. İ a Aza a göre aiz değildir. Kısas içi Hâre hudutları dışı a çıkıl ası gerekir. Bu hadîs-i şerif, Mekke nin fethi gününe mahsustur. Adı geçe İ i Hatal ı öldürül esi i se e i şu: Bu ada Medi e ye gelip Peygamberin huzurunda Müslüman ol uş, ike , zekât ve öşür topla aya e ur olarak gö derildikleri ir eldede arkadaşı ı öldür üş ve Mekke ye kaç ış,

öyle e İsla di i de çık ıştı. Ayrı a çeşitli hi ivler yaparak peyga erleri aleyhi de ulu uş ve o a dil uzat ıştı. İ a Malik i içtihadı a göre, u hadîs-i şerifi delaleti ile peyga eri kötüleyip hicvedenin hemen öldürülmesi gerekir. Tevbe etmesi onu idamdan kurtarmaz. 507- İ i A as (R.A.) der ki: Cühey e ka ilesi de ir kadı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelip dedi ki: Ey Allah ı ‘esulü, e i a e ha ada ıştı; fakat ha ede ede öldü. Şi di e a e içi ha edeyi i? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Evet, annen için haccet! Annenin zimmetinde bir borç bulunsa onun yerine bu borcu ödemeyi gerekli bulur muydun?

Allah a ola orçları ödeyi iz! Allah a karşı ola orçlar, öde eye daha layıktır. 508- İ i A as (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Veda Ha ı da Medi e ye dö dükleri de Ü ü “i a adı da yaşlı ve saliha ir kadı a sordular; Ha da se i alıkoya e gel nedir, (bizimle neden hac etmedin?) Ümmü Sinan evapları da: Ya Resûlallah, devemizin birine kocam bindi ve Peygamberle beraber hacca gitti. Devemizin birini de ahçeyi sula ak içi ahçe dola ı da çalıştırıyoruz. O u içi Peyga erle ha et ek şerefi de ahru kaldı ,

dedi. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Ramazan da yapıla u re aiyeti de yapıla ha yeri e geçer. Maiyeti de ha et ekte ahru oldu sa da

‘a aza ayı da ir u re yaparak ay ı seva a erişirsi . Mütercim: Gerçekte ‘a aza ayı da yapıla ir u re i seva ı, peyga erle era er yapıla ha gi idir. A ak u re yap akla farz ola ha düş üş ol az. Ayrı a farz ha ı ha evsi i de yeri e getiril esi gerekir. Bir değil, i kere u re et iş olsa, farz ha düş ez. 509- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir kadı , ya ı da ko ası yahut ahre i ulu aksızı iki gü lük yol uluğa çıka az. ‘a aza ve Kur a ayra ları

ola iki gü oruç tutul az. İki a azda so ra da a az kılı az. İki dide so ra, gü eş atıncaya kadar (nafile a az ve sa ah a azı da so ra gü eş doğup ir ızrak oyu yükseli eye kadar. Üç es idde aşkası içi yola

(sefere) çıkıla az: Mes id-i Haram, benim (Medine deki) mescidim, ve Mescid-i Aksa.

Page 86: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mütercim: Ha efi ezhe i de ir kadı era eri de ko ası veya ir ahre i ol aksızı ha a gide ez. Şafii mezhebinde yollar güve altı da ise, ke disi de e i duru da ise, o u gi i ir kaç arkadaş ulu a iliyorsa irlikte yal ız farz ha içi gide ilir; aşka ziyaretlere gide ez. Bir de burada iki gü lük esafe diye rivayet edil iş, aşka yerde yi e Buharî de bir günlük mesafe diye rivayet edil iştir: Hatta ir gü lük değil, örf ve adette uzak olsu veya yakı olsu sefer de ile yere ahre siz ir kadı ı çık ası aiz değildir. İster kadı genç olsun, ister ihtiyar olsun... 510- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ha yolu da ir ihtiyar ada gördü ki, iki kişi i o uzları a daya arak yürüyor. Bunun üzerine: Bu ada ı derdi e, u a e ol uş ? diye sordular. Ada ı ya ı dakiler: Ya Resûlallah, dediler, bu ada ağız yaya olarak ha et eyi, Kâbe yi ziyaret et eyi ada ıştı, yoruldu ve u halde yürü ek zoru da kaldı. Hazreti Peygamber: Bu ada ı ke di efsi e işke e et esi e Allah ı hiç ihtiya ı yoktur buyurdular ve bir hayvana bindirilmesini

emrettiler. 511- Ukbe bin Âmir (R.A.) der ki: Kız kardeşi Kâbe yi yaya olarak ziyaret et eyi ada ıştı. “o ra kız kardeşi i u adağı ı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordu . Ba a eva e şöyle uyurdular: He şire iz yaya da yürüsü , hayva a da i si .

Mütercim: Allah için yaya olarak Kâbe yi ziyaret et ek ha et ek üzeri e orç olsu diye adak ezir yapa ki se i u adağı yerine getirmesi gerekir. Ancak buna gücü yetmezse hayvana biner ve bir koyu kur a eder. Fakat ir ki se yalı ayak ha a git eyi ada ış olsa, yalı ayaklık ir i adet sayıla aya ağı da u adağı yeri e getiril esi gerek ez. Hanefî ve Şafii ezhe leri de, hayva a vasıtaya i erek ha edil esi, yaya ha edil esi de daha faziletlidir. Şükür

erte esi ise, sa ır erte esi de daha üstü dür. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -280

MEDİNE’NİN HAREMİ BAH“İ

512- Enes de ‘.A. rivayet edil iştir: Medine i Münevvere i şurası da şurası a kadar ola yeri Uhud dağı ile Ayr dağı arası Hare dir. Bu bölgenin ağaçları kesil ez urada ye i ir şey i ad edil ez. Ki u Hare de bir bidat meydana getirirse, Allah ı , elekleri ve

ütü i sa ları la eti o u üzeri e olsu . Mütercim: Bu hadîs-i şerif İ a Şafii Hazretlerinin delili olup, Medine i Münevvere i gösterile çevre dahili, tıpkı Mekke nin Harem i gi i ukaddestir. Bu hudutlar içi de av yapıl ası ve ke diliği de yetiş iş ola ağaçları kesil esi yasaktır. A ak u ları yap akla ir eza veya taz i gerek ez. Çü kü Medi e şehri, Mekke gi i ha ve e âsik yeri değildir. Hanefi Mezhebinde de Medine muhterem bir yerdir; fakat Mekke i hare i gi i değildir. O u içi Medi e de av avla ak ve ağaçları ı kesil esi yasak değildir. Bu hadîs-i şerifte ola yasakla a ise, Medi e çevresi i güzelliği i koru ak ve hava ı te izliği i te i et ek içi dir. İ a Malik e göre, Medine-i Münevvere Mekke-i Mükerreme den daha faziletlidir. 513- Ebû Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Medine nin iki kara taşlığı e i dili le hare kılı ıştır. Ebû Hureyre Hazreti Peygamberin Medine dışı da oturan

Harise Oğulları a şöyle uyurduğu u rivayet et iştir: Harisoğulları! “izi Hare in dışı da kaldığı ız ı sa ılıyor? Hayır, siz Hare hudutları içi desi iz.

Mütercim: Medi e şehri dışı da iki sıra hali de taşlık tepe ikler vardır, u kara taşlıkları irisi Medi e i doğusu da, diğeri

atısı dadır, Medi e şehri u iki taşlığı arası da ulu uyor. Hak Teâlâ Hazretleri u iki sıra taşlı tepe ikler arası ı Hazreti Peyga er hür eti e uhtere kıl ıştır. İ a Müsli in rivayetine göre Medine-i Münevvere nin harem hududu, merkezden itibaren on iki mil karedir. Bu hadîs-i şerifi rivayet ede E û Hureyre der ki: Uhud dağı eteği de şehit olarak yatan Hazreti Hamza ı atısı da Harise Oğulları oturuyordu. Hazreti Peyga er u ka ileye vardığı da onlara hitaben: Ey Harise Oğulları! sizi ahalle izi Hare hudutları dışı da kaldığı sa ılıyordu. Oysa siz Hare hudutları içi desi iz. uyurdu. Bu so ifadede a laşıldığına göre, bir âlim ve müçtehid, kuvvetli bir ihtimale daya arak verdiği ir hükü de ya ıldığı ı görürse so ra düzeltip, ö eki hük ü de dö esi gereklidir. 514- Hazreti Ali de rivayet edil iştir:

Page 87: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Medine, Âir den falan yere kadar Harem dir. Her kim bu çevre içinde bir yenilik icad eder veya bunu icad edeni arı dırırsa Allah ı , elekleri ve ütü i sa ları la eti o u üzeri e olsu . O ki se i i adeti ka ul ol az, veya

özrü ve şehadeti ka ul ol az . Müslü a ları zi eti irdir üşterek zi etlidirler). Her kim, bir Müslümanı taahhüdünü ihlal ederse (bozarsa) Allah ı , elekleri ve ütü i sa ları la eti o ki se i üzeri e olsu . O u da i adeti ka ul ol az. Her ki , ağlı olduğu kişileri iz i ol aksızı aşka ir e aate ağla ırsa Allah ı , eleklerin ve

ütü i sa ları la eti o u üzeri e olsu . O u da i adeti ka ul olu az. 515- Ebû Hureyre (R.A.)den rivayet edil iştir: Ba a ke tleri yiye ke di e ağlaya ir ke tte yerleş e e redildi. Adı a Yesri diyorlar. Şi di ise Medi e dir.

Bu Medi e, de ir i körüğü de iri pası ı asıl giderirse si esi de kötü i sa ları öyle e yok eder. Mütercim: Bu Hadîs-i şerif Hazreti Peyga eri saadet devri de ola ü afık ve fasık ki seler hakkı da varit ol uştur. Yahut ahir za a da De al çıkı a o a uyacaklara aittir; çünkü Medine yi eşru ir aksad içi terkedip aşka yerlere gide ler hakkı da ol ası ü kü değildir. )ira saadet devri de so ra Hazreti Ali ile Medi e yi ırakıp Kûfe yi hilâfet

erkezi edi işti. Ce etle üjdele e o kişide E û Ubeyde, Zübeyir ve Talha Hazretleri de Medine de çıkıp ki i Şa a, ki i Küfe iheti e git işlerdir. Yi e Muaz i Ce el, İ i Mes ud ve Ammar bin Yasir gibi ashaptan büyük zatlar Medine yi ırakıp çık ışlardır. O halde u Hadîs-i şerif özellikle irtakı i sa lar hakkı da uayye ir vakit içi varit ol uştur. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. Bazı âlimler bu hadîs-i şerifte Medi e i diğer ütü İsla ülkeleri üzeri e üstü lüğü ü, hatta Mekke den de daha faziletli olduğu u söyleyerek hükü çıkar ışlardır; çünkü Mekke yi İsla ülkesi e soka ve ke di e ağlaya yi e Medine dir. Fakat İ a Malik Hazretleri de aşka âlimleri çoğu a göre Mekke-i Mükerrem e daha faziletlidir. Mekke yi fethede leri yi e çoğu Mekke de hi ret et iş ola uha irler idi. Niteki ütü i sa ları kı le yeri ola Kâbe Mekke dedir. Sonra, İsla ın temel ibadetlerinden biri olan hac da Mekke yi ziyaret, Kâbe yi tavaf, Arafat ta vakfe ile yerine getiriliyor. Ay ı za a da ötede eri Mekke, Allah tarafı da Hare kılı ıştır. Dü ya üzerinde ibadethane ve mescit olarak ilk i şa edile Kâbe de Mekke dedir. Bu Hare hudutları içi de av yapıl ası, ağaçları ı kesil esi hara kılı ış ve u suçları işleye lere eza uygula a gel iştir. Ayrı a u şehir hakkı da: Kim buraya girerse, emin olur, eali de ayeti keri e vardır. Yi e Mekke de işle e gü ahlar, diğer yerlerde işle e gü ahlarda üyük olur. Fakat Medine de Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ka ri şerifleri i ulu duğu ‘avza-i Mutahhara yeri, değil Mekke i Mükerreme den, Kâbe-i Muazzama da daha faziletlidir, dediler. Hatta Arş-ı Alâ dan bile daha faziletlidir, diye söyle işlerdir. Böyle e ütü peyga erleri ü arek esedleri ve ukaddes ruhları se ada ol akla, yeryüzü de şerefli vücutları ı ulu duğu yer arzı diğer yerleri de daha faziletlidir. “e ada da ruhları ı ulu duğu yer, se a ı diğer yerleri de daha faziletlidir, de işlerdir. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. 516- Ebû Hûmeyd Saîdî (R.A.) der ki: Te ük savaşı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ile dö erke uzakta Medi e şehri i gördüğü üz zaman, Hazreti Peygamber Medineyi göstererek: Şu, Ta e dir buyurdu. (Medine-i Tayyibe dir.) Mütercim: Medi e şehri i ir kaç is i vardır. Tayyi e, Tâ e, Tâi . Bu üç isi , Medi e arazisi güzel kokulu olduğu da u

eldeye veril iş adlardır. Yahut havası ve suyu güzel olduğu da veril iş isi lerdir, de iştir. Bir is i de Beytu r-Resûl ve Medinetü r-‘esûldür. Ayrı a Hare ve Hare -i ‘esul gi i daha ir çok isi leri vardır, ilk adı Yesri dir. Kırk kadar is i olduğu söyle ir. Kur an-ı Keri de ve azı hadîs-i şeriflerde Yesri olarak adı geçer. İlk ö e Medi e şehri i kuran Amalika lılarda Yesri adı da ir ki se idi. O u adı ile isi le dirildi. Fakat u isi fesad ozuk ir a a taşıdığı da öyle çirki ir is i Hazreti Peyga er adetleri üzere Tâ e, Medi e ve Tayyi e gi i isi lere çevir işler ve Yesri adı ı hoş gör e işlerdir. Ayeti Keri e de Yesri olarak geç esi, ü afıkları sözleri i hikâyede ibarettir. Nitekim ayeti kerimede : Hani o Hendek savaşa da ü afıklarda ir ölük: Ey Yesri Medi e halkı, urası sizi dura ağı ız yer değil, he e dö ü savaşta , diyorlardı, şekli dedir. Geçe hadîs-i şerifte de: Onlar, Medine ye Yesri diyorlardı. buyrulmakla bu Yesrib isminin İsla da muteber ol adığı a laşıl aktadır. 517- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Medine yi, e güzel gü leri de terkedip çıka aklardır. Şehre ya a îlerde yırtı ı ya a hayva ları ı ve kuşları

kastediyorlar aşkası gir eye ektir. Medi e ye kaldırıla akları en sonuncusu Müzeyne kabilesinden iki çoban olacak ve bunlar sürülerini Medine ye doğru haykırtı ile süre ekler ve Medi e şehri i ir takı vahşi hayva larla dolu

ula aklardır. Bu iki ço a da Medi e ke arı da Şe iyyetü l-Veda adı daki yere vardıkları zaman yüzükoyun düşe eklerdir, öle eklerdir . Mütercim: E kuvvetli görüşe göre, u a ıklı olay kıya et kop ası a yakı ve “ûra üfle esi de kısa ir üddet ö e ola aktır. Çü kü yeryüzü de e so hara ola ak ve halkı tüke e ek ola Medi e olduğu a dair hadîs-i şerifler vardır. Gerçi Yezîdî ler za a ı da Medi e de a ıklı ir şekilde katlia ol uştur. Bir gü de o i Müslüman erkek ve kadı

Page 88: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

öldürül üş, geri kala halk dağlara kaç ış ve vadilere sığı ış ise de, üs ütü oş kal a ıştır. Bu ço a olayı da geç e iştir. Gerçi u ço a fıkrası ı aşlı aşı a ir hadîs i iş gi i sa ışlarsa da, doğrusu ütü ü ir hadistir. Bir hadîs ka ul edildiği takdirde de, he üz öyle ir olay geç ediği ili ektedir. İki i ihti ale göre sözü geçe a ıklı olay geç iştir, demek de caiz olabilir. Çünkü Yevm-i Hırre felâket gü ü diye adla dırıla o a ıklı olayda Medi e de o i kişi öldürül üştü. 518- Süfyan bin Züheyr (R.A.) de rivayet edil iştir: Ye e fethedile ek ve u fetihte so ra azıları sessiz e Medi e ye dönüp aileleri i ve ke dileri e uya ları alarak

Yemene döneceklerdir. Hâlbuki il iş olsalar, Medi e o lar içi daha hayırlıdır. Şa da feth edile ek ve azıları sessizce Medine ye gelerek aileleri i ve ke dileri e uya ları alıp Şa a götüreceklerdir Hâlbuki bil iş olsalar, Medi e o lar içi daha hayırlıdır. Irak da feth edile ek ve azıları sessiz e Medi e ye gelecekler, ailelerini ve kendilerine uya ları alıp tekrar Irak a dönecektedir. Hâlbuki il iş olsalar, Medi e o lar içi daha hayırlıdır. Mütercim: Bu ha er Hazreti Peyga eri üyük u izeleri de dir. )ira u sıraya göre ö e Ye e ölgesi, so ra Şa ölgesi ve daha so ra Irak ölgesi fethedil iştir. Gerçekte u yerleri su ve havası a geçi rahatlığı a rağ et ederek Medi e halkı da çok ki seler aileleri i ve ka dırdıkları ki seleri alarak adı geçe ölgelere göç et işleridir. Hâlbuki Medine-i Münevvere de Mescid-i Resûl de eş vakit a az kıl ak, Hazreti Peyga eri ‘avza-i Mutahhara sini ziyaret etmek dü yada ve içi de ulu a larda daha hayırlıdır. İli öğre ek ve öğret ek veya ihad et ek gi i aksadlar içi gide ler u hükü de dışarda kalırlar. 519- Ebu Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Gerçekte i a , yıla ı kıvrılıp yuvası a çekilişi gi i, Medi e ye çekile ektir.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifi a ası kıya ete ahsus değildir. Hazreti Peyga eri devri de kıya et gü ü e kadar geçe ek

ütü za a ı kapsar. Hazreti Peyga eri devri de her ü i i Medi e ye rağ et ve arzu göster esi, Hazreti Peyga eri orada ulu ası da dı. Hazreti Peygamberden sonra yine onun Ravza sı ı ziyaret ve Mes idi de eş vakit a az kıl ak içi rağ et edile gel ektedir. İşte her za a kıya ete kadar Müslümanları e üyük ziyaret yeri ve kalpleri i şifası Medi e-i Mü evvere ola aktır. Şerkavî de bu hadîs-i şerife u şekilde a a veril iştir. E doğru sunu Allah bilir. 520- Hazreti Aişe de ‘.A. rivayet edil iştir: Hiç ki se Medi e halkı a hile et eğe kalkış ası ; yoksa suda tuz eridiği gi i erir. Ki hile ve çeşitli yollarla, savaşla Medi e halkı a zarar ver ek isterse, o hain ve zalimi Allah Teâlâ helak ve perişa

eder, Bir de Sahih-i Müslim in rivayetinde: ateşte kurşu eridiği gi i, ehe e ateşi içi de erir veya, suda tuz eridiği gibi erir, diye varit ol uştur. 521- Üsame (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ir seferde dö üşleri de uzakta Medi e şehri i görü e şöyle uyurdu: Be i gördüğü ü görüyor usu uz? Evleri izi içleri de fit e evzileri i, yağ ur ta eleri i düştüğü evziler gi i

görüyorum. İlerde aşı ıza gele ek felâketli halleri ve aileleri izi aruz kala ağı fit eleri şi dide görüyoru . Mütercim: Hazreti Peyga eri u u izesi ay e eyda a gel iştir. Hazreti Os a ı hilâfeti za a ı daki hadiseler ve Harre vak ası gi i i e a ıklı olaylar ereya et iştir. 522- Ebû Bekre den (R.A.) den rivayet edil iştir: Medine ye Mesih Deccal korkusu girmeyecektir. O gün Medine i yedi kapısı ulu a ak ve her kapıda iki elek

ola aktır. Bu elekler şehri koruya aktır. 523- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Medine i her ir gediği de elekler vardır; o u içi Medi e ye Tau ve a hastalığı ve De al gire eye ektir.

524- Enes de ‘.A. rivayet edil iştir: Deccal, Mekke ve Medine de aşka her ülkeye gire ektir. De al a karşı Medi e nin her bir gediği de sıra sıra

dizil iş elekler vardır ve u lar şehri koruya aklardır. “o ra Medi e halkı üç sarsı tı geçire ek ve u ları aka i de Allah, ütü kâfir ve ü afıkları Medi e de çıkara aktır öyle e De al a iltihak edecekler, Medine de yal ız müminler kalacak ve Deccal da koru uş ola aklardır . 525- E û “aîd ‘.A. de rivayet edil iştir:

Page 89: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Deccal Medine i kapıları da , içeri gir esi hara yasak olduğu halde gele ek ve Medi e nin çorak yerlerinden iri e i e ektir. O gü , De ala karşı i sa ları e hayırlısı yahut i sa ları e hayırlıları da irisi çıka ak ve

diyecektir ki: Senin, bize Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in hadîs-i şerifleri de a lat ış olduğu De al olduğu a şahitlik ederi . “o ra De al orada ulu a lara: — Bu ada ı öldürür ve so ra diriltirse , e i ta rı olduğu da şüphe eder isi iz? diye ektir. Ya ı dakiler de: Hayır, şüphe et eyiz, diye ekler. Bu u üzeri e De al o ada ı öldürüp so ra dirilte ektir. De al, ke disi i dirilti e ada şöyle diye ektir: Vallahi, bugünkünden daha (??? ir asirete hiç ir za a sahip ol a ıştı . . Gerçekte ve şüphesiz olarak a ladı ki, se De alsı . De al tekrar o u öldür eye kalkışa aksa da öldüre eye ektir, (Allah onu öldürmek için Deccal a müsaade etmeyecektir). Mütercim: Medine den Deccal a karşı çıka ak hayırlı zat Hızır Aleyhisselâ dır. Yahut Mehdi dir (Aleyhisselâm), dediler. Sahih-i Müslim i rivayeti de Hızır Aleyhisselâ olduğu kesi likle eya olu uştur. Hatta De al, Hızır Aleyhisselâ ı ıçkı ile

aşı da so u a kadar ikiye içe ek ve ir kıs ı ı yolu ir tarafı a ö ür kıs ı ı yolu diğer tarafı a koya ak ve ortası da ke disi geçtikte so ra i sa lara: — Gördü üz ü, diye ek so ra dirilte ek ve u u üç defa tekrarlaya aktır. Orada ulu a i sa ları hepsi De al ı ta rı olduğu u tasdik ede ekler ve se deye kapa a aklardır. Fakat dördü ü defa Ce a -ı Hak o a fırsat ver eye ektir. Hızır Aleyhisselâ da halka hita e : — Bu da so ra u yala ı ve el un Deccal hiç bir kimseyi diriltmeye güç yetiremeyecektir. Bundan böyle bunun sihri

atıldır, diye ektir. “o ra De al: Şi di e sa a göstere eği , diyerek Hızır Aleyhisselâ ı alıp güya oğazlaya ak. Boğazladıkta so ra da kesile oyu halkası ı arası a eri iş kurşu ve akır döke ek; fakat yi e Hızır Aleyhisselâ öl eye ek ve sapasağla ayağa kalka aktır. Hızır tekrar: — İşte akı ız, u defa öldür eye gü ü yet edi. Gördü üz ü? Bu yala ı ir sihir az De al dır. “akı u a i a ayı ız, diye ektir. “o ra De al, Hızır Aleyhisselâ ı ateşe ata aktır. İ sa lar o u ateşe atıldığı ı sa a aklar, Hâlbuki ulu duğu yer gül ve gülista lık ola aktır. Bu, Hızır Aleyhisselâ hakkı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, yarı kıya et gü ü de Allah ı huzuru da u olaya e üyük ir şahid u zatdır, uyurdu. 526- Cabir (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhisselâm efendimize bir Arabî gelerek Medine de kal ak üzere iat et işti. “o ra ertesi gü bu Arabî sıt aya tutul uş olduğu halde gelip: Be i iati i ozu , eski hali e dö eyi . Muha ir olarak Medi e de kala aya ağı edevi hali e dö e e üsaade edi , dedi. Hazreti Peyga er u u dileği i üç defa geri çevirdi ve ka ul et edi. “o ra şöyle uyurdu: Medi e, de ir i körüğü gi idir. Pası ı giderir ve te izi i parlatır.

Mütercim: Ancak bu halin her zaman ve her şahısta uygula ası ü kü değildir. Böyle Ara î gi i izzat Hazreti Peyga ere söz ver işlere aittir. Çü kü Peyga eri izi devri de, Hazreti Peyga eri huzuru da hoşla ayıp savuş ası ve hi rette çeki esi, o za a a göre şer a aiz değildi. O u için kabul uyrul adı. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. 527- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Allah ı ! Medi e ye, Mekke ye verdiği ereketi iki katı ı ver.

Mütercim: İ a Malik u hadîs-i şerifi zahiri e daya arak, gerek di akı ı da ve gerekse dü ya akı ı da Medi e nin Mekke de daha faziletli olduğu a ve Medi e de yapıla i adetleri de öyle e Mekke de olan ibadetlerden iki kat ziyade ola ağı a hükü ver işse de, diğer müçtehit i a lara göre Hazreti Peyga eri duası, yal ız erzak ve ürünler hakkı da varit ol uştur. Mekkede yapıla i adetler hakkı da ise ayrı a Mekke de kılı a a azları faziletli olduğu u gösteren hadisler ulu duğu da ahiret işleri de Mekke i feyzi daha oldur, diye hükü ver işlerdir. 528- Hazreti Aişe ‘ A der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Medine ye hi ret uyurdukları za a a a E û Bekir ile Bilâl Ha eşî sıt a hastalığı a yakala dılar. Mekke de hi retleri e se ep ola Kureyş i azılı kâfirleri e la et ahiyeti de

irtakı eyitler söylediler ve şikâyetlerde ulu dular. O ları u hali i Hazreti Peyga er duyu a şöyle dua ettiler: Allah ı ! Bize Medi e yi, Mekke yi sevdiği iz gi i yahut daha çok sevdir. Ya ‘a ! Bizi ölçeği ize, kile ize

(ürünlerimize) bereket ver. Medine yi ize sıhhatli ölge yap ve u u sıt ası ı Cuhfe ye naklet. Mütercim: Hazreti Peyga eri u duası ka ul edildi. Medi e de sıt a ve ve a hastalığı da eser kal adı. Havası ve suyu da

uha irlere yaradı. Niteki Hazreti Aişe ‘.A. a u hadîs-i şerifi so u da Biz Medi e ye geldiği iz za a , dü ya ı e ve alı ve e sıt alı yeri urası idi. Ayrı a, edi e i Batha sahrası daki vadi de çirki ve a ı ir su akardı.

Page 90: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

“ıt aya se ep ola u su Allah tarafı da kurudu. Böylece Hazreti Peygamberin bir mucizesi olarak Medine i havası ve suyu değişti.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -291

ORUÇ BAH“İ 529- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Oruç i sa a ir kalka dır. Gü ahta veya ehe e de i sa ı korur “akı oruçlu ki se kötü söz söyle esi , ahila e ko uşup ü akaşa et esi . Bir ki se oruçlu ola la dövüş e ve sövüş eye kalkışırsa o a iki defa, e

oruçluyu , desi . O a uka elede ulu ası . Nefsi kudret eli de ola Allah a ye i ederi ki, oruçlu u ağız kokusu Allah katı da isk kokusu da daha hoştur. Allah Teâlâ buyurur ki): Benim kulum benim için yemesini, iç esi i ve şehevî arzuları ı terket iştir. Oruç a ak e i yü e şa ı a ahsus kulu la ara da ir i adettir. O halde o u ükâfatı ı e vere eği , u u seva ı hesapsızdır . Diğer i adetleri seva ı ise, ire karşı o kattır. Mütercim: Oruçlu ola ki se gerçekte öyle lüzu suz şeylerde dili i, gözü ü, kulağı ı ve diğer azaları ı koruyarak oru u u ke al üzere tutarsa, oruç o a ehe e de kalka de ektir. Ağzı ı kokusu da isk ve a er kokusu da üstü dür. Onun için ikindiden sonra, oruçlu ola ı u ağızdaki kokuyu gider ek üzere isvak kulla ası ekruhtur de işlerdir. ‘ivayet edildiği e göre Mûsâ Aleyhisselâm, otuz gü oruç tuttukta so ra Allah tarafı da ü a ata davet edil işti. Otuz gü oruç ta a la ı a, Hazreti Mûsâ ağzı daki kokuyu gider ek içi isvak kulla dığı da Allah tarafı da ke disi e şöyle uyruldu. Ey Mûsa! Made ki katı da ak ul ola otuz gü oruç tut a se e iyle ağzı da hasıl ola kokuyu giderdi , o gü daha ilâve ederek kırk gü ü ta a la da ağzı ı kokusu ile ünacata gel. Kur an-ı Keri de geçe ve otuz gü ü kırk gü e ta a la ası ile ilgili ayet u hik ete ir evi işaret sayıla ilir. Bir de oru u düşük, orta yüksek ol ak üzere üç erte esi vardır. E düşük dere esi, ye ekte , iç ekte ve şehevî arzulardan nefsi koru aktır. Orta dere esi, göz kulak ve diğer azaları gü ah sayıla şeylerde koru aktır. E yüksek dere esi de, kal i lüzu suz ve oş şeylerde uzak tutup dai a Allah ı zikir ile eşgul et ektir. 530- “ehl ‘.A. de rivayet edil iştir: Cennetin Reyya adı da ir kapısı vardır. Oruç tuta lar kıya et gü ü de u kapıda gire eklerdir. Oruç tuta larda aşka hiç ki se, u kapıda gire eye ektir. Mahşer gü ü, oruç tuta lar erede? diye çağırılır. Bütü oruç tuta lar

ayağa kalkıp adı geçe ‘eyya kapısı da e ete girerler; o larda aşka hiç ki se u kapıda gire ez. “o ra oruçlular giri e, o kapı kapa ır. Artık aşka hiç ki se o kapıda gire ez. Mütercim: ‘eyya , susa ışı zıddıdır. “uya ka ış ola de ektir. Oruçlu ki se i harareti de iğeri ya dığı cihetle fazla susaya ağı da ahirette u u zıddı ile isi le e “uya ka ış = ‘eyya kapısı da içeri gir esi gerçekte çok uygu düş ektedir. 531- Ebû Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Her ki Allah yolu da ay ı i ste iki şey verirse e et kapıları da görevli elekler tarafı da o a şöyle

seslenilir; — Ey Allah ı sevgili kulu. E iyisi udur! urada gir. Na az ehli de ola ki se, “alât a az kapısı da çağırılır. Cihad ehli de ise, Cihad kapısı da çağırılır. Oruç ehli de ise, ‘eyya kapısı da çağırılır. “adaka ehli de ise, “adaka kapısı da çağrılır. Sonra Hazreti Ebû Bekir (R.A.), ya Resûlallah, a a a a sa a feda olsu ! A laşılıyor ki, ir özelliği ola kulu ke disi e ait ir kapıda gir esi o a ir ikra ve şereftir. A a a e eti ütü kapıları da davet edilip de dilediği kapıda e ete gire ek iri var ıdır? Hazreti Peyga er eva e : Evet, u arı ki se de o larda ola aksı ! buyurdu.

Mütercim: Bazı ki seler istedikleri herha gi ir kapıda e ete gire eklerdir. Çü kü kapıları hepsi de ay ı zamanda içeri gir ek ü kü değildir. Âlimler öyle tevil et işlerdir. Fakat dü yada ile veliler içi hal değişikliği ve ayrı ayrı vü ud teşekkülü ü kü olduğu gi i, ahirette de u hali eyda a gelmesiyle bir anda bütün kapılardan içeri girmek

ü kü olur, diye hatıra gelir ve tevile lüzu kal ayarak u hadîs i şerife a a verile ilir. Allah ve ‘esulü e iyi bilendir. Bazı tasavvuf kitapları da ir veli, ruha iyeti kuvveti se e iyle dü yada kırk adede kadar hal ve vü ud değişikliği yapa ilir. Ahirette ise yet işe kadar tasarrufa sahip olur, diye yazılıdır. 532- Ebû Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: ‘a aza ayı geli e e et kapıları açılır. ‘a aza ayı da oruç tuta lar içi e ette aka lar hazırla ır, yahut

ramaza da öle ü i ler doğruda doğruya e ete girerler .

Page 91: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

533- Ebû Hureyre (R.A. de rivayet edil iştir: ‘a aza ayı giri e gök kapıları e et kapıları açılır, ehe e kapıları kilitle ir, şeyta lar da zi ire vurulur. ‘a aza ayı da oruç tuta lar içi e et kapıları açılır, ehe e kapıları kapa ır. Oruçlular ehe e yüzü

gör ezler. Şeyta lar, i sa ları ka dırıp saptır ak içi vasıta olarak kulla dıkları yiye ek, içe ek ve şehevî arzular gi i şeyler ra aza da saklı ve ağlı ulu dukları ihetle şeyta lar da ağlı de ektir. Yahut rah et kapıları açılır ve aza kapıları kapa ır, şekli de de tevil edilir. 534- İ i Ö er ‘.A. de rivayet edil iştir: ‘a aza ayı hilâli i gördüğü üz za a oruç tutu uz. Şevval hilâli i gördüğü üz za a iftar ayra edi iz. Eğer

hilâli gör e ize ulut e gel olursa, ayı Ogü olarak hesaplayı Şa a ayı ı otuza ta a layarak oruç tut aya aşlayı ve ra aza ayı ı da otuza ta a layarak ayra edi .

535- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Her kim ra aza ı, i a arak ve Allah rızası içi ihya ederse geç iş gü ahları ağışla ır.

536- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Her ki i a arak ve Allah rızası içi ra aza ayı ı oruç tutarsa, geç iş gü ahları ağışla ır.

Mütercim: Bu iki hadîs-i şerifi zahirleri e akılı a, üyük ve küçük ütü gü ahlar, kul hakları ve i ayet gibi suçlar da

ağışla ır, hük ü çıkar. Fakat u hususta varit ola diğer hadîs-i şerifler u utlak hük ü büyük günahlardan sakı dıkça kaydı a ağla ıştır ki, u da yal ız küçük gü ahları ağışla a ağı a laşıl aktadır. Büyük gü ahlar ise, tev e ve istiğfar et ekle, kul hakları helalleş ekle ağışla ır. Yahut Allah ı dile esi e ağlıdır. Ehlisünnet i a ı da Allah ütü gü ahları ağışlar eali deki ayeti keri e uyarı ca Allah Teâlâ Hazretlerinin lütuf ve keremi, rahmet ve ağfireti çok ge iş olduğu da tev e ve istiğfarsız da üyük gü ahları ağışla ası uhte eldir, dediler.

Bir de dikkat edil elidir ki, affet ek aşka şeydir, ağfiret et ek aşka şeydir. Mağfiret de ek, kişi i işle iş olduğu gü ahlarda asla soru lu ol a ası ve a el defteri de ta a e sili iş ulu ası de ektir. Allah ı affı a kavuş uş ol ak da, hesap gü ü de a el defteri de gü ahları ev ut, ol ası ve u lar yüzü de kulu azarla ıp sonunda affedil iş ol ası de ektir. Bu u içi akaid kitapları da, şirkte aşka ütü üyük gü ahları affı aiz olduğu gi i, yal ız küçük gü ahlarda dolayı kulu aza gör esi de aizdir, de ektedir. Çü kü Allah dilediği i yapar; iradesi de hürdür. Dilediği i yapar ve dilediği hük ü verir. Semavi dinlerin hepsindeki yüksek gaye ve maksad, Allah Teâlâ Hazretlerini ortak ve benzerlerden tenzih etmektir. Bu gerçeği kullara ulaştıra ve te liğ ede peyga erlere i a ederek i dirile se avî kitapları e irleri uyarı a amel edil iştir. Bütü se avî kitapları tasdik et ekle era er o ları hükü leri i kaldıra e so hak kitap Kur an dır. Kur a ı kerim e i a ederek o u e irleri uyarı a hareket edil esi suretiyle i sa ve i ler a ak kurtuluşa ererler. Yoksa yal ız tevhid ile yahut Allah ı şirkte te zih et ekle kurtuluş ol az. Fakat so peyga er Muha ed Aleyhisselâtü vesselam efendimizin Allah ta getir iş olduğu her şeyi kalp ile tasdik, dil ile ikrar ve itiraf eden kimse, mümindir, muvahhiddir, müslimdir. Amel yö ü, üyük ve küçük gü ahlar işle esi hususu Allah ı affet esi e veya ahirette ezala dır ası a ağlıdır. 537- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: ‘a aza da yala söyle eyi ve yala la iş gör eyi ırak aya ki se i oruçluyu diyerek ye esi i, içmesini ırak ası a Allah ı ihtiya ı iltifatı yoktur.

Mütercim: ‘a aza da yala söyle ek, gıy et et ek, iftirada ulu ak, hara a ak ak gi i gü ahlar, u hadîs-i şerifi zahiri e binaen azı âlimlere göre oru u ozarlar. Doğrusu u gü ahlarda dolayı oruç ozul az; oru u fazileti ve seva ı eksilir. Bir de bu hadîs-i şerife akarak ‘a aza da yala söyleye ve gü ah işleye ki se i oru u u oz ası gerek ez. Gü ahlarda ‘a aza da daha çok kaçı a ı lüzu u a ve ‘a aza a diğer aylarda çok hür et et eye işaret içi hadîs-i şerif ir ihtardır. 538- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri uyurdu ki: Oruçta aşka i sa oğlu u işlediği ütü a eller ke disi i , Oruç ise benimdir

onun seva ı ı e vere eği , katı da o u özel ükâfatı vardır . Oruç, oruçlu içi ir kalka dır. “izde iri iz oruçlu ulu duğu gü de yala ve kötü söz söyle esi , kavga et esi . Eğer ke disi e irisi kötü söyler veya kavga ederse,

ben oruçluyu , desi ve öyle e ki ar a o u aşı da savsı . Muha ed i a ı kudret eli de ola Allah a yemin

Page 92: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

ederi ki, oruçlu u ağız kokusu Allah katı da isk kokusu da daha hoştur. Oruçluyu sevi dire iki sevi ç vardır: İftar yaptığı za a sevi ir ve ‘a isiyle uluştuğu za a da ala ağı üyük ükâfatta ötürü oru u ile sevi ir. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi özü: Oruç, Allah ile kul arası da sırdır. O u sevap ve ükâfatı diğer i adetler gi i sayı hesa ı ile değildir. Oru u ükâfatı hesapsız olarak verile ektir. Yahut o u ükâfatı, e i rivayeti ulu duğu da a ası, oru u ükâfatı diğer i adetler gi i sevap ve e et ol ayıp Allah ı e ali i gör ekle sevi iş ol aktır. 539- Abdullah (R.A.) da rivayet edil iştir: Evle e i kâ ı a sahip ola kişi evle si ; çü kü evlilik gözü hara da daha çok korur, ırzı daha iffetli kılar.

Evle eye gü ü yet eye oru a deva etsi , çü kü oruç şehveti i keser, öyle e hara a düş ekte kurtul uş olur). 540- İ i Ö er ‘-A.) de rivayet edil iştir: Arabi aylar yirmi dokuz gü çeker. Hilâl gör edikçe oruç tut ayı ız. Eğer size ulut gi i ir e gel çıkarsa, Şa a

ayı ı otuza ta a layı . 541- Ümmü Seleme (R.A.) der ki: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Ramazan içinde bir ay zevcelerinin hücrelerine girmemek üzere yemin edip çardağı a çekil işti. “o ra yir i dokuz gü geçi e Hazreti Aişe i hü resi i şerefle dirdiler. Hazreti Aişe: Ya Resûlallah, siz ir ay içi ye i et işti iz; Hâlbuki henüz yirmi dokuz gün geçti? dedi. Buna cevaben Hazreti Peygamber: (Arabi) aylar yirmidokuz da çeker. buyurdular. Mütercim: Hazreti Peyga er aileleri i hü releri e ir ay gir e eğe ye i et işlerdi. Arabî ayları ki i , ki i de çektiği de ay utlak olarak zikredildiği za a ikisi de iri e ha let ek aizdir. Ancak bu ay diyerek, yahut falan ay diyerek yapıla ye i lerde elirle e ayı gü leri esas olur. O ay yir idokuz gü ise yir idokuz gü , otuz gü ise otuz gü ye i e sadık kalı ır. 542- Ebû Bekre (R.A.) de rivayet edil iştir: iki ay vardır ki, iki ayra aylarıdır ve u aylar da sevap eksil ez: ‘a aza ayı ve )ilhi e ayı.

Mütercim: Her e kadar aza ‘a aza yir i dokuz gü e rastlayarak oksa olursa da, sevap ve ükâfat akı ı da oksa ol az. Yi e )ilhi e ayı yir idokuz gü ol ası ile o ü arek ayda i adet ede leri sevap ve ükâfatları a oksa lık gelmez. Bu hadîs-i şerifi aşka türlü tevili varsa da, e uygu tevil udur. 543- İ i Ö er den (R.A.) rivayet edil iştir: Biz ü i ü etçi veya oku a ış ir ü etiz, yazı ız ve hesa ı ız yoktur. Ay, şu kadar ve şu kadar çeker ya i

bazan yirmi dokuz ve bazan otuz çeker. Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ü arek par akları ı iki defa açıp kapatarak ve üçü üde yal ız ir par ağı kasarak yir i dokuzu gösterdiler. Otuza işaret içi de üç defa ü arek par akları ı açıp kapadılar, şu kadar ve şu kadar, uyur ası ı a ası udur. 544- Ebû Hureyre de rivayet edil iştir: Herhangi biriniz, Ramazan ı ir veya iki gü lük oruçla karşıla aya kalkış ası . Şayet u ir veya iki gün) oruç tut ayı

adet edi diği gü e rastlarsa tuta ilir. Mütercim: Ramazandan bir gün öncesi Yevm-i şek = şüpheli gü ola ağı da u gü ü oruç tut ak azı âlimlere göre hara dır,

azıları a göre ekruhtur. Şafii ezhe i de Şa a ayı ı o eşi de so ra ve o altı ı gü ü de iti are ‘a aza ayı a kadar oruç tut ak hara dır. A ak dai a öyle adet edi il işse yahut o eşi i gü ü ü daha ö eki oruçları a

itiştir iş olursa aizdir. Fakat İ a Aza a göre, yal ız şek gü ü ü oruç tut ak ekruhtur. Havas a göre şek gü ü ü oru u a ruhsat veril iştir. 545- Adiyy bin Hatim (R.A.) der ki: Fe ri ak ipliği eyaz uza tısı siyah iplikte ayırt edili eye kadar... (Bakara süresi, ayet: 187) Mealindeki ayeti

kerime nazil olunca ben siyah iplikle beyaz bir iplik aldı ve ge e yastığı ı altı a koydu . ‘a aza ge eleri de o lara aktı ise de hiç ir şey a laya adığı da u hali i Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e arz ettim. Bana şöyle uyurdular: Beyaz iplik, siyah iplik, a ak ge e i kara lığı ile fe ri aydı lığı de ektir.

Page 93: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

546- E es i Malik ‘.A. de rivayet edil iştir: “ahura kalkı ız, çü kü sahur ye eği erekettir. Oruç i adeti e sizi daha daya ıklı kıl ası akı ı da sahur ye eği ü arektir. Bir de aşka ir hadiste varit ol uştur ki, i sa a üç şeyde soru luluk gel eye ektir: Biri isi sahur

ye eği de , iki isi iftar ye eği de , üçü üsü di kardeşleri ile ye ile ye ekte ... 547- Seleme Bin Ekva (R.A.) der ki: Bir aşure Muharre i o u u gü ü ü sa ahı idi, Hazreti Peyga er irisi i görevle direrek halka şu duyuruda bulundular: Ye iş ola lar, akşa a kadar ye e ve iç ede kesilsi ler. Ye e iş ola lar, oru a iyet ederek ye esi ler. Mütercim: İ a Aza Hazretleri ö eleri Aşure gü ü de oruç tut a ı farziyeti i ve farz ola oruç için gündüzden de niyetin aiz olduğu u u hadis-i şerifte çıkar ıştır. Fakat ra aza oru u u farziyeti ile aşura gü ü oru u u farziyeti

kalk ış olup gü düzde oru a iyet hususu ‘a aza ayı içi de aiz olarak kal ıştır. İ a Şafii Hazretleri e göre Aşura gü ü oruç tut ak asla farz ol ayıp ö eleri üsteha olduğu gi i, farz oruçlarda

iyet de fe risadıkta evvel ol alıdır. İ a Malik Hazretleri e göre, ‘a aza ı ilk ge esi yapıla iyet ütü ‘a aza ayı oru u içi kafidir. Her ge e iyet etmeye gerek yoktur. 548- E u Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Oruçlu ki se oruçlu olduğu u u utupta yer veya içerse, oru u u ta a lası oz ası ; çü kü o u Allah Teâlâ yedir iş ve içir iştir. Mütercim: Oruçlu olduğu u u utarak ir ki se yer veya içerse, yediği ye ek veya içtiği su o a Allah ı ir ziyafetidir. Böylece oru u a da ir oksa lık gel ez, oru u a deva eder. Fakat oruçlu olduğu u hatırladığı a , he e ke di i çek esi şarttır. 549- Ebû Hureyre ‘.A. de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimizle bir arada otururken, Peygamber efendimize birisi geldi ve: Ya Resûlallah ben helak oldum! dedi. Hazreti Peygamber: Ne oldu? diye sordu. O Ki se şöyle evap verdi: — Ya Resûlallah, ramazan gününde oruçlu iken zevcemle

münasebette bulundum. Hazreti Peygamber: Kefaret olarak bir köle azad edebilir misin? uyurdu. Ada , hayır u a gü ü yet ez , dedi. Hazreti Peygamber: Arka arakaya iki ay oruç tutmaya gücün yeter mi? uyurdu. Ada : Hayır, u a da gü ü yet ez, dedi. Hazreti

Peygamber: Alt ış fakire irer fitre iktarı sadaka verip yedire ek ir şeyi var ı? Ada : Hayır, u da yoktur! dedi. Böyle e

Ada ağız, Hazreti Peyga eri e lisi de ekle eye koyuldu. Bu şekilde ulu duğu uz sırada Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize büyük bir zenbil dolusu hurma getirildi. Sonra Hazreti Peygamber: Soru soran nerede? diye buyurdu. Adam: Benim! dedi. Hazreti Peygamber: Bu ze ili al ve hur aları fakirlere dağıt, buyurdu. Adam: Ya Resûlallah, benden daha muhtaç ola a ı vere eği ?

Vallahi, şu Medi e i iki kara taşlığı arası da e i aile de daha fakir aile yoktur, üsaade edi de u u iz yiyelim), dedi. Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem gülü sedi; öyle ki ü arek azı dişleri gözüktü. Sonra ada a şöyle uyurdu: O u çoluk ço uğu a yedir.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifte azı müçtehit i a lar irçok di î hükü ler çıkar ışlardır. Bu larda ir kıs ı: Ramazan da böyle zevcesiyle münasebette bulunan kimseye kefaret gerektiği gi i, zev esi e de kefaret gerekir mi? İ a Aza Hazretleri e göre, zorla değil de zev e i uvafakatı ile ol uşsa kadı a da kefaret gerekir. İ a Malike göre, ko a ı zorla ası hali de yal ız ko aya iki kat kefaret gerekir. Cariyesi ile öyle ir iş yaparsa, ister zorla ve ister muvafakatla olsun, her iki halde de iki kat kefaret gerekir. Meselelerden biri de, fetva almak için hâkim huzuru a çıka ki seye fetva iste esi yüzü de he e eza veril ez, hükmüdür. Çünkü hemen ceza verilse, sonra kimse fetva için müracaat edemez olur. Bir de, oruç kefareti i ke di ev halkı a har a ası hiç ir ezhe e göre aiz değildir. Bu hadîs-i şerif, üstes a olarak Peyga erliği özellikleri de dir. Bazı âlimler de, u hur alar hediye idi. Hazreti Peyga ere hediye gele u hur aları ke diliğinden, o kimsenin kefareti olarak çıkardı. “o ra yi e o ki seye ağışladı. Bazıları ise: )ate u hur a zekât ve sadaka hur ası idi. O ki se fakir olduğu da öyle zekât al aya ehil idi; o u içi verdi. Kefaret oru u ise, o ki se i üzeri de olduğu gi i kaldı. Ne za an gücü yeterse ödemesi gerekir.

Page 94: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bir de Hazreti Peygamber Alt ış fakire sadaka vere ilir isi ? uyurduğu ihetle İ a Şafii hazretleri uhakkak ayrı ayrı alt ış kişiye veril esi lâzı dır, diyor. Otuz kişiye iki gü de verilse aiz ol az. İ a ı Aza a göre ayrı ayrı gü lerde alt ış fakire sadaka verilse aizdir. Hatta ir fakire alt ış gü irer fitre iktarı veril esi oruç kefareti içi yeterlidir. Esas ola alt ış gü içi sadaka ver ektir; yoksa alt ış fakir değildir. Meselelerden biri de, kapalı sözlerle fetva al a ı aiz olduğu hususudur ki, ada : )ev e üzeri e düştü , diyerek asıl aksadı ı ifade et iş ve u a da gereke evap veril iştir. Bir de oruç kefareti için bir köle azad edilmesi teklif edildi. Çünkü nefsini böyle helak eden kimseye, diğer ir ki seyi hürriyet kavuştur akla gü ahta kurtul ası uygu düşer. Ki ir köle veya ariye azad ederse. Allah Teâlâ o kölenin her azası karşılığı da o ki se i azası ı ehe e de azad eder, diye hadîs-i şerif varid ol uştur. Alt ış gü oruç ise, ire karşı alt ış olarak kısas ka ili de dir. Ye ek yedir ek ise u iki ay oruç kefareti edeli e

irer fitre ver ektir. Bu da e düşük kefaret erte esidir. Oruç kefareti İ a Aza ve İ a Şafii, hazretlerine göre bu tertip üzeredir. Yani, gücü yeten ö e ir köle azad eder. Gü ü yoksa, alt ış gü oruç tutar. Bu a da gü ü yoksa, alt ış fitre verir. İ a Malik e göre kefaret ödeye ek ola ser esttir, dilediği şekli seçer. Bir de İ a Aza a göre, bir kimse Ramazan ayı içi de kefareti gerektire irkaç işi ayrı ayrı gü lerde işle iş olsa yal ız ir kefaret lâzı gelir. i a Şafii ye göre her gün için bir kefaret gerekir. Yine imam Şafii Hazretlerine göre, oruç kefareti hadîs-i şerifte olduğu gi i, yal ız i si ü ase etle oru u u oza a, lazı gelir. Yeyip iç ekle gü e gü lazı gelir. Ye ek iç ek suretiyle oru u u oza üyük gü ah işle iş olur ve ir gü içi yal ız ir gü tutarak kaza eder. Ye ek ve iç ek halleriyle oru u ozul ası da kazada , aşka şer i ceza (tazir) da gerekir. Bir de İ a Aza ile İ a Şafii ezhe leri de eşru ir azeret ol aksızı i sa lar ortası da aşikâre olarak yeyip iç eyi adet edi e i eşru yolla katli ile vardır. Fetva kitapları da öyle yazılıdır. Oru a iyet et eye ki seye kefaret gerek ez; fakat üyük gü ah işle iş ola ağı da şiddetli ir ezayı hak eder. Kaza olarak da bir gün kaza eder. 550- Ebû Evfa (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ile bir seferde bulunuyorduk. Kendileri oruçlu idiler ve Bilâl Ha eşî ye hitaben: Hayva da aşağı i de bana bulamaç yap! buyurdular. Hazreti Bilâl: Ya Resûlallah, daha hava karar adı, dedi.

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem iki i defa: İ de a a ula aç yap! uyurdu. Hazreti Bilâl: Ya Resûlallah, hava he üz karar adı, dedi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem üçüncü defa: İn de bulamaç yap! uyurdu Bu u üzeri e Hazreti Bilâl i erek ula a ı yaptı ve Hazreti Peyga ere su du.

Efe di iz o u içti. “o ra ü arek par ağı ile doğu tarafı ı işaret ederek: İşte urada hava ı karardığı ı gördüğü üz zaman oruçlu iftar eder. Hava ı karar ası atı tarafı da ara az; çü kü gü eşi atısı da atışı ??? so ra, ta iî gü eşi iraz ziyası kalır.

Bunun hükmü yoktur.) Mütercim: Seferde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem oruçlu ulu duğu da , sefer hali de zah et ve eşakkat ol adığı takdirde oruç tut a ı daha hayırlı ola ağı hük ü ü âli ler u hadîs-i şerifte çıkar aktadırlar. Niteki : Eğer oruç tutarsa ız, sizi içi hayırlıdır mealindeki ayeti kerime de bunu teyit ediyor. (Bakara s. âyet: 184) Çünkü oruç tutmakla vakti fazileti kaçırıl a ış ol akla era er orç da öde iş ola aktır. Bu akı da seferde oruç tut ak daha faziletlidir. 551- Hazreti Aişe ‘.A. der kit Ashaptan Hamza bin Amr El-Eslemî çok oruç tutar idi. Bu adam Hazreti Peygambere sordu. Ya Resûlallah, sefere yol uluğa çıktığı za a oruç tutayı ı? Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: İsterse oruç tutarsı ve İsterse yersi .

552- Hazreti Cabir (R.A.) der ki Mekke i fethi de çok sı ak ir gü de Hazreti Peyga er ile E u ‘evâha da aşka oruç tuta yoktu. Derke

irtakı i sa ları ir araya topla dıkları ı Hazreti Peyga er gördü. Araları da gü eşi ve oru u tesiri de itki hale düşe ir kişiyi, aşı a gölgelik yaparak koru aya çalışıyorlardı. Hazreti Peyga er, Bu ne haldir? diye sordular. Ada ı ya ı da ulu a lar: Ya Resûlallah, u ada oruçlu ve sı ak aşı a vur uş, dediler. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara buyurdu; “efer hali de oruç tut ak, fazilette sayıl az.

Mütercim:

Page 95: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu hadîs-i şerifte , azıları yol uluk hali de oruç tut a ı ekruh olduğu a ve azıları da oruç tut ak gerek ediği e hükü verdilerse de, dört ezhe e göre iftar et ek ruhsattır. Fakat oruç tut ak azi ettir daha hayırlıdır . A ak u dere e eşakkatli olursa oruç tut a ak daha faziletlidir. 553- Hazreti Aişe ‘.A. rivayet ediyor: Bir ki se, üzeri de kazaya kal ış oruç olduğu halde ölürse, o u yeri e velisi oruç tuta ilir.

Mütercim: İ a ı Şafii Hazretleri bu hadîsin zahiri ile amel ederek böyle üzerinde kaza oruç borcu olupta ölen bir kimsenin yerine geride kala akra ası da iri veya velisi oruç tutarsa, öle orçta kurtulur, diye hükü ver iştir. ister ölenin vasiyeti üzeri e tutulsu , ister vasiyeti ol ada tutulsu , fark et ez. A ak ya a ı tarafı da oru u sahih ola il esi için vasiyeti ulu ası şarttır. Yi e Şafii ezhe i de utlaka öle i velisi ulu ak şart değildir; aşka hadîste açıkla dığı üzere akra ada ki olursa olsu , iri ölü adı a oruç tuta ilir. İ â Aza ile İ a Malik Hazretleri e göre, He Hazreti Aişe i , he de İ i A as ı fetvaları ve Medi e lilerin uygula aları gereği e u a adaki hadîs-i şerifleri hük ü kalk ıştır, geçerli değildir. O u içi aşkası adı a oruç tutula az, ede î i adetler yapıla az. A ak yapıla i adetleri seva ı ölülerin ruhları a hediye edile ilir. 554- İ i A as ‘.A. der ki. Bir adam Hazreti Peygambere gelerek: Ya Resûlallah, a e , üzeri de kazaya kal ış ir aylık oru u olduğu halde öldü. Şi di o u yeri e oruç tuta ilir iyi ? diye sordu. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri şöyle uyurdular: Evet! Allah ı or u, öde eye e lâyık olarıdır. A e izi kula ola or u u öde e iz yeri de olduğu gi i, Allah a

ola or u u o u adı a öde e iz daha uygu dur. Not: Bundan önceki hadîs-i şerif ü ase etiyle üter i i açıkla ası a akılsı . 555- Sehl bin Sa d Hazretleri de rivayet edil iştir: İ sa lar, iftar ye ekleri i ge iktir edikçe hayır içi dedirler.

Mütercim: Gü eş atar at az he e iftar et ek oru u oz ak müstehabdır. Başka ir hadîste de, iftarlarda acele ettikçe ve sahuru ge iktirdikçe ü eti hayır içi dedir, diye varit ol uştur. Gü eş at ası, takvi lerde gösterile za a lara iti arla olduğu gi i, ir elde çevresi deki e yüksek dağ ve tepelerde gü eşi çekilip at ası ile de eyda a gelir. Gözle gör ekle olduğu gi i, ir veya iki ki se i ha er ver esi ile de olur. Akşa olduğu u za ederek ulutlu ir gü de iftar ettikte so ra gü eşi he üz at a ış olduğu u a laya ki se, geri kalan vakti oruç tutar ve o günü de kaza eder. Sahur vakti de de, he üz i sak vakti gir e iştir, diyerek ye ek yeyip de so rada fe ri doğ uş olduğu u anlarsa, o gü ü he oruçlu ulu ur, he de kazası ı yapar; fakat kefaret gerek ez. Dört müçtehit i a ı ezhe leri ve fetvası

udur. Yal ız Urve i )ü eyir ile Ata (R.A.) Hazretleri e göre, kaza ile lâzı gel ez. Bu lara göre u utarak ye ek yiyenle ay ı hükü de sayılırlar. A ak müçtehitler u u ka ul et ediler; çü kü u ut ak aşka şeydir, za ve hata

aşka şeydir. Orucu hurma ile açmak (iftar etmek) faziletlidir. Hur a yoksa su ile iftar et ek faziletlidir. Bazı ki selere göre de su ile iftar daha faziletlidir; çü kü suyu helâl al ol ası daha kesi dir. Bu u içi azı kimseler, akar suya giderek bir avuç su içip iftar ederlerdi. Eve getirile suyu kâ ı da, su uya verile parada şüphe ola ağı ihetle, ki se i eli değ e iş akar suda ke di eliyle alarak iç ek şüphede âridir. 556- İ i Ebî Evfa (R.A.) da rivayet edil iştir: Ey Bilâl! i de, iftar et e içi a a ula aç yap. İ de, a a ula aç yapıver. Hava ı karardığı ı doğu tarafı da

gördüğü za a , oruçlu ki se iftar eder. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi açıkla ası u arada geç iştir. Fakat diğer ir rivayette, doğu tarafı da kara lık gelipte atı tarafı da aydı lığı arka ver esi hali de oruçlu iftar et iş olur, diye varit ol uştur. 557- Muavviz i kızı ‘u eyyi ‘adıyallahu Anha) der ki: Aşure gü ü sa ahı erke saati de Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ensar ı yerleşi erkezleri e şu ha eri gönderdi: Her ki sa ahleyi ir şey ye iş veya iç iş ise gü ü geri kala kıs ı da ye e ve iç ede kesilsi . “a ahladıkta

so ra he üz ağızları ağlı ola lar oruç tutsu lar. Rubeyyi diyor ki: Biz, önceleri Aşûre gü ü oruç tuttuğu uz gi i, ço ukları ıza da Aşûre orucunu tuttururduk. Öyle ki, ço ukları ız açlıkta ağladıkları za a irtakı oyalı ku aş ve yü lerde oyu aklar yaparak o ları iftar za a ı a kadar oyalardık. Başka rivayetlerde de, ço ukları ızı alıştır ak içi akşa ları o ları a ilere getirirdik, de ektedir.

Page 96: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

558- Ebû Saîd El Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Oru u ge eli gü düzlü tut ayı ız. Ha gi iri iz ge eli gü düzlü tut ak isterse sahur vakti e kadar oru u sürdürsü . sahurda sahura yiyerek yir i dört saat oruç tutsu diye Hazreti peyga er uyuru a, asha ı kira sordu: Ey

Allah ı ‘esulü, siz aza ge eli gü düzlü oruç tutuyorsu uz. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Be sizi gi i değili . Ge eleyi yattığı za a e i yedire i vardır, e i yedirir ve içire i vardır, e i içirir.

Mütercim: Hazreti Peyga eri urlu kal i, İlâhî feyizlerle dolu olup Vacip Teâlâ Hazretleri i te elliyatları ile parıldadığı da u ruha i gıda ı , is a i gıdayı da karşıladığı a işaret vardır. Bir kısı âlimlerde, cennet ten ilâhî bir sofra gelip ondan Hazreti Peygamberin yediği i söyle işlerse de doğrusu ruha î gıda de ektir; çü kü e ette ye ek geldiği taktirde, visal yapıl ış ol az, ge eli gü düzlü oruç tutul uş ol az . Bu da so ra gele hadîs-i şerifi a ası ay e öyledir. 559- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i sa ları visal oru u ge eli gü düzlü oruç tut aları ı yasakla ıştır. “o ra ashaptan biri: Ya Resûlallah, siz bazen visal orucu tutuyorsunuz! dedi. Buna cevaben Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu: Bu visal oru u e i şahsı a ahsustur. Ha gi iz e i gi i ola ilir? ‘a i Teâlâ Hazretleri, ge eleyi yattığı

zaman beni yedirir ve içirir. Sonra, ashapta azıları araları da dediler ki, u yasakla a ize ir şefkattir yahut te zih yolu ile ekruhtur. Yoksa visal oru u hara de ek değildir. Böyle e visal oru u a deva ettiler. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er ir kaç gü arka arkaya visal oru u a deva etti. Üçü ü visal oru u da Şevval ayı ı hilali görü ü e iftar et ek zarureti doğdu. Bayra ı gel esi dolayısı ile oru a daha deva edil eye eği de asha ı kira ı visal oru u da ke dileri e uy akta aydır ak içi şöyle uyurdular: Eğer hilâli Şevval ayı hilâli i görü esi so raya kal ış olsaydı, visal oru u a daha deva ederdi , o za a sizin

halinizi görürdüm. Devam edebilecek miydiniz?) Mütercim: Bû hadîs-i şerifi zahir a ası üzeri de müçtehit i a lar ihtilâf et işlerdir. Ha elî ezhe i e göre visal orucu tenzihen mekruhtur. İ a Aza ile i a Şafii Hazretlerine göre, tahrimen mekruhtur. azı âlimlere göre de gücü yeten kuvvetli kimselerin tut ası da kerahet yoktur; çü kü hara veya keraheti hakkı da açık ir ifade ulu a aktadır. Eğer olsaydı, peyga eri yasakla ası da so ra ashap visal oru u tut azlardı. Şârih “i dî de kerahetsiz aiz olduğu u ter ih et iştir; çü kü u hadîsin sonunda azı rivayette, gü ü üzü yettiği ibadeti benimseyiniz, diye varit ol uştur. O halde u yasakla a, gü ü yet eye lere ir şefkat a la ı dadır, dediler. 560- Ebû Cuhayfe (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Selmanî Farisî ile Ebu d Derdâ Hazretleri i ir irleriyle özel kardeş yap ıştı. Bir gü Hazreti “el a kardeşliği E û d Derdâ yi ziyarete gidi e o u karısı ı giyi ve kuşa ı da i tiza sız gördü. Selman Hazretleri, çok yaşlı ir ihtiyar olduğu içi teklifsiz olarak ha ı a: Sizde görüle u perişa lık edir? diye sordu. Kadı dedi ki: Kardeşi iz E û d Derda ı artık dü ya ile ir ilgisi kal adı; iz de o a uyduk. “o ra E û d Derda, Hazreti Selman a yemek getirdi; buyurun, yiyiniz dedi, Selman; — Haydi beraber yiyelim, dedi. Ebû d Derda deva lı oruçlu ve ge e i adeti e üvadi üdavi ??? olduğu da : — Ben oruçluyum, dedi. Selman: — “iz, e i le ye edikçe e de ye eye eği , dedi. Nihayet era er e ye ek yediler. Gece olunca Selman Hazretleri i yatağı a yatırdı ve ke disi ge e a azı kıl aya davra dı. “el a , yok yok, diyerek E û d Derda yi yatırdı. Ge e yarısı yi e i adete kalk ak istedi, yi e o a üsaade et edi. Ge e i so u geli e, Hazreti “el a E û d Derda Hazretleri e: Şi di kalkalı , dedi. Kalktılar, a destleri i alarak a azları ı kıldılar. “o ra E û d Derda Hazretlerine şöyle dedi: — Allah Teâlâ Hazretleri e karşı vazife var, ke di e karşı vazife var ve aile e karşı vazife vardır. Her hak sahibine hakkı ı ver elisi . Ya i, hergü oruç tut ak ol az, ara sıra tut alısı ız. Her za a ütü ge e i adet ol az. Bir saat, yarı saat kâfidir. Aile izi üs ütü terk eder gi i, oşla a ız ol az. Aile ferdleri izle güzel geçi kur alısı ız. “o ra Ebû d Derda Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e giderek “el a ile araları da geçe hadiseyi a lattı. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Selman ı dediği doğrudur.

Mütercim: Nafile olarak tutula oruç, öyle ir isafiri gö lü ü hoş et ek gi i eşru ir özürle bozulabilir, caizdir. Ancak bozulan bu orucun kaza edilmesi Hanefi mezhebinde vaciptir. Şafii ezhe i de kazası lazı gel ez; a ak üsteha olur. İ a Malik de İ a Aza ı görüşü dedir. Bu ları delilleri Amellerinizi iptal etmeyin mealindeki ayeti keri edir. İ a Şafii Hazretleri, ayeti kerimeden murad A elleri izi üyük gü ahlar gi i kötü işlerle iptal et eyi iz

a ası olduğu da ayeti u esele ile ilgisi yoktur, diyor.

Page 97: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

561- Hazreti Aişe den (R.A.) rivayet edil iştir: Salih amelden gücü üzü yettiği i yapı ; zira Allah a usa ç gel ez, siz usa ırsı ız. Fazla dere ede ke di izi yor ayı ız yahut ta a ası ile i adeti hakkı da gele eği ü idiyle çalış ayı ız. Çü kü

ta a ası ile i adeti yeri e getire ezsi iz, yorulursu uz, ıkarsı ız, uykunuz basar. Melekler gibi, her an gaflet etmeyip tesbih ve i adette ulu ak i sa oğlu içi ü kü değildir. 562- Abdullah bin Amr (R.A.) da rivayet edildiği e göre, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisine şöyle buyurdu: “e i deva lı oruç tuttuğu , ge e uyu ayıp a az kıldığı ha eri a a ildiril edi i, sa ıyorsu ? Oruçlu ol ve

oruçsuz ol; gece ibadetine kalk ve ay ı zamanda uyu. Çünkü gözlerinin sende nasibi var. Nefsinin ve ailenin sende asi i hakkı var. Abdullah dedi ki:

— Böyle her gü oruç tut aya ve her ge e i adete gü ü yeter e i . Bu a karşılık Hazreti Peyga er: O halde Davud Aleyhisselâm ı oru u u tut, buyurdu. Abdullah, ya Resûlallah! Davud Aleyhisselâm ı oru u asıldı?

diye sordu. Hazreti Peygamber buyurdu ki: Hazreti Davud ir gü oruç tutar, ir gü tut azdı ve “avaşta da düş a la karşılaşı a se at ederdi.

A dullah i A r, şu dilekte ulu du: Ya Resûlallah, Davud Aleyhisselâm ı güzel ahlâkı esaret ve atılga lıkla ahlâkla a ı a a e sağlayabilir? Hazreti Peygamber ona: Bu ir Allah vergisi ve ihsa ıdır, buyurdu. Sonra Hz. Peyga er, deva lı oruç tut a eselesi hakkı da: Deva lı oruç tuta ı oru u ka ul değildir! buyurdu ve u sözü iki defa tekrarladılar.

Mütercim: Savm-ı dehr, deva lı oruç tut ak de ektir. Bir eselede ihtilâfa düşüldü. Böyle tutula ir oruç se e iyle Allah ı ve kulları hakları a ir zarar gele ekse, tutul ası ekruhtur; zarar yoksa ekruh değildir. Fakat ayra gü leri ile teşrik gü leri de oruç kesi likle hara dır. Bu uayye gü lerde oruç tutul adığı takdirde deva lı oruç hakkı daki yasak, oldukça hafifle iş olur. Şu ir gerçek ki, Davud Aleyhisselâ ı oru u, deva lı tutula oruçta daha faziletlidir. 563- Enes bin Malik (R.A.) der ki: Bir gün Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di iz izi eve şeref verdiler. A e Ü ü “üley , ziyafet ol ak üzere Hazreti Peyga ere iraz tereyağı ile iraz da hur a getirdi. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er, a e e ve orada ulu a lara, şöyle uyurdu: Yağı ızı tulu u a ve hur a ızı ka ı a iade ediniz? Çünkü ben oruçluyum. Sonra Hazreti Peygamber evimizin bir

köşesi de iki rekât a az kıldı, hepi ize dua etti. “o ra valide dedi ki: Ya Resûlallah! “izde küçük hiz etçi iz içi özel ir dua isteye eği , Hazreti Peyga er : Kimdir o küçük hizmetçi? diye sordu. A e de, işte sizi hiz etçi iz ola u E es dir, dedi. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri dü ya ve ahirete ait hiç ir hayırlı şeyi ırak ayıp ütü ü ile a a dua etti. Allah ı o a al ve evlat ihsa et. He alı ı, he de evladı ı ereketli kıl buyurdu. Enes Hazretleri, Peygamber

Sallallahu Aleyhi ve Sellem i duaları ereketi ile ugü Medine li ashap içinde mal ve evlâd yönünden en zenginleri benim, derdi. 564- İ ra bin Husayn (R.A.) der ki, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem birisine sordu: Fala zade! se şa a ayı ı so u daki gü lerde oruç tuta ildi i? O da: Ya Resûlallah, tuta adı ! dedi.

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Öyle ise ra aza ayra ı da so ra iki gü oruç tut buyurdu.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifte geçe serer kelimesi üzerinde âlimler ihtilaf ettiler. E kuvvetli görüş, u u her ayı yir isekiz, yir idokuz ve otuzu u gü leri de ay gizli kala ağı da o gü lere serer de iştir. O ki se i de her ayı so u da iki gün oruç tutmak adeti ulu duğu u Hazreti Peyga er ildiği de u soruyu ada a sor uştu. 565- Hazreti Peygamberin zevcelerinden Cüveyriye binti Haris (R.A.) der ki: Bir cuma günü ben oruçlu iken Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem hü re e şeref verdi ve a a şöyle buyurdu: “e dü oruç tut uş uydu ? Be de; Hayır, oruçlu değildi , dedi . Yi e a a sordu: Yarı oruç tut ak istiyor usu ? Be de: Hayır, öyle ir iyeti yok, dedi . Bu u üzeri e Peyga er

Sallallahu Aleyhi ve Sellem: O halde oru u u oz, yal ız u a gü ü ü oruç tut ak eşru değildir . buyurdular. Ben de cuma günü tutmakta,

olduğu oru u u ozdu . Mütercim:

Page 98: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İ a Şafii Hazretleri bu hadîs-i şerife daya arak, oru u yal ız u a gü ü e tahsis ederek u gü ü oruç tut a ı ekruh olduğu u ka ul ediyor. Cumartesi ile pazar günlerini de böyle oruca tahsis etmek yine mekruhtur. Yahudi ve

hıristiya lara e ze e ol ası diye u hük e var ıştır. Pazartesi ve perşe e gü leri oruç tut ak ise üsteha dır, de iştir. i a Azam Hazretlerine göre cuma günü oruç tut ak ekruh değildir, tutul a ası daha iyidir. 566- İ i A as (R.A.)üma der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine ye hi ret ettikleri i ertesi yılı da Muharre ayı ı o u da Yahudi leri oruç tuttukları ı görü e o lara sordu: Bu ne orucudur? Onlar da:

— Bugü izde çok şerefli ir gü dür. Ce a -ı Hak Firavu u zul ü de İsrail Oğulları ı u gü de kurtar ıştır ve Firavun u oğ uştur. Bu üyük i eti şükür karşılığı olarak Hazreti Mûsâ oruç tutardı. Biz de peyga eri iz ola Hazreti Mûsâ ya uyarak bu Aşûre gü ü de her yıl oruç tutarız, dediler. ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara şöyle uyurdu: Sizden Hazreti Mûsâ ya daha layık ola e i , “o ra Hazreti Peyga er Aşûre gü ü oruç tuttu ve aşkaları a da

tutturdu.33 33 Ömer )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -317

KADİR GECE“İ BAH“İ 567- İ i Ömer (R.A.) der ki: Ashapta azıları, Kadir gecesi i ‘a aza ayı ı yir iyedisi de olduğu u rüyaları da gör üşlerdi. Bu u üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: ‘üyaları ızı so yedi gü de irleştiği i görüyoru . O halde Kadir gecesi i ara ak isteye ki se, o u ra aza ı so

yedi ge esi de arası . ‘üyalarda ki i, yir iyedisi e, ki i de so hafta ı çeşitli gü leri e dairdi. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte, Kadir gecesinin, Ramazan ı so haftası da ara ası ildiril ektedir. Fakat u da so raki hadîs-i şerifte, Son on günün gecelerinde Kadir gecesi i arayı ız, buyrul uştur. Bu rivayete azara yir ide so ra ayı bitimine kadar olan gecelerin hepsi bu aramaya dahil demektir. imam Aza Hazretleri e göre, e kuvvetli ihti al ‘a aza ayı ı yir i yedi i ge esidir. i a Şafii ye göre yirmiyedi ve yir i üçü ü ge elerde ol ası kuvvetli ir ihti aldir, Bugü İsla ülkeleri de ‘a aza ı yir iyedi i ge esi KADİ‘ ge esi ka ul edilerek, o ge e ka diller yakıl akta ve u mübarek gece ibadetlerle ihya edilmektedir. 568- Ebû Saîd El-Hudri (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile irlikte ‘a aza ayı ı o u da yir isi e kadar itikâfa gir iştik. ‘a aza ı yir i i gü ü sa ahı olu a Hazreti Peyga er itikâfta çıktı. Bize ir hut e okuyarak şöyle buyurdu: Ba a KADİ‘ gecesi gösterildi; fakat sonra unutturuldum veya unuttum. Siz Kadir ge esi i so o gü leri tek ge eleri de arayı ız. Bir de rüya da, su ve ça ur içi de se de ettiği i gördü . Ki Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile (benimle) evvelce Ramazan ı o da yir isi e kadar itikaf et işse, ye ide itikâfa dö sü ler, u so o gü ü itikâfla geçirsinler.) Biz de topluca so o gü içi tekrar itikâfa iyet ettik. “o ra ‘a aza ayı ı yir i iri i gü ü ge esi olu a gökte hiç ulut yokke ulut geldi ve yağ ur yağdı, seller aktı. Mes id i tava ı, aktı. Mes id i tava ı zate hur a udakları da dı. “o ra sa ah a azı kılı dı. Baktı ki Hazreti Peyga eri yüz ve alı ları da su ve ça ur izleri var. A ladı ki, yir i iri i ge e Kadir gecesidir. Çü kü Hazreti Peyga er öyle rüya gör üştü. Gördüğü gi i de oldu. 569- İ i A as da rivayet edil iştir: “iz KADİ‘ ge esi i ‘a aza ayı ı so o gü ü de arayı ız: ‘a aza ı it esi e kala ge elerde dokuzu u veya

yedi i veya eşi ide,.. Mütercim: Ara ları usulü e göre, ayı o eşi i gü ü geçtikte so ra, tarihler geri kala gü lerle belirtilir ve tespit edilir. Geç iş gü söyle ez. Meselâ: Muharre ayı ı yir i iri i gü ü ü yaz ak gerektiği za a , Muharre ayı ı sonuna dokuz gün kala, diye ifade ederler = Fi tis in bakayne min Muharrem, derler. Bu hadîs-i şerifi a ası da udur, dediler. Yine bu sözlere Şerkavî şerhi de öyle a a veril iştir. Fakat u a ize kalırsa, hadîs-i şerifte geçe sözleri

a ası, yir idokuzu u, yir iyedi i, yir i eşi i ge eleri de arayı ız, a ası a da gel esi ihti ali vardır. 570- İ i Abbas dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir:

Page 99: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Kadir gecesi, Ramaza ayı ı so o gü ü içi dedir. Ya yirmidokuzuncu gecesi veya yirmiüçüncü gecesindedir. Bir rivayette Ramazan ı yir i yedi i ge esi dedir, buyrul uştur. Mütercim: Übeyy ibni Kâb, Kadir gecesi i yir iyedi i ge e olduğu u kesi likle söyler. Bu hususta ye i ile et iştir. Ah ed bin Hanbel in Müsned i de İ i Ö er den rivayete göre, Kadir gecesi Ramazan ı yir iyedi i ge esidir, diye açık şekilde hadîs-i şerif vardır. İ i A as ‘adıyallahu Anhuma da çeşitli yö lerle delil getirerek yirmiyedinci gece olduğu u ifade et iştir. Meselâ: Gökler yedi, arz ta akaları yedi, Tufa yedi gü , şeyta ı taşla ası yedi, se de azaları yedi diyerek eti eye var ıştır. Hazreti Ö er ‘.A. de u u güzel ul uştur. İ a Şafii Hazretlerine göre; kâdir uhakkak ‘a aza ayı ı so o gü leri içi dedir. Hadîs-i şerifleri e kuvvetlileri, yir i iri i veya yir iüçü ü ge esi de olduğu ka ısı dayı , hadîsidir. Hanbeli mezhebinde en kuvvetli ihtimal, yirmi yedinci gecenin Kadir gecesi ol asıdır. Ha efî ezhebinde de öyle olduğu da ötede eri İsla ülkeleri de u a riayet edilmektedir. Kadir gecesi bu ümmete mahsus Allah ı ir ihsa ı olduğu da kıya ete kadar akîdir. Kadir ge esi de keşif ehli ola lar içi irtakı özel alâ etler eyda a çıkar. Meselâ: Ağaçları, taşları ve diğer her şeyi se de eder halde görür. Her yeri ilahi urlarla urla dığı ı üşahade eder. Hatta ge e kara lık yerleri ile urla dolu olarak görür. “a ahleyin göğe yüksele elekleri ka atları da gü eşi ışı ları sö ük olarak görülür. Fakat asıl aksad u ları gör ek değil, o mübarek Kadir gecesini sâlih a ellerle, i adetlerle ihya et ektir. Dosdoğru ol akta daha üyük kera et ol az. Daha doğrusu u ları üşahade ede azı ki selerde , üşahade et eyip te istika et üzere ulu a zatlar daha hayırlıdır. E doğrusu, her ge eyi Kadir gecesi il eli ve her görüle i Hızır il eli. Bu Türk atasözü doğru ve pek yolu da ir sözdür. Bunun için Kadir gecesini Allah Teâlâ kulları da gizledi. İ a Aza Hazretleri i görüşü e göre, ütü se e i her ge esi Kadîr ge esi ol ak ihti ali vardır. Çü kü Kadir gecesi her yıl dolaşır. İ i Mesud dan da böyle rivayet edil iştir: (Allah Teâlâ o geceyi görmeyi bize ihsan edip o gecede

ak ul i adet et eyi de asi kılsı . 571- İ i Ömer den (R.A.) rivayet edil iştir: Ba a Ö er ‘.A. Hu ey gazası da dö erek Cirra e adı daki yerde Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile umre içi İhra a gir işti: Mekke ye vardıkları za a Hazreti Ö er: — Ya Resûlallah! Cahiliyet za a ı da, Mes id-i Haram da ir ge e itikâfa gir eyi ada ıştı , dedi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şöyle uyurdu: Adağı ı yeri e getir. Mütercim: İ a Ah ed i Ha el Hazretleri bu hadîs-i şerife akarak ir kâfiri adağı sahih ola ağı a ve Müslüman olduktan so ra adağı ı yeri e getiril esi gerektiği e kail ol uştu. Diğer müçtehit i a lar ise, u üsteha tır, yoksa adağı yerine getirilmesi vacip değildir. Yine bu hadîs-i şerife daya arak İ a Şafii ve İ a Ah ed Hazretleri, itikâf içi oruç tut a ı lüzu lu ol adığı ı söylüyorlar. İ a Aza ile İ a Malik Hazretleri de, itikâfa gire i oruçlu ol ası lazı dır, diyorlar. Çü kü Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem oruçsuz olarak itikâfa gir e iştir. İtikâf üekked ir sü ettir. Çü kü ‘a aza da itikâfa girmeyi Hazreti Peygamber ömrünün sonuna kadar terk et e iştir. Bir defa özür se e iyle terk etti ise de, so ra şevval ayı ı o u da kaza et iştir. Bu duru a göre, ir elde halkı toplu a itikâfı terk ederlerse di i ak ul i adetleri de üyük ir i adeti terk et iş ola akları da , u işe elverişli iri i ulup itikâf yaptırırlarsa, hepsi sevap kaza ır. Bu güzel i adet, İsla ülkeleri i çok köyleri de yeri e getirilmektedir. İtikâfta ulu a lara da, Müslüman e aat yardı et eli, kolaylık sağla alıdır ki, sevap kaza ış olsunlar. İ a E û Yûsuf a göre, itikâfı e azı ir saattir. İ a Şafii ye göre, üç defa Sübhanallah diyecek kadar beklemektir. İ a Muha ed e göre, itikâfı e az üddeti yarı gü dür. İ a Aza Hazretleri e göre, ir gü ir ge edir. Fakat kemali on gündür. İtikâfı iyeti de şöyle: Niyet etti Allah rızası içi u a ide şu kadar za a itikâf yap aya. Kal e u u iyet eder ve isterse dili ile de söyler. A dest al ak, guslet ek ve a dest oz ak gi i eşru özürler ol adıkça a ide dışarı çıka az. )ev esi ile i si te asta ulu a az. Eğer ulu ursa itikâf ozula ağı gi i, gü ah işle iş olur. Ye ek ve iç ek hususu diğer ge elerde olduğu gi i aizdir. Kur a oku akla, afile a az kıl akla, salât ve selâ getir ekle eşgul ol ak daha faziletlidir. İtikâf yal ız u ü ete ahsus ol ayıp Hazreti İ rahi Aleyhissela dan ve daha evvelde eri ev ud ve eşru ir i adettir. Niteki : Kâ e yi, onu tavaf edenlere, orada i adet kasdı ile otura lara, rükû ve se de ede a az kılı ılara terte iz tutu , diye İ rahi e ve İs ail e e ret iştik. mealindeki ayeti keri e açıktır. Bakara: Ayet Bir de, itikâf ada ırsa yeri e getiril esi vacip olur. 572- Hazreti Aişe ‘.A. der ki:

Page 100: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir se e ra aza ayı ı so o gü ü de itikâfa gir ek üzere itikâf yeri e gittiği zaman, mescit içi de üç çadırı kurul uş olduğu u gördü. Bu u üzeri e şöyle uyurdu: Bunlar nedir? Orada bulunanlar dediler ki: Ya Resûlallah, u lar uhtere zev eleri izde Aişe, Hafsa ve )ey e in

çadırlarıdır. O lar siz efe di ize uyarak itikâfa gire ekler iş, u u içi hazırla ışlardır. “o ra Hazreti Peyga er: Kadı larda u u es idlerde itikâfı sâlih bir i adet i olduğu u sa ıyorsu uz? buyurdu ve hemen mescid den

geri dö erek o yıl ‘a aza ayı ı itikâfı ı ta a e ıraktı. “o ra Şevval ayı ı o gü ü ü itikâfa girerek kaza etti. Bayra a azı da so ra o gü itikâf et iş oldular. Mütercim: Eğer ayra gü ü itikâf ta sayılırsa, itikâf içi oruç tut ak şart değildir. Çü kü Hazreti Aişe, Şevvali o gü ü de itikâfı yapıl ış olduğu u söyle ektedir. O u içi İ a E û Yusuf ile İ a Muha ed ve İ a Şafii Hazretlerine göre itikâfta oruç şart değildir. Fakat İ a Aza ve İ a Malik Hazretleri e göre, Şevvali o gü ü de ek, bayramdan sonra gelen on gün demektir. 573- Hazreti Aişe den (R.A.) rivayet edil iştir: ‘a aza ayı ı so o gü ü de Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri itikâfa girmek üzere Mescid e vardığı, za a zev eleri e ait itikâf çadırları ı görü e, Kadı ları es idlerdeki itikâfı a iyi ir hareket i diyorsu uz? buyurdu. Bir rivayete göre de: Kadı lar, u u la

(mescidler de itikâfla) iyi bir hareket mi kasdettiler? Ben itikâf yap aya ağı . buyurdu ve itikâftan vazgeçtiler. Bayra ı yapı a da, Şevval ayı da o gü itikâfa girdiler. 574- Hazreti Peygamberin muhterem zevcelerinden Safiyye: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem itikâfta ike ziyaret aksadı ile ge e vakti ya ı a var ıştı . Bir üddet ko uştukta so ra e i uğurla ak içi Mes idi kapısı a kadar geldiği za a , E sar da iki kişi selâ verip hızlı adı larla ya ı ızda , geçtiler. ‘esulü Ekre , o lara yavaş yürüyü üz! Bu Huyey kızı “afiyye dir, benim zevcemdir buyurdular. Onlar da, Sübhanallah ya Resûlallah! dediler hiç sizi hakkı ızda kötü ir şey içi izde geçer i? . Peygamber i duru u izah ede sözü ke dileri e ağır gel işti. ‘esûl-i Ekre şu uka elede ulu dular: Ne var ki Şeyta i sa oğlu u da arları da ka dolaşı ı gi i dolaşır. Bu yüzde gö lü üze ir şey kuşku

at ası da korktu . Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ize öğret ek içi öyle uyurdu, İ sa ları kötü za esle eleri e se ep ola ak işlerde ve yerlerde koru ak gereklidir. U u î yerlerde ile olsa ge e vakti, ahre i ol aya ir kadı la

ulu a ı aiz ol adığı a ve şüpheyi davet ettiği e de işaret buyrul uş oluyor. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -324

Bİ“MİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

ÜÇÜNCÜ CÜZ 575- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Be i çok hadîs rivayet ettiği i söylüyorsu uz; e diğer E sar ve Muha irler gi i çarşılarda alış verişlerle uğraş adı . O ları u uttukları hadîs-i şerifleri e u ut adı . Bu u hik eti de şudur: Bir gü Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Selem bize vaaz ve nasihatte bulunurlarken: Ha gi iz, esva ı ı etekleri i sözü ü ta a layı aya kadar yere serer ve sonra kendine toplarsa söylediklerimi

muhakkak surette kavrar uyurdular. Be , he e esva ı ı yere serdi . “o ra topladı : Bu hadiseden sonra Hazreti Peyga erde işittiği i ir daha u ut adı . Mütercim: İli bahsinde bu hadîsi ir kıs ı geç işti. Alış veriş ahsi de daha ge iş ir a a ile tekrarla dı. E û Hureyre nin bu sözleri de asha ı kira ı çarşılarda alış verişle eşgul oldukları a laşılıyor. O u içi alış veriş ahsi de u hadîs-i şerif tekrarla ıştır. Bir de tarikat şeyhlerinin azı üridleri e hırka giydir eleri e u hadîs-i şerif güzel ir delil ola iliyor. Çü kü adı geçe hırkada ürşidi hal ve irfa ı üride geçer diye hayırlı ir yoru la u iş yapılır. Niteki Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, unutmama hali i hırka giye lere aklettir iştir. Şeyhler de Kim bir topluma kendini benzetirse, o ki se o larda dır. kaidesi uyarı a, hiç ol azsa taklid ve e zet e şerefi e kavuşarak sevap kaza ırlar. 576- Abdurrahman bin Avf da ‘.A. rivayet edil iştir: Abdurrahman, Medine i Kay uka çarşısı da ti aretle uğraşırke , ye i da atları sürü düğü kokuda sürü erek Hazreti Peyga eri huzurları a vardı. Hazreti Peyga er, Evlendin mi? buyurdu. Abdurrahman, evet! dedi. Hazreti Peygamber sordu: Kiminle evlendin? Abdurrahman, Ensar da ir kadı la, dedi. Hazreti Peyga er yi e sordu:

Page 101: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mehir olarak ne verdin? A durrah a : Bir çekirdek eş dirhe ağırlığı da altı verdi dedi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: Bir koyu ile olsa, düğü ziyafeti yap! Böyle düğü ziyafeti içi davet sü ettir.

577- Nu a i Beşir de rivayet edil iştir: Helâl elli ve hara da ellidir. A ak ikisi arası da ir takı şüpheli şeyler vardır. Gü ah akı ı da şüpheli ulduğu

şeyi terk ede kişi, apaçık gü ah ildiği şeyi daha kuvvetle terk eder. Gü ah akı ı da şüpheli ulduğu şeye üret ede ki se de, apaçık gü ah ildiği şeye düş esi pek uhte eldir. )ira gü ahlar, Allah Teâlâ Hazretlerinin yasak korularıdır. Ki u yasak koru çevresi de sürüsü ü otlatırsa, o yasak koruya düş esi a eselesidir. 578- Hazreti Aişe ‘.A. der ki: Sa d bin Ebi Vakkas ı ‘.A. İslâ ı ka ul et eye ve küfür üzere öle Ut e i E i Vakkas adı da ir kardeşi vardı. Bu kâfir ölürke kardeşi “a d Hazretleri e şöyle vasiyet et işti: Zem a ı ariyesi de doğa A durrah a adı daki ço uk e de dir. Bu ço uğu )e a ı oğlu A d den dava ederek al. Sonra Mekke nin fethinde Sa d Hazretleri, adı geçe kardeşi i vasiyeti üzeri e, )e a ı ariyesi de doğ uş ola Abdurrahman ı ele geçirerek, u, öle kardeşi Ut e i ço uğudur, diye dava etti. Nihayet )e a ı oğlu A d ile Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzurları a çıkarlar. A d i )e a der ki: Abdurrahman benim babadan kardeşi dir ve a a ı ariyesi de doğ uştur, o u sulbündendir. Sa d Hazretleri de: Bu ço uk e i kardeşi i sul ü de dir ve gayri eşru olarak )e a ı ariyesi de doğ uştur. Kardeşi i a a vasiyyeti öyledir, der. Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurur: Ya Abd bin Zem a, u ço uk sa a düşer. Ço uk yatağı dır, ki i ülkü veya ikâhı altı da doğ uşsa o a aittir . )i a

ede i hakkı da evli ise taşla aktır. Zem a, “evde valide izi a ası olduğu da ahiliyet za a ı a ait u iddiadan dolayı Peyga er efe di iz ha ı ı a şöyle uyurdu: Ya “evde! Bu da öyle se de kardeşi Abdurrahman da kaç, o a görü e. Hazreti “evde ‘.A. da ö rü ü so u a kadar kardeşi A durrah a a görünmedi. Mütercim: Bir ki se ço uğu u red ve i kâr et edikçe ve eşru usûle göre lia ol adıkça, ço uk ke disi i olur. Başkası tarafı da u ço uğu dava edil esi sahih ol az. Ut e adı daki kâfir, Uhud savaşı da Hazreti Peyga eri ü arek dişi i kıra el u dur. “ahih ola görüşe göre küfür hali üzere göç üş ve ehe e e git iştir. 579- Hazreti Aişe ‘.A. a der ki: Ashapta azıları, ya Resûlallah! Bazı ki seler ize kesil iş ve kurutul uş pastır a et getiriyorlar. Bu etleri es ele ile kesilip kesil ediği de şüphe ediyoruz. A a a u ları yiye ilir iyiz? diye sordular. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Allah ı adı ı a ılıp a ıl adığı es ele çekilip çekil ediği ili eye ete siz es ele getiriniz ve onu yiyiniz. Mütercim: Bu hadîs-i şerif, İ a ı Şafii Hazretleri i delili olup ir hayva ı kesi i de es ele şart değildir, üsteha dır, diye içtihat et iştir. Üzerine Allah ı adı a ıl a ış hayva etleri de ye eyi iz eali deki ayeti keri e, putlar adı a kesile hayva etleri de ye eyi iz, a la ı dadır, diyor. İ a Aza Hazretleri e göre, ayeti keri e i zahiri e nazaran, bir hayvan kesilirken muhakkak besmele getirmek icab eder. Kasten es ele terk edilerek kesile hayva ı eti ye ez. A ak es ele u utularak hayva kesil iş olursa, eti ye ir. Bu hadîs-i şerifi a ası ise, siz iyi za

esleyerek es ele ile kesil iştir, hükmünü veriniz ve besmele ile yeyiniz demektir. 580- Ebû Hureyre de rivayet edil iştir: İ sa lara öyle ir za a gele ektir ki, kişi aldığı şeyi erede geldiği e, helâlda ı yoksa hara da ı geldiği e aldır aya aktır. Mütercim: İşte bu hadîs-i şerif de Hazreti Peyga eri u izeleri de dir. )a a ı ızda i sa ları çoğu öyledir; helâl haram aradığı ız yoktur. Nerede gelirse gelsi , e şei araştırıl ıyor. 581- Berâ bin Âzib (R.A) ile Zeyd bin Erkam (R.A.)üma derler ki: Hazreti Peyga eri za a ı da ti aret yapıyorduk. Altı ile gü üşü karşılıklı olarak değiştirilip satıl ası hakkı da ke dileri e fetva sorduk. Bize şöyle uyurdular: Eğer peşi olursa, eis yoktur. Fakat veresiye olursa, sahih değildir.

Mütercim: “arraflıkta parayı para karşılığı da değiştir ekte her iki tarafı , üşteri ile satı ı ı değiş tokuş yap aları şarttır. Bunda bütün âlim ve müçtehitler ittifak et işlerdir. Yal ız sarraflıkta ziyade al ak, sarraflık adı altı da ir şey al ak

Page 102: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

caiz midir? Bunda âlimler ihtilaf et işlerdir. “ahih ola hükü şu: Eğer i sleri ir olursa altı , altı karşılığı da veya gü üş, gü üş karşılığı da satılıp değiştirile ekse, fazlalık aiz değildir. Ci sleri değişik olursa, ya i altı gü üş karşılığı da satılırsa fazlalık aizdir. A ak her ikisi i peşi olarak verilip alı ası şarttır. Delil de, u hadîs-i şerifle bundan sonra gelecek olan hadîs-i şeriftir. 582- Enes (R.A.) de rivayet edil iştir: Her ki rızkı ı ol yahut ö rü ü uzu ol ası ı isterse, yakı ları a iyilik ve ihsa etsi “ılâ-i rahî yapsı .

Mütercim: Ö rü ü uza ası ı veya rızkı ı ol ol ası ı seve ki se, akra a ve yakı ları a sıla yapsı . Bu da, her yö de yakı larıyla ilgile ekle olur. Doğrusu, i sa ı ö rü ve rızkı uayye ise de, ihti al ki u iyilik ve sıla se e iyle Ce a ı Hak i sa ı ö rü e ve rızkı a ereket verir. Yahut Levh-i Mahfuz da fala ki se i rızkı veya ö rü şu kadardır; fakat sılâ-i rahi yaparsa şu Kadar se e daha fazla yaşaya aktır ve rızkı çoğala aktır, diye yazıl ış ola ilir. Ce a -ı Hakk ı ezelî ola il i de ise değişiklik ol az. Allah dilediği i kaldırır ve dilediği i tespit eder. Levh-i Mahfuz o u katı dadır.

eali deki ayeti keri e i a ası da udur, dediler. Ü ü l-Kita a a yazı veya yasa , Allah Teâlâ Hazretlerinin ezelî olan ilmidir. 583- Enes bin Malik (R.A.) derki: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di izi şöyle uyurduğu u işitti : Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ailesi ya ı da ir sâ yaklaşık olarak üç kilo uğday veya ir sâ tahıl

akşa la a ıştır. Mütercim: Hazreti Peyga eri , u sözü, zekât ve sadaka olarak gele yiye ekleri eklet ede uhtaçlara dağıttığı ı eya et ek içi söyledikleri düşü üle ilir. Niteki azı hadîs-i şeriflerde Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in ailelerinin geçimi içi ir se elik erzak edi diği rivayet edilir. Bu da ü eti e erzak edi eyi öğret ek ve u kadarı ı

eşru olduğu u ildir ek içi dir, Buharî yi şerh ede Ay î Hazretleri u hadîs-i şerife itiraz ederek: Bu söz, Hazreti Peyga eri sözü ol ayıp E es Hazretlerinin kendi sözüdür, dedi. Enes Hazretlerinden bu hadîs-i alan Katâde der ki: Ben, Enes bin Malik in dilinden kulağı la öyle işitti .. Yoksa u sözü Hazreti Peyga erde işitil iş olduğu a ası u da çık az. “o ra Şarihlerden Sindi de, Ayni nin bu itirazı ı savu arak: Hazreti Peyga er ü eti e zühdü ve tevekkülü öğret ek içi ve eşruiyeti i ildir ek içi öyle uyur uştur. Bu da hiç ir şekilde itiraza yer yoktur, de iştir. Bu u la era er Buharî Hazretleri i rivayeti i deva ı da da u sözü Hazreti Peyga eri uyurduğu a laşıl aktadır. Şarih Aynî Hazretleri i urada isa et ede ediği eyda a çıkıyor. Allah e iyi ile dir.. 584- Mikdam da rivayet edil iştir: Hiç ki se, ke di el e eği de yediği ye ekte daha hayırlı ir ye ek asla ye iş değildir. Allah ı peyga eri Davud

Aleyhisselâ da ke di el e eği de yerdi. Mütercim: Davud Aleyhisselâ , de irde zırh yaparak o ları satar ve elde ettiği kaza çla geçi irdi. İ sa ı ke di el e eği şüphede arî e faziletli kaza ç olduğu da u yol seçil iştir. Hazreti Peyga er de, kaza çları e şereflisi ola ihad geliri ile geçinirlerdi. Diğer peyga erleri de ke dileri e ahsus irer sa atları vardı, diye azı hadîslerde akledil iştir. Meselâ Davud Aleyhisselâ zırh yapardı. Âdem Aleyhisselâm ziraat ederdi. Nûh Aleyhisselâ ti aret yapardı, İdris Aleyhisselâ terzilik ederdi. Mûsâ koyu güderdi. Bu halde kaza ak ve ti aret et ek tevekküle e gel değildir; daha doğrusu tevekküle yardı ı ol aktır. Çü kü i sa çalışır, uğraşır ve çalıştığı ı se eresi i görürse de aza zarar eder. işte çalışa ada ı işi de aşarılı ol ası utlaka ke di eli de ol ayıp aşarılı ola ağı ı u arak çalış ış ol ası tevekküldür. 585- Cabir de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ o ada a rah et etsi ki, sattığı za a , satı aldığı za a ve ala ağı ı tahsil ederke ö ert davra ır.

586- Huzeyfe de rivayet edil iştir: “izde ö e yaşa ış ü etlerde ir ada ı ruhu u elekler aldılar ve o a, dü yada hayırlı ir a el işledi mi?

diye sordular. Adam dedi ki: Ben (alacakları ı topla ak içi gö derdiği ada ları a, eli dar ola a ühlet ver eleri i ve duru üsait ola ı ir azereti varsa geç eleri i e rederdi . Bu evap üzeri e elekler de o u geçtiler. azı rivayetlerde, varlıklı ola a kolaylık gösterir, eli dar ola a mühlet verirdim veya varlıklıya ühlet ta ır, eli dar ola a ağışladı veya varlıklıda alır ve eli dar ola a ırakırdı . diye varit ol uştur. Mütercim:

Page 103: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Eli darda ola ir orçluyu, sıkıştır a ak ve ala ağı ertele ek vaciptir. Onu tamamen ibra edip kurtarmak ise üsteha dır. Bu da dolayı di î ir il e e olarak sorulur: vacipten daha faziletli olan müstehab hangisidir? Bunun

eva ı, ala ağı ertele ek yeri e ağışla aktır. Çü kü zor duru da ola ı or u u ertele ek va i , ta a e ağışla ak üsteha dır. Bu u la era er üsteha ola ağışla a daha faziletlidir.

587- Hakim bin Hizam da rivayet edil iştir: “atı ı ile üşteri, ir irleri de ayrıl adıkça, yahut ir irleri de ayrılı aya kadar alış verişleri de ser esttirler, alış

verişi ka ul veya red ede ilirler . Eğer ikisi de doğru ko uşurlar ve alı duru u u olduğu gi i açıklarlarsa kusuru u ve ayı ı ı sakla azlarsa , o ları alış verişi de ereket olur. Eğer duru u saklarlar ve yala ko uşurlarsa, alış verişleri i ereketi kalkar. Mütercim: Burada ayrıl a ı a ası, İ a Aza Hazretleri e göre “attı ve satı aldı sözlerini söyleyinceye (kadar) taraflar muhayyerdir, imam Şafii Hazretleri e göre, alış veriş e lisi de ayrılı aya kadar uhayyer olurlar. Hulâsa, İ a Azam a göre, sözü itir ek ayrılış de ektir. İ a Şafii ye göre e liste ayrıl ak ufarekattır. 588- Ebû Saîd el-Hudri (‘adıyallahu Anh) der ki: Hazreti Peyga eri utlu devri de ize zekât ve öşür alları da kalitesiz hur a verilirdi. Biz de u kalitesiz hur a ızda iki ölçeği i ir ölçek iyi hur a ile değişirdik. Bu alış verişi iz içi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Bir ölçek iyi hur a karşılığı da iki ölçek adi hur a ola az.. Bir dirhe karşılığı da iki dirhe de ola az. Bu

şekilde alışveriş yap ayı ız; faiz olur. Buğday, arpa ve diğer hu u at da öyledir. Ay ı i ste ola alları ü adelesi de tefazul ölçü veya tartı akı ı da farklılık aiz değildir.

589- Ebû Hureyre (R.A.) de rivayet edil iştir: Alış verişte ye i et ek, alı sürü ü e yardı ı olursa da, ereketi kalk ası a se ep olur.

590- Cabir (R.A.) de rivayet edil iştir: Bir gazada Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ile era erdi . Dö üşü üzde deve yoruldu. Yolda arkadaşları da geri kaldı . “o ra Hazreti Peyga er ya ı a gelerek: Cabir, neyin var senin? diye sordu. Ben de: Ya Resûlallah! deve yoruldu, geri kaldı , dedi . Peyga er Sallallahu

Aleyhi ve Sellem devesinden indi ve bastonuyla devemi dürttü. Sonra bana: Bin! buyurdu. Ben de bindim Devemin birde hızla dığı ı gördü ve o u, Hazreti Peyga eri geç esi diye,

güçlükle zabtediyordum. Bir ara Hazreti Peygamber bana, evlendin mi? diye sordu. Evet! dedim. Kız ı, yoksa dul u aldı ? uyurdu. Be de: Dul aldı , dedi . Bu u üzeri e şöyle uyurdular: Niçi kız al adı ? Bir iri izle oy aşır daha iyi a laşır dı ız. Be de şu uka elede ulu du : Be i akı a uhtaç a ıları var. O ları toplaya ak, üstleri i aşları ı yıkayıp taraya ak ve ihtiyaçları ı göre ek ir olgu kadı la

evlenmek istedi . Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Şi di se dö üyorsu . Aile e vardığı za a o lara var gü ü le sahip çık. Sonra: Deve i satar ısı ? uyurdu. Be de: Evet! dedi . Hazreti Peyga er de dokuz iskal altı karşılığı da deve i satı

aldı. Fakat yi e Medi e ye kadar hayvana binmem için bana müsaade etti. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, benden önce (Medine ye vardı. Be de kuşluk vakti de varabildim. Mescide geldik ve Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerini Mescid i kapısı ö ü de uldu . Hayva ı da i di ve Hazreti Peyga eri huzuru a vararak, selâ verdi . “elâ ı ı aldılar. “o ra a a: Şi di i geldi ? buyurdu. Ben de, evet! dedim. O halde deveni

ırakarak Mes id e gir ve iki rekât a az kıl, buyurdular. Ben de Mescid e girdi ve iki rekât a az kıldı sefer dö üşü üsteha ola iki rekât a azı kıldı . “o ra ‘esûl-i Ekrem, Bilâl a, dokuz iskal altı tart ası ı e rettiler. Bilâl da a a tarttı ve terazi i altı kefesi i ağır astırdı. “o ra yürüdü . Fakat dönüp gitmekte iken Hazreti Peyga er, Bilâl Ha eşiye hita e . Bana Cabir i çağır diye e retti. Bilâl Hazretleri e i çağırı a, hatırı a şu geldi: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem deve i eğe edi. O u a a geri vere ek. Hâlbuki bu deve kadar sevmediği bir mal dünyada yoktu. Nihayet Hazreti Peyga eri huzurları a vardı . Ba a şöyle uyurdular. Al deve i, edeli ola altı de senin olsun.

Mütercim: Bir şarta ağlı olarak alış verişi yapıl ası hususu da müçtehit i a lar ihtilâf et işlerdir. Bu ihtilâf da bu hadîs-i şerife daya ılarak ol uştur. Çü kü Ca ir Hazretleri yolda devesi i Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sat ış ve Medine ye kadar da satışta so ra o a i iştir. Bu, ir evi Medi e ye kadar hayva a i ek şartı ile yapıla ir satıştır. O halde satış, şarta ağla ış de ektir, diyorlar. İ a Ah ed e göre öyle satış aizdir. İ a Malik e göre esafe yakı ise aizdir, İ a Şafii ye göre, böyle falan yere kadar i ek şartı ile sattı , de ek aiz değildir. “atış sözleş esi yapılırke öyle ir şart koşula az. Burada

Page 104: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Cabir i e u et ek içi o a yapıla ir ikra vardır. Hazreti Peyga er u ikra ı Ca ir e ke diliği de yap ıştır. Şartlı satışı Me elle de ge iş açıkla ası vardır. 591- Hazreti Aişe ‘.A. der ki: Üzerlerinde azı hayva resi leri ulu a i derler satı al ıştı . “o ra Hazreti Peyga er oda da içeri girerke

u ları görür gör ez durdular. Mü arek yüzleri de a ladı ki, hoşla adıkları ir şey gördüler. Ka ahat işlediği i a ladı ve he e , Ya Resûlallah! Allah a ve size karşı ir kusur işledi se tev e etti dedim. Hazreti Peygamber: Bu yastıkları işi e urada ? uyurdu. Be de: üstü e otur a ız ve yasla a ız içi satı aldı , dedi . Buyurdular

ki: Bu resi leri çize lere kıya et gü ü aza edile ek ve o lara, yarattığı ız çizdiği iz u resi lere hayat verin,

de ile ektir. İçi de resi ler ulu a eve elekler rah et elekleri gir ez. Mütercim: Buradaki tehdit, a lı ola şeyi res i i çiz ek hakkı dadır. Bu ları kulla ak hususu a geli e: Eğer ir a lı, yaşaya ile eği ir aza ile şekille diril işse u aiz değildir. Aksi halde aizdir. Fakat yine Buharî de LÎBA“ ölü ü de ev ud aşka ir hadîs-i şerifte, gölgesi ol aya resi ve şekiller istis a edilerek u yasağı dışı da ırakıl ıştır. A ak fetva yine bu hadîs-i şerife göredir. Bu u la era er öyle kâğıt ve ku aş üzeri e resi çize ler öteki hadîs-i şerife uyarak a el ede ilirler. )ate “ulta A dülaziz za a ı da Şeyhülİsla Turşu uzade de adı geçe hadîs-i şerifle fetva ver iş ve Şeyhülİsla ol ası a da u fetvası se ep ol uştur, derler. Hadîs-i şerifi eali şu: Ebû Talha da rivayet edildiği e göre, elekler, içi de resi ola eve gir ezler; a ak el isede ku aşta ola çiz e ve işle e resi ler u da üstes adır. 592- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Biz Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile ir seferde idik. Be , a a ı ge ç ve hırçı ir erkek devesi e

i işti . Bu hırçı deveyi za tede ediği de herkesi ö ü e geçer, a a Ö er de o u ürküterek geri çevirirdi. Hazreti Peygamber, babam Ömer e hitaben: Bu deveyi bana sat! uyurdu. Ba a da: Deve sizi dir, eva ı ı verdi. Yi e Hazreti Peyga er: Bana deveyi sat! uyurdu. Ba a da u e re uyarak deveyi sattı. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem hemen

bana hitaben: Bu deve se i olsu , ey A dullah i Ö er! O u istediği gi i kulla buyurdular.

Mütercim: Alış veriş ta a la dıkta so ra, satıla alı artık üşteriye ait olduğu u ve ağla tı yapıldıkta so ra satışta ay a ı aiz ol adığı ı, üşteri satı aldığı alı istediği ki seye ağışlaya ile eği i veya sata ile eği i İ a Aza

Hazretleri bu hadîs-i şerifte çıkarıyor. i a Şafii ise, satış ta a la dıkta so ra taraflar, satış e lisi de ayrıl adıkça satıla alda tasarrufta ulu a azlar. Çü kü e liste oldukları üddetçe herha gi iri i , satışı feshet e hakkı vardır, diyor. i a Şafii ye göre, Resûl-i Ekrem in, Hz. Ömer de satı aldığı deveyi oğlu a

ağışla ası, Ö er i satış e lisi de ayrıl ası da so ra vuku ul uştur. 593- İ i Ö er ‘adıyallahu A.) der ki: Bir ki se, Hazreti Peyga eri huzuru a gelerek, alış verişte dai a alda dığı ı söyledi. Bu a eva e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Alış veriş yaptığı za a , di de aldat a yoktur, de! Mütercim: Bu hadîs-i şerifi ir rivayeti de, alış verişte so ra üç gü e kadar uhayyersi . O da so ra isterse alı satı ıya geri verirsin, istersen kabul edersin, diye varit ol uştur. Müçtehit İ a lar u hadîs-i şerifte dolayı ihtilâf et işlerdir. Ha eli ezhe i e göre, alış verişte alda a varsa da, alda a ki se ister öyle hile ile alda sı , ister hilesiz alda sı , alış verişi oz akta ser esttir. Fahiş ir alda ada dolayı ister ka ul eder, ister alış verişi geçersiz kılar. Yi e Ha eli

ezhe i de, alı gerçek değeri i üçte iri dere esi de alda ışsa, u fahiş ir alda a olur. İki liralık ir eşyayı üç liraya almak gibi. Hanefi ve Şafii ezhe leri de, alış verişte hile yapılarak fahiş şekilde aldatılsa, alı ı alış veriş te uhayyer olur; isterse kabul eder, isterse kabul etmez. Fakat bir ki se fahiş şekilde aldatıl ış olduğu a dair karar al aksızı yapıla alış verişi oza az. A ak fahiş alda a yeti alı üzeri de ise, karar ol aksızı alış veriş ozulur. Vakıf ola allarla hazi e alları da öyledir. Bir de Ha efî ezhe i de fahiş alda a, fiyat içe leri takdirleri i üstü de ola kıy ettir. Ayrı a satı ı veya alı ı yahut Her ikisi irde uayye üddet içi de alış verişi feshet ek veyahut ka ul et ek hususu da uhayyerlik şartı koş aları aizdir. Yi e uhayyerlik şartı ile uhayyer ola taraf, uhayyer olduğu üddet içi de dilerse alışverişi fesheder, dilerse ka ul eder. Fakat İ a Aza ile İ a Şafii Hazretleri e göre üç gü de çok uhayyerlik şartı aiz değildir; İ a ey e göre aizdir. Burada İ a ey i sözü ter ih edil iştir.

Page 105: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

594- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyur uştur: Bir ordu, Ka be ye karşı savaşa çıka aktır. Mekke ile Medi e arası da Beydâ de ile yere vardıkları za a aşı da

sonuna kadar (tamamen) yere batacaktır. Hz. Aişe diyor ki: Yâ Resûlallah! dedi u ları hepsi asıl yere atırıla aktır! Oysa içleri de satı ılar ve ke dileri de ol aya lar da ulu a ilir. ‘esûl-i Ekre şöyle uyurdular: O lar aşta so a kadar yere atırıla aklar ve so ra iyetleri e göre ahşere kaldırıla aktır.

Mütercim: Ordu safları arası da ti aretle eşgul ol a ı eşru olduğu a delil olarak u hadîs-i şerif, alış veriş ölü ü de zikredil iştir. Bir de öyle zulü ile ve Müslümanlar aleyhi e olarak savaşa gide eklerle era er ulu a ları hepsi, aza a ve helak edil eye hak kaza ırlar. Medi e ile Mekke arası da yere ata ak ola ordu u “üfya i adı daki ir zali i askerleri ola ağı söyle iştir. 595- Hazreti Enes der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, bir gün çarşıda ike ir ada , E e l-Kası ! diye sesle i e Hazreti Peygamber adama döndü. Adam, ya Resûlallah! dedi, sizi çağır adı , şu ada ı çağırıyoru . Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu Siz Benim ismimle isimleniniz; fakat bana ait olan (Ebe l-Kası kü ye le kü yele eyi iz. Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i sağlığı da öyle isi karıştırıl ası ol ası diye, ke di kü yesi i kulla ak yasakla ıştır dediler. 596- Ebû Hureyre (R.A.) der ki : Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ir gü e i le era er çıkıp yolda hiç ko uş aksızı Kay uka çarşısı a vardı, so ra Hz. Fatı a ı ‘.A.) evinin avlusunda oturdu ve: Yara az ço uk Hasa orada ı? diye sordu. Hazreti Fatı a, ço uğu üst aşı ı düzelt ek içi olsa gerek, ço uğu iraz eğledikte so ra Hasan, olanca kuvveti ile koşarak geldi. Hazreti Peyga er o u ku akladı, sarılıp öptü. “o ra şöyle uyurdu: Allah ı ! Bu ço uğu sev ve o u seveni de sev. Mütercim: Metinde geçen Lükâ keli esi, lügat kitapları da yaramaz ço uk a ası da olduğu da , u hadîs-i şerifi açıkla ası da üşkülata düşül ektedir. Hatta erhu A durrah a paşa Edir e de vali ike u keli e i a ası ı

e de sordu. Be de dedi ki: Türkiyede her ço uk hakkı da hoş tut ak aksadı ile, yara azlık yapıyor u, şu u u u karıştırıyor u? koşar oy ar a ası a kulla ırlar. Arapçada u Lükâ keli esi ço uk hakkı da olursa ir övgü

sıfatıdır. Fakat üyükler hakkı da olursa yer ek ve kötüle ek sıfatıdır. Bu sözleri de adı geçe zat çok hoşla ıştır. 597- İ i Ömer den (R.A.) rivayet edil iştir: )ahire satı ala ki se, o zahireyi ta a e tesellü et edikçe o u aşkası a sata az sat ası .

Mütercim: İ a Aza ve İ a E û Yûsuf a göre, u üşteri satı aldığı ir şeyi, eğer akar ise, eli e geçir ede başkası a sata ilir. Eğer taşı ır al ise tesellü et ede sata az. Çü kü alı tesli al ada ö e alış verişi ozul ası ı gerektire ir hal eyda a gel esi veya satı ı ı eli de taşı ır alı helak ol ası ü kü dür. Fakat akar ile de ir gi i taşı ır eşyalarda helak adir olduğu ihetle u larda tesli al ada satış aizdir, dediler. İ a Şafii, İ a Muha ed ve İ a )üfer e göre, bu hadîsi-şerife daya ılarak gerek taşı ır ve gerek taşı a az allarda alı tesli ol ada sat ak aiz değildir, hük ü çıkarıl aktadır. Her e kadar u hadîs-i şerif zahire hakkı da varit ol uşsa da hük ü ütü allara şa ildir. Çü kü helak ol ak ülk ve akarlarda da düşü üle ilir, dediler. 598- Hazreti Câbir (R.A.) der ki: Ba a A dullah, Uhud savaşı da şehit ol uştu. )i eti de fala a ve fala a orç vardı. Ala ak sahipleri ile a a ı

u orçları üzeri de a laş ak üzere Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem de yardı istedi . Be i arzu üzeri e Hazreti Peyga er ala aklıları davet ederek o lara ala akları ı ir kıs ı ı ağışla aları ı teklif etti. Fakat ala aklıları hepsi Yahudi olduğu da a laş aya ve ala akları da ir iktar düşür eye razı ol adılar. Bu u üzeri e Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle uyurdular: Hur a ahçe e git ve hur aları ı, i s i s ayırıp A ve si i ayrı ve Azk-i Zeyd i i ayrı har a ettikte so ra a a

haber gönder. Be de ahçe e giderek Hazreti Peyga eri a a e rettiği şekilde hur aları i sleri e göre ayrı ayrı har a yaptı ve Hazreti Peyga ere e irleri i yeri e getirdiğime dair haber gönderdim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem

ahçe e gelip hur a har a ları ı ya ı aşı da durdu. Bütü ala aklılar da orada ulu uyorlardı. Hazreti Peyga er bana: Ala aklılar da her iri içi ölçüp ver! buyurdular. (Bir rivayette, u u ala ağı ı ayır ve ke disi e ver!

de il ektedir, Be de he e kile ölçek ile herkesi hakkı ı ölçüp verdi . Böyle e orçları ta a ı ı ödedi . Bir de

Page 106: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

aktı ki, e i hur a har a ları ı, üzerleri de alı a ış gi i, eski vaziyeti de ulu uyor. Bu da Hazreti Peyga eri açık u izeleri de iri olarak ili ektedir. 599- Mikdâm bin Ma dî Kerib den rivayet edil iştir: )ahire izi ir ölçekle ölçü üz; zira öyle ölçüle zahire Allah tarafı da size ereketli kılı ır.

Mütercim: Ölçü, tartı ve sayıya gire addeler, ölçülerek tartılarak ve sayılarak satıla ildiği gi i, ir yığı hali de sat ak da aizdir. Mesela ir satı ı; ir yığı uğdayı, ir de k sa a ı, ir yığı tuğlayı satsa sahih olur. Bu hadîs-i şerif ize üsteha ola ı göster ektedir. Kesi ir e ir değildir; zira ereket içi olduğu a ada a laşıl aktadır. Fakat i si

i si e, eselâ ak uğday kızıl uğday ile değiştirile ek olursa, öyle yığı yığı , götürü şekilde değiştir ek aiz ol az. Muayye ir ka ile fazlalık ol aksızı değiştiril eleri gerekir ki, faiz ol ası . Çü kü yığı hali de değiştirilirse,

uhakkak ziyade ve oksa lık olur ki, u da aiz değildir. Fakat uğday arpa ile yığı vaziyeti de değiştirile ilir; çü kü u ları i sleri değişiktir. Biri diğeri de fazla veya eksik olabilir.

600- Abdullah bin Zeyd de rivayet edil iştir: İ rahi Aleyhisselâ Mekke yi hare yaptı ve Mekke içi dua etti. Be de Medi e yi, İ rahi Aleyhisselâ ı

Mekkeyi hare yap ası gi i hare yaptı , İ rahi Aleyhisselâ Mekke içi dua ettiği gibi, ben de Medine nin at a ı ve ölçeği zirai ürü leri i ereketi içi dua etti .

Mütercim: Allah Teâlâ Hazretleri gerek Mekke içi İ rahi Aleyhisselâ ı duası ı ve gerek Medi e içi ‘esûli Ekre i duası ı ka ul uyur uştur. Bu u içi ha evsi i de yüz i ler e ha ı ı her Hare de topla aları hali de hiç ir erzak

oksa lığı ol a akta, her şey ol a ev ud ulu aktadır. 601- Hazreti Ömer de ‘.A. rivayet edil iştir: Altı ı altı ile değiştiril esi faizdir hara dır , a ak al ver şekli de olursa hara değildir. Buğdayı uğday

karşılığı da değiştiril esi hara dır; a ak al ver olursa değildir. Hur a hur a karşılığı da değiştirilirse hara dır; a ak al ver olursa değildir. Arpayı arpa ile değiştir ek hara dır, a ak al ver şekli de olursa değildir. Mütercim: Buğday ile arpa ı ayrı ayrı irer i s oldukları a u hadîs-i şerif delildir. İ a Malik, uğday ile arpayı ir i s say ıştır. Bir de altı gü üş ile, uğday arpa ile veya hur a arpa ile değiştirili e u ları peşi ol ası lazı dır. Bir tarafta veresiye olarak değiştir ek aiz değildir. Fakat para ile hu u atı satı alı aları da veresiye de caizdir. Bir de var ki, ödü ç para alıp so ra ay e u u öde ek veya ödü ç uğday alıp so ra ay e u u öde ek satış ka ili de ol adığı içi sırf ödü ç a ası ı taşıdığı da u lar aizdir. 602- Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şehirli i taşralı adı a satış yap ası ı, köylüye, se u alı ı ya ı da

ulu dur; e azar azar pahalı olarak satarı , de esi i yasakladı. Bir de şöyle uyurdu: Müşteri değilke sırf alı değerini yükseltmek için, yapıl akta ola alışverişe üdahale et eyi iz. Kişi, di

kardeşi i tali olduğu kıza talip ola az. Kadı da, di kardeşi ola a ısı ı , ka ı daki aşı a ko ak içi oşa ası ı isteye ez.

Mütercim: İ a Azam ve imam Şafii Hazretleri e göre, alı ı ol adığı halde alı edeli i yükselt ek içi yapıla üdahale so u u vuku ula satış, di e sakı alı ol akla era er hukuke geçerlidir. A ak u yola aş vura lar tazir edilir ve

üşteri, fahiş fiyat öde iş ise uhayyer kılı ır; dilerse ka ul ve dilerse red eder. İ a Malik Hazretleri e göre, tazir olu a, ister fahiş alda a olsu ve ister ol ası , üşteri uhayyerdir. İ a Ahmed e göre, öyle alış veriş hiç ir şekilde sahih değildir. Fakat u aldat a işi de satı ı ı ir ilgisi ve uvafakati yoksa ve alı ı ol aya kişi ke diliği de üdahale et iş ise o za a u alış veriş diğer İ a ları görüşü de olduğu gibi hukuken geçerlidir. Hadîs-i şerif, ay ı zamanda ara ıları faaliyeti i ö le esi hük ü ü de getir ektedir. 603- Cabir (R.A.) der ki: Ashaptan bir kimse, kendi kölesini müdeb er olarak ölü ü de so ra hür ol ak şartı ile azad et işti. “o ra u ada iflâs ederek uhtaç duru a düştü. Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri o müdebber kılı a köleyi satışa arzederek: Bu köleyi e de satı ala ak var ı? uyurdu. Böyle e köleyi açık artır aya koydu ve so ra o u Nuay i

A dullah adı da ir zat aldı. “ekizyüz dirhe para karşılığı da köle o a kaldı. “o ra alı a u parayı uhtaç duru a düşe ada a köle i efe disi e ki, adı E û Mezküre dir) verdi. Müdebber köleyi de Nuâym a teslim etti. Mütercim:

Page 107: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İ a Şafii ve İ a Ha eli Hazretleri e göre, u hadîs-i şerifi delaletiyle üde er ola köle i ihtiyaç hali de satıl ası aizdir. Hele iflâs duru u da satış daha geçerlidir. Fakat i a Aza ile i a Malik Hazretlerine göre

üde er köle i satıl ası aiz değildir. Böyle ir köle, efe disi i öl esiyle hürriyete kavuşur. A ak efe disi i ölümüne kadar hizmetine devam eder. Bir alı artır a usulü ile satıl ası ı aiz olduğu a u hadîs-i şerif delildir. 604- Ebû Hureyre den ‘.A. rivayet edil iştir:

“ütü ol olduğu sa ılsı diye irkaç gü lük sütü e esi de ırakıla ir koyu u satı ala ki se, sağdıkta so ra o u eğe irse tutar; eğe ezse sağdığı süt karşılığı da sahibine bir sa (takriben üç kilo) hurma vererek koyunu sahibine geri verir. Mütercim: İ a Şafii, İ a Ha eli ve İ a Malik Hazretleri u hadîs-i şerifi olduğu gi i ka ul ederek gereği üzere, hükü ver işlerdir. Böyle süt topla sı diye iki üç gü sağıl ayarak sütü e esi de sakla a ir koyu hile ile satılı a, koyu u alı ısı uhayyer olur; isterse sağ ış olduğu sütü karşılığı da ir sa takri e üç kilo hur a ile koyu u satı ıya geri verir, isterse aldığı gi i koyu u ka ul eder. Ayrı a hayva sağıl ada ö e hileyi alı ı a larsa yal ız koyu u geri verir. İ a Aza Hazretleri e göre, u hadîs-i şerif kıyas ve kaideye aykırı düştüğü de u hadîsle a el ırakıl ıştır. Öyle ki, u şekilde alda a üşteriye

uhayyerlik ile yoktur; çü kü öyle ir koyu a, sahip olarak satı alı a alı ürü ü ola süt sağıldıkta so ra, o süt koyunun geri verilmesine engeldir. Fakat u alış verişte fahiş ir alda a olduğu sa it görülürse, o za a esele değişir, satı alı a öyle ir al geri verile ilir. Bir de: “ize ki te avüz ir haksızlık ederse, siz de ona misliyle mukabele edin. eali deki ayeti keri eye aykırı düşer, diye içtihat et işlerdir. 605- İ i A as dan (R.A.) rivayet edil iştir: Malları ı sat ak üzere çarşı pazara gel ekte ola ları karşısı a çık ayı ız, o ları dışarda karşıla ayı ız . Şehirdeki ir ki se de köylüye si sarlık et esi .

Mütercim: Çevre köylerde zahire, yağ, pey ir, yu urta, al ve tavuk gi i şeyleri sat ak içi şehir ve kasa a pazarları a gel ekte ola satı ıları daha şehre gel ede şehri dışı da karşıla ak suretiyle o ları alları açık gözlülük yapılarak satı alı ası . Bir de alı ı çarşıda sat ak üzere gele ek ola ir ada a: “e şi di u alı u uz sat a. Be i ya ı a, dükkâ ı a

ırak da so ra e azar azar se i alı ı yüksek fiyatla satarı , deyip şehirli si sarlık yap ası . İ a Aza Hazretleri e göre u türlü ua ele i yasak edil esi pahalılık ve kıtlık za a ı a ahsustur. Bu da zaruri ihtiyaç

addesi ola zahireye aittir. Çü kü u hareket ir ihtikârlıktır. İ a Şafii Hazretleri e göre, u şekilde yapıla ua ele tahri yolu ile ekruh olup alış veriş sahihdir. İ a ı Hanbeli ye göre, hadîs-i şerifi zahiri üzere öyle ir ua ele hara dır. Böyle yapıla ak alış veriş sahih değildir. Bir köylü şehirdeki ir satı ıya: Şu alı ı sa a ırakayı , so ra se u u yüksek fiyatla satarsı , şekli de alı ı

ırak ası Ha elî ezhe i de hara dır ve alış veriş de atıldır. Şehirli i de köylüye u şekilde teklifte ulu ası yi e hara dır. Fakat ir köylü: Bugü alı u uz gidiyor, asıl hareket edeyi ? diye istişare yolu ile şehirdeki es afa sorar da, es af: e i dükkâ ı a ırakı ız. “o ra yavaş yavaş satarı , diyerek köylüye yol gösterirse ir sakı a yoktur. Bir de kıtlık ve pahalılık za a ı dışı da zahirenin depo edilmesi ittifakla caizdir. 606- Abdullah da ‘.A. rivayet edil iştir: Birbirinizin satışı a karşı satış yap ayı ız. Taşrada çarşıya gel ekte ola al çarşıya i edikçe o u dışarda

karşıla ayı ız. Mütercim: Taşrada ir şehri çarşı veya pazarı a gel ekte ola satı ılara karşı çıkıp da şehir dışı da al al ak hara dır; Fakat alışveriş sahihtir. 607- Ebû Bekre (R.A.) de rivayet edil iştir: Altı ı altı karşılığı da a ak ir iri e eşit ol ak şartı ile peşi satı ız. Gü üşü de gü üş karşılığı da ir iri e eşit

ol ak şartı ile satı ız, Altı ı gü üş karşılığı da ve gü üşü de altı karşılığı da istediği iz gi i satı ız. Mütercim; Altı ı altı ile ve gü üşü gü üş ile değiştiril esi de üç şart vardır: Ağırlıkları da ziyade ve oksa lık farkı ol aya ak, eşit ulu a aklardır. Alışveriş ir e liste peşi ola aktır. “atı ı ve alı ı karşılıklı olarak, üsavi ağırlıktaki altı ları ve gü üşleri tesellü et iş ola aklardır.

Page 108: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Altı ı gü üş karşılığı da veya gü üşü altı karşılığı da değiştirt eleri de eşitlik şart değildir. Bu ları ta iatıyla ağırlıkları değişik ola aktır. Fakat u ları da ir e liste peşi olarak alı ıp veril eleri şarttır. İ a Azam la İ a Şafii Hazretleri i görüşleri udur. İ a Malik Hazretleri e göre, i a ve ka ul ile her iki taraf edelleri tesellü et edikçe değiştir e a eliyesi caiz değildir. Diğer arpa ve uğday gi i tahıllar da öyledir. Buğday uğday ile arpa arpa ile değiştirile ekleri za a yi e

u ları ölçeklere üsavi ve peşi olarak değiştiril eleri ve ir e liste tesellü edil iş ol aları gerekir. A ak uğday arpa karşılığı da değiştirilirse u da eşitlik yoktur. İste diği şekilde farklı ölçülerle ve yi e peşi olarak

değiştirile ilirler. İ a Aza Hazretleri e göre, u gi i satışlarda hara a se e ola şey, i sleri ir ol ası ile ay ı ölçülere ağlı bulunmalarıdır. Meselâ ağırlık ölçüleriyle satıla ve satı alı a altı ve gü üş gi i, akır, de ir ve e zeri şeyler de ke di i sleriyle a ak peşi ve üsavi değiştirile ilirler. Buğday, arpa ve e zeri tahıllarda da hara a se e ola yi e i sleri ir ol ası ve ölçü iri i ola ölçeğe ağlı

ulu alarıdır. İ a Şafii Hazretleri e göre, altı ve gü üşte hara se e i i sleri ir ol ası ve ir de akit ol asıdır. Bu duru da faiz yal ız altı ve gü üşte olur. De ir ve ku aş gi i şeylerde düşü ül ez. Buğday, arpa, hur a ve tuz gi i şeylerde hara se e i, i sleri ir ol ası ile era er değiştirile ek şeyleri yiyile ek ve içile ek

adde ol alarıdır. Bu duru a göre el a, ar ut gi i ütü meyvelerde, hatta ilâçlarda ile fazlalık ola ilir. Özetle irse, Ha efî ezhe i de ri a ı faizi illeti, tartı ile i s veya ölçü ile cinstir. Şafii mezhebinde ise, nakit ile cins ve ölçü ile cinstir. 608- Ebû Saîd (R.A.) de rivayet edil iştir: Altı uka ili de altı , satışta isli isli edir. Gü üş uka ili de gü üş de, isli isli edir.

609- Ebû Saîd (R.A.) dan rivayet edil iştir: Altı ı altı karşılığı da a ak isli isli e satı ız ve ir iri de eksik veya fazla yap ayı ız. Gü üşü de gü üş

karşılığı da a ak isli isli e satı ız ve ir iri de eksik veya fazla yap ayı ız. Bu larda peşi i veresiye mukabilinde satmayı ız. 610- Usame (R.A.) de rivayet edil iştir: ‘i â faiz , a ak veresiye vadeli satışlarda dır. Buğdayı arpa karşılığı da farklı tartı ve ölçü ile peşi olarak

değiştiril eleri de ri a = faiz yoktur. Mütercim: Bu hadîsi a ası, i si i si e ol ayarak satıla ve değiştirile allarda peşi oldukça ri a yoktur. Altı gü üş ile veya uğday arpa ile satıl ası hali de, ri a a ak veresiye ua elesi de olur. Peşi olarak satılır ve değiştirilirlerse, araları da ziyadelik olsa ile ri a ol az. Bu hadîs-i şerifi İ i A as Hazretleri Üsa e Hazretleri de işit iş; fakat so ra İ i A as ı u fikirde dö üş olduğu da rivayet edil iştir. 611- İ i Ömer den (R.A.) rivayet edil iştir: Dalı daki eyveyi, iyi e elli ol ada sat ayı ız? devşiril iş eyve karşılığı da dalı daki eyveyi de sat ayı ız,

değiştir eyi iz. Mütercim: Ta a e elir iş ola eyvayı ye eğe elverişli olsu veya ol ası ağa ı üzeri de sat ak, Ha efi ezhe i de sahihtir; çü kü eyva ı elirli hale gel esi, afet ve ozul ada e i olacak dereceye gelmesi demektir. Şafii ezhe i de eyve i iyi e elli ol ası, ye ir hale gel esidir. Yahut herkesi rağ eti ola ak dere eye gel esidir. Ağa ı hiç elir e iş ola eyvası ı sat ak ittifakla atıldır; çü kü eyva u duru da yok hük ü dedir. Yok olan şey ise satıla az. A ak ir itki i meyvelerinda azıları elir iş ve azıları elir e iş olur da arkada yavaş yavaş yetiş e duru u olursa elir işlere ta i olarak he üz elir e işleri de sat a ı sahih olduğu a azı Hanefî âlimleri fetva vermişlerdir. Her e kadar u fetva ter ih edile hükü değilse de, i sa ları işleri i kolaylaştır ak içi u mesele Mecelle i . addesi de sahih olarak gösteril iştir. Bir de bu hadîs-i şerifi so kıs ı da, har a ol uş kuru hur a ile ağaç üzeri de ulu a hur ayı ir iri karşılığı da sat ayı ız, sözü ü a ası şu; Yerde har a ol uş ulu a kuru hur a kaç kile ise o u ölçüp, so ra ağaç üzeri de ola hur ayı tah i ederek ay ı iktar karşılığı da sat ak aiz değildir. Âlimlerin çoğu a göre hükü öyle ise de, İ a Şafii Hazretleri e göre yasak değildir; çü kü Buharî i diğer ir rivayeti de şöyle akledil ektedir: Asha ı azı fakirleri u şekilde satışta dolayı şikâyette ulu dular. Elleri de geçi içi hur a ulu aya lar, ke di ağaçları da olup henüz topla aya hur aları topla ış hur alar karşılığı da satarak ihtiyaçları ı karşıla ak istediler. Bu zaruret üzeri e yal ız fakir ve uhtaç ola lar içi ağaçlar üzeri de ola eyvaları, topla ış kuru eyvalar karşılığı da satmaya izin ve müsaade verildi. İşte yerde har a vaziyeti de ola kuru hur a ı tah i edilerek ağaçlar üzeri deki yaş hur alarla değiştiril esi e üsaade edil iştir. Yaş üzü ile kuru üzü de u a kıyas edil iştir. Yi e aşakta

Page 109: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

he üz ta esi i tut uş ve kuvvetle iş uğday ile topla ış kuru uğdayı da kıyas yolu ile sat ak aiz görül üşse de, diğer meyvelerin u şekilde satıl ası a izi veril e iştir. Ölçüleri eşit ol ak şartı ile peşi olarak yaş hur ayı kuru hur a ile, yahut yaş üzü ü kuru üzü ile satıp değiştir ek ittifakla caizdir. 612- Zeyd bin Sabit (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ü arek devirleri de azıları he üz ke âle er e iş hur a meyvelerinı ağaç üzeri de pazarlık edip satar ve alırlardı. “o ra eyvaları topla a za a ı geli e, ağaçtaki eyvaları satı ala ada derdi ki: Bu eyvalara hastalık geldi karardılar, ozuldular. Böyle e alı ı ile satışı arası da a laş azlık çıkardı. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, u tür davaları ö ü ü al ak içi eşveret olarak şöyle uyurdular: Eğer u satışta vazgeç iyorsa ız ari dalı daki eyveyi, olgu laş a duru u eyda a çıkı aya kadar sat ayı ız.

)eyd i i “a it Hazretleri, Hazreti, Peyga eri u tür satışa çık aları kesi ir yasak ol ayıp istişare aka ı dadır, de iştir. Mütercim: Yukarıda açıkla dığı üzere eyva ı afetlerde kurtul a hali eliri eye kadar ağaçlarda satıl aları sahih değildir. Fakat eyva ı afette kurtul a za a ı, i a Aza a göre, eyva ı ta a e elir iş ol asıdır; ister ye e ilir halde olsu , ister ol ası . İ a Şafii ye göre, eyva ı ye e ilir hale gel esidir, yahut herkesi rağ et ede ile eği dereceye gelmesidir. Bir de bu hadîs-i şerifte yasağı kesi ol ayıp istişare aka ı da olduğu açıkla ışsa da, diğer hadîs-i şeriflerde kesi olarak yasakla ıştır. 613- Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Hay er halkı ı öşür ve zekâtları ı topla ak içi iri i görevle dir işti. Hayber de dö üşü de, Ce î adı verile çok iyi hur a getirdi. Hazreti Peyga er u a hayret ederek zekât memuruna sordu: Hay eri hur ası hep öyle idir? Tahsildar: — Vallahi yâ Resûlallah! dedi, biz u i s hur a ı ir ölçeğini kalitesiz hur a ı iki ölçeği uka ili de ve iki ölçeği i üç ölçek uka ili de alıyoruz Hazreti Peyga er şöyle

buyurdular: Böyle yap a. Kalitesiz hur a ı hepsi i sat ve parasıyla Ce î satı al. 614- Hazreti Aişe ‘.A. der ki: Ebû Süfyan ı ka sı Hi d, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine gelerek: Ya Resûlallah! Kocam Ebû Süfyan çok i ri ve hasis ir ada dır. O u alı da ha ersiz olarak alıp har arsa a a ir gü ah olur u? diye sordu. Hazreti Peygamber söyle buyurdu: “e ve ço ukları israf et eyerek ke di ize yete ek kadar alıp har ayı ız.

Mütercim: Bu ir fetvadır; gıya i ir hükü yeri e değildir. Hâkim huzuru da ir esele i hük ü ü öğre ek içi öyle, hasis ve i ri gi i hoş ol aya sıfatları sayıp dök ek gıy et sayıl az. Bir de, Hi d hakkı da şöyle ir rivayet vardır: Hi d, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelip dedi ki, ey Allah ı ‘esulü! Ben İsla ı ka ulde ö e, yeryüzü de sö esi i arzu ettiği ir o ak varsa oda se i o ağı idi; Fakat ugü yeryüzü de e çok payidar ol ası ı istediği a ak se i o ağı dır. “o ra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: Nefsim kudret elinde olan Allah a ye i ederi ki, kal i izde i a kararlaştıkça a a sevgi iz çoğalır ve gittikçe iman uru ile iha ı urla ası ı istersi iz. Bu da so ra Hi d, ko ası ı alı da har a a işi i sordu ve eti de geçe eva ı aldı.

615- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Hazreti İ rahi Aleyhissela , zev esi “ara ile hi ret ederek krallarda ir kralı veya hu harlarda ir hu harı

ulu duğu ir ülkeye girdiği söyle di. Hu har hükü dar Hz. İ rahi i çağırtarak, u ya ı daki kadı ki dir? Diye sordurdu. Hz. İ rahi de kız kardeşi dir, dedi. “o ra karısı “are i ya ı a vararak e i yala ı çıkar a. )ira e o lara se i kız kardeşi olduğu u söyledi . Vallahi u ülkede e de ve se de aşka ü i yoktur! dedi. “o ra Sare yi o hunhar hükümdara gö derdi. Hu har, Hazreti “âre içi kalkı a Hazreti “are de a dest alıp a az kıl aya kalktı ve şöyle dua etti: Allah ı ! “a a ve se i Peyga eri e i a et iş ve a usu u ko a da a kası da koru uşsa u kâfiri aşı a Musallat etme. Derken o kâfir, oğuk sesler çıkararak, tepi eye aşladı. Hazreti “are, Allah ı !, dedi, eğer ge erirse o u u kadı öldürdü, de ile ek. Bu u üzeri e kâfir salıverildi ve yi e “are için ayakla dı Tekrar Hazreti “are de a dest alıp a az kıl aya kalktı ve dua etti: — Allah ı ! Eğer sa a ve se i Peyga eri e i a et işse ve a usu u ko a da aşkası da koru uşsa u kâfiri bana Musallat et e. Kafir, yi e oğuk oğuk sesler çıkarıp tepi eye aşladı. Hazreti “are

Page 110: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Allah ı ! Eğer u kâfir ölürse, o u e i öldürdüğü söyle ir, diyerek salıveril esi i diledi, ikinci ve üçüncü defa kâfir salıverili e dedi ki: Vallahi, siz a a kadı değil düpedüz şeyta gö derdi iz. Bu u İ rahi e (Aleyhisselam) iade edin ve Hacer i de o a veri , Hazreti “are, ga i etle Hazreti İ rahim e döndü ve: — Biliyor musun, Allah Teâlâ o kâfiri yıkıp perişa etti ve ize hiz et içi de ir ariye ihsa etti, dedi. Mütercim: Bir kâfiri ver iş olduğu hediyeyi al a ı aiz ve helâl olduğu a u hadîs-i şerif delildir. Bir de tevilli yala söyle e in, hara ol ayıp aiz olduğu u hadîs-i şerifte çık aktadır. İ rahi Aleyhisselâ ı öyle tevil yolu ile söz söyle esi i hik eti: Şayet u e i zev e dir, de iş olsaydı, elki zali kıska çlığı da Hazreti İ rahi i öldürür ve yahut onu

oşa aya e ur tutardı. Yahut ir kıza te avüz edil ez ihti ali ile Hazreti İ rahi Aleyhissela , zev esi içi bu e i kardeşi dir, de ek e uriyeti de kal ıştı.

Böyle zaruret ve çaresizlik halinde, uygun bir hal için yalan söylemek de caizdir. Öyle ki, öldürülmekten kurtulmak için, kalpte i a köklü ol ak şartı ile küfrü telaffuz et ek aizdir. Niteki so Bulgar savaşı da Bulgar ve Yu a haydutları ı zorla aları üzeri e Müslümanlarda ir çok ki se u duru a düş üşler ve so ra yi e Allah a hamd olsu kurtul uşlardır. Hazreti Sare hediye edilen cariye Hacer i Hazreti İ rahi Aleyhisselâ a verdi. Hazreti İ rahi de Ha er i azad ederek ke disi e ikahladı. O da Hazreti İs ail dü yaya geldi. “o ra Hazreti “are ye kıska çlık geldi. “are i Israrı üzeri e Hazreti İ rahi , Ha er ile oğlu İs ail i Şa dan Mekke ye götürdü ve oraya ıraktı. Hazreti İ rahi u ları ziyaret içi Şa dan Mekke ye gider gelirdi. İşte izi Peyga eri iz Hazreti Muha ed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di iz, Hazreti İs ail in soyu da ve pak esli de dü yaya şeref ver iştir. “o ra “are de de İshak Aleyhissela dü yaya geldi. İsrail Oğulları Peyga erleri i hepsi Hazreti İshak Aleyhisselâ ı soyu da geldiler. 616- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Ca ı kudret elinde olan Allah a ye i ederi ki, gökte sizi ara ıza hâkim ve adil olarak İsa Aleyhisselâ ı i işi

yakı gele ekte ola aktır. Haçları kıra ak, do uzları yok ede ek, izye al a usulü ü kaldıra ak gayri üsli kal aya ak ve servet taşıp döküle ek de hiç kimse onu kabul etmeyecektir. Mütercim: Kıya ete yakı Hazreti İsa Aleyhisselâ ı gökte i esi, De al i ortaya çık ası, Ye cüc ve Me cüc ün zuhur etmesi, Dabbetü l-Arz ı çıkışı gi i, Hazreti Peyga eri ha er ver iş olduğu kıya et alâ etleri i eyda a gel esi haktır ve tevilsiz olarak her ü i i u lara i a ası lazı dır. Hazreti İsa Aleyhisselâ ye i ir şeriat ile gel eyip Hazreti Muhammed Aleyhisselâm ı şeriatı ile a el ede ektir. Kur an ı ütü hükü leri i ta a e uygulaya ir hâkim ve adil olarak teşrif ede ektir. Cizye, kâfirlere İsla ülkesi de yaşa a hakkı ta ı ak ve İsla ı yü e idaresi altı da huzur ve güve içi de ulu aları sağla aktır. Bu hadîs-i şerifte izye i Hz. İsa tarafı da kaldırıla ağı elirtil ektedir. Ya i Hz. İsa, ya İsla veya kılıç, pre si i de hareket ede ektir. 617- İ i Abbas dan (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri ir a lı ı res i i çize ki seyi, tâ o çizdiği res e ruh veri eye kadar aza a sokar. Hâlbuki o

ressa çiz iş olduğu resme hiç bir zaman ruh veremeyecektir. Mütercim: Bir ressam, haram olan resim ve sureti kesinlikle helal itikad ederek çizer ve suretlendirirse ebedî olarak azab çeker, yahut öyle ir ressa kâfir ise, çizdiği resi içi ayrı a e edî aza çeker. İsla i a ı ı taşıya ki se, u hara ı işle ekle e edî olarak ehe e de kal az. Allah dilerse o u ağışlar, dilerse geçi i ir za a içi o a ehe e de azab eder ve sonra cennetine koyar. Çü kü hara işle ekle ir ü i kâfir ol az, gü ah işle iş olur. Müşrik ve kâfirde aşka hiç ir ü i e edî olarak ehe e de kal az. Ehli sü eti i a ı udur. Hele gölgesi ol aya resi ler hakkı da hükü daha hafiftir. Bu a dair hadîs-i şerif, Libas (elbise) bölümünde rivayet edil iştir: 618- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Allah Teâlâ uyurdu ki: Üç sı ıf i sa ı kıya et gü ü de e has ıyı . Be i adı a ye i ederek söz verip de

hıya et ede ada . Hür ir i sa ı satıp edeli i yiye ada . Bir ü retliyi kiralayarak e eği o da ta alıp da ü reti i ta hakkı ı ver eye ada .

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Allah buyurdu diyerek, bunu kudsî hadîs olarak beyan etti. 619- Cabir bin Abdullah (R.A.) de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ ve Peyga eri şara , ölü hayva , do uz ve putları satışı ı kesi likle haram kıl ıştır. ashaptan biri sordu: — Ya Resûlallah, ölü hayva ı iç yağları hakkı da e uyurursu uz? Bu larla su vasıtaları sıva ır, deriler yağla ır ve halk tarafı da da aydı lat a ara ı olarak kulla ılır. Bu a eva e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Hayır, o lar hara dır! Allah Yahudileri helak etsi : çü kü o lara hayva ları iç yağları ı hara kılı a, u yağları

erittiler so ra satıp parası ı yediler. Mütercim:

Page 111: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Şarap, ölü hayva , do uz ve putlar gi i, Müslümanlar arası da kıy eti ol aya alları sat ak yahut satı al ak atıldır. Fakat do uzda aşka, ölü ir hayva ı derisi de segile erek (tabaklamak) faydalanmak caizdir. Yine

do uzda aşka ölü hayva ı kuyruk ve iç yağları da sa u yaparak faydala ak aizdir. Yapıla sa u te iz olur. Şara “irke hali e çevrilerek, te iz olduğu gi i, u lar da sa u hali e çevril ekle te iz olurlar, Şafii mezhebinde, şara ı satıl ası hara olduğu gi i, şara yapa i alatçılara da ir ü i i üzü ü ü sat ası hara dır. Fakat Ha efî

ezhe i de u lara üzü sat ak hara değildir. Bir de altı ve e zeri ü evheratta yapıl ış kıy etli resi ve şekilleri satıl ası ve satı alı ası evazı a dair i a ı Şafii Hazretleri i ir fetvası vardır; çü kü asıl aksad, resi ve şekil ol ayıp kıy etli ade olduğu da

u lar kıy et ifade ede allarda sayılırlar. Yi e do uzda aşka ölü hayva ları kılları da , oy uzları da ve ke ikleri de sa ayide faydala ak İ a Aza Hazretleri e göre aizdir. Fakat i a ı Şafii Hazretleri e göre aiz değildir. Hatta ke di aşı a öle hayva ı derisi de kıllar ulu duğu takdirde u deri te iz değildir. Fakat gideril esi güç olan, deri dibinde kal ış küçük tüyler e gel değildir; u lar te iz sayılır. Bu u la era er, Şa halkı Şafii ezhe i e ağlı oldukları halde, vahşi hayva ları derilerinden kürk yaparlar ve giyerler. Bu hususta Ha efî ezhe i i taklid ederler. Tilki ve porsuk oğazla arak ka ları akıtılırsa, u takdirde Şafii ezhe i de de derileri i kulla ak helâldir; öyle derileri seyile ek ta akla ak ile şart değildir, yi e te iz olurlar. 35 Ömer )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -359

“ELEM BAH“İ 620- İ i Abbas dan (R.A.) rivayet edil iştir: Peşi para ile veresiye al ala ki se, elli ir ölçü veya elli ir, tartı ile elirli ir süre vade üzeri de a laşsı . Bir

rivayette de: Belli ir ölçü ve elirli ir vade hususu da a laşsı . buyrul uştur. Mütercim: “ele satışı, veresiyeyi peşi e sat aktır. Daha doğrusu peşi para ile veresiye al al aktır ki, u a alevra satış de ir. Diğer alışverişler gi i, sele de icab-ka ul ile gerçekleşir. Meselâ, ir uğday satı ısı a gele ir üşteri: “a a yüz kilo

uğday içi üç yüz lira verdi , üç ay so ra tesli ala ağı , der de, satı ı, ka ul etti , eva ı ı verirse sele suretiyle alış veriş gerçekleş iş olur. A ak sele suretiyle alış verişi sahih ola il esi içi azı şartlar vardır. “atı alı a ak

alı i si i ve vasıfları ı açıkla ak, alı a ak alı i si e göre iktarı ı elli et ek, alı fiyatı ı tespit etmek, alı tesli za a ı ı tayi et ek gi i. Ceviz ve yu urta e zeri alları üyüklükleri ir iri e yakı olduğu içi

u ları iktarları sayı ile elirle e ilir, ölçek ve tartı ile de tespit edilebilir. Muayye ir kalıpla i al edile tuğla, kerpiç ye e zeri addeleri iktarları sayı ile gösterilir. Ku aş ve ez gi i alları i sleri gösterildikte so ra u ları e i, oyu ile i elik ve kalı lıkları ı ve uzu lukları ı da tayi et ek gerekir. Bu u la era er alı tesli edil e yeri de gösteril ek şarttır. Şartları a uyularak yapıla sözleş ede peşi olarak para ı tesli i gerekir. Eğer para tesli edil ede satı ı ile alı ı

ir irleri de ayrılırlarsa, u alış veriş geçersiz olur. Ha efi ezhe i de, sele suretiyle satı alı a ak alı e az ir ay so ra tesli alı ası lazı dır. İ a Malik e göre e az o eş gü so ra tesli alı alıdır. Şafii ezhe i de alı ı tesli i i yapıl ası şart değildir. Mal ve para karşılıklı olarak peşi alı ıp veril iş olsalar sele yi e sahih olur; fakat alı tesli i ertele diği za a , tesli vakti i

elirle esi şarttır. Hadîs-i şerifte geçe şey keli esi, hayva lara da şa il olduğu içi , hayva larda da sele yolu ile alış verişi aiz olduğu u İ a Şafii kabul etmektedir. Hâlbuki Ha efî ezhe i de, hayva larda sele alış verişi aiz değildir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -360

ŞUF’A BAH“İ 621- Ebû Râfi de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i azadlısı ola E û ‘âfi (R.A.) der ki: Sa d bin Ebi Vakkas a, yâ sa d! dedi , evi izdeki iki oda ı e de satı al. Sa d, vallahi o ları satı al a ! dedi. Misver, vallahi o iki odayı satı ala aksı , dedi. “a d, vallahi parça parça veya taksit taksit dört bin Dirhem de fazla ver e , dedi. Bu odalara karşılık

a a eş yüz Di ar verildi. A ak Peyga er Sallallahu Aleyhi Ve Sellem in, ko şu, ya ı aşı daki e herkeste daha müstehaktır. uyurduğu u işit e iş olsaydı , odaları ı size ver ezdi , dedi ve u odaları Hazreti Peyga eri emirlerine uyarak Sa d bin Ebi Vakkas a verdim. Mütercim: “atıla ak akarı piyasa değeri e ise o değer üzeri de o a sahip ol aya Şuf a de ir. Ha efi ezhe i de şuf a hakkı, ilk ö e satılık akarda ortaklığı ola a aittir. “o ra satılık akarda iç içe ulu a akarı yol ve su gi i e faatleri i paylaşa ) kişi gelir. Bu larda so ra da itişik ko şuya, aittir. Biri i dere ede hakka sahip ola , satıla ala tali ise, diğerleri hak iddia ede ezler. İki i dere ede hakka sahip ola tali ise, üçü ü dere edeki hak isteye ez. Bu duru da şufa

Page 112: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

se epleri üçtür. Gayri e kulü taşı az alı mülkiyetine ortak olmak, Akarı yolu da veya suyu da kulla ak hakkı ulu ak, Akarı ko şusu ol ak. Şafii ezhe i de, itişik ko şu u şuf ada hiç ir hakkı yoktur. E û ‘âfi in bu nakledilen hadîs-i ise, satıla alda “a d bin Ebî Vakkas ı ir ortaklığı ulu a ihti ali e yoru la aktadır. Bu da Hazreti Ca ir i : Şuf a ancak ortak malda olur; hisseler ayrıldıkta so ra ve hudutlar gösterdikte so ra, ki se i şuf a hakkı ola az, sözü e daya dırıl aktadır. İ a Aza Hazretleri, E û ‘âfi den rivayet edilen Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerinin sözü ile amel ettiler. Şafii âlimleri bu Ebû Râfi den rivayet edilen hadîs-i şerifi is adı da zaaf gör ektedirler. Hâlbuki Hazreti Câbir i rivayeti i is adı da zaaf yoktur. Ha efî ezhe i de şufada üç şart lâzı dır: 1- Müvase e: Malı satıldığı ı duya ki se, he e o e liste şuf a hakkı a sahip ulu duğu u ve hakkı ı tale ede eği i söyle elidir. 2- Şahid: “atıla ya ı a giderek e az iki kişi ya ı da: “iz şahid olu , u ülkü şüf a hakkı e imdir, haberim ol aksızı fala aya satıl ıştır. Be dava aça ağı . İşittiği a da Şuf a tale etti ve şi di de tale ediyoru , gi i sözler söylemek. Yahut u sözleri üşteri i ya ı a giderek izzat o a söyle ek. Müşteri uzak ir yerde ise o a mektupla bu haberi iletmek. 3- Dava: Mahke eye aşvurarak dava ı ol ak. Bu üç şartta iri ulu azsa şuf a hakkı kal az. Bu üç şarta dikkat edilmelidir. 622- Hazreti Aişe ‘.A. der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordu : Be i iki ko şu var. O larda iri e hediye veya ağış yapa ağı za a ha gisi e yapayı ? Ba a şöyle uyurdular. Bu larda sa a kapısı e yakı ola a. Mütercim: Birkaç ko şusu ulu a ki se, u lar arası da ter ih yapa ağı za a e yakı ola ko şuyu seç elidir. O da

aşlayarak diğer yakı ko şulara ver elidir. Buharî Hazretleri Şuf a bölümünde bu hadîs-i şerifi zikret eleri i se e i, itişik ko şu u şuf a hakkı varke diğer ko şulara ter ihi gerektiği i göster ektir. Ko şuları yakı ve uzaklığı, ev

kapıları iti ariyle ol ası gerekir. Fakat İ a Şafii Hazretleri, bu hâdîs-i şerif esas iti ariyle şuf a hakkı da ol ayıp açıkça hediyeye dair olduğu da itişik ko şu u şuf a hakkı a sahip ola ağı a delil ola az, diye içtihat eyledi.37

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -362

İCARE BAH“Î 623- Ebû Mûsâ El-Eş arî (R.A.) der ki: Ya ı da Eş arî ka ilesi de iki kişi olduğu halde Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a vardık. Bu ada lar çalış ak ve hiz et et ek içi Hazreti Peyga erde valilik istediler. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem

a a dö erek kırgı ir akışla: Ebû Mûsâ... deyince, hemen dedim ki: Ya Resûlallah, seni hak Peygamber olarak gönderen Allah a ye i ederi ! Bu iki kişi i , sizde e uriyet isteye ekleri i il iyordu ve u istekleri i a a aç adılar. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri o iki kişiye hita e şöyle uyurdu: Memuriyetleri ize, talip ola ları ata ayız a ak ehil ulduğu uz kişileri atarız . Çü kü istekte ulu a ları ir aksadı ola ilir .

Mütercim: İ a Buharî Hazretleri bu hadîs-i şerifi i are ölü ü de zikretti. “e e i şu: Hükü eti e uru, a e işleri i göre kişi de ektir. Ada içi iş değil, iş içi ehil ada ara alıdır, eşhur ata sözü, u hadîs-i şerife uygu düş ektedir. Gerek kadılık görevi e, gerek diğer e uriyetlere ehliyetli ki seleri tayi i gerekir. Kadılık görevi e talip ol ak di yö ü de iyi ol adığı gi i, diğer e uriyetleri de iste ek u hadîs-i şerif ile iyi ulu a aktadır. 624- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Allah Teâlâ Hazretleri i gö derdiği her peyga er koyu güt üştür. buyurunca ashap sordu: Sen de mi? Resûli-

Ekrem: Evet, Mekke lileri , Kararît ölgesi de koyu ları ı güderdi . buyurdular. Yahut Mekke lileri koyu ları ı, karârît ü ret karşılığı da güderdi .

İ i Hacer el-Askalanî, Fethu l-Barî adlı eseri de, ir iktar ü retle güderdi , a ası ı ter ih et iştir. Mekke lilerin kırat keli esi i kulla aları üyük iktarlarda görül üştür. Paralarda, altı ve gü üşlerde kulla ıl az. Niteki Her kırât, Uhud kadardır , hadîs-i şerifi de üyük iktar a ası da eya edil iştir. Mısırlıları dili de ise kırat a ak parada, altı ve gü üşte kulla ılır. Bir kırat eş arpa ta esi ağırlığıdır. İ i Hacer in Mekke de kırat adı da ili e ir yer ol adığı düşü esi ile ilk â ayı ka ul et e esi i azı âlimler isa etli ul a ışlardır. Çü kü za a ı ızda ile ir yeri eşhur olarak ili e esi o u ev ut ir yer ol adığı a

Page 113: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

delil ola az. )a a la isi ler ve şöhretler değişe ilir de. Ayrı a Hazreti Peyga eri o yerde u adı ver esi ihti âli de vardır. Bu se eplerde dolayı akla ve a tığa uygu düşe : Mekke koyu ları ı ço ukluğu da Kararît ölgesi de güderdim a ası ı ver ektir. Peyga erlere ü üvvette ö e koyu güt e görevi ver ek o lara ir oksa lık ol ayıp şefkat ve erha ete, idare ve siyasete alıştır ak, tevazu ve yüksek ahlâkla ahlakla ak hik eti e ağlıdır. 625- Ebû Mûsâ da ‘.A. rivayet edil iştir: Müslü a lar, Yahudiler ve Hıristiya ları ör eği, şu a e zer: Bir ada , irtakı ki seleri uayye ir ü retle ir

gü akşa a kadar ke disi e ir iş yap ak üzere kiralar. Bu ada lar da o a gü ortası a kadar çalışırlar; so ra derler ki, se i ize ver eyi ka ulle diği ü rete ihtiya ı ız yok ve şi diye kadar çalıştığı ız da hükü süzdür. Ada u işçileri e der: Hayır, u u yap ayı , işi izi geri kala ı ı ta a layı ve ü reti izi ta a ı ı alı . O lar u u yap akta kaçı ırlar ve işi ırakırlar. Ada u larda so ra aşkaları ı ü retle çalıştırır ve o lara der ki: Bu gü ü üzü geri kala ı ı çalışarak ta a layı , size o çalış ayı ıraka lara şart koştuğu ü reti vere eği . Bu lar da çalışırlar; nihayet ikindi olu a, sa a yaptığı ız iş hükü süz karşılıksız dır ve ize tayi ettiği ü ret de se i olsu , derler. Ada , o lara: Geri kala işi izi ta a layı ız, zira gü ü it esi e kısa süre kaldı, der. Bu işçiler de çalış akta kaçı ırlar. Ada , geri kala za a ı çalış ak içi aşka ki seleri ü retle çalıştırır. Bu lar da gü ü geri kala kıs ı ı çalışırlar; ihayet gü eş atar ve daha ö e çalışa iki guru u ü reti i ta a e hak kaza ırlar. İşte u illetleri ve o ları ilahi uru ka ul etmelerinin ör eği udur. Mütercim: Yahudileri a eli, Hazreti İsa Aleyhisselâ ı peyga er olarak gö deril esi ve Yahudileri o u i kâr et eleriyle hükü süz kaldığı gi i, Hıristiya ları a eli de, Hazreti Muha ed Aleyhisselâ ı i kârları se e iyle karşılıksız kal ıştır, diye u te sil açıkla a ilir. 626- İ i Ömer den (R.A.) rivayet edil iştir: “izde ö eki ü etlerde üç ki se yolda giderlerke yağ ura tutuldukları da ir ağaraya sığı dılar. Derke

dağda yuvarla a ir kaya ağara ı ağzı ı kapadı. İçerdeki ada lar dediler ki, u kayada sizi, a ak sâlih bir amelinizi vesile ederek Allah a dua et e iz kurtarır. O larda iri şöyle dua etti: — Allah ı ! Be i çok ihtiyar a e ve a a vardı. O lara akşa sütü ü içir ede aile ve eli altı dakilerde hiç ki seye içir ezdi . Bir gü ir iş taki i de oluşu , e i ge iktirdi ve geldiği za a ikisi de uyu uştu. Akşa sütleri i sağdı ve ya ları a vardığı da ke dileri i uykuda uldu . O larda ö e aile veya eli altı dakileri içirmek iste edi . İki eli de süt kadehi ardağı olarak durup uya aları ı ekledi . Nihayet şafak sökü e uya dılar ve akşa sütleri i sa ahı u erke saati de içtiler. Allah ı ! Eğer e u u se i rıza ı kaza ak içi yaptı sa, içi de ulu duğu uz şu kaya derdinden bizi kurtar. Bu dua üzeri e kaya, iraz ağarada dışarıya çıkıla aya ak kadar arala dı. Diğer şöyle dua etti: — Allah ı ! a a ı ir kızı vardı; a a i sa ları e sevi lisi idi. Ke disi i a a tesli et esi i istedi se de, kaçı dı. “o ra u kız, açlık ve kıtlık se eleri de iri e uğrayarak a a geldi. Ba a ke di i tesli et ek şartı ile o a yüz yir i Di ar sarı lira verdi . Kız ağız çaresiz kalarak istediği i yaptı. Nihayet o a istediği i yapa ile ek duru a geldiği za a dedi ki; Nikâhsız olarak halkayı kızlığı ı oz a ı sa a helâl et e . Bu duru da o a yaklaş ayı ağır

uldu ve verdiği altı ları ke disi e ırakarak a a i sa ları e sevi lisi ola o kızı ya ı da ayrıldı . Allah ı ! Eğer u u se i rıza içi yap ışsa , içi de ulu duğu uz darlıkta izi kurtar. Bu dua üzeri e kaya iraz daha arala dı; fakat çık ayı aşara ile ekleri kadar değildi. Üçü üleri şöyle dua etti: Allah ı ! Be irtakı işçiler kiraladı . “o ra o ları yev iyeleri i ödedi ; yal ız içleri de iri ü reti i almadan

ırakıp gitti. O u ala ağı ı ti arette çalıştırdı ve u ala akta ir sürü al eyda a geldi. Bir üddet so ra ya ı a gelerek dedi ki: Ey Allah ı kulu, e i ü reti i a a öde! Be de o a dedi ki, şu gördüğü develer, sığırlar, koyu lar ve köleler senin ücretindendir. Adam dedi ki, ey Allah ı kulu, e i le alay et e! se i le alay et iyoru , dedi . Bu u üzeri e alları hepsi i alıp götürdü. Allah ı ! Eğer u u se i rıza ı kaza ak içi işle iş ise , içi de ulu duğu uz sıkı tıda izi kurtar. Bu dua üzerine kaya açıldı ve o lar da yürüyerek çıktılar. Mütercim: Bazı rivayetlerde üçü ü ada ı üç sa takri e dokuz kilo piri ç karşılığı da işçisi i çalıştırdığı akledil ektedir. Bir işçi i iz i ol aksızı o u ü reti de iş vere i istediği gi i tasarruf hakkı yoksa da, he üz işçi i eli e geç e iş ola

ir ü reti üzeri e ilâve ir ağış ola ağı da işçi i lehi e olarak aizdir. Ayrı a u hadîs-i şerif, iyi a elleri ahirette kişiler içi kurtuluş vesilesi ola ağı a işaret et ektedir. 627- Ebû Saîd El-Hudrî (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in emirleri ile ashapta ir kaç kişilik ir üfreze irlik hali de gazaya çık ıştık. Yolda Arap ka ileleri de iri e uğradığı ızda, izi müsafir etmelerini istedik. Onlar kabul etmediler. O

Page 114: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

sırada u ka ile i reisi i akrep sok uş olduğu da ütü halk çeşitli ilâçlarla o u tedavisi e çalışıyorlardı. Fakat hiç ir fayda elde edile e işti. “o ra ize aş vurul ası ı düşü üşler ve ize gelip dediler ki: ‘eisi izi akrep soktu. Biz

de her çareye aş vurduk fakat fayda ver edi. İçi izde herha gi iri izi u a dair ildiği ir ilâç veya afsu okuya ağı havas var ıdır? İçi izde iri e o lara eva e : Evet vallahi e , Allah ı iz iyle sizi reisi izi

afsu ları . A ak iz sizde müsafirliğe ka ul edil e izi istedik, siz razı ol adı ız. Şi di ize ir ü ret tayi et ezse iz afsu yap a , dedi. “o ra o larda otuz aş koyu al ak üzere sözleş e yapıldı. Te i at alı ı a E û Said El-Hudri bu kabile reisinin ya ı a vardı ve Fatiha sûresini okuyup ona üfledi. Allah Teâlâ Hazretlerinin izni ile adam he e iyileşti. Ke disi de hiç hastalık eseri kal adı. O lar da sözleş e gereği otuz aş koyu u tesli ettiler. Koyu lar tesli alı dıkta so ra u ları ara ızda ölüş eyi istedikse de, afsu yapan Ebû Saîd, durumu Hazreti peyga ere arz et eyi uygu uldu ve sordukta so ra ölüşeli , dedi. “o ra u koyu larla Medi e ye dönülünce mesele Hazreti Peygambere arz edildi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebû Said e hitaben: Fatiha sûresinin afsu olduğu u sa a ki ildirdi? Gerçekte isa et etti iz. Koyu ları ara ızda ölüşü üz ve a a da ir hisse ayırı ız uyurdu ve gülü sedi. Yaptığı ız iş o dere e helâl ki, e de yiye iliri .

Mütercim: Bir ki se öyle şifa içi afsu yapı a karşılığı da verile ek ü reti al a ı helâl olduğu a u hadîs-i şerif delildir. Verile ek ü ret yal ız okuya a ait ise de, ütü hazırdaki arkadaşlar arası da, ölü esi iyi ahlâklarda ir ör ektir. Burada Hazreti Peygamberin a a da ir hisse ayırı uyur ası, alı a ü rette ir şüphe ol adığı ı ifade et ek içi dir. Yoksa o larda hisse al a ıştır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -369

HAVALE BAH“İ 628- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Varlıklı ola ki se i or u u öde eyip ge iktir esi, u zulü ve haksızlıktır. O halde sizde iri iz varlıklı bir

ada a havale edildiği za a o u ardı a düşsü ala ağı ı o da talep etsi . Mütercim: Borçlu ola ki se, or u u öde eye i kâ ı varke eşru ir özür ol aksızı u or u u öde eyip ugü , yarı diye ala aklıyı oyalarsa, ala aklıya eziyet ve sıkı tı verdiği de zulü işle iş olur. Bu şekilde eziyet et ek ise hara dır. A ak, ala aklı, ala ağı ı orçluda istedikte so ra oyala a ı hara olduğu u, ala ak iste ede ge iktirmenin hara ol adığı ı âlimler söyle işlerdir. Bir orçlu, üzeri de ola u or u u, ke disi e orçlu ola aşka irisi e havale ederek ala aklısı a öde esi i isteye ilir. Bu duru da ala aklısı ola şahıs, üzeri e havale edile şahsı ze gi ulduğu takdirde bu havaleyi kabul edip o da ala ağı ı isteye ilir ve o u taki et e hakkı a sahip olur. İşte öyle ir işle e havale de ilir. Havale, orçlu ile ala aklı arası da ağla tı hali e gelir. Ya i havale ede uhil orçlu ile lehi e havale edile Muhalü Leh ala aklı arası da sözleş e yapılır; ke disi e havale edile Muhalü Aleyhi üçü ü şahsı hazır ulu ası gerek ez. A ak

u üçü ü şahsa havale ha eri ulaşıp ta o u ka ul ederse havale ta a olur. Böyle e ir orçlu, ke di or u u aşkası a ola ala ağı a, karşılık o orçluya havale ederse, ala aklısı ı u havaleyi ka ul, et esi ve ala ağı ı u

üçüncü şahısta takip et esi i a eder ki, hadîs-i şerif u a delâlet et ektedir. Bu hadîs-i şerifte ola e ir vâ i liğe değil, üsteha lığa ha ledil iştir. 629- Seleme bin Ekvâ, (‘adıyallahu Anh) der ki: Biz Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzurları da ike ir cenaze getirildi ve denildi ki: Ya Resûlallah, u e aze i a azı ı kılı ız. Hazreti Peyga er sordu: Bu ölünün bir kimseye borcu var ıydı? Oradakiler:

— Hayır, or u yoktu, dediler. Yi e sordu: Geriye al olarak ir şey ırak ış ı? Onlar :

— Hayır, al diye ir şey ırak adı, dediler. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er o a e aze a azı kıldı. “o ra aşka bir cenaze getirildi ve Ya Resûlallah, u a e aze a azı kılı ız, dediler. Hazreti Peyga er o lara sordu: Bu u or u Var ıydı? Kendisine:

— Evet, vardı. Diye cevap verildi. Yine Hazreti Peygamber sordu Geriye al olarak ir şey ırak ış ı? Oradakiler: — Üç di ar ıraktı, dediler. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er, o e aze i a azı ı kıldı. “o ra üçü ü ir e aze getirildi ve dediler ki, u u e aze a azı ı kılı ız. Hazreti Peyga er sordu: Mal olarak geriye ir şey ıraktı ı? Oradakiler:

— Hayır, ırak adı. Dediler. Yine sordu: )i eti de orç var ıydı? Onlar: — Üç di ar or u vardı. Dediler. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Arkadaşı ızı e aze a azı ı siz kılı . buyurdu. Ebû Katade dedi ki: Ya Resûlallah, o u or u u üzeri e alıyoru . Bu u üzeri e Hazreti Peygamber onun da a azı ı kıldı. Ebû Hureyre de rivayet edildiği e göre, Allah Teâlâ, Hazreti Peygamber e fetihler ihsan edince (ganimetler çoğalı a , Hazreti Peyga er şöyle uyurdu:

Page 115: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Be , ü i lere, ke di efisleri de daha yakı ı . Mü i lerde ki iras yeri e orç ırakarak ölürse onun or u u öde eyi üzeri e alıyoru . Ki iras ırakırsa veresesi e aittir.

Mütercim: İsla ı ilk za a ları da korkut ak ve i ret ol ak içi Hazreti Peyga er, orçlu öle leri e aze a azı ı kıl a ıştır. Fakat u orçlu olarak öle leri e aze a azları diğer ashap tarafı da kılı ırdı. “o ra fetihler çoğalıp ga i etler ollaşı a, artık Hazreti Peyga er, öle Müslümanları orçlu olup ol adığı ı soruştur ayarak

a azları ı kılardı. Çü kü orçlu olarak ölüp de or u u karşılaya ak al ırak a ış ise u or u öde eyi üzerleri e al ışlardı. Be , ü i lere ke di efisleri de daha yakı ı . Bu da öyle ü i lerde orçlu olarak öle i or u u öde ek

ba a aittir. Geriye al ıraka ı alı veresesi içi dir. Hadîs-i şerifte adı geçe ölü ü or u u öde eyi E û Katade üzeri e aldığı da ölüde orç düş üş oldu. Bu şekilde kefalet ve tazmin ittifakla sahihtir. 630- Hazreti Câbir (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bana mal vaat ederek şöyle uyur uşlardı: Eğer Bahrey den para gel iş olsaydı sa a şöyle şöyle avuç dolusu vere ekti . Fakat Bahreyn bölgesinden para ancak Hazreti Peygamberin irtihallerinden sonra gelebildi. Bu malı gelişi de Hazreti E û Bekir ‘.A. ir duyuru u vasıtası ile çarşı ve sokaklarda şu ilâ ı yaptırdı: — Her kime Hazreti Peygamberin bir vaadi veya taahhüdü varsa ya ı ıza gelsi , ödeyeyi . Bu ha eri duyu a Hazreti Ebû Bekir in (R.A.) ya ı a gittim. Hazreti Peyga eri a a uyurduğu u o a arz etti . Bu u üzeri e Hazreti E û Bekir; iki defa iki avuç dolusu a a para verdi. Bu ları eşyüz dirhe olduğu u saydı . “o ra Hazreti E û Bekir a a hita e : Verdiği i iki katı ı da ke di avuçlayıp al, buyurdu. Be de avuç avuç aldı ve paraları tü ü i eşyüz dirhem oldu.39

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -373

VEKÂLET BAH“İ 631- Ukbe bin Âmir (R.A.) der ki; Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri asha ı kira arası da ölü ek üzere kur a lık davarlar ver işti. Hepsini ashap arası da öldükte so ra yal ız ir yaşı da ir oğlak kal ıştı. Bu duru u Hazreti Peyga ere arzettiği za a a a şöyle uyurdular: Onu da sen kurban kes.

Mütercim: Ukbe bin Âmir Hazretleri, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem tarafı da veya ortaklar tarafı da vekil olarak o davarları dağıtıl ası a e ur edil işti. Yapıla ak işlerde ortağı vekâleti aiz olduğu a u hadîs-i şerif delildir. 632- Ebû Hureyre den ‘.A. rivayet edil iştir: Bir ada ı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem de uayye ir yaşta ir deve ala ağı vardı. O u iste eğe geldi; fakat u ala ağı ı isterke sert ve ka a davra dı. Oradaki ashapta azıları u ada a haddi i ildir ek isteyi e, Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Bırakı o u: dilediği gi i ko uş ak, hak sahibi i hakkıdır. Bu ada a, devesi yaşı da ir deve veri iz. ashap dediler

ki: Ya Resûlallah, iz o u ala aklı olduğu devede daha üyüğü ü ula iliyoruz, e sali i ula adık. Bunun üzerine Hazreti Peygamber: Onu veriniz; zira sizin en iyi öde e yapa ı ız, e hayırlı ızdır. buyurdular.

Mütercim: Vekâleti aiz olduğu hük ü u hadîs-i şerifte çıkarıl aktadır. Yi e deve ve u a e zer hayva ları ödü ç alı ası ı evazı Şafii ve Maliki fakihleri çoğu luğu a göre u hadîs-i şerifte alı ıştır. A ak Ha efî ezhe i de

öyle veresiye olarak hayva ı hayva karşılığı da sat ak aiz değildir. Bu ko uda açık olarak aşka hadîs-i şerif varit ol uştur. Ha efî âlimleri de İ a Tahavî ye göre bu hadîs-i şerifi hük ü kalk ıştır. İ a Şafii ye göre hükmü kalk a ıştır, u hükü hale de geçerlidir. Bu hadîs-i şerife karşı olarak gösterile diğer hadîs-i şerif, hadîs âlimlerince Mürseî dir. Hük ü kalk ası u derecedeki hadîsle olamaz, de işler ve İ a Tahavî ye red eva ı ver işlerdir. Görü üşte hadîste geçe iki deve arası da ola kıy et farkı ir e faat sağla aktadır. Ödü ç ua eleleri de ise

e faat sağla ak hara dır. Fakat u e faat, akid es ası da şart koşul adığı da ir hediye hükmündedir, bu aizdir. A ak İ a Malik Hazretleri e göre ziyadelik şartı akid es ası da ol asa ile, yi e yasaktır.

Neti e olarak Ha efi ezhe i de öyle veresiye olarak hayva ı i si e satıl ası, ödü ç veril esi veya değiştiril esi aiz değildir. Delil ise, diğer ir hadîs-i şeriftir.

Page 116: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

633- Merva i Hake ‘.A. ve Misver İ i Mahre e ‘.A. de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e Havazi ka ilesi de İsla ı ka ul ede heyetler geldi. Bu lar, daha önce kendileriyle Müslümanlar arası da yapıla savaşta ga i et olarak alı a alları ı, esir edile , ada ları ı geri al ak istediler. Peyga er efe di iz o lara hita e şöyle uyurdu: Be e sözü e değerlisi e doğru ola ıdır. İki gruptan birini seçiniz: Ya esirleri veya alı. Bu ikisi de iri i size geri

vere eği Esase sizi ekle ekte idi fakat geç geldi iz . Onlar ya Resûlallah! dediler, ada ları ızı geri verilmesini istiyoruz. Bunun üzerine Hazreti Peygamber, Müslümanlara ir ko uş a yaparak, Allah Teâlâ Hazretlerine, şa ı a lâyık şekilde ha d ü se ada ulu du ve so ra şöyle uyurdu: İ di ili iz ki, di kardeşleri iz tev e ederek Müslüman olarak ize geldiler. O larda alı a esirleri ke dileri e geri

ver eyi e uygu gördü . İçi izde u u karşılıksız olarak yap ak İsteye varsa yapsı . Ke di payı ı koru ak isteyenler de varsa Allah Teâlâ ı ize ihsa ede eği ilk ga i et alları da ke dileri e payları ı karşılığı tarafı ızda veril ek üzere u u yapsı lar. Müslümanlar dediler ki: Biz, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in ö gördüğü ü gö ül hoşluğu ile ka ul ettik. Bir karşılık ekle eksizi o lara esirleri i geri ver eyi ka ul ediyoruz. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Biz, ha gi izi u u şahıs olarak ka ul ettiği i, ha gi izi ka ul et ediği i ile eyiz. Yerleri ize dö ü üz.

Düşü eleri izi ko uta ları ıza söyleyi de o lar ize arz etsi ler. Sonra bütün ashap yerlerine gidip fikirlerini açıkladılar ve hepsi esirleri karşılıksız olarak geri veril esi e razı oldular. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte , vekili ikrarı ve söz söyle esi üvekkili ikrarı de ek olduğu u eyda a çıkıyor. Çü kü her irliği ko uta ı e ri dekileri vekili sayıl ıştır. İ a E û Yûsuf Hazretleri u görüşü e i sedi. İ a Aza , İ a Şafii, imam Muhammed Hazretlerine göre, komutanlar idareci ve hâkim duru u da olup aiyeti hakkı da o ları sözleri i ka ulü, tıpkı hâkim i ve idare i i e urlar hakkı da ola sözleri i ka ulü gi idir. 634- Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri beni ir vakit zekâtı uhafazaya e ur et işti, a ar e uru ol uştu . Bir ge e ada ı iri gelip hur a erzakı da avuçlayarak aldı. Be de o u yakalayarak, se i Hazreti Peyga ere götüre eği , dedi . O hırsız a a dedi ki: Gerçekte e u a uhta ı . Be i çoluk ço uğu var ki, so dere e ihtiyaç içi dedirler. Be de a ıyarak o u ıraktı . “o ra sa ah olu a Hazreti Peyga er a a şöyle buyurdu: Ebû Hureyre! Dü ge e yakaladığı ada e yaptı? Ben de: Ya Resûlallah! dedi . O ada , çoluk ço uğu u ihtiyaç ve zarureti de şikâyet ettiği içi ke disi i a ıdı ve ıraktı . Hazreti Peyga er: Ne var ki, o adam sana yalan söyledi ve yine dönecektir. uyurdu. Tekrar erzak çal ak içi gele eği i ildiği de

onu gözetledim. Bir gece yine geldi. Zekât mallardan avuç avuç al ağa aşladı. Ke disi i yakaladı ve: “e i Hazreti Peyga eri huzuru a, götüre eği , dedi . Ada a a yalvardı: — Be i ırakı ız. “o dere e fakir ve uhta ı . Çoluk ço uğu da so dere e zaruret içi dedir. Bir daha gel eye eği . Bu defa da e i ağışla, dedi. Yi e a ıyarak o u salıverdi . “a ah olu a Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: Ebû Hureyre! Ge e yakaladığı ada ı e yaptı ? buyurdu. Ben de:

— Yâ Resûlallah! Son derece ihtiya ı da , çoluk ço uğu u zarureti de şikâyet etti, merhamet diledi. Ben de onu a ıyarak salıverdi , dedi . Hazreti Peyga er a a şöyle uyurdu: Ne var ki, o yala söyle iştir ve yi e dö e ektir. “o ra e üçü ü ge e yi e o u gözetledi . Bir de aktı ki, avuç

avuç hurma çalıyor. He e o u yakaladı ve: Bu defa uhakkak se i Hazreti Peyga er götüre eği ; çü kü ir daha gel eye eği diye söz verdiği halde tekrar geldi , u üçü ü defa oldu, dedi . Ada a a şu eva ı verdi. Bu defa da e i ırak; e sa a çok değerli keli eler öğrete eği ki, u lar sebebiyle Allah Teâlâ sana çok faydalar ihsan ve ikram eder. — Öğrete eği keli eler edir? diye sordu . Dedi ki: — Yata ağı za a Ayete l-Kürsî yi so u a kadar oku. Her akşa böyle okursan, sabaha kadar Allah Teâlâ Hazretleri sana koruyucu Melekler gö derir ve se i korurlar. Şeyta da sa a yaklaşa az, dedi. Bu sözü e karşılık e de o u salıverdi . “a ah olu a yi e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem sordu: Ge eki tutsağı e yaptı ? Be de, hırsızı a a söylediği sözleri ve öğrettiği keli eleri Hazreti Peyga ere a lattı

ve u u üzeri e ada ı salıverdiği i; söyledi . Hazreti Peyga er Ba a şöyle uyurdu: Yala ı olduğu halde, Ayete l-Kürsi i özelliği e dair sa a doğruyu söyle iştir. Ya E a Hureyre! üç geceden beri

se i le ko uşa ki dir, biliyor musun? Ebû Hureyre: Hayır, il iyoru , dedi. Hazreti Peyga er: O şeyta dır, buyurdu.

Mütercim: Ebû Hureyre ‘.A. , öşür ve sadaka a arı ı koru aya e urdu ve Hazreti Peyga eri vekili idi. Böyle vekil ola ı , vekâlet ettiği alda zaruret dolayısı ile ir şey ver ek veya har a ak hali de üvekkili uvafakatı ı al ası gerektiği e u hadîs-i şerif delil ol aktadır.

Page 117: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

635- Ebû Saîd El-Hudrî (R.A.) der ki: Bilâl Ha eşî Hazretleri ir kere Berna adı verile sarı ve yuvarlak içi de hur a ile Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelince, ona sordu; Bu hurma nereden? Bilâl dedi ki:

— Ya Resûlallah, ya ı da ulu a kalitesiz hur ada iki ölçek verip u er a hur ası da ir ölçek aldı ve size ikram için özel olarak getirdim. Hazreti Peygamber Bilâl a şöyle uyurdu: Eyvah, eyvah! ‘i a ı tâ ke disi, ri a ı tâ ke disi... Bu u yap a. Böyle iyi hur a satı al ak istediği za a ,

se deki kalitesiz hur ayı para ile sat ve aldığı para ile u iyi hur ayı satı al. “o ra o hur aları hemen sahibine geri verilmesini Hazreti Peygamber emretti.40

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -379

)İRAAT BAH“İ 636- Enes de ‘.A. rivayet edil iştir: Herhangi bir Müslüman ir ağaç diker yahut ir eki eker de o da kuş yahut i sa veya hayva yerse, u yüzde

kendisine mutlaka sadaka seva ı yazılır. Mütercim: )iraat, kaza çları e faziletlisidir. “o ra ti aret, so ra atlardır. Bazı âlimlere göre de, i sa oğlu u ihtiyaçları a ve za a ı ahvali e ağlı olarak faziletleri değişik olurdu. Ziraat ihtiyaç olduğu za a ziraat daha faziletlidir. Sanata ihtiyaç olduğu zaman sanat faziletli olur. 637- Ebû Ümame EI-Bahili (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, sa a ve azı ziraat aletleri görünce: Bunlar bir toplumun evine girerse o eve ancak zillet girer.

Mütercim: Bundan önceki hadîs-i şerifte ziraat ve ağaç dik e övül üştü. Burada ise, ir toplu tü olarak ziraatla uğraşır da diğer sa at ve ti aret işleri i ırakırsa, o toplu da zillet ve hakir duru a düş e hali doğar ki, u ir e iyet içi kurtuluş ve yükseliş yolu değildir. )iraat ya ı da sa at, ti aret, ihad gi i çeşitli ölü lerde çalış a lâzı dır ki, o toplum zilletten kurtulsun. 638- Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Her kim bekçi veya ço a köpeği de aşka ir köpek tutarsa her gün amelinin seva ı da ir kırat eksilir. Başka ir rivayette de: Ço a köpeği, eki i ekçi köpeği ve av köpeği de aşka… buyrul uştu. Mütercim: Av köpekleri, hayvan sürülerini koruyan köpekler, evleri hırsızda koruya köpekler esle e ilir ve ulu durula ilir. Fakat süs içi olsu , eğle e içi olsu evlerde köpek ulu durul ası yasaktır. Hele aşkaları a zarar vere ek ısırı ı köpekleri arı dır ak hara dır. Barı dırıl aları aiz olan köpeklere ittifakla sahip oluna ildiği de İ a Malik Hazretleri köpeği tahir (te iz olduğu görüşü dedir. Çü kü öyle av köpekleriyle eşgul ol ak se e iyle o larda sakı ak zordur. Ayrı a ir şeye izi veril esi, o şey ile ilgili hususları da kapsar ve izi u lara da şa ildir, diye hükü ver iştir, İ a Aza Hazretleri e göre, köpek do uz gi i ay e pis ol ayıp kılları ve ke ikleri te izdir. Derisi de ta akla a ilir. Yal ız köpeği salyası pistir. İ a Şafii ve İ a Muha ed Hazretleri e göre, köpek do uz gi i ay e pistir. Her parçası da öyle pistir. Yi e İ a $afiî Hazretleri e göre, ıslak olarak ir ki se i el ise veya ede i e köpek doku ursa, o yeri yedi kez yıka ak gerekir. Bu yedi kere te izle ede irisi i toprakla ol ası lazı dır. Halk arası da söyle e ve şafiilere isnad edilen: Bir ki seye köpek doku ursa a desti ozulur, sözü ü aslı yoktur. 639- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: (İsrail oğulları za a ı da iri öküze i iş giderke öküz i i isi e dö üp aktı ve dedi ki: Be bunun için (binilmek

içi yaratıl adı ; a ak ziraat içi yaratıldı . Ashap, öküzü ko uş ası a şaşarak hadiseyi yadırgayarak , Sübhanallah! dediler. Bunun üzerine Hazreti Peygamber buyurdular ki: Be u a i a dı , E û Bekir ve Ö er de i a dılar. Bir kurt da koyu kaptı. Ço a kurdu ardı a düştü ve koyu u

kurtardı Kurt ço a a dedi ki: Ca avarlar gü ü de, sürü ü e de aşka ço a ı ulu aya ağı gü de o u koyu u ki kurtara aktır? Bu da Ashab ı hayreti i u ip oldu. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Bu olaya e i a dı , Ebû Bekir ve Ö er de i a dılar Bu hadîs-i şerifi E û Hureyre de rivayet ede E û “ele e, Hazreti Peyga er u sözleri uyurduğu za a o e liste E û Bekir ile Ö er ulu uyorlardı. Bu ikisi i de ay ı i a ı taşıya akları ı o ları gıya ı da olarak Hazreti Peyga er ha er ver işti, dedi.

Page 118: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

640- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Medine ye hicretlerinde Medineli ashap (Ensar) dediler ki: Bizim

ülkiyeti iz altı daki hur a ahçeleri i kardeşleri iz ola uha irlerle Mekke de hi ret ede lerle ara ızda öl ya Resûlallah! Hazreti Peyga er o ları u dilekleri e karşı, hayır! diye cevap verdiler. Sonra Hazreti Peygamberin muvafakati üzere muhacirler, Medine lileri hur aları ı akı işleri i yürüt ek şartı ile hur a ürü leri i araları da paylaş ayı kararlaştırdılar. Mütercim: Böyle hur a ahçeleri i akı ı, sula ası ve uda ası uha irler tarafı da olup da ürü leri i ortak olması

üsâkat ziraat ortaklığı de ektir. Fıkıh kitapları da eya edile üsâkat, ir tarafta ağaç ve diğer tarafta akı olmak üzere elde edilen meyvelerin taraflar arası da ölü esi de i aret ir ortaklıktır. Müsâkatı rüknü, icab ve ka uldür. Ağaç sahibi meyvelerde şu kadar hisse al ak şartı ile u ağaçları akı ı ı sa a verdi , der. Karşı taraf da ka ul etti , eva ı ı verir ve ortalık ağla tısı kurulur. Ayrı a sözleş eyi yapa iki tarafı da akıl sahibi ol aları şarttır. Bulûğa er iş ol aları şart değildir. Yi e hisseleri / , / , / gi i tayi edil eleri lazı dır. Bu hadîs-i şerifte hisseleri gösteril iş ol a ası, örf ve adete ağlı olarak hisse alı ası kastedildiği ihetledir ki, u da ayrı a araları da kararlaştırıl ıştı. 641- İ i Abbas dan (R.A.) rivayet edil iştir: Herhangi birinizi , tarlası ı ü ret al aksızı ir di kardeşi e ziraat edip faydala ası içi ver esi, o da belirli bir

ü ret al ası da daha hayırlıdır. Mütercim: Bir ki se tarlası ı ziraat et esi içi elirli ir ü ret karşılığı da vere ilir. A ak ü ret al ada vermesi daha uygun, Allah katı da da üyük sevaba vesile olur. )iraat içi araziyi i ara ver ek aizdir. Bir ki se dilediği i ek ek üzere kiraladığı arazide yaz ve kış, ir yıl içi de ir kaç defa ziraat edebilir. Bu hadîs-i şerifte, arazileri kirala a aya ağı a dair ir işaret yoktur. Yal ız ü retsiz olarak

aşkası a veril esi de fazilet vardır. 642- Hâzreti Aişe de ‘.A. rivayet edil iştir: Her ki , sahipsiz ir araziyi o arırsa o a herkeste daha müstehaktır.

Mütercim: İ a Aza Hazretleri e göre, ir ki se hükü et iz i ile oş arazide ir yeri i ar ve ihya ederse o a sahip olur. Eğer

öyle ir yerde yal ız faydala a iz i veril işse, ülk edi il esi e üsaade edil e işse, o yerde yal ız kullanma hakkı ulu ur, ülkiyet hakkı ola az. Her halde hükü et iz i İ a Aza a göre şarttır. İ a Şafii, İ a Muha ed, E û Yûsuf hazretleri e göre peyga er in izni kâfidir; hükümetin iznini almak şart değildir. Böyle ir araziyi ihya ve i ar ede ki se, yaptığı i ar se e iyle o araziye alik olur. Mevât; sahipsiz olan, mera veya harman yeri olarak kullanıl aya ve yerleşi erkezi i e ü ra köşesi de bağırıldığı za a sesi ulaşa aya ağı uzaklıkta ulu a yerlerdir. Çü kü yerleşi erkezleri e yakı yerler halk içi mer a ve har a yeri ve altalık ol ak üzere terk edilir. Bu yerlere etruk terk edil iş araziler de ilir; u lara evat

oş ve ölü arazi de ez. 643- Hazreti Ömer (R.A.) der: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki: Bu gece Rabbimden bana bir haberci gelerek bu mübarek vadide (Akik de a az kıl ve buradan hac ile beraber

umreye niyet et, dedi. Hazreti Peygamber bunu Akik adı daki yerde uyurdu. Bu hadîs-i şerif ha ahsi de geç işti. 644- İ i Ö er (R.A.) der ki: Hayber in fethinde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri orada yerli ulu a Yahudileri tü ü ü çıkarılıp uzaklaştırıl aları ı e redi e, Yahudiler Hazreti Peyga ere gelip şu ri ada ulu dular: Bizi urada çıkart ayı ız. Biz üsâkat yolu ile ziraat ortaklığı ile hur a ahçeleri i akıp yetiştireli . “o ra elde ede eği iz ürü leri yarısı

izi , yarısı da sizi olsu . Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Bu şart dahili de ve dilediği iz üddetçe sizi urada ırakıyoruz.

645- Züheyr bin Râfi (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri beni özel olarak huzurları a çağırdı ve a a, “iz tarlaları ızı e yapıyorsu uz? diye sordu. Dedim ki: Bu ları, ahsulü dörtte iri karşılığı da, hur a ve arpa ürü ü de elirli ölçekler uka ili de i ara veriyoruz,

dedi Ba a şöyle uyurdular:

Page 119: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İ ara vermeyiniz. Ya kendiniz ekiniz veya ektiriniz veya tutunuz. Mütercim: Râfi bin Hadîc i a ası )ü eyr i ‘âfi den rivayet edilen bu hadîs-i şerif her e kadar sahih ise de, İ i Ö er (‘adıyallahu A. ve diğer saha e tarafı da ‘afi i Hadî i yüzü e karşı: Bu rivayeti iz, Hazreti Peyga eri devri de ve huzurları da ola ütü Medi e halkı ı işle ve adetleri e aykırı olduğu da o u aşka şekilde yoru larız, dediler. Yani, ziraat arazilerinin icara verilmesinin Hazreti Peyga er tarafı da yasakla ası utlak ol ayıp özel ir şarta veya bilinmeyen ir ü rete ağlı kılı ası da dolayıdır; yoksa uayye ir ürü karşılığı da veya akid para ile arazileri i ara veril esi aizdir, dediler. Fakat so ra. İ i Ö er u hadîs-i şerifte korktu ve arazi i i ara verilmesini terk etti; takva yolunu seçti. Yoksa fetva yönünden arazinin icara verilmesi, müzaraa yapıl ası aizdir. Müzaraa, ir tarafta arazi, diğer tarafta iştir. “o ra iki taraf arası da ürü ü uayye ir nispetle bölünmesidir. Bu bir nevi ortaklıktır. Bu u rük ü i a ve ka uldür: Arazi sahibi çalışa ak ola çiftçiye der ki, u yeri ürü ü de şu miktar al ak şartı ile o u sa a verdi . Çiftçi de, ka ul etti diye cevap verir. Böyle e üzaraa ağla tısı yapıl ış olur. Çiftçinin arazi, sahibine teklifi ile de u ağla tı olur. Bu sözleş ede her iki tarafı akıl sahibi ol ası şarttır, aliğ ol aları şart değildir. Bir de e ekile eği i söyle esi yahut çiftçi her e dilerse eke ilir kaydı ı ko ası gerekir. Bu u la era er çiftçi i yarı, üçte ir veya üçte iki şekli de ürü de hisse al a hususu da tayi edilir. Eğer çiftçi i hissesi tayi edil ez, yahut çıka ürü de aşka ir şey ver ek şart koşulursa, yahut hasılatta şu kadar kile hisse al ak kesi leştirilirse u üzaraa ortaklığı sahih ol az. İşte u hadîs-i şerifte vaki olan Hazreti Peygamberin yasakla ası da öyle fasid sözleş e hakkı da varit ol uştur, diyerek hadîs-i şerif tevil edilir. Fasid üzaraa sözleş esi de elde edile ürü ü hepsi tohu sahibinin olur. Yer sahibi ise eğer tohu u ver e işse yeri i ü reti i alır. Tohu yer sahibi i olduğu takdirde çiftçi, çalış ası ı karşılığı ı, e sali i ü reti ile kıyas edilerek alır. Müzaraa sözleş esi de eki he üz yeşil ike arazi sahibi ölse, eki yetişi eye kadar çiftçi işi e deva eder. Ölenin varisleri çiftçi ye e gel ola azlar. Eğer çiftçi ölürse, u u varisleri ke di yeri e geçer ve dilerlerse eki yetişi eye kadar işe deva ederler; yer sahibi o lara e gel ola az. Müsâkat akdi i hük ü de yukarda eya olu duğu üzere tıpkı üzaraa sözleş esi hük ü gi idir. Bu üzaraa ortaklığı İ a Aza Hazretleri e göre aiz değilse de İ a ey e göre İ a Muhammed ve İ a E û Yûsuf ve diğer müçtehit i a lara göre aizdir ve fetva da u iki i a ı görüşü e göredir. 646- Ebû Hureyre ‘.A. a latır: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki: Cennet ehlinden bir adam, ziraat et ek İçi ‘a isi de izi istedi. Allah Teâlâ o a, se istediği duru da değil

misin? buyurdu. Adam: Evet! dedi; fakat ziraat etmek istiyorum, (Sonra ziraat etmesi için Allah tarafı da o a üsaade edilir. , Tohu u ekti ve eki i it esi göz kırp ası kadar kısa ir za a da oldu. Dağlar gi i eki yığı ları eyda a geldi. Ce a ı Hak o a uyurdu: Ey i sa oğlu! İşte ö ü de al. Gerçekte se i gözü ü hiç ir şey doyur az. Resûl-i Ekrem in bu hadîs-i üzerine

e liste ulu a ir edevi şöyle dedi: Vallahi, u e et ehli de ola ada ı ya Kureyşli veya E sarlı olduğu u göre eksi iz. Çü kü ziraatla iştigal ede o lardır. Bizi ziraatla işi iz yok. Arabî nin bu sözü üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem güldüler. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte , çiftçileri ziraata ola düşkü lük ve uha etleri a laşıldığı gi i, arazi i i ara veril esi veya sahibi tarafı da kulla ıl ası evazı da çık aktadır.

MÜ“ÂKAT VE ŞİRB BAH“İ 647- Sehl bin Sa d (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e ir ardak içe ek getirildi. Birazı ı içti. Hazreti Peyga eri sağ tarafı da o e lisi e küçüğü ola İ i A as ulu uyordu. Halid i Velid ve diğer yaşlılar da sol tarafı da

ulu uyorlardı. “o ra Hazreti Peyga er sağ tarafı da ulu a İ i Abbas a dö erek: Ey delika lı! Bu u arta içe eği sol tarafı da ulu a yaşlılara ikra et e e üsaade eder isi ? uyurdular. İ i A as şu eva ı verdi: — Ya Resûlallah! Sizi a a düşe artığı ıza hiç ki seyi ter ih ede e . Bu u üzeri e Hazreti Peyga er arta içe eği İ i A as a verdi. 648- Hazreti Enes (R.A.) der ki: Evi izde esili ir koyu vardı. Bu u sütü sağılarak evi izi kuyusu da iraz su karıştırılıp Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e ardakla su uldu. Birazı ı içtiler. Hazreti Peyga eri sol tarafı da Hazreti E û Bekir ‘.A. ve sağ tarafı da ir edevi ulunuyordu. Hazreti Peygamberin, adetleri üzere arta kala içe eği sağ tarafı da ulu a a vermesi ihti ali kuvvetli olduğu da , edevi ye vermesin diye Hazreti Ömer dedi ki: — Ya Resûlallah, şu arta kala sütü ya ı ızda otura E û Bekir e ihsan buyurunuz. Hazreti Peygamber yine adetleri üzere o süt artığı ı sağ tarafları da otura edevî ye uzatıp verdi ve şöyle uyurdu:

Page 120: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Herha gi ir şey verilirke , sağ tarafta ulu a ter ih edil elidir. “ağda iti are sıra gözetil elidir. Mütercim: Böyle içile şeylerde arta kala ı sağ tarafta ulu a ları ter ih ederek ver e i sü et olduğu da ittifak vardır. Yal ız i ı Haz a göre, sağ tarafta ola ı ter ihi vaciptir ve sağ tarafta ola ı iz i ol aksızı sol taraftaki e verilmesi asla aiz değildir.

Ayrı a, Büyükleri izde aşlayı ız mealinde hadîs-i şerif varsa da, u hadîs-i şerif halka hali de oturulupta ikram ede ki se i ortada kaldığı duru içi dir. Burada yaşlılar ter ih edilir. Bir de Hazreti Peyga er İ i A as da izi istediği halde edevide izi iste e esi i hik eti, İ i Abbas peygamberin akra asıydı. Bedevi ise ya a ı idi. Bedevi i gö lü ü hoş et ek içi o a ver iş ol alarıdır, de iliyor. 649- Ebu Hureyre ‘.A. a latıyor. “uyu fazlası akıp git esi diye tutul az ve u yüzde yeşillikleri it esi e de e gel olu ur.

Mütercim: Aslı da su, ot ve ateş u ahtır; bunlardan herkes faydalanabilir. Bu lar i sa ları faydala a akı ı da ortak

alları gi idir. Kova testi ve küp gi i kaplarda iriktiril iş ol aya sularda ütü i sa ve hayva ları iç e hakkı vardır. Bir toplu a ait ola ir ehirde , iri i arazisi deki su ka alı da veya kuyusu da izi al aksızı ir ki se ke di arazisi i sulaya az sâde su iç e hakkı olduğu da su içe ilir ve eğer ka al ve kuyuya zarar verilmeyecek olursa hayva ları ı da sulaya ilir. Testi ve kova gi i kaplarla su alıp evi e ve ahçesi e de götüre ilir. Sahipsiz arazilerde ke diliği de yetişe otlar u ah olduğu gi i, ir ki se i ülkü de ke diliği de yetişe ve ülk sahibi i hiç ir e eği ulu aya otlar da u ahtır. A ak ülk sahibi e zarar ver e ek şarttır. Bir ki se i

ülkü de ke diliği de yetişen otlar mubah ise de, mülk sahibi tarafı da ülkü e aşkası ı gir esi e gelle e ilir. Ev içi de ulu a ateş de öyledir. Ateş al ak içi aşkası eve sokul aya ilir. Fakat açık ve sahipsiz yerlerde yakıla ateşlerde herkes faydala a ilir. Bu gi i ateşlerde ısı ılır, ışığı da faydala ılarak iş yapılır, o da la a ve fe er yakıla ilir. Ateş sahibi u faydala aya e gel ola az. Fakat iz i ol adıkça o ateşte ki sedir kor ala az. Suyun hükmüne gelince: Bir ki se i ülkü içi de deva lı suyu ulu a ir kuyu, havuz veya ir ehir ulu duğu halde u larda su iç ek isteye ki se ülke gir ekte e gelle e ilir; fakat yakı da aşka içe ek u ah su yoksa, mülk sahibi o ki seye su çıkarıp ver eye yahut o u girip su al ası a müsaade etmeye mecburdur. Mülk sahibi su çıkar adığı taktirde, o ki se i girip su al a hakkı vardır. A ak kuyu u , havuzu veya ehri ke arı ı oz ak gi i zararları su sahibi e ver e ek şarttır. 650- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: “uyu fazlası ı tut ayı ız ve u yüzde eralarda otları çoğal ası ı ö le iş olursu uz.

Mütercim: Bir yerde mevcud suda , hayva ları otu u yetiştire ek aşka su ulu adığı za a öyle ir suya sahip ola ki se kendi zaruri ihtiya ı da arta ı tut ası hadîs-i şerif ile yasakla ıştır. Hanefî, Şafii ve Maliki mezhebleri e göre, yukarıda açıkladığı ız gi i, u faydala aya e gel ol ak hara dır. Çü kü

u gi i sularda i sa ve hayva ları faydala a hakkı vardır. azı âlimlere göre de, u faydala dır a ir ihsa ve iyiliktir. Çünkü kendi mülkünde veya oş ir yerde açıla kuyu, aça ı şahsî e faati e ağlıdır o da aşkası a ir ikra olur, de ektedir. Yoksa herkes hava ve ışıkta faydala dığı gi i de izlerde , üyük göllerde , ülk ol aya nehirlerden, umuma ait kuyulardan faydalanmak her canlı içi u ahtır. Bu larda isteye ki se arazisi i sulaya ilir, su arkı aça ilir, değir e kura ilir. A ak, u lar yapılırke aşkası a zarar ver e ek şarttır. Bu iti arla su, taşırılarak insanlara zarar verilirse, yahut nehrin suyu büsbütün kesilirse, yahut kayıkları yüz esi e i kâ ırakıl azsa, u takdirde böyle zararlara sebebiyet verenlere engel olunur. 651- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Made o ağı ı telefi içine düş ek suretiyle ölü veya yarala a eyda a gel esi hederdir. Kuyu un telefi

hederdir. Hayva ı telefi hederdir. Yeraltı servetleri de eşte ir hazi e i dir. Mütercim: Bu hadîs-i şerife ait ir kısı hükü ler sayılı hadîs dolayısı ile geç işti. Bu ir tekrar ahiyeti de ise de keli eler yerleri i değiştir iş olduğu da iki i defa akledil iştir. Hayva ları telefi hakkı da fıkıh kitapları da elirtildiği üzere, ir hayva ı se e iyet verdiği zararı sahibi ödemez. Fakat ir ada ı alı ı telef et ekte ola hayva ı ı sahibi görür de ona engel olmazsa zararı öde esi gerekir. Bir de toslayı ı öküz, ısırı ı köpek gi i zararı elli ir hayva ı sahibine, hayva ı a sahip ol, diye ö ede te ihte ulu uş ve u a rağ e hayva ı ı salıver iş ise, ir ziya da ulu duğu takdirde zararı ı sahibi öder. Yi e ir ki se i hayva ı, ke di ülkü de ike ir aşkası ı a ı a veya alı a herha gi ir şekilde zarar verirse, hayva ister yal ız ve ister sahibi ile era er olsu , taz i gerek ez. Bir de hayva ı ı aşkası ı ülkü e ülk sahibi i iz i ile soksa, ke di ülkü de i iş gi i hayva ı zararı ı öde ek gerek ez. Fakat ülk sahibinin izni ol aksızı sokul uş olursa, hayva ı ister sürü üsü, ister yedekçisi olsu ve ister yakı ı da ulu su , öyle ir

Page 121: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

hayva ı yapa ağı zarar sahibi tarafı da öde ir. A ak hayva ke diliği de oşa arak bir kimsenin mülküne girip zarar yap ış olursa sahibi u zararı öde ez. Ayrı a herkesi , u u a ait yolda hayva ı ile yürü ek hakkı vardır. Böyle ir yolda hayva ı a i erek yürüye ki se i hayva ı sakı ıl ası ü kü ol aya ir zarar yaparsa, sahibi onu ödemez. Misal: Hayva ı ayağı da toz ve ça ur sıçrayıpta aşkası ı el isesi i kirletse, yahut hayva arka ayağıyle teperek yahut kuyruğu ile çarparak ir zarar etse, taz i gerek ez. Fakat hayva ı ya ö ayağı ile veya aşı ile çarpış ası da eyda a gele zarar ve ziya ı hayva i i isi öder. U u a ait yolda hayva yedek isi ile sürü üsü veya i i isi arası da taz i at öde e akı ı da fark yoktur. A ak, u u a ait ir yol üzeri de hiç ki se i , hayva ı ı durdur aya veya ağla aya hakkı yoktur. Eğer

öyle ir yol üzeri de hayva durdurulur veya ağla ırsa, hayva ı ö veya arka ayağı ile tep esi de veya aşka hareketleri de eyda a gele zararı hayva sahibi öder. Fakat hayva ları dur ası ve ekle esi içi hazırla ış ola yerlerde hayva ları et iş olduğu ziya öde ez. Bir ki se u u a ait ola yolda hayva ı ı aşı oş salıverse, o hayva ı ettiği zararı öder. Bir ki se i i diği hayva ö veya arka ayağı ile ister i i i i ke di ülkü de ve ister aşka yerde olsu , ir es eyi "çiğ eyerek ziya etse, i i i u işe se e iyet verdiği içi o ziya ı öder; fakat at, ge i azıya alıp i i i o u ko trol altı a ala az da ir ziya ederse taz i gerek ez. Bir de, ir ki se ke di ülkü de hayva ı ı ağla ış olduğu halde diğer iri gelerek oraya ke di hayva ı ağlasa ve ülk sahibi i atı teperek o u helak etse yi e taz i gerek ez; fakat mülk sahibi i hayva ı telef olursa o u diğeri i öde esi lazı gelir. Bir yere iki ki se i , hayva ları ı ağla ak hakkı olduğu halde her ikisi o yere hayva ları ı ağlasa ve bunlardan biri ötekini telef etmiş olsa, taz i gerek e hayva ları ı ir yere taz i gerek ez. Yine iki kişi hayva ları ı ağla aya hakları ulunmayan bir yere hayva ları ı ağlayıp da ö e ağlaya ı so raki i öldürürse tazmin gerekmez, fakat so ra ağlaya ı hayva ı ö e ağla a ı öldürürse tazmin gerekir. 652- Abdullah (‘adıyallahu Anh) der ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Kim yalan yere ye i eder de, o ye i se e iyle ir kişi i alı ı haksız yere alırsa, kıya et gü ü de Allah Teâla ı gaza ı a uğra ış olarak O u huzuru a çıkar. Sonra bu hadîs-i şerifi tasdik et ek üzere Allah Teâlâ Hazretleri: Allah ı ahdi i ve ke di ye i leri i ir kaç paraya satan kimselerin ahirette hiç bir nasibi yoktur. mealindeki ayeti kerimeyi inzal buyurdu. (Ali İ ra , Ayet: 77) Abdullah bu hadîs-i şerifi rivayet ederken: - Siz ne söylüyorsunuz! Bu ayeti keri e e i hakkı da azil oldu, dedi. Şöyle ki: Be i le a a ı oğlu arası da ihtilâf ko usu ir su kuyusu vardı. Dava ızı ir hük e ağla ak için Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: Şahitleri i getir, dedi. Be şahitleri yoktur, dedim. Hazreti Peygamber: O halde has ı ye i etsi , buyurdu. Ben: - Ya Resûlallah, bu adam yalan yere yemin eder, dedim. Sonra Hazreti

Peygamber bu hadîs-i şerifi uyurdu. Allah Teâlâ Hazretleri de yukarıdaki ayeti kerimeyi indirdi. Mütercim: Ye i üç kısı dır: 1- Yemin-i gamûs ki, yalan yere kasten yemin etmektir. Gamûs u a ası, sahibi i üyük gü aha daldırır de ektir. Bu türlü yemin için Hanefî mezhebinde kefaret yoktur. Çünkü kefaret ile u u gü ahı ağışla az. A ak tev e ve istiğfarla era er, hak sahibi var ise o da helallik al akla u gü ah ağışla ır. İşte u hadîs-i şerifteki tehdit, u gi i ye i hakkı dadır. Başka hadîslerde ve aşka kitaplarda: Gamûs şekli deki ye i , evleri hara eder, diye varit ol uştur. Böyle kul hakları üzeri e yala yere ye i ede leri, u ye i helak eder, o akları ı sö dürür. 2- Mün akıd ye i ki, gele ekte ir şeyi yap ak veya yap a ak üzere edile ye i dir. Vallahi fala işi yap a veya yaparı , şekli de edile ye i dir. Bu türlü ye i ozulduğu takdirde, ye i kefareti vermek gerekir. Bu kefaret de ya

ir köle azad et ek yok ise, o fakire irer fitre iktarı sadaka ver ek veya o fakir giydirmek; bunlara gücü yetmezse üç gü arka arkaya oruç tut aktır. Bir kimse: Vallahi, fala a ki se ile arış a veya ko uş a veya evi e git e , diye ye i ederse, u türlü ye i i

ozul ası ve kefaret verilmesi matluptur. Böyle yeminlerde ısrar edip oz a ak hara dır. Fakat eşru ola ye i de sebat etmek gerekir. Sebat edilmez de bozulursa yine kefaret lazı gelir. İçki iç eye eği e ye i ede ki se, u yemininde sebat eder; bununla beraber yeminini bozacak olursa, bunun kefaretini öder. Ayrı a işlediği hara ı gü ahı ı çeker. 3- Lağıv ye i ki, za a daya ıp gerçeğe aykırı olarak kasıtsız yapıla ye i dir. Geçe yıl ha a gittiği i sa arak u a ye i et esi ve aslı da iki yıl ö e ha a git iş ol ası gi i. Bu türlü ye i leri ağışla ası u ulur. Şafii ezhe i de lağıv ye i , söz arası da ye i i kastetmeyerek söze güç kaza dır ak içi , vallahi gitti , vallahi geldi , vallahi okudu , illahi yazdı gi i ye i i Allah katı da ağışla ası umulur. Her iki ezhe e göre de, ü kü olduğu kadar öyle ye i lerde sakı alıdır. Üzü tü ile kaydedeli ki, azı ki seler, farkı da ol aksızı öyle her sözde, ko uş a araları da u lağıv ye i i yapar. Herkes u şekildeki kötü alışka lıkta ke di i kurtar alıdır, ye i siz ko uş aya alış alıdır. 653- Ebû Hureyre (‘adıyallahu A h a latıyor:

Page 122: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyur uştur ki: Üç ki se vardır ki, kıya et gü ü de Allah o lara erha et gözü ile ak az ve o ları gü ahlarda te izle ez, he de o lara a ıklı ir aza vardır: Yol ulukta suyu u ihtiya ı da fazlası ı yol uya ver eye ada . Bir idare iye yal ız dü ya e faati içi iat ede oy vere ve ke disi e dü yalık verirse e u ola , vermezse kıza aleyhi e dö e ada . Akşa üstü satılık alı ı arzedip, ke disi de aşka ilâh ol aya Allah a ye i ederi ki, u al karşılığı da a a şu ve şu kadar para verildi de ver edi , diye ve u ye i i e ir üşteri i ka dığı ada . Sonra Hazreti Peygamber : Allah ı ahdi i ve ke di ye i leri i ir kaç paraya sata ki seleri ahirette asi i yoktur,

eali deki ayeti keri eyi okudu. Ali İ ra : Ayet 654- Ebû Hureyre (R.A.) rivayet eder: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyur uştur: Bir ada yolda giderke ağır şekilde susadı. Derke ir kuyuya i ip su içti. Çıktıkta so ra susuzlukta soluyup toprakları yalaya ir köpekle karşılaştı. Ada , u köpek, e i çektiği susuzluğu e zeri i çekiyor, dedi ve kuyuya i erek ku durası a su doldurup ağzı a taktı ve yukarı çıkıp köpeğe su içirdi. Allah Teâlâ Hazretleri de o u u işi i eğe di ve gü ahları ı ağışladı. Ce eti e gir eye vesile kıldı ! ashap dediler ki: Ey Allah ı ‘esulü, hayva lar yüzü de ize sevap var ı? Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Her ıslak iğer içi her a lı ı susuzlukta ya a iğeri içi sevap vardır.

Mütercim: İ sa ve hayva , her a lı ı içiril esi ve yediril esi de dolayı sevap kaza ıla ağı u hadîs-i şerifte a laşıl aktadır. Fakat İ a Nevevi i ter ihi e göre, ke disi e ikra edile hayva ı zararsız ol ası lâzı dır; öldürül esiyle e redil e iş ol alıdır. 655- İ i Ö er den (R.A.) rivayet edil iştir: Bir kadı a, kendi(kedi ???) yüzü de azap edildi. Bu kadı , açlıkta ölü eye kadar kediyi hepset iş ve u yüzde ehe e e gir iştir.

İ i Ö er der ki; Allahu ale , Hazreti Peyga er şöyle uyur uştu: O kadı , kediyi hapsettiği za a e yedir iş, e içir iş ve e de yeryüzü haşaratı da yesi diye salıver işti. 656- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Nefsim kudretlinde olan Allah a yemin ederim ki kıya ette Kevser Havuzuma birtakı ki seleri yaklaştır aya ağı .

Ya a ı deve i su kur ası da kovulduğu gi i... Kevser havuzundan kovula aklar, ya ü afıklar, ya id at sahipleri, ya da diğer ümmetlerde ola lardır, deniliyor. 657- Sa b bin Cessâme (R.A.) de rivayet edil iştir: Koru, ancak Allah ı ve peyga eri i korusudur.

Mütercim: Müslü a ları ihtiyaçları içi Hazreti Peyga er tarafı da veya devletçe koru uş kuyu ve arazide aşka koru uş yer ola az. Bu hadîs-i şerifi geliş se e i şu: Cahiliyet devri de ir takı şeref sahibi ileri gelen kimseler, bir yere ko akladıkları za a , köpek sesi i ulaştığı yere kadar ola araziyi dört yö de çevirerek ke dileri e ayırırlardı ve ke di koruları sayarlardı. Bu yeri ke di hayva ları ı otla aları a tahsis ederlerdi. Bu u la era er diğer i sa ları

eraları a da ayrı a ortak olurlardı. “o ra Hazreti Peyga er u ahiliyet adedi i u hadîs-i şerifle yasakladı. Gaza ve cihad için veya Müslümanları diğer ihtiyaçları içi eşru ir izi ol adıkça, hiç ki se ke di aşı a, umuma terk edil iş yerlerde ke disi içi koru edi e ez; u aiz değildir. 658- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: At esle ek ki i içi sevap ki i içi örtü geçi vasıtası ve ki i içi de ve aldir.

“evap kaza a ki se, atı Allah yolu a ağlaya , ağı ı uzu yaparak çi e likte veya ahçede otlata kişidir. Bağı ı ge iş ala ı içinde çimenlikten veya bahçeden otladığı her şey, sahibi e sevap olarak yazılır. Eğer ağı kopar da şaha kalkarak ir veya iki tur atarsa izleri ve tersleri sahibine sevap olarak yazılır. Eğer ir ehire uğrayıp o ehirde içerse, sahibi e, o u sula ak içi ir hi et göster e iş olsa ile, u da dolayı sevap yazılır. İşte at, u gi i se eplerle ir sevapdır. Ki de atı, ihtiya ı ı karşıla ak ve aşkası a uhtaç ol a ak içi esler, oyu ları da ve sırtları da ola şer i hakları zekât ve yardı gi i hukuku u ut azsa atlar, u se eple ir örtü geçi vasıtası) dır.

Ki de atları; iftihar, gösteriş ve Müslümanlara karşı düş a lık olarak eslerse u se eplerde ötürü ir ve aldir. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e erkepleri duru u soruldu ve şöyle uyurdular: Ba a, u lar hakkı da, şu eşsiz ve â ası ge iş ayeti keri ede aşka âyet azil ol adı: Ki zerre iktarı hayır

işlerse, o u karşılığı ı seva ı ı göre ektir. Ki de zerre iktarı kötülük işlerse, o u karşılığı ı ezası ı görecektir. Besle e hayva lar iyi akılır ve iyi yolda kulla ılırlarsa sevap kaza ılır aksi halde gü aha düşülür.

Page 123: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mütercim: Mü i ve kâfir herkes kıya ette, dü yada ike yap ış olduğu şeyleri karşılığı ı göre ektir. Fakat ü i i gü ahı

ağışla ır ve iyi işleri e sevap verilir. Kafiri iyi işi ka ul olu az ve gü ahları da dolayı aza olu ur. 659- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Bahrey arazisi i ir kıs ı ı Medine li ashaba (Ensar a) vermek, mülkiyetlerine geçirmek istedi. Medine li ashap dediler ki, muhacir (Mekke li kardeşleri ize de ver edikçe gö lü üz razı ol az. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu; Benden sonra size aşkaları ı ter ih edildiği i size karşı o lara üstü lük ve hak ta ı dığı ı göre eksi iz. Fakat siz

ahirette a a kavuşu aya kadar sa redi iz. Bazı idareciler, sizin gibi hak sahipleri i ırakıp aşkaları ı ter ih ve o lara ihsa ve ikra ede eklerdir. Fakat siz yine

sa rederek itaatte dışarı çık ayı ız. 660- Abdullah bin Ömer den (‘adıyallahu Anhum rivayet edil iştir: Ki ir hur alığı uda ıp aşıla dıkta so ra satı alırsa o hur alığı eyvesi, üşteri şart koş adığı takdirde

satı ı ı dır. Ki de allı ir köle satı alırsa, o köle i alı, üşteri şart koş adığı takdirde o u sata ı dır. Mütercim: Hur a ağaçları uda ıp aşıla ı a adeta eyvalı ağaç hük ü de olur. Pazarlıkta u aşıla ış ye eyve hük ü de olan çiçekler söz konusu edilmezse, o yılı ahsulü satışa dahil ol az. Meyvalar satı ı ı ve ağaç üşteri i olur. Çü kü satıla alı ekleri de ol aya veya o a itişik kararlı ilâvelerde sayıl aya , satıla alı ir parçası hük ü de ol aya veya elde i örf ve adeti de satıla ala ağlı ka ul edil eye şeyler, satış hali de alış verişe gir ezler, satıla alı dışı da kalırlar. Fakat pazarlıkta üşteri u larla era er alı satı al ayı şart koşarsa, o za a satıla alla era er u ekler de üşteri i olur. Beldenin örf ve adetine göre satıla alı ekleri de ka ul edile şeyler, söz ko usu edil ese ile, üşteriye ait olur. Bir ev satılı a gardırop, diva koltuk ka epe ve sandalye gi i eşyalar, evi satışı a gir ediği gi i, ağ ve ahçe satışı da çiçek ve eyva saksıları, aşka yere götürül ek üzere dikile fida lar da alış verişe gir ezler. Yi e arazi satışları da eki , ağaç satışları da eyva pazarlıkta söz ko usu edil ezse, u eki ve eyvalar, arazi ve ağaç satışları a gir ezler; üşteri u eki leri veya eyvaları da, arazi ve ağaçla al aya hakkı yoktur. Fakat örf ve adette ek hük ü de ola i ek atı ı ge i ve yük hayva ı ı yuları, söz ko usu edil ese ile, alış- verişe girerler. “atıla hayva la era er u yular ve ge üşteri i olur. Yi e ir ki se, alı ve parası ola ir kölesi i sattığı za a , o köle i al ve parası, köleyi sata efe disi e aittir. Zaten Hanefî ve Şafii mezheblerinde köle hiç bir zaman mala sahip olamayacağı da satılırke eli de ulu a ak alı efendisine geri verilmesi gerekir. Maliki ve Hanbelî mezheblerinde, bir köleye efendisi mal temlik ederse, köle o mala sahip olur; fakat öyle satılırke o sahip olduğu mal efendisine geri verilir. A ak satıla u köle i elindeki mal

üşteri i ol ak şartı koşulursa, köle ile o al üşteri i olur. Fakat alı elli ve uayye ol ası lazı dır, Eğer satıla köle i eli deki al altı veya gü üş olur ve köle i edeli de altı veya gü üş ise, u pazarlık faizde hali ola aya ağı da , Ha efi ve Şafii ezhe leri de alış veriş sahih değildir. Maliki ve Ha eli ezheblerinde mutlak olarak bu hadîs-i şerife daya ılarak sahihtir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -400

BORÇLAR VE HACİR BAH“Î 661- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Ki i sa ları alları ı öde ek aksad ve iyeti ile ödü ç alırsa, Allah Teâlâ onun yerine öder, (ona ödeme i kâ ı ahşeder . Ki de, u alları atır ak kastıyla alırsa, Allah Teâlâ o ki seyi atırır. aşkası ı alı ı atıra ı Allah

da ahirette ameli i atırır. Mütercim: Bir ki se aşkası da ödü ç olarak veya herha gi ir iş gereği al ve para gi i eşya alırke o al ış olduğu şeyi so rada öde ek iyeti i kesi olarak taşıyorsa, Allah ihsa ve kere i de u or u öde eyi orçluya asi eder ve ona kolaylık verir. Dü yada ödeye ese ile, ahirette o orçlu u ala aklıları ı razı eder, u hakta orçluyu kurtarır. Eğer öyle ir al alırke , öde e ek iyeti varsa, orçlu u u kötü iyeti de dolayı ödü ç alı a alı dü yada hiç ir faydası olmayarak atar. Ayrı a ahirette de hak sahipleri tarafı da o orçlu u iyi a elleri alı ır. Ala aklıların gü ahları da u orçluya yükletilir, Böyle e or u öde iş olur, diye diğer hadîs-i şeriflerde varit ol uştur. 662- Ebû Zer El-Gıfârî (R.A.) der ki: Bir savaş seferi de Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile era erdi . Dö üşte Medi e ye gelirke Uhud dağı ı gördükleri de şöyle uyurdular:

Page 124: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Şu dağ altı hali e dö üş olsa, o altı larda hiç iri i üç ge ede fazla ya ı da kal ası ı iste e ; a ak ir kimseye or u varsa, or u kadarı ı saklayarak or u u öderi . Hazreti Peygamber, sözüne devamla:

Dü yada! olluk içi de yüze ler, o lar ahirette darlık içi de kıvra a lardır. A ak, alı şöyle ve şöyle saça lar üstes adır u lar, he dü yada ve he ahirette bolluk bolluk içindedirler). diyerek ü arek eliyle ö ü e, sağı a

ve solu a işaret ettiler ve: Böyle sadaka verip hayır yapa lar azdır! buyurdular. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, bana

hitaben: Ben gelinceye kadar yeri de ayrıl a! uyurdu ve ke disi ir parça uzaklaşı a ir ses işiterek he e ya ı a var ak

istedim. Fakat sonra efendimizin Be geli eye kadar yeri de ayrıl a e ri i hatırladı ve ulu duğu yerde kaldı . “o ra Hazreti Peyga er ya ı a geli e: — Yâ Resûlallah, işittiği şey, veya işittiği ses e idi? diye sordu . Ba a: İşitti i? diye sordular. Ben de:

— Evet dedim. Buyurdular ki: Cibril bana geldi, ümmetinden her kim, Allah Teâlâ Hazretleri e hiç ir şeyi ortak koş ada ölürse, e ete girer,

dedi. Be de, şöyle ve şöyle yapsa da girer i? dedi . Ci ril, evet! diye evap verdi. 663- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Eğer e i Uhud dağı kadar altı ı olsa, or u içi sakladığı da aşka u altı larda ir iktarı ya ı da ike

üzerimden üç gece geçmesi beni sevindirmezdi. 664- Câbir (R.A.) Hazretleri der ki: Bir savaş seferi de deve yorul uş ve yürüye ez ol uştu. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem deveme birkaç ka çı vuru a, yorgu luğu gitti, çok iyi ir şekilde yürü eğe aşladı. “o ra Hazreti Peyga er a a şöyle uyurdu: Şi di deve i asıl uluyorsu , o u a a satar ısı ? Ben de:

“atarı , ya Resûlallah, dedim. Medine ye vardığı ız za a u deveyi götürdü . Hazreti Peyga eri Mes id-i şerifi kapısı da uldu . Haydi, Mescid e girip iki rekât a az kıldıkta so ra a a gel, buyurdu. Ben de Mescid e girip

a az kıldı ve Hazreti Peyga eri huzuru a verdi . Deve edeli ola ala ağı ı fazlasıyla aldı . “o ra deve i ırakıp giderke e i geri çağırdı ve deve i de a a ağışladı.

“ayılı hadise akı ız 665- Ebû Hureyre ‘.A. a latıyor: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyur uştur ki: Ben bütün müminlere dünya ve ahirette kendi nefislerinden daha yakı ı , çü kü e o ları kurtuluşa davet ederi . Nefisleri ise, o ları kötülüğe çekip götürür. İsterse iz: Peyga er, ü i lere ke di efisleri de daha yakı dır, eali deki âyeti okuyu uz. Bu iti arla ü eti de ha gi mü mi ölüpte al ırakırsa, varisleri ki lerse o u irası ı alsı lar. Eğer öle ir ü i , geriye al ırak ayıp orç yahut yardı a uhtaç çoluk ço uğu u ırakırsa, öle i dul ve yeti leri a a gelsi ler, e o ları veli ve yardı ılarıyı .

sayılı hadise akı ız. 666- Muğire i Şu e de ‘.A. rivayet edil iştir: A aları ıza ve a aları ıza karşı gel eyi, kız ço ukları ızı diri diri gö eyi, hakları öde e eyi ve aşkası ı alı a

el uzat ayı Allah Teâlâ size hara kıl ıştır. Dedi kodu et eyi, lüzu suz sorular sor ayı ve alı ziya et eyi size ekruh sakı alı kıl ıştır. 3

3 Ömer Ziyaeddin Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -404

DAVACILIK BAHSÎ 667- Abdullah bin Mes ud (R.A.) der ki: Kur andan bir ayeti, benim, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem de işittiği şekilde aşka türlü okuya irisi i gördü . Bu ada ı, eli de sı sıkı tutup Hazreti Peyga ere götürdü . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ikimizi de di leyi e ize şöyle uyurdu: Her iki iz de güzel okudu uz. “akı ara ızda ihtilafa düş eyi iz; çü kü sizde önce olanlar ihtilafa düştükleri de

helak oldular. Mütercim: Kur a ı Keri , Hi az halkı ı yedi lehçesi üzere azil ol uştur: Kureyş, Te i , Da e, Ki â e, Kays, Hüzeyl, Be î Esed, Sonra kesintisiz olarak birbirinden (an a e ile yedi i a ı aklettikleri yedi okuyuş Kıraât-ı “e a) mütevatirdir. Yedi i a şu ki selerdir: Nafi, İ i Kesir, E û A r, İ i  ir, Âsi , Ha za, Kisâ î. Bu yedi okuyuşta o okuyuşa kadar, ola kırâetler ki bunlar Ebû Cafer, Halef ve Hallâd kıraetleridir ütevatir değil ise de eşhurdur. Ha efî ezhe i de

Page 125: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

eşhur kırâetle amaz sahih olur. Şaz ola kıraetlerle a az sahih ol az. Şaz ola kıraetler de, Ha efî ezhe i de o kıraati kırâet-i aşere i üzeri de Kıraati aşere de aşka ola okuyuşlardır. Şafii ezhe i de ise, a ak yedi kırâetle kıraet-i seb a ile) yani mütevatir kıraetlerle a az sahih olur. Yedi kıraeti gayri ile aiz değildir. Bir de Kur anı hattı, Hazreti Os a ‘.A. efe di izi i lâsı a aykırı ol a ak şarttır. 668- Ebû Saîd (R.A.) der ki: Bir Müslümanla ir yahudi kavga ettiler: Yahudi, çarşıda al satarken, Mûsâ yı ütü i sa larda üstü kıla Allah hakkı içi , diye ye i edi e Müslüman da, Muha edi ütü ale lerde üstü kıla Allah hakkı içi , diye ye i etti ve ey mel un! diyerek yahudi i suratı a ir şa ar i dirdi. Yahudi, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e giderek Müslümanı şikâyet etti. Hazreti Peygamber: Vura ki ? O u a a çağırı ız, uyurdu. Müslü a çağrılıp huzura geli e, Hazreti Peyga er sordu: Onu sen mi dövdün? Müslü a , evet! dedi ve ke disiyle Yahudi arası da ereya ede hadiseyi a lattı. Hazreti

Peyga er şöyle uyurdu: Peyga erler arası da ter ih yap ayı ız, Kıya et gü ü de kıya eti dehşeti de ütü i sa lar yere

serile eklerdir. Ka ri yarılıp e ö e kalka ak ola e i . Bir de göre eği ki, Mûsâ Aleyhisselâ Arş ı direklerinden ir direğe tutu uş duruyor. Bile iyoru , Mûsâ Aleyhisselâ da ayıla lar arası da ı idi, yoksa Tûr dağı da ola

te ellideki ilk ayıl ası, kıya et aygı lığı yeri e i sayıl ıştı?. Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ir tevazu olarak, peyga erler arası da ir ter ih yap aksızı hepsi e sevgi ve saygı esle esi e, çekiş eye eyda vere ek şekilde araları da üstü lük iddiası da

ulu ul a ası a işaret et işlerdir. Gerçi peyga eri izi diğer peyga erlerde fazla olarak iki vasfı vardır. Bu iki sıfata i a et ek farzdır: Biri i vasıf, ütü peyga erleri e faziletlisidir. İki isi de, ütü peyga erleri so u usu ol asıdır. Böyle i a aya ı i a ı sahih değildir. Bu u la era er diğer peyga erlerde hiç iri i yüksek değerleri e zerre kadar oksa lık getir e ek de i a ı sıhhati de dir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -406

LUKATA Yitik al BAH“İ 669- Ubeyy bin Kâb (R.A.) der ki: Yolda, içi de yüz altı ulu a ir kese uldu . Hemen Hazreti Peygambere giderek durumu bildirdim. Bana şöyle buyurdular: “e o parayı ir yıl ilâ et, sahibini ara). Ben de gittim zaman zaman her tarafa ilân ettim. Sene dolup sahibi

çık ayı a, Hazret! Peyga ere duru u arz etti . Yi e a a: Bir yıl daha o parayı ilan et, buyurdular. Ben de ilân etti ; fakat ir türlü paraya sahip çıka ol adı. Üçü ü defa gidip keyfiyeti Hazreti Peyga er a latı a a a şöyle buyurdular: Altı ları kesesi i, sayısı ı ve kese ağı ı aklı da tut ki, sahibi çıkarsa ve u işaretleri vererek ke di i ta ıtırsa o a

verirsin. Aksi halde onlardan kendin yararlan. Mütercim: Bir ki se yolda ir şey ulur da o u ke disi e al et ek üzere alırsa, gasp olur. Başkası ı alı a haksız yere el at ış olur. Bu halde alı a al telef olsa, ir kasdı ol asa ile o alı öde esi gerekir. Eğer ulu a al, sahibine verilmek üzere alı ırsa, o u sahibi e tesli et ek gerekir. Eğer sahibi ili e iyorsa, u yitik aldır. Yitiği ula ı eli de o al e a ettir. Yitiği ula ki se, adet üzere onu ilân eder, sahibi i araştırır. sahibi çıkı aya kadar eli de u al e a et kalır. Biri çıkar da ke disi e ait olduğu u ispat ederse, alı o a tesli i gerekir. Maliki ve Ha elî ezhe leri e göre, yitik ir alı sahibi gelir de u alı vasıfları ı ta a e açıklarsa, aşka delile lüzu kal aksızı o alı al aya hak kaza ır. Bu hadîs-i şerifi delâleti udur, diyorlar. i a Azam ve imam Şafii

ezhe leri de ise, alın beyyine ile yani hâkim kararı ile ada a ait olduğu sa it ol adıkça, al veril ez. Ancak verile ha er ve işaretler üzeri e ka aat getirilirse, alı iddia sahibine verilmesi caiz ve müstehabdir. Fakat sonradan

aşka irisi çıkar da hâkim kararı ile hak sahibi olduğu u ispatlarsa, yitiği ula ı o alı öde esi gerekir. Daha ö e hâkim kararı ile sahibi e verildikte so ra iki i ir şahıs çıkar da yi e hak sahibi olduğu u ispat ederse, o yitik alın tazmini gerekmez. Şafii âlimleri de İ i Hacer, Fethü l-Barî adlı kita ı da ve Ha efî âlimlerinden sarih Sindi, bu hususta bu hadîs-i şerifin açık ifadesi e akarak Maliki ve Ha eli ezhe leri i ter ih et işler ve isa etli ul uşlardır. Çü kü yitik allarda şahid ulu ası güçtür, de işlerdir. 670- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Baza evi e dö ü e yatağı ı üzeri e düş üş ir hur a ta esi uluyor ve o u ye ek içi ağzı a kaldırırke sadaka zekât hur ası ol ası da korkarak he e ırakıyoru .

Page 126: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mütercim: Bu hadîs-i şerifte , öyle yiye ek addelerde olup pek kıy eti ulu aya şeyleri ilâ edil eksizi alı ıp yiyilebile eği hük ü çık aktadır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -408

)ULÜM BAH“İ 671- Ebû Saîd de ‘.A. rivayet edil iştir: Mü i ler, ehe e i aştıkta so ra da Cehe e ile e et arası daki ir geçitte ekletilerek araları da ola

haksızlıklarda dolayı kısasa ta i tutula aklar, ir irleri de hakları ı ala aklardır. Nihayet te izle ip arı dıkları vakit cennete girmelerine izin verilecektir. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem i a ı kudret eli de ola Allah a yemin ederi ki, o larda her iri, e etteki evi i, dü yadaki evi de daha kolay ula aktır. 672- İ i Ö er den (R.A.) rivayet edil iştir: “akı hiç ki se, aşkası ı hayva ı ı ke disi de izi siz sağ ası . Herha gi iri iz, süt ka ı a yaklaşıl ası ı veya

dola ı kırılarak yiye ekleri i taşı ası ı ister i? Hayva ları ı e eleri de o lara yiye ekleri i depola aktadır. Hiç ki se, ke disi de izi siz ir aşkası ı hava ı ı sağ ası . 673- İ i Ö er de ‘.A. rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri kıya et gü ü de ü i i ke di e yaklaştırır. Koruyu u perdeleri i üzeri e gererek o u örter ve fala gü ahı iliyor usu , fila gü ahı da iliyor usu ? diye sorar, o, da, evet, ey Rabbim! diye cevap verir.

Nihayet o a ütü gü ahları ı ikrar ettirdiği ve o da ke disi i helak olduğu ka ısı a vardığı za a şöyle uyurur: — Be , u gü ahları ı dü yada gizli tuttu , u gü de o ları sa a ağışlıyoru . “o ra ke disi e sevapları ı defteri verilir. Fakat kâfir ve ü afıklara geli e, şahitler i sa , elek, i ve azalar u lar hakkı da şöyle şahidlik ede ekler: — işte ‘a leri e karşı yala söyleye ler u lardır. He de Allah ı la eti öyle zali ler üzeri e olsu ! Mütercim: Bir kimse günah işle iş ulu ursa o u gizli tut ası gerekir. O u açığa vur ası de ek, kıyamet gününde aleyhinde şehadet ede ek şahitleri çoğalt ası; aşkaları a aleyhi de şehadet fırsatı vermesi demektir. 674- İ i Ömer den (R.A.) rivayet edil iştir: Müslüman, Müslümanı di kardeşidir; o a haksızlık et ez ve o u ele ver ez. Ki kardeşi i ihtiya ı ı karşılarsa,

Allah da o u ihtiya ı ı karşılar. Ki , ir Müslümanı tasası ı giderirse Allah da o u kıya et gü ü tasaları da ir tasası ı giderir. Ki de ir Müslümanı ayı ı ı örterse, Allah da kıyamet gününde onun gü ahları ı örter. Mütercim: Bir ki se açık olarak ir hara işle ekte ise o u öğütle o işte alıkoy ak gerekir. Kötülüğü ırak azsa hâkim e

aşvur ak i a eder. Fakat u gü ah işle iş ve it iş ise, o u ört ek daha iyidir. 675- Enes de ‘.A. rivayet edil iştir: Zalim olsu , azlu olsu , di kardeşi e yardı et. ashap dediler ki: Ey Allah ı ‘esulü! Bu a, azlu olduğu içi

yardı edeli , fakat zali ola a asıl yardı ederiz? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Ona zulümden el çektirirsin.

Mütercim: )ali e yardı et ek, elde geldiği kadar o u zulü ve te avüzü ü e gelle ektir. O za a azlu zali i eziyeti de kurtula ağı gi i, zali de gü ah işle ekte kurtul uş olur. Bu duru da he zali e ve he de azlu a yardı edil iş olur. 676- İ i Ö er den (R.A.) rivayet edil iştir: )ulü , kıya et gü ü de (sahibi kara lıklardır. İ â ı ütü ola ları urları ö leri de yürür, eali de ola ayeti

keri e gereği e, kıya et gü ü de o lar ur içi de yürüdükleri za a , i sa hakları a te avüz ede zali ler kara lıklarda o alaya aklardır. 677- Ebû Hureyre de ‘adıyalahu A h rivayet edil iştir: Bir ki seye a usa veya herha gi ir şey akı ı da haksızlık ede varsa Di ar ve Dirhe i geçersiz ol ası da

ö e ugü o da helâllik alsı . Aksi takdirde yaptığı haksızlığı edeli i, sâlih a eli varsa u u la ödeye ek ve eğer seva ları yoksa haksızlık ettiği ada ı ı gü ahları da alı arak ke disi e yükletile ektir. Mütercim:

Page 127: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu hadîs-i şerif, hiç bir günahkâr aşkası ı gü ahı ı çekmez. mealindeki ayeti keri eye aykırıdır, diyerek azı bid atçılar tarafı da itiraz edil işse de, u itiraz yersiz ve atıldır. Çü kü azlu u gü ahı ı zali e yükletil esi hususu, zali i ke di ezası karşılığıdır. “e epsiz olarak aşkası ı gü ahı ı yükle e değildir. 678- Saîd bin Zeyd de ‘.A. rivayet edil iştir: Ki aşkası ı arazi ve arsası da ir parça toprak gas ederse o gas et iş olduğu yer kıya ette yedi kat arza

kadar oy u a halkala ır ve o a aza olur. 679- “ali ‘.A. tarikiyle a ası da rivayet et iştir. Ki aşkası ı arazisi de haksız yere ir parça toprak alırsa, kıya ette gas ettiği toprakla irlikte yedi kat yeri

dibine batar. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte İ a Şafii ve İ a Muha ed Hazretleri akarı gas eselesi i çıkardılar. İ a Azam ve İ a Ebû Yûsuf Hazretleri e göre gas a ak taşı a ilir allarda olur. Arazi ve akar gi i taşı a az allarda gas işi gerçekleş ez; çü kü gas , zorla ele geçirile ir şeyi aşka ir yere taşı ıp kaçırıl ası ile gerçekleşir. Akarda ise u taşı a ve kaçır a düşü üle ediği de gas ı i kâ ı yoktur. Bu lara göre, ir ki se aşkası ı arsa ve arazisi i veya akarı ı gas eder de eli de telef olursa yahut o gas ettiği

alda ir oksa lık eyda a gelirse gas ede i üzeri e taz i ile gerek ez. Çü kü gas , a ak taşı a ilir allarda e kulatta eyda a gelir. Fakat İ a Şafii ve İ a Muha ed e göre gas ede e taz i lazı gelir. O u içi

Mecelle i . addesi, İ a Muha ed i görüşü e göre alı ıştır. Şöyle ki: Gas edile al, eğer akar i sinden ise gâsıp o u değiştir eyerek ve kıy eti i oksa laştır ayarak sahibi e geri ver esi gerekir. Gas ede tarafı da akarı kıy eti e oksa lık gel iş olursa, oksa kıymeti ödemesi icab eder. Meselâ: Bir ki se gas et iş olduğu ir evi ir yeri i yıksa yahut otur ası se e iyle harap olup kıy eti e oksa lık gelsi , oksa iktarı öder. Yi e gasbet iş olduğu evde yaktığı ateşte ev ya ış olsa, esas kıy eti i öder. Gas edile yer arazi olupda, gâsıp, o u üzeri de i a yapar, yahut ağaç dikerse, u ları söküp araziyi geri ver esi ke disi e e redilir. Eğer i a ve ağaçları sökmek araziye zarar veriyorsa, arazi sahibi o i a ve ağaçları sökül üş olarak kıy etleri i öde ek suretiyle o ları da ele geçire ilir. Fakat i a ve ağaçları kıy eti yeri kıy eti de çok olupta eşru ir se ep ile i a edil iş veya dikil işlerse, o za a i a veya ağaçları sahibi yeri kıy eti i vererek araziye sahip olur. Meselâ: Bir kimse

a ası da i tikal ede arsa üzeri e, o arsa ı kıy eti de çok para har ayarak i a yaptıkta so ra iri arsaya hak iddia ederek sahip çıksa, arsa ı kıy eti i vererek arsayı alır. Hak sahibi de arsa ı parası ı alır. Bir ki se aşkası ı arazisini gasbederek ziraat etse, sahibi arazisi i geri alı a ziraatta dolayı eyda a gele oksa lık da gasbedene ödetilir. Bir ki se aşkası ile ortak olarak kulla dığı araziyi, izi al aksızı üstakil olarak ziraat etse, ortağı arazide hissesi i alı a, o ki se i ziraatı ile hissesi e ait yeri eyda a gele oksa ı ı ödettirir, Bir ki se " aşkası ı tarlası ı gas ederek nadas ettikten sonra sahibi tarlayı alı a, gâsı ola ki se adas işi karşılığı da ir ü ret isteye ez. Bir de, bu hadîs-i şerifte , yedi kat yeri altı a kadar, gas edile arazi zali i oy u a halka ve tas a olur, tabirinden şu a a a laşılabilir: Bir ki se ir yeri zahiri e dış hali e sahip olu a, o yeri atı ı a da (iç kıs ı a da sahip olur. Meselâ: Bir ki se ir yere sahip olursa, o yeri üstü e de, altı a da sahip olur. Mülkü ola arsada istediği i ayı yap ak ve dilediği kadar yukarı çık ak ve deri liği e kazarak odru ve ahze yap ak, dilediği kadar deri kuyu kaz ak hakkı vardır. Çü kü herkes ülkü de aşkası a zarar ver e ek şartı ile istediği tasarrufu yapa ilir. 680- Hazreti Aişe de ‘.A. rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri i e çok uğz ettiği kişiler, aşırı dere ede düş a ve dava ı ola lardır.

681- Ümmü Seleme de ‘.A. rivayet edil iştir: Be a ak ir i sa ı . Ba a dava ılar geliyor. Biri iz diğeri de daha ko uşka ola ilir. Be de o u doğru

söylediği i sa arak davada onun lehine hüküm verebiliri . Bu akı da ir Müslümanı hakkı ı hük e ağlayarak her ki e ver işse , uhakkak u hak, ehe e ateşi de ir parçadır. İsteye o u alsı , isteye ıraksı . Cehe e ateşi hiç alı a ilir i?

Mütercim: O halde ir dava ı veya dava ı ı vekili hiç ir za a haksızı haklı yap ak içi çalış a alı, haklıyı hak sahibi yapmak içi çalış alıdır. Böyle hareket edil ezse ateşte gö lek giyil iş de ektir. 682- Ukbe bin Âmir (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine sorduk: - Ya Resûlallah, bizi herhangi bir göreve gönderiyorsunuz. Bir ka ile veya toplu a ko uk ol ak istediği iz za a , u ları ir kıs ı izi müsafirliğe kabul etmiyor. Biz de güçlük ve sıkı tı çekiyoruz. Bu hususta ize e uyurursu uz? Hazreti Peyga er şöyle uyurdu:

Page 128: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Siz bir kabileye müsafir ol ak üzere vardığı ız za a eğer size ir müsafiri ağırla aya yaraşır şekilde davra ırlarsa kabul ediniz, Fakat bunu yapmazlarsa onlardan müsafir hakkı ı alı ız. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi zahiri e akılarak, taşra halkı ı müsafir kabul etmesi vaciptir ve kabul etmedikleri takdirde de onlardan zorla müsafir hakkı ı al ak aizdir, de e ilir. İşte Ha elî ezhe i e göre, sahra halkı ı öyle müsafir kabul etmesi, kendi üzerlerine vaciptir. Köy, kasa a ve şehir halkı a vacip değildir. Çü kü sahrada para ile yiye ek ve içe ek

ul ak zordur. Kasa a ve şehirlerde her za a ulu a ilir. Hanefi, Şafii ve Maliki mezheblerine göre, böyle müsafir kabul etmek vacip değildir, üekked sü ettir. Bu hadîs-i şerifi u şekilde tehdit yollu varit oluşu, taşrada çaresiz kala lar hakkı dadır. Çü kü çaresiz kala ve açlıkta kıvra a ki se i zorla ir şey al ası aizdir; hatta vaciptir. Yahut bu hal İsla ı ilk za a ları da herkes darlık içi de ike idi. Sonra Müslümanlar ge işliğe kavuşu a hadîs-i şerifi hük ü kaldırıldı. Bu hadîs-i şerifi hük ü ü kaldıra , müsafirin ağırla ası ir gü ir ge edir mealindeki hadîs-i şeriftir. Müsafiri ağırla ası da ir iyilik ve ikra a ası ı taşır. İşi vacip ol ası ı gerektir ez. Yahut bu hadîs-i şerif, ir devlet idare isi tarafı da ir toplu a görevli olarak gönderilen heyetler ve e urlar hakkı da varit ol uştur. Çü kü u şekilde gö derilenlerin yiyip içmeleri, ikametleri ve i ek vasıtaları içi gerekli ola şeyler o toplu üzeri e olur. Fakat za a ı ızda ir e ur yolluk ve ika et aaşı ile tayi edil ekte olduğu da o u idare ve geçi i halk üzeri e gerek ez. A ak ihtiyaç ve zaruret duyulursa savaş za a ı da al ve ede ile hiz et et eleri vacip olur. Ay ı zamanda savaşa yardı ı ola ak şeyleri zorla alı ası da caiz olur. İ a Buharî Hazretleri: u hadîs-i şerifi delil olarak getirip, ir ki se i aşkası da ala ağı olur da orçlu onu inkâr ederse ve elde de ir se et veya şahit yoksa, so ra herha gi ir yolla ala aklı, orçlu u alı ı eli e geçirirse ala ağı kadar ola kıs ı ke di e ayır ası ı helâl olduğu u söyle ektedir. A ak or u şahid ve se ed gi i ir delile dayanmaması şarttır. Bir de u ala ak alı ırke herha gi ir fit e ve rezalete se e iyet veril e esi gerekir. Ala ak için delil varsa ahke eye aşvurularak tahsili yapıla ilir. Bu esele Ha efî ezhe i de şöyle: Ala ak altı ise, o iktar altı ı alı ası aizdir. Gü üş ise o iktar gü üşü alı ası aizdir. Ölçeğe ağlı ir al ise, o iktar ölçeği alı ası, tartıya ağlı ise, o iktar ağırlığı alı ası aizdir. Ala ağı i si i si e alı ası aizdir, değişik al alı ası aiz değildir. Şafii ve Maliki mezhebi eri de, ir ala ağı tahsili ahke e ile ü kü ola adığı takdirde, İ a Buhari i içtihadı gi i, ke di ala ağı ı i si i ula adığı za a , o u kıy eti kadar, orçlu u aşka alı da ala ilir. Ala aklı ı u gayeye ulaş ası içi diğer Müslümanları da o ala aklıya yardı ı ol aları aizdir. 683- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Bir ko şu, ko şusu u itişik duvarı a odu sok akta e gelle esi .

Mütercim: Hanefi ve Şafii mezheblerinde bu hadîsi şerifte ola e ir istihbaba hamledilir. Duvar sahibinin izin ve müsaadesi ol aksızı ko şusu u u duvara odu sok ası aiz değildir ve razı ol adığı takdirde de u işi ka ule zorla a az. Fakat Hanbeli mezhebinde ve hadîs âlimlerine göre, duvar sahibi ister razı olsu , ister razı ol ası , ko şu duvara odun sokabilir. Ancak duvar sahibi razı ol adığı za a , ko şu, hâkim e müracaat ederek, duvar sahibi kabule mecbur edilir. 684- Ebû Saîd de ‘.A. rivayet edil iştir: İ sa ları gelip geçtiği yollar üzeri de sakı otur ayı ız. ashap dediler ki: Ya Resûlallah, azı iş ve ihtiyaçları ızı

görüş ek içi öyle yol ke arları da otur aya e ur kalıyoruz. Bu a eva e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdular: Made ki otur ak zoru dası ız; ari yolu hakkı ı veri iz. ashap dediler ki: Ya Resûlallah, yolu hakkı nedir? Buna

şu eva ı verdiler: Yolu hakkı; gözü hara da koru ak, ki seye eziyet et e ek, selâ a karşılık ver ek, iyiliği e ret ek ve

kötülükte alıkoy aktır. Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri asha ı kira ı yol üzeri de otur akta e ettiler. Fakat asha ı ri aları üzeri e yolu hakları gözetil ek şartı ile o lara izi ver işlerdi. 685- Abdullah bin Amr da ‘.A. rivayet edil iştir: Ki alı ı koru ak içi öldürülürse şehitdir. Malı ı , a ı ı ve a usu u koru ası uğru a hırsız veya üte avizler tarafı da öldürüle ki se kıya et

gününde şehitler sı ıfı a katılır.

MÜŞTEREK YEMEK BAH“İ

Page 129: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

686- Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hazreti Aişe nin saadethanelerinde iken, müminlerin annelerinden biri Hazreti Peyga eri zev eleri de “afiyye veya Ü ü “ele e hiz etçisi ile ir ta ak ye ek gö derdi. Hazreti Aişe

kıska çlık duyarak hiz etçi i eli deki ta ağa vurdu. Ta ak düşerek kırıldı. “o ra peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem kırıla ta ağı parçaları ı ve dağıla ye eği topladı. Bu arada isafirlere: Siz yiyiniz! buyurdu. Sonra gelen hiz etçi ile kırıla ta ağı ye ek iti eye kadar ekletti. Ye ek iti e kırıla ta ağı yeri e Hazreti Aişe nin evinden sağla ta ak alıp hiz etçi ile geri gö derdi. Kırık ta ak, Hazreti Aişe i evi de kaldı, Böyle e kır ış olduğu ta ağı Hazreti Aişe ye ödet iş oldu. Yahut her iki ta ak da Hazreti Peyga ere ait olduğu içi öyle yap ıştı. Başka ir rivayete göre, misafirlere: A e ize kıska çlık geldi, a e iz kıska dı. buyurdu. 687- Seleme bin Ekva (R.A.) der ki: Hevazi savaşı da i sa ları azık ve yiye ekleri azaldı. Bu u üzeri e ashap develeri i keserek ihtiyaçları ı gider ek için Hazreti Peygamberden izin istediler. Hazreti Peygamber de birkaç deveni kesil esi e üsaade et işti. Bu şekilde izin alanlar, Hazreti Ömer le karşılaştılar ve o a peyga eri u iz i i a latı a, Hazreti Ö er dediki: Develeri izi kestikte so ra hali iz e ola ak? Yollarda yaya kalırsı ız, helak olursu uz. “o ra Hazreti Ö er, hemen Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a vardı ve şöyle dedi: — Ya Resûlallah, öyle develeri i keserlerse o ları hali e olur? Bu u üzeri e Hazreti Peyga er, o a şöyle buyurdu: Herkese duyur. Ne kadar artık azıkları varsa uraya ya ı a getirsi ler.

Hazreti Ö er u e ri herkese duyurdu. Herkes arta kala yiye eği i getirip ir yaygı üzeri e yığdılar. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ayağa kalkarak erzakı ereketle esi ve çoğal ası içi Allah Teâlâ Hazretlerine dua etti. “o ra ütü asha ı kira , tor a ve kapları ile gelip ev ut erzak yığı ı da al ağa davet edildiler. Hepsi gelip avuç avuç tor a ve kapları ı doldurdular. İhtiyaçları ı karşıla ış ol ası da sevi diler. Böyle açık ir u ize karşısı da Peygamberde Sallallahu Aleyhi ve Sellem hoş ud olarak i eti şükrü ü eda ahiyeti de uyurdular: Şahidlik ederim ki, Allah ta aşka hiç ir ilâh yoktur ve ben de Allah ı peygamberiyim. Mütercim: Velilerde eyda a gele olağa üstü işlere kera et de ilir. Velileri kera eti vardır, hakdır. Velilerde çıka kera etler, velileri uy uş olduğu peyga er içi u ize olur. Veliye nispeti ise keramettir. Çünkü keramet, peyga ere ta ir uyu se e iyle eyda a gel iştir. 688- Ebû Mûsâ da ‘.A. rivayet edil iştir: Gerçekte Eş arîler (Yemenden gelen Ebû Mûsâ El- Eş arî ka ilesi yol uluk ve savaş hali de yiye ekleri tüke i e

yahut Medine de oldukları za a çoluk - ço ukları ı yiye eği azalı ca bütün kabilenin erzak ve yiyeceklerini bir araya getirip bir çuvalda toplarlar. “o ra ir kap ölçek ile eşit olarak o u araları da ölüşürler. O lar e de dir, e de o larda ı . Bu işleri de dolayı ke dileri de e u u .) 689- Rafi bin Hadîc (R.A.) der ki: Hu ey savaşı da dö üşü üzde )ülhuleyfe ye varı a çok a ık ıştık. Ga i et alları da irçok koyu da ele geçiril işti. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem iraz arkada kal ıştı. Arkadaşları ız, Hazreti Peyga eri gelişi e kadar sa ret eyip deve ve koyu larda a ele olarak oğazladılar. Etleri ateşte ve te erelerde pişirirlerke , Hazreti Peyga er era eri dekilerle teşrif ettiler ve: Bu tencerelerde ne var? diye sordular. Biz de: Ya Resûlallah, kar ı ız a ıktı, sa rede edik. Ya ı ızdaki ga i et alları da , deve ve koyu larda ir kıs ı ı kestik, dedik. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di iz, öyle u u a ait ola alı ölü ede ye esi e razı ol ayarak, te erelerdeki eti herkese ölü esi i e retti. “o ra oradaki ütü ga i et alları ı öldü. O aş koyu u ir deveye de k tutarak öl eyi yaptı. Bu arada ir deve ala ildiği e oşa arak kaç aya aşla ıştı. Arkası da koşa lar yetişe ediler ve u larda iri ok atarak deveyi vurdu ve düşürdü. Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Ya a i hayva ları ürküp kaça ları gi i u hayva ları da ürküp kaça ları vardır. Bu hayva larda ha gisi sizi çaresiz ırakırsa o a öyle yapı .

‘afi i i Hadi , şöyle deva etti: Hazreti Peyga ere sordu : Ya Resûlallah, kılıçları ızı savaşta düş a a karşı kulla ırız. Baza ir hayva ı oğazla ası gerektiği za a ya ı ızda kılıçları ızda aşka şey ulu aya ilir. Kılıçları ızla da kesersek kılıçları ız körelir, ozulur. Biz hayva ları keski ir ka ış ile oğazlarsak ol az ı? Ceva e

a a şöyle uyurdular: Ka akıta ha gi alet olursa ve keserke es ele de getirilirse o hayva ı eti de yiyi iz. Fakat diş ve tır ak ile

hayva oğazla az. Bu u se e i i size açıklayayı : Diş, ke iktir. Tır ak ise Ha eşlileri ıçağıdır. Mütercim: Hanefi ve Maliki mezheblerinde bu hadîs-i şerifi zahiri ile a el edilerek hayva ı oğazla ası da es ele getir ek şart olup kasten es ele terk edilirse kesile hayva ı eti ye ez, hara dır. Çü kü u hadîs-i şerifte ye e i helal ol ası iki şarta ağla ıştır. Biri isi: hayva ı ka ı ı akıt ak, ikincisi de hayvan kesilirken Allah ı adı ı a ak;

Page 130: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

es ele çek ek. Bu iki şart ulu adığı za a hayva ı eti i ye ek hara dır. Fakat u utularak es ele terk edil iş olursa eti yenir. Şafii mezhebinde ise hayvan kesiminde es ele getir ek şart değil, sü ettir. Bu hadîs-i şerifte besmele getirilmesinin iste esi, oğazlarke uhakkak es ele getiri iz a ası da ol ayıp hayva eti de yerke es ele çeki iz a la ı dadır. Bu görüşü kuvvetle dire sahih hadîs-i şerifler bu hususu açıklığa kavuştur uşlardır. Bu a dair ayeti keri eler de öyle e tevil edile ilir. Bu ko uya dair ge iş açıkla a . hadîs-i şerif ü ase etiyle geç işti. Oraya

akıla ilir. Bir de hadîs-i şerifi iki i kıs ı da ola diş ve tır akla hayva oğazla a ı aiz ol adığı hususu var. Şafii mezhebinde ifade i zahiri ile a el edilerek utlak surette diş ve tır akla hayva oğazla a az, de ektedir. Bu larla kesile hayva ye ez. Çü kü diş, ke ik ve tır akla hayva ı ta a e kesi işi gerçekleşe ediği ihetle, adeta hayva oğul ak duru u a düş üş olur. Ha efî ezhe i de de, i sa veya hayva ı üzeri deki diş ve tır ak ile hayva oğazla az, aiz değildir. Fakat i sa da veya hayva da ayrıl ış ola diş ve tır ak ile hayva ı oğazla ası aizdir. Bu larla kesile hayva , ye ir. Bu hadîs-i şerif, i sa veya hayva da ayrıl a ış ola diş ve tır ak hakkı dadır, diye yoru la ışlardır. Diş ile ısırarak veya tır akla tır alayarak ir hayva ı kes ek aiz değildir. 690- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Her ki , üşterek köledeki hissesi i azad ederse, ke di alı da o köle i ta a ı ı azat et elidir. Eğer köleyi

ta a e azad ede ile ek kadar alı yoksa, köleye adila e kıy et içilerek, değeri uka ili de güç işlere koşul a ak şartıyla çalıştırılır. Mütercim: Köleye ortak olanlardan kendi hissesi i ilk azad ede i , geri kala hisseleri kıy eti i alı da diğer hissedarlara ödeyerek köleyi azad et esi i a eder. Bu kıy eti ödeye ek alı yoksa, köle işte ve sa atta çalıştırılarak ortakları hisseleri ödenir. imam Azam Hazretleri, bu hadîs-i şerifi zahiri ile a el ederek, öyle ir kıs ı azad edilen kölenin, kendi gayret ve çalış ası ile diğer ortakları hisseleri i öde esi gerekir, de iştir. İ a Muha ed, i a E û Yusuf ve diğer müçtehit âli lere göre, u köle, çalışıp edeli i öde ek zoru da değildir. Hissesi i azad edip öyle diğer ortakla rahatsız ede ki se i , edeli ta a ı ı öde esi lazı gelir. Çü kü u hadîsi şerifte geçe köle i çalıştırıl ası sözü, azı râvilerin (hadîsi nakledenlerin) ilavesidir, dediler. Diğer raviler u sözü nâklet e işlerdir. Bir de imam Müslim in bir hadîs-i vardır, şöyle: Hazreti Peygâ eri devri de ir ki se ölürke hastalık hali de altı ta e kölesi i azad etti. Ölü ü de so ra varisleri u a razı ol adıkları da ve ölü ü u larda aşka alı da

ulu adığı dan Hazreti Peygamber, vasiyeti a ak alı üçte iri de geçerli kıl ış ve köleler arası da kur a çekil işti. Adı geçe altı kölelerde (üçte bir olarak) ancak ikisi azad edildi. Kur a isa et et eye diğer dördü varislere teslim edildi. Bu duru da eğer köleleri çalış ası i a etseydi, söz ko usu altı kölede her iri i üçte iri azad edil iş sayılarak

ütü ü azad edil iş hük ü de ola aktı ve değerleri i üçte ikisi i de çalışarak öde eleri emredilmesi gerekirdi. O halde önce hissesini azad eden kimseye malı olsu veya ol ası , diğer ortakları üra aat edip hakları ı iste eleri gerekir. 691- Nu a ir Beşir de ‘.A. rivayet edil iştir: Allah ı sı ırları ö ü de dura la u sı ırları aşa ı isali, ir ge i üzeri de güverte ve a ar ölü leri i paylaş ak

için) kur a çeke ir gru a e zer. Bir kıs ı a ge i i güverte ölü ü, ir kıs ı a da a ar ölü ü çık ıştır. Ge i i a ar ölü ü de ola lar, suya ihtiyaç duydukları za a üstleri dekileri ya ları dan geçerlerdi. Bunlar, kendi bölümümüzde bir delik açsak da üstü üzdekileri rahatsız et esek, diye ko uştular. Eğer üstekiler, u ları ke di istekleri e ırakırlarsa hepsi irde oğulurlar. Şayet o lara e gel olurlarsa ke dileri kurtulurlar ve hepsi de kurtulur. Mütercim: Bir illeti isya kârları ı ala ildiği e ırakıp, e yaparlarsa yapsı lar, de e ek olursa he isya kârları, he de iyi ki seler irde helake ve aza a hak kaza ırlar. Fakat öyle kötülüğe aş vura lar, yetkili ki seler tarafı da kötülükleri de alıko ur ve ter iye edilirlerse, he o lar ve he de toplu helâkta ve gele ek elalarda koru uş olur. Esas olarak herkes, ülkü de ve ke di hissesi de dilediği gi i kulla a hakkı a sahiptir. Fakat aşkası ı hakkı ile ilgili duru olursa veya aşkaları a zarar getire ek ir tasarruf olursa, mülk sahibi böyle bir tasarrufta bulunmaktan alıko ur. Meselâ, üst katı iri i ve alt katı aşkası ı ola ir i ada üst kata sahip ola ı tava ve çatı hakkı var, alt kattaki i de ta a hakkı var. Bu aliklerde hiç irisi, diğeri e zarar vere ek şekilde u hakları da tasarrufta ulu a azlar. Çatı sahibi alt kata zarar vere ek şekilde çatıyı oza az, alt kattaki de üst kata zarar vere ek şekilde te elde değişiklik yapa az. İşte u hadîs-i şerifte u fıkıh eselesi çıkarıl ıştır.

Page 131: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bir de Kur an ı eşru olduğu u hadîs-i şerifte alı arak ayrılığa düşüle işlerde veya azı e faat ölüş eleri de ortaklar arası da kur a çekilir. Bunda âlimleri ittifakı vardır. 692- A dullah i Hişa ‘.A. der ki: Henüz küçüktüm. Annem (Hu eyd kızı beni Zeyneb Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna götürdü ve dedi ki: Ya ‘eslûlallah, u oğlu da İsla a ağlı kal ak ve itaat et ek üzere iat al, o da söz al. Hazreti Peygamber anneme cevap olarak şöyle uyurdu: O daha küçüktür. “o ra aşı ı okşadı ve o a Abdullah a) dua etti. A dullah i Hişa ti aret içi çarşı ve pazara çıktığı ve azı şeyler satı al ak istediği za a İ i Ö er ile İ i Zeyd,

Abdullah a karşı çıkarlar ve o a derlerdi ki, e olur, satı ala ağı ti aret alı a izi de ortak et; çü kü Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem sa a ereket duası da ulu uştur. A dullah da u ları o alda ti aret ortağı yapardı. Bazan olurdu ki, ticaret kârı da her iri e ir deve yüklü (yükü ???) isa et ederdi ve erzakı evleri e gö derirlerdi. Bu şekilde ortak ti aret yaparlardı. Ha efi ezhe i de ve âlimleri çoğu a göre ortaklık her al ve ülkte yapıla ilir. Mallar değişik i slerde ola ilir. Biri i uğdayı, diğeri i arpası olursa, ikisi i irleştirip ortaklık yap ak aizdir. Fakat İ a Şafii Hazretleri e göre ortaklık ir i ste yapıla ilir. Ci sler değişirse, iki ortakta her iri alı ı yarısı ı diğeri e karşılıklı olarak satar, yahut pazarlık ederek para ile satar. Böyle yapıl akla ri ada sakı ıl ış olur. Meselâ: Ortaklarda iri i uğdayı ı diğeri i arpası a karıştırarak ortaklık yapılırsa u da ri a eyda a gelir, de işlerdir. İ a Aza a göre ortaklık iki kıs a ayrılır: Biri ülk ortaklığıdır. İki kişi i , alları ı ir yerde toplayıp karıştır alarıyla yapıla ortaklıktır. Bu al, araları da ortak olur. İki i ortaklık, akîd sözleş e ortaklığıdır. Bu, ortaklar arası da i a ve ka ul ile gerçekleşir. Bu iki kısı da aşka ir de İ âhe ortaklığı vardır, ki ki se i ülkü ol aya şeylerde faydala ak içi ortaklık kurul asıdır. Bu da su gi i u u a ait ola şeylerde olur. Mülk sahibi ke di ülkü de istediği gi i asıl tasarrufta ulu uyorsa, ortaklar da ortak oldukları alda öyle e tasarrufta yetkilidirler. Bu u daha ge iş izahatı fıkıh kitapları da vardır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -424

REHÎN BAH“İ 693- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: ‘ehi ola ir hayva a afakası karşılığı da i ilir; sağılır ir hayva ise afakası uka ili de sağılır. Hayva ı afakası alafı i e e ve sütü ü içene aittir.

Mütercim: Şafii mezhebinde bu hadîs-i şerifi zahiri ile a el edilerek de ilir ki: Bir ki seye rehi olarak ırakıla (merhun) hayva ı sütü, mürtehi e rehi i ka ul ede ki seye aittir. Alafı ve diğer asrafları da o a aittir. A ak u hayvan hasta olur da ilâç ve tedavi ücreti gerekirse, bu masraflar rehini veren kimseye (râhine) aittir. Hanefî, Maliki ve Hanbeli mezheblerinde ise, bu hadîs-i şerifi hük ü diğer akillerle kaldırıl ıştır. Yahut bunun

a ası, ürtehînin rehi ala ı hayva a i esi ve sütü ü al ası gi i faydala alar ve hayva ı yiye eği i te i gi i har a alar râhi i asıl al sahibi i iz i ile ürtehi e ait olur. Çü kü ürtehi i rehi ırakıla hayva da hiç

ir şekilde faydala a hakkı yoktur. A ak ürtehi , râhi de ala ağı ı ele geçiri eye kadar u hayva ı ya ı da eklet e hakkı vardır.

Şafii âlimleri ise, öyle açık ir şekilde varit ola hadîsi ir takı ihti allerle ve kıyaslarla hükü süz ırakıl ası aiz ola az ve u hadîsi hük ü ü kaldırıl ası içi açık bir delil de isteriz diyorlar. Böylece bu hadîs-i şerifi zahiri ile a el ederek er i ola rehi ırakıla hayva ı i il esi ve sütü ü alı ası gi i e faatlerle yi e erhu ola bir evin içinde oturma suretiyle ondan faydalanma mürtehine ait olmakla era er u ları akı asrafları ı da

ürtehi e ait olduğu a hükü ver işlerdir. Ha efî ezhe i de ise, tahsil edil esi ü kü ola ir hak karşılığı da ir alı hapset ek rehi dir. Bu ala erhu de diği gi i, rehi de de ilir. ‘âhi , rehi vere ki sedir. Mürtehin de,

rehi i ka ul ede ada dır, ‘ahi ve ürtehi i i a ve ka ulü ile rehi ağla tısı eyda a gelir. Fakat rehi al ele geç edikçe akid lazı ve ta a olmaz. Bunun için râhin, teslimden önce rehin vermekten dönebilir. Mürtehin de bizzat ke disi rehi alı uhafaza eder, yahut ailesi, ortağı ve hiz etçisi gi i güve ilir ki selere uhafaza ettirir. Yer kirası ve ekçi parası gi i rehi alı koru ası içi ola har a alar ürtehi e aittir. Yi e Ha efî ezhe i de, rehi ırakıla al hayva ise o u alafı ve ço a ü reti, eğer akar ise ta iri, sula dırıl ası, otları ı ayıkla ası, su yolları ı te izle esi, akarı ıslahı yolu daki asraflar râhi e aittir. ‘âhi ve ürtehi de her iri, diğeri e ait ola asrafı ke di yaparsa, u ir ağış sayılır, diğeri de yaptığı asrafı isteye ez.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -426

KÖLE A)AD ETMEK BAH“İ 694- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir:

Page 132: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Her kim, Müslüman olan bir kölesini azad ederse, Allah Teâlâ Hazretleri, o azad edile köle i her ir azası karşılığı da, azad eden ki se i ir azası ı ehe e de azad eder. Mütercim: Şu muhakkak ki azad edenin, mü i ve uvahhid ol ası şarttır. Azad edile köle i de azaları ı ta a ı azad edil iş ola ağı içi , azad ede i de ütü vü udu ehe e de azad edil iş olur. 695- Ebû Zer El-Gıfarî (R.A.) der ki: Ben, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine sordum: Ya Resûlallah, amellerin hangisi daha faziletlidir? Ba a şu eva ı verdiler: Allah Teâlâ Hazretlerine iman ve Allah yolunda cihad etmektir. Yine sordum: Azad edilecek kölelerin en faziletlisi

hangisidir? Buyurdular ki: Köleleri e pahalısı ve sahibi e e çok eğe ile ve değerli ola ıdır. Ben yine sordum: Ya Resûlallah, böyle köleyi

azad et eğe gü ü yoksa e yapayı ? Cevap verdiler: Bir zanaatkâra yardı edersi yahut za aat il eye lere za aat işi yaparsı .

Ya Resûlallah! dedi , öyle za aat gi i ir iş eli de gel ezse e yapayı ? Buyurdular: İnsa lara kötülük doku dur azsı ki, u da ke di e verdiği sadakadır.

696- İ i Ömer den (R.A.) rivayet edil iştir: Ki ortak olduğu ir köledeki hissesi i satar da eli de köle i kıy eti i karşılaya ak kadar alı ulu ursa, köle adalet

üzere kıy etle dirilerek diğer ortakları a hisseleri i verir. Köle de azad olur. Ancak köleyi azad ede ek kadar alı yoksa o za a kölede azad et iş olduğu iktar azad olur. Mütercim: Bu hadîs-i şerifle ilgili hükü ler sayıda geç iştir. 697- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri, ümmetimin kalpleri de geçe vesvese ve kuru tuları, yap adığı yahut ko uş adığı

müddetçe ağışla ıştır. Mütercim: Bu ü eti u utarak veya hata yolu ile işle iş olduğu işler, Hazreti Peyga ere ü et ol a şerefi e i ae

ağışla ıştır. Fakat i sa ı kal i de gelip geçe kuru tular deva lı olarak kalpte beslenir ve üzerinde durulursa, u larda dolayı soru luluk gerekir. Meselâ: Bir yıl so ra di de çıka ağı ı veya fırsat ulursa İsla ı terk ede eği i

kalbinden geçiren kimse, o anda dinden çık ış olur. E âir Kasîdesi de u husus şöyle ifade ediliyor: Bir müddet sonra di de çık ayı iyeti e koya ki se, he e di de soyul uş olur. Fakat kölesi i azad etti veya zev esi i oşadı diye kal i de iyet et iş olsa, bu niyetlerini dili ile ifade et edikçe azad veya oşa a işi gerçekleş ez. imam Malik Hazretleri i ir sözü e göre, öyle yal ız iyet et ekle azad ve talak işi eyda a gelir; fakat zihar sırf ir niyetle meyda a gel ediği de âlimleri ittifakı olduğu gi i, ir ki se a azda; irtakı lüzumsuz şeyleri düşü erek

a azı ı u kuru tularla kılarsa, o a azı iade edil esi gerek ez. Hâlbuki u kuru tular a azda söyle iş olsa, o a az atıl sayılır; çü kü a azda ko uş ak hara dır.

Hazreti Ömer in Na azda e i zih i orduyu hazırla akla eşgul olur uyur ası da , kuru tularla a azı ozul aya ağı a laşılıyor. Bu u içi Maliki ezhe i e ağlı ola azı âlimler de, yal ız iyet et ekle azad ve oşa a

işleri i , gerçekleş eye eği i ka ul et işlerdir. 698- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Ebû Hureyre Hazretleri, kölesi ile era er e leketi de çıkıp her ikisi İsla ı kabul etmek için Medine ye gelirlerken köle yolda kaybolur. Ebû Hureyre Medine ye vararak İsla ı kabul eder. Ebû Hureyre, Hazreti Peygamberin huzurunda bulunurken kay ola kölesi çıkagelir. Köle gelir gel ez Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir u ize olarak şöyle buyurur: Ya Ebâ Hureyre, işte köle sa a geldi. Ebû Hureyre de:

— Be de o u artık hür olduğu a sizi şahit tutuyoru , der. 699- Ebû Hureyre den ‘.A. rivayet edil iştir: Te i ka ilesi hakkı da Peyga er Sallallahu. Aleyhi ve Sellem Hazretleri de işittiği üç şeyde ötürü o kabileyi severim. Buyurdular ki: 1 — Decal a karşı ü eti i e sert ola ları o lardır. 2 — Bu gelen sadaka ve zekâtlar, bizim cemaatimiz (Temim kabilesin) dendir. 3 — Ya Aişe, se o Te i ka ilesi de ola Cariyeyi azad et; çü kü Hazreti İs ail peyga eri soyu da dır. Mütercim:

Page 133: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Hazreti Aişe daha ö e, İs ail Aleyhisselâ soyu da iri i azad ede eği , diye adak yap ıştı. O u içi Hazreti Peyga er Te i ka ilesi de ola o ariyeyi azad et eyi Hazreti Aişe ye emrederken bu kabilenin İs ail Aleyhisselâm i soyu da olduğu a işaret et işti. Çü kü Te i Oğulları ka ilesi, soy yö ü de Mudar oğlu İlyas da Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di izle irleşir. “avaş so u esir edile ler ha gi ya a ı illette olurlarsa olsu lar, köleleştirile ile ekleri gi i, azad edil eleri de aizdir; fakat azad edil eleri daha faziletlidir. 700- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Herhangi biriniz, kölesine: Rabbine (sahibine) yemek ver, rab i e a dest aldır, ra i e su ver, diye hita et esi . Köle

efe disi e: Efe di , evlâ desi . A a hiç iri iz: Köle ve ariye , de esi ; yiğidi , ha arat kızı ve oğlu , diye hitab etsin. (Köle, efendisine Rab tabirini ve efendi de kölesine Abd ta iri i kulla ası . Mütercim: Bir ki se i , efe disi hakkı da Rab sözü ü kulla ası Yûsuf sûresi de: Doğrusu o ada , e i ‘a i dir = efendimdir. eali deki . ayeti keri ede kulla ıl ıştır. Fakat ir se ep yokke köle i efe disi e dai a, Rabbim dir yahut efendinin kölesine, “e i ‘a i olduğu içi şu ve u hiz etlerde ulu şekli de hita

et eleri hara değil ise de te zih yollu ekruhtur. Çünkü Rab sözü, sahip a ası a da gelir. Allah korusu , ‘a keli esi i, a ud a ası da yahut ibadete müstehak a ası da ir ki se içi kulla ak küfürdür. Bizi dili izde köle ve hiz etçilere hita içi ir efe di i , oğlu , kızı sözleri i kulla ası en uygun bir ifadedir. Bununla beraber, bir kimse kölesine veya cariyesine: Bu e i oğlu dur, yahut u e i kızı dır, diye söz söyle iş olursa bunlar hemen azad olurlar. imam Azam mezhebinde köle ve cariye efe disi de yaş akı ı da daha üyük bile olsalar yi e: Bu e i oğlu dur veya kızı dır, diye hükü verilirse, he e azad olurlar. İki i a a göre İ a Muha ed ve İ a E û Yûsuf a göre , u lar yaşça efe dileri de daha küçük iseler, azad olurlar; büyükseler azad ol azlar. Fakat sırf çağır ak aksadı ile u lara: oğlu , kızı de ilirse, ittifakla azad ol azlar. Çü kü çağır akta ir hükü yoktur. Yi e öyle e, kızı şöyle yap, oğlu öyle yap de ek de çağır ak gi idir. Bu u la era er kız, şöyle yap, oğla öyle kızı ve oğlu de ekte daha güzeldir. Köle ve ariyeleri ise, efe dileri e karşı: Efendimiz, veli – i i eti iz ta irleri i kulla aları uygu düşer. 701- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: “izde iri ize hiz etçisi ye eği i getirdiği za a , hiz etçisi i era eri de sofraya oturtmayacaksa, ona bir veya iki

lok a yahut ir veya iki tadı lık ye ek versi ; çü kü o hiz etçi ye eği hazırla a zah eti i çek iştir. Mütercim: Gerçekten efendilerin hizmetçileriyle yemek yemeleri, azı köy ve taşra ağaları da uygula akta ise de, şehirlerde ve büyük ko aklarda, özellikle İsta ul da hiz etçiler ayrı olarak ye eği geri kala ı ı yerler. Bu Hadîs-i şerifi gereği üzere, hiz etçileri efe dileri ile irlikte ye ek ye eleri de herha gi ir sakı a yoktur. Bu tür hareket efendilerin kıy et ve şerefleri e ir oksa lık getir eye eği ihetle üsteha dır. Bir de beldenin mevcut örf ve adetine uyularak hizmetçilere ir iktar o ye ekte veril eyip ayrı a; ye eleri de de ir gü ah yoktur. )ira hadîs-i şerifteki e ir işi müstehab olduğu a yoru la ıştır. 702- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Sizden biriniz döğüştüğü dövüştüğü za a yüze vur akta kaçı sı (Bir kimse lüzum halinde hizmetçisine, kölesine

veya aşkası a tokat veya yu ruk at ak yahut aşka ir şey ile vur ak isteyi e o u yüzü e vur ası . Yahut dayak ezası a çarpıla ki se i yüzü e vurul ası ; çü kü yüz, i sa ı e şerefli azasıdır. Bir de Âdem Aleyhisselâm o

si ada yaratıl ıştır, si aya hür et gerekir. 8 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -432

MÜKATEB “Ö)LEŞMELİ KÖLE BAH“İ

703- Hazreti Aişe (R.A.)a der ki: Efe disi tarafı da kita ete ağla a efe disi e uayye ir para öde ek şartı ile azad ol ayı ka ulle e ir ariye, Hazreti Aişe ye gelerek o da kita et edeli ola para ı efe disi e öde esi hususu da yardı istedi. Berîre adı daki u ariye, he üz efe disi e kita et edeli de ir şey öde e işti. Hazreti Aişe, Berîre ye dedi ki: — Git, efe di e üra aat et de, dilerse se de iste e kita et edeli i topta o a ödeyeyi ve se i de Allah rızası için hemen azad edeyim. Ancak sen onun azadlısı değil, e i azadlı ol uş olursu . “e i le ilgili velayet (miras) hakları a a ait olur. Bu şartla ka ul ederse, o u parası ı vereyi . Sonra Berîre gidip u duru u efe disi e a latı a, Hazreti Aişe nin teklifi kabul edilmedi ve, Hazreti Aişe, velayet hakkı ize kal ak şartı ile Allah rızası içi se i edeli i öderse ödesi , de ildi. Berîre dö erek Hazreti Aişe ye al ış olduğu eva ı söyledi, Hazreti Aişe de u eseleyi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e arz edince, Hazreti Peyga er, şöyle uyurdu:

Page 134: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Sen onu (Berîre adı daki ariyeyi satı al ve so ra azad et. Velayet hakkı a ak azad ede e aittir. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem asha a hita e şöyle uyurdu: Bazı ki seleri düşü esi edir ki, o lar alış verişte Allah ı , kita ı da ol aya ir takı şartlar koşuyorlar. Allah ı

kita ı da ol aya ir şartı koşa ki se içi u şart geçerli değildir; yüz defa şart koşsa ile... Geçerli ve ute er ola şart, Allah ı şartıdır. Mütercim: İ a Ah ed i Ha el, u hadîs-i şerifi zahiri ile a el ederek, ükâte ola köle i ke di rızası ile satıl ası aizdir, diyor. İsterse u ükâte köle kita et sözleş e edeli i öde ekte a iz olsu , isterse ol ası ; çü kü u Berîre hadîsinde, Berîre nîn acziyeti e dair herha gi ir işaret ve açıklık yoktur. Fakat İ a Aza , İ a Şafii ve azı Maliki âlimlerine göre, mükâtab olan bir köle, kitabet bedelini ödemekten aciz kal adıkça satıl ası aiz değildir. Bu Berîre hadîs-i de, Berîre he ke di gü ü, he de za aat yö ü de çaresiz kal ış ki, Hazreti Aişe ye üra aat et işti. A ak İ a Şafii ye göre, Mükâteb olan köle ile onun efendisi i üşterek rızaları olursa köle ve ariyeleri satışa aizdir. Bu Berîre hadîsi de de ihayet hükü , her iki tarafı rızalarıyle gerçekleşip Hazreti Aişe ye satıl ıştır. Hazreti Aişe de Allah rızası içi o ariyeyi azad et iştir. Velayeti de a ak azad ede e ait olduğu Hazreti Peyga er tarafı da eya edildiği de Berîre nin sahi leri de u a razı oldular. Bir de Şafii ezhe i de kita et edeli i e az iki taksitle ol ası lazı dır. Bir taksitle veya peşi olursa, aiz değildir; çünkü böyle olmayan köleye mükâteb denmez. Fıkıh kitapları da o a me zun = alış – verişe yetkili adı verilir. )ira kitabet, azad olmak için köle üzerine konan bir nevi haraç takdiri gibidir. Hanefi ve Maliki mezheblerinde, gerek peşi ve gerekse ir taksitle kita et edeli i öde esi aizdir. Ayrı a velayet, azad ede i hakkıdır sözünden, bir kimsenin İsla ı ka ul ederek hidayet ul ası a vasıta ola ı , o a veli ol ası

a ası çık az. Aslı da köle ve ariyeleri azad edil esi ir kaç şekilde olur: 1- Hazreti Aişe tarafı da Berîre nin azad edildiği gi i, “ırf Allah rızası içi azad et ek. 2- Efendinin köle veya cariyesi e: Şu kadar para a a öderse azadsı , diyerek azad et ek ki, u a laş aya ükâte e veya kitabet denir. “özleş eyi kabullenen köleye de ükâte de ilir. Azad ede efe diye de Mükâti adı verilir. Azad edile kadı ise o a ükâte e ve azad ede kadı a da ükâti e de ir. Mükâte ola köle edeli i ta a e öde ez de az ir iktar kalırsa yi e köledir. Fakat kararlaştırıla iktarı ta a ı ı ödeyi e hür olur. 3- Köle veya ariye i azadı ı , efe dileri i ölü ü e ağla ası. Bir ki se vasiyyet ederek ölü ü de so ra falan köle veya cariyem hürdür, demek suretiyle olur. Bu kimsenin ölmesiyle o köle veya cariye azad olur. Fakat kölenin bedeli, öle i alı ı üçte ir kıy eti de fazla ol a ası gerekir. A ak varisler razı olurlarsa fazla da olsa aizdir. Ölü ü vasıyyeti a ak alı ı üçte iri de geçerlidir. Eğer u üde er kölede aşka alı yoksa, o kölenin kıy eti de üçte ir i dirilir. Ve gerisi i köle çalışarak varislere öder. 4- Bir ariyede ço uk doğarsa o ariye Ü ü l-veled ço uk a ası olur. Böyle ir ariye i tekrar satıl ası aiz değildir. Fakat hiz ette kulla ıl ası veya ükâte e kılı ası aizdir. “o ra u ço uklu ariye i efe disi doğ uş ola ço uğu a ası ölü e, u ariye ke diliği de azad olur. Diğer varisleri u u üzeri de hiç ir hakları ol az.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -434

HİBE BAH“İ 704- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Ey İsla kadı ları! “akı ko şu kadı , ko şu kadı ı hediyesi i küçü se esi , ir koyu paçası olsa ile...

705- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Bir hayva ı kolu a veya paçası a davet edil iş olsa i a et ederi . Ba a ir hayva kolu veya paçası hediye edilse kabul ederim. Hi e ve hediye edile şey, az veya çok ne ise kabul edilmeli, demektir.) 706- Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e dışarda ir yiye ek veya aşka ir şey getirildiği za a , o u hediye veya sadaka olup ol adığı ı: Hediyemidir yoksa sadaka ıdır? diye sorarlardı. “adaka olduğu söyle irse: Siz yiyiniz uyururdu ve ke disi o da ye ezdi. Hediye olduğu söylenirse, ashap ile birlikte mübarek elini uzatarak yerlerdi. Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize ve onun aile ferdlerine hatta ailesine ait köle ve cariyelere ve azadlıları a da i sa ları sadaka ve zekâtları hara dır. Bu u tafsilâtı zekat ahsi de geç iştir. )ekât ve sadaka alı kiridir.) 707- Enes (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di izi ö ü e ir defa piş iş et getirildi ve : Ya Resûlallah! denildi, bu et, Hazreti Aişe i azadlısı Berîre ye sadaka olarak verile ette dir. Hazreti Peyga er şöyle uyurdular:

Page 135: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu et Berîre için sadaka, bizim için ise hediyedir. (Berîre nin bize bir hediyesidir.) Sonra ondan yediler. Mütercim: Berîre, Hazreti Aişe i azadlısı ise de, Peyga eri pak zev eleri i köle ve ariyeleri u sadaka hususu da, Âl-i Muhammed den sayıl adıkları da u lara sadaka aizdir. “adaka hara ola Al-i Muha ed ise, İ a Aza Hazretleri e göre yal ız Haşi î lerdir. Ali, Abbas, Cafer, Akil, Haris bin Abdülmuttalib ((R.A.)üm) Hazretlerinin sülâleleri ile o ları azadlılarıdır. )ayıf ir görüşe göre de hara ola yal ız zekâttır. Nafile ka ili de ola sadaka ise aizdir. 708- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i zev eleri iki kıs a ayrıl ışlardı. Bir kıs ı Hazreti Aişe tarafı ki, Hafsa, “afiyye ve Sevde idiler. Diğer kıs ı da, Ü ü “ele e tarafı ki, )ey e (binti çahş Mey û e, Ü ü Ha i e ve Cüveyriye idiler. Bütün Müslümanlar, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i e sevgilisi Hazreti Aişe olduğu u bildiklerinden, hediye gönderecekleri za a Hazreti Aişe i ö eti i eklerler ve Hazreti Peyga er Aişe nin evinde iken çok hediye gönderirlerdi. Bu hal ise, Üm ü “ele e taraftarı ola diğer pâk zevcelere güç geliyordu. Bunun üzerine Ümmü Seleme hazretlerine dediler ki, hediyelerin yal ız Hazreti Aişe nin evine gelmeyip Hazreti Peygamber kimin evi de ise ayırı yap aksızı oraya gö derilmeleri yolunda bütün Müslümanlara bilgi verilmesi için Hazreti Peyga ere dilekte ulu . O ları u istekleri i Ü ü “ele e Hazretleri Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e arz edi e, evet veya hayır diye ir cevap ver ediler. Böyle e her ö eti de Ü ü “ele e eseleyi ayrı ayrı gü lerde ol ak üzere üç defa peyga ere arzetti. Üçü ü defada Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu. “akı Aişe hakkı da e i üz eyi ; çü kü zev eleri de hiç ir kadı ı yatağı da ike a a vahiy gel e iştir; a cak

Aişe nin yatağı da ike gel iştir. “o ra Ü ü “ele e tarafta ola pâk zev eler, u hususta yardı ı ol ak içi Hazreti Fatı a (R.A.) ya müracaat ettiler ve onu vasıta kıldılar. Hazreti Fatı a da a ası a gidip: Ya Resûlallah, zevceleriniz, Ebû Bekir i kızı a karşı sizde adalet ve eşitlik isterler, dedi. Bu a cevap olarak Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Ey Kız ağızı , e i sevdiği i sev ez misin? O da, evet, severim, dedi.

Sonra Hazreti Fatı a, Hazreti Peyga eri pâk zev eleri e giderek aldığı eva ı a lattı. Yi e u zev eler Fatı a ı tekrar Hazreti Peygambere bu mesele için gitmesini istedilerse de, Hazreti Fatı a u da kaçı dı. “o ra u zev eler içlerinden Zeyneb i gö derdiler. Hazreti )ey e ko uş ası da iraz öfke ve şiddet gösterdi: — Ya Resûlallah! pâk zevceleriniz, Ebû Bekir i kızı a karşı Allah rızası içi adalet ve eşitlik isteği de ısrar ediyorlar, dedi. Hazreti Peyga eri huzuru da otur uş ulu a Hazreti Aişe ye karşı da ir takı öfkeli ve uygu suz sözler söyle eğe aşladı. Hazreti Aişe de o u sözleri i evapla dırarak onu susturdu. Sonra Hazreti Peygamber Hazreti Aişe ye dair Hz. Zeyneb e şöyle uyurdu: Ey Zeyneb, bu Ebû Bekir i kızıdır!

Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri gülü seyerek söz söyle e akı ı da )ey e ile Aişe nin hangisi üstün gelecek diye beklerken Hazreti Zeyneb i Aişe i sustur ası üzeri e: -Ey Zeyneb, se Aişe i hakkında gelemezsin; çünkü o, Ebû Bekir i kızıdır. buyurdular. Nitekim Ebû Bekir; bütün ara ları soy ve sülâlesi i ildiği gi i, kızı da öyle e ilirdi. O u içi ese yarış ası da da üstü gel esi ta iî idi. Hediye hususuna gelince: Herkes istediği eve hediye gö der esinde serbesttir. Peygamberimizin bütün Müslümanlara duyurarak diğer evleri e de hediye gö deri iz şekli de istekte ulu ası güzel ahlâka aykırı düşe eği de adalet ve eşitlikle u esele i ilgisi yoktur. Bir de kalp sevgisi akı ı da eşitlik i sa ı eli de değildir Bu da dolayı Hazreti Peyga er azurdur. Bu u la

era er Hazreti, Peyga er, Hazreti Aişe i evi e gele ütü hediyeleri diğer zev eleri e de ölerlerdi. Fakat o lar: Bu ölüş e ize ede Hazreti Aişe nin evinde gelsi , diye iddia ederek ke di evleri de de öyle ir ölüş e i yapıl ası ı istiyorlardı. 709- Numan bin Beşîr ‘adıyallahu Anh) der ki. Ba a Beşir, a a ke di alı da ir ahçe ağışla ıştı. “o ra a e A re, u ağış şahidsiz ola az. “e Hazreti Peyga eri şahid tutarak u ağışı ı o a arz et, diye a a a söyledi. Ba a da Hazreti Peyga eri huzuru a vararak: Ya Resûlallah, zevcem Amre de ol a oğlu Beşir e ir şey ağışladı . Fakat a esi A re, sizi şahid tut adıkça e i u ağışı ı ka ul etmiyor, dedi. Ba a a Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Bütü ço ukları a ay ı şekilde ağış yaptı ı? Babam: — Hayır, diğer ço ukları a öyle ağış yap adı , dedi.

Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Öyle ise, ağışı da dö , buyurdu. Ba a da ağış yap adı.

710- Numan i Beşir de rivayet edil iştir: Diğer ço ukları a da u a yaptığı gi i ağışta ulu du u? Ey Beşir, u oğlu Nu a a ettiği ağış gi i diğer ço ukları a da etti i Beşir: Hayır, et edi ; dedi. “o ra Hazreti

Peyga er Beşir e şöyle uyurdu:

Page 136: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Allah ta korku uz ve ço ukları ız arası da adaleti gözeti iz. Beşir de yap ış olduğu ağışı geri aldı. Mütercim: Ço ukları a ağışta ulu ak isteye ir ki se i erkek ve kız ço ukları a eşit olarak ağışta ulu ası müsteha dır. Bir iri de farklı olarak o lara ağışta ulu ak te zih yolu ile ekruhtur. A ak güç duru da ola a a, kötürü ve âciz çocuklara daha fazla vermekte kerahet olmaz. Mirasta erkek ço uklar, kızları hissesi de iki kat fazla alırlarsa da, a a ı hayatı da yapıla ak ağışta u ları ayrı a faydala dırıl aları uygu dur ve üsteha dır. imam Tavus ve İ a “evri ye göre urada eşit tut ak vaciptir. İ a E û Yusuf da der ki: Bir a a, diğer evlatları ı sıkı tıya sok ak içi azı evladı a ziyade ağışta ulu ursa, u hara dır ve ço uklar arası da eşitliği gözetil esi vaciptir. Bir de bu hadîs-i şerifte a laşılıyor ki, u ah ol aya ir iş içi şahid gösteril esi ekruhtur. Bir devlet aşka ı ı te ası hakkı da şehadetleri aiz olduğu da u hadîs-i şerifte eyda a çık ıştır. Hanefî mezhebinde, bir baba ı evladı a ola hi esi de dö esi aiz değildir; çü kü akra alık hi ede dö eğe engeldir. Bu hadîs-i şerifte ola hi ede dö e ise, alı tesli ve tesellü ü de ö e ol uştur. Hi e asle ta a la a ıştı. O u içi ağışta dönülebil iştir. İ a Şafii ve İ a Malik ezhe i eri de, u hadîsi zahiri e akılarak, ir a a ı ço ukları a ola hi esi de dö esi sahihtir. Gele ek hadîste daha ge iş olarak a latıla aktır. 711- İ i A as (R.A.) dan rivayet edil iştir: Bağışta hi ede geri dö e ki se kusup da so ra kus uğuna dönen köpek gibidir. Bir ki se i ağışladığı şeyi geri al ası çok çirki ve kötü şeydir. Mütercim: Hi e ağış , karşılıksız olarak ir alı aşkası ı ülkiyeti e geçirmektir. Hibe edene Vahib , hibe edilen mala Mavhûb ve onu kabul edene de Mevhubun leh denilir. îttihab da hibeyi kabul etmek demektir. Hibe icab ve

ka ul ile yapılır ve ele geçiril ekle ta a la ır. Hi ede i a , ağışladı , hi e etti , hediye etti , ihda etti gi i, karşılıksız ir alı te lik a ası da kulla ıla sözleri söyle ektir. Ka ul de, o alı ka ulle ek veya ele geçir ektir. Bir alı karşılıklı olarak verip al akla da geçerli olur. Hi ede alı ele geçir ek, alışverişteki ka ul gi idir. imam Aza ezhe i de, hi e ede ki se, alı tesli i de so ra da, alı ala ki se i rızası ile hi esi de dö e ilir eğer hi eyi ka ulle ip alı ele geçire ki se, geri ver eye razı ol azsa, hi e ede hâkim e müracaat edebilir. Hâkim de ileride izah edile ek geri dö e e gelleri yoksa, hi eyi kaldıra ilir. A ak hi ede dö eyi e gelleye se eplerde iri var ise, yapıla ağışı oza az. Meselâ: Bir kimse, usul ve furu u a, kardeşleri e veya u ları ço ukları a, a a ve halaları a, dayı ve teyzeleri e ir şey

ağışladıkta so ra o ağışta geri dö e ez. Akra alık ve ahre iyet hi ede dö eğe e geldir. Karı ve ko a arası da evlilik deva ederke hi e yapıldıkta so ra o da da dö üle ez. Alı a hi eye ir karşılık verilir de, hi e ede şahıs u karşı alı ele geçir iş ulu ursa, yi e hi ede dö üle ez. Bağışla a al arazi ve arsa i si de olur da, hi eyi ka ul ede şahıs u yer üzeri de i a kurar veya ağaç dikerse, yahut hi e edile hayva ılız olur da u hayva hi eyi ka ul ede i ya ı da se izleşirse, yahut uğday olur da u hali e getirilirse, öyle ağışla a şeyi is i değişe ek şekilde ir değişildik eyda a gelmesi sebebiyle hibeden dö ül ez. A ak alı kıy eti i düş esi hi ede dö eye e gel ol az. Bu u içi , ir ki se i aşkası a hi e ettiği kısrak so rada yüklü kalırsa, u hi ede dö ül ez. Fakat kısrak doğurdukta so ra hi ede dö üle ilir ve kısrağı yavrusu ağış yapıla ki seye ait olur. Eğer hi eyi ka ulle e şahıs o alı satarsa, yahut o u aşkası a hi e ve tesli ederse, artık hi e ede i geri dö ek hakkı kal az. Yi e hi e edile al, o u ka ulle e i eli de helak olursa, geri dö eğe ahal kal az. Yi e hi e ede le hi eyi ka ul ,ede şahıslarda herha gi iri ölürse, u ölü de so ra hi ede dö üle ez. Bir de ala aklı ki se, ala ağı ı orçluya ağışlayı a artık o ağışta geri dö e ez. Hi ede dö eyi e gelleye haller yedi adde olarak sayılır: 1) Hibe edilen malda ziyadelik meydana gelmesi, 2) Hibe edenle hibeyi kabullenenlerden birinin ölmesi,

Hi e edile al karşılığı da ir şey alı ası, Hi e olu a alı , hi eyi ka ulle e i eli de çık ası, Hi e i karı-ko a arası da yapıl ış ol ası, Hi e ede le hi e olu a arası da akra alık ulu ası, Hi e edile alı helak ol ası.

Verilen sadakadan da, fakirin eline geçişte so ra dö üle ez. imam aza a göre, yukarda, sayıla e geller ulu azsa yapıla ağışta dö üle ilir. hadîs-i şerif, hi ede dö e i çirki liği i ifade et ektedir. Yoksa köpeği ke di kus uğu u yala ası, köpek ükellef ol adığı da haram değildir.

Page 137: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

imam Şafii ve imam Hanbelî ye göre, aksi e olarak, akra a ol aya lara ya a ılara verile ağışlarda dö ek asla aiz değildir. Bu hadîsi tehdidi, hara de ektir. A ak a a oğlu a ir şey hi e ederse, u da dö üle ilir. Niteki

yukarıda geç işti. İ a Malik e göre, ir ki se yapa ağı hi e karşılığı da ke disi e ir şey verilir ü idi ile ağış yapar da, so ra o karşılığı ala azsa, yap ış olduğu u ağışta dö e ilir. İ a Ha eli i ir görüşü e göre de hükü öyledir. 712- Hazreti Peygamberin pâk zevcelerinden Meymûne bînti Haris (R.A.)a da rivayet edil iştir: Meymûne Hazretleri, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem de izi al aksızı ke di ariyesi i azad et işti. “o ra Meymûne nin nöbetinde Hazreti Peygamber Meymûne i evi e teşrif edi e, ke di ariyesi i azad et iş olduğu u ona söyledi, Hazreti Peygamber Meymûne ye: Gerçekte se u işi yaptı ı? dedi. Meymûnede: — Evet, ya Resûlallah, azad ettim; dedi. Sonra Hazreti Peygamber

zev esi e şöyle uyurdu: Keşke o cariyeyi dayıları a vereydi daha üyük sevap alırdı

Mütercim: Bu hadîs-i şerifte , köle ve ariye i azad edilmeleri de se, akra a ve yakı lara ağışla aları ı daha sevap ola ağı a laşılıyorsa da, duru ve ahvale göre hükü değişir. Meselâ, ir ki se i akra ası ir hiz etçiye so derece muhtaç ike o u ariyesi i u lara ağışla ası, azad et esi de daha sevapdır. Fakat ihtiyaçları yoksa, azad et esi daha sevap olur. 713- Misver bin Mahreme (R.A.) der ki Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem herkese ir takı el iseler dağıttı; fakat babam Mahreme ye ir şey ver e işti. Babam dedi ki, oğlu , iz era er e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize gidelim. Belki bize de o el iselerde verir. Be de a a ı isteği e uyarak o u la beraber gittim. Sonra Hazreti saadethanelerinin kapısı a varı a a a a a: Haydi, oğlu eve gir de Hazreti Peyga eri a a çağır, dedi. Be şaştı u asıl şeydir? Hiç peyga er çağrılır ı diye işi üyüttü ve tereddüt etti . Bu u üzeri e a a a a: Oğlu Hz Peyga er kibirlenenlerden, büyüklenenlerden değildir, izi gi i ihtiyarları daveti e gelir, dedi. Ben de Hz Peygamberin huzuruna vardı ve dışarda a a ı kendilerini belemekte olduğu u söyledi . Gerçekte Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri he e dışarı çıktılar; üzerleri de o elbiselerde de güzel ir kafta vardı. Ba a a şöyle uyurdular: Bu kafta ı sa a sakla ıştı . “o ra a a o kafta ı i eleyip gözde geçirdi ve so dere e e u oldu. Bu u

üzerine Hazreti Peygamber: Artık Mahre e razı ol uştur! buyurdular. Mütercim: Mahre e razı oldu sözünün Mahreme ye ait olduğu ihti ali de vardır, diye yoru yapıl ıştır.

714- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Bir defa Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, uhtere kızları Fatı a ı evi e şeref verdiler. Fakat kapıda içeri gir eyip geri dö düler. “o ra Hazreti Ali gelip eve girince, Hazreti Fatı a, u duru da üzüldüğü ü o a a lattı. Hazreti Ali he e dö erek zev esi i üzü tüsü ü Hazreti Peyga ere arz etti. Hazreti Peyga er u u üzeri e şöyle uyurdu: Ben, Fatı a ı kapısı da resi li ve otifli ir perde gördü , e i dü ya ile işi e? Bu u içi içeri gir edi .

Sonra Hazreti Ali geri dönüp Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in üzüntüsünü Hazreti Fatı a ya bildirince, Hazreti Fatı a: — O halde bu perdeyi e yap a gerektiği i a a a a ildirsi , dedi. Hazreti Ali de u hususu Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e arz edi e şu eva ı aldılar: Bu perdeyi, muhtaç durumda olan falan aileye (hediye olarak) göndersin.

Mütercim: Kapıya perde tak ak hara değil ise de, öyle faydasız süslere rağ et gösteril esi Peyga er ailesi e uygu düş ediği de u u Hazreti Peyga er ka ul et e iştir. Burada ka ul edil eye şey kapı perdesi ol ayıp bu perde üzeri de ola akışlar, süs ve resimlerdir. Bir de bu perde aşkası a gö deril iş ve o lar tarafı da içilerek el ise yapıl ıştır. Eğer hara olaydı, u perde i , o lara da hara ol ası gerekirdi; çü kü alı ası yasak ola şeyi veril esi de yasaktır. Böyle perdeleri kulla ıl a ası zühd ve takva yolu u e imsemedir. 715- Abdurrahman bin Ebi Bekir de ‘.A. rivayet edil iştir: Bir gazada Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i aiyeti de yüz otuz kişi idik. Bir ara Hazreti Peyga er sordu: Herha gi iri izde yiye ek ir şey var ıdır? Sonra bir adam, ya ı da ulu a ir iktar u u getirdi. Bu un hamur

yapılarak yoğruldu. “o ra oyu uzu , saçları toz toprak içi de dağı ık, ir üşrik koyu ları ı sürerek geldi. Hz. Peyga er o üşrik e koyu ları kastederek

Page 138: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

“atılık ı, yoksa hediye yahut ağış ı? buyurdu. Müşrik, hayır, satılık dedi. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er, o koyu larda ir ta e satı alarak kestirdi. “o ra o koyu u iğer kısı ları ı pişiril esi i e retti ve pişirildi, Abdurrahman der ki: Yüce Allah ı adı a, ye i ederi ki, ev udu uz ola yüz otuz kişide u iğerde ye edik hiç ki se kal adı. Hazır ulu a lara izzat o iğerde efe di iz verdi. Uzakta ulu a ları hisseleri i de ayırdı. “o ra o ha ur ile o koyu u eti pişirilip iki sofraya ölü dü. Biz de ikiye ayrılarak u ye ekleri yedik. Geriye yine iki sofra ola ak kadar ye ek arttı. Arta ye ekleri izi deveye yükledik ve era eri izde götürdük. Hazreti Peyga eri ir

u izesi olarak üç kilo ivarı daki u ile ir koyu , yüzotuz kişiye kâfi geldikte so ra ir o kadar daha arttı. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte üşrik ve kâfiri hediye ve hi esi i al ak aiz ulu duğu a laşıl aktadır. 716- Esma binti Ebî Bekir (R.A.)a der ki: Ba a E û Bekir tarafı da ahiliyet za a ı da oşa ış ulu a üşrike a e a a geldi. Be ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordum: — Ya Resûlallah, henüz İsla ı ka ul et e iş ola a e a a geldi ve e de

ir yardı ekler haldedir. O a ir iyilik ve ihsa da ulu ayı ı? Hazreti Peygamber buyurdu ki: Evet, annene iyilik ve ikramda bulun.

Mütercim: Ha gi di ve illette olursa olsu lar, u ları karşılıklı olarak hediyeleş eleri i aiz olduğu u hadîs-i şerifte a laşıl aktadır. Hatta İ i Uyey e nin rivayetine göre, bu hadîs-i şerifi doğrulayı ı olarak, Allah, din hususunda sizinle savaş a ış, sizi yurtları ızda da çıkar a ış ki selere sadakat göster ekte , o lara

iyilik etmekten adaletli davranmaktan sizi yasaklamaz? Çünkü Allah adalette ulu a ları sever. Mealindeki ayeti Kerime nazil oldu. (Mümtehine sûresi, ayet 8)10 10 Ömer Ziyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -445

UMRA VE RUKE BAH“İ 717- Ebû Hureyre de rivayet edil iştir: Umrâ caizdir.

Mütercim: Bir ki se aşka iri e hita ederek: “e i ö rü oldukça yahut e i ö rü oldukça sa a u evi i ağışladım, diyerek hibede bulunursa buna Umrâ de ilir. Bu şekilde yapıla ağış aizdir. Bir de u a e zer Rukbâ vardır. Bu u a ası şu: Be se de ö e ölürse , şu evi se i dir; se e de ö e ölürse sa a ir şey yok, diyerek verilen sözdür. Bu Rukbâ sözleş esi, İ a Aza , İ a Malik ve İ a Muha ed Hazretleri e göre atıldır. Diğer müçtehitlerle İ a E u Yusuf a göre caizdir. Birincisine Umrâ de il esi, iş ö rü deva ı a ağla ış ol ası da dır. İki isi e Rukbâ denmesi de, her iki tarafı karşılıklı olarak ölümlerini gözetlemeleri yönündendir. Umrâ üç türlü olur: 1- Bu ev se i dir ve se i ölü ü hali de de varisleri i dir. Bu kısı adeta ir hi edir. Bu da ir ihtilaf yoktur. 2- Ö rü oldukça u ev se i dir, de ir. Başka ir söz söyle ez. Bu da İ a Şafii Hazretleri de ter ih edile söze göre sahihtir. 3- Ömrün oldukça bu ev senindir; ben ölürsem mülkiyet benim vereseme döner. Bu sözde de hibe sahihtir. Hanbelî mezhebinde mutlak olarak Umrâ sahihtir; fakat ir vakte ağla a u râ sahih değildir. Maliki ezhe i de a ak uvakkat şekilde, eselâ: Bir evi e faatleri e sahip ol aktır. Yoksa o ki se utlak surette eve malik olamaz. Bu umrâ hususunda Hanefî mezhebi Şafii ezhe i gi idir. Fakat ‘uk â hakkı da yukarıda açıkla dığı üzere İ a Aza , İ a Malik ve İ a Muha ed Hazretleri, diğer âlimlere aykırı olarak ‘uk a ı sahih ol adığı görüşü dedirler. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. 718- İ i Amr da ‘.A. rivayet edil iştir: Kırk güzel iş vardır ki, u ları e iyisi sağılır ir davarı uvakkat ir za a içi ir uhta a ağışla aktır. Allah ta

seva ı ı umarak ve Allah ı vaadini tasdik ederek u güzel işlerde herha gi iri i işleye ir ki se yoktur ki, o işi sebebiyle Allah onu cennete koy ası . Hassan der ki: Biz ashap topluluğu ara ızda, u sağılır keçide aşka u kırk güzel işlerde olarak selâ al ayı, aksıra a yerhamukellah de eyi, yolda zararlı şeyi kaldır ayı ve u a e zer şeyleri saydık. Fakat u güzel işlerde o eş ta esi i ile saya adık. Mütercim: Mademki Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem u kırk güzel hasletleri say a ıştır ve u ları açıkla a ıştır, izi de u ları kapalı ırak a ız uygu düşer. Çü kü öyle e ütü iyilik kapıları u güzel İşlere açık ırakıl ış olur. Eğer

Page 139: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

uayye kırk iş olarak tespit edil iş olurlarsa, diğer güzel işler dışarıda kal ış olur ve o lara rağ et azalır. Bu iti arla herkes, iyi ildiği ir iş u kırk güzel haslette iri ola ilir diye o u yap akta geri kal az ve öyle e ütü iyilikler işle iş olur.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, Zübdetü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -447

ŞAHİDLİK BAH“İ 719- İ ra da ‘.A. rivayet edil iştir: i sa ları e hayırlıları e i asrı ı i sa ları dır. “o ra o ları peşi de gele ler ta iîler dir. “o ra u ları

peşi de gele ler te a-i tabiîn) dir. “o ra irtakı i sa lar gelir ki, o larda iri i şahidliği ye i i i ö ü e ve ye i i de şahidliği i ö ü e geçe ektir. ye i i de ve şahidliği de iddî ol aya aktır. Mütercim: Malikî mezhebinde bu hadîs-i şerife daya ılarak, ye i ile şahidlik ede i şahidliği ak ul değildir. Çü kü şahidlik Allah içi dir, ye i e gerek yoktur. Fakat diğer müçtehit âlimlere göre, her e kadar şahidlikte ye i e lüzu yoksa da, ke di aşı a ye i ile şahidlik ede i şahidliği geçerlidir, ka ul edilir. Bir de Hanefî ezhe i de, aleyhleri e dava açıl ış ola ki seler hükü veril ede ö e, şahidler yala söylemeyeceklerine dair onlara yemin verdir diye hâkim den istekte ulu urlarsa ve şahidliği ye i ile kuvvetle iş olacağı a lüzu görülü e hâkim o şahidlere yemin verdirerek şahidlikleri i ka ul eder, ye i et ezlerse ka ul etmeyebilir. 720- Ebû Bekre (R.A.) derki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri şöyle buyurdu. Dikkat ediniz! Size büyük günahları e üyükleri i ha er vereyim mi? Hazreti Peygamber bu sözünü üç defa

tekrarladı. Hazır ola topluluk: — Evet ya Resûlallah ha er veri iz, dediler, Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Allah a ortak koş ak ve A a - a aya asi ol aktır. Resûl-i Ekre , duvara yasla ış ike he e doğrularak dizleri

üzerine oturdular ve şöyle uyurdular: Ve hele yala ko uş ak yala yere şahidlik et ek . Bunu birçok defa tekrarladılar; öyle ki, iz içi izde artık

tekrarlamaktan vazgeçmesini temenni ettik. Mütercim: Allah a ortak koş ak ve a a- a aya asi ol ak gü ahları da so ra Hazreti Peyga eri yap ış oldukları ye i ir uyar a işi ö e i i göster ektedir. Yasla ışke diz üzeri e oturarak, hele yala yere şahidlik et ekte sakı ı ız

uyur ası da , şirkte so ra e üyük gü ahı yala yere şahidlik ol ası gerekir. Çü kü yala yere şahidlik, ütü , hakları yok edil esi e se ep ola ağı gi i, Allah, korusu , haksız yere ir ki se i elki i ler e kişi i ölü ü e de se ep ola ilir. Bu da dolayı gerçekte yala yere şahidlik et ek, şirkte so ra e üyük gü ahtır. Bir de bu hadîs-i şerifte a laşılıyor ki, günahlar birbirlerine nispetle büyük ve küçük olurlar ve büyük günahlar içinde de e üyükleri vardır. Niteki Kur a ı Kerimde: O ki seler ki, küçük gü ahlar üstes a, gü ahı üyükleri de (şirkte ve yolsuzluklarda sakı ırlar, uhakkak

‘a i ge iş ağfiretlidir o ları ağışlar ve yine: Eğer yasakla dığı ız gü ahları üyükleri de sakı ırsa ız, sizde diğer ka ahatleri izi örteriz meallerindeki ayeti kerimelerle de bu husus sabittir. (Necm sûresi, ayet 32 ve Nisa sûresi, ayet Bu da dolayı gü ahları ir iri de farklılığı ve kısı ları i kâr edil e elidir. Bazı âlimler, Ce a ı Allah a karşı işle e gü ahlara küçük gü ah de ekte kaçı ışlarsa da, u husus ir ifade değişikliği de i arettir. Yoksa Kur a ı keri i açık ifadesi e karşı ta a e küçük gü ahları i kârı uygu düş ez. Bu hadîs-i şerifte sayıla üyük gü ahlar üç ta e ise de, e üyük gü ahlar yal ız u üç şeyde i aret değildir. A ak Hazreti Peygamber bu hadîs-i şerifi uyurdukları za a , duru gereği olarak yal ız u üçü ü açıkla ışlardır. Çü kü diğer hadîs-i şeriflerde varit olduğu üzere ada öldür ek, sihir yap ak, zi a işle ek gi i üyük gü ahlar çoktur. Bu husus Vasiyetler bölümünde, yedi helak edi i şeyde sakı ı ız hadîs-i şerifi de gele ektir. 721- Hazreti Aişe ‘.A. der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Mescid de Kur a okuya ir ki se i sesi i işitti. O ki seye hayır dua ederek buyurdu: Allah o okuyucuya merhamet etsin: gerçekten filan ve filan sûrelerde düşür üş olduğu fila ve fila ayetleri a a

hatırlattı Yi e Hazreti Aişe i aşka ir rivayeti de, ir ge e Hazreti Peyga er e i evi de tehe üd a azı kıldı. Bu sırada Mescid de kur an okuyan Ensar da A ad adı daki şahsı sesi i işitti. Sonra bana hitaben: Ya Aişe! Bu ses, A âd in sesi midir? buyurdu. Ben, evet, dedim. Sonra Hazreti Peygamber: Ya Rab! Abbâd a merhamet et, diye dua buyurdu.

Mütercim:

Page 140: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu olay ir defa değil, iki defa ol uştur yahut bir gecede ay ı zamanda Kur an okuya iki şahsı sesi i işitil iş ol ası da muhtemeldir. Çünkü Kur an okuyanlardan biri Abdullah bin Zeyd El-Ensari idi: İki isi de, A âd idi. Bir ki se i şahsı görülmüyorsa da, sesi kesi olarak o ki seye ait olduğu a laşılı a, u sese daya arak azı âlimlere göre â â ola ları şahidliği i evazı u hadisten alı ıştır. Fakat Ha efi ve Şafii mezheblerinde gözleri görmeyenlerin şahidliği ak ul değildir. İ a E û Yûsuf a göre, neseb ve ölü gi i sırf işit ekle şahidlik sahih ola yerlerde â â ı da şahidliği aizdir. Şafii

ezhe i de de azı yerlerde sahihtir. Bir de Hazreti Peygamberin, e i fala sûrede düşürdüğü fila ayetleri a a hatırlattı sözü, âlimler arası da çeşitli yoru lara se ep ol uştur. Eğer u ut ak a la ı da ise, ahkâ te liği ile ilgili olmayan azı ayetlerin muvakkat

ir za a içi Hazreti Peyga er tarafı da u utul uş ol ası da eis yoktur. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. Bundan böyle sana Kur a okuta ağız, u ut aya aksı , eali deki ayeti keri e u a şahiddir. El-A lâ sûresi, ayet

6) Bir de kul hakları da şahidliği e az iktarı iki erkek, yahut ir erkekle iki kadı dır. Fakat erkekleri şahid ola aya ağı, yerlerde, eselâ kadı lar ha a ı da eyda a gele olaylar için yal ız kadı ları al hakkı da şahidlikleri kabul olunur. Öldürme olayı da da diyet lâzı gelir, fakat kısas lâzı gel ez. Hatta ekâret ve kadı ları ayı ve kusurları ile ilgili ola ve erkeklerce bilinemeye hususlarda yal ız ir kadı ı şahidliği ile ka ul olu ur. İki kadı şahid olursa daha iyidir Bir de bu hadiste geçe Hazreti Aişe i şahidliği, sesi A ad Hazretleri e ait olduğu u ildir ekte i aret ise de, İ a Buharî nin bu hadîs-i şerifi şahidlik ölü ü e koy ası, öyle erkek ol aya yerde kadı ı şahidliği e üra aat edil esi i eşru oluşu a binaendir.12

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -451

İFK İFTİRÂ BAH“İ 722- Hazreti Aişe ‘.A. der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir sefere çıka ağı za a pâk zev eleri arası da kur a çekerlerdi. Kime kur a çıkarsa o ha ı Hazreti peyga ere eşlik ederdi. Mustalıkoğulları gazası a giderke de adetleri üzere ara ızda kur a çekildi ve kur a a a isa et ettiği de Hazreti Peyga eri eşitliği de e ulu du . Bera er e Medi e de çıktık. Bu sefer, kadı ları örtü esi hakkı daki ayeti keri e i i işi de so ra ol uştu. Bu u içi örtülü, hevde li (mahfe) deve üzeri de git iştik. Mustalıkoğulları fethi ta a la dıkta so ra Hazreti Peyga er geri dö dü. Medi e ye yaklaştığı ız gü ü ge esi de di le ek içi ir yerde ko akla ıştık. Bu yerden hareketimiz için adet üzere ilân yapıldı, Bu arada o larla yola çıka il ek içi a ele olarak ihtiya ı ı gider ek aksadıyla kafile ve askerlerde iraz uzaklaştı . Ha eti i giderdikte so ra he e eşya ve devemin yanı a geldim. Bir de eli i göğsü e koyduğu da

aktı ki, oy u daki Ye e yapısı kolye kay ol uş. He e dışarı çık ış olduğu yere dö dü . Be kolye i aramakta iken, benim hizmetçilerim beni hevdec (mahfe) içinde sanarak hevdecimi deveye yükleyerek hareket ettiler. O za a ha ı lar çok az yemek yediklerinden vü ud ağırlıkları çok hafifti. Bu da dolayı hevde i oş olduğu u a laya adılar. )ate e daha o eş yaşı ı doldur a ıştı . “o ra e kolye i uldu . Deve i ulu duğu yere geldiği za a e göreyi , ortalıkta ki seler yok. Bir kaç defa ağırıp çağırdı sa da, hiç ir ses ve seda duya adı . “o ra düşü dü ve ulu duğu yerde kal aya karar verdi . Nihayet e i araya aklar ve dö üp urada ula aklar. Derke uyku astır ış ve uyu uşu . Ashap dan Safvan bin Muattal, askeri arkası da kal ış olduğu da sa aha yakı ir za a da ulu duğu yere gelir, urada ir karartı görür ve ya ı a geli e de e i ta ır. Çü kü örtünmeden ö e e i görürdü. Be i , u hali e şaşarak, İ a Lillah ve i a ileyhi ra i ûn deyince, sesinde uya dım. Bir de ya ı da devesiyle “afvan ı gördü . Devesi i çöktürdü ve hareket et esi diye de deve i ö ayağı üzeri e ke di ayağı ı astırdı. Be de he e deveye i di . “afva , deve i yuları ı tutup çekti. “o ra askeri izi ulu duğu ordugâha ulaşı aya kadar öyle ö ü de yürüdü. Ordu uz, gü eşi kızgı sı ağı da öğleye yakı kuşluk za a ı da adet üzere ir yere ko uştu. İşte benim hakkı da iftira edip helak ola lar bu sebepten ötürü helak oldular. Hakkı da ilk iftirada ulu a , ü afıkları aşı eşhur A dullah i U eyy idi. ashaptan Mistah ve Hassan gibiler de ona uyarak aldanan biçarelerdi. Sonra hepimiz Medine ye geldik. Medine de Hazreti Peyga eri ya ı da ir ay kadar hastala dı . Meğer hastalığı hali de ir takı ki seler, kulakta kulağa ye ağızda ağıza iftira ıları sözleri i yayarlar ış. Bu da dolayı da Medi e halkı hakkı da töh ete ve şüphele eğe aşla ış ış. Hâlbuki benim bu işlerde ha eri yoktu. A ak Hazreti Peyga erde , daha ö eki hastalıkları da gör üş olduğu şefkat ve iltifatı gör üyordu . Yal ız, he e ya ı a gelip asılsı ız? diye sorup; geçerlerdi, is i i a azlardı. “o ra u hastalıkta kurtuldum, biraz iyileşti . Asha ı üyükleri de ve Bedir de savaşa larda ü lü istah adı daki zatı annesi ile ihtiya ı ızı gider ek içi ge eleyi Medi e dışı da Me ası de ile yere doğru yürüdük. Çünkü Medine de, evlerimize yakı a destha eler yapıl azda ö e iz ihtiya ı ızı gider ek içi a ak ge ede ge eye taşraya çıkardık. O za a ki hareketimiz, bedevilerin âdeti gibi idi. Böyle Mistah ı a esi “el a ile giderke ayağı çarşafı ı eteği e dolaştı ve yere düştü veya kaydı. Ara ları âdeti, ir ki se i aşı a ir felâket geldi mi, la et olsu şeytana veya düş a ı helak olsun , diye beddua ederlerdi. “el a hatu da, öyle ayağı kayıp düşü e: Oğlu Mistah helak olsu , ge ersi diye

Page 141: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

ke tli oğlu a eddua et eye aşladı. He e e , e yapıyorsu ? “e ne kötü söz söylüyorsun? Bedir savaşı da ulu a iyi ir oğlu hakkı da öyle kötü söz söyle ir i? dedim.

“el a Hatu a a şu eva ı verdi: Ey zavallı kadı ! “e i hakkı da Mistah ve arkadaşları ı söyledikleri i işit iyor usu ? dedi ve hakkı da iftira ıları söyle ekte oldukları sözleri e i e oyu a a a a lattı. Bu u işitir işit ez

üzüntümden fenalaştı . Be i sıt a tuttu ve hastalığı ir kat daha arttı. “o ra eve dö dü . Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ya ı a geldi ve adeti üzere, Nasılsı ız? dedi. Be de, üsaade edi iz; artık e evey i i ya ı a gide eği , dedi . Bu da aksadı , e evey i i ya ı a gidip u dedi kodu u esası ı ve ke dileri i de ha erdar olup ol adıkları ı öğre ekti. Hazreti Peyga er e i iyileş e e kadar e evey i i ya ı da kal a a

üsaade ettiler. E evey i i ya ı a varır var az a e Ü ü ‘û a dan sordum: Ortalıkta e hadisler dönüyor, u e iştir? dedim. Annem:

— Evladı , se ke di sağlığı ı düşü , u iş içi öyle erak edip kendini üzme. Allah a yemin ederim, böyle senin gibi güzel olup ko ası ı uha et ve üstü teve ühleri i kaza a ve u kadar ortakları ola ir kadı hakkı da el ette böyle dedi kodu çoğalır. “e vü udu u afiyeti i düşü , dedi. Be u işe şaştı ve üzülerek, Sübhanallah dedim. Herkes hakkı da öyle çirki havadisler yayıyor uş eğer, dedi . Hü gür hü gür ağla ağa aşladı . Bütü ge e öyle ağladı . Aralıksız göz yaşı döktü ve sa aha kadar kederi de uyuya adı . Doğrusu Hazreti Peyga er u hususta Allah ı vahyi i ekledi ise de, hik et i a ı, o gü lerde vahiy gelmedi. Vahy-i İlâhi çok ge iktiği de işitti ki, e i oşa ak hususu da istişare et ek içi Hazreti Peyga er, Ali bin Ebi Talib ile Üsame bin Zeyd i davet ederek u larla eşvere (t) et iş. Üsa e Hazretleri, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ailesi e ola sevgisi i ildiği de : — Ya Resûlallah, ütü aile efradı ız, peyga er şa ı a layık iffetli ve pak ki selerdir. Be ehli iz hakkı da hayırda

aşka hiç ir şey il iyoru , dedi. Hazreti Ali ise, tereddüt et eyerek: — Ya Resûlallah, Allah Teâlâ sa a dü yayı daralt a ış; o da aşka ha ı lar çoktur, o u oşa dedi. Tekrar Hazreti Ali söze devamla: — İsterse iz ir de Hazreti Aişe nin cariyesi olan Berîre ye soru uz. Berîre size karşı doğru ola ı söyler, dedi. “o ra Hazreti Peygamber Berîre yi huzurları a çağırt ış ve o a sor uş: Ey Berîre, Aişe hakkı da şüphelendiği ir şey gördü ü? Berîre şu eva ı verdi:

— Hak Peyga er olarak se i gö dere yü e Allah adı a ye i ederi ki, Aişe nin he üz yaşı küçük olduğu da ha ur yoğururke tek e aşı da uyur kalır. Evde esili koyu gelip Aişe nin hamurunu yer. Bundan başka e i kusur

ula ağı hiç ir şey ke disi de gör edi . “o ra o gü Hazreti Peyga er hut e oku ak üzere i ere çık ış ve bütün, cemaate hitab ederek: En önce bu iftiraya cür et ede ü afıkları aşı A dullah i Ü eyy i “elül aleyhi de söz söyle ekte beni mazur

tutunuz, buyurdu, sonra yine söze devamla: Aile hakkı da fe a halde iftira ile a a eza ve efa ede ki seye karşı a a yardı ede ek içi izde ki dir? Be ,

Allah a ye i ederi aile hakkı da hayırda aşka hiç ir şey gör edi ve duy adı . Bir de o iftira ılar “afva a da isnadda bulundular. Vallahi o u hakkı da da hayırda aşka ir şey gör edi ve duymadı . Be i evi e ve aile i

ulu duğu se te u ada a ak e i le era er uğra ıştır. buyurdu. Bunun üzerine Evs kabilesinin reisi Sa d i Muaz ayağa kalkıp: —Ey Allah ı ‘esulü, size yardı ede ekleri iri isi

e i . Eğer u yolda size eziyet ede ki se izi ka ile iz ola Evs kabilesinden ise, onun boynunu vururum. Yok, eğer izi Hazreç kardeşleri izi ka ilesi de ise, ize emrediniz. Ne gerekirse o işi yapalı de iş. Fakat u defa Hazreç kabilesinin reisi Sa d bin Ubade nin bu sözler aşiret duygusu a doku arak, her e kadar ke disi iyi ve kamil bir ki se idiyse de, i sa lık gereği he e ayağa kalkıp “a d bin Muaz a karşı son derece öfke ile: — “e ya lış ko uştu . Vallahi izi Hazreç ka ilesi de ir ferdi öldüre ezsi ve o u öldür eğe gü ü , yet ez, dedi. Sonra Sa d i Hudayır adı da ir ada ayağa kalkarak Sa d bin Ebi Ubâde ye sert bir cevap verdi: — “e ya lış söyledin. Vallahi Peygamber emrettikten sonra hangi kabileden olursa olsun onu öldürürüz. Hem de sen gerçekte ü afıksı ki, ü afıklar taraftarı olup izi le ü adele ediyorsu , dedi. Böyle e Evs ve Hazreç ka ileleri

ir irleri i suçlayarak kavgaya tutuştular. Hatta ir irleri e saldırır oldular. “o ra Hazreti Peygamber minberden i erek iki tarafı yatıştırdı. Hazreti Peyga er de u ko uda artık aşka bir şey uyur adı. Hazreti Aişe deva la a latır: Be u olup ite leri de duydu . Artık üs ütü fe alaştı . Ge e gü düz göz yaşı dök ekte idi . Bütü ge eler gözleri i uyku tut uyordu. Bu şekilde ir gü iki ge e ağladı . Muhakkak surette iğeri i parçala a ağı ı sa ıştı . Be u ızdıra hali de ike a e ve a a ulu duğu odaya girip ya ı a

geldiler. îkisi de oturdular. Be yi e deva lı ağlıyordu . Dışarda E sar da ir kadı ya ı a gelip görüş ek üzere e de izi istedi. Be de izi verdi ve gelsi , dedi . O kadı gelip oturdu ve o da e i le ağla ağa aşladı. Biz u

halde ike , Hazreti Peyga er teşrif uyurarak odama girdi ve oturdu. Hâlbuki a a u iftira edildiği gü de u gü e kadar asla ya ı da otur a ıştı. Bir ay ekledikleri halde, hakkı da herha gi ir îlâhî vahiy i e işti. Hazreti Peyga er ö e ya ı da Allah a ha d ve se a etti. Şehadet keli esini getirdi. Sonra bana: Ey Aişe! Gerçekte se i hakkı da a a şöyle şöyle sözler ulaştı. Eğer se u iftirada eri isen, muhakkak surette

Allah Teâlâ Hazretleri se i yakı da te ize çıkara aktır. Şayet se u ul adık şekilde öyle üyük ir gü aha yaklaştı

Page 142: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

ve ulaştı ise tev e ve istiğfar ederek Allah ta ağfiret dile. )ira ir kul, Allah a karşı gü ahı ı itiraf eder de arkası da , tev ede ulu ursa Allah Teâlâ Hazretleri o kulun tevbesini kabul eder, buyurdu. Bu sözü Hazreti Peygamber tamamlar tamamlamaz öfkemden gözyaşları ta a e kesildi. O hale geldi ki, gözleri de ir da la yaş hissetmez oldum. Ba a a hita e : Be i tarafı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e cevap veriniz, dedimse de babam bana: — Kızı , vallahi, ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e karşı e söyleye eği i bilemiyorum, dedi. Sonra valideme dönüp: — “e ari e i tarafı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e cevap ver, dedim ve o da ay ı şekilde: — Vallahi kızı , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e karşı ne söyleye eği i bilemiyorum, dedi. Be he üz ge ç ir kadı dı ve Kur an dan ezbere okuya ildiği fazla değildi. Hazreti Peyga ere, a a ve a a a karşı dedi ki: Be şüphesiz iliyoru ki, siz i sa ları söyledikleri i işitti iz ve di ledi iz. O sözler artık sizi zihi leri izde yerleş iştir, u sözü tasdik et işsi izdir. Be size uhakkak u işte eriyi , de iş olsa , u sözü de siz beni doğrula aya aksı ız. Hâlbuki Allah Teâlâ Hazretleri gerçekte e i u işte eri olduğu u iliyor. Allah Teâlâ bunu ilirke u suçu itiraf et iş olsa , siz he e sözü ü ka ulle e eksi iz. Vallahi e i le sizi , duru u uza

ü asip ir ör ek ula adı . A ak Hazreti Yûsuf Aleyhisselâm ı a ası ı Artık benim yapa ile eği tek şey güzel e sa ırdır. “öyledikleri ize karşı da, yardı ı a sığı ıla ak a ak Allah dır. sözünü bulabiliyorum. (Yûsuf sûresi: ayet 18) “o ra yatağı ı üstü de ö ür tarafa dö dü . İçi deki i a ç şu idi ki, uhakkak Allah Teâlâ e i u iftirada kurtarır ve te ize çıkarır. Fakat e i hakkı da Allah Teâlâ Hazretleri i ayet i dire eği aklı da geç edi. Çünkü kendimi Kur an da a ıl aya lâyık gör üyordu . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri elki e i te ize çıkara ak

ir rüya görür ve öyle e Allah e i o iftirada kurtarır diye sağla ir i a ı vardı. Vallahi Hazreti Peyga er otur uş olduğu yerde ayrıl ada ve ev halkı ızda da hiç ki se yeri de kı ılda ada efe di ize Allah ı vahyi geldi ve vahyi gelişi deki hal, Hazreti Peyga erde elirdi. Hatta o gü , kış olduğu halde ü arek yüzlerinden inci ta eleri gi i ter ak ağa aşla ıştı. Hazreti Peyga erde o vahiy hali açılı a, gülü seyerek ilk söylediği söz şu oldu; Ya Aişe! Allah Teâlâ Hazretlerine hamd et: Allah seni (iftira ve buhta da te ize çıkardı. “o ra a e a a dedi ki, kızı kalk da Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e teşekkürleri i arz et. Be a e i

u sözü e karşı: — Vallahi, bu hususta yüce Allah ta aşka hiç ir ki seye şükür et e ve u teşekkür içi Hazreti Peygamberin ya ı a da gitmem, dedim. Allah Teâlâ: Aişe ye iftira ha eri i getire ler, içi izde ü afık ir zü redir... (Nur sûresi: ayet eali deki ayeti keri eyi i dir işti. Hakkı da öyle Kur an ayetleri inince, babam Ebû Bekir evvel e fakirliği ve akra alığı olduğu içi teyze ço uğu Mıstah a yap akta olduğu yardı ları kes ek isteyerek, ade ki Mistah, kızı Aişe hakkı da yapıla iftiralara katıl ıştır, u da öyle asla o a ver e diye ye i etti. Fakat u u üzeri e: İçi izde fazilet ve servet sahibi olanlar, akrabalara, yoksullara, Allah yolu da hi ret ede lere ir şey ver e ek üzere ye i et esi ler. O ları kusurları ı affedip ağışlası lar. Allah ı sizi ağışla ası ı sev ez isi iz. Allah Gafûr dur. Rahîm dir. (Nûr sûresi: ayet 22) mealindeki ayeti kerime indi. Bû ayeti kerime nazil olunca. Ebû Bekir: — Evet, ya ‘a ! Vallahi se i ağışla a ı ve ağfireti i isteri , dedi ve evvel e olduğu gi i Mistah a ola yardı ı ı devam ettirdi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e i hali i araştır ak üzere pak zev eleri de )ey e i ti Cahş a sor uştu: Aişe hakkı da e a ladı , o da e gördü ? Zeyneb: — Vallahi, e kulağı ı ve gözü ü, gör ediği ve işit ediği

şeyde sakı dırır, koruru . Vallahi, Aişe hakkı da hayır ve iffette aşka ir şey il iyoru , de iş. Hazreti Peyga eri pâk zev eleri arası da )ey e her yö de a a reka et ede , e i le de kleş e iddiası da ola ir kadı ike , o u sahip olduğu takva se e iyle Allah o u u iftiraya katıl akta koru uştu. Hoş ir hikâye: Bir hıristiya la ir Müslüman, araları da di ler hakkı da ü azara ederlerke , Hıristiya , Müslü a a: — “izi , peyga eri izi zev esi Aişe, kolye düştü, diyerek aha e edip kafilede geri kaldı. Sonra Safvan ile Peyga eri huzuru a a a a e yüzle geldi? de iş. Müslü a da o a şu eva ı ver iş: — Ba asız ve ko asız olarak ku ağı a ço uğu u Hz. İsayı alıp kav i e gele Hazreti Merye i yüzü gi i ol ası tabiîdir. Siz kendi dininizde Hazreti Meryem i eraatı a i a dığı ız gi i, iz de Kur an ı Keri i açık eya ı ile Hazreti Aişe i eraatı a i a ırız. Böyle i a aya ki se, di i izde değildir. O u Müslüman say ayız. 723- Ebû Bekre (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru da ir ki se ir ada ı övü e Hazreti Peyga er o a şöyle buyurdu: Yazıklar olsu sa a! Arkadaşı ı oy u u kırdı , arkadaşı ı oy u u kırdı ! Bu sözü ir kaç defa tekrarladıkta

sonra buyurdular

Page 143: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

“izde her ki , di kardeşi i utlaka öv esi gerekiyorsa ve övgü sıfatı ı da o da ev ut olduğu u iliyorsa şöyle desi : Fala ayı iyi sa ıyoru ; iç yüzü ü Allah ilir ve e Allah a karşı hiç ki seyi tezkiye ede e . A ak o u şöyle ve şöyle olduğu u sa ıyoru desi . Kesi olarak şöyledir, öyledir de esi . Çü kü he o ki seye ki ir ve gurur gelir, he de o u so u u e ola ağı ı ancak Allah bilir.) Mütercim: Bu hadîs-i şerife daya arak îmam Azam ile İ a E û Yûsuf Hazretleri de işlerdir ki, şahidleri gizli tezkiyesi de ir kişi i tezkiye et esi yeter; fakat iki ki se ol ası daha iyidir. Şafii ve Maliki mezhebleri de ve İ a Muha ed e göre, şahidlikte olduğu gi i, tezkiye ede leri de e az iki kişi ol ası gerekir. Açık tezkiyede ise, ittifakla şahidlerde olduğu gi i, e az iki kişi ol ası lazı dır. 724- Abdullah da ‘.A. rivayet edil iştir: Bir kimse yemin edecekse, Allah a yemin etsin; yoksa sussun, yemin, etmesin.

Mütercim: Hüküm sebeplerinden biri de yemin etme yahut ye i de kaçı adır. Şöyle ki: Dava ı, davası ı ispat et ekte a iz kaldığı takdirde, o u isteği ile davalıya ye i teklif edilir. Bir de, hası larda iri e ye in verdirile eği za a , vallahi, illahi, tallahi diye Allah ı adı a ye i verdirilir. Böyle haklarda yemin ancak hâkim i huzuru da olur. Başkası ı huzuru da ye i de kaçışa iti ar edil ez. Bir kimse mahkeme dışı da sözünü kuvvetlendirmek için yemin etmek isterse, yine Allah ı adı ı yahut yü e sıfatı ı a arak ye i et elidir. Vi da ı a ye i ederi veya gü eşe ve göğe ye i ederi gi i şeylerle, gözü kör olsu gibi sözlerle yemin etmemelidir. Bir de, şart olsu , talak olsu , evladı ı aşı a, evladı ı hayrı ı gör eyeyi gi i sözlerle ye i hara değilse de mekruhtur. Yine Kâbe i Muazza a hakkı içi , diyerek ye i et ek de eşru değildir. Fakat Mısır ve Hi az da umumi

ir adet ol uş, i sa ları çoğu Lâ ve e iyyi = Peyga er hakkı içi öyle değildir diyerek yemin ederler. Bir yönden Hazreti Peyga ere hür eti gerektiriyorsa da, diğer tarafta u hadîs-i şerifle yasakla ış ola kıs a düşül üş olunuyor. Ce a ı Hak, Kur a ı Kerim de; gü eşe, aya, kuşluk vakti e, göğe ve yere ye i uyur uş ise de, u a ıla ları özellikleri i i sa lara ildir ek hik eti e ağlıdır. Allah Teâlâ yaptığı da soru lu ol az. Hatta azı araştır a ı âlimler ve edibler bu kelimeleri Türkçeye tefsir ederke ; Be azi uşşa gü eşi severi , ayı severi gi i yoru larla tefsir ederler. E doğrusu u Allah ilir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -459

“ULH BAH“İ 725- Ümmügülsüm binti Ukbe de ‘.A. rivayet edil iştir: i sa ları arası ı ul ak içi hayırlı sözü akledip araları da yaya yahut hayırlı söz söyleye ki se yala ı değildir.

Mütercim: İ sa ları arası ı ul ak veya eşru ir işi yürüt ek içi gerektiği de yala söyleye ki seye, o söylediği yala da dolayı gü ah yoktur; çü kü üç yerde yala söyle ek aizdir ve diğer sahih hadislerle sabittir. 1 — Harp hali de düş a a karşı, — Bir irleri e dargı ola ları arası ı düzelt ek içi , — Araları da düş a lık ve ayrılık ol ası diye ko a ı karısı a karşı söyle esi. Bu üç yerde yala söyle ek, kesi delil ile sa ittir. Fakat tevilli yalan söyle iş olursa daha uygu düşer. Bir de iki kötülükte iri i yap ak zarureti ortaya çıkarsa, bunlardan hafifini yaparak büyük kötülükten korunulur. Bu

ir fıkıh kaidesidir. Çü kü zaruretler, yasak ola şeyleri u ah kılar. Bir de u u a zarar ver eyi ö le ek içi kıs i zarar ihtiyar edilir. 726- Sehl bin Sa d (R.A.) der ki: Ku a halkı ke di araları da kavga et işler; hatta ir irleri i taşla ışlardı. Bu ha er Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e ulaşı a, Hazreti Peyga er ir kısı asha a: Haydi irlikte gideli , o ları arası ı ulalı buyurdu.

Mütercim: Sonra bizzat Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem giderek Kuba halkı ı ir irleriyle arıştırdı. A laşılıyor ki, fit e ve fesadı gideril esi ve duru u düzeltil esi e kuvvetli ir ihtiyaç duyulursa, izzat devlet reisi i teşrifi lâzı dır. 727- Berâ bin Âzib (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri hi reti altı ı yılı da zilkade ayı da u re ha ı yap ak iyeti ile ihrama girdi. Mekke ye yakı Hudey iye adı daki yere varı a, Mekke halkı o yıl içi Hazreti Peyga eri Mekke ye gir esi i e gellediler. Bu yıl değil de, gelecek yıl yi e zilkade ayı da Mekke de üç gün kalmak ve dördüncü günü

Page 144: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Medi e ye dö ek şartı ile Mekke lileri sulh teklifi i hik et i a ı ka ul uyurdular. Yapıla ak sulh a dlaş ası ı yazmak için Hazreti Aliye emrettiler. iş u a dlaş a Allah ı Peyga eri Muha ed i yap ış olduğu sulh et idir. diye yaz aya aşlayı a, Mekke üşrikleri i elçisi u a razı ol adı ve: — Biz senin Allah peygamberi olduğu u ilsek, se i Mekke ye girmekten

alıkoy azdık, diye Hazreti Peyga ere karşı dire erek Allah ı peyga eri sözü ü kaldırıl ası ı ve o u yeri e, Muha ed i A dullah, yazıl ası ı istedi. Bu itiraza karşı Hazreti Peyga er: Ben hem Allah ı Peygam eri he de A dullah ı oğlu Muhammed im, uyurdu. “o ra Hazreti Ali ye hitab ederek: Resûlullah kelimesini sil diye hitabetti. Hz. Ali yemin ederek, vallahi ya Resûlallah ben senin Resûlullah ismini asla

silemem, dedi. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a dlaş a kâğıdı ı izzat ü arek eliyle alıp: iş u a dlaş a, Abdullah ı oğlu Muha ed i hükü ve i zası ı taşıya sulh â edir, diyerek yazdı. Daha ö e yazı yaz azlarke ,

u defa u ize olarak yazı yazdı. Yahut aşkası a yazdırdı da söylenebilir. Sonra andlaş a ı addeleri şöyle tespit edildi: 1- “ilâh a ak kı da olduğu halde Mekke ye girilecek. 2- Peyga ere ağlı olupta Mekke de bulunanlardan Medine ye git ek isteye olursa hiç ki seyi alıp götüremeyecektir. Ayrı a ada ları da Mekke de kal ak isteye lere e gel ol aya aktır. O se e u şekilde sulh yapılarak Medi e ye dö üldü. Ertesi yıl yi e zilkade ayı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri asha ı kira ile Mekke ye vardılar. Üç gü geçtikte so ra, Mekke halkı Hazretleri Ali ye müracaat ederek, artık sözleş e şartları a göre Mekke de kal a üddeti so a erdi Arkadaşı a peyga ere söyle Mekke den çıksı , dediler. Sonra Mekke de çık ak üzere yola koyuldular. Mekke i dışı a çıkıp giderlerke ir de Hazreti Hamza ı küçük kızı Hazreti Peyga ere: — A a! A a!... diye sesle erek ize yetişti. Hazreti Ha za, ay ı zamanda Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in süt kardeşi idi. O u içi kız ağız o a: A a! A a... diye sesle işti. Hazreti Ali, he e ço uğu alarak zevcesi Fatı a ı ulu duğu deve üzeri deki hevde e koydu ve ha ı ı a da: Bu a a ızı kızı ı alı ız, era eri izde Medi e ye götürü üz. Deva lı ya ı ızda kala ak, dedi. Fakat Medi e ye varı a

u kızı ya ları a al ak hususunda Hazreti Ali, Hazreti Zeyd ve Hazreti Cafer iddialaştılar. Hazreti Ali, u e i a a ı ı kızıdır diye iddia ederek ço uğu al ak istiyordu. Bu u ter iye hakkı a a aittir, diyordu. Hazreti Cafer de: Bu ço uk e i de a a ı kızı oldukta aşka ço uğu teyzesi e i zev e dir, diye iddia ediyordu. Hazreti Zeyd de, Hazreti Hamza şehit olmadan önce, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hayretleri Hamza ile Zeyd i dü ya ve ahiret kardeşi yaptığı da u kardeşliği ileri sürerek ço uğu ya ı a almak istiyordu. Kardeşi i kızı olduğu içi o a ak ak a a, düşer diyordu. Bu şekilde Hazreti Peygamberin huzurunda muhakeme edildiler. Sonra Hazreti Peygamber: Bir ço uğu teyzesi, a esi yeri dedir; o u içi kızı Cafer e teslim ediniz! diye hükü verdi. Fakat o ları u

iddiaları da dolayı e u kalarak o ları sevi dire ek şekilde taltif ederek Hazreti Aliye: Sen, bendensin ve ben de sendenim, (ikimiz bir vücud gibiyiz) dedi. Cafere de; Gerek yaratılış akı ı da ve

gerekse huy akı ı da se a a e ziyorsu . buyurdu. Zeyd e ise: Se izi kardeşi iz ve evla ızsı , diyerek onu da taltif buyurdu. Mütercim: Müçtehitler, bu hadîs-i şerifte , ir ço uğu teyzesi, yakı lık hususu da halası da ö e gele eği hük ü ü çıkar ışlardır; çü kü o ço uğu halası ulu a A dul üttali kızı “afiyye o anda orada idi. Buna teslim edilmeyerek teyzesi e tesli edil iştir. O halde, ir ço uğu a e tarafı da ola ha ı lar ço uğa ak akta, a a tarafı da ola akrabaya tercih edilirler. Bir de, Peygamber Sallallahu, Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Hazreti Ali ye: Resûlullah sözünü sil, de işke , Hazreti Ali nin: — Vallahi, o u sil e , de esi, Peyga eri e ri e uhalefet ol ayıp üşrikleri e taviz ver eyerek peyga erliği i ilâ et ek az i de ileri geliyordu. Niteki Hazreti Ebû Bekir e de mihrabda dur ası içi e ret işlerke , ede e uyarak geri çekil işlerdi. Bu u içi Hazreti Peyga er, Hazreti Ali nin o kelimeyi silmediklerine gücenmediler. Bir de aşka rivayetlerde, Ya Ali! O kelime nerededir, bana göster de ben sileyim. diye akil vardır. Hazreti Ali de gösterdi ve Peygamber bizzat kendi mübarek eliyle onu sildi, yerine Abdullah ı oğlu ü lesi i yazdı, yahut yaz diye emretti. Çünkü Hazreti Peyga er Ü i idi, oku azdı ve yaz azdı. Kur a ı ise kita da değil ez ere okurdu. Başka yerde öğre iyor, de esi ... Bir kıs ı da de işlerdi ki, ü î ola ki se, ir iki keli e yazar. Bu hal ol ağa e gel teşkil et ez. Bir de öyle ağır şartlarda sulh yapıl ası, ir çok hik et ve aslahatlara ağlı idi. Bu hik etlerde irisi de, ertesi yıl hiç bir kimsenin burnu kanamadan emniyet ve güven içinde Mekke ye gidip u re ha ı ı ta a la ış ol aktı ki, aslı da u Hudey iye seferi de Hazreti Peyga eri rüyası se ep ol uştu. Ha işleri ta a la dıkta so ra ki i

aşı ı saçı ı tıraş etti ve ki i de kısalttı ve öyle e ihra da çıktılar. “elâ et ve e iyet içinde Medine ye döndüler. Bir iki yıl so ra da ka dökül eksizi küçük ir harp a evrası ile Mekke ta a e feth edildi. Daha i e fetihlere

Page 145: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

se ep oldu. İşte u ları hepsi, adı geçen andlaş a ı güzel so uçları dan ve üstün meyvelerinda sayılır. Bu, sırf ir akıl ve daha üstü lüğü de değil, Peyga er u izesi de olduğu Fetih sûresi i i esiyle a laşıl ıştır. Bu u gerçek akıl ve irfa sahipleri takdir ederler. Hatta a dlaş adaki ağır şartları ka ulü de dolayı azı itirazlar ol uş ve Hazreti Ömer gibi azı saha i, so rada yüz i kere piş a olarak tev e ve istiğfar et işlerdir. Niteki u da so raki altı ı hadiste ge işçe açıkla a aktır. 728- Ebû Bekre (R.A.) der ki: Bir gün Hazreti Peyga eri i erde, ya ı da toru u Hazreti Hasa olduğu halde gördü . Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem arada bir cemaate döner bakarlar, arada bir de Hazreti Hasan a akarlardı. Bir ara Hazreti Hasa ı göstererek: Bu e i oğlu , seyyiddir. Allah ta ümid ederim ki, onun sayesinde Müslümanlarda iki üyük toplu , araları da

uzlaşa aktır. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi u izesi i so rada eyda a çıktığı herkesçe biliniyor. Çünkü Hazreti Hasan ı a ası ola müminlerin emiri Hazreti Ali şehit olarak vefat ettikten sonra, Hazreti Ali ye ağlı kala Müslümanlar onun yerine Hazreti Hasan a iat ederek hilafet aka ı a oturt uşlardı. Fakat daha ö e de Hazreti Ali ye muhalefette bulunan ve Şa da Hazreti Muaviye ye ağlı kala lar Hz. Hasa ı hilafeti i ka ul et ediler. Bu u üzeri e her iki taraf, savaşa hazırla arak iki üyük ordu hali de Medayi de karşı karşıya geli e, Hazreti Hasa , ke disi hilafete e münasip biri olduğu halde ve e irleri altı da ulu a kırk i kişi Hazreti Hasa ı hilafeti uğru a a ları ı feda ede ekleri e ye i et işlerke , sırf zühd ve takvası da dolayı ka dökül esi diye irtakı şartlarla a laş a yaparak hilafeti Hazreti Muaviye ye ırak ıştı. “o ra Kûfe ye döndü ve daha sonra Medine ye dönerek orada ömürlerinin sonuna kadar kaldılar. Şi di ziyaretgâhı, Bal ı ezarlığı da Hazreti A as ile ir yerdedir. İşte Hazreti Hasa ir takı şartlarla iki İsla topluluğu arası da sulh yaparak üyük felâketi ö le iş olduğu da Hazreti Peyga eri üjdelediği Islahat gerçekleş iş oldu. Şartlarda iri, Muaviye den sonra hilafetin Hazreti Hasan a terki idi. Ayrı a Hazreti Hasa a eş ilyo dirhe para ı peşi olarak veril esi, Fars vilayeti de ola ir ölge i yıllık hara ı ı Hazreti Hasa a ırakıl ası gi i daha azı şartlar vardı. Fakat Hazreti Muaviye u şartları ir kıs ı ı yeri e getir işse de çoğu u yapa a ıştır. Bir de karşılık taviz alarak hilafette çekil e i evazı u hadîs-i şerifte çıkarıl aktadır. 729- Hazreti Aişe ‘.A. der ki: Hazreti Peygamber saadethanelerinde ike , kapıda ir ala ak davası yüzü de iki kişi i yüksek sesle ir irleriyle

ü akaşa ettikleri i işitti. Borçlu, or u ir kıs ı ı i diril esi i ve ir iktar kolaylık göster esi i ala aklıda istiyordu. Ala aklı ise, Vallahi, yapmam! diye yeminler ediyordu. Bu u üzeri e, Hazreti Peyga er, evde çıkıp o iki kişiye yaklaştı ve o lara şöyle uyurdu: iyilik yap a ala ağı da düşür e diye Allah ı adı a ye i ede ha gi iz idi? Ala aklı gayet ah u ve

piş a olarak: — Bendim, yâ Resûlallah! dedi, artık ha gisi i isterse yapsı . Sonra yarı yarıya a laştılar, diye rivayetler ol uştur.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -466

ŞARTLAR BAH“İ 730- Uk e i A ır dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Yerine getir e iz gereke şartları e layıkı kadı ları ke dinize helal kılarke ikahlarke koşula şarttır. Nikâhda kadı ı lehi e koşula şart, e ziyade gözetilip yeri e getiril esi gereke şarttır. Mütertcim: Ah ed Bi Ha el Hz de iştir ki, her e türlü şart olursa olsu , ikah akdi de edile şarta uyul ası va i tir. Diğer müçtehit âlimlere göre, ikah akdi i gereği e aykırı ol aya iyi geçi , afaka, giyi ve ika et gi i, ikahı gereği ve

aksadları ola şeyler şart kılı sa, u şartlara uyul ası va iptir. A ak geçersiz şartlara ağla arak ikah akdi yapıldığı takdirde, u şartlara uyul ası gerek ez. Mesela i si ü ase ette ulu ul a ası şartı gi i. Bu şart ikahı

aksadı a aykırı olduğu içi geçersizdir. 731- Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Bir bedevi, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i huzuru a gelip: “izde Allah rızası içi dava ı hak üzere eti ele diril esi i ve hakkı da Allah ı kita ı ile hükü ver e izi istiyoru , aşka ir dileği yoktur, dedi ve

era eri de ulu a ir şahıstan hak talebinde bulundu. Fakat kendisinden daha bilgili ve ifadesi daha düzgün olan davalı dedi ki: — Evet, ya Resûlallah! Ara ızda Allah ı kita ı ile hükü veri iz; fakat olayı a lat ak ve ke di i savu ak içi a a müsaade buyurunuz. Hazreti Peygamber i üsaadesi üzeri e davalı şöyle a lattı:

Page 146: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Be i oğlu , u ada ı işçisi ço a ı idi. Her asılsa, o u karısı ile zi a et iş ve a a ha er verildi ki, güya her zi a ede , re i taşla öldür e ezası a çarptırılır ış ve e i oğlu a da re i gerekiyor uş. Bu duru da o lar

e i oğlu da dava ı ol ası lar diye, oğlu u kurtarmak içi yüz aş koyu ve ir de ariye vererek oğlu u kurtar ıştı . Fakat sonra ben, âlimlere aşvurarak u eseleyi sordu . O lar a a, u işi şer î hükmünün böyle ol adığı ı, he üz evli ulu aya oğlu a eza olarak yal ız yüz değ ek ile ir yıl sürgü gerektiği i söylediler. ‘e i ezası oğlu a lazı gel eyip, u ada ı karısı a gerekiyor uş. Eğer gerçekte hükü u ise, daha ö e u lara

ver iş olduğu koyu larla ariye i , a a geri verilmesini istiyorum. Hazreti Peyga er şöyle uyurdular: Nefsim kudret elinde olan Allah Teâlâ Hazretleri e ye i ederi ki, e , her iki izi arası da Allah Teâlâ

Hazretleri i kita ı ile hükü vere eği : Cariye ve koyu lar sa a geri verile ektir. “e i oğlu a yüz değ ek ezası uygulanacak ve bir sene müddetle de sürgün edilecektir. Hazreti Peyga er, delillere veya suçluları ikrarına dayanarak bu hükmü verdikten so ra, asha ı ileri gele leri de Ü eys ‘adıyallahu anh) Hazretlerine hitaben: -Yâ Ü eys! Şu dava ı ı ha ı ı a gidi iz. Eğer zi ayı ikrar ederse, o a re i ezası uygula. Sonra Üneys bu görevle giderek kadı ı ifadesi i aldı. Kadı şahid huzurunda suçu itiraf etti. Üneys Hazretleri de, Hazreti Peyga eri e irleri üzere o kadı ı re i taşla a ezası a çarptırdı. Mütercim: )i a davası ı sakla ası ve ü kü olduğu kadar gizle esi eşru ike , araştır a açıl ası ı se e i, tarafları ısrarları üzere ol uştur. “o ra suçluları defalar a ikrarları ile zi a suçu sa it olduğu da her iki tarafa da eşru had

eza uygula dı. Eğer zi a ede ler, he üz evli değiller ise, Şafii mezhebinde bu hadîs-i şerifi zahiri ile a el edilerek, u lara yüz değ ek vurul ası ve e az üç gü lük sefer esafesi ir yere ir yıl üddetle sürgü edil eleri gerekir hük ü e varıl ıştır. Ha efî ezhe i de ise, yal ız u lara yüz değ ek vurul ası yeter. “ürgü ezası ise, so raki uygula alarla kaldırıl ıştır. Eğer zi a ede lerde herhangi biri evli ise yahut aşları da ir kez ikah geç işse, u gi ileri suçu sabit olma halinde recmedilerek öldürülmeleri gerekir. Gerçekte u re i ezası açık ir hükü le Kur an da yok ise de, Hazreti Peygamberden tevatür yolu ile gelen uygulamalar ile sabittir. Peygamber size ne getirirse, onu kabul edin eali deki ayeti keri esi gereği e Allah ı peyga erleri i e irleri e ve i raatı a uy ak lazı dır. Hazreti Peygamber Kur an-ı Keri deki ayeti keri eye daya arak Bu zi a hakkı da uygula a ak yol ve hüküm, bekâra yüz değ ek vur ak ve evliyi re et ektir, buyurdu. İşte bu hadîs-i şerifte vaki ola : Nefsim kudret elinde olan Allah a ye i ederi ki, e sizi dava ızı Allah ı kita ı ile göre eği ve hük e ağlaya ağı , demek, Allah o zina edenlere yol kılı aya kadar... (Nisa sûresi: ayet 15) mealindeki ayetle hüküm

vere eği de ektir. Çü kü Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem u husustaki şeriat yolu u, ekâra değ ek vur ak ve evle işi taşla öldür ek şekli de tefsir et iştir. Yahut azı âlimleri görüşü e göre Allah ı kita ı da aksad, Kur an-ı Keri de oku uşu kaldırıla ve yal ız hük ü baki kalan: Evli erkek ve evli kadı zi a ettikleri za a Allah ta ir eza olarak uhakkak o ları re edi iz: Allah Aziz dir.

hakîm dir mealindeki ayettir. Allah korusu , ir ki se şeyta a uyup zi a işlerse, o u hiç ki seye aç ayıp Allah ile ke disi arası da ırak alıdır. Gerek hâkim huzurunda ve gerekse insanlar arası da ta a e i kâr et eli, tevbe ederek Allah ta ağfiret dilemelidir. Bu şekilde ölürse, ağışla ış ol ası u ulur. Fakat işlediği u suçu övü erek şurada urada yaya ak olursa, ağışla aya suçlular arası a girer, u lar açıkta gü ah işleye lerdir. Bir hadîs-i şerifte u gi iler

ağışla a lar dışı da ırakıl ışlardır. 732- Hazreti Ömer (R.A.) der ki: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hay er Yahudileri e hita e şöyle uyurdu: Allah sizi arazileri izde ıraktığı üddetçe iz de ahsulleri izi ir kıs ı ize ait ol ak şartı ile ırakıyoruz.

Yine Hazreti Peygamber, Hayber yahudileri de Hakîk Oğulları ka ilesi i reisi e hita e şöyle uyurdu: Hayber de çıkarıldığı ve güçlü deve se i irkaç ge e gü aralıksız taşıdığı za a e yapa aksı ? (Sen ve sana ağlı ola Hay er Yahudi leri bir zaman gelecektir ki, burada Şa a doğru uzaklaştırıla aksı ız.

Mütercim: Gerçekten daha sonra Hazreti Ömer i hilafeti za a ı da adı geçeri Yahudi ler rahat dur adılar, e iyet ve düze i

ozdular, olaylar çıkardılar. Bu olaylarda iri de şu idi: Hazreti Ö er i oğlu A dullah, Hayber de bulunan arazisine bakmak için Hayber e git işti. Ge e yat akta olduğu da da , eçhul şahıslar tarafı da uykuda ike aşağı atılarak kolları ve a akları kırıl ıştı. Bu olay üzeri e Hazreti Ö er Medi e de i ere çıkarak cemaate hitab etti: — Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hay er Yahudileri i ağ ve ahçeleri i elleri de al a ış, o ları arazileri üzeri de ırak ıştı. Fakat akı ız, oğlu A dullah, Hay erde ulu a ke di arazisi e ak ak içi git iş ike ge eleyi o u da da aşağı at ışlar, kol ve a ak ke ikleri de kırık ve çıkık var. Bizi orada Yahudilerde aşka

Page 147: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

düş a ı ız ve suçlaya ağı ız ki se iz yoktur. “i di e kesi olarak Yahudileri orada çıkarıp Şa tarafı a sürgün et ek, uzaklaştır ak fikrindeyim. Hazreti Ö er i u şekildeki kesi kara ve sözleri yahudiler tarafı da duyulu a, Hakik Oğulları ka ilesi de ve Yahudi lerin ileri gelenlerinden bir adam Hazreti Ö er i huzuru a geldi ve şöyle dedi: — Ey müminlerin Emîri! Hazreti Peygamber, bizi böyle yerli yerimizde ırak ış ve yerleştir işke ve azı şartlarla

izi le a laş ışke , izi yurtları ızda asıl çıkarıp uzaklaştıra aksı ? Hazreti Ö er o a: — “e hatırlıyor usu , evvelce Hazreti Peygamber bizzat size hitaben Bakalı ilerde Hay erde çıkarıldığı ve güçlü deve se i irkaç ge e gü aralıksız taşıdığı za a e yapa aksı ? uyur uştu, eva ı ı verdi. Yahudi dedi ki: O söz, Ebû l-Kası ı a a ir latifesi idi, gerçek değildi. “o ra Hazreti Ö er: — Ey Allah düş a ı! “e yala söylüyorsu , dedi. “o ra Hay er Yahudilerini Hayber de çıkarıp Şa tarafı a sürdü; fakat sahibi ulu dukları hur a ahçeleri karşılığı da al, deve ve gerekli eşyayı o lara verdi. 733- Misver bin Mahreme (R.A.) der ki: Hudeybiye seferinde Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Mekke yolu üzerinde bir yerde bize şöyle buyurdu: Gerçek şu ki, Halid i Velid, Kureyş tarafı da izi harekâtı ızı keşfet ek içi irtakı süvarileri ile Ga ı

adı daki yerdedir. “iz yolu sağı ı tutu uz. Halid i ulu duğu yö e git eyip doğruda Kureyş ordusu üzeri e gidelim). Ravi Misver devamla der ki: Vallahi, bizim ordumuzdan Halid i ha eri ile ol adı. Çok sonra bizim ordumuzun havaya kaldırdığı siyah tozu görü e Halid süratle hayva ı ı koşturarak Kureyş ordusu a ha er ver eğe gitti. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ordusu da ü kü olduğu kadar ir hızla Kureyş ordusu üzeri e ilerliyordu. Ordu uz, sarp ve i işli yokuşlu ir yere vardığı za a , Hazreti Peyga eri Kasva adı daki devesi çöktü, kaldı. Askerler dediler ki, Kasva huysuzlaştı, serkeş oldu. Hazreti Peyga er, şöyle uyurdu: Kasva çökmez; onun böyle yolda çökmek adeti yoktur. Fakat Fili engelleyen (yüce kuvvet) onu engelledi. (Evvelce

Mekke yi yık ak içi gele ordudaki Fil i u işte e gelleye Allah, izi de orada kan dökmekten engelledi). Nefsim kudret elinde olan Allah a ye i ederi ki, Kureyşî Ier, Allah ı ü arek kıldığı Hare i şerife hür et hususu da a a

e kadar ağır şart koşarlarsa ka ul ede eği , u yolda o ları istediği i vere eği . Sonra Hazreti Peygamber Kasva yi izzat zorlayarak yürüttü. “o ra orduyu, Kureyş i ulu duğu yö de çevirerek Hudey iye yolu a saptı ve Hudey iye i yukarı kıs ı da çok az suyu ulu a ir kuyu u ya ı aşı da ko akladı. Bu kuyu u suyu u herkes avuçla iç eğe aşladı. Az so ra ütü su çekil iş oldu. “o ra susuzlukta Hazreti Peyga ere şikâyet ettiler. Hazreti Peyga er ok ahfazası da ir ok çıkararak o lara verdi ve u oku o kuyu u di i e koyu uz, buyurdu. ashap da onu o kuyuya koydular. Misver, der ki: Yüce Allah a ye i ederi ki, o a da kuyuda su fışkırdı ve taştı. Öyle ki, herkes kuyu u ke arı da oturup su ka ları ı doldurarak yerleri e dö dü. Bu sırada Huza a kabilesinde irkaç kişi ile irlikte Bedil bin Varaka El-Huza î, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e geldi. Aslı da Huza â ka ilesi, Hazreti Peyga eri arkadaşları ve güve ilir sırdaşları idi. içlerinden Müslüman ola ve ol aya ları hepsi Hazreti Peyga ere hiz et ederler, Mekke deki olayları o a ha er verirler ve sadakat gösterirlerdi. Bu kez de yine iyi niyetle Bedii Hazretleri gelip: — Ey Allah ı ‘esulü! Kâ b bin Lüey ve Âmir bin Lüey kabileleri, Hudeybiye i suyu e ol ola kuyuları ı çevresi e ko dular. Bu lar ütü kavi ve ka ileleri ve hayva ları ile sizde ö e gelip u yeri tut uşlar. Harpte kaç ası lar diye, kadı ları ı da era erleri de getirdiler. Şi di e o ları u yerde ırakıp geldi . Bu ları aksadı, size karşı savaş ak ve sizi Mekke ye sok a aktır. Hazreti Peygamber Bedil e cevap olarak: Biz hiç ki se ile savaş et ek iyeti üzere gelmedik; ancak biz umre niyeti ile ihrama girip tavaf, sa y ve tıraş işleri i

yaparak umreyi tamamlamak ve geri dönmek için geldik. Bununla beraber Kureyş kav i i addî ve a evî kuvveti çeşitli olay ve savaşlar yüzü de hayli kırıl ıştır. Bu duru da isterlerse, o lara ir üddet vereyi ve o larla şöyle ir a laş a yapayı : Mekke üşrikleri e i le diğer ara ka ileleri i arası ı ser est ıraksı lar o larla yapa ağı te aslara e gel ol ası lar . Eğer e o lara üstü gelebilirsem, Mekke liler de, bana teslim olan ve itaat eden insanlar gi i ke di arzuları ile tesli olup itaat ederler. Eğer o kabilelerle yapa ağı savaşlarda üstü gelemeyecek olursam, o zaman Mekke liler rahata kavuş uş ve e de kurtul uş olurlar. Şayet Mekke liler, u şartlarda herha gi iri i ka ul et eye ek olurlarsa, a ı kudret eli de ola yü e Allah a ye i ederi ki, u di uğru da o larla savaşırı , tâ aşı vü udu da ayrılı aya kadar, Allah yolu da savaşırı . Elbette Allah Teâlâ Hazretleri Kur a ı Kerim i de verdiği ke di di i i yü elt e vaadi i gerçekleştirecektir. buyurdu. Hazreti Peygamberin bu yoldaki beya ları ı di leye Bedil dedi ki; Ey Allah ı ‘esulü! Be , sizi u e irleri izi Kureyş kav i e harfi harfi e te liğ ede eği . “o ra Bedîl, era eri dekilerle geri dö üp Kureyş ordugâhı a vardı ve ütü Mekkelilere karşı: — Ey Kureyş kav i! Biz, peyga eri ya ı da geldik ve çok tesirli sözler di ledik. Bu işittikleri izi di le ek isterse iz, o ları ay e olduğu gi i size açıklayalı , dedi. Kureyş ordusu u azı ahilleri Bedil e karşı: — Senin, O na dair vere eği ha ere ihtiya ı ız yok! dediler. Fakat Kureyş ordusu u akıllı ve ileri görüşlü kimseleri:

Page 148: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Peki, peki. Ne işittinse haber ver, dediler. Bedil, Hazreti peyga erde işit iş olduğu e irleri harfiyye açıklayıp onlara bildirdi. Sonra Urve bin Mes ud adı da ir zat Kureyş kav i e güzel ir ifade ile şu ları söyledi:, — Ey topluluk! “iz e i a a yeri de değil isi iz? O lar da, evet, iz se i a a yeri deyiz, dediler. Urve tekrar sordu: — Be sizi evladı ız yeri de değil iyi ? O lar: — Evet, se izi evladı ız yeri desi , dediler. Urve: — Be de hiç şüphele ir ve e i itha eder isi iz? dedi. O lar. —Hayır, se de hiç ir şüphe iz ol az, dediler. “o ra Urve şöyle sözü e deva etti: — Gerçek şu ki, u defa size yardı et ek üzere Ukâz ka ilesi i ta sefer er olarak u e ge davet et işti . “o ra bunlar bu davetime gelmediklerinden ben bütün çoluk ço uğu la ve etrafı la size yardı et ek ve size ortak ol ak üzere geldim; bunu biliyorsunuz, değil i? O lar hep ir ağızda : — Evet, biliyoruz, dediler. Urve: — Bu zat (Peygamber), size sulh teklifinde ulu uş. “iz o u ka ul ediniz. Bana da izin veriniz, gideyim ve bir kez de o u la e ko uşayı , dedi. O lar da: — Peki, gidi iz, ko uşu uz! dediler. “o ra Urve, ya ları da ayrılarak Hazreti Peyga eri huzuru a geldi ve ko uştu. Hazreti Peygamber, Bedil e söylediklerinin aynini tekrarladı. Urve, Hazreti Peygamberin: Eğer Kureyş kav i gösterdiği yolu kabul etmeyecek olurlarsa, ölünceye kadar onlarla savaşa ağı , sözü e karşı dedi ki: — Eğer kav i iz ola Mekke lileri kökü ü kazı ak iyeti de ise iz a a söyleyi iz, sizde ö e irçok liderler geldi geçti; u ları içi de ke di soy ve ka ilesi i yok ede var ı? Vallahi, içinizde azı şöhretli ki seleri gördüğü gi i, har hali de sizi ırakıp kaça ak azı ki seler ve çeşitli ka ileler de görüyorum. Urve i u sözü e karşı, Hazreti E û Bekir ‘.A. sa redemeyerek kızdı ve o a çıkışarak dedi ki: — Biz Allah ı ‘esulü ü ırakıp kaça ak ıyız? “e git kavmin Sakîf ı putu ola LÂT ı kıçı ı yala! Urve sordu: — Bu sözü söyleye ki dir? E û Bekir olduğu eva ı ı aldı. “o ra şöyle ko uştu: — Ah E û Bekir! Eğer daha ö e üzeri de karşılığı ı vere ediği iyilikleri ol ayaydı, el ette se i evapsız

ırak azdı . (Siz bana bir diyet hususunda evvel e yardı et işti iz, ahiliyet za a ı da a a o deve ver işti iz. Eğer u u yap a ış olsaydı ız, e de sizi u sözü üze karşılık verirdi . ‘avi Misver der ki, Urve he Hazreti Peyga er ile ko uşur, he de ko uş a arası da, Hi az ara ları ı adetince eliyle Hazreti Peyga eri ü arek sakalla ı okşardı. Urve, Hazreti Peyga eri ü arek sakalı a eli i her uzattıkça, Hazreti Peyga eri koru ak içi ya ı aşı da zırh içi de ve kılı ı eli de dikile ve Urve nin yeğe i ola Muğîre i Şu e, a ası a: “e i gi i üşrik ve kâfirlere, Hazreti peyga eri ü arek sakalı a doku ak yakış az, diyerek kılı ı ı ökçesi ile o a doku urdu. Bu harekete Urve i a ı sıkıldı ve aşı ı kaldırarak: — Be i eli e kılı ı ı ötesi ile vuran kimdir? dedi. Ashab: —Yeğe i Muğîre dir, dediler. Urve yeğe i e uka ele etti: — Ey gaddar! “e i ahiliyet za a ı da işlediği suçu taz i atı ı hâlâ öde ekle uğraşıyoru . Muğire İsla ı ka ulde ö e “akîf ka ilesi de ir kısı arkadaşları ile Mekke de Mısır a giderken yolda sarhoş ol uşlar, araları da kavga çık ış ve Muğire arkadaşları ı hepsi i öldürerek alları ı al ıştı. “o ra Medi eye geçerek İsla ı ka ul et işti. Hatta Müslü a olurke u olayı da Hazreti Peyga ere a latı a şu eva ı al ıştı: “e de İsla iyet iheti i ka ul ederi : fakat diğer öldür e ve yağ a işi e karış a , o u ka ul et e . Çü kü u işi savaş hali de

değil, sulh za a ı da yap ışsı . “o ra Urve, gözleri i asha ı kira a çevirerek o ları süzdü ve şöyle dedi: — Bu asıl şeydir, u e tazi ve hür ettir? Vallahi, Peyga er ir tükürük tükürse utlaka o larda irisi i avu u a düşer ve o u yüzü e ve derisi e sürer. Bir şey e retse hepsi irde davra ıyor. A dest alsa, o u a dest suyu içi ir irleri i kıra ak oluyorlar. Ko uştuğu za a o u ya ı da ki sede çıt çık ıyor. “aygıları da ötürü

akışları ı o a dike iyor. “o ra Urve, ada ları ı ya ı a dö erek şöyle dedi: — Ey kavim! Vallahi, e şi diye kadar elçi olarak irçok kralları , huzuru a çıktı : ‘û hükü dar Kayser in huzuruna çıktı , Fars kralı Kisrâ ı , Ha eş hükü darı Ne aşi i huzurları a çıktı . Vallahi, Muha ed i ada ları ı Muhammed e gösterdikleri hürmet ve tazimi , haşiyesi tarafı da hiç ir krala gösterildiği i gör edi . Vallahi, ir tükürük tükürse utlaka o larda iri i avu u a düşer ve o u yüzüne ve derisine sürer. Muham ed o lara ir şey e redi e o u e ri i yeri e getir ek içi hepsi irde davra ıyor. Abdest alsa, onun abdest suyu için birbirlerini kıra ak eze ek oluyorlar. Ko uştuğu za a o u huzuru da ki sede çıt çık ıyor. Bütü asha , hür etleri de dolayı o u yüzü e ak azlar. Üstelik Muhammed size güzel bir sulh ve isabetli bir fikir beyan etti. Geliniz, siz bunu ka ul edi iz Hakkı ızda hayırlı ve iyi olur. Ki a eoğulları ka ilesi de irisi, Kureyş kav i e hita e : — Siz beni

ırakı . Bir kere de Muha ed i ya ı a e gideyi , dedi. O lar da: — Peki, gidi iz, dediler, u ada İsla ordusuna gelirken Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Asha ı kira a hita ederek: Şu gele ada , ha ve u re kur a ları a hür et ve tazi göstere ka ilede fala adır. Ya ları ızda ulu a işa lı

ne kadar kurban (hedy) devesi varsa, hepsi i o u gözü ö ü e yayı ız, salıveri iz, buyurdu. Ashap da ütü kur a lık develeri i salıverdiler, o a gösterdiler ve ashapta çok ki seler tel iye getirerek Le eyk diyerek o u karşıladılar. Bu gelen (Kinane li ada , asha ı ve kur a lıkları u hali i görü e şaşarak dedi ki: — Sübhanallah! Kâbe de u ları alıkoy ak yeri de ir hareket değil. Hazreti Peyga erle ko uştukta so ra Kureyş ordusu a dö dü ve dedi ki:

Page 149: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Be , o ları ya ları da, u re ta a la dıkta so ra kesil ek üzere kur a lık (hedy) develer gördüm. Hepsi de tas ala ış ve işaretle iş. Be i fikri e uyarsı ız, o ları Beyti şerifte alıkon ası ı doğru ul a . Onlar: — Dur akalı , iraz daha düşü eli , dediler. “o ra ikrez adı daki ir şahıs da: — Bırakı ız, ir de e gideyi , akayı . Dedi. O lar da; — Peki, gidi iz, akı ız. Dediler. “o ra Mikrez Müslümanları ordugâhı a gelirke o u Hazreti Peyga er uzakta gördü ve şöyle buyurdu: Bu gelen mikrez dir. Bu ise zali ve serkeşi iridir.

Sonra bu Mikrez gelip Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile ko uşurke Kureyş ordusu tarafı da sulh ve a laş a yapıl ak üzere görevle dirile “üheyl i A ir uzakta gözüktü. Hazreti Peyga er asha a hita e : Artık işi iz ir dere e kolaylaştı, buyurdu. Sonra Süheyl Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile ko uş aya aşladı:

O se e iki taraf ir irleriyle savaş a ak, taraflar e iyet ve güve liği koru ak, u yıl u rede vazgeçerek ertesi yıl yine ashabla u re yap ak şartları ile ir a dlaş a et i yazıl ası a karar verildi. “o ra “üheyl: — Haydi kale , kâğıd getiri iz. Ara ızdaki sözleş e et i i yazı ız dedi. Hazreti Peyga er, özel kâti i ola Hazreti Ali yi ya ı a çağırttı ve ona hitaben: Önce Bismillahirrah a irrahi yazı ız, buyurdu. Fakat Sühely, ahiliyet i a çları a uyarak es ele i

u tarzda yazıl ası a karşı çıktı. Bu ‘ah a keli esi e sözdür, il iyoru . Eskide yaz ış olduğu uz gi i, Bis ikellahü e, diyerek yazı ız, dedi. Bu u da a ası, Allah ı ! “e i is i le aşları , de ektir. Asha , Süheyl in

u isteği e karşı çıktılar, iz es eleyi değiştir eyiz, dediler. Hazreti Peygamber, Hazreti Ali ye: )ararı yok, Bis ikellahü e, yaz, diye e retti. O da ay ı şekilde yazdı. “o ra ‘esûl-i Ekrem: İş u A dlaş a, Allah ı peyga eri Muha ed in uta ık kalarak imza ettiği... buyurunca Süheyl, Allah ı

peygamberi sözüne itiraz etti ve: — Vallahi, senin Allah ı peyga eri olduğu a i a ış olsaydık, se i Kâbe yi ziyarette alıkoy azdık. Böyle yaz ayı ız, A dullah ı oğlu Muha ed diye yazı ız, dedi. Hazreti Peygamber: Vallahi, siz beni her ne kadar tekzib etseniz de ben gerçekten Allah ı peyga eriyi ! dedi ve kâti e hita e , zararı

yok, Süheyl i istediği gi i: Abdullah ı oğlu Muha ed, diye yazı ız, uyurdu. Nihayet o şekilde yazıldı. “o ra Resûl-i Ekrem: Ka beyi ziyaret edip tavaf et e ize a i ol a aları şartıyla... deyi e “üheyl u şarta da itiraz etti: Ara lar, ize askı yapıldığı da söz ederler. Bu se e sizi Mekke ye ıraksak, ara lar ezdi de küçük düşeriz. Biz zorla istilâ edildik,

diye dedi-kodu yaparlar. Fakat gele ek yıl, istediği iz gi i, sizi içi Mekke yi üç gü üddetle oşaltırız. Hiç ir zarar ol aksızı u re işleri izi yaparak üç gü de so ra Medi e ye dö ersi iz, dedi ve o şekilde yazıldı. “o ra “üheyl ir madde daha ilâvesini isteyerek: — Sana bizden kim gelirse, senin dininden olsa bile, onu kabul etmeyecek ve bize geri vereceksin, dedi. Ashab: — Şaşıla ak şey! Bir ada Müslüman olarak ize gel işke , iz o u asıl geri vere eğiz, üşriklere tesli ede eğiz? olur şey i u? dediler. Ashab bu halde iken, daha önce Mekke de İsla di i i ka ul ettiği de orada zi da a atıla ve ayakları a zi ir vurula “üheyli oğlu E û Ce del, ir yolu u ulup zi da da kaçarak ayakları da zi ir olduğu halde ke di i İsla ordugâhı a attı. Ba ası “üheyl, oğlunu görür görmez: — Ya Muhammed! İ za ede eği a dlaş a şartları da

iri isi uyarı a se i , u oğlu u a a geri ver e gereklidir; u u a a geri ver edikçe sözleş e et i e i za koymam, dedi. Hazreti Peygamber, “özleş e iz he üz i za edil edi, E û Ce del in geri verilmemesi gerekir). buyurdu. Süheyl:

— O halde, vallahi, se i le hiç ir hususta a laş a yap a , diye ye i etti. Yi e Hazreti Peyga er: Haydi, o u a a ırak! buyurdu. Süheyl:

— Asla kabul edemem diye diretti. Hazreti Peygamber: Evet, bunu benim için kabul et! buyurdu. Süheyl: — Asla kabul etmem, diyerek Israrı ı sürdürdü. Bu arada daha önce gelen ve Süheyl i arkadaşı ola Mikrez adı daki şahıs: — Biz u isteği izi ka ul ettik, Ebû Cendel i hükü , dışı ırakıyoruz, dedi ise de, yi e “üheyl eski i adı da ısrar etti. Ba ası ı u kesi ko uş ası ı duya E û Ce del, i sa lar ortası da yüksek sesle: — Ey Müslümanlar topluluğu! Be size Müslüman olarak gel işke , tekrar üşrikleri eli e tesli ediliyoru . Şu

e i aşı a gele leri gör üyor usu uz? diye ağır aya aşladı. Gerçekte u zavallıya, daha ö e u di uğru a çok işke e edil işti. Bu şekilde ağır ası da haklı idi. Bir rivayette de Hazreti Peygamber ona: İ şallah, yakı da Allah se i kurtara aktır; sa ret! diye uyur uştu.

Ömer bin Hattab Hazretleri der ki. Ben Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a vardı ve: — Sen Allah ı gerçek peyga eri değil isi ! dedim. O da: Evet, Allah Teâlâ Hazretlerinin hak peygamberiyim, buyurdu. Ben tekrar sordum: — Peki, biz hak din üzere, düş a ları ız ise atıl di üzere değil idirler? Efe di iz: Evet, öyledir, buyurdular. Ben devam ettim:

— O halde dinimiz hususu da u küçüklüğü ede ka ul edeli . O ları her istedikleri i ede vereli ? Ba a şöyle cevap verdiler:

Page 150: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ben yüce Allah ı hak peyga eriyi . Be u işi yap akla Allah Teâlâ Hazretleri e isya et iş ol uyoru . Allah Teâlâ benim yardı ı dır. Sonra ben sordum: — “e , ize, yakı da Beyt-i şerife varıp tavaf ede eğiz diye ha er ver işti , değil i? Efe di iz cevap verdiler: Evet, öyle e ha er verdi ? fakat vakti i tayi ederek he e u se e varıp tavaf ede eğiz, diyerek i ha er verdi ?

Ben de: — Hayır, vakit tayi uyur a ıştı ız, dedim. Efendimiz Hazretleri: Muhakkak sen Beyt-i şerife varıp oraya gire eksi ve o u tavaf ede eksi , ( u yıl ol asa, gele ek yıl tavaf ede eksi ,

buyurdular. Ben tekrar Hazreti Ebû Bekir i ya ı a dö dü ve dedi : — Bu adam Allah Teâlâ Hazretlerinin hak peyga eri değil idir? Hazreti E û ekir: — Evet, hak peygamberdir, dedi. Ben yine sordum: — Biz hak üzere, düş a ları ız ise atıl yol üzere değil idir? Hazreti E û Bekir: — Evet, öyledir: Dedi. Ben: — O halde, di i iz hususu da ede u aşağılığı ka ul edeli , düş a ları ızı her istediği i yapalı ? dedi . Hazreti E û Bekir, e i azarlar şekilde: — Be hey adam! O kimse muhakkak ki, Allah Teâlâ Hazretlerinin Resûl-i Ekremidir, peygamberidir. Hiç bir zaman yüce peygamber Allah a isyan etmez ve Allah Teâlâ Peyga eri i dai a yardı ısıdır. “e , he e Hazreti Peyga eri devesi i dizgi i e yapış, öyle yersiz sözler ko uş a, o e uyurursa o a uy , dedi. Tekrar Hazreti E u Bekir söze devamla: — Vallahi, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, her hareket ve işi de hak üzeredir. Haydi git, dedi. Be yine Hazreti Ebû Bekir e hitaben: — Peki, Hazreti Peygamber Medine de bize : Biz Beyt-i şerife vara ağız ve Beyt-i şerifi tavaf ede eğiz, diye haber ver e iş i idi? dedi . Bu soru a Hazreti E û Bekir şu eva ı verdi: — Evet, ha er ver işti; fakat vakti i tayi ederek he e u yıl tavaf ede eğiz, diye i uyur uştu? Be de: — Hayır, vakti i tayi et e işti, dedi . “o ra deva etti: — Gerçekten sen Beyt-i şerife varıp o u tavaf ede eksi , dedi. Hazreti Ömer der ki: Be i u aşırı dere ede ko uş ada ve itirazda ulu a da dolayı so rada kefaret olsu diye sadaka, kur a oruç ve köle azad et ek gi i iyi işlerde çok şeyler yaptı . Bu hadîs-i şerifi rivayet ede der ki: Bu a dlaş a ı hazırla arak i za edilmesinden so ra Hazreti Peyga er, asha ı kira a hita e : Artık kalkı ız, urada Hudey iye adlı yerde hedy kur a ları ı kesi iz. “o ra da aşları ızı tıraş edip u re ihra ı da

çıkı ız, diye buyurdu ise de, vallahi ashapta hiç ir ferd yeri de kıpırda adı, elki yü e Allah ta bir vahiy gelir de u a laş a ozulur diye e re uy akta a ele et ediler . Bu e ri Hazreti Peygamber üç defa tekrarladığı halde yi e

hiç ki se ayağa kalk adı. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er, era erinde olan pâk zevcesi Ümmü Seleme ((R.A.)â) validemizin ya ı a varıp asha ı kira ı u tutu ları ı a lattı. Ü ü “ele e Hazretleri şöyle ko uştu: — Ya Resûlallah, asha ı hepsi i sizi e ri ize uy aları ı ve öyle e kur a ları ı kes eleri i istiyorsa ız, şi di he e çıkı ız ve ke di hedy kur a ı ızı kesi iz ve işi iz iti eye kadar o lara hiç ir şey söyle eyi iz. “o ra aşı ızı saçı ı tıraş et ek içi ir er er çağırı ız. Ber er sizi tıraş etsin ve herkes görsün. Ü ü “ele e valide izi dediği gi i, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem çıkıp izzat ke disi kur a ı ı kesti ve u kur a ı ı kesi eye kadar da o lara hiç ir söz söyle edi. “o ra er eri i çağırttı. Ber er de ü arek aşları ı tıraş etti. Bu hali göre asha ı kira , he e kalkıp kur a ları ı kestiler ve ir irleri i tıraş et eğe aşladılar. Daha ö e Hazreti Peyga eri e ri e uy ayı ge iktirdikleri de de piş a oldukları da kur a kes e ve tıraş ol a işleri de çok a ele davra dılar ve ir irleri i eze ek şekilde sıkıştırdılar. Nihayet tıraş olarak ihra da çıktılar. Sonra Hudeybiye mevkiinde iken, Mekke de daha ö e İsla dinini ka ul edip kâfirler içi de kal ış bulunan azı Müslüman kadı lar, Hazreti Peyga eri gör ek ve Müslümanlarla Medine ye hicret et ek gayesi ile İsla ordugâhı a geldiler. “o ra u ha ı lar hakkı da şu mealdeki ayeti kerime nazil oldu: Ey i a ede ler! “ize, ü i kadı lar uha ir olarak geldikleri vakit o ları i tiha edi , gerçekte ü i olup

ol adıkları ı deneyin) i a ları ı Allah sizde daha iyi ilir. De e e eti esi de ü i oldukları a ka aat getirirse iz artık ke dileri i kâfirlere geri çevir eyi . Mü i kadı lar, kâfirlere helâl değildir. Kâfirler de ü i kadı lara helal değildir. Bu u la era er kâfirleri , İsla ı ka ul ede kadı ları a ver iş oldukları ehri, o kâfirlere verin. “izi o ü i kadı ları ikâh et e izde de, ehirleri i ke dileri e verdiği iz takdirde, üzeri ize ir gü ah yoktur. İsla di i de çıka kâfir zev eleri izi ikâhı ızda tut ayı ; o lara verdiği iz ehri de geri isteyi . Kâfirler de, (İsla ı ka ul ede ve size gele kadı ları a ver iş oldukları ehri istesi ler. Bu lar size Allah ı hük üdür, ara ızda hükü veriyor. Allah Alî dir, Hâkim dir. (Mümtehine sûresi, ayet 10) Mütercim: Bu ha ı ları hi retleri i ka ul edilişi ve geri çevril eyişleri, adı geçe Hudey iye a dlaş ası ı hükmünü

oz a aktadır. Çü kü hi reti ka ul edil eyişi, erkeklere ahsustu. Erkekler İsla tarafı a geçtikleri takdirde o ları Mekke deki üşriklere geri ver ek gerekliydi. Yahut u ayeti keri e ile hükü erkeklere has kılı dı da erkekler dışta

ırakıldı, diye de yoru yapıl aktadır.

Page 151: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu ayeti keri e i azil ol ası üzeri e, Hazreti Ö er, o za a a kadar ikâhı da sakla ış olduğu üşriklerde iki zev esi i irde oşadı. Bu kadı larda iri i so ra Muaviye i E i “üfya aldı. Diğeri i de “afva i Ü eyye aldı. Sonra Hazreti Peygamber bütün ordusu ve İsla ı ka ul ede o ha ı larla era er Medi e ye döndüler. O günlerde Mekke lilerden Ebû Basîr isminde bir zat İsla ı ka ul ederek kaç ış ve Medine ye hi ret et işti. Hazreti Peyga ere sığı a u ada ı uahede gereği e geri al ak içi Kureyş kâfirleri iki kişiyi Medi e ye gönderdiler. Bunlar Hazreti Peyga eri huzuru a varıp uahede hükü leri gereği e E û Basîr in kendilerine teslim edilmesini istediler. Hazreti Peyga er de a dlaş a uyarı a E û Basîr i o iki adama teslim etti. Onlar Ebû Basîr i alıp Medi e de çıktılar. Medi eye yaklaşık olarak ir uçuk saat uzaklıkta ulu a )ül Huleyfe adı daki yere vardıkları za a era erleri deki hurma azıkları ı ye ek içi orada ko akladılar. Araları da ko uşurlarke E û Basîr ir fırsat ularak o iki şahısta

iri i kılı ı ı kaparak o u öldürdü. Diğeri ise kaçarak Medine ye dö dü ve aşı a gele i Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e a lattı. “iz e gel ol azsa ız, arkadaşı gi i e de E û Basîr tarafı da öldürüle eği , dedi. Az so ra

u u arkası da E û Basîr da geldi ve şöyle ko uştu: — Vallahi, siz ey Allah ı ‘esulü, üzeri ize düşe i yaptı ız; çü kü siz a laş aya uyarak e i kâfirlere tesli ettiniz. “o ra yü e Allah e i o larda kurtardı. Hazreti Peygamber Ashaba hitaben: Helak olası a, eğer o a yardı ede irisi olsa, har ateşi i alevle esi e se ep olurdu, buyurdu, Ebû Basir,

Hazreti Peyga eri öyle ko uş ası ı duyu a, tekrar kâfirlere geri verile eği i sezdi ve orada kaçarak Şa tarafı da de iz ke arı daki “eyful bahr isimli yere geçti. Orada oturdu. Ebû Basir i orada ulu duğu u duya Mekkedeki E û Ce del üşriklerde kaçarak E û Basîr e katıldı. Yet iş kadar süvari arkadaşı ile geldiği de söyle ir. Bundan sonra Mekke de İsla ı kabul eden herkes Seyful bahr mevki: nde Ebû Basîr e katıldı. Orada topla a İsla topluluğu, ticaret için çıka Kureyş kerva ları ı vurur, alları ı yağ a ederdi. Şa tarafı a gide Kureyş ti aret kervanları çok sıkı tıya düştüler. Bu saldırılarda kurtul ak içi Hazreti Peyga ere E û Süfyan elçi olarak gönderdiler. Ebû Basîr in Medine ye arkadaşları ile çağrıl ası ı ve orada alı ası ı istediler. Bu a karşılık da, sözleş edeki Mekke den kaçan Müslümanları geri çevrilmeleri şartı ı da kaldırıl ası ı teklif ettiler ve u yolda ri a ederek erha et dileği de ulu dular. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Ebû Basîr e haber göndererek Medine ye gel eleri i ve artık Mekke den Müslüman olarak gelenlerin geri çevrilmeyeceklerini bildirdi. Bunun üzerine E û Basîr ile ütü arkadaşları Medi e ye geldiler, asha ı kira a karıştılar. “o ra Allah Teâlâ Hazretleri şu ealdeki ayeti kerimeyi inzal buyurdu: O Allah ki, sizi Mekke vadisi de kâfirlere karşı zafere erdirdikte so ra, o ları elleri i sîzde , sizi elleri izi de o larda çekti. Bir iri izle savaş adı ız . Allah ütü yaptıkları ızı görendir. (Fetih sûresi, ayet , Hudey iyede kâfirler, âhiliyet taassu u a kapılarak Hazreti peyga eri ü üvvetini ikrar etmeyip inkâr ettiler. Besmelenin yazıl ası ı ka ul et ediler, müminlerin Kâbe yi ziyaret etmelerine engel oldular. O sene Müslümanları Mekke ye gir esi i, şerefleri i çiğ eye ve gururları ı kıra ir esele yaptılar. Bu şekildeki tutu ları ı ayeti keri e i deva ı da Ce a ı hak Cahiliyet gayretleri diye vasıfla aktadır. Bu ayeti keri e i i işi, ilk akışta E û Basîr olayı ile ilgili görülüyorsa da gerçekte u Fetih sûresi i tü ü, Hudeybiye de a laş a yapıldığı gü ü ertesi ge esi azil oldu. Hatta Hazreti Peyga er orada şöyle uyur uştu: Bu ge e a a ir sûre azil oldu ki, o sûre dü ya ve dü ya içi de ulu a larda daha hayırlıdır. Sonra da Fetih sûresini

aşta so u a kadar oku uştu. Niteki ileride Tefsir bahsinde açıkla a aktır. 15 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -482

VA“İYETLER BAH“İ 734- İ i Ömer den (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: -Ya ı da vasiyet ede eği ir alı ulu a bir Müslüman içi , yazılı vasiyeti i ya ı da ulu dur ada iki ge e geçir esi uygu ihtiyatlı ir iş değildir. Mütercim: Üzerinde hac ve zekât gibi Allah hakları ulu a yahut şahidsiz i sa hakları ola ki se i ke di alı da vasiyet etmesi vacip ise de, diğer hayır ve hase at işleri içi alı ı üçte iri de vasiyet et esi, dört ezhe e göre vacip değildir; a ak sü ettir ve e dû dür. Fakat azı âlimlere göre bu da vaciptir; çünkü bu hadîs-i şerifi et i de geçe hak keli esi i görü üşteki a ası iti ar edilerek vasiyetsiz dura ki se haksız duru a düş üş ola ağı a la ı çıkarıl aktadır. Hâlbuki dört ezhe i a ları urada geçe hak keli esi e, ted ir ve ihtiyat a ası ı ver işlerdir. Böyle e vasiyetsiz dura ki se, ted irsiz ve ihtiyatsız hareket et iş ola ağı ı ka ul et işlerdir. 735- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir kimse Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize gelerek: “adaka ı e faziletlisi ha gisidir? diye sor ası üzeri e o a şu eva ı verdiler: “ağlıklı, ihtiraslı, ze gi liği u ar ve fakirlikte korkar olduğu halde verdiği sadakadır. “adaka ver eyi ge iktirip de a oğaza daya ı a fala a şu kadar, fala a u kadar de e. Bu duru da al zate fala ı ol uştur. Bu ölü üzere

Page 152: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

ola sözleri kıy eti yoktur; artık al aşkaları ı ol uştur. “e i u duru da dağıt aya kalkış a ı ir a ası yoktur.) Mütercim: “adaka ı e faziletlisi, sağlık hali de verile sadakadır. “o ra hastalık hali de verile dir. Daha so ra da vasiyet suretiyle ölü de so ra verile sadakadır. Hayatta ike yaptırılan cami, medrese, mekte ve hastaha e gi i hayır işleri de sadaka ı e faziletlileri de sayıl ışlardır. 736- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Allah Teâlâ tarafı da Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine: Ey Resulüm! En yakı aşireti e (kabilen ada ları a ihtarda ulu mealindeki ayeti keri e i dirili e, Kureyş ka ilesi i toplayarak o lara şöyle hitap ettiler: Ey Kureyş topluluğu! “iz, ke di izi Allah Teâlâ da satı alı ız (Allah ı birliği e i a ederek ehe e aza ı da a ları ızı kurtarı ız . Allah a karşı sizi için eli de ir şey gel ez. (O nun aza ı da sizi kurtara a .

Ey Abdi Menafoğulları! Allah a karşı sizi içi eli de ir şey gel ez. Ey Abdülmuttali oğlu A as! Allah a karşı se i içi eli de ir şey gel ez. Ey Allah ı Peyga eri i halası “afiyye! Allah a karşı se i içi eli de ir şey gel ez. Ey Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem i kızı Fatı a! Malı da e dilerse e de iste. Allah a karşı se i içi yapa ile eği ir şey yoktur. Mütercim: Bu olay Mekke de geçtiği e göre, E û Hureyre bu hadîs-i şerifi aşkası da işiterek Mürsel olarak rivayet et iştir, deniliyor. Yahud, bu ayeti keri e i i esi de so ra, Hazreti Peyga eri , yakı ları a ihtarda ulu ası ayrı ayrı vakitlerde iki defa ol uştur. Birincisi, Mekke de iken Ebû Leheb e varı aya kadar ütü akra ası ı “afa adı daki yere toplayarak ol uştur. Orada yapıla te liğ ve ihtarda E û Lehe fe a halde öfkele iş ve Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e kötü sözler söyle işti. Bu u üzeri e Ebû Leheb in elleri kurusun (helak olsun) mealindeki Tebbet sûresi nazil oldu. Tabii ki bu olayda Ebû Hureyre ulu a ıştı. İki isi, Medi e de İslâ ı ka ul et iş ola akra a ve yakı ları ı toplayarak yi e iri i şekilde o lara ihtarda ulu uştu, de il ektedir. Allah a karşı sizi içi eli de ir şey gel ez. de ek, Allah korusu , kötü ir akı etle ahirete göçüp azaba

tutulursa ız, e sizi kurtara a de ektir. Yoksa Hazreti Peyga eri ü minlere ahirette şefaatçi ola ağı kesi likle sabittir. 737- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhum) der ki: Babam Ömer (R.A.) Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i za a ı da, Medi e şehri i karşısı da Hay er arazisi de “e ğ adıyla ili e hur a ahçesi i sadaka olarak ver ek istedi. Bu maksadla Hazreti Peygambere gidip: — Ya Resûlallah, elime gayet nefis ve kıy etli, ir al hur alık geçti. Allah rızası içi o u sadaka olarak ver ek istiyoru . Bu u e şekilde sadaka vereyi ? dedi. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Malı aslını; satıl a ak hi e edil e ek ve varislere de i tikal et e ek, a ak ahsulü dağıtıl ak şartı ile sadaka vakıf yap.

İ i Ö er der ki: “o ra Hazreti Ö er, o şekilde arazisi i vakfetti. Şi di o ahçe i geliri de ö elikle Allah yolu da cihâd edenlere, sonra kölelikten kurtulmak için borçlanan kölelere, yoksullara, misafirlere, yolda kal ış uhtaçlara ve ay ı zamanda akra a ve yakı ları ızda uhtaç ola lara verilir. Bir de u vakfı ütevellisi, kaza ç sağlamayarak ve hududu aş ayarak u ahçe i meyvelerindan yiye ilir, dost ve arkadaşları a da yedire ilir. Mütercim: Hz Peygamber zama ı da ilk yapıla vakıf, Hazreti Ö er in (R.A.) u vakfı ol uştur. Bir de: Vakıf yapa ı şartı, ka u vaizi i kesi hük ü gi idir, eya ı daki fıkıh kaidesi, u hadîs i şerifte çıkarıl ıştır. Ya i vakıf yapa ki se e şekilde ir şart koşarsa Kur a ve hadîs hük ü gi i kesi lik kaza ır, o a uy ak gerekir. Hatta İ a E u Yusuf a göre,

ir ki se ke di alı ı ke di efsi e vakfet iş olsa ile geçerli olur. İ a Şafii ye göre u sahih değildir. Fakat vakfedile yeri idaresi i ke di efsi e şart kılarsa u sahihtir. Yal ız İ a Malik e göre vakıf yapa ki se i ke di

alı a idare i azır ol ası sahih ol az; çü kü za a la vakıf duru u u utula ilir ve o al varisleri ülkiyetine geçe ilir. Bu u içi ir şahıs he vakfede he de ütevelli ola az. Fakat diğer mezheblere göre bu caizdir. Bir de vakfı gelirinden ve yetimin alı da , mütevellinin veya mallara bakmakla görevli kişi i , e eği karşılığı da haddi aş aya ak şekilde bir ücret alabilmesine dair hüküm bu hadîste çıkarıl ıştır. Hatta vakıf yapa ki se, vakfet iş olduğu alı ütevellisi kendisi ise, o u da yö eti ilik ü reti al ası dahi aizdir, de işlerdir. 738- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem asha a hita e şöyle uyurdu: Yedi ahvedi ide sakı ı ız: Allah a ortak koş ak, sihir, Allah ı hara kıldığı a a haksız yere kıy ak ada

öldür ek , faiz ye ek, yeti alı ye ek, savaş gü ü düş a ı önünden kaçmak ve çevrede olup bitenlerden habersiz ü i ve iffetli kadı lara zi a is ad et ek.

Mütercim:

Page 153: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Böyle üyük gü ahları ve i sa ı helake götüre fe alıkları burada sadece yedi tane gösterilmesi, diğer hadislerde ola ziyadeye e gel değildir. Daha ö e açıkla ası geç işti. İleride de i şa Allah açıkla alı olarak üzeri de durula aktır. 739- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Varisleri , Di ar para veya iras ölüşe ek değillerdir. Ne (miktar tereke ırakırsa , zev eleri i afakası ve şahsi e uru u aaşı da arta ı sadakadır hazi eye aittir .

Mütercim: Hazreti Peyga eri pâk zev eleri, ütü ü i leri a eleri ol ak hük ü de ulu dukları da u ları ebedi olarak aşkaları a var aları hara dır. Bu lar ö ürleri i so u a kadar, evvelce oldukları gi i, evleri de otur aları di e gerekli ulu duğu da , ölü eye kadar geçi asrafları ı karşıla ası lâzı dır. Vakıf hali e geçe alları

akı ı ı ve idare iliği i yapan kimselere de tayin edilen ücret ne ise, onun da veril esi gereklidir. Bu ları dışı da olan Peygambere ait gelir ve mallar, Müslümanları hazi esi e aittir. işte bu hadîs-i şerifte dolayı Hazreti Peyga eri hırkası, kılı ı ve diğer geriye ıraktığı allar o u varisi ulu a Fatı a ve Abbas (‘adıyallahu Anhuma) hazretlerine teslim edilmedi. Pâk zevceleri e de iras diye hiç ir şey verilmedi. Hepsi Müslümanları hazî esi e i tikal etti. Bütü Müslümanlar, peygambere ait eserleri görmekle sevinç duy uşlar ve öyle e seva kaza agel işlerdir. 740- Hazreti Osman dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Hazreti Osman ı idaresi e karşı çıka lar, evi i kuşat ışlar ve o u halifelikte çekil eye zorla ışlardı. Hazreti Osman muhasara ılara şöyle sesle di: — Sizi Allah a okuyorum, yal ız Peyga eri asha ı ı Allah a oku aktayı . ‘esûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem in, ‘û e kuyusu u kaza a Ce et vardır. uyurduğu u ve u kuyu u , e i kazdırdığı ı ile ler değil isi iz?

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in, darlık gü leri de şahsi alı da orduyu do ata a e et vardır uyurduğu u ve e i askerleri do attığı ı ile ler değil isi iz? Hazreti Os a ı u sözleri o lar tarafı da tasdik

edildi. O halde u gerçekleri ilerek e i öldür eye asıl kalkışıyorsu uz Mütercim: Abdullah bin Sa d i E i “arh adı daki ada , evvelce vahiy kâti i ike di de çıkarak irtidat ederek Mekke ye kaç ış so ra Mekke fethedili e "ka ı heder, sayıl ışke Hazreti Os a a ola akra alığı dolayısıyla tekrar İsla a gir işti. Hazreti Osman halife olunca, Hazreti Ebû Bekir i oğlu Muha ed i yeri e Mısır valiliği e tayi edildi. Hazreti Osma ı bu tasarrufundan Mısır halkı öfkelendi ve ona karşı ayakla arak Medine ye girdiler. Hazreti Osman ı kuşattılar. Sonunda da bu halifeyi şehit ettiler. Bu üzücü olay tarih kitapları da uzu oylu geç ektedir. İşte o

uhasara es ası da Hazreti Os a ‘adıyallahu Anh) bu hadîs-i şerifi rivayet ederek ke disi hakkı da Hazreti Peyga eri uyurdukları ile isya ıları i safa davet ederek u hareketleri de vaz geç eleri i iste işse de, o lar: — “e Hazreti Peyga eri za a ı da iyi ir ki se idi ; fakat halife olduktan sonra, evvelce di de çık ası ile şöhret

ula ve ka ı hedef (heder ???) edilen Abdullah ı ize vali tayi ederek aşı ıza Musallat etti , dediler ve uhasarayı devam ettirdiler. Sonunda da Hazreti Osman ı şehit ettiler. Yezid in — (Allah o a layık olduğu ezayı versi ) — za a ı a ve daha so raki devirlere kadar deva ede fit e, fesada ve savaşlara, u a ıklı olay se ep ol uştur. 16

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -489

CİHAD “İYER BAH“İ 741- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir kimse Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelerek: - Ey Allah ı ‘esulü! Cihad seva ı a eşit ir sâlih amel bana gösterir misiniz, dedi. Hazreti Peygamber: Cihada denk bir sâlih a el ula ıyoru . buyurdu. Sonra Hazreti peygamber, Mücahid gazaya çıkı a ibadethanene girip hiç kesilmeden namaz kıla ilir ve iftar etmeden oruç tutabilirmisin? diye

adama sordu. O ki se şu eva ı verdi: — Ey Allah ı ‘esulü! Böyle i sa gü ü ü yet eye eği şeyi ki yapa ilir? Bu hadîs-i şerifi rivayet ede E û Hureyre der ki: —Mü ahidi hayva ı, ağlı ulu duğu yerde el ette şahla ır ve hareketler yapar; bu bile, mücahidin sevap defterine yazılır. O u için cihada denk hiç bir sâlih amel yoktur.) 742- Ebû Saîd El-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine: — Ya Resûlallah! İ sa ları e faziletlisi ki dir? diye soruldu. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: İ sa ları e faziletlisi, alı ve a ı ile Allah yolu da ihad ede ü i dir. Ashab,

— Ya Resûlallah! Sonra kimdir? diye sordular. Resûl-i Ekrem, Kuytu yerlerden birine çekilip Allah ı e irleri e sı sıkı sarıla ve i sa ları ke di şerri de e i kıla ki sedir.

buyurdular.

Page 154: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mütercim: Bir ke ara çekilip yal ız aşı a i adet et e i fazileti, fit e ve fesad za a ı a ağlıdır. Yoksa huzur ve güve za a ı da i sa lar arası a karışarak o lara yardı ı ol ak, düş üşleri kaldır ak ve gafilleri irşat et ek gi i iyi işlerle uğraş ak ke ara çekilip i adet et ekte daha faziletlidir. 743- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah yolunda cihad eden — (ki Allah, kendi yolunda cihad edeni çok iyi bilir) — gündüz oruç tutup gece ibadet eden

gi idir. Allah, ke di yolu da ihad ede i, vefat ettirirse e ete koy ayı yahut sevap veya ga i etle sali e geri çevir eyi tekeffül et iştir üzeri e al ıştır. Mütercim: Bir asker ölürse şehit, sağ kalırsa gazi, sözü, bu hadîs-i şerife daya ır. Ga i etsiz olarak savaşta dö e i , seva ı, ganimetle dönenden daha fazla olacaksa da, ganimet elde ederek dönenler de sevabdan mahrum kalmazlar. O halde hadîs-i şerifi so kıs ı ı a ası, o ü ahidi ya sali e yal ız seva ile, ya da hem sevab ve hem de ganimetle geri çevir eyi tekeffül et iştir, de ektir. 744- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Kim Allah Teâlâ Hazretleri e ve o u peyga eri e i a eder, a azı kılar, ‘a aza ayı ı oruç tutarsa, Allah

yolunda cihad etmiş veya doğduğu yerde oturup kal ış olsu , Allah tarafı da e ete koyul ağa hak kaza ır. Ashab dediler ki: — Ya Resûlallah, iz u üjdeyi ütü i sa lara ildireli i? Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Gerçekte e ette yüz dere e vardır ki, Allah Teâlâ, o ları Allah yolu da ihad ede ler içi hazırla ıştır. Her iki

dere e arası, gökle yer arası kadardır. Allah ta istediği iz za a Firdevs i isteyiniz; çünkü o, cennetin en üstün ve en yüksek aka ıdır. O u üzeri de de ‘ah a ı Arş ı vardır. Bütü e et ır akları orada kay ar. Mütercim: Cihad et eyerek evleri de otura lar, ü ahidlere ahsus ola yüksek dere elerde ahru kalırlar. Firdevs, cennet ehli i istirahat ve gö ül di le dir e yeridir de de il iştir. 745- Enes den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah yolunda bir sabah yürüyüşü veya akşa yürüyüşü elbette dünyadan ve dünya nimetlerinden daha hayırlıdır.

746- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Ce ette ir ok yayı kadar yer, gü eşi doğup, attığı yerlerden ütü dü yada daha hayırlıdır. Allah yolu da ihad edenin sabah yahut akşa yürüyüşü, gü eşi doğup

attığı yerlerde daha hayırlıdır. Mütercim: Ce ette yarı etre kadar ir yer, dü yada gü eşi doğup attığı yerlerde , daha hayırlı olduğu gi i, Allah yolunda cihad eden bir kimsenin düş a a karşı yürümesi de öylece gü eşi doğduğu ve attığı yerlerin hepsinden daha hayırlıdır. Bir de bu hadîs-i şerifi et i de geçe Kaab kelimesine miktar kadar a ası ı verdik. Niteki Kabe Kavseyn terki i i ihtiva ede ayeti keri e i tefsiri de u keli eye üfessirler iktar a ası ı ver işlerdir. Bu hadîs-i şerifi açıklaya azı âlimler de ay ı a ayı verdiler. Neti e olarak, e ette ir ok yayı kadar ola yer, üzeri e gü eşi doğduğu attığı yerleri hepsi de daha hayırlıdır. Dü ya ve dü yada ulu a lar ta iri ile gü eşi doğup attığı yerler, ta iri arası da a a akı ı da fark var ıdır? Bazı âlimlere göre ikisi i de a ası irdir. Bazıları a göre de ikisi arası da fark vardır. Çü kü ir görüşe göre dü ya, arz ve hava küresi de i arettir. Bu a göre gü eşi doğup attığı yerler daha ge iştir. Eğer ahirette aşka her şeye dü ya de ilirse, o za a dü ya ütü yaratıkları kapsaya ağı da dolayı gü eşi doğup attığı yerlerde ala ildiği e ge iştir. Çü kü gökler de dü yada sayıl ış ola aktır. Hadîs-i şerifte aksad dü ya değeri i , e ete nispetle küçük ve ö e siz olduğu u eya et ektir. Cihad, böyle bir e eti kaza aya vesile ola ağı da ihadı üyüklüğü açıkla ış oluyor. Ce net den bir yay veya ir karış iktarı

yere sahi ola ki se, ütü dü yalara sahi ola da daha iyi duru dadır, de ektir. Artık e yüksek e ette saray ve hurilere kavuşa ları hali, asla kıyasla a az dere ede üyük ola ağı a laşıl aktadır. 747- Enes den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Allah katı da seva ı olup da öle hiç ir kul, dü ya ve dü yadaki varlıklar ke disi i ol ak şartı ile dü yaya

dönmekten memnunluk duymaz. Ancak şehit, gördüğü şehitlik fazileti de tekrar dünyaya dönmek ve ikinci kez şehit edilmekten memnunluk duyar. (Bir rivayette de, on defa öldürülmesini ister.) Allah yolunda ir akşa veya sa ah yürüyüşü (yarı gü lük cihad), dünya ve dü yadaki varlıklarda daha hayırlıdır. Ce ette sizde iri izi yay veya ka çısı kadar yer, dü ya ve dü yadaki varlarda daha hayırlıdır. Ce et kadı ları da hurileri de biri dünya halkı a

Page 155: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

görünse yerle gök arası ı aydı latır ve güzel koku ile doldururdu. O Hûri i aşı da ağladığı eşar ı, dü ya ve dünyadakilerde daha kıy etlidir. 748- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Be î “üley ka ilesi de kala alık ir heyeti, Be î Â ir kabilesini i a a davet içi gö der işti. Dayı Hara i Milha aşka lığı da e seçki hafızalarda Kur an âlimlerinden) yet iş kişide i aret ulu uyorlardı. Bu irlik Be î A ir ka ilesi e varı a, dayı aiyeti de ulu a lara dedi ki: — Siz burada bekleyiniz. Ben Beni Âmir kabilesine varayı . Eğer Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve “elle tarafı da İslâ a davet edildiklerini ke dileri e te liğ et e için bana güvence verirlerse maksad elde edil iş olur. Eğer o lar

a a güve e ver ezlerse, siz e i yakı ı da ulu uş olur ve o a göre ted iri izi alırsı ız. Dayı , Benî Amir kabilesine gidince, bu kabile kendisine güvence verdi. “o ra dayı onlara Hazreti Peygamberin e irleri i a latırke o hainler bir adama (Amir bin Tufeyl e işaret ettiler. Bu hai herif, he e sü güsü ile dayı ı vurdu, sü güsü ü ir tarafta vurup diğer tarafta çıkardı. Dayı Hara , — Allahû Ekber! Kâbe i ‘a isi e ye i ederi ki, e şehitlik erte esi i kaza dı , diye ağırdı ve u sözleri i arkası da şehit oldu. Be i A ir kâfirleri geride ola asha a hü u ederek hepsi i şehit ettiler. Yal ız içleri de topal olan Kâ adı da ir zat, dağa sığı arak kurtuldu. Hadisi râvileri de He â , ir ada ı daha o u la irlikte kurtulduğu u sa ıyoru , dedi. Hazreti Ci ril, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelip o ları , Rablerine kavuştukları ı, Allah onlardan razı olup kendilerini de memnun ettiği i ildirdi. Niteki iz, kavimimize bildirin: Biz Rabbimize kavuştuk. Bizde razı oldu ve izi de e u etti. diye bunu Kur andan bir ayet olarak okurduk. Sonra

u u oku uşu kaldırıldı. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ahis evzuu hafızları öyle zulü ve hıya etle öldürerek Allah ve ‘esulü e karşı gele ‘ı l, Zekvan, Beni Lihyân ve Benî usayye lilere kırk gü sa ah a azı ı , ku ut duası da eddua etti. Mütercim: Şafii ler, sa ah a azı da ku ut duası oku ası ı u hadîs-i şerifle ispat et işlerdir. Ha efî ler ise, ku ut duası ı oku ası a ak öyle olağa üstü hadiselerde ola ilir. Bu hallerde yal ız sa ah a azı da değil, diğer her a azda olabilir, diyorlar. Bir de oku uşu kaldırıla u gi i ayetleri yazılı ulu duğu kâğıtları a destsiz olarak ele alı ası aiz olduğu gi i, cünüp ki se i de o ları oku ası aizdir. )ira oku ak suretiyle i adet et e hük ü ü yitir işlerdir, de iliyor. 749- Cündüb bin Süfyan (‘adıyallahu Anh) der ki: Uhud gazası da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ü arek par ağı yarala dı, ‘esûl-i Ekre ; ka aya par ağı içi şöyle uyurdu: Se a ak ka aya ir par aksı , üstelik de Allah yolu da ka adı .

Mütercim: Bu hadîs-i şerifi et i i ele ala azı i kar ılar, o u şiirde ir eyte e zeterek Hazreti Peygamber i şair olduğu u iddia et işlerdir. O u şair ol adığı elirtildiği halde urada şiir söyle iş ol ası a e de ilir? diyerek itirazda

ulu dular. Bu itiraz ılara Ehli “ü et şöyle, cevap veriyor: — Bu rasgele ir şeydir. Niteki Kur an-ı keri de ile azı vezi li söz ulu aktadır; fakat, u larda şiir kasdı yoktur. Şiir, özel ir aksatla düşü ülerek söyle e ve yazıla vezi li sözlere de ir. Onun için u lar şiir kıs ı da değillerdir. Îmam Ahfeş in mezhebine göre, Bahri Recez, aruz vezinleri dışı da kaldığı içi kasten bile bu Bahri Recez den bir beyit okunsa veya yazılsa, o a eyt ve şiir denmez. Bahri Recez: Müstef ilün müstef ilün, müstef ilün, veznidir. Eğer azı

üshalarda olduğu gi i De iyet, lâkıyet diye ya harflerinin fethi ve tâ harflerinin sükûnu ile okunursa, şiir vezni bozulur. 750- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Nefsim kudret elinde olan Allah Teâlâ ya yemin ederim ki, Allah yolunda cihad edip yaralanan bir kimse — (ki, Allah,

yolu da yarala a ı çok iyi bilir) — kıya et gü ü re gi ka re gi de ve kokusu isk kokusu da olduğu halde gelecektir. 751- Enes bin Malik (‘adıyallahu Anh) der ki: A a Nadr oğlu E es, Bedir savaşı da ulu a a ıştı. Bu u içi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e dedi ki: — Ya Resûlallah! Müşriklerle yap ış olduğu savaşta ulu a azdı . Allah Teâlâ, ir dahaki savaşta asi eder de e i

ulu durursa, eler yapa ağı ı göre ektir. “o ra Uhud savaşı da Müslümanlar bozguna uğrayıp savaş eyda ı da dağılı a a a şöyle söyledi: — Ya ‘a ! Arkadaşları ı yaptıkları şu uta ç veri i halde sa a sığı ırı . Be o ları içi de değili . Ya ‘a ! Şu

üşrikleri yaptıkları di aleyhi deki savaşta da eriyi . “o ra a a E es, ashaptan Sa d bin Muaz a doğru yürüdü ve ona:

Page 156: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ey Sa d! Cennet istiyor a ı . Ba a Nadir in Rabbi olan Allah Teâlâ Hazretlerine yemin ederim ki, gerçekten cennetin kokusunu duyuyorum, dedi. “avaş ittikte sonra Sa d bin Muaz Hazreti Peygambere gelerek: — Ya Resûlallah, e , Nadr oğlu E es i yaptığı ı yapa adı , deyip itirafta ulu du. Yi e u hadîsi ravisi E es i Malik a latır: — Biz, a a ı E es i Nadr ı vü udu da sekse de çok kılıç, sü gü ve ok yaraları ulduk. Böyle şehit edildikten

aşka, üşrikler ütü azaları ı kes işler, parça parça et işlerdi. O u; a ak par akları ı uçları da kız kardeşi hala ‘u eyyi ta ıya il işti.

Ben, müminlerden öyle erkekler vardır ki, Allah a ver iş oldukları sözde sadık kal ışlardır, mealindeki ayeti kerimenin am a ve arkadaşları hakkı da azil olduğu u, za ederdi . Yine ravi Enes bin Malik söze devamla: — Amcam Enes bin Nadr ı hayatı da hala ‘u eyyi, ir kadı ı ö dişi i kır ıştı. “o ra dava içi Hazreti Peyga ere

üra aat edil iş ve uhake e ol uşlardı. Peyga er efe di iz de, ‘u eyyi ye kısas yapıl ası ı, ö dişi i kırıl ası a hükü verdi. Fakat ‘u eyyi ni kardeşi u E es i Nadr, Hazreti Peyga ere gelerek dedi ki:, — Ya Resûlallah! Seni Hak Peygamber olarak gö dere Allah hakkı içi , e i he şire i dişi kırıl az, Allah dan u arı ki, hası ları o u ağışlar . “o ra dava ılar kısası ıraktılar ve diyete razı oldular. O u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Allah ı kulları da öyle ki seler vardır ki, Allah adı a ye i ederler. Allah da o ları ye i leri de sadık kılar, o ları

yala ı çıkar az. 752- Berâ bin Azib (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir ki se, aşı ve vü udu de ir zırhla örtülü olduğu halde Hazreti Peyga ere geldi ve: — Ya Resûlallah, muharebe edeyi , savaşayı ve so ra Müslüman olayı , dedi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve “e e o a şöyle uyurdu: Önce Müslüman ol, so ra savaş.

Adam o anda Müslüman oldu ve savaş aya aşladı. He e arkası da şehit oldu. Hazreti Peygamber onun için: Az çalıştı, fakat çok seva kaza dı. buyurdu. Mütercim: Na az kıl ada , oruç tut ada kısa ir za a içi de e ete gire u ada ol uştur. Bir rivayete göre adı Ömer bin “a it i iş ‘adıyallahu Anh). 753- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Bedir uhare esi de düş a tarafı da atıla sayısız okları isa etiyle şehit olan Harise i “üraka adı daki ge i annesi Rubeyyi, peygamberin huzuruna gelerek: — Ya Resûlallah, oğlu Harise i ahiretteki duru u u a a ildirir isi iz? Eğer e ette ise, ke di e teselli vereyi ve sa redeyi . Değilse, oğlu içi deva lı ağla aya koyulayım, dedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şu eva ı verdi: Ey Harise nin a esi! Ce et içi de irtakı dere eleri ir iri de yüksek e etler vardır. “e i oğlu a e yüksek

olan Firdevs e eti çıktı. Harise nin annesi de sevincinden gülerek: Oh! Harise diye söylenerek geri döndü. 754- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, He dek savaşı da dö ü e saadetha eleri e gelip silâhları ı çıkardı. Vü udu u toz toprağı ı te izle ek içi yıka ış ir halde iken Hazreti Peygamberin huzuruna Cibril Aleyhisselâm gelip: “e silâhları ı çıkardı ı? Be ise, vallahi he üz silahı ı çıkar adı , dedi. Hazreti Peyga er Ci ril Aleyhisselâm a sordu: Ne tarafa, gidip savaşa ağız Cibril:

(Beni Kurayza kabilesi yönünü göstererek) Bu tarafa... dedi. Hazreti Aişe der ki: Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri de (Hendek savaşı da üşriklerle irleşip Müslümanlara karşı vaziyet ala Be i Kurayza ka ilesi i ezala dır ak içi sefere çıktı. Mütercim: Hazreti Peyga er Medi e şehri de ütü ashap ile çıktılar. )afer ve aşarı kaza dılar. Be î Kurayza şiddetli ir

ukave et gösterip çarpıştıkları da o ları savaşçıları ı tü ü öldürüldü. Geri kala lara da esir işle i uygula dı. Arazileri uha irler arası da ölüşüldü. 755- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Allah Teâlâ iri diğeri i öldüre ve so ra irlikte e ete gire iki kişiye gülerek akar. Bu larda iri, Allah yolu da

savaşır ve o yolda öldürülür şehid olarak cennete girer). Sonra onun katili Müslüman olup Allah tarafı da ağışla dıkta so ra şehit edilir. (Böyle her ikisi cennetlik olur).

Page 157: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

756- Enes den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Ta û ve a hastalığı her Müslüman içi şahadettir. (Ta û hastalığı da öle her Müslüman şehit olur, şehitlerin seva ı ı alır. Ta û hastalığı, ve a i si de olup oyu da, koltuk altları da, karı kıs ı ı yu uşak yerleri de ve

uru u u da çı a lar hali de çıka öldürü ü ir hastalıktır. Allah Teâlâ hepi izi u hastalıkta korusu . 757- Enes (‘adıyallahu Anh) der: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri He dek savaşı a hazırla ırke Medi e şehri çevresi de He dek kaz akta ola Muha iri ve E sarı ya ı a geli e, o ları çalışa ak köle ve hiz etçileri ol adığı içi izzat soğuk bir havada çalıştıkları ı, açlık içi de ve yorgu ir halde oldukları ı, gördü. O ları he teselli ve he de teşvik et ek üzere: Allah ı ! Yaşayış, a ak ahiret yaşayışıdır; se E sar ve Muha irleri ağfiret uyur , diye dua ederek daha önce

‘eva a adı daki şairi söyle iş olduğu eyti okudu. 758- Yine Enes (‘adıyallahu Anh) devam ederek der ki: Ensar ve Muhacir ler de, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selleme cevap olarak: — Biz yaşadığı ız üddet ihad et ek üzere Muha ed e bi at ede ada larız, dediler. Bunun üzerine Hazreti Peyga er o lara: Allah ı ! Hayır, a ak ahiret hayrıdır. “e E sar ve Muha irleri ü arek kıl! buyurdular. 759- Berâ (‘adıyallahu Anh) derki: Hendek savaşı da hendekler açılırke , Peygamber Hazretlerini gördüm, bizzat toprak taşıyordu ve şair Revaha ı şu beyitlerini okuyordu: Allah ı ! “e hidayet et eseydi iz hidayete ere ezdik. “adaka zekât da vere ezdik. Na az da kıla azdık.

Gö lü üze huzur ve güve i dir. Düş a la karşılaştığı ızda ize se at ver. O lardır ize saldıra lar. Fitne ozgu uluk çıkar ak istedikleri de iz ya aş adık. Döküle ka ları ve alı yal ız o lara aittir. Çü kü saldıra ve

ka dökül esi e se e iyet vere o lardır. 760- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Tebük seferi e giderke , yolda şöyle uyur uştu: Birtakı , ki seler Medi e de arka ızda kaldılar; fakat geçtiği iz hiç ir dağ ve vadi yoktur ki, bizimle beraber orada ulu uş ol ası lar. O ları a ak özürleri alıkoy uştur (Kalpleri bizimle beraberdir).

761- Ebû Saîd den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah yolunda cihad ederken bir gün oruç tutan kimsenin vücudunu, Allah Teâlâ Hazretleri ehe e de yet iş yıl

uzaklaştırır. Mütercim: Allah yolunda bir gün oruç tutan bir asker, asla cehennem yüzü gör eye ektir. Gerçekte savaş hali de ola asker içi oruç tut ayıp iftar et ek daha iyi ise de, güçlü ve daya ıklı olanlar için hem cihad ve hem de oruç fazileti birden topla dığı da daha faziletli olur. 762- Zeyd bin Halid den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah yolu da ir savaşçıyı silahla dırıp do ata ki se i ke disi de savaş ış olur. Allah yolu da ihad ede ir

gazi i yeri e, o u ailesi e iyilik ede ki se de ay e gaza ihad et iş olur gazi i seva ı ı alır . 763- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, zev eleri de aşka hiç ir kadı ı evi e gir ezdi; yal ız a e Ü ü Süleym i bazan ziyaret ederdi. Bunun sebeb ve hikmetinden Hazreti Peygambere sorulunca, şöyle uyurdular: Ümmü Süleym e karşı şefkati var; çü kü o u kardeşi Hara i Milha era eri de şehit edildi.

Mütercim: Kirmanî ni açıkla ası a göre, adı geçe Ümmü Süleym, Hazreti Peygamberin süt teyzesi idi. Hazreti Peygamberin is eti sa it olduğu da a ahre ola larla halveti evazı Peyga erliği i özellikleri de di. Bu u la era er Hazreti Peyga er, hiç ir ya a ı kadı la halvet et ezdi aş başa kal azdı . 764- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve “elle Hazretleri He dek savaşı gü ü de: Kav i Be i Kurayza ı ha eri i a a ki getirecek? Buyurdu. Zübeyr dedi ki: -Ya Resûlallah, ben getiririm. Hazreti Peygamber tekrar: Kav i Be i Kurayza ı ha eri i a a ki getire ek? buyurdu. Hazreti Zübeyr yine:

Page 158: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Resûlallah, ben getiririm, dedi. Sonra Hazreti Zübeyr Benî Kurayza ı ahvali i öğre ip gerekli ha eri getirdi. Onun üzerine peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Her peyga eri ir yardı ısı Havari si vardır. Be i de yardı ı )ü eyr dir, buyurdu.

Mütercim: Hendek savaşı da Benî Kurayza kabilesi sözleş eyi, bozarak Medine ye saldıra akları söylentileri ortaya çık ıştı. Bu ha eri gerçek olup ol adığı ı öğre ek içi ö e Hazreti )ü eyr gitti, araştır a yaptı ve dö dü. Tekrar He dek

uhare esi sırası da iki i defa olarak Be î Kurayza ka ilesi içi e ayrılık düştüğü söyle tileri çıktı. Bu u gerçek olup ol adığı ı öğre ek içi , Hazreti Peyga eri e riyle Huzeyfe gitti ve o ları ayrılığa düş üş oldukları ha eri i getirdi. 765- Enes den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: Bereket, atları alı ları dadır.

766- Urve El-Barikî den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Hayır, kıya et gü ü e kadar atları alı ları a ağlıdır. Sevab ve kazanç (gibi iki büyük fayda var atlarda).

Mütercim: İslâ toplu u u zafer ve aşarısı da u gü e kadar süvari birliklerinin ö e li rol oy adıkları da şüphe yoktur. Bu hadîs-i şerif, çeşitli savaş vâsıtaları, i ad edilirse de atları ö e i i kıya ete kadar aki kala ağı ı bildirmektedir. Ayrı a kıya ete kadar ihadı baki kala ağı da a laşıl aktadır. Hatta Hazreti Peygamber: Ümmetimin sonu, Deccal ile savaşa aktır. uyur uştur.

767- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ki Allah a i a ederek ve vaadini tasdik ederek Allah yolu da ihad içi at eslerse, kıya et gü ü de o hayva ı yediği, içtiği, tersi ve idrarı o u seva terazisi e ko a aktır. 768- Muaz (‘adıyallahu Anh) der ki: Peyga er “AV ile era er Mukavkas tarafı da hediye edile Akir adı daki erkeb üzerinde yolda giderken bana: - Ya Muaz! Allah ı kulları üzeri deki hakkı ve kulları Allah üzeri deki hakkı edir, iliyor usu ? Diye sordular. Be de Allah Teâlâ ve peygamberi bilir dedi . “o ra u u şöyle açıkladılar. Allah Teâlâ HazretIerinin kulları üzeri de ola hakkı, kulları O a i adet et eleri ve hiç ir şeyi ortak koş a alarıdır.

Kulları Allah Teâlâ üzeri deki hakkı da, O a hiç ir şeyi ortak koşmayana aza et e esidir. Ya Resûlallah dedim, bunu insanlara müjdeleyeyim mi? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: - Hayır, o lara üjdele e; sonra buna güvenirler (de amelde gevşek davra ırlar. buyurdu. 769- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Medine de ir ge e korku ve dehşet ol uştu. He e Hazreti Peyga er Me dû adlı atı ızı aldı ve çıplak ata binip Medi e dışı a çıktı. Döndükleri zaman şöyle uyurdu: Hiç ir korku korkula ak şey gör edik kork ayı ız. Bir de, izi atı ız Me dû çok yavaş yürüye ir hayva dı.

Peygamberimizin bir mucizesi olarak değiş iş ola ak ki, o u hakkı da, Ben onu, pek süratli buldum, uyurdu. Gerçekte o gü de so ra hiç ir at, o u la yarışa azdı. Bir rivayette de

şöyle de il ektedir: Telaşla ayı ız, telaşla ayı ız!... Bu atı ızı pek sür atli bulduk. 770- İ i Ö er den (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edilmiştir: Uğursuzluk a ak üç şeyde ulu a ilir: Atta, kadı da ve evde.

Mütercim: At kıs ı fe a huylu ve ağır yürüyüşlü olursa, kadı kıs ı kısır, ve geçi siz olursa, evi de ko şusu fe a ve misafire elverişsiz olursa, u duru da u üç şey uğursuz sayıla ilir. Yoksa aslı da hiç ir şeyde uğursuzluk yoktur. Her şey Allah Teâlâ Hazretlerinin kaza ve kaderi iledir. Dü ya ı saadeti rahat i işli at, güzel huylu zev e ve ge iş evdir. diye hadîs-i şerif varit ol uştur. Bu u la era er ereket ve uğursuzluk, hayır ve şer hepsi Allah ı takdiridir. 771- Berâ bin Azib (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir adam, Berâ bin Azib e sordu: — “iz Hu ey savaşı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve “elle i yal ız ırakıp kaçtı ız ı? Berâ, o a şu eva ı verdi: — Evet, gerçekten biz kaçtık; fakat Resûlullah asla ulu duğu yerden ayrıl adı ve geri çekil edi. Perişa lığı ızı se e i e geli e: Düş a ı ız ola Hevazi ka ilesi çok iyi işa ı ve atı ı idi; Ö e iz o lara hü u ettik, o ları bozduk. Sonra Müslümanlar ga i et alı a rağ et ettiler ve ga i et alları ile eşgul iken, düş a fırsat, bularak bizim üzerimize ok yağdırdı. Bu defa biz bozulduk. Ancak Hazretî Peyga er asla kaç ayıp yeri de “e at etti. Hatta ben, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in, Eyle hükümdarı tarafı da hediye edile katırı üzeri de durduğu u ve

Page 159: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

amcazadesi Ebû Süfyan bin Karis in de katırı yuları ı tuttuğu u gözü le gördü . Hazreti Peygamber, yüksek sesle şöyle uyuruyordu: Yala yok, e Peyga eri ! Be , A dul uttali oğluyu ! (Ben, Allah Teâlâ ı hak peyga eriyi . Bu da yala

yok. Peyga er düş a da da kaç az. Çü kü Allah ı a a vaat et iş olduğu zafer ir gerçektir. Allah u vaadini yeri e getire ektir. Şek ve şüphesiz olarak u a i a ı vardır. Be i içi firar düşü üle ez. Ben, cesaret ve kahra a lığı ile dü yada ü sal ış ola A dülmuttalib soyu da ım. Benim için firar etmek olamaz. Hazreti Peygamberin buradaki hadîs-i şerifleri görü üşte şiirde ir eyt gi i ise de, ir kasıt ve tasarla a ol adığı da şiir sayıl az. 772- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i Ad â is i de ir he i devesi vardı. Hiç ir hayva o u geçe ezdi. “o ra ir hecin devesi üzerinde bir Arabî (Bedevi gelip Hazreti Peygamberin Adbâ sı ı geçti. Bu ise asha ı kira a ağır geldi. Hazreti Peyga er, asha ı kira ı u duru u karşısı da şöyle uyurdu: Dü ya varlıkları da yüksele her şeyi alçalt ak Allah Teâlâ ı ir ka u udur. Hiç ir varlığı her za a önde ol ası ü kü değildir. Bir gü utlaka alçala aktır. 773- Hazreti Âişe (‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ir ge e yolda uykusuz kal ıştı. “o ra Medi e ye dönünce: Keşke asha ı da sâlih ir ki se, u ge e kapı da nöbet tutsa uyurdu. O sırada ir silâh şakırtısı işittik. Bunun

üzerine Hazreti Peygamber: Kim o? diye sordu. O gelen adam cevap verdi: — Ben, Sa d bin Ebi Vakkas ı sizi ekle ek içi geldi . Hazreti Peyga er o a hayır dua etti ve so ra uyudu. Mütercim: Bir a iri kapısı da o u koru ak içi öbet bekle e i eşru olduğu u hadîs-i şerifle sa ittir. Çü kü Hazreti Peyga eri düş a saldırısı da koru ak içi asha ı kira ö et eklerlerdi. Fakat: Allah, se i i sa ları saldırısı da koruya aktır. mealindeki ayeti kerime nazil olduktan sonra nöbetçiye gerek kal adığı da so rada u adet terk edil işti. Bu halde u ayeti keri e i Mekke fethi ile Hu ey gazası da so ra i iş ol ası gerekir; çü kü Hazreti Abbas (‘adıyallahu A h da ir ge e ö et tut uştur. Hazreti A as ise Mekke nin fethinden sonra Hazreti Peygamberle beraber bulunabildi. Hazreti Peygamberin eşhur ola ö etçileri o ir kişi idi: “a d bin Ebî Vakkas, Sa d bin Muaz, Muhammed bin Mesleme, Zübeyr bin Avvam, Amr, Eba Eyyûb El-Ensarî, Zekvân, Mihcen (veya Seleme bin Edre , A ad i Bişr, Abbas, Ebû Reyhâne (‘adıyallahu Anhum). 774- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Altı a, gü üşe, kadifeye ve ipeğe kulluk ede ler yüzükoyu sürünsünler! Kendilerine verilirse memnun olurlar,

verilmezse sırıtırlar. Bedbaht olsunlar ve oyu ları altları da kalsı ! Vü utları a ata dike de çık ası . Başı dağı ık ve ayakları toz toprak içi de olduğu halde Allah yolu da ihad eyda ları da atı ı dizgi i e sarıla kula da üjdeler olsun! Nöbete getirilirse nöbet tutar. Geri hizmete verilirse geri hizmette bulunur. Üstelik ko uta ları ı ya ı a giriş iz i istese ke disi e izi veril ez ve arkadaşları da iri i suçu u ağışla ası içi ara ı olsa ara ılığı ka ul edilmez. 775- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Hay er gazası da Hazreti Peyga ere hiz et et ek içi ya ları da ulu uştu . Hay er de dö üşü üzde, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Medine ye yaklaştığı ızda Uhud dağı ı görü e şöyle uyurdular: Bu ir dağdır ki, izi sever ve biz de onu severiz. Allah ı ! İ rahi Aleyhisselâm) Mekke yi hare kıldığı gi i, e de

Medine i iki karataşlığı ı arası ı hare kılıyoru . Allah ı ! Bizi ölçeği izi ve at a ı ızı ereketli kıl. Mütercim: Dağ izi çok sever, buyrul uştu. Niteki Hazreti Peyga er ir i er yaptırdığı za a , daha ö e üzeri de hut e oku uş oldukları hur a ağa ı ı gövdesi u ayrılık dolayısıyla kederi de i ilti çıkar ıştı. Yahut Uhud dağı ivarı da oturan Medi e halkı urad edilerek dağ a ıl ıştır. Kasabaya sor mealindeki ayeti kerimeden, kasa a halkı a sor, kastedil iş olduğu gi i. Fakat iri i görüş ter ihe daha uygu ulu uştur. )ira Hazreti Davud (Aleyhisselam) için: Biz, Davud ile beraber tesbih etmek üzere dağları ve kuşları onun emrine bağlı kıldık mealindeki ayeti kerimede

buyrulduğu gibi, Uhud ve diğer dağlar da Allah tarafı dan meleklerle Hazreti peygamberin emrine ağlı kılı ışlardı. Daha ilerde sekiz yüz elli altı ı hadîs-i şerifte u husus açıkla a aktır. 776— Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Biz, çok sı ak bir günde Hazreti Peygamberle beraber sefere çık ıştık. Herkes seri le ek içi hırka ve el iselerini gölgelik yap ıştı. O gü içi izde oruçlu ola lar sı ağı tesiri de hiç ir iş yapa adılar. He e yatıp gölgelikte

Page 160: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

di le diler. Fakat oruç tut aya lar, çok iş gördüler. Bütü i sa lara su taşıdılar, o lara gölgelikler yaptılar, hayva lara su verdiler, oruçlu olanlara hizmet ettiler, Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: Bugün oruçlu olmayanlar, sevaba kondular. uyurdu. Oruç tut aya lar çeşitli işler gördükleri içi seva ı çoğu u

aldılar, oruçlular ise yal ız oruç seva ı ile kaldılar. 777- Sehl bin Sa d Es-Sa idi den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Düş a karşısı da Allah yolu da cihad için bir gün nöbet bekle e i seva ı, dü yada ve dü ya üzeri deki

varlıklarda daha hayırlıdır. Ce ette de, sizde iri izi ka çısı kadar ir yer, yi e dü yada ve dü ya üzeri deki varlıklarda daha hayırlıdır. Yi e Allah yolu da kulu ir akşa yürüyüşü yahut sa ah yürüyüşü dü yada ve dü ya üzeri de ola varlıklarda daha hayırlıdır. 778- Mus ab bin Sa d dan ‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Zafer ve rızık kapıları ı size açıl ası, a ak güçsüzleri iz yüzü de dir.

Sa d bin Ebî Vakkas (Radıyallahu A h , kuvveti e ve ze gi liği e akarak u akı larda ke disi de geri olanlardan üstü olduğu u sa ıştı. 779- Ebû Saîd den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Bir zaman gelecek ki, Müslümanlardan bir ordu savaşa çıka ak ve o lara, içi izde Peyga er Sallallahu Aleyhi ve

Sellem e sahabîlik (arkadaşlık ede var ı? diye sorula aktır. Evet! eva ı verile ek ve u ordu uzaffer ola aktır. Sonra bir devir gelecek ki, içinizde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i asha ı a yetişe Ta ii var ı? diye sorula aktır. Evet, eva ı verile ek ve o lar da uzaffer ola aklardır. “o ra ir za a gele ek ki, içi izde saha îye yetişe e arkadaşlık ede Te a-i Ta iî var ı? diye sorula aktır. Evet, de ile ek ve o lar da uzaffer ola aklardır. (Sahabî, Tabiin ve Teba-i Ta iî za a ı da pek çok fetihler ola ağı ir u ize olarak daha ö ede ha er veril iştir. 780- Ebû Üseyd (‘adıyallahu Anh) der ki: Biz, Bedir savaşı da düş a a karşı savaş ak için saf saf durduğu uz zaman, düş a da saflar hali de ilerle eğe

aşla ıştı. O vakit Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ize şu emri verdi: Düş a sizi ok ve işa e zili ize girdiği za a , atışı aşlat alısı ız.

781- Hazreti Ali (‘adıyallahu Anh) der ki: Ben hiç bir zaman Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in: Anam - a a sa a feda olsu , dediği i işit edi ; yal ız Uhud savaşı da “a d bin Ebî Vakkas a: Ey Sa d! Anam - a a sa a feda olsu , at okları ı düş a a uyur uştur.

Mütercim: )ü eyr hakkı da da He dek vak ası da öyle uyur uşsa da, u u Hazreti Ali işit e iş ola ilir. Yal ız “a d Hazretleri e uyurdukları u sözleri ke di kulağı ile işit iştir. 782- İ i A as ‘adıyallahu Anhum) der ki: Bedir “avaşı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir çardak altı da ulu urke Allah a yalvarıyordu: Allah ı ! )afer içi ola ahdi i ve vaadini senden diliyorum. Allah ı ! Eğer ü i leri helak ede ek olursa , artık

bundan sonra sana ibadet edilmez. Hazreti Ebû Bekir (‘adıyallahu Anh), Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in elinden tutarak: — Ya Resûlallah, Allah Teâlâ Hazretlerine Israr ve devamla dua ettiniz, Allah Teâlâ muhakkak ki size olan vaadini yerine getirecektir, dedi. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, zırh el isesi içi de olduğu halde: Yakı da düş a ordusu perişa ola aktır ve arkaları ı dö üp kaça aklardır. Asıl o ları , aza ı kıya ettedir. Kıya et

aza ı ise o lar içi daha dehşetli ve daha a ıdır. Ka er sûresi: ayet eali deki ayeti keri eyi okuyarak çardağı da dışarıya çıktı. Düş a da perişa oldu. Ki i öldürüldü, ki i esir edildi, ki i de kılıç artığı olarak perake de ve perişa ir halde Mekke ye doğru kaçtılar. 783- Ümmü Haram (‘adıyallahu Anha) derki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyur uştur: Ümmetimden deniz savaşı yapa ak ola ilk ordu, e etlik ol aya hak kaza a aktır. Ümmü Haram der ki:

— Ya Resûlallah, e de o ları içi de miyim? diye sordum. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: Evet, se o larda sı , buyurdu. Sonra Hazreti Peygamber: Kayser i şehri e (Kostantiniye = istanbul) ümmetimden

ilk savaşa çıka ak ola ordu Allah tarafı da ağışla ıştır buyurdu. Ümmü Haram der ki: — Ya Resûlallah, e o ları içi de iyi ? diye sordu . Hazreti Peyga er: Hayır, buyurdu. Mütercim:

Page 161: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ya i, iki i kısı ordu içi de değilsi iz. O lar arası da ulu a aya aksı ız. Ü ü Hara , gerçekte Kı rıs ı fethi de hicret yılı ı yirmi sekizinde, ko ası Ubade bin Samit ile bulundu. Kı rıs ı fethinden dö erke devede düştü ve oy u kırılarak şehit oldu. 784- İ i Ö er den (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: “iz, Yahudilerle savaşa aksı ız; öyle ki, Yahudi lerde iri taş arkası da gizle e ek olsa o taş ile,

— Ey Allah ı kulu! Şu arkamdaki Yahudi dir; onu öldür, diyecektir. Mütercim: Bu olayı , Hazreti İsa Aleyhisselâ ı i işi de so ra ola ağı rivayet edil ektedir. 785- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Siz Yahudi lerle savaş adıkça kıya et kop aya aktır. Arkası da Yahudî i gizle diği her taş, ey Müslüman! arkamda

Yahudi var; onu öldür, diyecektir. 786- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: “iz; küçük gözlü, kır ızı e izli, yassı uru lu ola , yüzleri sahtiya la kaplı kalka ı a dıra ir Türk oyu ile

savaş adıkça kıya et kop aya aktır. Ve yi e siz, kılda ayakka ı giye ir kavi le savaş adıkça kıya et kop aya aktır. Mütercim: Dağısta halkı da dağlarda yaşaya lar vardır ki, ayakka ı yeri e yü de yapıl ış gayet kalı çora giyerler. Bu ları karda, yağ urda ve ça urda giyerler ve içleri e su sız az. hadîs-i şerifte elirtile kavi i de ayak giysileri yünden olabilir. Allah a ha d olsu ki, u gi ilerle savaşıl ış ve hepsi Müslüman ol a şerefini kaza ıştır. 787- Abdullah bin Ebî Evfa (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Hendek savaşı gü ü de üşriklere şöyle eddua yapıyordu: -Allah ı ! Ey Kûr an-ı Keri i i dire ve hesa ı süratli ola Allah ı ! Müşrikleri üttefik orduları ı hezimete uğrat. Allah ı ! o ları hezi ete uğrat ve o lara sarsı tı ver. 788- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine birkaç Yahudi geldi ve Esselâmü Aleyküm yerine senin üzerine ölü olsu a ası a gele Essâmu Aleykûm . dediler. Ben de o Yahudi lere lanet okudum Hazreti Peygamber bana: Neden o Yahudilere lanet edip kötü söz söyledin? buyurdu. Ben de dedim ki:

— Ya Resûlallah! O mel unları dediği i işite edi iz i? O lar, size ölü olsu , diyorlar. Buyurdular ki: Benim de onlara, sizin üzerinize olsu , dediği i işitmedin mi?

789- Ebû Hureyre (‘adıyallahu A h der ki: Devs ka ilesi de Tufeyl i A r ile arkadaşları Peyga er Sallallahu Aleyhi ve “elle i huzuru a geldiler ve: - Ey Allah ı ‘esulü Devs ka ilesi Allah a ve O u Peyga eri e isya ettiler. Tufeyl o ları İsla a davet edince, kabul et eyip yüz çevirdiler. O ları helak ol ası içi eddua et dediler. Arkası da da artık Hazreti Peyga er o lara beddua eder ve onlar da helak olurlar sa ışlardı. Devs ka ilesi Hazreti E u Hureyre i ka ilesidir. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve “elle şöyle dua ettiler: Allah ı Devs ka ilesi e hidayet ver ve o ları Müslüman olarak ize getir. O ları istekleri e aykırı olarak iyilikleri içi dua ettiler.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -514

İKİNCİ CİLT DÖRDÜNCÜ CÜZ

MÜSLÜMANLARA DUA BAH“İ 790- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Hay er savaşı gü ü de uyurdular ki: Be u sa ağı ir ada a vere eği ki, Allah Teâlâ Hayber in fethini ona nasib edecektir. Asha ı kira dan herkes,

sa ağı ke disi e veril esi i arzu ederek sa ırsızlıkla ekle eğe ve a a a ki e verile ektir diye erak et eğe aşladılar. “o ra Hazreti Peygamber: Ali nerdedir? buyurdu. Hazreti Ali i göz ağrısı da çok rahatsız olduğu ha eri verildi. Hazreti Peyga er o halde

iken huzura getirilmesini emretti. Hazreti Ali, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna geldi. Hazreti

Page 162: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber onun gözlerine dua ederek nefesleriyle üfürdü. Hemen orada Peygamberin bir mucizesi olarak Allah ı iz i ile göz ağrısı ta a e geçip gözleri iyileşti. “o ra sa ak Hazreti Ali ye verildi. Hazreti Ali: — Ya Resûlallah, Hayber halkı bizim gibi Müslüman oluncaya kadar onlarla savaşa ağız, dedi. Hazreti Peygamber ona şöyle uyurdu: “avaş içi a ele et e; o ları ölgesi e girdiği vakit o ları İsla a davet et ve üzerleri e düşe ek vazifeyi onlara ildir. Vallahi, tek ir kişi i hidayeti e se ep ol aklığı se i içi kır ızı deve sürüsü de daha hayırlı, kaza çlı dır. Kır ızı deve, Arapları e değerli alı sayıl akta idi.

Diğer ir rivayette de Hazreti Peyga er şöyle uyur uştu: Be sa ağı yarı ir ko uta a vere eği ki, Allah Teâlâ Hazretleri onun eliyle Hayber i fethedecektir. O, Allah ve

peygamberini seven, Allah ve Peygamberi tarafı da sevile ir ko uta dır. Sonra Hazreti Ali i sa ağı altı da ütü ashap birlikte olarak Hayber i feth ettiler. Peygamberin mucizesi de orada gerçekleş iş oldu. 791- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri izi ir savaş için ö ü irliği olarak gö derirke Kureyş kabilesinden iki kimsenin adları ı açıklayarak şöyle uyurdular: “iz, fala ve fala kişileri yakalarsa ız o ları ateşte yakmak suretiyle öldürünüz. “o ra iz sefere çıkarke vedalaş ak

içi Hazreti Peyga eri huzuru a vardığı ız za a ize uyurdular ki: Fala ve fala kişileri ateşte yakarak öldür e izi e ret işti . Oysa ateşle aza et ek yal ız Allah Teâlâ ya ahsustur. Eğer o ları yakalaya ilirse iz, kılıçta geçiri iz.

792- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Biz, dünyada ümmetlerin sonuncusuyuz. Ahirette ise, her ü eti Ö ü e geçe eğiz, e ete her ü ette ö e iz gire eğiz . Bu iti arla ize itaat düşer. Ba a itaat ede , gerçekte Allah a İtaat et iş ve a a karşı gele , gerçekte

Allah a isya et iş olur. Be i tayi ettiği â ir e itaat eden bana itaat et iş ve o a karşı gele , a a isya et iş olur. Bir lider, (Müslümanları korumakta) kalkan gibidir. Onun arkası da savaşılır ve o u la koru ulur. Eğer o lider Allah ı e ir ve yasakları a göre hareket eder ve adalette ulu ursa, u da dolayı o a seva vardır. Eğer öyle hareket et ezse, gü ahı ke disi e ait olur. Mütercim: Buharî de daha önce: İsya ve gü ahla e rolu adıkça di leyip itaat et ek gerekir; fakat asiyet gü ah ile e rolu u a artık di le ek ve itaat et ek yoktur, mealindeki hadîs-i şerif )ü de ize sehve ko a ıştı. İşte burada ay ı mana geçmektedir. 793- Seleme bin Ekva (‘adıyallahu Anh) der ki: Hudeybiye de ‘ıdva Biati diye a ıla ve bir ağaç altı da yapıla biat olayı da ben de herkes gibi Resûlullah a biat ederek (ona gö ülde ağla ıp yardı laş aya söz vererek eşhur ağa ı gölgesi e çekil işti . Hazreti Peyga ere

iat ede leri sayısı azalıp izdiha kalkı a Hazreti Peyga er a a: Ey ibni l - Ekva, sen biat etmeyecek misin? buyurdu. — Ya Resûlallah! dedim. Ben, diğer arkadaşlarla size iat et işti . Hazreti Peyga er: Tekrar biat ediniz uyurdu. Be de Hazreti Peyga eri e ri e uyarak iki i defa iat etti . “o ra İ i l- Ekva

Hazretlerine: Siz o zaman ne üzeri e iat et işti iz? diye sorulu a şöyle de iştik: Ölü üzeri e iat et iştik düş a da kaç ayıp ölü eye kadar a ı ızı Allah yolu da feda ede eği ize söz ver iştik .

Mütercim: Seleme i i l-Ekva , asha ı e esur kahra a ları da olduğu içi fedakârlığı ke al dere esi e ulaşsı diye iki i defa olarak iat ettiril iştir, de iliyor. Bir de ikâh akdi yapılırke akid içi söyle e sözleri iki veya üç defa tekrarla ası ı ir ahzuru ol aya ağı a u hadîs-i şerif delil gösteril ektedir. İ a Şafii ezhe i e ağlı azı âlimler, ikâh akdi de kulla ıla sözler iki ve üç defa tekrarla ırsa, evvelki ikâhı hükü süz kala ağı ı söyleyerek yal ız ir defa ol ası ı ka ul et işlerdir. Taraflardan her birinin aldı , ka ul etti sözünü birer defa söylemeleri gerekir. Fakat Şafii ezhe i de de doğru kabul edilen hüküm, tekrar söyle esi ile ikâhı ozul a asıdır. Bu u la era er sözleri tekrar edil esi gerekli değildir. 794- Mü aşi (‘adıyallahu Anh) der ki: Kardeşi Mü alid ile Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a vardık ve e dedi ki: — Ya Resûlallah! Hicret üzerine biatimizi kabul ediniz. Hazreti Peygamber: Hi ret iati hi ret ede ler içi di, artık geçti. buyurdular, (Mekke i fethi de so ra hi reti hük ü kal adı. Daha

ö ekilere has kaldı. Be sordu : — O halde ey Allah ı ‘esulü! e üzerine biatimizi kabul edeceksiniz? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu:

Page 163: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İslâ ve ihad üzeri e u lara ölü eye kadar ağlı kalka ağı ıza dair iat ede eksi iz . Mütercim: Mekke nin fethinden önce biat edenler üzerine daima cihad farz idi. Fakat Mekke fethedildikten sonra, ihtiyaç ol adıkça ihad farz değildir. 795- Abdullah ibni Ebî Evfa (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ir savaşta ir gü sa ahta öğleye kadar düş a la karşılaş a ol a ıştı ve bu esnada askerlere hita e ir ko uş a yaparak şöyle uyurdu: Düş a la karşılaş ayı arzu et eyi iz. Allah ta afiyet isteyi iz. Fakat düş a la karşılaştığı ız za a da, sa redi iz,

dire i iz. Bili iz ki, e et kılıçları gölgeleri altı dadır. Sonra Hazreti Peyga er, şöyle dua ettiler: Allah ı ! Ey Kur an ı i dire , ulutları yürüte ve üşrikleri üttefik orduları ı hezi ete uğrata Allah ı ! Bu

düş a ları hezi ete uğrat ve izi o lara karşı uzaffer kıl. 796- Ya lâ bin Ümeyye (‘adıyallahu Anh) der ki “avaşa giderke yolda hiz eti de ulu ak üzere ir hiz etçi kirala ıştı . “o ra hiz etçi yolda ir ada la kavga ederek biri diğeri i eli i ısırdı ve ısırıla ada , eli i çeki e ısıra ada ı ö dişi i kopardı. Dişi kopa ada , Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di ize üra aat ederek dişi i koparıl ası da şikâyet edip diyeti i istedi. Hazreti Peyga er dişi e diyet iç eyip oşa gittiği i ifade ederek o a şöyle uyurdu: Azgı deve i kıtır kıtır ye esi gi i, kıtır kıtır yiyesi diye eli i sa a ı ırak alıydı?

797- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Be , Allah tarafı da toplu sözlerle gö derildi ve düş a ı ı kal i e, salı a korku ile uzaffer kılı dı . ‘üya

aleminde de yeryüzü hazi eleri i a ahtarları a a verilerek avuçları ı içi e ko du. 798- Ebû Mûsâ El-Eş arî (‘adıyallahu Anh) der ki; Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ie era er ir sefere çıktığı ızda, dere ve tepelerde geçerke yüksek sesle tek ir alıyorduk, Lâ ilahe illallah, diyorduk. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er ize şöyle uyurdu: Ey İ sa lar! Ke di ize geli iz. “iz, kulakları işit eye e veya görü ürde ol aya a çağır ıyorsu uz O (sizin dua

ettiği iz Allah Teâlâ sizi le era erdir. O, her şeyi işite dir ve size şah da arı ızda daha yakı dır. Mütercim: Allah ı zikret e i e faziletlisi gizli ola ı ise de aşikâre olarak sesle zikir yapıl ası da da eis yoktur. Bir de bu hal, müridlerin hali e göre değişir. Bir kıs ı a aşikâre zikir, ir kıs ı a gizli zikir, ir kıs ı a dil ile zikir, ir kıs ı a da murakabe ile kalp huzuru daha tesirli olur. Tasavvuf kitapları da u hadîs-i şerif üzeri de çeşitli yoru lar yapıl ıştır. Aslı da Allah Teâlâ Hazretleri içi gizli ve aşikâr sesleri hepsi üsavidir. Niteki : İster sözleri izi gizli tutu , ister o u açığa vuru ; uhakkak e a ı Hak kalplerdekini bilir. ve, “özü ü saklaya ı ızla

açığa vura ı ız irdir, mealindeki ayeti kerimeler de bunu açıklıyor. “ûre: Mülk, ayet ve süre: ‘a d, ayet 10) 799- Ebu Mûsâ dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Bir kul hasta olunca yahut sefere çıkı a, sıhhatte ike yahut evi de ulu urke yap akta olduğu afile i adet ve

hayırlı işler o u defteri e seva olarak yazılır. Hastalık ve sefer yüzü de yapa adığı afile i adet ve hayırlar, o u seva defteri e yapıl ış gi i yazılır. 800- İ i Ömer den ‘adıyllahu A hu a) rivayet edil iştir: Eğer i sa lar, yal ız aşı a yola çık a ı zararı ı e i gi i il iş olsalardı, hiç ir süvari ge eleyi yal ız aşı a yola çık azdı. Mütercim: Bir ki se i arkadaşsız olarak yola çık ası ı ekruh olduğu u hadîs-i şerifle sabittir. Ancak tam bir güven hali bulunur veya bir zaruret olursa kerahet kalkar. 801- Abdullah bin Amr (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir ki se ihada çık ak içi Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelip izin istedi, Hazreti Peygamber ona: Annen ve baban sağ ıdırlar diye sordu. O da: — Evet, hayattadırlar, eva ı ı verdi. Hazreti Peyga er: Öyle ise, se a e ve a a uğru da ihad et o ları hiz eti de ulu , rızaları ı kaza . buyurdular.

802- E û Beşîr El-Ensarî (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir seferde Hazreti Peygamberin maiyetinde geceleyin istirahat ederken, Hazreti Peygamber, Zeyd bin Harise yi gö derip asha a şu e ri verdiler:

Page 164: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Hiç ir deve i oy u da ça ve çı gırak gi i ir gerda lık ırakıl ası uhakkak kesilsin ve koparılsı . Mütercim: Deve i oy u a ça ve çı gırak veya u ları e zeri ir şeyi asıl ası te zih yolu ile ekruh ulu duğu a u hadîs-i şerif delildir. Bu u se ep ve hik etleri arası da şu lar sayıla ilir: Ça , kâfirler tarafı da kulla ıldığı içi o lara uhalefet et ek gerekir. Ça ulu a irlik içi e elekler girmez. Yahut

öyle gerda lıklar hayva ı oğar veya o a eziyet verir. Yahut düş a da sakla mak ve gizli kalmak için o ları çıkarıl ası gerekir. Yahud, hayvanlara göz değ esi diye oyu ları a takıla u gerda lıklara lüzu yoktur. Allah Teâlâ ı hük ü ü o lar değiştire ez. O u içi kaldırıl aları uygu dur diye azı sebepler ileri sürülmektedir. 803- İ i A as dan (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Hiç ir erkek ya a ı ir kadı la aş aşa kal ası ve ir kadı da era eri de ir ahre i ikâh düş eye ek

şekilde yakı ir akra ası ulu adıkça asla sefere üç gü lük ir yol uluğa çık ası . Sonra ashaptan bir adam ayağa kalkıp: — Ya Resûlallah! Ben falanca savaşa çık ak içi yazıldı . Hâlbuki zev e ha a git ek içi yola çıktı. Be asıl hareket edeyim? dedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şu eva ı verdi: Git, karı la beraber haccet!

Mütercim: Bu hadîs-i şerife daya arak Ha efi ezhe i de ir kadı ha a, a ak ko ası veya aşka ir ahremi ile gidebilir. Şafii mezhe i de ise, yol güve i varsa e iyetli kadı larla era er ir kadı ı ha a git esi aizdir. 804- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h) rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri, zincirler içinde cennete girecek kimselere taaccüb edecektir.

Mütercim: Düş a eli de esir kalarak yahut zul e uğrayıp hapisha elerde oyu ları a zi ir vurulu oldukları halde öle ler kıya ete u halde kalka aklar ve Allah Teâlâ o larda razı olup özel ir te ellisi ile o lara te elli ede ektir. Yahut Müslümanları eli e esir düşe düş a lar ö e oyu ları a zi ir vurularak ha sedil işlerke kalpleri e doğa ir hidayet gü eşi ile Müslüman olanlar, öylece cennete gireceklerdir. Yahut zincirlerle yola getirip ehlileştirilen yabaniler gibi, zorla İsla a giripte sonradan kalpleri de i a uru kökleşerek e ete gire ekler kastedilmektedir. 805- Sa b bin Cesame (‘adıyallahu Anh) der ki: Ebvâ yahut Vedda gazası es ası da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize sordum: — Ya Resûlallah! azı düş a ları ıza ge e askı ları yaptığı ız za a arada ereya ede çatış ada il eyerek o düş a ları kadı ları ı ve ço ukları ı da öldürüyoruz. Bu u hük ü edir? Hazreti Peyga er cevap olarak: O kadı ve çocuklar, o larda dır düş a da sayılırlar . Koru, ancak Allah ı ve onun peygamberinin korusudur. Başka hiç ki se içi koru ve hi aye yoktur. Şeriatı koruduğu ki seler a ak hi aye edilir. Böyle kasıdsız olarak

üşriklerde öldürüle kadı ve ço ukları öldürül eleri de gü ah yoktur. Mütercim: Düşmanla savaşırke kasten o ları kadı ları ı, ço ukları ı, ihtiyarları ı ve rahi leri i öldür ek aiz değildir. Kadı ları

a usları a, te avüz et ek de kesi olarak hara dır. Fakat hata yolu ile savaş es ası da u larda herha gi iri i öldürülmesinde günah yoktur. 806- İ i A as dan (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: “akı siz Allah Teâlâ ı aza ettiği ateş ile hiç ir yaratığa azab etmeyiniz. Bir de her kim dininden (islâmdan) dönerse, (tevbe etmeyecek olursa) onu öldürünüz. 807- Ebû Hureyre de ‘adıyaHahu A h rivayet edil iştir: Bir karı a, geç iş peyga erlerde ir peyga eri ısırdı. Bu u üzeri e o peyga er, karı a yuvası ı yakıl ası ı e retti ve yakıldı. “o ra Allah Teâlâ Hazretleri, o peygambere vahyetti ki, seni bir karı a ısırmakla sen Allah ı tes ih ede toplu larda iri i yaktı . Mütercim: Bir rivayete göre, o karı aları yaktıra peygamber Hazreti Üzeyr veya Hazreti Mûsâ (Aleyhisselâm) idi. Böyle gü ahsız varlıkları yak ası da dolayı Allah tarafı da azarla ası ı sebebi, Üzeyr (Aleyhisselâm) Allah ı e riyle helak edil iş ir kasa aya uğrayı a: Ya ‘a ! Bu helak edile ler içi de ço uklar, hayva lar ve gü ahsız ada lar da var idi. Bu ları topta helak edil esi i se e i e ola ilir? diye hatırı da geç işti. O u içi adı geçe u peyga eri ke disi de öyle ir işle karşılaş ıştı. Ya i elâ geli e, hepsi e gelir; hük ü ü a la ış oldu. Tev e ve istiğfar etti. Bir de Hazreti Ali (‘adıyallahu A h Hazretleri, ke disi i ra ta ıyıp o a i adet ede di sizleri ateşe atarak yaktığı ı İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma duyu a, şöyle de işti:

Page 165: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ben, Ali i yeri de olsaydı , o di sizleri yak azdı . Çü kü Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz: Siz Allah ı aza ı ile aza et eyi iz, uyur uştu. A ak: Kim dinini değişirse o u öldürü üz hadîs-i şerifi ile a el ederdi ve e redile şekilde o ları öldürürdü . Sonra Hazreti Ali ye, İ i A as ı itirazı ulaşı a: — Be öyle düşü dü ve içtihat ettim, dedi. Âlimler bu hususta İ i Abbas ı içtihadı ı isa etli görürler. Belki de bu hadîs-i şerif Hazreti Ali ye o za a a kadar ulaş a ıştı. Gerçek şu ki hiç bir canlı ı yakıl ası aiz değildir; a ak kısas üstes adır, (yakan ki se yakılır . 808- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Kisra İra i paratoru helak oldu uhakkak helak ola aktır . O da so ra kıya ete kadar ir daha Kisrâ gelmeyecektir. Kayser (Bizans imparatorluğu uhakkak helak ola aktır. Ondan so ra kıya ete kadar Kayser gelmeyecektir. Yemin ederim ki, onları Kisrâ ile Kayser in) hazineleri Allah yolu da ölüşüle ektir. Mütercim: Bu hadîs-i şerif, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i e üyük u izeleri de sayılır. Çü kü o asırda Kisra ile Kayser ülkü de aşka elli aşlı üyük i paratorluk yoktur. Böyle dü yaya hâkim durumda olan iki imparatorun eli deki üyük şehirlerle ge iş arazileri ir avuç Müslümanı eli e geçe ile eği i hiç ir ferd düşü e ezdi. Üstelik u hadîs-i şerif, Müslümanları e güç ve sıkı tılı ir za a ı ola He dek savaşı sırası da he dek kazılırke varit olmuştur. Kur an-ı keri de so ra u hadîs-i şerif, Hazreti Peyga eri u izeleri i e üyükleri de sayılır dersek, ü alâğa et e iş oluruz. 809- Cabir den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Har , ir aldat adır düş a ı ozgu a uğrat ak ve yenmek için her çeşit taktik, hile ve aldat aya aş vurula ilir .

810- Berâ bin Azib (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Uhud gazası da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem okçu piyade irliği e A dullah i Cü eyr i komutan tayin et işti. O lar elli kişide i aret ir irliktiler. Hazreti Peyga er o lara şu kesi e ri ver işti: “ize ha er gö derili eye kadar, sakı yeri izde ayrıl ayı ız; izi kuşları kaptığı ı gör üş olsa ız ile… Şayed

düş a ı ozgu a uğrattığı ızı ve o ları çiğ ediğimizi görürseniz, yine size haber gönderilinceye kadar yerinizden ayrıl ayı ız. Muha ereye tutuştukta so ra ö e İslâ ordusu düş a ı ozgu a uğrattı. Hadîs-i anlatan Berâ devamla der ki: — Vallahi e , üşrikleri kadı ları ı , etekleri i yukarı kaldır ış, halhalları ve a akları açıl ış ir halde kaçıştıkları ı gördü . Böyle, düş a ordusu u ye ilgiye uğradığı ı göre A dullah i Cü ery ku a dası altı daki okçu irliği birbirlerine dediler ki: — Ey arkadaşlar! Ganimete gidelim. Bizimkiler düş a a galip geldiler. Haydi, ne bekliyorsunuz? Ku a da ları olan Abdullah bin Cübeyr ise: Resûlullah ı size verdiği e ri u uttu uz u? dedi. O lar şu uka elede ulu dular: — Vallahi, biz de o lara katıla ak ve ga i ette asi i izi ala ağız. Böyle e ko uta ları ı dinlemeyip mevzilerinden ayrıldılar. Bu lar ordu içi e girdikten sonra İslâ ordusu bozularak Medine ye doğru geri çekil eğe aşladı. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ri at ede lere şöyle sesle di: Ey Allah Teâlâ ı ü i kulları! Ben, Allah ı hak peygamberiyim. Sizden her ki düş a a karşı koyar ve saldırırsa onun için cennet vardır. Hâlbuki Hazreti peyga eri etrafı da yal ız o iki kişi kal ış, diğerleri geri çekil işlerdi. Ya ı da kala lar, Ebû Bekir, Ömer, Ali Abdurrahman bin Avf, Sa d bin Ebî Vakkas, Talha, Zübeyir, Ebû Ubeyde, Habbab bin Münzir, Sa d bin Muaz, Üseyyid i Hudayr idiler. Hazreti Peyga eri Çağrısı ı işitir işit ez geri çekil ekte ola ları hepsi geri dö üp savaş aya aşladılar. O gü , düş a lar yet iş Müslüman ü ahidi şehit et işti. Bu da ö e Bedir savaşı da Müslümanlar yet iş üşriki öldür üşler ve yet iş kişiyi de esir al ışlardı. Uhud savaşı da, her iki taraf ozguna uğrayıp savaş kesildikte so ra üşrikleri aşı E û “üfya , yüksek ir tepeye çıkıp Müslümanlara karşı üç defa: - Muha ed ara ızda ı sağ ı ? diye ağırdı. Hazreti Peyga er o a cevap verilmemesini ashaba bildirdi. Ebû Süfyan, tekrar üç defa: - E û Bekir ara ızda ı? diye ağırdı. Bu a da cevap verilmedi. Tekrar üç defa: - Ö er ara ızda

ı? diye ağırdı. Bundan sonra Ebû Süfyan kendi ordusuna dönerek: —Bu ları hepsi öldürüldü, dedi ve sevincini elirtti. Hazreti Ö er artık ke di i tuta ayarak: — Ey Allah ı düş a ı! Vallahi, söylediği yala dır. “aydığı ki seler hep hayattadır. “e i kötü akı ete uğrata ak kişiler yaşıyorlar, diye cevap verdi. E û “üfya karşılık verdi: — Bedir gü ü e karşılık ir gü oldu. “avaşlar karşılıklıdır ki i i siz, ki i i de iz kaza ırız . “iz ölüleri iz içi de kol ve

aşları kesil iş, karı ları deşil iş, paramparça edil iş cesedler ula aksı ız. Gerçi öyle yapıl ası ı e e ret edi . Fakat u hareketi yadırga ış da değili . “o ra E û “üfya , — Ey Hübel (putumuz)! “e yü e ol, diye şiir oku aya aşladı. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ashaba: Ona cevap vermeyecek misiniz? buyurdu. Ashab:

— Ya Resûlallah, ne diyelim? dediler. Hazreti Peygamber: Allah en yüce ve en uludur, deyiniz. uyurdu ve u şekilde karşılık verildi. E û “üfya :

Page 166: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Bizim Uzza putumuz var, sizin Uzza niz yok, dedi. Hazreti Peygamber Ashaba: Ona cevap vermeyecek misiniz? buyurdu. Ashab: — Ya Resûlallah, ne diyelim? dediler. Hazreti Peygamber: Allah Teâlâ bizim yardı ı ızdır, sizin yardı ı ız yoktur deyin uyurdu ve u şekilde cevap verildi. Mütercim: Ebû Süfyan ı ordusu Mekke ye döndü. Bu arada Ebû Süfyan ı ordusunu takib için Medine den bir birlik gönderildi. Ebû Süfyan tekrar Medine ye hü u et e işi i arkadaşları ile görüştü ve istişarede ulu du. A ak Medi e den bir

üfreze çıkarıldığı a göre, Müslümanlar ye ide toparla dılar diye kalpleri e korku ve dehşet düş ekle geri dö üp Müslümanlarla savaş akta kaçı dılar ve Mekke ye dö üşü ter ih ettiler. Uhud savaşı da şehit olanları e üyüğü, Hazreti Peyga eri a ası, “eyyidü ş-Şüheda Hazreti Ha za ‘adıyallahu A hu idi. İki i dere ede de asha ı e ü lüleri de ola ve ilk olarak Medi e ye hi ret edip Medi e halkı a di leri i öğret ek içi görevle dirile Mus ab bin ??? (‘adıyallahu A h Hazretleri idi. Şi di her ikisi i ziyaret edile ezarları Uhud dağı ı eteği de ulu aktadır. Allah Teâlâ her ikisi de ve ütü asha ı kira da razı olsu . 811- Seleme bin Ekva (‘adıyallahu A h der ki: Medine de çıkıp eşeliğe doğru gidiyordu . Meşeliğe yakı ir yokuşta ike A durrah a i Avf ı kölesi pek acele ve telâşlı ir halde karşı a çıktı. Ben: — Allah sa a iyilik versi , u telâşı e? diye sordu . Ba a şu eva ı verdi: — Peyga er efe di izi eşelikte, çayırda ola ütü sağılır develeri i aşırıp götürdüler. Ben sordum: — Kim götürdü? — Gatfan ve Fezâre kabileleri götürdü, dedi. Ben var kuvvetim ile üç kez seslendim: — “a ah askı ı var!.. Geli iz, yetişi iz... Böyle e sesi i, iki kara taşlık arası da ulu a Medi e şehri i her tarafı a işittirdi . Ben de develeri aşıra ları arkası da hemen yaya olarak koş aya koyuldum. Nihayet yağ a ılara yetişti . Bunları üzeri e ok yağdır aya, aşladı . He de o lara: — işte ben, ibnü l-Ekva yi . Bugü , alçakları akı eti i elli ola ağı ir gü dür, diyor ve deva lı olarak yağdırıyordu . “o u da aşarıyla ulaştı . O lara su iç e fırsatı ı da ver edi . Develeri o lara ıraktırarak kurtardı . Topluca o develeri alıp Medine ye götürürken yolda Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri karşı a çıkageldi. Yediyüz kadar süvari ile e i feryadı üzeri e çıkıp geliyorlardı. Be dedi ki: — Ya Resûlallah! Gatfa ve Fezâre ka ileleri de irkaç eşkıya so dere e susa ışlardı. Be o lara su iç eğe ile fırsat ver edi , develeri izi kurtardı . Fakat o lar su te i i ile eşgul ola akları da o ları takıp içi ir irlik gönderiniz. Hepsini öldürelim veya esir edeli , elleri deki alları alalı . Hazreti Peyga er a a şöyle uyurdu: Ey ibnü l-Ekva! Develeri ele geçirdi , artık rahatla! He de kişiler, ke di ka ileleri de ağırla ırlar o lar adi hırsız da

olsalar ka ileleri o lara arka çıkar . 812- Ebû Mûsâ dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Düş a eli de kala esiri fidye vererek kurtarı ız. Açı doyuru uz. Hastayı ziyaret edi iz.

813- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Ensar dan azıları: Ya Resûlallah! dediler, üsaade uyurursa ız he şire izi oğlu (ve sizin a a ız ulu a Bedir savaşı esirleri de A as ı kurtul ası içi vere eği fidyeyi ke disi e ağışlayalı , al ayalı . Hazreti Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Fidye i ir Dirhe i i dahi ıraka azsı ız fidye i ta a ı ı o da ala aksı ız buyurdu.

Yani, Bedir de esir edilen amcam Abbas, amcazadem (Ebu Talibin oğlu Akîl ve Nevfel bin Haris de , kurtul aları içi şart kılı an kırk ukıyye altı ı tamamen ala aksı ız. “o ra u iktar altı Hazreti Abbas da alı ış ve gaziler arası da

ölüşül üştü. Daha so ra Hazreti A as Müslüman olarak İslâ üyükleri arası a girdi. Ga i et alları da çoğalı a, Ey Peygamber! Ellerinizdeki esirlere söyle; Eğer Allah katı da kalplerinizde bir iman varsa Allah size, sizden Alı a

fidyeden daha hayırlısı ı verir. (Enfal s. ayet 70) mealindeki ayeti kerimeyi Hz. Peygamber okuyarak Allah ı vaadi üzere, A as Hazretleri e kaldıra ile eği kadar altı al ası ı uyur uşlardı. 814- Seleme bin Ekva (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir seferde iken İslâ ordusu içine bir casus girdi ve ashap ile bir müddet ko uştukta so ra kay oldu. Hazreti Peyga er duru u öğre i e: O u arayı ız ve öldürü üz. buyurdu. Sonra aranarak bulundu ve Seleme bin Ekva tarafı da öldürüldü.

815- İ i A as dan (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) hazretleri: — Ah perşe e gü ü! Nasıl ir perşe e gü ü idi O? diyerek ağla ağa aşladı. Ağladı, ağladı... Göz yaşları da yer ısla dı. Sonra dedi ki

Page 167: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Bir perşe e gü ü idi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i hastalığı şiddetle di. O es ada Hazreti Peygamber: Bana yazı yazıla ak bir şey getiri iz; size bir yazı yazayı ki, bundan sonra ebediyyen sapıt azsı ız. buyurdu. Kimi

âlimler, bu vasiyetin, Hazreti Ebû Bekir i halifeliği e dair ola ile eği i söyle işlerdir. “o ra Hazreti Peygamberin huzurunda bulunanlar arası da ihtilâf oldu. Bazıları getireli , dedilerse de Hazreti Ö er u a razı ol adı. Şi di peyga er ağır sa ılar içi dedir, ke disi i rahatsız etmeyelim. Elimizde Allah ı kita ı Kur an var ki, her ihtiya ı ıza cevap verecek niteliktedir, dedi. Bu şekilde tartış alar uzayı a, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem o lara şöyle buyurdu: Bir peygamberin huzurunda ü akaşa çıkar ak uygu değildir.

Orada ulu a ları ir kıs ı: - Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, hastalığı şiddeti de ke di de geç iş ola ilir za ıyla, elki sayıkladı, dediler. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Be i yal ız ırakı . Şu a da içi de ulu duğu hal, a a izafe ettiği iz halde çok iyidir ağır sa ılar içi de ol akla era er şuuru yeri dedir . buyurdular. Sonra sonsuzluk âlemine göçerlerke üç şey vasiyet ettiler: 1) Bütü üşrikleri Ara yarı adası da çıkarı ız, Dış Ülkelerde gele elçilere, e i yaptığı gi i ikra edi iz.

Hadîs-i şerifi rivayet ede , üçü üsü ü u uttu , dedi. Mütercim: Bir rivayete göre üçü üsü, Üsa e ordusu u hazırla ası idi. Yahut yakı ları a iyilik et ekle ilgili idi, şekli de görüşler vardır. Arab yarı adası, yal ız Hi az ölgesi ile, İ a Şafii Hazretleri ne göre Mekke, Medine ve Umman bölgeleri ile bu üç yere ağlı yollar ve ütü kasa alardır. Fakat İ a Aza Hazretleri e göre, herha gi ir iş içi gayri üsli leri Hi az bölgesine hatta Harem-i şerife gir eleri aizdir. Şafii Hazretlerine göre ise, bir ihtiyaç için gayri müslimler Hicaz bölgesine girebilirlerse de, Harem-i şerif hudutları içi e gire ezler. Bu hadîs-i şerife uyularak Hazreti Ömer za a ı da Hicaz bölgesi tamame üşriklerde te izle işti. 816- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Babam Ömer (‘adıyallahu Anh), Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in beraberinde eş-on kişilik bir gurup halinde, kâhinlik yapmakta olan ibni Sayyad adı daki Yahudî ir ço uğu bulunduğu yere gittiler. Nihayet o u Be i Meğale nin bir yüksek i ası ya ı da erkek ço uklarla oy arke uldular. İ i “ayyad uluğ çağı a yakı ir yaşta idi. Hazreti Peyga er, eli i o u sırtı a değdiri eye kadar o ço uk gele leri farkı a var a ıştı. Hazreti peygamber ona: Allah ı peyga eri olduğu a şahidlik eder isi ? diye sordu. İ i Sayyad, Hazreti Peygambere bakarak:

— Ben şahidlik ederim ki, sen ümmilerin peygamberisin, dedî ve Hazreti Peygamber e sordu: — Sen, benim Allah ı peygamberi olduğu a, şahidlik eder isi ? Hazreti Peyga er o a şu eva ı verdi: Ben Allah a ve onun bütün peygamberlerine iman ettim. Hazreti Peygamber, o kâhine sordu: Ne görüyorsun? İ i “ayyad dedi ki:

— Ba a doğru da geliyor, yala ı da geliyor.. Hazreti Peyga ber ona: “e i işi kar aşık! buyurdu. Sonra Hazreti peygamber ona: Be içi de se i içi ir şey tuttu il akalı edir? . uyurdu. İ i “ayyad; — DUH dur! dedi (Hazreti

Peygamber, Kur a da geçe Duha ayeti i tut uştu. Bu kâhi a ak keli e i ir kıs ı ı söyleye ildi: Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona: Defol! Haddi i hiç ir za a aşa aya aksı (sen ancak bir kâhinsin) . buyurdu. Ömer ‘adıyallahu Anh dedi ki: — Ya

Resûlallah, izi ver de şu u oy u u vurayı . Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Eğer u ço uk De al ise, sen o u öldüre ezsi , o u a ak Hazreti İsa Aleyhisselâ öldüre ektir . Eğer Deccal

değilse, o u öldür e de sa a ir fayda yoktur. Bir rivayette de ibni Sayyad ı annesi oğlu a müdahale ederek dikkatini çekti ve oğlu u ko uş ası a e gel oldu. Bunun üzerine Hazreti Peygamber: Eğer annesi ıraksaydı, durumunu meydana, koya aktı. buyurdu. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selle , i sa lara hita e ir ko uş a yaparak Allah a yaraşır şekilde ha d ve sena etti. Sonra Deccal i a lattı ve dedi ki: Be sizi o da sakı dırırı . Her peyga er uhakkak o da De al dan) kavmini sakı dır ıştır. Hazreti Nûh da

ondan kav i i sakı dırdı. Fakat e size o u hakkı da ir söz söyleye eği ki, u sözü hiç bir peygamber, kavmine söyle e iştir: Bili iz ki, o De al tek gözlüdür, ir gözü kördür . Allah Teâlâ tek gözlü değildir. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi üst kıs ı ı a ası üçyüz seksen üçüncü hadîsde geç iştir. 817- Huzeyfe (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize buyurdu: Ba a İslâ ı ka ul edip şehadet getire erkekleri adları ı yazı . Biz de i eşyüz isi yazıp getirdik. Buyurdular ki: Artık iz, i eşyüz kişi oldukta so ra düş a da korkar

ıyız.

Page 168: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Huzeyfe der ki: Şi di akıyoru , Müslümanlar bu kadar çoğal ışke izi ir korku kapla ış. Şi di ir ki se, yal ız aşı a a az kılıyor da, a azı da ile korkuyor. Hâlbuki He dek, Uhud ve Hudey iye savaşları da i eşyüz gi i az

ki seler olduğu uz halde düş a da korku, hatırı ıza ile gel iyordu. Şi di ede korkuyoruz, hayret ediyoru !... 818- Hazreti Cabir (R.A.) der ki: Hendek savaşı a hazırla ırke bir gün Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimize dedim ki, Ya Resûlallah,

e i ir toklu vardı. “ize ikra içi kesti ve ir iktar, da arpa u u hazırladı . Bera eri izde irkaç kişi ile evimize buyurur musunuz? Hazreti Peygamber Hendek de bulunan bütün ashaba hitaben : Ey Hendek liler! Ca ir ize sofra hazırladı. Ça uk olu uz, davete gideli ! diye seslendi. (Böylece bir toklu ile bir iktar arpa u u da i aret ye ek i eşyüz kişiye, peyga eri ir u izesi olarak kâfi geldi.

819- Ümmü Halid (R.A.) der ki : “ırtı da sarı ir e tari olduğu halde a a Halid le beraber Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna vardık. Hazreti peyga er, e i e tari içi : Cici, cici... uyurdu ve sırtı ı okşadı.

Bir ara, Hazreti Peygamber in iki kürek ke iği arası daki peyga erlik ührü ile oy a ağa aşladı . Ba a , oy a a diye e i azarladı. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem babama: Ço uğa iliş e dedi ve yeni entarim için (güle güle eskit ve yıprat, so ra güle güle eskit ve yıprat, so ra (güle güle)

eskit ve yıprat! buyurdu. Gerçekte Ü ü Halid, Hazreti peyga eri duası üzere çok yaşadı ve e tarisini, büsbütün eskiyip soluncaya kadar at adı. 820- Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bir gün bize hitap ederek hırsızlık ve aI aşır ada ahsetti ve bize şöyle uyurdu: “akı sizde biri izle kıya et gününde, boynunda meleyen bir koyu veya kiş eye ir at olduğu halde karşılaş ayı ! Ya Resûlallah imdadı a yetiş, diye ek. Be de, se i içi ir şey yapa a . Sa a te liğ et iş idi , diye eği . Veya oy u da öğüre bir deve ile gelip, Ya Resûlallah e i kurtar, diye ek. “e i içi ir şey yapa a ; sa a öyle ola ağı ı te liğ et iş idi , diye eğim. Veya oy u da altı – gü üş taşıdığı halde gelip, Ya Resûlallah a a yardı et! Diye ek. Be de, se i içi ir şey yapa a , sa a daha ö e te liğ et işti , diye eği . Yahut oy u da dalgala a sayfalar olduğu halde gelip Ya Resûlallah a a yardı et! Diye ek. Be de se i içi ir şey yapamam. Daha ö e sa a ildir işti , diye eği . Ya i, ga i et alları da ve Müslümanları hazi esi de al aşır ayı ız, hırsızlık et eyi iz. Ayeti keri ede

buyrulduğu üzere hırsız, kıya et gü ü de çaldığı al ile gele ektir, rüsvay ola aktır. Mütercim: Bu hadîs i Şerifte geçen ‘uka keli esi e orç se edi, kağıt veya ku aş ve ez parçası a aları ı ver işlerdir. Bu keli e i kağıt a ası da ol ası daha uygu dur. 821- Abdullah bin Amr R.A. der ki: Bir seferde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i eşyaları ı taşıyıp koruya Kirkire adı da ir ada vardı. “o ra u adam öldü. Bunun içi Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: O cehennemliktir. i sa lar gidip o u duru u u araştırdılar da, ga i et alı da aşır ış olduğu ir hırkayı

buldular. Çalı a al az dahi olsa fe a ir iştir. 822- Enes (R.A.) der ki: Usfan seferinden Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte dönüyorduk. Resûlullah devesi e i iş, arkası da (redifinde) da zev esi Huyey kızı “afiyye ‘.A. vardı. Derke Hazreti Peyga eri devesi sürçtü ve ikisi de yere düştüler. E û Tâlha atılarak: — Ya Resûlallah! Ca ı , yolu a feda olsu , sa a ir şey oldu mu? dedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Hayır, a a ir şey ol adı . “e kadı a ak o a yardı ı ol . uyurdu. E û Talha he e aşlahı ı yüzü e tutarak

Hazreti Safiyye nin ya ı a gitti ve onu Hazreti Safiyye i üzeri e attı. “o ra dö üp Resûl i Ekrem ile Hazreti Safiyye nin devesi i iyileştirdi. Hazreti Peyga er ile Hazreti “afiyye ay ı şekilde deveye i diler. Biz de Hazreti Peyga eri çevreleyerek Medine ye doğru yürüdük. Medi e şehri i gördüğü üz za a Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Biz dönenler, tevbe edenler, ibadet edenler ve Rabbimize hamd edenleriz. buyurdu. Medine ye girinceye kadar bunu

söylemeye devam etti. Mütercim: Bu olayı Usfa gazası da dö üşte değil de, Hay er gazası da dö üşte olduğu u söyleye ler de vardır.

Page 169: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

823- Cabir de ‘.A. rivayet edil iştir i Bizde iri izi ir erkek ço uğu doğ uştu. Ada ço uğu a Kası adı ı verdi. “o ra E sar o ki seye dediler ki, iz sana Ebu l-Kası kası ı a ası kü yesi i veremeyiz. Bunun üzerine adam, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelerek dedi ki: — Ya Resûlallah! Be i ir erkek ço uğu oldu. O a Kası adı ı verdi . Fakat E sar, iz sa a E u l-Kasim künyesini veremeyiz ve sana: Ey Ebu l-Kasi ! gözü aydı olsu , diye eyiz, dediler. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona şöyle uyurdu: Ensar güzel söyle iştir. Siz benim adı ı takı ız; fakat benim künyemle künyelenmeyiniz. Hem de ben Kasim im

(Allah ı verdiği i etleri ara ızda öle i . Mütercim: Zahirîlerle îmam Şafii Hazretleri i ir görüşü e göre, Hazreti Peyga erde aşkası a E u l-Kasim künyesini vermek aiz değildir, î a Malik e göre, karışıklık ol ası diye u yasak, Hazreti Peyga eri za a ı a ait idi. Şi di ise u

künye ile künyelenmek caizdir. ibni Cerir de, bu yasak hara ol ayıp edeb yönünden tenzihen mekruhtur, der. Bir kısı âlimler de, bu yasak, Muhammed veya Ahmed ismi ile birlikte Ebû l-Kasim künyesi ile künyelenenler içindir; yoksa yal ız E u l-Kasi kü yesi i al ak aizdir, de işlerdir. Netice olarak, Ebu l-Kasim künyesini al a ak e ihtiyatlı yoldur. 824- Ebû Hureyre den ‘.A. rivayet edil iştir: Be size ke diliği de ver iyor veya veriyor değili . Be ir taksi atçıyı . Ba a e redildiği şekilde dağıtırı .

825- Havle den (R.A.) rivayet edil iştir: Birtakı i sa lar vardır ki, Allah ı alı a haksız yere dalarIar kapışırlar . Bu lar içi kıya et gü ü de ehe e

vardır. 826- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Geç iş peyga erlerde biri gazaya çıka ak oldu. Kavmine (ordusuna) dedi ki, içinizde henüz evlenmiş olupta zifafa

gir eye varsa, a a uy ası , e i le savaşa gel esi ; çü kü o u zih i gelinle eşguldür . Yi e içi izde ki ke disi içi ir ev yap ış da he üz çatı ve tava ları ı ta a la a ışsa, a a uy ayıp ayrılsı . Yi e içinizde ticaret

aksadı ile koyun satı al ış yahut ticaret için yüklü develer satı al ış da o ları doğu u u ekleye varsa, ayrılsı savaşa katıl ası .

Böyle ki seleri o peyga er ayırdıkta so ra savaşa aşladı. ikindi a azı vakti de yâhud iki di vakti e yakı ir za a da şehre yaklaştı. “o ra o peyga er gü eşe hita ederek : — Ey gü eş! “e i görevi at aktır. Be i de görevi gü eş at ada ö e u şehri fethet ektir u u la e redildi . Ya ‘a ! “e şu gü eşi, fetih ta a la ı aya kadar tut, at ası ; diye dua etti. O u duası ka ul edilerek, fethi ta a la ası a kadar gü eş at adı. Allah Teâlâ Hazretleri o peyga ere şehri fethi i asi kıldı. “o ra o peyga er Yuşa Aleyhisselâ , ga i et alları ı ir yere topladı. Ga i et alları ı ye ek içi ateş geldi ise de, o lara ağzı ı değdir edi, Yuşa Aleyhisselâ , içi izde ga i et alı a hıya et ede ada vardır. Her ka ilede ir ada , gelsi , a a iat etsi , dedi. Her ka ile reisi gelip Yuşa Aleyhisselâ a biat etti; Ancak bunlardan bir reisin eli, Yuşa Aleyhisselâ ı eli e yapıştı, kaldı. Yuşa Aleyhisselâm ona: — Bu hırsızlık ve hıya et, senin kabilenden olmuştur; öyle ise, bütün kabile ferdleri gelsin biat etsinler, dedi. Gelip biat ettiler. Biat ederlerken, iki veya üç kişi i eli Yuşâ Aleyhisselâ ı eli e yapıştı. Yuşa Aleyhisselâ o lara: — İşte hıya et ve hırsızlık sizdedir, dedi. He e öküz aşı kadar altı külçesi getirildi ve ga i et alı içerisi e ko uldu. O a da ateş gelip ga i et alları ı yedi. )a a ı ızda ise, Allah Teâlâ Hazretleri bizim acziyet ve zafiyetimizi gördü. Bize ganimet alları ı helal kıldı. 827- Cabir (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Ciirrane adı daki yerde Hevazin kabilesinin ga i et alları ı bölerken, bir kimse gelip Hazreti Peygambere hitaben: — Adaletli ol, ga i et alları ı adalet üzere böl), dedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona: Eğer e adaletli ol azsa , ke di ed aht oluru .

828- Abdurrahman bin Avf (R.A.) der ki: Bedir savaşı da uhare e içi saf hali de ike sağ ve sol tarafı a göz gezdirdi . Medi e halkı da iki ge ç arası da

ulu duğu u gördü . Ke di ke di e dedi ki, keşke öyle körpe delika lılar arası da değil de daha güçlü kişiler arası da olsaydı . Bu arada o ge çlerde iri eliyle beni dürttü ve; — Amca! Ebû Cehil i ta ır ısı ? dedi. Be de: — Ta ırı , E û Cehil i e yapa aksı ? dedi . Ba a şöyle dedi:

Page 170: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Duydum ki, Ebû Cehil, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selle Efe di ize kötü sözler söyler iş. Ca ı kudret eli de olan Allah Teâlâ Hazretleri e ye i ederi ki, o u ir defa göre ek olursa , ha gi izi e eli daha yakı ise, iki izde biri öl edikçe o u ırak aya ağı . A durrah a i Avf der ki: O delika lı ı u sözleri e şaştı . He e öteki ge ç de, e i eliyle dürttü ve ay ı şeyi söyledi. Arada fazla ir za a geç edi, savaşçılar arası da dolaş akta ola E û ehil gözü e ilişti. He e o iki ge e. İşte aradığı ız E û Cehil şu ada dır, diyerek işaret etti . He e her ikisi fırlayıp kılıçları ile Ebû Cehil i öldürdüler. Bu iki genç, Hazreti Peygamberin huzuruna gelerek Ebû Cehil i öldürdüklerini söylediler. Hazreti Peygamber onlara sordu: Ebu Cehili hanginiz öldürdü? Her ikisi de ben öldürdüm diye iddia etti. Hazreti Peygamber onlara: “iz kılıçları ızı sildi iz i? Diye sordu. Onlar: Hayır, Ya ‘esulallah sil edik, dediler. Hazreti Peyga er her ikisi i kılı ı a aktı. “o ra: Gerçekte o u iki iz öldür üşsü üz. Buyurdu. E u Cehili şahsi eşyası ı Muaz i A r i El Ce uh adı daki ge e verdi. Diğer ge i adı Muaz i Afra idi. Mütercim: Muaz bin Amr ı kılı ı, E û Cehil in ede i e daha çok gir iş olduğu da yahut önce Ebû Cehil i yere düşürdüğü de eşyayı al aya hak kaza ıştı. Yahut u ga i et işi ko uta ı yetkisi e ağlı olduğu içi dilediği e verir, de işlerdir. 829- Enes de ‘.A. rivayet edil iştir: Ben kalplerini kazanmak için ganimet alları da Kureyşlilere veriyorum; çünkü cahiliyetten henüz çık ışlardır.

830- Enes (R.A.) der ki: Cenab-ı Hak, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e Hevazin kabilelerinin alları da ga i et ihsa edi e Hazreti Peygamber Mekke halkı da İslâ ı he üz ka ul et iş ulu a azı kişilere yüz deve verdi. Ensar dan (Medine li ashaptan) azıları itiraz yollu sözler söylediler: Allah Teâlâ, ‘esûlullah ı bağışlası ; izi ırakıp Kureyş kav i e al veriyor. Hâlbuki kılıçları ızda o ları ka ları da la aktadır. Enes der ki: Ben hemen onları bu sözlerini Hazreti Peygambere arz ettim, bildirdim. Bunun üzerine Hazreti Peygamber Ensara (Medine li ashaba) haber gönderip hepsini deriden bir çadır altı a topladı ve ya ları a E sar dan olmayan hiç ki se sokul adı. O lar böyle toplu halde iken Hazreti Peygamber ya ları a geldi ve uyurdu: “izde aldığı ha eri aslı edir? Ensar ı ileri gele leri dediler ki: A layışlı kişileri iz hiç ir şey söyle ediler.

İçi izde azı kişiler de var ki, pek ge ç sayılırlar; o lar söyle iştir. Hazreti Peyga er şöyle ko uştu: Be , küfürde he üz kurtul uş ola azı kimselere, kalpleri i İslâ a ısı dır ak içi , ga i et alları da veriyorum.

Onlar (Mekke deki) evlerine alları ile gitsi ler. “iz vata ı ıza Medi e deki evlerinize) Allah Teâlâ Hazretlerinin Peygamberi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile dö e eksi iz! u a razı değil isi iz? Allah a yemin ederim ki, sizin, geri dö erke era eri izde getire eği iz peyga er , o ları geri dö erke era erleri de getire ekleri de alda daha hayırlıdır. Ensar buna cevaben: — Evet, u izi içi daha hayırlıdır, Ya Resûlallah... Gerçekte iz razıyız, dediler. Sonra Hazreti Peygamber şöyle devam etti: Benden so ra siz, çok ağır şekilde kayır alara şahid ola aksı ız. Kevser havuzu aşı da Allah a ve onun peygamberine

kavuşu aya kadar sa redi iz. 831- Cübeyr bin Mut im (R.A.) der ki: Hu ey savaşı da dö erke e ve diğer asha , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraberdik. Bir ara Bedeviler Hazreti Peyga eri etekleri e yapışarak ga i et alları da istediler. Hazreti Peyga eri, rahatsız ettikleri de o u se ure sakız ağa ı ı altı a sığı aya e ur ettiler. Bu arada edeviler, Hazreti Peyga erin üstlüğü ü kaptılar. Hazreti Peyga er, edevilere şöyle uyurdular; Benim üstlüğü ü veriniz. Eğer ya ı da bu dike leri sayısı a deve olsaydı, muhakkak o ları ara ızda ölerdi . Be i

pi ti veya yala ı veya korkak ul a sa a yı ız. 832- Abdullah dan ‘.A. rivayet edil iştir: Hu ey gazası da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, azı ki seleri seçerek o lara ga i et alları da fazla a verdi. Bu lar arası da Muellefe-i kulub den = Kalpleri İsla a ısı dır ak iste e lerde Akra i Ha is adı daki zata yüz deve verdi. Uyey e adı daki ada a da yüz deve verdi. Ara ı eşrafı da azı ki selere de, diğerleri de fazla mal verdi. Sonra bir adam, buna itiraz ederek: Vallahi bu taksimde adaletsizlik oldu ve Allah ı rızası gözetil edi, dedi. ibni Mes ud der ki: Vallahi! u ada ı sözü ü Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e ildire eği , dedi . “o ra gittim haber verdim. Bunun üzeri e peyga eri iz şöyle uyurdu: Allah Teâlâ ve peygamberi âdil olmayacak da kim âdil olacak? Allah Teâlâ, Mûsâ Aleyhisselâm a rahmet etsin! vaktiyle

ona bundan daha çok eziyet edil işti de sa ret işti. Mütercim:

Page 171: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Enfal sûresinin birinci ayeti kerimesinde: Sana ganimet alları da soruyorlar. De ki, bu ganimetlerin bölünmesi Allah a ve onun peygamberine aittir. buyrulduğu üzere ga i et alları ı ölü esi doğruda doğruya Hazreti Peyga ere ırakıl ıştır. Bir de Kalpleri kaza ıl ak iste e Kureyş ka ilesi i azı ileri gelenlerine fazlaca mal veril esi el ette ir se e ve hik ete ağlıdır. Bu akı da hiç ki se i Hazreti Peyga eri yaptığı iş ve taksi e itiraz hakkı yoktur. 833- Amr bin Avf EI-Ensari (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Bahrey ölgesi i izye ve haraç vergileri i toplayıp getir ek içi E û U eyde bin Cerrâh ı görevle dir işti. Daha ö e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Bahrey halkı ile haraç ve izye içi

elli ir iktar üzeri e a laş a yapıl ış ve u ölgeye asha ı eşhurları da Ala i Hadre î yi de vali tayin et işti. “o ra E û U eyde, Bahrey halkı ı vergilerini toplayarak geldi. Böyle büyük bir mal ile gelişi, asha ı kira ı Hazreti Peygamber ile namaz kıldıkları bir sabah vaktine rastladı. Ebû Ubeyde i çok fazla ir al ile geldiği i duya ashab-ı kira , sa ah a azı ı itirir itir ez he e E û U eyde yi karşıla ağa çıktılar. Bu es ada Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, gülü seyerek o lara şöyle uyurdu: “a ıyoru ki, siz, E û U eyde i ir şeyle al ile geldiği i İşitti iz? o u içi koşuşuyorsu uz . Onlar:,

— Evet, ya Resûlallah... dediler. Hazreti Peyga er o lara: İyi ser olu uz ve sizi sevi dire ek hayırlı şeyi isteyi iz. Vallahi, sizi içi korktuğu şey fakirlik değildir. Fakat sizi içi tek korktuğu şey, dü yalığı , sizde ö ekilere

ollaştığı gi i size de ollaş ası, dü yalık içi reka ete düştükleri gi i sizi de reka ete düş e iz ve dü yalık, o ları mahvettiği gi i sizi de ahvet esidir. 834- Abdullah bin Amr dan ‘.A. rivayet edil iştir: Ki haksız yere ir zi îyi islâ ülkesi de güve e ile yaşayan gayri müslimi) öldürürse, cennet kokusunu alamaz,

Hâlbuki e eti kokusu, kırk yıllık esafede alı ır. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi görü üşteki a ası a akılırsa, e iyet ve güve altı da ulu a ir ya a ıyı veya zi îyi öldüren ki se e ette ahru kalır. Fakat bu hadîsin ma ası, Ehli “ü et âlimleri e göre, öyle ir suç işleye ki se ilk e ete gire lerle era er gire ez ve kırk yıllık esafede e et kokusu u ala larla birlikte bu kokuyu alamaz.

Çünkü insan öldüren kimse ebedi olarak cehennemde kalmaz. Yahut bu hadîs-i şerif tehdit için varit ol uştur, de ilir. 835- Ebû Hureyre (R.A.) der ki: Hayber i fethi de ir Yahudi kadı ı, pişirdiği zehirli ir koyu u Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gönderdi. Hazreti Peyga er u u farkı a vararak asha ı kira a şöyle uyurdu: Hayber de e kadar Yahudi varsa a a toplayı . Ashab-ı Kira da Hay er de bulunan bütün Yahudi leri toplayarak

Hazreti Peygamberin huzuruna getirdiler. Hazreti Peygamber, Yahudi lere dedi ki: Gerçekte e size ir şey sora ağı , a a doğruyu söyler isi iz? Yahudi ler:

— Evet, doğruyu söyleye eğiz, dediler, Hazreti Peygamber onlara: — “izi ata ız ki dir. ? diye sordular Onlar: — Fala adır, dediler. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Yalan söylediniz, sizin atanız fala adır, dedi. Yahudi ler Hazreti Peygamberi doğrulayarak;

— Evet, uyurduğu uz gibi fala adır, dediler. Hazreti Peygamber tekrar; Şi di size ir şey sorarsa , a a doğrusu u söyler isi iz? diye sordu. Onlar:

— Evet, yâ Ebe l-Kasi ! doğruyu söyleye eğiz; çü kü yala söyle iş olsak, yala ı ızı ile eksi iz. Az ö e ata ız hakkı da yala ı ızı il işti iz, dediler. Hazreti Peygamber onlara sordu: Cehennemlik olanlar kimlerdir? Yahudiler dediler ki:

— Cehe e de kısa ir üddet iz kala ağız ve so ra ehe e de izi yeri izi siz ala aksı ız. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara: Defolu ! Vallahi, ehe e de hiç ir za a sizi yeri izi al aya ağız buyurdu. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi

ve Sellem Yahudi lere: Şi di size ir şey sorarsam doğrusu u bana söyler misiniz? diye sordu. Onlar;

— Evet, ey Ebe l-Kasi ! “a a doğrusu u söyleriz, dediler. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “iz u piş iş koyu u zehirledi iz i? diye sordu. Yahudi ler:

— Evet iz o a zehir kattık, dediler. Hazreti Peygamber sordu: Bu u içi yaptı ız, se e i e idi? Yahudiler:

— İstedik ki, yala ı ise iz, sizde kurtul uş olalı ; yoksa gerçek peyga er ise iz u zehir size zarar vermeyecekti. dediler. Mütercim: Bu ette yiye Bişr i Berâ, zehirle erek öldüğü de )ey e adı daki u Yahudi kadı kısas olarak ida edildi; Diğer Yahudi lere eza veril eyerek ser est ırakıldılar.

Page 172: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

836- Sehl ibni Ebî Hasme (R.A.) der ki: Hay er fethedilip sulh yapıldıkta so ra, A dullah i “ehl ile a ası oğlu Muhayyisa, hur a satı al ak içi beraberce Hâyber e gittiler. Hâyber e girdikten, sonra birbirlerinden ayrıldılar. Sonra Muhayyisa, Abdullah ı

ulu duğu yere varı a, o u orada ka lar içi de ölü olarak uldu. Muhayyisa, A dullah ı defnettikten sonra Medine ye döndü. Maktulü a ası A durrah a i “ehl ile, a a ço ukları ve Mes ud bin Zeyd in oğulları Muhayyisa ve kardeşi Huveyyisa, u olayı ha er ver ek içi üçü ir arada Hazreti Peyga eri huzuru a girdiler. Bu üç kişi i yaşça e küçüğü A durrah a idi. Ö e A durrah a söze aşlayı a, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ona: Büyüğe söz ver, üyüğe söz ver ö e yaşı üyük ola söze aşlası buyurdu. Abdurrahman sustu. Sonra Muhayyisa

ile Huvayyişa ayrı ayrı olayı a lattılar. “o ra Hazreti Peyga er onlara: Siz katilinize yahut has ı ıza karşı hak kaza ak içi ki olduğu a ye i eder isi iz? diye sordu. Onlar:

— Biz gözleri izle gör ediği iz halde asıl ye i ederiz, dediler. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Öyle ise Yahudilerden elli kişi, ye i ederek sizde yakaları ı kurtarırlar. buyurdu. Abdurrahman, Muhayyisa ve

Huveyyisa dediler ki: — Ya Resûlallah! Biz öyle kâfir ir kav i ye i leri i asıl ka ul edeli . “o ra Hazreti Peygamber öldürülen Abdullah ı diyeti i izzat ke di alı da yahut hazineden) ödedi. Mütercim: Burada geçe öldür e olayı ile ilgili davaya İslâ hukuku da Kasâme denilir. Meselâ, bir köyde; üzerinde cinayet izi bulu a ir ölü ulu duğu ve, o u ki i öldürdüğü ili ediği za a , o köy halkı da ölü ü velisi tarafı da isi leri, ildirile elli kişiye ye i teklif edilir. Onlar: Biz onu öldürmedik ve öldüreni de bilmiyoruz, diye yemin ederler ve suçlu ortaya çık azsa, ölü ü diyeti i ver eleri de gerekir. Fakat urada dava ılar, davalı ola Yahudileri Kasâme yolu ile ye i leri e razı ol adıkları da Yahudiler üzeri e diyet gerek edi. O ölü ü diyeti i yüz deve

olarak izzat Hazreti Peyga er öde iştir. 837- Avf bin Mâlik (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Kıya eti ö ü de altı ala eti say: Be i vefatı , “o ra Kudüs ü fethi, “o ra davarı kırıl ası gi i ir davar

kıra ı size ulaş ası. ) “o ra alı çoğal ası ve ir ada a yüz altı verildiği halde kırgı olarak kal ası “o ra bir fit e i çık ası ve Arap evleri de gir edik ir ev kal a ası. “o ra ‘u larla ara ızda ir sulh yapıl ası ve ‘u ları , sekse sa ağı altı da topla ıp her sa ağı altı da o iki i kişilik kuvvet olduğu halde gelerek sizi arkada vur aları. Mütercim: Benî Asfer i ütü kuvveti dokuzyüz alt ış i kişi ulu a aktır. Bu savaş, i şallah Balka Muhare esi ile savul uştur. 838- Enes den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Kıya et gü ü de her gaddarı ir sa ağı ola aktır. O sancak dikilecek (ve ir rivayete göre o u la ta ı a aktır. 18

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -553

YARATILIŞIN BAŞLANGICI BAH“İ 839- İ ra i Husay (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Beni Temim kabilesinden bir grup Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine geldiklerinde onlara hitaben: Ey Te î oğulları, size üjdeler olsu !... buyurdu. Onlar bu müjdeyi dünya nimetine yorumlayarak dediler ki:

- Mademki izi üjdeledi iz, o halde ize dü ya alı da şi di ir şey veri iz. Bu cevap üzerine Hazreti Peyga eri ü arek yüzü değişti. O a da Ye e liler Hazreti Peyga eri huzuru a gel işlerdi. Hazreti Peyga er o lara şöyle uyurdu: Ey Yemen liler! Müjdeyi siz ka ul edi ? zira o u Te î Oğulları ka ul et edi. Yemenliler: — Kabul ettik, dediler.

“o ra Hazreti Peyga er, yaratılışı aşla gı ı ı ve Arş ı asıl eyda a geldiği i a lat aya aşladı. Ta u es ada birisi gelerek, İ râ ! dedi, deven oşa dı. Ben de devemi bulup ağla ak üzere hemen Hazreti Peygamberin huzuru da ayrıldı . Keşke kalk asaydı !.. 840- İ ra dan (Radıyallahu A h rivayet edil iştir: -Ey Temim oğulları, müjdemi ka ul edi . Müjde i Te î Oğulları kabul etmediyse, siz kabul ediniz ey Yemenliler! Allah var ike aşka hiç ir varlık yoktu. O u arşı su üzeri de idi, Her şeyi takdir edip Levh-i Mahfuz a takdir yazdı. “o ra gökleri ve yeri yarattı. 841- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir:

Page 173: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Allah Teâlâ Hazretleri uyurur ki: i sa oğlu a a dil uzatır; Hâlbuki a a dil uzat ak o a yakış az. Be i yala lar; Hâlbuki e i yala la ak o a yakış az. Ba a dil uzat ası, e i ço uğu olduğu u, de esidir. Be i yala la ası da, Allah e i aşla gıçta yarattığı gi i, öldükte so ra dirilt ez, de esidir. 842- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri âlemi yaratıp ta a layı a, Levh-i Mahfuz a ki, Allah katı da arşı üzeri dedir şöyle yazdı:

Be i rah eti , gaza ı ı ye iştir. (Nitekim Allah Teâlâ, rah eti ke di e farz kıl ıştır mealindeki ayeti kerime de bunu göstermektedir.) 843- Ebû Bekre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri gökleri ve yeri yarattığı gü de eri za a , ay ı i val üzere dö ektedir. Yıl o iki aydır. Bu

aylarda dördü ukaddes aylardır. Üçü, peş peşedir ki, )ilka de, Zilhicce ve ve Muharre aylarıdır. Biri de Cü âde l-Âhir ile Şa a ayları arası daki Mudar ‘e e idir. Mütercim: Cahiliyet za a ı da iki ka ile ir irleriyle savaş ak istedikleri za a , hara aylarda savaş yasak olduğu da , azı hara ayları isi leri i değiştirerek meselâ Muharrem ayı a “afer adı ı vererek o ayda savaşırlardı. “o ra har iti e Safer ayı a Muharre diyerek isi değiştirirlerdi. “o ra Hazreti Peyga er za a ı da u ahiliyet adedi tamamen giderilerek âlemin ilk yaratılışı da olduğu gi i ara î aylar kararlaştı. Muharre ayı kıya ete kadar Muharre ayıdır, ‘e e ayı da dai a re e ayıdır. Bu da so ra İslâ da ayları değiştiril esi ü kü ol aya aktır. 844- Ebu Zer (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir gü gü eş atarke Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bana: Biliyor musun, nereye gidiyor? diye sordular. Ben de: — Allah Teâlâ ve peygamberi bilir, dedim. Peygamber Sallallahu

Aleyhi ve Sellem buyurdular ki: O gü eş gider ve Arş ı altı da se de ederek or al seyri i deva ettir esi içi Allah dan izin ister ve ona izin

verilir. Belki pek yakı da se de ede ek de se desi ka ul olunmayacak ve izin isteyecek de ona izin verilmeyecektir. Nereden geldinse oraya dö de ile ektir. Bu u üzeri e gü eş, attığı yerde doğa aktır. İşte bu Allah Teâlâ ı , gü eş, ke di yerleşi i yörü gesi de hareket etmektedir. Bu da, Aziz ve Alîm olan Allah ı takdiridir. âyeti

keri esi i a asıdır. Yasi sûresi, âyet : Mütercim: Gü eşi se de et esi, Allah ı iradesi e uyarak yörü gesi de hareket et esidir. Kıya ete yakı , âlemin düzeni

ozulurke , gü eşi hareketi de ozula aktır. Doğuda doğarke atıda doğa ağı, Rabbinin azı alâ etleri gele eği gün eali deki ayeti işareti ile ve u hadîs-i şerifi açık delaletiyle ve diğer hadîslerle sa ittir. Bir de, Arş ı altı da se de eder sözü, azı astronomi âlimleri ile bid at sahi i ki seleri ileri geri ko uş aları a se e ol uş ise de, u da itiraza yer yoktur. Çü kü gü eş ve ay, yahut se adaki varlıkları hepsi Arş ı altı dadır. Görmez misin ki, göklerde ve yerde ola varlıklar, gü eş ve ay hep Allah a secde ederler. mealindeki ayeti kerimenin açık delaletiyle gü eşi , ayı ve diğer yıldızları secdesi sabittir ve deva lıdır. 845- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Gü eş ve ay, kıya et gününde dürül üş ola aklardır. Gü eş ve ay, ziyası sö üş olduğu halde u lara tapa lara ehe e de gösterile eklerdir. Niteki Siz ve Allah ta aşkası a taptığı ız varlıklar, Cehe e odu usu uz eali deki ayeti keri e u hususu açıklıyor

846- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem gökte ir ulut veya ir karartı gördüğü za a gider gelir o a akardı. Bu u içi dışarı çıkar, içeri dö erlerdi. Mü arek yüzleri de de ir değişiklik olurdu. Be u telâşları ı se e i i ke dileri e sordu . Ba a şu eva ı verdiler: Bilemiyorum, belki bu bulut, Ad kavminin, Vaktaki, ke dileri e gele ek ola aza ı, vadileri e doğru gele ir ulut

hali de gördüler, dediler ki: Bu gele ulut ize yağ ur yağdıra ak ereket verecek) dediği uluttur ki, yağ ur getire eği sa ılırke felâket getire ilir, diye korkuyoru . 847- Abdullah bin Mes ud Hazretlerinden (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Herhangi biri izi a a kar ı da yaradılışı kırk gü de toparla ır, so ra o kadar müddet zarfı da ka pıhtısı olur, sonra

o kadar üddet içi de et parçası olur, so ra Allah Teâlâ ir elek gö derir ve u eleğe dört keli e e i i kaderiyle ilgili dört hükü e redilerek o u a eli i, rızkı ı, e eli i, utlu veya utsuz olduğu u yaz, denilir. Sonra ona ruh verilir. “izde iri iz, e etle ke disi arası da a ak ir arşı lık esafe kalı aya kadar iyi a el işle işke kaderi ö ü e geçerek ehe e likleri a eli i işler ve ehe e e girer . Yi e sizde iri iz, ehe e ile ke disi arası da

Page 174: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

bir arşı lık esafe, kalı aya kadar kötü amel işle işke kaderi ö ü e geçerek e et ehli i a eli i işler ve e ete girer) . Mütercim: Önemli ve muteber ola hal, i a la ahirete göç ektir, ü i leri dai a iyi işlerde (salih amellerde) bulunmaları gerekir. Böyle güzel ir hal ile ahirete göçe ler e etliktirler, diye hakları da iyi za da ulu ulur. O lar rah etle a ılırlar. Kötü ir hal ile göçe lere de, gü ahları ı ağışla ası içi dua edilir 848- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah Teâlâ kulu u sevdiği za a Ci ril e buyurur ki: Allah Teâlâ falan kulu seviyor, sen de onu sev. Cibril de onu sever.

Sonra Cibril göktekilere (meleklere) seslenir ki: Allah Teâlâ falan kimseyi seviyor, siz de onu seviniz. Böylece Göktekiler de (melekler) o kulu severler. Sonra o kul için yeryüzünde kabul hükmü konur, (herkes onu sever). 849- Hazreti Aişe den (‘adıyallahu A ha rivayet edil iştir: Melekler bulutlara inip gökte takdir edilen işleri araları da ko uşurlar. Şeyta lar, gizli e kulak vererek ko uşula ı

di lerler ve u u kâhi leri e iletirler. Fakat u lara ke dilikleri de yüz yala katarlar. Böyle e kâhi leri verdiği ha erleri he e hepsi yala ol uş olur. 850- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Cu a gü ü olu a, es idi her kapısı da elekler ulu ur. O lar, es ide ilk gele leri sırasıyla yazarlar. İ a i ere çıkıp oturu a, elekler defterleri i dürerler ve hut eyi di le eğe gelirler. (Böyle e i a i ere çıktıkta

so ra gele e aat içi seva yazıl az. Fakat u a seva ı dan mahrum kalmazlar. Ancak cemaate ilk gelenlerin faziletini alamazlar.) 851- Berâ (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Şair Hassan bin Sabit e (‘adıyallahu Anh) : Sen kâfirleri hicvet (o ları yer ; Ci ril de se i le era erdir uyurdu.

Mütercim: Meşru ola şiir ve a zu eleri es idde dahi olsa oku aları aiz ulu duğu a u hadîs-i şerif delildir. Hassa Hazretleri e şiir söylemeyi Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i e redişi Mescidde ol uştur. 852 - Hazreti Aişe den (‘adıyallahu A ha rivayet edil iştir: Ey Aişe! Bu gele Ci ril dir, sana selâm ediyor. Hazreti Aişe: Ona da selâm ve Allah ı rah eti ve bereketleri olsun,

dedi. Hem de, ya Resûlallah! Siz, Be i göre ediği i görüyorsu uz, dedi. 853- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Haris i Hişa , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordu: Ya Resûlallah! Size Allah ı vahyi asıl gelir? Hazreti Peygamber o a şöyle uyurdu: Baza vahiy a a ça sesi gi i gelir ve u, vahyi a a e ağır şeklidir. “o ra, ses kesilir ve e , o u söyledikleri i

kavra ış oluru . Baza da elek a a i sa içi i de gelerek e i le ko uşur ve e o u söyledikleri i kavrarı . 854- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Cibril Aleyhisselâma: Bize yap akta olduğu ziyaretleri çoğalta az ısı ız? dedi.

Bunun üzeri e şu ealdeki ayeti kerime nazil oldu: Biz melekler, ancak senin Rabbinin emri ile ineriz. Önümüzde, arka ızda ve u lar arası dakiler yapa ağı ız, yaptığı ız ve yap akta olduğu uz işler O nundur. Rabbin asla u utka değildir. (Meryem sûresi: Ayet 64) 855- İ i A as dan (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Cibril Aleyhisselâm, bana Kur a ı ir harf ir lehçe, şive üzere okudu. Fakat e o da , lehçeleri harfleri

çoğaltıl ası ı deva lı istedi ; ihayet yedi harfe kadar çıktı. (Hazreti Cibril de Allah Teâlâ Hazretlerine niyaz ederek, Allah tarafı da kulları a ir ge işlik olsu diye Hicaz kabilelerinden yedi lehçe üzere Kur an oku ası a izin verildi. O yedi kabileyi de şu beyt içi e al aktadır: Kureyş un, Temim un, Dabbe tün, Kinane ve Bakîhim, Kays un, Hüzeyl ün, Benû Esed Böyle e, Kureyş, Te i , Dabbe, Kinane, Kays, Huzeyl ve Benî Esed de i aret yedi ka ile i lehçesi üzere kıraat aiz oluyor. Bu a Kıraat-i Seb a yedi kıraat de iyor. Allah kelâ ı da herha gi ir değişiklik a la ı da ol ayıp hepsi mütevatir olmakla Hazreti Osman (‘adıyallahu Anh) Hazretlerinin hat şekli e, o u yaz ış olduğu Mushafı yazı esası a uygu dur. Yoksa azı i a sızları sa dıkları gi i, asla a a ve ahkâ akı ı da hiç ir değişiklik yoktur.

Page 175: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

856- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordum: — Ya Resûlallah Uhud uhare esi deki gü de daha şiddetli ir gü geçirdi iz i? Hazreti Peyga er a a şöyle buyurdular:

Ey Aîşe , se i kav i de Kureyş den) çeke eği i çekti . O larda çektiği i e şiddetlisi Aka e gü ü de idi. Şöyle ki Taif halkı ı ileri gele leri de ola A di Yâ liyl bin Abdi Külâl e, Taife kadar gidip Kureyş in eziyetlerinden koru ak içi aş vur uştu . O ise isteği i ka ul et edi. Be kederli ve yüzü ü yö eldiği tarafa rast gele yola koyuldum. Ancak Karn i “eâli adı daki yere vardığı da ke di e geldi . Başı ı kaldırdı ve irde kendimi, beni gölgeleye ir ulutu altı da uldu . Baktı ve a sızı orada Ci ril i gördüm. Bana sesle erek şöyle dedi: Allah Teâlâ, kavminin sana söylediklerini ve sana verdikleri eva ı işit iştir. Allah Teâlâ sa a dağlara e ur ir elek gö derdi Kav i hakkı da o a istediği e ri vere ilirsi . Bu u üzeri e dağlar eleği a a sesle erek selâ verdi ve dedi ki: — Ya Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ! O ları duru u se i arzu a ağlıdır. İsterse iki Ahşe i karşılıklı iki dağı üstleri e çevire iliri . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem cevap olarak şöyle uyurdu: Hayır, U arı ki, Allah Teâlâ, o ları sul ü de yal ız Allah a i adet ede ek ve o a hiç ir şeyi ortak koş aya ak ir esil çıkarır.

857- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Bir ki se zev esi i yatağı a çağırır da zev esi kaçı ırsa, elekler o kadı a sa aha kadar la et ederler.

858- Cabir den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Yolda yürürke gökte ir ses işitti ve gözü ü kaldırdığı da irde Hira dağı da a a gele eleği , gök ile

yeryüzü arası da ir kürsü üzeri de otur akta olduğu u gördü . Ke disi de ürperdim ve hemen eve dönerek örtün beni, örtün beni, dedim. Bunun üzerine Allah Teâlâ: Ey örtüsüne bürünen peygamber! Kalk da (Kavmine Allah ı aza ı ı ihtar et. ‘a i i yü elt, üstü ü te izle,

kötülüklerden uzak dur. mealindeki ayeti kerimeleri indirdi (Müddessir sûresi: ayet 1-5) Bundan sonra vahiy çoğaldı ve arka arkaya gel eğe aşladı! Bir rivayette de: Allah ı , vahyi ir müddet kesildi ve sonra ben yolda yürürken... diye akledil iştir. Bir aralık vahyi gelişi de üç se e kadar ir kesi ti eyda a gel işti. Bu kesi tide sonra Cibril i geldiği ve artık za a za a vahyin devam ettiği a laşıl aktadır. Mütercim: Tâ-Hâ sûresi 21. ayeti kerimesinde, Mûsâ Aleyhisselam a, O u asada dö üşe yıla ı yakala ve kork a! ve yine Araf sûresi 143 ayeti kerimesinde, Mûsâ ı ‘a i dağa te elli edi e, o dağı yer ile bir etti. Mûsâ da ayılarak yere düştü. buyrularak Hazreti Mûsâ ı ve diğer peyga erleri Allah ı vahyi ve te ellisiyle korktukları a laşılıyor. Bu tabii bir haldir. Hazreti Meryem de, Kur a ı Kerimin Meryem süresi 23. ayetinde: Keşke e daha ö e ölseydi de u utul uş git iş olsaydı . diyerek korku ve e dişesi i göster iştir.

859- İ i A as dan (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: isra (ve mi râc) gecesi Mûsâ Aleyhisselâm ı es er, uzu oylu ve kıvır ık saçlı ir kişi olarak gördü ; tıpkı Kahta

kabilesi de Şe û e erkekleri e e ziyordu, İsâ Aleyhisselâ ı orta oylu, kır ızı ve eyaz karışı ı sarışı ve düz saçlı ir kişi olarak gördü . Cehe e ekçisi Malik i de gördüm. Allah ı peyga eri e göster iş olduğu üyük alâ etler arası da De al ı da gördü . Artık se ey peyga er Allah ı ülakatı da ötürü şüpheye kapıl a. 860- İ i Ömer den (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: Sizden biriniz ölünce ona sabah ve akşa otura ağı yer gösterilir. Eğer o ki se e etlik ise, o a ennetten yeri gösterilir. Cehennemlik ise ona cehennemden yeri gösterilir. Akşa sa ah ka irde ya aza çeker, ya da sevi ç duyar.

861- İ ra i Husay den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Ce ete aktı da e et ehli i çoğu u fakir ki seler gördü . Cehe e e aktı da, Cehe e ehli i çoğu u

kadı lar gördü . 862- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: ‘üya da ke di i e ette gördü . Bir de aktı ki, ir kadı ir köşkü ke arı da a dest alıyor. Bu köşk ki i ?

diye sordum. Dediler ki, Ömer bin Hattab ı dır. Sonra Ö er i kıska çlığı hatırı a geldi de o tarafta yüzü ü çevirdim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem öyle uyuru a, Hazreti Ö er ağlayarak: — Ya Resûlallah! “izde de i kıska a ağı ! Dedi. 863- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir:

Page 176: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İlk e ete gire ek ola topluluğu suretleri, dolu ay şekli de ola aktır. O lar e ette tükür ezler, sü kür ezler ve üyük küçük a deste çık azlar. Ce ette o ları kulla dığı kaplar altı dır, Tarakları altı ve gü üşte dir. Buhurda lıkları da ya a , öd ağa ıdır. O ları teri iskdir isk kokusu gi i kokar . Ce et ehli de her iri i iki zev esi vardır. Ba akları ı ilikleri, parlaklıkta etleri i arkası da göze çarpar. Araları da ayrılık yoktur, ki darlık yoktur. Kalpleri tek bir kalp gi idir. “a ah akşa Allah ı tesbih ederler. 864- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: ilk cennete girecek grup (un yüzleri , dolu ay şekli de ola aktır. O ları arkası da e ete gire ekler, e çok ışık

vere yıldız gi i ola aklardır. Ce et ehli i Kalpleri tek ir ada ı kal i gi idir. Araları da ayrılık yoktur, ir iri e ki tut a yoktur. O larda her ir erkeği zev esi vardır. Parlaklıkları da , her iri i a akları ı ilikleri etleri i ardı da görü ür. “a ah akşam Allah ı tesbih ederler. Onlar asla hasta olmazlar, sümkürmezler, tükürmezler. Kulla dıkları kaplar altı ve gü üştür. Tarakları altı dır. Buhurda lıkları da ya a , öd ağa ıdır. Terleri de iskdir. 865- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki: Muhakkak ümmetimden yet iş bin yahut yediyüz bin kişi (cennete) girecek ve o ları öndekileriyle sondakileri ay ı

a da gire eklerdir. Yüzleri dolu ay gi i parlaktır. Mütercim: Yediyüz i kişi veya yediyüz i ordu veya üyük ir topluluk a ası a da gele ilir. Böyle e ilyo ve ilyarları da kapsayabilir. Hem de bu, hesa sız ve yüzleri dolunay gibi parlak olarak cennete gire ekler hakkı dadır. Diğer e etlikler içi değildir. Bazı hadîslerde de, her i kişi ile era er yi e yediyüz i kişi e ete gire ektir diye varit

ol uştur. 886- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e i e ipekte yapıl ış ir ü e hediye edildi Ku aşı ı i eliği, yu uşaklığı, güzelliği herkesi hoşu a git işti. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er: Ca ı kudret elinde olan Allah a yemin ederim ki, Cennet te Sa d bin Muaz ı mendilleri bundan daha güzeldir,

buyurdu. 867- Berâ (‘adıyallahu Anh) rivayet ediyor: Elbette Sa d bin Muaz ı cennetteki mendilleri bana hediye edilen cübbeden daha iyidir. (Peygamber Sallallahu

Aleyhi ve Sellem e sü düste yapıl ış ir ü e hediye edil iş ve herkesi hoşlarına git işti. Bunun üzerine bu hadîs-i şerifi uyurdular. Mütercim: Sa d bin Muaz (‘adıyallahu Anh), Ahza savaşı da yarala arak şehit ol uştu. El ette şehit olarak cennete girenin

e dilleri, kıyas olu a aya ak kadar dü ya eşyası da daha iyidir. 868- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ce ette ir ağaç vardır ki, o u gölgesi de ir süvari yüz se e yürür de o esafeyi ala az . İsterse iz: Ala ildiği e

uzaya ir gölgede, ayeti keri esi i okuyu . Gerçek şu ki, sizde iri izi e ette ok yayı kadar yeri, dü yada, üzeri e gü eşi doğup attığı yerlerde daha hayırlıdır. 869- Ebû Saîd El-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Dünyada i sa lar doğuda veya atıda gözüke parlak ir yıldızı uzakta gördükleri gi i, e et ehli de yüksek

çardakları halkı ı Gufef ehli i öyle göre eklerdir. Bu hal, araları daki fazilet farkı da dır. Ashab dediler ki: Ya Resûlallah! Bu aka lar peyga erleri dir, oraya aşkaları ulaşa az. Hazreti Peyga er cevap olarak: Öyle değil, a ı kudret eli de ola Allah a yemin ederim ki, Onlar, Allah a iman edip peygamberleri tasdik eden

kişilerdir. buyurdu. 870- İ i Abbas dan (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Hu a hastalığı ehe e harareti de dir. “iz o u soğuk su ile soğutu uz. Yahud: )e ze suyu ile soğutu uz.

buyurdu. Hastaya su içir ekle, yıka akla ve üzeri e, serp ekle ateşi düşürülür. Mütercim: Gerçekten doktorlar da tifo hu ası ı uz ve kar ile tedavi ederler. Hasta ı aşı a uz ve kar koyarlar. Bu şekilde ateşi hafifletil eye çalışılır. Yahut bu hadîs-i şerif, azı hasta veya azı hu a hastalıkları hakkı da varit ol uştur. O ki se i veya o hastalığı şifası su ile ola ağı peyga eri ir u izesi olarak ili diği de öyle buyrul uş ola ilir. Yoksa her hu a ve sıt a içi soğuk su ile tedavi olur de ek, a ası ı taşı az. Ayrı a Hi az ölgesi çok sı ak ir

e leket olduğu da orada ateşli hastalığa yakala a lar içi faydalı ir tedavi usulüdür de de il iştir.

Page 177: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Feyh keli esi, şiddetli hararet, koku dağıl a ve yayıl a a aları a gelir. Bir rivayette de: Min fevri cehennem vardır. Cehe e i kay a ası a ası adır. Neti e olarak, hu a hastalığı ı ateşi ehe e ateşi harareti kıs ı da ise de ü i içi rah et ve gü ahları ı örtü üdür. Kâfir içi ise, ehe e aza ı da ir aza dır. 871- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Sizin dü yadaki u ateşi iz, ehe e ateşi i yet iş parçası dan ir parçadır. Asha ı kira dediler ki:

— Ya Resûlallah, ehe e ateşi i harareti dü ya ateşi i u harareti dere esi de olsa da yeter. Hazreti Peygamber tekrar: Cehe e ateşi i harareti, dü ya ateşi i harareti de alt ış dokuz dere e fazladır. buyurdular.

872- Üsame (‘adıyallahu Anh) der ki: Kıya et gününde azı adamlar getirilip cehenneme atılırlar. Bağırsakları hemen cehenneme dökülür ve değir e erke i i dö üşü gibi dönerler. Sonra ehe e lik ola lar o u aşı a topla ırlar ve o a:

-Ey fala a! Bu hali e? “e dü yada iyiliği e redip kötü işlerde sakı dır az ıydı ? der. O da şu eva ı verir: emrederdim, fakat ke di yap azdı . “izi kötülükte sakı dırırdı ; fakat ke di yapardı . Mütercim: İli leriyle a el et eye âlimler - Allah korusun - bu hal ile karşılaşırlar, de ektir. 873- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Bir vakit Peygamber Sallallahu, Aleyhi ve Sellem Hazretlerine sihir yapıldı ye bu sihir yüzünden yap adığı bir şeyi yapıyor uş gibi hayal etmeye aşladı. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu sihrin giderilmesi için bir gün Allah Teâlâ Hazretlerine arka arkaya dua ettiler ve sonra bana buyurdular ki: Ce a ı Allah ı şifa ı ha gi şeyde olduğu u a a ildirdiği i hissetti i? Ba a iki ada geldi Ci ril ve Mikâil).

Bu larda iri Ci ril aşu u da oturdu. Diğeri Mikâil de ayak u u da oturdu. Bu larda iri Mikâil , diğeri e (Cibril e) sordu: — Bu zatı hastalığı edir? Ci ril: — Büyüle iş, dedi. Mîkâil sordu: — O a ki üyü yaptı? Ci ril: — Labîd bin A sa adı daki Yahudi, dedi. Mikâil sordu: — Ne ile üyü yaptı? Ci ril: — Tarak, kete lifi ve erkek çiçeği ta ı ile, dedi. Mikâil sordu: — Büyü nerede? Cibril: — Zervan kuyusunda, dedi. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, o kuyuya varıp geri dö düler. Oradan dö üşü de Hazreti Aişe ye: O kuyu u çevresi deki hur alar, sa ki şeyta aşları gi i. buyurdu.

Hazreti Aişe der ki: — Ya Resûlallah! dedi , o sihir addesi i çıkardı ız ı? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Hayır! Ba a gelince Allah Teâlâ e i iyileştirdi. O üyü ü çıkarıl ası ı da halk arası da şer tedirgi lik

uya dıra ağı da korktu . “o ra o kuyu kapatıldı. Mütercim: “ihri ke disi gerçekte üessir değildir; fakat Allah ı ir hik eti olarak üessir olur. A ak uavvizeteyn surelerinin Felâk ve Nâs sûreleri i i işi de so ra ir daha Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sihir azları sihirleri tesir

etmedi. 874- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Herha gi iri ize Şeyta gelerek, fala şeyi ki yarattı, fila şeyi ki yarattı? diye sorar. “o u da da se i Rabbini

ki yarattı? der. Her ki , u raddeye ulaşırsa, Allah a sığı sı ve u sorulara so versi . 875- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, doğuyu göstererek: Ha eri iz: olsu ! Fit e uhakkak uradadır, muhakkak fit e uradadır. Şeyta ı oy uzu u çıka ağı yerde gele ektir. buyurdu. 876- Câbir den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Akşa olu a yahut akşa kara lığı ası a, artık ço ukları ızı sokağa, dışarıya ırak ayı ız. Çü kü o vakit şeyta lar

sokaklara dağılır. Yatsıda ir üddet geçi e o ları ser est ırakı ız. Bir de ge e yatarke es ele ile kapı ı kapa, lâ a ı söndürürke es ele çek. Bes ele ile kır a ı ağzı ı ağla. Bes ele ile kapları ı üstü ü ört. Ka ı üstüne herha gi ir şey koyuver. Mütercim:

Page 178: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu, i sa lara doğru yolu göster edir. Hazreti Peyga eri e ri e uyarak u ları yapmakta maddi ve manevî faydalar var. 877- Süleyman bin Sured (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimizle oturuyordum, iki kişi de karşılıklı olarak çekişip söyleşiyorlardı. Onlardan birinin öfkede yüzü kızardı ve şah da arı şişti. Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Bir söz iliyoru . Eğer şu öfkeli) adam onu söylerse içini kemiren öfke muhakkak gider. Euzü Billahi Mi eşşeyta =

Şeyta da Allah a sığı ırı , deseydi içini saran öfke giderdi. “o ra o ada a dediler ki; Peyga er, se i şeyta da Allah a sığı a ı istedi. Ada şu eva ı verdi: — Be , aklı ı ı oy attı ? Mütercim: O Kimse, bedevî lerin cahillerinden ve henüz İslâ ahlâkı ile ahlakla a ış iri olduğu da , şeyta da Allah a sığı a ı a ak deli ola lara ahsus olduğu u sa ış. Yahut îmam Nevevî i yoru ladığı gibi, o kimsenin

ü afıklarda iri ol ak ihti ali de vardır. 878- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Her i sa doğduğu za a şeyta o u iki ya ı a öğürü e par ağı ı atırır. A ak Merye i oğlu İsa Aleyhisselâ a par ağı ı atır ak istedi; fakat örtüye atırdı.

879- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Esnemek şeyta da dır. “izde iri iz es eye eği za a gü ü yettiği kadar onu engellesin, çünkü sizden biriniz es eyipte ha... dediği, za a şeyta güler, sevinir.

880- E û Katade ‘.A. de rivayet edil iştir: Salih (iyi) rüya Allah ta dır. Kötü rüya şeyta da dır. “izde iri iz, korkulu ir rüya görürse sol tarafı a tükürsün ve o

rüya ı şerri de Allah a sığı sı . Bu takdirde o rüya o a zarar vere ez. 881- Sa d (‘adıyallahu A h Hazretleri de rivayet edil iştir: (Ey Ö er! Az ö e ya ı da ola kadı lara şaştı . “e i sesi i duydukları da he e örtü eye davra dılar. Ca ı

kudret elinde olan Allah a ye i ederi ki, Şeyta , se i ir yola saptığı ı görse utlaka se i yolu da aşka ir yola sapar. 882- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: “izde iri iz uykuda uya ıp ta a dest aldığı za a üç defa ur u a su çekerek sü kürsü ; çü kü şeyta ge eyi

onun genzinde geçirir. Mütercim: Allah Teâlâ Hazretleri i hik etleriyle ilgili u gi i sözleri peyga erlik u izeleri de olduğu u ka ul ederiz, aşka

ir yoru yap ayız. )ira Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, i sa aklı ı ile eye eği hakikatlere ve esrara vakıf ol uştur. Bu u la beraber azı âlimler, ge iz kıs ı da ola kir, toz gi i iriki tiler, i sa ı halsiz ve tembelliği e se e olur. Bu hal de şeyta ı sevdiği şeylerde olduğu içi o kir ve tozları gideril esi e redil iştir, gi i ir yorumlarda bulunuyorlarsa da, en iyisi u ları gerçek ilip üzerleri de yoru yap a aktır. E doğrusu u Allah Teâlâ bilir. 883- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma de rivayet edil iştir: Yıla ları Öldürü üz. Bilhassa sırtı da iki siyah çizgi ola yıla la e gerek yıla ı ı öldürünüz. Çünkü bu iki cins yıla ,

i sa ı gözü ü kör eder ve ha ile kadı ı ço uk düşür esi e se e olurlar. Mütercim: Yıla lar içi de ir i s yıla vardır ki, i sa a akar ak az i sa ölür. Bazısı da, o i s yıla ı sesi i işitir işit ez ölür üş. Bir de sırtı da iki siyah çizgi ulu a yıla ile kısa kuyruksuz ola e gerek yıla ı çok zehirli olup i ler u ları kıyafeti e gir ez. O u içi tereddüt et eksizi u iki i s yıla ı öldürül esi e redil iştir. 884- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Küfrün aşı doğu tarafı da. Öğü e ve ö ürle e, at ve deve sahipleri hayda ı göçe elerde, ağır aşlılık ise, davar

sahiblerindedir. 885- İ i Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki:

Page 179: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ü arek eliyle Ye e tarafı ı göstererek: iman şurada, Ye e ölgesi dedir! Kâ il i a taşıya ları çoğu u ölgededir . Dikkat edi iz, ka alık ve katı

yüreklilik, develeri i kuyruk dipleri e haydaya edeviler de iki şeyta oy uzu u çıka ağı ‘a i a ve Mudar kabilelerindedir. buyurdu. 886- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Siz horoz sesi işittiği iz zaman Allah ı kere i de isteyi iz. Çü kü horoz öterke elek gör üştür. Eşeği a ır ası ı

işittiği iz za a da şeyta da Allah a sığı ı ; çü kü o a ırırke şeyta gör üştür. Mütercim: Gerçekte horoz ü arek ir hayva dır, a az vakitlerini insana bildirir. Hele seher vakti ile sabah vaktini bir vakit hesapla a uz a ı gi i tayi ederek yaz kış öt esiyle ila eder. Hatta Mısır halkı izi gi i horoz öttü de ez, horoz ezan okudu, derler. Horoz sesi i sa a ir ferahlık ve ge işlik verir. Merke a ır ası ise, i sa a hoş udsuzluk verir. 887- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: isrâil Oğulları da ir kavi kay oldu ve e işledikleri ha gi surete çevrildikleri) bilinmiyor. Kanaatimce onlar,

farelerde aşkası değillerdir. Çü kü u fareleri önüne deve sütü konunca içmezler, fakat koyun sütü konunca içerler. İsrâîl Oğulları da u kavi de öyle idi. Deve i eti ve sütü o lara hara dı, koyu ise helal idi.) Mütercim: Bu hadîs-i şerifte fareleri o ü ette türe iş oldukları kesi likle eya edil iyor, ka ı a sözü ile ifade ediliyor. Diğer hadîs-i şeriflerde ise i sa da hı zır, ay u , fare gi i hayva şekilleri e çevrile leri tür ve esilleri i kalma ış olduğu kesi likle ildirildiği de , artık u hadîs-i şerifte so ra öyle ir esli kal adığı ı Allah Teâlâ Peyga erleri e ildir iştir, de iliyor. E û İshak Ez - )e â ve İ i Arabî gibi azı âlimler, bu hadîsten hükü çıkararak şi di ev ut ulu a ay u ları gaza ı ilâhiyeye uğrayıp şekil değiştirdikleri i, i sa da ay u oldukları ı söylüyorlarsa da, doğru ola ve âlimlerin

çoğu tarafı da ka ul edile , o şekil değişikliği de gele hayva esli i tüke iş ol asıdır. 888- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Herha gi iri izi içe eği i içi e si ek düşerse, o u içe eği içi e daldırsı ve so ra çıkarsı . Çü kü si eği ir

ka adı da zehir ve diğeri de şifa deva var. 889- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Fahişe ir kadına gü ahı ağışla dı. Bir kuyu u aşı da soluya ve susuzlukta öl ek üzere ola ir köpeğe

rastlayan u kadı , ayakka ısı ı çıkarıp aş örtüsü e ağladı ve o u la kuyuda köpeğe su çekti. İşte u hareketi de dolayı gü ahları ağışla dı. Mütercim: Allah Teâlâ küçük ir iyilik karşılığı da üyük ükâfat verir. Bu, Allah ı ir ihsa ıdır, o u dilediği e verir. O u ihsa ı ı hududu yoktur.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -579

ADEM’İN YARATILIŞI VE PEYGAMBERLER BAH“Î 890- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: Allah Teâlâ, Âde i yarattı ve oyu u alt ış arşı kıldı. “o ra Allah Teâlâ o a şöyle uyurdu: Git, şu elekleri selâ la

ve se i asıl sela laya akları a kulak ver. “e i ve zürriyeti i sela laş ası öyle ola aktır. Bunun üzerine Hazreti Âdem, meleklere: — Esselâmü Aleyküm, dedi. Melekler de: — Esselâmü Aleyke ve Rahmetullahi, dediler. "Melekler, ve Rahmetullahi yi ilave ettiler. Cennete girecek herkes, Âdem Aleyhisselâm ı suret ve içi i de ola aktır. Vü ut yapıları ı eksil esi küçül esi) günümüze kadar devam ede gel iştir. 891- Hazreti Enes (R.A.) der ki: Yahudilerin âlimlerinden ve ileri gelenlerinden Abdullah bin Selâm, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in Medine yi teşrifleri i öğre i e huzurları a çıktı ve Hazreti Peyga ere: — “ize üç şey sora ağı . Bu ları eva ı ı a ak peyga er ilir, aşkası ile ez dedi ve sordu:

Kıya et alâ etleri i ilki edir? 2) Cennetlik olanlar Cennete girdikleri zaman ilk önce yiyecekleri yemek nedir? 3) Çocuklar, ede a aları a veya dayıları a a a tarafı a çekerler?

Page 180: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şu eva ı verdi: Bu soruları eva ı ı az ö e Ci rîl bana bildirdi: Kıya et ala etleri i ilki, ir ateştir ki, i sa ları doğuda atıya doğru toparlar. Ce et ehli i ilk yiye ekleri ye ek ise, alık iğeri i artığı havyar dır. Ço uğu a a veya a ası a e ze esi de, erkek zev esi ile i si ü ase ette bulununca erkeği dölsuyu kadı da

ö e gelirse, ço uk a ası a e zer. Kadı ı dölsuyu erkekten önce gelirse çocuk annesine benzer. Bunun üzerine Abdullah bin Selâm şehadet kelimesini getirdi ve: Şahidlik ederim ki, sen Allah ı peyga erisi , dedi ve şöyle ko uştu: — Ya Resûlallah! Yahudi ler iftira ı ve yala ı ir illettir. “iz e i hali i o lara sor ada ö e, o lar e i Müslüman olduğu u duyarlarsa a a her çeşit iftirayı yaparlar ve aleyhi de çok şeyler uydururlar. Fakat şi dide onlara benim durumumu lütfen sorun. Sonra Yahudilerde ir grup geldi. A dullah i “elâ da ir öl ede sakla dı. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu Yahudi lere sordu: “izde A dullah i “elâ asıl ir ada dır? Onlar:

— E ilgi i izdir ve e ilgi i izi oğludur. Bizi e iyimizdir ve e iyi ola ı ızı oğludur; dediler. Hazreti Peygamber sordu: Abdullah bin Selâm Müslüman olursa ne dersiniz? Onlar:

— Allah, o u u da korusu ! dediler. Bu u üzeri e A dullah o ları karşısı a çıktı ve; EŞHEDÜ EN LÂ İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMED EN RESULULLAH, diyerek şehadet kelimesini getirdi. Bunun üzerine oradaki yahudiler, — Bu ada izi e kötü üzdür ve e kötü üzü oğludur, dediler ve o u hakkı da ağızları a gele i söylediler. 892- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Eğer İsrail Oğulları ol ayaydı et kok azdı ve Havva valide iz de ol ayaydı hiç ir dişi ko ası a hıya et et ezdi.

Mütercim: Tih sahrası da İsrail oğulları içi Allah Teâlâ Hazretleri gökte ıldır ı i dir işti. Bu ıldır ı eti i saklayıp eklet ek onlara yasak edil işti. O lar bu yasağı di le eyerek et sakla aya aşladılar. Eti kok ası ile ezala dılar. İsrail Oğulları öyle yasağı çiğ emeseler de eti sakla a ış olsalardı kıya ete kadar et kok az ve ozul azdı. Hazreti Âdem Aleyhisselâ a da Cennette yasak ağa ı eyvesi de ye esi hakkı da Hazreti Havva valide izi isteği ol asaydı ve Hazreti Havva urada ta ir sadakat gösterip ağaçta ye e ek iheti i ter ih etseydi hiç ir za a ir zev e ko ası a karşı hıya ette ulu azdı. 893- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Allah Teâlâ Hazretleri, cehennemde azab yönünden en hafifini çeke ki seye şöyle diye ektir. Yeryüzündeki bütün

hazi eler se i olsaydı, u aza da ke di i kurtar ak içi o ları hepsi i verir iydi ? O ehe e lik de: — Evet verirdim, diyecektir. Yine Allah Teâlâ ona: — Sen, Âde i sul ü de ike , u da çok kolayı ı; a a ortaklaş a a ı se de iste işti . Fakat se , ortak koş akta zi har vazgeç edi , uyura aktır. 894- Abdullah dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Haksız yere zul e ha gi a a kıyılırsa, Âdem Aleyhisselâm i ilk oğlu u , u i ayette , payı vardır. Çü kü a a

kıy a çığırı ı ilk aça odur. (Hazreti Adem i oğlu Ka il dir.) 895- Hazreti Peyga eri pak zev eleri de )ey e i ti Cahş ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri telâşla ya ı a girerek: Lâ İlahe İllallah. Yaklaşa şerden vay Arapları aşı a geleceklere! Bugün, Ye cüc ve Me cüc seddinden, (mübarek aşpar ağı ile işaret par ağı ı halka yaparak şu kadar gedik açıldı, buyurdu. — Ya Resûlallah! dedim. İçi izde bunca sâlih (iyi) kimseler var iken biz helak, olur muyuz? Hazreti Peygamber: Evet, kirli işler çoğaldığı za a helak olursu uz! buyurdu.

Mütercim: İhti al ki u fit eler, Hazreti Os a ı şehit edilmesi e se ep ola isya , Ce el, “ıffî ve Ker elâ olaylarıdır. Yahut ahir za a da kıya eti üyük alâ etleri de iri olarak çıka ak ola De al, Ye cüc ve Me cüc fit eleri ol ası da muhtemeldir. 896- Ebû Saîd El - Hudri (‘adıyallahu Anh) der ki: Allah Teâlâ Hazretleri kıya et gü ü de Âdem Aleyhisselâm a hitaben:

— Ey Âdem! buyuracak. Âdem de: E ri deyi , hiz eti deyi ve ütü hayır se i elleri dedir, diye ektir. Allah Teâlâ o a şöyle uyura ak: — Cehe e e gö derile ek ola ları çıkar. Âdem soracak:

Page 181: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Cehenneme gidecekler kimlerdir? Allah Teâlâ Hazretleri: — Her i kişide iri e ete, dokuzyüz doksa dokuzu ehe e e, uyura aktır. İşte orada küçük ola yaşla a ak, ge e ola her dişi karnı daki i i dire ek düşüre ek ve herkesi sarhoş olarak göre eksi . Aslı da o lar sarhoş değillerdir. Fakat Allah ı aza ı çok şiddetlidir. Ashab sordular: — Ya Resûlallah! Bi kişide iri ha gi iz ola ilir? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: İyi ser olu uz! “izde ir kişi, Ye cüc ve Me cüc den bin kişi.. buyurdu. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem

şöyle deva etti: Nefsim kudret elinde olan Allah a yemin ederim ki, cennet ehlinin dörtte biri ola ağı ızı kuvvetle umuyorum. , Biz bu

büyük müjdenin sevincinden Allahu Ekber dedik. Hazreti Peygamber: Ce et ehli i üçte iri ol a ızı u arı . buyurdu. Biz yine Allahu Ekber dedik. Hazreti Peygamber bu defa,

Cennet ehlinin yarısı ol a ızı u arı , buyurdu. Biz de Allah Teâlâ Hazretleri i u ihsa ı da dolayı sevi erek şükrettik ve Allahu Ekber diyerek tek ir aldık. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ize şöyle uyurdu: Mahşer halkı a nispetle siz a ak eyaz öküzü derisi deki ir siyah kıl yahut siyah öküzü derisi deki ir eyaz kıl

kadarsı ız. 897- İ i Abbas da ‘.A. rivayet edil iştir: Yalı ayak, a ada doğ a çıplak ve sü etsiz olarak ahşere kalka aksı ız. buyurdu ve sonra, Onu ilk yaratmaya aşladığı ız şekle iade ede eğiz. Bu, bizim iltizam ettiği iz bir vaatdir. Biz (bunu) utlaka yapa ağız. mealindeki ayeti

keri eyi okudu. E iya/ “o ra şöyle uyurdular: . Kıya ette ilk giydirile ek ola , İ rahi Aleyhisselâm dir. Asha ı da azıları, sol tarafa ehe e e doğru

alı a aklar. Be , asha ı ! asha ı ! diye eği . “e , ke dileri de ayrıldığı da eri, o lar gerisi geri küfre dö erek hayatları ı sürdürdüler, de ile ek. Be de Hazreti İsâ Aleyhisselâ ı dediği gi i: İçleri de kaldığı üddetçe o lar üzeri de gözle i idi . “e e i vefat ettiri e de ke dileri i gözetleye yal ız se di . “e her şeyi, e i e ayrı tıları a kadar göre si . Eğer o lara aza ederse , şüphe yok ki, o lar se i kulları dır. Eğer o ları ağışlarsa , yine şüphe yok ki, sen mutlak galibsin ve hükmünde hik et sahi isi . diye eği . (Maide 117-118) Mütercim: Bu, dinlerinden dönenlerin, Hazreti Ebû Bekir in (‘adıyallahu A h hilafeti za a ı da, zekât ver eyiz, diyerek karşı çıka lar olduğu uhte eldir. Yoksa asha ı kira da elli aşlı hiç ki se, Allah korusu di leri de dö üş değildir. 898- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Kıya et gü ü de, İ rahi Aleyhisselâ , a ası Azer in yüzü toz-toprak içi de olduğu halde o u la karşılaşa ak.

İ rahi o a diye ek: — Dünyada ben sa a, a a isya et e, de e iş i idi ? Ba ası o a cevap verecek: — Bugün sana isyan et eye eği , sözü ü di leye eği . İ rahi Aleyhisselâm: Ey ‘a i ! Be i ahşer, gü ü de uta dır aya ağı ı vaat et işti . ‘ah eti de uzak kala a a ı çirki duru u da daha uta dırı ı e ola ilir? diye ek. Allah Teâlâ Hazretleri şöyle uyura ak: — Be e eti kâfirlere hara kıldı . “o ra de ile ek ki! — Ey İ rahi , ayakları ı altı da e var? İ rahi , bakacak ve birden, kana ulaş ış bir erkek sırtla göre ektir. “o ra o sırtla ayakları da tutulup ehe e e atıla ak. 899- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ashab, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordular: — İ sa ları e asaletlisi ki dir? Buyurdular ki: İ sa ları e takvalısıdır Allah ı e irleri i yeri e getire ve yasakları da e ziyade kaçı a dır . Ashab:

— Bizi sor ak öğre ek istediği iz, u değil, dediler. Bu u üzeri e: Halilullah oğlu Peyga er oğlu peyga er oğlu Peygamber Yusuf tur. buyurdular. Ashap yine, bizim sormak

istediği iz u değil, dediler. Hazreti Peyga er: O halde Arab ı soyları da soruyorsu uz. O ları ahiliyeti za a ı daki e soyluları, di ilgisi e sahi ol ak şartı

ile İslâ da da e soylularıdır. buyurdu. 900- Semure den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Bu gece rüyamda bana iki melek (Cibril ve Mikâil) geldi. Onlarla birlikte uzun boylu ir ada ı ya ı a vardık. Az kaldı aşı ı, oyu u uzu luğu da göre iyordu . O zat, İ rahi Aleyhisselâ idi.

901- İ i A as dan (Radıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: -İ rahi Aleyhisselâm a gelince (onun si ası ı öğre ek isterseniz) kendi ada ı ıza (peyga eri ize akı ız. Mûsâ Aleyhisselam ise kıvır ık saçlı es erdi. O u , urga la yularla ış kır ızı ir deve üzerinde (Mekke ye doğru vadiye i işi i sa ki görür gi iyi .

Page 182: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

902- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Hazreti İ rahi Aleyhisselâ , sekse yaşı da keser ile (yahut kadu , adı daki yerde sü et oldu.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifte geçen Kadûm kelimesi iki türlü okunur. Kad-dum ve Kadûm. Birinci şekilde dalı şeddesiyle okunursa Şa da bir yerin ismi olup orada kendisini sünnet ettiği a laşılır. Eğer ikinci şekilde şeddesiz oku ursa keser

a ası a gelir ki, o za a ke disi i keser ile sü et ettiği a ası çıkar. Bu a a daha doğru ka ul edil iştir. 903- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: İ rahi Aleyhisselâ , yal ız üç yala söyle iştir: Bu larda iki ta esi, Allah Azze ve Celle Hazretleri i zatı ile ilgilidir.

İ rahi Aleyhisselâ kav i şehir dışı da bayram yerine giderlerken, kendisi hasta ol adığı halde, geri kalıp putları ı kır ak içi e hastayı , de işti. Bir de kav i i putları ı kırdığı za a ke disi e, ta rıları ıza u u ki yaptı? diye sorulu a u işi o putları şu üyüğü yap ıştır, de işti. Üçü ü yala ı da, Bir gü İ rahi Aleyhisselâ , zev esi Sare bera eri de olduğu halde giderlerke hu harlarda iri i ülkesi e uğradılar. O hu hara ha er verildi ki, uraya

ir ada geldi. Bera eri de i sa ları e güzeli ir kadı var. “o ra o hu har, İ rahi Aleyhisselâ a haber gö dererek ya ı a getirtti ve beraberi deki kadı ki dir? diye sordu. İ rahi Aleyhisselâm, kız kardeşi dir, dedi. Sonra İ rahi Aleyhisselâm zevcesi Sare nin ya ı a dö erek o a: — Ey “are! Şu ülkede se de ve e de aşka hiç ir ü i yoktur. Ba a, o ada se i sordu. Be de, kız kardeşi olduğu u söyledi . Artık se e i yala ı çıkar a. “o ra çaresiz olarak “are yi o hu harı huzuru a gö derdi. “are, hu harı ya ı a giri e, o u eliyle tut ağa o a sarıl ağa kalkıştı. Fakat kolları) tutuldu. Bunun üzerine Sare ye dedi ki: — Benim için Allah a dua et sana zarar ver eye eği . Sare, Allah a dua etti ve hu har salıverildi. “o ra iki i defa Sare ye el uzatmak isteyince yine önceki gibi yahut daha şiddetli olarak tutuldu. Hu har, yi e: — Benim için Allah a dua et; artık sa a zarar ver eye eğim. Dedi. Sare, Allah a dua etti ve hu har salıverildi. “o ra u hunhar, kapı ıları da iri i çağırıp — “iz, a a i sa değil, a ak ir şeyta getir işsi iz, dedi ve “are ye hizmetçi olarak Hacer isminde bir cariye verip İ rahi Aleyhisselam a gönderdi. “are, Hazreti İ rahi in yanı a vardığı za a o a az kıl akta idi. Sare ye, a azı ta a layı aya kadar ekle esi içi eliyle işaret etti. “o ra Hazreti İ rahi a azı ta a layı a, “are dedi ki: — Allah Teâlâ Hazretleri, kâfiri hilesi e sarkı tılığı a meydan vermedi ve bize hizmetimiz için de Hacer i verdi. Hadîs-i şerifi rivayet ede Ebû Hureyre şöyle dedi: — Ey gök suyu u yağ uru evlatları! İşte Ha er sizi a e izdir. Ey Hi az ara ları, siz Hazreti İs ail Aleyhisselâm ı soyu da geldiği iz için Hazreti Hacer, sizin büyük annenizdir.) Mütercim: Hazreti İ rahi Aleyhisselâ , yıldız, ay ve gü eş hakkı da Bu Rabbimdir diyerek yala söyle işse de, ir a öyle sa dığı ve so ra yala ı ı düzelttiği içi u sözleri yala sayıl a aktadır. Bu hadîs-i şerif, sayıda geç işti. 904- Ü ü Şerik ‘adıyallahu Anha) der ki: Hazreti Peygamber kelerin öldürülmesini emretti ve o u hakkı da şöyle uyurdu: Bu hayva , İ rahi Aleyhisselâ ateşe atıldığı za a o u ateşi i a la ası içi üfle iştir.

905- İbni Abbas dan (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: İs ail Aleyhisselâm ı a esi e Allah CC. rah et etsi . Eğer a ele et eyeydi, ze ze kuyusu akarsu pı arı ola aktı. (Hazreti Hacer, zemze suyu çıkı a he e etrafı ı örerek akıp git esi i ö le eye çalış ıştı. 906- İ i A as dan (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Kadı larda ilk ö e eli e kuşak ağlaya Hazreti İs ail Aleyhisselâ ı annesi Hacer dir. Hazreti Hacer elbise ve

e tarisi üzeri e ir kuşak ağlayarak, izi i Hazreti “are den gizle ek içi e tarisi i eteği i yerde çekerdi. “o ra Hazreti İ rahi Aleyhisselâ , zev esi Ha eri ve he üz e ede ulu a oğlu İs ail i ya ı a alarak Mekke ye geldi. Ha er ile İs ail i, Beytullah ı ya ı da ve )e ze kuyusu u üstü de ir üyük ağa ı ya ı a ırakıverdi. O za a Mekke de hiç bir insan yoktu. Orada su da bulunmuyordu. Böyle ike o ları uraya ıraktı. Ya ları da sade e ir dağar ık hur a ile ir kır a tulu su vardı. “o ra Hazreti İ rahi Şa a dö ek üzere ayrılırke Ha er o u arkası ı takib ederek: —Ey İ rahi ! Tek ir i sa ı ulu aya ve hiç ir şeyi ol aya ir vadide izi ırakarak ereye gidiyorsu ? dedi ve u sözü ir kaç defa tekrarladı. Hazreti İ rahi ise dö üp cevap vermedi. Sonunda Hazreti Hacer dedi ki: — Böyle hareket etmeyi Allah Teâlâ ı sa a e retti? Hazreti İ rahi : — Evet, Allah Teâlâ emretti! dedi. Hazreti Hacer de:

Page 183: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Öyle ise, Allah Teâlâ Hazretleri bizi korur, dedi ve Kâbe nin ya ı a dö dü. Hazreti İ rahi de yola koyularak Hacer ile İs ail in gözlerinden kay olduğu Mekke nin, yukarısı da bir yere varı a, Kâbe ye yö elerek elleri i kaldırıp şöyle dua etti: -Ey ‘a i iz! Be evladı da ir kıs ı ı se i ukaddes ola evi i Ka e i ya ı da, eki it ez ir vadide yerleştirdi . Ey ‘a i iz! Na azı gereği üzere kılsı lar diye... Artık i sa larda ir kıs ı ı kalplerini onlara meylettir. Ya ları a varıp Kâbe yi ziyaret etsinler.) Şükret eleri içi de, o elde halkı ı azı eyvaIarla rızıklandır. İ rahi

sûresi: Âyet 37) Hazreti İ rahi gittikte so ra Ha er, kır a ı suyu ile ir üddet idare etti, Kır adaki su tüke di, Ha er susadı. Ço uğu da susadı. Ha er, ço uğu İs ail e şefkat ve merhametle akıyordu. Çocuk ise susuzluğu şiddeti de yerde ağlayıp kıvra ıyordu. Ço uğu u hali e taha ül edemeyen annesi Hacer, çevrede gelip geçe var ı, diye ak ak içi yüksek ir yer aradı ve e yakı “afa tepesi i uldu. He e oraya çıkıp etrafı gözetledi, sonra mukabil tepe olan Merve ye çıktı. Ha er, telaşlı ir vaziyette “afa ile Merve arası da koşup durdu. Bir safa tepesine, bir Merve tepesine çıkarak etrafı gözetledi. Bir i sa göre ilir iyi diye akı dı. Hiç ir ki seyi göre edi. İşte u şekilde “afa ile Merve arası da yedi kez koştu. Peyga er “allallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: “afa ile Merve arası da ha ıları koş ası ı aslı udur, buyurdu.

İ i Abbas söze devamla der ki: Hazreti Hacer yedinci defa Merve ye çıkı a, ir ses işitti; durdu ve iyi e di ledi. Tekrar açık olarak o sesi işitti. “esi geldiği tarafa aktı: Ey sesle e ki se! ize ir yardı ve fayda varsa bizim imdadı ıza koş, diye ağırdı. Bir de gördük ki, )e ze kuyusu u şi di ulu duğu yere ir elek i iş, ka adı veya ayağı ile toprağı ı eşeliyor. Böyle e Hazreti Ci ril Aleyhisselâ )e ze suyu u eyda a çıkardı. “o ra Ha er, su akıp gitmesin diye avuçları ile su ka ı ı doldurdu ve suyu irik esi içi taş ve toprakla etrafı ı ördü, Allah İs ail in annesine rah et etsi ! Eğer suyu ak ası a e gel ol ayıp o u ke di hali e ıraksaydı yahud, suda avuç avuç alıp su ka ı a doldur asaydı )e ze suyu akar pı ar ola aktı. Ha er )e ze suyu da içti ve ço uğu a da içirdi. “o ra Ci ril Hacer e, — “akı helak ol akta kork ayı ız; urada Beytullah vardır. Beytullah ı u ço uk ve o u a ası i a edecektir. Allah hiç ir za a u oğla ı ehli i zayi et ez, dedi. O za a Beytullah, tepe ik gi i ir yer ka artısı idi. Yağ ur suları geli e, sağı da ve solu da akar giderdi. Hazreti Hacer bu halde )e ze suyu da içerek ve ço uğu u da e zirerek ir üddet deva etti. “o ra Cürhü kabilesinden bir yolcu kafilesi gelip Mekke i aşağı tarafı da ulu a Kedâ adı daki dağ yö ü de ko akladılar. Bunlar etrafa akı a Zemzem kuyusunun ulu duğu yerde kuşları uçuştuğu u gördüler. Araları da dediler ki, u kuşları su

ulu a yerde ol aları lazı dır. Hâlbuki biz, bu çevrede su ulu adığı ı biliyoruz. Bununla beraber bir akalı diye çevik iki kişiyi oraya gö derdiler. Orada )e ze kuyusu u uldular. “o ra arkadaşları a dö üp iyi ir su kuyusu u

ulu duğu u ha er verdiler. “o ra u yol u kafilesi toplu a )e ze kuyusunun ya ı a geldiler. Hazreti Ha er de kuyunu ya ı da idi. O lar Hazreti Hacer e: — Bize izi verir isi , u ü arek yerde ko aklayalı ? dediler. Hazreti Ha er; — Evet izin veririm, fakat u suda , içip faydala akta aşka size ir ülkiyet hakkı ta ı am, dedi. Onlar da kabul edip razı oldular. Bu Hususta Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: İşte İs ail in annesini Cürhü ka ilesi uldu; zate o Ha er öyle şe lik içi de ol ayı arzu ediyordu. Buyurdu.

“o ra Cürhü ka ilesi urası ı eğe erek e leketleri de ola diğer hısı ve akra aları ı uraya çağırarak Mekke de ikamet et eğe aşladılar. Orası yapı ve i alarla i ar edildikte so ra, Hazreti İs ail de olgu luk çağı a erdi ve arapçayı fasih bir şekilde bu Cürhüm kabilesinden öğre iş oldu. Hazreti İs ail Cürhü ka ilesi içi de ahlâkı çok eğe ile ve her yö de sevile ir delika lı oldu. Cürhü kabilesi kendisi ile hısı lık kur ayı arzulayarak o a ke di ka ileleri de ir kız verdiler ve o u evle dirdiler. Bu evle e işi de so ra annesi Hazreti Hacer vefat etti. Bu arada Hazreti İ rahi Aleyhisselâ Ha er ile oğlu İs ail i aramak üzere geldi. Daha önce de ayda bir defa olarak Şa dan Mekke ye gelip dönüyordu. Bu defa adetleri üzere geldikleri zaman Hazreti İs ail i evinde ula adı. İs ail in nereye gittiği i karısı a sordu. Kadı , ke dileri e yiye ek te i i içi çıktığı ı Hazreti İ rahi e söyledi. Hazreti İ rahi , oğlu İs ail i karısı a geçi leri i ve duru ları ı asıl olduğu u sordu. Ha ı çok sıkı tılı ve zor duru da oldukları ı söyledi. Hazreti İ rahi ha ı a dedi ki, İs ail e e de selâ söyle, eve dö düğü za a kapı ı eşiği i değiştirsi . İs ail Aleyhisselâ eve geli e, a ası ı gelip dö düğü ü a ladı. Bu da ötürü karısı a sordu: — Bugün bize ir ki se geldi i? kadı cevap verdi; — Evet, şöyle şöyle ir ihtiyar geldi ve se i sordu. Be de cevap verdim. Sonra geçimimizden sordu. Ben de son derece sıkı tıda olduğu uzu söyledi . Hazreti İs ail yine sordu: — O gele ada sa a ir tavsiyede ulu du u? Ha ı : — Evet, sana selâ söyledi ve kapı ı eşiği i değiştirsi , dedi. Hazreti İs ail dedi ki, o gele zat e i uhtere a a Hazreti İ rahi idi. He de se de ayrıl a ı a a e ret iştir. O halde bende oş su , se aile e dö . “o ra Hazreti İs ail Cürhü ka ilesi de aşka ir kadı la evle di. Hazreti İ rahi Şam da ir üddet kaldıkta so ra oğlu u gör ek içi tekrar Mekke ye geldi. Yine İs ail i evi de ula adı. Evde ulu a ha ı ı a İs ail i ereye gittiği i sordu. O da, eve yiye ek getir ek içi evde çık ış olduğu u söyledi. “o ra Hazreti İ rahi sordu:

Page 184: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— İdare ve geçi i iz asıldır? O da, Allah a ha d ederek duru ları ı iyi olduğu u söyledi. “o ra Hazreti İ rahi gelinine sordu: — Ye eği iz edir? O da: — Av etidir, dedi. Yine sordu: — İçe eği iz edir? Ha ı : — Sudur, dedi. Yahut su ve süttür şekli de cevap verdi. “o ra Hazreti İ rahi o lara dua etti: Allah ı ! Bu ları eti e ve suyu a ereket ve olluk ver. Bu duaları hususu da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: O gü de o ları İs ail ailesinin) tahıl hu ubat) yiyecekleri yoktu. Eğer ev ut olsaydı, Hazreti İ rahi bunun da

bereketine dua ederdi. buyurdu. İ i A as der ki: Yal ız et ile su, Mekke de aşka hiç ir yerde sağlığa uygu düş ez. Yi e ibni Abbas devamla der ki: Sonra Hazreti İ rahi , oğlu İs ail i ha ı ı a: — İs ail e benden selâ söyle, kapısı ı eşiği i sa it tutsu , dedi. “o ra Hazreti İ rahi Aleyhisselâ Şa a döndü. Hazreti İs ail evi e dö ü e ha ı ı a sordu. — Bugün evimize gelen oldu mu? O da; — Evet geldi, he de size selâ etti ve kapı ı eşiği i sa it tut a ı söyledi. Hazreti İs ail: — İşte o ada e i a a Hazreti İ rahi idi. “e de e i eşiği si . “e i oşa ayıp dai a hoş tut a ı bana e ret iştir, dedi İ rahi Aleyhisselâ Şa da bir müddet daha kaldıkta so ra tekrar İs ail i ya ı a Mekke ye geldi. İs ail Aleyhisselâ da o es ada )e ze kuyusu u ya ı daki üyük ağa ı altı da ok yo tuyordu. Hazreti İs ail a ası ı görü e, he e kalkıp a ası ı karşıladı. Ba a ı oğula ve oğlu babaya karşı yap ası gereke i yaptılar. Ba ası ı eli i eteği i öptü ve sevi çleri de ağlaştılar. “o ra Hazreti İ rahi , oğlu Hazreti İs ail e: Ey İs ail! Allah Teâlâ Hazretleri burada Beytullah ı i ası için bize emir buyurdu, dedi ve orada çevresinden yüksek ola ir tü seği işaret etti. İ i Abbas der ki: İşte o za a Hazreti İ rahi ile Hazreti İs ail, a a oğul Kâ e i te eli i attılar ve duvarı ı örmeye aşladılar. Duvar taşları ı Hazreti İs ail verir, Hazreti İ rahi de duvarı örerdi. Sonra Kâ e i duvarları iyi e yükseli e, Hazreti İs ail, şi di, Maka -ı İ rahi diye ziyaret edile taşı getirdi. O taşı Hazreti İ rahi i ayakları altı a koydu. Böyle e Hazreti İ rahi o taş üzeri de durarak duvarı örüyor ve Hazreti İs ail de o a taşları veriyordu. Her ikisi de Allah a şöyle dua ediyorlardı: Ey ‘a i iz! Bu hayırlı işi se izde ka ul uyur. Muhakkak ki se dua ızı işite , iyeti izi de ile si . Mütercim: Âlemde ve yaratıklar içi de Kâ e de daha şerefli ir yer yoktur. Çü kü o u i a edil esi i Allah Teâlâ e ret iştir. Bu e ri ulaştıra ve i arlığı ı yapa Ci ril Aleyhisselâ dır. Ustalığı ı yapa da Halilürrah a İ rahi Aleyhisselâm dır. Yardı ısı ve çırağı da Hazreti İs ail Aleyhisselâm dır. Hazreti İ rahi Beytullah ı i şası ı ta a ladıkta sonra Cibril Aleyhisselâm gelerek bütün hac usullerini (menasikini) Hazreti İ rahi e öğretti. Hazreti İ rahi de, Makam-ı İ rahi adı verile taş üzeri de durarak kıya ete kadar gele ek esilleri ha et eğe davet etti. — Ey insanlar! Rabbinizin davetini ka ul ederek ha a geli iz, diye ko uştu. O yıl, Hazreti İ rahi ile Hazreti İs ail birlikte haccettiler. Arafat ta vakfe yaptılar. Hazreti Sare (‘adıyallahu Anha) da Beyt-i Makdis den (Kudüs den) gelerek beraberce haccettiler. Sonra Hazreti Sare ve Hazreti İ rahi Kudüs e dönerek her ikisi de orada vefat ettiler. )iyaretgâhları Kudüs te Halilürrah a adı daki yerdedir. Allah ı salât ve selâ ı hepsi i üzerleri e olsu ... 907- İ i Abbas dan (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: - Eğer Hazreti Ha er )e ze suyu u ke di hali e ırakaydı, İ rahi Sallallahu Aleyhi ve Sellem i duası bereketi ile zemzem akarsu ola aktı. 908- Ebû Zer EI-Gıfari (‘adıyallahu Anh) der ki: Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordum: — Ya Resûlallah! Yeryüzünde ilk önce bina edilen mescit ha gi es iddir? Şöyle uyurdular: Mes id i Hara dır. Yine sordum:

— Sonra hangisidir? Mescidi Aksa. buyurdular.

— Araları da kaç yıl var diye sordu . Kırk se e var, uyurdular ve şöyle deva ettiler: Her nerede namaz vakti sa a erişirse, orada a azı kıl; fazilet oradadır a azı vakti de kıl aktadır .

Mütercim: Bir de, insanlar için ilk bina edilen mescit Mekke deki Kâbe dir, mealindeki ayeti kerimeyi bu hadîs-i şerif teyid etmektedir. Kâbe yi ilk i a ede Hazreti İ rahi Aleyhisselâ değildir. Kâbe, gü ü üze kadar o ir defa i a edil iş ve ye ile iştir.

Page 185: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ö e elekler tarafı da urda i a edil iştir. İki i defa Hazreti Âdem Aleyhisselâ tarafı da yapıl ıştır. Üçü ü defa Şît Aleyhisselâ tarafı da , dördü ü defa İ rahi Aleyhisselâ tarafı da , eşi i defa A alika tarafı da , altı ı defa Cürhüm kabilesi tarafı da , yedinci defa Kusayy tarafı da , sekizinci defa Kureyş tarafı da dokuzu u defa ibni )ü eyir tarafı da , o u u defa da Ha ac-i )ali tarafı da i a edil iştir. Daha so ra Bağdad fatihi Sultan Murad za a ı da ye ide o arıl ıştır. Şi diki i a ve o arı , “ulta Murad ı i şasıdır. Allah Kâ e yi kıyamete kadar mükerre ve üşerref kılsı . 909- Ebû Humeyd Es Sâidî (‘adıyallahu Anh) der ki: Ashab-ı kiram: — Ya Resûlallah! Biz sa a asıl salât ve selâ getireli ? diye sordular. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şöyle deyiniz, buyurdu: Allah ı ! İ rahim in ailesi e rah et ettiği gi i, Muhammed e zev eleri e ve zürriyeti e rah et et. İ rahi in ailesini ü arek kıldığı gi i, Muha ed i, ailesini ve zürriyetine ü arek kıl. “e ha de layıksı , kere sahi isi .

Kâb bin Acre (R.A.) i rivayeti de şöyledir: Bana Salât ve selam içi şöyle deyi iz: Allah ı ! İ rahi e ve İ rahi ailesi e rah et ettiği gi i, Muha ed e ve

Muha ed ailesi e rah et et. Muhakkak ki se ha de layıksı , kere sahi isi . Allah ı ! İ rahi i ve İ rahi ailesi i ü arek kıldığı gi i, Muha ed i ve Muha ed ailesi i ü arek kıl. Muhakkak ki se ha de layıksı , kerem sahibisin. 910- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem toru ları Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin için Allah a iltica ederek şöyle derdi: “izi ata ız (Hazreti İ rahi , şu keli elerle İs ail ve İshak İçi Allah a iltica ederdi:

Her şeyta ve zararlı haşaratı ve azar değdire her gözü şerri de Allah ı eksiksiz keli eleri e sığı ırı . 911- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Biz, ey Rabbim! Ölüleri asıl diriltiyorsu ? diye i rahi den (bu soruyu sormaya) daha Iayıkız. Allah Teâlâ; yoksa

i a ıyor usu ? uyur uş ve İ rahi , gerçi i a ıyoru , fakat içi rahat etsi diye sordu , de işti. Allah, Lût Aleyhisselâm a da rahmet etsin. O da (Allah tarafı da koru a ağı ı ildiği halde sağla ir arı ağa sığı ak iste işti. Hazreti Yûsuf u zi da da kaldığı kadar e kal ış olsaydı , o a çık ası içi gele ha er iye he e uyar ve çıkardı (Onun gibi, hapse giriş ede i i aydı lığa ta a e çık ası ı ekle ezdi . Mütercim: Bu hadîs-i şerifi a ası üzeri de, âlimler çeşitli yoru larda ulu uşlardır. Şafii Hazretleri i görüşü şöyle: Hazreti İ rahi in kalbine şüphe gel esi ü kü değildir. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem murad eder ki, benim kal i de u hususta hiç ir şüphe ulu adığı gibi, Hazreti İ rahi in kalbinde de asla yoktu. Lût Aleyhisselâm ı sözüne gelince: Allah ona rahmet etsin. O çok sağla ir yere daya ıştı. Allah tarafı da kavmini helak etmek için gö derile elekleri farkı a var ayarak bu müsafirlere te avüz et eğe kalkışa kav i e: Ah! Eğer sizi e gelleye ek gücüm olsa yahut sağla ir arı ağa daya ış olsa , sizi u üsafirlere te avüzde e gellerdi , de işti. Hâlbuki her za a olduğu gi i, o sırada da Allah a güve iyor ve daya ıyordu. Böyle olduğu içi dir ki, kav i i helak edil esi içi elekler gel işti. Hazreti Yûsuf hakkı da: Eğer Yûsuf Aleyhisselâm gibi, uzun süre ben zi da da kalıp da a a hükü dar tarafı da davet i gel iş olsaydı, e aşka ir ha er ekle eksizi he e o davet i i çağrısı a uyardı , buyrulması, Hazreti Yûsuf u sa ır ve eta eti i öv edir. Çü kü Hazreti Yûsuf, e ta a e suç töh eti de kurtul adıkça ve asu olduğu gerçekleş edikçe çık a de işti. Aslı da Peyga er Sallallahu. Aleyhi ve Sellem bütün peygamberlerden daha sa ırlı ve daha ütaha ildir. 912- Seleme bin Ekva (‘adıyallahu Anh) der ki: Eslem kabilesi de irtakı ki seler, oklarıyla işa atarlarke Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara tesadüf etti ve şöyle uyurdu: Ey İs ail Oğulları Hazreti İs ail in soyundan gelen Eslem oğulları ! işa atı ız, çü kü sizi ata ız da Hazreti İs ail işa ı idi. Be de içi izde fala oğulları ı tarafıyı .

Bunun üzerine iki taraftan biri (Peygamber i taraftar olduğu gru u raki i , işa at akta el çektiler. Hazreti Peygamber sordu: “iz ede atış yap ıyorsu uz? Onlar dediler ki:

— Ya Resûlallah! “e o ları tarafı da olduğu halde iz asıl ata iliriz sizi taraftarı olduğu uz gru u asıl ye eye çalışa iliriz. ? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Atı ız, e sizi le, hepi izle era eri , buyurdu:

Page 186: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

913- İ i Ö er de rivayet edil iştir: Asil oğlu asil oğlu asil oğlu asil, İ rahi oğlu İshak oğlu Yakup oğlu Yûsuf dur

914- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Hızır Aleyhisselâ a Hızar Hızır ??? denmesinin tek sebebi beyaz (kuru) otları üzeri e otur uştu ve irde yeşerip

ardı da salla aya aşladı. (Hızır, yeşillik de ektir. Mütercim: Hızır Aleyhisselâm ı peyga er olup ol adığı hususu da ihtilâf edil iştir. Peyga erliği i ileri süre leri delili, Ben

u işi ke diliği de yap adı , mealindeki ayeti kerimedir. Diğer azı âlimlerle Şafii âlimlerinin büyüklerinden imam Nevevî gibi zatlar ve tasavvuf âlimleri, Hızır Aleyhisselâm ı hale ara ızda ulu duğu u, hayatta olduğu u söyle ektedirler. 915- Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in beraberinde Merruz z Zehrân da Erâk (misvak) ağa ı da ye iş topluyorduk. Hazreti Peygamber; Bu ye işleri karar ışı ı toplayı ız çü kü karar ışı daha tatlıdır. buyurdu. Ashap sordular:

— Ya Resûlallah! kırda koyun güttünüz mü? (ki, böyle kırda yetişe eyvaları biliyorsunuz) Hazreti Peygamber, Her peyga er, utlaka koyu güt üştür buyurdular.

916- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Âdem Aleyhisselâm ile Mûsâ Aleyhisselâ tartıştılar Mûsâ, Adem e dedi ki: “e , hatası yüzü de e ette çıka

Âdem sin. Âdem de ona cevap verdi: Sen de, Allah Teâlâ ı , Peygamberlik görevleri ve (Tur da ko uş ak içi seçtiği Mûsâ olduğu halde, yaratıl a da ö e Allah ı a a takdir ettiği ir eselede dolayı e i kı ıyorsu . Hazreti Âdem, delil üstü lüğü ile Hazreti Mûsâ yı iki ye ilgiye uğrattı. 917- Ebû Mûsâ dan. (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Erkeklerde çokları ke al dere esi e erdiler. Kadı larda ise, a ak Firavu u karısı Asiye, İmran ı kızı erye

kemal derecesine ulaştılar. Aişe nin de diğer kadı lardan üstü lüğü, tiridin diğer ye eklerde üstü lüğü gi idir Mütercim: Haşla a eti ek ekle karışı ı da yapıla ye eğe tirid de ilir. Bu ye ek ara ları e efis ye eğidir. He hazı

akı ı da , he kuvvet ye lezzet akı ı da diğer ye eklere üstü olduğu gi i, Hazreti Aişe de, ahlâk, zekâ ve dirayet, fesahat ve u lara e zer güzel vasıflara sahi ulu duğu da diğer ha ı lara öyle e üstü lüğü vardır. Burada Hazreti Asiye ile Hazreti Meryem i ke al dere ede ulu aları ı elirtil esi ile o ları peyga er ol aları gerek ez. Bu lar, kadı larda ulu ası gerekli vasıfları e üstü erte esi e ulaş ışlardır, de ektir. Çü kü kadı larda peyga er ol adığı hususu da ü eti ittifakı vardır. Fakat İ a Eş ari de akledildiği e göre, kadı larda altı kişi peyga er ol uştu: Havva, “âre, Hazreti Mûsâ ı a esi Yuha ez, Ha er, Asiye, Merye . Çü kü

u ları hepsi e Allah ta vahiy gel iştir. Bu ları ir kıs ı ile de melekler ve Ci ril ko uş uştur. Kadı larda peyga er olduğu a dair görüş, Senden önce gönderdikleri iz de a ak irtakı erkeklerdi. mealindeki ayeti kerime ile reddedilmektedir. Kurtubî ve azı âlimler, bu hadîs-i şerifte ke al ile vasıfla a Asiye ile Merye i her halde peyga er oldukları görüşü dedirler. Çünkü bu derecede kemal ile vasıfla ak ancak peygamberler için olur. Diğer tarafta velilik

erte esi pek çok kadı larda ev uttur, diyorlarsa da o ları u görüşleri âlimleri çoğu luğu tarafı da ka ul edil e ektedir. Bu a dair ge iş açıkla a Şerkavî şerhi de vardır. 918- İ i Abbas dan (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Metta oğlu Yu us da daha hayırlı olduğu u iddia et ek hiç ir kula yakış az.

Mütercim: Yû us Aleyhisselâ alık tarafı da yutulup o u kar ı da dışarı çık ası ve u a e zer güçlüklerle karşılaş ası onun manevî değeri i azalt aya ağı iti arla hiç ki se, izi peyga er o da daha hayırlıdır diye söz söyle e elidir. Bu gi i sözlerde ulu ak Muha ed ü eti e uygu ir iş değildir. Bizi peyga eri iz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bütün peygamberlerin en faziletlisi ise de, iman ve peygamberlik yönünde, Allah ı peygamberlerinden hiçbirini diğeri de ayırd etmeyiz mealindeki ayeti keri e gereği e peyga erler

arası da fark gözetil ez. Bir de bu hadîs-i şerif tevazu yerinde buyrul uştur. Ayrı a Yûnus Aleyhisselâm ı Metta ya nispetiyle babası ı Metta olduğu açıkla arak azıları ı sa dığı gi i a esi i is i ol adığı da ildiril iştir. 919- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir:

Page 187: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Davud Aleyhisselâm a Zebur u okuyup hat et ek kolaylaştırıl ıştı. Niteki ir yere git ek içi hayva ları ı eyerlenmesini emreder ve eyerlenmeleri bitmeden zebur u okurdu (hatmederdi). Ay ı zamanda Ancak kendi kaza ı da el e eği de yerdi. Mütercim: Allah Teâlâ Hazretleri azı kulları a za a içi de za a yaratır. Tayyı ekâ uzak esafe i dürül esi olduğu gi i, Tayyı za a uzu za a ı dürül esi, kısa za a sığdırıl ası da ola ilir. İ a Nevevi Hazretleri, Âdâ -ı Kur an da söylüyor: Gece dört ve gündüz de dört olmak üzere bir günde sekiz defa Kur an-ı Keri i hat ede ler ol uştur. Kudüs de E û Tahir adı daki ir zat, ir gü de o hati yapardı. Şeyhu l-İslâ İ i E î Şerif Hazretleri de ir gü de (ge e ve gü düz o eş kere Kur a ı hat ederdi. Bu ir İlâhi sırdır. Bu u idrak ede il ek a ak Allah ı feyzi ile olur. Şi di ile uhtelif e leketlerde altı yedi saatte Kur an-ı teravih a azları da hat ede ler vardır. Allah a hamd olsun... 920- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anhu) rivayet edil iştir: Benim halim ile, İsla a davet ettiği i sa ları kâfirleri hali, etrafı aydı lat ak ve herkese ışık tutarak yol

göstermek için) ateş yakan adama benzer ki, kelebekler İşte e i getirdiği hidayet nurundan kafirler faydalanacak ve hak yolu ula ak yerde, u aydı lığa karşı çıkararak ehe e ateşi e düşüyorlar. ??? Geç iş zamanda iki kadı vardı. Her İkisi i de ya ları da birer erkek ço ukları bulunuyordu. Yolda giderlerken kurt saldırıp u larda iri i oğlu u kaptı. Bu oğlu kurt tarafı da kapıla kadı , arkadaşı a, kurt se i oğlu u kaptı hayatta kala e i oğlu dur , dedi. Öteki de hayır, se i oğlu u kaptı! diye karşılık verdi. Sonra Davud

Aleyhisselâm ı huzuru da uhake e oldular. Davud Aleyhisselâ , ço uğu yaşlı ola kadı a ait olduğu a, hükü verdi. İki kadın, Davud Aleyhisselâm ı oğlu “üley a Aleyhisselâm a gidip duru u a lattılar: “üley a Aleyhisselâm,

a a ıçak getiri , u ço uğu iki iz arası da öle eği , dedi. Küçük kadı , yapma! dedi. Allah seni esirgesin! Bu çocuk onun oğludur. Bunun üzerine Süleyma Aleyhisselâ , ço uğu küçük kadı a ait olduğu u hük e ağladı. A alık ihetiyle ço uğa gösterdiği erha etle o a sahi oldu.

Mütercim: Bu ikinci hüküm, içtihad ile ozul az, kaidesi e aykırı gi i görülüyorsa da, o za a da u u aiz ol ası ihti ali vardır. Yahut içtihadda so ra haksız ola kadı ı gerçeği itiraf et esi üzeri e ir ö eki hükü iki isi ile ozul uştur, denilebilir. (Ay ı za a da ya lış olarak verilen hükümden dönülmesi gerektiği e de delâlet eder. 921- Hazreti Ali (‘adıyallahu Anh) der ki: Devri i kadı ları e hayırlısı İ ra ı kızı Hazreti Merye dir. Bu ü eti kadı ları ı e hayırlısı da Hazreti

Hatice dir. 922 - Ebû Hureyre de ‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Deveye binen kadı ları en iyisi Kureyş kadı larıdır. Bu lar ço uğa e çok şefkat göstere ve ko aya ait ola hukuku en çok gözetlerdir (??? gözetenlerdir)., Ebû Hureyre, bu hadîs-i şerifi he e akabinde, Peygamber den rivayet olarak dedi ki: İmran ı kızı Hazreti Meryem, deveye hiç i e iştir.

923- Ubade den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Her kim, Allah ta aşka hiç ir ilâh ol adığı a, irliği e ve ortağı ulu adığı a, Muhammed in O nun kulu ve

peyga eri olduğu a, İsa ı Allah ı kulu, peyga eri, Merye e ilettiği keli esi ve ke di tarafı da ir ruh olduğu a, Ce eti hak ve Cehe e i hak olduğu a şahidlik ederse, Allah o u, yaptığı a el karşılığı da e ete koyar. Bir rivayette de e eti sekiz kapısı da ha gisi de dilerse o u e ete koyar ilavesi yer al aktadır. 924- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Beşikte ko uşa yal ız üç çocuktur. Birincisi Hazreti İsa Aleyhisselâm dır. İki isi: İsrail oğulları da Cürey adı da ir

şahıs vardı. Bir gü Cürey , a az kılarke , a esi geldi ve Cürey ! diye çağırdı. Cüreyc, anneme cevap ı vereyi , yoksa a aza deva ı edeyi ? diye tereddüt etti. A esi öyle üç defa o u çağırdığı halde, a azda ol ası sebebiyle ona cevap vere edi. Bu u üzeri e a esi kızarak oğlu a şöyle eddua etti: — Allah ı ! O a fahişe kadı ları yüzü ü göster ede a ı ı al a, Cürey , a astırı da i adetle eşgul ike ya ı a

ir kadı gelerek ke di i o a teklif etti. Cürey ka ul et edi. Kadı , ir ço a a gidip ke di i tesli etti. “o ra ir oğla doğurdu ve u ço uğu ki de olduğu ke di e sorulunca) — Cüreyc de olduğu u iddia etti. Bu u üzeri e o elde halkı Cürey i a astırı ı yıktılar. Ke disi i de halk arası a i direrek sövüp saydılar. Cürey a dest aldı, a az kıldı. “o ra ye i doğa ço uğu ya ı a vardı, — Ey bebek, senin baban kimdir? diye sordu. Çocuk Allah ı iz i ile ko uşarak:

Page 188: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Be i a a fala a ço a dır, dedi. Bu u üzeri e o u a astırı ı kırıp yıka lar ve ke disi e hakaret ede ler Cüreyc e dediler ki. — Biz se i a astırı ı altı da yapalı . Cürey : — Hayır, kerpiçte yapı ız, dedi (ve öyle e yapıldı . Beşikte ko uşa ço ukları üçü üsü: Yine İsrail Oğulları da ir kadı , ço uğu a süt ver ekte ike ya ı da şa lı a şöhretli ir süvari geçti. Bu u göre kadı , şöyle dua etti. Allah ı ! Bu e i oğlu u da şu u gi i şa lı ve şöhretli yap. Ku ağı da süt e ekte ola çocuk, annesinin hemen memesi i ıraktı ve süvariye dö erek: — Allah ı ! e i o u gi i yap a, dedi ve a esi i e esi e dö üp tekrar e eye aşladı. “o ra o kadı ı ya ı a kötü ili e ir ariye uğradı. Bu defa: Allah ı ! oğlu u şu ariye gibi yapma diye dua etti. Süt e ekte ola ço uk e eyi ırakarak: — Allah ı ! e i o u gi i yap, dedi. A e, — Bu nedendir? diye söyledi, çocuk dedi ki: — O se i hoşu a gide süvari, zor alarda ir zor adır. Bu ariye ise kötü ir iş yap adığı halde, i sa lar o a: se hırsızlık etti , zi a etti , derler. (Hadîs-i şerifi ravisi E û Hureyre der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem u hikâyeyi a latırke mübarek par ağı ı u u u ağzı a koyarak ço uğu e işi i ize gösterdi. Peyga eri o hali, hâlâ gözlerimin önündedir.) Mütercim: Beşikte ike ko uşa ço uklar, u hadîs-i şerifte üç kişi olarak ildiril ekte ise de, diğer hadîslerde aşka ço ukları da ko uştuğu eya edil ektedir. 925- İ i Ömer den (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Be İsrâ ge esi de İsa yı, Mûsâ yı ve İ rahi i gördüm. İsa, kır ızı e izli, kısa oylu ve ge iş göğüslü idi. Mûsâ ise,

esmer, iri yapılı ve kıva lı idi. Tıpkı zotlar gibi. Başka ir rivayette: Hazreti İ rahi i gördü . Hazreti İ rahi in soyundan en ziyade ona benzeyen benim, diye varit ol uştur. 926- Abdullah dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri tek gözlü değildir. Bili iz ki, Mesîh De cal ı sağ gözü kördür; tıpkı su yüzü e çıka üzü ta esi

gibi. Bu gece rüyamda kendimi Kâbe i ya ı da gördü ve dalgalı saçları o uzları ı arası a vura ve sarışı erkekleri en güzeli gi i görü e sarışı ir ada la a ide karşılaştı . Başı da su da laları akıyor ve elleri i iki ada ı omuzları a koy uş olduğu halde Kâbe yi tavaf ediyordu. Bu kimdir? diye sordum Meryem i oğlu Mesih İsa dır, dediler. “o ra o u arkası da pek kıvır ık saçlı, sağ gözü kör ve ta ıdıkları da İ -i Katan a en çok benzeyen bir adam gördüm. Elleri i ir ada ın iki omzu a daya ış Kâbe yi tavaf ediyordu. Sordum: Bu kimdir? Mesîh Deccal dır! dediler. 927- İ i Ömer den (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: Rüyamda Kâbe yi tavaf ederke a sızı sarışı , düz saçlı ve iki kişi arası da yalpa vurarak yürüyen bir adam gördüm. Başı da su (ter da lıyor veya akıyordu. Bu ki dir? diye sordu . Merye i oğludur! dediler. Dö üp o a akayı derke a sızı kır ızı e izli iri yapılı, kıvır ık saçlı ve sağ gözü, su yüzeyi e vura üzü ta esi e e zer şekilde kör ir adam gördüm. Sordum: Bu kimdir? Bu Deccal dır dediler. Ona en çok benzeyen i sa İ i Kata dır )ührî de iştir ki, İ i Kata , Huzaa ka ilesi de ir ada olup ahiliyet devri de öl üştür. Mütercim: Daha önce Ebû Hureyre i rivayet ettiği hadîs-i şerifte Hazreti îsâ Aleyhisselâm ı teninin beyaz ile kır ızı karışı ı olduğu elirtil iştir, i i Ö er in rivayetinde ise sarışı te li gösteril ektedir. A ak urada kulla ıla âdem tabiri, Arap dilinde hem esmer ve hem sarışı a aları da kulla ıl aktadır. Diğer hadîslere daya arak iz iki i a ayı tercih ettik. Ay ı zamanda, gü eş yak ası da ileri gele es erlik de kastedil iş ola ilir. 928- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: İ sa lar içi de Merye i oğlu İsâ ya e yakı ola e i . )ate ütü peyga erler, a ada kardeşdirler. Üstelik e i le o u Hazreti İsa ı arası da aşka ir peyga er de yoktur.

929- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Dünya ve ahirette Meryem i oğlu İsa ya e yakı i sa e i . )ate peygamberler ba ada kardeşdirler. A eleri

ayrı, dinleri birdir (tevhid dinidir). 930- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Merye oğlu İsa Aleyhisselâ , ir ada ı hırsızlık yaparke gördü ve o a, çaldı ı? diye sordu. Ada dedi ki:

Page 189: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Kendisi de aşka ilâh ol aya Allah a yemin ederim ki, çal adı . Bu u üzeri e Hazreti İsâ: — Ben Allah a i a etti ve gözü ü yala ladı , dedi. Mütercim: İ a Malik ile imam Ahmed bin Hanbel bu hadîs-i şerif te yal ız hâkim i kadı ı ilgisi ile hüküm vermek caiz ol adığı ı çıkarırlar. İ a Aza ile imam Şafii Hazretleri ise, hırsızlık ve diğer şer i ezayı gerektire suçlarda hâkim in bilgisi ile hüküm ver ek aiz değilse de, diğer adi hukuk davaları da aizdir. Me elle de de hâkim in bilgisi, hüküm sebeplerinden sayıl a aktadır. 931- Hazreti Ömer (‘adıyallahu Anh) der ki: Hıristiya lar Merye oğlu İsa yı aşırı derecede övdükleri gibi beni övmeyiniz. Ben ancak Allah ı kuluyu . Be i içi ,

Allah ı kuludur ve resulüdür, deyi iz. Mütercim: İlk zamanlar ashaptan azı kimseler Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e secde edecek oldular. Secde etmek için izi istediler. Bu ları isteği e karşı, se de ve i adet ifadesi a ak Allah a ahsustur; eğer ir ada ı ir ada a se desi aiz olsaydı, zev e in kocası a secde etmesini emrederdim, buyurdular. Hadîs-i şerif u ü ase etle varit ol uştur. 932- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Hazreti İsa sizi ara ıza i i e ve i a ı ız da sizde olu a, akalı asıl ola aksı ız?

Mütercim: Hazreti İsa ı gökte i esi uhakkaktır. Di i i a çları ızda dır. Ay ı za a da kıya eti üyük alâ etleri de dir. İ işi de Kur an ı hükü leri ile amel edecektir. Deccal i öldürecektir. Bazı rivayete göre dünyada yedi sene, bir rivayete göre ondokuz se e ve zayıf ir rivayete göre de kırk se e hük ede ektir. 20

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -612

İ“RAİL OĞULLARI BAH“İ 933- Huzeyfe den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: De al çıktığı za a ya ı da su ve ateş ulu a aktır. Fakat i sa ları gözü e ateş görü e soğuk sudur. “oğuk su

görü e de yakı ı ateşdir. “izde ki De al za a ı a yetişirse, ateş olarak gördüğü tarafa düşsü . Aslı da O, ateş değil soğuk ve tatlı sudur. Huzeyfe der ki, Hazreti Peygamberin şöyle uyurduğu u işitti : “izde ö eki ir devirde yaşaya ir ada a, a ı ı al ak içli elek geldi. “o ra ka irde ke disi e soruldu: Hayırlı ir iş işledi i? Bile iyoru , eva ı ı verdi. O a,

ak düşü , de ildi. Ada dedi ki: Bir şey il iyoru , ancak ben dünyada insanlarla alış veriş yapardı . O lara ikra lı verir, varlıklı ola ı sıkıştır az ve eli darda ola ı geçerdi ala ağı ı ağışlardı . Bu yüzde Allah o u e ete koydu. Yine Huzeyfe der ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in şöyle " uyurduğu u işitti : Bir ada , Ölü ü yaklaşıp hayatta ü idi i kesi e çoluk ço uğu a vasiyet etti: Öldüğü za a e i içi ir yığı

odun toplayarak bir ateş yakı ız. Ateş, eti i yiyip ke iği e daya arak ke ikleri i de yakı a, ya ış ke ikleri i alın. Bu ları, Öğütü . “o ra rüzgârlı ir gü ekleyi . O ları o gü de de ize saçı . Ada ı vasiyeti i yaptılar. Allah, o u parçaları ı ir, araya getirdi ve o a sordu: Bu vasiyeti içi yaptı ? Ada : Bunu senden korktuğu içi yaptı , dedi. Allah da o u ağışladı. Ukbe bin Amir der ki, ben de bu hadîs-i şerifi Peyga er “allallahu Aleyhi ve Sellem de işitti ; o ada da kefe soyucu idi. Mütercim: Başka ir hadîs-i şerifte: De ali hük ü de e et ve ehe e gi i, aza ve ükâfat vasıtaları ulu a ak. Fakat herkesi e et sa dığı şey, ehe e i ke disidir. Cehe e sa dığı şeyde ay e e ettir, diye varit ol uştur. 934- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: İsrail Oğulları ı peyga erler idare ederdi. Bir peyga er ölünce, onun yerini aşka peyga er alırdı. Şu ir gerçek

ki, e de so ra hiç ir peyga er yoktur. Fakat e de so ra halifeler gele ek ve sayıları arta aktır. ashap sordular: — (Ya Resûlallah ize e e redersi ? Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: “ıraları a göre, o lara yaptığı ız iati gerekleri i yeri e getiri iz ve o lara hakları ı veri iz. Çü kü Allah Teâlâ

Hazretleri o ları, idare ettikleri ki selerde soru lu tuta aktır. Halk, idare iye karşı soru lu olduğu gi i, idare i de, idare ettikleri de dolayı Allah a karşı soru ludur. 935- Ebû Saîd (‘adıyallahu Anh) der ki:

Page 190: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Muhakkak ki siz, sizden öncekileri kötü adetleri e yolları a karış karış arşı arşı uya aksı ız. Hatta o lar, keler deliği e girseler siz de o deliğe gireceksiniz. Ya Resûlallah! dedik. Bizden önceki ümmetler Yahudi ve Hıristiya lar

ıdır? Hazreti Peyga er: Başka ki ola ilir? Gayet ta ii ki, o lardır buyurdu.

936- Ebû A ır dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Benden, bir ayet olsun te liğ ediniz. İsrail Oğulları da da rivayet edi iz. Bu da ir sakı a yoktur Her ki e i

adı a kasten yala söylerse ehe e deki yeri e hazırla sı . Mütercim: Bu hadîs-i şerif üzeri de âli ler ir iri de ayrı görüşler ileri sür üşlerdir. Bazıları, yala hadîs uydur ayı din lehinde olan sözler olarak değerle direrek hara dır, diyorlar. Helali hara ve hara ı helal veya farzı i kâr gi i şeyleri uydur ak ehe e aza ı ı gerektirir. Fakat di i izde eşru ola ir şeyi değerle dir ek ve o a rağ et kaza dır ak içi uydurula hadîslerde dolayı u u yapa lar o aza a layık değillerdir. Meselâ: Kâfirû sûresi i okuya ki se, dü yada e kadar kâfir varsa o ları sayısı a seva kaza ır, diye hadîs rivayet ede gi i. Bu gi i uydur a hadisler Beyzavi tefsiri de vardır. Diğer vaaz ve asihat kitapları da ise, u lar sayıla aya ak kadar çoktur. Bu lar dinin aleyhinde ol ayıp doğru ola sözlerdir. Çü kü Kâfirû süresi i okuya ki se i u okuyuşu Allah katı da ak ul olursa, değil dü yada ulu a kâfirleri sayısı, elki ütü dü yada ulu a tü yaratıkları sayısı kadar seva kaza a ilir. )ira u okuyuş se e iyle he dü yada ve he de dü ya içi de ulu a larda daha hayırlı ola e ete girebilecektir. Bir de hadîs-i şerifi a ası ve hükmü değiştiril e ek şartı ile lafızları değiştiril iş olursa bu ittifakla caizdir. Fakat âlimlerin kahir ekseriyetine göre, hangi sebeple olursa olsun hadîs uydur ak atıldır. 937- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Yahudi lerle Hıristiya lar saç sakalları ı oya azlar; siz o lara uhalefet edi kı a ile oya ı ız .

Mütercim: Kı a ile sakal oya ak izi Türkiye de uygula a aktadır. A e ler, kı a ile sakalları ı oyarlarsa da izde u iş ayı sayıl ıştır. Siyah boya ile boyamak her yerde göze çarp aktadır. Hâlbuki mücahid askerlerde aşkası ı siyah boya ile saç sakalı ı oya ası ekruhtur. Fakat zev esi küçük, ke disi yaşlı ola ir erkeği siyah oya kulla ası ı da aiz gör üşlerdir. 938- Cündüb bin Abdullah dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Sizden ö ekilerde ir ada yarala ıştı. Yara ı a ısı a daya a adı ve ir ıçak alıp o u la kolu u kesti. Ka ı

di eyerek ada ı ölü ü e se ep oldu. İ tihar et iş sayıla u ada hakkı da Allah Teâlâ şöyle uyurdu: Kulu , ke di a ı a e de ö e davra dı ve e de o a e eti hara kıldı . Mütercim: İ tihar etmek büyük gü ah olduğu da u u yapa Müslümanlar ehe e e düşerler. A ak i a ları olduğu için e edî olarak ehe e de kal azlar. Fakat hara ola i tihar işi i helal ka ul ederek işleye ler ise, e edî olarak ehe e de kalırlar. Çü kü küfre var ışlar de ektir. İ tihar, a a kıy ak olduğu da şirkte so ra gele e üyük

gü ahtır.

ABRAŞ, KEL VE A’MÂ BAH“İ 939- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Ânh) rivayet edil iştir: İsrail Oğulları İçi de a raş, kel ve a â ola üç kişiyi Allah Teâlâ imtihan etmek murad etti ve onlara bir melek

gö derdi. Ö e elek, a raş ola ada a vardı ve e üyük isteği edir? diye sordu. Ada dedi ki: Güzel ir re k ve güzel bir cild (isterim); çünkü insanlar e de iğre iyorlar. “o ra o elek, a raş ola u ada ı sıvazladı. Hastalık adamdan gitti. Ona güzel bir renk ile güzel bir cild verildi. Sonra melek bu adama sordu: — Dü ya alı da e çok sevdiği edir? Ada : — Deve veya sığır severi , dedi. Bu u üzeri e ada a o aylık ge e bir deve verildi. Melek adama dedi ki: — Sana bu deve mübarek (bereketli) olsun! Bundan sonra melek kel olan ikinci adama geldi ve; — “e i içi e sevi li şey edir? diye sordu. Ada : — Gür saç ve benden u kelliği git esi; çü kü i sa lar benden tiksi iyor, dedi. Melek o u da aşı ı sıvazladı. He e kelliği gitti ve ke disi e gür saç verildi. “o ra elek ada a sordu: — E sevdiği al edir? Ada : — “ığır, dedi. Allah o a yüklü ir sığır ihsa etti. “o ra elek o a: “a a u sığır ü arek ereketli) olsun, dedi. Daha sonra ama olan üçüncü adama geldi ve: — E sevdiği şey edir (diye) sordu. Adam:

Page 191: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— i sa ları göre il e içi Allah ı a a gözleri i geri ver esidir, dedi. Melek o u gözleri i sıvazladı. Allah da ada ı gözleri i açtı. Melek yi e sordu: — “e i e sevdiği al ha gisidir? Ada : — Davarı severim dedi. Melek hemen bu adama doğur alık ir koyu verdi: Bu üç ada ı da hayva ları doğurdu, yavruladı. Biri isi i ir vadi dolusu devesi, iki i i bir vadi dolusu sığırı ve üçü üsü ü de bir vadi dolusu koyunu oldu. Aradan zaman geçtikten sonra ay ı elek, eskide a raş ola ada a a raş sureti de gelip: — Be yoksul ir ada ı . Bu yol uluğu da ütü i kâ ları ı yitirdim. Bugün, ancak Allah ı ve ir de sizi saye izde ülkeme varabilirim. So ra u güzel re gi, u güzel ildi ve u develeri vere Allah rızası içi se de ir deve isteri ki, onunla yol uluğu u yaparak e leketi e varayı , dedi. Ada : — Haklar çok (senden daha muhtaçlar var,sana veremem), dedi. Melek adama dedi ki: — Ben seni ta ır gi iyi . “e evvelce i sa ları se de tiksi diği ve fakir ike Allah ı sa a servet verdiği a raş değil misin? Adam cevap verdi: — Hayır, e u servete, a ada a aya i tikal suretiyle ko du . Melek o a: — Eğer yala söylüyorsa , Allah se i eski hali e çevirsi , dedi. “o ra eski şekil ve sureti de kel adama geldi ve önceki ada a söyledikleri i ay e u ada a da söyledi. Bu kel ada da a raşı ver iş olduğu eva ı verdi. Melek u iki i adama da dedi ki; Eğer yala söylüyorsa Allah se i eski hali e çevirsin. Sonra melek, a â olan üçüncü adama eski suretinde geldi ve: — Ben yoksul ve yolcu bir ada ı . Bu yol uluğu da çaresiz kaldı . Bugü , e i e leketi e ulaştıra ak ir i kâ ı yok, ancak Allah ve sonra sen varsı . “a a gözleri i çevire Allah rızası İçi se de ir koyu istiyoru ki, o u la

e leketi e gide ileyi Ada şöyle cevap verdi: — Ben kör idim. Allah, gözlerimi bana geri çevirdi. Ay ı zaman da fakir idim. Allah beni zengin yaptı. Malı da dilediği i al Allah a yemin ederim ki, Allah rızası içi ugü her e kadar alırsa sa a güçlük çıkar am. Melek ona: Malı a sahi ol. “iz i tiha edildi iz. Allah se de razı oldu; fakat diğer iki arkadaşı a gaza etti 940- Ebu Said den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: İsrail Oğulları içi de bir ada vardı; doksa dokuz i sa öldür üştü. “o ra ke di akı eti i e ola ağı ı sor ak üzere

evi de çıkıp ir rahi i ya ı a vardı. ‘ahi e sordu. - Be i İçi ka ul ola ak ir tev e var ıdır? ‘ahi , hayır se i için tevbe yoktur) dedi Katil adam, bu rahibi de öldürdü. Ada yi e soruştur aya aşladı. Birisi, o a dedi ki: fala ve falan kasabaya git (orada tev e ka ul olur. Katili yolda giderke ölü yakaladı ve göğsü ü o kasa aya doğru çevirerek can verdi. Sonra rahmet melekleri ile azab melekleri bu katil hakkı da iddialaştılar. ‘ah et elekleri, tev eye yö eldiği ihetle aza edil e esi i ve aza elekleri de he üz tev e yeri e var adığı da o a aza edil esi gerektiği i söylediler. Bu u üzerine Allah Teâlâ Hazretleri; katili git ekte olduğu tev e kasa ası a, yaklaş! ve ayrıldığı kasa aya da, uzaklaş! diye e retti. “o ra eleklere uyurdu ki: Öle ada iki kasa ada her iri arası daki

esafeyi ölçü so ra o, git ekte olduğu kasa aya ir karış daha yakı ulu du. Bu se epte katil ağışla dı. Mütercim: Katil hakkı da uygula ası gereke eza kısastır. A ak u kısas işi i ölü ü varisleri dava açarak hâkim huzurunda is at et eleri i a eder. Böyle ir dava ol adığı za a , katili tev e ve istiğfar ederek Allah a i adette aşka kurtuluş çaresi yoktur. A ak ada öldür e işi de kul hakkı olduğu da helâllik al a işi zor ir eseledir. Ce a -ı Hak dilerse, ölü tarafı ı razı ederek katili de ağışlaya ilir. Yoksa ada öldür e gi i üyük ir i ayeti kolay ir şekilde

ağışla ası vardır, diye ir düşü e hatıra gel e elidir. 941- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Ada ı iri, irisi de ir akar satı aldı. “o ra akarı satı ala ada , o akarda İçi altı dolu ir testi uldu. Akarı satı

ala ada , akarı eski sahi i e, altı ları ı al, dedi, e se de ev satı aldı , altı satı al adı . Akarı eski sahibi de, ben bu yeri, içindekilerle birlikte sana sattı , altı lar senin hakkı dır dedi. Bunun üzerine, bir ada ı hake liği e

aşvurdular. Bu hakemliği e aşvurdukları ada sordu: — Çocukları ız var ı? İkisi de iri, — Be i ir oğlu var, dedi. Diğeri de: — Be i ir kızı var, dedi. Hake dedi ki: — Oğla ı kızla evle diri ve altı ları o lara har ayı ve sadaka da; veri . 942-Üsame bin Zeyd den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir. Tau hastalığı, İsrail oğulları da ir toplu a yahut sizde ö eki ir topla a gö derile ir azaptır. “iz ir yerde

Taun (veba) hastalığı olduğu u duyarsa ız sakı oraya girmeyiniz. Bulu duğu uz yerde bu hastalık çıkarsa, o da kaçarak yerinizde çık ayı ız. Mütercim: Hazreti Ömer (‘adıyallahu A h Tau hastalığı za a ı da Şa eldesi e gir eyip Medi e ye döndü. Hatta Şa valisi Ebû Ubeyde (‘adıyallahu Anh) Hazreti Ömer e:

Page 192: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Ömer! Sen Allah ı kaderi de i kaçıyorsu ? dedi. Hazreti Ö er de o a şu eva ı verdi: — Allah ı ir kaderi de diğer ir kaderi e kaçıyoru . Be i yaptığı iş de Allah ı kaderi dışı da değildir . Ebû Mûsâ El-Eş arî Hazretleri, Taun hastalığı za a ı da ço ukları ı taşraya uzaklaştırır olduğu ve azı kimselerin de bu hastalıkta çevre yerlere savuştuğu akledil ektedir. Şerkavî, şerhi de u a işaret ediyor. 943- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Ben, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e Taun hastalığı da soru a a a şu eva ı ver işti: Gerçekten taun ir aza dır; o u dilediği ki selere gö derir. Allah Teâlâ Hazretleri u hastalığı ü i lere ir rah et

kıl ıştır. Ha gi ir ü i , tau hastalığı çıkıpta Allah dan sevab dileyerek, sabrederek ve ancak Allah ı takdir ettiği şey ke disi e isa et eder i a ı ile memleketinde beklerse, ona bir şehit ükâfatı kadar seva vardır so rada aşka

ir hastalık se e iyle ölse ile yine şehit seva ı ı alır . 944- Abdullah ibni Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i şu hadîsini a latırke , sa ki o u görüyor ve o a akıyor gi iyi : Peyga erlerde ir peyga eri, kav i vur uş ve ka a ula ışlardı. O peyga er ise yüzü de ka ları silerek:

Allah ı ! Be i kav i i ağışla; çü kü o lar e i peyga er olduğu u il ezler, diye dua ediyordu. Mütercim: Bu olaya izzat, Uhud savaşı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di iz uğradı. Mü arek yüzü de aka ka ları he siliyor ve he de: Allah ı ! Kav i i ağışla; çü kü o lar il ezler diye dua ediyordu. 945- Hazreti Ömer (‘adıyallahu A h rivayet et iştir: Bö ürle erek ve üyüklük taslayarak eteği i uçları ı yerde çeke ir ada , Allah tarafı da yere atırıldı ve o

ki se, kıya ete kadar toprak içi de kay ayıp git ektedir. (Büyüklük taslayanlar, giysilerinin eteklerini uzatarak yürürken yerden çekerlerdi.)21

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -624

MENAKIB BAH“İ 946- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: İ sa ları ade ler gi i ula aksı ız. Cahiliyet devri deki İslâ dan önceki) gibi i sa lar, di î ilgilere sahip oldukları

takdirde, İslâ devri i de iyi i sa larıdır. Bu vazife devlet idaresi içi e iyi kişiyi, i sa ları u göreve e isteksiz ola ı ula aksı ız. Bu lara ir yüzle, u lara da aşka ir yüzle gelen iki yüzlü kişiyi, i sa ları e kötüsü ula aksı ız. 947- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Bu hususta (devlet idaresinde) insanlar (Araplar), Kureyş e ta idirler. Müslü a ları Müslümanları a tabi ve kâfirleri kâfirlerine tabidir. İ sa lar madenler gibidir. Cahiliyette hayırlı ola ları, di î bilgiye sahip oldukları takdirde, İslâ da da hayırlı ola larıdır. Bu vazife devlet idare iliği içi , içi e düşü eye kadar i sa ları e isteksizi ola kişiyi, o ları e iyileri de

ula aksı ız. 948- Muaviye den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Bu görev devlet idare iliği Kureyş i dir. Hiç ki se Kureyş i u hakkı a karşı çıka az; eğer çıka ak olursa, Allah o u,

yüzü ü üstü e yere çalar. A ak Kureyş, di işleri i ve adaleti ayakta tuttukları üddet u hakka sahiptirler; aksi halde onu yitirirler. 949- İ i Ö er den (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: Kureyş de iki kişi kalsa u görev yi e o larda kala aktır.

950- Cübeyr bin Mut ı den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Haşimoğulları ile Muttaliboğulları bir ailedir.

951- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Kureyş, E sar, Cühey e, Müzey e, Esle , Eşça ve Gıfar ka ileleri e i velayeti altı dadırlar. O ları Allah ve

Resûlülünden aşka velileri yoktur. 952- Ebû Zer den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Bile ile ke disi i a ası da aşkası a nispet ede ki se a ak a kördür. Ki de, soyu da ol adığı ir kav e

kendisini nispet ederse, o ki se ehe e deki yeri e hazırla sı .

Page 193: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

953- Vaile bin Eska dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Bir ada ı , ke disi i a ası da aşkası a nispet et esi veya rüyası da gör ediği ir şeyi gördü yahut Peygamber

Sallallahu Aleyhi ve Sellem i söyle ediği ir şeyi, söyledi demesi iftira ve buhta ı e üyüğü dendir. 954- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Gıfar ka ilesi i Allah Teâlâ ağfiret etti. Eslem kabilesine Allah selâmet verdi. Usayye kabilesi ise, Allah a ve onun

peygamberine asi oldu. (Bi r-i Maûne de peygamberin hafızları ı şehit et işlerdi. Böylece isyan kökünden gelen adları ı gereği i yap ış oldular. Niteki gufra da gele Gıfar ve selâmetten gelen Eslem de adları a layık oldular. 955- Ebû Bekre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Te i oğulları ka ilesi de Akra bin Habis, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine dedi ki: Eslem , Gıfar ve Müzeyne (hadisin ravilerinden İ ü Ebî Yakub a göre muhtemelen de Cüheyne) ka ileleri de yal ız ha ıları soya lar sa a ta i ol uştur. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Esle , Gıfar, Müzeyne ve Cüheyne kabileleri, eğer Temim oğulları, Âmir oğulları, Esed ve Gatfa ka ileleri de hayırlı

olursalar bu (ikinci grup) kabileler hüsra ve ahru luk içi de kalırlar ı dersi ? Akra: Evet, bizim kabilelerimiz için üyük ir oksa lık olur, dedi. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu: Ca ı kudret eli de ola Allah a yemin ederim ki, onlar (Esle , Gıfar, Müzeyne ve Cüheyne) bunlardan (Temîm, Âmir,

Esed ve Gatfan da daha hayırlıdır. 956- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Eslem kabilesi, Gıfar kabilesi, Müzeyne ve Cühey e ka ileleri de azı kişiler – yahut Cüheyne veya Müzeyne de azı

kişiler Allah katı da – veya kıya et gününde – Esed, Temim, Hevazin ve Gatafan da daha hayırlıdır. 957- Ebû Zer El-Gıfari (‘adıyallahu Anh) der ki: Ben, Gıfar kabilesinin bir ferdi idim. Mekke de iri i Peyga erlik iddiasıyla ortaya çıktığı ı duydu . Bu u üzeri e kardeşi E is e, Mekke ye gidip o zat ile görüş ve a a o u hakkı da ilgi getir, dedi . Kardeşi Mekke ye giderek görüşüp geri geldi. Kardeşi e e ha er var? diye sordu . Ba a şu eva ı verdi: — Allah a ye i ederi , u zat dai a i sa lara hayır ve iyilik e rediyor. Kötülüklerde sakı dırıyor. O u iyi bir kimse buldum. Be , kardeşi e: — Sen bana yeterince haber getiremedin, dedi . “o ra dağar ığı ı ve değ eği i alarak Mekke ye gittim. Mescid-i Haram a girdi . Hazreti peyga eri ta ı ıyor ve o u sorup ta ı ak da iste iyoru gi i hareket ettim, suyundan içti . He su yeri e, he de gıda yeri e geçti. Be u halde ike —so rada Ali olduğu u öğre diği — bir adam

a a: gali a se ya a ısı , dedi. Be de: Evet, dedi . Ada : — Öyle ise, haydi bizim eve gidelim, dedi. Ben de: — Peki, dedim. Böylece onunla evine vardık. Fakat e o a a ir şey sordu ve e de e o a ir şey sordu . O ge e evinde müsafir kaldı . “a ah olu a yi e Mes id-î Haram a girdim. Hazreti Peygamberden hiç kimseye yine sora ıyordu , hiç kimse de ondan bana bir haber vermiyordu. “o ra Hazreti Ali ya ı a geldi ve a a: — Bu ya a ı, daha ko uklaya ak olduğu yeri i ula adı ı? dedi. Hayır, dedi . Maksadı ı Mekke de kalmak ol adığı ı ildir ek istedi . Hazreti Ali: — Öyle ise haydi gidelim, dedi. Beraberce gittik. Sonra bana sordu: — “e i hali edir, uraya kadar gelişi izi se e i edir? Be dedi ki, hali i size a lata ağı . A ak e i hali i hiç ki seye aç aya aksı ız. Bu şartla size a latırı , dedi . Ev sahi i (Hazreti Ali): — Peki, öyle olsun; dedi. Bunun üzerine anlattı : — Bize ir ha er ulaştı. Burada peyga erlik iddiası da ulu a ir zat ortaya çık ış. Bu u üzeri e ke disi ile görüşüp a a ha er getir ek üzere daha ö e kardeşi i uraya gö der işti . Fakat kardeşi e i tat i ede ek yeterince bir haber getiremedi. “o ra u peyga erle görüş ek içi uraya geldi . Bu ko uş a a karşılık ev sahi i bana: — Ta a , isa et et işsi . Be şi di o peyga eri huzuru a gidiyoru . Be i takip et ve girdiği yere gir eğer sa a zarar verebilecek bir kimseye rastlarsam güya ayakka ı ı ağı kop uş da o u düzeltiyor uşu gibi bir kenara çekiliri , se yolu a deva edersi , dedi. “o ra kalkıp gitti. Be de o u taki e yürüdü . Nihayet ö e o ve peşi de ben, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna girdik. Ben: — Ya Resûlallah, a a İslâ di i i ildir, dedi . Hazreti Peyga er a a Şehadet keli esi i telki etti. O a da İsla ı kabul ettim. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle buyurdu: Ey E û )er: Bu davayı Müslü a lığı ı) gizli tut ve kendi memleketine dö . Ne za a açığa vurduğu uz ha eri i

alırsa ize gel. Bu u üzeri e e Hazreti Peyga ere şöyle dedi :

Page 194: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Seni hak Peygamber olarak gönderen yüce Allah a yemin ederi ki, şi di gidip i sa ları ortası da şehadet keli esi i haykıra ağı . Hemen huzurları da çıkarak Mes id-i Haram a gitti . Kureyş kâfirlerinin hepsi orada idiler. Onlara hitaben: — Ey Kureyş topluluğu! Be , EŞHEDÜ EN LÂ ÎLÂHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMED EN ABDÜHU VE RESÜLÜHÜ diyerek Allah ı irliği e ve Hazreti Muha ed in de o u peyga eri olduğu a şahidlik ediyoru , dedi . Kureyş ka ilesi i ileri gele leri; Bu di i i değiştire ada ı kalkıp dövü üz, diye e rettiler. Kalktılar ve e i öldüresiye döv eye aşladılar. Hazreti A as, i dadı a yetişerek üzeri e kapa dı. “o ra Kureyş topluluğu a dö erek: — Siz ne yapıyorsu uz? Bu, Gıfar kabilesindendir. Gıfar beldesi ise sizin ticaret yerinizdir, dai a uğradığı ız yerdir, dedi. Be i ıraktılar. Ertesi gü sa ah olu a ay ı şekilde hareket etti ve yi e Kureyş kâfirleri i saldırısı a uğradı . Hazreti A as yi e i dadı a yetişerek üzeri e kapa dı ve e i o larda kurtararak ay ı sözleri Kureyş halkı a söyledi, Bu hadîs-i şerifi a lata İ i A as, işte E û )er El Gıfarî (Radıyallahu A h u şekilde Müslüman ol uştur, der. Mütercim: Hazreti Peygamberin ona: İslâ di i i ka ul ettiği i açığa vur a diye e redişi, kesi ir e ir ol ayıp o a ir eziyet yapıl a ası içi di. Bir erha et i a ıydı. E u )er Hazretleri u u a ladığı içi İslâ iyeti açığa vur ayı ter ih etti. 958- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Kahta ka ilesi de ir ada çıkıp asası sopası ile i sa ları sür edikçe idare et edikçe kıya et kop aya aktır.

Mütercim: Kahta î laka ıyla şöhret ula u şerefli zatı is i Ceh ah i iş. Bu zat güçlü ve adil bir idareci olan Hazreti Mehdi den sonra ortaya çıka aktır. Ay ı zamanda Hazreti Mehdî nin gidişatı da ulu a aktır. Bir ço a koyu ları ir, ço ağı ile rahatça idare ettiği gi i, u da ütü e leketler halkı ı öyle rahatça idare edecek ve halk da o a ta ir ağlılıkla itaat ede ektir. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. 959- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Müreysi gazası da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraberdik. Muhacirler de bir hayli kala alıktı. Muhacirler arası da oyunbaz, (Cehcah bin Kays El-Gıfarî, adı da ir ada vardı. Dö üşü üzde u oyu az ada E sar dan

iri i kıçı a tek e attı. E sarlı, şiddetli ir şekilde öfkele di ve ikisi de ya daşları ı çağır aya aşladılar. E sarlı: Ey E sar, yetişi ! diye ağırdı. Muha ir: — Ey Muha irler, yetişi ! diye ağırdı. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem çıkıp: Burada ahiliyet halkı davası ı işi e? buyurdu ve sonra: Bu ları hali edir? diye sordu. Kendisine haber verildi

ki, Muhacirlerden bir zat, Ensar dan birine tekme at ıştır. Olay bunun üzerine çık ıştır. Hazreti Peygamber: Bu ahiliyet adeti i ırakı ; o kötü ir şeydir. Mü afıklarda ola A dullah i Ü ey i “elûl ko uştu:

— Muha irler, ize Medi elilere karşı çağrıştılar ha! Hele ir Medi e ye dönelim; muhakkak orada aziz (ev sahibi) ola lar zelil sığı tı ola ları dışarı ata aktır Medi e de Muha irleri çıkara aktır . Bunu duyan Hazreti Ömer, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordu: — Ey Allah ı peyga eri! Şu ü afık A dullah ı öldüreli i? Hazreti Peygamber: Hayır! Sonra i sa lar, Peyga er ke di ada ları ı öldürürdü, diye ko uşurlar. buyurdu.

960- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Amr bin Lühayy bin Kam ate bin Hindif, Hüzaa kabilesinin atasıdır.

961- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Amr bin Amir El-Hüzai ye gördüm; Cehe e de ağırsakları ı yerde çekiyordu. Putlar uğru a develeri salıvere ilk

insan odur. Putlara ada a u develer çöle salıverilir; o ları eti de sütü de ve sırtı da yararla ıl azdı. 962- Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) der ki; Hassa i “a it, Kureyş kâfirleri i hi vet ek içi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem den izin istedi. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Be i ese i asıl ola ak? Be i soyu o ları soyu ile irleş ektedir. " Hassa dedi ki:

— Ya Resûlallah! Ha urda kıl çekilip çıkarıldığı gi i, se i o lar içi de çıkara ağı . 963- Cübeyr bin Mut im (‘adıyallahu Anh) rivayet eder: Be i eş is i vardır: Be Muha ed ve Ah ed im. Ben Manî yi ki, Allah e i le küfrü sile ektir. Be Hâşir im;

kıya ette i sa lar e i peşi de haşrola aklar topla a aklar dır. Be Akı ı peyga erleri so u usuyu . 964- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir:

Page 195: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Hayret etmiyor musunuz! Allah Teâlâ Hazretleri, Kureyş kavminin beni kötüleyip tel in etmelerini asıl geri çeviriyor? Kureyş kavmi yerilen kişiye sövüp sayıyorlar ve yerile kişiyi teli ediyorlar. Oysa e MUHAMMED im (övülen kişiyi . Mütercim: Kureyş kav i, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem hakkı da, Muha ed is i i taşıdığı övül üş a ası ı ta aksi i kulla arak o a dil uzatırlardı. O ları u davra ışları ı ke di aleyhleri de olduğu u ve Allah ı ir peyga eri olarak Allah katı da övül üş ulu duğu u u hadîs-i şerif elirt ektedir. 965- Hazreti Cabir den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Be i hali ile diğer peyga erleri hali şu a e zer: Bir ada güzel ir i a yaptır ış, o u ta a la ıştır ve

süsle iştir; fakat o i a ı ir tuğla ko a ak kadar yeri i açık ırak ıştır. i sa lar, (seyretmek için) o binaya girip güzelliği e hayra ol aya ve keşke u ir tuğla ı oş kala yeri ol asaydı, de eye aşladılar. (Peygamberler

i ası ı so tuğlası Peyga er Efe di izdir. Bu i a O u la ke ale er iş ve gerçek değeri i ul uştur. 966- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Benim halimle benden Önceki peygamberlerin hali şu a e zer:

Bir adam bir bina yap ış da onu güzelleştir iş ve süsle iştir; ancak bir köşesi de bir tuğla yeri eksik ırak ıştır. İ sa lar o i ayı dolaşıp seyret eğe aşlıyorlar ve u i a ı güzelliği e şaşıyorlar Diyorlar ki, keşke şu ir tuğla da ko uş olsaydı!.. Sonra Hazreti Peygamber: işte e o ir tuğlayı ve e peyga erleri so u usuyum. (Peyga erler i ası e i le ta a la ıştır .

967- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ben, i sa oğulları asırları ı asır asır en hayırlısı da geldim ve nihayet içinde ulu duğu asırda da peygamber

olarak gönderildim. (Peygamber Efendimizin, i sa lık tarihi boyunca en seçkin ve en temiz ailelerden geldikleri belirtilmektedir.) 968- İ i A as dan (‘adıyallahu A hu a rivayet edil iştir: Ahlâkı e güzel ola ı ız, e hayırlı ola ı ızdır.

969- Hazreti Aişe den (‘adıyallahu Anha) rivayet edil iştir: Be i gözü uyur; fakat kal i uyu az dai a uya ıktır . 22

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -634

PEYGAMBERLİK NİŞANLARI BAH“İ 970- Abdullah bin Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir seferde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ile era erdik. Yolda suyu uz azaldı. Hazreti Peygamber

ize şöyle uyurdu: “uyu arta ı ı ulup getiri iz. Asha , içi de soktu ve so ra şöyle uyurdu: (??? Elini suya soktu, suyu eline döktü) Mübarek ve temiz olan suya geliniz; bereket Allah ta dır.

Abdullah bin Mes ud der ki: Hazreti Peygamberin mübarek par akları arası da su fışkırdığı ı gözümle gördüm. Niteki Hazreti Peyga er ye ek yerke ye eği tesbihi i duyardık. 971- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: “iz, kılda ayakka ı giyi e ir kavi ile savaş adıkça ve ay ı za a da küçük gözlü, kır ızı e izli, küçük uru lu ve

sa ki yüzleri, ir iri üzeri e katla ış kalka lara e zeye değir i ve yu ru ola Türk oyu Moğol ile savaşa gir edikçe kıya et kop aya aktır. İ sa ları u vazifeye devlet idare iliği görevi e düşmeden (girmeden) önce en isteksiz ola ı ı, o soru luluğa getirile ekleri e hayırlısı ula aksı ız. İ sanlar madenler gibidir. Cahiliyet za a ı da hayırlı ola ları İslâ da da hayırlı ola larıdır. Herha gi iri ize utlaka ir za a gele ektir ki, e i ir kez gör esi aile ve serveti i ir isli art ası da ke disi e daha sevi li ola aktır. Bağdad ı olarak (??? alarak) A asî halifeliği i yıka Türk Moğol “erdarı Hûlâyâ - Peyga er efe di izi asırlar ö esi de ildirdikleri u korku ç savaşa ö ülük ede kişi ola ilir. Mütercim: Dü yada hiç ir sâlih ü i düşü ül ez ki, u yolda Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine şiddetli bir sevgisi ve aşkı ol ası . Hatta değil alı ı ve ailesi i, ke di a ı ı ile feda et eye razı ola ak çok aşk ve muhabbet ehli vardır. 972- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir:

Page 196: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Siz; yüzleri kır ızı, uru ları asık, gözleri küçük ve sa ki ir iri üzeri e katla ış kalka lar gi i değir i ve yu ru ve kılda ayakka ı giyi e diğer illetlerde Hûz ve Kir a ile savaş adıkça kıya et kop aya aktır. 973- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Kureyş i şu ka ilesi i sa ları helak ede ektir. ashap ı kira :

– Bize ne emredersiniz? Diye Hazreti Peygambere sorunca: Keşke i sa lar o larda uzaklaşıp ke ara çekile ilselerdi. uyur uştu.

974- Ebu Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Benim ümmetimin helaki, Kureyş ka ilesi de azı ge çleri eli de ola aktır. E u Hureyre diyor ki:

İsterse fala oğulları ve fala oğulları diye is e göstere iliri . Mütercim: Hadis-i şerif âlimlerine göre bu zalimler Merva oğulları dan yezit ve Haccac-ı )ali gi i kötü idarecilerdir. 975- Huzeyfe (‘adıyallahu Anh) der ki: Herkes Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine gelecek hayırlı işlerde sorardı. Ben ise, uğra akta korktuğu içi gele ek kötülüklerde sorardı . Bir ara sordu : — Ya Resûlallah! Siz peygamber olarak gönderilmeden önce biz cahiliyette ve kötülükler içinde bulunuyorduk. Sizin gö deril e izle ize u saadet ihsa edildi. “izi u za a ı ızda ev ud ola u hayır ve saadetten sonra herhangi

ir şer kötülük ve fit e ola ak ıdır? Hazreti Peyga er: Evet! buyurdu. Yine sordum:

— O şerde so ra hayır var ı? Buyurdu ki: Evet, hayır var ve fakat o hayırda ula ıklık ulu a aktır.

— Bula ıklığı edir? diye sordu . Buyurdu ki: Be i gösterdiği yolu dışı a çıka ak ir toplu gele ektir ki, o ları hareketleri de ki i i şeriata uygu ve kimini

de aykırı ula aksı . Sonra sordum: — Bu ula ık hayırda so ra şer ola ak ı? Şöyle uyurdular: Evet, i sa ları ehe e kapıları a çağıra lar ola aktır. Ki o ları çağrısı a uyarsa, o u ehe e e ata aklardır. — Ya Resûlallah! dedi , u ları ize ta ıt, asıl i sa lardır u lar?) Bunun üzerine Hazreti Peygamber şöyle buyurdular: O lar izi deri izde dir ve izi dili izi ko uşurlar. Dedi ki: Eğer o za a a yetiştirse a a e emredersiniz?

Buyurdular ki: Müslü a ları e aati e ve lideri e ağla ırsı .

— Eğer Müslümanları bir cemaati ve bir lideri yoksa, dedim. Bunun üzerine Hazreti Peygamber: O zaman bütün fırkalarda partileri hepsi de ayrıl. Ağaç kökü ü ısır ak ağaç altı da arı ak) ve ölünceye

kadar da u duru da kal ak pahası a ile olsa. Mütercim: Burada ağaç kökü ü ısır a ı a ası, so dere e ihtiyaç içi de kala ak olsa ile yal ızlığı ter ih et ve o zamanki fitne guruplaş aları içi e gir e, de ektir. 976- Hazreti Ali ‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem de size ir hadîs a lattığı da, yala ir is ad da ulu akta sa gökte düşüp paramparça ol ayı yeğ tutarı . Fakat kendi işleri iz konusunda size ko uştuğu zaman, savaş aldat a adır prensibinden hareket edebilirim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i şöyle uyurduğu u işitti : Ahir za a da ir kavi gele ek. Ge ç yaşlı, dar ve zayıf görüşlüdürler. İ sa lığı e güzel lafı ı söylerler laf

ustasıdırlar . Oku av hayva ı ı bir delip çıktığı gi i İslâ da çıkarlar. İ a ları hançerelerinden(gırtlak, Soluk borusunun üst

bölümü), aşağı geç ez. O ları, nerede karşılaşırsa ız öldürünüz. Bu ları öldürülmelerinin, öldürenler için kıya et günü seva ı vardır. Mütercim: Hadis âlimleri i açıkla ası a göre u hadîs-i şerif Peyga eri ir u izesi olarak di î hükü leri i kâr ede sapık fırkalar ve fesad içi koşa lar hakkı da varit ol uştur. Gerçekte u ları hepsi eyda a çık ıştır. 977- Habbab bin Eret (‘adıyallahu Anh) der ki: Kureyş kâfirleri de çektiği iz ağır sıkı tı ve eziyetleri de Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e şikâyette bulunduk. Kendileri Kâbe nin gölgesinde, Bürde si i yastık yaparak di le ekte idiler. — Ya Resûlallah, dedik, kâfirleri işke eleri de kurtul a ız içi Allah a dua ediniz. Resûl-i Ekre şöyle uyurdular: “izde ö eki ü etler içi de i a lı kişiye düş a ları tarafı da ir çukur kazılarak oğazı a kadar o çukura

gömülür ve so ra ir testere getirilip aşı üzeri e ko ularak iki yarık açılır ve ve u işke e o u hak di i de

Page 197: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

çevire ezdi. Ki i i de eti altı daki ke ik ve si irleri de ir taraklarla tara ır ve u işke e onu dininden çeviremezdi. Allah Teâlâ Hazretlerine yemin ederim ki, muhakkak bu din ta a la a aktır. O za a ir atlı, San a dan Hadramut a kadar tek aşı a gidebilecek ve yal ız Allah ta , bir de koyu ları a kurdu saldır ası da korka aktır. Fakat siz, a ele ediyorsunuz (her şeyi ir vakti var, ekleyi iz . Mütercim: Peygamberin mucizesi olarak çok zamanlar böyle emniyet ve güve içi de yol uluklar yapıl ıştır. Dai a öyle huzur ve güven içinde bulunmak Müslümanları arzu ve te e isidir. 978- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Ensar dan Sabit bin Kays ı ir kaç gü göremedikleri için merak edip sordular. ashaptan biri, Ya Resûlallah, dedi, sizi içi gidip duru u u öğre eyi . Böyle e ada “a it i ya ı a vardı. Sabit i evinde çok kederli ve üzgün bir halde buldu ve ona bu halinin sebebini sordu. Sabit cevap verdi: — Halim çok fena, çünkü bu Sabit, sesini Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i sesi i üstü e çıkarttı. Muhakkak ki, o u işlediği a eller oşa git iş ve ke disi de ehe e ehli de ol uştur. Seslerinizi Peygamberin sesinden yüksek çıkar ayı mealindeki ayeti keri e utlaka e i hakkı da azil ol uştur. Akı et ehe e lik ola ağı da kederle erek evi de oturup ağla aktayı . Sonra adam Hazreti Peygambere dönerek Sabit i sözleri i a lattı. Hazreti Peyga er ha er iye şöyle uyurdu: Sabit e git ve ona de ki: “e ehe e lik değil e etliksi .

Adam gidip müjdeyi Hazreti Sabit e verdi. Sonra Hazreti Sabit Yemame vak ası daki savaşta şehit oldu ve Peygamberin mucizesi de yerine geldi. 979- Berâ bin Âzib (‘adıyallahu Anh) der ki: Hazreti Peygamberin za a ında ashapta Üseyd i Hudayır ge eleyi a az kılarke aşikâre olarak Kehf sûresini okuyordu. Evinin ahırı da ağlı bulunan atı ürk eğe aşladı. Bunu duyan Üseyd, selâm vererek a azda çıktı. Birde

eyaz ir sis veya ulutu , etrafı ı sardığı ı gördü. Üseyd u olayı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e a lattı. Hazreti Peygamber buyurdular ki: Ey fala , oku alıydı ! O gördüğü şey elek topluluğu idi. Kur an için indi. Bir rivayette de şöyledir: Kur a okuyuşu a deva edeydi iz, sa aha kadar elekler öyle e kala aklardı.

Mütercim: Bu hadîsi diğer rivayetleri de: Beyaz bulut içi de ir takı ka diller gi i ışıklar gördü . de iştir. 980- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, hasta, olan bir bedevî yi ziyaret et ek ve hatırı ı sor ak üzere ya ı a vardı. Hazreti Peygamber, adetleri üzere, geç iş olsu , i şallah gü ahlara kefarettir, şekli de o hastaya tesellide ulu du. Adam: — “e a a geç iş olsu , diyorsu . Hâlbuki e i hastalığı öyle gelip geçi i değildir. A ak u hastalık, yaşlı ir ihtiyarı aşı da kay ayıp o u ezarları ziyarete götüre ek hu a sıt a hastalığıdır, dedi. Hazreti peyga er de: Peki, öyle olsun! uyurdu. Arada ir gü geç ede de edevi öl üştü.

981- Cabir (‘adıyallahu Anh) Hazretleri de rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bana: Dese li halıları ız var ı? diye sordular. Ben de, bizim dese li halı ız erede olacak! dedim. Hazreti Peygamber

şöyle buyurdu: A a yakı da dese li halıları ız ola aktır.

Gerçekten peygamberin mucizesi olarak sonradan Müslümanları öyle addî kıy etleri yüksek halıları oldu. Hatta e zev e e dedi ki, u dere ede kıy etli eşya kulla akta hoşla a . Haydi, u halıları gözü ü ö ü de kaldır. Ba a şu karşılığı verdi: — Ama bunlar, bizim için Peygamberin bir mucizesidir. Hazreti Peygamber: “izi yakı da dese li halıları ız ola aktır! diye müjde ver e iş midir? Onun için savu ası a karşı başka bir şey söyle eğe lüzum görmeyerek, öyle ise yaygı ları ız olduğu gi i kalsı , dedi . 982- Abdullah dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Rüyamda bir meydanda toplanan insanlar gördüm. Ebû Bekir kalkıp o i sa lar içi kuyuda ir veya iki akraç su çekti. O u çekişi de iraz za f vardıysa da Allah o u ağışlar. “o ra vazifeyi Ö er aldı ve akraç Ö er i eli de ko a a ir kovaya dö üştü. İ sa lar içi de o u yaptığı ı yapa ak hiçbir dâhi görmedim. Nihayet insanlar, bu kuyunun çevresinde konakladılar. Mütercim:

Page 198: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu da Hazreti Peygamberin mucizelerinden olup gerçekten Hazreti E û Bekir iki yıl ve ir kaç ay hilâfette bulunduktan sonra Hazreti Ömer i hilâfeti za a ı da Şa , İra , Mısır gi i ge iş eldeler fethedildi. Şi di de ütü iha Hazreti Ömer i yap ış olduğu fetihlere hayra dır. 983- Ümmü Seleme (‘adıyallahu Anha) der ki: Ce rail Aleyhisselâ , yakışıklı ir ada ola Dıhyetü l Kel i içiminde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selleme geldi ve onunla ko uştukta so ra kalkıp gitti. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Bu kimdi?, diye sordular. Müslü a ları annesi ümmü Seleme Dıhye! Dedi. Oysa o Ci ril Aleyhissela idi. Ü ü “ele e ‘adıyallahu A ha der ki: Allah a ye i ederi : Ben, Hazreti Peygamberden işiti eye kadar, Cibril Aleyhisselâ ı hep Dihyetü l-Kel î sa ırdı . Mütercim: Cibril Aleyhisselâm ı böyle Dihyetü l-Kel i içi i de aşikâre görü esi peygamberin en büyük mucizelerindendir. Hazreti Cibril i yal ız Üm ü “ele e değil, irkaç defa diğer ashap da gör üşlerdir. Niteki i sa lar ortası da gelip Hazreti peygambere imandan, İslâ dan sorduğu zaman yine Cibril Aleyhisselâm o insan kılığı da idi. Bu hadîs-i şerif daha ö e geç işti. 984- İbni Ömer (‘adıyallahu Anhum) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e Yahudilerde irkaç kişi gelerek ke di içleri de zi a ede ir erkekle ir kadı hakkı da şeriatı hük ü ü sordular ve uygula ası ı istediler. Hazreti Peyga er o lara sordu: )i a hakkı da Tevrat da ne buluyorsunuz? Onlar dediler ki:

— Biz zi a ede i teşhir ve terzil ederiz. Ay ı zamanda kır açlarız. “o ra asle yahudî olup İslâ ı ka ul ede A dullah bin Selâm, Yahudilere: — Siz yalan söylüyorsunuz. Haydi, Tevrat ı getiri akalı , dedi. O Yahudiler Tevrat ı getirip Peyga eri huzuru da açtılar. Yahudi âlimlerinden olan biri, elini recim ayeti üzerine koyarak bir evvelki ayetle bir so raki ayeti okudu, re i ayeti i sakladı. A dullah i “elâ : — Eli i kaldır, dedi. Ada eli i kaldırı a aktılar ki eli altı da re i ayeti ulu uyor. “o ra ke dileri de itiraf ettiler ve dediler ki, Abdullah bin Selâm ı dediği doğrudur, Tevrat da re i ayeti vardır. Bu u üzeri e ikisi de dul ola u kadı ve erkeğe Hazreti Peyga er re i ezası verdi ve uygula dı. Mütercim: Tevrat da re i ayeti i ulu duğu u il esi de peyga eri u izesidir. 985- İ i Mes ud (‘adıyallahu A h) der ki: Hazreti Peyga er za a ı da peyga erliği açık u izesi olarak ay ikiye ölü dü. Bu u izeyi gözleriyle göre lere hitaben Hazreti Peygamber: “iz u a şahitlik edi iz! buyurdu.23

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -645

PEYGAMBER A“HABININ FA)İLETLERİ EBU BEKİR’İN Ö)ELLİKLERİ BAH“İ

986- Cübeyr bin Mut im (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a ir kadı geldi ve dönüp giderken Hazreti Peygamber ona tekrar gelip müracaat et esi i söyledi. Kadı dedi ki: Be uraya gelir de sizi ula azsa e yapayı ki e aşvurayı ? Hazreti Peygamber ona: Eğer e i ula azsa E û Bekir e git. buyurdu.

Mütercim: Bu hadîs-i şerif E û Bekir ‘adıyallahu A h Hazretleri i hilafeti e ve o u diğer ashaptan daha faziletli olduğu a işaret ettiği gi i, ay ı zamanda da peyga eri ir u izesi olarak da gerçekleş iştir. 987- Ebû d-Derdâ (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzurunda oturmakta idim. Derken Hazreti Ebû Bekir i , diz kapakları görüle ek şekilde etekleri i toplayarak e lisi ize doğru telâşla gel ekte olduğu u Hazreti Peyga er görü e ize şöyle buyurdu: Bu sizi arkadaşı ız E û Bekir her halde irisi ile ü akaşa et iştir. Hazreti Ebû Bekir huzura gelip selâm verdi ve

dedi ki: — Ya Resûlallah! Be i le Ö er i Hatta arası da ir esele vardı. Be o a hızlı davra dı ve so ra piş a oldu . Kusuru u ağışla ası içi Ö er de ri a etti . O ise ağışla adı. Be de size geldi . Hazreti Peyga er o a üç kez şöyle uyurdu: Ey E û Bekir, Allah se i ağışlar!

Page 199: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Hazreti Ö er de ettiği e piş a olarak E û Bekir den özür dilemek için evine gitti ve onu evi de ula ayı a, o da Hazreti Peyga eri huzuru a gelerek selâ verdi. Fakat Hazreti Peyga eri ü arek yüzleri de ir değişiklik oldu. Hiddetle iş olduğu seziliyordu. Öyle ki, Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Ömer e sert davra ıl ası e dişesiyle he e peygamberin huzurunda dizleri üzerine çökerek: — Ya Resûlallah! Bu işte e Ö er den daha çok haksızdı , diye iki defa itirafta ulu du. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, şöyle uyurdu: Allah Teâlâ Hazretleri, beni size peygamber olarak gö derdi. “iz e i yala ladı ız. Hâlbuki E û Bekir e i doğruladı ve

he alı, he de a ı ile a a iyilik etti. Be i arkadaşı ı a a ıraka ak ısı ız? Hazreti Peygamber bu sözü iki defa tekrarladı. Bu olayda so ra artık hiç ir ki se Ebu Bekir Hazretlerine eziyet etmedi. 988- Amr bin Âs dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Amr bin Âs ı, )ati-Selâsil gazası da ordu ku a da ı yap ıştı. A r der ki: Bu savaşta dö üşü üzde Hazreti peyga eri huzurları a vardı ve dedi ki: — Ya Resûlallah! Bütün insanlar içinde en çok kimi seversiniz? Bana: Aişe yi (severim) buyurdular. Yine sordum: — Erkeklerde e çok sevdiği iz ki dir? Aişe i a asıdır! eva ı ı verdiler. E û Bekir den sonra kimi seversiniz? dedim. Ömer bin Hatta ı! buyurdular.

Bu da so ra öyle ir kaç erkek daha saydılar. Böyle e A r i Âs, ordu ku a da lığı a tayi edil iş olduğu halde ilk sıralarda yer ala adı, sa dığı gi i ol adı. 989- İ i Ömer den (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Kim, büyüklük taslayarak eteklerini yerden çekerse, kıya et gü ü de Allah Teâlâ Hazretleri ona rahmet gözü ile bakmaz. Hazreti Ebû Bekir sordu: — Ya Resûlallah! Bazan farkı da ol ada giysi i ir u u aşağı sarkıyor ve a ak deva lı yoklarsam sarkmaz. Bunun üzeri e Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: “e u u ö ürle ek içi yap ıyorsu .

990- Ebû Said den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: “akı e i asha ı a kötü söz söyle eyi iz. “izde iri iz Uhud Dağı kadar altı sadaka verse o larda birinin

verdiği ir at a tahıla ile ulaşa az. 991- Ebû Mûsâ El Eş ari (R.A.) de rivayet edil iştir: Ebû Mûsâ, evi de a dest alıp çıktı ve ugü akşa a kadar Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ya ı da

ulu a ağı , diyerek Mes id-i saadete vardı. Orada ulu a lara Hazreti Peyga eri sordu. Şu tarafa gitti, dediler. E û Mûsâ a latır: — Ben de Peygamberi bulmak için peşi de çıktı . Hazreti Peygamber Kuba ya ı da Enis kuyusu u ulu duğu

osta a girdi. Be de osta ı kapısı ya ı da oturdu . Bosta ı kapısı hur a dalları da idi. Hazreti peyga er, ihtiya ı ı giderip a desti i aldıkta so ra huzurları a vardı . Bir de aktı ki, Hazreti Peyga er, Eriş kuyusu u ke arı a otur uş ve ü arek dizleri i çıplak olarak kuyuya sarkıt ıştı. Kendilerine Selâm verdikten sonra, o gün Resûl-i Ekrem i kapı ısı ol aya iyet ederek dö üp osta kapısı ı ya ı da oturdu . Derke E û Bekir gelip kapıyı itti. Kim o! Dedim. O da: Ebû Bekir im dedi. Ben de: Bekle, izin isteyeyim, dedim. Hemen Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a çıktı ve: — Ya Resûlallah, E û Bekir kapıdadır, huzuru uza gel ek içi izi istiyor, dedi . Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Ona izin ver ve kendisini cennetle müjdele.

Ben hemen Ebû Bekir e giderek: — Girebilirsiniz ve de Hazreti Peygamber sizi cennetle müjdeliyor, dedim. Hazreti Ebû Bekir, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a çıktı ve Hazreti Peyga eri sağı da oturarak O u yaptığı gi i ayakları ı kuyuya sarkıttı ve dizleri i açtı. “o ra e yeri e dö üp oturdu . Kardeşi i a dest alırke ırak ıştı ve a a yetişe ekti. Eğer Allah o a kardeşi i kasdediyor hayır urat et işse o u uraya getirir, dedi . Ta u sırada kapıyı hareket ettiren biri peyda oldu. Ben: — Kim o ! Dedim. O da : — Ben, Ömer bin Hattab ı , dedi. — Biraz ekle, izi isteyeyi , dedi . Peyga eri huzuru a çıkıp selâ verdikten sonra dedim ki: — Ya Resûlallah, Ö er i Hatta kapıda ekliyor, izi istiyor. Hazreti peyga er şöyle uyurdular: Sen ona izin ver ve ke disi i e etle üjdele. Be de kapıya dö erek Hazreti Ö er e dedim ki: — Girebilirsiniz ve peygamber sizi cennetle müjdeliyor. Hazreti Ömer, ( Allah a ha d ve şükrederek içeri girdi ve Hazreti Peygamberin solunda oturarak ayakları ı kuyuya sarkıttı. Be yi e dö üp kapı ı iç tarafı da ekle eye devam ettim ve içimden: Allah Teâlâ Hazretleri kardeşi e hayır urad et işse o u uraya getirir, diye geçirdim. O anda irisi gelerek kapıyı kı ıldattı. Ki o! Dedim. O da:

Page 200: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ben Osman bin Affan ı , dedi. — Biraz bekle, izin isteyeyim, dedim. Hazreti Peygamberi huzuru a varıp Os a i Affan ı kapıda izi eklediği i haber verdim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle uyurdu: Ona izin ver, gelsi ve uğraya ağı ir usi et karşılığı da o u e etle üjdele. Ben de Hazreti Osman ı ya ı a

dönerek: — Girebilirsiniz ve Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, uğraya ağı ız ir usi et karşılığı da sizi e etle müjdeledi, dedim. Hazreti Osman da (Allah a ha d ederek, Allah yardı ı ız olsu , dedi ve içeri girdi. Hazreti Peyga eri huzuru a vardığı da kuyu ke arı da otura ak yer ula adı. “o ra kuyu u ö ü de Hazreti Peyga eri karşısı da oturdu. Mütercim: Bazı âlimler, bu hadisenin Hazreti Osman ı ka ri i ‘avza-i Mutahhara karşısı da Baki ezarlığı da ola ağı a ve Hazreti Ebû Bekir le Hazreti Ömer in kabirlerinin ise Peygamber i ya ı da ola ağı a işarettir, dediler. Bir de Peygamberin mucizesi olarak Hazreti Osman ı şehit ol ası a se ep teşkil ede üyük fit eler ol uştur. 992- Hazreti Enes (R.A.) der ki: Bir gün Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ashaptan Ebû Bekir, Ömer ve Osman ı ya ları a alarak Uhud dağı a çıktılar, Uhud dağı salla aya aşladı. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Ey Uhud dağı! yeri de dur. Çü kü se i üzeri de ir peyga er, ir “iddîk E û Bekir , iki de şehit (Hazreti Ömer ile

Hazreti Osman) var. Uhud dağı ı salla ası, sevi ç ve eş esi de ol uştur. Bu u e zeri ir olay da Mekke de Hira dağı da ol uştur.

Şairi iri güzel söyle iştir: Hira dağı ı altı daki sevi çte gele u hareket e!.. Eğer u dağa, peyga eri Dur ve sakin ol sözü ol asaydı o dağ çöker ve yıkılırdı. 993- Hazreti Ali den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Hazreti Ömer şehit edildiği zaman cenazesi bir divan üzerine ko ul uştu. Be de Hz. Ömer e dua ede ler arası da idi . O sırada arka da ulu a ve dirseği i omzu a daya ış ola kişi, Hz. Ö er içi şöyle diyordu: — Allah Teâlâ Hazretleri sa a rah et etsi . )ate se i , iki arkadaşı ı Hazreti Peyga erle Hazreti E û Bekir in) ya ı da ola ağı ı def edile eği i u uyordu . Çü kü Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem de sık sık şöyle

uyurduğu u duyardı : Ben, Ebû Bekir ve Ö er era erdik. Be , E û Bekir ve Ö er yaptık. Be , E û Bekir ve Ö er gittik. (Bu itibarla

üçü ü de ka ri şerifleri i ir arada ol ası gerekliydi . İ i A as der ki: Bu sözü söyleye ki dir? diye aktı , arka da Hazreti Ali yi gördüm. Mütercim: Hazreti Ali (Kerremallahu Ve hehu efe di izi rivayet ettiği u hadîs-i şerif, iki şeyhi Hazreti E û Bekir ile Hazreti Ömer i diğer asha ı kira da fazilet akı ı da üstü oldukları a delâlet eder. 24

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -650

HA)RETİ ÖMER’İN Ö)ELLİKLERİ BAH“İ 994- Cabir den (‘adıyallahu Anh rivayet edil iştir: ‘üya da e ete girdiği i gördü . Orada E û Talha ı zev esi Rumeysâ ile karşılaştı . Derke ir ayak sesi işiterek ya ı da ulu a Ci ril e), bu kimdir? dedim. O Bilâl dır, dedi. Ayrı a e ette ir üyük köşk gördü , avlusu da ir ariye vardı. Bu köşk ki i dir? sordu . Ö er indir, dedi. İstedi ki, o köşkü içi e girip o u göreyi . Fakat ey Ö er, se i kıska çlığı ı hatırladı da gir edi ! Hazreti Ömer: — Anam babam sana feda olsun, ya Resûlallah! “e de hiç kıska ır ıyı dedi. 995- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir kimse, Hazreti Peygambere kıya ette sordu, e za a kıya et kopa aktır? dedi. Hazreti Peyga er o a: “e kıya et içi e hazırladı ? buyurdu. O kimse dedi ki; Ya Resûlallah kıya et içi hiç ir hazırlığı yoktur. A ak

Allah ı ve o u peyga eri i severi . Bu u üzeri e Hazreti Peyga er o a: “e sevdiği ki se ile berabersin. buyurdu. Enes diyor ki: Peygamberin Se sevdiği le era ersi ! sözüne

sevi diği iz kadar hiç ir şeye sevi e iştik. Be de Peyga eri, E u Bekir ve Ö er i seviyorum. Onlara olan bu sevgi sayesi de, o ları yaptığı ı yapa adığı halde ke dileriyle irlikte ola ağı ı u uyoru . Peyga beri seven ki se i dere esi aşka ol akla era er e ette dai a Hazreti peyga eri göre ile ektir. Bu yi e ir beraberliktir. Hazreti Enes de Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in hizmetçisi ve onu en çok seve lerde iri ol ası iti ariyle cennette peygamberle ulu a ağı da a laşıl aktadır. 996- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir:

Page 201: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Sizden önceki ümmetler içinde (mana âleminden ke dileriyle ko uşula kişiler var idi. Eğer e i ü eti içi de böyle bir kimse varsa, o da Ömer dir (Allah tarafı da o a azı gerçekler ilha edilir . Başka ir rivayette de: Sizden ö e geç iş İsrail oğulları içi de irtakı erkekler vardı ki, Peygamber ol adıkları halde o larla (melekler

tarafı da ko uşulurdu. Be i ü eti de, o ki selerde iri varsa o da Ömer dir. 25 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -652

HA)RETİ O“MAN’IN Ö)ELLİKLERİ

997- İ i Ö er ‘.A. der ki: Mısır halkı da ir ada ibni Ömer e gelerek: — Ey ibni Ö er! Uhud savaşı da Os a ı ‘adıyallahu Anh) kaçtığı ı ilir isi dedi. İ i Ö er; — Evet, iliri ; eva ı ı verdi. Ada sordu: — Ey ibni Ömer, Osman ı Bedir savaşı da ulu adığı ı ilir misin? ibni Ömer ona cevap verdi: — Evet, Os a ı Bedir savaşı da ulu a adığı ı iliri . Yi e sordu: — Osman ı ‘ıdva iatı da (Hubeybiye vak ası da ağaç altı da i eşyüz kadar ashap biat ederlerken Osman ı orada ulu adığı ı ilir misin ibni Ömer: — Evet, ‘ıdva iatı da Osman ı ulu a adığı ı bilirim, dedi. “o ra o ada İ i Ö er de aldığı eva lar ke di i a ı a uygu düştüğü ü sa arak Hazreti Os a ı kıy eti i azaldığı a hük edip sevi iş ve Allahu Ekber diye tek ir getir işti. “o ra ibni Ömer, o adama: — Şi di ya ı a gel de sa a işi gerçeği i ildireyi , dedi ve söze aşladı: Ö e Uhud savaşı da Hazreti Osman ı kaçışı hususu a geli e, e şahidlik ederim ki, Allah Teâlâ Hazretleri Allah o ları affet iştir mealindeki ayeti kerimeyi indirmekle onu ve o u la era er diğer asha ı ağışla ıştır. Bedir savaşı da Hazreti Os a ı ulu a ayışı ı se e i şu idi: Hazreti Os a ı ikâhlısı ulu a Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ‘ukayye adı daki kızı hasta idi; ölü döşeği de ulu uyordu. Onunla ilgilenmesini Hazreti peygamber Osman a e ir et iş ve geri kal ası a üsaade et işti. Hatta Os a geri kal a işi de tereddüt

ile göster işti. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: (Ey Osman) muhakkak surette sana, Bedir de ulu a ak ola ı seva ı vardır. Ayrı a o savaşta ulu a ı ala ağı hisse

kadar sa a ga i et alı da vardır. işte u e ir üzeri e Hazreti Os a , Bedir savaşı da geri kal ıştır. Hazreti Osman ı Hudey iye vak ası da ‘ıdva Biatı da ulu a ayışı şu da : Eğer Hazreti Os a dan Mekke içinde daha saygı ir ki se ulu aydı, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke ye elçi olarak onu gönderirdi, Osman ı göndermezdi. Biat ise, Hazreti Osman Mekke ye elçi olarak gönderildikten sonra ve Osman Mekke de görevli iken ol uştu. Bu u içi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: Bu el Osman ı elidir uyurarak sağ eli i diğeri üzeri e vurdu ve bu biat Osman içindir, dedi. “o ra İ i Ö er, o

Mısırlıya hita ederek: — Şi di al soruları ı eva ı ı ve git. Hazreti Os a ı ayıpla ak ve o u kıy eti i düşür ek yolu daki i a ı ı düzelterek memleketine dön.) Mütercim: Gerçekten Bedir savaşı daki zaferi müjdelemek için Zeyd bin Harise nin Medine ye geldiği gün, Hazreti "Osman ı zevcesi Rukayye ‘adıyallahu A ha vefat et işti. )eyd i Harise i oğlu Üsa e de, ‘ukayye i hastalığı se e iyle Hazreti Paygamberin emirleri üzere Medine de kal ıştı. Türkçede ‘ukayye is i ‘ukıyye şekli de kulla ıl akta ise de doğrusu ‘ukayye dir. Hazreti Rukayye i vefatı da sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem diğer kızı Ü ü Gülsü ü Hazreti Osman a ikahladı. İşte Hazreti Os a , Peyga er efe di izi iki kızı ı ikâhladığı için kendisine Zinnureyn = iki nur sahibi de il iştir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -654

HA)RETİ ALİ’NİN Ö)ELLİKLERİ 998- Hazreti Ali (Kerremellahu Vechehu) der ki: Hazreti Fatı a (‘adıyallahu A ha , el değir e i i çevir ekte elleri asır tut uştu. Ke disi e u hususta yardı ı ol ak içi getirile esirlerde ir ariye iste ek üzere a ası Sallallahu Aleyhi ve Sellem in evine gitti. Fakat Hazreti Peygamberi evde bula ayı a isteği i Hazreti Aişe ye (‘adıyallahu, A ha a lattı. “o ra Peyga er eve dö ü e, Hazreti Fatı a ı ir hiz etçi iste ek üzere geldiği i Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e bildirdi. Hazreti Ali der ki: Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizzat evimize geldi. Biz ise yatakları ıza gir iştik. He e yatakta kalk aya davra dı sa da, Hazreti Peyga er bize: Yeri izde kalı ız kalk ayı ız buyurdu. Sonra Fatı a ile benim aramda oturdu. Hatta göğsü e değe ü arek

ayakları ı yu uşaklık ve seri liği i duyuyordu . “o ra iki ize hita ederek şöyle uyurdu:

Page 202: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Be de istediği iz şeyde daha hayırlısı ı size ildireyi i? Yatağı ıza girdiği iz za a otuz dört defa ALLAHU EKBE‘, otuz üç defa “ÜBAHANELLAH ve otuz üç defa da ELHAMDÜ LİLLAH deyi iz. İşte u sizi içi ir hiz etçide daha hayırlıdır. Mütercim: Bu zikir ve tes ihler otuz üçer defadır; fakat La İlahe İllallahu vahdehu La şerike leh ile tekbirler otuz dört olur. Yahut bu hadîs-i şerifte olduğu gi i, ge e yatarke , yapılacak tes ihleri sayısı u lardan ibarettir. Bazı hadîs-i şeriflerde de tesbihleri sırası değişiktir. Önce Sübhanellah ve sonra Elhamdü Lillâh ve Allahu Ekber gelir. Nitekim ayeti kerimelerde de bu sıra üzere gelirler. O u içi u sırayı gözet ek daha faziletlidir, de iştir. Bu tesbihlerin otuz üçer den doksan dokuz ol ası da Es ai- Hüsna ya (Allah ı güzel doksa dokuz is i e uygu düş esi içi dir. Namazlardan sonra yapılan bu tesbihlerin sonunda La îlâhe îllallahu Vahdehu La Şerike Leh denmekle tesbihleri sayısı yüze çıkar, ki Esma-i Hüsna ı sayısı da ir rivayete göre yüzdür. Bir hadîs-i şerifte: Cennetin dereceleri yüzdür; Allah Teâlâ o dereceleri ü ahidler içi hazırla ıştır. buyrulduğu da gerek tesbihlerin ve gerekse Allah ı isi lerinin yüz ol ası

u e et dere eleri e uygu düş ektedir diye azı âlimler söyle işlerdir. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -656

PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ’İN YAKINLARININ Ö)ELLİKLERİ

999- Abdullah bin Zübeyr (R.A.) der ki: Hendek savaşı da ben ve Ebû Seleme nin oğlu Ömer birer çocuk olduğu uz için kadı lar arası da ulu uyorduk. “o ra

aktı , a a ata i erek iki üç defa Kurayza Oğulları de e Yahudi ka ilesi e gidip geldi. Be u işi erak ettiği için babam Zübeyr e sordum: — Ba a ığı , iki üç defa Kurayza Oğulları a gidip geldiği izi gördüm. Niçi git işti iz? Ba a dedi ki: — Yavrum, sen beni öyle Kurayza Oğulları a gidip gelirke gördün mü? Ben: — Evet, gördü , dedi . “o ra a a )ü eyr a lattı: — Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bütün ashaba hitaben : Ki Kurayza Oğulları a gidip o ları duru u u a a ildire ek? uyur uştu. “o ra e o lara gitti ve o ları e

halde oldukları a dair ilgiyi Peyga ere getirdi . Gerekli ha erleri Hazreti Peyga ere getirdiği za a çok e u oldu ve a a iltifat uyurarak a e ve a ası ı a ak suretiyle: Anam babam sana feda olsun. buyurdu.

1000- Misver bin Mahreme (‘adıyallahu Anh) der ki: Hazreti Ali (Kerremellahu Vechehu), Ebû Cehil i kızı ile evle ek üzere işa la ıştı. Bu u duya zevcesi Hazreti Fatı a (‘adıyallahu Anha), şikâyet aka ı da a ası Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gitti. Dedi ki: Ya Resûlallah, ashap arkadaşları ız sa ıyorlar ki, siz kızları ıza kız ışsı ız. Bu u içi ko am Ali de benim üzerime Ebû Cehil i kızı ı ikahla ak istiyor. Hazreti Fatı a ı u şikâyeti üzeri e Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir ko uş a yaptılar. Misver bin Mahreme der ki: Hazreti Peyga er, ko uş ası a Allah a ha d ve övgü ile aşladıkta , so ra asıl ko uya geçti ve şöyle uyurdu: Be , kızı )ey e i Ebu l-As bin Rebi a ikahladı , ü üvvette ö e Mekke de bu nikâh kıyıl ıştı E û l-As,

gerçekte a a karşı sözü de durdu, sadakat gösterdi kızı üzeri e aşkası ı ikahla adı . Fatı a ya gelince, uhakkak ki o, e de ir parçadır. O a ir kötülük yapıl ası ı iste e Vallahi, Allah ı ‘esulü “allallahu Aleyhi ve

Sellem i kızı ile Allah ı düş a ı ı E û Cehil i kızı ir erkeği ikâhı altı da topla a az. Bunun üzerine Hazreti Ali de evlenmekten vazgeçti. 1001- İ i Ö er den (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Rûm larla savaş ak üzere ir irlik gö derdi. Bu irliği üzeri e de ko uta olarak Zeyd i oğlu Üsa e yi tayi et işti. Ge ç yaşta olan Üsame i ordu ko uta lığı a tayi i hakkı da azı kimseler ileri geri lâf et işlerdi. Bu u duya Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, o yersiz söz söyleyenlere hitaben şöyle uyurdu: Üsame i ku a da lığı a dil uzatıyorsa ız, daha ö e de a ası ı ku a da lığı a dil uzat ıştı ız. Mûte gazası da komutan tayin edilerek orada şehit düşe a ası )eyd hakkı da da söyle işti iz Allah adı a ye i ederim ki, onun

a ası ku a da lığa hakkıyla layık idi ve i sa lar içi de e i e sevdikleri de iri idi. Bu Üsâme de, ondan sonra insanlar içinde en sevdiklerimden biridir. Mütercim: Üsâ e Hazretleri i ku a da tayi edil esi ve ordu u topla ası, Hazreti Peyga eri vefatı a se ep ola hastalığı za a ı a rastlar. Hazreti Peygamber ahirete göçtükten sonra yine bu orduyu Üsame i ku a dası altı da Hazreti E û Bekir savaşa gö derdi. Ta ir aşarı ile de Medi e ye dö düler. Daha ö e Mûte savaşı da şehit düşe

a ası )eyd ile diğer asha ı i tika ları alı arak zaferle geri dö üldü. 1002- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki:

Page 203: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bir gün, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem evde iken ya ı ıza Mi zer adı da ir kıyafet ilgiçi geldi. )eyd ile oğlu Üsâ e ir örtü altı da yat akta idiler. Her ikisi i sade e ayakları örtüde dışarı çık ıştı. Ada u ları ayakları a bakarak: Şüphe yok ki, bu ayaklar birbirindendir dedi. Ada ı bu teşhisi Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i sevi dirdi ve u da hoşla arak o u Aişe ye ildirdi. )eyd, siyahi olduğu halde oğlu Üsâ e eyaz idi ve u yüzde o u ese i hakkı da azı tereddütler ulu uyordu. Bu kıyafet ilgiçi i teşhisi, u tereddütleri izale ede addi ir delil değeri de idi. ‘esûl-i Ekrem i e u ede de u ol uştu. Başka ir rivayete göre ‘esûl-i Ekre şöyle buyurdular: Ya Aişe! Gör edi i, a a Mi zer geldi. Üsame ile Zeyd i aşları örtülü ve ayakları eyda da olduğu halde o ları

gördü ve bu ayaklar birbirlerindendir, dedi. 1003- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Beni Manzum kabilesinden bir kadı hırsızlık yaptığı da ceza olarak elinin kesilmesi icab etti. Bunun ağışla ası içi Hazreti Peygamber de affı ı dile eğe ki se esaret ede edi; a ak Üsa e i )eyd söyleye ildi. Bu a cevap olarak Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: İsrail oğulları içi de soylu ir ki se hırsızlık ettiği za a o u ırakırlardı. Fakat zayıf zavallı ir ki se çaldığı za an

o u eli i keserlerdi. Eğer o hırsız, kızı Fatı a olsaydı uhakkak o u da eli i keserdi . Yine Buharî de aşka ir hadîs-i şerifte Üsame ye hita e şöyle uyur uştur: Allah ı takdir ettiği ir eza hakkı da ara ı ı oluyorsu ? (Böyle bir iltimas kabul edilemez.) 1004- Hazreti Üsame (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, küçük yaşta ulu a Üsa e ile Hazreti Hasan ı ‘adıyallahu Anhuma) ku akları a alırlar ve şöyle uyururlardı: Allah ı ! Be u ları seviyoru , se de u ları sev.

1005- Hazreti Hafsa dan (‘adıyallahu Anha) rivayet edil iştir: Gerçekte A dullah i Ö er iyi ir ada dır.

Mütercim: Abdullah bin Ömer i gör üş olduğu ir rüya üzeri e u hadîs-i -şerif varit ol uştur. İ i Ö er rüyası da ehe e i gör üş ve ir elek o a: asla kork aya aksı de iş. Bu u açıkla ışı . sayıda geç iştir. 1006- Enes den ‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Her ü eti ir e i i sekreteri vardır. Ey ü eti ! Bizi de e i i iz E û U eyde i Cerrah dır.

1007- Berâ bin Azib (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i, ü arek o uzları da toru u Hazreti Hasa ı taşırke gördü , şöyle dua ediyordu: Allah ı ! Ben bunu seviyorum, sen de onu sev. 1008- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Irak halkı da ir ada , İ i Ö er e, ha içi İhra da ike karasi ek öldüre e e eza lazı gelir, diye soru a o a hayret ederek şu eva ı verdi: Iraklılar a a karasi eği öldürmekten soruyorlar. Hâlbuki onlar, Hazreti Peygamberin kızı Fatı a ı oğlu u (Hazreti Hüseyin i) öldürdüler. Üstelik Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Hasan ve Hüseyi hakkı da şöyle uyur uştu: Bu ikisi Hasa ve Hüseyi , dü yada e i iki fesleğe i dir hoş kokulu çiçekleri dir .

Mütercim: Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin, Allah ı a a ihsa ettiği i etlerdir, a ası ı taşır. Çü kü aşka ir hadîste: Çocuk, Allah ı rah eti de dir, buyrul uştur. Yahut Reyhan urada isk ve a er gi i güzel kokudur. Ayrı a Reyhan hoş kokusu ulu a ir çiçeği adıdır. Bu a göre a a: Dü yada e i koklaya ağı hoş koku a ak

Hasan ile Hüseyin in kokusudur. azı âlimler şu a ayı da ver işlerdir: Beni ü eti , e i koku u kıya ete kadar Hasa ile Hüseyi de gele ek şerefli sülâlede koklaya aklardır.

Bir kısı âlimlere göre de Reyhan iyi otları hepsi e de ilir ‘ızık ve rah et a ası a da gelir. Burada uygu düşe rah et a asıdır. 1009- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e i ü arek ağrı a astı ve şöyle uyurdu: Allah ı ! Sen buna Kitab ı (Kur a ı öğret. Diğer ir rivayette de: “e u a hik eti öğret uyurdu.

Mütercim: Kita öğret ekte aksad, Kur a ı gerçekleri i a la ak ve tefsir et ek, esrarı ı il ektir. O u içi İ i Ömer Hazretleri İ i A as hakkı da: Allah tarafı da peyga ere i dirile hükü leri e iyi ile dir, derdi.

Page 204: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1010- Hazreti E es ‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Mûte gazası da şehit düşe )eyd, Cafer ve İ i ‘evaha ı ay ı günde şehit oldukları ı u ize olarak il iş ve üçü ü de vefat et iş olduğu u üyük ir üzü tü ve kederle hut eleri de asha a ha er ver işti: )eyd sa ağı aldı ve şehit edildi. “o ra Cafer aldı ve şehit edildi. Sonra ibni ‘evaha sa ağı aldı; o da şehit edildi.

E es der ki: Hazreti Peyga er öyle söylerke ü arek gözleri de yaşlar oşa ıyordu. Hazreti Peyga er so ra şöyle uyurdu: “o u da sa ağı, e i ko uta lık ver ediği ve duru gereği Allah ı kılıçları da ir kılıç Hâlid i Velid aldı ve

Allah onlara fethi ihsan buyurdu. Mütercim: Bu hadîs-i şerif ge iş olarak . sayıda geçti. 1011- İ i Arar dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Kur an-ı Keri i dört ki sede okuyu uz ve öğre i iz: A dullah i Mes ud dan, Ebû Huzeyfe i azadlısı Sâlim den,

Übeyy bin Kâ b dan, Muaz bin Cebel den. Hadisi rivayet eden der ki; Hazreti Peygamber önce Übeyy i mi, yoksa Muaz ı ı a dı, hatırlaya ıyoru . Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in hayatları da Kur a ı keri i ez erleye ve ile hafızlar çoktu. Fakat hadîs-i şerifte adlan geçenler, İ i Mes ud, Salim, Übeyy ve Muaz hazretleri kıraat ilmi akı ı da da hepsinden üstün idiler. Ay ı zamanda ütü işleri de Kur a öğret ekti. Yoksa ili akı ı da u larda daha üstü leri vardı. Bu üyük âlimler arası da dört halife ve hususiyle Hazreti Ali, Zeyd bin Sabit, Abdullah bin Amr bin Âs ve bunlar gibi daha

aşkaları sayıla ilir. Bu lar Kur a ı keri i ir harfi i ırak ayarak tespit et işler ve ez erle işlerdi. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -663

ENSAR’IN Ö)ELLİKLERİ

1012- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir. Eğer E sar Medi e li ashab), bir vadiye yahut ir yola koyulsalar, e de o ları yolu a girerdi , Eğer hi ret

ol ayaydı, e E sar dan bir kimse olurdum. Hi ret, üstü ir i adet ol a ış olsaydı, kendimi Medine halkı da sayardı . Fakat hi reti seva ve ükâfatı daha

üstün olduğu da ke di i Muha ir say aktayı . 1013- Berâ dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Ensar ı a ak ü i sever. O lara da a ak ü afık uğzeder. E sar ı ki severse, Allah da o u sever. O lara ki uğzederse, Allah o a uğz eder.

1014- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Medine li birçok kadı lar ço ukları ile irlikte ir düğü ziyafeti de dö erlerke Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem o ları görü e ayağa kalkıp o lara üç defa şöyle uyurdu: Allah ı şahid tutarı , siz Medine liler) insanlar içinde benim en sevdiklerimsiniz.

1015- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Ensar da ir kadı ço uğu ile irlikte geldi. Hazreti Peyga er o kadı ı gö lü ü hoş et ek içi iki defa şöyle buyurdu: Ca ı kudret eli de ola Allah a yemin ederim ki, insanlar içinde benim en sevdiği sizsi iz. Kadı ı dileği i yeri e

getirdikten sonra ona öyle uyur uştu. 1016- Zeyd bin Erkam dan (R.A.) rivayet edil iştir: Ensar (Medine li ashab) sordular: — Ya Resûlallah! Her kav i ağlıları vardır. Biz toplu a size ağla dık. Dua edi iz de izi ağlıları ız izde olsu . Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem o lara şöyle dua etti: Allah ı ! Bu ları ta ileri i ke dileri de kıl.

1017- Ebû Humeyd den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ensar ı (Medine li asha ı aileleri i e hayırlısı, Be î Ne ar ailesi, so ra Be î A di l-Eşhel ailesi, sonra Beni l-Haris

ailesi, so ra Be i “aide ailesidir. E sar aileleri i hepsi de hayır vardır.

Page 205: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Sa d bin Ubade: Ya Resûlallah! Ensar ailelerinin birbirlerine nispetle faziletlerini ildirdiği iz sırala ada izi aile iz ola Be î “âide, diğer ailelerde so raya kaldı, dedi. Hazreti Peygamber ona: Hayırlı ki selerde ol ak size yet ez mi? buyurdu. 1018- hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Ensar dan biri: Ya Resûlallah! Falanca kimseye valilik verdiği iz gi i, a a da verir isiniz? diye rica etti. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: “iz, tayi lerde ada kayır ayı e de so ra göre eksi iz. Ba a kavuşu aya kadar sa redi iz. Kavuş a yeri iz de

cennetteki Kevser Havuzudur. 1019- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Bir adam Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine geldi. Çok yoksul ve aç idi. Hazreti Peygamber onun kar ı ı doyur ak için evlerinden yemek istedi. Hazreti Peygamberin pâk zevceleri, evleri de suda aşka şey

ulu adığı ı bildirdiler. Sonra Hazreti Peygamber ashaba sordu: Bu ada ı ki ya ı a alacak yahut misafir edecek? Ensar dan biri: — Ben misafir ederim, ya Resûlallah! dedi.

“o ra ada ı evi e götürdü ve karısı a, Hazreti peyga eri isafiri i e iyi şekilde ağırla! dedi. )ev esi cevap verdi: — Biz onu asıl ağırlaya ağız? Evi izde a ak ço ukları ir öğü lük ye eği var. Ada dedi ki: — Ye eği hazırlar, la a ı da yakarsı . Çocuklar akşa ye eği isterse o ları uyut. Bu u üzeri e kadı ye eği i hazırladı, la ası ı yaktı ve ço ukları ı da uyuttu. “o ra la ası ı o arıyor uş gi i yaparak sö dürdü. “o ra isafire kendileri yiyorlar ış gi i göstererek o geceyi aç geçirdiler. Sabah olunca Ensar dan bu zat Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a çıktı. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Bu geceki iyi davra ışı ıza Allah gülümsedi razı oldu) yahut eğe di ve: İhtiyaç içinde olsalar da aşkaları ı

kendilerine tercih ediyorlar. İşte nefislerinin i riliği de kimler koru uyorsa kurtuluşa ere ler o lardır. mealindeki ayeti keri eyi i dirdi. Haşir sûresi; 1020- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i vefatı a se e ola hastalıkları za a ı da Ebû Bekir ile Abbas Hazretleri, bir arada topla ış ulu a E sar e lisi e uğradılar. O lar ağlaşır halde idiler. Hazreti A as o lara sordu: — Nede ağlıyorsu uz? Cevap verdiler: — Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selle i Me lisi hatırı ıza geldi. Şi di hastalıkları se e iyle übarek soh etleri de ahru kaldık. Bu u içi ağlıyoruz. Sonra Hazreti Abbas ile Hazreti Ebû Bekir, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a varıp E sar ı halini a lattılar. Hazreti Peyga er ü arek aşı ı ir ku aş parçası ile ağlayarak saadetha eleri de çıktı. Mes ide giderek i ere çıktı. İşte o gü de so ra ir daha i ere çık aları kıs et, ol adı. Mi ere u e so çıkışları da Allah a hamd ve sena etti. Sonra cemaate hitab ederek şöyle uyurdu: Size Ensar ı Medi eli asha ı ı tavsiye ederi . O lar e i e aati dir ve sırdaşları dır. O lar ke dileri e düşe

görevleri ta a ıyla yeri e getir işlerdir. Şi di o ları dü ya saadeti ve ahiret e eti ile ükâfatla dırıl aları hakkı kal ıştır. O halde siz, E sar da iyilik ede i iyiliği i ka ul edi iz; o a ükâfat veri iz. Eğer o larda fe alık ede olursa, o u da ağışlayı ız. 1021- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem son defa olarak ölü hastalıkları da, ü arek o uzları da ir hırka ve

ü arek aşları ir siyah ezle ağla ış olduğu halde saadetha eleri de es ide girerek i ere çıktılar. Allah a ha d ve se a ettikte so ra şöyle uyurdular: Şi di, ey Müslümanlar! İ sa lar çoğalacak, fakat Ensar (Medine liler azala aktır. Öyle ki, ye eğe ko a tuz kadar az ola aklardır. “izde her ki aşkası a zarar veya e faat vere ile ek ir aka da olursa, E sar ı iyilik edeninden iyiliği i ka ul etsi . O larda kötülük ede i de ağışlası . 1022- Hazreti Cabir den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Sa d bin Muaz ı ölü ü de dolayı Arş titredi. Bir rivayette de: Sad bin Muaz ı ölümü için Rahman ı Arş ı titredi.

şekli de varit ol uştur. (Sa d bin Muaz Hazretlerinin şehit olarak ahirete göçmesinde Arşı titre esi u üyük i sa ı ölü ü ü önemli bir hadise olduğu u ifadesidir. 1023- Hazreti Enes den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Übeyy bin Kâb a hitaben Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: “a a BEYYİNE sûresi i oku a ı Allah bana emretti. Ubeyy sordu: - Ya Resûlallah! Allah Teâlâ e i is i i a dı ı?

Hazreti Peygamber:

Page 206: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Evet. buyurdu. Buna so dere e sevi e Ü eyy ağladı. Mütercim: Beyyine sûresinin Übeyy bin Kâ Hazretleri e Peyga er tarafı da oku ası ı hik eti, olduğu gi i eda ve sedasıyla, şive ve ağ eleriyle öğre ip so ra i sa lara öyle e öğretil esi içi dir, de iliyor. 1024- Hazreti E es ‘adıyallahu Anh) der ki: Uhud savaşı da Müslümanlar ozgu a uğrayıp Peyga er “allallahu Aleyhi ve Sellem in ya ı da dağıldılar. E û Talha Hazretleri ise, Hazreti Peygamberin huzurunda sebat ederek ke di kalka ı ı Peygamberin önüne koydu ve onu sipere aldı. E û Talha aslı da çok işa ı ir atı ı idi. Yayı ı kirişi de çok sert ve kuvvetli idi. Bu a rağ e o gün iki üç yayı ı kırdı. Bu savaş sırası da azı ki seler ya ları da ok tor aları ile E û Talha ın yakı ı da geçerdi. Hazreti Peygamber o geçe lere şöyle uyurdu: Ok tor a ızı E û Talha ya açı o atı ıdır, okları hedefi i şaş az .

Yine bu halde iken, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem meyda a çıkıp çeki eksizi düş a a akardı. E û Talha şöyle derdi: — Ya Resûlallah! Anam a a sa a feda olsu , düş a ı oku size değ esi . Böyle eyda a çıkıp ke di izi göstermeyiniz. Be i göğsü ve vü udu size siperdir. İşte Ebû Talha bu sözleri söyleyerek Peygambere kalkan ve siper oluyordu. Yi e Hazreti E es a latır; — Uhud savaşı da, ü i leri a esi ve Hazreti E û Bekir i kızı Hazreti Âişe ile a e Ümmü Süleym, her ikisi, etekleri i toplayıp ayak ilezikleri görü ür vaziyette sırtları da su kır aları olduğu halde orda oraya koşarak

ü ahidlere su taşıyorlar ve o lara su içirip yi e koşarak su al aya dö üyorlardı. Bu şekilde deva lı olarak su taşıdıkları ı gördü . Yi e o gün, üvey a a E û Talha ı elinden iki üç defa kılıç düştü. Bu, onun hiç dinlenmeden düş a la çarpış akta olduğu u gösteriyordu.) 1025- Abdullah bin Selam (R.A.) der ki: Peyga er “allallahu Aleyhi ve “elle i za a ı da ir rüya gör üştü . O rüyayı Hazreti Peyga ere a lattı . Gördüğü rüya şu idi: Çok ge iş ve ye yeşil ir ahçedeyi . O a çe i ortası da ir direk vardı. Direği ir u u yere sapla ış ve diğer u u göğe doğru yükle işti ??? yüksel işti . Tepesi de de ir kulp var. Ba a, şu direğe çık, de ildi. Be çıka a dedi . Sonra bana bir hizmetçi getirildi. O hizmetçi be i sırtı da el iseleri i kaldırdı. Be de kolaylıkla o direğe çıkıp tepesi e vardı . Ba a, direği kulpu a sı sıkı sarıl, de ildi. Be de sarıldı ve o es ada uya dı . Bu rüya ı Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e a latı a o u şöyle tabir ettiler: O bahçe İslâ dır. Gördüğü direk İslâ direğidir, O kulp da sağla i a çtır. “e ölü eye kadar İslâ di i üzere

kala aksı . 1026- Hazreti Ali den (‘adıyallahu Anh) rivayet edilmiştir: Daha ö e geçe ü etler içi de kadı ları e hayırlısı Merye idi. Bu ü eti kadı ları ı e hayırlısı da

Hatice dir. 1027- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in pak zevceleri içinde Hazreti Hatice yi kıska dığı kadar hiç iri i kıska azdı . Gerçekte ben Hatice yi görmedim; fakat Hazreti Peygamber Hatice yi çok a ardı. Bazan evimizde koyun kesilirdi. Kesilen koyunun etini parça(??? lara) ayırarak hep Hati e i arkadaşları a gö derirdi. Baza da: Sanki dünyada Hatice den aşka bir kadı yok uş gibi iş yapıyorsu uz, diye söylenirdim. Hazreti Peygamber (onun meziyetlerini sayarak) : O şöyle idi, o öyle idi, o e i ço ukları ı a esi idi. uyururdu. İ rahi de aşka ütü ço ukları Hazreti

Hatice de di. İ rahi ise Hazreti Mariye dendir.) 1028- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e Ci ril gelip şöyle dedi: Ya Resûlallah! Şu gelen Hatice dir ve beraberinde azık yahut yemek yahut içecek var. Sana gelince, Rabbisinden ve

benden ona selâm söyle, hem de onu müjdele ki, onun cennette inciden bir evi olacak. Öyle bir ev ki, orada ne gürültü var, ne de yorgunluk... Hazreti Hati e sessiz ve sedasız i a edip Hazreti Peyga eri her türlü hiz eti de ulu uş, yorgu luk ve

zorluklara taha ül et iş olduğu da u a karşılık olarak Ce ette i ide yapıl ış ir sarayda sessiz ve gürültüsüz ve zah etsiz olarak yaşa aya hak kaza ıştır. 1029- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki:

Page 207: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bir gün, Hazreti Hatice i kız kardeşi Huveylid kızı Hâle gelerek Hazreti Peyga eri huzuru a çık ak içi izin istedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hâle nin sesini Hazreti Hatice i sesi e e zettiği de tavırları da ir değişiklik ve ürper e oldu ve şöyle buyurdu: Allah ı , Hâle (geldi)!

Hazreti Aişe der ki: Gerçekte e u davra ışı kıska dı ve dedi ki, hâlâ Kureyş ko akarıları da ir ihtiyarı hatırlayıp a ıyorsu uz. Yüzünde dudakları da aşka al rengi kal a ış, yüzünden kan çekil iş, ölümü üzerinden de hayli za a geç iş ola öyle ir kadı ı hâlâ ede hatırlıyorsu uz? He de Allah size o u yeri e daha iyisi i ver iştir. Mütercim: Diğer hadîs kitapları da ve aşka rivayetlerde Hazreti Aişe der ki: Bu şekilde ko uş a da dolayı Hazreti Peygamberin gö lü ü kırıldığı ı a ladığı da : “e i hak peyga er olarak gö dere Allah a yemin ederim ki, bundan sonra Hazreti Hatice yi hep hayırla a a ağız dedi . Böyle e Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in gö lü ü aldı . 1030- İ i Ömer den (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: Dikkat edi iz! Ki ye i ede ekse, a ak Allah adı a ye i etsi . “akı ataları ız adı a ye i et eyi iz. Kureyş

kav i ise, ataları adı a ye i ederlerdi. “iz o lar gi i, a a hakkı içi , evlâdı hakkı içi , gü eş hakkı içi , Kâbe hakkı için diye yemin etmeyiniz. Vallahi ve billahi diyerek, yemin ediniz.) 1031- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ebû Hureyre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in beraberinde bulunuyor ve abdest için su matarası ı taşıyordu. Hazreti Peyga er taharet içi uzaklaşı a, E û Hureyre su atarası ı alarak Hazreti Peygamberi takib etti. Bunu fark eden Hazreti Peygamber: Bu peşi de gele ki dir? buyurdu. Ebû Hureyre;

— Ben, Ebû Hureyre yim, diye cevap verdi Resûl-i Ekrem: Ba a irkaç taş getir, o larla te izle eyi . A ak ke ik ve tezek getirme. Ebu Hureyre der ki: — Ke ik ve tezeği esi var? diye sordum. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a eva e şöyle uyurdu: Onlar (kemik ile tezek) cinlerin yemeklerindendir. Nitekim bana Nasibin beldesinin cinlerinden bir heyet geldi. Onlar

ne iyi cinlerdi. Be de azık ve yiye ek istediler. Be de o lar içi Allah a dua etti ki, rastladıkları her ke ik ve tezeği üstünde behemehal bir yiyecek bulsunlar. 1032- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edildiği e göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyur uştur: Şairi söylediği sözü e doğrusu, Le îd i söylediği: Allah da aşka her şey atıldır, sözüdür. Ü eyye i i Ebî Salt ı

şiirleri e akılırsa, Müslüman ol aya çok yaklaş ıştır. 1033- Halid in annesinden (‘adıyallahu A ha rivayet edildiği e göre şöyle de iştir: Ha eşista da aile le irlikte dö düğü de) küçük ir kız ço uğu idi . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana, işle eli ir ipek el ise giydirdi ve işle eleri eliyle okşayarak: Cici, cici... buyurdu. 1034- Hazreti Abbas dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Hazreti Abbas, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordu: Ya Resûlallah, amcan Ebû Talib se i korur ve se i içi Kureyş e kafa tutardı. “e i o a e fayda oldu? Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: E û Tali , ehe e i yufka yeri dedir. Be ol asaydı ehe e i e alt ta akası da ola aktı

1035- Ebû Saîd (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir gün Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzurunda Ebû Talib de söz açıldı. Bu u üzeri e Hazreti Peygamber şöyle uyurdu: U arı ki, e i şefaati kıya et gü ü de o a fayda vere ek ve o, ehe e i , topukları a vara yufka yeri e

atıla aktır. Bu da o u ey i kay aya aktır. Bir rivayete göre, aşı ı içi kay aya aktır. buyrul uştur. Mütercim: Hadîste geçen Dahdah keli esi i lügat a ası, topuklara kadar ola su de ektir. Burada ise, e az olarak ateş içi kulla ıl ıştır. 29 Ömer Ziyaeddin Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -674

İ“RA VE MİRAÇ BAH“İ 1036- Hazreti Cabir den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir:

Page 208: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Kureyş kav i e i İsrâ hadisesi de tekzip edi e yala layı ca), Hicr-i İsmail de (Kâbenin kuzey ya ı da durdum. Allah Teâlâ Mescid-i Âksa yı gözümün önüne getirdi. Ben de mescid-i Aksa ya akarak elirtileri hakkı da o lara ilgi ver eye aşladı . 1037- Mâlik bin Sa saa (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, İsrâ gecesini asha a a latarak şöyle uyurdular: Ben Hatîm de yahut Hi ri İs ail de (Kabe i kuzey ya ı da yatıyordu . Ba a iri Ci ril Aleyhisselâ geldi ve ura da uraya kadar oğaz çukuru da kasığı a kadar yararak kal i i çıkardı. “o ra a a i a dolu ir altı tas

getirildi ve kal i yıka dı. “o ra kal i ur ve hik etle doldurularak yeri e ko uldu. “o ra a a, katırda küçük, erke de üyük eyaz ve gözü ü gördüğü e uzak yere adı ı ı ata ir hayvan (Burak) getirildi ve ona bindirildim.

Cibril (Aleyhisselâ e i alıp götürdü. Biri i göğe varı a, göğü açıl ası ı istedi. Ki o? diye soruldu. O da: — Cibril! dedi. Beraberinde kim var? denildi. Cibril: — Muhammed, dedi. — Muha ed çağırıldı ı? diye soruldu. Ci rîl: — Evet, dedi. Bunun üzerine: — Hoş geldi ve e utlu ir geliş geldi, de ildi. He e kapıyı açtı. Biri i göğe giri e Hz. Âdem ile karşılaştı . Ci ril bana: — Bu senin atan Adem dir, o a selâ ver dedi. Be de selâ verdi . “elâ ı aldı ve: — Merhaba, sâlih oğul ve sâlih peygamber, dedi. Sonra yükselerek iki i göğe vardı ve göğü açıl ası ı istedi. — Kim o? diye soruldu. O da: — Cibril! dedi. — Beraberinizde kim var? denildi. Cibrîl: Muhammed var, dedi. Muhammed Çağırıldı ı? de ildi. Ci ril: Evet, dedi. Bunun üzerine: — Hoş geldi ve e utlu ir gelişle geldi? de ildi. He e kapıyı açtı. İki i göğe girdiği de teyze ço ukları Hazreti Yahya ve Hazreti İsa ile karşılaştı . Hazreti Ci ril a a: __ Bu Yahya, u da İsa dır; o lara selâ ver, dedi. Be de selâ verdi . “elâ ı aldılar ve a a şöyle dediler: __ Merhaba sâlih kardeş ve sâlih peygamber. Sonra Cibrîl beni Üçü ü se aya çıkardı ve içeri gir ek içi İzi istedi. Bu gelen kimdir? denildi. Cibril dir, eva ı ı verdi. — Beraberinde kim var? denildi. Cibril: — Muhammed, dedi. — Çağrıldı ı? de ildi. Ci ril, — Evet, dedi. — Hoş geldi ve e utlu ir geliş geldi, de ildi. “o ra kapı açıldı. Üçü ü se âya girdiği de Hz, Yûsuf ile karşılaştı . Ci ril a a de di ki, u Yûsuf dur o a selâ ver. Be de selâ verdi . “elâ ı aldı. “o ra şöyle dedi: — Merhaba sâlih kardeş ve sâlih peygamber! Sonra Cibrîl e i dördü ü se aya çıkardı ve içeri gir ek içi izi istedi. — Bu gelen kimdir? denildi. Cibril: — Ben Cibril im, dedi. — Beraberinde kim var? denildi. Cibril: — Muhammed, dedi, — Çağrıldı ı? de ildi. Cibril: — Evet, dedi. Bunun üzerine: — Hoş geldi ve e utlu ir gelişle geldi, de ildi. “o ra dördü ü se â kapısı açıldı. Dördü ü se âya, girdiği za a Hz. İdris ile karşılaştı . Ci ril: — Bu İdris dir, ona selâm ver, dedi. Ben de selâm verdim. Selâ ı aldı. “o ra şöyle dedi: — Merhaba sâlih kardeş ve sâlih peygamber. Sonra Cibril e i eşi i se âya çıkardı ve içeri gir ek içi izi istedi. Ona: — Bu gelen kimdir? denildi. Cibril: — Ben Cibril im, dedi. Ona: — Beraberindeki kimdir? denildi. Cibril: — Muhammed, (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) dedi. Ona: — Çağırıldı ı? de ildi. Ci ril: — Evet, dedi. Bunun üzerine — Hoş geldi ve e utlu ir gelişle geldi, de ildi. Beşi i se aya geçtiği de Hz. Haru vardı. Ci ril a a, u Harun dur ona selâm ver, dedi. Be de selâ verdi . “elâ ı aldı. “o ra: — Merhaba sâlih kardeş ve sâlih peygamber, dedi. Sonra Cibril beni altı ı se aya çıkardı ve içeri girmek için izin istedi. Ona:

Page 209: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Bu gelen kimdir? denildi. Cibril: — Ben Cibril im, dedi. Ona: — Beraberinde kim var? denildi. Cibril: — Muhammed, dedi. Ona: — Çağırdı ı? de ildi. Ci ril: — Evet, dedi. — Hoş geldi ve e utlu ir geliş geldi, de ildi. Altı ı se aya geçtiği de Hz. Mûsâ ile karşılaştı . Ci ril bana dedi ki, bu Mûsâ dır, o a selâ ver. Be de selâ verdi . “elâ ı aldı ve şöyle dedi: — Merhaba sâlih kardeş ve sâlih peygamber. Ben geçince Hazreti Mûsâ ağladı. O a: — Niçi ağlıyorsu ? de ildi. O cevap verdi: — Ağlıyoru , çü kü e de so ra gö derile ge ç ir peyga eri ü eti de e ete gire ekler, benim ü eti de e ete gire eklerde çok daha fazladır. “o ra Ci ril e i yedi i se aya çıkardı ve içeri gir ek içi izi istedi. O a: — Bu gelen kimdir? denildi. Cibril: — Ben Cibril im, dedi. Ona: — Beraberinde kim var? denildi. Cibrîl: — Muhammed, dedi. Ona: — O çağırıldı ı? de ildi. Ci rîl: — Evet, dedi. — Hoş geldi ve e utlu ir gelişle geldi! de ildi. Yedi i se âya geçtiği de Hz. İ rahi ile karşılaştı . Ci rîl dedi ki,

u se i ata İ rahi dir o a selâ ver. Be de selâ verdi . “elâ ı aldı ve şöyle dedi: — Merhaba sâlih oğul ve sâlih peygamber. Sonra ben, Sidre-i Mühteha ya çıkarıldı . Orada “idre ağa ı ı eyvası, He er testileri gi i iri idi. O ağa ı yaprakları da fillerin kulakları gibiydi. Cibril bana: Burası Sidre-i Münteha dır, dedi. Oradan dört ır ak akıyordu. Bu ları ikisi içte ve ikisi de dışta ak akta idi. Be sordu : — Bunlar nedir? Ya Cibrîl!.. Cibrîl dedi ki: — Bu içte aka iki ır ak e et ır aklarıdır. Dışta aka diğer iki ır ak da Nil ile Fırat ır aklarıdır. Sonra bana Beyt-i Ma ur gösterildi. Yet iş i eleği her gü oraya girdiği i gördü . “o ra a a ir kap şara , ir kap süt ve ir kap al getirildi. Be sütü aldı . Bu u üzeri e Ci ril dedi ki: Bu ta iî lik dir. Sonra namazlar, her gün elli vakit olarak bana farz kılı dı. Be geri dö dü . Mûsâ ya uğradığı da a a sordu: — Sana ne emredildi? — Her gün için elli vakit namaz, dedim. — “e i ü eti , her gü elli vakit a aza güç yetire ez. Vallahi, e se de ö e i sa ları de edi ve israiloğulları ile e ağır şekilde uğraştı . ‘a i e dö ve ü eti i yükü ü hafifletil esi i iste, dedi. Ben de geri döndüm ve Allah Teâlâ e de o vakti kaldırdı. Mûsaya dö dü . Ba a ay ı sözleri tekrarladı. Geri dö dü ve Allah e de o vakit daha kaldırdı. Mûsâ ya döndüm. Bana ay ı sözleri söyledi. Geri döndüm ve Allah

e de o vakit daha kaldırdı. Mûsâ ya döndüm. Bana ay ı sözleri söyledi. Geri döndüm ve Allah benden on vakit daha kaldırdı ve her gü içi o vakit a az ile e redildi . Mûsâ ya döndüm. Bana ay ı sözleri tekrarladı. Geri döndüm ve

a a her gü içi eş vakit a az e redildi tarz kılı dı . Mûsâ ya döndüm. Sana ne emredildi? diye sordu. Her gün eş vakit a az e redildi, dedi . Mûsâ dedi ki: “e i ü eti , her gü eş vakit a aza güç yetire ez. Be se de

önce i sa ları de edi ve israiloğulları ile e ağır şekilde uğraştı . ‘a i e dö de ü eti içi hafifletil esi i iste. Dedim ki: Ben Rabbimden, yüzü kızarı aya kadar istedi . Artık razı ve tesli ola ağı . Hz. Mûsâ da ayrılı a ir münâdi a a, farzı ı kesi leştirdi ve kulları ı yükü ü de hafifletti , diye sesle di. Elli vakit eş vakite i diril iş ol akla era er elli vakti seva ı veril iştir. Bu îsrâ hadîsi, a az ahsi i aşı da E es Hazretleri de akledil işti. Bu iki rivayeti her iri de, diğeri de ol aya tafsilat vardır. 1038- Hazreti Aişe den (‘adıyallahu A ha rivayet edil iştir: Ey Aişe! ‘üyada iki defa a a gösterildi . Bir defası da se i bir ipek örtü içinde görüyorum. Bana, u se i karı dır,

deniliyor. Be de örtüyü açıyor ve ir de akıyoru ki, se si . Bu u üzeri e, eğer u rüya Allah tarafı da ise, el ette tahakkuk ettirecektir diyorum. Mütercim: Bu rüya, zahirine göre mi, yoksa tevil edilerek i değerle diril esi gerekir, diye üzerinde tereddüt edil iştir. Çü kü bütün peyga erleri gör üş oldukları her rüya ı vahiy olduğu da şüphe yoktur. A ak u rüya ı nübüvvetten ö e görül üş ol ası ihti ali de vardır, de il iştir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -682

HİCRET VE MUHACİRLER BAH“İ

Page 210: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1039- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Mekke de Müslümanlara şöyle uyur uştu: Be , sizi hi ret ede eği iz yeri gördü : İki kara taşlık arası da hur alık ir yerdir.

Bu işaret üzeri e hicret edecek olanlar Medine ye hi ret ettiler. Daha ö e Ha eşista a hi ret, et iş ola larla Mekke ye döndükten sonra Medine ye hi ret ettiler. Bu arada a a E û Bekir de hi rete hazırla dı. Hazreti Peyga er a a a şöyle uyurdu: Sen acele etme; çünkü a a Allah tarafı da hi ret et e içi izi verile eği i u uyoru . Ebû Bekir sordu:

— Anam - babam sana feda olsun, siz bu hicret emrini gerçekten umuyor musunuz? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Evet, uyurdu. Bu u üzeri e a a E û Bekir de, Hazreti Peyga eri ya ı da kalarak hi ret et eyi erteledi.

Bugün, yarı hicret ederiz düşü esiyle dört ay iki devesini çayırlara sal aksızı ağlayıp ağaç yaprakla ile esledi. Bir gü öğle üzeri evde toplu a oturmakta iken Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i , yüzü örtülü olduğu halde gel ekte olduğu u ev halkı ızda iri ha er verdi. Ba a E û Bekir dedi ki: A a - babam ona feda olsun. Böyle bir vakitte a sızı gel eleri, ö e li ir iş se e iyle olsa gerektir. Sonra içeri girmek için Hazreti Peygamber izin istedi. Ba a da ke dileri i Karşılayarak eve girdiler. Ba a E û Bekir e: Ya ı da ulu a ları dışarıya çıkar sizi le gizli ko uşa ağı buyurdular. Babam: — Ya Resûlallah! Anam - babam

sana feda olsun. Bunlar sizin kendi ailenizdir, dedi. Hazreti Peygamber buyurdu: Bana hicret etmek için izin verildi. Hazreti Ebû Bekir, babam sana feda olsun, ya Resûlallah! “a a arkadaş olmak

istiyorum, dedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Evet, buyurdu. Ebû Bekir: — Ya Resûlallah, babam sana feda olsun! Şu iki deve de iri i al dedi. Hazreti Peygamber: Bedeli mukabilinde alırı , buyurdu. Derhal biz yol azığı ı hazırla aya koyulduk ve gerekli yiyecek ve eşyayı her ikisi için hemen getirdik. Kızkardeşi Es a da kuşağı da ir parça keserek u u la dağar ığı ağzı ı ağladı. O a u işi de dolayı ZATI NÎTAKAYN denildi. Hazreti Es a ikiye öldüğü kuşağı ı ir parçası ile eşyaları ve diğer parçası ile de dağar ığı ağladığı içi o a İKÎ KUŞAK “AHİBÎ a ası a gele )ATI NITAKAYN adı verildi. Sonra babam Ebû Bekir ile Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selle “EV‘ dağı daki ağaraya çıktılar ve orada üç gece saklı kaldılar. Perşe e gü ü ağaraya girdiler, pazartesi gü ü çıktılar, E û Bekir i oğlu Abdullah da geceleri onlarla kalırdı. A dullah çok a layış ve kavrayışlı delika lı idi. Ge e seher vakti e kadar ağarada kalır ve u erke vakitte

ağarada çıkarak ça u ak Mekke ye inerdi ve Mekke de i iş gi i görü ürdü. Bütü gü Mekke üşrikleri i ko uş aları ı ve peyga er aleyhi deki pla ları ı öğre irdi. Akşa kara lığı ası a Mekke de çıkarak ağaraya dö er ve aldığı ha erleri aktarırdı. Ayrı a  ir i Füheyre adı da ir azatlı ız vardı.  ir, ağara ivarı da sütü içi ödü ç alı ış koyu ları güderdi. Akşa vakti de ir saat so ra u koyu ları o ları ya ı a götürür ve o lar, kapları içi e koyula kızgı taşlarla ısıtıl ış sütü içerek ge eyi geçirirlerdi. Şafak sökerke de  ir i Füheyre koyu ları haydalar ve o üç günün her gecesinde böyle yapardı. Daha ö e Mekke de iken Hazreti Peygamberle Hazreti Ebû Bekir Kureyş kâfirleri i di i de olup güve ilir ir ki se ola A dullah i Üreykıt ile sözleş e yap ışlar ve o u kılavuzluk yap ak içi kirala ışlardı. “evr dağı a çıkışta üç gü so ra sa ahleyi u kılavuz, ke disi e tesli edile iki deve ile gele ek ve o ları Medine ye götüre ekti. Ada sözü e ağlı kalarak uluş a yeri e üç gü so ra geldi. Sabahleyin A dullah i Üreykıt ı kılavuzluğu da Hazreti Peyga er, Hazreti E û Bekir ve  ir in Füheyre Medine ye doğru yola çıktılar ve sahil yolu u seçtiler. “üraka i Malik a latır: Hazreti Peyga er ile Hazreti E û Bekir i öldüren veya esir alan kimseye, her biri için yüz deve verile eği e dair Kureyş kâfirlerinin al ış oldukları karar elçileri vasıtasıyla bize bildirildi. Kabilem Beni Müdlic in bir topla tısı da ike o larda ir ada gelip ya ı aşı ızda durdu ve bana hitaben: — “ürâka! dedi, sahil yolu da irtakı karaltılar gördü . O ları Muha ed ile arkadaşları ola ile ekleri i sa ıyoru . Be , o ları Muha ed ve arkadaşları olduğu u a ladı ve fakat üyük ga i ete ko ak içi iyeti i sakladı . Yal ız aşı a u ga i ete ko a il ek içi o ha er iye dedi ki: “e i gördükleri o lar değildir. “e , az ö e gözü üzü ö ü de yitik alları ı aramak için o tarafa giden falan ve falanı gör üşsü . O topla tıda iraz

ekledikte so ra kalkıp evi e gitti . Cariye e, atı ı alıp tepe i arkası da e i ekle esi içi e ir verdi . Be de ızrağı ı alarak evi arka tarafı da çıktı , Mızrağı ı ade î u u u parlayıp farkedil esi diye yere çevirdi ve

onu alçak tuttum. Böylece atı ı ya ı a gelerek bindi . He e kısrağı ı dört ala kaldırarak verile haber doğrultusu da o ları taki etti . Nihayet Hazreti Peygamber ile Hazreti Ebû Bekir e yaklaştı . Derke atı sürçtü ve yere serildi . He e eli i ku uru a atıp fal okları ı çıkardı ve o ları vurayı ı, vur ayayı ı? diye fala aktı . İste ediği fal çıktı. Be u fala uy ayarak yi e atı a i di ve hayva ı koşturdu . Hazreti Peygamberin okuyuşu u işite ek kadar yaklaştı . Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem dö üp arkası a ak ıyordu. Hazreti E û Bekir ise, sık sık dö üp akıyordu. Bu es ada atı ı ö ayakları dizleri e kadar yere attı ve e de yere yuvarla dı . Hayva ı kaldır ak içi zorladı . Hayva da kalk ağa ça aladı ise de ir türlü ayakları ı kurtara ıyordu. Nihayet zorlukla yere

at ış ola ayakları ı kurtardı ve ayak izleri yeri de ir toz du a ı havaya yükseldi. Be yi e fal okları ı çıkarıp fala

Page 211: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

aktı ve yi e iste ediği fal çıktı. Bu u üzeri e o lara e iyet çağrısı da ulu du . Durup e i eklediler. Be de hayva ı a i erek ya ları a vardı . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in bir mucizesi olarak hayva ı ı ayakları ı yere göçmesi ve onlara bir zarar vere eyişi de , Peygamberin davası ı üstün gele eği içi e doğdu ve Hazreti Peygambere: — Senin kavmin, seni öldürene veya seni esir alana mal vadettiler, dedi ve o ları peyga er hakkı da e düşü dükleri i ir ir a lattı . He de ya ı da ulu a azık ve eşyayı o lara takdi etti ; fakat ka ul et ediler. Yal ız Hazreti Peyga er a a: Durumumuzu gizli tut (kimseye söyleme)! buyurdu.

“o ra e , Hazreti Peyga erde ir güve kâğıdı istedi . Hazreti Peyga er de  ir i Füheyre ye emredip bir deri parçası üzeri e ir güve kâğıdı yazdırdı ve a a verdi. Hazreti Peyga er de era eri dekilerle yolu a deva etti. Müslümanlardan üteşekkil şa ti areti de dö e ir kafile ile irlikte Zübeyir bin Avvam, yolda Hazreti Peyga erle karşılaştı. )ü eyir Hazreti Peygamber ile Hazreti Ebû Bekir e beyaz giysiler giydirdi. Medine li Müslümanlar Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in hicret aksadı ile Mekke den çıkıp Medi e ye gelmekte olduğu u duyu a, Hazreti Peyga eri karşıla ak içi hergü sa ahda öğle sı ağı a kadar Medi e dışı da Harre de ile taşlık ir yerde eklerler ve “o ra evleri e dö erlerdi. Bir gü uzu ir ekle ede so ra evleri e dö üş oldukları ir za a da, Yahudi lerde iri, ir iş içi Medi e burçları da iri e çıkıp etrafa akı ırke eyazlar içerisi de sera gi i ir parıltı gördü. Bu görü tü aza kay oluyor ve aza eyda a çıkıyordu. Ada dikkat kesildikte so ra gelenlerin Hazreti Peygamberle arkadaşları olduğu u a ladı ve ke disi e sahip ola ayarak var sesiyle ağırdı: — Ey Ara toplulukları! “izi ekle ekte olduğu uz lideri iz geliyor. Bu çağrı üzeri e Medi e de bulunan bütün Müslümanlar silâhları ı alıp evleri de sıçradılar ve Hazreti Peyga eri karşıla aya gittiler. Karşıla aya çıka ları hepsi Harre de ile taşlık yerde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile karşılaştılar. Hazreti Peyga er Medi e yolu da sağa saparak Kuba ya doğru yö eldi. Kuba da Beni Avf bin Amr ı evine indiler. O gün Rebiul-Evvel ayı ı ir pazartesi gü ü idi. Gele leri Hazreti E û Bekir karşılıyor. Hazreti Peyga er ise sessiz e oturuyorlardı. Medine li Müslümanlarda daha ö e Hazreti Peyga eri gör e iş ola lar, Hazreti E û Bekir i Peygamber sanarak ona selâm verip hür et ediyorlardı. Nihayet gü eş Hz. Peyga er e deği e E û Bekir hırkası ı çıkarıp Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gölgelik yaptı ve o za a herkes peyga eri ta ıdı. Böyle e Hazreti Peyga er on dört gece Kuba da Beni Amr bin Avf in ya ı da misafir kaldı ve hakkı da, Takva, üzerine kurulan Mescid mealindeki ayeti kerime nazil olan KUBA ME“CİDİNİ i a ederek orada a az kıldılar. “o ra Hazreti Peygamber, devesine binerek Medi e şehri e doğru yola çıktılar. Diğer i sa lar da beraberinde yürüdüler. Medine şehri e girip şi diki Peygamber Mescidinin ulu duğu yere geldikleri zaman Hazreti Peygamberin devesi çöktü. Daha önce de Medinedeki Müslümanlar orada a az kılarlardı. Asle u yer Es ad bin Zürare nin himayesinde bulunan “ehl ve “üheyl adları da iki yetimin hurma kurutmak içi harman yerleri idi. İşte Hazreti Peygamberin devesi oraya çökünce, Hazreti Peygamber şöyle uyurdular: Burası İ şallah eskenimizdir.

Sonra Hazreti Peygamber, o iki delika lıyı huzurları a çağırttı ve bu harman yerinde mescit yapıl ak şartı ile arsa kıy eti i ildirilmesini kendilerinden istedi. Gençler: — Biz u yeri iz karşılığı da herha gi ir şey iste iyoruz. “ırf Allah rızası içi iz o u size ağışlıyoruz, dediler. Fakat Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem arsayı ağış olarak ka ul et edi. Tah i edile kıy eti üstü de para vererek arsayı o larda satı aldı. “o ra orada Mes idi i şası a aşladı. Hazreti Peyga er izzat diğer Müslümanlarla kerpiç taşır ve şöyle uyururdu: Bu yükler Hayber i ti aret yükleri değildir. Ey ‘a i iz, u yükler daha iyi ve daha değerlidir. Ve yine: Allah ı ! Gerçek ükâfat, ahiret ükâfatıdır. Sen Ensar ve Muhacirleri esirge!

1040- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e hi ret yolu da “üraka yetiştiği za a : Allah ı ! Onu yere ser! diye Hazreti Peygamber dua etti. Süraka yı, i iş olduğu at yere serdi. Hayva ı da iki ön

ayağı ku lara attı. Hayva soluyarak güçlükle ayakları ı, kurtardı ve kalktı. Bunun üzerine Süraka: — Ya Resûlallah! Ba a dilediği iz e ri vere ilirsi iz, dedi. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Yeri de kal ve ki se i ize ulaş ası a eyda ver e! Sonra Hazreti Peygamber Medine ye girince: Akra a ızı evleri de e yakı ı ha gisidir? diye sordu. Ebû Eyyûb, benim, yâ Resûlallah! dedi, işte u evi ve bu

da kapı dır. Hazreti Peyga er, E û Eyyûb a: O halde git de, di le e iz içi yer hazırla, buyurdu.

Ebû Eyyûb gitti ve yer hazırladı. “o ra dö erek Hazreti Peyga erle Hazreti Ebû Bekir e hitaben: Allah ı ü arek hayırlı kıl ası iyazıyla kalkı ız eve uyuru uz dedi. Hazreti Peyga er öyle e E û Eyyûb El- Ensarî nin evinde bir

üddet kaldılar. O sırada Yahudileri e üyük âlimleri de ve uluları da A dullah i “elâ Müslüman oldu. Hazreti Peyga ere hita e şöyle de işti:

Page 212: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Resûlallah! Be şahidlik ederi ki, gerçekte se Allah ı peyga erisi . Allah tarafı da getirdikleri i hepsi hakdır doğrudur. Yahudiler ilirler ki, e o ları efendisiyim ve efendilerinin de oğluyu . ay ı zamanda o ları en bilginiyim ve e ilgi leri i de oğluyu . Müslü a olduğu u il ede ke dileri i çağırıp e i asıl ta ıdıkları ı sorunuz. Be i ki olduğu u size söylesi ler. Eğer Müslüman olduğu u öğre irlerse, aleyhi de çok şey söyler ve bana iftira ederler. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem de, Yahudileri huzurları a davet etti ve o lara şöyle uyurdu: Ey Yahudiler topluluğu! Allah ta korku uz. Ke disi de aşka ilâh ulu aya Allah a yemin ederim ki, siz

muhakkak benim Allah ı Peyga eri olduğu u iliyorsunuz. Ben size hak dini getirdim; Müslüman olunuz. Yahudiler cevap olarak: Bizi u hususta ilgi iz yok! dediler ve u u üç defa tekrarladılar. “o ra Hazreti Peyga er Yahudilere sordu: A dullah i “elâ siz e asıl ir ada dır? Onlar cevap verdiler: O, izi efe di iz ve efe di izi oğlu, e ilgi i iz ve e ilgi i izi de oğludur. Hazreti Peygamber yine onlara sordu: O Müslüman olursa ne dersiniz? Onlar:

— Hâşâ, o asla Müslüman olmaz dediler. Hazreti Peygamber bu soruyu üç defa sordular. Onlar da ay ı eva ı verdiler. Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Ey İ i “elâ ! O ları karşısı a çık! buyurdu. Abdullah bin “elâ da çıktı ve şöyle ko uştu:

— Ey Yahudi e aati! Allah ta korkun. Kendisinden başka hiç ir ilâh ulu aya Allah a yemin ederim ki siz O nun Allah ı peyga eri olduğu u iliyorsu uz. Hak di i de getirdiği i iliyorsu uz. Yahudiler Abdullah bin Selam a şu karışlığı verdiler: — Sen yalan söylüyorsun. Bunun üzerine, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, o Yahudileri huzurları da dışarı çıkarttı. 1041- Hazreti Ebû Bekir (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile Sevr dağı daki ağarada idi . Bir ara aşı ı kaldırıp aktı ki, izi takip eden Kureyş kavminden azı ki seleri ayakları gözüküyor. Ya Resûlallah! dedi , o larda iri eğer gözü ü aşağı i dirirse, izi görür. Hazreti Peyga er a a şöyle uyur uştu: Sus, ya Ebû Bekir, Biz, Üçüncüleri Allah Teâlâ ola iki kişiyiz. Biz yal ız değiliz, izi koruyan Allah var.)

1042- Ala bin Hadremî de rivayet edil iştir: Sadr (vacip ola veda tavafı da so ra uha ir (Medine ye hi ret et iş ola , Mekke de üç gün kalabilir.

Mütercim: Medine de bulunan muhacirlerden Mekke ye gidip hac yapan kimse vacip ola “adr tavafı ı yaptıkta so ra Mekke de ancak üç gün kalabilir. Dördüncü gün hicret, yeri olan Medine ye dönmesi gerekir. Ancak bu hüküm, Mekke nin fethinden önce geçerli idi. Mekke fethedildikten sonra hicretin hükmü kalktığı da artık ha yapa ları Sadr (veda) tavafı da so ra Mekke de üç gü de fazla kal aları da ir sakı a yoktur. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. 1043- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Eğer Yahudi lerde o kişi a a i a et iş olsaydı, hepsi a a i a ederdi.

Mütercim: Medine de ve Medine çevresinde bulunan yahudilerin ileri gelenlerinden on kişi iman et iş olsalardı. Yahudileri tü ü imana gelirdi. O zamanki Yahudilerin elebaşları arası da şu lar sayıla ilir: Kâ i Eşref; ‘afi, i Ü eyy Hakik, Yahya bin Ahtab, Ebû Yas bin Ahtab, Abdullah bin Hanif, Fâhhas, Rufa a bin Yezid, Zü- eyr i Batıya, Kâ i Esed, Şe uyel i Yezid... İşte u gi iler İslâ ı ka ul et iş olsalardı, diğer ütü yahudiler Müslüman ola aktı.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -690

Bİ“MİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

BEŞİNCİ CÜZ

GA)ALAR BAH“İ

BEDİR MUHAREBE“İ 1044- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Bedir savaşı da ta ir zaferle çıktıkta so ra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri asha ı kira a şöyle buyurdu:

Page 213: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ebû Cehili e olduğu a ki aka ak (onun halinden bize haber getirecek) He e İ i Mes ud gidip onu, Afrâ ı iki oğlu tarafı da kılıç dar eleriyle vurul uş olduğu halde a çekişirke uldu ve o a: -Ebû Cehil sen misin? Diyerek sakalı ı çekti. E û Cehil cevap verdi: — Öldürdüğü üz ada ı veya kav i tarafı da öldürüle ada ı üstü de o da daha yüksek ada var ı? Kav i i e üyük ada ı olarak öl ekte olduğu u sayıklıyor. Mütercim: İ i Mes ud, Ebû Cehil in aşı ı keserek Hazreti Peyga eri huzuru a getirdi. Hazreti Peyga eri , u da dolayı Allah a ha d ve şükür ettiği azı rivayetlerde vardır. E û Cehil, Afra adı daki kadı ı Muaz ve Muavviz adları daki iki oğlu tarafı da öldürül üşse de, ilk kılıç dar esini E û Cehil i ayakları a vurarak o u yere düşüre Muaz Hazretleri olduğu da E û Cehil i üzeri deki eşyası ı ga i et, olarak aldı. 1045- Ebû Talha (‘adıyallahu Anh) der ki: Bedir savaşı da çıktıkta sonra, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Kureyş in uluları da yir i eş kişi i esedleri i ir araya toplatıp Bedir se ti i e pis çukurları da iri e atıl aları içi e ir ver iştir. E ir yeri e

getirildikten sonra Hazreti Peygamber dinlenmek için üç gece Bedir de ordusu ile kaldı. Aslı da her savaş so u da öyle yaparlardı. Üçü ü gü yola çık ak üzere hazırlıklara aşla dı ve eşyalar ağla dı. Hazreti Peyga er, devesine

binerek ve ashap da ke dileri i taki ederek yürü eğe aşladılar. Yolda Kureyş uluları ı ulu duğu çukura geli e, ke arı da durdular. Cesetleri u çukurda gö ülü ola Kureyş Uluları a adları ve a a adları ile sesle erek şöyle buyurdular: Ey fala oğlu fala , ey fala oğlu fala ! “iz Allah a ve o u peyga eri e itaat et iş olaydı ız, sevi ir iydi iz?

Allah ı bize vaat ettiği zaferi biz gerçek olarak bulduk. Siz de, Allah ı size vaat ettiği aza ı gerçek olarak uldu uz mu? Hazreti Ömer sordu: — Ya Resûlallah! Ca sız esetlere neler söylüyorsunuz? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bulurdular ki: Muhammed i a ı, kudret elinde olan Allah a ye i ederi ki, söyledikleri i siz o larda daha iyi işite ler

değilsi iz. Mütercim: Gerek mümin ve gerek kâfir ölüleri gör esi, işit esi ve aza ile i eti tad aları, Kur a ı kerim ayetleriyle ve hadîs-i şeriflerle sabittir. Onun için bu hadîsin teviline hacet yoktur. 1046- Rifa a bin Râfi (‘adıyallahu Anh) der ki: Cibril (Aleyhisselâm), Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine sordu. Bedir gazilerini içinizde ne olarak sayarsı ız? Hazreti Peyga er o a cevap verdi: Biz o ları Müslü a ları e üstü kişileri de sayarız. Cibril Aleyhisselâm:

— Biz de, meleklerden Bedir de ulu a ları, öyle e sayarız, dedi. Mütercim: Bedir savaşı da, ulu a asha ı sayıları, Hazreti Talût ile Filisti ehri i geçe leri sayısı kadar üçyüz onbir veya, üçyüz o iki kişi idi. Görev i a ı Hazreti Peyga eri e irleriyle Medi e de kala sekiz kişi ile üçyüz o dokuz ashap idiler. 1047- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Bedir savaşı he üz aşla ada Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Üzeri de savaş teçhizatı bulunan ve atı ı aşı ı (dizginini) tutmakta olan zat. Mütercim: Evet, eğer siz sa reder ve peyga ere itaatsizlikte sakı ırsa ız, o düş a lar da üzeri ize gelecek olurlarsa, Rabbiniz

size beş i elekle yardı edecektir. (Ali Iman/125) mealindeki ayeti keri ede de a laşıla ağı üzere Hazreti Cibril süvari olarak eş i elekle Bedir savaşı a katıl ış ve Müslümanlara yardı et iştir. 1048- Rübeyyi binti Muavviz (‘adıyallahu Anha) der ki: Geli olarak gerdeğe girdiği ge e i ertesi günü Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem evi ize şeref verdiler. Ya ı da, def çalıp Bedir savaşı da şehit düşe a aları a ağıt yaka küçük kızlar vardı. Derke kızlarda iri: — İçi izde yarı e ola ağı ı ile şa lı Peyga er var, dedi. Hazreti Peyga er o kıza şöyle uyurdu: Böyle söyleme, daha önce ne söylüyordunsa onu söyle!

Mütercim: Kızı , se Bedir şehitlerini öven sözlerine devam et. Gay ı iliri diye e i öv e, diye uyur uştur. Her e kadar ölü arkası da öyle sözler söyle esi ekruh ise de, savaşçıları ve Müslümanları esaretle dir ek içi yapıl ası da ir sakı a yoktur. 1049- Ebû Talha El-Bedrî (‘adıyallahu Anh) der ki:

Page 214: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyur uştur: İçi de köpek ve resi a lılara ait resimler kastediliyor) bulunan eve melekler girmezler. İçi de köpek ve a lı varlıklara ait i sa ve hayva gibi) resimler bulunan evlere rah et elekleri gir ezler. İ sa ları a elleri i yazan kâtib melekler ise daima insanlarla bulunur ve ayrıl azlar. Bu hadîs-i şerifi gaza ile ilgisi ol adığı halde Bedir savaşı ü ase etiyle getiril esi i se e i, bunu rivayet eden ravi Ebû Talha ı Bedir savaşı a katıl ış ol asıdır. Bu da so ra gelen hadîs-i şerifler de İ a Buharî tarafı da ay ı maksada işaretle getiril iştir. 1050- Ebû Mes ud El-Bedrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyur uştur: Bakara sûresinin sonundan iki ayeti bir gecede okuyan kimseye, o iki ayet yeter. (Amene r-Rasûlü yü sonuna kadar okuyan ki seye, o ge e içi u u seva ı kâfi gelir. Yahut insan ve cinlerin zararı da koru uş olur. Yahut u okuyuş, ge e a azı ı seva ı ı karşılar, de ektir.) 1051- Mikdad bin Amr El-Kindî El-Bedrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordum: — Ya Resûlallah! Kâfirlerden iriyle karşılaşsa da o u la çarpışsak ve kılı ıyla vurup ir kolu u kestikte so ra e de koru ak içi ir ağa ı arkası a sığı arak, Allah a iman ettim, dese ne buyurursunuz, ya Resûlallah, onu öldürebilir miyim? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Onu öldüremezsin! buyurdu. Mikdad yine sordu: — Ya Resûlallah! Benim iki kolumdan birini kesti ve Müslüman

olduğu u da o kolu kestikte sonra söyledi! Hazreti Peygamber şöyle buyurdu: O u öldüre ezsi . Eğer öldürürse , se i o u öldür ede ö eki duru u da o, olur; se de, o u söyle iş olduğu

sözü şehadet keli esi i söyle ede önceki durumunda olursun. (O, Müslüman yeri e geç iş olur; se de ir Müslümanı öldürül esi i helal ka ul et iş ola ağı içi kâfir durumunda olursun.) 1052- Cübeyr bin Mut im (R.A.) der ki: Mut i bin Adiyy hayatta olup da şu Bedir savaşı da esir edile kok uşlar ı ser est ırakıl aları hakkı da e i le ko uş uş olsa o ları ke disi e ırakırdı .

Mütercim: Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Taif den döndükten sonra, Mut im bin Adiyy in himayesine müracaat et işti. Mut i , dört oğlu u Kâbe nin dört köşesi de durdurarak: Muha med, bizim himayemizdedir, diyerek ilân ettirdi. Kureyş ileri gele leri de buna karşı çık ayıp itaat etmek zoru da kaldılar. Yine Haşi oğulları aleyhi e olarak Kureyş tarafı da yazıla a dlaş a et i i ozul ası a e çok çalışa da Mut im idi. 1053- Hazreti Ebû Bekir (R.A.) der ki: Bize hiç kimse varis irasçı ola az. Bizi öldükten so ra geriye ıraktığı ız al sadakadır. Yal ız bu maldan

Muhammed in ailesi (ferdleri hayatta ulu dukları üddet yer. (Hazreti Peygambere ait olan gerek Hayber de ve gerekse Fedek arazisindeki bahçeler, vereseler arası da ölü eyip Hazreti Peygamberin aileleri hayatta ulu dukları üddet, u arazileri gelirleri de geçi leri i sağlarlar. “o ra bu

alları hepsi sadaka olarak Müslümanları devlet hazi esi e kalır. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -696

ttt KA’B BİN EŞREF’İN ÖLDÜRÜLME“İ BAH“İ

1054- Hazreti Cabir (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Kâ i Eşrefi hakkı da ki gelecek? Çünkü bu adam, Allah a ve o u peyga eri e eziyet et iştir. Bunun üzerine Muhammed bin Mesleme kalkıp dedi ki: — Ya Resûlallah! Onu öldürmemi ister misiniz? Hazreti Peygamber: Evet, buyurdu. Muhammed bin Mesleme dedi ki: — O halde ir şey uydur a ve asılsız şeyler söyle e e izi veri iz. Hazreti Peyga er: Söyle! dedi. Sonra Muham ed i Mesle e, ge eleyi Kâ i Eşrefi evi e gitti. Kapıda sesle erek dedi ki: — Ey kâb! Bu adam (Hazreti Peygamber) izde zekât istedi ve izi sıkı tılara sokuyor. Ba a ödü ç olarak ir şey veresin diye sana geldim. Kâ b cevap verdi: — Evet, o, sizde daha çok şeyler isteye ektir. Vallahi siz o da uhakkak ıka aksı ız. Muha ed i Mesleme: — Ne yapalı , ir defa o a uyduk. Şi di o u so u u eye vara ağı ı gör ede ke disi de ayrıl ak iste iyoruz. Şi di sizde ir veya iki deve yükü hur a ödü ç vermenizi istiyoruz. Kâ Şöyle ko uştu: — Peki, vere eği ; fakat karşılığı da rehi isteri . Muhammed bin Mesleme sordu; — Rehin olarak ne istersiniz? Kâ b dedi ki: — Kadı ları ızı rehi veri iz. Muhammed bin Mesleme: — Sen Arapları en güzelisin, sana ha ı ları ızı vere eyiz, dedi. Bu defa Kâ i Eşref: — Öyle ise ço ukları ızı rehi veriniz, dedi. Muhammed bin Mesleme cevap verdi:

Page 215: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ço ukları ızı sa a asıl rehi vere iliriz? “o ra u ço uklarda iri e sövüldüğü za a ir veya iki yük hurma karşılığı da rehi edil iş de ile ektir. Bu ise izi içi ir uta çtır. Biz sa a a ak silâhı ızı rehi vere iliriz. Sonra Kâ b bin Eşref rehi olarak silâh ve zırh al ayı ka ulle di ve ir gecenin muayyen ir za a ı da alışverişi ta a la ak içi sözleştiler. Sonra Muhammed bin Mesleme, Kâb ı süt kardeşi E û Naile Hazretleri ile Kâ i Eşref i kalesi e vardılar. Kale dışı da ha er verdiler. Kâ i Eşref u ları kale i içi e aldı. Ke disi de ya ları a i di. Kâ aşağıya i erke karısı: Bu gece vaktinde ereye i iyorsu , dışarı çık a, diye sesle di. Kâ b dedi ki: Bu gelenler Muhammed bin Mesle e ile süt kardeşi E û Nailedir. Karisi: Be ir ses işitti . O seste sa ki ka da lıyor, dedi. Kâb: — Asaletli kişi, ge eleyi kılıç dar esi e davet edilse ile, i a et eder, diye karşılık verdi. “o ra Kâ aşağı i di. Muhammed bin Mesleme i ya ı da E û Naile de aşka iki kişi daha vardı. Muha ed i Mesleme daha önce arkadaşları a şu direktif de ulu uştu: — Kâ b ya ı ıza gelince ben onun saçı ı tutup koklaya ağı . Belki size de koklata ağı . Onun aşı ı kıskıvrak yakaladığı ı gördüğü üz za a derhal saldırıp kılıçları ızla vuru uz. Gerçekten Kâ b, misafirleri i ya ı a güzel el iselerle ve hoş kokular sürü üş olarak geldi. Muha ed i Mesleme: — Bugünkü kadar güzel koku hayatımda görmedim? dedi. Kâ b cevap verdi: — Elbette, ya ı da Ara kadı ları ı en mükemmel ve en güzel kokulu kadı ı vardır. Muhammed bin Mesleme: — Müsaade eder misiniz, aşı ızı ir koklayayı , dedi. Kâ b — Koklayı ız, dedi. Muhammed bin Mesleme kokladı ve arkadaşları a da koklattı. Muha ed i Mesle e: — Bir kez daha müsaade eder misin? dedi. Kâ b Evet! diye cevap verdi. Kâ b bin Eşrefi aşı ı kıskıvrak yakalayı a, hadi davra ı , dedi ve arkadaşları da he e kılıçları ile vurup onu öldürdüler. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzurları a dönerek Kâ b ı öldürdükleri i ildirdiler. Mütercim: Kâ i Eşrefi öldürül esi, hi ret i üçü ü yılı da ‘e iulevvel ayı da ol uştur. Bu ada Yahudilerde ve Nadir kabilesi ele aşları da çok üstü ir şair olup şiirleri ile Hazreti Peyga eri hi vederdi. O sıralarda da Mekke ye gidip gel iş ve Bedir savaşı hakkı da da ersiyeler söyleyerek Kureyş kâfirleri i İslâ aleyhi e kışkırtıp harekete geçiriyordu. Ensar ı Evs kabilesinde Muha ed i Mesle e ke di ka ilesi erleri de dört arkadaşla gidip a latıldığı şekilde Kâ ı aşı ı kestiler. Başkaları a da ibret olarak gösterdiler. Sonra Yahudi ler sabahleyin Peyga eri huzuru a varıp yapıla işte şikâyet ettiler. Muha ed i Mesleme i kısas olarak öldürülmesini istediler. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Kâb ı e türlü fesadlar çıkardığı ı anlatarak Yahudiler bir cevap veremeden gittiler.33

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -699

EBU RAFİ’İN ÖLDÜRÜLME“İ 1055- Berâ bin Âzib (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Ebû Râfi in öldürülmesi için Ensar dan birkaç kişiyi görevlendirdi ve

u ları aşı a da A dullah i Atik i ko uta yaptı. Ebû Rafi, Yahudilerin ileri gelenlerinden ve zenginlerinden olup Hazreti Peygamber e karşı İslâ düş a ları a yardı eder, her za a ve her fırsatta fesat çıkarak peyga ere eziyette ulu urdu E û ‘afi, ke disi e özel olarak yaptır ış olduğu ir kalede otururdu. O u öldür ek görevi i üzeri e ala A dullah i Atik, gü eş attıkta ve herkes sürüleriyle irlikte evleri e dö dükte so ra, arkadaşları ile E û ‘afi i kalesi e yaklaştılar. A dullah arkadaşları a dedi ki, siz burada bekleyin. Be kale kapısı a gideyi . Belki ekçiyi ka dırarak içeri gir e fırsatı ı uluru . Böyle e arkadaşları da ayrıldı ve kale kapısı a kadar yaklaştı. “o ra defi ha et yapıyor uş gi i aşlahı a ürü dü, Kale halkı içeri gir iş ulu uyordu. Kapı ı da kapıyı kapa ak üzereydi. A dullah ı karartısı ı fark edi e, o a sesle di: - Ey Allah ı kulu, kapıyı kapaya ağı ; girmek istiyorsan gir. A dullah der ki: Be u çağrıyı üyük ir fırsat ilerek he e içeriye girdi . Kapı ı iç tarafı da te ha ir yerde gizlendim. Çevrede hiç kimse kalmadığı da kapı ı kapıyı kapayıp kilitledi. Kapı ı a ahtarları ı kapı ı ir çivisi e astı. Be ö e kapıyı o a ahtarlarla açtı ve açık ıraktı . “o ra yi e sakla dı . E û ‘afi sarayı ı e üst katı da dost ve yakı ları ile soh et eder ve eğle irdi. Daha so ra arkadaşları ı hepsi ke di yerleri e çekilirlerdi. E û ‘afi ise, haremlikte çoluk ço uğu ile kalırdı. Be yavaş yavaş yukarıya çıktı . Her kapıda içeri girdikçe o kapıyı içerde sür elerdi ki, şayet E û ‘afi i ada ları e i duyarlarsa yetişip E û Rafi i kurtara ası lar. “o u da E û ‘afi in yat akta olduğu odaya girdi . Fakat aileleriyle yat akta ola E û ‘afi i ki olduğu u ve oda ı ha gi köşesi de

ulu duğu u kara lıkta kestire iyordu . Yeri i elirle ek içi : Ey E û ‘afi!.. diye sesle di . Adam uykudan uyanarak : — Ki o? dedi. Be sesi geldiği yere koşup kılıç dar eleri i i dir eye aşladı . Fakat telaşlı olduğu da

ir eti e ala adı . E û ‘afi, çığlık kopardı. Be de odada çıkarak sofada iraz ekledi . Tekrar içeriye girdi ve: — Ebû Rafi, u çığlık edir? dedi . E û ‘afi:

Page 216: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— A ası ge eresi e! dedi, az ö e odada ulu a iri kılıçla bana vurdu. Hemen ona bir dar e i direrek ağır şekilde yaraladı a a öldüre edi . “o ra kılı ı ı sivri u u u kar ı a sapladı ve sırtı da çıktı. Bu defa kesin olarak onu öldürdüğü ü a ladı . He e geri dö erek sürgülü kapıları aç ak suretiyle dışarıya çıktı . Kale i erdive leri de aşağıya i erke so asa ağa vardığı da erdive i it iş sa arak ayağı ı yere attı ve u ehtaplı ge ede düştü . Ba ağı kırıldı. Başı daki sarıkla ayağı ı ağlayarak yürüdü ve kale kapısı da oturdu . Ke di ke di e dedi ki, Ebû Rafi i ölü ü kesi likle eyda a çık adıkça e urada ayrıl aya ağı . Böyle e ekledi . Nihayet horozları öttüğü seher vakti de, Ara ları âdeti üzere ir ölü ha er isi kale i yüksek ir yeri e çıkarak: - Hi az tü arı E û ‘afi öldürüldü, diye ilâ etti. Be he e arkadaşları ı ya ı a gitti ve o lara: — Şi di a ele edeli . Allah Teâlâ Ebû ‘afi i öldürdü, dedim. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in ya ı a vardı ve olayı a lattı . Hazreti Peyga er a ağı ı kırıldığı ı öğre i e bana; Ayağı ı uzat. uyurdu. Be de uzattı . Hazreti Peyga er a ağı ı sıvadı. Sanki o a ak hiç kırıl a ış gibi

oluverdi.34 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -701

UHUD “AVAŞI BAH“İ

1056- Hazreti Câbir (‘adıyallahu Anh) der ki: Uhud savaşı gü ü de ir ada Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelerek: — Ya Resûlallah! Ben bugün öldürülürsem neredeyim? diye sordu. Hazreti Peygamber ona: Cennettesin! buyurdu. O adam yemekte olduğu avucundaki hur aları hemen yere attı. Sonra düş a a saldırarak

çarpış aya aşladı ve şehit oldu. Allah o da razı olsu . Mütercim: Böyle ir olay asha ı kira da iki kişiye asi ol uştur: Biri Bedir savaşı da çarpışa U eyr i Hu â , diğeri de Uhud savaşı da şehit ola u zattır ki, is i açıkla a ıştır. 1057- Sa d bin Ebî Vakkas (‘adıyallahu Anh) der ki: Uhud savaşı gü ü de Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri kendi ok torbası ı çıkarıp e i ö ü e koydu ve şöyle uyurdu: At... Anam babam sana feda olsun.

1058- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Uhud savaşı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri ü arek aşı da isa et alarak ir dişi de kırıl ıştı. Mübarek yüzünden ka ları siler ve de şöyle buyururdu: Peyga eri i aşı ı yara ir kavi asıl kurtula ilir?

Mütercim: Bu hâdise üzerine “e i u hususta yapa ile eği ir şey yok! Allah, ya o ları tev ekâr kılar, ya da zali oldukları da ötürü kendilerine azab eder mealindeki ayeti keri e azil oldu. Ali İ ra : Allah, dilerse o ları tev ekâr kılar ve küfürlerinde ısrar ederlerse onlara azab eder. Çünkü onlar zalimdirler. Bu ayeti kerimenin nüzulünde tefsir âlimleri ihtilâf et işlerdir. Bi ri Maûne halkı hakkı da yahut Uhud savaşı daki düş a lar hakkı da Hazreti Peyga eri

edduaya iyet et eleri üzeri e azil oldu, de il iş; fakat Buhari de, bu hadîs-i şerifte, Uhud savaşı da azil olduğu açıkla ış ulu duğu da u husus daha kuvvetlidir. 1059- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerini Uhud savaşı da ü arek aşları yarılıp dişi kırıldıkta so ra sa ah

a azları ı so rekâtları da rükuda kalktıkta ve “EMIALLAHU LİMEN HAMÎDEH dedikten sonra: Allah ı ! Falana, falana ve falana lanet et! diye eddua ederlerdi. “o ra Allah tarafı da eali i ir ö eki hadîs-i şerif ü ase etiyle verdiği iz ayeti keri e azil oldu. 1060- Vahşî den rivayet edil iştir: Abdullah bin Adiyy (‘adıyallahu Anh) der ki, Hazreti Hamza yı öldüre Vahşî de , o u asıl öldürdüğü ü a lat ası ı istedim. O da şöyle a lattı: — Hazreti Hamza, Bedir savaşı da Tuayme bin Adiyy i öldür üştü. Efe di Cü eyr i Mut i a a dedi ki, eğer amcam Tuayme yi öldüren Hamza yı öldürebilirsen seni kölelikten azad ederi . Nihayet Uhud savaşı içi askerler topla ı a, e de o larla era er Mekke de çıktı . Uhud dağı a, varıp savaş içi saf ağladık. Ara ları adeti üzere içi izde “i a adı da iri, karşı karşıya gel iş ola iki ordu u ortası a çıktı ve karşısı a ir savaşçı istedi. Onun karşısı a he e Hazreti Ha za çıktı ve: Allah a ve o u peyga eri e karşı çıka kadı kılıklı “i a, diyerek üzeri e atıldı ve o a öldürdü. O za a e ir kaya ı arkası da Hazreti Ha za yı öldürmek içi pusuya yat ış idi . Ha za

Page 217: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

a a yaklaşı a sü gü ü o u kar ı a doğru fırlattı . “ü gü , göğsü ile gö eği arası a isa et etti ve arkada çıktı. Orada hemen şehit oldu. “avaş so rası Mekke ye dönen insanlarla bende döndüm. Sonra Mekke de İslâ iyet yayıl aya aşlayı a korktu ve Taife kaçtı . Daha so ra Mekke fethedili e Taif de azı heyetler İslâ ı ka ul içi Hazreti Peyga eri huzuru a git eye aşladılar. O heyetler arası da e i de gö derdiler ve asla kork a a ı, İslâ ı ka ul ede lere Hazreti Peyga er tarafı da hiç ir zarar gel eye eği i de öğütlediler. Böylece ben bir heyet içerisinde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a vardı . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni görünce bana : Vahşi se misin? buyurdu. Evet, dedim. Hamza yı se i öldürdü ? diye sordu. Dedim ki: Durum size ildirildiği gi idir. Bu u üzeri e a a şöyle

buyurdular: Yüzünü bana göstermemeye gücün yeter mi? Be de çıktı ve ir daha ke dileri e görü edi ; Peyga er

Sallallahu Aleyhi ve Sellem irtihal edince, Müseylemetü I-Kezza adı da iri, peyga erlik iddiası ile ortaya çık ıştı. Be ke di ke di e dedi ki, u kâfire karşı çıkar da e o u öldürürse , Ha za ı yerine bana bir kefaret olur. Bu niyetle Hazreti E û Bekir tarafı da Müseylemetü l-Kezzab a karşı gö derile askerin içine ben de girdim. Nihayet gidip savaşa aşladığı za a yıkık ir duvarı deliği de o u perişa ir halde su ararke gördü . He e sü gü ü üzeri e attı , iki e esi arası a sapla dı ve arka tarafta iki kürek ke iği arası da çıktı. E sar dan Abdullah bin )eyd de yetişerek o u aşı ı kesti. Böyle e Müseyle etü l-Kezza öldürülerek taraftarları da te izle di. 1061- Ebû Hureyre (‘adıyallahu A h) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Uhud savaşı da düş a lar tarafı da kırıla ü arek dişi i göstererek: Peyga eri e karşı u u yapa ir kavi e Allah ı gaza ı şiddetlidir. uyurdu ve şöyle deva etti:

- Allah yolunda Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i öldür üş olduğu ir kişiye de Allah ı gaza ı şiddetlidir. Mütercim: Uhud savaşı da Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerinin kırıla dişi, ön dişlerle azı dişleri arası daki diş olup alt çe e i sağ tarafı da idi. Hazreti Peyga ere u te avüzü yapa Ut e i i E i Vakkas adı daki kâfirdi ve Hazreti Sa d ibni Ebi Vakkas ı da kardeşidir. Hazreti Peyga eri ü arek aşı ı taş ile yaralaya da ibni Kamie adı daki mel ûn idi. Bu ları her ikisi de birer sebeple helak olup ehe e i oyladılar. İ i Ka ie, ir dağ yolu da giderke üyük ir ya a keçisi tarafı da oy uzla arak parça parça edildi. Ut e i i E i Vakkas ise, çok geç ede helak oldu ve u ada ı soyu da gele ço ukları ö dişleri a ada doğ a hep kırık yarı halde ol uştur. Bu u at ış olduğu taş, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i aşı a giy iş oldukları çelik zırhı iki halkası a isa et ederek u halkaları el a ık ke iği içi e atır ıştı. E û U eyde i Cerrah u halkaları güçlükle çıkardı. Ne yazık ki, u lar çıkarılırke Hazreti Peyga eri iki ö dişi de çıktı (35). Böylece hem

ü arek yüzleri, he de ü arek ağızları ka lar içi de kaldı. Sonra Ebû Said El-Hudrî i a ası Malik i “i a gelerek el a ık ke ikleri de ola ka ı e erek yuttu. Bu u göre Hazreti Peygamber: Be i ka ı karışa ki seye ehe e ateşi doku az! buyurdu. 35- Diğer siyer kitapları da: Bu halkaları çık ası sırası da E u u eyde i errah ‘.A. ı iki ö dişi çıktı diye yazıl aktadır. Yi e Uhud savaşı da, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i öldürmek kasdı ile gel iş ola Kureyş öncülerinden Ü eyy i Halef adı daki el ûn, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i izzat attıkları oku isa eti ile yarala dı ve o u ızdıra ı ile a verdi, ehe e i oyladı. Allah ı la eti kâfirler üzeri e olsu ... 1062- Hazreti Aişe ‘adıyallahu A ha der ki: Uhud savaşı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, üşrikler Mekke ye doğru dö üp giderlerke o ları tekrar geri dö eleri ü kü ola ağı ihetle ir tehlike sezdikleri de asha ı kira a şöyle uyurdular: Bu üşrikleri ki izleye ek arkaları ı takıp edecek)? Bunun üzerine ashapta yet iş kişi hazırla dı.

Mütercim: Bu yet iş kişi içi de E û Bekir, )ü eyr i Avva , Ö er, Os a , A ar i Yasir, Talha, “a d ibni Ebi Vakkas, A durrah a i i avf, E û Huzeyfe, İ i Mes ud (‘adıyallahu Anhum gi i asha ı üyükleri vardı. Gerçekte u ları taki edişi i göre üşrikleri kalpleri e Allah tarafı da korku ve dehşet düştü. Daha ö e dö üp tekrar hü u et ek iyeti i taşırlarke , u defa kaç aya karar verdiler. Düze siz ve dağı ık ir halde Mekke ye kaçıp gittiler. Başka ir hadîs-i şerifte de, üşrikler Medi e ye üç il uzaklıktaki Ha ra ul-Esed isi li yere vardıkları za a , Allah, o ları kalpleri e korku düşürdü. Bu da dolayı savuşup gittiler şekli dedir. “o ra o üşrikleri izleye yet iş kadar asha ı kira hakkı da: O ü i ler ki, Uhud savaşı da ke dileri e yara isabet ettikten sonra Allah ı ve peyga eri çağrısı a uyar ve hele iyilik edip fe alıkta sakı ırlar, o lar içi çok üyük

ir ükâfat vardır. O lar, o ki selerdir ki, ke dileri e i sa lar: Düş a ları ız size karşı ordu hazırladı; siz o larda

Page 218: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

korku ; dediler de, u söz o ları i a ı ı artırdı ve üstelik: Allah ize kâfidir: o e güzel vekildir, dediler. (Ali İ ra 172, 173) Böyle e düş a ı taki i e gide ler, o yolda, hiç ir zarara uğra ayarak selâmet içinde Allah Teâlâ ı ihsa ı ile geri döndüler.36

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -706

HENDEK AH)AB “AVAŞI 1063- Hazreti Câbir (‘adıyallahu Anh) derki: He dek savaşı için bütün ashap hendek kazarken, kaz aları işle ediği sert ir ta akaya rastladık. Ashap durumu Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e bildirdiler. Peygamber Hazretleri: Ben inerim uyurdu. “o ra açlığa karşı ü arek karı ları a taş ağla ış oldukları halde kalktılar. Niteki he dek

kazarke üç gü yiye ek a ı a hiç ir şey tat a ıştık. Resûlullah he değe i di ve kaz ayı alarak o sert ta akaya vuru a ku gi i parçala ıp dağıldı. — Ya, Resûlallah! dedim. Bana izin ver de, evime kadar gideyim. Sonra evime gittim ve zevceme dedim ki, bugün Hazreti peygamberde bir hal gördü ki, daya ıla ak gi i değil. Ya ı da yiye ek ir şey var ıdır? )ev e , ir oğlak ile

ir parça arpa ız var, dedi. He e e o keçi yavrusu u kesti . Eti i ve arpayı pişirdi . “o ra Hazreti Peyga eri huzuruna giderek: — Ya Resûlallah! Evi izde iraz ık yemek var. Birkaç ashap ile era er evi ize kadar teşrif eder isi iz, dedi . Hazreti Peygamber bana sordu: Evi izdeki ye ek e kadardır? Be de, iktarı şu kadardır, diye ildirdi . Hazreti Peyga er: Çoktur, iyidir. buyurdu, ve ilâve etti: “e evi e dö ve ha ı ı a söyle: Be geli eye kadar te ereyi âteşte ve ek ekleri ta dırda çek esi . Sonra

Hazreti Peygamber bütün ashaba hitab ederek: Kalkı ız!.. Ca ir ize sofra hazırladı. buyurdu. Bu davet üzerine, muhacirin ve e sar hep kalktılar ve evimize geldiler.

Be de he e zev e i ya ı a koşup: Allah sa a iyilik versi . Bütü e sar ve uha irler Hazreti peygamberle geldiler. Şi di e yapa ağız? dedim. Zevcem: — Hazreti Peyga er, ye eği e kadar olduğu u sordu u? dedi. Ben de: — Evet, sordu, dedim. (O halde u u ir hik eti vardır. “o ra Hazreti Peyga er uyurdu: Haydi o ar o ar giri iz. Ge iş oturu uz, ir iri izi sıkıştır ayı ız. “o ra Hazreti Peyga er ta dırda ek ek

çıkarıp doğruyor ve üzeri e et doğradıkta so ra te ere ve ta dırı örterek sofrayı asha ı ı ö ü e koyuyor; “o ra tekrar et ve ek ek çıkarıyordu. Hepsi doyu aya kadar et ve ek ek doğra aya deva etti. Bir iktar da arttı. ‘esûl-i Ekrem, (Cabir i karısı a şöyle uyurdu: Bu u se ye ve ir kıs ı ı da ikra et. Çü kü halk kıtlığa uğra ıştır.

1064- Süleyman bin Sured (‘adıyallahu A h) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, He dek Ahza savaşı es ası da: Biz o larla kâfirlerle savaşırız; fakat onlar

u da öyle izi le savaşa azlar. buyurdu. Mütercim: Bu hadîs-i şerif, Hazreti Peygamberin mucizelerindendir. Şöyle ki: Ahzab sûresinin dokuzuncu ayeti kerimesinde mealen Ce a ı: Hak Ey iman edenler! Allah ı üzerinizdeki nimetini a ı : Hani He dek savaşı da sizi yok et ek içi kâfirlere ait ordular size gel işti de, iz o ları üzeri e şiddetli ir rüzgâr ile gör ediği iz eleklerde i aret ordular salıver iştik. Allah e yap akta olduğu uzu görüyordu. şekli de eya ettiği üzere, bütün kabileler bir araya gelerek Müslümanları yok etmek için onbin kadar asker topla ışlardı. Kesi ir zafer kaza ak iyeti ile Medi e ye geldiler ve çevresi e ko dular. İslâ askerleri i sayısı üç i ivarı da idi. Hazreti Peyga er Medi e şehri i etrafı a he dek kazdırdı ve iç tarafa çekildi. Bir aya yakı düş a la karşı karşıya ulu ularak karşılıklı olarak ir irleri e ok ve taşlar atıldı. Hak Teâlâ Hazretleri müminlere yardı için bin melek gönderip askerlerin etrafı da tekbir getirdiler. Kâfirler o

elekleri gör eyip sesleri i işittiler. O es ada ir de fırtı a hali de şiddetli ir rüzgâr çıktı. Düş a ları yüz ve gözlerine kum ve toprak saçarak ateşleri i sö dürdü, çadırları ı söktü. Hayva ları ı ve eşyaları ı dar adağı etti. Bu hal se e iyle Allah tarafı da kalplerine korku sokuldu. Bu hengâmede içlerinden Tuleyha bin Huveylid adı daki kâfir seslendi: — Haberiniz olsun! Muhammed size sihir yap ağa aşladı. Ca ı ızı kurtar ak isterse iz selâ et tarafı a koşu uz. Bu u duya askerler dağı ıklık içi de ve perişa ir halde Mekke ye doğru kaçıp gittiler. Bu savaşa dair ge iş ilgi siyer kitapları da vardır. Bu olay üzerine Hazreti Peyga er ir üjde olarak asha ı kira a: Artık u da öyle iz o larla savaşırız. Onlar bize savaş açamayacaklar, buyurarak mucizelerini gösterdiler. Zira Hendek savaşı ı ertesi yılı Hudey iye a dlaş ası oldu. O da ir yıl so ra da umre niyeti ile Mekke ye gidilip ha vazifesi yeri e getirildi ve orada üç gü kalı dıkta so ra

Page 219: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

emniyet ve güven içinde selâmetle Medine ye dö üldü. “o ra Kureyş ö üleri a dlaş ayı ozdukları da ertesi yıl Mekke fethedildi. Böyle e Hazreti Peyga eri açık u izesi gerçekleşti. 1065- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem He dek Ahza savaşı ü ase etiyle şöyle uyururdu: Allah ta aşka hiç ir ilâh yoktur; irdir Ordusu u aziz (şa lı ve üstü kıldı. Kulu a yardı etti. Müttefikleri (Hendek

savaşı a katıla hizipleri hezi ete uğrattı. Birdir. O ve O nun dışı da hiç ir şey güç yoktur. 37 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -709

BENİ KURAY)A GA)A“I

1066- Ebû Saîd EI-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Be î Kurayza adı daki Yahudi ka ilesi, Hazreti Peyga er tarafı da o eş gü uhasara edilip sıkıştırıldıkta so ra, onlar Sa d bin Muaz (‘adıyallahu Anh) Hazretlerini hakem tayin ederek o u vere eği hük e razı oldular. Kale ve savunma mevzileri de aşağıya i diler. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Sad bin Muaz Hazretlerine haber gönderdi. Sa d, He dek savaşı da yarala ış ve yarası da ağır olduğu da Medi e de ir çadırda yat akta ve tedavi edilmekteydi. Sa d Hazretleri bir merkebe i dirilerek yola çıkarıldı. “a d Hazretleri, daha önce Benî Kurayza yurdunda

ulu duğu sırada ke disi e mescit a azgah edi diği ir yere yaklaşı a, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem asha a hita e şöyle uyurdu: Efendinizi veya en hayırlı ızı kalkıp karşılayı ız. Bu emir üzerine ashap ayağa kalktılar. “o ra Hazreti Peygamber Sa d

Hazretlerine hitaben: Şu lar Be i Kurayza yahudileri se i vere eği hük e razı oldular u lara e yapıl ası gerekiyorsa fikri i ve

hükmünü bildir) . buyurdu. Sa d bin Muaz cevap verdi: — Bu ları savaşçıları ı öldürür, diğerleri i esir alırsı . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Sa d Hazretleri i u hük ü e karşı şöyle uyurdu: “e , u Yahudiler hakkı da Allah ı hük ü ile hükü verdi yahut Meleği hük ü ile hükü verdi , gerçeği ifade

ettin). (Sa d i Muaz, He dek savaşı da aldığı yara ı tesiri de kurtula ayarak öldü.)38 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -710

RİKA GA)A“I

1067- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile irlikte Ne id ölgesi yö ü e savaş içi gittik. “o ra geri dö erke gü eşi şiddetli sı ağı da büyük ağaçları bulunan bir vadiye geldik. Hazreti Peygamber öğle uykusu (dinlenmek) için buraya indi. Bera eri de ulu a i sa lar da hep i diler ve irer ağa ı gölgesi e çekildiler. Hazreti Peyga er yal ız aşı a

ir sakız ağa ı ı yahut dike li ir ağa ı altı a i di. Kılı ı ı da ağa ı ir udağı a astı ve uykuya yattı. Biz uyu akta iken Hazreti Peygamber izi çağırdı. Biz de he e ya ları a koştuk. Baktık ki, ir bedevi Peyga eri ya ı da oturuyor. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bize buyurdu: Uyumakta iken bu bedevi gelip kılı ı ı kı ı da çekti ve uya dı ki, kılıç o u eli de yalı olarak ulu uyor. Ba a,

seni benden kim kurtaracak? dedi. Ben de ona: Allah dedi . İşte o, şurada oturuyor. (Hazreti peygamber ona hiç bir ceza vermedi.)

Mütercim: Bu olay Hazreti Peyga eri u izeleri de dir. Başka ir rivayette de, Hazreti peygamber ona: Senden beni Allah kurtarır. uyur ası üzeri e o a da Hazreti Ci ril gelerek o Bedevi i göğsü e ir yu ruk vurdu. Bedevî yere serilerek eli de kılıç düştü. Hazreti Peyga er yere düşe kılı ı he e alıp Bedevi ye: Şi di se i e den ki kurtara aktır? buyurdu. Bedevî dedi ki: Senden beni kurtaracak yoktur. Aman ya Resûlallah! “o ra şehadet keli esi i getirerek Müslüman oldu ve kav i e dö dükte so ra o u vasıtasıyla çokları İslâ ı ka ul etti.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -711

BENİ MU“TALIK GA)A“I 1068- Ebû Saîd El-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Be î Mustalık gazası da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraberdik. Arab kâfirlerin esirlerinden cariyeler hisse ize düş üştü. Biz de evleri izde uzak olarak uzu üddet taşrada kaldığı ızda ekârlık hali iz şiddetle erek ariyeleri ize yaklaş ayı arzu ettik. Fakat ariyeleri iz ço uğa kalırsa, artık o ları sat ak aiz ola aya ağı da korktuk. Ço uğa kal a aları içi koru ayı dışarı dök eyi çare olarak düşü dük. A ak u u aiz olup ol adığı ı il ediği iz içi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sorduk. Bize şu eva ı verdiler:

Page 220: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu u yap a ızda ir sakı a yoktur. Çü kü kıya ete kadar Allah katı da yaratıl ası ukadder ola her i sa dünyaya gelecektir ( u u içi gü ah olur diye e dişele eyi iz .

HUDEYBİYE GA)A“I 1069- Hazreti Ömer den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Hazreti Ömer, Hudeybiye dö üşü de ge eleyi Peyga er “allallahu Aleyhi ve Sellem in beraberinde bulunurken Hazreti Peygamber e ir şey sordu; fakat cevap ala adı. Bu soruyu üç defa tekrarladı ise de yi e cevap ala adı. )ira o esnada Hazreti Peygamber Âllah dan gelen bir vahiy ile eşguldü. “o ra Hazreti Ö er ke di efsi e söyle di: — Ey Ö er, se i a a ağlası ! ölesi . Üç kez ısrar ederek Resûlullah ı rahatsız etti . Hazreti, Ö er der ki: “o ra e deve i koşturdu . Bütü i sa ları ö ü e geçti . Hakkı da Kur an nazil ol ası da korku ve e dişe içi de ulu uyor ve düşü üyordu . Be u hal üzere ike ir ha er i e i çağırdı. Hakkı da ir ayet

azil ol uştur, korkusu ile Hazreti Peyga eri huzurları a vardı . Ba a şöyle uyurdular: Bu gece bana bir sûre azil oldu ki, üzeri e gü eş doğa ütü varlıklarda a a daha sevgilidir. Sonra FETÎH sûresini aşta so u a kadar okudular.

Mütercim: Bu Fetih sûresi, bugüne kadar meyda a gele ve u da so ra da kıyamete kadar olacak bütün İslâ fetihlerini müjdelemektedir. Hem Kur an ı ir u izesi, he de Hazreti Peyga eri ve o u ü eti i geç iş ve gele ek gü ahları ı ağışla a ağı ı da üjdeliyor. Ayrı a Hudey iye arışı ı he Mekke i fethi e ve he de diğer fetihleri ola ağı a işaret ettiği de u sûre in dünya ve dünyadâkilerden daha sevimli olacağı ta iidir. Yi e Hudey iye arışı a evvel e itiraz ede Hazreti Ömer ve Arkadaşları bu sûrenin inmesiyle mahcub oldular ve çok piş a lık duydular, tev e ve istiğfar ettiler. Bir de, bu sûrenin her bir ayeti Kur an ı apaçık u izeleri de olup çoğu eyda a gel iş ve daha da gele ektir. 1070- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Hudeybiye de ağaç altı da BEY ATÜ R - RIDVAN (Allah ı rızası a uygu iat adı verile iat sırası da ütü asha a şöyle uyur uştu: Siz, yeryüzü deki ütü i sa ları e hayırlısısı ız. Biz o gü orada i dörtyüz kişide i aret idik.

1071- Misver bin Mahreme (‘adıyallahu Anh) der ki: Hudeybiye senesi, umre yapmak niyeti ile Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem asha ı ile Medine de çık ıştı. Mekke de ulu a Kureyş kâfirleri i tutu ve davra ışları ı öğre ek içi de Huzaa kabilesinden birini casus olarak gö der işti. Mekke ye doğru ilerleye irliği iz Gadîru l-Eştat adı daki yerde ko akladı. Mekke ye gö deril iş ola casus (Büser i “üfya dö üp şu ha eri getirdi: —Ya Resûlallah, Kureyş kâfirleri sizi u hareketi izi öğre diler. Aleyhi ize çeşitli ka ilelerde topla a üyük ir ordu hazırladılar. “izi le savaş akta kararlıdırlar ve sizi Kâbe yi ziyarette alıkoya aklar. Verilen bu haber üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ashaba hitaben istişare yolunda şöyle buyurdu: Ey i sa lar! a a görüşleri izi söyleyi , Kâbe de izi e gelle ek isteye o düş a ları soyu sopuna yönelmemi

uygun görür üsü üz? Bize karşı koyarlarsa Allah Teâlâ, üşriklerde ir gözeyi i sa kay ağı ı kes iş kurut uş ola aktır. Aksi takdirde iz de o ları yersiz yurtsuz ederiz ir daha ize karşı koya ak gü ü ula azlar : Ebû Bekir söz aldı: — Ya Resûlallah! Kâbe yi ziyaret aksadı ile Medi e de çıktı ız. Hiç ki se ile savaş ak ve hiç ki seyi de öldür ek niyeti de değildi iz. O halde ay ı maksadla yola devam ediniz. Bizi Kâbe yi ziyarette e gelleye olursa o a karşı savaşırız, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem: Bismillahi diyerek yolunuza devam ediniz. buyurdular.

Mütercim: Mekke ye doğru birlik yola devam ederken Hazreti Peygamberin Kusva adı daki devesi ilahi bir emirle Hudeybiye yö ü e doğru istika et değiştirdi ve orada çöktü. Gele ek yıl umre yapmak üzere Hudeybiye de arış i zala dı. Gerçekte ertesi yıl Hazreti Peyga er asha ı ile umreyi ta a ladı ve üç gü Mekke de kaldıkta so ra tekrar Medine ye dö düler. Bu da ir yıl so ra da, Kureyş kav i Hudey iye arışı ı hükü leri i ozdukları da Mekke ta a e fethedildi ve Fetih sûresi i üyük u izesi gerçekleşti.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -714

HAYBER GAZASI 1072- Seleme bin Ekva (‘adıyallahu Anh) der ki: Hayber gazası aksadıyla Peyga er “allallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Medine de çıktık. Ge e yolda giderke Üseyd bin Hudayr Hazretleri, Âmir e hita e şöyle dedi:

Page 221: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ey A ir! Ezgileri de ir şey söyle de di leyeli . Â ir, güzel sesli iyi ir şair idi. Hayva ı da i di ve şiir söyle eğe aşladı:

Allah’ı ! “e ol asaydı hidayete ere ezdik. )ekât ver ezdik, a az kıla azdık. “a a, eyi iz varsa fedadır; ağışla izi Bize dirlik ver, huzurlu kıl, gö lü üzü. Karşılaşırsak düş a la kaydır a ayakları ızı. Haksız çağrılara iz tıkarız kulakları ızı. Bir haksız çağrı ile yıldır ak isterler izi. Bu eyitleri Ara şive ve ahe gi i güzel ağ eleri ile okurke develer u u tesiri de süratle yürü eğe aşladılar. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem sordu: Bu sürücü kimdir? Asha ı kira :

- Âmir bin Ekvaatır, ya Resûlallah! dediler. “o ra Hazreti Peyga er u şair içi şöyle uyurdu: Allah ona rahmet etsin.

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir ki se hakkı da böyle dua etmezdi. Onun için Âmir in şehit ola ağı a ir işaret vardır düşü esiyle Hazreti Ö er: — Yâ Resûlallah! Â ir hakkı daki dua ızda a laşıla o, yakı da şehit ola aktır. Fakat keşke öyle sefer hali de izi

eşelendir ek içi o u ize ağışlayaydı ız? dedi. “o ra iz Hay er e vardık ve Hayber i kuşattık. Muhasara uzadı. Bizi yiye ekleri iz tüke di ve açlığa tutulduk. “o ra Allah Teâlâ ize fetih zaferi i verdi. O akşa herkes ayrı ayrı ateşler yakarak ye ek pişir eye koyuldu. Hazreti Peygamber ashaba sordu: — Bu ateşler edir, u lar üzeri de e pişiriyorsu uz? ashap cevap verdi: — Ya Resûlallah, et pişiriyoruz, Hazreti Peyga er yi e sordu: — Ne eti pişiriyorsu uz? Ashab: — Evcil merkep eti, dediler. Hazreti Peygamber onlara: — Etleri dökü ve güveçleri izi kırı buyurdu, ashaptan Hazreti Ömer (Radıyallahu A h sordu: — Etleri döküp te ereleri izi güzel e yıkasak ol az ı? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem: — Veya öyle yapı ız. buyurdu. Yi e u Hay er savaşı da düş a la karşı karşıya saf ağlayıp dövüşürke , adı geçe şair  ir i kılı ı kısa olduğu da bir Yahudi i a ağı a vurayı derke , kılı ı keski ağzı ke di dizi e isa et etti ve o u tesiriyle öldü. Seleme bin Ekva der ki: azı ki seler, şair  ir hakkı da, o u a elleri oşa çık ıştır. Çü kü ke disi i öldürdüğü de şehit ol a ıştır, diye söz ettiler. Bu a çok üzüldü . Be i u dere ede üzgü göre Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri elimden tutarak: Sana ne oldu? buyurdu. Ben de: — Ya Resûlallah Anam-babam sana feda olsun! Amcam Âmir i a elleri oşa gitti, diye söylenmektedir. Onun için kederliyim, dedim. Hazreti Peygamber: Bu sözü söyleye yala söyle iştir. O u İki ükâfatı vardır. uyurdu ve iki par ağı ı ir araya getirerek deva etti: O, hem câhiddir güç işlere sa ırlıdır he de ü ahiddir. O u yolu da yürüye Ara pek azdır.

Bir rivayet de: Bu arazide  ir gi i yetişe Ara azdır. şekli dedir. 1073- Ebû Mûsâ El-Eş arî (‘adıyallahu Anh) der ki: Hay er gazası a giderke Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerinin beraberinde olan ashap bir vadiye inince yüksek sesle tek ir ve tehlil getir eye Allahu Ek er ve Lâilâhe İllallah de eye aşladılar. Hazreti Peyga er o lara şöyle uyurdu: Ke di ize geli iz. “iz, sağıra veya uzakta olana seslenmiyorsunuz. Siz, her şeyi işite ve yakı olan Allah a dua

ediyorsu uz. Nerede olursa ız Allah sizi le era erdir Ebû Mûsâ sözüne devamla der ki: O zaman ben Hazreti Peyga eri arkası da o u la ay ı hayva a i işti . He de lisa ı la LAHAVLE VE LA KUVVETE İLLA BİLLAH diyordu . Hazreti Peyga er a a şöyle uyurdu: Ya Abdullah bin Kays! Be sa a e et hazi eleri de ir hazi e göstereyi i? O, LA HAVLE VE LÂ KUVVETE İLLA

BİLLAH sözüdür. (Günahlardan korunmak ve ibadetlere güç kazanmak, ancak Allah ı kudretiyledir. Mütercim: İşte u Lâ Havle... ü lesi i a ası, İslâ di i i özü de ektir. Çü kü ir ki se, gü ahlarda uzaklaş a ve ibadete güç kaza a ı ancak Allah ı emir ve iradeleriyle olduğu a i a ı a bütün işleri de Allah a daya ış demektir. Bu hal, tasavvufta Fani fillâh ve Baki billâh diye ifade edile gerçeği özüdür. Fakat üz î irademizi u ut ayalı ki, o da kulu soru luluğu içi yeterlidir. Allah Teâlâ kulları ütü işleri i yaratı ıdır; kul ise, işi kaza a dır kâsibdir). 1074- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki:

Page 222: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Hayber savaşı da düş a la karşı karşıya gelip çarpıştıkta so ra her iki taraf irlikleri ordugâhları a dö dü. Bu arada ashap içi de Kuz a adı da iri vardı ki, düş a ordusundan çekilen ve ayrıla ki i görürse kılıçta geçiriyor, öldürüyordu. Ben onun bu halini Hazreti peygambere bildirdim ve hiç birimiz bugünkü savaşta o u gösterdiği e erikliği yapa adık, dedi . Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Dikkat ediniz, o cehennem ehlindendir. Sonra ashaptan biri, öyle ise ben o u deva lı gözete eği ve akı eti i e

ola ağı ı göre eği , dedi ve o u her hareketi i izledi. Nihayet Kuz a ağır şekilde yarala arak çok a ı çek eğe aşladı. Ada u a daya a ayarak kılı ı ı ka zası ı yere dayadı ve göğsü ü kılı ı ı sivri ucuna dayayarak üzerine

yüklendi ve böylece intihar etti. Onun bu halini gören takipçi hemen Hazreti Peygamberin huzuruna gelerek: — Ya Resûlallah! Be şahidlik ederi ki, Allah ı gerçekte peyga erisi , dedi. Hazreti Peyga er o a: Bu söz neden gerekti? buyurdu. Adam da Kuzman ı akı eti i olduğu gi i a lattı. Bu u üzeri e Peyga er

Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri şöyle uyurdu: Gerçekten adam var ki, insa ları gözü de e et ehli i işi i yapar; Hâlbuki o kimse cehennem ehlindendir. Adam

da var ki, i sa ları gözü de ehe e ehli i işi i yapar; Hâlbuki cennet ehlindendir. Diğer ir rivayette de şöyle varit ol uştur: Kalk, ey Bilâl! İlâ et ki, Mü i de aşkası e ete gire ez. Allah u di i fa ir gü ahı açık ir ada la da destekler.

Mütercim: Kuz a hakkı da varit olan hadîs-i şerifte , her i tihar ede i ehe e lik ola ağı a ası a laşıl akta ise de, gerçekte di î hükü öyle değildir. Kuz a ke disi i öldür esi de dolayı Allah tarafı da ağışla azsa, e edî olarak değil, uzu ir üddet ehe e de aza çeker. Fakat i tihar et eyi helal sayarak o u işle iş ise, kâfir sayıla ağı da deva lı olarak ehe e de kalır. Yoksa i tihar ede i uhakkak ehe e lik ol ası gerek ez. Ayrı a Kuzman ı iç hali Allah tarafı da Hazreti Peyga ere ildirilerek kâfir olduğu a işaretle ehe e ehli de olduğu da söylenebilir. Şerkavî şerhi de öyle yazılıdır. 1075- Ebû Mûsâ El-Eş arî (‘adıyallahu Anh) der ki: Memleketimiz olan Yemen de iken, Hazreti Peygamberin Medine ye göç ettiği haberini aldık. Kendi kabilemizden elli üç arkadaş olarak Medi e ye hicret etmek üzere bir gemiye bindik. Beraberimde benden büyük Ebû Bürde ve Ebû Rühm adları da iki kardeşi vardı. “o ra hava uhalefeti yüzünden ge i izi Ha eşista a, Ne aşî nin memleketine götürdü. Ha eşista a i i e orada, daha ö e Mekke den Ha eşista a hi ret et iş ola Hazreti Cafer (ibni Ebî Talib) ile karşılaştık. O u la era er ir üddet kaldık. Nihayet iz, Hazreti Cafer ve era eri dekilerle Medi e ye gitmek üzere, Ha eşista dan ayrıldık. Bir ge iye i erek Hi az sahili e i dik ve Hay er i fethi za a ı da hepi iz Hazreti Peyga ere kavuştuk. “o ra i sa lar içi de ir takı ki seler, iz hi ret akı ı da sizi geç iş ulu uyoruz, diyerek övü düler. Hazreti Cafer i ha ı ı Es a i ti Umeys bizimle gelenlerde di. Hazreti Es a, görüş ek aksadıyla ko ası Tayyar Hazretleri ile beraber, müminlerin annesi ve Hazreti Ömer in kızı Hafsa ı evine gittiler. Orada tesadüfen Hazreti Ömer le karşılaştılar. Hazreti Ö er, kızı Hafsa ya, Esma için: Bu kimdir? diye sordu. Hazreti Hafsa da: Umeys i kızı Es â dır, dedi. Bu u üzeri e Hazreti Ö er lâtife ederek: Vay, u de iz yolu ile gele Bahriye Es a ıdır? Dedi ve bu latifeyi tekrarlayarak ilâve etti: Siz Medine ye hi rette geri kaldı ız. Biz hi ret akı ı da sizi geçtik. Hazreti Peyga er e sizde daha çok yakı ol a ız gerekir. Hazreti Es a, Hazreti Ö er i u şekildeki ko uş ası a kızdı ve şöyle ko uştu: — Vallahi, siz, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e bizden daha layık değilsi iz; çünkü siz Hazreti Peygamberin ya ı da bulunarak aç ola ları ızı doyurdu, cahillerinize ilim verdi. Siz refah ve rahatlık içi deydi iz. Hâlbuki biz, Allah ı ve o u peyga eri i di i içi vata ı ızı ırakarak Ha eşista a gittik. Orada dinden ve dindarları ızda uzak bir diyarda sıkı tılar içindeydik. Şi di bu halde Allah a ye i ediyoru , se i a a söylediği u sözleri Hazreti Peyga ere arz edi eye kadar e ye ek yiye eği ve e de su içe eği . “o ra Hazreti Peyga er, Hazreti Hafsa ı evi e şeref verdi. O za a Hazreti Es a, Hazreti Ö er i ke disi e söyle iş olduğu sözleri ay e Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e a lattı. Hazreti Peyga er Es â ya sordu: Sen ona (Ömer e) ne söyledin? Es a da eya edile şekilde ko uş aları ı ve Ömer e söyledikleri i a lattı. Bu u

üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Gerçekte Ö er, a a sizde daha layık değildir. O a ve o u arkadaşları a ir hi ret seva ı vardır. “ize ve sizi le

ola ge i arkadaşları a ise iki hi ret seva ı vardır Ha eşista a ve Medi e ye hi ret seva ı . Hazreti Esma der ki: Bu hadîs-i duyan Ebû Mûsâ El-Eş arî ile diğer izi ge i arkadaşları her gü grup grup ya ı a gelerek bu hadîste a a sorarlardı. Arkadaşları ızı hepsi so dere e sevi ç ve ferahlık duyarlardı. Onlar için bundan daha sevi çli iş dü yada yoktu. 1076- Ebû Mûsâ dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Eş arî ka ilesi de sefer arkadaşları ı , gü düzleyi erede ko akladıkları ı gör e iş olsa da ge eleyi çadırları a

girdikleri za a okudukları Kur a sesleri de ereye i dikleri i iliri . O larda hik etli kişiler de çıkar. Bir süvari üfrezesi e veya düş a üfrezesi e, uyurdu rastladığı za a o lara, arkadaşları ı urada ke dileri i

Page 223: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

beklemenizi sizden istediler der (kendini elçi durumuna koyarak hayatı ı kurtarır ve ay ı za a da karşı tarafı içi e ir korku salar). Mütercim: Bu hadîs-i şerifi so kıs ı a iki a a verile ilir: Eğer süvari irliği de aksad, düş a lar ise, o akıllı ve ted ir sahi i ki se, u düş a lara: Be i arkadaşları geli eye kadar siz urada ekleyi , o lar sizi le savaşa aklar, de esiyle düş a ları ilk karşılaş ada a e korkutarak ke disi i kurtar ış olur. Eğer süvari irliği de aksad Müslümanlar ise, o ları ekleterek piyade olarak gel ekte ola Müslümanlarla

irleş eleri i sağla ış ve öyle e araları da irlik ve yardı laş a kurularak düş a a karşı güç kaza dır ış olur. Fakat u fakiri içi e doğa a a şudur: Eş arî ka ilesi içi de Öyle olgu fikirli ada vardır ki, düş a irliği ile karşılaşı a, onlara karşı yıl ada tek aşı a durur ve düş a ı ilerle esi e e gel olur. E doğrusu u Allah ilir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -721

MÛTE GAZASI 1077- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Mûte gazası a ordu ku a da ı olarak )eyd i Harise yi tayin buyurdu ve şöyle e ir verdi: Zeyd şehit edilirse Cafer ko uta dır. Cafer de şehîd edilirse Abdullah bin Revaha ko uta dır: İ i Ö er der ki: Be de izzat Mûte gazası da ulu uyordu . “o ra biz Cafer i şehitler arası da aradık ve onu orada

ulduk. O u vü udu da sü gü ve ok yarası olarak doksa küsur yara gördük. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi daha ge işi e aze ahsi de geç işti. 1078- Üsame bin Zeyd (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem izi, gaza içi Huraka ka ilesi e gö der işti. Biz de sabahleyin bu kabileye

askı yaptık ve o ları ozgu a uğrattık. O sırada ben ve Ensardan bir arkadaşı u düş a ka ilesi de iri i yakaladık ve o u yere serdik. O adam hemen LÂ İLAHE İLLALLAH dedi. Bu u üzeri e arkadaşı ondan elini çekti. Fakat

e o u ırak adı ve onu süngüleyerek öldürdüm. Sonra Hazreti Peygamberin huzuruna vardığı da kendilerine yap ış olduğu işi a lattı ve a a şöyle uyurdular: Ey Üsa e! “e o ada ı LA İLAHE İLLALLAH dedikte so ra

asıl öldürebildin! Ben de: — Ya Resûlallah, o u tevhid keli esi i ölü de kurtul ak içi söyle işti, dedi . Peyga er, Sallallahu Aleyhi ve Sellem, u sözü o kadar tekrarladılar ki, keşke o gü de önce Müslüman ol a ış olsaydı , diye temennide bulundum. Keşke ugü Hazreti Peyga eri huzuru da İslâ ı ka ul edeydi de öyle ah u ol ayaydı .

Mütercim: Üsame Hazretleri Bizi şiddeti izi ölü hali i gördükleri za a , o kâfirlere i a et eleri fayda vermez. meali deki ayeti keri eye daya arak o tevhid keli esi i getire ada ı öldürdüğü söyle e ilir. Bu u içi Hazreti peyga er de o a diyet ver esi içi e ir uyur adı. Bu u la era er azı âlimlere göre, Hazreti Üsame ye diyet ödemesi için Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e ret iştir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -722

FETİH GA)A“I 1079- Ba ası da rivayet ederek Hişa ‘adıyallahu Anh) der ki: Mekke i fethi yılı da, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in Medine de o i kişi ile Mekke ye doğru hareket et iş olduğu ha eri i Kureyş kav i alı a, Hazreti Peyga eri gelişi de ir ha er al ak üzere üç kişjyi Medi e ye doğru gö derdiler. Bu ö üler Mekke reisi E û “üfya ile Hâkim bin Hüzam ve Büdeyl bin Verka idiler. Bunlar Merru l-)ehra adı daki vadiye vardıkları za a , ya akta ola pek çok ateşler gördüler. E û “üfya arkadaşları a: —Bu nedir? dedi. Büdeyl bin Verka: — Bu lar Huzaa ka ilesi i ateşleridir, eva ı ı verdi. E û “üfyan: — Hayır, o ları olsaydı, u kadar çok ol azdı, dedi. “o ra o lar, Hazreti Peyga eri ö ü askerleri tarafı da yakalanarak Peygamberin huzuruna getirildiler. Ebû Süfyan hemen Hazreti Peygamberin huzurunda İsla ı kabul etti. İslâ ordusu daha sonra biraz ilerleyince, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazreti Abbas a şöyle uyurdu: Sen, Ebû Süfyanı, ütü süvarileri izi geçe ek olduğu yol ke arı da durdur. İslâ ordusu a aksı ve dehşeti

görsün, hayret etsin) . Hazreti Abbas bu emre uyarak Ebu süfya ı askerleri geçit yeri de ekletti. Çeşitli ka ilelere ait askerler alay alay E û Süfyan ı ö ü de geç eğe aşladı. Bir ka ile geçerke E û “üfya , Hazreti A as a sordu: — Bu hangi kabiledir? Hazreti Abbas:

Page 224: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Gıfar kabilesidir, dedi. Ebû Süfyan: — Tuhaf şey! Be i le Gıfar arası da e var? Nede e i le savaş ak içi gel işler? dedi. “o ra Cühey e, “a d bin Hüzeym, Süleym kabileleri de geçerken Ebû Süfyan ay ı sözleri tekrarladı. “o ra E û “üfya ı ö rü de gör ediği

uhteşe ir alay ö ünden gelip geçerken yine Ebû Süfyan, Hazreti Abbas a sordu: — Bu hangi kabiledir? Hazreti Abbas: — İşte u lar Medi e lilerdir. Bunlar Sa d bin Ubade i sa ağı ve ko utası altı da ulu a E sar dan ibaret askerlerdir, dedi. Sonra Sa d bin Ubade, Ebû Süfyan ı hizası a geli e, o u azarlar şekilde: — Ey Ebu “üfya ! Bugü üyük savaş gü üdür. Bugü Ka e ivarı da a a kıy a ı u ah sayıla ağı ir gü dür, dedi. Ebû Süfyan, Hazreti Abbas a hitab ederek: — Bu tehlikeli gü de e i koru a ız e iyi şey!... dedi. Sonra Hazreti Peygamber beraberinde bulunan asha ı seçkinleriyle, Peyga erlik sa ağı da )ü eyr bin Avvam ı eli de olduğu halde E û “üfya ı ö ü de geçerke E û “üfya Hazreti Peyga ere dedi ki: Ba a “a d bin Ubade nin söylediği i iliyor usunuz? Hazreti Peygamber: Ne dedi? buyurdu. Ebû Süfyan da: — Şöyle şöyle dedi, diye karşılık verdi. Hazreti Peyga er uyurdu ki: Sa d ya ıl ıştır. İşi doğrusu, ugü , Allah Teâlâ ı Kâ e i şerefi i yü elte eği ir gü dür ve o a örtü giydire eği

bir gündür. Ravi der ki: Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Mekke şehri i ke arı da Ha û adı verile yerde Peyga erlik sa ağı ı dikil esi içi e ir verdi. “o ra Mekke ye yukarı tarafı da i erek gir esi içi Halid i Velid i görevlendirdi. Hazreti Peyga er de o yerde Kedâ adı verile yerde Mekke ye girdi. Mütercim: Bu rivayet diğer sahih rivayetlere aykırıdır. Çünkü sahih olan rivayette Halid bin Velid, Mekke ye aşağı tarafı da ve Hazreti Peyga er de yukarı tarafı da girdiler. Bu Mekke i fethi gününde Halid bin Velid i arkadaşları da iki kişi Ceyş i Eş ar ve Kürz bin Cabir El-Fihrî) şehid ol uş ve üşriklerde de o üç kişi öldürül üştü. Bu şekilde üşrikler Mekke yi tesli et işlerdi. 1080- Abdullah bin Mes ud (‘adıyallahu A h) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Mekke nin fethi gününde Mekke ye girince Kâbe i çevresi de üçyüz alt ış ta e put vardı. Hazreti Peyga er sopa ile u putları dürterek; Hak İslâ di i geldi; atıl putlar ve şirk yok oldu. Hak geldi; artık atıl, ir şey aşlata az ve gide i de geri

çeviremez. Mütercim: İ i Hibban ı rivayetinde, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve “elle i sopa ile putları dürt esiyle o putlar ke diliği de yere düşüyorlardı, şekli de a latıl aktadır. 1081- Amr bin Seleme (‘adıyallahu Anh) der ki: Bizi otur akta olduğu uz yer, i sa ları uğrak yeri ola ir su ke arı idi. Bize uğraya yol ulara, çeşitli

eselelerde , Ara ları ahvali de ve peyga erlik davası da ulu a zatta hep ha erler sorardık. Yolcular, Allah Teâlâ Hazretleri i o zatı peyga er olarak gö derdiği i, o a Kur an ı vahyettiği i ve ir kıs ı da öyle ir iddiada

ulu duğu u söylüyorlardı. Be küçük yaşı da o yol ularda epey e ayetler ez erle işti . Ayetler sa ki kal i e ve hafıza a işle irdi. )ate Bedevi Arabları çoğu, Müslüman olmak için Mekke i fethi i ekliyorlardı. O zat, Mekke lilere üstü gelirse uhakkak peyga erdir, hele duru akalı , diyorlardı. Mekke fethedili e, her kavi İslâ ol ak içi koştu. Be i a a “ele e de İslâ ı ka ul edip ke di ka ilesi olan Seleme kavmine geldi ve dediki: Vallahi, ben size, hak Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ya ı da geliyoru ! Bize şöyle uyurdu! Şu a azı şu vakitte şöyle kılı ız. Şu a azı da şu vakitte şöyle kılı ız. Na az vakti gelince, sizden biriniz ezan okusun

ve en çok Kur an bileniniz size imam olsun. Bizi ka ile ada ları ız aktılar ki, yaşı küçük ol ası a rağ e e de daha iyi Kur a ile yok. Altı yedi yaşları da olduğu halde e i i a yaptılar. Be o lara a az kıldırıyordu . El ise olarak üzeri de ürde de ile

ir e tari vardı. “e deye vardığı za a u el ise topla ıyor ve avret yerleri de ir kıs ı açılıyordu. Biz a az kılarke orada geç ekte ola ir kadı e i u hali i görerek cemaate dedi ki, bu i a ı ızı örtü esi i sağlasa ıza... “o ra e aat a a uzu ir el ise satı aldılar ve giydirdiler. Artık o el isede duyduğu ferahlığı hiç ir şeyde duy adı . Mütercim: İ a Şafii Hazretleri, ço uğu i a ol ası ı aiz olduğu hük ü ü u hadîs-i şerifte çıkar aktadır. Ço uk

ü eyyiz yaşta kâr ile zararı ayıra ile ek ir yaşta olursa i a eti Şafii ezhe i de aizdir. Avret yerleri i açık olarak a az kıldır ası hali de a azı iade et e ek ise, o za a u ka ile i örtü enin farz olduğu u bil eyişleri de ol uştur, de e ilir.

Page 225: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -726

HUNEYN GAZASI 1082- Ebû Katade (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile Hu ey gazası a çık ıştık. Hu ey adı verilen yerde düş a la karşılaştık. Müslü a lar arası da iraz ilerle e ve gerile eler oldu. O sırada e üşriklerde iri i ir Müslümanla

oğuş akta olduğu u gördü . He e o üşriki arkası da oyu ile omzu arası a ir kılıç dar esi i dirdi ve zırhı ı kestim. Sonra o üşrik dö üp e i yakaladı ve öyle sıktı ki, ölü ü tadar gi i oldu . “o ra düştü ve öldü. Be de kurtuldum. Askerimiz böyle bozulup giderken Hazreti Ömer e yetişti ve: — İ sa ları u hali edir? dedi . Hazreti Ö er: — Allah Teâlâ ı emri ve kaderidir, dedi. Sonra Müslümanlar geri dö erek düş a üzeri e saldırdılar ve o ları ye diler. Pek çok ga i et aldılar. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri de istirahata çekildiler. O esnada Hazreti Peyga er asha a şöyle uyurdu: Ki ir üşriki öldürür de, o u öldürdüğü e dair ir delili ulu ursa, öldürdüğü üşriki üzerindeki eşyası a sahip

olur. Be he e ayağa kalktı ve: — Be i içi ki şahidlik eder? dedi . Hiç ki se cevap ver ediği içi oturdu . Hazreti Peyga er ay ı sözleri tekrarladı, e yi e ayağa kalkıp: Be i içi ki şahidlik eder? dedi . Hiç ki se cevap ver ediği de yi e oturdu . Hazreti Peygamber dördüncü defa ay ı sözü tekrarlayı a, yi e e ayağa kalktığı vakit, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle buyurdu: Ey Ebû Katade, ne istiyorsun? Be de, yukarıda a lattığı şekilde ir üşriki öldürdüğü ü ifade etti . “o ra ashaptan biri de: Evet, ya Resûlallah! Bu u söylediği doğrudur. O u öldürdüğü üşriki eşyaları ya ı dadır. Fakat o ları a a ıraksı , dedi. Bu u üzeri e Hazreti E û Bekir söz aldı ve şöyle dedi: — Vallahi u ola az. Çü kü Allah yolu da savaşıp ir düş a öldüre , Allah ı asla ları da ir aslandır. Ona ait eşya ı sa a veril esi içi o u üstü e varıl az. “o ra, Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Ebû Bekir i sözü doğrudur. “e E û Katade ye ait ola o ölü ü eşyası ı ke disi e ver..

Bu e irde so ra ada a a ait ola eşyayı verdi. “o ra e o eşya ile Be î “ele e arazisi de ir osta satı aldı . İşte İslâ da ilk edi diği al, o aldı.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -727

EVTAS GAZASI 1083- Ebû Mûsâ El-Eş arî (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hu ey gazası ı zaferle ta a layı a, u savaştaki azı üşrikler, Hevazin diyarı da ola EVTA“ köyü e sığı dılar. Hazreti Peyga er u lar üzeri e ir irlik gö derdi ve o irliğe de E û A ir i komutan tayin etti. Bu birlik Evtas a vardığı za a , orada topla a üşrikleri aşı Düreyd bin Samme ve askerleriyle karşılaştılar ve savaşa tutuştular. “o ra üşrikleri aşı ola Düreyd öldürüldü. O u öldürül esiyle askerleri de dağıldı. Ebû Mûsâ der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni de, amcam Ebû Âmir ile bu gazaya gö der işti. Biz

irlikte savaşırken amcam Ebû A ir dizi de yarala ıştı. Bir düş a ı at ış olduğu ok, u ko uta ı ızı dizi i ağır ir şekilde yarala ıştı. Be he e a a ı ya ı a koşarak: Ey a a sa a oku ata kimdir? dedim. Amcam da parmak

ile işaret ederek ke disi i yaralaya düş a ı a a gösterdi. Be he e o düş a ı üzeri e yürüdü . Benim yaklaştığı ı görü e kaç aya aşladı. Arkası da koştu ve: Kaç akta uta ıyor usu , a a ede karşı çık ıyorsu ? dedi . Ada e i u sözü üzeri e durdu. Karşılıklı olarak kılıçları ızla dövüş eğe aşladık. Sonunda onu öldürdüm. He e yaralı ulu a a a ı ya ı a döndüm. Amcama, kendisini yaralaya üşriki öldürdüğü ü müjdeledim. Sonra amcam dedi ki, şu dizi e at ış ola oku çıkar. Be de oku çıkardı . A a ı dizinden su

oşa dı. E û Â ir öle eği i a layarak a a şöyle dedi: — Yeğe i ! Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e benden selâm söyle. Hem de benim için Allah dan ağfiret dilesin. Sonra E û Â ir e i askerleri aşı a ko uta yaptı. Az so ra da a a vefat etti. ‘.A. . “o ra savaşta aşarı sağlayarak Medi e ye dö ü e, Hazreti Peyga eri evi e gitti ve o u ir şilte üzeri e yat ış halde uldu . Şilte i kalı ca örgüleri mübarek vücutları da iz ırak ıştı. “o ra e savaşı ız hakkı da ke dileri e ilgi verdi ve E û Amir in vasiyetini de söyledi . Hazreti Peyga er he e a dest suyu u istedi, a dest aldı. “o ra ü arek iki eli i kaldırarak dua etti: Allah ı ! Senin sevimli kulun Ebû Âmir i ağışla. Allah ı ! Kıya et gü ü de o u i sa yaratıkları ı irçoğu da

Üstün kıl, Bu duayı yaparlarken mübarek kolları ı o kadar yukarı kaldır ışlardı ki, e koltukları ı altı ı gör üştü . Bunun üzerine dedim ki.

Page 226: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Resûlallah! Be i içi de dua edi iz. Hazreti peyga er a a şöyle dua etti: Allah ı ! A dullah i Kays in (Ebû Mûsâ ı gü ahları ı ağışla ve kıya et gü ü de o u şerefli ir aka a erdir.

Mütercim: Abdullah bin Kays, Ebû Mûsâ El-Eş arî i adıdır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -728

TAİF GA)A“I 1084- Ümmü Seleme (R.A.) der ki: Evi e kardeşi A dullah i Ü eyye ile o u azadlısı ola kadı kılıklı ir ada geldi. “o ra u ada kardeşi Abdullah a şöyle dedi: Ey A dullah ha eri var ı? Eğer Allah Teâlâ Hazretleri yarı size Taif i fetheder de Taif sizin eli ize geçerse, se Taif halkı da Ğayîa ı kızı ı seç al. Çü kü o dört kıvrı gelir, sekiz kıvrı gider (vücut orga ları dolgundur, önden dört kıvrı ve arkadan sekiz kıvrı görünür). Hazreti Peyga er u lafı duyu a hiddetle erek şöyle buyurdu: Böyleleri, siz kadı ları ya ı a hiç gir esinler.

Mütercim: Yersiz ko uş a yapa ve asle kadı kılıklı düşük ir ada ola şahıs, A dullah i Ü eyye i azadlısı idi. “o ra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem onu Medine den Hims e sürdü. Hazreti Ömer in hilâfeti za a ı da ihtiyarladı ve sıkı tıya düştü. Bazı ki seleri yardı ı ile hafta ı u a gü leri Medi e ye gelerek dilenip geri dönmesine müsaade edilirdi. 1085- Abdullah bin Amr (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Taif i kuşattığı za a , Taif halkı “akîf ka ilesi , yüksek ve metin kalelerine sığı ış oldukları da kısa za a da Taif i al ak ü kü ola ıyordu. Asha ı kira a zayiat verdir e ek içi görüş sahi i ki selerle istişare yaptıkta sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, asha a şöyle uyurdu: İ şaallah, yarı Medine ye dönüyoruz. Bu söz asha ı kira a ağır geldi ve: Fetih yap ada ı ayrıla ağız? dediler.

Hazreti Peygamber ikinci defa olarak: İ şallah, yarı Medi e ye dönüyoruz, buyurdu. Ashap yine ay ı tepkiyi gösterdiler. Bunun üzerine Hazreti

Peygamber: Haydin (kalenin fethi için) çarpışı ız. buyurdu. Asha ı kıra savaşa aşladılar; fakat Taif i fethet ek ü kü ol adı

Bu u la era er çok ki seler de yaralı düştü. “o ra Hazreti Peyga er: İ şallah, yarı Medi e ye dönüyoruz. buyurdu. Bu söz bütün ashabı u defa hoşu a gidi e Peyga er Sallallahu

Aleyhi ve Sellem güldüler veya tebessüm ettiler. 1086- Ebû Mûsâ El-Eş ari (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hu ey gazası da so ra Taife gitti. Taif de dö üşte Hu ey ga i etleri i

öl ek içi Mekke ile Medi e arası da yahut Taif ile Mekke arası daki CÎ RANE adlı yere i diler. Be Hazreti Peyga eri huzuru da ulu uyordu . Bilâl Ha eşî de oradaydı. O sırada Hazreti Peyga eri huzuru a ir Bedevi gelip: — Huneyn ganimetlerinden bana ver eyi vad ettiği iz şeyi vere eye ek misiniz? dedi. Hazreti Peygamber ona: Müjdele gözü aydı ! uyurdu. Bedevi u sözde kırılarak:

— “e a a üjde lafı ı çok etti , dedi. Hazreti Peygamber, Ebû Mûsâ ile Bilâl Habeşîye dö erek: Bu Bedevi (A rabî) benim müjdemi kabul etmedi? bu müjdeyi siz kabul ediniz. buyurdu. Biz de: — Kabul ettik, dedik.

“o ra Hazreti Peyga er ir kadeh su istedi. Mü arek elleri i ve yüzü ü o kadehde yıkadı. Ağzı a aldığı suyu o kadehe püskürttü. “o ra her iki ize şöyle uyurdu: İki iz de şu suda içi iz. He de yüzü üze, göğsü üze akıtı ız ve uştula ı ız.

O lar da kadehi alıp içtiler, yüzleri e ve göğüsleri e döktüler. O a da perde arkası da ulu a ü i leri a esi Ümmü Seleme (‘adıyallahu Anha) Ebû Mûsâ ve Bilâl Ha eşî ye seslendi: — O ü arek suda a e ize de ırakı ız. O lar da kadeh içi de iraz su ıraktılar. Bu geri kala ı ı da Ü ü Seleme (‘adıyallahu A ha içti ve göğsü e döktü. 1087- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Huneyn savaşı da alı a ganimetleri bölerken Ensar dan azı kimseleri ya ları a topladı ve o lara: Gerçekte Kureyş kav i Mekke liler) henüz cahiliyetten küfür ve şirk ataklığı da çık ışlardır. Be o ları

denemek, sa ır ve se atları ı temin edip kalplerini İsla a ısı dır ak istiyorum (ganimet alı ı onlara vermemin sebebi bu). Ey Ensar (Medine liler topluluğu! İ sa lar dünya alı ile Mekke ye dönerken, siz, Allah ı ‘esulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile evlerinize (Medine ye dö e ize razı ol az ısı ız? buyurdu. Ensar:

Page 227: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Evet, razıyız ey Allah ı ‘esulü! dediler. “o ra Hazreti Peyga er E sar ı kalpleri i hoş ud et ek içi ; İ sa lar ir vadiye ve E sar da aşka ir vadiye veya dağ yolu a koyulsalar, e E sar ı koyulduğu vadiyi veya yolu

ter ih ederi o larda ayrıl a . buyurdular. 1088- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Be i Huzey e ka ilesi i İslâ a davet içi Halid i Velid ku a dası da ir birlik gönderdi. Halid i Velid o ları İslâ a davet etti. O lar İslâ olduk, sözünü beceremediklerinden onun yerine, ataları ızı di i de ayrıldık a ası da ir deyi kulla dılar. Hazreti Halid o ları u sözü ü ka ul et eyip o larda ir kıs ı ı öldürdü ve ir kıs ı ı da esir etti. Alı a esirleri ko utası altı daki savaşçılara irer irer tesli etti ve herkese kendi esirini öldürmek için de emir verdi. İ i Ö er der ki: Bu e ir geldiği gü e dedi ki, vallahi e ke di esiri i öldür eye eği gibi, beraberimde bulu a arkadaşları da hiç irisi de ke di esiri i öldüre ez. “o ra iz u duru da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a vardık ve u hali o a arz ettik. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er ü arek elleri i göğe doğru kaldırarak: Allah ı ! Halid in yap ış olduğu işte e sa a sığı ırı , e o da eriyi . uyurdu ve u sözü iki defa tekrarladı.

1089- Hazreti Ali (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir yere askeri ir irlik gö derdi. Bu irliği aşı a da E sar dan birini komutan tayi etti. Her hususta ko uta a itaat edil esi i de irliğe tavsiye uyur uştu. Yolda giderlerke her asılsa ko uta ları a karşı iraz sertlik göster eleri üzeri e ko uta o lara öfkele erek: — Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem size, her hususta a a itaat et e izi e ret e iş i? dedi. O lar da: — Evet, e ret iştir, dediler. Ko uta : — Öyle ise, a a odu toplayı ız, dedi. O lar da topladılar, yığı yaptılar. “o ra ko uta : — Odu ları ateşleyi , dedi. O lar yığı hali deki odu ları ateşe verdiler. Sonra komutan onlara: — Haydi ke di izi ateşe atı , dedi. O lar gerçekte ke dileri i ateşe at aya iyetle dilerse de, birbirlerine mani olarak: — Biz u ateşte kaçıp Müslüman olduk. Hazreti Peygambere iman ettik, dediler ve ke dileri i ateşe at adılar. Nihayet ateş sö dü, ko uta ı da kızgı lığı geçti. “o ra u a ıklı olayı Hazreti Peyga er duyu a şöyle uyurdu: Eğer o lar, o ateşe gir iş olsalardı, ir daha kıya ete kadar o ateşte çık azlardı İdare i ve ko uta a itaat, a ak

iyi ve hayırlı işlerde olur. Mütercim: Ke di a ları ı ateşe atarak i tiharı aiz göre ler ve u a helâl diye i a a lar ve öyle e öle leri özürleri ak ul ol aya ağı içi katil ezası ı çekerler, ahirette ke dileri e aza edilir. 1090- Ebû Bürde den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebû Mûsâ ile Muaz bin Cebel i Ye e ölgesi e gö der işti. Ye e iki bölgeye ayrıl ış olduğu da her iri ir ölgeye git işti. E û Mûsâ yı Ade ölgesi e ve Muaz i Ce el i de diğer ölgeye görevle dirirke o ları her ikisi e şöyle uyur uştu:

Her işte idare iz altı dakilere kolaylık gösteri iz, güçlük çıkar ayı ız. “evi diri i olu uz, ıktır ayı ız. 1091- Ebû Mûsâ El-Eş arî den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Ebû Mûsâ yı Yemen e vali olarak gö derdiği zaman, Yemen de yapıla içkilerde Hazreti Peyga ere sordu. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Yapıla içkiler asıl ir içkidir? Ebû Mûsâ:

— Bit denilen bal içkisi ile Mirz denilen arpa içkisidir, dedi. Sonra Hazreti Peygamber: Her sarhoşluk vere şey hara dır, buyurdu.

1092- Berâ (‘adıyallahu Anh) der ki: Taif gazası da dö erek Ci ra e adı daki yerde Hu ey ga i etleri i öldükte so ra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri izi, Halid i Velid ile Ye e ölgesi e gö der işti. Daha so ra Halid i Velid in yerine Hazreti Ali yi gönderdiler ve Hazreti Ali ye şöyle uyurdular: Halid i ada ları a söyle: İçleri de ki se i le kal ayı arzu ederse sa a uysu , dileyen de gelsin.

Berâ der ki: işte e de Hazreti Ali ile era er kala larda idi . Ga i et olarak da ir iktar altı para al ıştı . 1093- Büreyde (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Yemen bölgesine görevli olarak gönderilen Halid bin Velid den ga i etleri eşte iri i al ak üzere Hazreti Ali yi gö der işti. Büreyde der ki: Be Hazreti Ali ye ir işte dolayı

Page 228: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

kız ıştı . “o ra Hazreti Peyga eri huzuru a vardığı ız za a , Hazreti Ali ye kızdığı hususu a lattı . Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle uyurdu: Ey Büreyde! Bu yüzden Ali ye kızıyor usu ? Ben, evet, dedim. Hazreti Peygamber: Sen ona kız a? çü kü onun ga i et alları ı eşte birinde bundan daha çok hakkı vardır. buyurdu. (Ganimet alları da aldığı ariyede daha çok hakkı vardır. Aldığı ariye hakkı ı sade e ir kıs ıdır.

1094- Ebû Saîd EI-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Hazreti Ali (‘adıyallahu Anh) Yemen den Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e deriden yapıl ış ir kese içi de he üz toprağı ayıkla a ış altı külçesi gö der işti. Hazreti Peyga er o külçeyi dört ki se arası da paylaştırdı. Sonra ashaptan biri: — Biz u ala o dört kişide daha fazla hak sahi iyiz, dedi. Bu sözü Hazreti Peyga er duyu a şöyle buyurdu: Siz bana güvenmiyor musunuz? Hâlbuki e gökte ola ları da e i iyi . “a ah ve akşa a a göğü ha eri (vahyi)

gelir. “o ra çukur gözlü, el a ık ke ikleri sivri, al ı tü sek, ka a sakallı, aşı tıraşlı ve eteği i yukarı kıvır ış ir ada ayağa kalkıp: Ya Resûlallah! Allah ta kork, dedi. Hazreti Peyga er o a, şöyle cevap verdi: “a a yazıklar olsu ! Be Allah ta kork aya yeryüzü i sa ları ı e layık ola ı değil iyi ? Sonra o ada arkası ı

dönüp giderken. Halid bin Velid: — Ya Resûlallah! Ba a izi ver, şu ada ı oy u u vurayı , dedi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem cevap verdi: Hayır, elki a az kılıyordur. Halid bin Velid : — Ni e a az kıla lar vardır ki, kalpleri de ol aya ı dilleri ile

söylerler ü afıklar , dedi. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Bana i sa ları kalplerini eşele ek ve karı ları ı yarmak e redil edi. Hazreti Peygamber o ada ı arkası da akıp şöyle uyurdu: Gerçekten bu gibilerin soyunda irtakı i sa lar gele ek ki o lar Kur a ı taptaze okuyacaklar; fakat Kur a ı a evi

tesiri hançereleri i geç eye ektir kal leri e ulaş aya aktır . Av hayva ı ı delip geçe ok gi i di de çıka aklardır. E u “aîd der ki; “a ıyoru ki, Hazreti Peyga er şu u da ilave et işti: Eğer e o lara ulaşırsa , “e ûd kav i gî i o ları ehe ehal öldürürü .

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -737

)İL — HALASA GAZASI 1095- Cerîr (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle uyurdu: Beni, Zil-Halasa putları da kurtarıp rahata kavuştur az

ısı ? Ben de: Evet, sizi o larda kurtarıp rahata kavuştura ağı , dedi . “o ra e , Ah es ka ilesi de yüzelli süvari ile Zi I-Halasa ya (puthaneye) gittim. Bu kabile iyi at kullanan biniciler idi. Ben ise bir türlü hayvan üzerinde dura ıyordu , düşüyordu . Bu hali i Hazreti Peyga ere arz etti . Hazreti Peyga er ü arek eli i göğsü e vurarak: Allah ı ! ona sebat ver. Onu hidayete ere ve aşkaları içi de ir hidayet vasıtası kıl diye dua uyurdu. Artık e o

duada so ra ir daha hayva da düş edi . Zi l-Halasa adı daki puthane, Yemen bölgesinde Haş am ve Becile kabilelerinin tapı akları idi. İ sa lar arası da Yemen in kâbesi diye ü sal ıştı. O tapı akta putlar vardı ki, kâfirler o lara taparlardı. Kur a ları ı ir putu ya ı da keserler ve aka ka ları onun üzerine dökerlerdi. Hazreti peygamber bu puthanenin mevcudiyetinden çok üzgündüler. Sonra Cerir Hazretleri o putha eye vardığı zaman, o puthanede ir ada fal okları ile fal açıyordu. Fal ıya iri dedi ki, şi di Hazreti Peyga eri u elçisi uradadır. Eğer u elçi se i hali i görürse, se i oy u u vurur. O es ada Hazreti Cerîr, u fal ı ı ya ı a geldi ve vaziyeti i öğre i e o fal ıya şöyle dedi: — Şi di se u putları kıra aksı , so ra şehadet keli esi i getire eksi Eşhedü E lâ İlahe illallah ve eşhedü enne Muha ed e a dühu ve resûlühu, diye eksi . Yoksa se i oy u u vura ağı . Fal ı he e şehadet keli esi i getirdi ve putları da kırdı. Hazreti Cerîr de o puthaneyi yaktı, yıktı. Bu sevi çli ha eri Hazreti Peyga ere ulaştır ak için Cerir, Hazreti Peygambere bir elçi gönderdi. Cerir i elçisi Hazreti Peyga eri huzuru a varıp şöyle dedi: — Ya Resûlallah, seni hak peygamber olarak gönderen Allah a yemin ederim ki, o puthaneyi uyuzlu deve gibi ıraktı geldi . Toprak ve taş yığı ı hali de kaldı. Hazreti Peyga er, Ah es ka ilesi e ve süvarileri e: Allah ı ! Ah es ka ilesi i atları a ve ada ları a ereket ver. diye dua ettiler ve u duayı eş defa tekrarladılar.

SEYFU’L-BAHR GAZASI

1096- Câbir (‘adıyallahu Anh) der ki: Şa da gele ek ola Kureyş ka ilesi e ait kerva ı gözetle esi içi , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, deniz sahili tarafı a üçyüz kişilik ir irlik gö der iş ve E û U eyde i Cerrah ı da u irliğe ku a da tayi et işti. Yolu

ir kıs ı da yiye eği iz tüke di. Ku a da ı ız E û U eyde, ki de e iktar yiye ek varsa çıkarıp ortaya koy ası ı

Page 229: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

e retti. Hepsi de topla a yiye ek iki dağar ık hur adan ibaret oldu. Ebû, Ubeyde, her gün o hurmalardan bize az az vererek bizi idare etti. Nihayet tüke di. Ada aşı a irer hur a düşüyordu. Bir ada Ca ir e sordu: — Gü de yal ız ir hur a ile asıl idare etti iz? Cabir: — Hur alar tüke diği za a o ir hur a ı yokluğu u hissettik, dedi. Ca ir söze deva la der ki: Nihayet iz sahile vardık. De iz ke arı da ir küçük dağ kadar ir alık ulduk. Biz o alıkta o sekiz ge e ol bol yedik ve doyduk; yine de o u itire edik. E û U eyde Hazretleri, o alığı iki ka urga ke iği i diktirerek altı da deveyi geçirdi. Deve i hörgü ü ile o ke iklere değ edi. O alığı yağı da da sürü dük, se izlenerek eski halimize döndük. Sonra Medine ye dö üşü üzde u olayı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di ize a lattık. Bize şöyle uyurdu: Allah Teâlâ Hazretleri size de izde çıkar ış olduğu rızıkta afiyetle yiyi iz; o alıkta ya ı ızda varsa era eri izde

getir işse iz ize de yediriniz. Arkadaşları ızda iri de o alıkta ir parça vardı. O u getirip Hazreti Peygambere takdi etti. Hazreti Peyga er de o alığı eti de yedi.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -738

SÜMÂME, MÜSEYLEME VE ESVED EL-AN“İ BAHΓLERİ 1097- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Ne id tarafı a, ir süvari irliği gö der işti. Bu irlik, Mekke ile Medi e arası da ulu a Ye a e saki leri Beni Huneyfe kabilesinin reisi Sümame yi esir alarak Medine ye getirdiler. Onu Mescid in direklerinden bir direğe ağladılar. Sonra Hazreti Peygamber saadethanele-rindeh çıkıp-Mescid e gelince Sümame yi gördü ve kendisine sordu: Sümame! sende ne haberler var? Sümame:

— Be de hayır vardır, ya Muha ed: Eğer e i öldürürse , ka lı ir katili öldür üş olursu ölü e hak kazanan bir a iyi öldür üş olursu . Eğer a a iyilik ederse , teşekkür et eyi ile e iyilik et iş olursu . Eğer kurtul a

karşılığı da al isterse , dilediği kadar iste, dedi. “o ra “ü a e ağlı halde ırakıldı. Ertesi gün Hazreti Peygamber Sümâme ye yine sordu: -“ü a e! “e de söyle ek istediği ir şey var ı?. Sümame: — “a a söylediği söz var. Eğer a a iyilik ederse teşekkür et eyi ile e iyilik et iş olursu , dedi. Hazreti Peyga er yi e o u ağlı olarak ıraktı. Bir gü so ra Hazreti Peyga er ona tekrar sordu: -“ü a e! Bir diye eği var ı? Sümame: — “a a dediği söz var, eva ı verdi. Bu u Üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem : Sümame’yi çözünüz, serbest ırakı ız. uyurdu. Asha ı kira da “ü a e yi çözdüler; Sümame hemen Mescide yakı ir havuzda guslederek Mes ide girdi. Şehadet keli esi i getirerek Eşhedü e lâ ilahe illallah ve eşhedü e e Muha ed en abdühu ve resulühu, diyerek) Müslüman oldu. “o ra Hazreti Peyga ere şöyle dedi: —Şi diye kadar u ülkede se i yüzü de daha çok efret ettiği ir yüz yoktu. Şi di ise se in mübarek yüzün, yeryüzünde bana yüzlerin en sevgilisi oldu. Vallahi, se i di i de daha çok efret ettiğim hiç ir di yoktu. Şi di ise, bana, dinlerin en sevgilisi senin dinin oldu. Vallahi, senin kentinden tiksi diği kadar hiç ir ke tte tiksinmiyorum. Şi di ise, a a e sevgili ke t se i ke ti ol uştur. Fakat se i süvarileri Mekke ye umre için giderlerken beni yolda esir aldılar. Bu a e uyurursu uz? Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Sümame yi tebrik etti ve umreye gitmesi için de ona izin verdi. Sümame umre için Mekke ye varı a irisi o a dedi ki: — “e di i i değiştirdi , saptı ? “ü a e cevap verdi: — Vallahi e sap adı . Be Hazreti Peyga eri ya ı da İslâ ı ka ul et ek şerefi e kavuştu . Vallahi, bundan,

öyle sizi atıl di i ize dö eye eği . He de Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri izin vermedikçe size ir uğday ta esi ver eye eği .

Mütercim: “ü â e ko uştuğu gi i, e leketi ola Yemame ye dönünce, kabilesini, Mekke ye uğday gö der ekte alıkoydu. Sonra Yema e halkı Hazreti peyga ere ir ektupla üra aat ederek yakı ları a iyilik edil esi i deva ı ı istediler. Hazreti Peygamber de, Sümame ye ir e ir a e gö dererek, halkı Mekke ye buğday gö dermesine müsaade etmesini istedi. Bunun üzerine onlara müsaade edildi. 1098- İ i Abbas (R.A.) der ki; Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem za a ı da Ye a e halkı da ve Be î Hu eyfe ka ilesi de Müseyle etü l-Kezza peyga erlik davası da ulu a yala ı azı arkadaşları ile hi reti o u u yılı da Medi e ye geldi. Diyordu ki, eğer Muha ed, ke disi de so ra halefi ol a ı ka ul ederse o a uyarı . Hazreti peygamber onunla görüş ek için, Ensar ı hatibi diye a ıla Sabit bin Kays ı ya ı a alarak Müseyleme i ulu duğu yere gitti. Hazreti Peygamber i eliride ir hur a çu uğu vardı. Hazreti Peyga er, Müseyle e ve ada ları ı ya ı a varı a, Müseyleme, kendisine peygamberlik payesi veril esi i istedi. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu;

Page 230: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Benden şu elimdeki hurma çu uğu u isterse , onu bile sana vermem. Allah Teâlâ ı , senin hakkı daki hük ü ü aşa azsı . Eğer üslü ol akta yüz çevirirse . Allah se i helak ede ektir. “a ıyoru ki, Allah tarafı da a a rüya da gösterile şahıs se si . Bu Sa it i Kays, e i adıma sana cevap verecektir. Sonra Hazreti Peygamber saadethanelerine döndüler. İbni Abbas der ki: Ben Ebû Hüreyre ye sordum: Hazreti Peygamberin sa ıyoru ki, rüya da a a gösterile şahıs se si , sözü ü a ası edir? E û Hureyre bana cevap verdi: - Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyur uştu: ‘üya da kolları da iki altı ilezik gördü . Bu lar e i kaygıla dırdı. Bu u üzeri e rüya da a a, o lara üfle e e redildi. Be de üfledi ve uçtular. “o ra u iki ileziği benden sonra gelecek iki yala ıya yordu . Bu larda iri El-Esved) Ansi, diğeri de Müseyle e dir. işte o sözü aslı budur). 1099- Ebû Hureyre de ‘.A. rivayet edil iştir: ‘üya da a a arzı hazi eleri verildi ve avu u a da iki altı ilezik ko uldu. Bu ilezikler e i kaygıla dırdı. Bu u

üzerine bana onlara üflemem vahyolundu. Ben de onlara üfledim ve kaybolup gittiler. Bu iki altı ileziği, araları da ulu duğu iki yala ıya yordum. Bunlardan biri San ı ada ı A si diğeri de Ye a e i ada ı üseyle edir.

Mütercim: “özü geçe yala ılarda A sî, Hazreti Peyga er tarafı da “a a ölgesi e vali olarak gö derile Baza adı daki zat ölü e, ada ları ile gelip “a a bölgesine hâkim oldu ve Bazan ı zev esi i de alarak peyga erlik iddiası a kalkıştı. Sonra Hazreti Peygamberin irtihallerinden iki gece önce, Ansî i Feyruz adı da iri tarafı da öldürüldüğü, Allah tarafı da Hazreti Peyga ere ildirildi. Hazreti Peyga er de u u asha a üjdelediler. Müseylemetül Kezzab ise, Hazreti Ebû Bekir i hilafeti za a ı da aşı a irtakı ki seleri toplayarak Müslümanlarla savaş aya kadar esaret et işse de, Hazreti E û Bekir i gö derdiği ir irlik tarafı da etrafı dakilerin kökü kazıl ış ve kendisi de Vahşî tarafı da öldürül üştü. Böylece Hazreti Peygamberin mucizeleri tahakkuk et iş oldu.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -742

NECRAN EHLİ KI““A“I 1100- Huzeyfe (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e, Ne ra ka ilesi reisleri de ve Hıristiya ları büyüklerinden Seyyid ile Âkı , ü âhele yala ı ola tarafa karşılıklı la et oku ak içi gel işlerdi. “o ra u larda iri, diğeri e: — Biz u lâ etleş e işi de vazgeçeli , Çü kü u ada hak peyga er olur da iz o u la ü âhele edersek, iz de, bizden sonra gelecek neslimizde iflah etmez, dedi. Bu ko uş ada so ra her ikisi Hazreti Peyga ere hita e : — Biz sana istediği vergiyi (cizyeyi) vere eğiz. Ancak bizimle beraber emin bir kişi gönder; a ak gö dere eği ada

utlaka e i ir kişi olsu , dediler. Hazreti Peyga er onlara: “izi le era er gerçekte e i ir ada gö dere eği . buyurdu. Sonra Hazreti Peygamber: Kalk, ey Ubeyde bin

Cerrah! dedi. E û U eyde ayağa kalkı a, Hazreti Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem onu göstererek: işte bu adam, bu ümmetin eminidir. buyurdu.

“o ra Ne ra halkı ı vergileri i al ak içi E û U eyde Hazretleri gö derildi. Her kim, (İsa hakkı da sa a gele ili de so ra se i le tartış aya kalkışırsa de ki: Geli oğulları ızı oğulları ızı,

kadı ları ızı ve kadı ları ızı, kendilerimizi ve kendilerinizi çağıralı da gönülden dileyerek yala ı ola lara Allah ı la eti i okuyalı . (Al-i İ ra Sûresi,- ayet: 61) Mealindeki ayeti kerime nazil olunca, Hazreti Peygamber Nevran (??? Necran) Hıristiya ları ı çağırttı ve o lara: Şi diye kadar size her e kadar delil getirdi se siz i adı ve çekiş eyi artırdı ız. Şi di geli iz u ayeti keri e uyarı a

mübahele edeli , yala ı ola a eddua edeli . Doğru, yala ıda öyle e ayrıl ış olur. uyurdu. Hıristiya lar u teklife razı olarak ir yer belirlendi. Belirli gün ve yerde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hasan, Hüseyin, Zehra ve Hazreti Ali ile beraber olarak Hıristiya lara şöyle uyurdu: Be dua ede eği , siz amîn, deyiniz. Bunun üzerine hıristiya lar uzu uzadıya düşü düler; so ra piş a oldular. Hazreti peyga eri ya ı a gelip saf ağladılar. ‘eisleri olan Seyyid yahut Akı , arkadaşları a dedi ki: — Ey dostları ! Bu ü ahele işi de sakı ı ız. Şu u iyi a lıyoru ki, peyga erler Allah ta dilerlerse dağı yerinden koparırlar. Eğer yala ı izi tarafı ız olursa yeryüzü de a lı ir Hıristiya kal az. Bu da so ra yılda iki i el ise, otuz zırh ve her el ise ile kırk dirhe izye ver eleri şartı ile a laş aya varıldı. Böylece evlerine döndüler. Hazreti Peygamber: Eğer o lar u yolda mübahele edeydiler, Allah Teâlâ o ları yere geçirirdi, ütü aile ve soyları ile helak olurlardı. buyurdu. 1101- Hazreti Enes den (‘.A. rivayet edil iştir: Her ü eti ir e i i vardır. Bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde bin Cerrah dır. 2

2 Ömer Ziyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -743

Page 231: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

EŞ’ARÎ’LERİN VE YEMEN’LİLERİN GELİŞİ

1102- Ebû Mûsâ El-Eş arî (B.A.) der ki: Bizi Eş ari ka ilesi de ir kaç kişi ile Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a vardık ve ke dileri de binek hayva ı istedik. Bize i ek hayva ı ver eyi kabul etmediler. Biz yi e i ek hayva ı isteyi e, ize i ek hayva ı ver eye eği e dair yemin ettiler. Aradan pek az zaman geç işti ki, ‘esûl-i Ekrem e ga i et alı deve getirildi. Hazreti peygamber o develerden eş ta esi i i ek ve yükleri izi taşı ak içi ) bize verdi. Biz develeri ele geçirdikten sonra düşü dük ve ara ızda şöyle dedik: Biz Hazreti peyga ere et iş olduğu ye i i u utturduk ve adetâ O u ka dır ış gibi olduk. Bu durumda biz asla selâ ete çıka ayız. Bu ko uş a ızda so ra e Hazreti Peyga eri huzurları a çıktı ve: — Ya Resûlallah! Bize i ek hayva ı ver eye eği ize dair ye i et işti iz; Hâlbuki şi di izi bindirdiniz, dedim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem cevap verdi: Evet gerçekte sizi i dir eye eği diye ye i et işti . Şi di de i diriyoru . A ak e irşeyi yap aya ağı

diye ye i eder de, so ra o u aksi i hayırlı ulursa o ye i i i he e ozar ve hayırlı ola ı yaparı . Mütercim: Yemin bozulduktan sonra kefaret veril esi gerekli ise de, urada ye i i ozul ası a dair ir kesi lik yok gi idir. Çü kü ilk ko uş ada at ve deve gi i taşıt araçları ortada ol adığı da Sizi bindiremem diye Hazreti Peygamber ye i et işti. “o ra hayva ları gel esiyle i kâ hasıl ol uştur. Böyle e i dire e ek diye ir hal kal a ıştır. Fakat bu hadîs-i şerifi azı rivayetlerinde Yeminimi bozdum ifadesi olduğu a göre, Hazreti Peyga er o ye i içi kefaret ver iş olduğu a laşılıyor. Bu u hük ü ve açıkla ası aşağıda ye i ler ve Adaklar bölümünde gelecektir. 1103- Ebû Hureyre den (R.A.) rivayet edil iştir: Size Yemenliler geldi. Gerçekten Yemen halkı da yufka yürekli ve daha yu uşak kalplidirler. İ a Ye e li ve hik et

de Yemenlidir. Övünme ve büyüklük taslama deve sahiblerindedir. Tevazu ve vakar, koyun sahiblerindedir.

VEDA HACCI BAH“İ 1104- İ i Ömer (R.A.) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Mekke i fethi yılı da Kusvâ adı daki devesi e i işti. Üsa e i Zeyd de ay ı deve üzerinde Hazreti Peygamberin arkası daydı. Bera eri de Bilâl Ha eşî ve Kâbe i a ahtarları ı

uhafaza ede Os a i Talha da vardı. Hazreti Peyga er Kâbe i ya ı da devesi i çöktürdü. Sonra Osman bin Talha ya hita e şöyle uyurdu; A ahtarı ize getir. Osman, Kâbe i a ahtarı ı he e getirip kapısı ı açtı. Hazreti Peyga er, Bilâl Ha eşî, Üsa e

ve Osman içeri girdiler. Kâbe i kapısı ı içerde kapadılar. Hazreti Peyga er, uzu üddet içerde kaldıkta so ra çıktılar. Diğer i sa lar da Kâbe ye girdiler. İ i Ö er der ki: Ben herkesten önce Kâbe ye girdiği za a kapı ı arkası da Bilâl Ha eşiyi ayakta buldum. Ona sordum: Resûlullah Kâbe i ha gi tarafı da a az kıldı? Ba a dedi ki, işte şu ö ü deki iki direği arası da a az kıldı. O za a Kâbe, iki sıra hali de altı direk üzeri e i a edil işti. Hazreti Peyga eri a az kıldığı yer, ilerdeki ölü idi. Kâbe i kapısı ı da arka tarafları a al ışlardı. Mü arek yüzleri de duvara doğru idi. Na azı u şekilde durarak kıl ışlardı. Fakat Hazreti Peyga eri orada kaç rekât a az kıldığı ı Hazreti Bilâl a sor ayı u uttu . Ayrı a Hazreti Peyga eri a az kıl ış olduğu yerde kır ızı re kte ir er er parçası taşı vardı. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte geçen olay, Mekke i fethi yılı da ise, Veda ha ı ahsi e ko ası istidrad a ti para tez - ko u dışı olarak araya sok ak ka ili de ol ası gerekir, de il iştir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -745 1105- Ebû Bekre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Veda Ha ı nda kurban ayra ı ı birinci günü Mina da şöyle uyurdu: Zaman, Allah Teâlâ Hazretleri i gökleri ve yeri yarattığı gü kü şekli de devret ektedir. “e e, o iki aydır. Bu larda

dördü hara hür et edile aylardır. Bu hara ayları üçü arka arkaya gelir ki, )ilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Bu hara aylarda dördü üsü de, yal ız olarak gelir ki, o da Mudar kabilesinin son derece hürmet ettikleri ‘e e ayıdır. Bu ay da Cu adalahire ayı ile Şa a ayı arası da gelir. Ayları yerleri i öyle e elleyi ve ahiliyet devri de yapıldığı gi i yerleri i değiştir eyi ). Sonra Hazreti Peygamber sordu: Bu ay ha gi aydır. )ilhi e değil idir? Biz: — Evet, dedik. Yine sordular: Bu elde ha gi eldedir, Mekke değil idir? Biz: —Evet dedik. Yine sordular: Bugün hangi gü dür, kur a ayra ı ı iri i gü ü değil idir? Biz: — Evet, dedik.

“o ra Hazreti Peyga er şöyle uyurdu:

Page 232: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu elde izde ve u ayı ızda şu gü ü üzü hür eti kudsiyeti gi i a ları ız, alları ız ve ırzları ız da sizi içi mukaddestir. Sonra da Rabbiniz olan Allah a kavuşa aksı ız. “ize a elleri izde sora aktır. Dikkat edi iz! “akı benden so ra doğru yolda sapa kişilere dö üp ir iri izi oy u u vur ayı ız. Dikkat edi iz! Bu öğütleri i urada ulu a lar, ulu aya lara iletsi , ke dileri e u sözleri İletil iş ola azı ki seler, izzat e de işite azı ki selerde daha kavrayışlı ola ilir. Dikkat edi iz! “ize te liğ etti i? Bu sözü iki defa tekrarladılar 1106- Ebû Mûsâ El-Eş arî (‘adıyallahu Anh) der ki: Arkadaşları , Te ük seferi e giderlerke ke dileri e i ek hayva ı veril esi için beni Hazreti Peygambere gö derdiler. Be de Hazreti Peyga eri huzuru a vardı ve dedi ki: — Ya Resûlallah! Arkadaşları u seferde i eleri içi sizde i ek hayva ı iste ek üzere e i gö derdiler, Hazreti Peyga er a a şöyle uyurdular: Vallahi, size hiç ir i ek hayva ı vere eye eği . Hazreti peyga er u u uyurduğu za a öfkeli idi. Be de

Peyga er “allallahu Aleyhi ve “elle in vermemesinden ve ay ı za a da a a gü e iş ola il esi korkusundan kederli olarak geri dö dü . Arkadaşları ı ya ı a giderek aldığı red eva ı ı o lara ildirdi . Kısa ir zaman sonra

e i adı ı çağıra Bilâl Ha eşi nin sesi i işitti . Onun: Ya Abdullah bin Kays! çağrısı a koştu . Bilâl a a dedi ki, Hazreti Peyga er se i istiyor; he e ça uk gidi iz. Be de Hazreti Peyga eri huzuru a çıktı . O sırada Hazreti Peygamber Sa d i U ade Hazretleri de satı al ış olduğu altı deveyi bana göstererek: Ya ya a dura şu iki deve ile ya ya a dura şu iki deveyi al ve o ları arkadaşları a götür. He de o lara söyle: Allah

Teâlâ Hazretleri (yahut Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri), sizi bu develere bindiriyor, bunlara bininiz, buyurdu. 1107- Sa d bin Ebi Vakkas (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Te ük gazası a çıktığı za a , Hazreti Ali yi Medine de halef ırak ıştı. Hazreti Ali ise: — Ya Resûlallah! Be i irtakı ço uklarla kadı lar arası da ı ırakıyorsu uz? diyerek üzü tüsü ü elirtti. Bu u üzerine Hazreti Peygamber o a şöyle uyurdu: “e a a karşı, Hazreti Haru un Hazreti Mûsa ya karşı ola erte esi de ol ak iste ez isi ? Şu farkla ki, e de

sonra peygamber yoktur. Mütercim: Musa Aleyhisselâm Allah ta vahiy al ak içi “i a dağı a giderke kardeşi Haru Aleyhisselâm ı İsrail oğulları kavmine halef ıraktığı gi i, e de se i ey Ali Medi e de halef ırakıyoru , de ektir. ‘afizî ve Şiî ler, bu hadîs-i şerife dayanarak, Hazreti Peygamberden sonra Hazreti Ali nin halife ol ası gerekir, Hilâfet o u hakkıdır. Çünkü bu hadîs, bir vasiyet hükmündedir, demektedirler. Hatta Hazreti Ali ye aşkaları ı ter ih et eyi de küfür say ışlardır. Bu sapık fırkalarda ir kıs ı da, Hazreti Ali ke di hakkı ola hilâfeti arayıp dava et ediği de Hazreti Ali yi de İslâ dışı görecek kadar sapıt ışlardır. Hazreti Ali nin Medine de halef ırakıl ası, sade e Te ük seferi e çıkıla ağı za a ol uştur. Ayrı a Hazreti Haru (Aleyhisselâm) Hazreti Mûsâ da Aleyhisselâ kırk yıl ö e Tîh sahrası da vefat et iştir. Bu iti arla Haru Aleyhisselâm, Mûsâ Aleyhisselâm da so ra halife ol adığı hususu da herkes tarafı da ili ektedir. Bu u içi ehli sünnet âlimleri, bu hadîs-i şerifi hilafet ve ü üvveti Hazreti Ali ye ait ola ağı a herha gi ir delâleti yoktur, diyorlar. 1108- Kâb bin Malik (‘adıyallahu Anh) der ki: Te ük gazası da aşka, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i yap ış olduğu savaşları , hiç birinden geri kal a ıştı . Gerçi Bedir gazası da ulu a a ıştı . Bu u se e i ise Hazreti Peyga er Bedir gazası a savaş iyeti ile çık a ıştı, Şa da gele ek ola Kureyş kav i e ait ti aret kerva ı ı ele geçir ek iyeti ile çık ıştı. Ce a ı Hak,

öyle ha ersiz olarak düş a larla Müslü a ları Bedir de karşılaştırdı. Bu u içi Bedir savaşı da geri kal a ayıpla az. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem hicret etmeden önce, Medine den Mekke ye hac mevsiminde gidip Mina da Akabe denilen yerde geceleyin Hazreti peygambere biat eden Ensar içi de ile vardı . Aka e de İsla ı ve Hazreti Peyga eri zafere ulaş ası içi ve Medi e ye gele ek uha irleri yerleştirip koru ak içi her türlü yardı ı yapa ağı ıza söz ver iştik. İşte u Aka e ge esi de yapıla sözleş e ve sağla ağla tı, a a göre, Bedir savaşı ile değiştirile ez. Halk arası da Bedir gazası her e kadar daha şöhretli ve üyük ir olay ise de, e e Aka e iati de bulunmak daha önemlidir. Çünkü İsla ı ortaya çık ası a aşlı a se e u Aka e sözleşmesidir. Tebük seferinden geri kalmama gelince: Gerçekte Te ük gazası da geri kal a içi hiç ir se ep ve özrü yoktu. Çü kü o za a da sahi olduğu alî ve

ede î kuvvet ve i kâ a hiç ir za a sahi ol a ıştı . Vallahi, savaşa takaddü ede gü lerde hiç iri de hiç ir vakit iki deveyi ir araya getire e işti . Hâlbuki bu Tebük savaşı gü leri de iki yük devesi ile iki i ek deve vardı.

Page 233: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

“o ra Hazreti Peyga er ötede eri savaşa çıka akları za a , aşka ir hedef söyleyerek gerçek hedefi gizli tutardı. Fakat u Te ük seferi yaz evsi i i şiddetli sı ağı a tesadüf ettiği gi i, susuz çöllerde uzak ir yere gidile eği de Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bütün Müslümanlara, seferi uzu ve yoru u ol ası se e iyle hazırlık yapsı lar diye, Te ük seferi e çıkıla ağı ı açıkla ış ve ilâ et işti. He de Hazreti Peyga eri ordusu o kadar kala alıktı ki, ir diva defteri u ları isi leri i topla aya yet ezdi. Otuz i kişi oldukları söyle ir. İşte öyle kala alık ir ordu içi de e i gi i irkaç kişi i ulu ayışı ı, Hazreti Peyga er a ak vahiy yolu ile

ile ilir sa ıyordu . Hazreti Peyga eri Te ük seferi e çıkış za a ı, meyvelerin tam olgu laştığı ve gölgeleri ara dığı ir evsi e rastla ıştı. Bu şartlar altı da savaşa çıka ak ola ütü Müslümanlar hazırlıklara koyuldular, gerekli ihtiyaçları ı te i ettiler. Be de her sa ah hazırla ak iyetiyle evi de çıkardı , akşa leyi , hiç ir hazırlık yap aksızı evi e dönerdim. Her istediği za a yol uluk hazırlığı ı yapa ile eği i ke di ke di e söyler dururdu . Be de u ih allik sürüp gitti. Öyle ki, herkes hazırla ıp Hazreti Peyga er ile yola çıktılar. Be ise halâ yol uluk hazırlığı a aşlaya adı . Bu u la

era er ir gü so ra dahi olsa hazırla ır ve arkada peyga eri ordusu a kavuşuru , diyordu . Bir gü âdetim üzere sa ahleyi çarşıya çıktı . Akşa üstü yi e ir yol uluk hazırlığı yap aksızı evi e dö dü . Bu hal e de deva etti. Bu arada Hazreti Peygamberin ordusu uzun mesafeler alarak Medine de uzaklaş ış olduğu da o lara yetiş ek i kâ ı kal adı. Böyle e Te ük gazası da ahru oldu . Arada yi e gideyi de orduya katılayı diye düşü dü ise de, bir türlü gidemedim. Keşki git iş olsaydı . Bir de Medine de e i e çok üze şey, Medi e sokakları da dolaştığı za a ya ü afık diye söyle e ki selerle, kör, topal ve içarelerle karşılaş ış ol a dır. Bütü eli-kolu tutan Müslümanlar savaşa çık ış oldukları da u özürlü ki selerde aşkası sokaklarda dolaş ıyordu. Hazreti Peygamber ordusu ile Tebük e vardığı za a e i hatırladı. Te ük de istirahat hali deyke , kala alık ashap topluluğu içi de Hazreti Peyga er sordu: Kâ e yaptı? Beni Seleme kabilesinden Abdullah bin Enis dedi ki: Ya Resûlallah! Kâb ı ya iki kafta ı yahut da kibir

ve gururu onu Medine de alıkoy uş ol alıdır. “o ra Muaz i Ce el Hazretleri, A dullah a cevap olarak: — Kâ b gibi bir adam hakkı da e fe a söz söyledin, dedi ve Hazreti Peyga ere dö erek şöyle ko uştu: — Ya Resûlallah! Kâ hakkı da hayır ve iyilikte aşka ir şey il iyoruz. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er ir şey söyle e işler. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in Tebük den Medine ye dönmek üzere hareket et iş olduğu u öğre i e, düşü eye aşladı . Yarı Hazreti Peyga eri huzuru a asıl çıka ağı ve O u a a karşı ola öfkesi de asıl kurtula ağı ? Ne yapsa , ir yala uydurupta özür ü dilese , dosdoğru u ko uşsa , diye hesap ettim durdum. Hatta yakı ları da fikir sahibi kimselerin ve bilginlerin görüşleri e aşvurdu , e yap a gerektiği i o lara da ıştı . Nihayet Hazreti Peygamberin Medine ye yaklaştığı ha eri geli e, evvelce tasarla ış olduğu yala vs kuru tuları hepsi kafa da sili di. Böyle ir yala ı , e i Hazreti Peyga eri öfkesi de hiç ir za a kurtara aya ağı ı a ladı . O u içi işi doğrusu u olduğu gi i Hazreti Peyga ere a lat ayı uygu uldu ve u a karar verdi . Sonra Hazreti Peygamber Medine yi teşrif ettiler. Ötede beri Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem her seferlerinden Medine ye dö üşleri de ilk ö e Mes id e girerler ve orada iki rekât a az kılarlardı. Yi e u adetleri üzere Mes id e girdiler ve iki rekât a az kıldılar. Hoş geldin, demeye gelen i sa ları karşıla ak içi Mes idde oturdular. Böyle otururlarke , sırf tembellikte veya ir ifakta dolayı Te ük seferi e katıla aya lar takı takı gelerek Hazreti Peygamberden özürlerinin kabullerini istediler ve çeşitli azeretler göstererek yemin ettiler. Hazreti Peygamber o ları görü üş halleri e akarak özürleri i ka ul etti. O lar içi Allah ta ağfiret diledi. O ları iç halleri i Allah Teâlâ Hazretleri e ırak ıştı. Böyle uydur a özürlerle ve ifakla yal ız Medi e de kalanları sayısı sekse küsur kişi idi. Diğer ölgelerde ola ü afıkları sayısı çoktu. Herkes gelip gittikte so ra e de Hazreti Peyga eri huzuru a vardı ve selâ verdi . Hazreti Peyga er kıza bir kimsenin tebessümü ile bana: Ya ı a gel! buyurdu. Ben de hemen yürüdüm ve önünde oturdum. Hazreti Peygamber bana sordu: “e i u savaşta geri ıraka eydi? Bi ek hayva ı ı satı al a ış ıydın? Ben cevap verdim:

— Evet, ya Resûlallah! i ek hayva ı ı hazırla ıştı . “izde aşka dü ya ehli de iri i huzuru da otur uş olaydı , o u öfkesi de , azeretle çık ayı aşarırdı . Çü kü a a tartış ada ik a ka iliyeti veril iştir. Fakat vallahi, ugü kü gü de ke di de sizi razı et ek içi yala söyleye ek olsa , Allah ı gaza ı a uğraya ağı ı kesi olarak iliyoru . Beri size karşı doğru söyleyip gerçek hali i ildir iş olsa , sizi a a kıza ağı ızı da iliyoru ; fakat bu hususta Allah ı e i ağışla ası ı diliyoru . Vallahi, ya Resûlallah! Evimde kalmam için hiç bir özrüm yoktu. Vallahi, sizden geri kaldığı za a daki kadar güçlü ve varlıklı hiç ir za a ola a ıştı . Fakat her asılsa geri kaldı , savaşa katıla adı . Bu u üzeri e Hazreti Peygamber: Bu ada doğruyu söyledi. uyurdu ve a a şu e ri verdi: Şi di kalk ve Allah ı se i hakkı da vere eği hükme

kadar bekle.

Page 234: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ben de he e Hazreti Peyga eri huzuru da kalkarak evi e doğru yürüdü . “ele e Oğulları kabilesinden irtakı ada lar arka a takıldılar ve a a şöyle dediler:

— Vallahi, se i u da ö e ir gü ah işlediği i il iyoruz. Böyle olduğu halde diğer evleri de kalıp savaşa katıl aya lar gi i ir özür uydur ayı e ere edi . Hâlbuki Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in senin için Allah ta af dile esi, gü ahı ı ağışla ası a yeterdi. O lar u şekilde e i kı a aya deva ettiler. O ları u kı a aları da dolayı, tekrar Hazreti Peyga ere dö üp ke di i yalanlamaya bile niyetlendim. Sonra arkadaşları a şöyle dedim: — Bu e i aşı a gele hal, aşka ir ki se i aşı a geldi i? Be i gi i Te ük savaşı da geri kalıp özür eya etmeyen ve doğruyu söyleye ir ki se var ıdır? O lar: — Evet, tıpkı se i gi i doğruyu söyleye iki kişi vardır, Hazreti Peyga er sa a e uyurdu ise, ay e o lara da o u söyledi, dediler. “o ra e arkadaşları a sordu : — O iki zat kimlerdir? Dediler ki: — O larda iri Mürare i ‘e î diğeri de Hilâl i Ü eyye dir. Bu ları öğre i e e deki tereddüd ve kararsızlık hali kalktı. Ö eki doğruluk fikri üzeri de ulu ayı kesi likle kararlaştırdı . Çü kü isi leri i öğre diği u iki zat asha ı üyükleri de ve Bedir savaşı da ulu a salihlerde diler. Artık u lar e i içi uyul ası gereke kimseler ola ilir, de işti ve saki leş işti . Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Tebük seferi de geri kala larda yal ız üçü üzle ko uş ayı bütün Müslümanlara yasakladı. Bu u üzerine herkes bizden kaçı dı; ize karşı irde değişiverdiler. Hatta Medine

a a ya a ı gel eye aşladı. “a ki daha ö e ta ıdığı şehir değildi. İşte u duru da ta elli ge e gü kaldık. Be i o iki arkadaşı evleri de hiç dışarı çık ayarak üte adiye ağlayıp durdular. Be arkadaşları da daha ge ç ve dinç idim. Onun için Müslümanlar arası da a aza katılırdı , çarşılarda da dolaşırdı ; fakat hiç ki se e i le ko uş azdı. Na azda so ra aza Hazreti Peyga eri oturduğu yere gidip huzurları da selâ verirdi . He de e i selâ ı ı al ak içi Hazreti Peyga eri ü arek dudakları ı kı ıldatıp kı ıldat adığı ı ke di e sorardı . Baza da Mescid de Hazreti Peyga eri yakı ı da a aza dururdu . He de gizli e gözü ü u u ile Hazreti Peygambere

akardı . Be a aza aşlayı a, Hazreti Peyga er a a dikkatli e akardı. Fakat e Hazreti Peyga eri tarafı a dö düğü za a , ü arek yüzü ü e de çevirirdi, i sa ları efası da uğradığı sıkı tılı gü ler uzayı ca insanlar içinde e iyi dostu ola a a ı oğlu E û Katade i osta ı a duvarda aşarak girdi . E û Katade ye selâm verdi ; fakat vallahi, selâ ı ı al adı. Be o a şöyle dedi : — Ey Ebû Katade! Allah için söyle. Allah ı ve o u Peyga eri i sevdiği i iliyor usu ? E û Katade e i u soru a evet veya hayır hiç ir cevap vermedi. Sorumu tekrarladı yi e ir cevap ala adı . Üçü ü defa soru a: Allah ve ‘esulü daha iyi ilir, dedi. O a da e i iki gözü de yaşlar oşa aya aşladı. Ağlayarak yi e osta duvarı da dışarıya çıktı . Medi e çarşısı da yürürke Şa halkı da ve hıristiya di i de olup ekinini satmak için Medine ye gele ir kıpti fellah (çiftçi), Kâb bin Malik ki dir? diye i sa lara soruyor ve e i araştırıyordu. Ada lar da hıristiya a beni gösterdiler. Sonra o hıristiya ya ı a geldi. Gassa sulta ı Ce ele i Eyhe tarafı da gö derile ektu u a a verdi. Bir de aktı ki, ektupta şöyle deniliyor: i di i a ıp ke disi e ağla dığı ada ı ı ) sa a eziyet ve efa ettiği ha eri i aldı . Hâlbuki Allah seni böyle zillet ve

hakaret yeri de kal ak içi yarat adı. Dü ya sa a dar değildir. Böyle e zillet yeri de dur ak sa a yakış az. Mektu u sa a ulaşı a he e ize katıl. Biz se i teselli ederiz. Mektubu okuyunca kendi kendime dedim ki, bu da, geçirmekte olduğu i tiha ı bir parçası! Hemen o mektubu ateşe atıp yaktı . Sonra elli ge e i kırk ge esi geçtiği za a , Hazreti Peyga eri elçisi Hüzey e i “a it a a gelerek şu e ri te liğ etti: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, karı da ayrıl a ı sa a e rediyor. Ben de:

— )ev e i oşayayı ı? diye sordum. O da: — Hayır, oşa ayı ız; a ak uvakkat ir za a içi o a yaklaş ayı ız, dedi. Ba a gö derile u ha er ay e diğer iki arkadaşı a da gö derildi. “o ra zev e e dedi ki, hakkı da Allah ı hük ü geli eye kadar se aile i ya ı a git. O da gitti. Arkadaşları da Hilâl i Ü eyye i zev esi Havle i ti Ası , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gitti ve şöyle dedi: —Ya Resûlallah! Be i ko a Hilâl i Ü eyye ihtiyar ir ada dır. Yal ız aşı a ke di i idare ede ez. Be de aşka onun hizmetini yapacak kimsesi yoktur. Onun hizmetinde bulunmama izin verir isi iz? Hazreti Peyga er o kadı a

üsaade et iş; fakat ko ası a yaklaş a ası ı da e ret iş. Bu u üzeri e kadı de iş ki: — Ya Resûlallah! Be i ko a ı hiç ir hareketi kal a ış olduğu gi i, u iş o u aşı a geleli eri deva lı olarak ağla aktadır. Kâ b, söze devam ederek der ki; Ailemden biri bana, sen de peygambere gidip Hilâl bin Ümeyye i karış a izi verdiği gi i, karı ı , se i ya ı da kal ası içi izi istese ol az ı? dedi. Bu şekilde a a ısrarda ulu du ise de o a şu eva ı verdi :

Page 235: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Vallahi, öyle şey içi e Hazreti Peyga ere gidip o u rahatsız ede e . “o ra e , asıl o a üra aat edeyi ? Hilâl gi i ihtiyar değili , ge ç olduğu içi ke di hiz eti i göre iliri . “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i de a a e söyleye eği i ile e . İşte kırk gü de so ra o gü daha öyle geçirdik. Böyle e i sa larda ilgi izi kesilişi üzeri de ta elli gü geç iş oldu. Ellinci günün sa ahı da idi ki, evlerimden birinin da ı da sabah a azı ı kıl ış oturuyordu . Öyle ir sıkı tılı halde idim ki, Kur an-ı Keri de Ce a ı Hak uyurduğu gi i, yeryüzü bu a ge işliği e rağ e a a dar gel işti. Bir de a sızı “el dağı tepesi de yüksek sesle birinin: — Ey Kâ b, sana müjde! ağırdığı ı işitti . Hemen şükür secdesine kapa dı . Artık ferahlık za a ı ı geldiği i a ladı . Bizi üçü üzü tev eleri i ka ul edildiği sabah a azı da so ra Hazreti Peyga er herkese açıkla ıştı. Bu u üzeri e üjde iler her üçü üzü evleri e koştular. Be i tarafı a gele üjde i atı a i iş dört

ala geliyordu. Fakat “el dağı a çıka Eslem ka ilesi de çevik ir ada ı sesi a a daha ö e gel işti. Bu üjde i ya ı a vardığı da sırtı daki iki el ise i, üjdesi i karşılığı olarak çıkarıp o a giydirdi . Vallahi o gü o iki el isede

aşka el ise yoktu. He e iki giysi ridâ ve izar ödü ç aldı ve giydi . Öyle e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a vardı . Yolda grup grup i sa lar e i karşılayarak tevbenin kabulünü tebrik ediyor ve Allah Telâ Hazretleri tarafı da ağışla a kutlu olsu , diyorlardı. Nihayet Mes idi şerife girdi . Hazreti Peyga er mescit içerisi de etrafı da i sa lar olduğu halde oturuyorlardı. İçleri de e i göre Talhâ i A dullah he e ayağa kalktı ve koşarak e i ku aklayıp te rik etti. Vallahi, Talha dan aşka muhacirlerden hiçbir kimse beni tebrik etmeye kalk adı. Vallahi, Hazreti Talha ı a a ola sadakati i hiç ir za a u uta aya ağı . Sonra ben, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine selâm verdim. Hazreti Peygamberin mübarek yüzlerinde sevi ç parıltısı olduğu halde a a şöyle uyurdular: A a da doğalı eri rastladığı e utlu gü ü sa a üjdeleri . Ben sordum:

— Ya Resûlallah! Bu üjde se i tarafı da ı, yoksa Allah tarafı da ı? Ba a şu eva ı verdiler: Hayır, benim tarafı da değil, bu müjde Allah katı da ! Hazreti Peygamber sevinçli oldukları zaman mübarek

yüzleri deki ur ir kat daha çoğalır ve parlardı. Biz de ötede eri o u u hali i ilirdik. “o ra huzurları da oturdu ve şöyle dedi : — Ya Resûlallah! Mademki Allah Teâlâ Hazretleri e i ağışladı, u ağışla a ı karşılığı, Allah Teâlâ Hazretleri peygamberi için bütü alı da sadaka olarak sıyrıl a dır. Hazreti Peyga er a a: Malı ı ir kıs ı ı tut, u se i içi daha hayırlıdır uyurdu. Be de Hay er ga i etleri de a a düşe hisse i

alıkoyuyoru , dedi . Sonra Hazreti Peygamber e şu sözü verdi : — Ya Resûlallah! Allah Teâlâ e i doğruluk se e iyle kurtardı. Bu da öyle hayatım oyu a doğrulukta ayrıl aya ağı , söz veriyorum. Kâ b bin Malik diyor ki: — Vallahi, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e doğruluk sözü verdiği de iti are Allah Teâlâ, bana ihsan ettiği nimet kadar Müslümanlardan hiç bir kimseye ihsan et e iştir. Hem de Hazreti Peygamber e verdiği o doğruluk sözü de eri, u gü e kadar hiç ir şekilde ilerek yala söyle edi . Bu da so ra da Allah Teâlâ Hazretleri beni yala söyle ekte korur, diye ü idi ta dır. Allah Teâlâ Hazretleri şu ealdeki ayeti Keri e yi Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e indirdi: And olsun ki, Allah, peygambere ve o güçlük vaktinde (Tebük savaşı da çekilen sıkı tı ve mahrumiyet günlerinde) ona

uyan Muhacirlerle Ensar a lütuf ta ulu du. Öyle ki, içleri de ir kıs ı ı Kalpleri kay ağa yüz tut uş iken yine de o ları tevbelerini kabul buyurdu. Çünkü O, onlara karşı çok şefkatli, çok merhametlidir. (Tevbe: 117) Vallahi, Hazreti Peyga ere karşı yala söyleyip te helak olurum korkusu ile itizam (??? iltizam) ettiği sadakat sözü,

e i İsla a hidayet ettikten sonra Allah ı a a verdiği e üyük nimettir. Aksi halde diğer yala söyleye ler gi i e de helak ola aktı . Allah yalan ko uşa lar (mazeret uydura lar hakkı da, şi diye kadar hiç ki se hakkı da indir ediği e ağır ayeti i i dir iş ve şöyle uyur uştur: Ke dileri de razı olası ız diye ü afıklar size ye i ede ekler. Fakat siz o lardan razı olsa ız da, Allah, asla o fasıklarda razı ol az. (Tevbe: 96) Diğer ü afıklar Hazreti Peyga eri huzuru a giderek özürleri i ye i le ifade ettiler. Hazreti Peyga er de o ları mazeretlerini kabul etti ve onlar için Allah ta ağfiret diledi. Biz ise o lar gi i azeret uydur akta ve Peyga er in bizim için ağfiret dile esi de geri kaldık. Biz üç kişi idik. Hazreti Peygamber bizi, Allah dan bir emir ve hüküm gelinceye kadar bekletti. İşte u da dolayıdır ki, Allah Teâlâ Hazretleri:

Duru ları geri ırakıla üç kişiyi Kâ i Malik, Hilâl i Ü ayye ve Mûrâre i ‘e î i Allah ağışladı. Çü kü o derece bunal ışlardı ki, yeryüzü ütü ge işliği e rağ e o lara dar gel iş, vi da ları da ke dileri i sık ıştı ve Allah ta kurtuluşu a ak Allah a sığı akta olduğu u a la ışlardı. Bu da so ra Allah o ları tev ekâr ol aya

uvaffak kılıp tev eleri i ka ul uyurdu. Şüphesiz ki Allah tev eleri çok çok ka ul ede dir, çok merhametlidir. (Tevbe: 118) Bu ayette geçen Geri ırakıla üç kişi sözü Te ük savaşı da geri kala lar a ası da ol ayıp duru ları hakkı da hükü veril esi ertele iş ola lar a ası dadır ki, u dan üçümüz kastedilmektedir.

Page 236: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1109- Ebu Bekre (R.A.) der ki: Hazreti Ali ile Hazreti Aişe (R.A.) arası da ereya ede eşhur Ce el vakası da e Hazreti Aişe taraftarı olarak savaş ak kararı da idi . Fakat daha önce Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem de işittiği ir hadîsten Allah Teâlâ beni faydala dırdı. Peyga eri u hadîs-i şudur: Bir kavi ki, idaresi i kadı a ırak ıştır, o toplu asla iflah et ez. Bu hadîs-i şerifi Hazreti Peyga er şu hadise

üzeri e uyur uştu: İran imparatoru ölünce erkek ço uğu ol adığı da o u kızı ı tahta çıkardılar. İşte u ha er Hazreti Peyga ere ulaşı a, yukarıdaki hadîs-i şerif varit ol uştur. Be de u hadîs-i şerife daya arak Hazreti Aişe taraftarı olarak CEMEL vak ası da ulu adı .

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -758

PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ’İN HA“TALIĞI VE VEFATI 1110- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ölü hastalığı da, kızı Fatı a yı ‘adıyallahu A ha ya ı a çağırarak kulağı a gizli e ir şey söyledi. Hazreti Fatı a ağla aya aşladı. “o ra iki i defa yi e gizli e kulağı a ir şey söyledi. Bu defa Hazreti Fatı a gülümsedi. Sonra biz Hazreti Fatı a ya u iki hali se e i i sorduk. Bize şöyle a lattı: — Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, birinci defası da bu hastalık yüzünden dünyadan ahirete göçeceklerini bana söylediler. O u içi ağladı . İki i defası da ise vefatları da so ra aile ferdleri içinden en önce kendilerine kavuşa ak ola ki se i e olduğu u ildirdiler. O u içi sevi di ve güldü . Hazreti Aişe yi e a latır: Be , ‘esûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de çok defa şöyle uyurduğu u işitirdi : Hiç ir peyga er, dü yada kal ası ve ahirete göç esi arası da uhayyer ırakıl adıkça (bunlardan birini seçme ser estliği kendisine ta ı adıkça vefat etmez. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in, ölü hali de ü arek sesi kısılı a şu ealdeki ayeti keri eyi okuduğu u işitti : Allah a ve Peyga ere, itaat ede ler, işte u lar, Allah ı ke dileri e i et verdiği peyga erlerle, sıddîklarla,

şehidlerle ve iyi ki selerle era erdirler. Bu larsa e güzel arkadaşlardır! (Nisa: 69) Bu u üzeri e diğer peyga erler gi i, Allah tarafı da dü yada kal asıyla ahirete göç esi arası da Hazreti Peyga eri de ser est uhayyer ırakıldığı ı a ladı . 1111- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri sağlık hallerinde iken: Hiç bir peygamber cennetteki yerini görmedikçe ve sonra da dünya ile ahiret arası da uhayyer kılı adıkça vefat et e iştir. buyurdular. Hazreti Peyga er hastala ıp ölü hali de ü arek aşı dizi üzeri de ike , ir ara ke di de geçtiler. “o ra ke dileri e geldikleri vakit, ü arek gözleri i evi tava ı a doğru çevirdi ve: Allah ı ! Be i, yü e yoldaşa kavuştur. uyurdu. Ya i, ir a ö e sa a kavuşayı , yahut ukaddes yüksek aka a

erişeyi . Hazreti Peygamber böyle dua edince, ben kendi ke di e dedi ki artık ‘esûlullah izi seçip dü yada kal ası ı dilemez. Hayatları da buyurdukları, Allah tarafı da dü ya ile ahiret arası da uhayyer kılı ak hadîs-i şerifi i gereği ahireti ihtiyar ettikleri i a ladı . Mütercim: Hazreti Peyga ere ölü hali de Ci ril gelip o u uhayyer kıldığı diğer hadîslerde geçmektedir. 1112- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in mübarek vücutları a ir hastalık geldiği za a , uavvizetey Nas ve Felak) sûreleri i oku ak ve par akları ı uçları a üfleyerek ağrıya yerleri e sür ek adetleri idi. Bu defa ölü lerine sebeb ola hastalıkta ike , e de Muavvizetey sûreleri i okuyarak Hazreti Peygamberin ellerine üfürür ve ellerini ağrıya yerlerine sürerdim. Bu son hastalığı da kulağı ı mübarek ağızları ı ya ı a yaklaştırdı ve di ledi . Şöyle dua ediyorlardı: Allah ı ! Be i ağışla, e i esirge ve e i yü e yoldaşa kavuştur.

1113- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Allah Teâlâ Hazretlerinin bana özel olarak ihsan uyurduğu en büyük nimetlerinden biri de, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerini e i evi de ve ö et gü ü de, ü arek aşları göğsü e dayalı ulu duğu halde vefat et eleri ve e i ağız suyu ile Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i ağız suyu u ir iri e karış ış ol asıdır. Şöyle ki: Hazreti Peygamberin hastalığı da onun daya ağı idim; O, bana yasla ıyordu. O anda ya ı a kardeşi Abdurrahman i i E i Bekir geldi. Eli de ir isvak ağaçta diş fırçası olduğu halde içeri gir işti. Hazreti Peyga eri , kardeşi i

elindeki o misvâk a dikkatle aktığı ı gördü . Peyga ber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in o misvâk ı istediği i a ladı . Hemen sordum:

Page 237: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Resûlallah, isvak ister isi iz? Hazreti Peyga er, evet, a ası da ü arek aşı ile işaret etti. Be de he e kardeşi de isvâk ı alarak Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e verdi . Hazreti Peyga eri hastalığı şiddetli olduğu da isvak o a sert geldi. Be , ya Resûlallah! mivsâk ı size iraz yu uşatayı , dedi . Yine aşları ile işaret ederek yu uşat a ı istediler. O isvak ı ü arek eli de aldı ve ağzı da çiğ eyerek tükürüğü ile yu uşattı . Sonra Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem e verdim. O da isvakı dişleri e sürdü. Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem i ö ü de deride ve içi de su ulu a ir kap vardı. Mü arek elleri i o suya sokarak ıslatır, ü arek yüzü e sürer ve şöyle uyururdu: -Allah ta aşka i adet edile ek hiç ir ilâh yoktur; ölümün de gerçekte sekeratı şiddeti vardır. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, elleri i göğe doğru kaldırıp ruhları ı tesli edi eye kadar: Yü e yoldaşı ya ı da... demeye başladılar. “o ra ü arek, eli yavaş yavaş düştü. Artık dü yada göç üşlerdi.

1114- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e hastalığı da aygı lığa e zer ir hal gel işti. Biz de hastalığı a ir ilaç hazırladık. Ke dileri u ilâ ı iste edikleri i, işaretle ize ildirdilerse de, iz, her hasta ilâç ka ul et ez düşü esiyle yi e o ilâ ı ağızları a da lattık. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ke di e geli e şöyle uyurdu: Ağzı a ilâç damlatmaktan sizi menetmedim mi! Bu evde (amcam) Abbas ta aşka herkesi ağzı a eza olarak ay ı

ilâçta da latıla ak ve e de göre eği . A as ise sizi ağzı a ilâç da lat a ızı gör edi o es ada ara ızda değildi . Mütercim: Şa ı yü e ir peyga er öyle ilaçla ayı yasakla ışke , u u di le eye leri ahirette ir ezaları ol ası gerektiği de dü yada kısas olarak o ları ay ı ilâ ı kulla ak suretiyle ezala dırılarak ahiret ezası da kurtarıldıkları a laşıl aktadır. Bizzat tedavi ile uğraşa lar ve görüpte rıza göstere ler ay ı ezaya hâk kaza ış oldular. Fakat Hazreti A as tedavi sırası da ulu adığı içi o üstes a kılın ıştır. 1115- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i irtihalleri e se e ola so hastalıkları ağırlaşı ca, mübarek, vücutları a ir ağırlık astığı ı göre kızı Hazreti Fatı a (‘adıyallahu Anha): — Yetişi , a a a ağırlık astı! diye feryad etti. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem kızı a şöyle uyurdu: Kızı ,

ugü de so ra artık a a ı ir sıkı tısı kal aya aktır. Mütercim: Hazreti Peyga eri alt ış üç yaşı da irtihal ettikleri i Hazreti Aişe a latır. Her e kadar “ahih-i Müslim de alt ış eş yaşı da irtihal ettiği rivayet ediliyorsa da, doğrusu Hazreti Aişe nin Buharî deki rivayetidir. Bu alt ış üç yılı elli üç senesi, Mekke de ve geri kalan on senesi de Medine de geç iştir. Ta kırk yaşı da Mekke de ü üvvet geldikte so ra, peyga erliği ilk o üç yılı ı da orada geçir işlerdir. A ak u o üç yılı üç se esi fetret devri vahyi kesildiği za a ol uştur. Bu iti arla arka arkaya Kur a ı kerimin nüzulü on sene Mekke de ve on sene de Medine de peyderpey vuku ularak yir i se ede ta a la ış oldu. 5 Ömer Ziyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -763

KURAN TEF“İRİ BAH“Î FATİHA “URE“İ

1116- Ebû Saîd El-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Be , es idi şerifte a az kılarke Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e i huzurları a çağırdı. Na azda sonra huzurları a varı : — Ya Resûlallah! Namazda idim; onun için geciktim, dedim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: - Allah Teâlâ; Allah ve Peyga eri e, sizi çağırdığı za a derhal i a et edi , uyur adı ı? (Enfal: 24) Böylece beni azarla a yollu ikaz ettikte so ra şöyle uyurdular: Bu es idde dışarıya çık ada sa a ir sûre öğrete eği ki, o sûre, Kur an ı e üyük sûresidir. Sonra Hazreti

Peygamber elimden tutup beraberce mescidden çıkarke e dedi ki, ya ‘esûlallah, siz Kur an ı en büyük sûresini a a öğrete ek değil iydi iz? Bu u üzeri e uyurdular ki: O sûre, El-hamdü lillâhi Rabbil ale î Fatiha süresidir. Bu sûre tekrarla a yedi ayet ve Allah tarafı da a a verile

büyük Kur a dır. Mütercim: Fatiha sûresi yedi ayettir. Ancak imam Azam Hazretlerine göre, Bes ele sûrede ir ayet değildir. “ıratallezi e e amte aleyhim tam ayettir ve bununla yedi ayet ta a la aktadır. İ a Şafii Hazretlerine göre ise, Besmele, Fatiha sûresinden bir ayettir ve “ıratellezi e e amte aleyhim ta ayet değildir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

Page 238: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

BAKARA SURE“İ 1117- Abdullah bin Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e gü ahları e üyüğü ha gisidir? diye sordu . Ba a şu eva ı verdiler: Allah se i yarattığı halde se i o a eş ve ortak koş a dır. Sonra en büyük günah hangisidir? sordum. Buyurdular ki: “e i le ek eği i paylaşa ağı korkusu ile ke di ço uğu u öldür e dir. Ben yine sordum: Sonra en büyük günah

ha gisidir? Ba a şu eva ı verdiler: Ko şu u helali ile zi a et e dir.

1118- Said bin Zeyd (‘adıyallahu Anh) Hazretleri de rivayet edil iştir: Kızıla çala ak a tar, kudret helvası türü de dir ve o u suyu göze şifadır.

1119- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: İsrail Oğulları a, Kudüs kapısı da aşları ızı eğerek ve gü ahları ızı ağışla ası içi dua ederek giri iz, buyrulduğu halde, o lar kıçları ı üstü de sürü erek girdiler ve e ri değiştirip, gü ahlarda tev e, diye ekleri yerde, arpada ha e, dediler e ri alaya aldılar . Mütercim: İsrail Oğulları ı , Allah ı e ri i alaya al aları da dolayı o lara tau ve a hastalığı gelerek ir saat içi de yir idört

i kişi i öldüğü rivayet edil iştir: 1120- İ i A as dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah Teâlâ uyur uştur: İ sa oğlu hakkı ol adığı halde e i yala ladı ve hakkı ol adığı halde a a sövdü. Be i yala la ası şu: “a ıyor ki, çürüyüp toprak olduktan sonra kendisini eski durumuna çeviremem. Bana sövmesine geli e, e i ço uklu olduğu u iddia et esidir. Hâlbuki ben, zevce yahut çocuk edinmekten beriyim. 1121- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Siz ehli kita ı e doğrulayı ız, e de yala layı ız; a ak iz Allah a ve bize indirilene iman ettik, deyiniz.

1122- Ebû Saîd den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Kıya et gü ü de Nûh Aleyhisselâ Allah ı huzuru a davet edili e:

— Emri e hazırı , e ret, ey Rabbim! diyecektir. Allah Teâlâ ona buyuracak: — Be i e ir ve hükü leri i kav i e te liğ etti i? O da: — Evet te liğ etti ! diye ek. Sonra onun ümmetine sorulacak: — Size bu peygamberiniz (Allah ı hükü leri i te liğ etti i? O lar da: — Bize ihtar ı bir peygamber gelmedi, diyecekler. Sonra (Allah Teâlâ Nûh Aleyhisselâm a) diyecek ki: — “e i lehi e te liğde ulu duğu a dair ki şahitlik ede ek? Nuh Aleyhisselâ da: — Muha ed Aleyhisselâ ve o u ü eti e i İçi şahitlik ederler, diye ektir. Bunun üzerine ümmetim, Hazreti Nuh un, kendi ümmetine Allah ı hükü leri i te liğ ettiği e şahidlik edecekler ve peyga eri iz de sizi şehadeti iz doğru olduğu a şahitlik ede ektir. İşte u, Allah Teâlâ Hazretlerinin Kur a ı Kerimde: Ey müminler! Böyle e sizi seçki ve şerefli ir ümmet kıldık ki, ütü illetler hakkı da adalet ör eği ve hak şahidleri

olası ız. Peyga er de sizi üzeri ize şahid olsu (Bakara: 143) meali deki uyurduğu ayeti a la ıdır. Vasat, adalet demektir) 1123- Enes (R.A.) der ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selle şöyle dua ederdi: Allah ı , ey Rabbimiz! Bize hem dünyada iyilik (ibadet ve itaat) ver, hem de ahirette iyilik (sevab ve rahmet) ver ve bizi

azabdan koru. 1124- Ebû Hureyre den ‘.A. rivayet edil iştir: Yoksul kendisini veya iki hur a ı yahut bir veya iki lok a ı geri çevirdiği dile i değildir. Yoksul, o ki sedir ki,

dile ekte kaçı ır. İsterse iz Allah Teâlâ Hazretlerinin, onlar halktan ısrar edip dilenmezler , âyeti kerimesini okuyunuz. (Bakara: 273)7

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -767

ALİ İMRAN “ÛRE“İ 1125- Hazreti Aişe ‘.A der ki:

Page 239: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri şu ealde ki ayeti keri eyi okudu: Sana Kur a ı indiren O dur. Kur an ı uhke açık ve kesi âyetleri vardır ki, bunlar (kutsal) kita ı esasıdır.

Birtakı üteşa ih değişik a la lara gele ile aşka âyetler de vardır ki, kalpleri de eğrilik ulu a lar, fit e çıkar ak ve ke dileri e göre yoru la ak içi o u üteşa ih ayetlerine uyarlar. Hâlbuki o üteşa ihin te vilini ancak Allah ilir. İl i i elikleri e vakıf ola lar: Biz o a kutsal kita a i a dık, hepsi uhke i ve üteşa ihi ‘a i iz katı da dır, derler. Aklıseli sahipleri a ak u a akıl erdirir. Ali İ ra : “o ra a a Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Kur an ı üteşa ih ayetlerinin ardı a düşe leri görürsen bil ki, onlar, Allah ı adla dırdığı (Kalpleri eğri kimselerdir. O larda sakı ı ız. Mütercim: Müteşa ih gerçek a ası a laşıla aya ayetlerdir. Bu lar da iki kısı dır. Biri, he lâfız, he de a ası üteşa ih ola lardır. Bu lar, sûre aşları da gele Elif, La , Mî ve Ta, Ha gi i harfledir. Bu lara ukatta a harfler denir. Bu ları Ara dili de e lâfız la ve e de a aları ili iyor. Bu ları gerçek a ası ı yal ız Allah bilir. İki i kısı üteşa ih de, yal ız a aları ili eye ve kapalı ola ayetlerdir. Allah ı eli, sizi elleri izi üstündedir. , ‘ah a ola Allah Arş üzeri e oturdu. ayetleri ile, ‘a i iz dü ya göğü e i er. mealindeki hadîs-i şerifler gibi. Bu ayetlerde geçen Allah ı eli, oturdu kelimeleriyle hadîste geçen iner keli esi i a aları ili e şeylerdir. Fakat u ları Allah a isnad etmek, Allah ı şa ı a uygu düş eye eği de u ları gerçek a aları ı Allah a

ırak ak selef âlimleri görüşüdür. Ancak daha so ra gele ve üteahhiri dîye adla dırıla müçtehitlere göre, bu gibi ayetler ve hadîs-i şerifler, Allah ı şa ı a yaraşır şekilde tevil edilirler. Allah ı eli de ek, Allah ı kudreti de ektir. İstilâ, ihata a ası adır. Allah ı i esi de ek, rah eti i ol a gel esi de ektir, şekli de uygu a alar verirler. İşte öyle üteşa ih ayetleri hakikati de ahsede ler ve tartışa lar, kalpleri de eğrilik ulu a lar olduğu u Allah Teâlâ Kura ı keri de uyuruyor. Bu ayeti eali eti de veril iştir. 1126- İbni A as da (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Eğer i sa ları dava edip istedikleri her şey ke dileri e yal ız iddiaları üzeri e veril iş olsaydı, irtakı ki seleri

ka ları ve alları haksız yere giderdi. Ye i a ak davalıya teklif edilir ve dava ı ise delil ika e et ekle yükümlüdür). 1127- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Hazreti İ rahi Aleyhisselâ ateşe atılırke Allah bize kâfidir ve o ne güzel vekildir! dedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di ize de azı ki seler gelerek: Müşrikler sizi le savaş ak içi hazırla ış ve ir araya gel işlerdir. Bu larla E u “üfya ve arkadaşları ile savaşa ile ek gü ü üz yoktur. Ted irli olu uz diye korku verdikleri za a , o ları u sözleri a ak ü i leri i a ve cesaretlerini artırdı ve şöyle dediler: Allah bize kâfidir ve O ne güzel vekildir.

1128- Üsame bin Zeyd (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Bedir savaşı da ö e Medi e de hastalanan Sa d bin Ubade yi ziyaret içi çık ıştı. “a d, Haris i Hazre oğulları ya ı da hasta yatıyordu. Hazreti Peyga er ir erke e i işti. Merke i sırtı da, Fedek eldesi de doku a saçaklı ve kalı ir kili vardı. Hazreti peyga eri terkisi de de küçük Üsame bulunuyordu. Yolda giderlerken, henüz İslâmı ka ul et e iş ola A dullah i “elül ü e iyeti e uğradılar. Bu topla tıda, Müslümanlardan, putperest üşriklerde ve Yahudilerden karışık kimseler vardı. Ashaptan Abdullah bin Revaha da u topla tıda ulu uyordu. Hazreti Peyga er geçerke erke i kaldırdığı tozlar oradakileri üzerleri i kapladı. A dullah i U eyy i “elül, el isesi i eteği ile yüzü ü ve ur u u kapadı. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e; — Üstümüzü, aşı ızı toz etmeyiniz, dedi. Hazreti Peygamber o meclise selâm verdi ve durdu. “o ra hayva ı da inerek orada bulunanları di e davet etti ve o lara öğüt verdi, Kur andan ayet okudu. Abdullah bin Ubeyy bin Selül dedi ki: — “e i söyledikleri gerçek ve hak ise, u da daha güzel şey ola az. Fakat izi e lisi ize gelipte bizi böyle rahatsız et eyi iz. “iz evi ize dö ü üz de, size gele olursa o a öğüt veri iz. Bu u üzeri e asha ı ileri gele leri de şair A dullah i ‘evaha: — Ya Resûlallah! Abdullah bin Ubeyy bin Selül ü sözü e ak a; her za a e lisi ize şeref ver ve bize Kur an okuyarak öğütlerde ulu , dedi. Bu u üzeri e Müslümanlarla diğer üşrikler arası da ü akaşa ve çekiş e aşladı. Birbirleriyle dövüşe ek hale geldiler. Hazreti Peyga er yu uşak ve tatlı sözleri ile o ları yatıştırdı. Bundan sonra Hazreti Peyga er yi e hayva ı a binerek yola koyuldu ve Sa d bin Ubade i ulu duğu eve girdi. “a d Hazretleri e şöyle uyurdu: Ey Sa d! Ebû Hubab ı A dullah i U eyy i “elül ü dedikleri i keşke kulağı la işitseydi . Ada şöyle şöyle

söyledi. Sa d i U ade şu eva ı verdi:

Page 240: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Resûlallah, o u ağışlayı ız. Çü kü “ize Kur a ı indiren Allah a yemin ederim ki, Allah Teâlâ Hazretleri e şerefli ola peyga erlik rüt esi i ve ta ı ı size ihsa uyurdu. Hâlbuki u elde halkı Medi e liler) tüm olarak Abdullah bin Übeyy bin Selül ü ke dileri e aşka seç ek ve o a, özel şekilde sarıl ış salta at ta ı ı giydir ek üzere idiler. Sonra sizin Medine ye teşrifi izle o u u salta atı yıkılı a so dere e kederle di. İşte A dullah ı size karşı o çirki hareketi

u da ileri gel ektedir. Bu akı da A dullah i U eyy i “elül ü kusuru a ak ayı ız. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem de o u ağışladı. )ate Hazreti Peyga er ötede eri ke dileri e karşı yapıla kusur ve kabahatleri kimden gelirse gelsin affederlerdi. Kâfirleri yap ış oldukları eziyetlere katla arak sa rederlerdi. Kâfirlerle savaş aya dair Allah ı e ri geli eye kadar hep öyle deva etti. Bedir savaşı da Kureyş üşrikleri i ileri gele leri i ir kıs ı öldürülü e, adı geçe A dullah bi U eyy i “elül ile üşrik arkadaşları da i aret kala alık ir topluluk, u Bedir savaşı açık ir üstü lüktür, diyerek hemen İslâ ı ka ul ettikleri e dair Hazreti Peyga ere söz verdiler. Mütercim: Bu ları İslâ ı ka ul edişi görü üş haldedir; çü kü A dullah i U eyy i “elül, ü afıkları aşı idi. O hal üzere de öl üştü. Mü afıklarda hiç ki se üzeri e a az kıl a ve ka ri üzeri de dur a, mealindeki ayeti kerime bunun hakkı da azil ol uştur. 1129- Ebû Saîd El-Hudri (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri e irtakı i sa lar gelip: — Ya Resûlallah! Kıya ette iz Rabbimizi görecek iyiz? diye sordular. Hazreti Peyga er o lara şu eva ı verdi: Evet, göre eksi iz ! Bulutsuz, gayet errak ir havada ve ta öğle za a ı da gü eşi gör ekte hiç sıkı tı çeker

misiniz? Asha ı kira : — Ya Resûlallah, hiç bir zorluk çekmeyiz, dediler. Hazreti Peygamber tekrar: Bulutsuz ve berrak bir geceni aydı lığı da dolu ayı gör ekte hiç zahmet çeker misiniz? buyurdu. Ashap yine:

— Ya Resûlallah, çekmeyiz! dediler. Bunun üzeri e Hazreti Peyga er o lara şöyle buyurdu: İşte öyle gü eş ve ayı sıkı tısız ve kuşkusuz gördüğü üz gi i, Allah Teâlâ Hazretlerini de kıya ette öyle e

göreceksiniz. Kıya et gü ü olu a, ir ü adî çağır a ı şöyle çağıra aktır: Her ü et, dü yada ki e i adet et işse o u peşi de gitsin. Bunun üzerine Allah ta aşka (put ve sair) şeylere İ adet edenlerin hepsi ehe e e düşe ektir. Ancak iyi olsun veya günahkâr olsun, Allah a kulluk edenlerle kitap ehlinin ir kıs ı kala aktır. “o ra Yahudi ler çağrılır ve o lara şöyle de ilir! — Siz (dünyada) kime ibadet ediyordunuz? Onlar derler ki: — Biz, Allah ı oğlu Uzeyr e ibadet ediyorduk. Onlara: — “iz yala söylüyorsu uz. Allah ço uk ve zev e edi e iştir. “iz şi di ne istiyorsunuz? denilir. Onlar derler ki: — Ey Rabbimiz! çok susadık. İç ek içi su isteriz. O lara, aslı da ehe e alevi olup uzakta serap gi i görü e cehennemi göstererek, işte oraya var alısı ız, denilir. Onlar topla ıp oraya giderek cehenneme düşerler. — “o ra Hıristiya lar çağrılır ve o lara sorulur: — (Dünyada) kime ibadet ediyordunuz? Onlar derler ki: — Biz, Allah ı oğlu Mesih e İsa ya) ibadet ediyorduk. Bu cevabları a karşılık o lara: — Siz yalan söylüyorsunuz. Allah zevce ve çocuk edinme iştir. Şi di e istiyorsu uz? de ilir. O lar ö eki Yahudiler gi i söyleyip so u da ehe e e düşerler. Böyle e ahşerde yal ız Allah a ibadet eden iyi ve günahkâr

ü i ler kalı a, ale leri Rabbi onlara, evvelce tasarladıkları surete yakı ir surette gelir. Bu lara şöyle de ilir: — “iz e ekliyorsu uz? Her ü et i adet et iş olduğu şeye uyarak gitti. O lar şu eva ı vere eklerdir: — Biz dü yada ke dileri e e çok uhtaç olduğu uz za a da ile o larda ayrıl ış ve o larla arkadaşlık et e iştik. Biz, ibadet et iş olduğu uz ‘a i izi ekliyoruz. Allah Teâlâ uyurur: — işte e sizi ‘a i izi . O lar: — Biz dü yada ke dileri e e çok uhtaç olduğu uz za a da ile o larda ayrıl ış ve o larla arkadaşlık et e iştik. Biz, i adet et iş olduğu uz ‘a i izi ekliyoruz. Allah Teâlâ buyurur: — işte e sizi ‘a i izi . O lar: — Biz Allah a hiç ir şeyi ortak koş ayız, derler ve u, iki veya üç kez tekrarla ır. 8

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -773

Nİ“A “URE“İ 1130- Abdullah bin Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: Benim için biraz Kur an oku. buyurdu. Ben dedim ki: — Ya Resûlallah! Kur a size azil ol uşke e i size

okuya ağı ? — Ba a şu eva ı verdiler: Kur a ı aşkası da dinlemeyi seviyorum. Ben de ona Nisa süresini okudum. Nihayet: Her ümmetten

peyga erleri i irer şahid getirdiği iz ve se i de o ları üzeri e şahid yaptığı ız za a , akalı kâfirleri hali e

Page 241: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

olacak!.. mealindeki (Nisa sûresi 41.) ayete geldiği za a , Hazreti Peygamber bana: Dur! dedi. Bir de aktı ki, ü arek gözleri de yaş oşa akta idi.

Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri i ağla ası, Allah a ibadette kusur işleye lere üzül elerindendi. Yahut u ayeti ihtiva ettiği a a ı şiddet ve azametindendir. Yahut u şekilde ağla aları, ke di, ü eti i diğer ümmetlere adalet üzere şahid ola akları sevi i de dir. Şerkavî şerhi de öyle açıkla aktadır. Ba a kalırsa, Hazreti Peyga eri ağla ası, Kur a di le e i verdiği a evî hazda ve duygula alarda ileri gel iştir. 1131— E û Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Kim benim Yunus bin Metta da daha hayırlı olduğu u iddia ederse uhakkak yala söyle iştir.

Mütercim: Hût sahibi (Yunus Aleyhisselâm) gibi olma. mealindeki ayetin zahirine bakarak Hazreti Yunus da daha hayırlı

olduğu u sa a ki se, yala ıdır; çü kü hiç kimse peyga er dere esi e ulaşa az. Yahut Hazreti Peygamber burada tevazu göstererek ümmetinden hiç kimsenin peygamberler arası da üstü lük iddiası a kalkışıpta Hazreti Yu us u oksa ve aşağı dere ede gör e esi i iste iştir. Peyga erler arası da fark gözetilmemelidir. Her ne kadar ayeti kerimede, Biz, peyga erleri ir kıs ı ı diğerleri de üstü kıldık. buyruluyorsa da, burada iman cihetinde fark gözet e eğe delâlet ede : Allah ı peyga erleri de hiç iri i diğeri de ayırd et eyiz, mealindeki mana kastedilerek ir tevazu elirtisi ol uştur. Yoksa Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem bütün peyga erleri e faziletlisidir. Niteki şöyle uyur uşlardır: Ben insan oğulları ı efe disiyim: Bundan övünme yoktur.

Sonuç olarak denir ki, hiç kimse, Yûnus Aleyhisselâm ı kıy eti i oksa gör esi . A ak peyga erler arası da fazilet akı ı da fark vardır. Fakat tü ü ü hak peyga er olduğu a iman etmekte hiçbir fark yoktur. Metta, Hazreti Yûnus Aleyhisselâm ı , a ası ı adıdır. A esi i is i olduğu u söyleye ler de vardır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -775

MAİDE “ÛRE“İ 1132- Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Medi e dışı da ir ka ile, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelerek bir müddet Medine de oturdular. Sonra Medine i suyu da ve havası ı ağırlığı da şikâyet ederek şöyle dediler: — Ya Resûlallah! Biz u elde i havası ı ağır ulduk, urada hasta olduk . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem o lara şu eva ı verdi: işte şu develeri iz, Medi e dışı a havası güzel ir yere Mer aya çıkıyorlar. “iz de o larla çıkı ve u develeri

sütlerinden ve hastalığı tedavisi içi evillerinden içiniz. Bu tavsiye üzeri e o ka ile Medi e dışı a çıktılar ve develerde de faydala arak sıhhat uldular. Fakat ir üddet so ra kavuştukları i ete a körlük ederek hak di de dö düler ve peyga eri ço a ı ı öldürüp bütün develeri yağ a ettiler. Allah a ve Peyga eri e karşı çıkarak tehditler savur aya aşladılar. Mütercim: Bu irtidat ede ka ile, eski e leketleri e kaç ak üzere ike , Hazreti Peyga er o üzü ü olayı öğre di. He e onları takip edilerek yakala aları içi Hazreti Peyga er ir irlik gö derdi. Gide irlik o ları yakalayarak Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a getirdi. “o ra fesad ve kötülük peşi e koşa u ki seler hakkı da şu ealdeki ayeti keri e azil oldu: Allah a ve onun peyga eri e savaş aça lar ve yeryüzü de fesad peşi de koşa ları ezası a ak öldürül ek veya

çar ıha geril ek veya el ve ayakları çaprazla ası a kesil ek veya sürgün edilmektir. Bu ayeti keri e uyarı a ezaları ı çektiler. Eti ye e deve ve diğer hayva ları sidikleri ve tersleri, İ a Aza Hazretleri i ezhe i e göre hafif e aset hükmündedir. Bu ları zaruret halinde sıt a ve diğer hastalıklar için kulla ıl ası caiz ise de, kesinlikle içilmeleri haram ola şeyleri kulla ak aiz değildir. Fakat içil eksizi dışta kulla ıla ilirler. 1133- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir defa öyle hüzü veri i ve doku aklı ir hut e okudu ki: öylesini bir daha ke dileri de işit edi . O hut ede şöyle uyur uştu: Ey asha ı ! Eğer e i ildiği i siz il iş olsaydı ız, az güler ve çok ağlardı ız.

(Allah Teâlâ ı azametinden, kıya et ahvalinden, cinayet işleye leri aza ı da ve u ları korkunç hallerinden benim bildiklerimi siz de benim kadar bileydiniz, bu halleri düşü erek çok ağlardı ız ve hiç gülmezdiniz.) Bu hutbenin tesirinden bütün ashap hü gür hü gür ağlayarak elleri ve e dilleriyle yüzleri i kapadılar. O sırada ashaptan bir zat (Abdullah bin Huzafe ayağa kalkarak:

Page 242: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Resûlallah! Benim babam kimdir? dedi Hazreti Peygamber oha: Fala adır Hüzâfe dir)! buyurdu. Böyle yersiz azı soruları Hazreti Peyga ere sorul ası üzeri e Allah tarafı da şu ealdeki ayeti keri e azil oldu: Ey iman edenler! Size açıkla dığı zaman hoşu uza gitmeyecek şeyleri peygambere sor ayı , Kur an indirilirken u ları sorarsa ız, size açıkla ır ve hoşla azsı ız . Allah şi diye kadarki soruları ızı ağışladı. Allah Gafûr dur,

Halîm dir. (Maide: 101) Mütercim: Huzafe nin üç oğlu vardı. Abdullah, Kays ve Harice. Bunlara neseb akı ı da dil uzatılırdı. Hazreti Peygamber gerek bu hutbelerinde ö e ve u hut e arası da sorula yersiz sorularda rahatsız ol uşlardı. Hatta irisi de kalkıp, e i devem kayboldu, nerededir? diye sordu. Bu hareketlerden celâllenen Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Kim ne isterse bana sorsun; hemen burada ona cevap vere eği . Bunun üzerine kendi nesebinde şüphesi olan Abdullah şüphesini gidermek için yukarda geçen soruyu sordu ve şüphesi gideril iş olduğu da sevi di. Fakat sonradan annesi, böyle yersiz soruyu duyunca son derece üzüldü ve kederlendi. Kıya ete kadar beni, Hazreti Peygamberin ümmeti içinde töhmet altı da ıraka ak söz söyledi , diye oğlu a fe a halde gü e di. Hazreti Peygamberin bu yersiz sorular üzerine celallenmesini teskin için, Hazreti Ömer (‘adıyallahu Anh) gidip Hazreti Peyga eri ü arek ayakları a kapa dı ve şöyle dedi: — Biz Rabbimiz Allah ta , dinimiz, İslâm dan ve peygamberimiz Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem den hoş uduz. Fit eleri şerri de Allah a sığı ırız. 1134- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Ey Resulüm de ki: Allah size üstü üzde veya ayakları ızı altı da ir aza gö der eğe yahut Parti parti sizi ir iri ize düşürüp ki i ize ki i izi hı ı ı taddır aya da kâdirdir. Bak, a lası lar diye ayetleri izi, asıl açıklıyoruz! (En am: 65) mealindeki ayeti kerime nazil olunca, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri üstten ve alttan gelen azab için: Allah ı ! Bu gi i aza da se i aza eti e sığı ırı . uyurdu ve ir iri e düşür e aza ı içi de: Allah ı ! Bu bir

dereceye kadar hafif veya ehvendir. dedi. Mütercim: Başka ir hadîs-i şerifte, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem : -Ü eti de dört şeyi kaldırıl ası ı Allah Teâlâ Hazretleri de diledi . Fakat u dört şeyde Allah Teâlâ ikisi i kaldırdı, diğer ikisi i kaldır adı. Ü eti i Lût kav i gi i, se ada taş yağdırarak ve ir de Karu gi i yere geçirerek helak etmemesi e dair iki dua ı Allah ka ul uyurdu. A ak ü eti arası da ayrılıklar ol a ası ı ve ir irleriyle savaş a aları ı iyaz etti se de u ikisi i Allah ka ul

uyur adı. İ sa lar arası da kıya ete kadar ayrılıklar, çekiş eler ve ir irleriyle savaş alar ola aktır.

1135- Hazreti Abdullah (‘adıyallahu Anh) der ki. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Allah Teâlâ Hazretleri de daha çok kıska a hiç ir ki se yoktur. Bu u içi dir ki, Allah Teâlâ gerek gizli ve gerek

aşikâr ütü fuhuşları hara kıldı. Yi e Allah Teâlâ dan övülmeyi daha çok seven hiç kimse yoktur. Onun içindir ki, ke di zatı ı öv üştür. (Kur an ı kerimin bir çok ayetlerinde: Allah Rahim dir, Gafûr dur, Âlîm dir. Hamd Allah a ahsustur, diye övgüler vardır. Ayrı a kullar tarafı da Allah a edilen hamd ve övgülerde Allah razı olur. Bu da kulları faydası var; Allah ise kulları ha dı a uhtaç değildir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -778

BERÂE “URE“İ 1136- Semûre bin Cündüb (‘adıyallahu Ann) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Bu ge e a a iki elek geldi ve e i alıp götürdüler. Nihayet e i ir şehre götürdüler ki, o şehri i aları altı ve

gü üş kerpiçlerle örülüydü. Orada bizi bir takı erkekler karşıladılar. O ları bedenlerinin bir kıs ı, gördüklerinin en güzeli ve ir kıs ı da gördükleri i e çirki i idi. Bera eri deki elekler, o ki selere dediler ki: Haydi e et

ehirleri de şu ehire giriniz. Onlar da gidip o nehire girdiler. “o ra ya ı ıza dö düler. Ke dileri de o çirki lik git iş ve gayet güzel bir şekile gir işlerdi. “o ra o iki elek a a dediler ki: işte şurası Ad e etidir. Şurası da se i

aka ı dır. vücutları ı yarısı gayet güzel ve yarısı gayet çirki ola kimseler de; iyi a elleri i, diğer kötü a ellerle karıştıra lardır. (Tevbe: 102) Allah Teâlâ u ları gü ahları ı ağışla ıştır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

HUD “URE“İ 1137- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edildiği e göre Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem söyle buyurdu:

Page 243: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Aziz ve şa ı yü e ola Allah Teâlâ, alı ı (benim yolumda) harca ki e de sa a ihsa edeyi , uyur uştur. Allah ı ihsa eli dolu olup yer ek suretiyle eksil ez ve ge e gü düz ol ol i et saçar. Gökleri ve yeri yaratalı beri Allah ı ihsa ettiği i etleri götürüyorsunuz. O nun elindeki nimet hazi eleri de hiç ir şey eksil e iştir. Gökleri ve yeri yaratmazdan önce Allah ı Arş ı su üzerinde idi. Adalet terazisi de onun kudret elindedir; dilediği i alçaltır, dilediği i de yükseltir. (Her şeyin ölçüsü onun elindedir; dilediği e dilediği iktar verir. 1138- Ebû Mûsâ da (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri, zali e ühlet verir; ihayet o u yakaladı ı, artık ırak az kaçır az . Ebû Mûsâ der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem u u uyurdukta so ra şu ealdeki ayeti keri eyi okudu: )ali ülkeleri ezala dır ak istediği de se i Rab i i ezala dır ası işte öyledir. O u ezala dır ası çok a ı ve

çok ağırdır. (Hûd: 102) Mütercim: Bu ayeti kerime ile Allah Teâlâ, kulları ı zulü işle ekte sakı dırıyor.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -780

HICR “ÛRE“İ 1139- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri, göklerde emrini verince melekler, O u uyruğu a oyu eğerek ka atları ı çırparlar ve sert

kaya üstü de zi ir sesi e e zeye ir gürültü çıkarırlar. Kalplerinden korku gidince derler ki, Rabbiniz ne buyurdu? Meleklerin büyükleri cevap verir: — Allah, hak ve gerçek ola ı uyurdu. Allah yü edir, uludur. Bu arada kulak hırsızlığı yapa lar, u sözleri işitirler. Bu kulak hırsızlığı yapa i ve şeyta lar, şöyle, ir diğeri i üstü de halkala ırlar. Baza işite e, aldığı ha eri arkadaşı a ilet ede ö e şahap aka yıldız yetişerek o u yakar. Bazan da ke disi e şahap isa et et eyip aldığı ha eri peşi deki e ve o da altı da ulu a a ileterek ha eri zi irle e dü yaya ulaştırırlar. “o ra u ha er sihir azı ağzı a atılır. “ihir az kâhi da yüz ta e yala ekleyerek ha eri yayar ve yüzde iri doğru çıkı a da i sa lar, fala ve fila gü , şöyle ve şöyle ola ağı ı ize ildir e iş iydi? İşte doğru çıktı, derler. Doğru çıka ise gökte işitile söz (haber) dür. Mütercim: Hicir sûresinde: Biz, gökleri (Allah ı rah eti de kovul uş şeyta da koruduk. A ak Kulak hırsızlığı ede olursa o u parıldaya ir şahap ağ a kovalar. (Hicr: 17-18) mealindeki ayeti kerimenin tefsiri olan bu hadîs-i şerif münasebetiyle denilmektedir ki: Ö eleri şeyta lar göğe çıkarak ha er çalıp yeryüzü e i erler ve aldıkları u ha erleri kâhi lere ve dostları a verirlerdi. Bu şeyta lar, Hazreti İsa Aleyhisselâm ı doğu u da so ra gökleri üç katı da kovuldular. “o ra Peyga eri izi doğu u da itibaren de, yakı ı ir şahap ile kovala arak keha et ve sihir azlık kapıları kapa ış oldu. 13

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -782

NAHL “ÛRE“İ 1140- Hazreti Enes (‘adıyallahu A h rivayet et iştir: Allah ı ! Cimrilikten, tembellikte , yaşla ıp u a akta , ka ir aza ı da , De al in fitnesinden, hayatın ve ölümün

fit esi de sa a sığı ırı . diye Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem dua ederdi. Mütercim: Kur a ı kerimin: Ki i iz de yaşla ıp u a a çağı a itilir. mealindeki ayeti kerime nazil olduktan sonra, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem böyle dua ederlerdi.14

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

İ“RA “URE“İ 1141- Ebu Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ben, kıya et gününde Âdem oğulları ı efe disiyi . Bu ede dir, ilir isi iz? Allah Teâlâ Hazretleri, öncekileri ve

so rakileri ir yerde ge iş ir arazide toplaya aktır. Öyle ir yer ki, çağıra kişi oradakilere sesi i duyura ak ve gözde o ları göre ile ektir. Gü eş de o lara yaklaşa aktır. Mahşer halkı ı keder ve sıkı tısı, çekil ez ve daya ıl az dere eye ulaşa aktır. İ sa lar ir irleri e diye ekler ki, aşı ıza gele i görüyorsu uz. ‘a i iz katı da size şefaat edecek iri i araştır aya ak ısı ız? “o ra i sa lar ir iri e diye ekler ki, şefaat dile ek içi Âdem Aleyhisselâm a gidiniz. Onlar da Hazreti Âdem Aleyhisselam a giderek o a şöyle diye ekler:

Page 244: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— “e i sa oğulları ı atasısı . Allah kudret eliyle se i yarattı ve ke di kudreti de sa a ruh verdi. “o ra eleklere emretti ve sana secde ettiler. Rabbin katı da ize şefaatçi ol. İçi de ulu duğu uz kötü hali görüyorsu . “ıkı tı ızı

e dere eye ulaş ış olduğu u iliyorsu Âdem Aleyhisselam cevap verecek: — Gerçek şu ki, e i ‘a ı ugü öyle gaza a gel iştir ki, u da ö e öyle ir gaza a gel e iş ve u da sonra da böyle bir gazaba asla gelmeyecektir. ‘a ı , yasak ağa ı meyvası dan ye eği a a yasakladığı halde O nun e ri e karşı geldi . Ke di derdi e düş üşü , ke di derdi e düş üşü , ke di derdi e düş üşü . Başkası a gidi . Nûh Aleyhisselam a gidin. Sonra onlar Nuh Aleyhisselâm a gide ekler ve şöyle diyecekler: — Sen yeryüzüne gönderilen büyük peygamberlerin ilkisin, Allah Teâlâ Kur a da seni Çok şükrede kul olarak a ıştır se i öv üştür . ‘a i katı da ize şefaat et. İçi de ulu duğu uz hali görüyorsu , Nuh Aleyhisselâm cevap verecek: — Aziz ve yü e ola ‘a ı , ugü öyle gaza a gel iştir ki, bundan ö e öyle ir gaza a gel e iş ve u da so ra da böyle bir gazaba asla gelmeyecektir. Hem de ben, kavmimin helaki için dua et işti . Ke di derdi e düş üşü , kendi derdime düş üşü , ke di derdi e düş üşü . Başkası a gidi , İ rahi Aleyhisselâ a gidin. O lar da İ rahi Aleyhisselâm a gidip şöyle diye ekler: — Ey İ rahi Aleyhisselâ ! “e Allah ı peyga eri ve dü ya halkı da Allah ı Halil isin (dostusun). Rabbin katı da

ize şefaat et. İçi de ulu duğu uz hali gör üyorsu (görüyorsun)? İ rahi Aleyhisselâm onlara cevap verecek: — Benim Rabbim bugün öyle bir gazaba gel iştir ki, u da ö e öylesi e gaza et e iştir ve u da sonra da asla böyle bir gazaba gelmeyecektir. Hem de ben üç yala söyle işti . Ke di derdi deyim, kendi derdimdeyim, kendi derdi deyi . Başkası a gidi ; Mûsâ Aleyhisselâm a gidin. Onlar da Hazreti Mûsâ ya gidi şöyle diye ekler: — Ey Mûsâ! Sen Allah ı ‘esulüsün, Allah sana peygamberlik vermekle ve seninle ko uş akla se i diğer i sa larda üstü kıldı. Bizi içi ‘a i de şefaat dile. İçi de ulu duğu uz hali görüyorsu . Mûsâ Aleyhisselâm onlara cevap verecek: — Benim Rabbim bugün öyle bir gazaba gel iştir ki, bundan ö e öylesi e gaza et e iştir ve u da so ra da böylesine gazab asla etmeyecektir. Hem de ben emredilmediği halde ir a a kıy ıştı ir ada öldür üştü . Başı dertte, aşı dertte, aşı dertte! “iz aşkası a gidi ; İsâ Aleyhisselâ a gidi . O lar da İsâ Aleyhisselâ a gidi şöyle diye ekler: — Ey İsa (Aleyhisselâm)! Sen Allah ı ‘esulüsü ve Merye e vasıtasız olarak ıraktığı keli e ve Allah ta bir ruhsun. Beşikte ço uk ike i sa larla ko uş uşsu . Bizi içi ‘a i de şefaat dile. İçi de ulu duğu uz hali görüyorsu ? Hazreti İsa (Aleyhisselâm) onlara cevap verecek: — Benim Rabbim bugün öyle bir gazaba gel iştir ki, u da ö e öylesi e gaza et e iştir ve u da so ra da asla böylesine, gazab etmeyecektir. Hazreti İsa, diğer peyga erler gi i, işlediği herha gi ir gü ah a aya ak, Ke di derdime düş üşü , ke di derdi e düş üşü , ke di derdi e düş üşü . Başkası a gidi ; Muha ed “allallahu Aleyhi ve Sellem e gidin, diyecek. Onlar da Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gidip şöyle diye ekler: — Ey Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem )! Sen Allah ı ‘esulüsü ve peygamberlerin sonuncususun. Allah se i gel iş ve geç iş ütü gü ahları ı ağışla ıştır. Bizi içi ‘a i de şefaat dile. Bizi içi de

ulu duğu uz hali görüyorsu . Be de, kalkıp Arş ı altı a vararak ‘a i Azze ve Celle Hazretleri e se deye kapa a ağı . “o ra Allah a a, (secdede iken) kendisine öyle hâmd ve güzel övgüler ilham edecek ki, benden önce hiç kimseye bunları ilha edip aç a ıştır. “o ra a a şöyle de ile ek: — Ey Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ! Başı ı se dede kaldır. Dilediği i iste, sa a verile ektir. Dilediği e şefaat et, şefaati ka ul olu a aktır. Bu u üzeri e e aşı ı kaldıra ağı ve şöyle diye eği ! — Ümmetimi isterim, ya Rabbi! Ümmetimi isterim, ya Rabbi! Ümmetimi isterim ya Rabbi! Bana denilecek ki: — Ey Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! Ümmetinden hesaba çekilmeyecek ola ları, ce et kapıları ı sağı da Ba -ı ey e den) içeri al. Bu cennete girenler, cennetin diğer kapıları da da diğer i sa lara ortaktırlar. Bu hadîsi- şerifi so u da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Nefsim kudret elinde olan Allah a ye i ederi ki, Ce et kapıları ka atları da her iki ka adı arası, Mekke İle

Hi yer arası yahut Mekke ile Busrâ arası kadardır. (Himyer, Yemen de ir ir elde ve Busrâ da Şa tarafı da ir yerdir.) MÜTE‘CİM: Bu hadîs-i şerifte bütün peygamberlerin kendi derdime düş üşü demeleri ahşer gününe ahsustur. Mahşer gününden kurtulduktan sonra bütün peygamberler ümmetlerinden azıları a şefaat ede eklerdir; u hususta Allah tarafı da ke dileri e izi verile ektir. Bu larda aşka şehitler ve veliler de şefaat et eğe yetkili kılı a aklardır. Bu hususlar, hadîs-i şerif ve ayetlerle sa ittir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -787

KEHF “ÛRE“İ 1142- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir:

Page 245: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Kıya et gü ü de azı iri yapılı, se iz ada lar gele ektir ki, Allah katı da sivrisi eği ka adı kadar ağırlıkları ol aya aktır. “iz u ları duru u u elirte şu ealdeki ayeti keri eyi okuyu uz: Biz o kâfirler içi kıya et gününde terazi kur ayız veya o lara hiç ir değer ver eyiz . (Kehf: 105)16

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

MERYEM “ÛRE“İ 1143- Ebû Saîd den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: (Cennetlikler cennete cehennemlik olanlar da cehenneme girdikte so ra ala a ir koç şekli de ölü getirilip

ehe e ile e et arası da durdurulur. “o ra ir ü adi çağıran) seslenir: — Ey cennet ehli!.. Cennetlik olanlar aşları ı kaldırıp akarlar. “o ra ü adi o lara sorar:

— Siz bunu (bu koç biçimindeki yaratığı ta ıyor usu uz? O lar: — Evet, bu ölümdür diye ek ve hepsi o u gör üş ola aklardır. “o ra o ü adi ehe e lik ola lara seslenecek: — Ey ehe e likler!.. O lar da aşları ı kaldırıp aka aklar. “o ra ü adi sora ak: — Siz bunu (bu koç biçimindeki yaratığı ta ıyor usu uz? O lar: — Evet, bu ölü dür! diye ekler ve hepsi o u gör üş ola aklardır. “o ra koç şekli deki ölü orada oğazla ır. Arkası da ü adi şöyle der: — Ey cennetlik olanlar! Bundan sonra ölüm yoktur. Siz ebedi olarak cennette kala aksı ız. — Ey ehe e lik ola lar! Bu da so ra ölü yoktur. “iz de ehe e de e edî olarak kala aksı ız. “o ra e etlikleri sevi i i arta ağı ı ve ehe e likleri de kat kat kedere oğula akları ı eya uyura şu mealdeki ayeti kerimeyi Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem okudu;

Ey ‘esulü , se o kâfirleri, hasret piş a lık gü ü e karşı uyar ki, hakları da hükü verildiği za a kendileri gaflet içi de idiler u gaflette ola lar dü yalılardır ve i a et e ekte dire iyorlardı. (Meryem:39)17

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -789

ALTINCI CÜZ NÛR “URE“İ

1144- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki: Ashaptan Uvey ir adı da ir zat Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelerek: — Ya Resûlallah! Bir ki se, ke di zev esi i ya ı da ya a ı ir erkeği ularak zi aları a gözleriyle şahid olsa, o u zi a hali de öldürse siz de ke disi i kısas olarak öldürür üsü üz veya ko a urada asıl hareket et elidir? diye sordu. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Allah Teâlâ Hazretleri se i le zev e hakkı da Kur an (ayet) indirdi. (Nûr: 4) Peygamber Efendimiz, Kur an-ı Keri de elirtile şekilde lâ etleş elerini onlara emretti. Uvey ir de karısı ile la etleşti. “onra Uveymir, ya Resûlallah! Eğer

o u ikâhı altı da tutarsa ke disi e haksızlık et iş oluru , dedi ve o u oşadı. Bu oşama, onlardan sonra, lâ etleşe karı-ko a hakkı da sü et şeriat oldu. “o ra Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Bakı ız, u lâ etleşe kadı , kar ı daki ço uğu u siyah, kapkara gözlü, kalı kalçalı ve kalı aldırlı olarak doğurursa, Uveymir i u kadı hakkı da söylediği e e doğrudur. Eğer u kadı ço uğu u, kızıl ağız ve kızıl keler gi i çeli siz doğurursa, Uveymir in gerçekte o kadı a iftira ettiği ka ısı dayı . “o ra o kadı , Uveymir i doğrular içi de ço uğu u doğurdu. Bu ço uk, a ası a ispet edilerek çağrılırdı. O a, Uvey ir i oğlu de ez, Havle i oğlu de irdi. Mütercim: Ha efî ezhe i de, karı-koca arası da fıkıhtaki usulü e göre ülâa e yapıldıkta so ra, hâki u ları arası ı ayırır. Hâkim i u ayır ası ai suretiyle talaktır. Şafii ezhe i de ise, ko a ı la etle esi de so ra ir daha irleş eye ek şekilde oş olur. Maliki mezhebinde de, karı-kocada her ikisi i lâ etleş esi de so ra ayrılık eyda a gelir ve ikâh kalkar, talak vaki olmaz. Hanbeli mezhebinde, bu hadîs-i şerifi zahiri ile a el edilerek, lia da so ra ko a ı oşa ası ile talak ve ayrılık olur. Boşa azsa ikâh deva eder. Lia ı karı-koca hakkı da faydası şu: Koca, kazif ezası da (zina iftirası ezası da ) ve kadı da zina ezası da kurtul uş olur. Bu hususta ilgi içi fıkıh kitapları ı Lia , )i a, Kazif ölü leri e akılsı . 1145- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Ashaptan Hilâl bin Ümeyye, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelerek zevcesinin Şerik bin Semhâ (Sehma) adı da biriyle zina ettiği i söyledi. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Dava ı delil ile şahidlerle ispat et; yoksa (iftira suçu da sırtı a sekse değ ek vurul ak gerekir. Hilâl dedi ki:

— Ya Resûlallah! birimiz, kendi evi de u işle e suçu yal ız aşı a görü e dışarı çıkıp şahid ara ası ı gerekir? Hilâl in bu sözüne karşı yi e Hazreti Peyga er:

Page 246: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Muhakkak delil gerekir; yoksa sırtı a dayak ezası var. buyurdu. Hilâl bin Ümeyye, sözünü yeminle kuvvetlendirerek doğru ko uştuğu u, kesi likle ifade etti ve Allah e i sırtı ı iftira ezası da koru ak üzere ayet indirecek, dedi. Bunun üzeri e şu ealdeki ayeti keri eyi Allah Teâlâ Hazretleri indirdi: )ev eleri e zi a is ad ede ler ve ke dileri de aşka şahidleri bulunmayanlar: Bu larda her iri i şahitliği, dört

defa doğru olduğu a dair Allah ı şahit göster esidir. Beşi i defada, eğer yala ılarda ise Allah ı la eti e uğra ası ı diler. (Nûr: 6-7) Bu ayeti kerime indikten sonra Hazreti Peygamber haber göndererek Hilâl ile zevcesini huzura getirtti. Önce Hilâl, zev esi e is ad ettiği zina suçu da doğru söylediği i dört defa ye i le ifade etti. Beşi i defada, eğer yala ı ise, Allah ı la eti i ke di üzeri e ol ası ı diledi. Bu es ada Peyga er Efe di iz, karı ko ada her ikisi e şöyle buyurmakta idi: İki izde iri i yala ı olduğu u Allah uhakkak surette ilir. “izde tev e suçunu itiraf) edecek olan var mı? Sonra Hilâl ı karısı Asi kızı Havle kalkarak, ko ası tarafı da ke disi e iftira edildiği e dair dört defa şahitlik etti. Beşi isi de, oradakiler kadı ı durdurarak, yala söylüyorsa mutlaka Allah ı gaza ı a uğraya ağı ı ihtar ettiler. Kadı bocalayıp durakladı ve oradakiler, lâ etleş ekte vazgeçe eği i sa dılar. Sonra kadı , ben yakı ları ı bütün gün kepaze edemem, diyerek yemin ve la eti ta a ladı. Peyga er Efe di iz şöyle uyurdular: Bu kadı ı gözleyiniz. Eğer kar ı daki ço uğu, sürmeli gözlü, kaba etleri dolgun ve aldırları iri olarak doğurursa, u

ço uk Şerik i “eh â ı zi ada ço uğudur. “o ra kadı u şekilde ir ço uk doğurdu. Peyga er “allallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Eğer Allah ı kita ı da geçe hükü ol ayaydı, e i le u kadı arası da ağır ir hesaplaş a olurdu.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifte ve Iia ayeti i i iş se e i üzeri de hadîs âlimleri ihtilâf et işlerdir. Bu da ö eki hadîs-i şerife

akılırsa, Iia ayeti i i iş se e i, Uvey ir in Hazreti Peygambere müra aat et iş ol asıdır. Bu iki i hadîs-i şerife akılırsa, ayeti i esi e se e Hilâl i Ü eyye dir.

Âlimlerin çoğu a göre, ayeti i esi e se e Hilâl dir. Sonra bu hüküm Uveymir e ve aşkaları a teş il edildi. Fakat Vakıdî i görüşü e göre u ayeti nüzulüne sebeb Uveymir dir. Ayrı a ke disi e zi a is ad edile i Şerik i “eh â olduğu da ittifak vardır. Her iki hadîs-i şerifte zi a ile suçla a kadı ları is i Havle oluşu, u eseleyi açığa kavuştur ayı zorlaştırıyor. Bazı âlimler, Havle isminde ayrı iki kadı

ulu duğu u söyle ektedir. Böyle e ir erkek, ayrı ayrı iki kadı la zi a et iş ola ilir. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -792

FURKAN “URE“İ

1146- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir kimse Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelip: — Ey Allah ı peyga eri! Yüzükoyu ehe e e sürükle e ler, Furka : eali deki ayeti keri eye göre, kıya et gü ü de kâfirler öyle asıl götürüle eklerdir? diye sordu. Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Dünyada iken i sa ı iki ayağı üzeri de yürüte Allah , o u kıya et gü ü de yüzü üzere yürüt eğe kâdir değil i?

Mütercim: Kâfirlerin yüzleri üzere cehenneme sürüklenmelerinin sebebi, yüz ve alı ları ı secdeden sakı dırdıkları içindir.19

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -793

KA“A“ “URE“İ 1147- İ i Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki: Kureyş kavmi, İslâ dinine girmekte geciktiklerinden, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, İslâ a girmelerine vesile olsu diye, o lara, şöyle dua etti: Allah ı ! Hazreti Yûsuf u yedi kıtlık se esi gi i Kureyş i yedi kıtlık se esi e uğratarak o lara karşı a a yardı et.

Gerçekte u duada so ra Mekke halkı üyük ir kıtlığa düştüler. Açlıkta öle ler oldu. Öle hayva ları leşleri i yediler. Açlık se e iyle herkesi gözleri, etrafı ula ık gör eye aşladı. “o ra E û “üfya , Hazreti Peygamberin huzurları a varıp: — Ya Muhammed! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) ben sana geldim. Sen ize dai a yakı akra aya iyilik et e izi tavsiye ediyorsun. Hâlbuki se i yakı akra a ola kav i kıtlık ve açıkta helak oldular. “iz u lar üzeri de kıtlığı kalk ası içi Allah a dua edi iz. O larda u kıtlık kalkarsa sa a iman ederler, dedi. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “e a ı apaçık ir du a kıtlık getire eği gü ü (aza gü ü ü ekle. Öyle ir du a ki, ütü i sa ları sara aktır.

Bu a ıklı ir aza dır. O kıtlığa ve açlığa düşe kâfirler diye ekler ki : Ey ‘a ı ız! Bizde u aza ı kaldır; çü kü iz ü i leriz. O lar içi düşü üp i ret al ak erede!... Doğrusu ke dileri e gerçekleri açık seçik a lata ir

peyga er geldi. Fakat o da yüz çevirdiler ve u, peyga er değil ayartıl ış ir çılgı dır, dediler. Biz o vaat ettiği iz açlıkta i aret aza ı iraz kaldıra ağız; fakat siz yi e küfre) döneceksiniz. (Duhan: 10-15) mealindeki ayeti

Page 247: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

keri eleri okudu. Gerçekte ayetlerde açıkla dığı gi i, Hazreti Peyga eri duası ile Mekke halkı üzeri de açlık ve kıtlık usi eti kalktı. Fakat Mekke halkı yi e imana gelmekten yüz çevirdiler. Eski küfürlerine döndüler. Sonra onlar hakkı da: Biz de e ağır dar eyi i dirdiği iz gü , ke dileri de i tika ı ızı al ış ola ağız. mealindeki ayeti kerime indi. (Duhan: 16) Mütercim: İ i Mes ud Hazretlerinin bu hadîs i Şerifi öyle açıkla aları ı se e i şu: İbni Mes ud Hazretleri i ke di ka ilesi de ir ada diyordu ki, kıya ete yakı ir du a gele ek ve ü afıkları kulakları ı sağır, gözleri i kör ede ek, ü i lere ise u du a az ir zarar vererek hafif ir ezle şekli de geçe ektir. Ada ı u şekilde i sa lara ha er yay ası ı İ i Mesud Hazretleri duyu a, daya ış olarak oturduğu yerde hiddetle doğrul uş ve şöyle ko uş uş: — Gerçek ir ilgi sahi i ola ko uşsu ; ilgisi ol aya , Allah ilir, desi . Bil ediği şey hakkı da Allah ilir, de ek de

ir çeşit bilgidir. Bir de Allah Teâlâ Hazretleri: Ey ‘esulü , de ki: Be , te liği e karşı sizde ir ü ret iste iyoru ve e düze azlarda değili , uyur uştur. Şi di e , o Duman eselesi i a latıldığı gi i ol adığı ı, Kureyş hakkı da olduğu u söyleyeyim diyerek yukarıdaki hadîs-i şerifi a lat ıştır. Fakat Camiu s-“ağîr de rivayet edilen: O alâ et eyda a gel edikçe kıya et kop aya aktır.., hadîs-i şerifte, bu alâmetlerden biri Duman olarak zikredilmektedir. Bu itibarla Duman hadisesinin geç iş ol ayıp kıya ete yakı ola ağı ı ibni Abbas Hazretleri ile birçok sahabî söylemektedirler. Bu u la era er hatıra şu gelebilir: Ayeti kerimede geçen DUHAN = Du a , yal ız Mekke liler hakkı dadır. Hadîste geçen DUHAN ise, kıya et alâ etleri de ola du a dır. Bu du a herkesle ilgilidir. Bu du a da , üyük tahrip gü ü e sahip ükleer silahları , kulla ıl ası kastedil iş ola ilir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -795

SECDE “ÛRE“İ 1148- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah Tebareke ve Teâlâ Hazretleri buyurdu: sâlih ola kulları içi , gözleri gör ediği, kulakları işit ediği ve hiç ir

ki se i kal i de geç ediği üyük i etler hazırladı . Bu hadîs-i şerifi rivayet ede E û Hureyre de iştir ki, isterse iz şu ealdeki ayeti keri eyi okuyu uz: Mü i leri işledikleri sâlih a ellere karşılık ir ükâfat olarak ke dileri içi e göz aydı lıkları sakla dığı ı hiç kimse

bilemez. (Secde: 17) Mütercim: Bazı rivayetlerde u hadîs-i şerifi sonuna: Bilgi edi diği iz, cennet nimetlerini bir tarafa ırakı ız: o nimetlerden

aşka gizli ve hatıra gel eye i e i etler hazırla ıştır. sözleri ilave edilmektedir.21 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

AH)AB “ÛRE“İ

1149- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in pak zevcelerinden Sevde (‘adıyallahu Anha), hicab=örtünme ayetinin i esi de so ra ge e, yatsı vakti de, zaruri ihtiya ı içi evi de dışarı çık ıştı. Hazreti Ö er ‘adıyallahu Anh) onu uzakta görerek ta ıdı. )ate Hazreti Sevde boylu poslu ir ha ı dı. O u ile ler görür gör ez ke disi i ta ırlardı. Hazreti Ö er ge e vakti o u öyle dışarı çık ası ı hoş gör eyerek ke disine seslendi ve eve geri dönmesini istedi. O da geri dönerek benim evime geldi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri de e i evi de akşa ye eği i yiyordu ve eli de ir et parçası vardı. Hazreti Sevde: — Ya Resûlallah! defi ha et içi evde çık ıştı . Hazreti Ö er e i gördü ve a a şöyle şöyle söyledi, dedi. O anda Allah Teâlâ Hazretleri, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e vahiy indirdi. Vahiy ta a la ıp Hazreti Peyga erde şiddet hali gidi eye kadar ü arek eli deki et parçası ı yere koy a ıştı. “o ra Hazreti “evdeye cevap olarak şöyle buyurdular: Gerçek şu ki, ihtiyaçları ız İçi dışarıya çık a ıza izi verildi.

Mütercim: İ a Buharî Hazretleri bu hadîs-i şerifi Abdest bölümünde = Kitabu l-vudu da ve hicab ayetinin inmesinden önce olarak göster iştir. Hatta hi a ayeti i i iş se e i olarak u olayı a lat ıştır. Burada ise, hi a ayeti i i esi de so ra diye rivayet et iştir. Kir a î, şerhi de u iki hadîs-i şerif içi uygu yoru yap ış ve de iştir ki, Hazreti “evde i evi de çık ası ve o u Hazreti Ö er in görmesi iki defa ol uştur. Biri hi a = örtü e ayeti i i esi de ö e, diğeri de hi a ayeti i i esi de so radır. Böyle ol ası ü kü dür. Bazı âli ler de de işlerdir ki, hi a ayeti i i esi de so ra ola Hazreti Ö er i itirazı, kadı ları örtülü olsa ile dışarı çık aları ı aiz ol adığı ı sa dığı da ileri gel iştir. “o ra u hadîs-i şerif ile aiz olduğu a laşıl ıştır.

Page 248: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1150- Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) der ki: Hicab ayeti indikten sonra süt babam Ebu l-Kuays ı kardeşi ola süt a a Eflah evi e geldi ve içeri girmek için izin istedi. Be o a izi ver edi ve: Hazreti Peyga erde üsaade al adıkça sa a izi vere e , dedi . Ke di ke di e dedi ki, u ada e i a a ola az; çü kü e i e zire kadı dır ve o da E u l- Kuays i ha ı ıdır. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem teşrif edi e; olayı a lattı : — Ya Resûlallah! Ebûl-Kuays ı kardeşi Eflah gelip içeri gir ek içi izi istedi. Be de, sizde üsaade al adıkça ol az, dedim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle uyurdu: Amca ı ede ka ul et edi ? Ben dedim ki: Ya Resûlallah! Nasıl a a olur uş. Be i erkek e zir edi. Be i E u l-

Kuays ı zev esi e zirdi? Ba a şöyle uyurdular: Eli yeşeresi e! “e o a izi ver; çü kü o se i süt a a dır. Mahre ol ada ay e soy a ola amca gibidir).

Mütercim: “ütü a a tarafı a geçişi e fıkıh âlimleri Leben-i Fahl derler. Bir kadı ko ası ı ikâhı da ike gele sütü de ir ço uğu süt e e çağı da e esiyle süt vere kadı ı ço uğu olduğu gi i, ko ası ı da süt oğlu olur. Bu ko a ı erkek kardeşi de ço uğu süt a ası olur ki, hadîs-i şerifte geçe mesele budur. Soyca evlenilmeleri haram olanlar, süt

akı ı da da hara olurlar. Ya i a a ile evle ek asıl hara sa, süt a a ile evle ek de öyle hara dır. O u içi ir kadı ı a ası ile ir arada ulu ası da ir sakı a yoktur; çü kü ahre idir. 1151- Kâb bin Ucre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e: — Ya Resûlallah! Sana selâm veril e şekli i iliyoruz. Tahiyyatta Esselâmü Aleyke Eyyühennebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtüh diyerek ize o u öğret işti iz. Fakat sa a Salâvat asıl getire eğiz? diye sorulu a, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri: Allahümme Salli Alâ Muhammed in ve ala Ali Muhammed. Ke a “alleyte alâ Ali İ rahi e. İ eke Hamîdün Mecîd.

Allahümme barik alâ Muhammedin ve alâ Ali Muhammed. Ke a arekte alâ Ali İ rahi e inneke hamîdün mecîd = Allah ı ! İ rahi ailesi e salât rah et ettiği gi i, Muha ed e ve Muhammed in ailesine salât et. Muhakkak ki sen Hamîd sin (hamd edil eğe lâyıksı , Me îd si şa ı yü edir . Allah ı ! İ rahi i ailesi i ü arek kıldığı gi i, Muhammed i ve Muhammed i ailesi i ü arek kıl. Muhakkak ki se Ha îd sin, Mecîd sin. diye söyleyiniz. buyurdu. 1152- Ebû Saîd EI-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine, ya Resûlallah, sa a selâ ver e şekli i ildik; fakat sa a salât

asıl getireli . Bu u ize öğreti iz, dediği iz za a , ize şöyle deyi iz uyurdu: Allahümme Salli ala Muhammed in ve resûlike, ke a salleyte alâ Ali İ rahî e ve arik ala Muha edi ve alâ Ali uha edi ke a arekte alâ İ rahi e, alâ Ali İ rahi e ve arik alâ Muha edi ve alâ Ali Muha edi ke a

arekte alâ İ rahi e ve Ali İ rahi e = Allah ı ! İ rahi ailesi e salât rah et) ettiği gi i, se i kulu ve peygamberin olan Muhammed e de salât et. İ rahi e veya İ rahi i ailesi e verdiği ereket gi i, Muha ed e ve Muhammed in ailesine bereket ver. Diğer ir rivayette de şöyledir: İ rahi e salât rah et ettiği gi i, se i kulun ve Peygamberin olan Muha ed e salât et. İ rahi e ve İ rahi i Ailesi e verdiği ereket gi i, Muha ed e ve Muhammed in ailesine bereket ver. Mütercim: Hazreti Peygambere salâvat getir eğe dair çeşitli hadîs-i şerifler rivayet edil ektedir. Bu ları ayrı ayrı za a larda buyrul uş ol ası ihtimali vardır. En eşhur rivayet, namazlarda Tahiyyat dan so ra okuduğu uz salâvatdır. 1153- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Hazreti Mûsâ (Aleyhisselâm) yüksek hayâ lı ir zat idi. Bu hal da, şu ealdeki Allah Teâlâ Hazretleri i kelâ ı ı

ifadesidir: Ey iman edenler! Sizler, Mûsâ ya iftira ederek eziyet vere ler gi i ol ayı ; ihayet Allah o u dedikleri de te ize çıkardı. O, Allah katı da çok iti arlı kişidir. (Ahzab: 69) Mütercim: Musa Aleyhisselâ vü udu u yıkarke o u çıplak olarak hiç ki se gör e işti. Dai a vü udu u göstermekten sakı dığı içi İsrail oğulları aleyhi e sözler et işler, ke disi de fıtık hastalığı olduğu içi izi le çıplak olarak yıka ıyor, de işlerdi. Böyle e lüzu suz sözler söyleyerek o a eziyet et işler. “o ra Allah Teâlâ Hazretleri, Mûsâ Aleyhisselâm ı o ları kötü is atları da te ize çıkardı. Bu a dair hadîs-i şerif, Gusül Bölü ü de geç iştir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -800

“EBE “URE“İ 1154- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki:

Page 249: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri bir gün Mekke de “afa tepesi e çıkıp: yetişi , i dat! diye seslendi. Kureyş kav i he e çevresi de topla dılar. Hazreti peyga ere, eyi var se i ? diye sordular. Peyga er efe di iz o lara şöyle uyurdu: Bakı ız, düş a ı sa ahleyi veya akşa leyi size saldıra ağı ı ha er verse a a i a ır ıydı ız? Onlar cevap

olarak: — Evet, i a ırdık, dediler. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: İşte e , i a et ediği iz takdirde uğraya ağı ız şiddetli ir aza ı ö ü de sizi uyara ir peyga eri . buyurdu.

“o ra E û Lehe şöyle dedi: — Yok olası a se bizi buraya bunun için mi topladı ? Bunun üzerine, Ebû Leheb in iki eli kurusun mealindeki Tebbet sûresi nazil oldu. 1155- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah Teâlâ, dü yayı ka zası a alır, gökleri de sağ eliyle dürer ve so ra şöyle uyurur: İşte (gerçek manada) hükümdar e i . Dü ya hükü darları erede? 23

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -801

ZÜMER “ÛRE“İ 1156- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: “ûra iri i üfleyişle iki i üfleyişi arası kırktır. İ sa vü udu da kuyruk soku u ke iği de aşka ütü kısı ları

çürür. İşte u çürü eye kısı da tekrar yaratılış teşekkül ettirile ektir. Mütercim: Ayeti kerimede buyrulduğu gi i, kıya et gü üde iki defa İsrafil tarafı da “ûr a üfürüle ektir. İlk üfürülüşte, gökte ve yerde olan bütün a lılar ölecektir; ancak Allah ı dilediği azı yaratıklar kalır. İki i kez sûra üfürülünce, bütün ölüler dirilip ezarları da çıka aklar ve a a a e ola ağız diye şaşkı lıkla ekleye eklerdir. İşte u iki üfürülüş arası kırk yıl, yahut kır ay, yahut kırk gü ola aktır. Bir de, i sa ı ütü azaları orga ları çürüye ek. Fakat yal ız kuyruk soku u ke iği çürü eye ektir. Bu kıs ı parçalanamaya ak kadar küçük ir üz ato olduğu söyle ektedir. İşte i sa ı tekrar yaratıl ası u parçalanamayan küçük üzde ola aktır. Ebû Hureyre Hazretlerine Kırk sayısı ı e olduğu sorulu a, e cevap ver eğe yetkili değili , dedi. Diğer vücutları çürümeyen Peygamberler, şehitler ve azı ki seler, aşka ir hadîsle istis a edil işlerdir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

CA“İYE “ÛRE“İ 1157- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Azîz ve Yüce olan Allah uyurdu: İ sa oğlu e i i itiyor. )a a a sövüyor; Hâlbuki zaman benim, idare benim

elimdedir. Geceyi ve gündüzü ben çeviriyorum. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte geçe Dehr (zaman) benim ifadesini anlamayan azı kimseler, Kur an-ı keri de i a çları eyan edilen Bizi dehirde ta iatta aşkası helak et ez i a ı da ulu a ları sapık yolu a düş üşlerdir. İ i Hazi ve o a uya ir kısı âlimler de, Dehr kelimesini Allah ı isi leri de Es a-i Hüsnâ da say ışlardır. Hâlbuki hadîs-i şerifi so kıs ı, Dehir benim sözü ü ta ir açıkla asıdır. Her iş e i kudret eli dedir. )a a ı elirleye ge e ve gü düzü yaratıp idare ede , iza ve intizama koyan benim, buyrulmaktadır. Bu açıkla a varke aşka yoru larda

ulu ak sapıklık olur. Ayrı a Allah ı i kâr ede ta iatçıları Bizi ancak tabiat helak eder Casiye: küfür sözleri i Ce a ı Hak red ve iptal için Onlar ancak yalan söylüyorlar Yû us: uyuruyor. Artık u apaçık gerçekte so ra, u u a ası da şüphele ek veya aşka a alara sapmak olur mu? Allah hiç ir şeyde i i ez ve ele duy az. Bu u la era er İ sa oğlu e i i itiyor sözünün buyrul uş ol ası, dehre söve ler e i gaza ı ı kaza ırlar a la ı dadır. Niteki : Allah a ve onun peygamberine eziyet edenlere Allah hem dünyada, he de ahirette la et et iştir Ahza : eali deki ayeti keri e de, u a ayı açıkla aktadır. Allah ı rızası a aykırı olarak peyga ere iftira et ek suretiyle o a eziyet ede leri Allah he dü yada perişa ede ek, he de yi e gaza ı ile ahirette onlara a ıklı aza taddıra aktır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

MUHAMMED (KITAL) “ÛRE“İ

Page 250: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1158- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri ütü yaratıkları yarattı ve yarat a işi i ta a layı a rahi akra alık ayağa kalkıp Rahman

olan Allah ı aza et eteği e sığı dı. Allah Teâlâ o a: geri çekil, uyurdu. ‘ahi akra alık dedi ki: — Burası, akra alık ağı ı kesil esi de sa a sığı a aka ıdır. Allah Teâlâ uyurdu: — “a a ağla a a ağla aklığı da ve se i le arayı kese le arayı kes ekliği de e u ol az ısı ? ‘ahi cevap verdi: — Evet yara i! e u oluru . Ce a ı hak: — İşte böyle ola aktır, buyurdu. “e i hakkı ı gözetenlere merhamet edip nimet vere eği , gözet eye leri de rah eti de uzak tuta ağı . Hadîs-i şerifi rivayet eden Ebû Hureyre diyor ki: Dilerse iz şu ealdeki ayeti keri eyi okuyunuz: Ey ü afıklar! iktidar olsaydı ız ülkede ozgu uluk yap a ız ve akra alık ağları ı kopar a ız sizde ekle irdi

elbet. Kıtal = Muha ed: 26 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

KAF “ÛRE“İ

1159- Hazreti Enes den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Cehe e likler ateşe atılır ve Cehe e daha var ı? der. Nihayet Allah, ehe e e kudret ayağı ı koya ak ve

cehennem: — Yeter, yeter, diyecektir. Mütercim: Allah Teâlâ Hazretleri ehe e i tazyik edip sıkıştıra ak. O u ayak altı a al ışçası a zelil kıla ak. O za a ehe e : A a yeter, yeter; gü ü kal adı, diye ek. Cehe e i ko uş ası, hal lisa ı ile ola ile eği gi i, Allah ı ko uştur ası ile de ola ilir. 1160- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Cehennem (e Allah tarafı da sorulur: — Doldun mu? Cehennem cevap verir:

— Daha var ı? Bu u üzeri e Allah Teâlâ cehe e e kudret ayağı ı koyar ve ehe e : — Artık yeter, yeter, der. 1161- Ebu Hureyre den (‘adıyallahu Anh rivayet edil iştir: Cennet ile ehe e karşılıklı olarak dilleşe ekler: Cehe e diye ek ki, e üyüklük taslaya lara ve zor alara

tahsis edildi . Ce et de diye ek ki, a a a ak i sa ları zayıfları ile i sa ları gözü de düş üş fakirler gire ektir. Sonra Allah Teâlâ Ce ete şöyle uyura ak: — Sen benim rahmetimsin rah et ettiği yersi . Kulları da dilediği e se i le erha et ederi . Cehe e e de şöyle uyurdu: — Sen a ak ir aza sı aza yerisi . Kulları da dilediği ki seye se i le aza ederi . Her iki iz içi dol ak hakkı vardır oş yeri iz kal aya aktır . A ak ehe e , Allah Teâlâ kudretiyle tazyik et edikçe dol aya aktır. O za a cehennem: Yeter, yeter, diyecektir. O zaman cehennem ta a e dol uş olur ve iç içe girerek kapa ır. Böyle e Allah Teâlâ Hazretleri kulları da yaratıkları da hiç ki seye zulüm etmez. Cennetin oş kalan yerini doldurmak için, Allah Teâlâ yeniden azı yaratıklar yaratır ve onlarla cenneti doldurur. Mütercim: Cehenneme Doldun mu? sorulup buna: Daha var ı? eva ı ı veril esi şekli deki ükâle e, ir kısı âlimlere göre Cehennemlik olanlar cehenneme girmeden önce ola aktır; diğer bir kıs ı a göre de bunlar cehenneme girdikten so ra ola aktır. Bu a dair ge iş ilgi, tefsir kitapları da vardır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -805

NECM “ÛRE“İ 1162- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Kim yemin eder de, yemininde: Lât ve Uzza putları hakkı içi , derse, he e arkası da u gü ahı ört ek içi ) Lâ

İlahe İllallah desi . Ki de arkadaşı a: Gel, ku ar oy ayalı , derse, o da u gü ahı ört ek içi sadaka versi . Mütercim: Kasıdlı olarak Lât ve Uzza putları a hür et içi u lar adı a ye i ede şüphesiz kâfir olur. Fakat cehalet sebebiyle ve kasıdsız olarak derse, o u kefareti Lâ İlahe illallah sözü ile önceki ifadesini terk etmesidir.28

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -806

RAHMAN “ÛRE“İ

Page 251: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1163- Abdullah bin Kays (‘adıyallahu Anh) derki: İki e et vardır ki, o ları kap ka ağı ve içleri deki eşyalar hep gü üşte dir. İki e et de vardır ki, u ları kap

ka ağı ve içlerinde olan eşyalar hep altı da dır. Bir de ADN cennetinden olan insanlarla Rableri i gör eleri arası da Allah ı zatı daki Aza et perdesi de aşka hiç ir e gel yoktur. 1164 - Abdullah bin Kays dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ce ette, içi oş i ide yapıl ış alt ış il ge işliği de ir çadır vardır. Çadırı her köşesi de ü i ler içi Hurî ler

vardır ve bunlar birbirlerini görmezler. Müminler u ları (Hurilerin) etrafı da dolaşır ve eğle irler. Bir de iki cennet vardır ki, o ları kap kacağı ve içerleri de ulu a eşyalar gü üşte dir. İki e et de vardır ki, o ları kap ka ağı ve içerlerinde bulunan eşyalar altı dadır. Ad cennetinde olan i sa larla ‘a leri i gör eleri arası da, Allah ı zatı daki aza et perdesi de aşka hiç ir e gel yoktur. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte, Allah ı aza et ve ki riyası, zatı ı görü esi e e gel ola aktır diye sananlara cevap olarak Şerkavî şerhi de şöyle denmektedir: Geçen hadîs-i şeriflerde Allah ı e ette görü meye eği e dair herha gi ir işaret yoktur. Çünkü Adn cennetinde bulunanlara ve belirli bir zamanda görünmemesi, cennetin her yerinde ve her zaman için görü e esi de ek değildir. Yahud, Allah Teâlâ Hazretlerini görmeye engel, Allah ı aza eti de aşka ir şey olamaz. Allah ı dile esiyle görüş olur, de ektir. Böyle e e güzel ir tevil yapıl ıştır. Ehli sü et i a ı da, keyfiyet ve misal ol aksızı ahirette Allah Teâlâ Hazretlerinin cemalini müminler görecekler ve

u da e üyük a evî hazzı duya aklardır.29 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -807

MÜMTEHÎNE “ÛRE“İ

1165- Hazreti Ali (Kerremellahu Vecheh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, benimle beraber Zübeyr ve Mikdad ı görevle dirdi ve ize şöyle uyurdu: Gidi iz; Hah ahçesi e vardığı ızda orada, üzeri de ektu taşıya deveye i iş ir kadı vardır. O ektu u

kadı da alı ız. Biz de, hayva ları ızı koşturarak yola çıktık. Hah eyda ı a vardığı ız zaman, gerçekten Hazreti Peygamberin

uyurdukları gi i, deve üzerinde süratle git ekte ola ir kadı ulduk. Kadı a: — Üzeri de taşıdığı ektu u çıkar, dedik. Kadı ; — Ya ı da hiç ir ektup yoktur, dedi. Biz ke disi e: — Ya ektu u çıkara aksı , değilse se i soyup araya ağız, dedik. Bu u üzeri e kadı , örgülü saçları arası da ulu a

ir ektu u çıkarıp ize verdi. Biz he e Medi e ye dönerek o mektubu Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e verdik. Bir de ektup açılıp oku u a, içi de, Hatı i i E i Belte a tarafı da Mekke üşrikleri de iri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i askeri harekâtı da azı hususlar ve emirler haber verilmekteydi: “o ra Hazreti Peyga er Hatı ı huzura getirterek o a sordu; Bu yaptığı iş edir, ey Hatı :

— Ya Resûlallah, u iş içi e i ezala dır akta a ele uyur ayı ız, dedi ve şöyle özür eya et eğe aşladı: — Ya Resûlallah! Be asle Kureyş ka ilesi de değili ; fakat Kureyş içi de üyü üş ve yetiş iş ki sesiz ir ada ı . “izi le era er ola diğer uha irleri Mekke de kala aile ferdleri ile alları ı koruya ak Mekke deki üşriklerde akra a ve yakı ları vardır. Hâlbuki benim orada kalan aile i ve alları ı koruya ilecek hiç bir akraba ve yardı ı yoktur. İşte öyle Kureyş içi de akra a ve dostta ahru olduğu içi , orada ulu a çoluk çocuğu u koru aları a bir vesile olsun diye, onlara yaranma niyeti ile u ektu u yaz ıştı . Yoksa di i de çıkarak veya o lar safı a geçerek u ektu u yaz adı . Bu u üzeri e Hazreti Peyga er asha ı kira ı toplayarak o lara şöyle uyurdu: Bu adam, gerçekten size doğruyu söyledi. Hazreti Ömer (‘adıyallahu Anh) söz alarak: — Ya Resûlallah! Bırakı ız u u oy u u vurayı , dedi. Hazreti Peyga er o a şu eva ı verdi: -Bu Hatı , Bedir savaşı da ulu du. Ne iliyorsu , elki Bedir gü ü de Allah Azze ve Celle Hazretleri Bedir gazilerine

akarak: Artık u da so ra e yaparsa ız yapı ız; uhakkak e sizi ağışladı , uyur uştur. Bu hadîs-i şerifi rivayeti de A r i Di ar der ki: Ey i a ede ler! Düş a ları ı ve düş a ları ızı dost

edinmeyiniz mealindeki ayeti kerime (Mümtehi e: u Hatı olayı hakkı da azil ol uştur. Mütercim: Nakledildiği e göre hi ret yılı ı sekizi i se esi de Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke fethi içi savaşa çıkıla ağı ı asha a ha er ver işti. Hatı u u öğre i e, Hazreti Peyga erin bu niyetini bildiren bir mektub yazarak “are adı daki ir kadı la Mekke ye gö der eye kalkıştı. Hazreti Ci ril Aleyhisselâ gelip u işi Peyga ere ha er verdi. Hazreti Peyga er de asha ı ileri gele leri de Ali, A ar, Talha, )ü eyir, Mikdad ve Ebû Mersed (‘adıyallahu Anhum) hazretlerini gönderip bu kadı ı, Hah adı daki ovada yakala aları ı ve ke disi de ola ektu u al aları ı, eğer ektu u ver ezse oy u u vur aları ı e retti. Asha ı kira ay ı yerde kadı ı yakaladılar ve

Page 252: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

üzerindeki mektubu istediler. Kadı ektu u i kâr etti, ver edi. Hazreti Ali kılı ı ı sıyırı a, kadı saç örgüleri arası da ulu a ektu u çıkarıp verdi. Bu ektup Hazreti peyga ere takdi edili e, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve

Sellem, Hatı ı huzura çağırdı ve yukarda eti de geçtiği gi i karşılıklı ko uş a oldu ve so u da u ayeti keri e azil oldu (mealen): Ey i a ede ler! Düş a ı ı ve düş a ı ızı dost edi eyi . “iz o lara ektup gö dererek ağlılık ve sevgi

yolluyorsunuz; Hâlbuki onlar, Kur an dan size geleni inkâr ettiler. ‘a ı ız ola Allah a iman ediyorsunuz diye sizi ve peygamberi (Mekke de çıkarıyorlardı. Eğer siz e i yolu da ve rıza uğru da ihad içi Mekke den Medine ye) çıktı ızsa düş a ları ı ve düş a ları ızı dost edi eyi . “iz sevgi göstererek o lara sır veriyorsu uz; Hâlbuki ben sizi gizledikleri izi de, açıkladıkları ızı da iliyoru . “izde ki u u yaparsa uhakkak doğru yolda sap ıştır. 30

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -809

CUMA “ÛRE“İ 1166- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Biz, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzurunda oturmakta iken, Cuma sûresi nazil oldu. Bu sûreyi Hazreti peygamber okudu. He üz o ü î Ara lara katıl a ış ola diğer ırklarda da ütü i sa lara o peyga eri gönderdi). Cu a: eali deki ayeti keri eyi okuyu a, u he üz katılmayan kimseler kimlerdir? diye Hazreti peyga ere soruldu. Bu soru üç defa tekrarla ı a, Hazreti Peyga er ü arek eli i ya ı da ulu a “el a î Farisî nin omzu a koyarak şöyle uyurdu: iman, Süreyya yıldızı da olsa, u larda irtakı kişiler veya ir kişi, utlaka o u elde ederdi.

(Nitekim arab olmayan ve so rada gele üyük İslâ müçtehitleri yetiş iş ve İslâ dinine büyük hizmetleri ol uştur.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -810

MÜNAFIKÛN “ÛRE“İ 1167- Zeyd bin Erkam (‘adıyallahu Anh) der ki: Biz Te ük savaşı da ütü asha la ir arada ike , ü afıklardan) Abdullah bin Ubeyy bin Selül ün kendi adamları a şöyle dediği i işit işti : Siz bundan sonra Peygamberin etrafı da ulu a uha irlere hiç ir şekilde yardı da

ulu ayı , onlara bir şey vermeyin. Böyle yaparsa ız, onlar peygamberin etrafı da dağılırlar ve ev sahi i iz şerefli ki seler, o sığı tıları Medi e de çıkar ış oluruz. Ben de bu sözleri amcam Sa d bin Ubade ye yahut Hazreti Ömer e söyledim. Hazreti Ömer de bunu Peygamber efe di ize ildirdi. “o ra Hazreti Peyga er e i huzurları a çağırarak işi e de tahkik etti. Be de olduğu gi i söyle e leri a lattı . Bu da so ra Hazreti Peyga er, Abdullah bin Ubeyy bin Selül ü ve arkadaşları ı huzura getirterek, öyle i ko uştu uz? diye sordu. O ları hepsi ye i ederek ta a e i kâr ettiler. O ları toplu bir şekilde ve ye i ederek söyledikleri i i kâr et eleri e i yala ı duru u a soktu. Bu a öyle üzüldüm ki, hayatımda

öyle ir üzü tü ve keder çek edi . Böyle keder içi de evi e çekilip oturdu . Be i üzü tü yet iyor uş gi i, amcam Sa d bin U ade, ede rahat dur adı , aşı a iş çıkarıp peyga ere karşı yala ı oldu , diyerek beni azarlıyordu. Sonra Allah Teâlâ Hazretleri e i doğrulaya : Allah ı Peyga eri ya ı da ulu a göç e Yoksul ları beslemeyin ki, dağılıp gitsinler, diyenler o ları kendileridir. Hâlbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah ı dır; fakat ü afıklar u u anlamazlar. Diyorlar ki: eğer u savaşta Medi e ye ir dö ersek, a d olsu , güçlü ola güçsüz ola ı orada çıkara aktır. Hâlbuki kuvvet ve üstünlük Allah ı , ‘esulü ü ve ü i leri dir; fakat ü afıklar il ezler. Mü afıkû : -8) mealindeki ayeti, kerimeyi indirdi. Bunun üzerine Hazreti Peygamber bir adam göndererek beni

huzurları a çağırdı. Sonra bu ayetleri okuyarak bana şöyle buyurdu: Allah Teâlâ Hazretleri se i doğruladı, ya )eyd! 32

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -811 1168- Zeyd bin Erkam dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Allah ı ! E sar ı Medi eli asha ı , E sar ı oğulları ı ve E sar ı oğulları ı oğulları ı ağışla.

TAHRİM “ÛRE“İ

1169- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri pâk zev eleri de Cahş kızı )ey e i evi de al şer eti içer ve ya ı da fazla kalırdı. Bu a kıska dığı ızda Hazreti Ö er i kızı Hafsa ile şöyle a laştık: Hazreti Peyga er, hangimizin evine gelirse, ya Resûlallah! “e eğâfir tatlı fakat kokusu hoş ol aya ir itki usa- resi) mi yedin?

Page 253: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

“e de eğâfîr kokusu alıyoru , desi . “o ra Hazreti Peyga er, zev esi Hafsa ı ya ı a gidince, Hafsa ko uştuğu uz şekilde Hazreti Peyga ere hita etti. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Hayır, eğafîr ye edi . Fakat Cahş kızı )ey e i evi de al şer eti içerdi . Ye i etti , ir daha iç eye eği ve

bunu da hiç kimseye söyleme. Mütercim: Hazreti Hafsa, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i sırrı ı al şer eti iç eye eği e dair ye i edişi i Hazreti Aişe ye a latıp ha er verdi. Bu u üzeri e: Ey Peygamber! Allah ı sa a helâl kıldığı şeyi ede hara kılıyorsu mealindeki ayet nazil oldu. (Tahrîm: 1) Bu ayeti üzul se e i hakkı da ir rivayet de şudur: Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, zevcesi Hazreti Hafsa yı

ö etleri de ziyaret ettikleri ir gü de, Hazreti Hafsa peyga eri iz iyle a ası a git işti. Hazreti Peyga er de kendisine hizmet için cariyesi Mariye yi çağır ış ve o a hiz et ettir işti. Hazreti Hafsa u u öğre i e çok üzüldü. Bu u üzeri e Hazreti peyga er o a şöyle uyurdu: Mariye yi ke di e hara ederse razı olur musun?

Hafsa: — Evet, razı oluru deyi e, Hazreti Peyga er: İşte hara etti . Fakat u u sakı hiç ki seye söyle e. buyurdu. Sonra Hazreti Hafsa, Peygamberin bu sırrı ı

Hazreti Aişe ye söyledi. Fethu l-Barî şerhi de ayeti üzul se e i olarak u olayı Mariye hadisesi) tercihli gösteriliyor. Fakat Buharî şerhi de açıkla dığı üzere, al şer eti i hara kılı ası hususu ter ih edil iştir. 1170- Hazreti Ömer (‘adıyallahu Anh) der ki: Ey Peygamber! Allah ı sana helâl kıldığı şeyi neden haram kılıyorsu ? mealindeki ayet nazil olunca, Peygamber

Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri pâk zev eleri de ayrılarak, ir ay, o ları ya ları a var aya ağı diye yemin et iş ve çardağı a çekil işti. İzi aldıkta so ra Hazreti Peyga eri huzuru a vardı . Gördüğü a zara şu idi: Hazreti Peyga eri altı da kuru ir hasır, aşı ı altı da, içi lif dolu deride ir yastık; Ayak u u da, deri tabaklamakta kulla ıla sele ağa ı ı yaprakları aşu u da, küçük ir su kır ası (tulumu) asılı ve Hazreti Peygamberin hasıra değe yan tarafları a hasırı izleri çık ıştı. Bu durumdan son dere e duygula dı ve ağla aya

aşladı . Hazreti Peygamber bana: Ne ağlıyorsu ? buyurdu. Dedim ki:

— Ya Resûlallah! İra ve ‘û i paratorları rahatlık ve i et içi de yüzüyorlar. Allah ı Peyga eri olduğu halde se i u hali e üzülüyoru . Bu u üzeri e a a şöyle uyurdu: Dü ya o ları , ahireti de izi ol ası a razı değil misin? “o ra e , u düşü e de dolayı Allah ta ağfiret

diledim.33 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -813

NÛN SÛRESÎ

1171- Harise bin Vehb El-Huzaî (‘adıyallahu Anh) der ki: Dikkat ediniz! Size cennet ehli kimdir ildire eği : Her düşkü ve küçü se e ki se ki, Allah adı a ye i etse, Allah

o u doğru çıkarır. Dikkat edi iz! “ize ehe e ehli i ildire eği : Her ka a i ri ve ki irli kişidir. ( Ka a, üstelik de hara zadedir. Mal ve evlât sahi i olduğu içi de gururla ır. eali deki ayeti keri e u vasıfta

ulu a ları açıkla aktadır. Nun: 13) 1172- Ebû Saîd (‘adıyallahu Anh) derki: ‘a i iz kıya ette dizi i açar ve her ü i , erkek ve kadı o a se de ederler. A ak dü yada riya ve gösteriş içi

se de et iş ola lar kalır. Bu larda her iri, se de et eye davra ırsa da sırtı yekpare oluverir, se deye vara az. Mütercim: Dizi açıldığı gü (Nu : eali deki ayeti keri e i a ası şiddeti açıldığı gü de ektir. O gü de ü afıklarla

kâfirlere secde emredili e, vü utları kas katı kesilip se deye vara aya aklar. Piş a lık ve uta çları da yüzlerini, gözleri i kapaya aklar. O ları ayağılık ve zillet kaplaya ak. O lar dünyada ike , sıhhat ve afiyet üzere ulu urlarke Allah a secde etmeye davet edildikleri zaman buna icab etmezlerdi.34

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -814

MÛDDE““İR “ÛRE“İ 1173- Hazreti Cabir den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ben, Hira dağı da mücavir kal ıştı . Bu ü avirliği i ta a layıp vadiye indiği de, bana seslenildi. Önüme,

arka a, sağı a ve solu a aktı . Derke irde , yerle gök arası da ir taht üzeri de Ci ril i oturuyor gördüm. Sonra

Page 254: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

hemen Hatice nin ya ı a vardı ve dedi ki: Be i örtü üz ve üzeri e soğuk su dökü üz O zaman bana: Ey örtüye ürü e peyga er ! Kalk ve i sa ları Allah ı aza ı ile korkut. ‘a i i de yü elt, ayeti azil oldu.

(Muddessir: 1-3)35 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -815

NA)İAT “ÛRE“İ 1174- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ortapar ak ve şehadet par ağı ile şöyle dikerek işaret etti ve uyurdu ki: Be i peyga er olarak gö deril e le kıya et, şu iki par ak gi idir.

Mütercim: Orta par akla işaret par ağı arası da aşka ir e gel ol adığı gi i, Hazreti Peyga er ile kıya et vakti arası da

aşka ir peyga er ol aya aktır. İki par ağı ir iri e ola yakı lığı veya iki par ak iktarı e ise, kıya etle peyga er arası da öyle ir yakı lık veya iktar vardır. A ak u işarette kıya eti e kadar yakı olduğu a dair kesin bir ölçü verilemez. Çünkü ilk hayatı aşla gı ı kaç yüz i se e ö e olduğu kesi likle ili e e ektedir. Bu iti arla ir ispet yapıl ası hiç ir za a doğru ol az. Yi e de kıya eti kop ası içi uzu ir müddet daha düşü üle ilir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

ABE“E “ÛRE“İ 1175- Hazreti Aişe den (‘adıyallahu Anha) rivayet edil iştir: Kur a ı ez erleyerek düzgü okuya ı hali, Allah ı ikra ı a azhar ol uş eleklerle era er ol aktır. Kur an ı

güçlük ve zah etle okuya ı hali de, iki kat seva a ail ol aktır. (Biri Kur an okuma seva ıdır diğeri de çektiği zah eti seva ıdır. 1176- İ i Ö er den (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: Kıya ette hesap içi i sa lar ‘a leri i huzuru da durdukları za a , o ları her iri i terleri kulakları ı yarıları a

kadar ulaşa ak şekilde ter içi de kay ola aklardır ter içi e at ış ola aklardır. 37 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: 15

ÎNŞİKAK “ÛRE“İ

1177- Hazreti Aişe den (‘adıyallahu A ha rivayet edil iştir: Hesa ı tartışıla hiç ki se yoktur ki, helak ol ası . Ben dedim ki ya Resûlallah! Kur an-ı Keri de Ce a ı Allah Kita ı a el defteri sağ eli e verile ki se i , he e hesa ı kolay a görüle ek, uyurduğu a göre asıl olur? Ba a

şu eva ı verdiler: Bu ayeti kerime, kula amel defterinin arz edilişi i eya dır. Kullara iyi amelleri gösterilir. Fakat hesa ı incelenen

kimse, muhakkak helak olur. 38 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -817

ŞEM“ “ÛRE“İ

1178- Abdullah bin Zem a (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem de hut e okurke işitti ; sâlih peygamberin devesinden ve onu öldürenden bahsediyordu. (Semud kavminin) azılısı fırlayı a, Şe s suresi: eali deki ayeti okuyarak şöyle uyur uştu: “alih peyga eri devesi e atılıp o u öldüre , ke di ka ilesi içi de güçlü kuvvetli ve soydaşları arası da

(Mekke de kâfir olarak ölen ve Abdullah ı a ası ola E û )e e gi i arkalı ir ada dı. Sonra Hazreti peygamber ha ı larda a lattı ve şöyle uyurdu: “izde iri iz kalkar da kölesi i kır açlar gi i karısı ı kır açlar ve elki de o gü ü so u da o u yatağı a alır.

“o ra hut eye deva , ederek i sa lara öğüt verdi ve âhiliyet za a ı da yelle e ki seye gülü esi e te as ederek: Herha gi iri iz, ke disi i de yaptığı ir işte dolayı içi gülüyor? buyurdu.39

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -818

ALÂK İKRA “ÛRE“İ

Page 255: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1179 - Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e vahiy uykuda sâlih doğru rüya ile gel eye aşladı. Gör üş olduğu her rüya, gü aydı lığı gi i çıkardı. Yal ızlığı seviyordu. Hira dağı a çıkarak yal ız a kalırdı. Evine dönmeyerek müteaddit geceler orada i adet ederdi. Bu u içi de ya ı da azık ulu dururdu. “o ra Hazreti Hati e i ya ı a dö er ve ay ı şekilde azıkla arak yi e Hira dağı a çıkardı. Kendisine hak (Allah ta vahy) gelinceye kadar böyle devam etti. Nihayet Hira dağı mağarası da ike ke disi e elek Ci ril gelip: Oku! dedi. Hazreti peygamber, e oku uş değili . diye cevap verdi. Resûl-i Ekrem buyurdu ki: Bunun üzerine o melek e i tutup sıktı: takati kesili eye kadar. “o ra, e i ıraktı ve: Oku! dedi. Be i Oku uş değili , dedi . İki i defa e i tutup sıktı: takati kesili eye kadar. “o ra e i ıraktı ve: Oku! dedi. Be : Oku uş değili , dedi . Üçü ü defa e i tutup sıktı; so ra e i ıraktı. Bu u üzeri e Ci ril:

Her şeyi yarata ‘a i adı ile oku. O, i sa ı ir ka pıhtısı da yarattı. Oku! Senin Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. mealindeki (Alâk: 1-3) ayetleri okudu. Hazreti Peyga eri kal i titreyerek zev esi Huveylid kızı Hati e i ya ı a vardı. He e şöyle uyurdu: Beni Örtünüz, beni örtünüz! Derhal onu örttüler. Nihayet korku ondan gidince, Hatice ye aşı da geçe i a lattı;

ke di de korktu , dedi. Hati e dedi ki: Hayır kork a , Allah a yemin ederim ki, hiç bir zaman seni uta dır az. Sen yakı ları a iyilik edersin, biçarelerin yükünü yüklenirsin, varlıksızı gönlünü kaza ırsı , ko uğu ağırlarsı ve Hak tan gele güçlüklere yardı ı olursu . Sonra Hazreti Hatice, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i a ası ı oğlu Varaka ya götürdü. Varaka ı a ası Nevfel, o u a ası Esed, o u a ası A dül Uzza dır. Bu ki se ehiliyet devri de hıristiya laş ıştı. İ ra î e yazardı. Allah ı verdiği i kâ kadar İ il de İ ra î e yazardı. Yaşlı ir ihtiyardı. Gözleri de kör ol uştu. Hazreti Hatice ona dedi ki: — Ey A azade ! Biraderzade i ko a ı di le. Bu u üzeri e Varaka, Hazreti peyga ere sordu: — Ey biraderzadem! Ne görüyorsun (halin nedir)? Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem de, gördüğü şeyleri ona haber verdi. Varaka, Hazreti Peygambere dedi ki: — Bu gördüğü elek , Allah ı Hazreti Mûsâ ya i dirdiği Ci ril dir. Keşke o peyga erlik za a ı da ir genç olaydı , keşke kav i se i e leketi de çıkara ağı vakit sağ olaydı . Hazreti Peyga er sordu: Onlar beni çıkara aklar ı? Varaka dedi ki:

— Evet, “e i geldiği şekilde (peygamber olarak) gele her kişiye uhakkak düş a lık yapıl ıştır. Eğer e se i gü ü e kavuşursa sa a var gü ü le yardı ederi . “o ra Varaka ı vefatı çok sür edi, ir üddet so ra öldü. Vahiy de bir ara kesildi. 1180- Cabir (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir: Be , yolda yürürke gökte ir ses işitti . Gözü ü kaldırdı ; ir de e göreyi , Hira da bana gelen Melek, yerle gök

arası da ola ir taht üzeri de oturuyor! O da korktu ve geri döndüm. Dedim ki: Beni örtün, beni örtün! Sonra Allah Teâlâ, şu ealdeki ayetleri i dirdi: Ey örtüye ürü e peyga er ! Kalk da i sa ları Allah ı aza ı ile korkut. ‘a i i yü elt. El ise i de (daima) temiz

tut. Aza a se e ola şeyleri terkde azimli ol. (Müddessir: 1-5) Bundan sonra arka arkaya vahiy gel eğe aşladı. Mütercim: Hazreti Mûsâ ya ola İlâhî te ellide ve diğer peyga erlerde de dehşet ve korku hali ol uştur. Hazreti Merye de: Keşki öleydi de, u halleri gör eyeydi , de işti. Bu iki hadîs-i şerif Buharî i aşı da Vahyi Başla ası ölü ü de geçtiği gi i, urada da zikredil iştir. Bu u içi biz, bu Zübde adlı kita ı ızda u hadîs-i şerifleri aşta zikretmeyerek burada naklettik. Çünkü Zübde ye Hazreti Peygamberin besmelesiyle başla ayı ter ih ettik. 1181 — İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Ebû Cehil in: Eğer ben Kâbe ya ı da Muhammed in namaz kıldığı ı görürsem, muhakkak onun oy u a asa ağı , dediği i Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem işiti e şöyle uyurdu: Eğer (E û Cehil o işi yap ış olsa, derhal elekler o u yok ederlerdi.

Mütercim: Kütüb-i “itte, diye şöhret ula altı hadîs kita ı da Nesa î nin sahihinde bu hadîs-i şerifi ilâvesi vardır: Çok geç ede E û Cehil tasarla ış olduğu u çirki işi aşarmak için Hazreti Peygamber namazda iken teşe üse

geçti. Fakat o a da eli i yüzü e siper ederek geri dö üp kaç aya aşladı. Orada ke disi i göre ler: “a a e oldu? diye sordular. Ebû Cehil cevap verdi — A a , e i le Muha ed arası da ateşte korku ç ir he dek ve ka atlar vardı. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu: Eğer E û Cehil a a yaklaş ış olsaydı, elekler o u yakalayıp vü udu u para parça edeceklerdi. 40

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -822

Page 256: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

KEV“ER “ÛRE“İ

1182- Enes den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Mi raç ge esi de üyük ir ehire vardı . Nehiri her iki ya ı, içi oş i i ku eleri idi. Be sordu : Ey Cibril! Bu

nedir? Dedi ki: Bu, Kevser nehiridir. (Allah ı sa a ihsa ettiği e etteki Kevser dir). 41 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

NA“R “ÛRE“İ

1183- Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) der ki: Nasır sûresi azil oldukta so ra, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri her a azı se de ve rükû unda muhakkak: Ey ‘a i iz! “a a ha d eder olduğu uz halde se i oksa lıklarda te zih ederiz. Allah ı , e i ağfiret uyur.

derdi. Mütercim: Nasır İza âe sûresi i eali şöyle: Allah ı zaferi ve Mekke i fethi gelip de i sa ları Allah ı di i e ölük ölük girerlerke gördüğü za a , artık

Rabbini hamd ile tesbih et ve o da ağfiret dile. Muhakkak ki Allah Tevvab dır tev eleri ka ul uyura dır. Bu sûreye Tevdi veda derler. Bu sûrede Hazreti Peyga eri dü yada veda edip ayrıla ağı a işaret olduğu söylenir. Hazreti A as u işareti sezerek ağla ış. Bir rivayette u sûre i i esi de iki sene sonra Hazreti Peygamber e ete göç üştür.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

MUAVVİ)ETEYN “ÛRELERİ 1184- Ubeyy bin Kâ b (‘adıyallahu Anh) der ki: Ben, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine Muavvizetey Felak ve Nas sûreleri de soru a şu eva ı verdiler: Bana vahyedildi ve ben de okudum. Muavvizetey Allah kelâ ıdır. Peygamber e asıl vahy edilerek) oku du ise, o da ay ı ı okudu. Bu ları ütü

kelimeleri Kur a dır. Bu da ü eti i al ittifaklı vardır. Bu ları i kârı küfür olur.)43 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -824

KUR’ANIN FA)İLETLERİ BAH“İ

1185- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Muhakkak her peygambere emsali olmayan bir mucize veril iştir ve o mucize üzerine insanlar o peygambere iman

et iştir. Ba a verile u ize de, Allah ı a a vahiy ettiği ir vahiydir Kur an dır . U arı ki kıyamet gününde en çok ağlıları ulu a ak peyga er e oluru . Mütercim: Bütü peyga erlere ve resullere, ulu dukları za a a göre i sa ları akılları ı hayrete düşüre ek ve peygambere i a ı gerekli kıla ak şekilde u izeler veril iştir. Hazreti Mûsâ ı asası ve Hazreti İsa ı ölüleri dirilt esi gi i... Diğer peyga erlere verile u gi i değişik u izeler ugü içi ortada yoktur. O ları hepsi peyga erleri ke di devirleri e ait olarak kal ıştır. Fakat so peyga ere verile u ize, Allah tarafı da vahiy edilerek indirilen Kur an ol akla kıya ete kadar deva edip kala aktır. Bu u içi peyga eri izi kıya et gü ü de ağlıları ke disi e i a et iş ola lar , diğer peyga erleri ü eti de daha çok ola aktır. Çü kü kıya ete kadar gele ek ola i sa lar, insan gücü üstünde olan Ku ran-ı keri i fesahat ve elagatı ı, ihtiva ettiği hik et ve hükü leri, za a geç esiyle de

a evî değeri i ay e üstü kaldığı ı görerek a iz kala aklar ve i a ede eklerdir. Niteki u duru hale deva etmektedir. Müslümanları sayısı çoğalıp yayıl aktadır. Allah, ü i leri sayısı ı artırsı ! Hadîs âlimleri bu hadîs-i şerifi ir kaç şekilde yoru la ışlardır:

Her peyga ere, ulu duğu asırda e çok kıy et ve rağ et göre şeyi üstü de ir u ize veril iştir. “ihri ilerlediği ir devirde Hazreti Mûsâ ya asa verilerek sihir azları ütü sihirleri yok edil iştir. Tı ı ilerlediği ir za a da Hazreti İsa ya ölüleri dirilt ek u izesi veril iştir: Hi az da fesahat ve elagata, ede î sa ata kıy et verildiği ve şiir yarış aları yapıldığı ir devirde de, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e ütü şair ve edi leri sustura ak Kur an-ı keri Allah ta ir u ize olarak veril iştir.

Diğer peyga erleri u izeleri kendi hayatları devresi e ağlı kal ıştır. Kur an-ı Keri i u izesi ise, kıya ete kadar devam edecektir.

Page 257: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1186- Hazreti Ömer (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in hayatında, bir gün ashapta Hişa i Hâkim adı da iri a az kılıyordu. Aşikâre olarak Kur a okurke işitti ki, hazreti peyga eri a a öğrettiği okuyuş şekli de aşka ir şive ile okuyor. Nerede ise ada ı he e tutup a azda çevire ek oldu . “a ırsızlıkla a azı ı ta a la ası ı ekledi . “elâ verir vermez, kaç ası diye he e eteği de yapışıp sı sıkı o u yakaladı ve: u sûreyi u şekilde oku ayı sa a ki öğretti, dedi . Hişa dedi ki, o şekilde oku ayı a a Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem öğretti. “e yala söylüyorsun; Hazreti Peygamber o sureyi bana, se i okuduğu da aşka türlü öğretti, dedi . “o ra o u el isesi de yakaladığı gi i, çekerek Hazreti Peyga ere götürdü ve: — Ya Resûlallah! Bu Hişa , Furka sûresi i, sizi a a öğrettiği izde aşka ir şive ile okuyor, dedi . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle uyurdu: “e o u Hişa ı ırak. “o ra Hazreti Peyga er Hişa a hitab ederek: Oku, ey Hişa ! uyurdu. Hişa da,

evvelce o da işittiği şekilde okudu. O u u okuyuşu a Hazreti Peyga er: İşte u şekilde i dirildi. uyurdu; Hişa ı okuyuşu u ta uldu. “o ra Hazreti Peyga er a a hita ederek: Oku, ey Ömer! uyurdu. Be de daha ö e Hazreti Peyga eri a a öğrettiği şekilde o sûreyi okudu .

Be i okuyuşu a da: İşte öyle i diril iştir. uyurdu; e i okuyuşu u da doğruladı. “o ra şöyle uyurdu: Gerçekten bu Kur a yedi harf şive üzeri e inzal edildi. Siz, bunlardan kendinize kolay geleni okuyun.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifi ge iş açıkla ası Husu et Bahsi de geç iştir. 1187- Hazreti Fatı a ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a gizli olarak şöyle uyur uştur: Cibril (Aleyhisselâm) her sene bana (bir defa) Kur a ı arz ederdi, aşta so a kadar okurdu . Bu yıl ise, o u a a iki

defa arz edip okudu. O u u işi de e eli i geldiği i sa ıyoru . Mütercim: Her ra aza ayı da Hazreti Ci ril gelip Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i aşta so a kadar Kur an ı hat edişi i di ler ve o da so ra da Hazreti Peyga er Ci ril Aleyhisselâ ın ay ı şekilde hat i i di lerdi. Bu a a,

eti de geçe karşılıklı okuyuş ifadesi de a laşıl aktadır. Be o a, o da a a okurdu a ası ı taşıdığı da u ikili okuyuş olduğu eyda a çıkıyor. Bu da, Kur an-ı Keri i aşta so a keli e ve harfleri i ta a e değişiklikte koru uş olduğu u tes itidir. 1188- Ebû Saîd El-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Ko şu ve a ada kardeşi ola Katade i ge eleri kısa ola İhlâs sûresi i çok tekrarlayarak okuduğu u işitti . O u u işi i azı sayarak kardeşi i hali i Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e arzettim. Hazreti Peygamber şöyle uyurdu: Ca ı kudret elinde olan Allah a yemin ederim ki, (o azı sadığı İhlâs sûresi, Kur an ı üçte birine muâdildir. “eva ve ükâfat yö ü de yahut a a ve eziyetleri akı ı da uâdil olur, de ektedir. Asıl itibariyle Kur an üç

ana mevzuyu ihtiva eder. Bunlar, Dinî hükü ler, Kıssalar ve ha erler, tevhid ko ularıdır. İşte İhlâs sûresi u üçü ü kısı , ola tevhide ait olduğu da Kur an ı üçte iri i teşkil et ektedir. Bir de de ile ilir ki, İhlâs sûresini oku a ı fazileti — sahih bir i a ve ihlâs taşıyarak — Kur a ı üçte iri i oku a ı fazileti kadardır. 1189- Ebû Saîd El-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem asha ı a sordu: Herha gi iri iz ir ge ede Kura ı üçte iri i okumakta a iz kalır ı? ede üçte birini okumuyorsunuz?) Bu teklif asha ı kirama ağır gelerek dediler ki: Ya Resûlallah Kur a ı üçte birini her gece okumaya hangimizin gücü

yete ilir ki! Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Kul Hüvellahu Ehad = ihlâs sûresi, Kur a ı üçte iridir, her ge e o u okuyabilirsiniz).

1190- Üseyd bin Hudayr (‘adıyallahu Anh da rivayet edil iştir: Üseyd ir ge e atı ı ir yere ağla ış ve oğlu küçük Yahya da hayva a yakı ir yerde yatıp uyu uştu. Ke disi de Bakara sûresi i sesli olarak oku aya aşlayı a, ir ara at ürkerek öteye eriye sıçrar oldu. Üseyd okuyuşu u kesti. Hayva da durdu. Tekrar sesle oku aya aşlayı a, at yi e ürküp tepi di. Üseyd yi e okuyuşu u kesti. Hayva da saki leşti. Üçü ü defa ay e okuyu a hayva ı ürkmesi üzerine, ço uğa ir zarar ver esi diye Üseyd kalktı ve oğlu Yahya ı ir ke ara çekti. O es ada gözü göğe ilişi e, eyaz ir ulut içi de parlak ka diller hali de çok sayıda urlar gördü. Bunlar göğe doğru yükselerek kay oldular. Üseyd u a hayret ederek şaşa kaldı. “a ah olu a, gördüğü

a zarayı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e a lattığı da Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Oku, ey Hudayr oğlu Üseyd !, Oku, ey Hudayr oğlu! (Keşki dur ayıp oku aya deva edeydi . Üseyd dedi ki:

Page 258: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Resûlallah! Ço uğu Yahya, hayva a yakı ir yerde yatıyordu. Hayva o a ir zarar ver esi diye okuyuşu u kesti ve ço uğu yeri de kaldırdı . O es ada göğe doğru aktığı za a ulut e zeri ir şey içi de ka diller gi i

ir çok ışık ve urlar gördü . Bu lar göğe doğru yükselip gözü de kay oldular. Hazreti Peygamber Üseyd e sordu: O şeyi ne olduğu u bilir misin? . Üseyd: — Hayır, ya Resûlallah; bilmiyorum. Dedi. Hazreti Peygamber buyurdu: Onlar meleklerdi. Senin sesin (kur an okuyuşu için yaklaş ışlardı. Eğer sen okuyuşu a devam et iş olsaydı , o lar

i sa ları gözleri de kaç aksızı sa ahlaya ak ve i sa lar o lara aka aklardı. Mütercim: Üseyd bin Hudayr (‘adıyallahu A h , ses ve eda akı ı da Kur a ı kerimi en güzel okuyanlardan biri idi. Ebû Mûsâ El-Eş arî hakkı da varit olan, Davud (Aleyhisselâm) ailesine verile hoş ses ve hasletlerden sa a veril iştir. hadîs-i şerif, Üseyd hakkı da da varit ol uştur. Üseyd Hazretleri i u özelliği de dolayı elekler onun ses ve okuyuşu a ve ihlâsı a âşık olarak o u tatlı okuyuşu u di le ek içi gel işlerdi. 1191- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Hased gı ta a ak iki şeyde olur: Bir ada ki, Allah o a Kur a öğret iş o da ge e ve gü düz esası da Kur an ı

okur ve ko şusu da o u işitip: Keşki falana (ko şu a verile şey a a da verileydi de, o u yaptığı ı yapaydı der. Bir ada ki, Allah o a al ver iştir de o alı hak yolu da har ıyor. Bu u ile iri çıkıp diyor ki: Keşki falan kimseye

verilen mal a a da verileydi de o u yaptığı gi i yapaydı . işte u iki şeye hased ve gı ta aizdir.

1192- Hazreti Osman dan (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: “izi hayırlı ız, Kur a ı öğre e ve o u aşkası a öğrete dir.

1193- Osman bin Affan (‘adıyallahu Anh) rivayet eder: Sizin en faziletliniz, Kur a ı öğre e ve o u aşkası a öğrete dir.

Mütercim: Ara ızda e faziletli olan kimse, Kur a ı iyi ir şekilde öğre erek diğer i sa lara ay e öğrete i izdir. Bu daha çok Kıraat il i i öğre erek o şekilde aşkaları a öğrete ler içi dir. İ a Sevrî Hazretleri bu hadîs-i şerifi delil edi erek, Kur a öğreti i ile eşgul ol ayı ihada ile ter ih et iştir. Bir de bu hadîs-i şerifte , Kur a öğret ekle eşgul ola ları , tefsir, hadîs ve fıkıh öğrete lerde üstü ola ağı hatıra gelebilir. Bunun için şarihler de işlerdir ki, Kur a öğreti ileri u u iyet iti ariyle âlimlerde ola ağı ihetle, Kur an öğreti ileri i âlimlerde daha faziletli ol ası gerek ez. Bu üjde, diğer faydalı ilgi öğrete leri de içi e alır. 1194- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) dan rivayet edil iştir: Kur a ı ez erleye i hali, devesi ağlı ola ı hali e e zer. Eğer deveyi gözetip ağlı ulu durursa ona sahib olur;

eğer o u çözer de salıverirse, kay olur gider. (Kur a da deva lı oku arak gözetilirse uhafaza edil iş olur; aksi halde zihinden kaybolur, gider.) 1195- Abdullah (‘adıyallahu Anh) rivayet eder: Bir ki se i : şu ve şu ayeti u uttu de esi, e fe a sözdür. Gerçek şu, iki şu ki ??? unutuldu, demelidir.

U utul a ası içi üzakeresine devam ediniz; çünkü Kur an ı kişileri göğüsleri de sili ip git esi, ağlı ike çözülüverile develeri dağılıp kay ol ası da daha ça uktur. 1196- Ebû Mûsâ (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Kur a ı deva lı okuyarak gözeti iz, o u u ut ayı ız . Nefsi kudet eli de ola Allah a yemin ederim ki, Kur an ı göğüslerde oşa ası deve i ağı da oşa ası da daha şiddetlidir.

1197- Ebû Mûsâ dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Ey Ebû Mûsâ! Sana, Davud (Aleyhisselâm) ailesine verile güzel seslerde ir ses veril iştir.

1198- Abdullah bin Amr (‘adıyallahu Anh) der ki: Ba a a a şerefli ir ailede ir ha ı ikâhla ıştı. Evi izi idare ve ihtiyaçları a da a a akardı. Bir gü a a benim durumumu zevceme sordu. Zevcem beni görü üşte över ir ifade ile ve aslı da kusuru a işaret ederek: Sizin oğlu uz e iyi ada dır ki, ona varalı eri ya ı a uğra a ış, ge e gü düz i adet ile vakit geçir iştir, dedi. Be i u halimi babam, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e arzetti. Bunun üzerine Hazreti Peygamber babama: Oğlu u e i le karşılaştır. buyurdu. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gittiği de a a sordu: “e asıl oruç tutuyorsu ? Ben: Her gün tutuyorum, dedim. Yine sordu:

Page 259: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Kur a ı asıl hat ediyorsu ? Dedim ki: Her gece Kur a ı hatmediyorum. Hazreti Peygamber a a şöyle uyurdu: Her ayda üç gün oruç tut ve her ay Kur an ı ir defa hatim et. Be , u da daha çoğu u yapa iliri , dedi . Hazreti

Peygamber: Öyle ise her hafta üç gün oruç tut, buyurdu. Be dedi ki, u da daha çoğu u yapa iliri . Ba a uyurdular: Bir gün oruç tut, iki gün ye (ve böylece devam et).

Ben dedim ki, bundan daha çoğu u yapabilirim. Hazreti Peygamber: Sen oruçları en faziletlisi olan Davud un (Aleyhisselâm) orucunu tut. O da gü aşırı oruç tut aktır. Her yedi ge ede

bir defa da Kur a ı Hatim et, buyurdu. 1199- Ebû Saîd (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir: Sizin içinizden bir kavim çıka ak. Onları a azı ya ı da siz kendi a azları ızı, oruçları ya ı da oruçları ızı, amelleri

ya ı da a elleri izi küçü seye eksi iz. Görü üşte o ları i adetleri sizi ki de daha üstü ola ak, gerçekte ise yok hük ü de ulu a aktır. Kur an okuyacaklar; fakat hançereleri de aşağı geç eye ektir. Ma evî hiç ir asi leri ol aya aktır . O ları di de çıkışı, oku av hayva ı ı delerek çıkışı gi idir. İ sa o oku de ir u u a akar ka izi de ir şey gör ez. Oku ağaç kıs ı a akar, yi e ir şey gör ez. “o ra yelesi e akar, yi e ir şey gör ez. Nihayet ok atı ısı, oku gezi de şüpheye düşer de yi e ir iz ula az işte o okuyu uları da okuyuşları da anevî hiç bir esef ve iz bulunmaya aktır, okuyuşları da asla faydala a aya aklardır 1200- Ebû Mûsa (‘adıyallahu A h da rivayet edil iştir: Kur a ı okuyup ta onunla amel eden mümin; yenmesi lezzetli ve kokusu hoş ola turu a e zer. He ke disi iyidir,

he de çevresi e faydalıdır. Kur a oku ayıp da o u la a el ede ü i , ye esi lezzetli ve kokusu ol aya hurma gibidir. Kur an okuyan ü afığı hali de, kokusu güzel; fakat tadı a ı ola itki gi idir. Kur an okumayan

ü afığın hali ise, tadı a ı yahut kötü olup kokusu da a ı ola E û Cehil karpuzuna benzer. 1201- Cü dü ‘adıyallahu Anh) Hazretlerinden rivayet edil iştir: Kalbleriniz Kur an üzerinde (mana ve kıraat bakı ı dan) irleştikçe Kur a okuyu uz. Ayrılığa düştüğü üz zaman hemen oku ayı kesip dağılı ız ( ir iri izle ü akaşaya gir eyi iz). 44

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -833

NİKÂH BAH“İ 1202- Enes bin Mâlik (‘adıyallahu Anh) der ki: Ashapta üç kişi, Hazreti Peyga eri , i adet hali i sorup öğre ek aksadıyla Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i pâk zev eleri i evi e geldiler. Edi dikleri ilgiye göre, Hazreti Peyga eri geç iş ve gele ek ütü gü ahları ağışla ış olduğu da i adeti i azı sar oldular. Ke dileri in daha çok ibadet etmeleri gerektiği i düşü düler. Bir rivayete göre u üç kişide iri Hazreti Ali ve diğerleri de A dullah i A r ve Os a i Mez un idi. Bunlardan biri, ben ömrüm boyunca geceleri ibadetle geçire eği , dedi. Diğeri, hara gü ler üstes a ö rü

oyu a her gü oruç tuta ağı , dedi. Üçü üsü de, e kadı larda uzaklaşa ağı ve asla evle eye eği , dedi. Onlar böyle ko uşurlarke Peyga er “allallahu Aleyhi ve Sellem teşrif ederek o ları ko uş aları ı duy ası üzeri e şöyle uyurdu: Şöyle, şöyle söyleye siz isi iz? Dikkat edi iz! Vallahi sizi içi izde Allah ta en çok korkan (ona itaatkar olan) benim.

Bu u la era er aza oruç tutarı , aza tut a ? ge eleri a az kıları ve ay ı za a da uyuru . Kadı larla da evle iri . Ki e i sü eti de yolu da yüz çevirirse, e de değildir. Mütercim: Ha efî ezhe i de evle ek, aşırı istek hali de vaciptir. İtidal or al halde ulu a lara evle ek üekked sü ettir. )ev e hakları ı gözet eye eği den korkanlara ise mekruhtur. Evle ek içi duru ları üsait ol aya lar, oruç tut ak ve perhiz yap ak suretiyle sa ır ve taha ül et eye çalışır. 1203- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e: — Be ge ç ir delika lı olduğu da zi aya düş ekte kork aktayı . Evle e içi de duru u üsait değildir, ke di i iğdiş yaptırsa olur u? diye sordu , cevap vermediler. Sorumu üçü ü defa tekrarlayı a a a şöyle uyurdular: Ey Ebû Hureyre! “e i e ile karşılaşa ağı ı yaza kale i ürekke i kuru uştur “e i aşı da geçe ek ola ukadderat yazıl ıştır, artık u lar değiş ez . Bu a karşı isterse ke di i urdur? ister ırak kaderi e oyu

eğ ekte aşka çare yoktur . 1204- Hazreti Aişe ‘adıyallahu A ha) der ki:

Page 260: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ben dedim ki: Ya Resûlallah! Bir vadiye inseniz de orada yaprağı da ye iş ir ağaç ile yaprağı da ye e iş bir ağaç ulsa ız, bunlardan hangisinden devenizi otlat ayı münasip görürsünüz? Hazreti Peygamber: Ye e iş ağaçta otlatırı , uyurdu. Hazreti Aişe, Hazreti Peyga eri , ke disi de aşka akire ir kadı la

evle e iş olduğu u i a ederek ke disi e daha çok uha et esle esi gerektiği i elirt ek iste iştir. 1205- Hazreti Urve (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kendine nikâhlamak üzere Hazreti Aişe yi Hazreti Ebû Bekir de isteyince, Hazreti E û Bekir: Be se i kardeşi i , kızı ı sa a vere ilir iyi ? dedi. Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Allah ı di i de ve kita ında sen benim (din) kardeşi si ; arada soy ve süt kardeşliği ol adığı içi o a a helâldir.

1206- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, Zübeyr i kızı Dı âa ı evi e vardı ve o a dedi ki: Galiba sen haccetmek istiyorsun? Dı âa dedi ki:

— Vallahi ke di i de sa ılı hasta uluyoru . Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Ha ı ı şart koşarak yap ve şöyle iyet et: Allah ı , Nerede sa ıları yüzü de e i alıkoyarsan, ihramdan çık a

yeri orasıdır. (Bu takdirde muhsar, yani hacdan bir engelle geri kalan kimsenin hükmüne tabi olur.) 1207- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Bir kadı dört şeyde dolayı ikâh edilir: Malı içi , şerefi içi , güzelliği içi ve di darlığı içi . “e di darı seç, ellerin

yeşersi . 1208- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in ya ı da ze gi bir adam geçip giderken, Hazreti peygamber ya ı da bulunanlara sordu: Bu geçe ada hakkı da e dersi iz? onlar dediler ki: – Bu adam; eğer ir kız isterse ke disi e ikâh edil eğe, bir kimse için ara ı olursa ara ılığı ka ul edil eğe ve eğer ir şey söylerse di le eye Iayık ki sedir. Hazreti Peygamber sustu, sonra Müslümanlardan fakir bir adam geçti. Yine Hazreti Peygamber ashaba sordu: Bu ada hakkı da e dersi iz? Onlar dediler ki:

— Bu adam; bir kız isterse veril e eğe, bir iş içi ara ı olursa kabul olunmamaya ve bir söz söylerse di le e eğe layık ki sedir. Bunun üzerine Hazreti Peygamber buyurdu: Şu fakir yok mu, öteki zengin adam gibi dünya dolusu ada larda hayırlıdır.

1209- Üsame (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Be de so ra erkeklere kadı larda daha zararlı ir fit e ırak adı .

1210- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Ben, Hazreti Peygamberin pâk zevcelerinden Hafsa ı kapısı da ir erkeği içeri gir ek içi izi istediği i işitti . Hazreti Peygambere dedim ki, akı ız şu erkek sizin evinize girmek için izin istiyor. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu: “a ıyoru o ada . Hafsa ı süt a ası falandır. Sonra sordum: — Ya Resûlallah! Benim süt amcam falan kimse

hayatta olaydı, e i evi e gire ile ek iydi? Hazreti Peyga er: Evet! Çü kü süt kardeşliği, soyu hara kıldığı ı hara kılar. “oy a ola a a ahre olduğu gi i, süt a a da

mahremdir.) 1211- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) derki: Hazreti Ali tarafı da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e: Hazreti Hamza ı kızı ı kendinize nikâhlamaz ısı ız? denilmesi üzerine Hazreti Peygamber şöyle uyurdu: O kız, süt kardeşi i ço uğudur. (ben onun süt a ası oluru ki, u aiz değildir

1212- Ümmü Habîbe validemiz (‘adıyallahu Anha) der ki: Be , Hazreti Peyga ere: Kız kardeşi ola Ebu Süfyan ı kızı ı ke di ize ikahlayı ız, deyi e a a şöyle uyurdular: Siz bunu istiyor usu uz? Gerçek şu ki, o a a helâl ol az çü kü iki kız kardeş ir ki se i ikâhı da topla a az .

Sonra dedim ki; Duyduğu uza göre siz, Ebû Seleme nin kızı ı kendinize nikâhlamak ister işsi iz! Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem u söze şaştı ve: Zevcem Ümmü Seleme i kızı ı ı? diye sordu. Ben de: Evet, dedim. Bunun üzerine Hazreti Peygamber şöyle

buyurdu:

Page 261: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Eğer o kız, benim himayemde ve terbiyemde yetiş e iş (üvey evlâdı olarak benim terbiyem dışı da yetiş iş olsa bile bana helâl olmaz. O kız, (ay ı za a da e i süt kardeşi i kızıdır. O u a ası E û “ele e ve ben, Süveybe adlı kadı da (Ebû Leheb in cariyesinden) süt emdik. Bu halde sakı siz a a kızları ızı ve kız kardeşleri izi arz etmeyiniz. 1213- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: “üt kardeşi ya ı da ike , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ya ı ıza geldi. Be Hazreti Peyga eri u hali izde hoşla adığı ı ü arek yüzleri de a ladı . He e dedi ki: Ya ‘esûlâllah! Bu adam benim süt kardeşi dir. Bu u üzeri e uyurdular: “iz, süt kardeşleri izi ki ler olduğu a dikkât edi iz. “üt ahre liği, a ak açlık se e iyle e ziril edir. (iki veya iki uçuk yaşı a kadar ço uğu e esi de olur. Bu yaşta so ra süt kardeşliği ol az.

Mütercim: “üt kardeşliği, ço uk he üz iki yaşı ı geç e işke , süte uhtaç olduğu ir devrede o a verile sütte dolayı olur. Bu

üddeti iki uçuk yaşı a kadar çıkara i a vardır. Bu yaşta so ra süt emmekte kardeşlik eyda a gel ez. İ a Şafii Hazretleri bu hadîs-i şerifi delil alarak ir ço uğu e az eş defa süt e iş ol ası ı, kardeşliği eyda a gel esi içi şart koş uştur. Ha efî ezhe i de ise, ir defa e ekle de kardeşlik husule gelir. A ak her ikisinde de bu e işleri süt e e çağı da ol ası gereklidir. 1214- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anha) da rivayet edil iştir: Bir kadı , halası ile ve yi e ir kadı teyzesi ile ir ada ı ikâhı da topla a azlar. Bir ada ı ikâhı da iki kız kardeşi ulu a aya ağı gi i, hala ile yeğe ve teyze ile yeğe de ir ada ı ikâhı da

toplanamazlar. Ancak u larda iri ölür veya oşa ırsa, diğeri nikâhlanabilir.) 1215- Cabir ve Seleme bin Ekva (‘adıyallahu Anhuma a latırlar: Biz, ir savaşda ordugâhda ike Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem (bir rivayette de onun elçisi Bilâl Ha eşi ya ı ıza geldi. “o ra ize şöyle uyurdu: Mut a geçi i ikâh yap a ıza izi verildi. “iz uta ikâhı yapa ilirsi iz. Herha gi ir erkek ve kadı araları da

a laşırlarsa, era er ol aları üddeti üç ge edir. “o ra isterse u u çoğaltırlar veya ir irleri i a laşarak terk ederler. Hazreti Ali de rivayet edildiği e göre, u hadîs-i şerifi hük ü so rada kaldırıldı ve ut a ikâhı hara kılı dı. Mütercim: Mut a ikâhı, ki, ir al karşılığı da uayye ir vakit içi yapıla ikâhtır. Böyle e ir ikâh, ü eti ehli sünnet âlimlerinin) icma ı ile hara dır. ‘afızî ve Şiî lerde bu nikâh halen yürürlüktedir. Ehli sünnet mezheblerinde bu nikâh caiz ol a akla era er öyle ir ikâh hali de taraflara re i ezası uygula az. E û “ûud Hazretleri i Ke z haşiyesi de

öyle yazılıdır. 1216- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir kadı , ke disi i Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e arz etti ikâhla ası ı istedi). Hazreti Peygamberin buna istekli ol adığı ı a laya orada ulu a larda iri dedi ki: Ya Resûlallah u kadı ı a a ikâhlayı ız. Hazreti Peygamber ona sordu: Senin (mehir olarak verebilecek) neyin var? Adam: — Ya Resûlallah, hiç ir şeyi yoktur! dedi. Hazreti Peygamber: Demirden bile olsa bir yüzük ara bul. uyurdu. Ada ağız evi e gidip ara a yaptıkta so ra dö dü ve:

— Vallahi, ya Resûlallah hiç ir şey de ir yüzük dahi ula adı ! Yal ız üstü deki şu futa ı yarısı e i , yarısı da u kadı ı olsu , dedi. Ada ı elde yukarı kısı da giyile ek el isesi ol adığı ı da “ehl rivayet eder. “o ra Hazreti

Peyga er ada a şöyle uyurdu: Kadı se i futa ı e yapa ak? o u se takı sa o a ir şey kal aya ak. Ve o takı sa sa a ir şey kal aya aktır

Arada ir üddet geçtikte so ra ada ağız kalkıp evi e git ek üzere çıkarke arkasından Hazreti Peygamber çağırdı ve sordu: Kur an dan ne biliyorsun? Adam, falan sûreyi, falan sûreyi ve falan sûreyi biliyorum, diyerek saydı. Hz. Peygamber,

u ları ez erde okuya ilir misin? diye sordu. Adam, evet! dedi. Resûl-i Ekrem buyurdu ki: O halde Kur an dan ildiği sûreleri o a öğret e karşılığı da o kadı ı sa a ikahladı .

Mütercim: Ha efî ezhe i e göre u hadîsi a ası şu: Ez eri de ulu a Kur a ı hür eti e veya o u se e iyle u ha ı ı, e sali e ta ı a mihir bedeli ile ikâh edeli ile sa a ikahladı . Şafii ezhe i de a ası şu: Ez eri izde ola sûreleri u ha ı a öğret ek ihir karşılığı ol ak üzere o u sa a

ikahladı . Şafii mezhebinde Kur a öğret ek, geçer para ve al hük ü dedir. Hâlbuki Hanefî mezhebinde mihrin ay î al veya para ol ası şarttır. Yi e Ha efi ezhe i de temlik sözü ile nikâh akdi sahih olur. Şafii de ise akid ancak nikâh ve tezviç sözleriyle olur. Nikahladı , zev e aldı gibi sözlerle nikâh akdi olur, mülk edindim sözü ile olmaz.

Page 262: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Şafiiler e her e kadar u hadîs-i şerifte Temlik sözü ile ikâh akdi yapıldığı görülüyorsa da, daha ö e Hazreti Peyga eri ikâh sözü ü kulla ası vardır. Temlik sözü ü so rada tekid içi kulla ışlardır, de il ektedir. Nitekim azı rivayetlerde temlik sözü yerine, nikâh sözü geçmektedir. 1217- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir kadı gelip: Ya Resûlallah, ben kendimi sana hibe etmek üzere geldim, dedi. Hazreti Peygamber onun bu teklifi karşısı a ü arek aşı ı eğdi ve ir şey söylemeyerek durdu. Sonra ashapta ir ada ayağa kalkıp o kadı ı ke disi e istedi. Hazreti Peygamber adama sordu:

Mihir edeli ola ak ir şeyi var ı? Adam, ir şeyi yoktur, dedi. Hazreti Peyga er: Evi e git de ir şey ula ilir isi , ir ak! De ir yüzük bile olsa ara! buyurdu.

Adam evine gidip döndü ve: Ya Resûlallah, vallahi hiç ir şey ula adı . Yal ız şu elde aşağı giydiği futa var; bunun yarısı benim yarısı da o kadı ı olsu , dedi. Hazreti Peyga er: O, se i futa ı ne yapacak? Sen giyince, o a ir şey kal aya ak ve o giydiği za a , se a ir şey kal aya ak uyurdu. Ada epey e oturdukta so ra evi e git ek üzere kalktı. Arkası ı dö üp git ekte olduğu u Hazreti

Peyga er görü e o u çağırdı ve sordu: Kurandan ne biliyorsun? Ada ağız; fala sûreyi, fala sûreyi iliri , diyerek ir kaç sûre saydı. Hz. Peygamber:

u ları ezberden biliyor musun? buyurdu. Adam, evet! dedi. Peygamber, o halde Kur an dan ildiği (sureleri ona öğret ekliği ), karşılığı da o kadı ı sa a te lik ettik ikâhladık). buyurdu. Mütercim: Bu hadîs-i şerif, geçe hadîsi tekrarı ise de ir iri de iraz farklı olduğu da yi e tahri edil iştir. 1218- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Dul ir kadı , açık olarak rızası alı adıkça ikâh edil ez. Bakire kız da iz i alı adıkça ikâh edil ez. Asha ı kira

sordular: Ya Resûlallah! Bakire olan bir kızda asıl izi alı ır? Ekseriya uta gaç olur ve ko uş az. Bu a cevap olarak: O u iz i rızası sus asıdır buyurdular.

Mütercim: Bulûğ çağı a er iş akıllı dul kadı , ha efî ezhe i de açık olarak söyle edikçe, ka ul ve rızası ı eya et edikçe evlendirilemez. Bulûğ çağı a er e iş ço uğu iz i alı aksızı evle diril esi ittifakla aizdir. Şafii ezhe i de ulûğa er iş ola akire ir kızı, kızı iz i olmaksızı a ası e re , evle dire ilir. Fakat izi al ası müstehabdır. Hâlbuki Ha efî ezhe i de u aiz değildir. A ak ir a a kızı ı evle dirir de kız u evle eyi duyu a susarsa, u izi ka ul edilerek ikâh sahih olur. Eğer evle e akdi i duyduğu zaman istemez ve red ederse, nikâh sahih olmaz. 1219- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) da rivayet edil iştir: Kızı rızası sus asıdır!

Hazreti Aişe nin: Ya Resûlallah! Kızlar uta gaç olurlar, rızaları asıl a laşıla ak? de esi üzeri e, Hazreti Peygamber bu hadîs-i buyurdular. Mütercim: Bakire ola ulûğ çağı daki kızı gül esi, sessiz olarak ağla ası yi e rıza sayılır. Fakat sesli olarak ağla ası veya feryad etmesi red ve kabul etmemektir. 1220- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Resûl-i Ekrem: Kötü za da sakı ı ız; çü kü kötü za , sözü ve hatırda geçe şeyi e yala ıdır. “iz i sa ları ayı ları ı

araştır ayı ız, dedikoduları ı di le eyi iz ve ir iri ize kiri tut ayı ız. Birer kardeş gi i olu uz. Hiç ki se, kardeşi i tali olduğu kadı a, ikâhla ası ! veya ırak ası ı ekle ede talip ol ası . buyurdu. 1221- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Hiç ir kadı a, di de veya i sa lıkta a ısı ı ka ı daki i ke di ka ı a aktar ak içi o u oşa ası ı dilemesi caiz

değildir. Niteki o kadı ı ala ağı, ke disi e e takdir edil iş ise odur. (iyi varlıklı ir ko aya sahip ola ir kadı ı eli deki i ete ko ak iste ek, gü ah ol akla era er ukadderatı ötesinde bir yarar sağla ası da i kâ sızdır. 1222- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha)de rivayet edil iştir: Hazreti Aişe, ke disi e ait ir hiz etçi kadı ı, E sar dan birine nikâhlayarak onun gerekli ihtiyaçları ı hazırladı ve evlenmesinde bulundu, Evine dö düğü za a Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona şöyle uyurdu: Ey Aişe! Sizin düğü ü üzde eğle e yok muydu? Ensar (Medineli müminler) oyun ve eğle ede hoşla ırlar.

Page 263: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

(Bunun a ası, nikâh ve düğü topla tıları da dinen eşru olan def çalma gibi eğle elere yer veriniz, demektir. Şerkavî şerhi de: Keşke def çalıp oy aya ak ir ariye gö dereydi diye rivayet vardır. Hazreti Aişe: Ya Resûlallah! Biz

asıl ir şarkı söyle eliydik? diye soru a Hazreti Peyga er, şöyle diye ilirdi iz, uyurdu: Geldik size, geldik size. Allah kere kılsı ize. Esmer uğday ol ayaydı, se ir ezdi kızları ız, “arı altı ol ayaydı, şe le ezdi yurtları ız.

1223- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) da rivayet edil iştir: Dikkat edi iz! Bir ki se zev esi e yaklaşırke : Bis illah, Allah ı , e i şeyta da uzaklaştır ve şeyta ı da ize

vere eği ço ukta uzaklaştır! der ve so ra da karı ko a arası da u yaklaş ada ir ço uk eyda a gelirse, o ço uğa hiç ir za a şeyta zarar vere ez. 1224- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhüma) de rivayet edil iştir: Sizden biriniz düğü ziyafeti e çağrıldığı zaman, oraya varsı .

Mütercim: Herhangi haklı bir özür ol adıkça veya düğü cemiyetinde haram işler işle edikçe düğü topla tıları a git ek gereklidir. Çü kü düğü sü ettir, o a i a et et e ek gü ah olur. Diğer davetlere katıl ak ise müstehabdır. 1125- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Allah a ve ahiret gününe iman eden ki se, ko şusu a eziyet et esi . Kadı lara iyi davra ıl ası hakkı daki öğütlere

uyu uz. Çü kü o lar eğe ke iği de yaratıl ışlardır. Eğe ke iği i e eğri ya ı yukarısıdır. Eğer o u doğrult aya kalkışırsa kırarsı ve de olduğu gi i ırakırsa öyle e eğri kalır. “iz kadı lara iyi davra ayı ir iri ize tavsiye edi iz. Mütercim: Kadı ları azı eksiklik ve aksaklıkları ı görürse iz o ları ağışlayı ız. O ları oldukları gi i ka ul ederek idare edi iz. O ları yaratılışları da gele irtakı zaafları vardır. Bu iti arla o ları dü yası da daha çok duygular hâkim dir ve

u da o ları idare edil eye uhtaç oldukları gerçeği i is at eder. 1226- Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) der ki. Bir gü , o ir kadı , ko aları ı gizli yö leri i olduğu gi i a lat ak üzere sözleşerek araları da ir topla tı düze lediler. O larda iri i kadı ko ası ı şöyle ta ıttı: Be i ko a , sivri dağı tepesi de arık deve etine benzer. Yassı değil ki çıka ilsi ve et de se iz değil ki, taşı aya değsi . Be i ko a çok zayıftır; hiç ir kadı ı rağ et ede eği ir erkek değildir. İki isi: Ko a ı duru u u yaya a çü kü say akla itire e ekte korkarı , o u e za a ve nerede) ansam hep kusurları ı a arı . Üçü üsü: Be i ko a patavazsızı iridir. Ko uşsa oşa ırı ve sussa askıda ırakılırı e oşar e i, ne de ko alık eder a a . Dördüncüsü: Benim ko a çöl ge esi gi i utedildir. Ne sı ak, e de soğuktur. Ne korku var, ne de usanmak. Beşi isi: Ko a eve giri e parslaşır pars gi i yatar uyur ve evde çıkı a asla laşır. Verdiği i ereye har a dığı ı sor az. Pars gi i yuvası a ağlı, asla gi i güçlü ve ay ı zamanda cömerttir.) Altı ısı: Ko a ye ek yeyi e e var, e yok kaldırır su içi e su ka ı ı kurutur. Yatağa yatı a el isesi e ürü ür yatar ve elini uzatmaz ki, derdimi bilebilsin. Yedincisi: Benim ko a aşarısız veya iktidarsız ve salaktır. Her e dert varsa o da ev uttur. Ya aşı ı yarar, ya ir yeri i kırar, ya da sa a hepsi i irde yapar. Sekizincisi: Ko a ı a a doku ası tavşa doku ası gi i yu uşaktır. Vü udu u kokusu da turu ç kokusu gi i hoştur. Dokuzu usu: Ko a ı evi yüksek direkli olup isafir ka ulü e her yö de elverişli dir. Kılı ı ı ağı uzu (kendi de uzu oylu dur. O ağı ı külü oldur ateşi dai a ya ar ve kaza ı da isafirler içi her za a kay ar . Evi de topla tı yeri i yakı ı dadır. Onuncusu: Kocam mülk sahibidir. Onun ülkü de daha iyisi e sahip ola yoktur. Da ları çok ve fakat yayıl a yerleri az ola develeri vardır ki, ud sesi i işittikleri za a yaşa akta ü itleri i keserler kesilip isafirlere ikra edileceklerini bilirler). O iri isi: Ko a E û )er öyle ir ada dır ki, iki kulağı ı ü evherat ile süsledi. Pazıları ı yağla doldurdu ve e i şiş a lattı; e de ke di e geldi . Ko a e i güç şartlar altı da yaşaya irkaç davar sahi i fakir ir ailede

ularak atları, develeri ve eki leri ol ola ir yuvaya koydu. O u ya ı da e söylese azarla a , uyuru ve gün üzeri e doğar ki se e i iş içi uya dır az . İçtiği za a da ka ı aya kadar içeri . E û )er in annesi öyle bir kadı ki, sa dıkları ağzı a kadar dolu ve evi ge iştir. E û )er i oğlu öyle ir oğul ki, o u yattığı yer kılıç kı ı gi idir ve

Page 264: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

kuzu budu ile doyar. Ebu Zer i kızı öyle ir kız ki, a ası ı ve a esi i e ri dedir. Giysileri i doldurur. Ko şu kızları e da ı ve güzelliği ile küplere i dirir. E û Zer in cariyesi öyle bir cariyedir ki, ahre ko uş aları ızı asla

yay az. Aşı ıza ke gözle ak az. Evi izi çerçöple doldur az. Ü ü )er sözleri e şöyle deva etti: Ko a E û )er, sütleri yayıkla dığı ir gü çarşıya çıktı ve orada ir kadı la karşılaştı. Kadı ı pars yavrusu gibi iki ço uğu vardı. Bu ço uklar, kadı ı koltukları ı altı da e eleri ile oy uyorlardı. Ko a he e e i oşayarak o u kendisine ikâhladı. Be de daha so ra hatırı sayıla ir ada la evle di . Atı a i di, eli e Hat yapısı ızrağı ı aldı, akşa leyi ya ı a ol ol av hayva ları ile geldi ve her çeşidi de a a bir çift vererek dedi ki: Ey Ümmü Zer! Yiye ildiği kadar ye ve yakı ları a da ver. Bu u la era er o u a a verdiği şeyleri ir yere toplasa , ilk ko a E û Zer i , e küçük ka ı ı doldura azdı. Bu hadiseyi anlatan Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in şöyle uyurduğu u a lattı: Senin için ben, Ümmü Zer için Ebû Zer gibiyim. Mütercim: İyi geçinmede, ihsan ve ikramda, ben de sana Ümmü Zer hakkı da Ebû Zer asıl idiyse öyleyim. Bazı rivayetlerde şu ilâve vardır: Fakat Ebû Zer zevcesi Ümmü Zer i oşa ış, e ise se i oşa aya ağı .

1227- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Ko ası ya ı da iken, hiç bir kadı a, ko ası ı izni ol aksızı (nafile) oruç tutmak helâl olmaz. Yi e ko ası ı iz i

ol aksızı hiç ki seyi evi e ala az. Ko ası ı e ri ol ada kadı herha gi ir har a ada ulu ur sadaka verir ise o u seva ı ı yarısı ko ası a verilir. 1228- Üsame (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Ce et kapısı da dikildi ve e ete gire leri ge ellikle yoksullar olduğu u gördü . Maka sahipleri ise

bekletilmekte idiler. Ancak cehennemliklerin cehenneme atıl aları e redil işti. Cehennem kapısı da da dikildim ve cehenneme girenleri ge ellikle kadı lar olduğunu gördüm. 1229- Hazreti Esma (‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordum: — Ya Resûlallah! Be i ir ortağı ku a var. O a nispet ve gösteriş yap ak iyetiyle, ko a )ü eyir, a a şu u ve u u verdi dese u u a a ir gü ahı var ıdır? Hazreti Peyga er şu eva ı verdiler: Ke disi e veril edik şeyi veril iş gi i göstere , yala da , iki elbise giyen gibidir.

1230- Mugîre (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir: Sa d ı kıska çlığı a ı şaşıyorsu uz? Be o da daha kıska ı . Allah da e de daha kıska çtır. Mütercim: Hazreti “a d: Vallahi e zev e le ir ki seyi gör üş olsa o a kılı ı ı arkası ile değil, keski tarafı ile vururu , dediği de herkes o u kıska çlığı a şaştı. O ları u hayreti i seze Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, işte u hadîs-i şerifi uyurdu. 1231- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Allah Teâlâ kıska çtır. Allah ı kıska ası ise, hara kıldığı şeyi, ü i i yap ası da dır.

1232- Hazreti Esma (‘adıyallahu Anha) der ki: Zübeyr bin Avvam, beni kendisine ikahladı. )ü eyr i dü ya alı olarak su taşı ak içi ir deve ve i ek içi de ir atta aşka hiç ir şeyi yoktu. Bu atı ye ve otu u e te i ederdi . Her iki hayva ı suyu u da e verirdi . Devenin su tulumu sökülürse, onu ben dikerdim. Ekmek hamurunu da ben yoğururdu . Ek ek pişir esi i iyi beceremediği de çok kere u işi Medi e li sadik ko şuları yaparlardı. Hazreti Peygamber, Nad roğulları arazisinden bir hurma bahçesini Zübeyr e ver işti. Be o ahçede deveye ye ol ak üzere hur a çekirdeği toplar ve aşı da taşıyarak getirirdi . Hur alık da Medine ye altı k . kadar uzakta idi. Birgü ir kap içi de aşı da hur a çekirdeği taşıyarak evi e dö erke yolda Hazreti Peyga ere rastladı . Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in beraberinde Ensar dan azı ki seler de vardı. Hazreti Peygamber beni kendi devesi i arkası a i dir ek için, Ih ıh deyerek devesini çökertti. Fakat benim erkeklerle era er yürü ekte uta dığı ve ko a ı da kıska ç olduğu u düşü düğü de deveye i ek iste ediği i a laya Hazreti Peyga er e i ırakıp geçti. “o ra eve dö ü e karşılaştığı u hadiseyi olduğu gibi kocam Zübeyir e a lattı . Ko a a a şu eva ı verdi: — “e i hur a çekirdeği taşı a , Peyga eri devesi i arkası a i e de daha ağır geldi. Yine ben eski işi e ve hiz eti e ay e deva etti . “o ra a a Hazreti E û Bekir Es-“ıddîk ‘adıyallahu A h , işi i gör ek ve atı ıza ak ak üzere a a ir hiz etçi gö derdi. Böyle e a a e i hiz etçilikte azad et iş gi i oldu.

Page 265: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1233- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Birgün Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem pak zev eleri de iri i evi de ike , diğer ir zev esi hizmetçisinin eline bir ta ak içi de yiye ek tutuşturarak Hazreti Peyga ere gö derdi. Ev sahi esi ola zev esi kıska arak hizmetçinin eline vurup ta ağı yere düşürdü. Ta ak kırıldı ve içi de ulu a yiye ek dağıldı. Hazreti Peyga er ça ağı kırıkları ı ve dağıla yiyecekleri hur aları topla ağa aşladı. Bunu yaparken de misafirlere: A e iz kıska dı buyurdu. Sonra Hazreti Peygamber o hizmetçiyi alıkoydu ve ta ağı kıra zev e i ev eşyası da ir

ta ak alarak o a verip ta ak sahi i e yolladı. 1234- Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle buyurdu: Senin e de hoş ud veya dargı olduğu u kesinlikle bilirim. Sonra ben sordum: Ya Resûlallah! bunu nerden ilirsi iz? Şu eva ı verdiler: “e e de hoş ud ike , ir şey içi ye i ettiği za a , Muhammed i ‘a i hakkı için, diyerek yemin edersin.

Fakat dargı olduğu za a İ rahi i ‘a i hakkı için, diye yemin edersin, Be doğrudur dedi . Ne var ki, vallahi ya Resûlallah yal ız adı ızı a a fakat kal i sevgi izle doludur . 1235- Ukbe bin Âmir den (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir: Nikâh düşe kadı ları ya ı a var akta sakı ı ız. Ensar dan bir adam sordu: Ya Resûlallah! Bir kadı ı kayı iraderi hakkı da e uyurursu uz? Bu a cevap olarak Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Kayı iraderiyle kadı ı yal ız kal ası ölü dür tehlikeli ve aiz değildir .

1236- İ i Mes ud dan (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Kadı kadı a, te leri ir iri e değe ek şekilde yaklaşıp da so ra o kadı ı, ko ası ı gözü ö ü e getirir esi e o a

a lat ası . Mütercim: Burada Hazreti Cabir den rivayet edilen bir hadîs-i şerif u utul uştur. O da şudur: Sizden biriniz evinden uzun zaman uzak kalırsa ge e a sızı evi e gel esi . Diğer ir rivayette de: Yol ulukta dö üp kasa a a girdiği za a he e karı ı ya ı a var a; tâ ki, zev e aşı ı tarayıp süsle si buyrul uştur. Gur et, ha ve gaza gibi uzak bir yolculuktan evi e dö e ek ola ki se, evi e var ada ö e, gelişi de evi i ha erdar et elidir. Ko ası ı dö düğü ü öğre e zevce, azı te izlik ve süsle e işleri içi za a ula ağı da araları daki uha et çoğal ış olur. Araları da efreti gerektire ek ir duru ol ası . Eve a sızı gel eler, ev halkı a kötü bir zan esle eğe se e ola ile eği de u u yap a ak uygu olur.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -852

TALAK BOŞAMA BAH“İ 1237- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) den rivayet edil iştir: İ i Ö er, zev esi i hayız hali de ike oşadı. Ba ası Hazreti Ö er, u u Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordu. Bunun üzerine Hazreti Peygamber, Hazreti Ömer e şöyle uyurdu: O a e ret karışı a dönsün. “o ra hayızda te izle ip so ra tekrar ay aşı görüp te izle i eye kadar o u ikâhı

altı da tutsu . Bu iki i te izlik dö e i de isterse tutar ve dilerse i si te asta ulu ada oşar. O te izlik süresi, kadı ları oşa ak içi Allah Teâlâ ı e rettiği süredir. Karı, ke disiyle i sî te asta ulu ul aya te izlik devresi içi de oşa ır. Mütercim: Adet hayız hali de zev esi i oşaya ki se i zev esi e dö esi oşa ada vazgeç esi hususu daki u e ir, Hanefî ve Şafii mezheblerinde vacip ol ayı müstehabdır. Fakat Maliki mezhebinde ve azı Hanefî âlimlerine göre vaciptir. “ü ete aykırı olarak adet hali de ha ı ı ı ir veya iki talak ile oşaya ki se i ri at et esi gerekir. Ha ı ı adetten te izle dikte so ra ye ide ir hayız daha görüpte o da da te izle i e, ko a isterse o u oşar, istese ikâhı da tutar. A ak ilk hayızda te izle dikte so ra i sî ü ase et kur ada dilerse oşaya ile eği hususu âlimler arası da ihtilâf ko usudur. İki i adette te izle dikte so ra da şayed oşa a niyeti varsa, yi e u oşa ayı i si

ü ase et ol ada yap ak gerekir ki, sü et üzere oşa a yapıl ış olsu . 1238- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Cevn in kızı ı ikâhladıkta sonra zifaf için Hazreti Peygambere getirilince, birden bire ürkerek: Senden Allah a sığı ırı , dedi Bu u üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şöyle buyurdu: Ulu zata (Allah a sığı dı . Haydi a a ı evi e git se i oşadı .

Page 266: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mütercim: Hazreti Peyga er oşa a yeri e kapalı ir ifade kulla arak evi e git, uyurdu. Bu kadı Arap e irleri de iri i (Numan bin Şürah ı kızı idi. Allah ı kaderi olarak Hazreti Peyga erde ürk üş olup so rada piş a olduğu ve

aşkası tarafı da ke disi e u yolda telki de ulu ulduğu ve bunu iyi söz aksadıyla söylediği i ileri sürdüğü de söyle ir. Fakat u lar ka ul gör e iştir. Hazreti Peyga er o kadı a hiç doku ada öyle e o u oşa ış ve ihir edelleri i fazlasıyla öde iş olduğu gele ek hadîs-i şerifte a laşıl aktadır. 1239- Ebû Üseyd (‘adıyallahu Anh)der ki: Cevn i kızı, era eri de dayısı ve dadısı olduğu halde Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e getirildi. Resûl i Ekrem bize: “iz dışarıda oturu uz. buyurarak gelinin ya ı a girdi ve ona: Ke di i a a ağışla buyurdu. Kadı dedi ki:

— Bir prenses halkta iri e ke di i ağışlar ı? Hazreti Peyga er o a iltifat et ek içi ü arek eli i aşı a doğru uzatmak isteyi e kadı aşı ı sakı dır ış ve: — Senden Allah a sığı ırı , de iş. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er ona şöyle uyur uş: Büyük aka a sığı dı .

“o ra Hazreti Peyga er dışarı ya ı ıza çıkarak şöyle e retti: Ey E û Üseyd! “e o kadı a e i tarafı da iki kat ‘azıkıyye ku aşı da el ise giydir ve o u ke di evi e gö der e o u oşadı .

Mütercim: Arab Emirlerinden Numan bin Cevn El-Ki dî adı daki zat, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelip: Ben sana Arabîsta ölgesi de ulu a dul ha ı ları e iyisi i ikâhlayayı , ka ul edi iz, diye ke di kızı ı ver ekte Israr etti. Hazreti Peygamber de kabul ederek onu ikâhladı ve o kadı ı getir ek içi E û Üseyd i görevlendirdi. Sonra kadı ı kötü kaderi gereği olarak ke disi e doku ul ada oşa ış oldu. Boşa dıkta so ra da yi e E û Üseyd tarafı da a ası evi e götürüldü. Kadı ı ütü akra a ve yakı ları ağırıp feryad edi e, o lara şu eva ı ver iş:

azı kıska ç kadı lar e i aldattılar ve a a tuzak kurdular. Bu sözü söylerse , Hazreti Peyga er sa a daha çok rağ et ve iltifat eder, dediler. Hatta u u üzü tüsü de çok geç ede o kadı ı vefat ettiği rivayet edilir. 1240- Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) der ki: Kurayza Oğulları ka ilesi de ‘ifâa ı oşa ış ha ı ı, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelerek dedi ki: — Ya Resûlallah! Ko a ‘ifâa e i ta a e üç talakla oşadı. O da so ra e yi e Kurayza oğulları da Abdurrahman bin Zübeyr e ikahla dı ; fakat A durrah a ı erliği, şu el ise i saçağı gi i sarkık dır e i o da ayır . Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Galiba sen tekrar (eski kocan) Rifâa ya dönmek istiyorsun. Hayır, ikinci kocan Abdurrahman se i al ağızı dan

tadmadikça ve se de o u al ağızı da tad adıkça u ola az ilk ko a a dö e ezsi . Mütercim: Ko ası da üç talakla oşa dıkta ve iddeti i doldurdukta so ra isterse aşka ir ko aya varabilir. Böyle bir duruma düşe kadı ilk ko ası a vara il ek içi iki i ir ada la sahih ir ikâh yaptıkta ve karı ko a oldukta so ra u ikincisinden de ayrılırsa, o za a ilk ko ası a dö e il ek a ak ke disi e helâl olur. Fakat ir veya iki talakla boşa a lar öyle değildir. Bu lar uvafakat hali de tekrar ilk ko aları a vara ilirler, aşka ir ko aya git ek zoru da kalmazlar. 1241- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem alı ve tatlıyı severdi. İki di a azı da çıktıkta sonra da pâk zevcelerinden

iri i evi e giderek o u gö lü ü hoş ederdi. Bir defası da u âdeti üzere Hazreti Ömer i kızı ola zev eleri Hafsa ı ya ı a vardılar. Orada her za a ki de fazla kaldılar. Be u u kıska dı . Bu kadar fazla kal aları ı se e i i de araştırdı . “o ra öğre di ki, Hafsa ı akra ası da iri, Hafsa ya bir çömlek bal hediye olarak gö der iş. Hafsa da u alda şer et yaparak Hazreti Peyga ere içir iş. Bu hali öğre i e düşü dü ve ir hile kurayı diye ye i etti . “o ra diğer ortağı “evde ye dedimki; Hazreti Peygamber şi di se i ya ı a gelince kendisine: Ya Resûlallah! Gali a siz hoş kokulu ol aya eğâfîr za kı ye işsi iz, dersi . Hazreti Peyga er sa a ta iî ki yok, öyle ir şey ye edi , diye ektir. O za a se , o halde u eğâfîr kokusu nereden geliyor? diye sor. Hafsa a a al şer eti içirdi, diye ektir. “e , öyle ise o alı a lar eğâfîr çiçekleri de topla ış ol alı, dersi . Hazreti Peyga er bana gelince, ben de ay ı şekilde söyleye eği . Hazreti “afiyye ye de ay ı şekilde söyle esi içi te ih etti .

Page 267: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Sonra Sevde a a dedi ki: “e i verdiği öğüt üzere hareket etti ve Hazreti Peyga er de öyle e soruları ı eva la dırdı ve: Hayır, Hafsa a a al şer eti içirdi. buyurdu. Hazreti Sevde den sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi

ve Sellem bana geldi. Bende öylece söyledim. Safiyye nin ya ı a vardığı za a da, “afiyye izi söylediklerimizi aynen söyledi. Daha sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazreti Hafsa ı ya ı a gidi e, Hafsa sordu: Ya Resûlallah! “ize al şer eti yapayı ı? Hazreti Peyga er: Artık a a al şer eti lazı değil. buyurdu.

Hazreti Aişe der ki: “evde a a, ya Aişe, u da öyle al şer eti i iz Hazreti Peyga ere hara ettirdik, dedi. Be ona: — Sus! Bu benim Hafsa ya ettiği ir hiledir, duyul ası , dedi . Mütercim: Cenab-ı Hak: Ey Peygamber! Neden Allah ı sa a helal kıldığı şeyi ke di e hara ediyorsu ? mealindeki ayeti kerimeyi indirerek pak zevcelerin al ış oldukları tedbiri açığa çıkardı. Ancak bu, kadı larda ola kıska çlık gereği küçük gü ahlarda sayıldığı da ağışla a gü ahlar arası a girer. Üstelik u hareketleri de dolayı pâk zev eler ağlaştılar, tev e ettiler ve ağfiret dilediler. Niteki u husus daha ö e ezkûr ayeti keri e i tefsiri de geç işti. Tahrîm sûresi: 1. Ayeti) 1242- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Sabit bin Kays ı karısı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine gelip: — Ya Resûlallah! Kocam Sabit bin Kays ı gerek ahlâkı ve gerekse di darlığı hakkı da ir kusur söyleyemem; fakat

aşka se e de dolayı o da e u ol adığı içi çok kötü duru a düş ekte korkuyoru . Be i o da ayırı ız, dedi. Hazreti Peygamber ona sordu: Ko a ı sa a evvelce ver iş olduğu osta ı o a geri verir isin? Ha ı : - Evet, onu geri veririm, dedi. Sonra Hazreti

peygamber Sabit bin Kays a şöyle e retti: “e daha ö e ha ı ı a verdiği ahçe i geri ka ul et ve ha ı ı ı ir talakla oşa, Mev ut hoş udsuzluk ve

geçi sizliği gider ek içi al karşılığı da oşa a ı eşru olduğu a u hadîs-i şerif delildir.) 1243- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki. Berîre adı daki ariye i ko ası, Muğîs adlı ir köle idi. “o ra Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) Berîre yi azad edince, Berîre hürriyet hakkı ı kulla arak ko ası da ayrıldı. İ i Abbas sözüne devam ederek der ki: Karısı ı ayrıl ası a üzüle Muğîs i göz yaşları sakalları üzerinde akarak Medi e sokakları da dolaştığı ı halâ görür gi iyi . Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem babam Abbas a şöyle

uyur uştu; Ey Abbas! Mugîs in Berîre ye olan sevgisine ve Berîre i de Muğîs e olan nefretine hayret etmiyor musun? Sonra

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mûğîs i hali e a ıyarak Berîre ye: Muğis e dö se ol az ı? buyurdu. Berîre dedi ki:

- Ya Resûlallah! Gerçekte o a dö e i i e rediyorsu ? Hazreti Peyga er şu eva ı verdi: Hayır, u hususta sa a kesi e ir ver iyoru ; a ak vasıta ol ak istiyorum. Berîre: — Artık e i o a ir ihtiya ı yoktur o u la ilgi kesil iştir , dedi. 1244- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ü arek işaret par ağı ile orta par ağı ı göstererek ve ir iktar araları ı açarak şöyle uyurdu: Be ve yeti i işleri e aka ki se, e ette şu lar ir iri e yakı ola şu iki par ak gibiyiz.

(Cennet-i Alâ da benim derecemle, yetimlerin iş ve ihtiyaçları ı hakka iyet üzere göre kimsenin dere esi arası da u kadar ık ir fark ola aktır. 1245- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir adam Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelip: — Ya Resûlallah! Be i si siyah ir ço uğu doğdu (benden olup olma ası da şüpheye düştü , dedi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona sordu: “e i develeri var ı? Adam: — Evet, var, dedi. Peygamber, O develerin renkleri nedir? Adam: — ‘e kleri kızıldır, dedi. Peygamber: O ları İçi de oz re kli ola ı var ıdır? Adam: — Evet, vardır, dedi. Yi e Hazreti Peyga er: O halde o boz renk nereden geldi? diye sordu: Adam: — Her halde soyu da, ulu a ir da ar çek iştir, eva ı ı

verdi. Hazreti Peygamber: İşte se i u ço uğu da elki soyu u ir da arı a, ataları da veya a aları da iri e çek iştir, buyurdu. Müütercim:

Page 268: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Böyle zayıf işaretlerle ço uğu ke di de ka ul et e ek aiz değildir. Ço uğu ke di de ka ul et e ek içi kuvvetli ir delil gerekir. O da zev e i kesi olarak zi a et iş ol ası veya karı ko a oldukta so ra altı ayda az ir za a

içi de zev e i ço uk doğur ası ve yahut adam öldükten sonra dört (veya iki yıl geçtikte so ra zev esi i ço uk doğur uş ol ası halleridir.46

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -858

LİAN BAH“İ 1246- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, lia ede ek karşılıklı ye i et ek suretiyle lâ etleşe ek olan karı ve ko aya hita e şöyle uyurdular: Her iki izi , hesa ı ı ahirette Allah göre ektir. Şu ir gerçek ki, iki izde iri yala ıdır. Tev e ede i iz var ı?

Resûl-i Ekre Bu soruyu üç defa tekrarladılar. “o ra usulü e göre Mülâane yapıldı ve ko aya hitaben Hazreti Peygamber: Artık u kadı üzeri de se i ir hakkı kal adı, buyurdu. Adam dedi ki: — Be i har adığı alı ne olacak?

Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Mal ala ağı da yoktur; çünkü sen o a is at ettiği zi a doğru ise, se i verdiği mal o u ikâhı da faydala a

karşılığıdır. Yok, eğer o kadı a iftira et işse verdiği i geri al akta daha uzaksı . 1247- Ümmü Seleme (‘adıyallahu Anha) der ki: -Bir kadı , Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gelerek: Ya Resûlallah! Kızı ı ko ası öldü. Şi di kızı ı gözleri ağrıyor, gözleri e sür e çeksi i? diyerek u hususta izi istedi. Hazreti Peyga er o a şu eva ı verdi: Hayır, gözleri e sür e çek esi ! Ey kadı Cahiliyet devri de sizde iri izi ko ası ölü e, e kötü el isesi veya

evi i e kötü yeri de ta ir se e ate tutardı. Bir yıl dolu a ya ı da ir köpek geçtiği za a yerde hayva tezeği alarak arkası a atar ve ate i de çıkardı. Şi di dört ay on gün geçmedikçe sürme çekmek (süslenmek) olmaz. Allah a ve ahiret gününe iman eden Müslüman ir kadı ı ko ası da aşkası a üç gü de fazla ate tut ası aiz değildir. Öle ko ası içi ise dört ay o gü ate tutar. Mütercim: Ko ası öle ir kadı , Müslü a lıkta ö e ate tutup süsü ü ırakarak eski, kara ve kirli el isesini giyinip yahut kötü ve kara lık ir odada ta ir se e eklerdi. Bir yılda so ra ya ı da ir köpek geçerke yerde ir tezek alıp ke di arkası a atarak ate i de çıkardı. İslâ da ise, öyle ko ası öle ir kadı dört ay o gü ir za a iddet bekler ve u üddet içi de süsle ez. Eğer o kadı ha ile ise doğu yapı aya kadar ekle ek zoru da kaldığı da yi e sür e çek ek ve u a e zer süs akı akta kaçı ır. Cahiliyette arkaya tezek atıl ası ı a ası, güya ir yıl ko a içi tut uş olduğu ate i e e ir tezek parçası kadar kıy eti yoktur, de ektir. İ a Malik ezhe i de, ate de ola ir kadı ı sür e çek esi utlak olarak aiz değildir. A ak gözleri kör olma korkusu olur da aşka bir ilâç ulu a ıyorsa, o zaman sürme çekmesi caiz olur. İ am Şafii Hazretlerine göre de hüküm

öyle ise de, yal ız ge eleri sür e çeker, gü düzleri sür eyi siler. Çü kü u hadîsi so u da: geceleri sürme çek, gündüzleri sil, diye varit ol uştur. Bu u la era er üs ütü sür eyi terk et ek daha iyidir. İ a Aza Hazretleri e göre, ko ası öle kadı içi süs yap ak, gösterişli el ise giy ek, güzel kokular sür ek, gözlere sür e çek ek, elleri e kı a yak ak gi i şeyler, eşru ir azeret ol aksızı aiz değildir, hara dır. Yi e iddeti içi de diğer ir ada a işa la ak, ikâh içi sözleş ek hara olduğu Kur an ı hük ü ile sa it olduğu da

ütü ezhe ler e aiz değildir. A ak ihtiyaç halleri de azı gü düz ve azı ge eleri dışarı çık ası aiz ise de, ke di evi de aşka ir evde ge ele esi aiz değildir. Boşa ış ir kadı ise, iddeti içi de üç hayız üddeti zarfı da zaruret ol adıkça evi de aşka hiç ir yere çıka az, aiz değildir. Bu hususta ge iş ilgi fıkıh kitapları da vardır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -860

NAFAKA BAH“İ 1248- Ebû Mes ud (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Bir Müslüman Allah rızası ı gözeterek çoluk-ço uğu a ailesi e , har a a yaparsa, u har a ası ke disi içi ir

sadaka olur. Mütercim: Har adığı afaka, seva akı ı da sadakaya e zer. Bir kimse, ailesine ve çoluk - ço uğu a afaka te i et e i Allah tarafı da üzeri e farz kılı dığı ı düşü erek Allah rızası içi bu hiz eti yeri e getirirse, alı ı zekâtı ı ver ekte kaza dığı seva gi i üyük ir seva kaza ır. Çü kü çoluk-ço uğu geçi i i sağla ak, he sadakada ve hem de zekâttan önde gelir.

Page 269: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Hayber de ke dileri e ait ola ahçe i hur aları ı satıp elde ettiği parayı, pâk zev eleri i irer yıllık idaresi içi saklarlardı. Bu u afaka ahsinde, Hazreti Ömer de i a Buharı rivayet et iştir. Bir yıllık afaka sakla ası ı tevekküle aykırı ol adığı adı geçen sahih hadîsle sa ittir. Ayrı a ü eti e aiz olduğu u ildir ek içi dir. Fakat Hazreti Peyga er şahsı içi hiç ir şey iriktir ez ve sakla azdı. 1249- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Dul ve iski i hayır işi e koşa ki se, Allah yolu da ü ahede eden yahut geceyi ibadetle geçirip gündüz oruç

tutan gibidir. 48 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

YİYECEK Eti e BAH“İ

1250- Ebu Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Açlık se e iyle takati kesil işti. Hazreti Ö er ile karşılaştı . Ke disi de , a a Kur an dan irkaç âyet oku ası ı istedi . Esas aksadı , u aha e ile yiye ek ir şey ul aktı. Hazreti Ö er ‘adıyallahu Anh) evine girdi ve bana Kur a oku aya aşladı. “o ra e orada çıktı . Biraz uzaklaştığı za a açlıkta ayılarak yol ortası da yüzükoyu düşüp kaldı . Bir de gözü ü açtı ki, ya ı da Hazreti Peygamber duruyor. Bana: Ey Ebû Hureyre! buyurdular. Ben de, buyurunuz, ya Resûlallah, dedim. Resûl-i Ekre eli de tutarak e i kaldırdı ve

halimi (aç olduğu u a ladı. Be i saadetha eleri e götürdü ve he e a a ir kâse içi de süt ikra etti. Be de o sütten içtim. Bana: Ya Ebâ Hureyre, içmeye devam et! buyurdular. Ben de içtim. Yine iç. buyurdular. Ben de içtim öyle ki karnı şişip

göğsü ü hizası a geldi. Sonra Hazreti Ömer le tekrar karşılaşı a o za a ki hal ve hareketi i o a a latarak dedi ki; Allah, kar ı ı doyur ak içi se de daha hayırlı ola Hazreti Peyga eri görevle dirdi. Vallahi, se de Kur a di le ek iste işti ; Hâlbuki

e se de daha iyi okuru . Asıl aksadı e i yedir e izdi. Hazreti Ö er cevap verdi: Vallahi sana orada ziyafet vermiş olsaydı , bana bir deve sürüsü ağışla ası da daha sevimli olurdu. Böyle e piş a lığı ı elirt işti. 1251- Ömer ibni Ebi Seleme (‘adıyallahu Anh) der ki: He üz ulûğ çağı a var a ıştı . Hazreti Peyga eri hi aye ve ter iyesi de ulu uyordu . A e Ümmü Seleme, Hazreti Peyga eri zev esi olduğu da e de o u üvey oğlu idi . Bir defası da ye ek yerke eli ye ek ka ı ı öte ya ı a uza ıştı. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana şöyle uyurdu: Ey oğul, ye ek yerke es ele çek, sağ eli le ve önünden ye!

1252- Ömer ibni Ebi Seleme (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem üvey oğlu Ö er i i ümmi Seleme ye a a şöyle uyurdu: Yemek yerken önünden ye! Mütercim: Ye eği aşı da Bes ele ve so u da ha dele Elha dü Lillah söyle ek sü ettir. Ye eği aşla gı ı da es ele u utulursa, so ra hatıra geli e getiril elidir. Yi e sağ el ile ye ek sü ettir. “ol el ile ye ek veya iç ek ekruhtur. Hatta İ a Şafii Hazretlerinin bir kavli e göre, sağ el ile yemek ve içmek vaciptir. Sol el ile yemek-iç ek hara dır. )ira İ a Müsli i rivayeti de şu a ada ir hadîs vardır: Hazreti Peygamber, sol eliyle yemek yemekte olan bir kimseyi görünce ona: “ağ eli le ye, uyurdu. O ki se de: “ağ elimle yiyemiyorum, eva ı ı verdi. Hazreti Peyga er o a: sağı ı kulla a az olası a! uyurdu ve artık ada o da so ra sağ eli i kaldıra az oldu. Bunun için sahih olan, ehli sünnet âlimlerine göre, sol el ile yemek- iç ek ve aşkası ı ö ünden yemek mekruhtur. Ancak bir iri de farklı ola eyva ta eleri ir ta ak içi de olduğu za a araları da seç e yapıla ilir. Bu da kerahet yoktur. Fakat yine önden almak daha iyidir. 1253- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: iki kişi i ye eği üç kişiye yeter. Üç kişi i ye eği de dört kişiye yeter. Çoklukta ve toplulukta bereket vardır.

Diğer azı rivayetlerde de: Bir kişilik ye ek iki kişiye, iki kişilik ye ek üç kişiye ve üç kişilik ye ek dört kişiye yeter! şekli de akledil iştir. 1254- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Mümin, yal ız ir ağırsağı ı dolduru aya kadar yer; kâfir ise, yedi ağırsağı ı dolduru aya kadar yer. (Burada yedi ağırsağı ı dolduru aya kadar sözü, çok ye ek ye esi e işarettir. Bağırsakları hepsi i yedi kıs a ayrıl ası da ü kü dür. Aklı aşı da ola ir ü i , sü ete riayet ederek ye eği i yer ve idesi i doldur az. Bu u la idesi i fazla doldura ü i ler, a layışsız ola lardır ve Hazreti Peygamberin sünnetine uy aya lardır. Diğer

Page 270: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

tarafta sağlık yö ü ü gözeterek az ye ek yiye kâfirler de az değildir. Gerçek manada mümin hem israf yönünden, he de sağlık yö ü de asla çok ye eğe rağ et et ez. Fakat kâfirler ge ellikle u kaydı dışı da kalarak israfa düşerler. Daha doğrusu ü i e yaraşa az ye ektir. 1255- Ebû Cühayfe den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Be ir yere yasla ış olarak ye ek ye e .

Mütercim: “ü et üzere oturuş, dizler üzeri e otur ak yahut sol ayak üzeri e oturup sağ ayağı dizi i dik ek ve u şekilde yemek yemektir. 1256- Hazreti Aişe den (‘adıyallahu A ha rivayet edil iştir: Bir ev halkı da vefat eden bir kimse için taziye aksadı ile insanlar ölü evinde topla dıkta sonra dağıl ışlardı. Ev halkı yal ız kalı a Hazreti Aişe e redip uhalle i hazırlattı ve u ev halkı a şöyle dedi: “iz u tel i e adı verilen yemekten (muhallebiden) yiyiniz; çünkü Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem den u ye ek hakkı da şöyle

uyurduğu u kulakları la işitti : Tel i e uhalle i hasta ı kal i e rahatlık verir, azı keder ve üzü tüleri de giderir.

Mütercim: Gerçekte e i oğlu u ölü ü de çok üzü tü duy uştu . “o ra ir kadı kay aklı ve uzlu ir kayısı ye eği yaparak a a getirdi. O u öyle soğuk soğuk yediği izde, kederli ola kalpleri ize ir erhe gi i ferahlık verdi. Kederli olan bir kimsenin kalp ve idesi, gıda azlığı da ve üzü tü ü vü udu kapla ası da susuz kala ağı için böyle hafif şeyler ye ek, kal i ve ideyi kuvvetle dirir. 1257- Huzeyfe den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: “iz ipek ve atlas el ise giy eyi iz, altı ve gü üş kapta su iç eyi iz, u ları ta akları da da ye eyi iz. Çü kü u

altı ve gü üş kaplar dü yada kâfirler, Ahirette ise bizim içindir. Mütercim: Halis ipek ve atlas ku aşları giy ek erkeklere hara dır. Fakat ha ı lar içi u ları giy ek u ahtır. “avaşta gazileri ipek giy eleri ve giysilerde dört par ak e i de ipek kulla ıl ak erkekler içi de aizdir. Altı ve gü üş de süs eşyası olarak kadı lara helâldir; u ları takı ırlar. Erkeklere ise hara dır. Yal ız erkekler gü üşte ühür ve yüzük edi e ilirler, kılıç ka zası ı süsleye ilirler. Bir de altı ve gü üş kaplarda su iç ek ve u ları çatal-kaşığı ile ye ek ye ek he erkeklere, he de kadı lara hara dır. 1258- Ebû Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki: Ensar da E û Şuay a ı da ir ada vardı. Kölesi kasap idi. Bir gün bu kölesine dedi ki; Bana eş kişilik ir ye ek hazırla. Be eş kişi i eşi isi olarak Peyga er “allallahu Aleyhi ve Sellem i davet ede eği . “o ra ye ek, hazırla dı ve Hazreti Peyga er, era eri de dört kişi olduğu halde çağırıldı. Yolda gelirlerke u lara altı ı ir kişi takıldı. Davet sahi i E û Şuay ı ya ı a vardıkları za a Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem Şuay a şöyle buyurdu: Gerçekte se izi eş kişi olarak davet etti ; fakat u zat da ize katılıp geldi. Şi di isterse o a izin verirsin, istersen

yol verirsin! E u Şuay dedi ki: e o a izi verdim, davete buyursun. Mütercim: Davet edil ediği halde ir ki se i aşka davetlilere uyarak o larla davete git esi hara dır. A ak davet sahi i ile davet edil e iş ki se arası da ir yakı lık ve özel duru olursa, u duru da ev sahi i i rızası ili diği za a davetsiz olarak da gidilebilir. Davetsiz olarak ziyafet ve düğü ye ekleri e gide e Tufeyli de ilir ve türkçede de kulla ılır. Bu u aslı şu; Kûfe de Tufeyl isminde bir adam vardı. Her erede ir ziyafet ve ye ek daveti var idiyse u Tufeyl orada davetsiz olarak hazır

ulu urdu. Düğü leri Tufeyl i diye şöhret ul uştu. İşte o u hali de ola herkese Tufeyli lâka ı veril iş ve öyle e devam edegel iştir. 1259- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki. Medi e de ir Yahudi vardı. O Yahudi her yıl hurma har a ı zama ı a kadar bana ödünç para verirdi. Benim de Rûme kuyusu adı verile Hazreti Os a kuyusu yolu da hur a ahçe vardı. Nasılsa o yıl hur alarda çok az ürü oldu. Sonra har a za a ı da o Yahudi gelerek e de ala ağı ı istedi. Çıka ürü le or u u kapaya aya ağı ı a ladığı da , gele ek yıla kadar borcumu ödemek için bana mühlet vermesini Yahudi den rica ettim. Fakat Yahudi kesi olarak ka ul et edi ve ala ağı ı ödenmesi i istedi. Be i zor duru a düştüğü Hazreti Peyga ere iletildi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir kısı asha a şöyle uyurdu:

Page 271: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Yürüyünüz gidelim, Cabir için Yahudi den mühlet isteyelim. Sonra Hazreti Peygamber, beraberlerinde ashaptan azı zevat olduğu halde e i hur a ahçe e geldiler. Bor u u gele ek yıla kadar ertele esi içi Yahudi ye teklifte bulundularsa da Yahudi kabul etmeyip şöyle dedi: Ya E a l - Kası , e asla ala ağı ı te il et e ertele e . Cabir e bir gün bile müsaade etmem. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem o u u hali i görü e, e i hur alığı ı şöyle ir dolaştı. “o ra Yahudi ye yine ay ı teklifte ulu du. Yahudi yi e ka ul et edi. Be kalkıp ir iktar olgun hurma toplayarak Hazreti Peygamberin önüne koydum. Onlardan ir iktar yedikte so ra a a şöyle uyurdular: Ey Ca ir, se i çardağı gölgeliği erededir? Be de çardağı ı yeri i o a ildirdi . Buyurdular ki: Orada çardağı da a a ir yer döşeyip hazırla, istirahat edeyim. Be de he e orada ir yer hazırladı . Hazreti

Peyga er de çardağa girerek hazırladığı yerde yatıp iraz uyudu. Uya dıkları za a e yi e ir iktar hur a getirip kendilerine takdim ettim, onlardan yediler. Sonra yerinden kalkarak üçüncü defa Yahudi de ala ağı ı ertelemesini rica ettiler. Yahudi yine kabul etmedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem benim hur alığı ı çevresi i iki i defa olarak dolaşıp geldi ve a a şöyle uyurdu: Ey Ca ir, ağaçlarda ola hur a salkı ları ı kesip topla ve bunlarla Yahudîye olan borcunu öde. Hazreti Peygamber izzat hur a har a ı ı aşı da durdu. Be , he e hur a ağaçları daki salkı ları kesip topladı ve o za a ki hesa a göre or u a karşılık olarak hur aları Yahudi ye verdim. Borcumu tamamen ödedim. Fazla olarak ir o kadar da hur a ya ı da kaldı. Be u hali gidip Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e ildiri e a a şöyle uyurdular: Ben, kendimin Allah ı Peyga eri olduğu a şahidlik ederi . (Ben Allah ı hak Peyga eri olduğu da e de

böyle mucizeler meydana gelir. Allah ı iz i ile öyle az ola hur aları çoğaltırı . Bu lar Allah ı lütuf ve ihsa ıdır. 1260- Hazreti Sa d dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Her sa ah A ve hur ası da yedişer ta e yiye ki seye o gü , zehir de tesir et ez, sihir de tesir etmez. Medi e hur ası de ile ve Medi e i , e iyi i s hur ası ola A ve de aç kar ı a her sa ah yedişer hur a yiye

kimseye, o gün, zehir ve sihir tesir etmez.) 1261- İbni Abbas dan (‘adıyallahu Anhuma) rivayet edil iştir: Sizden biriniz yemek yiyince, par akları ı yala ada veya aşka ir şeyle silip te izle ede eli i ir yere

doku dur ası . Mütercim: Ye eği aşı da ve so u da elleri yıka ak sü ettir. Fakat su ulu adığı ir yerde yi e el yağlı ırakıl ayıp hiç olmazsa parmakları yala alı veya el ezi gi i ir şeyle sil elidir. Yağlı ellerle ir şey tut a alıdır. )arurî duru lara ve ye e ye eği i si e göre u hususta alı a ak ted ir değişik olur. Asıl ola , i kâ dahili de e iyi ir şekilde te izliği gözet ektir. Bugü içi su ve sa u e iyi ir te izleyi idir. Bu lar varke aşka türlü te izliğe ihtiyaç kalmaz. 1262- Ebû Ümame (‘adıyallahu Anh) der ki: Peyga er “allallahu Aleyhi ve “elle ye eği itiri e şöyle uyururlardı: Ce a ı Allah a sayısız, halisane ve kendisine lâyık şekilde hamd olsun! Ey Rabbimiz! Nimetinin hakkı karşıla a az,

ondan vazgeçilemez ve ona olan ihtiyaç kesilmez. 1263- Ebû Ümame den (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Allah a hamd olsun ki, bize yetecek nimet verdi, bizi (içirip ka dırdı. O u i eti i hakkı karşıla a az, i etleri de

inkâr edilemez. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ye eği itirdiği za a öyle dua ederdi ve aza da : Ey ‘a ı ız, sa a ha d olsu ! Ni eti i hakkı karşıla az, o a veda edil ez ve o da uzak kalı az, ey ‘a i iz izi esleyip ke ale erdire yaratı ı ız ! 49 49 Ömer Ziyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -869

AKIKA KURBANI, HAYVAN KESME VE AVLAMA BÖLÜMÜ 1264- Selman bin Amir den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Erkek ço uğu doğ ası ile ir akîka kur a ı kesilir. “iz o u içi kur a kesip ka akıtı ız ve ço ukta eziyeti o u

rahatsız ede es eleri kaldırı ız azı rivayetlerde de erkek ço uk içi iki kur a , kızlar içi de ir kur a kesil esi e redildiği de u u yap ak müstehab sayıl ıştır. 1265- Ebû Hureyre den (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir: Fera ilk doğa deve veya koyun yavrusunu kurban etmek ve atîre re e ayı da kur a yoktur. Cahiliyet za a ı da üşrikler ilk doğa deve veya koyu yavruları ı putları içi kur a ederlerdi ve u a Fera derlerdi. ‘e e ayı da da

Page 272: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

yine putları içi kur a keserlerdi. Bu a da Atîre derlerdi. İslâ da kesi olarak u lar yasakla ıştır, kesil eleri aiz değildir. Esase u ları , Allah ta aşkası adı a kesil eleri şirk ve küfür olur. Ancak Şafii ezhe i de Allah rızası içi ol ak şartıyla ilk doğa deve veya koyu yavrusu u kur a et ek yahut receb ayı da ir hayva kur a et ek ve etleri i fakirlere sadaka ver ek üsteha dır. 1266- Adiyy bin Hatim (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di ize ok ile avla a hayva ları hük ü ü sordu . Bu ları eti ha gi halde, yenilir ve hangi halde yenmez? Bana cevap olarak şöyle uyurdular: Ok, sivri ucuyla delip öldürdüğü hayva ı ye; fakat okun enine isabetiyle ölen hayvan lâşedir, ye ez. Sonra Hazreti

Peyga ere köpeği avladığı hayva da sordu . Ba a şöyle uyurdular; Av köpeği i senin için tuttuğu u ye; çünkü bu köpeği yakala ası bir nevi oğazla adır. Eğer ke di köpeği le veya

köpekleri le era er aşka ir köpek ulursa ve u ya a ı köpeği yakala ası da veya av hayva ı ı öldür esi de kuşkula ırsa , o za a avla a hayva ı eti de ye e. Çü kü se es ele çekerek ke di köpeği i saldırdı saldırttı , diğer köpeği besmele çekerek sal adı . Mütercim: Bir hayva oğazla ırke veya av ı tetiği çekerke veya av ıl hayva ı av üzeri e salarke es ele getir ek vaciptir. Kasten es ele terk edilirse oğazla a veya avla a hayva ı , eti ye ez, hara dır. Ha efî ve Ha eli mezheblerinde hüküm budur. U utularak veya ya ılarak es ele çekil ezse yenilir. Şafii mezhebinde ise, besmele getirmek sünnet ve müstehabdır. Bu u içi es elesiz oğazla a hayva ı eti i yemek onlarca helaldir. Ancak Allah ta aşkası adı a kesil iş veya avla ış olurlarsa, bu gi i hayva ları eti ye ez. Hayva a atıla ok, sivri ve deli i tarafı da o u yaralayıp öldürdüğü za a hayva ı ka ı ı akıt ış olur. Fakat ya tarafı da isa et edip ka akıt ada öldürürse eti ye ez. Kurşu ve saç alarla öldürüle hayva ları etleri i ye ile ile eği e dair ir fetva risalesi i Mısır ı üyük kütüphanesinde gördüm. Fakat Şafii ezhe i de kurşu ve saç a ile avla a hayva ı ye esi hara dır. A ak hayva öl ede kavuşulur ve oğazla ırsa, o za a ye ir. O u içi kurşu a ukave eti ol aya küçük kuşlara kurşu atmak doğru değildir. Kaz ve ördek gibi hayvanlara kurşu atıldıkta sonra o ları oğazla aları a yetişile ilir. 1267- Ebû Sa lebe (‘adıyallahu Anh) der ki: Ya Resûlallah! dedim. Biz kitap ehli ola hıristiya ve Yahudileri e leketi de ulu uyoruz. Biz o ları ye ek ka ları da yiyeli i? Bir de av hayva ları çok ola ir e leketteyiz. Baza ok atarak avla ıyoru . Baza da öğretil iş veya öğretil e iş köpekle av yapıyoru . Bu larda ana yemesi helal olan hangisidir? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şu eva ı verdiler: Kitab ehlinin ka ları hakkı da durum şöyle: Eğer o ları ka ları da aşkası ı ulursa ız, o kablarda ye eyi iz. Eğer aşkası ı ula azsa ız, o ka ları yıkayı ız ve o larda yiyi iz. Oku la avladığı ve es ele getir iş olduğu hayva ı

eti i ye. Yi e öğretil iş köpeği le avladığı ve es ele getir iş olduğu hayva ı ye. Bir de av ıl ol aya köpeği ile avladığı ve so ra he üz öl ede kavuşup es ele, ile kestiği hayva ı ye aşka şekilde avla a ları ye e . 1268- İ i Ö er den (‘adıyallahu Anhuma rivayet edil iştir: Kim hayvan ve alı ı koru ak veya avla ak kasdı ol ada evinde bir köpek beslerse, her gün onun amelinden iki

kırât eksilir. 1269- Adiyy bin Hatim (‘adıyallahu Anh) Hazretleri de rivayet edil iştir: Köpeği i salıverip es ele getirdikte so ra avı yakalar ve öldürürse se o av hayva ı ı ye. Eğer hayva o avda

yerse, se ye e; çü kü hayva ke disi içi avı tut uş de ektir. Eğer es ele çekerek saldığı köpeklere aşkaları katılarak av hayva ı ı yakalar ve öldürürlerse o u ye e; çü kü se ha gi köpeği yakalayıp öldürdüğü ü ile ezsi

elki es elesiz salıverile hayva o u öldür üştür . Bir av hayva ı a ok atar da, ir veya iki gü so ra o u ulursa , eğer üzeri de se i oku u izi de aşka ir iz yoksa (ondan) ye. (Bir rivayette de, dilerse yiyebilir, buyrul uştur. Eğer suya düş üşse, o da ye e. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi zahiri e bakarak Şafii i a ları da î a Nevevî Hazretleri, öldürül üş olarak bulunan, av hayva ı ı ye esi i helal olduğu u ter ih et iştir. Hatta suya düşe av hayva ı ı ok ve silâh tesiri ile öl üş olduğu ili irse yi e ye ir. A ak hayva suya düştükte so ra oğularak ölürse, o u eti ye ez. Bu lar Şerkavî şerhi de alı ıştır. 1270- Ebû Mûsâ dan (‘adıyallahu Anh) rivayet edil iştir:

Page 273: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İyi arkadaşla kötü arkadaşı hali, isk hoş koku taşıya la körük çeke i hali e e zer, Misk taşıya ya sa a isk verir, ya se o da satı alırsı , ya da o u güzel kokusunda faydala ırsı . Körük çeke ise, ya el ise i yakar yahut o da pis ir koku duyarsı . Mütercim: Bu hadîsi- şerif iski tahir ve te iz olduğu a delil ka ul edil iştir. “e e i uayye ir ayı da geyiği karı kıs ı da toplanan kandan misk elde edilir. Bu u la era er u ka , diğer ka larda istis a edilerek pis sayıl a ıştır. Çü kü hayva ı sütü ve şarapta yapıla sirke gi i değişikliğe uğra ıştır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -873

KURBANLAR BÖLÜMÜ 1271- Seleme bin Ekva (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir se e ize şöyle uyurdu: Sizden kurban kese ki se, sakı ayra ı üçü ü gü ü de so ra o kur a etinden evi de hiç ir şey ulu dur ası .

Ertesi yıl olu a ize şöyle uyurdu: Kur a ları ızda yiyi iz, aşkaları a yediriniz ve isterseniz (evlerinizde) biriktiriniz. Geçen yıl i sa larda sıkı tı vardı.

O lara u hususta yardı et e izi istedi ve evleri izde et iriktir e e izi e retti . Mütercim: Hanefî mezhebinde yolculuk halinde olmayan (mukîm bulunan) ve zengin olan kimseye kurban kesmek vaciptir. Kurban etinin üçte birinin fakirlere, üçte birinin konu ko şuya dağıtıl ası ve geriye kala üçte iri i de aile halkı a

ırakıl ası sü ettir. Diğer ezheplerde kur a kes ek vacip ol ayıp sü ettir. Bu u la era er Şafii ezhe i de ir fakiri kar ı ı doyuracak kadar ona et verilmesi gerekir.51

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi:

MEŞRUBAT İÇÎLECEK ŞEYLER BÖLÜMÜ 1272- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) de rivayet edil iştir: Dü yada şarap içe ve so ra tev esiz öle ki se ahirette o da e et şara ı da ahru olur.

Mütercim: Dünyada şara ı helal kabul ederek ondan içenin ve bu inanç üzere ölenin küfrüne hüküm verildiği de e ediyye cehennemlik olur. Böylece cennet şara ı da ahru kalır. Fakat şara ı helal ka ul et eyerek hara olduğu i a ı ile içe ve öyle deva edip tev e et eksizi öle ki se i hali, diğer üyük gü ahları işleye ler gi idir. İşi Allah ı dile esi e kal ıştır. Cenab-ı Hak dilerse ağışlar, dilerse aza eder. Fakat e ete girdiği za a da yi e e et şara ı ı içe eye ektir. 1273- Ebu Hureyre (‘adıyallahu Anh)den rivayet edil iştir: Bir ki se zi a ederke ü i olarak zi a et ez, şarap içerke ü i olarak şarap iç ez, ir hırsız çalarke ü i

olarak çal az ve ir çapul u, i sa ları göz diktikleri değerli ir es eyi yağ a ederke ü i olarak yap az. Mütercim: Bu hadîs-i şerifi a ası şu: zi a işle ek, şara iç ek hırsızlık ve yağ a ılık et ek gi i üyük gü ahları kâ il ve olgu bir Müslüman yapamaz. Yahut u gi i gü ahları helal i a ı ile işleye kâfir ola ağı da o ki se i i a ı git iş olur. Bu hadîs-i şerifi ü i leri tehdit ve korkut a içi varit olduğu da söyle il ektedir. Bir de uta a ve ar sahi i olanlar

u gü ahları işleye ezler de ile ilir. Çünkü helâl saymayarak nefsine uyup u gü ahları işleye ler, ü i lik vasfı ı kaybetmezler. 1274- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e al ozası da soruldu. Şu eva ı verdiler: Her sarhoşluk vere içki hara dır. Mütercim: Bu hadîsi- şerif müçtehit i a ları delili olup kay atılarak elde edile ve çok içildiği za a sarhoşluk vere ütü içkileri hara olduğu u ka ul et işlerdir. Hu u atta yapıla lar da öyledir. Yal ız eza uygula ası akı ı da şara ile diğer içkiler arası da fark vardır. Şöyle ki, ir da la dahi içilse, şara da dolayı eza uygula ır. Hâlbuki diğer içkileri sarhoşluğu da dolayı eza uygula ır. Bir de içkileri e is ol aları da ihtilâf vardır. Şara ı ağır necaset olduğu da ihtilâf yoksa da, diğer içkilerin hafif necaset olduğu u ka ul eden müçtehitler vardır. Bu ilgi Mülteka

et i de alı ıştır.

Page 274: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1275- Ebû Âmir EI-Eş arî (‘adıyallahu Anh) Hazretlerinden rivayet edil iştir: Be i ü eti de ir takı kavi ler gele ektir ki, zi ayı, ipek giy eyi, şara ı ve çalgıları helal ka ul ede eklerdir.

Yi e ir takı kavi ler ir dağı ke arı a ko a aklar. Ço a lar, hayva ları ı otlatıp akşa leyi ağılları a getire ekler. Kendileri nimet içinde yüzerken ihtiyaç sahibi bir ki se kapıları a varı a yarın gel! diyecekler: Allah Teâlâ o ları ge eleyi helak ede ek ve aşları a o dağı yıka aktır. Bir kıs ı ı da, kıya ete kadar ay u ve hı zır içi i e çevirecektir. Mütercim: Âlimlerin çoğu u hadîs-i şerifi zahiri e akarak u ü ette de azı kişileri ay u ve do uz kılığı a sokula ağı a i a ışlardır. Bir kısı âlimler de u ları huyları ı ay u ve do uz huyu a çevrile eği i söyle işlerdir. Şerkavî şerhi de u u tafsilâtı vardır. İşte hara ı helâl say ak ve i ete a körlük et ek gü ahları ı ezası öyle kılık değiştir ek veya yere at aktır. 1276- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, içleri de içki yapıla kapları kulla ıl ası ı da yasakla ıştı. Asha ı kira ı : Ya ‘esulallah, iz u kapları azı ihtiyaçları ızda kulla ak zoru dayız, de eleri üzeri e Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: O halde kullanabilirsiniz.

Mütercim: Bu kita ı aşı da geçe . sayılı hadîs-i şerifle içki kapları ı kulla a ı yasakla ası üzeri e asha ı kira dediler ki, ya Resûlallah! azı içe ekleri izi hazırla ası ve koru ası da u kaplara zarurî ihtiya ı ız vardır. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er sarhoşluk vere içki kapları ı u ah ola eşru at içi kulla ıl aları a izi verdi ve eskide ko ul uş ola kulla a yasağı ı hük ü ü kaldırdı. Mu ah ola içe ekler arası da oza da sayıl aktadır. A ak

oza ı sarhoşluk vere ek dere ede ekşi e iş ol ası şarttır. 1277- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Asha ı ü lüleri de E û Hu eyd Es “âidî, Akik vadisi de ulu a Nakî adı daki çiftlikte taze sağıl ış süt hazırlayarak açık ir kap içi de Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem e hediye getirdi. Hazreti Peyga er o a şöyle buyurdu: Keşki ir odu parçası ile olsu , u ka ı üzeri i örteydi .

Mütercim: İçleri de yiyecek ve içecek bulunan bütün kapları örtülmesi ve kapa ası sünnettir. Çünkü kapları örtül esiyle içleri e zararlı addeleri düş esi ö le iş olur. Hiç ol azsa bir odun parçasıyla örtül esi i iste esi, kapları ört e işi i ö e i e işarettir. Örtülürke de es ele getiril esi sü et olduğu da , kap üzeri e herha gi ir şey ko arke es ele hatırla ır ve çekilir. Bes ele getirile şeyde ereket olduğu da o ka şeyta da da koru uş olur. 1278- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: “ağılır ir deve i uayye ir za a içi fakire veril esi ve yi e sağılır koyu u ir süre fakiri istifadesi e ırakıl ası e güzel sadakadır. O hayva ki, ir kap sa ahleyi , ir kap da akşa üstü süt verir...

1279- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri beraberlerinde Hazreti Ebu Bekir olduğu halde Medi e de Ebû Heyse adı daki eşhur saha i i osta ı a girdiler. Bostan sahibi Ebû Hey-sem e şöyle uyurdular: “u ka ı da ge ede soğutul uş suyu varsa ize içir; değilse şu ö ü üzdeki akar suya ağzı ızı dayar içeriz. Ebû Heysem dedi ki, ya Resûlallah! Ge ede soğutul uş suyu uz vardır. Buyuru uz, çardağa gideli , orada size ikra edeyim. Bera er e çardağa gölgeliğe gittiler. E û Heyse su kır ası da ir iktar ir kâseye döktü ve üzeri e de taze sağ ış olduğu sütte ilâve ederek Hazreti Peyga ere ve era eri de ola Hazreti Ebû Bekir e içirdi. Mütercim: “uyu soğutularak ir kap içi de ike içil esi de veya akar sularda ve çeş elerde avuç ve ağızla içil esi de ir sakı a ol adığı a u hadîs-i şerif delildir. 1280- Ümmü Seleme ‘adıyallahu A h den rivayet edil iştir: Gü üş kapda su içe ki se, kar ı a ehe e ateşi i gürül gürül akıt ış olur. Mütercim: Gü üş kaşıklarla ve gü üş kaplarda yeyip iç e i hara olduğu a u hadîs-i şerif delildir. Daha ö eki hadîs-i şerifte altı kaplar da ay ı yasağa sokul uş olduğu da araları da hara ol a akı ı da fark yoktur.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -879

Page 275: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

HA“TALAR BAH“İ 1281- Ebû Saîd ve Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anhuma)da rivayet edil iştir: Dike atırıl ası a varı aya kadar Müslü a ları aşı a gele usi et, eşakkat sıkı tı, üzü tü, eziyet ve keder

gi i şeyleri, uhakkak Allah Teâlâ o Müslümanı gü ahları a kefaret kılar. Mütercim: İ a Gazali Hazretleri, Müslümanı aşı a gele usi etleri üçe öl üştür. Biri isi, ü afık ola lara gele hastalık ve felâketlerdir. Mü afık u lar içi Ce a ı Hakk a itirazda ulu ur. O da dolayı da çektiği hastalık o a aza da

aşka ir şey ol az. İki isi, sa ırlı ü i e gele hastalıklardır. Mü i u lara sa rettiği içi seva kaza ır, gü ahları a kefaret olur. Üçü üsü, şükra iyet aka ı da ola a gele hastalıktır. Gele usi ete karşı Allah a şükür ve ha d eder. Böyle musibetler, onun derecesini yükseltmek içindir. 1282- Ebû Hureyre (‘adıyallahu A h da rivayet edil iştir: Mümini hali, yaş eki e e zer. ‘üzgâr o a e tarafta eserse, rüzgâra uyarak meyleder. Rüzgâr gidi e de doğrulup

kalır. Fa ir kâfir ise kaskatı ve dik dura ça gi idir. Allah dilediği za a o u kırar artık doğrul az Mütercim: Buharî de bu hadîs-i şerifte so ra Allah Teâlâ Hazretleri, sevdiği kulu, dü yada çeşitli usi etlerle üptelâ eder dere esi i yüksel esi içi usi etler gü ahları a kefaret olur şekli de rivayet vardır.

1283- Abdullah bin Mes ul (‘adıyallahu Anh) der ki: Ben, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i hastalığı da ateşi i şiddeti de mübarek vü udu u titrediği i görünce dedim ki: — Ya Resûlallah! Bu dere ede şiddetli hastalığı ız, herhalde size iki kat seva a vesile ola aktır. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem be i doğrulayarak şöyle uyurdu Evet, hiç bir Müslüman yoktur ki, ir eziyete uğrası da, Allah o u gü ahları ı ağaç yaprakları ı dökül esi gi i dök esi . Mütercim: Âlimlerin çoğu, ü i kul üyük gü ahlarda sakı dığı üddetçe, usi etlerde dolayı gü ahları ı döküle eği i kabul et işlerdir. Yani hastalık ve musibetler sebebiyle ancak küçük günahlar ağışla ır. Gü ahları üyükleri ise a ak tev e edip ağfiret dile ekle ve haklar öde ekle ağışla ır. 1284- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Bir kadı Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna geldi ve: Ya Resûlallah! Beni sar a tutuyor ve bu esnada üstüm aşı da açılıyor. Allah a dua ediniz de bundan kurtulayı , dedi. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: İsterse u a sa reder ve karşılığı da e eti kaza ırsı . İsterse se i iyileştir esi içi Allah a dua ederim. Bunun üzeri e kadı ağız: — Ya Resûlallah! Bu hali e sa rederi ; yal ız açıl a a içi dua ediniz, dedi ve Hazreti peygamber de ona dua etti. 1285- Enes Hazretleri (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: — Allah Teâlâ uyur uştur: Be ir kulu u iki sevgili gözü de ahru ettiği za a kul u a sa rederse, gözleri e karşılık o a e eti veririm. (Sa ır, ela ı aşı da olursa ak uldür. Ü it kesildikte so ra sa rı faydası kal az. 1286- Kası i Muha ed i i E i Bekir ‘adıyallahu Anhüm) der ki: Birgü Hazreti Aişe ‘adıyallahu A ha şiddetli ir aş ağrısı a yakala ıştı. Ölü ü e se e ola ağı ı ifade eder şekilde Vay aşı , ölüyoru ! deyince, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şöyle uyurdu: Eğer e sağ ike se u ağrıda öleydi , se i içi ağfiret dilerdi ve sa a dua ederdi . Bunun üzerine Hazreti

Aişe so dere e üzülerek sitem yollu Hazreti Peygambere: — Vay aşı a gele ! Vallahi, sa ıyoru ki, siz e i ölü ü ü istiyorsu uz, dedi. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hazreti Aişe yi teski et ek içi şöyle uyurdu: Hayır, se i sa dığı gi i değil. Ah aşı ! diye e i . İçi de geçti veya istedi ki, E û Bekir ile oğlu a ha er

gö dereyi ve hilafet eselesi de ke disiyle sözleşeyi ki, ki se lâf et esi ve u utlu ola lar da u utla ası lar. Sonra düşü dü ki, asıl olsa Allah, (ondan aşkası ı kabul etmez ve müminler de reddederler veya Allah, (ondan

aşkası ı reddeder ve ü i ler de ka ul et ez. Mütercim: Bu hadîs-i şerif Hazreti Peyga eri u izeleri de olup Hazreti E û Bekir in hilâfetine de delil olabilir. 1287- Enes (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Sakı sizde iri iz, çektiği a ıda dolayı ölü ü iste esi . Eğer ölü ü iste ek zoru da kalırsa desi ki:

Page 276: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Allah ı ! Yaşa ak hakkı da hayırlı ise, a a sağlık ver; ölü e i içi hayırlı ise a ı ı al! Mütercim: Buradaki emir vücubu ifade etmeyip u şekilde dua yapıla ile eği e ir izi teşkil et ektedir. 1288- Ebû Hureyre ‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Hiç kimseyi ameli cennete koyamaz. ashap sordular: Ya Resûlallah! Sizi de mi ameliniz cennete koyamaz? Hazreti

Peyga er şöyle uyurdu: Beni de amelim Cennete sokamaz. Ancak Allah Teâlâ ı lütfu ve rahmeti beni kaplarsa cennete girerim. Sizler dürüst

olunuz ve mutedil davra ı ız. Hiç iri iz ölü ü zi har te e i et esi ! İyi kişi ise iyiliği arta ilir ve kötü kişi ise piş a lık duyup tevbe edebilir. 1289- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Bir hasta okunmak için, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e getirildiği za a o a şöyle dua ederlerdi: Ey i sa ları ‘a ı! hastalığı gider ve şifa ver. Şifa vere a ak se si , se de aşka şifa vere yoktur. Geride hastalık ırak aya ak ir şifa ver! 53

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -884

TIP BAH“İ 1290- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ, i dirdiği her hastalık içi uhakkak ir şifa i dir iştir.

Mütercim: Tedavi gör ek tevekküle e gel değildir. Allah her hastalık içi ir deva yarattığı a göre o u ara ası gerekir. A ak şifayı ihsan eden Allah Teâlâ olduğu a i a alıdır. Bir de, şara gibi haram olan şeylerle tedavi caiz değildir. Vücut dışı da kulla ıl aları da beis yoktur. Hayvanata bile yedirilip içiril eleri doğru değildir. 1291- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) da rivayet edil iştir: Şifa üç şeydedir: Ha a at aletiyle ka al ada, al şer eti de ve ateşle dağla ada. A ak e , aşka çare ulu ursa

ateşle dağla akta ü eti i e ederi . 1292- Ebû Saîd El-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir adam Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine gelerek: Ya Resûlallah! Benim kardeşi kar ı da şikâyet ediyor, ishali vardır, e yapalı ? diye soru a, Hazreti Peyga er şöyle uyurdular: O a al şer eti içir! Bir müddet sonra adam gelip: Ya Resûlallah, e ri iz üzere o a al içirdi ; fakat hastalığı

geçmedi, dedi. Hazreti Peygamber ikinci defa: Ona bal şer eti içir! buyurdu. Adam gidip tekrar döndü ve eski sözünü tekrarladı. Hazreti Peyga er üçü ü defa: Ona bal içir! uyurdu. Ada dördü ü defa gelip, ilâ ı yaptı , fakat fayda ver edi, dedi. Bu u üzeri e Peygamber

Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Allah sözü de doğrudur alda şifa vardır ; fakat se i kardeşi i kar ı ya ılıyor. “e o a al içir! Adam gidip hasta

ola kardeşi e tekrar al içiri e, iyileşti. Mütercim: Bal şer eti i ir, iki ve üçü ü defalarda fayda ver e esi i se e i, yete ek iktar içil e iş ol ası da dır. Yoksa Hazreti Peyga eri tedavi edişleri kesi di. Tıp kitapları a göre, al ateş vere ir ilaç olduğu da ütü soğukla ilgili hastalıklarda çok faydalıdır. Müfessirler, Kuran-i keri de al hakkı da geçe Onda şifa vardır ayetini tefsir ederlerken azı hastalıklar urad edil ekte olduğu u söyle işlerdir. 1293- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) da rivayet edil iştir: Gerçekte şu kara ta e ik çörek otu sa da ölü de aşka her şeye şifadır. Ben, sam nedir? diye sordum.

Hazreti Peygamber: Ölümdür. buyurdu. Mütercim: Çeşitli se eplerde eyda a gele hastalıklara çörek otu u fayda ve şifa verdiği i doktorlar ka ul et ektedir. Bazı ilâçlara karıştırılarak uhtelif hastalıklar içi kulla ılır. Çörek otu dövülerek al ile a u yapıldıkta so ra sı ak su ile içilirse esa edeki taşları eritir. Beş gra çörek otu su ile içilirse, efes darlığı a fayda verir. Çörek otu da - ta e döğülüp zeyti yağı ile karıştırılıp süzüldükten sonra nezleli ola ı ur u a çekilir ve içilirse ezle hastalığı gider.

Page 277: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1294- Ümmü Kays (‘adıyallahu Anh)dan rivayet edil iştir: Siz, bu Üd-i Hi diye topalak otu a deva edi iz; çü kü u da yedi çeşit şifa var. Bade ik hastalığı içi uru a

(enfiye gibi) çekilir. Zatül e hastalığı içi su ile karışık içilir. 1295- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Kulla dığı ız deva ı e iyisi ilhassa sı ak ölgeler içi ka aldır ak ve topalak otu u kulla aktır. Ço ukları ızı oğazı daki bademcikleri ezip o lara eziyet ver eyi iz. Topalak otu u tozu u uru ları a çektiri iz.

Mütercim: Hadîs-i şerifte Kust olarak adı geçe ot ir kaç nevidir. Biri Kust-i Hi didir ki siyah re kte, tatlı ve hafif olur. Bir evi de Kust-i Sami dir. Şi şir ağa ı a e zer, güzel kokusu vardır. Bir de Kust-i Bahrî dir. Bu ak re kte olup hoş kokusu var; fakat tadı a ıdır. 1296- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) dan rivayet edilmiştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu: Bana bütün ümmetler gösterildi. Peygamberler, era erleri de grupları olduğu halde irer, ikişer geçtiler. Ya ı da hiç

ki se ulu aya peyga er vardı. Nihayet a a üyük ir kala alık gösterildi. Ki u lar, e i ü eti i? dedi . Bu kala alık Mûsâ kavmidir, denildi, sonra, ufka bak! denildi. Birden ufku doldura ir kala alık gördü . “o ra, gök ufukları ı şurası a ve şurası a ak! de ildi. Birde ufku doldura ir kala alık gözü e ilişti. De ildi ki: İşte se i ü eti . Bu larda yet iş i kişi hesa a çekil eksizi e ete gire ektir. O lar uska ve afsu yap aya , şu veya bu hadiseyi uğursuz say aya , ateşle dağla aya ve ‘a leri e tevekkül ede el ağlaya kişilerdir. Mihsan oğlu Ükâşe dedi: Ben onlardan biri miyim? Ya Resûlallah! Hazreti Peygamber: Evet (sen o larda sı ! buyurdu. Başka irisi kalkıp: Be de o larda ıyı ? dedi. Hazreti Peyga er o a: Ükâşe, u da se i geçti. Buyurdu.

Mütercim: İki i olarak kalka ada ı “a d i U ade olduğu rivayet edilir. Eğer Hazreti peyga er u a da evet eva ı ı ver iş olsaydı, o u arkası da herkes kalkıp ay ı şeyi isteye eklerdi. Bu a eyda ver e ek içi Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem sözü kes iş oldu. Tedavi içi zahirî se eplere aş vur ak gerekli ise de, aslı da Allah a tevekkül ederek şifayı Allah ta beklemelidir. Bu inançla, tedavi usulleri e aş vura ları hareketi yeri dedir ve tedaviye aş vur aya larda da dere eleri daha düşük değildir. 1297- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir. Hastalıklar Allah ı izni ve takdiri olmadan) ulaş az, şu veya bu hadiseyi uğursuz saymak, aykuş uğursuzluğu, Sefer

ayı uğursuzluğu yoktur. A ak üzza hastalığı a yakala a da , asla da kaçtığı gi i kaç. Mütercim: Her şeyde tesiri yarata Allah tır. Bazı hastalıklar ulaşı ı ise de u ulaş ayı yarata ve o a se ep ağlaya yi e Allah dır. Ateş yakar, kılıç keser; fakat gerçekte bunlarda o kuvveti yaratan Allah dır diye i a ç esle elidir. Diğer tarafta üzza lıda kaçı ıl ası e redildiği e göre; u hastalıkta ulaşı ılık olduğu a laşıl aktadır. Fakat yi e o u bulaş ası ke di tesiri ile değil, Allah ı takdiri iledir. 1298- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hastalık, Allah ı takdiri ol ada ulaş az. buyurunca bir bedevi şöyle dedi: — Ya Resûlallah! Be i geyikler gi i sapasağla kırda dolaşa develeri i arası a dışarda uyuzlu ir deve girerse o ları uyuz eder. Hâlbuki siz hastalık ulaş az, uyurdu uz? Hazreti Peyga er şu eva ı verdiler: İlk deveye hastalığı geçiren kimdir? Yani, ilk uyuz illetine yakalanan deveye o hastalık ulaş akla geç e iştir. Ö e

o hastalık Allah ı takdiri ve kudreti ile olduğu a göre, her hayva da da hastalık ay ı şekilde olur. Vasıtalar asıl hastalığı yapmaz. Demek ki, senin bu develerinin uyuz hastalığı a yakala aları yi e Allah ı kaza ve kaderi iledir. Mütercim: “akı hasta hayva ı ya ı a sağla hayva ı getir e mealindeki hadîs-i şerifte açıkla a gele ektir.

1299- Hazreti E es ‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Taun (veba) hastalığı her Müslüman içi şehitlik rütbesidir. Tau hastalığı, yarala ıp öle şehit i çektiği a ı ve ızdıra gi i tesir ıraktığı da o ları kavuştuğu erte eye ve a

se e iyle öle ler de erişir.) 1300- Ümmü Seleme (‘adıyallahu Anha) der ki:

Page 278: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e i evi de ike , yüzü de kara ve kızıl yahut sarı re k karışığı ola ir kızı görü e şöyle uyurdu: Şu kıza azar değ iş, O u afsu layı ız. Nazar hastalığı a karşı tütsü ve efsu gi i şeyler yapıl ası ı aiz olduğu a ve göz değ esi i hak olduğu a bu hadîs-

i şerif delildir. 1301- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir hastayı okuduğu za a : Bis illah, Ülke izi toprağı ki i izi tükürüğü ile karışır ve hasta ız, Rabbimizin iz iyle şifa ulur. Mütercim: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ö e ü arek işaret par ağı ı ağzı a koyup tükürükle ısladıkta so ra toprağa değdirir ve o da so ra hasta ı ağrıya yeri e sürer ve u duayı okurdu. İ sa ı asıl ayası ve yaratılış addesi toprak ve su olduğu içi , bunlardan hayat veren Allah Teâlâ, hastalıklara da u larla şifa verir. Hazreti Peyga eri yaptığı gi i hareket edilerek o u duası hastaya oku ursa Allah ı iz i ile hasta şifa ulur. 1302- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Uğursuzluk sayma (kötüye yorma) yoktur. En iyisi fal (iyimserlik) dir. ashap sordular ki, fal nedir? Hazreti Peygamber

şu eva ı verdi: “izde iri izi işittiği ve iyi serlik uya dıra yararlı sözdür. Mütercim: Cahiliyet za a ı da ir ada yol uluğa çıkınca o u sağ tarafı da ir kuş uçtu u, o u hayıra yorardı. “ol tarafta uçarsa kötüye yorardı. İşte u a Tıyere de irdi. İslâ da u u yeri ol adığı ı Hazreti Peyga er: Tıyere yoktur buyurarak o âdeti kaldır ıştır. Fakat işitile güzel sözü iyiliğe yoru la a ile eği i eya uyur uşlardır. Meselâ, yol uluğa çıka ir ki se, aşka ir ada da : Ey yol göstere , ey i sa ları ö üsü, ey hayır

sahi i gi i güzel sözler işitirse, u lar iyiliğe yoru la a ilir. Bu da kesi ir şey değildir. Bu iti arla yol uluk aksadıyla evi de dışarı çıka ı azı sebepleri kötüye yorumlayarak evine geri dönmesi mekruhtur. 1303- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Hüzeyi kabilesinden iki kadı kavga ettiler. Onlardan biri hamile olan diğeri i kar ı a taş ile vurarak kar ı daki ço uğu öldürdü. Bunlar Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzurunda muhakeme edildiler. Hazreti Peygamber onlar arası da şöyle hüküm verdi: Ha ile kadı ı kar ı daki ço uğu diyeti, ğurre, ir köle veya ir ariyedir. “o ra u şekilde hükü giye kadı ı ko ası :

— Ya Resûlallah! Ye eye , iç eye , ko uş aya ve hayat belirtisi göstermeyen bir cenin için diyet ödemeye asıl ahkû ediliri . O u gi isi, hükü süz sayılır dedi. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er: Şüphesiz u ada , kehânet

yapa larda dır. uyurdu. Fakat yi e de Hazreti Peyga er, o a u yoru u da dolayı eza ver edi. A ak diyet o a ödettirildi. 1304- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Medine i doğusu da otura ve Ara hatipleri de ola iki ada , Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru da hita et utuk yarış ası da ulu dular. Orada ulu a ları hepsi, bu iki ada ı güzel ko uş aları a hayra oldular. Bunun üzerine Hazreti Peygamber: A latışı da üyüleye i vardır veya azı a latışlar üyüleyi idir. buyurdu. Böyle güzel ifadeler, sihir gibi insana tesir

eder. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte belagat üzere söylenen kelâma sihir adı verildiği de azı âlimler böyle tesirli sözler söylemenin iyi

ir iş ol adığı a hük et işlerdir. A ak helâl ola sihirdir, de işlerdir. Doğrusu u hadîs-i şerif, öyle tesirli sözleri iyi veya kötü olduğu a delil gösterile ez. “özü e iyisi, kısa ve faydalı olandır. Buna dair de hadîs-i şerif vardır: Bana derli toplu lafızları az, a aları çok sözler verildi. 1305- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh)da rivayet edil iştir: -“akı hasta deve, sağla devenin ya ı a sokul ası . Ebû Hureyre, hastalıklarda ulaşı ılık yoktur, mealindeki ilk rivayeti i i kâr et iştir. Mütercim: Bazı hastalıkları ta iatları gereği Allah ı iz i ile aşkaları a geçtiği e e büyük delil bu hadîs-i şeriftir. Hastalıklarda ulaş a yoktur, hadîs-i şerifi ile u hadîsi ravisi E û Hureyre olduğu halde, E û Hureyre önceki hadîs-i

ta a e i kâr et iştir. Ö e Hastalıklarda ulaş a yoktur hadîsi i rivayet et işke , her asılsa u rivayeti i tamamen u ut uş. Hâlbuki diğer hususlarda u duru a düştüğü ol a ıştır. Bu u la era er ilk hadîs-i a lattığı za a çok ki seler o u ke disi de işittikleri içi o ları rivayeti ile sahih hadîs kitapları a geç iştir.

Page 279: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1306- Ebû Hureyre ‘adıyallahu An) de rivayet edil iştir: Ki ke di i ir dağı tepesi de aşağı atarak öldürür ise o kişi ehe e liktir ve ehennemde temelli, ebedi ve

sonsuza dek yuvarla a aktır. Kim de zehir içerek kendini öldürürse, zehiri elinde olduğu halde onu cehennemde te elli, e edî ve so suza dek yudu laya aktır. Kim de bir demirle (kesici bir aletle) kendini öldürürse, demiri elinde olduğu halde o u ehe e de te elli, e edî ve so suza dek kar ı a saptaya aktır. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte varit ola tehdit ve azabla korkutma üzerinde âlimler değişik açıkla alarda ulu uşlardır. Bazıları a göre, i tihar et eyi helal sayarak ke di i öldüre ki se kâfir ola ağı da e edî olarak ehe e de kalır. Bazıları a göre de, mümin olduğu halde i tihar ede , uzu üddet ehe e de kala aktır. Fakat birkaç defa tekid edilerek e ediyye ehe e de kala ağı ifadesi e akılırsa, i tihar ede i akı eti de korkulur. İ tihar, şirkte so ra gele e

üyük gü ahtır. 1307- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Biri izi ta ağı a kara si ek düşerse o u iyi e atırsı ve so ra çıkarıp atsı , çü kü o u ka atları ı iri de dert ve

diğeri de deva vardır. 54 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -893

GİYİM (elbise) BAHSÎ

1308- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: İzarı şalvarı topuklarda aşağı sarka (ve yere sürü e kıs ı ehe e dedir.

Mütercim: Belde aşağı giyile el iseye izar de ilir. Böyle el iseler yerlere sürü e ek şekilde topuklarda aşağı sark ası, kibir ve aza ette dolayı ise u hara dır. Böyle ir aksat taşı ıyorsa, te izliğe aykırı ve israf ola ağı da te zihe ekruh sayılır. 1309- Ebû Zer (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Hiç ir kul yoktur ki, Lâ ilahe İllallah desin de sonra bu iman üzere ölsü ve e ete gir esi uhakkak o ki se e ete girer . Be , zi a etse de, hırsızlık yapsa da ı? dedi . Hazreti Peygamber: )i a da etse, hırsızlık da yapsa girer . buyurdu. Be yi e: )i a etse, hırsızlık yapsa da ı? dedi . Hazreti Peygamber: Zina da etse, hırsızlık da yapsa buyurdu. Ben tekrar: — )i a etse ve hırsızlık yapsa da ı? dedi . Hazreti Peyga er: )i a etse ve hırsızlık da yapsa E û )err e rağ e (Cennete girecektir). buyurdu. Mütercim: Ehli sü et i a ı a göre, " ir ü i i a ı ı kay et edikçe, her e kadar gü ah işle iş olsa ile e edî olarak cehennemde kalmaz. Günah işle iş olanlardan bir kıs ı Allah ı ağfireti e uğrayarak azab çekmeksizin cennete girerler, Allah dilediği i ağışlar; a ak kul hakları varsa o lar içi eza vardır. Tev e et eksizi öle azı günah sahipleri de aza ları ı çektikten sonra yine cennete girerler. Kul hakları için ölmeden ö e helallaş ak veya hakları ödemek gerekir. Bununla era er, Allah dilerse hak sahipleri i ahirette e u ederek dilediği kulları ı aza a uğrat ada e ete koyar. 1310- İ i Zübeyr (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Dünyada ipek elbise giyen erkek, onu ahirette giyemeyecektir. Mütercim: Erkekler için haram olan saf ipek ve atlas gibi elbiseleri dünyada giyenler, ahirette böyle, elbiselerden mahrum kala aklardır. Bu hadîs-i şerifi a ası üzeri de âlimler ihtilâf et işlerdir. Bir kıs ı a göre, ü i olarak u el iseyi giyenler ahirette cennete gire ekleri halde orada u el isede ahru kala aklardır. Bir kısı âlimler de, ipek ku aşı helâl ka ul ederek giye ler ehe e lik ola ağı da o lar u e et el isesi i giyemeyeceklerdir, de işlerdir. Bir kıs ı a göre de, bu hadîs-i şerif ipekten sakı dırma ve korkutma mahiyetinde olarak varit ol uştur. İpek el ise kadı lara helal olduğu içi u yasağı o lara şü ulü yoktur. İki i a a göre, savaşta azı yararlı se epler içi askerleri ve ü ahidleri ipek giy esi de ir sakı a yok ise de, İ a Aza a göre alâ et ve işaret yeri de dört par akta ziyade kulla ıl ası tahri e ekruhtur. Fakat çözgüsü ipek, ağa ı pa uk olursa giyile ilir. Aksi halde mekruhtur. 1311- Enes (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir:

Page 280: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

“izde iri i ayakka ısı ı giyerke sağda aşlası ve çıkarırke solda aşlası ki, sağ ayak, ayakları ilk giydirile i ve so çıkarıla ı olsu . Mütercim: Şeref ve ö e i ola her işte sağ el ve sağ ayak ilk olarak kulla ılır ve öyle işler sağ ile yapılır. “ü kür ek ve taharet gi i işler ise sol elle yapılır. Her iki eli veya her iki ayağı iştiraki ile ola ak işlerde ö e sağ ile işe aşla ılır ki, u müstehabdır. 1312- Ebu Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Herhangi biriniz, tek ayakka ı ile dolaş ası , ya ikisi de giyili veya ikisi de çıplak olsu .

Mütercim: Ayağı iri giyi ik, diğeri çıplak olarak yürü ek i sa lar azarı da çirki ir hareket olduğu gi i, öyle yürü ekte de

ir de gesizlik vardır. İ sa ı vakar ve hey eti e de aykırı düşer. 1313- Enes (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Be gü üşte ühürlü yüzük edi di ve o a Allah ı Resulü Muha ed ührü ü kazdırdı . Hiç ki se u a a

ait) mühürü taklit etmesin. Mütercim: Muhammed Resûlullah i zası yal ız Hazreti Peygambere aittir. Bu u va ı hiç kimse kendi mühüründe kullanamaz.

Çü kü Hazreti Peyga eri i zala ış olduğu ektup ve vesikalara aşka sahte i za karış ası a ak öyle ö le e ilir. Herkes, ke di e ahsus gü üşte ir ühürü yüzük edi e ilir. Erkekleri sağ eli küçük par ağı a yahut yüzük par ağı a (serçe parmakla orta parmak arası daki par ağa) tak aları müstehabdır. “ol eli yüzük par ağı a da takıla ilir. Orta par akla işaret par akları takıl ası da te zih yollu kerahet vardır. Bir de yazılı ola kıs ı eli iç tarafı da ulu ası evlâdır. 1314- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) da rivayet edil iştir: Kendilerini (giyim-kuşa ve hareketleriyle kadı lara e zete erkekleri ve ke dileri i erkeklere e zete kadı ları

evleri izde çıkarı , kovu uz. Kadı el iseleri giyip kadı lar gibi süsle e ve o ları ko uş a ve hareketleri e ke di i uydura erkeğe Muhannes

de ilir. Kadı larda da ay ı şekilde ke dileri i erkeklere e zete lere Mütereccile de ilir. İşte u ları her ikisi e Hazreti Peygamber la et et iştir ve o ları evlerden kovul ası ı e ret iştir. Hazreti Peyga er, öyle erkek kıyafeti e ürü e Bi ti Gaylâ adı daki ir kadı ı ve kadı kılığı a gire E eşe adı daki siyah ir köleyi ke di saadetha eleri de kov uştur.) 1315- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) dan rivayet edil iştir: Allah a şirk koşa lara aykırı olu uz, sakalları ızı uzatıp, ıyıkları ızı kesi iz.

Mütercim: “akalı ir ka za tuta iktarı da çok ola kıs ı ı al akta ir kerahet yoktur. Bıyıklar ise, dudakları kır ızılığı ta a e eyda a çıkı aya kadar kısaltılır. Bu da çok uzatıl aları da kerahet vardır. Bu hadîs-i şerifte ıyıkları büsbütün tıraş edil eleri gerektiği a laşıl aktadır. Çü kü ıyıklar hakkı daki e ir, kökü de ıyıkları yok edi iz

a ası ı taşı aktadır. Fakat İ a Malik Hazretleri ıyıkları tıraş edilmesini bir nevi uzuv (organ) kesilmesi sayarak ıyıkları tıraş edil esi e evaz ver ez. Diğer i a lar dudakları kır ızılığı görü ü eye kadar kısaltıl aları ı

müstehab gör üşlerdir. A ak hey et ve yiğitlik ifadesi aksadıyla savaşa asker ve ü ahidler ıyıkları ı kısalt ayarak uzata ilirler. Diğer erkekleri kısalt aları sü ettir. “akalı uzatıl ası ise sü ettir, ka zada az ol ası da kerahet vardır. Ayrı a aşı ta a e tıraş edilmesinde bir kerahet yoktur. 1316- Ebû Hureyre (Radıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Yahudilerle Hıristiya lar sakalları ı oya azlar, siz o ları aksi i yapı ız sakalları ızı oyayı ız .

Mütercim: Kı a ve kete de ile ot yaprağı ile yahut u ları karışı ı ile saç ve sakalları oya ak, ak saçlı olanlar için müstehabdır. Kı a kır ızıya, kete sarıya ve her ikisi i karışı ı da siyaha yakı koyu ir re k verir ve e güzeli olur. “ırf siyaha oya ası ü ahidlerde aşkası içi aiz değildir. Bir de karısı ge ç ola ları ü siyet ve muhabbetin deva ı içi saç ve sakalları ı siyaha oya aları aizdir, de işlerdir. 1317- İ i Ömer (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Bu tasvirleri heykelleri yapa lara kıya et gü ü de uhakkak aza edile ektir. Ke dileri e yarattıkları ızı diriltiniz,

denilecektir. Mütercim: Ca lı varlıkları tasvirleri i yap ak hara dır; fakat a lı ol aya ağaç ve a zara resi leri aizdir.

Page 281: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1318- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Allah Teâlâ uyurur ki: Be i yaratıkları ı e zeri i tasvirleri i yarat aya kalkışa da daha küstah ki olabilir!

Güçleri yetiyorsa bir habbe (tane yaratsı lar, ir zerre ato yaratsı lar. Mütercim: Ca lı varlıkları tasvirleri i yap ak hara dır; fakat gölgesi düş eye resi leri çiz e i hara ol adığı i sa lar arası da yaygı dır. Bu sözü daya ağı da yi e Buharî de olan Ku aş ve el iseler üzeri e çizile resi lerde eis yoktur mealindeki hadîs-i şeriftir. Buharî de u hadîs kuvvetli ve sahih olduğu da eşyalar üzeri e çizile resi ler istis a edil iştir. 55 Ömer Ziyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -899

EDEB VE SILA-İ RAHİM BAH“İ 1319- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir kimse, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelerek: — Ya Resûlallah! İ sa lar içi de e i iyilik et e e e çok lâyık ola ki dir? dedi. Hazreti Peyga er: Annendir! buyurdu. Adam sordu: — Sonra kimdir? Hazreti Peygamber: Annendir! buyurdu. Adam yine sordu: —

Sonra kimdir? Hazreti Peygamber: Annendir! buyurdu. Adam dördüncü defa: — Sonra kimdir? diye sorunca, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Ba a dır! buyurdu.

Mütercim: Bazı âlimler bu hadîs-i şerifi zahiri e akarak a e hakkı ı a a hakkı da üç dere e daha üstü olduğu u söyle işlerdir. Fakat Şafii mezhebinde baba ile annenin hakları ve kendileri e iyilik et ek hususları eşittir. Diğer tarafta a eleri ge elik, doğu , ço uk e zir e ve yetiştir e akı ı da çektikleri eziyetler, a a ı kinden daha çok olduğu içi daha fazla ükâfata hak kaza aları da söyle e ilir. 1320- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) da rivayet edil iştir: Kişi i ke di a a ve a ası a la et et esi, üyük gü ahları e üyüğü de dir. Şöyle ki: Bir ada , aşka ir ada ı a ası a söver, sövülen adam da söve i a ası a ve a ası a söver. (Böylece baba ve annesini sövdür üş olur.

1321- Cübeyr ibni Mut im (‘adıyallahu Anh) rivayet eder: “ılâ-i rahmi (Akrabalara iyilik edip onlarla ilgilenmeyi) kesen kimse cennete girmez. (Sılâ i rah i kes e i , helâl olduğu a i a arak u u yapa yahut hiç ir se e ol aksızı sıla yı kesen, ilk cennete gire lerle era er e ete gire ez şekli de yoru la ır. 1322- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: ‘ahi akra alık , ilahî rah eti sar aş ış kökleri de iridir. Allah Teâlâ rah e:Akra alığa şöyle uyur uştur:

Kim sa a yakı lık gösterirse e de o a yakı lık gösteriri ve ki se i le alakası ı keserse e de o u la alaka ı keserim. “ılâ-i rahi , ü kü olduğu takdirde izzat hısı ve akra ayı ziyaret et ek ve o larla ilgile ek ve elde gele

yardı ı yap ak suretiyle olur, değilse, ektup ve ha erleş e suretiyle yapılır. 1323- Amr bin As (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Be i a a ı akra ası, velileri değildir, ancak benim velim Allah dır ve ü i leri salihleridir. Lâkin onlar a a ı akra aları içi akra alık hakkı vardır ve e u hak se e iyle o larla ilgile iri .

1324- Abdullah (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: “ıla ı faziletli ola ı , karşılık olarak yapıla değildir. Fakat sıla, akra alık ağları koparıldığı zaman o ları ağla aktır.

Mütercim: “ıla, yakı lık göster ek, ilgile ektir. Bu sıla hususu da i sa lar ûç kısı dır: 1- Birincisi Muvasıl dır ki, ke disi e ilgi gösteril ediği halde ilgi göstere dir. İşte asıl sıla udur. 2- İki isi Mükâfî dir ki, ke disi e gösterile ilgiye isliyle uka ele ede dir. Bu a sıla de ez. 3- Üçüncüsü Kâtı = İlgiyi kese dir ki, ke disi herkesde alır; fakat ki seye ir şey ver ez. Bir de vardır ki, ke disi e çok az ir şey verildiği za a o a fazlasıyla muka ele eder. Böyle ki se de iri i kıs a dahil olur. Bu ları gö ül rızası ve hoşluğu ile veril esi gerekir. Fakat azı maddi menfaatler için olursa, iyilikler Allah katı da ak ul ol az, elki ve ali olur.

Page 282: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1325- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e bir Arabî : — “iz ço ukları öpüyorsu uz; fakat iz ço ukları ızı öpmeyiz, dedi. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Allah, se i kal i de erha eti soyup al ışsa e sa a e yapa iliri .

Mütercim: Çocukları öpmek, merhamet ve şefkatte ileri gelir. Ço ukları öpmeyenlerde bu merhamet duygusu yok demektir. Allah tarafı da kalplerde çıkarıla erha eti de ki se geri çevire ez. Bu da a laşılıyor ki, hadîs-i şerifte ço ukları sev eye teşvik vardır. 1326- Hazreti Ömer (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e Havazi ka ilesi de ir takı esirler gel işti. Bu esirler arası da ir kadı vardı ki, ço uğu u kay ettiği içi göğüsleri de irike sütü rastgele çocuklara emziriyordu. So ra o kadı esirler arası da ke di ço uğu u ulur ul az o u ku aklayıp ağrı a astı ve o u e zir eye aşladı. Hazreti Peyga er, bu kadı ı öyle şefkatle ço uğu a sarıl ası ı görü e ize şöyle uyurdu: Şi di şu kadı ı ço uğu u ateşe ata ile eği i, sa ar ısı ız? Biz de dedik: — Bu kadı ı eli de oldukça ço uğu u e

ke disi ateşe atar ve e de o a ateş doku durur. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er: işte ke di ço uğu a u dere ede şefkatli ve erha etli ola kadı da Allah Teâlâ Hazretleri kulları a daha çok merhametlidir. buyurdu. 1327- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri, rah eti yüz ölü olarak yarattı. Bu larda doksa dokuz ölü ü ü ke di de tuttu ve

yeryüzüne de bir bölümünü indirdi. İşte bu bir bölüm ile yaratıklar birbirlerine merhamet ederler; hatta yavrusunu çiğ e esi diye at ayağı ı kaldırıp yavrusu da uzaklaştırır. 1328- Üsame bin Zeyd (‘adıyallahu A h der ki: Ço ukluğu da Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni bir dizine ve Hazreti Hasanı da öteki dizi e oturturdu. “o ra her iki izi de ağrı a asarak izi ku aklaştırır ve şöyle uyururlardı. Allah ı ! Bu ço ukları esirge; e de o ları esirgiyoru .

Mütercim: Üsame hazretleri, Hazreti Hasan da irkaç yaş üyük ise de, Hazreti Peygamberin mübarek dizleri üzerine otura aya ak kadar üyük yaşta ol asa gerektir. Yahut dizleri i ya ı da otur uş oldukları da hatıra gele ilir. 1329- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaza durdu ve biz de cemaat olarak ona uyduk. Sonra namaz içinde bir Arabî (Zül-cevhere El-Yemanî): Allah ı ! Bana ve Muhammed e rah et et! izde aşkası a erha et et e, diye dua etti. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem selâ verip a azda çıkı a o Arabî ye şöyle uyurdu: Gerçekte se , ge iş ve hudutsuz ola Allah ı rah eti i kısıtladı . Allah ı rah eti herkese şa ildir, o u yal ız

iki ize tahsis et e doğru değildir . 1330- Numan i Beşir ‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Bütü ü i leri, ir irleri e a ı ada, ir iri i sev ede ve ir iri e yardı et ede tek vü ut gi i görürsü . O

vü udu azaları da iri hastala ı a, vü udu u diğer azaları o u uykusuzluğu a ve sızısı a katılırlar. 1331- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Herhangi bir Müslüman ir ağaç diker de o ağaçta ir i sa yahut ir hayva yerse, uhakkak o Müslüman için bir

sadaka olur. 1332- Cerîr (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Merhamet etmeyen kimseye merhamet edilmez.

1333- Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) den rivayet edil iştir: Cibril bana ko şu hakkı da o de li tavsiyelerde ulu du ki, ko şuyu ko şuya irasçı kıla ağı sa dı .

Mütercim: Ko şu üç kısı dır. Biri, yal ız ko şuluk hakkı ulu a kafir ko şudur. Biri de, he ko şuluk ve he de İslâ hakkı

ulu a ko şudur. Öteki de, he Müslüman, he akra a ola ko şudur. 1334- Ebû Süreyh ve Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anhuma) derler ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Vallahi i a et iş ol az, vallahi i a et iş ol az, vallahi i a et iş ol az. diye üç kere yemin etti. Bunun üzerine

kendisine:

Page 283: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Resûlallah! Ki dir o i a et e iş ola ? diye soruldu Şu eva ı verdiler: Ko şusu kötülüğü de e i ol aya kişi... Ko şusu a eziyet ve efa ede i i a ı ta ol az, ke al üzere ulu az. Yahut ettiği zulü ve efayı helâl kabul

ederse i a ı ı yitirir.) 1335- Ebû Hureyre (‘adıyallahu A h den rivayet edil iştir: Allah a ve ahiret gü ü e i a ede ki se ko şusu a eziyet et esi . Allah a ve ahiret gününe iman eden, misafirine

ikram etsin. Allah a ve ahiret gü ü e i a ede , hayırlı söz söylesi yahut sussu . (Kâmil iman sahibi bu hasletlere sahip ola ağı da u ları her ü i gözet elidir. Bir de misafiri hakkı üç ge e ağırla aktır. 1336- Cabir (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Her iyi davra ış sadakadır. Tatlı ir söz, iyi ir davra ış karşılığı da i sa , ver iş olduğu sadaka seva ı gi i seva

kaza ır. Hatta ir ü i kardeşi i yüzü e güler yüzle ak ası da ir iyilik ve sadaka yeri e geçer . 1337- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Yahudilerde ir kaç kişi, Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelip size ölüm demek olan Essamü Aleyküm dediler. Ben de onlara: Ve aleykümüssamü ve l-Lânetü = Ölüm ve Allah ı la eti size olsu ! dedim. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem a a şöyle uyurdu: Yavaş ol, ey Aişe! Muhakkak ki Allah Teâlâ ütü işlerde yu uşaklığı sever. Be o lara, Ve Aleykü = size olsu ,

de işti . Mütercim. Es-sa keli esi i a âsı ölü dür. Yahudiler, Essa ü Aleyküm, diyerek selâm veriyorlar ış gi i gözükerek Peygambere ölümle beddua ettiler ve Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: ve Aleyküm = Size olsun

uyur akla ke dileri e kısa a uka ele ettiler. Fakat Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) Yahudilerin bu çirkin hareketlerine dayanamayarak Ölüm ve lanet size olsun! diyerek sert ir karşılık verdi ve o ları ayı ı ı yüzleri e vurdu. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er Hazreti Aişe ye itidal tavsiye buyurdu ve onlara Ve Aleyküm sözü ile

uka ele ettiği i, o ları edduaları ı ke di e geç ediği i Hâlbuki ke di edduası ı o lara geçe eği i ildirdi. Bunun için onlara bu dere e sert davra aya lüzu ol adığı ı da açıkladılar. 1338- Ebû Mûsa (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: "Mümin e karşı ü i , tuğlaları ir iri e ke etle e ir yapı gibidir. Hazreti Peygamber bunu buyurduktan sonra

ü arek elleri i par akları ı ke etleyerek ü i leri öyle e ir irleri e ağla arak yardı laş aları gereği e işaret etti. Ta u sırada e lise dışarda iri gelip ir şey istedi. Hazreti Peyga er ize dö erek şöyle uyurdu: İhtiyaçları karşıla ası için ara ı olunuz ki bundan dolayı seva ı kazanası ız ve Allah Teâlâ da peygamberinin

dili de dilediği hük ü versi . 1339- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem iri i azarlaya ağı za a : Nesi var, al ı toprakla ası a! buyururdu. Bu ve u u gi i sözler Ara lisa ı da eddua a ası ı taşı azlar. Bu u la era er al ı se deye kapa ıp toz- toprak

olsu yere düşsü ve hayır gör esi şekli de de a ala dırıla ilir. 1340- Ebû Zer (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Biri diğeri i fasıklıkla itha et esi ve kâfirlikle de itha et esi . Eğer u u yapar ve arkadaşı dediği şekilde

olmazsa, isnad ettiği şey ke disi e dö er. Bir ki se, diğer ir ki seye: Ey fasık, ey kâfir, de iş olsa, o kimse de fasık veya kâfir değilse Söz, sahibinin sıfatıdır.

Kaidesi gereği e söyle e söz, söyleyene ait olur. Bu gi i kötü sözlerde , sakı alıdır. “öyle diği takdirde de, tev e ve istiğfar et eli ve karşı tarafla helallaş alıdır. Ke disi e söz atıla ki se, gerçekten fa ir ve kâfir olsa ile o u ağır ve sert ir şekilde suçlayıp gü ahı ı açığa vur ak hara olur. Tatlı ve yu uşak sözlerle o u yola getir eğe çalış alıdır. “ert çıkışlarda ir fayda ve hayıf u ul az, o u azgı lığı artırıl ış olur. O u için Kur a ı kerimde Hazreti Mûsâ ve Hazreti Harun (Aleyhisselâm) Firavun u hak dine davet edecekleri zaman Allah Teâlâ onlara: Firavun a yu uşak söz söyleyin. diye tavsiyede ulu uştur. 1341- Sabit bin Dahhak (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Her kim İslâ illeti de aşka ir illette ol aya fala işi yaparsa , fala atıl di de olayı , şekli de ye i

ederse o ki se dediği gi i olur. İ sa oğlu a sahi i ol adığı ir alda adak düş ez e kurtulursa fala a ı alı sadaka olsu , sözü adak ol az . Ki herha gi ir şeyle aletle ke di i dü yada öldürürse, kıya ette o aletle o a aza edilecektir. Kim bir mümine lanet ederse, onu öldürmek gibidir. Kim de bir mümine küfür isnad ederse, onu öldürmek gibidir.

Page 284: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mütercim: Kasıdlı olarak yalan yere fala işi yaparsa, kâfir olsu diye ye i ede ki se, so ra o işi işlerse, dediği gi i kâfir olur. Burada kesi iyeti ulu ası şarttır. Niyet ve kasıtol aksızı u türlü yapıla ye i küfrü gerektir ezse de, öyle sözlerde kaçı ak lazı dır. Bir de, bir kimse sahibi ulu adığı bir şeyi adasa bir şey gerek ez. Ben hastalığı da şifa ulursa , fala a ı kölesi azad olsu , diye ki seye şifa ulduğu za a ir şey yap ak gerek ez. Herhangi bir aletle, kendini öldüren i tihar ede ki se, kulla dığı aletle kıya et gü ü de aza a uğratıla aktır. Bir

ü i e la et ede ki se, o ki seyi öldür üş gi i aza çeker. Bir ü i e küfür is ad ede de, o ü i i öldür üş gibi, ahirette azab çeker. 1342- Huzeyfe (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Koğu uluk ede e ete gire ez. İ sa lar arası da koğu uluk yaparak fesad çıkara ki se, cennete ilk gireceklerle beraber giremez. Yahut büyük

gü ahlarda ola koğu uluğu helâl ka ul ede kimse kâfir ola ağı da e ete gire ez de ektir.) 1343- Ebû Bekre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru da, ir ada aşka ir ada ı aşırı derecede övdü. Bunun üzerine Peygamber Sallallahu aleyhi ve Sellem o adama: Allah sa a iyilik versi ; se arkadaşı ı oy u u kırdı . uyurarak u sözü ir kaç defa tekrarladı. “o ra Hazreti

Peygamber ilâve etti: Sizden biriniz çaresiz arkadaşı ı öve ekse ve arkadaşı ı övdüğü gi i olduğu a ka i ise, e o u şöyle ve şöyle

biliyorum, ancak iç yüzünü Allah bilir, desin ve Allah a karşı hiç ki seyi tezkiye et esi . 1344- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Birbirinize karşı ki tut ayı ız, hasedleş eyi iz, ir iri ize darılıp arka çevirmeyiniz. Ey Allah ı kulları, kardeş

olunuz. Hiç bir Müslümanı üç gü de fazla kardeşi e darılıp ko uş a ası aiz değildir. Mütercim: Allah içi sev ek gi i Allah içi darıl ak da aizdir. 1345— Ebu Hureyre (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir. Kötü za esle ekte sakı ı ız; çü kü zan, sözlerin e yala ıdır. Birbirinizi kusurları ı araştır ayı ız. Bir iri izi

gözetlemeyi iz. Alı ı değilse iz satılık alı fiyatı ı artır ayı ız, hasedleş eyi iz. Bir iri ize ki tut ayı ız. Bir iri ize darılıp arka çevir eyiniz. Ey Allah ı kulları, kardeş olu uz!

1346- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ü afıklarda iki kişi hakkı da a a şöyle uyurdu: Fala a ve fala a kişileri , izi dî i izde ir şey ildikleri i sa ıyoru . Başka ir rivayetde ise şöyle uyur uştur: Ya Aişe! Fala ve fala ı , ağlı olduğu uz di i ildikleri i sa ıyoru .

Mütercim: Böyle ifakları eyda da ola lar hakkı da kötü za da ulu a ı aiz olduğu a u hadîs-i şerif delildir. 1347- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Ümmetimi hepsi ağışla ıştır; a ak açık olarak gü ah işleye ler ağışla azlar. Kişi i ge eleyi yaptığı işi işlediği gü ahı Allah Teâlâ ört üşke sa ahleyi kalkıp ir arkadaşı a, fala ! dü ge e şöyle ve şöyle yaptı ,

demesi düpedüz deliliktir. Geceyi Ra isi tarafı da örtülerek geçirdiği halde sa ahleyi kalkıp Allah ı örttüğü ü açığa vuruyor. Mütercim: Bütü ü eti gü ahları ağışla ır; fakat ü et içi de pervasız a açıkta açığa gü ah işleye ki seleri gü ahları

ağışla az. Üstelik u gi iler işledikleri gü ahları da övü erek söylerler. Türkçede eşhur ir ata sözü vardır: İ adet de gizli, ka ahat da gizli ol alıdır. İ adetlerde afile ola lar gösterişte uzak tutul alı ve gü ahları da Allah ta

aşkası il e elidir. Başkaları a kötü ör ek ol a alı ve fe alığa teşvik et e elidir. 1348- Ebû Eyyûb (‘adıyallahu A h da rivayet edil iştir: Bir ada ı , üç gü de fazla kardeşi e dargı dur ası aiz değildir. Bir iriyle karşılaşırlar ve o yüz çevirir, u da yüz

çevirir. Bu ları e hayırlısı ilk olarak selâm verendir. Mütercim:

Page 285: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bid at ehli de ola veya sapık İslâ fırkaları da ulu a ki seler halleri de tev e edip dö edikçe o larla dargı dur ak aizdir. Ayrı a kızgı lığa kapılarak üç gü e kadar dargı dur a ı aiz olduğu a u hadîs-i şerif delildir. Fakat

arış ak daha faziletlidir. Türkçede güzel bir ata sözüdür: Müminin dargı lığı tül e t kuruyu aya kadardır. 1349- Abdullah (‘adıyallahu A h da rivayet edil iştir: Doğruluk i sa ı iyiliğe ulaştırır. İyilik de i sa ı e ete götürür. Gerçekte i sa , doğruluğu adet edi erek so u da

“ıddık çok dürüst kişi olur. Yala da i sa ı kötülüğe götürür ve kötülük de i sa ı ehe e e götürür. Kişi yala a alışarak so u da Allah katı da üyük yala ı olarak yazılır. Bu hadîs-i şerif, Muhakkak ki iyiler Naîm cennetlerindedir ve facirler (kâfirler) de cehennemdedir mealindeki ayeti kerimeye uygun olarak varit ol uştur. î fitar sûresi: ayet -14) 1350- Ebû Mûsâ (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Hiç ki se veya hiç ir şey, duyduğu ezaya hakarete karşı Allah ta daha sa ırlı değildir. O lar Allah a çocuk nispet

ettikleri halde yi e Allah o lara sıhhat ve afiyet veriyor, o ları rızıkla dırıyor. 1351-Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Güçlü, aşkaları ı sırtı ı yere getire değildir. Asıl güçlü, öfkele diği za a ke di e hâkim olan (öfkesini yenen)

kişidir. 1352- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir kimse Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine: — Ya Resûlallah! Bana bir tavsiyede bulununuz, dedi. Hazreti Peygamber ona! “akı öfkele e! buyurdu. Adam,

irkaç kere isteği i tekrarladı ve ‘esûl-i Ekrem “akı öfkele e! eva ı ı verdiler. (Öfke ve hiddete hâkim olmak çok önemli ve zor bir iş olduğu gi i, doğura ağı zararlar da üyüktür. Bu u içi Hazreti Peyga er tekrar tekrar öfkele e eyi tavsiye uyur uşlardır. 1353- İ ra bin Husayn (‘adıyallahu Anh) den Uta ak i sa a a ak hayır getirir.

(Allah ta ve i sa larda uta a ki se hara ve yasak işlerde sakı ır ve öyle e gerekli vazifeleri i yeri e getir iş ola ağı da dü ya ve ahiret saadeti e, ütü hayırlara kavuşur. 1354- İ i Mes ud (‘adıyallahu Anh) a latır: İlk peyga erlik sözü de i sa ları eriştikleri hik etlerde şüphesiz iri de, uta azsa dilediği i yap, hik etidir.

Âdem Aleyhisselâm dan beri peygamberlik sözü olarak nesilden nesile intikal ede gelen hikmetlerden biri de hadîste varit ola sözdür. Eğer uta azsa , kötülüğü e rede efsi e uyarak dilediği i yap; o a göre de, ü azat görürsü . 1355- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bazan ara ıza katılır ve izi le şakalaşırdı. A ede kardeşi ola E û Umeyr i kır ızı gagalı ir kuş ağızı vardı. ‘esûl-i Ekrem: Ebû U eyr! Ne yaptı Nügayr (kuş ağız ? diyerek o u la şakalaştı.

1356- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Mümin ay ı delikte iki defa sokul az, ısırıl az.

Mütercim: Akıllı ir ü i , yıla veya akre deliği e ir defa eli i sokup ısırılı a ir daha ay ı yere elini sokmaz. Yani bir mümin bir defa aldatılırsa, iki i defa ay ı işte ötürü alda az. O iş içi ted irli hareket eder. Bu hadîs-i şerifi söyle iş se e i şu: Mekke şairleri de E û Azze adı daki ü lü şair, Hazreti Peyga er hakkı da ve İslâ di i aleyhi de şiirler söyleyerek i sa ları İslâ aleyhi e kışkırtırdı. “o ra u ada Bedir savaşı da Müslü a ları eli e esir olarak düşü e, ir daha öyle şiirler söyle eye eği e dair söz verdiği de ağışla arak salıveril işti. Fakat Mekke ye dönünce, sözünde durmayarak eskisi gibi İslâ aleyhi e şiirler söyle eğe aşla ış. Arada za a geçip Uhud savaşı olu a u şair tekrar Müslü a ları eline esir olarak geçti ve Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna götürüldü. Ada Bedir savaşı da yapıla sözleş e şekliyle tekrar ağışla ası ı isteyince Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu hadîs-i şerifi Mü i ir delikte iki defa ısırıl az. buyurdular ve o u ağışla adılar. 1357- Übeyy bin Kâb (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Bazı şiirler hik ettir gerçeğe ve hakka uygu dur .

(Böyle faydalı ola ve gerçeği dile getire şiirleri söyle ek aizdir.

Page 286: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1358- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) dan rivayet edil iştir: “izde iri izi kar ı şiir dol akta sa iri le dol ası daha hayırlıdır. Aşırı söz ve hi ivlerde i aret şiirler yeril ektedir.)

1359- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir kimse Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordu: — Ya Resûlallah! Kıya et e za a kopa aktır? Hazreti Peyga er o a şu eva ı verdi: “e o kıya et içi e hazırladı ? Adam:

— Ya Resûlallah, oruç, sadaka, namaz gibi i adetlerde fazla ir şeyi yoktur; fakat Allah Teâlâ Hazretlerini ve onun peygamberini severim, dedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona: Gerçekte se , sevdiği le era ersi . uyurdular. Bir rivayette de şu ilâve vardır:

Resûlullah a dedik ki, iz de öyle sevdiği izle era er iyiz? Hazreti Peyga er; Evet! buyurdu. 1360- İ i Ö er (‘adıyallahu Anhuma) a latır: Ahdı ı oza ki se içi kıya et gü ü de ir sa ak dikilir ve de ilir ki: Bu, fala oğlu fala ı gadirliği i ala etidir.

1361-1362 - Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh da rivayet edil iştir: Üzü as ası a ker kere de eyi iz. A ak kere ü i i kal idir, za a ı kalleşliği de de eyi iz; çünkü

za a ı yarata ve idare ede izzat Allah dır. Üzüm as ası a her e kadar keri a ası da kere adı verilirse de, ahiliyet adeti üzere üzü suyu da elde

edilen şara ı içe kimse iyi huylardan ö ertlik ve kahra a lık gi i vasıflara sahi ol a a ası da kulla ıl aktaydı. Hâlbuki İslâ da asıl iyilik, i a uru ile dolu ola ü i i kal idir. Üzü ve üzü ü as ası değildir. Bu u la

era er yi e üzü as ası a kere de ile ile eği ihetle hale üzü hakkı da u isi kulla ıl aktadır. )a a a sövgü ve yergi a la ı da dil uzatıl a alı, za a kötülenmemelidir. Kötü ola i sa ları hareketidir. Çü kü za a ı yaratan Allah dır ve o u ir soru luluğu yoktur. Bütü varlıkları ve oluşları dehre - zamana isnad eden maddeciler (materyalistler), en büyük bir küfür içindedirler; çünkü bunlar Allah ve ahireti inkâr ederler. 1363- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir yolculukta annem Ümmü Süleym ile azı kadı lar ‘esûl-i Ekrem e refakat ediyorlardı. Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem in Enceş adı daki kölesi de şiir ve gazeller okuyarak develeri ahe kli ir şekilde hızlı sürüyordu. Hazreti Peyga er o a şöyle uyurdu: Ey E eş! Billur vazo kadı Iarı kerva ı ı yavaş sür.

(Güzel sesin ve ağ eleri le hayva ları koşturup illur gi i, azik ha ı ları i it e ke di oşup kerva ı, da oştur a.

1364- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Kıya et gününde Allah katı da adları en çirkini bir hükü darı , kendisini padişahlar padişahı olarak adla dır asıdır. Mütercim: İ a Buharî Hazretleri bu hadîs-i şerifi açıkla ası da der ki: Melikü l-E lâk, şahları şahı de ektir. Şerkâvi şerhi de diyor ki: Bir ki se i şahları şahı şehi şah adı ı ver esi hara ve yasak ise de, ir aşkası tarafı da söylenmesinde beis yoktur. Ulu hâki , kadılar kadısı de ek gi i olur. Bu şekli ile hara ol az. Niteki Peyga ber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hazreti Ali hakkı da: Ali, sizin en ulu kadı ız (hâkim iniz) dir! uyur uştur. Çünkü bu bir isi ve lâka ol ayıp ir vasıfta i arettir. Diğer tarafta fıkıh kitapları ı ö sözleri de za a ı padişahları Sultanlar sultanı diye yad edil işlerdir. 1365- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzurları da iki kişi aksırdılar. Hazreti Peyga er u larda iri e Yerhamukellah, Allah sana merhamet etsin dedi; fakat diğeri e söyle edi. Ashap u u hik eti i soru a, o lara şu eva ı verdiler: Aksıra u ada Allah a hamd etti (Elhamdu Lillâh dedi). Öteki ise aksırı a Allah a ha d et edi. Bir ki se aksırı a Elhamdü Lülah demelidir ve bunu söylemek müstehabdır. Bu u işite lerde iri i veya ir

kaçı ı o a Yerhamükellah = Allah sana merhamet etsin diyerek dua et eleri ve aksıra ı da Yehdînâ ve Yehdikümullah diyerek karşılık ver esi müstehabdır. 1366- Ebû Hureyre (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir:

Page 287: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Allah Teâlâ, aksırığı sever, es e eyi sev ez. Bir ki se aksırır da Allah a hamd ederse, bunu duyan her Müslümanı ona yerhamükellah, demesi gerekir. Esnemeye geli e, o şeyta da dır. İ sa gü ü yettiği kadar onu engellesin. İ sa esner de: Hah... derse, şeyta o a güler. Mütercim: Nezle hastalığı ol adığı ir za a da sağlık ve eş e hali de gele aksır a uyarı ı ve i adete teşvik edi i ir işaret taşıdığı da iyi ir şeydir. Es e ek ise, usa a ve tembellik alâ eti olduğu içi iş ve i adette i sa ı alıkoy akla Allah katı da ekruhtur. Şeyta ı da hoşla dığı ir şeydir. O u içi u iş şeyta a nispet edil iştir. Yoksa her işi yaratı ısı Allah dır. O u içi ir ki se aksırdığı zaman Allah a ha d et eli ve es ediği za a da o u e gelle ek için ağzı ı kapa alı ve çirki ses çık ası ı ö le elidir. Çü kü es eyipte ağzı açarak hâ... dedikçe şeyta sevi ir ve güler. Bir de öyle çirki ir şekilde esnemek köpeği hareketi e e zeye eği ihetle, e güzel ir kıva da yaratıla i sa ı şekli değiş iş olur. Bu akı da da es e ek çirki ir şeydir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -918

İ)İN İ“TEMEK BAH“İ 1367- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Küçük üyüğe, yürüye otura a, azlık da çokluğa selâ verir.

1368- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Süvari piyadeye, yürüyen otura a, azlık da çokluğa selâ verir.

1369- Abdullah bin Amr (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e, İsla ı ha gi a eli daha hayırlıdır? diye sordu . Şöyle uyurdular: Ye ek yedirirsi , ta ıdığı a ve ta ı adığı a selâ verirsi .

1370- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu Anh) der ki: Bir adam, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i evi e ait pe erede içeriye aktı. Hazreti Peyga er de o

esnada bir çubukla mübarek aşı ı kaşıyordu. Ada ı pencereden içeriye akışı ı fark edince, Hazreti Peygamber ona şöyle uyurdu: Eğer gizli e içeriye aktığı ı il iş olsaydı şu de ir çu ukla gözü ü oyardı . Çü kü ir eve gir ek içi izi

istemenin sebebi, evin içini görmek içindir. Ey i a ede ler! Ke di evleri izde aşka ir eve, izi al adıkça gir eyi iz, eali deki ayeti keri e ile eşru ola

izi iste e, dışarda gele yaba ı ki se i gözü ev halkı ı duru u a vakıf ol ası diyedir. Bu izi al a işi yapıl aksızı pe erede akılırsa ev içi de ulu a ları hali görül üş olur ki, u hara dır. 1371- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir: Allah Teâlâ, insanoğlu a zi ada asi i i takdir et iştir ve u asi i e utlaka ulaşa aktır. Gözü zi ası ak aktır,

dili zi ası ko uş aktır. Nefis, te e i eder ve arzular. Fere i si orga ise u arzuyu ya doğrular (yerine getirir) veya yala lar karşı çıkar . (Allah Teâlâ Hazretleri azı kimselere büyük günahlardan olan zi ayı takdir et işse, o uhakkak eyda a gele ektir. Çü kü gü ahlarda ola şehvetle hara a ak ak da göz zi asıdır. Yi e ya a ı kadı la şehvetle ko uş ak dil zi asıdır. Kötülük peşi de ola efsi zi ayı te e i et esi ve arzula ası, i si orga ı u arzuya uyup uy a ası a

ağlıdır. Eğer uyarsa zira fi li işle iş ve üyük gü aha giril iş olur, uy adığı takdirde zi a gü ah yazıl az.) 1372- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki. Özel ir işi içi Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di izi saadetha eleri e gidip kapıyı çaldı . Hazreti Peygamber: Kim o? diye sordu. Be i ! dedi . Hazreti Peyga er u evapta hoşla ayarak: Ben, ben... buyurdu. (Ben, Cabir im! diyecek yerde, benim! diye kapalı cevap ver esi hoş karşıla a ıştır. Açık olarak ki liği bildirilmesi gerekir.) 1373- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) de rivayet edil iştir: Ki se ki seyi yeri de kaldırıp orada ke disi otur ası . Bir rivayette de: Fakat yer açı veya meclisi ge işleti .

ilâvesi vardır: Bir ki se i otur akta ola iri i yeri de kaldırıp o u yeri e otur ası doğru değildir. Fakat sıklaşıp yer açmak için

arkadaşları toparla ası ı ri a ede ilir. Niteki : Ey i a ede ler!. Me lislerde size, yer açı ız! de diği za a yer açıp e lisi ge işleti iz ki, Allah da sizi ge işletsi rahata kavuştursu . mealindeki ayeti kerime de bunu beyan

uyur aktadır. Mü adile sûresi: ayet

Page 288: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1374- Abdullah (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: “iz üç kişi ir arada olduğu uz za a , i sa lara karış adıkça, iki kişi diğeri i ırakarak ke di araları da gizli e

ko uş ası lar; çü kü u hal, yal ız ırakıla arkadaşı üzer. Kala alık arası da iki kişi i aş aşa ko uş aları aiz ise de, üç arkadaşta ikisi diğer arkadaşı ırakıp ke di

araları da gizli e ko uş aları doğru değildir. Bir toplu içi de ile yakı arkadaşı üze ek şekilde iki kişi i gizli ko uş ası ede e aykırı düşer. 1375- Ebû Mûsâ El-Eş arî (‘adıyallahu Anh) der ki: Hazreti Peygamberin devrinde Medine de geceleyin bir evde yangı çıktı ve ev tamamen ya dı. Bu haber Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di ize duyurulu a şöyle uyurdular: Gerçekten bu ateş sizin düş a ı ızdır; gece uykuya yattığı ız zaman onu (size zarar vermemesi için) söndürünüz. 57

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -921

DUA BAH“İ 1376- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Her peyga eri Allah katı da ak ul ir duası vardır? o u ister. Be ise dua ı, ahirette ü eti e şefaat için

saklıyoru . Hazreti Enes i rivayeti de şöyledir: Her peyga er dü yada dileği i Allah ta ) diledi yahut her peyga eri ka ul ola ak ir duası vardır, u duası ı

yap ış ve ka ul olu uştur. Be dua ı, kıya et gü ü de ü eti e şefaat olarak ayırdı . Mütercim: Hazreti Peygamber efendimiz kendilerine mahsus olan müste a duaları ı, ü eti e ola üstü şefkat ve

erha etleri de dolayı o ları kurtar ak içi kıya et gü ü e ırak ıştır. Her peyga eri her duası ak ul olabilirse de, kesinlikle, kabul edilen kendilerine has bir duaları da vardır. Hazreti Âdem Aleyhisselâm ı tev esi, Hazreti Nûh Aleyhisselâm ı , kavi i i helaki içi duası, Hazreti İ rahi Aleyhisselâ ı Kâbe içi duası, Hazreti Mûsâ Aleyhisselâm ı Firavun u helaki içi duası, Hazreti İsa Aleyhisselâ ı , gökte sofra i diril esi e dair, duası, kesi likle ka ul edildiği gi i, ahir za a peyga eri i de ahirette ü eti e şefaat içi ayırdığı özel duası vardır. 1377- Şeddat i Evs ‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: İstiğfarı üyüğü şöyle de e dir: Allah ı ! “e benim Rabbimsin. Senden aşka ilâh yoktur. “e e i yarattı . Be

se i kulu u ve e , sa a verdiği vaadi ve sözü gü ü ü yettiği kadar koruyoru . İşle iş olduğu gü ahları kötülüğü de sa a sığı ırı . Ba a ola i eti i sa a ikrar ve itiraf ederi . Gü ahları ı da itiraf ederi . Be i ağışla; çü kü se de aşkası gü ahları ağışlaya az. Ki kesi ir i a ç ile u duayı gü düz okuyup da akşa a var ada ölürse, o kimse cennet ehlindendir. Kim de kesin bir inançla geceleyi u duayı okur da sa aha var ada ölürse, o da cennet ehlindendir. (Bunlar cehennemi görmeden ilk cennete girenlerle beraber olurlar.) 1378- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Vallahi, gerçek şu ki, gü de yet iş defada çok Allah tan ağfiret diler ve O na tevbe ederim. Peyga erleri hepsi gü ah işle ekte koru uş asu oldukları halde Hazreti peyga eri u kadar çok tev e

ve istiğfar et esi, o u ke al dere esi i gösterir ve ü eti e ir öğret e ve yol göster e olur. 1379- İ ni Mes ud (‘adıyallahu A h a latır: Allah Teâlâ ı kulunun tevbesine olan hoş utluğu; yiye eği ve içe eği beraberindeki devesinin sırtı da olduğu halde

tehlikeli ir yerde ıssız çölü ortası da ko aklaya , aşı ı koyup yere uza ıp uykuya dala , uya ı a devesi i gittiği i göre , sı ak ve susuzluk ey i e işleyi eye dek veya Allah ı dilediği süre e arayıp ula aya , yeri e dö eyi diyerek eski yeri e dö üp uykuya dala ve so ra aşı ı kaldırı a irde devesi i ya ı da ula kişi i sevincinde daha fazladır. 1380- Huzeyfe (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ge e yatağı a yattığı za a sağ eli i sağ ya ağı ı altı a koyar ve so ra: Allah ı ! “e i adı la kudreti le ölürü ve diriliri . uyururdu. Uya ıp kalktığı za a da: Bizi öldürüp so ra dirilte uykuda kaldıra Allah a ha d olsu . Dö üş yal ız O adır.

1381- Bera bin Azib (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri yatağı a girdiği za a sağ ya ı üzere yatar, so ra şu duayı okurdu:

Page 289: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Allah ı ! Ke di i sa a tesli etti . Yüzü ü sa a çevirdi . Bütü işleri i sa a ıraktı . ‘ah eti i u arak ve aza ı da korkarak arka ı sa a dayadı . “e de aşka sığı ak ve kurtuluş yeri yoktur. İ dirdiği kita a ve gö derdiği peyga ere i an ettim. Bu ları söyleyip o ge e i kara lığı altı da öle ki se İslâ dini üzere ölür. 1382- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i duaları da iri de şu idi: Allah ı ! Kalbimde nur, gözümde ur, kulağı da ur, sağı da nur, solumda ur, üstü de ur, altı da ur, ö ü de ur, arka da ur kıl ve e i urla dır Bir rivayette de; “i iri i, eti i, ka ı ı, kılı ı ve deri i urlu kıl! ilâvesi

vardır. 1383- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Sizde iri iz yatağı a gire eği za a , peşte alı ı iç kıs ı ile yatağı ı çırpsı . Çü kü i sa yatağı a e girip çıktığı ı ile ez. Akre ve ö ek gi i şeyler yatağı a gir iş ola ilir. “o ra şöyle desi : ‘a i ! “e i is i le se de yardı

dileyerek) ya ı ı (yatağı a koydu ve se i gü ü le kalka ağı . ‘uhu u alırsa , o a erha et eyle ve ırakırsa , iyi ki seleri koruduğu gi i o u da koru. 1384- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: “akı sizde iri iz duası da: Allah ı , dilersen, e i ağışla! Allah ı , dilersen bana merhamet et! demesin. Kesin

dilekte bulunsun (Allah ı rah eti i kesi likle istesi ; çü kü O u zorlayı ı ir kuvvet yoktur. 1385- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Herha gi iri izi duası; dua etti de ka ul olu adı, diyerek a ele et edikçe ka ul olu ur. (Kesinlikle isteyip dua

et eli ve sa ırla ekle elidir. Muhakkak ki ihlâs ile edile dua ak ul olur. Ka ul edil ese ile, dua i adet kıs ı da olduğu içi , seva ı olur. Dua ı ir de edepleri vardır: A destli ol ak, a azda so ra dua et ek, ö ede tev e ve istiğfar yap ış ol ak, kı leye dö üş ol ak, duaya ha d ile ve arkası da salâvat ile aşla ak ve so u da âmin diyerek duayı ta a la ak. İ sa yal ız ke di efsi e dua et eyip üşterek olarak bütün müminlere dua etmelidir. Dua edip bir şey iste e eği za a avuçlar açık olarak eller göğe doğru o uz hizası a kadar kaldırılır. Faydalı şeyler iste diği za a eller yüze sürülür. Kötülükleri yok edil esi iste diği za a eller yüze sürül ez. Dua ı asıl a ahtarı helâl lok adır. 1386- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem usi et ve keder halleri de şu duayı okurlardı: Büyük ve Halim olan Allah ta aşka hiç ir İlâh yoktur. Arş ı ‘abbi büyük Allah dan aşka hiç ir İlâh yoktur.

Semavatı gökleri ‘a i ola , arzı ‘a i ola , Arş ı ‘a i ola Kerî Allah ta aşka hiç ir İlâh yoktur. ‘a i ! Bütü ale leri ve varlıkları yaratı ısı ve koruyu usu a ak se si . “e de aşka i adet edile ek hiç bir

varlık yoktur. Başı ıza gele şu felâket ve elâyı se gider. 1387- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Allah ı ! Herha gi ir ü i e kötü ir şey söyledi se, u u kıya et gü ü de se i rah eti e yakı ol ak içi o

kimseye bir vesile yap Mütercim: Başka ir hadîs-i şerifte şöyle varit ol uştur: Be Allah ile şöyle a laştı : Rabbim! Be a ak ir i sa ı . Birisi e kızıp öfkele e iliri . Kötü söyleyip la et etmek

suretiyle onu i it iş olabilirim. Her kim öyle haksız yere benim tarafı da azarla ış ve i itil iş olursa, u u o ki se içi ağışla a vesilesi kıl. 1388- Sa d ibni Ebû Vakkas (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şu sözlerle dua uyururlardı: - Allah ı ! Ci rilikte sa a sığı ırı . Korkaklıkta sa a sığı ırı . Ö rü yaşa a ı kepazeliği de sa a sığı ırı . Dü ya ı fit esi de ya i De al in fitnesinden) sa a sığı ırı . Ka ir aza ı da sa a sığı ırı . 1389- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) dan rivayet edil iştir: Allah ı ! tembellikte , u a a dere esi deki yaşlılıkta , gü ahlılıkta , orçlulukta ka ir fit esi de ve ka ir

aza ı da , ehe e fit esi de ve ehe e aza ı da , ze gi lik fit esi i şerri de sa a sığı ırı . Fakirlik fit esi de sa a sığı ırı . Mesih De al in fit esi de sa a sığı ırı . Allah ı ! Be i hataları ı kar ve uz suyu ile yıka. Beyaz el iseyi kirde te izlediği gi i, kal i i de hatalarda te izle. Doğu ile atı arası ı uzaklaştırdığın gibi,

e i le hataları arası ı uzaklaştır.

Page 290: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1390- Hazreti Enes (Radıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i duası çok kez şu idi: Allah ı ! Bize dü yada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve izi ehe e aza ı da koru.

1391- Ebû Mûsâ (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Allah ı ! Gü ahı ı, ilgisizliği i, işleri deki israf ve se i e de daha iyi ildiği kusurları ı ağışla. Allah ı !

Be i şaka ı, iddiliği i, ya lışı ı ve kasıtlığı ı -ki u ları hepsi e de vardır- ağışla. Peyga erler gü ah işle ekte koru uş oldukları halde ve âhir za a peyga eri i gel iş ve geç iş bütün

hataları ağışla ış olduğu halde u şekilde dua uyur aları, ü ete dua şekli i öğret ek içi dir. 1392- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Her kim, günde yüz defa: Allah ta aşka ilâh yoktur, Birdir. Ortağı yoktur. Mülk o u dur. Ha d o a ahsustur. O her

şeye kâdirdir, derse o köle azad et iş kadar seva kaza ır. Ayrı a ke disi e yüz seva yazılır ve yüz gü ahı sili ir. Ay ı zamanda u, o gü ü akşa ı a kadar ke disi içi Şeytan da koru a olur. Hiç ki se, o u getirdiği u tesbihten daha üstü ü ü getire ez. A ak ay ı tesbihi ke disi de daha çok çeke kişi getire ilir. 1393- Ebû Eyyûb El-Ensarî (‘adıyallahu Anh) den rivayettir: Her kim (geçen tesbihi) on defa çekerse İs ail Aleyhisselâ esli de ir köle azad et iş gi i olur.

1394- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Her kim bir gün içinde yüz defa Sübhanallahi ve bihamdihi = Allah a ha d ederek o u oksa lıklarda te zih ederi ,

derse günahları, de izköpüğü kadar olsa bile dökülür. Allah ile kul arası daki gü ahlar düşer; fakat kul hakları helallik al aya veya öde eye ağlıdır. Bazı hadîslerde de Büyük gü ahlarda sakı dıkça, kaydı vardır ki, o za a küçük gü ahları ağışla ış ola ağı a laşılır. Her iki halde de

bu tesbihin günde hiç olmazsa kalp huzuru ile yüz defa söyle esi de üyük seva vardır ve gü ahları ağışla ası a vesiledir. Üç- eş defa Estağfirullah dedikten sonra her tesbihden önce Sübhanallahi ve Bihamdihi

tesbihi i getir e i fazileti çok üyüktür ve söyle esi de çok kolaydır. 1395- Ebu Mûsa (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Allah ı ı zikrede le o u zikret eye i hali, ölü ile diri i hali gi idir.

Mütercim: Bu hadîs-i şerif, zikir ehli için pek büyük bir müjdedir. Allah ı zikret e i çeşitleri çoktur; Allah rızası ı gözeterek yapıla her i adet de ir zikirdir. Ca lı ki se i dışı hayat uru ile, içi de ili uru ile süsle diği gi i, Allah ı zikrede ki se i dışı i adet uru ile, içi de ârifetullah ile süslenir. Allah ı zikret eye ki se i dışı a evi yö de oş, içi de

atıldır. Dü ya işi zikire e gel değildir. Bede le iş, dil ve kalp ile de zikir yapılır. 1396- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Allah ı ir takı elekleri vardır ki, yollarda dolaşıp zikir ede leri ararlar. Allah ı zikrede ir topluluk uldukları

za a , görevi iz aşı a geli , diye çağrışırlar. He e o zikrede leri ka atları ile aşağı dü yaya kadar çevrelerler. Gerçeği eleklerde daha iyi ile Allah onlara sorar: — Be i kulları e söylüyor? Melekler: — Seni tesbih ediyorlar, seni yüceltiyorlar, sana hamd ediyorlar, senin şa ı ı yüceltiyorlar, derler. Allah buyurur: — O kulları e i gördüler i? Melekler: — Hayır, vallahi, se i gör e işlerdir! derler. Allah Teâlâ meleklere sorar: — A a a e i gör üş olsalardı e yaparlardı? Melekler: — Eğer se i gördeydiler sa a daha çok ibadet ederlerdi, seni daha çok yüceltirlerdi ve seni daha çok tesbih ederlerdi, eva ı ı verirler. Allah sorar:

— Benden ne istiyorlar. Melekler: — Senden cenneti istiyorlar, derler. Allah sorar: — Onlar cenneti gördüler mi? Melekler: — Hayır, vallahi, e eti gör e işlerdir! eva ı ı verirler. Allah Teâlâ meleklere sorar: — Ce eti görseler asıl olurdu? Melekler: — Eğer e eti gör üş olsalar, e ete çok daha haris olurlardı, o u daha çok ararlardı ve daha fazla o a rağ et ederlerdi, eva ı ı verirler. Allah eleklere sorar: — Ha gi şeyde o lar Allah a sığı ırlar? Melekler: — Cehennemden, derler. Allah sorar: — Onlar cehennemi gördüler mi? Melekler: — Hayır, vallahi o u gör e işlerdir. Allah sorar:

Page 291: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Cehe e i gör üş olsalardı, e yaparlardı? Melekler: — O u görselerdi, o da çok daha fazla kaçarlardı, o da daha çok korkarlardı. Allah " uyurur: — O halde e sizi şahid tutuyoru ki, e o ları ağışladı . Meleklerde iri der ki: Bu lar arası da fala a ki se vardır ki ke dileri de (zikredenlerden) değildir, ya ları a ir iş içi gel iştir. Allah Teâlâ buyurur: Onlar (zikir

e lisi de otura lardır ki, e lisleri de ulunan mutsuz olmaz (nasipsiz kalmaz). Mütercim: Gerçekten bu hadîsi- şerif, zikir yolu da ulu a lar içi üyük ir üjdedir ve zikir e lisi e karşı ola lara da üyük ir derstir.58

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -932

DUYGULU “Ö)LER BAH“İ 1397- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) dan rivayet edil iştir: İki i et vardır ki, i sa larda çoğu u larda alda ışlardır: Bu i etlerde iri sağlıktır, diğeri de oş vakittir. Çok ki seler u iki üyük i eti kıy eti i il ezler. Bu ları ga i et sayarak Allah yolu da çalış azlar ve üzerlerine

düşe di i görevleri yeri e getir ezler. Bu iki i eti oşu a söz ve eğle elerle, gü ah şeylerle geçirirler ve alda ış olurlar. İ adet edemeye ek şekilde hastalık ve eşguliyet hali e düşe ki se i piş a lık çek esi artık o a hiç ir fayda ver ez ve fırsat da ir daha ele geç ez. O u içi u iki üyük i eti ga i et ilerek hak yolda çalış alı ve za a ı değerle dir elidir. 1398- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem benim omzumu (yahut iki omzu u tutarak a a şöyle uyurdu: Dü yada, sa ki ir ya a ı veya gelip geçe ir yol u i işsi gi i ol. Dü yaya ağla ıp o a güve e; so ve e edi karargâh ola ahiret hazırlığı içi de ol. Dü yada sürülecek ömür çok

azdır ve zevkleri aldatı ıdır. O u içi dü yada geçire ek olduğu kısa za a ı fırsat ilerek Allah yolu da ulu ve ö rü ü oşa har a a. 1399- Abdullah bin Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, elindeki bir çu ukla toprak üzeri e ir kare çizdi. “o ra u şekli ortası da dışarıya doğru ir uzu çizgi çekti. Bu uzu çizgiyi kare içi de dikey olarak kese küçük çizgiler çizdi. “o ra şöyle buyurdu: Şu kare i erkezi , i sa dır. Şu çevre de, kendisini her ya ı da kuşata e elidir. Kare i erkezi de dışarı çıkıp so suzluğa doğru uza a çizgi de, i sa oğlu u e el ve tüke ez arzularıdır. Bu küçük çizgiler de i sa ı aşı a

gele ek kaza ve elalardır. Eğer u larda iri i atlatırsa ö ürü e yakala ır. O u da atlatırsa ir aşkası a yakala ır ve o u da atlatsa ölü çe eri i aşa az .

1400- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ir takı çizgiler çizip şöyle uyurdu: İşte şu çizgi i sa ı e elidir. Şu i sa ı e elidir. Şu da i sa ı aşı a gele ek kaza ve elalardır. İ sa uzak e elleri e

ulaş a ça ası içi de ike ke disi e daha yakı ola çizgi e el çizgisi ö ü e çıkar. İ sa lar ö rü sı ırlı, e elleri ise sı ırsızdır. E eli e elde daha yakı ilip, o a göre hareket etmeli.) 1401- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Allah Teâlâ ö ür verip alt ış yaşı a ulaştırdığı kişiye azeret ırak a ıştır. Bu yaşa varı aya kadar hali i

düzelt eye ki se i ahirette azeret eya et eye hakkı yoktur. 1402- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Yaşlı ada ı kal i, iki şeyde dai a ge ç kalır: Dü ya sevgisi ve çok yaşa a arzusu.

1403- Ütban bin Malik (‘adıyallahu Anh) den rivayettir. Kıya et gü ü e, LA İLAHE İLLALLAH de iş ve u u la yal ız Allah ı rızası ı kasdet iş olarak vara kula, Ce a ı

Allah ehe e ateşi i kuşkusuz hara kılar. 1404- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ uyurur ki: Dü ya halkı da , e çok sevdiği i ruhu u aldığı da rıza ı kaza mak için sabreden mümin

kulu a e i ükâfatı utlaka e ettir. 1405- Mirdas El-Eslemî den (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir:

Page 292: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

İyiler ili leriyle a el ede sâlih kullar peş peşe giderler ve geride, arpa veya hur a dökü tüsü gi i işe yara aya lar ahiller kalır. Allah o lara hiç kıy et ver ez.

(Bu hadîs-i şerife göre, kıya ete yakı dü yada sâlih âlimler kalmayacak, dünya cahiller elinde ve idaresinde ola aktır. Allah ı ta ı aya ve o a i adet et eye i sa ları Allah katı da e değeri ola ilir ki!.. Onlar dünya hazinelerine ve salta atı a erişseler ile, u u Allah katı da ir çöp kadar değeri ol az. Bu hususta e a -ı Hak eale şöyle buyuruyor: Dua ız i adeti iz ol ayı a ‘a i iz sizi e yapsı e kıy eti iz olur ? (Furkan sûresi: Ayet 77) 1406- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) dan rivayet edil iştir: Eğer i sa oğlu için iki vadi (dolusu) mal olsaydı, muhakkak bir üçüncü vadi isterdi. İ sa oğlu u içini topraktan aşkası doyur az. Allah Teâlâ tevbe edenin tevbesini kabul buyurur.

Mütercim: İ sa a iki dere dolusu altı ak ış olsa, ala ola hırs ve düşkü lüğü de ötürü ir üçü üsü ü isterdi. İ sa ı gözü a ak ölüp toprağa giri e doyar. Fakat İslâ ı ruhu u yaşaya ve efsi i düzelte ki seler, u kötü huyda uzak kalabilirler. Çünkü: Ki efsi i i riliği de koru ursa, u gi iler kurtula lardır. eali deki ayeti keri e hırs ve ta ahı esiri ol aya ları kurtuluşla üjdele iştir. Hair sûresi: ayet Diğer tarafta hadîs-i şerifi so u ola Allah, tevbe edenlerin tevbesini kabul buyurur. ifadesi de u a ayı elirtir. Ayrı a i sa ı yaratılışı da u al hırsı ı ev ut olduğu a ve u hırsı a ak Allah korkusu ile

ö le e ile eği e işaret edil iştir. 1407- Abdullah bin Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ize şöyle uyurdular: Ke di alı da varisi i alı ı daha çok seven hanginizdir? Biz de, ya Resûlallah! dedik, ke di alı ı daha çok sev eye ki se içi izde yoktur. Bu u üzeri e buyurdular ki: Bir i sa ı kendi alı, hayatta iken (Allah yolunda) har adığıdır; varisinin irasçısı ı alı ise har a ayıp geriye ıraktığıdır.

1408- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Allah a yemin ederim ki, bazan açlıkta kar ı ı yere yapıştırırdı veya açlıkta ayılır yere düşerdi . Bir gü es ide giderke , Hazreti Peyga eri ve diğer asha ı , geçiş yolu üzeri de otur uştu . Ö e ya ı da geçe Hazreti E û Bekir e, kar ı ı doyur ası a vesile olsu diye Kur a da ir ayet sordu . Fakat e i asıl aksadı ı açlığı ı a laya ayıp gitti. İki i olarak ya ı da Hazreti Ö er geçti. O a da ay ı maksadla Kur andan bir ayet sordum. O da hali i a laya ayıp gitti. “o ra Peyga er “allallahu Aleyhi ve Sellem ya ı da geçerke e i görür gör ez hali i anlayarak gülümsedi ve: Ebâ Hirr (Ya Ebâ Hureyre), arkama düş! uyurdu. Be de arkası a düşerek Hazreti Peyga eri evi e gittik. Ö e ke disi içeri girdi, iraz so ra da e i içeriye aldı. Hazreti Peyga ere süt getiril işti. Bu süt nereden geldi? diye sordular. Denildi ki: Bu sütü sana falanca adam, yahut fala a kadı hediye etti. Bu u

üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efe di iz a a şu e ri verdiler: “uffelilere es idde arı a asha ı fakirleri e git ve o ları a a çağır. Hazreti Peygamber zekât ve sadaka gibi alları u ki sesiz ve çok uhtaç fakirlere he e dağıtır ve ke dileri e gele hediyelerde de ver ek içi o ları

davet ederlerdi. Hediye olarak gelen yiyeceklerden hem kendileri yerler, hem de onlara ikram ederlerdi. Bu gelen süt için de ay ı şeyi yaptılar; fakat e e dişele di . Ke di ke di e dedi ki, u kadar ık süt “uffe ehli e yeter mi? Bu ancak benim açlığı ı giderebilir. Fakat Allah ı ve Peygamberin emrine ağlılığı se e iyle sesi i çıkar ada he e “uffe ehli e koştu ve o ları davet etti . Hepsi Hazreti Peyga eri huzuru a geldiler. Herkes kendisine uygun yerde oturduktan sonra Hazreti Peygamber bana: Şu kâseyi al da, misafirlere ikram et, buyurdular. Be de kâseyi alarak sıra ile onlara vermeye aşladı . Her iri ka ı aya kadar içtikte so ra kâseyi a a geri veriyordu. Böyle e hepsi içtiler ve ka dılar. “o ra kâseyi Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e verdim. Hazreti Peygamber kâseyi mübarek elinde tutarak ve te essü ederek a a şöyle uyurdu: E â Hirr! Geriye se i le e kaldı . Ben de, evet, ya Resûlallah! dedim. Sonra bana: Otur da iç akalı ! dedi. Be de oturdu ve içti . Her durakladığı da Hazreti Peyga er a a, deva lı olarak; Daha iç, daha iç buyurmakta idiler. Nihayet, seni hak peygamber olarak gönderen Allah a ye i ederi ki, artık

tıka dı , dedi . Bu u üzeri e Hazreti Peyga er: Öyle ise o kadehi bana ver, buyurdu. Ben de kâseyi kendilerine verdim. Hazreti Peygamber Allah a hamd etti ve es ele çekerek sütü arta ı ı içti.

1409- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Resûl-i Ekrem, Allah ı ! Muha ed ailesi e yete ek kadar rızık ver. diye dua ederdi. Mütercim:

Page 293: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bazan aileleri i ir yıllık ihtiyaçları ı iriktirirler idi. Bu da a ak zaruri ihtiyaçları ı karşılaya ile ek iktarda ve israfa yol aç aya ak şekilde olurdu. Neti e olarak yi e gü lere taksi edildiği za a kifayet iktarı ı aş azdı. 1410- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyurdu: Sizden hiç birinizi (ahirette) asla ameli kurtaramaz. ashap sordular: Ya Resûlallah! Sizi de mi? Hazreti Peygamber; Evet, beni de (amelim) kurtaramaz! Ancak Allah ı rah eti be i kaplarsa kurtuluru . Bu u la era er doğrulukta ya a olu uz. Yakıştır aya çalışı ız. “a ah, akşa ve ge e i

ir kıs ı da kulluk ve i eleri izi yeri e getiri iz. Hele itidal, itidal! (bu ölçülü davra ayı elde ırak azsa ız hedefinize ulaşırsı ız. 1411- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) de rivayet edil iştir: Doğrulukta ya a olu uz. Yakıştır aya, çalışı ız. Bili iz ki, hiç birinizi, ameli cennete koyamaz. Amel ve ibadetlerin

Allah a e sevi lisi, az dahi olsa deva lı ola ıdır. 1412- Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e: Amellerin hangisi daha sevi lidir? diye soruldu. Şu eva ı verdiler: Az da olsa deva lı ola ıdır. Gü ü üzü yettiği a elleri üstle i iz.

1413- Ebu Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Allah Teâlâ rah eti yarattığı za a yüz ölü olarak yarattı. Doksa dokuz ölü ü ü ke di katı da sakladı. Bütü

yaratıkları a da yal ız bir bölümünü verdi. Kâfir bile Allah katı da olan rahmetin üyüklüğü ü ile ilseydi cennetten ümidini kesmezdi. Mümin de, Allah katı da ola aza ı üyüklüğü ü ile ilseydi ehe e de e i ol azdı

ehe e lik ola ağı ı sa ırdı . Mü i i duru u, ehe e de kork akla e eti u ak arası dadır. 1414- Sehl bin Sa d (‘adıyallahu A h a latır: Her ki iki çe e arası ı Ağızı ı ve dili i ve iki a ak arası ı avret yeri i koruya ağı a dair a a te i at verirse, e

de ona cenneti garantilerim (ona e etlik ola ağı ı üjdeleri ). Ağzı ı hara ye ekte , dili i hara ve yasak sözlerde , avret yeri i de zi a ve kötü işlerde koruya ki se, Allah ı vaadi üzere cennete girer.) 1415- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Gerçekte i sa oğlu farkı da ol ada Allah ı razı olduğu sözlerde iri i söyler de Allah u yüzden onu birkaç

dere e irde yükseltir. Bir kul da, farkı da ol ada Allah ı razı ol adığı sözlerde iri i söyler de u yüzde cehennemi boylar. O u içi i sa , sözleri de ölçülü ol alı ve Allah rızası a aykırı gelişi güzel rastgele söz söylememelidir). 1416- Ebû Mûsâ (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Be i ile, Allah tarafı da ifası a e ur edildiği vazife i ör eği şudur: Bir ada , ir kav e gelerek, size

saldıra ak olan) orduyu gözlerimle gördüm ve işte e çıplak ihtar ıyı . Kaçıp kurtulun, kaçıp kurtulu ! de iştir. Bir grup, sözünü dinleyerek gecenin kara lığı da sessiz e yola koyulup kurtuldular. Bir grup da, ihtar ıyı yala ladılar ve sa ahleyi ordu gelip o ları kılıçta geçirdi. Mütercim: Ara ları eski adetleri de, yolda ir ki se a sızı düş a askeri i görü e, çırılçıplak soyu arak he e ka ilesi e koşar ve ha er getirirdi. Yahut düş a lar u ada ı yakalayıp el isesi i soyar ve ka ilesi e tesli ol aları ı ildir ek içi o u çıplak vaziyette ka ilesi e gö derirlerdi. Ha eri ala ka ile de ütü al ve eşyaları ı ırakarak kaçarlardı. İşi gerçekliği e delâlet et esi içi yakaladıkları ki seyi öyle çırılçıplak soyarlardı. İşte Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem, i e açık u izelerle ve kesin alâmetlerle kavmine gönderildiği ve iman ede lere e et, et eye lere de ehe e vadettiği halde, u gerçek karşısı da peyga eri ha eri i yala laya lar el ette askı a uğraya ları hali de daha fe i ir akı ete düşe eklerdir. Te liğ e irleri i doğrulaya lar da el ette kurtulacaklardır. Bu isal ile Hazreti Peyga er şu u elirtiyor: Ey Ü eti ! Be doğru ir haberciyim. Gözlerimle cennet ve ehe e i gördü . Düş a ı göre çıplak ha er i gi i. “ize ihtarda ulu uyoru . Ba a i a ır da dedikleri i

yaparsa ız kurtulursu uz; değilse helak olursunuz. 1417- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Cehe e , efsa î arzuları perdesiyle örtül üştür. Cennet ise efsi hoşla adığı sevi sizlikler, perdesiyle

örtülüdür. Mütercim:

Page 294: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Nefsi arzuları, görü üşte hoş ve tatlı şeylerdir. Fakat u tatlı aslı da ehe e i örte ir perdedir. Bu perdeyi aralaya ke disi i ehe e de ulur. Ce eti örte perde de efse ağır gele i adetler ve yasaklar perdesidir. Bu lar gözetilip zorluklara göğüs gerilirse e et perdesi arala arak e ete girilir. Nefsi arzusu peşi de koşa , tuzağa gele kuşa e zer. Kuş, tuzaktaki ye i görür ve o u al aya öze ir, ötesi deki tuzağı ve felâketi gör ez. Nihayet ye i alırke felâkete uğrar. Şehvet peşi de koşa da şehvet ye i i arkası daki ehe e i gör ez ve zevkleri uğru a kendini helak eder. 1418- Abdullah (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Ce et, herha gi iri ize, pa u u u taş ası da daha yakı dır. Cehe e de öyledir.

(insana ölüm, anî olarak gelir, bunun belli bir vakti yoktur. Ölüm gel ekle de arkası da ya e et vardır, ya da ehe e . O u içi herkes u kısa ve a î duru içi ted irli ulu alıdır, vazifelerini yerine getirmelidir. Gaflet edip ehe e lik vesilesi işlerde kaçı alıdır.)

1419- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: E doğru eyit şiir parçası , Le îd i şu sözüdür: Dikkat edi ! Allah ta aşka her şey atıldır. (Allah ta aşka ütü

varlıklar yok ola aktır. Dai a var ve aki ola a ak âlemleri yaratan Allah Teâlâ Hazretleridir.) 1420- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: “izde iri iz, al ve güzellik akı ı da ke disi de üstü ola ı görü e he e ke di de aşağı ola a aksı . Fakat ahiret işleri de ke disi de üstü ola a akıp o u gi i ol aya çalış alıdır.

1421- İ ni Abbas (‘adıyallahu Anhuma) da rivayet edil iştir: “eyyiatı kötülükleri takdir et iş ve so ra u ları açıkla ıştır. Her ki ir hasene (iyilik) yapmaya niyetlenir de onu yapmazsa, Allah Teâlâ o a ke di katı da ir ta seva yazar. Eğer iyilik yap aya niyetlenir ve yaparsa Allah ona yaptığı iyiliği o katı da yedi yüz katı a kadar ve daha irçok katlara deği seva yazar. Ki de ir gü ah işle eye yeltenir de, o u işle ezse Allah, ke di katı da o a ir ta seva yazar. Eğer o gü aha yelte ir de o u işlerse, Allah, o a yal ız ir gü ah yazar. Mütercim: Ali ler u ko uda çok ihtilaf et işlerdir. Bir kıs ı u hadîsi- şerifi zahiri e akarak, sırf kötü ir iyet ve kasıtla hiç ki se azarla az de işlerdir. Bir kıs ı a göre de, iyet ve kasıt eş kısı dır: Heva is, havatır, kuru tu, hi et, azi . Bu larda dördü ağışla a iyetlerdir. Beşi isi ola azi ve kesi lik duru u da ola ki se, fe alığı aşara a ış olsa bile, azaba uğratılır. Bu aza şekli de azıları a göre dü yada ele ve sıkı tılar çek ekle olur. Bazıları a göre de, ahirette aza şekliyle değil de azarla a ahiyeti de olur. Bir de Mekke yi istisna ederek, orada kötülük niyet edenin aza a uğratıla ağı ı söyleye âlimler vardır. İ a a geli e, ir ki se di de çık aya iyet ederse, he e di de çık ış olur, A ele e ze ez. İlerde ve gele ek

ir za a da di de çıka ağı a iyet esle esiyle de he e di de çıkar. 1422- Huzeyfe (‘adıyallahu Anh) Hazretleri der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, emanet (dînî soru luluk hakkı da iki husus eya etti. Bu larda iri i gözleri le gördü ve iki iyi de ekliyoru . Hazreti Peyga er şöyle uyur uştu: Gerçekte e a et azı kişileri kalpleri i deri likleri e i iştir. “o ra şeriat hükü leri i) Kur a da öğre diler, so ra sü ette öğre diler. hükümlere, Allah ı e a eti e sı sıkı sarılarak görevlerini yerine getirdiler, Hazreti Peygamber, ikinci husus olarak bu e a eti kalk ası da ize söz etti ve şöyle uyurdu: Kişi ir uykuya dalar ve e a et o u kal i de alı arak siyah ir leke gi i sade e izi kalır. “o ra ir uykuya daha dalar

ve e a et alı arak hava ka ar ığı gi i izi kalır. Tıpkı ayağı ı üzeri de yuvarladığı kor parçası ı eyda a getirdiği ka ar ık gi i ki, o u ka arık olarak görürse de içi oştur. İ sa lar alış veriş yapa aklar ve se e a eti yeri e getire bir ki se he e he e ula aya aksı . Fala ailede e i dürüst ir kişi var de il eye aşla a ak, ay ı za a da

ir kişi içi ; e akıllı, e ki ar, e eladetli (gözü pek) adam! denilecek. Oysa kal i de, hardal ta esi ağırlığı a İ a yoktur. Huzeyfe şöyle deva etti: Be öyle güzel gü ler geçirdi ki, sizde herha gi iri izle tereddütsüz alış-veriş yapardı . Çü kü alış veriş ettiği ki se Müslüman ise, o u i a ı ve e a et duygusu a a hıyanet et esi i e gellerdi. Eğer gayri müslim ise onu idarecisi bana hıya et etmekten menederdi. Fakat bugün herkeste emanet ve emniyet kal adığı da fala ve fala ki selerde aşkası ile alış-veriş et iyoru . 1423- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma a latır: İ sa lar yüzlük deve katarı gi idir. Bu yüzlük develeri içi de sağla ir i ek he e he e ula azsı .

1424- Cündüb (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir:

Page 295: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Desi ler diye iş yapa ı Allah dile düşürür ve gösteriş içi iş a el ve i adet yapa ı da Allah teşhir eder. Mütercim: Bütü i adetler Allah içi ve o u rızası ı kaza ak içi yapılır. Aslı da u larda gösteriş ve desi ler gi i düşü eler olamaz. Kim bu esastan ayrılırsa riyakâr duru u a düşer. O u içi Allah Teâlâ Hazretleri hem dünyada ve hem de ahirette o riyakârı hali i i sa lara açar ve ikiyüzlülüğü ü açığa vurur. Farz ola i adetler Allah ı e ri olduğu içi açıkta yeri e getirilir. Nafile i adetlere gösteriş ve desi ler karış a ası içi o lar ü kü olduğu kadar gizli yapılır. 1425- Ebû Hureyre (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ uyurdu: Be i velî e evliya a düş a lık eden ki seye savaş ilâ ederim. Kulları da hiç iri, o a farz

kıldığı işte daha sevgili ir şeyle a a rah eti e yaklaş a ıştır. Kulu , afile i adetlerle a a yaklaş aya deva edi e e o u severi ve sevdiği za a da o u işite kulağı, göre gözü, tuta eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne dilerse mutlaka veririm. Bana sığı ırsa mutlaka kendisini korurum. Mümini a ı ı al akta tereddüt ettiği kadar yapa ağı hiç ir işte tereddüt et edi : Mü i ölü ü sev ez, e de o u yadırgadığı ı yapmak istemem. Mütercim: Tasavvuf âlimleri bu hadîs-i şerifi şöyle tevil ederler: Allah ı gerçek velileri her şeyi Allah Teâlâ da işitirler. Her şeyi Allah Teâlâ dan görürler, bütün hareketleri Allah ta bilirler. Hulül ve irleş e itikadı ol aksızı ke di varlığı ı yok kabul edip Allah ı varlığı a daya ırlar. Diğer âlimler şu a ayı ver işlerdir: Be razı olduğu kulu u aşarıya ulaştırırı , o a her hususta yardı ederi ve her işi i şeriat hükü leri e uygu olarak yapar. Her şeyi şeriat kulağı ile di ler, her şeyi şeriat gözü ile görür, her şeyi şeriat eliyle tutar, her işe şeriat ayağı ile yürür. Yahut e i veli kulu , e i zikret ekte aşka ir şeyde haz duy az, yaratıkları ı hepsi e i ret akışı ile akar, rıza a aykırı işlere el uzat az ve yürü ez. 1426- Ubade bin Samit (‘adıyallahu A h a latır: Kim Allah a kavuş ayı severse Allah da o a kavuş ayı sever. Ki Allah a kavuş ayı sev ezse, Allah da o a

kavuş ayı sev ez. Bu hadîs-i şerif üzeri e Hazreti Aişe sordu: — Ya Resûlallah! Biz ölü de hoşla ıyoruz, asıl edelim? Hazreti Peygamber cevap verdiler: Ölüm meselesi aşka! Lâkin mümin kimseye ölüm gelince, Allah ı rızası ve keremi ona müjdelenir ve kendisine

ö ü de ola ahirette daha sevi li ir şey ol az. Bu u üzeri e o, Allah a kavuş ayı, Allah da o a kavuş ayı sever. Kafir ola ki se, ölü geldiği zaman, Allah ı aza ı ve ezası ile üjdele ir ve ke disi e önünde olan (azab)dan daha kötü ir şey ol az. O u içi kâfir, Allah a kavuş ayı sev ez ve Allah da o a kavuş ayı sev ez. 1427- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretlerine Bedevi lerde azıları geldi ve kıya et e za a kopa aktır? diye sordular. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, u gele ler içi de e ge ç yaşta ola ir ço uğa akarak şöyle buyurdu: Bu ge ç yaşarsa o ihtiyarla ada sizi kıya eti iz kopar siz ölürsü üz ve sizi içi kıya et kop uş olur .

Mütercim: Bu hadîs-i şerifi rivayeti de Hişa i Ürve der ki: O ları ölü ü, kıya et de ektir. Çü kü i sa ı küçük kıya eti ölü dür. Orta dere ede kıya eti, yala ları ı ve sevdikleri i öl esidir. Büyük kıya et de, öldükten sonra dirilip hesa a çekil e za a ıdır. Hazreti Peyga er, ahil ola edevilere anlayabilecekleri şekilde çok hik etli ir cevap ver işlerdir. İ sa a esas lüzumlu olan kendi halini düzeltip ahirete selâmetle göçmektir. Bu göçmekle dünya sona erdiği de kıya et kop uştur. Ö ür de kısa olduğu içi i sa lara gereke iş, hak yol üzere ulu aktır. )a a ı Allah tarafı da bilinen kıya et işi i siz ne yapa aksı ız, sîz ahiretiniz içi hazırla ı . 1428- Ebû Saîd El-Hudrî (‘adıyallahu Anh) der ki: Kıya et gününde yeryüzü bütün bir ekmek olacak ve ulu Allah, herhangi birinizin yolculukta ek eği i silk esi gi i

onu silkerek cennet ehline ziyafet verecektir. Hazreti peygamber böyle buyurduktan sonra, Yahudilerden bir adam gelip: — Allah se i ü arek kılsı ey E e l Kasi ! “a a kıya et gü ü de e et ehli e verile ek ye ekte ha er vereyi mi? dedi. Hazreti Peygamber: Evet! (haber ver) buyurdu. Adam, Hazreti Peyga eri uyurduğu gi i, yeryüzü ü ir

ütü ek ek ola ağı ı söyledi. “o ra dedi ki: “a a e etlikleri katığı ı söyleyeyi i? O ları katıkları Bâlâ ve Nûn dur. Sonra ashap Yahudi ye Bâlâm ve Nûn ne demektir diye sordular. Yahudi cevap verdi: — Öküz ile Hut alığıdır. Bu iki hayva ı iğerleri de sarka kısı da i e yerde yet iş i kişi veya ordu yiye eklerdir. Öküz ve alık iğerleri i e lezzetli kısı ları ahşer ehli i yiye eği ola aktır. Bu da e etlik ola lara ziyafet olarak verilecektir. Yet iş i raka ı, yiye ek ola ları çok ki seler ola ağı a işarettir.

Page 296: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1429- Sehl (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Kıya et gü ü de i sa lar, halis u da yapıl ış pide gi i es eri si ir toprak üstü de topla a aklardır. Ala düzlük

ola ak ve orada hiç ki se i ir alâ eti ol aya aktır. Mütercim: Böyle tertemiz ve e eyaz ir yer üzeri de hasrı ol ası ı hik eti, o gü ülkiyeti ta a e Allah ı kudreti de

ulu ası iti ariyle e üyük ilâhî ahke e Mahke e-i Kübra) içi yaraşır paklık ve te izlik ifadesidir söyle e ilir. 1430- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: İ sa lar, kıya ete yakı ir za a da) Yemen de çıka ak ir ya gı yüzü de Şa tarafı a akı ede eklerdir. Bu göç

üç şekilde ta a la a aktır: istekli ve korkulu olarak göçenler. Bir deve üzerinde ikişer, üçer, dörder ve o ar kişi olarak göçe ler. Geri kala ları ı da ateş katarlaya ak; öğle vakti de ko akladıkları yerde ateş ya ları da ola ak, geceledikleri yerde ateş ya ları da ola ak sa ahladıkları yerde ateş ya ları da ola ak ve akşa ladıkları yerde ateş ya ları da ola aktır. (Bu üçü ü grup çok geç kaldığı içi arkaları ı ateş ırak aya aktır. Mütercim: Bu hadîs-i şerifte geçe göç, âlimleri çoğu a göre kıya ete çok yakı ir za a da Ade de eyda a gele ek ateş yüzü de ola aktır ve i sa lar Şa a doğru yürüye eklerdir. azı âlimlere göre de u ateş, ahiret ateşidir. Herkesi ka irde çıktıkta so ra ahşer yeri e doğru topla aları ı ifadesidir. Çü kü gü ahkâr ve isya kâr ola ları etrafı ı ateş çevreleyerek Arasat eyda ı a ateş ile sevk edile ekleri diğer sahih hadîslerle sabittir. Bir kısı âlimler de de iştir ki, u ateş kıya ete yakı ir za a da ola aksa da, u gerçek ir ateş değildir. Ade den çıkarak ütü dü yaya dağıla ak fit e ve fesad ateşidir. İster u ateş gerçek ateş olsu , ister fit e ateşi olsu , u kıya et alâ etleri i üyükleri de iri isidir. Diğer alâmetler bundan sonra arka arkaya gelecektir ve u ateş ütü i sa ları doğuda atıya doğru süre ektir, kaç aya

e ur ıraka aktır. Bu husus Âde i Yaratılışı bahsinde ikinci hadîs-i şerif ü ase etiyle açıkla ıştı. 1431- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) da rivayet edil iştir: Mahşere yalı ayak, a ada doğ a çıplak ve sü etsiz olarak kaldırıla aksı ız. Hazreti Aişe der ki: Be ,

— Ya Resûlallah! dedi . Erkekler ve kadı lar ir iri i göre ekler! ‘esûl-i Ekre şöyle uyurdu: Mesele, i sa ları u u la ilgile eleri de çok daha dehşetlidir.

Mütercim: İ sa lar kabirlerinden dirilip çıktıkları zaman anadan doğ a çırılçıplak olacaklarsa da, sonra bütün peygamberler ve iyi kimseler derecelerine göre güzel elbiseler giyeceklerdir. Bu hususta Kıya et gü ü de ilk el ise giye ek ola , İ rahi Aleyhisselam dır hadîs-i şerifi vardır. 1432- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Kıya et gü ü de i sa lar terleye ek; terleri yet iş arşı lık ir ala ı kaplaya ak ve ağızları a ge vurup kulakları a

kadar vara aktır. Mütercim: Mahşerde u kadar fazla terle e herkes içi ol ayıp kâfir ve asiler içi dir. Terle e de herkesi gü ah ve suçu a göre ola aktır. Niteki aşka ir hadîste: Bazı ki seleri teri ayağı ı ökçesi e kadar, azısı ı teri aldırı yarısı a kadar,

azısı ı teri dizleri e kadar azısı ı teri oylukları a kadar, azısı ı teri koltukları a kadar, azısı ı teri ağzı a kadar yüksele ek ve azısı ı da ter ta a e içi e alıp örte ektir. diye varit ol uştur. Adaletli hükü dar ile azı sâlih ki seleri Arş-ı Alâ gölgesi de o gü kü sı aklıkta koru a akları a dair Yedi kimse vardır ki, Allah o ları rah et gölgesi altı da gölgele dirir, arı dırır mealindeki hadîs-i şerif geç işti. Peyga erler, sıddıklar, şehitler, u terle ede koru uş olup ahşer gü ü de altı kürsüler üzeri de ulu a aklardır, diye hadîs-i şerif akledil iştir. 1433- Abdullah (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Kıya ette i sa lar arası da ilk ö e görüle ek ola dava, ka davasıdır.

Mütercim: Mahşer gü ü de i sa lar ilk ö e a azda hesa a çekile eklerdir, şekli deki hadîs-i şerif ile u hadîs-i şerif arası da çelişki yoktur; çü kü a az Allah ı hakkıdır. Allah ı hakları da e ö e a azda sorula aktır. Kul hakları yönünden de, ilk görülecek dava, Allah ı i ası i sa yapısı ı yık ak ola ada öldür e hususudur. 1434- İ i Ö er (‘adıyallahu Anhuma) da rivayet edil iştir: Ce et ehli e ete ve ehe e ehli de ehe e e yerleştikte so ra herkes e edi yeri i aldıkta so ra ir koç

sureti de Ölü getirilir ve e etle ehe e arası a ko ur. “o ra u koç sureti deki ölü oğazla ır. Arkası da ir ü adi çağırır: Ey Ce etlikler ve ey ehe e likler! Bu da so ra artık ölü yoktur herkes olduğu yerde ebedi

Page 297: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

olarak kala aktır . Bu yüzde e etlikleri sevi çleri e sevi ç ekle ir ve ehe e likleri de üzüntülerine üzüntü eklenir. Mütercim: Kurtubî nin tasavvufçularda aklettiği e göre, e et ile ehe e arası da kesile ek ola koçu kesicisi Yahya Aleyhisselâ ola ak ış. Bu koç şekli deki ölü ü kesil esi de Allah ı e ri ile Peyga eri izi huzuru da ola aktır. Kesi i i Yahya Aleyhisselâ ol ası, is i i a ası ı deva lı ir hayâ ta delâlet et esi akı ı da dır ve o u tercihi bu yöndendir. Bu a ize kalırsa, Yahya Aleyhisselâ , Kudüs Kralı tarafı da , koç gi i oğazla ıştı. Bu akı da ölü koçu u ke disi i kes esi akla yatkı dır. Bir de bu koçu Hazreti Cibril i kese eği söyle ir; çü kü ruhları ekası a e ur olduğu içi ölü ü yok et esi gerekir. 1435- Ebû Saîd (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ cennet ehline: Ey cennetlikler! buyuracak ve onlar da diyecekler ki: E ri e hazırız ve kulluğu la mutluyuz,

Rabbimiz! Allah buyuracak: Memnun oldunuz mu? Cennetlikler diyecekler! ede e u ol ayalı ? Gerçekte yaratıkları da hiç ki seye ver ediği i ize verdi . Allah uyura ak: “ize u da daha üstü ü ü vere eği . O lar diye ekler ki: Ey ra i iz! Bu da daha üstü ha gi şeydir? Allah uyura ak: “izi üzeri ize rıza ı i dire eği ; artık

u da so ra hiç ir za a size gaza et eye eği . Mütercim: Dünya âleminde de u u e zeri ir ör ek verile ilir. Yu a savaşı da Dö eke zaferi de so ra paşalar ve askerî ku a da lar padişah iki i A dülha id in huzuruna davet edildiler. O za a ki gazeteleri verdiği ha ere göre, Padişah o lara şöyle hitap etti: A ada doğalı eri ugü kü kadar sevi çli ir gü ü ol a ıştır. Be sizde e u u . Bu da öyle size hiç ir

şekilde gü e eye eği . işte dü yada da u gi i iltifatlarda e urları sevi ç duya ağı ta iidir. 1436- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Kâfirin (cehennemde) iki omzu arası daki esafe hızlı gide ir sürü ü ü üç gü de ala ile eği esafedir.

Mütercim: Bazı ge çler u gi i hadîs-i şerifleri akıl ve a tık dışı sayarak itiraz ederlerse de, o ları itirazları a akıl az; çü kü u ve bunun gibi hadisler sahih olarak sabittir. Bugünkü âlimler gü eşi arzda ir ilyo üçyüz i defa daha üyük olduğu u ve gü eşde daha üyük pek çok yıldızlar ulu duğu u hesap etmektedirler. Büyüklük ve mesafenin ne kadar so suzluğa doğru gittiği i ka ul et eye kal a ıştır. Bu ları tümünü yaratan Allah olduğu a göre, hadîs-i şerifte geçe esafe i hiç ir ö e i ve uzaklığı kal az. Ce eti ge işliği arz ve se avat kadardır. eali deki ayeti keri e gereği e ehli sü ete göre, e et gü eş ve

yıldızlara nispetle çok daha büyüktür. Cehennem de böyledir. Bu derecede büyük olan cehennem böyle küçük ede lerle dol az. Bede i üyü esi, aza ı art ası içi dir.

Cennet ehli ise, Hazreti Âdem Aleyhisselâm ı boyunda, Hazreti Yûsuf Aleyhisselâm ı güzelliği de, Hazreti İsa ı otuzüç yaşları da ve izi peyga eri izi ahlâkı da ola aklardır. 1437- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Bazı i sa lar, ke dileri e ehe e ateşi doku dukta so ra vü utları da ya ık izleri ulu duğu halde ehe e de

çıkarılırlar ve e ete girerler. Ce et ehli o lara cehennemliler diye ad verirler. Mütercim: Cehe e de ir üddet ya dıkta so ra, vücutları da ya ık izi olduğu halde çıkarlar. Ce ette ulu a lar u lara, ehe e içi de kaldıkları içi , ehe e liler is i i verirler. Fakat u lar so rada u is i kaldırıl ası ı Allah ta

dileye ekler. Allah da o ları üzeri de u çirki is i kaldıra aktır. Bu husus aşka hadîslerde vardır. 1438- Numan i Beşir ‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Kıya et gü ü de ehe e ehli i aza akı ı da e hafifi o ki sedir ki, ayakları ı çukuru altı da iki ateş koru ulu ur da, kaza ve te ere i kay ayışı gi i, u iki korda di ağı kay ar.

1439- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Hiç ir ki se, eğer gü ah işleseydi ehe e deki yeri gösteril ede e ete gir ezdi. Bu, o u şükrü ü artır ası

içindir. Hiç ki se de, eğer sâlih a el işleseydi cennetteki yeri gösterilmedikçe cehenneme girmezdi. Bu da onun piş a lık duy ası içi dir. Mütercim: Her şahsı he e ette ve he de ehe e de aka ı ir yeri vardır. Bir ü i cennete girmeden önce, ke disi e ehe e deki aka ı gösterilir. İ a edip sâlih a el işle e iş olsa gire eği ehe e deki yeri ke disi e gösterilir ki, oraya düş ediği de dolayı Allah a çok çok şükretsi . Bu görüş o a eziyet ver eye ek, şükrü ü artıra aktır. Kâfir de ehe e e gir ede ö e, o a e etteki yeri gösterilir. İ a edip sâlih a el işleseydi işte

Page 298: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

e etteki u yeri ala aktı , de ilerek gösterilir ki, hasret ve üzü tüsü çoğalsı . “o ra ehe e deki yeri e girer. Mü i ler, kâfirleri e etteki yerleri e varis ola akları a dair aşka hadîs-i şerif olduğu gi i, u şekilde tefsir edile ayet de vardır. Bazı hadîs-i şeriflerde de u e etle ehe e deki aka ları gösteril esi. Ka ir suali za a ı da ola ağı belirtilmektedir. 1440- İ i Ö er ‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Önünüzde (ahirette) bir havuz vardır ki, Cer â ile Ezruh arası kadardır.

1441- İ i Ö er ‘.A. da rivayet edil iştir:

Ce ette e i havuzu u oyu ir aylık esafedir. “uyu, sütte daha eyazdır, kokusu misk kokusundan daha hoştur ve kâseleri de gök yıldızları gibidir (çok ve parlaktır . Ki o da içerse, artık ir daha e edî olarak susa az. 1442- Enes (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Benim havuzumun boyu, Eyle ile Yemen in San a şehri arası kadardır. Orada gök yıldızları sayısı a i rikler vardır.

Mütercim: Bu hadîs-i şerifte eya edile havuz, asıl Kevser ehri ol ayıp u ehirde ayrıla ir kolda eyda a gele havuzdur. Kıya ette ahşer yeri de Hazreti Muha ed Aleyhisselâ ı ü eti e ait ola ü arek ir havuzdur. Bu iki yerde ulu a aktır. Biri “ırat köprüsünden önce Arasat eyda ı da, diğeri de “ırat da so radır: Gerçekte her peygamberin kendi ümmetine mahsus bir havuzu bulunacaksa da, bizim peygamberimizin Kevser nehrinden meydana gele ek havuzları ı aşka özelliği ola aktır. 1443- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Rüyamda Havuzu u aşı da ayakta duruyor uşu . Bir de aktı ki, ir topluluk su iç eye geldiler. Be o ları,

ta ıyı a, ara ıza iri girip o ları, haydi diyerek katarlardı. Be , ereye götürüyorsun? dedim. Vallahi, cehenneme götürüyoru ! dedi. Be sordu : O ları duru u edir? Cevap verdi: Bunlar senden sonra dinden gerisin geriye dö düler. “o ra yi e havuzu u aşı da aşka ir topluluk gördü . Nihayet o ları ta ıdığı da, ara ıza iri girip o ları haydi , diyerek katarlardı. Be sordu : Nereye? Cevap verdi: Vallahi, ehe e e götürüyoru ! Duru ları suçları edir? diye sordu . Cevap verdi: Bu lar sizi sağlığı ızda Müslü a ike sizde so ra di de gerisi geri

küfre dö düler. Bu duru da o larda , hayva ı sürüde ayrılıp kırda aşı oş kal ası gi i pek az kişi i kurtula ağı ı sa ıyoru . Mütercim: Burada geçen topluluklar, Hazreti Ebû Bekir i hilafeti za a ı da Zekât vermeyiz deyip dinlerinden dönenler ve Hazreti Ali za a ı da türeye sapık zü relerde ol ası ihti ali vardır. 1444- Harise (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Havuzumun boyu, Medine ile (Yemen deki) San a arası kadardır. Bir rivayette de: Orada su kapları yıldızlar gi i

parıldar ilâvesi vardır. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -957

KADER BAH“İ

1445- İ ra i Husay ‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e biri (yani kendisi) sordu: — Ya Resûlallah! Cennet ehli cehennem ehli de dü yada ayırt edilir i? Cevap verdiler: Evet! — O halde (cennet için) çalışa lar neden çalışsı lar? dedi. Hazreti Peygamber: Herkes, hangi şey içi yaratıl ışsa veya ke disi e ha gi şey takdir edil işse o a çalışır. buyurdu. (Bir kimse cennetlik ise, ömrünün sonuna kadar sâlih a el işler. Böylece iyi bir hal üzere ahirete göçer ve cennetlik olur. Cenem e lik ola ki se de küfür ve i ad üzere ulu ur ve çeşitli gü ahlar işleyerek o hal üzere ahirete göçer ve cehennemlik olur. Her ne kadar bir kimsenin cennetlik veya ehe e lik oluşu ezelde ukadder ve Levh-i Mahfuz da yazılı ise de, u lar o u dü yada yapa ağı işlere uygu olarak takdir edildiği de a elleri iradesi ile yapıl ış olur. Kul, ezelde ke disi içi takdir edile duru u il ediği içi dai a hayırlı işlere koş ak ve soru lu olduğu işleri yapmak zoru dadır. 1446- Ebû Hureyre (‘adıyallahu A h den rivayet edil iştir: Adak, i sa oğlu a takdir et ediği ir şeyi sağlaya az. Ne var ki kader o ki seyi adak yapmaya sevkeder. Oysa ben

o u ezelde ke disi e takdir et işi dir. Fakat u adak sebebiyle (fukaraya) çıkar sağları . (Çünkü adak yap a ış olsa, fakire hiç bir şey vere ek değildi.

Page 299: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Mütercim: Bir kimse: Falan dileği olursa, falan musibet benden kalkarsa, Allah rızası için fakirlere şu kadar para vere eği yahut Allah rızası içi ir kur a kese eği , diyerek adak yaparke her şeyi Allah ı takdiri ile ola ağı a i a ır. Bu i a çla yapıla adaklar eşru olup so u da fakirleri faydala ası a se ep olur. Aslı da adaklar Allah Teâlâ Hazretlerinin takdiri i değiştir ez. İşte nezirler (adaklar u i a ç ile yapıl alıdır. 1447- Ebû Saîd (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: İktidar evkii e getirile ir şahsı utlaka iki çeşit sırdaşı vardır. Bu larda iri, o a iyiliği tavsiye eder ve o u hayıra

teşvik eder. Diğeri ise kötülüğü tavsiye eder ve o u kötülüğe teşvik eder. Masu , Allah ı koruduğu ki sedir. (Allah ı hi ayesi de ola ir idare i dai a hayırlı işi ka ul eder ve o u yapar. 1448- Abdullah bin Mes ud (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, çoğu kez: Kalpleri çevire hakkı, içi , hayır! diye yemin ederdi.60

YEMİNLER VE ADAKLAR 1449- Abdurrahman bin Semüre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edildiği e göre; Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyur uştur: Ey A durrah a i “e üre! “e valilik iste e, Eğer valilik sa a istekte dolayı verilirse, o u la aş aşa ırakılırsı

(sana Allah ta yardı gel ez . Fakat iste eksizi verilirse, o hususta sa a Allah tarafı da yardı edilir. Eğer ir iş için yemin eder de, o işte aşkası ı daha hayırlı görürse , ye i i i ozarak hayırlı ola ı yap ve ye i i içi de kefaret ver. Meselâ: Fala a ki seye vallahi selâ ver e , diye ir ki se ye i et iş olursa, selâ ver ek hayırlı ir" iş olduğu

içi ye i i i oz ası ve yemini ozduğu da dolayı da kefaret vermesi gerekir. Yemin kefareti de zengin olan için imkân varsa bir köle azad etmek, yoksa on fakire ayrı ayrı irer fitre iktarı para ver ek yahut o fakiri ede leri i örte ek şekilde o ları giydir ektir. Fakir olan kimse ise arka arkaya üç gün oruç tutar. Yemin bozulduktan, sonra kefareti yeri e getiril esi lazı dır. Ye i üç kısı dır: 1- Yemin-i gamus: Yalan yere kasten ye i et ektir. Böyle ir ye i üyük gü ahlarda dır. Tev ede aşka ir kefareti yoktur. An ak öyle ir ye i le kul hakkı a te avüz edil işse, o hakları geri verilmesi yahut hak sahibinden helallik alı ası gerekir. Böyle kul hakkı ı taşıya ye i -i ga ûs, sahi i i o ağı ı sö dürür. Şafii mezhebinde böyle

ir ye i de dolayı ayrı a fazla olarak kefaret ödemek de gerekir. 2- Yemin-i lağv: Bir ki se ke di i a ı a göre gerçek za ı ile yemin eder. Hâlbuki ye i ettiği iş dediği gi i değildir. Bunda bir kasıtol adığı içi , ye i sahi i i ağışla ış ola ağı u ulur. 3- Yemn-i Mün akıd: gele ekte ir işi yap aya veya yap a aya ye i et ektir. İ sa böyle bir yemin eder de yeminini bozarsa, kefaret ödemesi vacip olur. Eğer öyle ir ye i hayırlı işleri yapıl ası ve kötü işleri yapıl a ası içi ise, o ye i e ağlı kal ak işi önemine göre farz ve vacip olur. Eğer edile ye i hayırlı işi terk veya hayırsız işi yapmak için ise, o zaman yeminin bozularak kefaret verilmesi gerekir. Bir de bu hadîs-i şerifte valilikle ye i ir arada a ıldığı a göre, ir e uriyet işi de hayır olduğu takdirde yeminin bozulabileceği ve kefaret veril esi gerektiği a laşıla ilir. 1450- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Biz so u ularız ve fakat Ahirette ö de gele leriz. Vallahi, sizde iri izi aile ve akra ası aleyhi deki ye i i de

ısrar et esi, Allah ı farz kıldığı kefareti ver ek içi ye i i oz ası da Allah katı da ke disi içi daha gü ahtır. Mütercim: Bir ki se aile ve akra ası da iri ile ko uş a aya veya o a yardı et e eye ye i de ulu ursa, u ye i i bozmam ve keffaret vermem, diye ısrar ettiği takdirde işlediği gü ah Allah katı da üyük olur. O u içi ye i i i bozarak kefaret ödemesi gerekir. Bu hadîs-i şerifi açıklaya âlimler, hadîsi iri i kıs ı ola Biz so u ularız... ile so kıs ı ola yeminde ısrar et e i gü ah ol ası arası da ir ilgi ula a ışlardır. Be u ve u a e zer yerlerde ta ir ilgi uldu . Şöyle ki: Biz ütü geç iş ü etlerde e so ra geldiği iz içi , geç iş ü etlerde i ret alarak şeriat edeplerine en çok riayet etmemiz gerekir. Bu itibarla akraba ve dostlar aleyhine yemin edip bunda ısrar et ek, u hayırlı ü eti güzel ahlâkı a aykırı düşer. 1451- A dullah i Hişa ‘adıyallahu Anh) der ki: Biz Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte idik. Hazreti Peygamber de Ömer bin Hattab ı elinden tutmuştu. Bu halde iken Hazreti Ömer, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e:

Page 300: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

— Ya Resûlallah, Be se i, ke di de aşka her şeyde daha çok severi , dedi. Hazreti Peyga er o a şöyle buyurdu: Hayır, efsi kudret eli de ola Allah a yemin ederim ki, ben sana, ke di efsi de daha sevgili ol adıkça i a ı

ke ale er iş ol az. Hazreti Ömer de: — O halde, şi di yemin ederim ki, sen bana nefsimden daha sevgilisin, dedi. Buna karşılık Hazreti Peygamber: Ey Ö er, işte şi di i a ı ta oldu. buyurdu. 1452- Ebu Zer El Gıfarî ‘adıyaİIahu A h der ki, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri Kâbe nin gölgesinde otururlarken: Kabe nin Rabbi olan Allah a ye i ederi ki, o lar e üyük hüsra dadırlar! Kâbe nin Rabbi olan Allah a yemin

ederim ki, onlar en büyük hüsra dadırlar. uyurdukları sırada e ya ları a vardı . Hatırı a geldi ki, a a a Hazreti Peygamber bu sözleri benim için mi söylüyor. Bu endişe ve korku ile gidip ya ı aşları da oturdu . Ke di i tutamayarak sordum: — Ya Resûlallah! Anam-babam sana feda olsu ! E üyük hüsra da ola lar ki lerdir? Şu eva ı verdiler: O lar, üyük servet sahi i ola lardır. A ak şöyle, şöyle ve şöyle yapa lar ö ü e sağı a ve solu a yardı eli i

uzata lar aşkadır. Ya i ö ü e, sağı a ve solu a gereke şekilde vere ler bu hüsran ve ziyan dışı da kalır. Bu gi ileri akı eti kötü

değildir. 1453- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Müslü a larda iri i üç ço uğu ölürse, o a ehe e ateşi değ ez, a ak Allah ı ye i i yeri e gele ek kadar sırat köprüsü de geçerke değer. (Kur a ı kerimin Meryem sûresi 71. ayeti kerimesinde mealen: İçi izde ehe e e uğra ada geçe ek hiç ki se yoktur. Bu, ‘a i i katı da kesi leş iş ir hükü dür. buyrulan yemin

yeri i ula aktır. Bu iti arla üç ço uğu öle a a ve a aya ehe e ateşi doku aya aktır. A ak ayeti keri ede buyrulduğu şekilde ehe e e varıla ak; fakat ehe e ateşi de zarar görülmeyecektir.) 1454- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri benim ümmetimi, kuşkula dığı içi de geçirdiği kötü şeyleri yap adıkça veya söylemedikçe açığa vur adıkça ağışlar.

Mütercim: İ sa ı kal i e ve zih i e gele ir takı kuru tular ve vesveseler dil ile söyle edikçe veya işle edikçe, sırf öyle fe alıkları düşü ekle gü ah yazıl az. Bu özellik u ü ete ahsustur. Bazı âlimler, kalplerde yerleşe ve kararlaşa çirki işler işle e iş olsa ile u larda soru luluk doğa ağı ı söyle işlerse de, gerçek ola u ları da ağışla ış ol asıdır. Fakat i a ç ozukluğu ile ilgili olup kalpte veya zihi de yerleşe hususlar ü afıklık olur ki, Allah korusu i a sız git eye se e teşkil ede ilir. 1455- Hazreti Aişe ‘adıyallahu Anha) da rivayet edil iştir: Kim Allah a itaat (ibadet) etmek üzere adakta bulunursa, o ibadet adağı ı yeri e getirsi . Ki de Allah a âsi ol ayı

adarsa, Allah a asi ol ası . Bir ki se: Allah rızası içi ge e a az kıl aya kalka ağı . Adağı olsu , Allah içi üç gü oruç tuta ağı , sadaka

vere eği de iş olursa u adakları ı yeri e getirsi . Bu ları yeri e getir ek vaciptir. Fakat şara içe eği , gü ah işleye eği diye adak yaparsa, u ları yap ak hara olduğu içi u gi i işler yeri e getirilmez. 1456- İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir Cuma günü hutbe okurken, herkes mescidde gölgede oturuyordu. Bir adam da gü eş altı da ve ayakta duruyordu. Hazreti Peyga er o u görü e ki liği i ve hali i sordu. Ashap cevap verdiler: — Ya Resûlallah! Bu ada E û İsrail dir. Gü eş altı da kal ak, yere otur a ak ve asla ko uş a ak şartı ile oruç tut ayı ada ıştır. O u içi öyle duruyor. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er ashapta iri e şöyle uyurdu: O a söyle, ko uşsu , gölgeye çekilsi ve otursu . Oru u u da ta a lası . Bu lar içi de yal ız oruç i adet olduğu

içi o u yeri e getiril esi gerekir, diğerleri i yeri e getir ek gerek ez. 1457- Enes (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Allah ı ! Medi elileri ölçek, kile ve şi ikleri e ereket ver o ları ürü leri i ol yap .

1458- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Peygamber Süleyman Aleyhisselâm dedi ki: Vallahi, u ge e doksa karı ı dolaşa ağı . Bunlardan herbiri, Allah

yolu da savaşa ak irer oğla doğura aktır. Peyga eri arkadaşı elek, ke disi e: İ şa-Allah, de! dedi. Hazreti Süleyman İ şa Allah de eyi u utarak karıları ı dolaştı. Bu larda hiç iri ço uk doğur adı; yal ız bir tanesi yarı

Page 301: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

(felçli) bir çocuk doğurdu. Ebû Hureyre rivayet ederek der ki: Eğer “üley a Aleyhisselâ , İ şa Allah de iş olsaydı, yemini yerine gelecek ve aksadı a kavuş uş ola aktı. Bir defa da Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i şöyle

uyurduğu u rivayet et iştir. Keşki İ şa Allah deseydi. Mütercim: İ a Buharî Hazretleri bu hadîs-i şerifi iri i kıs ı ı Hazreti Peyga ere is ad etmeyerek onu sanki Ebû Hureyre i sözü gi i göster işse de, yi e i a ve adak ahsi i aş tarafı da Hazreti Peyga ere is ad ile zikret iştir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -964

“EKİ)İNCİ CÜZ FERAİ) BAH“İ

1459- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) den rivayet edil iştir: Kur an-i Kerimde takdir ve tayin edilen hisseleri hak sahibleri e veri iz. Arta kala ı da e yakı erkek asa eye veri iz. Meselâ: ir ki se ölür de geriye zev esi i, iki kızı ı ve ir erkek kardeşi i ırakırsa, bu durumda farz ve muayyen hisse

olarak zev e sekizde ir / hisse, iki kız da üçte iki / hisse alır. Bu hisseler alı dıkta so ra geri kala kısı erkek kardeşe asa eye ait olur. O halde iras hisse iti ar edilir. Bu da sekizde ir ola hisse öle i karısı a, üçte iki ola hisse iki kızı a düşer ki u farz hisseleri topla ı hisse eder. Yir idört hissede geri kala hisse de, öle i erkek kardeşi e ait olur. 1460- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Bir kavmin azadlısı, ke dileri de sayılır. Azad edile ir köle i soy a yakı ı yoksa o u irası, ke disi i azad ede

efendinindir. ) 1461- Hazreti Enes (‘adıyallahu A h rivayet edil iştir: Bir kav i kız kardeşleri i oğlu ke dileri de sayılır (ve mirasa hak kaza ır . Bir ölü ü irasçı olarak farz hisse

sahipleri veya ase esi ulu azsa, yakı lık dere esi e göre kız kardeş ço ukları asa e gi i hak sahi i olurlar. 1462- Sa d (‘adıyallahu A h a latır. Her kim, a ası da aşkası ı, a ası ol adığı ı bildiği halde, a asıdır diye iddia ederse cennet ona hara dır. Böyle hara ola ir işi helal kabul ederse cehennemliktir ister şöhret edi ek içi , ister iras al ak içi olsu , öyle ir iddiada ilerek ulu ak hara dır.

1463- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: “akı a aları ızda yüz çevir eyi aşkaları ı a a edi eyi . Ki a ası da yüz çevirirse a körlük et iş

olur. 62 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -966

ŞER’Î CE)ALAR VE DİYETLER BAH“İ

1464- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a şara içe ir ada getirili e ize şöyle uyurdu: Onu dövünüz. Biz de o şara içe i dövdük. “o ra içi izde iri o a: Allah se i perişa etsi , diye eddua etti. Bu

beddua üzerine Hazreti Peygamber: -Böyle söyle eyi iz ve o u aleyhi e şeyta a yardı ı ol ayı ız. Şeyta i sa ı kötülüğü ü ister; o u isteği e yardı ı ol ayı ız yahut efis u sözlerde katılaşır da o a fe alığa deva et eyi e reder. Bu, akı da Şeyta a ve

efse yardı ı ol ayı ız. Mütercim: Ke di istek ve arzusu ile, ir da la dahi olsa, şara içe ki se ağzı da şara kokusu olduğu halde yakala ırsa yahut diğer içkilerde sarhoş olarak yakala ırsa ve u ke di ikrarı yahut iki şahidi şehadeti ile sabit olursa ona ceza olarak sekse ka çı vurulur. Bu hükü Ha efî, Maliki ve Ha elî ezhe leri e göredir. Şafii ezhe i de ise o u ezası kırk kır açtır. Ceza sarhoşluk hali de uygula az; ke di e geldikte so ra, uygula ır. “arhoşluk, kadı ile erkeği, yer ile göğü ayırt edemeyecek kadar kendinden geçme halidir. Bu imam Azam a göredir. Diğer iki i a a göre sarhoşluk ko uşurke saç ala a ve sözleri ir iri e karıştır a halidir. Fetva da u ları görüşü üzeredir. Şara ı hara oluşu Kur a ı kerimin serahati ile sa it ulu duğu da o u ir da lası ı dahi iç ek şer î ezayı gerektiriyor. Hâlbuki diğer içkiler öyle ol adığı içi a ak sarhoşluk verdikleri za a şer i ceza gerekiyor. 1465- Hazreti Ömer (‘adıyallahu Anh) der ki:

Page 302: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem i za a ı da Hi ar lâka ı da ir şaka ı ada vardı. Baza yaptığı şakalarla Hazreti Peyga eri te essü şekli de güldürürdü. Bir vakit u ada şara iç iş olduğu da Hazreti Peyga er o a kır aç ezası uygula ıştı. Yi e ir gü ay ı suçta dolayı yakala arak Hazreti Peyga eri huzuru a getirildi. Ke disi e iki i defada değ ek ezası uygula dığı es ada, orada ulu a larda iri; ‘a i , u şara ıya la et et, e de çok içki içiyor! diye ile di. Bu u üzeri e Hazreti Peyga er şöyle uyurdu: Ona lanet etmeyiniz. Vallahi, onun Allah ı ve Allah ı peyga eri i sevdiği i kesi likle iliyoru . Bu da a laşılıyor

ki, ir ü i , şara iç ek gi i gü ah işle esiyle la etle ez ve hara iş Allah ı ve peyga eri i sev eye e gel olmaz. Bununla bera er şer i ezaya çarptırılır; u da gü ahı a kefaret sayılır. Hakları da açık delil ol aya kâfirleri

ile isi tayi ederek la etle ek aiz değildir; a ak Allah ı la eti zali ler üzeri e olsu , kâfirler üzeri e olsu denilebilir. 1466- Ebû Hureyre (Radıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Allah o hırsıza la et etsi ki, aşa giyile iğferi çalar da eli kesilir, urga ı çalar da eli kesilir.

Mütercim: Bir di arı ir altı ı dörtte ir kıy eti e ulaşa herha gi ir eşya ı çalı ası ile eli kesil esi gerekir. Bundan daha az kıy ette ola eşyaları çalı ası ile el kesil ez. 1467- Hazreti Aişe (‘adıyallahu Anha) da rivayet edil iştir: Çeyrek Di ar ve ,daha fazlası da el kesilir. Altı para ı dörtte iri veya gü üşü o dirhe i veya u lar kıy eti de ola eşyaları çalı ası, el kes eyi gerektirir. A ak î a Aza Hazretleri e göre, halk arası da u ah hük ü de ola ot, ka ış, kızıl toprak oyası gi i şeyleri çalmakla el kesilmez. Yine çabuk bozulan ve çürüyen süt, et, kavu , karpuz ve yaş eyvalar gi i şeylerde dolayı da kesil ez. “arhoşluk vere addeleri ve eğle e aletleri i çal akta da el kesil ez. Ala ağı ı tahsil ede eye ir ki se, ala ağı kadar ir alı orçluda çalarsa yi e el kesil ediği gi i u u a ait veya ortak alları çalı ası dan da kesil ez. Bu u la era er aşkası ı hakkı a te avüz edile yerlerde hara yi e işle iş olur. Hak sahibi ile hellallaşıl azsa ahirette ceza çekilir. 1468- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: -Bir ariye kadı köle zi a eder de ettiği zi a eyda a çıkarsa, efe disi o u kır açla dövsü o a elli kır aç vursu ; fakat o a ağırıp çağır ası . “o ra yi e zi a ederse, yi e o u dövsu . Fakat ağırıp çağır ası Sonra üçüncü defa zina ederse ir ip karşılığı da olsa ile o u satsı . Mütercim: Şer î cezalarda kölelerin ezası hür olanlara uygulanan eza ı yarısıdır. Bekâr halde iken zina eden hür kimselerin ezası yüz değ ek ve köleleri ki elli değ ektir. Ayrı a kölelerde re i ezası yoktur; çü kü re i ezası ı yarısı ol az.

Bu eza yal ız hür ve ikâhla ış ki seler hakkı da olur. 1469- Ebû Bürde (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Allah ı şer î ezaları da ol aya aşkası a hakaret gi i suçlarda dolayı suçluya o değ ekte fazla vurul az.

Mütercim: Bir ki se, şara iç ek, zi a et ek ve a uslu ir kadı a iftira da ulu ak gi i, şer î ezayı gerektire suçları dışı da bir suç işlerse, o suçluya o değ ekte fazla eza veril e elidir. İ a Ah ed ile î a Ha el Hazretleri u hadîs-i şerifi esas ka ul ederek a el et işlerdir. İ a Aza , î a Şafii ve imam Maliki Hazretleri ise, o değ ekte çok vurula ile eği i ka ul et işlerdir. Ancak ne kadar ziyade yapıla ile eği de ayrılığa, düştüler. İ a A za Hazretleri e göre, tazir adı verile ezaları iktarı hâkim in takdirine

ağlıdır. “uçlu u suç duru u a, ede î, alî içti aî duru ları a akılarak tayi edilir. Azarlama ve ayiblama cezaları da verilebilir. 1470- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Ki , kölesi e suçsuz olduğu halde zi a is ad ederse, kıya et gü ü kır açla ır. A ak söylediği doğru ise

kır açla az. Bir ki se ke di kölesi e zi a et iştir diye iftira ederse dü yada u iftirası da dolayı eza gör ez ise de, ahirette

Allah tarafı da o a iftira suçu u ezası ol ak üzere sekse kır aç vurulur. 1471- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) dan rivayet edil iştir: Bir ü i , yasak ola a a kıy adıkça di i de ge işlik içi de deva eder.

Mütercim: Bir ü i küçük ve üyük gü ahlar işle iş olsa ile, di ve i a dairesi de ser estlik içi de olur. Her istediği za a tevbe ve, istiğfar ederek, üzeri de kul hakkı varsa helallaşarak ağışla ası umulur. Fakat şirkte Allah a ortak koş a

Page 303: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

gü ahı da so ra e üyük günah olan adam öldürme suçu i sa a ulaştı ı, artık o u di deki ge işliği kay olur; çü kü dü yada kısas ezası a, ahirette de aza a çarpılır. Bu hadîs-i şerifi işareti de a laşılıyor ki, katil ola ı tev esi ak ul değildir. Bu görüşe, İ i Ö er ve İ i Abbas katıl ışlardır. Fakat diğer müçtehitlere göre, bu hadîs-i şerif tehdit ve teşdit a ası ı taşı aktadır. Yahut öldür e işi i helal ka ul et ek şartı a ağlıdır. Çü kü şirkte aşka gü ahları işle ekle, helali helal, hara ı da hara ka ul et ek şartı ile hiç ir ü i kâfir ol az. A ak küfrü gerektire söz ve hareketleri işle ekle di de çıkılır. Di de çık ayı gerektir eye ek şekilde gü ah işleye lere Allah dilerse ahirette azab eder, dilerse ağışlar. Aza edişi de kulu gü ahı

iktarınca olur. 1472- Mikdad bin Amr (‘adıyallahu Anh) der ki: Ben Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimize sordum: — Ya Resûlallah! “avaşırke ir kâfirle karşılaşsa ve kolu u ir kılıç dar esiyle kes iş olsa ve sonra bu adam bir ağa ı siper ederek, ben Allah rızası için Müslüman oldum dese onu öldürebilir miyim? Hazreti Peygamber: — Onu öldürme! buyurdu. Ben yine: — Ya Resûlallah! Bu kâfir benim kolumu kestikten sonra Müslüman olduğu u söylüyor. Yi e o u öldüre e i? dedim. Buyurdu ki: “akı onu öldürme. Onu öldürürsen, o kâfir se i o u öldür e de ö eki duru u a geçer ü i sayılır ; se de, o

kâfirin, tevhit kelimesini söyle esi de ö eki duru u a düşersi . Bir ü i i, ü i olduğu içi öldür ek küfürdür. İ i Ö er de ‘adıyallahu A hu a şöyle ir rivayet vardır: Mü i kişi, kâfirlerle era er olduğu içi i a ı ı gizlerde so ra açığa vurur ve se o u öldürürse ay ı etice

meydana gelir. Nitekim sen de önceleri Mekke de i a ı ı gizliyordu . 1473- Abdullah bin Amr Ebû Mûsâ (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Bize karşı silâh taşıya izde değildir. (Müslümanlara ve İslâ idaresi e karşı silâh taşıya ve u u helâl sayan bir

i sa ü i değildir. 1474- Abdullah (‘adıyallahu A h da rivayet edil iştir: Allah ta aşka ilâh ol adığı a ve Muha ed Aleyhisselâ ı Allah ı peygamberi olduğu a şahadet ede bir

Müslümanı ka ı öldürül esi a ak üç sebebden biri ile helâl olur: 1- Ca uka ili de a haksız yere a a kıya ı kısas olarak öldürül esi gerekir . 2- Evli veya dul ike zi a ede taşla arak öldürül esi gerekir . 3- İslâ di i de çıka ve İslâ cemaati da ayrıla . (katil za i ve ürted ola da aşkası ı öldür ek helâl ol az. Bir kısı âlimler, u üçü e ir dördü üsü ü ilâve et işlerdir. O da efis üdafaası içi ada öldür ektir. Birisi i üzeri e saldıra ve hayatına kastede kişi aşka türlü önlenemezse öldürülür.) Mütercim: Hanefî mezhebinde cemaatle a az kıl ayı terk et ek öldürül e se e i değildir; a ak farziyyeti i kâr edilirse di de çıkılır ve tev e et ediği takdirde öldürülür. Çü kü İslâ toplu u u terk et ek, a azı terk et ek a ası a gel ez. Müslü a larda ayrılıp kâfirlere karış ak demektir. 1475- İ i Abbas (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Allah ı e çok uğzettiği kişiler üçtür: — Hare hudutları içi de i kar ılık ede , — Müslü a lıkta ahiliyet adeti

peşi de koşa . — Haksız yere ir ki se i ka ı ı dök eye istekli olan. 1476- Ebu Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Biz dü yada so u ular ve fakat ahirette ö de gele leriz. İzi ver ediği halde evi i içi e aka ki seye,

par akları ı arası da ir çakıl taşı fırlatıp gözü ü çıkarsan sorumlu ol azsı . Mütercim: İ a Şafii Hazretleri bu hadîs-i şerifi zahiri ile a el ederek de iştir ki: Bir ki se, ke di evi i kapı veya pe eresi de izi al aksızı evi içi e akar da, içerde ulu a ev sahi i, iki par ak arası a bir taş alarak içeriye bakan üte avizi gözü e atarak gözü ü kör eder veya sakatlatırsa, u da dolayı ev sahi i e eza ver ek gerek ez. Yarala a ölse ile yi e ir gü ah yoktur, diyet de yoktur. Diğer âlimler ve müçtehitler de işlerdir ki, u hadîs-i şerif tehdit ve teşdit ifade eder. Büyük pe ere ve kapılarda içeri aka ı gözü oyul ası hali de diyet gerekir. 1477- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) da rivayet edil iştir: Şu ve şu serçe par ağıyla aş par ak diyetçe eşittir. Bu iki par akta herha gi iri kesil iş olursa kesen kimsenin ölüm diyeti olan yüz devenin onda birini (on deveyi)

vermesi gerekir.63 Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -973

Page 304: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

MÜRTEDLERİN (HAK DİNDEN ÇIKANLARIN) TEVBEYE ÇAĞRILMALARI

1478- İ i Mes ud (‘adıyallahu Anh) Hazretleri der ki: Bir kimse Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e sordu: — Ya Resûlallah! Cahiliyet za a ı da islâ da ö e yap ış olduğu uz gü ahlarda soru lu ola ak ıyız? Hazreti Peyga er cevap verdi: İslâ da iyi olan kimse, cahiliyet za a ı da işle iş olduğu gü ahlarda soru lu tutul az. Fakat İslâ da kötü olan

kimse, ö eki ve so raki kötülükleri i ezası ı çeker. Mütercim: Bir kimse irtidat ettikten sonra tekrar tevbe ederek İslâ di i e dö se, i a ı sahih olur ve o günden itibaren Müslüman sayılarak sahih a elleri ak ul olur. İrtidat hali de terk et iş olduğu farzları kaza etmesi gerekmez. Ancak İslâ ike yap ış olduğu ha i adeti i ye ide Müslüman olmakla kaza etmesi icab eder. İrtidad ede ki seye, tev e ederek i a et esi teklif edilir ve varsa şüpheleri giderilir. Tev e edi e kurtulur, değilse İslâ idaresi tarafı da öldürül esi gerekir. A ak irtidad ede ki se kadı ise öldürül ez, ha sedilir. Şafii

ezhe i de kadı akı ı da hükü de ir ayrılık yoktur. İşte İslâ da kötülük yapan kimse, hem İslâ hali de, he de ahiliyet za a ı da işlediği gü ahlarda soru lu tutulur, hük ü ü a ası da, İslâ da kötülük yaparak çıka ı duru u u tespit etmektedir. Yoksa İslâ dininden çık aksızı gü ah işleye ki se a ası a gel ez.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -974

TABİR Rüya tevili BAH“İ 1479- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: “alih ada ı güzel rüyası, peyga erliği kırk altıda ir ölü üdür.

Mütercim: Salih kimsenin gör üş olduğu güzel ve iyi rüyalar, peyga erliği bir bölümüdür. Çünkü rüya gayba ait şeylerle ilgili olduğu akı da ü üvvet ölü leri e e zer. Burada ifade ettiği a a gerçekte ü üvveti parçası ol ayıp ona benzeme akı ı da mecazi a ası ı taşı aktadır. Fakat peygamberlerin gördükleri rüyalar ü üvvette olduğu cihetle hakikattir ve Allah ta bir vahiydir. Çoğu lukla iyi ki seleri salih kulları gördükleri rüyalar gerçek çıktığı da hadîs-i şerifte salihleri rüyası diye kayıd vardır. Yoksa sâlih olmayanlar da güzel rüyalar görebilir. Müslüman olmayanlar da görebilir. Onun için rüyalar üç kısı dır: 1- Peyga er rüyası: Bu ları rüyaları ı tü ü doğrudur ve çoğu da tâ ire uhtaç ol ayıp ay ı ile çıkar. Bazısıda tevile uhtaç olarak çıkar. 2- sâlih i sa ları rüyası: Bu ları rüyalar çoğu kez rah a idir. Ve gördükleri gi i çıkar. 3- Diğer i sa ları rüyası: rüyaları ı ir kıs ı doğrudur, ir kıs ı da ozuk ve karışıktır. Bu üçü ü kısı arası da kâfir olanları rüyaları adire doğru çıkar. Âlimler, doğru ki seleri rüyaları doğru çıkar, yala ı ve sahtekârları rüyaları ise doğru çık az, de işlerdir. Bir de peyga erleri ir ü üvvet yö ü ile risalet yö ü vardır. Nü üvvet yö ü, gayba dair bilgilere sahib olma hasletidir. Risalet ise, insanlara te liğ halidir. Onun için rüya nübüvvetten parça sayıl ış, risalette sayıl a ıştır. 1480- Ebû Saîd (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir: “izde iri iz, sevdiği ir rüya gördüğü za a , uhakkak o rüya Allah ta dır. Bu rüyada dolayı Allah a hamd etsin ve

o u a latsı . Bu da aşka hoşla adığı ir rüya gördüğü za a , uhakkak o şeyta da dır, o u kötülüğü de Allah a sığı sı ve o u hiç ki seye de a lat ası ; artık o rüya ke disi e zarar vere ez. Mütercim: “alih rüyaları edepleri üçtür: 1- Allah a ha d ve şükür et ek, 2- Görülen sâlih rüyayı aşkası a a lat ak, 3- Ke disi e rüya a latıla ki se, o rüyada sevi ç duya ile ek ve o u kerih gör eye ek ki se ol alıdır. Fe a rüyaları edepleri ise dörttür: 1- Görüle rüya ı fe alığı da Allah a sığı ak, 2- Şeyta ı şerri de Allah a sığı ak, 3- Uykuda uya ır uya az, he e sol tarafa tükür ek ve sağ ya ı üzere yat ak, 4- O rüyayı hiç ki seye söyle e ek. Bir de Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ashaptan kötü ve korkulu rüya gören birine buyurdular ki: “e yatağı a girerke şu u oku: Bis illâhi eûzü ikeli atillahi t-ta ati i gada ihi ve şerri i adihi ve i he ezati ş-şeyatı i ve en yahzurûn. Bu hadîs-i şerifi imam Nese i tahriç et iştir.

Page 305: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Bu gibi korkulu rüyalardan korunmak için Ayetülkürsi i oku ası ı yararlı olduğu te rü eye daya arak söyle ir. 1481- Ebu Hureyre (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Peygamberlikten, mü eşşiratta aşka ir şey kal adı. buyurdu. Ashap sordular: — Ya Resûlallah, ü eşşirat nedir? Hazreti Peygamber: “alih rüyadır. buyurdu. Mütercim: Artık peyga erlik e de ta a la dı. Be de so ra âzı kullara sâlih rüya ile müjdeler gelecektir. Yunus sûresinin 64. ayeti kerimesinin meali olan Veliler için hem dünya hayatında (Kur a ı ve Peygamberin haberleriyle), hem de ahirette (cennetle) müjdeler var. ayetini, azı müfessirler, Allah iyi kulları ı, güzel rüyalar göstererek ve ilha da ulu arak dü yada üjdeler, diye tefsir et işlerdir. Bir ü i i dü yada üjdele esi, gerek kendisi için ve gerekse aşkası için göre eği sâlih rüyadır ve ahiretteki müjdesi de e ettir, diye de tefsir edil iştir. 1482- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: ‘üyası da e i göre ki se, ahirette ayık ike e i göre ektir. Şeyta e i kılığı a gire ez.

Mütercim: Allah Teâlâ Hazretleri, şeyta ı dü yada Hazreti Peyga eri şekil ve kıyafeti e gir esi e üsaade et ediği gi i, rüya ale i de de o a izi ver e iştir. Bu u se e i de, hak ile atıl ir iri e karış ası diyedir. Hazreti Peygamberin şekil ve kıyafeti e uygu olarak görülen ve rüyada âlimler ittifak et işlerdir. Diğer hususlar ihtilaflıdır. 1483- Ebû Saîd (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir: Rüyada beni gören, muhakkak zatı ı gör üştür; çü kü şeyta e i şekli e giremez.

1484- Ümmü Haram (‘adıyallahu Anha) dan rivayet edil iştir: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in süt teyzesi ve Ubade bin Samit zevcesi olan Ümmü Haram der ki: — Bir gü , Hazreti Peyga er evi izi şerefle dirdi ve evi izde uyudu. Bir üddet so ra gülü seyerek sevi ç ve eş e ile uya dı. Be o a sordu : — Ya Resûlallah, neden güldünüz? Cevap verdiler: ‘üya da ü eti de irtakı i sa lar tahtları üstü de sulta lar gibi şu denizin ortası da savaş gemilerine binip Allah yolunda gazaya çık ış olarak bana gösterildiler. — Ya Resûlallah! dedim, Allah a dua et e i de o larda iri yapsı . Hazreti Peygamber de istediği şekilde a a dua etti. Sonra Hazreti Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ü arek aşı ı yastığa koyarak tekrar uykuya daldı. “o ra yi e gülü seyerek eş e ile uya dı. Be sordu : — Ya Resûlallah, neden güldünüz? Cevap verdiler: ‘üyada ü eti de ir takı i sa lar, tahtları üstü de sulta lar gi i şu de izi ortası da savaş ge ileri e i ip

Allah yolun da gazaya çık ış olarak bana gösterildiler. Ümmü Haram der ki; Ben yine dilekte bulundum: — Ya Resûlallah, dua et de, Allah beni onlardan bir mücahide yapsı . Bana cevap verdiler: Hayır, se evvelkilerde si !

Mütercim: Gerçekten Hazreti Peygamberin bir mucizesi olarak Hazreti Osman ı hilâfeti za a ı da Hazreti Muâviye nin ku a dası altı da Kı rıs ı fetih içi savaşa çıka ordu içi de Ü ü Hara savaşa katıl ış. Mü ahidler Kı rıs a çıktıkları za a , Ü ü Hara ‘adıyallahu A ha i iş olduğu hayva da düşerek adada ilk şehit kadı ol uştu. 1485- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: )a a kıya et yaklaştığı vakit ü i i rüyası pek az ya lış çıkar. Mü i i rüyası, ü üvveti kırk altı parçası da ir parçadır. Nü üvette ola şeyde de yala ol az.

Mütercim: Bazı evsi lerde veya kıya ete yakı za a larda ü i leri göre ekleri rüyalar çoğu lukla doğru çıkar. Kıya ete yakı rüyaları doğru çıka ağı a dair aşka hadîs-i şerif vardır. Bir kısı âlimlere göre de, i sa lar Hazreti Mehdi za a ı da herkes saadete kavuşa ağı da vakit çok ça uk geçe ektir. Böyle ir za a da görüle rüyalar doğru olur ve adir olarak ya lış çıkar. Bu za a da kıya ete çok yakı

ulu a ağı da ir takı esrarı ortaya çık ış ol ası ta iidir. Bir de u za a ı , sür at za a ı de ilen uçak, füze, radar ve telsizler gi i keşifleri ortaya çıktığı vakit olduğu u söyleye ler de vardır. Bu da Hazreti Peyga eri yi e ir mucizesi olur. 1486- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) den rivayet edil iştir: ‘üya da sa ki siyah ve aşı dağı ık ir kadı ı Medi e de çıkarak Cuhfe de ile Mehyea ya ko duğu u gördü . Bu

rüya ı, Medi e deki ve a hastalığı oraya akledildi, diye tevil elti . Mütercim:

Page 306: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Hazreti Peyga eri u rüyası da so ra Medi e i ve a ve sıt a hastalıkları kalk ış, diğer e leketlerde ara sıra ola hastalıklar gi i zuhur et iştir. Daha ö e u hastalıklar Medi e de çok olurdu. Bir de rüya ta iri yapa ak ola ki se i u hususta ili ve te rü e sahi i ir ki se ol ası şarttır. 1487- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) dan rivayet edil iştir: Her kim rüyası da gör ediği bir şeyi gördüm diye söylerse, ahirette ona iki arpa danesini ir iri e düğü le esi teklif

edilir; Hâlbuki u u asla yapa aya aktır. Ki de, ir toplu ke disi de hoşla adığı yahut o da kaçtıkları halde, dinlerse, kıya et gü ü de o u kulağı a kurşu dökülür. Ki de a lılara ait ir suret heykel yaparsa, kıya ette o a ruh ver eye zorla ır. Hâlbuki ona ruh veremeyecektir. Bu işleri helal sayarak yapa ki seler, u şekilde aza edilirler. Yahut u işleri yapmamak için bir tehdit mahiyetindedir. Yoksa müminler ebedi olarak cehennemde kalmazlar.) 1488- İ i Ömer (‘adıyallahu Anhuma) de rivayet edil iştir: Yala ları içi de e üyük yala , rüyası da gözleri i gör ediği şeyi gör üş göster esidir.

1489- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) der ki: Bir adam Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem in huzuruna gelip dedi ki: — Ya Resûlallah! Ben bu gece rüyamda gökte bir bulut gördüm. O ulutta yağ ve al yağıyordu. İ sa lar o al ve yağda avuç avuç topla aya aşladılar. Bir kısı ki seler çok, ir kıs ı da az topladı. “o ra ir ip gördü ki ir u u yerde, diğer u u gökte. Ya Resûlallah, se o ipi tuttu ve göğe çıktı . “o ra aşkası tuttu ve o da çıktı. “o ra irisi daha tuttu; o da çıktı. “o ra ir ada daha o ipi tutu a, ip koptu. “o ra yi e irleşti. Bu rüya ı asıl ta ir edersi iz? Orada bulunan Hazreti Ebû Bekir (‘adıyallahu Anh) hemen dedi ki: - Ya Resûlallah, anam-babam sana feda olsun. Vallahi u rüya ı ta iri i a a ırakı ız. Bu u üzeri e ke disi e izi verildi. O da rüyayı şöyle ta ir etti: O bulut İslâ di idir. O ulutta aka yağ ve al, Kur a ı kerim olup azı insanlar onu çok okuyarak fazla tad alacaklar,

azıları da az okuyarak az tad ala aklardır. Gökte yere kadar sarka ip de, sizi şi di üzeri de ulu duğu uz hak di dir, şeriattır. “iz u di e ağlı kalarak Allah sizi yüksek dere elere çıkara aktır. “izde so ra yeri ize geçe ek halife iz de şeriata tutu arak o da o u la yüksek dere elere ulaşa ak. “o ra irisi daha tuta ak, o da yüksek dere elere çıka ak. “o ra irisi daha tuta ak; fakat u defa o ip kesile ek, so ra yi e irleşe ek ve o da yüksek dere elere kavuşa ak. Hazreti E û Bekir rüyayı u sakilde ta ir ettikte so ra sordu: — Ya Resûlallah, anam-babam sana feda olsun. Bu tabirimde isabet mi ettim, hata mı ettim? Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona: ‘üya ı ir kıs ı da isa et, ir kıs ı da hata etti . buyurdu. Hazreti Ebû Bekir rica etti: — Ya Resûlallah, Allah için bana söyle, hangi yerde isabet ve hangi yerde hata ettim? Resûl-i Ekrem: Allah için deyip yemin ederek ısrar etme. buyurdu.

Mütercim: Hazreti Ebû Bekir in tabiri üzere Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimizden sonra Hazreti Ebû Bekir halife oldu.. Ondan sonra Hazreti Ömer ve sonra Hazreti Osman halife oldu. Fakat Hazreti Os a za a ı da fit e ve fesad ortaya çıkarak ip koptu ise de Hazreti Os a şehit olarak e ete gittiği de ip tekrar itişti. Bu tabirlerin hata ve sevab yerlerinde hadîs şarihleri ihtilâf et işlerdir. ‘üyası ı tabirini isteyen kimseye: Hayırdır i şa Allah, rüya ız ize hayırdır ve düş a ları ıza şerdir. Âlemlerin ‘a ı olan Allah a ha d olsu , rüya ı a lat, de elidir. Ta ir ede ek ki se de, u işe ehil ol alı, rüyayı göre i hal ve duru u a göre yoru yap alıdır. Kerahet vakitleri de, geceleyin tabir etmemelidir. Güzel ve doğru rüya gör ek isteye de, yatarke a destli ol alı ve Ayetülkürsi ile üç İhlâs ve Muavvizeteyn i oku alıdır. Bu da so ra kı leye karşı sağ ya ı üzere yat alıdır. Şu duayı da oku alıdır: Rabbim! Korkulu rüyaları kötülüğü de ve şeyta ı oyu u da he uyanık ike , he de uyurke sa a sığı ırı .

Rabbim! Senden sâlih ve faydalı ola , zihi de tutula ve u utul aya ir rüya isteri , ‘a im: Rüyamda bana, sevdiği şeyi göster. Bir de rüyayı, güve ilir kâ il i sa lara ta ir ettir eli. Cahillere ve düş a lara ettir e elidir.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -981

FİTNELER VE “ULTANA İTAAT BAH“İ 1490- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) dan rivayettir: Her ki a iri de hoşla ıl aya ak ir şey görürse sa retsi ; çü kü sulta ı itaati de ir karış çıka , ir evi

cahiliyet ölü ü ile sapıklık üzere ölür. 1491- İ i Abbas (‘adıyallahu Anhuma) dan rivayettir.

Page 307: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Her ki a iri de hoşla aya ağı ir şey görürse o a sa retsi ; çü kü toplu da islâ toplu u da ir karış ayrılıp da vefat ede , a ak ahiliyet ölü ü gi i ir ölü le vefat et iş olur. 1492- Ubade bin Samit (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem izi iat içi çağırdı. Biz de Hazreti Peyga ere şöyle biat ettik: Neş eli ve kederli hali izde, darlıkta, ollukta, aleyhi ize yapıla tercihde ve idari iş hususu da idare ilerle, iz e

apaçık küfür sayıla ve Kur an dan da delili bulunan bir mesele olmadıkça çekiş e ek hakkı da iat ettik. 1493- İ i Mesud (‘adıyallahu Anh) dan rivayet edil iştir: Hayatta kalıp da kıya et aşları a kopa lar, i sa ları e kötülerindendirler.

Mütercim: Kıya et, i sa ları e kötüleri i aşı a kopa ak. Kıya ete yakı zamanda yeryüzünde sâlih kimselerden hiç biri bulunmayacak. azı hadîs-i şeriflerde, kıya ete yüz se e kala yeryüzü de Allah Allah diye kal aya ak, buyrulmaktadır. Çü kü kıya ete yakı ir za a da Ye e tarafı da gayet yu uşak ve tatlı ir rüzgâr gelip bütün

ü i leri ruhları ı ala aktır. “o ra yeryüzü de i sa ları kötüleri kala aktır. 1494- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: “iz ‘a i ize kavuşu aya kadar, üzerinize hangi zaman gelirse mutlaka sonraki zaman ondan. ???

(Zaman ve asırlar geçtikçe kıya ete kadar fe alıklar çoğalarak deva ede ektir. Fakat hadîs âlimleri bunu genel bir kaide ka ul et e ektedirler. Çok kere öyle fe alıklar ola ağı a ası ı taşıdığı ı ifade ediyorlar. Bu da azı devirlerde iyilikleri ulu a ağı a aykırı düş ez. 1495- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: “akı sizden biriniz silâhı ı din kardeşi e doğrult ası çünkü farkı da olmadan şeyta silâhı eli de kaydıra ilir de kaza eti esi i ayet işleyerek ehe e çukuru a düşer. Şaka ve eğle e ka ili de dahi olsa, hiç ki se silâhı ı di kardeşi e çevir e eli ve o u hedef al a alıdır. Çü kü

şeyta dürt esi ile silâh patlaya ilir, elde fırlaya ilir. “o u da da haksız yere ir di kardeşi ölü ü e se e iyet verile ilir. Bu işi yapa da kıya ette ehe e aza ı ı çeker. 1496- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Yakı da irtakı fit eler ola aktır. O fit eler za a ı da otura ayakta dura da daha hayırlı, ayakta dura

yürüye de daha hayırlı ve yürüye de koşa da daha hayırlıdır. Ki o fit eleri gör eye kalkarsa fit eler o u helak eder. Ki de o fit elerde kurtul ak içi ir sığı ak yahut ir arı ak ulursa, oraya sığı sı , fit elere ulaş ası . 1497- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma da rivayet edil iştir: Allah ir kav e aza i dirdiği za a , aza o kav i içi de ulu a ları tü ü e isa et eder. “o ra kıya ette ke di

amellerine göre hesaba çekilirler. (yine iyiler cennete, kötüler cehenneme girerler.) 1498- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir: Busrâ da Medi e ile Şa arası da ir yerde ulu a develeri oyu ları ı aydı lata ak şekilde Hi az arazisi de ir

ateş çık adıkça kıya et kop az. (Hi reti altıyüz yir i dört yılı da ve Cu adelahire ayı ı aşları da pazar gü ü kuşluk za a ı da aşlayarak cuma gü ü e kadar deva ede zelzele so u u, Medi e çevresi de ir yerde eyda a gele ateş dere ve tepeleri kaplaya ak şekilde ortalığı dehşete ver işti. Medi e liler tev e ve istiğfar ederek, kur a lar keserek ve sadakalar vererek korkulu anlar geçiriyorlardı. “o ra Allah tarafı da u a gü ü Uhud dağı hizası a yaklaştığı ir sırada ateş sö dü. Bu ateş Mekke de ve Medi e ile Şa arası da, ulu a Busra da görül üştür. Ateşi göklere doğru yüksel esiyle ışığı uzaklara kadar ulaş ıştı. 1499- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Fırat ehri i ir altı hazi e çıkar a za a ı yaklaşıyor. Ki u hazi e i çıkışı da hazır olursa o da ir şey

al ası . Çü kü i sa lar o a sahi ol ak içi ir irleri e gire ekler ve o ü adeleye girenler birbirini öldüreceklerdir.) 1500- Ebû Hureyre (‘adıyallahu A h de rivayet edil iştir: Davaları ir ola ve araları da çok üyük ir savaşı eyda a gele eği iki üyük ordu çarpış adıkça, her biri Allah ı

Peygamberi olduğu u iddia eden otuza yakı yala ı deccal çık adıkça, ilim kaldırıl adıkça, zelzeleler çoğal adıkça, zaman daral adıkça, fitneler aş göster edikçe, öldürme vak aları çoğal adıkça, serveti iz çoğalıp taş adıkça, al sahi i i sadakası ı ki i ka ul ede eği düşü dür edikçe ve sadakası ı addi yardı ı ı arzettiğİ kişi, e i o a ihtiya ı yoktur, de edikçe, i sa lar yüksek yüksek i alar kur adıkça, kişi, ir ölünün kabri e uğrayıp, keşki onun

Page 308: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

yeri de e olaydı , de edikçe ve gü eş attığı yerde doğ adıkça kıya et kop aya aktır. Gü eş atıda doğup da i sa lar, o u görü e hepsi irde i a ede ekler, fakat o vakit ö ede i a et e iş veya i a ederek hayır kaza a ış ola kişiye i a ı ı fayda ver eye eği za a dır, kıya et utlaka kopa ak ve ku aşları ı araları da aça iki i sa , o u sat aya veya katla aya fırsat ula aya aklardır. Kıya et utlak kopa ak ve hayva ı ı sütü ü evi e götüre ada o u tat a fırsatı bulamaya aktır. Kıya et utlaka kopa ak ve havuzu u doldura kişi sula a

fırsatı ula aya aktır. Kıya et utlaka kopa ak ve lok ası ı ağzı a kaldıra kişi o u ye e fırsatı ula aya aktır. 1501- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Başı siyah ir okta gi i, Ha eş li ir köle dahi sizi aşı ıza idare i getiril iş olsa, ona itaat ediniz ve onu dinleyiniz.

1502- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Gerçekten siz amir olmaya hırs ve heves gösterirsiniz. Hâlbuki o, kıya et gününde piş a lık ola aktır. A irlik, iyi

e zire süta e ve fakat e ede kese kötü kadı dır. 1503- Ma kıl bin Yesar (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Müslü a halkı idare ede ir vali, o lara hai lik ederek ölürse, Allah o a e eti utlaka hara kılar.

1504- Cündeb (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Ki işittir ek içi şöhret ve gösteriş içi ir iş yaparsa, Allah da o u teşhir eder. Ki de i sa lara güçlük çıkarırsa

kıya et gü ü de Allah o a güçlük çektirir. Mütercim: Dünyada gösteriş ve şöhret gi i şahsî aksadlar içi i adet ve a el işleye ki seyi Allah Teâlâ Hazretleri kıya ette i sa ları ortası da rezil eder, teşhir eder. Yahut dünyada da o kimseyi rezil ve rüsvay eder. Her ki de i sa ları zorluk ve sıkı tıya sokar veya zah et ve eşakkat yüklerse yahut o ları ayı ları ı örtmeyip eyda a çıkarırsa, o ki seyi de Ce a ı Hak ahirette Ceza iş karşılığıdır kuralı a yaptığı a karşılık aza a sokar. 1505- Ebû Bekre (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: “akı ir hâkim, öfkeli ike iki kişi arası da hükü ver esi . i sa lık halleri de ola üzü tü, öfke, korku ve açlık benzeri haller i sa ı kal i i eşgul eder ve hisler gerçekler

üzerinde tesirde bulunur. Bu gibi durumlarda hâkim davaya akıp hükü ver esi ; aşka za a a ıraksı . Hatta Hanbelî mezhebinde bu ahval içinde hâkimin ver iş olduğu karar geçerli sayıl az. Diğer ezhe lerde kerahetle geçerlidir.) 1506- Sehl ibni Ebî Hesme (‘adıyallahu A h a latır: “ehl oğlu A dullah ile Muhaysa adları da iki a aoğulları yiye ek oksa lığı da içi e düştükleri sıkı tı ve zarureti gider ek içi hur a satı al ak üzere Hay er kasa ası a gittiler. Orada ir irleri de ayrılarak ayrı ayrı yerlerde dolaştılar. “o ra Muhaysa, A dullah ı ulu duğu yere gidi e A dullahı ir su ke arı da al ka lar içi de ölü uldu. Muhaysa Yahudilere dedi ki: — Vallahi u i ayeti siz işledi iz. Yahudiler: — Vallahi o u iz öldür edik, dediler. “o ra Muhaysa a azadesi i gusledip kefe leyerek a azı ı kılıp oraya gömdü. Hemen Medine ye dönerek durumu kendi kabilesine haber verdi. Muhaysa, büyük kardeşi Huveysa ve kendilerinden daha küçük olan ölü Abdullah ı kardeşi A durrah a olduğu halde Peyga er Sallallahu Aleyhi ve Sellem i huzuru a çıktılar. Muhaysa söze aşlayı a Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem o a şöyle uyurdu: “özü üyüğe ırak, sözü üyüğe ırak!

Sonra Muveysa hadiseyi a lattı. “o ra, Muhaysa gördükleri i olduğu gi i etraflı a a lattı. “o ra u ları içi de ulu a ve e küçükleri ola ölü ü kardeşi A durrah a ko uşarak kısas veya diyet istedi. Peyga er Sallallahu

Aleyhi ve Sellem, Yahudilere: Siz ya bu ölünün diyetini verirsi iz, ya da u işte dolayı a laş ayı oz uş sayıla ağı ızda size karşı harp ilâ ede eği . şekli de yazı gö derdi. Yahudiler: — Biz uhake eye hazırız, vallahi o u iz öldür edik, öldüre i de il iyoruz, diye cevap yazdılar. Bu un üzerine Hazreti Peygamber Muhaysa, Huveysa ve Abdurrahman a hitaben: “iz katili ki olduğu a dair ye i eder isi iz? Bu takdirde öle ada ı ızı diyeti e hak kaza ırsı ız. buyurdu.

Onlar: — Ya Resûlallah! Gör ediği iz şeye asıl ye i edeli ? dediler. Hazreti Peyga er: O halde Yahudilerde elli kişi gelip öldürmediklerine dair yemin etsinler buyurdu. — Ya Resûlallah! dediler, Onlar Müslüman ol adıkları da yala yere ye i ede ilirler. Biz o ları ye i i e asıl inanabiliriz. Sonra Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ölünün diyetini bizzat ke di alı da yahut Müslümanlara harcanacak maldan) ölünün varislerine yüz deve verdi. Mütercim:

Page 309: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Kadı İyad ı eya ı a göre, Maliki ezhe i e ağlı azı âlimler bu hadîs-i şerifi delaletiyle zekâtı u gi i yerlere verile ile eği e kail ol uşlardır. Bu hadîs-i şerif iraz daha oksa olarak Cihad Bahsi de sayıda geç işti. Fakat Sözü büyüğe ırak, sözü üyüğe

ırak hita ı orada A durrah a hakkı da varit ol uştur. Burada ise Muhaysa ya hita e variddir. Ola ilir ki, u ları e küçüğü ola A durrah a söze aşla ış da o a hita ol uştur. “o ra Muhaysa aşlayı a, o a da ay ı hitab ol uştur. Bu da za ı a ü kü ola ilir. 1507- İ i Ö er ‘adıyallahu Anhuma) der ki: Biz, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem e, ke disi i di leyip itaat et ek üzere iat ettiği iz za a her iri ize şöyle uyururlardı: Gü ü yettiği şeyde (itaat ede eği e dair se i iati i ka ul etti

1508- Cabir bin Semûre (‘adıyallahu A h) den rivayettir: O iki e îr ola aktır. O ları hepsi Kureyş dendir

Mütercim: Kureyş den on iki kıy etli zat ü i leri e iri ola aktır. Dört halife Hulefa-i raşidî ile beraber Ömer bin Abdülaziz in za a ı a kadar o iki zat Mü i leri E îri ol uştur. Yahut on iki Emir adalet üzere şeriat ahkâ ı ı yürüteceklerdir, İslâ şevketi kemal derecesine ulaşa aktır. Yoksa on iki imamdan sonra İslâ e irliği ol aya aktır

a ası ı taşı az. O iki zatta aşka e irleri idaresi ke âl üzere ol aya ağı a ası a ha ledilir. Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -990

TEMENNİ BAH“İ

1509- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Ölümü istemeyiniz (temenni etmeyiniz.) Hiç ki se dü yada karşılaştığı sıkı tılarda dolayı ‘a i , a ı ı al diye istek ve te e ide ulu ası . E el takdir

edil iş uayye bir zaman olduğu içi böyle bir dilekte ulu ak, kadere rıza göster e ek a la ı ı taşıya ilir. Ancak bir kimse: Allah ı ! ölü hakkı da hayırlı ise e i i a üzere he e a ı ı al, hakkı da hayırlı değilse ömrümü uzat şekli de dua ede ile eği aşka hadîs-i şeriflerde vardır. 1510- Ebû Ubeyde (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: “akı sizde hiç iri iz ölü ü iste esi . İyi kimse ise umulur ki iyiliği çoğalır. Kötü ki se ise u ulur ki tev e eder. 67

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -991

KİTAB VE “ÜNNETE “ARILMAK 1511- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: -Ü eti i hepsi, e ete gire eklerdir; a ak çeki ip kaçı a lar gire eye ektir. Sonra ashap sordu: — Ya Resûlallah! Çeki ip kaçı a lar ki lerdir? cevap verdiler: Bana itaat eden cennete girer, bana isyan eden de çekinip kaçı ıştır. Mütercim: Bana i a ve itaat edip kitap ve sü ete yapışa lar e ete gire ekler; fakat efis arzuları a uyup doğru yolda sapa lar ehe e e gire eklerdir. Eğer ir ki se ü i olarak gü ah işle iş olursa, ağışla adığı takdirde gü ahı a göre ehe e de uayye ir üddet kala aktır. Eğer i kâr ı ise ehe e de e edi olarak kala aktır. 1512- Hazreti Cabir (‘adıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyurlarken yanları a melekler geldi. Bunlardan biri, peygamber uyuyor dedi. Bir diğeri, göz uyuyor; fakat kalp uya ıktır dedi. “o ra araları da dediler ki: “izi u ada ı ız içi ör ek vardır; o a ir örnek verin. Biri uyuyor dedi. Öbürü de, göz uyuyor; fakat kalp uya ıktır, dedi. “o ra (ona örnek vererek) dediler ki: O, saray yaptıra ada e zer ki, orada ir sofra hazırlar. “o ra ziyafeti e i sa ları davet içi ir davetçi gö derir. Davete icabet eden eve girer ve sofradan yer. Davete icabet etmeyen de eve giremez ve sofradan yemez. Melekler, bu ör eği tevil edi yoru layı ki, o u kavrası ! dediler. Biri, uyuyor, dedi. Bir diğeri de, gözü uyuyor, fakat kalbi uya ıktır dedi. “o ra ör eği şöyle tevil ettiler: Saray cennettir. Davetçi ise Muhammed dir (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Kim Muhammed e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem e) itaat ederse, Allah a itaat et iş olur. Muha ed e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) isyan ederse, Allah a isya et iş olur. Muha ed Sallallahu Aleyhi ve Sellem, i sa ları birbirinden ayırt et iştir. Mü i de ellidir, kâfir de... İ a edenle et eye diye ikiye ayrıl ışlardır.

Page 310: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

1513- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: İ sa lar, yaratı ıyı ir irleri e sor akta vaz geç eye ekler ve ihayet, her şeyi yarata Allah u; fakat Allah ı ki

yarattı? diyeceklerdir. Bütü kâi atı ve varlıkları yarata Allah dır. A a a Allah Teâlâ Hazretleri i yaratı ısı ki dir? diye şeyta i sa ları kal i e vesvese ıraka aktır. Bu duru karşısı da şeyta da koru ak içi , Allah ı rah eti de kovul uş ola şeyta da Allah a sığı ırı , deyi iz mealindeki hadîs-i şerifi e ri e uy alıdır. Çü kü varlığı ke disi de ola vacibu l-vücud hazretleri i zatı ı ve hakikati i hiç ki se ile ez. Allah hiç ir şeye uhtaç değildir ve ütü âlemlerden üstağ idir. Mahlûkat yaratıklar ise hep Allah a uhtaçtırlar. O u kudret ve iradesiyle, vardırlar ve yok ola aklardır. O u içi Allah a ir yaratı ı düşü ek küfrü e üyüğüdür. 1514- İ i Amr (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Allah Teâlâ, ilmi onlara verdikten sonra onu çekip almaz. Lâkin âlimleri ilimleriyle beraber vefat ettirerek ilmi onlardan

çeker alır. Geriye irtakı ahiller kalır. Bu lara di i eseleler sorulur. O lar da ke di görüşleriyle cevap verirler. Böyle e he aşkaları ı dalalete düşürürler, he de ke dileri dalalete düşerler. 1515- Ebû Hureyre ‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Ümmetim, kendilerinden önceki milletlerin tutumunu karış karış ve arşı arşı izlemedikçe kıya et kop aya aktır.

Hazreti peygambere soruldu: — Ya Resûlallah! Acem ve Rum gibi milletlerin mi? Hazreti Peygamber: Milletler a ak o lar değil i? uyurdular. )a a la ü i ler u iki illeti ve u lara ağlı ola ları ahlâk ve

adetlerini benimseyeceklerdir.) 1516- Amr bin As ve Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anhuma) da rivayet edil iştir: Bir hâkim, içtihad ederek hakkı araştırarak hükü verir de isa et ederse, iki seva kaza ır. Eğer içtihad ederek

hükü verir de ya ılırsa bir seva kaza ır. Mütercim: Müçtehid, isa et eder, hata da ede ilir. Doğruyu bulana iki sevab, hata edene de bir sevab vardır. A ak hatası da ir kasıtol a ak şarttır. Ya ılarak hata ı işle iş ol ası hali de ir seva var. kasıtolursa, sevab yerine azab gerekir.68

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -994

TEVHÎD BAH“İ 1517- Hazreti Aişe Radıyallahu Anha) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri, ashapta ir zatı gazaya çıka ir irliğe ko uta tayi etti. Bu ko uta , askerleri e i a olup her a az kıldırdığı da iki i rekâtlarda İhlâs sûresini okurdu. Bunlar seferden Medine ye döndükleri zaman ku a da ları ı bu hareketini şikâyet yollu Hazreti Peyga ere a lattılar. Hazreti Peygamber onlara: Kendisine sorunuz, neden böyle yapıyor (daima ikinci rekâtta ihlâs sûresini okuyorlar)? buyurdu. Ashap da bunun sebebini ku a da ları a soru a, o lara şu eva ı verdi: — İhlâs sûresi, Allah ı sıfatı olduğu da onu oku ayı seviyorum. Onlar aldıkları bu eva ı Hazreti Peygambere arz ettiler. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Allah ı da o u sevdiği i ke disi e ildiri iz. buyurdular.

1518- Ebû Mûsâ (‘adıyallahu Anh) da rivayet edil iştir: Hiç ki se işittiği eziyete (kötü söze) karşı Allah ta daha sa ırlı değildir. İ sa lar üşrikler Allah a çocuk isnad

ediyorlar. Bu a rağ e Allah o lara sağlık veriyor ve o ları rızıkla dırıyor. 1519 -İ i A as ‘adıyallahu Anhuma) dan rivayet edil iştir: Senin izzet ve üstü kudreti e sığı ırı . Ölü süz ve i adete layık ola yegâ e ilah se si . Bütü i ler ve i sa lar

fanidirler.. 1520- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Allah ı doksa dokuz, yüzde ir eksik is i vardır. Bu ları ki çekerse cennete girer.

1521- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri mahlûkatı yarattığı za a , ke di kita ı da ke di i taahhüt altı a koya ir yazı yazdı. Allah

katı da Arş üzeri e ko a u yazı şudur: ‘ah eti gaza ı ı ye er. Mütercim:

Page 311: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Ce a ı Hak, ütü ahlûkatı yarattıkta so ra İlâhî ukadderatı yaza kale e e ir uyurarak kulları a ihsa ede eği rah eti i ihtiva ede ir yazı yazdırdı ve o u Arş-ı Alâ ya ko ası ı diledi. Yazı ı ihtiva, ettiği a a Dünyada ve kıya ette rah eti gaza ı ı ye e ektir. mealindedir. 1522- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Allah Teâlâ Hazretleri uyurur: Kulu e i asıl sa ıyorsa öyleyi . O kul e i a dığı za a e o u la era eri .

Eğer e i gö ülde a arsa, e de o u zatı da a arı . Eğer e i ir toplu içinde anarsa, ben de onu, o toplumdan daha hayırlı ir toplu içi de elekler arası da a arı . Eğer a a e i rıza a ir karış yaklaşırsa, e o a ir arşı yaklaşırı . Ba a ir arşı yaklaşırsa, e o a ir kulaç yaklaşırı . Ba a yürüyerek gelirse, e o a koşarak varırı . Mütercim: Bir kul Allah a iyi zan besleyerek, Allah erha etlidir ve ağışlayı ıdır diye güve eslerse. Allah o kulu ağışlar ve o a merha et eder. Eğer Allah a güve ez de o u erha et ve ağışla ası ı i kâr ederse, u i ette ahru kalır. İ sa korku ve ü id içi de yaşa alı ve ağfiret tarafı üstü ol alıdır, ölü hali e geldiği za a da, Allah ı rahmetine tam bir güven beslemelidir. Bir de Allah Teâlâ Hazretleri a ıldığı ve zikredildiği za a kul ile era er olur, sözü ü a ası, Allah o kula yardı ı olur, rızası o u la olur de ektir. Yoksa Ce a -ı Hakk ı kudret ve il i her varlık ile era erdir. Hiç ir şey o u kudret ve ilmi dışı da kalamaz. Kul, gizli ve aşikâr her asıl Allah ı yad ederse, Allah da o u daha hayırlı şekilde rah etiyle elekler arası da a a aktır. Bir kul az ibadet etmekle Allah ı rızası a yaklaşı a, Allah o a çok seva verir. Allah a i adeti çoğaldıkça Allah ı o a ikra ı çok daha üyük olur. 1523- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: Allah yazı ı elekleri e şöyle uyurur: Kulu ir gü ah İşle ek isterse, işle edikçe o gü ahı yaz ayı . O u işlerse,

a ak gü ahı kadar yazı . Eğer e i içi o u terk ederse, ke disi e ir seva yazı . Eğer o iyi işi i adeti işlerse, onun on mislinden yedi-yüz katı a kadar ke disi e seva yazı . Herkesi a el ve ihlâsına göre yapıla iyi işleri seva ı o katı da yediyüz katı a kadar çoğalır. 1524- Ebû Hureyre (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Bir kul gü ah işledi veya gü aha düştü de, ‘a i , gü ah işledi veya gü aha düştü , e i ağışla! diye dua etti

Rabbi buyurdu ki: Kulu , gü ahı affede ve o a eza vere ‘a ı olduğu u ildi i? O halde e de o u gü ahı ı ağışladı . “o ra o kul, Allah ı dilediği üddetçe gü ahsız kaldıkta so ra tekrar gü aha düştü veya ir gü ah işledi

de: — Rabbim! Be gü ah işledi yahut gü aha düştü , o u ağışla! diye dua etti. Allah buyurdu ki: — Be i kulu , gü ahı affede ve ona ceza veren bir ‘a ı olduğu u ildi i? O halde e kulu u ağışladı . Sonra o kul, Allah ı dilediği üddetçe gü ahsız kaldıkta so ra ir gü ah işledi yahut ir gü aha düştü de dedi ki: — ‘a i : Başka ir gü aha düştü veya aşka ir gü ah işledi . Be i içi o u ağışla. Allah uyurdu ki: — Be i kulu , gü ahı affede ve o a eza vere ir ‘a i olduğu u ildi i? O halde e kulu u üçü ü kez

ağışladı . Kulu dilediği i yapsı . Gü ahları da sa i i olarak piş a olup tev e ede leri Allah gü ahları ı ağışlar. Fakat gü ahları da ısrar

ede leri yal ız sözle ağfiret dile eleri hali de Allah yi e dilerse o kulu ağışlar. Bu duru da ile Allah ta ağfiret dilemeyi kesmemelidir. Çünkü şirk gü ahı da : ve kul hakları da aşka diğer bütün gü ahları, dilediği ki selere tev esiz dahi ağışlar. Dilediği ki seye de ağışla az ve o u gü ahı a göre ehe e de aza a sokar. “o ra e eti e alır. Fakat i a ı olmayanlar ebedî olarak ehe e de kalır Büyük gü ahlarda ötürü aza çekildiği gi i,

küçük günahlardan ötürü de çekilebilir.) 1525- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh)de rivayet edil iştir: Kıya et gü ü olup Allah tarafı da şefaatçi kılı dığı da;

— Rabbim! Kal i de hardal da esi kadar i a ola ı cennete koy, diye dua ederim ve onlar cennete girerler. Sonra: — Kal i de i a da e az ir şey ola ı e ete koy, diye yalvarırı . 1526- Hazreti Enes (‘adıyallahu Anh) de rivayet edil iştir: Kıya et gü ü olu a, i sa lar ir iri e karışıp dehşete kapıldıkları za a şefaat dile ek üzere Hazreti Âdem

Aleyhisselâm a giderler ve derler ki: Bize ‘a i ya ı da şefaat et. Hazreti Âdem der ki: Şefaat e i işi değil: fakat siz İ rahi e (Aleyhisselâm) gidin. Çünkü o, Allah ı Halil idir dostudur . O lar da İ rahi A. “. a giderler. O da der ki! Be o a ehil değili ; fakat siz Mûsâ ya (Aleyhisselâm) gidin. Çünkü o, Allah ı Kelî idir Vasıtasız olarak Allah o u la ko uş uştur . O lar Mûsâ ya giderler. Mûsâ (Aleyhisselâm) da der ki: Ben o a ehil değili ; a ak siz İsa ya

Page 312: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

(Aleyhisselâm) gidiniz. Çünkü o, Allah ı ruhudur ve keli esidir. O lar İsa ya Aleyhisselâ giderler. İsâ Aleyhisselâ der ki, Be o a ehil değili : a ak siz Muha ed Sallallahu Aleyhi ve Sellem e gidin. O lar a a gelirler. Be de, şefaat et eye hazırı , deri . Sonra ‘a i de şefaat içi izin isterim ve bana izin verilir. He de şi di söyleye eye eği bir çok hamd çeşitleri a a iha edilir. Be de onlarla Allah a hamd ederek secdeye kapa ırı . Ba a de ilir ki — Ya Muha ed! Başı ı kaldır, söyle, sözü di le e ek; dile dilediği sa a verile ek. Şefaat et, şefaati ka ul olunacak. Ben de — Ü eti , ü eti , ya ‘a i!.. deri . Ba a şöyle de ilir — Git, kalbinde arpa tanesi kadar iman olan kimseleri cehen e de çıkar. Be de gider o ları ehe e de çıkarırı . Sonra dö eri ve o ha d çeşitleriyle Allah a hamd ederim. Sonra Allah a se deye kapa ırı . Ba a şöyle de ir: — Ya Muha ed! Başı ı kaldır, söyle sözün dinlenecek. Dile, dilediği sa a verile ek. Şefaat et, şefaati ka ul edilecek. Ben derim ki: — Ya ‘a i! Ü eti , Ü eti !.. Ba a şöyle de ir: — Git, kalbinde zerre veya hardal tanesi kadar i a ola ları ehe e de çıkar. Be de gideri ve o ları çıkarırı . Sonra dönüp Allah a o çeşitli ha dlerle ha d ederi ve Allah a se deye kapa ırı . Allah uyurur: — Ya Muha ed! Başı ı kaldır. Söyle, sözün dinlenecek. Dile, dilediği sa a verile ek. Şefaat et, şefaati ka ul edilecek. Ben de derim ki: — Ya Rabbi! Ümmetim, ümmetim!.. Allah buyurur: — Git, kal i de hardal da esi ağırlı ı azı ı azı ı âzı kadar i a ı ola ki seleri ehe e de çıkar. Be de gider, o ları çıkarırı . Bir rivayette de şu ziyadelik vardır: Sonra dördüncü defa dönerim ve o hamdlerle Allah a hamd ederim. Sonra Allah a se deye kapa ırı . Ba a de ilir ki:

— Ya Muha ed! Başı ı kaldır. “öyle; sözü di le e ek, dile, dilediği sa a verile ek şefaat et, Şefaati ka ul ola ak. Ben de derim ki: — Ya ‘a i! Lâ îlâhe İllallah, diye ler hakkı da a a izi ver. Allah Teâlâ Buyurur: — İzzeti , Celâli , ki riya ve aza eti hakkı içi , Lâ İlahe İllallah, diye leri uhakkak ehe e de çıkara ağı . Mütercim: Ehli sü et i a ları u hadîs-i şerifi ve azı ayeti keri eleri delaletiyle, ahirette şefaati vuku ula ağı ı isbat et işlerdir. Bu u akaidi izde de i a ıl ası gereke hususlarda say ışlardır. Bütün peygamberlerin, velilerin ve şehitleri şefaatleri ola ağı a, a ak izi peyga erimizi şefaati i u u i ola ağı a i a ak ehli sü et i a ıdır. Biz öyle ir peyga eri ü eti olduğu uzda Allah Teâlâ Hazretlerine so suz ha d ederiz. Nihayetsiz şükür or u uzu yeri e getire e ekteki a ziyeti izi de itiraf ederiz. Ce a ı Hak hepi izi, gü ahkârları üyük şefaatçisi i şefaati e kavuşturarak izi esûd kılsı , a î !.. 1527- Ebu Hureyre (‘adıyallahu Anh) den rivayet edil iştir: İki keli e vardır ki, Rahman olan Allah Teâlâ ya sevi lidirler, dile kolaydırlar kıya ette terazide ağırdırlar. Bu lar; “ü hanellahi ve bihamdihi, sübhanellahil-Azimi = Allah a hamd ederek onu tesbih ve oksa lıklarda te zih ederi , yü e Allah ı te zih ederi , sözleridir. Mütercim: Allah ı te zih ve takdis ede şu iki sözü söyleye ki seyi Allah sever ve o a üyük seva verir, o da razı olur. Bu iki ü leyi söyle ek dile gayet kolaydır. Fakat kıya ette a eller tartıla ağı za a , u iki ü le i seva ı tartıda çok

ağırdır. Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur; gerçek amellerimizi bilensin ve kabul edensin. Gü ahları ızı ağışla. Muhakkak ki se tev eleri ka ul ede ve erha eti çok ola evlâ ızsı . Melik ve Vehhab olan Allah Teâlâ Hazretleri i yardı ı ile kitab tamam oldu. Allah a hamd olsun ki, Allah ı yardı ı ile Zübdetül – Buharî ter e esi şerh ve açıkla asıyla beraber hicretin 1337 yılı da ‘e iulevvel ayı ı o eşi i pazartesi gü ü ta a ol uştur. Allah Teâlâ Hazretleri iş u ter e eyi, ke di rızası ı kaza aya vesile kılarak kıya ete kadar İslâ ehli i u eseri okuyarak faydala dırsı . Mağfiret ve rah eti e se e ol ası içi di kardeşleri de dualar ri a ederi . “adeleştire : Zûbdetü l-Buharî adlı u eseri sadeleştiril esi hi reti yılı Cu adelahir ayı ı yir i dördü pazartesi gü ü ta a la ıştır.

Ö er )iyaeddi Dağistâ i, )ü detü l-Buhari, Hisar Yayı evi: -1003

Page 313: ZÜ BDE TÜ L BUHÂRÎzubdetulbuhari.com/zbuhari.pdf, ^kZ ^7 ^ ^hZ ^7 mD Z^kZ ^7 ^7z ^kZ ^7 Dh,DD ~</d> ^kZ ^7 <&^kZ ^7 E D^kZ ^7 Z,DE^kZ ^7 DmDd ,2E ^kZ ^7 C hD^kZ ^7 DmE&/<kE^kZ

Tara a hataları ı düzelte : Bu kita ı tarayıp ilgisayara aktara larda Allah ‘azı olsu . Be de tara a hataları ı düzelt eye çalıştı . Kitapta ya lış asıla yerler vardı, uraları düzelte ediği içi uralara ??? üç soru işareti yazdı .. Bilen varsa hemen mail atsı lar, düzeltelim. Allah ı iz iyle, düzelt ek de a a asip oldu Allah Teâlâ ka ul etsi . Elhamdülillah. [email protected]